ARAN GÜZELLEMESİ, AĞIR ŞERİLİ VE FATMA GÜZELLEMESİ AŞIK TÜRKÜLERİNİN EZGİSEL ÖZELLİKLERİ (ÂŞIK ASLAN KOŞALININ OKUMASINDAN) MELODICAL FEATURES ASHUQ S MUSIC ARAN GOZELEMESI, AGIR SHERILI, FATMA GOZELLEMESI (EXECUTIVE IS ASHUQ ASLAN KOSALI) СВОЕОБРАЗИЕ АШУГСКИХ ПЕСЕН «АРАН КОЗЕЛЛЕМЕСИ», «АГЫР ШЕРИЛИ»(В ИСПОЛНЕНИИ АШУГА АСЛАНА КОШАЛЫ) Doç. Dr. Naile Rasimkızı RAHİMBEYLİ * Özet Milli ruhun terennümcüsü olan milli dilin şiiri; âşık müziği ezgilerinin ahenginin tam milli lad-tonlamaları içeriğinde gelişimini sağlamıştır. Sözü geçen türkülerden Aran Güzellemesi, Ağır Şerili ve Fatma Güzellemesi türküleri özel anlam taşımaktadır. Türkülerin ezgisel dili, metro-ritmik yapısı, ezgisel dilinin şekilyaratıcı özelliklerine göre seçilerek hafıza kalıyor. Eski saz sanatının geleneğini kendinde yaşatan destandaki türküler, söyleme açısından ayrı ayrı âşık çevresini, okuma tarzlarını da kendinde toplamıştır. Anahtar kelimeler: ezgisel dil, yapılış, vokal, eşlik. Abstract Poetics of national language as a singer of national spirit, creates a good root for the development of ashuq music with the national lado-intonational viewpoint. The topic is about ashuq music Aran Gozellemesi, Aqir Sherili and Fatma * Azerbaycan Milli İlimler Akademisi (AMEA) Folklor Enstitüsü Araştırmacısı 98
Gozellemesi. The melodical language, metro-rythmic, shape-generating factors make these music favourite for peope. The old traditions of executive art of saz continue to live with these music. Key words: melodic language, invoice, vocalism, accompaniement Giriş Âşık Garip destanı Azerbaycanda ve büyük Türk dünyası -halkları arasında geniş yayılmış lirik aşk destanlarındandır. Birçok destanlar gibi bu destanın da Türk dünyasında geniş yayılmasının ve halk yaratıcılığında özel istekle karşılanmasının esas nedenlerinden biri destanın hayatiliyi, gerçek hayat sahnelerini canlandırması ve destanın dilinin sadeliğidir. Destanın başlıca konusu aşk motivi olsa da burdaki vatanseverlik, milli gurur, pafos, eserin hayatiliğini, uzun ömürlülüğünü sağlamıştır. Âşık Garip destanı âşık yaratıcılığının ürünü olduğu için o kısa zaman içerisinde tüm Türk dünyasına yayılmış ve onun varlıklar sistemine girmiştir. Folklor örnekleri arasında bu destanın özel bir yeri ve önemi vardır. Destanın semantikası lirik-psikoloji etkenler, yaşam, kamu motivleriyle ilgili olduğu için onun yansıttığı duyguları- hassas etkiler tüm Türk dünyasına, Türk insanına yakın ve özdür. Destanın folklor olayı gibi halk yaratıcılığında özel önem taşımasını kaydeden P.Efendiyev şöyle yazıyor: Folklor emekçi kitlelerin zengin manevi servetidir. Beşeriyetin bu değerli serveti halk kitlelerinin ta eskilerden başlayarak tüm dünya kültürünün kurulmasında yakından ilgisini gösteren güzel bir araçtır. Halk hem eğitici, (pedagog) hem bilim adamı, hem de filozoftur. Bu yüzden folklorun insanların hayata bakışını öğrenmek işinde bilimsel-tarihi önemi vardır. Folklor asırların hatırası olan eşsiz edebi hazinedir (Efendiyev, 1981: 12). Bu bakımdan tüm Türk dünyasının incisi olan Âşık Garip destanı da âşık sanatının en değerli hazinelerinden biridir. Klasik Âşık edebiyatında aşk konusu zengin ve eski geleneğe aittir- söyleyen G.Namazov, asillik duygusunun insanın yüksek istek ve dileği romantik destanlardan olan Aslı ve Kerem, Gurbani, Abbas ve Gülgez, Âşık Garip vb. sanatsal göstergesidir, şeklinde yazıyor (Namazov, 1984: 96). Âşık Garip destanı üzerine yapılmış olan araştırma eserlerinden de belli ki onun dokuz ayrı ayrı yazılı kaynaklarda varyantları vardır. Safure Yakubova nın verdiği bilgilere göre, bu destan Orta Asya da, Zakafkasya da, Kırım da, İran da, Türkiye de, Bulgaristan da ve birçok ülkelerde geniş yayılmıştır. Verilen bilgiden belli oluyor ki Türkmenler, Özbekler, Karakalpaklar, Uygurlar, Ermeniler, Gürcüler, Karaimler, Dağ kabardin Bulgarlar arasında Âşık Garip destanı geniş yer almış ve halk tarafından sevilmiştir. Destanla ilgili verilen bilgiden apaçık belli oluyor ki bu destan değişik halkların sevimli destanlarından olmuştur. Bu anlamda destanın büyük alanda sevilmesi ve yaşatılması onun ayrı ayrı geleneklerde gündemde kalmasını ortaya koymuş oluyor. 99
Âşık Garip destanının Azerbaycanda mevcut olan dokuz nümunesinden dördü basılmıştır. İlk yazıya alınma tarihi folklorşinas A.Mahmutbeyov un Şamah ının Tircan köyünde kaleme aldığı tarihtir. Bu destanın çeşitli varyantlarının kaleme alındığı ve basıldığı kaynaklar S.Yagubova nın gösterdiği kaynaklarda net bir şekilde açıklanmıştır.(yakubova, 1968: 9-11). Aran Güzellemesi Müzik tarzlarında birçok şekilyapıcı özellikler, etkenler oluşturan tarzın, tarz özelliklerini, ezgilerinin rengarenkliğini ve benzerlerini belirliyor. Müzik tarzları her şeyden önce kendinin ezgiliğiyle ve ezgisel dilinin ahengine göre seçilerek hafızada kalıyor. Âşık Türkülerinin ezgisel dili âşık şiirinin ezgisel dilinden doğuyor. Âşık şiiri de kahramanlık motivleri üzerinde kurulduğu için melo-poetik anlam bilgisi de bu tonlamaları, ince duyguları sergiliyor. Bütün dünya halklarının (özellikle de Türk dünyasının-n.r.) edebiyat tarihinde olduğu gibi şiir ve müzikle soluk olan halkımızın da Klasik Âşık Edebiyatında aşk konusu başlıca yer alıyor (Hekimov, 2004: 227) -söyleyen folklorşinas bilim adamı M.Hekimovun görüşünü devam ettiren M.Guluzade aşk kavramının Doğuda derin anlamlarını gösteriyor. O, bununla ilgili yazıyor:...orta asırlarda Doğuda aşk yalnız iki cinsin biyoloji ihtirasları ile kısıtlanmamış, hayata haraket, insanlara yaratıcılık heyecanı veren, onları içten zenginleştiren, insanlığa ve edalete esinlendiren büyük manevi güç gibi gösterilmiş ve Doğu şiirindeki romantizmin esas ilham kaynağını oluşturmuştur (Quluzade, 1965: 306). Söylenilen fikirlerden belli olduğu gibi, âşık şiirinin şiirsel renkleri zengin lirik duyguların görünümünü verdiği için onun melosemantikası ezgisel dilin vasıflandırıcı özelliklerinin şekillenmesine kendi olumlu etkisini göstermiştir. Milli ruhun terennümcüsü olan milli dilin şiiri, âşık müzik ezgilerinin ahenginin tam milli lad-tonlamaları içeriğinde gelişimini sağlamıştır. Sözü geçen türkülerden biri de Aran Güzellemesi nin ezgisel dilidir. Aran Güzellemesi nin ezgisel dili kendi kaplamasına ve kendi metro-ritmik yapısına göre daha önce incelenen türkülerden farklıdır. 3/8 metrik yapıda olan ezginin anlatım araçlarında tremololardan, mordentlerden kullanılması ezgisel dilin milli-çalgı müziğinin yaratıcılığına özgün kaplamaya uygun renklerle zenginleşmesine geniş fırsatlar kazandırmıştır. Aran Güzellemesi nin vokal-instrumental partisi Ad libitum la başlıyor. I.Bölümün yapılışında vokal ve eşlik partileri arasında tonlama bağlılığı aynı sesin defalarca tekrarıyla gerçekleştiriliyor. II. Bölümün ezgisel dili I.Bölümün ezgisel dilinin şekilyaratıcı özellikleri esasında oluşmuştur. Başlangıçta olduğu gibi burda da eşlik partisi 3/8 metrik ölçüye, vokal partisi ise Ad libitum un ifasına dayanır. Ad libitum dan sonra 3/8 metrik ölçüye dayanan ezgisel yapı sona kadar sürdürülüyor. II.Bölümün vokal partiyle eşlik partisinin söyleşi şeklinde oluşması geleneksel âşık sanatına özgüdür. II.Bölümün sonluğunun ezgisel yapısı diğer türkülerin kodalarına benzemiyor. 100
Aran Güzellemesi nin III.Bölümünün yapılışına dikkat edersek, birinci iki bölümde olan yapılışın şeklini göreceğiz. Bu sanatçının imzasını belirtmektedir. III.Bölümün ezgisel yapısında vokal-instrumental partiyle eşlik partisinin arasında sıkı tonlama bağlılığı kurmak için istinat perdelerinin eşlik partisinde birçok tekrarlarının verilmesi vokal partinin istinat perdelerinin kabarık şekilde öne çıkarılmasını sağlamıştır. Tyulin Y.N, Aynı konunun yeni metinle çoksaylı tekrarına dayanarak halk müziklerinde tip (obraz) konusunda yalnız kelimeyle ilgili olarak bazı gelişim hattı izleniliyor diye anlatıyor (Tyulin,1969:10). Söylenilen fikir âşık müziği için de geçerlidir. Aran Güzellemesi nin ezgisel dilinin incelenmesi bu türkünün geleneksel âşık sanatına özgün şekilde oluşmasıyla beraber onun bir sürü özelliklerini de öne çıkarmış oldu. Vokal partisinin eşliği zamanı istinat perdelerinin ardıcıl şekilde defalarca okunması diğer türkülerde karşılanmamış. Bu türkünün esas metrik yapısı 3/8 metrik ölçüye dayandığı için onun metrik yapısını ezgisel dilin yapısına getirmiştir. Ağır Şerili Ağır Şerili klasik âşık türkülerinin arasında ezgisel diline göre seçilen ve sevilen âşık müzik türündedir. Nahçivan âşık ortamını içeren bu türkünün oluştuğu mekanın Şerur olması âşık edebitatında kendini onaylıyor. Nahçivan âşık çevresi İrevan, Dereleyez âşık çevresiyle sıkı şekilde bağdaş olduğundan dolayı bu ortama ait Nahçivani, Nahçivan gülü, Eski Nahçivan, Ağır Şerili, Hafif Şerili âşık türkülerinin ezgisel dil özelliklerinde bir yakınlık vardır. Nahçivan âşık ortamından yazan G.Namazov, Nahçivan Âşıklar Birliğinin aynı yıl (1935 yıl- N.R.) düzenlenen tesis konferansına bölgesel çevreni temsil eden elliden fazla el sanatçılarının delege gibi gönderilmesi sanatın tarihi görünümüyle ilgili bir gerçek olduğunu yazıyor (Namazov, 1980: 76). Türkünün ezgisel dilinin incelenmesi iki yönde, yani eşlik partisinin ezgisel dili ve vokal partisinin ezgisel dili açısından verilebilir. İster eşlik partisinde, isterse de vokal-instrumental partide Ağır Şerili nin zengin armoni dili kendini gösteriyor. Onun ezgisel yapılışı esasen 3/8 metrik ölçüye dayanır. Eşlik partisinde ezgisel dilin metro-ritmik etkenleri vokal partiye nazaran daha rengarenk metrik ölçülerde kendi tezahürünü bulmuştur. Eşlik partisinin ezgisel dilinde sazın tüm tekniksel yönlerinden, armoni seslenmesinden kullanılmıştır. Ezgisel dilin zenginliğini kabarık şekilde vermek için sanatçı çeşitli boğazlardan, kaplamalardan, okuma tarzından, örneğin, glissandrodan, mordentlerden, tremololardan, forşlaglardan esinlenmiştir. Tabii ki böyle bir tarz milli lad-tonlama dilinin ezginin arkeotektonik yapısında da kendini göstermiştir. Ağır Şerili nin I. Bölümünün ezgisel dili geniş ve yaygındır. Metrik ölçülerin içkareli yapıları değişik, rengarenk şekillerde kendini göstermesi ezgisel dilin ritmik parçalarının zenginleşmesine büyük olanak sağlamıştır. 101
Örneğin, ayrı ayrı karelerin içkareli metrik yapının şekillerinin verilmesi Ağır Şerili nin ezgisel dilinin zenginliğine işarettir. Ağır Şerili nin eşlik partisinin ezgisel dili armoni açıdan daha zengin olduğu için sanatçı solo okumalarını vokal-instrumental parçaların arasına ustalıkla salarak, türkünün zengin milli özelliklerini kabarık şekilde ortaya çıkarmaya nail olmuştur. Ağır Şerili nin vokal partisi yatay olarak eşliğin okumasında da izleniliyor. Vokal parti somut bir metrik ölçüye dayanır. Aynı partini sazın bas simleri astinantlı okumayla eşlik ediyor. Bu ezgisel yapılışın hem lad-tonlama özelliklerini, hem de ezgisel çizginin yapılış bakımından ikileşmesini sağlıyor. II. Bölümün vokal-enstrumental partisi de somut metrik ölçülere dayanır. I.Bölümde olduğu gibi II.Bölümde de vokalin ezgisel çizgisini eşlik eden âşık onu astinatlı eşlik usülundan kullanmakla gerçekleştiriyor. Eşlik partisinde genelen maye ve istinat perdelerin sesleri somut metrik yapılara dayanan tekrar okumalarla gösteriliyor. Ağır Şerili nin III.Bölümünde aynen olduğu gibi armoni seslenme yüksek sanatçılık yeteneği ile kabarık şekilde gösteriliyor. Kısa vokal partisinin okumasından sonra III.Bölümünün üç kareli eşlik partisi tamamlıyor. Ağır Şerili nin ezgisel dilinin incelenmesi, sanatçının sazın tüm teknik olanaklarını kullanmakla müzik anlatım şekillerini daha zengin armoni seslenmeyle vermeye özen gösterdiğini belirtiyor. Türkünün ezgisel dilinin şekilyaratıcı etkenlerinin somut metro-ritmik şekil verilmesi ezginin hem lad-tonlanma açısından, hem de ritmik formüller bakımından zenginleşmesine yol açmıştır. Fatma Güzellemesi Âşık türküleri arasında güzellemeler özel bir yer tutuyor. Güzellemelerin metni vasfı-hallere ait olduğu için onlar lirik âşık türküleri bölgüsüne aittir. Bu konuyla ilgili E.Eldarova yazıyor: Güzelleme veya övme. Geniş hal almış lirik şekildir. Temelini muhammas, koşma veya geraylı oluşturuyor. Adından da belli olduğu gibi, güzellemenin esas konusu güzelliğin, sevgilinin vasfından oluşuyor (Eldarova,1992:57). Destan yaratıcılığında geniş kullanılan çeşitli isimlerde güzelleme türküleri vardır. Bu türküler içerisinde Fatma güzellemesi türküsü de özel anlam taşımaktadır. Bu türkünün ezgisel yapısı âşık sanatına özgün zengin milli renklere dayanır. Ezgisel yapının incelenmesi, çeşitli kaplamalar kullanmakla ezgisel dilin zenginleşmesini gösteriyor. Tremolo, glissandro, mordent, forşlaglar ezginin milli renklerle zenginleştirilmesine hizmet ediyor. Fatma Güzellemesi nin I.Bölümünün eşlik partisinin ezgisel dili armoni açıdan zengin dile sahiptir. Burda tremoloların kullanılması kabarık şekılde öne çıkarılması da görülmektedir. 102
I. Bölümün vokal partisinin ezgisel dili basit bir şekilde anlatılmıştır. Kelimelerin okumada açık aydın duyulması için ezgisel dil kısa uzunluklu notaların yararına zorlaştırılmıştır. Ezgisel dilin zenginleştirilmesinde glissandrolardan değişik şekillerde kullanılması seslenmeni bir daha canlandırıyor. Fatma Güzellemesi nin II. Bölümünün ezgisel dili I. Bölümden farklı olarak müzik ornamentlerinin yararına daha da geliştirilmiştir. Burda glissandrolarla beraber mordent ve kısa forşlaglardan da aynı zamanda Ad libitum serbest metrik ölçü de kullanılır. II. Bölümün Ad libitum parçasından sonra sanatçı vokal partini net bir şekilde metrik ölçüler esasında gerçekleştiriyor. Ezgisel dilin milli okuma tarzına ait boğazların firiaturaların yapılmasında küçük tiyers ve sekunda ilişkisinde forşlaglardan kullanılması da ezgisel dilin sağlam seslenmesini etkiliyor. Fatma Güzellemesı nin ezgisel dilinin incelenmesi, âşık sanatında geniş kullanılan çeşitli boğaz usulları ezginin şekilyaratıcı özelliklerinde kullanıldığı gösterildi. Vokal ve eşlik partilerinin ezgisel dilindeki rengarenklik, canlılık, çeşitli kaplamaların okunmaya salınmasıyla kazanılmıştır. Önceki türkülerin ezgisel dilinden farklı olarak burda glissandrolardan, forşlaglardan ve mordentlerden fazla sayıda kullanılmıştır. Belirtelim ki genellikle âşık sanatında sazla okuma kültürünün zengin milli gelenekler esasında oluşması destanın seslenmesinde önemli yerde bulunmaktadır. Eski saz sanatının geleneğini kendinde yaşatan destandaki türküler söyleme açısından ayrı ayrı âşık çevresini, okuma tarzlarını da kendinde toplamıştır. KAYNAKÇA 1. Hekimov M. Aşıq sanatının poetikası. Bakı: Seda, 2004, 608 s. 2. Quluzade M. Füzuli lirikası. Bakı: AEA-nın neşri, 1965, 426 s. 3. Tyulin Y. Stroyeniye muzıkalnoy reçi. M.: Muzıka, 1969, 174 s. 4. Namazov Q. Aşığın sazı ve sözü. Bakı: Yazıcı, 1980, 132 s. 5. Namazov Q. Azerbaydjanskoye aşıqskoye iskusstvo. Baku: Yazıcı, 1984, 184 s. 6. Efendiyev P. Azerbaycan şifahi xalq edebiyyatı. Bakı: Maarif, 1981, 404 s. 7. Yakubova S. Azerbaydcan xalq dastanı Aşıq Qerib. Bakı: Elmler Akademıyası,1968, 197s. 8. Eldarova E. Azerbaycan aşıq sanati. Bakı: Elm, 1996, 168 s. 103