Ali DİRİCAN YÜKSEK LİSANS TEZİ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI Prof. Dr. İsa TELCİ 2013 Her Hakkı Saklıdır.



Benzer belgeler
Tokat Florasında Doğal Yayılış Gösteren Rezene Popülasyonlarının Morfolojik ve Kalite Özeliklerinin Belirlenmesi

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

The Effects of Different Phosphorous and Nitrogen Doses on the Yield and Quality of Fennel (Foeniculum vulgare Mill.) in Van Ecological Conditions

FARKLI KOŞULLARDA YETİŞTİRİLEN REZENE MEYVELERİNİN UÇUCU YAĞ BİLEŞENLERİ

ANKARA İLİ KIZILCAHAMAM İLÇESİ TIBBİ VE AROMATİK BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ PAZAR ARAŞTIRMASI

Umbelliferae Familyasından Bazı Önemli Kültür Türlerinin Isparta Ekolojik Koşullarında Tarımsal ve Teknolojik Özelliklerinin Belirlenmesi

Rüveyde TUNÇTÜRK 1* Effects of Different Row Spacings on the Yield and Quality in Coriander (Coriandrum sativum L.) Cultivars

KİŞNİŞ(Coriandrum sativum)

Umbelliferae. Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 36-42

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 2008, 25(1):40-47 ISSN

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI:

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BAZI FESLEĞEN (Ocimum basilicum L.) POPULASYONLARININ HERBA VERİMİ VE UÇUCU YAĞ ORANININ BELİRLENMESİ MEHMET KARACA

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit

Çayın Bitkisel Özellikleri

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

EDİRNE KOŞULLARINDA ANASONDA (Pimpinella anisum L.) FARKLI EKİM ZAMANLARININ VERİM VE KALİTEYE ETKİSİ. Erkan AKKAN. Yüksek Lisans Tezi

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 20 (39): (2006) 58-62

Aksi durumda yabacı bir bölgeden getirilen ırk/ırklar o yöreye uyum sağlamış yerel ırklarla polen alışverişine giriştiklerinde genetik tabanda

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir.

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

ZEYTİN-ZEYTİNYAĞI ÜRETİM MALİYETLERİ ÜZERİNE UZMAN ÇALIŞMA GRUBU SONUÇLARI

SEÇİLMİŞ OĞULOTU (Melissa officinalis L.) HATLARININ ANKARA KOŞULLARINDA HERBA VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI *

Pamukta Muhafaza Islahı

: Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı Kale/DENİZLİ Ürünün Adı

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ADYÜTAYAM, Cilt 5 Sayı 2;24-30, 2017 İNAN M., KIRPIK M.

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

Sıcaklık. 40 dereceden daha yüksek sıcaklarda yanma görülür. Yıllık sıcaklık ortalaması 14 dereceden aşağı olmamalıdır.

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

YABANCI DİL BİLGİSİ Yabancı Dil / Derecesi KPDS ÜDS TOEFL IELTS

DİSTİLEX NANO TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER)

Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

Tekirdağ koşullarında sıra aralığının bazı çemen (Trigonella foenum-graecum) populasyonlarının verim ve verim kriterleri üzerine etkisi

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

GÖREV YERLERİ(Tarih/Unvan/Kurum) Araştırma Görevlisi Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

YÜZÜNCÜ YIL ÜNivERSiTESi

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

Çizelge yılında patlıcan ve 1999 yılında domates serasına ait bilgiler.

YURTİÇİ DENEME RAPORU

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

DEĞĐŞĐK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKĐK (Thymbra spicata var. spicata L.) in BAZI AGRONOMĐK VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐ ÜZERĐNE ETKĐSĐ

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

Meyva Bahçesi Tesisi

BAHRİ DAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST. ALDANE TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST./EDİRNE

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ TÜRKİYE ÜRETİMİ

2015 Ayçiçeği Raporu

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI ADİ FİĞ (VİCİA SATİVA L.) ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE VERİM ÖĞELERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA *

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

ORTA KARADENĠZ BÖLGESĠ ĠÇĠN GELĠġTĠRĠLEN REZENE (Foeniculum vulgare Mill. var. Dulce) HATLARININ VERĠM VE UÇUCU YAĞ ORANLARININ STABĠLĠTE ANALĠZĠ

Gemlik Zeytini. Gemlik

DUFED 4(2) (2015) 77-82

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:1 ANKARA NIN ASPİR BİTKİSİ PROFİLİ

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 43-48

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Ankara Atmosferinde Toplanan PM2.5 Örneklerinde n Alkan Konsantrasyon Seviyelerinin Mevsimsel Değişimlerinin Değerlendirilmesi

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI Crambe TÜRLERİNİN VERİM ve YAĞ ORANLARININ SAPTANMASI *

Budama, seyreltme, gübreleme gibi bahçe işleri daha kolay ve ekonomik olarak yapılabilir.

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

BUĞDAY (Triticum spp.) Buğdayda Toprak Hazırlığı:

BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı

Transkript:

TOKAT FLORASINDA DOĞAL YAYILIŞ GÖSTEREN YABANİ REZENE (Foeniculum vulgare Mill.) POPULASYONLARININ MORFOLOJİK VE KİMYASAL ÖZELİKLERİNİN BELİRLENMESİ Ali DİRİCAN YÜKSEK LİSANS TEZİ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI Prof. Dr. İsa TELCİ 2013 Her Hakkı Saklıdır.

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ TOKAT FLORASINDA DOĞAL YAYILIŞ GÖSTEREN YABANİ REZENE (Foeniculum vulgare Mill.) POPULASYONLARININ MORFOLOJİK VE KİMYASAL ÖZELİKLERİNİN BELİRLENMESİ Ali DİRİCAN TOKAT 2013 Her Hakkı Saklıdır

TEZ BEYANI Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim. Ali DİRİCAN

ÖZET Yüksek Lisans Tezi TOKAT FLORASINDA DOĞAL YAYILIŞ GÖSTEREN YABANİ REZENE (Foeniculum vulgare Mill.) POPULASYONLARININ MORFOLOJİK VE KİMYASAL ÖZELİKLERİNİN BELİRLENMESİ Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. İsa Telci Bu araştırma baharat, sebze ve tedavi amacıyla kullanılan rezene (Foeniculum vulgare Mill.) bitkisinin Tokat florasında doğal yayılış gösteren popülasyonlarının morfolojik ve kimyasal karakterinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Bitki örnekleri 2011 yılı vejetasyon döneminde Tokat florasından toplanmıştır. Araştırmada bitki boyu, dal sayısı, ana şemsiyede şemsiyecik sayısı, şemsiyecikte meyve sayısı, meyve eni, meyve boyu, 1000 meyve ağırlığı, meyve rengi, sabit yağ oranı, uçucu yağ oranı ve uçucu yağ bileşenleri incelenmiştir. Uçucu yağ Clavenger aparatıyla çıkarılmış ve bileşenler GC-MS ile aydınlatılmıştır. Araştırma sonucuna göre incelenen özelikler bakımından önemli varyasyonlar tespit edilmiştir. Bitkisel özeliklere ait ortalama değerlerden bitki boyu 184,3 cm, dal sayısı 9,7 adet/bitki, şemsiyecik sayısı 21,2, adet/şemsiye, şemsiyecikte meyve sayısı 22,8 adet, meyve eni 1,6 mm, meyve boyu 5,1 mm, 1000 meyve ağırlığı ise 5,4 gr olarak bulunmuştur. Kimyasal özeliklerde sabit yağ ve uçucu yağ oranları sırasıyla % 12,4 ve % 6,6 olarak saptanmıştır. Tüm örneklerde ana bileşenin estragol olduğu belirlenmiştir. 2013, 51 sayfa Anahtar kelimeler: Foeniculum vulgare Mill., rezene, estragol, varyasyon. i

ABSTRACT M.Sc. Thesis DETERMINATION OF MORPHOLOGICAL AND CHEMICAL PROPERTIES IN NATURAL POPULATIONS OF FENNEL (Foeniculum vulgare Mill.) FROM TOKAT FLORA Gaziosmanpasa University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Field Crops Supervisor Prof. Dr. İsa Telci Fennel (Foeniculum vulgare Mill.) is one of important medicinal and aromatic plants used as spice, cosmetic and food industries. This research was conducted to determine morphological and chemical properties of wild Fennel populations from Tokat flora during 2011 vegetation periods. Plant samples were collected during both flowering and full maturated periods for botanical identification and chemical characterization, respectively. Plant height, umbel number, 1000 fruit weight, fruit size, fruit color, essential oil and vegetable oil amount of the collected samples were determined. Essential oil was isolated with Clevenger apparatus and identified with GC-MS. As a results of the research, main data of plant height, main stem number, umbel number, umbellet number, fruit height, fruit width, 1000 fruit weight in morphological properties were obtained as 184,3 cm, 9,7, 21,2, 22,8 1,6 mm, 5,1 mm and 5,4 g respectively. Vegetable oil and essential oil contents of the chemical results were 12,4% and 6,6% respectively. All samples contain estragole and fenchone as main components. 2013, 51 page Key Words: Foeniculum vulgare Mill., fennel, estragole, variation. ii

ÖNSÖZ Lisans ve Yüksek Lisans eğitimi sürecinde bizlere her zaman kararlı, azimli, çalışkan ve dürüst olmayı öğütleyen ve bu konuda bizlere örnek olan saygı değer bölüm başkanımız Prof. Dr. Hüseyin KOÇ a; çağımızın ve ülkemizin mutlak ihtiyaç duyduğu gerçek bilim adamı ve örnek insan Danışman hocam Prof. Dr. İsa TELCİ ye yardımlarından ve rehberliklerinden dolayı teşekkür ederim. Haklarını asla ödeyemeyeceğim, bana 40 yıldır güvenip destek olan, sabır ve şefkatle hayır duâda bulunan annem Dudu DİRİCAN a, babam İdris DİRİCAN a ve eşim Nejla DİRİCAN a şükranlarımı sunuyorum. Ali DİRİCAN Şubat 2013 iii

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET i ABSTRACT.. ii ÖNSÖZ..... iii İÇİNDEKİLER... iv SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ vi ŞEKİLLER DİZİNİ vii ÇİZELGELER DİZİNİ viii 1. GİRİŞ... 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ... 2.1. Rezene yetiştiriciliği ile ilgili çalışmalar... 3. MATERYAL VE YÖNTEM.. 3.1. Materyal. 3.1.1. Deneme alanı... 3.1.2. Bitki materyali. 3.2. Yöntem. 3.2.1. Bitki toplama gezileri.. 3.2.2. Toplanan rezene örneklerinde incelenen özellikler.. 3.2.3. Toplanan rezene örnekleri üzerinde yapılan kimyasal analizler. 3.2.4. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi... 4. BULGULAR VE TARTIŞMA... 17 4.1. Bitki boyu.. 4.2. Dal sayısı... 4.3. Ana şemşiyede şemsiyecik sayısı. 4.4. Şemsiyecikte meyve sayısı... 4.5. Meyve eni.. 4.6. Meyve boyu 4.7. Meyvede renk analizleri... 29 3 7 10 10 10 10 14 14 15 15 16 17 20 21 24 27 28 iv

4.7.1. L* değerleri. 31 4.7.2. a*değerleri... 32 4.7.3. b* değerleri. 33 4.8. Bin meyve ağırlığı.. 33 4.9. Sabit yağ oranları... 36 4.10. Uçucu yağ oranları... 39 4.11. Uçucu yağ kompozisyonu 40 4.11.1.Estragol oranları. 42 4.11.2.Fenkon oranları.. 43 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER..... 46 KAYNAKLAR 48 ÖZGEÇMİŞ. 51 v

SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ Simgeler ad Aşşs Bb cm Ds Da L Ha m mm kg Sd Şms Ort Ns açıklama adet Ana şemsiyede şemsiyecik sayısı Bitki boyu Santimetre Dal sayısı Dekar Litre Hektar Metre Milimetre Kilogram Standart sapma Şemsiyecikte meyve sayısı Ortalama Duraklardan örnek alınan nokta sayısı Kısaltmalar açıklama ASTA TÜİK American Spice Trade Association Türkiye İstatistik Kurumu vi

ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil sayfa Şekil 3.1. Doğal yayılış gösteren rezene toplama güzergahlarının gösteren harita Kırmızı hat bitki toplama gezisi yapılan yerleri; sarı hat rezene popülasyonu bulunan yerleri ifade etmektedir.... 11 Şekil 3.2. Toplanan rezenelerde A. Genel Görünüm, B. Kök yapısı, C. Yaprak, D Çiçek, E. Olgunlaşmamış Meyve ve F. Olgunlaşmış meyve... 12 Şekil 4.1. Bitki boyu ve dal sayısına ait dağılım değerleri. 19 Şekil 4.2. Ana şemsiyede şemsiyecik sayısı ve şemsiyede meyve sayısına ait dağılım değerler... 23 Şekil 4.3. Meyve eni ve meyve boyuna ait dağılım değerleri 27 Şekil 4.4. Toplanan rezene meyvelerine ait renk dağılım değerleri... 32 Şekil 4.5. Toplanan rezene örneklerini 1000 meyve ağırlığı ve sabit yağ oranına ait değerlerin dağılım grafiği 36 Şekil 4.6. Toplanan rezene örneklerinin uçucu yağ oranı ve uçucu yağ bileşenlerine ait verilerin dağılımı. 39 Şekil 4.7 Anetol, estragol ve fenkon un molekül yapıları... 42 vii

ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 3.1. Rezene örneklerinin alındığı noktalara ait enlem, boylam ve rakım değerleri.. 13 Çizelge 4.1.1. Duraklardan toplanan rezene örneklerinin bitki boyu ve dal sayısına ait değeler... 18 Çizelge 4.1.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre bitki boyu ve dal sayısına ait değeler... 19 Çizelge 4.2.1. Toplanan rezene örneklerinin ana şemsiyede şemsiyecik sayıları ve şemsiyecikte meyve sayısına ait değerler 22 Çizelge 4.2.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre anaşemsiyede şemsiyecik sayısı ve şemsiyecikte meyve sayısı değişimine ait değerler 23 Çizelge 4.3.1. Duraklardan toplanan rezene örneklerinin meyve eni ve meyve boyuna ait değerler... 26 Çizelge 4.3.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre meyve boyu ve meyve eni değişimine ait değerler... 27 Çizelge 4.4.1. Toplanan rezene örneklerine ait renk değerleri. 30 Çizelge 4.4.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre renk verilerinin değişimine ait değerler.... 31 Çizelge 4.5.1. Toplanan rezene örneklerinin bin meyve ağırlıkları ve sabit yağ oranlarına ait değerler..... 35 Çizelge 4.5.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre bin meyve ağırlığı ve sabit yağ oranının değişimine ait değerler.. 36 Çizelge 4.6.1. Duraklardan toplanan rezene örneklerinin uçucu yağ oranları ve uçucu yağ bileşenlerine ait değerler.... 38 Çizelge 4.6.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre uçucu yağ, fenkon ve estragol oranları değişimlerine ait değerler 39 Çizelge 4.6.3. Duraklardan toplanan rezene örneklerinin uçucu yağ oranları ve uçucu yağ bileşenlerine ait değerler.... 45 Sayfa viii

1 1. GĠRĠġ Tarih öncesi devirlere kadar uzanan tıbbi bitkilerin kullanımı 1900 lü yılların başından itibaren sülfa ilaçların keşfi ve organik kimyasalların sentezlenmesiyle önemi azalmış, 20. yy ortalarında % 5 e kadar düşmüştür. Ancak 20. yy. sonlarına doğru sağlık bilincinin artması, sentetik ilaçların yan etkilerinin anlaşılması, doğal ürünlere olan ilgiyi her geçen gün artmıştır. Bu artış, günümüzde tıbbi ve aromatik bitkilerin önemini artırması nedeniyle bu bitkiler üzerindeki araştırmalar yoğunlaşmıştır. Dünya sağlık örgütü (WHO) verilerine göre, dünya üzerinde yaklaşık 20.000 bitki türü tıbbi amaçla kullanılsa da, 4000 tür daha yoğunluk kazanmaktadır. Avrupa da ise bu sayı 2000 civarındadır (Bayram ve ark., 2010). Son yıllarda, dünya tıbbi bitkilerin piyasa değeri yıllık 60 milyar dolar civarına yükselmiştir. Dünya tıbbi bitkiler ticareti ise 16,8-18,2 milyar dolar arasındadır. Türkiye de ise 2008 yılı verilerine göre 33-56 bin ton tıbbi bitki ticaretine karşılık 66,3-80,3 milyon dolar gelir sağlamıştır. Türkiye tıbbi bitkiler ticaretinde rezene 1,9 bin ton ve 3,7 milyon dolar ile % 5 lik bir paya sahiptir (Bayram ve ark., 2010). Rezene, raziyane, arapsaçı isimleriyle bilinen Foeniculum vulgare Mill. Türkiye de doğal yayılış gösteren ve kültürü yapılan bir türdür. Türkiye florasında bir türle temsil edilen rezenenin iki alt türü ve üç varyetesi bulunmaktadır (Davis, 1972) Bunlardan var. dulce tatlı rezene olarak yoğun kültürü yapılmaktadır. Var. vulgare ise çoğunlukla doğal yayılış göstermektedir (Baytop,1999; Baydar, 2009). Rezenen fizyolojik öneminden dolayı, eski zamanlardan beri bilinen ve kullanılan bir bitkidir. Rezene baş dönmesi, damar tıkanıklığı, mide ve bağırsak gazlarının çıkarılması için kullanılmaktadır. Bitkinin böbrek ve mesane taşlarını düşürücü ve iltihapları kurutucu, kurt düşürücü, sinir yatıştırıcı ve vücudu kuvvetlendirici, göz kuvvetlendirici, sindirimi kolaylaştırıcı, yatıştırıcı, kalp çarpıntısını giderici, süt veren annelerde süt artırıcı ve çocuklarda karın ağrısını giderici, yara iyileştirici ve idrar söktürücü etkiler bilinmektedir (Arabacı ve Bayram, 2005; Baydar, 2009). Taze rezene yaprak ve sapları sebze veya çeşni olarak tüketilmektedir. Gıda sanayinde rezene alkolsüz içecekler, dondurma, şekerli ürünler, et ve et ürünleri ile alkollü içki üretiminde anason yerine kullanılmaktadır. Tohumları pasta, peynirli

2 ürünler, balıketleri, çorba, sos, sirke ve ekmeklerde yaygın olarak kullanılmaktadır. (Şanlı ve ark., 2008; Kaya ve ark., 2004 ) Rezeneye Sağlık Bakanlığı tarafından Phyto-coff ismi ile bitkisel ilaç olarak üretim ruhsatı verilmiştir (Özçelikay ve ark., 1997). Cantore ve ark. (2004), rezeneden elde edilen uçucu yağın anti bakteriyel etkisinden dolayı bitkilerdeki bakteriyel hastalıkların kontrolünde doğal bakterisit olarak kullanılabileceğini, bunun da günümüzde yaygınlaşma sürecinde olan organik tarım için önemli olduğunu vurgulamışlardır. Ekonomik öneminden dolayı rezene üzerinde pek çok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar özellikle kültürü yapılan ve tatlı rezene olarak bilinen var. dulce üzerinde yoğunlaşmıştır. Yapılan tarla çalışmaları daha çok, farklı orijinli bitkilerin verim ve kalite bakımından karşılaştırılması (Karaca, 1998), uygun ekim zamanlarının (Kızıl ve ark., 2001), bitki sıklıklarının (Özkan, 1999; Özyılmaz, 2007) uygun gübre dozlarının (Tunçtürk ve ark., 2011; Kan ve ark., 2006) ve hasat zamanlarının belirlenmesi (Telci ve ark., 2009a) üzerinde yoğunlaşmıştır. Son yıllarda değişik nedenlerden dolayı tıbbi ve aromatik bitkilere ve bunlardan elde edilen ürünlere olan ilginin artması ile bitkilerin aşırı toplanması ve diğer çevresel sorunlardan dolayı doğadaki popülasyonları azalmaktadır. Ayrıca doğal yayılış gösteren bitkiler genetik olarak homojen olmadığından, toplanan ürünlerde kalite ve standardizasyonla ilgili problemleri ortaya çıkmaktadır. Oysa dünya piyasalarında söz sahibi olmak standartlara uygun, yüksek kaliteli ürünlerin geliştirilmesi ve agronomik işlemlerin iyileştirilmesi ile mümkündür (Telci ve ark., 2009a). Doğal yayılış gösteren tıbbi bitkilerdeki genetik ve kimyasal varyabilite bu bitkilerin kullanım alanlarının çeşitliliği yanında, ıslah çalışmalarında gen kaynağı olarak da önemini artırmaktadır. Türkiye de rezene üretimini çoğunlukla tatlı rezene (var. dulce) oluşturmaktadır. Ancak bazı bölgelerde doğal yayılış gösteren rezenelerde toplanarak kullanılmaktadır. Bu bitkilerin bitkisel ve kimyasal özelikleri üzerinde kapsamlı çalışma bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında planlanan çalışmada; Tokat florasında yayılış gösteren yabani rezene popülâsyonları toplanarak bitkisel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma sonucunda farklı kemotipler belirlenerek, tarımsal ve biyolojik potansiyeli olanlar sonraki çalışmalar için koleksiyon bahçesine taşınacaktır.

3 2. KAYNAK ÖZETLERĠ Rezene kültür ve doğal formlarının bulunduğu ekonomik değere sahip önemli aromatik bitkilerden birisidir. Türkiye de rezene, raziyane, arapsaçı gibi isimlerle bilinmektedir (Baytop, 1999). Bu bitki Apiaceae (Umbellifera) familyası, Foeniculum cinsine ait olup dünyada tek bir türle (F. vulgare) temsil edilmektedir (Tutin, 1976). Yapılan taksonomik çalışmalarda, Foeniculum vulgare Mill. de subsp. piperitum ve subsp. capellaceum (syn. subsp. vulgare) olmak üzere iki alttür, subsp. capellaceum alttürüne ait 3 varyete (var. azoricum, var. vulgare, var. dulce) bulunduğu belirlenmiştir (Piccaglia ve Marotti, 2001). Subsp. piperitum doğal yayılış gösteren, çok yıllık, anetol içermeyen alttürdür. Davis (1972), Türkiye florasında bulunan Foeniculum vulgare yi tür bazında incelese de; sonraki yıllarda yayınlanan kayıtlarda, Türkiye deki doğal yayılış gösteren rezene popülâsyonlarında alt türlerin bulunduğu ve toplanarak kullanıldığı anlaşılmaktadır (Özcan ve Chalcat, 2006). Rezenenin bitkisel özelikleriyle ilgili kayıtlarda bilgiler tür bazında verilmektedir. Rezenin tek veya çok yıllık olduğu, 1-2 m ye kadar inebilen kalın kazık köke sahip, 60-200 cm arasında boylanabilen, yaprakları parçalı iplik şeklinde, rengi koyu yeşilden mavi yeşile kadar değişen, küçük sarı çiçeklere sahip bir türdür. Bitkide meyveler 4-10 mm boyunda, 2-4 mm eninde kahverengi-yeşil renkli, bin meyve ağırlığı 3,8-8,7 g arasında değişmektedir. Rezene meyveleri % 3,5-6,0 uçucu yağ içermektedir. Uçucu yağının ana bileşeni trans-anetol (% 30-60), diğer bileşenlerin ise fenkon (%10-20), fonikulum ve metil kavikol olup, uçucu yağ oranı ile meyve uzunluğu arasında olumlu ilişki bulunmaktadır. Ayrıca rezene meyvelerinin sabit yağ oranı %12-18,2 arasında değişmektedir (Ceylan, 1987). Baytop (1999), rezenede bitki boyunun 1-1,5 m, meyve uzunluğunun 6-10 mm ve meyve eninin 1,5-4 mm, uçucu yağ oranının ise % 3-7 arasında değiştiğini belirtmiştir. Özbek ve ark. (2003), Van ilindeki baharatçılardan temin ettikleri rezene (Foeniculum vulgare Mill.) meyveleri üzerinde yaptıkları çalışmada rezene meyvelerinin uçucu yağ veriminin % 5, uçucu yağ bileşenlerinin ise (E)- anetol (% 74,8) limonen (% 11,1) metil kavikol (% 4,7) fenkon ( % 2,5) α-pinen (%1,3) (Z)- β- osimen (% 1,2) olduğunu bildirmişlerdir.

4 Tanker ve ark. (2004), rezenenin 1,0-1,5 m arasında boylandığını, çok parçalı, parçaları iplik şeklinde, çiçekleri sarı renkli olan çok yıllık otsu bir bitki olduğunu Kuzey Anadolu' da doğal olarak yayılış gösterdiğini ve ülkemizin değişik bölgelerinde kültürünün yapıldığını belirtmişlerdir. Araştırıcılar rezene meyvelerinin ise 6-10 mm boyunda açık veya kirli sarı renkli, kostaları belirgin, kısa saplı tüysüz ve silindir şeklinde olup genellikle kıvrık olduğunu bildirmiştir. Ayrıca rezene meyvesi %3-6 oranında uçucu yağ taşıdığını rezene uçucu yağının anetol yönünden zengin olduğunu belirmişlerdir. Koç (2004), Rezene (Foeniculum vulgare Mill) nin dik büyüyen 1-2 m boylanabilen, bir veya çok yıllık, çıplak düz gövdeli, yaprakları uzun saplı bileşik yaprak olup, uzun ve ince, meyveleri % 2,5-3,5 oranında uçucu yağ içerdiğini, uçucu yağ bileşiminde ise % 50-60 anetol, % 10-20 fenkon ve aldehit bulunduğunu bildirmiştir. Araştırıcı ayrıca rezene meyvesinin % 12-13 sabit yağ ihtiva ettiği belirtmiştir. Bayrak (2006), yaptığı çalışmada rezene tohumlarından elde edilen yağlarda bulunan sterol ve yağ asitleri ve bunların oranlarını belirlemiş ve ayrıca saflıklarını araştırmıştır. Rezene tohumlarının % 12,71-16,61 arasında sabit yağ içerdiğini, rezene sabit yağında yağ asitlerinden en fazla petroselinik asit (% 45,09-58,40) bulunduğunu, rezene yağında başlıca sterol bileşenlerin ise sırası ile β-sitosterol (% 20,34-27,54) ve stigmasterol (% 14,49-24,07) olduğunu bildirmiştir. Akgün (1990), Rezene (Foeniculum vulgare Mill) nin iki varyetesinin dulce (Tatlı rezene), vulgare (acı rezene) kurutulmuş meyvelerinin baharat olarak kullanıldığını, meyvelerinin tatlı rezenenin % 2-3, acı rezenenin ise % 3-7 uçucu yağ içerdiğini, her iki varyetesinde uçucu yağ ana bileşeni trans anetol oranının tatlı rezenede % 75-86 arasında görülürken, acı rezenede ise % 64 anetol ve % 13 fenkon bulunduğunu bildirmiştir. Ayrıca doğal yayılış gösteren bir diğer alt türün (subsp. piperitum) biber rezene olduğunu ve bu alttürün daha yüksek oranda uçucu yağ içerdiğini (% 6), ve uçucu yağ ana bileşeni anetol yerine estragol olduğunu bildirmiştir. Bowes ve Zheljazkov (2005), rezene uçucu yağın ana bileşeni olan transanetol oranının farklı çeşit ve ekim zamanlarına göre % 47-80 arasında değiştiğini belirtmişlerdir.

5 El-Awadi ve Hassan (2010), bazı bitki büyüme düzenleyiciler karşısında rezenenin fizyolojik tepkisinin incelendiği çalışmada, bitkide şemsiye sayısı 9,8-10,8, şemsiyede tohum sayısı 108-134, şemsiyede tohum ağırlığı 1,.43-1,85 g bitkide tohum ağırlığı ise 13,89-19,28 arasında değişmiştir. Araştırmada en düşük değerler kontrol en büyük değerler ise methionin uygulamasından elde edilmiş olup uçucu yağ oranları % 0,79-1.06, anetol oranları % 86,11-87,58 ve sabit yağ oranları ise % 4,8-6,49 aralıklarında değişmiştir. Türkiye de rezenenin doğal popülâsyonları üzerinde yapılan çalışmalar ise oldukça sınırlıdır. Bu çalışmaların konusu, bir bölgede yayılış gösteren bitkilerden oldukça sınırlı sayıda örnek alınarak kimyasal özelikleri ve biyolojik aktiviteleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Özcan ve Chalcat (2006), Mersin bölgesinden toplanan subsp. piperitum örneklerinin uçucu yağlarını incelemiş ve bu alttürün metil kavikol bakımından zengin olduğu belirlenmiştir. Şanlı ve ark. (2008), Isparta ilinde 2002 yılında doğal yayılış gösteren tatlı rezene (dulce) nin farklı büyüme ve gelişme dönemlerinde uçucu yağ oranı ve uçucu yağ bileşenlerini belirlemek amacıyla yürüttükleri çalışmada, tohumlarda en yüksek uçucu yağ oranı % 4,95 ile yeşil olum döneminde, en düşük uçucu yağ içeriği ise % 2.32 ile ölü olum döneminde bulunmuştur. Çalışmada ayrıca, meyvedeki uçucu yağın en önemli bileşenlerinin başta trans-anetol (%45,48-76,00) olmak üzere fenkon (%4,64-30,71), estragol % (1,92-44,40) ve anisaldehit (%<0,05-13,82) olduğu, α- pinen, mirsen, limonen, sineol, γ-terpinen, sitronellol ve kâfur ise düşük oranlarda bulunmuştur. Yurtdışında yapılan çalışmalarda ise rezeneye ait pek çok farklı kimyasal tiplerin bulunduğu belirlenmiştir. Piccaglia ve Marotti (2001), İtalya da doğal yayılış gösteren popülâsyonlar üzerinde yaptığı çalışmalarda, bazı bitkisel özelikler ile uçucu yağ oranları arasında etkileşim olduğunu belirlemişlerdir. Uçucu yağ bileşenleri bakımından ise İtalya rezenelerinde 5 farklı kimyasal grubun (kemotip) bulunduğu açıklanmıştır. Bunlar; 1) α-felletren/metil kavikol/trans-anetol, 2) α- pinen/limonen/trans-anetol, 3) metil kavikol/α-felletren, 4) metil kavikol/α-pinen ve 5) α-felletrendir.

6 Napoli ve ark. (2010), Sicilya adasından toplayarak incelediği doğal rezene örneklerinde uçucu yağ kompozisyonu bakımından 5 farklı grubun (1.) anetol/metil kavikol 2.) metil kavikol/fenkon/α-pinen 3.) metil kavikol/fenkon 4.) metil kavikol ve 5.) piperiten oksit) bulunduğunu belirtmiştir. Bu kemotiplerden piperiton oksit daha çok yabani nane türlerinde de yaygın olarak rastlanan bir bileşendir (Telci ve ark., 2009b). Muckensturm ve ark (1997), Fransa orijinli kültür ve doğal rezene örneklerinin herba ve uçucu yağ özeliklerini karşılaştırdığı çalışmada elde edilen sonuçlarda subsp piperitum herbasına ait uçucu yağda % 60 α-felletren oranı, tohum uçucu yağında % 30 a düşmüş terpinen ve terpinolen oranı yükselmiştir. var. dulce ve var. azoricum herbasında ve tohumunda ana bileşen t-anetol oranı % 60 ın üzerinde bulunmuştur. Aynı çalışmada var. vulgare de üç farklı kemotipe (esragol, esragol/ anetol, anetol) rastlanmıştır. Barazani ve ark. (2002), İsrail de yaptıkları çalışmada var. vulgare nin kültür ve yabani formlarının kimyasal karakterini ve genetik kalıtımını inceledikleri çalışmada, kalıtım derecesi yüksek ve düşük popülasyonları sınıflandırarak, bileşenler arasındaki değişimin genetik ve ekolojik etkilerini açıklamışlardır. Buna göre yüksek rakımlarda yetişen örneklerde t- anetol düşük, rakımlarda yetişen örneklerde metil kavikol yüksek bulunmuştur. Gross ve ark. (2009), rezenenin ana bileşenlerinin kalıtımı üzerinde yaptıkları çalışmada metil kavikol ca zengin tipler anetol ca zengin tiplerle melezlenmiş ve elde edilen sonraki generasyonlarda metil kavikol ile anetol arasında ters bir korelasyonun olduğu, metil kavikol daha dominant olduğu ve bunda diallel bir genin etkili olduğu belirtilmiştir. Stefanini ve ark. (2006), rezenede yaprak, çiçek, taze tomurcuk, olgunlaşmamış tohum, tam olgunlaşmış tohum, kuru tohum uçucu yağ oranları karşılaştırılmıştır. Çalışmanın bütün dönemlerinde t-anetol ana bileşen olup gelişmenin ilk dönemlerinde düşük olmuş, sonraki dönemlerde giderek artmıştır. Buna karşılık limonen oranı ilk gelişme dönemlerinde yüksek bulunmuş (% 30) ve olgunlaşmayla beraber oranı azalarak tam olgunlaşmış meyvelerde % 2 ye kadar düşmüştür.

7 2.1. Rezene yetiģtiriciliği ile yapılan çalıģmalar Tıbbi bitkiler üretiminde iklim ve yetiştiği toprak özelikleri yanında uygulanan tarımsal işlemler verim ve etkili madde üzerinde değişmelere neden olmaktadır. Bitki sıklığı ve dekara atılacak tohumluk miktarı çeşit ve tarım sistemlerine (kuru-sulamalı) göre değişiklik gösterebilmektedir. Ceylan (1987), rezenede sıra arası mesafenin 30 cm olması gerektiğini; Baydar (2009), rezenede dekara 1 kg tohumluğun yeterli olacağını belirmektedir. Özkan (1999), Ankara koşullarında 1998 yılında tatlı rezenede bitki sıklığının etkileri üzerinde yaptığı çalışmada üç farklı sıra arası (30, 45 ve 60 cm) ve dört farklı ekim normu (0,5, 1,0, 1,5 ve 2,0 kg/da) kullanılmış en uygun bitki sıklığı ve ekim normunu 30 cm ve 1,5 kg/da olduğunu belirlemiştir. Araştırmada ayrıca bin tohum ağırlığı 7.49-9.13 g, bitki boyu 88,1-94,1 cm, dal sayısı 6,20-8,87 adet, şemsiyecik sayısı 15,53-18,21 adet, uçucu yağ oranı % 1,93-2,28 arasında değişim göstermiştir. Tunçtürk ve ark. (2011), 2006 ve 2007 yıllarında Van ekolojik koşullarında değişik gübre dozlarının (azot dozu: 0, 30, 60 ve 90 kg/ha ve fosfor dozu: 0, 40 kg/ha) Rezene (Foeniculum vulgare Mill.) de verim ve kalite üzerine etkisini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada; bitki boyu 40,2-54,2 cm (2006 yılı ortalaması 50,25 cm, 2007 ortalaması ise 44,72 cm), dal sayısı 4,93-6,98 adet (2006 yılı ortalaması 6,37 adet, 2007 yılı ortalaması 5,62 adet), bin tane ağırlığı 7,75-8,51 g (2006 yılı ortalamasının 8,32 g, 2007 ortalamasının 7,95 g) uçucu yağ oranı % 1,87-1,92 ve sabit yağ oranı ise % 8,65-11,58 arasında değişmiştir. Aynı çalışmada rezenede yüksek verim ve kaliteli ürün elde etmek için 6 kg azotlu ve 4 kg fosforlu gübre uygulaması tavsiye edilmiştir. Kan ve ark. (2006), Konya şartlarında farklı gübre (azot ve çinko) dozlarının rezenede uçucu yağ verim ve uçucu yağ bileşenleri üzerine etkilerinin araştırıldığı çalışmada, gübre dozlarına bağlı olarak uçucu yağ oranı % 2,9-3,2 arasında değişmiştir. En yüksek uçucu yağ oranı (% 3,2) 15 kg/da N uygulanan parsellerden alınmıştır. Çalışmada ana bileşeninin trans-anetol olduğu, bunu anisaldehit, estragol, α-fenkon, limonen, karvon, cis-anetol gibi bileşenlerin takip ettiği belirtilmişidir. Bu araştırmada uygulanan azot ve çinko gübrelerinin miktarlarına bağlı olarak elde edilen örneklerde trans-anetol % 60,6-87,0, anisaldehit % 6,1-21,3, estragol % 3,2-11,7, α-fenkon % 0,4-3,2, limonen % 0,3-2,5, karvon % 0,3-1,0 ve cis-anetol % 0,2-0,9 aralıklarında değişim

8 göstermiştir. En yüksek trans-anetol oranı 10 kg/da azot ve 10 kg/da azot + 750 g/da çinko uygulamalarından (% 87,0 ve % 85,1) elde edilmiştir. Mahfouz ve Eldin (2007), rezenede (2003-2005) iki yıl süreyle organik ve mineral gübrelemenin etkilerini araştırdıkları çalışmada, bitki boyunun 126-155 cm, dal sayısının 6,20-8,11 adet, bitki ağırlığı 317-475 g, bitkide meyve verimi 67-91 g, uçucu yağ verimi 0,83-1,47 ml/bitki ve hektara yağ verimi 29,6-51,8 L/ha arasında değişmiştir. Araştırıcılar uçucu yağ içerisindeki ana bileşenin trans-anetol olduğu ve % 79-86 arasında değiştiği ve bu bileşeni limonenin takip etiğini bildirmişlerdir. Bitkilerdeki etkili maddeler yetiştiricilik işlemleri yanında gelişme dönemlerine göre de değişim göstermektedir. Kandil ve ark. (2002), rezenede uçucu yağ miktarının farklı gelişme dönemleri boyunca değişiminin incelendiği bir araştırmada, vejetatif büyüme döneminde herba kısmında % 0,43-0,69 arasında, çiçeklenme döneminde yaprak, sap ve çiçeklerde % 1,1-2,6 arasında ve olgunlaşma döneminde tohumlarda % 2-3 arasında değiştiği bildirilmiştir Şanlı ve ark. (2012), Burdur ilinde tarımı yapılan anason (Pimpinella anisum L.), rezene (Foeniculum vulgare Mill.), kişniş (Coriandrum sativum L.), kimyon (Cuminum cyminum L.) ve dereotu (Anethum graveolens L.) türlerinin uçucu yağ oranları ve bileşenleri belirlenerek uluslararası kodekslere uygunluğunu araştırdıkları araştırmada; rezenenin % 2,74, oranında uçucu yağ içerdiği ve bunun ASTA standardının (% 1,5) üzerinde olduğunu, uçucu yağ bileşenlerinin ise trans-anetol (% 85,27) ün ana bileşen olarak belirlendiği ve diğer önemli bileşenlerin ise fenkon (% 6,22), p-allil anisol (% 4,31) ve limonen (% 1,93) olduğu belirlenmiştir. Telci ve ark. (2009a), rezenede farklı gelişme dönemlerine göre meyve verimi, bin meyve ağırlığı ve uçucu yağ oranında önemli değişmeler gösterdiğini, uçucu yağ verimi ve anetol oranının olgunlaşma dönemlerine göre değişim göstermediğini tesbit etmişlerdir. Araştırmada uçucu yağ oranının % 3-6, anetol oranı ise % 82-90 arasında değiştiğini bulmuşlardır. Uzun ve ark. (2011), Amasya ve Samsun şartlarında yapılan Orta Karadeniz Bölgesi için geliştirilen rezene hatlarının verim ve uçucu yağ oranlarının stabilite analizi çalışmasında, uçucu yağ oranının % 1,44-3,26 arasında değiştiğini bulmuşlardır. Ortalama değer ise %2,5 olarak bulunmuştur. Aynı çalışmada, 1000 meyve ağırlığı değerleri 5,28-8,46 g ( ort= 6,69 g) arasında değişim göstermiştir. Araştırıcılar ayrıca,

9 yağ oranı üzerinde çevresel faktörlerin etkisi olduğu ve çok kurak şartlarda rezenenin uçucu yağ oranının yükseldiğini bildirmişlerdir. Oğuz (2000), Adana da taban ve kıraç koşullarında rezenede farklı üretim yöntemlerinin verim ve uçucu yağ üzerine etkilerinin araştırıldığı çalışmada; taban koşullarda, sonbaharda pençeyle çoğaltılan bitkilerden incelenen değerlerin yüksel olduğunu belirlemişlerdir. Arabacı ve Bayram (2005), Aydın ekolojik koşullarında rezenenin ekim zamanı ve kullanılacak tohumluk miktarının tespiti amacıyla yapılan araştırmada 1 Nisan ve 15 Nisan; dekara 0,5, 1.5 ve 2,5 kg tohum olacak şekilde ekim yapılmış ve uçucu yağ verimi 2,068 3,372 L/da arasında değişmiştir. Özyılmaz (2007) Tokat Kazova şartlarında üç farklı (30, 40, 50 cm) sıra aralığı ve dört farklı (250, 500, 750, 1000 adet tohum/m 2 ) ekim normunun verim ve kalite üzerine etkilerinin araştırıldığı çalışmada; bitki boyu 73,1-79,2 cm, dal sayısı 3,4-5,7 adet, şemsiye sayısı 5,6-9,7 adet, şemsiyecik sayısı 11,1-15,2 adet, şemsiyecikte meyve 9,6-15,5 adet, şemsiyede meyve 78,3 144,8 adet, bin meyve ağırlığı 4,1-5,3 g, uçucu yağ oranı % 1,7-2,8, sabit yağ oranı ise % 6,5-10,0 arasında değişmiştir.

10 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal 3.1.1. Deneme Alanı Önceki yıllarda yapılan bitki toplama gezilerinde Tokat florasının bazı bölgelerinde yabani rezene bitkilerinin yoğun bulunduğu gözlenmiştir. Bu proje kapsamında araştırmaya konu olan Tokat, iklimi, Karadeniz Bölgesi iklimiyle İç Anadolu bölgesi iklimi arasında bir geçiş özelliği gösterir. Tokat ilinin güneyinde iklim daha serttir. Kuzeyde Karadeniz kıyısına yaklaştıkça bu sertlik azalır. Tokat ilinde senenin her mevsimi yağmur yağar. Yıllık yağış miktarı bazı yerlerde 385 mm iken bazı yerlerde 485 mm dir. Senenin 50 gününde sıcaklık 0 C nin altında ve 40 gün +30 C nin üzerinde seyreder. Yazlar, rakımı düşük vadilerde oldukça sıcak geçer (Anonim, 2012). Tokat ta toplam alanın % 50 ye yakını orman ve fundalıklarla kaplıdır. % 35 i ekili ve dikili alanlar ve % 14 ü çayır ve meralarla kaplıdır. Araştırmaya konu olan yabani rezene daha çok açık alanlarda bulunmaktadır. 3.1.2. Bitki Materyali Denemede, doğal yayılış gösteren rezene bitkileri kullanılmıştır. Dünyada Foeniculum cinsine ait tek rezene türü (vulgare) bulunmaktadır. Literatürde mevcut iki, alt türden subsp. piperitum doğal yayılış göstermekte ve anetol içermemektedir. Diğer alt tür subsp. capellaceum (syn. subsp. vulgare) un ise üç varyetesi vardır (var. vulgare, var. dulce, var. azoricum). Var. vulgare de yabani formlar bulunmaktadır. Bu varyete trans anetol bakımından zengin olmasıyla subsp. piperitum dan kolaylıkla ayrılmaktadır. Toplanan bitki alanları 4 farklı bölgeye (durak) ayrılmıştır. Bunlar 1. Kazova 2. Aydınca köyü ve Çamdere köyü civarı, 3. Geyras Beşören köyü çevresi, 4. Kızıleniş ve Çördük Köyü çevresi olup toplanan bitkilerin koordinatları ve rakımları Çizelge 3.1. de verilmiştir.

Şekil 3.1. Doğal yayılış gösteren rezene örneklerin toplandığı alanlar. (Kırmızı hat bitki toplama gezisi yapılan yerleri; sarı hat rezene popülasyonu bulunan yerleri ifade etmektedir.) Anonim, (2013). 11

12 Şekil 3.2. Toplanan rezenelerde: A. Genel Görünüm, B. Kök yapısı, C. Yaprak, D Çiçek, E. Olgunlaşmamış Meyve ve F. Olgunlaşmış meyve

13 Çizelge 3.1. Rezene örneklerinin alındığı noktalara ait enlem, boylam ve rakım değerleri Sıra Örnek Durak Koordinat Rakım Durak özelliği no no no K. Enlemi D. Boylamı (m) 1 A-1 ı 40 0 20.453 36 0 32.287 608 2 A-2 I 40 0 20.710 36 0 31.899 608 3 A-6 ı 40 0 20.191 36 0 32.623 595 4 A-7 I 40 0 20.177 36 0 32.561 592 5 A-8 I 40 0 20.166 36 0 32.534 598 6 A-9 I 40 0 20.274 36 0 32.018 593 Durak-I in ortalama yükseltisi 636 7 A-10 I 40 0 20.317 36 0 31.711 592 m dir. Taban arazi ve bitkilerin ihtiyacı olan suya kolayca 8 A-14 I 40 0 20.432 36 0 33.085 604 ulaşabildikleri, daha çok sulama 9 A-15 I 40 0 20.416 36 0 33.049 615 kanalı etrafında ve tarla, bahçe 10 A-16 I 40 0 20.760 36 0 32.546 642 sınırlarından oluşmuştur. 11 A-17 I 40 0 20.765 36 0 32.517 635 Örneklerin alındığı noktalarda 12 A-18 I 40 0 20.811 36 0 32.643 651 rezene dışında bitki yoğunluğu fazla ve rezene bitkilerinden 13 A-27 ı 40 0 20.420 36 0 32.626 618 birçoğu ağaç gölgesinde 14 A-28 I 40 0 20.752 36 0 32.613 645 bulunmaktadır. 15 A-29 I 40 0 20.928 36 0 32.680 657 16 A-30 I 40 0 20.988 36 0 32.671 667 17 A-31 I 40 0 21.240 36 0 32.876 752 18 A-32 I 40 0 21.146 36 0 32.825 714 19 A-33 I 40 0 21.052 36 0 32.797 699 20 B-11 II 40 0 21.134 36 0 32.149 693 21 B-12 II 40 0 21.437 36 0 32.504 741 Durak-II nin ortalama yükseltisi 22 B-13 II 40 0 20.941 36 0 32.522 682 689 m dir. Yükseltinin artmasıyla ters orantılı olarak bitki yoğunluğu 23 B-34 II 40 0 20.563 36 0 33.017 653 ve ihtiyaç duyulan suya ulaşma 24 B-35 II 40 0 20.851 36 0 33.184 686 imkânı Durak-I e nispetle azalan 25 B-36 II 40 0 20.671 36 0 33.093 656 ve tarım alanlarından daha uzak 26 B-37 II 40 0 17.354 36 0 33.254 713 alanlardan oluşmuştur. 27 C-3 III 40 0 15.240 36 0 32.774 751 28 C-4 III 40 0 17.205 36 0 33.005 673 29 C-5 III 40 0 17.225 36 0 33.000 665 Durak-III, ortalama rakımı 690 m 30 C-23 III 40 0 16.851 36 0 32.982 676 dir. Durak-II ile benzer karakterde 31 C-24 III 40 0 17.494 36 0 33.045 662 olmakla birlikte örnek alınan 32 C-25 III 40 0 17.403 36 0 33.133 684 noktaların daha eğimli ve kır alanlar olduğu gözlenmiştir. 33 C-26 III 40 0 17.355 36 0 33.204 718 34 D-19 IV 40 0 14.395 36 0 33.050 804 Ortalama rakım 786 m dir. Durak- 35 D-20 IV 40 0 14.557 36 0 32.862 790 IV doğal yağışlardan başka su imkânına sahip değildir. 36 D-21 IV 40 0 14.647 36 0 32.857 782 Örneklerin alındığı noktalar sarp 37 D-22 IV 40 0 14.769 36 0 32.797 768 ve kayalık alanlardır.

14 3.2. Yöntem 3.2.1. Bitki toplama gezileri Proje kapsamında 2011 yılı Temmuz-Ağustos aylarında bitki toplama gezileri düzenlenmiştir. Gezilerde bitki örneklerinin toplanması Tan (1998) in belirlediği hususlara göre yapılmıştır. Bu tür çalışmalarda alınacak örneklerin popülasyonu temsil etme durumu çok önemlidir. Bunun sağlanabilmesi için de; a-) Toplam durak sayısının tespiti, b-) Durak genişliğinin belirlenmesi ve c-) Durak yerlerinin seçimidir. Örneklemede durak sayısı ve durakların toplama bölgesindeki dağılımı konuları ayrı bir öneme sahiptir. Genellikle genetik varyasyonun yüksek olduğu yabani türler ve geçit formları toplanırken bir duraktan toplanacak örnek sayısının belirlenmesinde duraktaki maksimum varyasyonun sağlanmasına dikkat edilmelidir. Bu nedenle etkin popülasyon büyüklüğünün dikkate alınması gerekir. Çoğu koşullarda mevcut genetik varyasyonu ortaya koyabilmek için 50 bitkiyi geçmemek gerekir (Marshall ve Brown 1975). Bu açıklamalar ışığında ve ön gözlemler sonucu bu bitkinin yoğun bulunduğu alanlar belirlenerek bitki toplama durakları belirlenmiştir. Çalışmada durak sayısı 4 olarak planlanmış ve duraktaki bitki yoğunluğuna bağlı olarak 4-19 arasında noktadan bitki örneği toplanmıştır. Bu geziler iki farklı dönemde yapılmıştır. Gezilerin birincisi çiçekleme döneminde ve bitkinin yoğun bulunduğu alanlar belirlemek ve herbaryum örnekleri alınmak için yapılmıştır. İkinci geziler ise tohumların olgunlaştığı dönemde ve tohum toplamak amacıyla yapılmıştır. Her iki gezide de toplanan örneklerin koordinatları ve rakımları CPS ile belirlenerek her bir örnek için kaydedilmiştir (Çizelge 3.1). Bitki toplama gezilerinde çiçeklenme döneminde toplanan örnekler Seçmen ve ark. (1995), belirlediği şekilde herbaryumları hazırlanarak taksonomik isimlendirme için gerekli özellikler bu herbaryumlar üzerinden belirlenmiştir. Meyve toplama gezilerinde belirlenen alanlara tohumların olgunlaştığı dönemde gidilerek meyve örnekleri almadan önce bitki boyu dal sayısı gibi gözlemler alındıktan sonra meyveler toplanmıştır. Toplanan meyvelerde aşağıdaki gözlemler Telci ve ark., (2009a), Özyılmaz (2007), ve Kan ve ark. (2006), ın belirlediği şekilde yapılmıştır.

15 3.2.2. Toplanan rezene örneklerinde incelenen özellikler 1. Bitki boyu (cm): Örnek alınan her bir noktada rastgele seçilen 5 bitkinin boyu metre ile ölçülerek ortalamaları hesaplanmıştır. 2. Dal sayısı (adet/bitki): Örnek alınan noktada rastgele 5 bitkinin dalları sayısı sayılarak ortalamaları hesaplanmıştır. 3. Ana şemsiyede şemsiyecik sayısı (adet/ana şemsiye) : Her bir noktadan seçilen 5 bitkinin ana şemsiyesi alınarak laboratuara getirilip şemsiyecikler sayılmıştır. Sayılan şemsiyelerin ortalaması hesaplanarak belirlenmiştir. 4. Şemsiyeçikte meyve sayısı (adet/şemsiyecik): Ana şemsiyelerden şemsiyecik sayısı için alınan örneklerde her bir şemsiyecikteki meyveler sayılarak ortalaması alınmıştır. 5. 1000 meyve ağırlığı (g) : Her bir noktaya ait meyvelerden 4 adet 100 meyve sayılarak ortalaması 10 ile çarpılarak hesaplanmıştır. 6. Meyve boyu (mm): Her bir noktaya ait 20 olgunlaşmış meyve boyu elektronik kumpasla ölçülerek ortalaması hesaplanmıştır. 7. Meyve eni (mm): Her bir noktaya ait 20 olgunlaşmış meyve eni elektronik kumpasla ölçülerek ortalaması hesaplanmıştır. 8. Meyve Rengi: Bütün noktalardan rastgele alınan meyveler laboratuarda Renk Ölçerle (Minolta, CR300, Japonya) ölçülerek renk L*, a* ve b* değerleri belirlenmiştir. 3.2.3. Toplanan rezene örnekleri üzerinde yapılan kimyasal analizler 1. Uçucu yağ oranı (%): Toplanan her bir noktaya ait 10 g lık olgunlaşmış meyve örnekleri 100 ml saf su içerisinde neo-clevenger aparatıyla 3 saat distilasyona tabi tutulmuştur. Distilasyon sonucu toplama bölümünde biriken yağın hacmi % olarak hesaplanmıştır. 2. Uçucu yağ bileşenleri: Meyvelerde su distilasyon yöntemiyle belirlenen uçucu yağların içerikleri ve kantitatif değerleri Gaz Kromatografisi Kütle Spektroskopisiyle belirlenmiştir. Bu amaçla Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümünde bulunan Perkin Elmer marka 500 GC model

16 cihazla analizler yapılmıştır. GC analizinde kullanılan yöntemler aşağıda açıklanmıştır. GC-MS analizi: Autosempler sistemi bulunan Perkin-Elmer Gaz Kromatografisi (GC) Kütle Spektrometresi (MS) ile yapılmıştır. GC/MS ayırımı için, 70 ev iyonization enerjili, elektron iyonization sistemi kullanılmıştır. Taşıyıcı gaz olarak kullanılan helyumun akış oranı 1.3 ml/dk. Kullanılan kolon BPX5 (30m x 0.25 mm x 0.25 µm film kalınlığı) olup, başlangıç ve bitiş sıcaklıkları ve çalışma programı GC ile aynıdır. Enjektör ve MS transfer sıcaklıkları sırasıyla 230 ºC ve 250 ºC olacak şekilde ayarlanmıştır. Elde edilen uçucu yağlar Gaz Kromatografisinde olduğu gibi asetonla 1:10 oranında seyreltildikten sonra örnekten 1.0 L gaz kromatografine enjekte edildi. Split oranı 5:1 olarak ayarlanmıştır. Analizler sonucu bileşenler iki farklı yöntemle isimlendirilmeye çalışılmıştır. Bunlar: 1. GC sonucu elde edilen bileşenlerin alıkonma zamanlarını (Rt), laboratuarda mevcut standartların alıkonma zamanıyla karşılaştırılmasıyla, 2. Mass spektrumlarının WILLEY ve NIST kütüphanelerinde bulunan bileşenlerin spektrumlarıyla karşılaştırarak tanımlanmıştır. 3. Sabit yağ oranı ( %): Her durağa ait tohum örnekleri öğütülerek soxhalet yağ analiz metoduyla hekzanla ekstraksiyon yapılarak tohumdaki sabit yağ oranı tespit edilmiştir. 3.2.4. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi İncelenen her bir özelliğin (uçucu yağda ana bileşenleri dâhil), maksimum- minimum değerleri, ortalamaları, standart sapması hesaplanarak frekans dağılım Çizelgeleri oluşturulmuştur. Tüm bu işlemlerde SPSS İstatistik Programları kullanılmıştır.

17 4. BULGULAR VE TARTIġMA Araştırma sonucu elde edilen sonuçlar, incelenen özeliklere göre verilerek tartışılmıştır. İncelenen tüm sonuçlarla ilgili özeliklere ait veriler duraklara göre gruplandırılarak verilmiştir. Duraklara ve tüm verilere ait ortalama değerler ayrı çizelgelerde özetlenmiş, değerlere ait dağılımlar grafikler halinde verilerek tartışılmıştır. 4.1. Bitki boyu Araştırmada bitki boyuna ait değerler Çizelge 4.1.1. ve 4.1.2 de, bu değerlere ait dağılım değerleri ise Şekil 4.1. de verilmiştir. Çizelgelerin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerde bitki boyu 100-235 cm arasında değişmiştir. Tüm verilerin ortalama bitki boyu 184 cm olarak (sd: 28) bulunmuştur. Toplanan örneklerde en yüksek bitki boyu 235 cm ile 1 nolu duraktan (A-15 nolu nokta) alınmıştır. Bu örneklerin alındığı alanın taban arazi ve su seviyesinin yüksek olması nedeniyle bitki boyunun da yüksek olduğu düşünülmektedir. Bitki boyu değerleri bakımından diğer yüksek verilere en yüksek bitki boyunun alındığı örneklerle aynı durakta (Durak I) yer alan A-29 nolu noktadan, (230 cm) ve Durak III te yer alan A-23 (210 cm) nolu noktadan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük bitki boyu ise 100 cm ile Durak IV te yer alan A-19 nolu noktadan alınan alınmıştır. Duraklara ait ortalama değerler incelendiğinde (Çizelge 4.1.2.) 7 noktada örnek alınan Durak III ün bitki boyu ortalaması (198,5 cm) diğer duraklardan yüksek olup, bunu 187 m ile en fazla örnek alınan noktanın bulunduğu Durak I ortalama değerleri izlemiştir. Bitki boyu bakımından en düşük ortalama değer ise rakımın yüksek olduğu Durak IV ten alınmıştır. Bu durakta örnek alınan noktaların rakımının diğer duraklardan yüksek olması bitki boyu değerlerinin düşük olmasına neden olmuştur. Nitekim yüksek rakımlara doğru, artan ışık yoğunluğuna bağlı olarak bitki boyları kısalmaktadır (Kaçar ve Katkat, 2012).

18 Çizelge 4.1.1. Duraklardan toplanan rezene örneklerinde bitki boyu ve dal sayısına ait değerler Bitki boyu Dal sayısı No Örnek no Duraklar Ortalama S.sapma Ortalama S,sapma 1 A-1 I 225 63 7,0 2,82 2 A-2 I 185 77 6,5 2,12 3 A-6 I 190 11 8,5 0,70 4 A-7 I 190 70 10,0 7,07 5 A-8 I 200 70 11,0 7,07 6 A-9 I 205 77 8,0 4,24 7 A-10 I 170 70 8,5 4,94 8 A-14 I 190 70 9,0 2,82 9 A-15 I 235 91 12,5 4,94 10 A-16 I 160 56 9,5 2,12 11 A-17 I 150 70 8,0 1,41 12 A-18 I 215 120 12,5 4,94 13 A-27 I 200 56 10 4,24 14 A-28 I 155 63 10 5,65 15 A-29 I 230 42 8,5 3,53 16 A-30 I 160 98 10,5 6,36 17 A-31 I 140 56 9,5 6,36 18 A-32 I 195 63 10,5 3,53 19 A-33 I 175 49 11 5,65 20 B-11 II 175 63 8,0 4,24 21 B-12 II 225 91 10,5 4,94 22 B-13 II 170 42 9,5 3,53 23 B-34 II 145 49 7,5 3,53 24 B-35 II 190 28 11,5 3,53 25 B-36 II 185 77 9,5 4,94 26 B-37 II 155 35 8,5 3,53 27 C-3 III 190 70 9,0 2,82 28 C-4 III 210 84 10,0 2,82 29 C-5 III 202 88 9,0 2,82 30 C-23 III 210 42 14,5 2,12 31 C-24 III 200 56 10,5 4,94 32 C-25 III 155 91 10,5 7,77 33 C-26 III 160 98 8,5 3,53 34 D-19 IV 100 42 9,0 4,24 35 D-20 IV 185 63 10,5 3,53 36 D-21 IV 195 63 9,5 6,36 37 D-22 IV 197 74 11,0 5,65

19 Çizelge 4,1.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre bitki boyu ve dal sayısının değişimlerine ait değerler Bitki boyu (cm) Dal sayısı (adet) Duraklar Ns Minimum Maksimum Ortalama S d. Minimum Maksimum Ortalama S d. değer değer değer değer Durak-I 19 140 235 187,8 27.5 6,5 12,5 9,5 1,6 Durak-II 7 145 225 177,8 26,1 7,5 11,5 9,3 1,4 Durak-III 7 155 210 189,5 22,9 8,5 14,5 10,3 2,0 Durak-IV 4 100 197 169,2 46,5 9,0 11,0 10,0 0,9 GENEL 37 100 235 184,0 28,0 6,5 14,5 9,6 1,6 Duraklara ait tüm noktalardan elde edilen bitki boyuna ait dağılım grafiği (Şekil 4.1.) incelendiğinde, değerlerin normal dağılım gösterdiği ve örneklerin % 30 u 182-200 cm arasında, % 22 i ise 201-220 cm arasında değiştiği görülmüştür. Şekil 4.1. Bitki boyu ve dal sayısına ait dağılım değerleri Rezenede bitki boyu bitkinin genetik yapısına, yetiştiği iklim koşullarına göre değişmektedir (Telci ve ark., 2009a). Kültürü yapılan rezenede bitki boyları Özkan (1999) a göre 88-94 cm,, Özyılmaz (2007) a göre 73,1-79,2 cm arasında, Tunçtürk ve ark. (2011) na göre ise 40-54 cm arasında değişmiştir. Ancak Davis (1972) doğal yayılış gösteren bitkilerde bitki boyunun 1-1,8 m arasında, Tanker ve ark. (2004), 100-150 cm arasında, Ceylan (1987), 60-200 cm arasında değiştiğini belirtmişlerdir. Elde ettiğimiz bitki boyu değerleri kültürü yapılan rezenelerden oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Ancak toplanan örneklerin % 38 i Davis (1972) belirttiği 1-1,8 m arasında olup, % 60 tan fazlası bu değerlerden yüksek bulunmuştur. Bitkilerin % 33 ü ise Ceylan (1987), bildirdiği maksimum 200 cm den yüksek

20 olmuştur. Bitki boyu bakımından araştırmamızda belirlenen 235 cm değeri literatür değerlerinden oldukça yüksek olduğu görülmektedir. 4.2. Dal Sayısı Araştırmada dal sayısına ait değerler Çizelge 4.1.1. ve 4.1.2. de bu değerlere ait dağılım değerleri ise Şekil 4.1. de verilmiştir. Çizelgelerin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerde bitki başına dal sayısı 6,5-14,5 adet arasında değişmiştir. Tüm verilerde ortalama dal sayısı 9,6 adet olarak (sd=1,6) belirlenmiştir. Toplanan örneklerde en yüksek dal sayısı 14,5 adet ile DURAK-III ten (C-23 nolu nokta) alınmıştır. Dal sayısı değerleri bakımından diğer yüksek verilere DURAK-I de yer alan A-15 ve A-18 nolu noktalar ile (12,5 adet) ve Durak-II de yer alan B-35 (11,5 adet) nolu noktadan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük dal sayısı değeri ise 6,5 adet ile Durak-I de yer alan A-2 (6,5) nolu noktadan alınmıştır. Duraklara ait ortalama değerler incelendiğinde (Çizelge 4.1.2.) 7 noktadan örneğin alındığı Durak III ün dal sayısı ortalaması (10,3 adet) diğer duraklardan yüksek olup bunu 10,0 adet ile Durak-IV ün ortalama değerleri izlemiştir. Dal dayısı bakımından en düşük ortalama değer ise 9,3 adet ile Durak II den alınmıştır. Duraklara ait tüm noktalardan elde edilen dal sayısına ait dağılım grafiği (Şekil 3.1.) incelendiğinde verilerin normal dağılım gösterdiği, toplanan örneklerde dal sayısı 8.0-12.0 adet arasında yoğunlaştığı ve örneklerin % 84 nün bu aralık bulunduğu belirlenmiştir. Literatürde rezenede dal sayısının bitkinin genetik yapısına ve yetiştirme koşullarına göre değiştiği belirtilmiştir. Doğal yayılış gösteren bitkilerde dal sayısına ait literatür değerine rastlanılmamasına rağmen, kültürü yapılan bitkilerde dal sayısı Tunçtürk ve ark. (2011), farklı gübre dozlarına göre 4,9-6,9 adet, Mahfouz (2007), ise mineral ve organik gübrelemeye göre 6,2-8,11 adet arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Araştırmada elde edilen dal sayısı bakımından örneklerin % 80 den fazlası literatür değerinden fazla bulunmuştur. Şemsiyegiller familyası türlerinde bitki sıklığı dal sayısını belirleyen önemli bir faktördür (Telci, 2011). Sık ekimlerde dal sayısı azalırken geniş sıra arası ekimlerde bitkilerde dal sayısı artmaktadır. Doğal yayılış gösteren bitkilerden toplanan örneklerde bitkilerin belirli noktalarda bulunması, çevresinde aynı yükseklikte bitkilerin olmaması bitkilerde dallanmayı teşvik eden ve dal sayısını artıran sebeplerdendir.

21 4.3. Ana Ģemsiyede Ģemsiyecik sayısı (adet/ģemsiye) Araştırmada ana şemsiyede şemsiyecik sayısına ait değerler Çizelge 4.2.1. ve 4.2.2 de, bu değerlere ait dağılım değerleri ise Şekil 4.2. de verilmiştir. Çizelgelerin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerin ana şemsiyede şemsiyecik sayısı 10,5-34,0 adet arasında değişmiştir. Tüm verilere ait ortalama ana şemsiyede şemsiyecik sayısı 21,2 adet olarak (sd=4,8) bulunmuştur. Toplanan örneklerde en yüksek ana şemsiyede şemsiyecik sayısı 34 adet ile 1 nolu duraktan (A-31 nolu nokta) alınmıştır. Ana şemsiyede şemsiyecik sayısı değerleri bakımından diğer yüksek verilere Durak-IV te yer alan D-20 nolu noktadan, (28,5 adet) ve Durak I de yer alan A-8 (27,0 adet) nolu noktadan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük ana şemsiyede şemsiyecik sayısı değerleri ise 10,5 adet ile Durak III te yer alan C- 25 nolu noktadan alınmıştır.

22 Çizelge 4.2.1. Toplanan rezene örneklerinin ana şemsiyede şemsiyecik sayıları ve şemsiyecikte meyve sayısına ait değerler Ana şemsiyede şemsiyecik sayısı Şemsiyecikte meyve sayısı No Örnek no Duraklar ortalama S,sapma ortalama S,sapma 1 A-1 I 24,0 2,8 37,2 5,2 2 A-2 I 17,0 2,8 20.0 2,4 3 A-6 I 25,5 2,1 15,1 2,3 4 A-7 I 26,0 5,6 24,2 3,7 5 A-8 I 27,0 0,0 17,2 2,0 6 A-9 I 19,5 0,7 22,5 6,4 7 A-10 I 20,5 2,1 22,4 4,7 8 A-14 I 20,0 1,4 21,6 3,5 9 A-15 I 23,5 0,7 21,4 2,9 10 A-16 I 20,0 0,0 30,5 10,3 11 A-17 I 21,5 0,7 23,6 3,7 12 A-18 I 23,0 4,2 22,4 6,8 13 A-27 I 21,5 0,7 22,4 2,4 14 A-28 I 22,5 2,1 21,2 4,0 15 A-29 I 17,5 6,3 18,0 3,3 16 A-30 I 17,5 2,1 22,6 3,4 17 A-31 I 34,0 8,4 24,6 5,0 18 A-32 I 24,5 4,9 29,6 3,2 19 A-33 I 15,5 7,7 19,5 7,6 20 B-11 II 21,0 1,4 20,4 4,2 21 B-12 II 19,5 0,7 30,0 7,6 22 B-13 II 24,5 2,1 21,2 3,9 23 B-34 II 14,5 0,7 20,3 3,3 24 B-35 II 25,0 5,6 23,9 6,2 25 B-36 II 24,0 1,4 24,9 5,5 26 B-37 II 15,5 3,5 18,6 5,9 27 C-3 III 25,5 2,1 21,3 4,7 28 C-4 III 24,5 3,5 28,1 7,9 29 C-5 III 18,5 4,9 20,3 2,8 30 C-23 III 21,5 0,7 21,3 3,2 31 C-24 III 16,0 2,8 29,9 2,2 32 C-25 III 10,5 0,7 15,0 4,2 33 C-26 III 18,5 2,1 25,7 7,0 34 D-19 IV 12,0 2,8 19,6 2,3 35 D-20 IV 28,5 3,5 25,0 3,3 36 D-21 IV 26,0 1,4 24,0 3,4 37 D-22 IV 19,0 1,4 18,4 4,5

23 Çizelge 4.2.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre ana şemsiyede şemsiyecik sayısı ve şemsiyecikte meyve sayısı değişimine ait değerler. Ana şemsiyede şemsiyecik sayısı Şemsiyecikte meyve sayısı Duraklar Ns Minimu Maksimum Ort S d. Minimum Maksimum m değer değer değer değer Ort S d. Durak-I 19 34,0 15,5 22,1 4,3 17,2 30,5 22,7 3,5 Durak-II 7 25,0 14,5 20,6 4,3 18,6 30,0 22,8 3,9 Durak-III 7 25,5 10,5 19,3 5,2 15,0 29,9 23,1 5,1 Durak-IV 4 28,5 12,0 21,4 7,4 18,4 25,0 21,8 3,2 GENEL 37 34,0 10,5 21,2 4,8 15,0 30,5 22,7 3,8 Duraklara ait ortalama değerler incelendiğinde (Çizelge 4.2.2.) en fazla örnek sayısına sahip Durak-I in ana şemsiyede şemsiyecik sayısı ortalaması (22,1 adet) diğer duraklardan yüksek olup, bunu 21,4 adet ile Durak-IV' ortalama değerleri izlemiştir. Ana şemsiyede şemsiyecik sayısı bakımından en düşük ortalama değer ise 19,3 adet Durak-III ten alınmıştır. Şekil 4.2. Ana şemsiyede şemsiyecik sayısı ve şemsiyecikte meyve sayısına ait dağılım değerleri. Duraklara ait tüm noktalardan elde edilen ana şemsiyede şemsiyecik sayısı değerlerine ait dağılım grafiği (Şekil 4.2) incelendiğinde örnekler normal dağılım göstermiş olup 15-30 adet aralığında yoğunlaşmıştır. Bu aralıkta yer alan örneklerin oranı % 86,4 olarak belirlenmiştir.

24 Rezenede şemsiye sayısı, şemsiyede şemsiyecik sayısı gibi bitkisel özellikler verim ve kaliteyi belirleyen unsurlardandır. Özyılmaz (2007), rezenede bitkide şemsiyecik sayısının sıra arası mesafeye bağlı olarak 12-14 arasında olduğunu ve mesafe artıkça şemsiyecik sayısının istatistikî olarak azaldığını belirtmiştir. Çalışmamızda elde edilen şemsiyecik sayısı bu değerlerden oldukça yüksek bulunmuştur. Bu araştırmada, homojen örnekleme olması için ana şemsiyedeki şemsiyelerin sayılması bu değerlerin yüksek olmasına neden olmuştur. Doğal yayılış gösteren bu popülasyonlardaki uzun bir dönemde çiçeklenme ve olgunlaşma süresinin olması, popülasyonların ömürlerinin daha fazla olması şemsiyecik sayısının yüksek olmasının diğer nedeni olabilir. Ayrıca bitkinin genetik yapısı şemsiyecik sayısını belirleyen önemli bir unsurdur. 4.4. ġemsiyecikte meyve sayısı (adet/ģemsiyecik) Araştırmada şemsiyecikte meyve sayısına ait değerler Çizelge 4.2.1.ve 4.2.2. de bu değerlere ait dağılım değerleri ise Şekil 4.2. de verilmiştir. Çizelgelerin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerde şemsiyecikte meyve sayısı 15,0-37,2 adet arasında değişmiştir. Tüm verilerde ortalama şemsiyecikte meyve sayısı 22,9 olarak (sd=3,8) bulunmuştur. Toplanan örneklerde en yüksek şemsiyecikte meyve sayısı 37,2 adet ile 1 nolu duraktan (A-I nolu nokta) alınmıştır. Şemsiyecikte meyve sayısı değerleri bakımından diğer yüksek veriler ise 1 nolu durakta yer alan A-16 nolu noktadan, (30,5 adet) ve Durak II de yer alan B-12 (30,0 adet) nolu noktalardan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük şemsiyecikte meyve sayısı değeri ise 15 adet ile Durak III te yer alan C-25 nolu noktadan alınmıştır. Duraklara ait ortalama değerler incelendiğinde (Çizelge 4.2.2.) 7 örneğin alındığı Durak-III ün ortalaması (23,1 adet) diğer duraklarda yüksek olup, bunu 22,8 adet ile Durak-II ortalama değerleri izlemiştir. Şemsiyecikte meyve sayısı bakımından en düşük ortalama değeri ise 21,8 adet ile ise Durak-IV ten elde edilmiştir. Duraklara ait tüm noktalardan elde edilen şemsiyecikte meyve sayısı değerleri dağılım grafiği (Şekil4.2.) incelendiğinde, örnekler normal dağılım göstermiştir. Toplanan örneklerde şemsiyecikte meyve sayısı 20-25 adet arasında yoğunlaşmış olup, örneklerin % 57 si bu aralıkta yer almıştır. Şemsiyecikte meyve sayısı, dal sayısı, şemsiye sayısı ve şemsiyecik sayısı gibi özellikler bitkinin genetik yapısı ve yetiştiği koşullar ve kültürel işlemlere göre değişim

25 göstermektedir. Şemsiyede meyve sayısı bitki başına meyve sayısı ve dolayısıyla verimi etkileyen önemli bir unsur olup, rezenede alttür ve çeşitlere göre değişmektedir. Literatürde şemsiyecikte meyve sayısına ait değere rastlanılmamasına rağmen, Özyılmaz (2007), tüm şemsiyecikte meyve sayısının 94-129 adet arasında değiştiğini belirtmiştir.

26 Çizelge 4.3.1. Duraklardan toplanan rezene örneklerinin meyve eni ve meyve boyuna ait değerler Meyve eni Meyve boyu No Örnek Duraklar Ortalama S,sapma Ortalama S,sapma no 1 A-1 I 1,49 0,17 4,37 0,09 2 A-2 I 1,29 0,13 4,54 0,34 3 A-6 I 1,74 0,06 5,19 0,48 4 A-7 I 1,30 0,07 4,85 0,20 5 A-8 I 1,78 0,06 5,24 0,14 6 A-9 I 2,00 0,15 4,94 0,22 7 A-10 I 1,56 0,06 4,88 0,22 8 A-14 I 1,40 0,09 4,99 0,20 9 A-15 I 1,24 0,10 5,23 0,07 10 A-16 I 1,51 0,04 4,85 0,10 11 A-17 I 1,56 0,14 4,06 0,18 12 A-18 I 1,58 0,09 4,63 0,25 13 A-27 I 1,89 0,12 5,80 0,18 14 A-28 I 1,16 0,04 5,15 0,15 15 A-29 I 1,56 0,09 5,52 0,14 16 A-30 I 1,87 0,15 5,03 0,15 17 A-31 I 1,84 0,17 4,80 0,15 18 A-32 I 1,68 0,07 4,87 0,21 19 A-33 I 1,79 0,14 5,81 0,29 20 B-11 II 1,46 0,08 5,03 0,19 21 B-12 II 1,61 0,21 5,24 0,40 22 B-13 II 0,75 0,06 3,33 0,21 23 B-34 II 1,37 0,05 4,59 0,11 24 B-35 II 1,78 0,20 4,63 0,21 25 B-36 II 2,09 0,11 5,56 0,29 26 B-37 II 1,89 0,06 5,05 0,20 27 C-3 III 1,99 0,07 6,00 0,14 28 C-4 III 1,80 0,23 5,38 0,08 29 C-5 III 2,11 0,12 5,57 0,23 30 C-23 III 1,76 0,10 5,77 0,18 31 C-24 III 1,47 0,07 5,23 0,18 32 C-25 III 2,26 0,15 6,16 0,23 33 C-26 III 1,94 0,15 5,08 0,15 34 D-19 IV 1,70 0,07 5,37 0,29 35 D-20 IV 1,43 0,15 5,00 0,12 36 D-21 IV 1,73 0,09 5,40 0,21 37 D-22 IV 1,39 0,20 5,17 0,25

27 Çizelge 4.3.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre meyve boyu ve meyve eni değişimine ait değerler Duraklar Ns Meyve eni (mm) Meyve boyu (mm) Minimum Maksimum Ortalama S d. Minimum Maksimum Ortalama S d. değer değer değer değer Durak-I 19 1,16 2,0 1,6 0,2 4,1 5,8 5,0 0,4 Durak-II 7 0,75 2,1 1,6 0,4 3,3 5,6 4,8 0,7 Durak-III 7 1,47 2,26 1,9 0,3 5,1 6,2 5,6 0,4 Durak-IV 4 1,4 1,73 1,6 0,2 5,0 5,4 5,2 0,2 GENEL 37 0,75 2,3 1,6 0,3 3,3 6,2 5,1 0,5 Grafik 4.3. Meyve eni ve meyve boyuna ait dağılım değerleri 4.5. Meyve eni (mm) Araştırmada meyve enine ait değerler Çizelge 4.3.1 ve Çizelge 4.3.2 de bu değerlere ait dağılım değerleri ise Şekil 4.3 te verilmiştir. Çizelgelerin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerin meyve eni 0,75-2,3 mm arasında değişmiştir. Tüm verilerde ortalama meyve eni 1,6 mm olarak (sd 0,3) bulunmuştur. Toplanan örneklerde en yüksek meyve eni 2,26 mm ile 3 nolu (C-25 nolu nokta) duraktan alınmıştır. Meyve eni değerleri bakımından diğer yüksek veriler yine aynı durakta yer alan C-5 nolu noktadan, (2,11 mm) ve Durak II de yer alan B-36 (2,09 mm) nolu noktadan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük meyve eni değeri ise 0,75 mm ile Durak II de yer alan B-13 nolu noktadan alınmıştır.

28 Duraklara ait ortalama meyve enine ait değerleri incelendiğinde (Çizelge 4.3.2) 7 noktadan örnek alınan Durak III ün meyve eni ortalaması (1,9 mm) diğer duraklardan yüksek olup, diğer üç durağın meyve enine ait ortalama değerleri 1,6 mm ile aynı olduğu görülmüştür. Duraklara ait tüm noktalardan elde edilen meyve enine ait dağılım grafiği (Şekil 4.3.) incelendiğinde meyve enine ait değerlerin normal dağılım gösterdiği ve örneklerin %71 inin 1,25-2,00 mm aralığında yoğunlaştığı görülmüştür. Literatürde rezenede meyve enine ait sınırlı kayıt bulunmaktadır. Baydar (2009), rezene meyvelerinin 0,3 cm, Ceylan (1987), ise 2-4 mm genişliğinde olduğunu bildirmiştir. Çalışmada elde edilen değerler Ceylan (1987) değerleriyle benzerlik göstermektedir. 4.6. Meyve boyu (mm) Araştırmada meyve boyuna ait değerler Çizelge 4.3.1 ve Çizelge 4.3.2 de bu değerlere ait dağılım değerleri ise Şekil 4.3 te verilmiştir. Çizelgelerin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerde meyve boyu 3,33-6,20 mm arasında değişmiştir. Tüm verilerde ortalama meyve boyu 5,11 mm (sd=0,5) bulunmuştur. Toplanan örneklerde en yüksek meyve boyu değeri 6,2 mm ile 3 nolu duraktan (C-25 nolu nokta) alınmıştır. Meyve boyu değerleri bakımından diğer yüksek verilere yine 3 nolu durakta yer alan C-3 nolu noktadan, (6,0 mm) ve Durak-I de yer alan A-33 (5,81 mm) nolu noktadan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük meyve boyuna değeri ise 3,33 mm ile Durak-II de yer alan B-13 nolu noktadan alınmıştır. Duraklara ait ortalama meyve boyu değerleri incelendiğinde (Çizelge4. 3.) 7 noktadan örnek alınan Durak-III ün meyve boyu ortalaması 5,6 mm ile diğer duraklarda yüksek olup, bunu 5,2 mm ile Durak-IV ortalama değerleri izlemiştir. Meyve Boyu bakımından en düşük ortalama değer ise Durak-II den alınmıştır. Duraklara ait tüm noktalardan elde edilen meyve boyu dağılım grafiğine göre (Şekil 4.3.) meyve boyuna ait değerlerin normal dağılım gösterdiği ve örneklerin %86 sının 4,50-6,00 mm aralığında olduğu saptanmıştır. Baydar (2009), rezene meyvelerinin 7.5 mm, Tanker ve ark.(2004), 6-10 mm arasında, Ceylan (1987), ise 4-10 mm uzunluğunda olduğunu belirtmektedir. Çalışmada elde edilen değerler bu sınırlar içerisinde yer almaktadır. Rezenede meyve boyu, meyve eni gibi

29 morfolojik özelliklerin değişiminde genetik yapının daha baskın olduğundan değişim literatür sınırları içerisinde yer almaktadır. 4.7. Meyvede renk analizleri Araştırmada meyve renkleri Renk Ölçer (Minolta, CR300, Japonya) kullanılarak L*, a* ve b* değerleri belirlenmiştir. Buna göre; L* değeri parlaklığı ifade etmekte ve 0 ile 100 arasında değerler alabilmektedir. L* değeri hiçbir yansımanın olmadığı siyah renkte 0 olurken, tam yansımanın olduğu beyaz renkte 100 değerini almaktadır. a* değeri ise, kırmızılık değeri olarak bilinmektedir. Pozitif a* değerleri kırmızılığı temsil ederken, negatif a* değerleri yeşil rengi temsil etmektedir. b* değeri sarılık değeri olarak bilinmektedir. Pozitif b* değerleri sarılığı temsil ederken, negatif b* değerleri maviliği temsil etmektedir. Sıfır kesim noktasında (a* = 0 ve b*= 0) renksizlik yani grilik olmaktadır (McGuire, 1992). Bitkisel ürünlerde ürünün doğal rengi kaliteyi belirleyen önemli unsurdur. Bu nedenle toplanan örneklerde renk değerleri incelenmiştir.

30 Çizelge 4.4.1. Toplanan rezene örneklerine ait renk değerleri L* a* b* No Örnek no Durak Ortala sd Ortalama Sd Ortalama sd ma 1 A-1 I 45,60 2,15 4,66 0,52 18,4 1,5 2 A-2 I 43,70 2,95 5,50 0,51 17,2 1,1 3 A-6 I 44,28 1,35 0,25 1,12 19,9 0,5 4 A-7 I 52,04 1,58-1,61 0,29 24,9 0,5 5 A-8 I 44,36 1,40-2,55 1,56 18,2 0,9 6 A-9 I 44,84 0,60-2,61 0,57 17,7 0,6 7 A-10 I 43,91 0,86-0,31 0,21 17,7 0,8 8 A-14 I 47,15 1,04 4,43 0,58 20,9 0,2 9 A-15 I 52,09 0,68 2,95 1,46 22,3 0,5 10 A-16 I 40,95 1,78-2,44 0,76 16,9 0,7 11 A-17 I 42,75 0,65 0,43 0,76 20,5 0,9 12 A-18 I 46,47 1,55-1,23 1,19 20,6 1,3 13 A-27 I 44,22 1,80-0,84 1,60 18,7 0,7 14 A-28 I 45,61 0,78 2,01 0,57 22,4 0,5 15 A-29 I 48,62 1,29-2,15 0,59 18,3 1,2 16 A-30 I 45,79 0,85-4,39 0,52 19,7 0,5 17 A-31 I 49,18 3,32-2,82 1,20 20,4 1,0 18 A-32 I 47,71 1,84-3,23 0,59 20,4 0,8 19 A-33 I 48,40 0,12-4,14 0,21 22,8 0,8 20 B-11 II 48,12 2,50-1,49 0,63 22,2 1,8 21 B-12 II 47,23 0,23 0,73 0,92 21,2 1,6 22 B-13 II 44,05 0,72 1,44 1,42 20,9 1,4 23 B-34 II 46,41 2,63-4,34 1,04 20,2 0,3 24 B-35 II 47,93 1,23-3,20 0,54 18,7 1,0 25 B-36 II 45,11 1,17-3,02 0,79 19,7 1,2 26 B-37 II 51,86 2,67-2,86 1,05 22,1 0,6 27 C-3 III 44,74 1,67-4,10 0,09 17,1 0,5 28 C-4 III 46,84 1,41-3,85 0,32 18,2 1,2 29 C-5 III 42,09 2,28-3,59 0,70 15,8 1,1 30 C-23 III 45,68 1,28-4,48 0,62 18,4 1,0 31 C-24 III 49,07 5,19-0,60 0,82 22,4 3,3 32 C-25 III 47,66 1,68-5,67 0,26 21,0 0,1 33 C-26 III 49,30 2,56-1,17 0,41 20,6 0,5 34 D-19 IV 47,52 1,91-5,37 0,43 21,1 0,7 35 D-20 IV 43,31 1,61-4,64 1,38 19,0 0,7 36 D-21 IV 46,71 1,35-4,72 0,19 17,7 0,9 37 D-22 IV 45,07 0,55-4,75 0,78 17,7 1,1

31 Çizelge 4.4.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre renk verilerinin değişimine ait değerler L* değeri a* değeri b* değeri Duraklar Ns Min Değ. Mak değer Ort Sd. Min değer Mak değer Ort S d. Min değer Mak değer Ort Sd. Durak-I 19 52,1 40,95 46,2 2,9-4,4 5,5-0,4 2,5 16,9 24,9 19,9 2,1 Durak-II 7 51,9 44,05 47,2 2,5-4,3 1,4-1,8 2,2 18,7 22,2 20,7 1,3 Durak-III 7 49,3 42,09 46,5 2,6-5,7-0,6-3,4 1,8 15,8 22,4 19,1 2,3 Durak-IV 4 47,5 43,30 45,7 1,9-5,4-4,6-4,9 0,3 17,7 21,1 18,9 1,6 GENEL 37 52,1 40,95 46,4 2,6-5,7 5,5-1,7 2,5 15,8 24,9 19,8 2,0 4.7.1. L* değerleri Araştırmada L* ye ait değerler Çizelge 4.4.1 ve Çizelge 4.4.2, bu değerlere ait dağılım değerleri ise Şekil 4.4 te verilmiştir. Çizelgenin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerde L* değerleri 40,95-52,1 arasında değişmiştir. Tüm verilerin ortalama L* değeri 46,4 olarak (sd=2,6) bulunmuştur. Toplanan örneklerde en yüksek L* değerleri 52,1 ile 1 nolu (A-15 nolu nokta) duraktan alınmıştır. L* değerleri bakımından diğer yüksek verilere Durak-I de yer alan A-7 nolu noktadan, (52,0) ve Durak-II de yer alan B-37 (51,9) nolu noktadan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük L* değeri ise 40,1 ile Durak -I de yer alan A-16 nolu noktadan alınmıştır. Duraklara ait ortalama L* değerleri incelendiğinde (Çizelge 4.4.2.) 7 noktadan örnek alınan Durak-II nin ortalaması (47,2) diğer duraklarda yüksek olup, bunu 46,5 ile Durak-III ortalama değeri izlemiştir. L* değerleri bakımından en düşük ortalama değer ise Durak-IV (45,7) ten alınmıştır. Duraklara ait tüm noktalardan elde edilen L* değerlerine ait dağılım grafiği (Şekil 4.4.) incelendiğinde, örnekler normal dağılım göstermiştir. Örneklerin %86 sı 42,51-50,00 aralığında yer almıştır.

32 Şekil 4.4. Toplanan rezene meyvelerine ait renk dağılım değerleri.. 4.7.2. a* değerleri Araştırmada a* değerlerine ait veriler Çizelge 4.4.1 ve Çizelge 4.4.2 de bu değerlere ait dağılımları ise Şekil 4.4 te verilmiştir. Verilerin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerde a*değerleri -5,7-5,5 arasında değişmiştir. Tüm verilerin ortalama a* değeri -1,7 olarak (sd=2,5) bulunmuştur. Toplanan örneklerde en yüksek a* değerine 5,5 ile 1 nolu duraktan (A-2 nolu nokta) alınmıştır. a* değerleri bakımından diğer yüksek veriler yine aynı durakta yer alan A-1 nolu noktadan, (4,6) ve A-14 (4,4) nolu noktadan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük a* değer ise -5,7 ile Durak III te yer alan C-25 nolu noktadan alınmıştır. Duraklara ait ortalama değerler incelendiğinde (Çizelge 4.4.2) 19 nolu noktadan örnek alınan Durak-I in a*değeri ortalaması (-0,4) diğer duraklardan yüksek olup, bunu -1,8 ile Durak-II ortalama değerleri izlemiştir. a*değer bakımından en düşük ortalama değer ise Durak-IV ten alınmıştır. Duraklara ait tüm noktalardan elde edilen a*değer ait dağılım grafiği (Şekil 4.4.) incelendiğinde, örnekler normal dağılım göstermiştir. Örneklerin %75 i -6,0 ile 0,0 aralığında yer almıştır.

33 Rezene meyveleri kırmızıdan ziyade yeşili andırdığından a* değerleri genelde negatif çıkmıştır. Bitkiler fazla miktarda dallandığından homojen olum döneminin olmaması ve rezene tohumlarının hafif yeşile çalması nedeniyle değerler negatif çıkmıştır. Pozitif çıkan birkaç örnekte kahverengileşmenin afit zararına atfedilmiştir. 4.7.3. b* değerleri Araştırmada b* değerlerine ait veriler Çizelge 4.3.1 ve Çizelge 4.3.2 de bu değerlere ait dağılım Çizelgesi ise Şekil 4.4 te verilmiştir. Çizelgenin incelenmesinden de anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerde b* değerleri 15,8-24,9 arasında değişmiştir. Tüm verilerde ortalama b* değeri 19,8 olarak (sd =2,0) bulunmuştur. Toplanan örneklerde en yüksek b*değerine 24,9 ile 1 nolu (A-7 nolu nokta) duraktan alınmıştır. b* değerleri bakımından diğer yüksek verilere 1 nolu durakta yer alan A-28 nolu noktadan, (22,4) ve Durak 3 te yer alan C-24 (22,4) nolu noktadan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük b* değer ise 15,8 ile Durak 3 te yer alan C-5 nolu noktadan alınmıştır. Duraklara ait ortalama b*değerleri incelendiğinde (Çizelge 4.b) 7 noktada örnek alınan Durak 2 nin ortalaması (20,7) diğer duraklardan yüksek olup, bunu 19,9 ile Durak 1 in ortalama değerleri izlemiştir. b*değeri bakımından en düşük ortalama değer ise Durak 4 ten alınmıştır. Duraklara ait tüm noktalardan elde edilen b*değerlerine ait dağılım grafiği (Grafik 4.) incelendiğinde, örneklerin normal dağılım gösterdiği ve örneklerin % 91 i 16,0 ile 22,0 aralığında yer aldığı görülmüştür. Bu değerlerden örneklerin çoğunluğunun yeşilimsi sarı renkte olduğu belirlenmiştir. Literatürde rezene meyvelerinin renk ölçüm değerlerine ait bir kayıt bulunmamasına rağmen, Baytop (1999), esmerimsi yeşil veya yeşilimsi sarı, Ceylan (1987), kahverengi yeşil, Baydar (2009), yeşilimsi gri renklerde olduğunu belirtmektedir. 4.8. Bin meyve ağırlığı (g) Şemsiyegiller familyasında meyve iki perikarpten (tohum) oluşmakta ve olgunlaştığında bazı türlerde tohumlar ayrılmadığından meyve olarak ifade edilmektedir. Bu nedenle kimyon, kişniş, rezene gibi bitkilerde olgunlaşan perikarpler genelde ayrılmadığından, sayımlarda ayrılmamış meyvelerin (şizokarplerin) sayılmasına dikkat edilmiştir. Mevcut çalışmada bütün meyveler, sayılarak 1000 meyve ağırlığı olarak ifade edilmiştir. Araştırmada bin meyve

34 ağırlığı değerlerine ait veriler Çizelge 4.5.1 ve 4.5.2 de, bu değerler ait frekans dağılım değerleri ise Şekil 4.5. de verilmiştir. Çizelgenin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerde bin meyve ağırlığı değerleri 2,9-8,3 g arasında değişmiştir. Tüm örneklerin ortalama bin meyve ağırlığı ise 5,4 g olarak (sd=1,5) bulunmuştur. Örneklerde en yüksek bin meyve ağırlığı 8,3 g ile Durak III ten (C-25 nolu nokta) alınmıştır. Bin meyve ağırlığı değerleri bakımından diğer yüksek verilere yine aynı durakta yer alan C-5 nolu noktadan, (8,0 gr) ve C-4 (7,5 g) nolu noktadan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük bin meyve ağırlığı ise 2,9 gr ile Durak- IV te yer alan D-20 nolu noktadan alınmıştır. Duraklara ait ortalama bin meyve ağırlığı değerleri incelendiğinde (Çizelge 4.5.2) 7 noktadan örnek alınan Durak III ün ortalaması (7,1 g) diğer duraklardan yüksek olup, bunu 5,2 g ile Durak II nin ortalama değerleri izlemiştir. Bin meyve ağırlığı bakımından en düşük ortalama değer ise Durak II den alınmıştır. Bin meyve ağırlığına ait dağılım grafiğine (Şekil 4.5.) göre bin meyve ağırlığı değerleri 4-7 g aralığında yoğunlaşmış ve örneklerin yaklaşık % 81 i bu aralıkta yer almıştır. Ancak örneklerin değişim frekanslarında değişmeler görülmüştür. Örneğin 4-5 g arasındaki yoğunluk % 40 in üzerinde olurken, 5,5-6.5 g arasındaki yoğunluk % 10,8, 6,7-7,2 g arasındaki yoğunluk ise % 18 olarak tespit edilmiştir. Rezenede 1000 meyve ağırlığı varyetelere göre değişim göstermektedir. Ceylan (1987), ve Baydar (2009), rezenede 1000 meyve ağırlığının, elde ettiğimiz sonuçlara benzer şekilde 3,8-8,7 g arasında değiştiğini belirtmişlerdir. Değişim sınırlarına rağmen uygulanan tarımsal uygulamalar, hatta meyvelerin bitki üzerindeki konumları 1000 meyve ağırlığında değişimlere neden olmaktadır. Telci ve ark. (2009a), ana şemsiyelerde 1000 meyve ağırlığının 5-8 g arasında değişirken, yan şemsiyelerde ise 2-8 g arasında değiştiğini belirtmişlerdir. Uzun ve ark. (2011), Orta Karadeniz Bölgesi için geliştirilen rezenelerde 1000 meyve ağırlığının 5.28-8.46 g arasında olduğunu belirtmiştir.

35 Çizelge 4.5.1. Toplanan rezene örneklerinin bin meyve ağırlıkları ve sabit yağ oranlarına ait değerleri. Bin meyve ağırlığı Sabit yağ oranı No Örnek no Duraklar Ortalama S.sapma 1 A-1 I 5,2 0,0 15,56 2 A-2 I 4,1 0,1 4,98 3 A-6 I 7,1 0,2 3,04 4 A-7 I 3,5 0,2 12,14 5 A-8 I 6,6 0,0 8,88 6 A-9 I 6,8 0,9 11,38 7 A-10 I 4,7 0,1 13,02 8 A-14 I 5,2 0,1 13,02 9 A-15 I 5,1 0,4 14,41 10 A-16 I 5,1 0,7 7,59 11 A-17 I 4,7 0,0 15,80 12 A-18 I 5,6 0,0 16,38 13 A-27 I 7,1 0,9 16,86 14 A-28 I 3,3 0,3 12,99 15 A-29 I 3,2 0,6 16,58 16 A-30 I 6,8 0,6 15,42 17 A-31 I 5,3 0,5 3,02 18 A-32 I 5,0 0,1 10,06 19 A-33 I 4,3 0,1 10,27 20 B-11 II 4,3 0,7 19,63 21 B-12 II 4,0 1,1 13,80 22 B-13 II 3,3 0,6 14,20 23 B-34 II 5,6 0,2 8,45 24 B-35 II 5,2 0,0 14,71 25 B-36 II 6,2 1,3 12,73 26 B-37 II 3,1 0,0 9,91 27 C-3 III 6,8 1,2 20,58 28 C-4 III 7,5 0,3 13,72 29 C-5 III 8,0 0,6 11,20 30 C-23 III 7,4 0,8 14,18 31 C-24 III 4,3 0,6 11,98 32 C-25 III 8,3 1,1 16,11 33 C-26 III 7,3 0,8 14,04 34 D-19 IV 4,9 0,3 5,77 35 D-20 IV 2,9 0,0 8,60 36 D-21 IV 7,1 0,4 15,46 37 D-22 IV 4,8 0,5 13,80

36 Çizelge 4.5.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre bin meyve ağırlığı ve sabit yağ oranının değişimine ait değerler. Bin meyve ağırlığı (g) Sabit yağ oranı (%) Duraklar Ns Minimum değer Maksimum değer Ort S d. Minimum değer Maksimum değer Ort S d. Durak-I 19 3,2 7,1 5,2 1,2 3,0 16,9 12,4 3,8 Durak-II 7 3,1 6,2 4,5 1,2 8,5 19,6 13,3 3,6 Durak-III 7 4,3 8,3 7,1 1,3 11,2 20,6 14,5 3,1 Durak-IV 4 2,9 7,1 4,9 1,7 5,8 15,5 10,9 4,5 GENEL 37 2,9 8,3 5,4 1,5 3,0 20,6 12,8 3,7 Şekil 4.5. Toplanan rezene örneklerini 1000 meyve ağırlığı ve sabit yağ oranına ait değerlerin dağılım grafiği 4.9. Sabit yağ oranları Rezene gibi baharatlarda kullanıma neden olan madde uçucu yağ olmasına rağmen, oransal olarak sabit yağ oranları daha yüksektir. Araştırmada sabit yağ oranına ait veriler Çizelge 4.5.1 ve Çizelge 4.5.2, bu değerlere ait dağılım Çizelgesi ise Şekil 4.5 te verilmiştir. Çizelgelerin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerde sabit yağ oranı % 3,0-20,6 arasında değişmiştir. Tüm verilerin ortalama sabit yağ oranı % 12,8 olarak (sd=3,7) bulunmuştur. Toplanan örneklerde en yüksek sabit yağ oranı % 20,6 ile Durak-II den (C-3

37 nolu nokta) alınmıştır. Sabit yağ oranı değerleri bakımından diğer yüksek veriler Durak II de yer alan B-11 nolu noktadan, (% 19,6) ve Durak-I de yer alan A-27 (% 16,8) nolu noktadan alınan örneklerden elde edilmiştir. En düşük sabit yağ oranı ise % 3,0 ile Durak I de yer alan A-31 ve A-6 nolu noktalardan alınmıştır. Duraklara ait ortalama sabit yağ oranına ait değerler incelendiğinde (Çizelge 4.5.2.) 7 noktada örnek alınan Durak III ün ortalaması (% 14,5) diğer duraklardan yüksek olup, bunu % 13,3 ile Durak II nin ortalama değerleri izlemiştir. Sabit yağ oranı bakımından en düşük ortalama değer (%10,9 ) ise Durak IV ten alınmıştır. Duraklara ait tüm noktalardan elde edilen sabit yağ oranına ait dağılım değerleri (Şekil 5.) incelendiğinde, Toplanan rezene örneklerinin sabit yağ oranları dağılımının % 9-17 arasında yoğunlaşmış olup normal dağılım göstermiştir. Örneklerin % 83 ü bu aralıkta bulunmaktadır. Rezenede uçucu yağların aksine sabit yağın bulunması pek arzu edilen özellik değildir. Fazla miktardaki sabit yağ, rezeneyle aynı familyaya ait öğütülmüş baharatlarda erken acılaşmaya ve renklerin mat olmasına neden olabilir. Bu nedenle bu bitkilerde yüksek oranda sabit yağ arzulanan bir özellik değildir. Önceki kayıtlarda sabit yağ oranını Ceylan (1987), % 12-18 aralığında, Koç (2004), %12-13, Bayrak (2006), rezene meyvelerinin % 12,71-16,61 arasında sabit yağ bulundurduğunu bildirmiştir. Avadi ve Hassan (2010) ise rezene meyvelerinde sabit yağ oranı bu değerlerden düşük olduğu ve % 4,8-6,49 arasında değiştiğini belirtmiştir.

38 Çizelge 4.6.1. Duraklardan toplanan rezene örneklerinin uçucu yağ oranları ve uçucu yağ bileşenlerine ait değerler Uçucu yağ No Örnek no Duraklar oranı (%) Fenkon (%) Estragol (%) 1 A-1 I 6,6 5,14 91,77 2 A-2 I 6,4 7,74 83,81 3 A-6 I 4,6 6,59 90,53 4 A-7 I 4,2 5,73 91,05 5 A-8 I 6,5 10,1 86,04 6 A-9 I 5,6 4,68 92,19 7 A-10 I 5,2 2,86 93,62 8 A-14 I 6,5 0,89 84,00 9 A-15 I 6,7 8,83 83,77 10 A-16 I 7,0 5,41 91,61 11 A-17 I 5,8 6,24 90,49 12 A-18 I 7,2 4,53 89,99 13 A-27 I 9,0 14,58 81,15 14 A-28 I 6,8 8,39 79,24 15 A-29 I 9,8 9,08 85,75 16 A-30 I 7,3 14,83 80,63 17 A-31 I 3,5 13,02 84,10 18 A-32 I 5,6 11,04 85,53 19 A-33 I 4,7 11,48 86,81 20 B-11 II 8,4 18,08 72,86 21 B-12 II 6,0 6,82 87,39 22 B-13 II 5,9 7,36 87,50 23 B-34 II 6,5 6,84 85,09 24 B-35 II 7,3 10,34 85,48 25 B-36 II 6,9 10,61 86,58 26 B-37 II 5,5 9,08 87,62 27 C-3 III 10,1 12,9 82,27 28 C-4 III 6,1 16,0 79,56 29 C-5 III 4,2 19,2 76,97 30 C-23 III 6,8 10,76 82,42 31 C-24 III 4,5 11,95 78,45 32 C-25 III 7,1 9,38 84,88 33 C-26 III 5,4 11,17 86,56 34 D-19 IV 10,3 22,93 73.00 35 D-20 IV 8,6 12,8 83,11 36 D-21 IV 6,4 7,01 88,49 37 D-22 IV 7,8 12,82 82,35

39 Çizelge 4.6.2. Toplanan rezene örneklerinin duraklara göre uçucu yağ, fenkon ve estragol oranları değişimlerine ait değerler Uçucu yağ oranı (%) Fenkon oranı(%) Estragol oranı( %) Duraklar Ns Min Mak Min Mak Min Mak Ort Sd. Ort S d. Değer Değer Değer Değer değer değer Ort Sd. Durak-I 19 3,5 9,8 6,3 1,5 0,9 14,8 8,2 4,1 79,2 93,6 87,0 4,4 Durak-II 7 5,5 8,4 6,6 1,0 6,8 18,1 9,9 3,9 72,9 87,6 84,6 5,3 Durak-III 7 4,2 10,1 6,3 2,0 9,4 19,2 13,1 3,4 77,0 86,6 81,6 3,5 Durak-lV 4 6,4 10,3 8,3 1,6 7,0 22,9 13,9 6,6 82,4 88,5 84,7 3,3 GENEL 37 3,5 10,3 6,6 1,6 0,9 22,9 10,2 4,7 72,9 93,6 85,3 4,7 Şekil 4.6. Toplanan rezene örneklerinin uçucu yağ oranı ve uçucu yağ bileşenlerine ait verilerin dağılımı 4.10. Uçucu yağ oranı Araştırmada uçucu yağ oranına ait veriler Çizelge 4.6.1 ve 4.6.2 de bu değerlere ait dağılım değerleri ise Şekil 4.6 da verilmiştir. Çizelgelerin incelenmesinden anlaşılacağı gibi toplanan tüm örneklerde uçucu yağ oranı % 3,5-10,3 arasında değişmiştir. Tüm verilerde ortalama uçucu yağ oranı % 6,6 (sd=1,6), en yüksek ve en düşük oranlar ise sırasıyla % 10,3 ile 4 nolu duraktan (D-19 nolu nokta) % 3,5 ile 1 nolu (A-31 nolu nokta) duraktan alınmıştır.