EYLÜL-EKİM / 2005 HAK İHLALLERİ RAPORU:



Benzer belgeler
Ceza İnfaz Hukuku Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun Düzenlemesi Işığında. Yard. Doç. Dr. Fatma KARAKAŞ DOĞAN

F TİPİ HAPİSHANELERDE; HAK İHLALLERİ ARTARAK DEVAM EDİYOR, 45/1 SAYILI GENELGE İHLAL EDİLİYOR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

LGBTİ MAHKUMLARA HAPİSHANEDE İŞKENCE GİBİ TECRİT

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

Irk veya Etnik Köken. Ayrımcılığı. Haklarınızı Bilin!

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

13.Mart Mah. Karaman Apt.Kat1/2 Yenişehir MARDİN Tel/faks

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2012/299. Karar No 2013/422

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212)

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ-II

ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ-II

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2019/078 Ref: 4/078

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahpus Hasta Bölümü İnceleme Raporu

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

HAPİSHANELERDE TECRİT SÜRÜYOR; GENELGE UYGULANMIYOR!

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR BASHKIM REXHEPI BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2017/5874)

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

F TİPİ HAPİSHANELERDE; HAK İHLALLERİ ARTARAK DEVAM EDİYOR, 45/1 SAYILI GENELGE İHLAL EDİLİYOR

19 GİRİŞ 19 Dört Duvar Arasında 'Sürek Avı'

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri

KÖYÜMÜZ AİLE LİSTESİ AKGÜL A Y K A N A T KAMİL AYKANAT A S M A G Ü L A Y C I L KENAN ATLAS CEMAL ATLAS ALİ AKTEN MEHMET AKTEN

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891)

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı na

HÜKÜM GİYMEMİŞ BİR TUTUKLUNUN HASTANEYE SEVKİ (KISITLAMALI YA DA KISITLAMASIZ)

ADALET BAKANLIĞI SESSİZLİĞE BÜRÜNMÜŞ DURUMDA

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

İNFAZ VE KORUMA MEMURU (GARDİYAN)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

ĐKĐNCĐ DAĐRE. Başvuru no: 32697/10 Mehmet EZER v. TÜRKĐYE

Cumhuriyet Halk Partisi

Şirketin Son Durumunu Gösterir Ticaret Sicil Gazetesinin Verilmemesi Eksiklik Midir?

YÖNETİM KURULU 23 EYLÜL 2014 GÜNDEMİ

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI

Sağlık Çalışanlarının Maruz Kaldığı Şiddete Karşı Ceza Hukuku Tedbirleri Almanya daki son kanun değişiklikleri ve Türk ceza hukukundaki durum

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

Alipour ve Hosseinzadgan / Türkiye. (6909/08, 12792/08 ve 28960/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR HEKMATULLAH KAMALOV BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2017/5038)

F TİPİ HAPİSHANELERDE TECRİT KALDIRILSIN! 10 SAATLİK SOHBET HAKKI UYGULANSIN!

ADLİ RAPORLAR. Emine Doğan Mevlana Ü. Tıp Fak.

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA Gönderilmek üzere ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı.

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80

İZMİR 1 NOLU F TİPİ YÜKSEK GÜVENLİKLİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU ZİYARET RAPORU

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BÜLENT UĞURLU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13364)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Zülfikar TARAF- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:14292/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARINA AYRILMA

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

T U T U K L A M A v e T U T U K L A M A S Ü R E L E R İ

ŞİKAYET NO : /317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNU DİSİPLİN YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

CHP'lilerin telefonlarının izlenme skandalında kritik bilgiler

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Transkript:

EYLÜL-EKİM / 2005 HAK İHLALLERİ RAPORU: TEKİRDAĞ 1 NO LU F TİPİ HAPİSHANESİ HABERLEŞME VE YAYIN ALMA HAKKI ÖNÜNDEKİ ENGELLER: Mustafa Çapardaşa nın Gazeteci Koray Düzgören e yazdığı mektup asılsız ve yalan ifadeler bulunması gerekçesiyle imha edildi. Karar no: 2005/330 tarih: 24.08.2005 Hasan Tahsin Akgün ün Hasan Pulur a yazdığı mektup yalan ve karalayıcı ifadeler olması gerekçesiyle imha edildi. Karar no: 2005/316, Tarih: 22.08.2005 Hasan Tahsin Akgün ün Lerzan Taşçıer e yazdığı mektup sevk sırasında olan olaylarla ilgili asılsız iddialar ileri sürmesi ve cezaevi idaresi ve işleyişi hakkında yalan yanlış beyanlarda bulunması gerekçesiyle imha edildi. Karar no: 2605/321 tarih 23.08.2005 Hasan Tahsin Akgün, ziyarete gelen ailesine elden vermek istediği Aile Postası hakkında 2005/321 no ve 23.08.2005 tarihli kararla asılsız iddialar ileri sürmesi, idare ve işleyiş hakkında yalan yanlış beyanlarda bulunması gerekçesiyle imha kararı alındı. Mustafa Çapardaşa ve Hasan Tahsin Akgün adına yatırılan Tecrit - Yaşayanlar Anlatıyor adlı kitap 02.09.2005 tarihinde 1 nolu F-tipi Cezaevi Eğitim Kurulu Kararı ile sakıncalı bulunduğu gerekçesiyle verilmedi. Kemal Ayhan ın Pakize Suda ya yazdığı mektup yalan yanlış ifadeler bulunması gerekçesiyle imha edildi. Karar no: 2005/6264 ve tarih 24.08.2005 Kemal Ayhan a Afyon-Karahisar Hapishanesi Hayrettin Çelik tarafından gönderilen mektup Temmuz ayından bu yana kendisine verilmemiş. Gençali Karabulut un Sevgi Saymaz ve Gülizar Kesici ye yazdığı mektuplara verilen imha kararına karşı yaptığı suç duyurusuna İnfaz Hâkimliği nden 22.08.2005 tarihli kararla red cevabı geldi. Doğan Karataşdan ın Şengül Karadağ a yolladığı mektup asılsız ve yalan beyanlarda bulunması gerekçesiyle gönderilmedi. Karar no: 2005/328 tarih: 23.08.2005 İnsaf Karataşdan a yolladığı mektuba ise 2005/221 no ve 22.08.2005 tarihli kararla yalan ve asılsız beyanlarda bulunması gerekçesiyle imha kararı alındı.

Erdoğan Kaldi nin, Sıtiye Candaki ye yolladığı mektup hakkında yalan yanlış ifadeler olması, idare ve işleyiş hakkında yalan yanlış beyanlarda bulunması, Ölüm orucunu övücü, teşvik edici gerekçeli kararıyla imha kararı verildi. Karar no: 200/332 Tarih: 29.09.2005 Erdoğan Kaldi nin, Serdar Karaçelik e yolladığı faksa uygulamaları diğer cezaevinde bulunan mahkûma ileterek örgüt içi iletişim kurma ve bilgi vermeyi amaçlar olması ve protesto etmeleri için teşvikte bulunması gerekçesiyle imha kararı verildi. Karar no: 2003/341 tarih 31.08.2005 Sedat Öztürk ün, Ayşe Arapgirli ye yolladığı mektuba, terör örgütü üyelerinin toplu yazdığı ve Ölüm Orucu eylemini övdüğü defterin tek bir hükümlü gönderiyormuş gibi gösterilmesi gerekçesiyle imha kararı alındı. Karar no: 2005/335 tarih 29 08 2005 Kemal Alev in, Fehmi Koru ya yolladığı mektuba 30 Temmuz 2005 günü sevki ile ilgili asılsız, iddialar ileri sürmesi, idare ve işleyiş hakkında yalan yanlış beyanlarda bulunması gerekçesiyle imha kararı alındı. Karar: 2005/346 Tarih 02 09 2005 Mustafa Tosun ve Hasan Tahsin Akgün adına yatırılan TECRİT kitabı sakıncalı bulunarak verilmedi. Eğitim Kurulu nun 2005/22 no lu karar ve 02 09 2005 tarihli kararı ve TC nin bölünmez bütünlüğüne karşı yazı ve ifadelerin olduğu, Ceza ve İnfaz kurumu hakkında yalan yanlış yazıların bulunması, ölüm orucu eylemlerini öven yazıların olması, kişileri örgütlü mücadeleye çağıran ifadeler olması gerekçesiyle verilmedi. Hasan Tahsin Akgün e gönderilen Avrupa Birliğinde Göçmenler, Almanya da Türkler ve Kürtler adlı kitap toplatması var denilerek verilmedi. Yürüyüş ün 8. sayısının verilmemesiyle ilgili yapılan suç duyurusuna savcılıktan red kararı verildi. Soruşturma no: 2005/6052, Karar no: 2005/2165 Tarih: 16-08-2005 Yine Yürüyüş ün 13. ve 14. sayıları verilmedi. 13. sayı için 2005/10 no lu, 25-08-2005 tarihli kararı ile sakıncalı bulundu. Gerekçe TC nin bölünmez bütünlüğüne karşı yalan ifadeler olması, TSK ni küçük düşürücü ve Ölüm Oruçlarını övücü olması gerekçesiyle verilmedi. Açlık grevinden sonra istenen 3 günlük diyet yemek isteği karşılanmadı. Yine açlık grevinden dolayı verilen disiplin cezası na yapılan itiraz ve suç duyurusuna red kararı geldi ve tutuklulara 1 ay sosyal etkinliklerden men cezası verildi. Yeni yasa ile kitap sınırlaması kalktı denirken burada 5 kitap sınırı uygulanıyor. eski dergi ve gazeteler toplanıyor. Gerekçe ise ilginç 5 kitaptan fazlası ve gelen oldukça çok sayıdaki dergi ve gazeteler barınma alanını daraltıyormuş Birde aramaları güçleştiriyor, yangın çıkma ve çıkarma ihtimalini artırıyormuş. Doğan Güner in 31-08-2005 günü gazeteci Güler Kazmacı ve Mehmet Ali Birand a yolladığı iki taahhütlü mektup cezaevimizde gerçekleşen sevkler sırasında olan olaylarla ilgili asılsız iddialar ileri sürmesi ve cezaevi idaresi ve işleyişi hakkında yalan yanlış beyanlarda bulunması nedeniyle imha edilmiştir. Karar no. 2005/343 Tarih: 31-08-2005

02.09.2005 günü Doğan Güner in Gazeteci Ömer Marda, Ercan Karakaş ve Mete Çubukçuya göndermek isteği 3 adet taahhütlü mektuba, Disiplin Kurulu kararıyla imha kararı alındı. Karar no: 2005/350 Tarih: 02.09.2005 Gerekçe; cezaevimizde gerçekleşen sevkler sırasında olan olaylarla ilgili asılsız iddialar ileri sürmesi ve cezaevi idaresi ve işleyişi hakkında yalan yanlış beyanlarda bulunması nedeniyle Fırat Özçelik in Gazeteci Ali Birgen, Medet Serhat, Serhat Bozkurt, Muzaffer Ayata ya yazdığı mektuplar 30 Temmuz 2005 tarihinde gerçekleşen sevklerle ilgili asılsız iddialarda bulunduğu gerekçesiyle 2005/349 karar no ile 02.Eylül 2005 tarihli kararla imha edilmiştir. Tuncay Çelik in Avukat Mihriban Kırdök e yazdığı faksa Mihriban Abla.. diye başlaması nedeniyle, avukat olduğu belli değil gerekçesi gösterilerek iade edilmiştir. Celal Yayla ya gönderilen Yürüyüş adlı derginin 10-11-12-13 ve 15. sayıları hakkında hiçbir toplatma kararı, yasal engelleme olmamasına rağmen, Cezaevi Disiplin Kurulu kararıyla sakıncalı bulunularak verilmemiştir. Gerekçe olarak Kurum personeli hakkında asılsız iddialara yer verdiği, kurum güvenliğini bozucu yazıların olduğu, hükümlü ve tutuklulara ıslah programları dışında yayın yaptığıörgütün yayın yoluyla propagandasının yapıldığı, terör örgütlerini yüceltme amacı güttüğü, açlık grevi ve ölüm orucunu övücü yazıların olduğu, TSK ile girdikleri çatışmalarda öldürülen teröristleri kahramanlaştırma uğraşı içinde oldukları anlaşılmaktadır. 5275 sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkındaki kanunun süreli ve süresiz yayınlardan yararlanma hakkı başlıklı 62. maddenin 3. fıkrası gereğince verilmemesi gösterilmiştir. Ayrıca Celal Yayla nın Gamze Mimaroğlu ve Süleyman Acar a göndermek istediği fakslar Disiplin Kurulu nca sakıncalı bulunarak imha kararı verilmiştir. Celal Yayla adına yatırılan TECRİT- Yaşayanlar Anlatıyor adlı kitabın verilmesi Cezaevi Disiplin Kurulu tarafından engellenmiştir. Gerekçe olarak adı geçen kitabın kurumda kalan tutuklu ve hükümlülerin yaşadıkları olumsuz psikososyal durumlarının devletin ve kurumun özel politikasıymış gibi gösterdiği, devlete ve kuruma karşı kin ve nefret duyguları kazandırmaya çalışıldığı, terör örgütü üyelerini yüceltme amacı güttüğü gösterilmiştir. Yine C. Yayla ya 02.09.2005 tarihli Ülkede Özgür Gündem gazetesinin 551. sayısı verilmemiştir. Hiçbir gerekçe gösterilmeden yapılan bu uygulamaya C. Yayla Cezaevi Disiplin Kurulu na dilekçe yazarak nedenini sormuş ve 2005/93 no lu kararla bahsi konu olan gazetelerde hükümlü ve tutukluların insan, yurt-millet sevgisini güçlendirecek nitelikte bulunmaması, Atatürk milliyetçiliği ilke ve inkılâplarına uygun olmaması, eğitim programlarına kaynaklık edecek nitelikte olmaması gerekçe gösterilmiştir. Benzeri uygulamalar Evrensel, Birgün ve Cumhuriyet gazeteleri için de geçerlidir. Yayla nın 07.09.2005 tarihinde Sezai Elgin, Derya Sazak, Alper Görmüş ve 08.09.2005 tarihinde Fehmi Koru, Melih Âşık, Ali Bayramoğlu, Cem Dizdar, Fatih Solmaz, Umur Talu, Oral Çalışlar adına yazdığı mektuplar cezaevinde yaşadıkları hak gaspları, keyfi uygulamalar ve yaşadıkları saldırıları anlattığı mektuplar imha edilmiştir. Bu konuda yaptığı suç duyurusu sonuçsuz kalmış, dilekçelere işlem numaraları dahi verilmemiştir.

Mustafa Çapardaşa nın, Mustafa Tosun, Ercan Kartal, Sezgin Çelik ve Nurettin Erenler e gönderdiği mektuplara imha kararı verilmiştir. Ayrıca Yürüyüş dergisinin 17. sayısı sakıncalı bulunduğundan dolayı verilmemiştir. Erdoğan Kaldi, Serdar Karaçelik ve Sitiye Candaki ye yazdığı mektuplara imha kararı verilmiş, yaptığı suç duyurusu ve itiraz dilekçesine red kararı gelmiştir. Bayram Saz ın Sakine Ögeyik e yazdığı mektuba bu kurum ve kişiler, memurlar hakkında hakaret ve küçük düşürücü yazı olması gerekçesiyle imha kararı verilmiştir. Tayfun Sertbaş; Eylül ayı itibariyle yazdığı mektuplar cezaevi disiplin kurulu tarafından imha edilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığına itiraz ve suç duyurusunda bulunmuş İnfaz Hakimliği tarafından verilen karar tebliği edilmiştir bu karar şöyledir; usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden yerinde görülmeyen şikayetin reddine karar verilmiştir. Yine Tayfun Sertbaş ın Mehmet Şeker, Ali Bayramoğlu, Zülfikar Aydın, Koray Düzgören, Mehmet Ali Akgün, Gülay Göktürk e yazdığı mektuplara infaz hâkimliğince aynı gerekçe gösterilerek red kararı verilmiştir. 31.08.2005 tarihinde Oğuz Ayan a gönderdiği taahhütlü mektup 2005/340 Nolu kararı imha edilmiştir. Gerekçe olarak cezaevimizde gerçekleşen sevkler sırasında olan olaylarla ilgili asılsız iddialar ileri sürülmesi ve cezaevi idaresi- işleyişi hakkında yalan yanlış beyanlarda bulunması nedeniyle denilmiştir. Hüseyin Akpınar; Ankara Tabip Odasına ve Zeynel Demirçelik e yazdığı mektuplara disiplin kurulunun 15.08.2005 tarih ve 2005-304 sayılı kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediği, yerinde görülmeyen şikayetin reddine denilerek mektuplarına imha kararı verilmiştir. 02.09.2005 tarihinde Ayşe Güneysu ve Aziz Korukman a gönderdiği mektuplara Disiplin Kurulu nca mektupların içeriğinde 30.07.2005 tarihinde cezaevimizde gerçekleşen sevkler sırasında olan olaylarla ilgili asılsız iddialar ileri sürmesi ve cezaevi idaresi ve işleyişi hakkında yalan yanlış beyanlarda bulunulması nedeniyle.. imha kararı verilmiştir. Salih Canik in 10.10.2005 tarihinde gazeteci Derya Sazak, Celal Başlangıç, Nuray Mert e göndermek istediği mektupları 30.07.2005 tarihinde cezaevimizde gerçekleşen sevkler sırasında olan olaylarla ilgili asılsız iddialar ileri sürmesi ve cezaevi idaresi ve işleyişi hakkında yalan-yanlış iddialarda bulunması gerekçesiyle imha edilmiştir. Tuncay Çelik in 28.09.2005 te olan duruşmasına gelmeyen celbi ile ilgili cezaevi idaresine başvuruda bulunmuş cevap olarak kâğıt gelmediğini, faks çekip soracaklarını, yarın her şeyin belli olacağı söylenmiştir. Ancak bu konuda herhangi bir gelişme olmamıştır. Mustafa Tosun, kitap sınırlaması ile ilgili suç duyurusunda bulunmuştur. Cevap olarak ise ACM den suç duyurusu ve itiraza red kararı reddedilip sınırlama onaylanmıştır. Ercan Kutlu nun Tuncay Akgün, Hasan Pulur, Güler Kazmacı ya, tutuklu Celal Yayla nın Cem Dizdar, Ataol Behramoğlu na, tutuklu Cemal Ağırman ın Oral Çalışlar, Melih Aşık a, tutuklu Mustafa Tosun un Birgün gazetesi, Sıdıka Su, Murat Belge, Seyit Nezih e, hükümlü Kaan Kurtuluş un Ahmet Hakan Coşkun, İbrahim Tenekeci, Derya Köroğlu ve Yücel Sayman a göndermek istedikleri 15 adet

taahhütlü mektupların incelenmesi sonucunda; Kurumun güvenliğini tehlikeye düşüren, cezaevi idaresi ve görevlileri hedef gösterdiği, kurumu karalayıcı ve asılsız ifadelerin kullanıldığı gerekçesiyle gönderilmemiştir. Celal Yayla nın 07 09 2005 tarihinde Sezai Elgin (Birgün Gazetesi), Derya Sazak (Milliyet Gazetesi), Alper Görmüş (Yeni Aktüel Dergisi) ve 08 09 2005 tarihinde Fehmi Koru (Yeni Şafak Gazetesi), Melih Aşık (Milliyet Gazetesi), Fatih Solmaz (Penguen Dergisi), Umur Talu (Sabah Gazetesi), Oral Çalışlar (Cumhuriyet Gazetesi) adına yazdığı mektuplar için Cezaevi Disiplin Kurulu 07 09 02005 tarih ve 2005/95 no lu, 08 09 2005 tarih ve 2005/96 no lu kararlarıyla Kurumu karalayıcı ve asılsız ifadelerin kullanıldığı görülmüştür. 5275 sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkındaki kanunun 68. maddesinin 3. bendine göre imhasına karar verilmiştir. 30 Temmuz 2005 tarihinde Tekirdağ 1 No lu F Tipi Hapishanesi ne dönük sürgün sevk saldırısı sonrasında tutukluların adli tıbba gönderilmeleri ve saldırı sonucunda vücutlarında oluşan yara ve izleri anlatmaları, dışarı göndermeleri engellenmiştir. Mustafa Tosun un konuya ilişkin yazdığı mektuplara cezaevi idaresince el konularak imha kararı verilmiştir. DİĞER KEYFİ HAK İHLALLERİ Mustafa Çapardaşa nın kaldığı hücrede genel arama sırasında 2 çakmak, Hasan Tahsin Akgün ün hücresinden pil ve M.Ali Bozok un kaldığı hücreden makas farklı amaçlarda kullanıldığı gerekçesiyle alınmış. M. Ali Bozok un babasının yatırdığı kırmızı gömlek de farklı amaçlarda kullanıldığı gerekçesiyle verilmemiştir. Hücre aramalarında tam bir talan yaşanıyor. Tüm eşyalar etrafa saçılıyor. Çöpler hücrenin ortasına dökülüp içinde aramalar yapılıyor. Erdoğan Kaldi Sedat Öztürk ün yanına geçmek için yer talebinde bulunmuştur. Bu talebine 2005/276 karar no ve 08.09.2005 tarihli kurul kararı ile idari nedenlerden dolayı denilerek red kararı verilmiştir. Mustafa Tosun 08.07.2005 tarihinde havalandırma kapısının kapatılması, fiili saldırılar ve bazı uygulamalar hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve red cevabı almıştır. SAVUNMA HAKKININ ENGELLENMESİ Mustafa Tosun 15 Eylül 2005 tarihinde tutuklu bulunduğu davanın mahkemesine giderken hazırladığı 2 sayfalık yazılı savunma görevli gardiyanlar tarafından engellenerek mahkemeye götürülmesi engellenmiştir. Gerekçe ise cezaevi idaresinin almış olduğu yeni bir kararla mahkemeye götürülecek olan yazılı savunmalar en geç 2 gün kala cezaevi idaresine bir dilekçe ile sunulacak, idare bunları onaylayacak ve ancak ondan sonra mahkemeye götürülecek denmiştir. Bu keyfi uygulama savunma hakkının gasbedilmesidir.

TEKİRDAĞ 2 NO LU F-TİPİ HAPİSHANESİ DAYAK İŞKENCE BASKI Ali Ercan Gökoğlu Serdar Karaçelik, Celal Yayla, Mustafa Tosun, Cemal Ağırman, Ercan Kutlu, 30 Temmuz 2005 tarihinde Tekirdağ 1 No lu F Tipi Hapishanesi nden Tekirdağ 2 No lu F Tipi Hapishanesi ne sürgünle sevk edilmiştir. Sürgün sevkler esnasında yaşadıkları işkenceye dair Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı na sürgün sevk esnasında gördükleri işkence, onursuz arama ve hakarete uğradıklarını, havalandırma kapılarının slogan attıkları gerekçesiyle kapatılması, kitap ve dergilerin sınırlı olarak verilmesi, tarihi geçmiş gazete ve dergilerin toplatıldığını ve eşyalarını tam olarak alamadıklarını belirterek suç duyurusunda bulunmuşlardır. Cumhuriyet Başsavcılığı ise gönderilen dilekçelere olayda cezaevi görevlileri atfı kabil bir suç olmadığı ve keyfi uygulamalarda görülmediğinden haklarında CMK nın 172.md gereğice kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Doğan Güner e keyfi gerekçelerle on gün hücre cezası verilmiştir. 9 Eylül 2005 tarihinde kalmış olduğu hücreden zorla alınarak hücre cezasını uygulamaya koymak için tekli hücrelere götürülmüştür. On gün sonra kalmış olduğu hücreye götürülmesi gerekirken farklı bir hücreye yine zorla götürülmüştür. Bülent Kemal Yıldırım saat 06.00 sıralarında hücresine gelen asker ve gardiyanlar tarafından ağzı burnu kapatılarak ayakları yerden kesilip tekme tokat dövülmek suretiyle, hücreden alınmıştır. Asker ve gardiyanların sivil giyimli kişilerin de dâhil olduğu grup tarafından dövülmüş ve bu görüntüler kamera ile videoya kayıt edilmiştir. Saldırı ring aracınca sürmüş ve Kemal Yıldırım dövülerek Tekirdağ 2 No lu F Tipi Hapishanesi ne götürülmüştür. Burada ring aracından dövülerek alınmış hakaretler ve küfürlerle, dövülerek kayıt işlemleri yapılmıştır. Bacakları ortadan ikiye ayrılarak gardiyanlar ve askerler tarafından çekilmek suretiyle yerle teması kesilmiş kollarına tırnak geçirilerek tüm vücudunun uyuşmasına neden olunmuştur. Kayıt işlemleri esnasında ağzı tamamen kapatılarak nefes alması engellenmiş cehenneme hoş geldin sözleri eşliğinde burası geldiğin yere benzemez kelleni alacağız sözleriyle ölümle tehdit edilmiştir. Onursuzca aramaya tabi tutulup elbiseleri yırtılarak aranmış çırıl çıplak soyulmuştur. Doktor muayenesine götürüldüğünde doktor bir rahatsızlığı var mı diye sormuş, Bülent Kemal ise görmüyor musunuz her yerim yara-bere içinde demiş; doktor ona ben bakmıyorum içeride heyet var onlar bakıyor zaten diyerek zorla kan gurubunu aldırmış ve süren işkenceye ortak olmuştur. Daha sonra koridorda sürüklenerek küfürler, hakaretler eşliğinde tehditlerle dövülerek hücreye atılmıştır. Kısa bir süre sonra koridordan bir başka tutsağın dövülerek getirildiğin duymuş bunun üzerine insanlık onuru işkenceyi yenecek sloganını atarak saldırıyı protesto etmiş, kapı dövmeye başlamıştır. Bunun üzerine 10 15 gardiyan hücreye gelerek kendisine saldırmış yatağa yatırıp gırtlağını sıkarak yumruklayarak ölümle tehdit edilmiştir. Gardiyanlar bu işkenceler esnasında kafanı koparırız, boğarız burası geldiğin yere benzemez, burası cehennem buradan çıkış yok v.s tehditlerini sürdürmüştür. Bülent

Kemal e dönük bu uygulama sürgün sevke tabii tutulan ve tepki gösteren tüm tutuklular için geçerlidir. Sürgün sevki protesto ettikleri için tutukluları iki gün boyunca hiç su verilmemiş, havalandırma kapıları açılmamış daha sonra ise günde iki saat açılmaya başlanmıştır. 01.08.2005 günü havalandırma kapısını kapatmak için gelen gardiyanlar B. Kemal Yıldırım a saldırmış, bacaklarını tekmelemiş, dakikalarca kolları arkadan burkularak tekme tokat dövülmüştür. Yüzünü yastığa bastırılarak nefes alması engellenmiş açlık grevinde olduğu için hazırladığı şeker, limon, su karışımı başından aşağı dökülmüştür, bu saldırı 10 dakika sürmüştür. Bülent Kemal Yıldırım, 20 Eylül 2005 salı günü bulunduğu hücreden zorla alınmış, zorla alımına insanlık onuru işkenceyi yenecek diye tepki gösterdiği için ağzı kapatılarak, nereye götürüldüğü hakkında kendisine bilgi verilmeden ayrı bir hücreye götürülmüştür. Tekirdağ 2 No lu F Tipi Hapishanesi nde bulunan Kenan Günyel, Baysal Demirhan, Ali Ercan Gökoğlu, Bülent Kemal Yıldırım, İnan Gök, Ercan Kutlu, Kaan Kurtuluş, Mustafa Tosun, Osman N. Ocaklı, Ali Koca, Serdar Karaçelik, Celal Yayla, Cemal Ağırman, Cem Kılıç, İsmail Karakuş ve Metin Yavuz hakkında, zorla sevk esnasında, görevlilere direnme, üst arama, doktor muayenesini kabul etmeme ve kurum görevlileri hakkında tehdit, küfür ve fiili saldırı nedeniyle haklarında on gün hücre cezası verilmiştir. Ercan Kutlu nun 27 Eylül sabahı saat 07.30 civarı olan duruşması için gardiyanlarca hücreden çıkarıldığında her zaman olan elle arama yapıldıktan sonra, dedektörle arama yapılması dayatılmıştır. Bu keyfi uygulamayı kabul etmediğinde ise tartışma başlamış, keyfi aramayı protesto eden Kutlu nun slogan atması üzerine gardiyanlarca ağzı kapatılmış, tartaklanarak yere yatırılmış ve tekme tokat dövülmüştür, ardından elle arama dayatılmış buna karşı çıktığı içinde yerlerde sürüklenerek daha da büyük şiddete maruz bırakılmıştır. Ercan Kutlu nun 02.08 2005 tarihli 2 dilekçesi ile 03.08.2005 tarihli 2 dilekçesi Savcılık tarafından birlikte ele alınmış 01.08.2005 tarihinde 11.00 civarı arkadaşlarından birine yapılan saldırıyı protesto ettikleri İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek sloganı eşliğinde kapılar dövülmüştür. Bunun üzerine gardiyanlar hücreye girip Ne vuruyorsun devletin malına. Ben devletim. Devletin malına zarar verdirmem. Burası 2 no lu cehennemi sözleri ile ve hakaretlerle saldırmışlardır. Ercan Kutlu ve arkadaşlarının savcılığa yaptığı suç duyurusuna; 30.07.2005 tarihinde bakanlık emriyle yapılan sevklerden sonra 2 no lu F Tipi Kapalı İnfaz kurumuna sevk olan tutuklu ve hükümlüleri ile aynı örgüt mensubu tutukluların örgüt emirleri doğrultusunda her gün saat 11.00 ve 14.00 da slogan atıp, havalandırma kapılarını kapamaları üzerine, diğer hükümlü ve tutukluların rahatsız olmamaları ve kapıların zarar görmemesi için geçici olarak havalandırma kapılarının kapatıldığı Örgüt talimatları doğrultusunda sevk olan tutuklu ve hükümlülerin kendilerine, eşyalarına ve cezaevi eşyalarına zarar vermemeleri için sigara ve çakmaklarının geçici olarak birkaç günlüğüne verilmediği Müştekinin görevli infaz koruma memurlarının odasına girerek slogan atıp havalandırma kapısına vurduğundan dolayı kendisinin darp edildiğinden dolayı kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.

Kaan Kurtuluş a 17 Eylül 2005 günü İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde olan duruşması için sabah kaldığı hücreden gardiyanlarca alınıp, elle yapılan üst araması dışında dedektörle arama dayatılmıştır. Dedektörle aramayı keyfi olduğu için kabul etmeyen Kaan Kurtuluş gardiyanlarca saldırıya uğramış zorla dedektörle aranmıştır. Konuyla ilgili Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı na suç duyurusunda bulunan Kaan Kurtuluş un dilekçesine delil yok denilerek takipsizlik kararı verilmiştir. Kemal Ayhan, Cengiz Bal ve Tekin Dönmez in kaldığı hücreye 14 Ekim 2005 te arama için gelen gardiyanlar duvarda asılı bulunan resimlerin indirilmesini söylemişler ancak tutuklular resmi indirmedikleri için gardiyanların saldırısına uğramışlardır. Arbede esnasında bacaklarından rahatsız olan Kemal Ayhan ın bacaklarında 4 5 yerde sıyrık ve yaralar oluşmuştur. Cengiz Bal ın ise sol bacağında ekimoz oluşmuş, Tekin Dönmez in ise sağ bacağından dolayı ağrılar meydana gelmiştir. Mustafa Tosun sürgün sevkler sonrası cezaevinde yapılan işkenceye dönük suç duyurusunda bulunmuş, suç duyurusuna cevap olarak Tüm uygulamaların yasal olduğu örneğin tek tutulmalarının, havalandırma hakkının sınırlandırılmasının idare yetkisinde olduğu, slogan ve kapı dövmelerin de ceza gerektirdiği belirtilmiştir. Mustafa Tosun, 8 Eylül 2005 tarihinde 11.00 de ki slogan saatinde kantin eşyalarını aldığı için slogana katılamamış, ancak buna rağmen cezaevi personeli havalandırma kapısını kapatmaya gelmiştir. Bülent Kemal Yıldırım ın, 31.08.2005 te yaptığı suç duyurusundan; 30 Temmuz 2005 sabahı hücrelerimiz basılmış ve yataktan alınarak işkenceler, saldırı ve tehditler eşliğinde 2 no lu f-tipi ne sevk edildik. Buraya getirildiğimizden beri saldırılar, onur kırıcı muamelelere maruz kalıyoruz. 30 Temmuz ve 5 Ağustos ta hücremde saldırılara ve işkenceye maruz kaldım. Dövüldüm. Tehdit ve hakaretlere uğradım. Diğer arkadaşlarda bu saldırılara maruz kaldılar.29.08.2005 günü genel arama sırasında gardiyanlar gelerek arama yapmaya başladılar. Dolabın içindeki tüm kıyafetleri, çıkarıp yatağın üzerine, bir kısmını yere, bir kısmını da masaya atarak eşyalarını dağıttılar, Onlara aramayla talan arasındaki farkı anlatınca işimizi bize mi öğreteceksin, arama böyle olur dediler. Arama değil talan ettiklerini tartıştığımda ise gardiyanlar beni iterek havalandırmaya çıkarmaya çalıştılar, gardiyanlardan biri Bak bu gün kendime söz verdim efendi olacağım, kimseyi dövmeyeceğim dedim. Benim canımı sıkma şimdi seni iyice bir döverim yoksa diyerek tehdit etti. Bende bir insanım ve burada yaşıyorum, burayı dağıtıp kirletiyorsunuz, amacınız arama yapmaksa arama yaparsınız. Şu hücrenin haline bir bakın bunun aramayla bir ilgisi yoktur. Bu bir talandır. Şimdi burayı saatlerce temizlemek zorunda kalacağım dediğimde beni duvara iterek Siz insan mısınız ulan, temizleyeceksin tabi, bak kafamı bozma girip iyice dağıtırım dedi. Bende Bundan daha fazla nasıl dağıtılabilinir ki dediğimde Bak önce seni bir güzel dağıtırım sonra da içeriyi, mahkûmsun sen ulan temizleyeceksin tabi, işin ne yatıyorsunuz burada. Siz insan değilsiniz, insan olsanız burada ne işiniz var ulan. Mahkûmsunuz siz mahkûm diyerek üzerime yürüdü, tehditler, hakaretler savurdu. Diğer gardiyanlar tutarak alıp

götürdüler Sonra aradan beş dakika geçmeden yan tarafta ki hücrede kalan Kaan Kurtuluş a saldırıp dövdüler Celal Yayla nın sevk işlemleri sırasında meydana geldiği belirtilen, darp, hakaret ve tehdit iddialarına istinaden hakkında soruşturma açılmıştır. Gerekçe olarak sebepli ya da sebepsiz olarak slogan atmak, kapılara vurmak, odada ki demirbaş eşyalara zarar vermek, memura mukavemet vb gösterilmiştir. Ercan Gökoğlu na basın davasından kaynaklı para cezası verilmiştir, Ancak Ercan Gökoğlu tutuklu bulunması nedeniyle para cezasını ödemesinin mümkün olmayacağını belirtmesi üzerine para cezası ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrileceği söylenmiştir. Ancak hukuki olarak basın yoluyla alınan para cezaları hapis cezasına çevirilmediği için yaşanan bir hukuksuzluk söz konusudur. DAYAK İŞKENCE BASKI Ercan Kutlu sürgün sevk saldırısı sonucunda; vücudunda yara ve berelerin bulunması nedeniyle adli tıbba sevkini istemiş, sigara-çakmağın verilmesi ve kapıların kapalı tutulması konusunda suç duyurusunda bulunmuş, ancak benzeri durumda olan altı arkadaşının başvuruları ile dilekçesi birleştirilerek tek karar çıkarılmıştır. Bu kararın en ilginç yanı ise cezaevi reviri tarafından darp ve işkence izlerini belirten rapor verilmesine rağmen Serdar Karaçelik te, Cemal Ağırman da ve B.Kemal Yıldırım da aldığımız raporlarda hiçbir darp-cebir izi bulunmadığı belirtilmiştir. Ercan Kutlu nun 30 Temmuz 2005 tarihinde gerçekleşen sürgün-sevk sonrası götürüldüğü Tekirdağ 2 No lu F Tipi hapishanesinde karşılaştığı keyfiliklerin, baskıların yasak ve dayatmaların haddi hesabı yok. Mektuplarına imha kararı veriliyor, havalandırma kapıları slogan attıkları gerekçesiyle 11.00 15.00 saatleri arasında kapatılıyor. Arama adı altında hücrede tam bir talan yaşanıyor. Her aramada tüm eşyalar dağıtılıyor, çöpler hücrenin ortasına saçılıyor ve gardiyanların saldırılarına maruz kalıyor. Görüş hakları ayda 4 den 3 e indiriliyor. ( Ercan Kutlu aynı uygulamaları arkadaşlarında yaşadığını belirtiyor.) Bu konuda Kutlu nun yaptığı suç duyurularının bir kısmı şöyledir; 01.08.2005 işkenceli sürgün operasyonu ve ilk gün yaşadığı iki saldırı hakkında, 02.08.2005 30.Temmuz da uğradığı saldırı ve işkence hakkında, 05.08.2005 te 03.08.2005 te uğradığı işkenceli saldırı ve hücre cezası hakkındaverilen ve uygulanan bu hücre cezasına ACM ye itirazı 12.22.2005 17.08.2005 te o güne değin verdiği suç duyurusu dilekçelerinin ulaştırılmaması, işlem kayıt numaralarının verilmemesi hakkında 19.08.2005 te hücre cezasında bir saat açılması gereken havalandırma kapısının açılmaması hakkında Aramalarda yaşananlar hakkında 31.08.2005 SAĞLIK SORUNLARI VE TEDAVİLERİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER Celal Yayla 6 Eylül de bel fıtığı rahatsızlığından dolayı sürekli kullandığı ilaçları almak için dilekçe yazmış, gardiyanlar revire çıkarmak için ayakkabı aramasını

dayatmışlar, Yayla aramayı kabul etmediği için revire çıkarılmamış ve düzenli olarak kullandığı ilaçların alımı engellenmiştir. Celal Yayla kalmış olduğu f-tipi hapishanesinde 29 Ekim 2005 günü baygınlık geçirmiştir. Celal Yaylanın bu rahatsızlığı 1988 den beri vardır. Daha önce de birçok kez baygınlık geçirmiştir ve bunlar cezaevi sağlık dosyasında da mevcuttur. Buna rağmen tek tutulmaktadır. Ercan Kutlu ya, hücreden her çıkarıldığında ve geri dönüşte onursuzca arama dayatılarak ayakkabı içi araması yapılmak istenmiştir. Revire çıkarken de aynı aramanın dayatılması nedeniyle muayene hakkı engellenmiştir. Bu durum bir ay boyunca devam etmiştir. Ve halende devam etmektedir. Celal Yayla nın sürgün sevk sırasında darp edilmesi cezaevi savcılığınca sevk sırasında direndiği için tutma ve çarpma izleri olabileceği görülmüştür denilerek işkence raporları etkisiz hale getirilmiş ve müştekinin soyut iddialarından başka kanıt yoktur denilerek, yaptığı suç duyurusuna kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Cemal Ağırman, hipertansiyon hastasıdır. 1 Eylül günü kötüleşmesine rağmen revire çıkarılmadı. 3 Eylül günü lavabodayken tansiyonu yükselmiş ve yere yığılmıştır. Yanında bulunan arkadaşı idareye haber vererek doktora çıkarılmasını istemiş ancak tartışmalarla revire çıkarılması mümkün olmuştur. Durumun ciddiyetini gören personel tartışmaları sürdürmüştür. Cemal Ağırman ın yanında bir kişi kalıyor, peki yanında hiç kimse olmasaydı, ne olurdu acaba! İnan Gök, migren hastası, 31 Ağustos günü ve sonrasında revire çıkarılmadı. Ali Koca göz ve mide rahatsızlıkları var. Ancak revire çıkarılmıyor. Cemal Ağırman, İnan Gök ve Ali Koca yaşanacaklardan dolayı idarenin sorumlu olacağını anlatan dilekçeler verdiler. EDİRNE F-TİPİ HAPİSHANESİ DAYAK İŞKENCE BASKI Ali Osman Köse 23 Ağustos ta Gereksiz Olarak Marş Söylemek veya Slogan Atmak fiilini işlemiş olduğunu belirtip, Bir Ay Süre İle Haberleşme Araçlarından Yoksun Bırakmak ile cezalandırılacağı kararı tebliğ edilmiştir. A. Osman Köse ise tebliği edilen cezaya karşı 2 Eylül 2005 te Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı na, Cezaevi idaresinin belirttiği sloganların ve slogan sayılarının yanlış yazıldığını belirtmiş, düzeltmeleri yaparak attıkları sloganların doğrusunu ve neden slogan attıklarını belirten açıklamasıyla dilekçesini tamamlamıştır. A.Osman Köse 02 Eylül 2005 te ki dilekçesini yanlış, gayrı-meşru cezanın-kararın kaldırılmasını, ceza uygulayan karara imza atan gerçek suçluların cezalandırılmasını istiyorum diyerek tamamlamıştır. Hacı Demir e, Eylül ayı ilk haftasında, faaliyetten men, mektup yasağı, üç günlük hücre hapis, görüş yasağı, bir daha hücre hapis cezası verilmiştir. Ve 15 gün içinde karar itiraz edilebileceğini belirtmiştir. İnfaz Hâkimliği itiraz süresinin dolmasını

beklemeden cezayı onaylamıştır. Disiplin Kurulu 16 Ağustos ta üç gün hücre cezası vermiş, karara 29Ağustos ta itiraz edilmesine rağmen aynı gün İnfaz Hâkimliği kararı tebliğ edilerek kararın 25 Ağustos ta onaylandığı belirtilmiştir! Rasim Özdemir, Ogün Uygun, Muharrem Avcı, Hacı Demir, Tuncay Kurtban bir ay süre ile ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezaları almış ve bu cezaları kaldırılmamıştır. 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında Kanun da belirtilen kurallar doğrultusunda hareket etmeleri ve aynı türden bir eylemin tekerrürü halinde daha üst bir disiplin cezası ile cezalandırılacakları hatırlatılmıştır. 5275 sayılı kanunun 48/2 maddesi gereğince bir üst ceza olarak üç (üç) gün hücre hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Bu hukuksuz uygulama tutsakların direnme haklarına dönük direk bir tehdit ve saldırıdır. Ali Osman Köse 12 Ağustos 2005 te tebliğ ettiği kararla 10 Ağustos 2005 te saat 11.00 14.00 sıralarında slogan attığına dair soruşturma başlattığını tebliğ etti. HABERLEŞME VE YAYIN ALMA ÖNÜNDEKİ ENGELLER Hacı Demir in Deniz Demirkapı ya gönderdiği 8 Eylül tarihli mektubu CİK nun 68.maddesi 3. fıkrası gereğince gönderilmeyip alıkonulmuştur. Hacı Demir karara hapishane personeliyle bir sorunum yoktur, onlar için aşağılayıcı cümleler kullanmam mümkün değildir, mektupta açlık grevlerini övücü ifadeler kullanılabilecek bir konu yoktu. Konu kısaydı. Sayfa dolsun diye üstünde çalıştığım bir şiirin cümlelerini yazmıştım; Vay vay vay / beyefendiye bak.../ açlık grevi yaptık diye/ceza vermiş bana / Peki ne istiyor?/ Açlık grevi yapma diyor./neden?,,,/aç kalmama gönlü razı olmadığı için mi!/ Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar misalimi?/ Hadi canım sende /Açlık grevi yapıyorsam, ben yapıyorum/aç kalıyorsam ben kalıyorum/sağlıksa benim sağlığım /Sana ne oluyor?/diye sorabilirim/ama sormuyorum./çünkü beyefendinin derdini çok iyi biliyorum... Şiir ve şairlik konusunda bir iddiam yoktur. Bu konuda uzun bir savunma yapacakta değilim. Kurum çalışanlarını aşağılayıcı cümlelerin kullanıldığı iddiası bir iftiradır. Kararın bozulmasını istiyorum diyerek Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına itirazda bulunmuştur. Enver Yanık a, 07.10.2005 tarihinde Edirne F-Tipi Cezaevi Disiplin Kurulu nca CİK in 5275 sayılı kanununun 42.maddesinin 2. fıkrası e bendi gereği Gereksiz olarak marş söylemek veya slogan atmaktan bir ay süre ile haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma (telefon, faks ve mektup) cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Zeynel Abidin Şimşek avukatı Taylan Tanay a yazdığı bir sayfalık mektup ve hapishane idaresinin tebliğ ettiği disiplin belgeleri ve içinde çizimlerinde bulunduğu 46 sayfalık bir mektup yollamış ancak mektubu İnfaz Hâkimliği ne gönderilmiş ve aradan 20 gün geçmesine rağmen mektubun akıbeti belli olmamıştır. SAĞLIK SORUNLARI VE TEDAVİLERİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER

Bekir Şimşek Wernice-Korsakof hastasıdır. Eylül ayından önce 10.02.2005 te MR çekilmiş ve kendisinde herhangi bir rahatsızlık bulgusuna rastlanmadığı söylenmiştir. Ancak daha sonra Eylül ayında yine Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji bölümüne götürülmüş ve aynı MR a bakılarak pek çok hastalığı olduğu iddia edilerek hastaneye zorla mahkûm koğuşuna yatırılması istenmiştir. Ancak mahkûm koğuşunun ağır tecrit koşullarından hiçbir farkı olmadığından burada tedavinin mümkün olamayacağını belirterek yatmak istememiştir. Adli Tıp raporunda Wernice-Korsakof tespiti konmuş iyileşinceye kadar koruma ve tedavi altına alınması na karar verilmiştir. Oysa Wernice- Korsakof hastalığı kalıcı olmasından dolayı tedavisinin imkânı yoktur. Bekir Şimşek e 20 Eylül de Adli Tıp Raporu gelmiş ve hastanede kontrol altında tutulması istendiği söylenmiştir. Kontrol altında tutulması gerektiği, yani rahatsızlığı kabul edilmiştir, ancak bu güne kadar hastanede tutulmuş ve tahliye edilmemiştir. Yeni TCK ile ise akıl hastası muamelesi dayatmasıyla karşı karşıyadır. TCK nın bu kararı tıbbi olmayıp tamamen siyasi bir karardır. Enver Yanık Bayrampaşa Özel tip hapishanesinde iki kez hastaneye kaldırılmış, EEG ve MR tetkikleri yapılmıştır. Tetkiklerin yapıldığı esnada sağlık görevlilerinin işini engellemediği söylenerek kelepçeleri açılmamıştır. Enver Yanık, etik kuralları hatırlatmasına rağmen sağlıkçı kelepçelerin kendisini engellemediğini söyleyerek kelepçeleri açtırmamıştır. Enver Yanık (CMK 250. madde ile yetkili), sağlık problemleri nedeni ile cezasının infazına 2003 yılı başlarında ara verilmiş, tedavisi tamamlanmadan kalan cezasının tamamlanması için tutuklama kararı çıkarılarak 5 Ağustos 2005 tarihinde tutuklanmıştır. Hapishane koşulları Enver Yanık ın sağlık koşullarını etkilemiş, hastalığını tetiklemiştir. Sık sık havale ve baygınlık geçirmesine rağmen hapishane koşullarında tutulmaktadır. Tutukluğunun kaldırılması için 19 Ağustos ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunmasına rağmen tutukluluğu devam etmektedir. Bu konuda Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına 10 Ekim 2005 te yeniden suç duyurusunda bulunmuştur. Enver Yanık 22 Eylül 2005 tarihinde Bayrampaşa Özel tip Hapishanesinden Edirne F-Tipi hapishanesine sevk edilmiştir. Hapishaneye giriş sırasında işlemler başladıktan sonra birlikte getirildiği tutuklulardan ayrılarak ayrı bir hücreye alınmıştır. Burada bir grup gardiyan tarafından vücudu, elbiseleri parçalanırcasına soyulmuş anadan doğma bir şekilde kafası ve vücudu duvara çarpılarak baygınlık geçirmesine neden olunmuştur. Enver Yanık konu hakkında Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak ölümü durumunda suçluların beli olduğunu söylemiştir. SİNCAN F TİPİ HAPİSHANESİ HABERLEŞME VE YAYIN ALMA ÖNÜNDEKİ ENGELLER

Ölüm Orucu eylemini sürdüren Serdar Demirel adına gönderilen mektuplarda, mektubu yazanın kendisine hitap şekli dahi karalanmaktadır. Ayrıca demokrasi, sosyalizm, zafer, inanç, bedel, kutluyor, alnından gibi kelimeler karalanmaktadır. Mektupların kimi yırtılıyor, keyfi olarak el konuluyor ya da kaybediliyor. SİVAS E TİPİ KAPALI CEZAEVİ HABERLEŞME VE YAYIN ALMA ÖNÜNDEKİ ENGELLER Nursel Demirdöğücü nün Yeni Şafak gazetesinde Ali Bayramoğlu na gönderdiği mektup gönderilmemiş ve buna dair hiçbir gerekçe gösterilmemiştir. Toplatma kararı olmayan Gençlik Tarihi kitabı, İstanbul 2 no lu DGM tarafından 99/847 hazırlık sayılı kararı ile toplatması var denilmiştir. Oysa bu karar daha önceden bozulmuştur. BOLU F TİPİ HAPİSHANESİ SAĞLIK SORUNLARI VE TEDAVİLERİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER Aslan Bahar ın 31 Ağustos 2005 tarihinde idareye verdiği dilekçe ile revire çıkma isteği üzerine cihazla arama şartı getirildiği için muayene olamamıştır. Ayrıca aile ziyareti sırasında elle aramanın ardından gardiyanların dedektörle arayacağız dayatmasını kabul etmediği için görüşe çıkamamıştır. HABERLEŞME VE YAYIN ALMA ÖNÜNDEKİ ENGELLER Çıkarılan yeni TCK ile hapishanelere dönük uygulanan kitap sınırlamasının kaldırılmasına rağmen bu uygulama Bolu F-tipi hapishanesinde sürmektedir. Nurettin Erenler adına yatırılan kitaplar verilmemiş, fazla yer kapladığı gerekçesiyle keyfi olarak, on kitap sınırlaması getirilmiştir. Bu sınırlama yeterli görülmediği gibi yine gelen kitap ve yayınlar içerisinde Yaşasın sosyalizm, kahrolsun emperyalizm şeklinde cümleler geçiyor gerekçesiyle kitaplar verilmemektedir. Dergi alımı ise gelen dergilerin tarihlerinin 2005 yılına ait olmasıyla sınırlandırılmıştır. Aslan Bahar a posta yoluyla yollanan Yürüyüş dergilerinin 14 Ağustos 2005 ve 21 Ağustos 2005 tarihli sayıları ilgili mahkemelerin herhangi bir toplatma kararı olmamasına rağmen hapishane idaresi tarafından sakıncalı bulunup verilmemiştir. 22 Ağustos 2005 günü Aslan Bahar ın Kandıra F Tipinde kalmakta olan Ufuk Keskin e yazdığı mektup kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürdüğü gerekçesiyle bir kısmına imha kararı verilerek gönderilmiştir. Nurettin Erenler e Deniz Demirkapı nın 09.09.2005 tarihinde gönderdiği taahhütlü mektup CİK nun 68-3 maddesi gereğince incelenmiş ve kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, kişi ve kuruluşları paniğe yöneltecek yalan-yanlış bilgilerin olması ve terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya

diğer suç örgütü mensuplarının haberleşmelerine neden olduğu gerekçesiyle imha edilmiştir. Yine Nurettin Erenler adına gelen faks, aps ve taahhütlü mektuplar ya beş-on gün geciktirilerek ya da hiç verilmemektedir. Cezaevi idaresi bu durumu bizden kaynaklı değil, PTT geç veriyor açıklaması yapmış, Bolu PTT Müdürlüğü ne başvurulmuş, PTT Müdürlüğü ise Hapishane şehir içi mektup ulaşımının dışında olduğu için şeklinde cevap verilmiştir. Ancak eğer hapishane mutemet tain ederse her gün gelip, gecikmeden alabilir diye de ilam etmiştir. Mutemet tain etmesi gereken hapishane idaresi olduğu halde hapishane müdürlüğü bir girişimde bulunmamış, PTT müdürlüğünün kararının fotokopisi istenmiş ancak buna rağmen verilmemiştir. Aslan Bahar 7 Eylül 2005 tarihinde Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı na yürüyüş dergisinin 14 Ağustos 2005 ve 21 Ağustos tarihli sayıları haklarında bir toplatma kararı olmamasına rağmen hapishane idaresi tarafından sakıncalı bulunarak verilmemesi nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştur. Hüseyin Özen in 07.09.2005 tarihinde Tekin Tangün adına gönderdiği mektup, idare tarafından kamu güvenliğini ve asayişi bozucu, görevlileri hedef gösterici asılsız haber ve hakaret edici mahiyette ifadelerin olması, iddiasıyla imha edilmiştir. Hüseyin Özen bu konuda 20.09.2005 tarihinde Bolu Ağır Ceza Mahkemesi ne suç duyurusunda bulunmuştur. Yine Hüseyin Özen in 05.09.2005 tarihinde Fatih Polat a ve 07.09.2005 tarihinde Ankara TAYAD a göndermek istediği mektup ve kart hapishane idaresi tarafından karalama kararı alınmıştır. H.Özen bu konuda da Bolu Ağır Ceza Mahkemesine suç duyurusunda bulunmuştur. DAYAK İŞKENCE BASKI Aslan Bahar ve Hüseyin Özen hakkında 30.07.2005 tarihinde açlık grevine başladığına dair hapishane idaresine dilekçe vermiş, açlık grevi yaptığı için 23.09.2005 te bir aydan üç aya kadar haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma cezası verilmiştir. Hüseyin Özen hakkında 07.09.2005 tarihinde gereksiz olarak marş söylemek veya slogan atmak, aramaya karşı çıkmak suçlarını işlemekten haklarında bir aydan üç aya kadar süreyle ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası verilmiştir. Ancak 48. maddenin 2.fıkrasına göre bir eylemden dolayı disiplin cezası kesinleştikten sonra bu cezanın kaldırılması için gerekli süre içinde yeniden disiplin cezasını gerektiren bir eylemde bulunan hükümlü hakkında her defasında bir üst ceza uygulanır hükmü gereğince, 44. maddenin 1. fıkrası gereği bir günden on güne kadar hücreye koyma cezası verilmiştir. Aslan Bahar, Alibaba Arı, Hüseyin Özen elle arama yapıldıktan sonra dedektörle üst araması yapılmak istenmesine karşı keyfi aramaya son şeklinde slogan attıkları gerekçesiyle Bolu F-Tipi idaresince haklarında soruşturma açılmıştır. Ali Acar 28.09.2005 tarihinde rahatsızlığı nedeniyle Bolu Devlet Hastanesi ne sevk edilmiştir. Sevk esnasında görevli jandarmanın keyfi tutumlarının, uygulamalarına

maruz kalmıştır. Elleri kelepçeli olduğu halde ring aracından inerken iki asker koluna girmiş ve kolunu sıkmıştır. Ardından ise biri kendine doğru diğeri kendine doğru çekerek, adeta sürükleyerek içeri götürmüşlerdir. Bu esnada Ali Acar ın sağ kol iç kısmında 2 cm büyüklüğünde bir yaralanma meydana gelmiştir. Muayene sonrasında da benzeri saldırılara maruz kalmıştır. Ali Acar bu konuda doktora rapor tutturmak istemiş ancak red cevabı almıştır. Bu konuda Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştur. KANDIRA 1 NO LU HAPİSHANESİ HABERLEŞME VE YAYIN ALMA ÖNÜNDEKİ ENGELLER Ümit İlter adına Filiz Gencer tarafından gönderilen ve içerisinde birçok kişinin imzasının bulunduğu mektup Kocaeli 1 nolu hapishanesi disiplin kurulu tarafından incelenerek örgüt içi toplu haberleşme, Adalet Bakanlığına intihar eylemi yapan Eyüp Beyaz ı ve yaptığı eylemi övücü, yüceltici vb ibareler yer aldığından dolayı mektup okuma komisyonunca sakıncalı bulunarak verilmemesine karar verilmiştir. Ü.İlter 20.09.2005 tarihinde karara itiraz ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. Yine Deniz Demirkapı nın Ümit İlter e gönderdiği mektup kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren terör amaçlı suç örgütünün haberleşmesine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakareti içeren, faks, telgraf hükümlülere verilmez denilerek verilmemiştir. Ü. İlter in itirazı red kararıyla geri çevrilmiştir. Red kararı üzerine Ü.İlter Kocaeli Başsavcılığına dilekçe yazarak mektupta bahsedilen her haber toplumsal konular ve demokratik mücadele yürüten kurumlarla ilgilidir. Dahası o haberlerin hepsini parasını ödeyip bayiden aldırdığım dergi ve gazetelerden zaten okumuş oluyorum. Ki o mektup daha elime geçmeden önce, bahsettiği şeyleri ilerici dergi ve gazetelerden okumuş oluyorum Kısacası yazdığım mektuplar kadar, bu yakınımın yazdığı mektupların içeriğini de biliyor, tahmin ediyorum. Mesele bu değil. İtirazımın ana nedeni örgütsel haberleşme gerekçesine sığınılarak kasıtlı ve keyfi olarak mektup cezası uygulanmasıdır. İlgili mektubun tarihine denk gelen Evrensel, Birgün, Gündem, Yürüyüş vb gazete ve dergilere de bakarsanız, mektupta bahsedilen her şeyin yayınlandığını görürsünüz. İşte sakıncalı gazete haberleri mektuba yazılıyorsa sakıncalı oluyor Bu tuhaflık nedeni ile infaz hâkimliğinin ilgili kararına da itiraz etmiştir. Ufuk Keskin in ziyaretçisi aracılığıyla Ümit İlter e gönderdiği Zılgıt adlı karikatür-mizah dergisi aynı suç örgütü mensupları tarafından hazırlandığı, aylık süreli yayın, siyasi içerik, toplu olarak hareket etme ve bu bağlamda hem içeride hem dışarıda yaşananları örgütsel düşünce adı altında karakterize etmeye ve haberleşmeye sebep olduğundan cezaevi idaresince sakıncalı bulunarak verilmesi engellenmiştir. Yine aynı şekilde Nüktedan ve Gomedi dergileri aynı gerekçeyle verilmemiştir. Ü.İlter 27 Eylül 2005 te bu karara gösterilen gerekçeler, Karikatürlerin kurum asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürmesi(!) gerekçeleri uyduruktur, komiktir, saçmadır diyerek itiraz etmiştir.

Sezgin Çelik, Ümit İlter, Ali Teke adına yatırılan Tecrit adlı kitap sakıncalı bulunarak verilmemiştir. Ümit İlter, Sezgin Çelik ve Ali Teke karara itiraz etmiş, itirazlarına red kararı gelmiştir. Ankara-Ulucanlar hapishanesinde bulunan Melek Serin tarafından Ümit İlter e yazılan mektubun içeriği ölüm oruçlarını övücü-teşvik edici, ölüm oruçlarında ölenleri yüceltici vb. gerekçelebrle verilmemiştir. UŞAK HAPİSHANESİ DİĞER KEYFİ HAK İHLALLERİ Uşak E-Tipinde kalmakta olan Filiz Gencer in posta yoluyla Aslan Bahar a yolladığı 8 adet renkli kalem Dışarıdan geldiği gerekçesiyle verilmemiştir. SİVAS E-TİPİ KAPALI CEZAEVİ DAYAK İŞKENCE BASKI Nursel Demirdöğücü 3 Ağustos 2005 tarihinde zorla Sivas E-Tipi cezaevine sevk edildiğinden beri tek tutulmakta ve çevresinde herhangi bir tutuklu yada hükümlü bulunmamakta, ağır tecrit koşullarına maruz bırakılmaktadır. Nursel Demirdöğücü 12.09.2005 te Gebze M-tipi hapishanesinde kalan arkadaşlarının gönderdiği bazı kitap ve yazı tahtası olarak kullanılan bloknot kapağı verilmemiştir. Gerekçe olarak bloknotun kenarında bulunan tel parçasının demir-kesici olması gösterilmiştir. İSTANBUL TAYAD