YUNANLILIĞIN DOĞUŞUNU HAZIRLAYAN ETKENLER ve GÜNÜMÜZDEKİ YANSIMALARI. Bojidar Çipof

Benzer belgeler
A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları

Batmış Yunanistan, İstanbul Rumları na Maaş Vermeyi Aksatmıyor

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı

EKÜMENİZM ve FENER RUM PATRİKHANESİ Bojidar Çipof

UKRAYNA DA KİLİSE SAVAŞLARI

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

GİRİT TE YAPILAN PAN ORTODOKS KONSEYİ

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

PATRİKHANE BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ VE ANKARA METROPOLİTLİĞİ KURDU

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

GÜNÜMÜZ BALKAN ORTODOKS KİLİSELERİNE GENEL BİR BAKIŞ

1964 TE TÜRKİYE DEKİ YUNANLILARIN SINIR DIŞI EDİLMELERİ

ABD, PATRİKHANE ve HELENİZM TRAFİĞİ II

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI ( )

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

Yard. Doç. Dr. Ali AHMETBEYOĞLU

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA DÖNEMİ ( XVII/17.YÜZYIL) ÖNEMLİ GELİŞMELERİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

İstanbul u Fethinin Dahi Stratejisi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ATATÜRK Ü ETKİLEYEN OLAYLAR VE FİKİRLER

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

II. MAHMUT ( ) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

Patrikhane nin Aynoros unda Büyük Yolsuzluk

2005, yıl:1, sayı:4, ss de yayımlanmıştır.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Başlangıçtan Günümüze RUSYA DA DİN-DEVLET İLİŞKİLERİ. Şir Muhammed DUALI, İz Yayıncılık, İstanbul, 2014 (302 s.) ISBN:

Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET. Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye

Edirne Tarihi - Edirne nin Yaşadığı İşgaller. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Yunanistan İflas Etti Ama Rum Patrikhanesi Devletleşme Yolunda

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

PAPA 1.FRANCİS İN KUDÜS ZİYARETİ

Bütün Slav ırkına ve milliyetine mensup unsurlari bir yönetim altında birleştirme ideali. Ruslar bunu sicak denizlere ulasmak için düşündüler.

OSMANLI SİYASİ TARİH 100 Soru-Cevap

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

Yunan, İzmir'e üç buçuk mil yaklaştı!..

İ Ç İ N D E K İ L E R

ABD ise, din konusunda serbest alan arayan, hemen hepsi Hıristiyan ama farklı mezheplerden olan pek çok toplumun oluşturduğu bir bütündür.

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

Dinler Tarihi Araştırmaları - III. (Sempozyum, Haziran 2001, Ankara) YILINDA HIRİSTİYANLIK. (DÜNÜ, BUGÜNÜ ve'gelecegi) Ankara

BURSA ÇEKİRGE ROTARY KULÜBÜ

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

İçindekiler Konu: Sayfa No: 1. Konusu I 2. Önsöz II 3. Özet IV 4. İçindekiler V Birinci Bölüm

OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR?

Konuyla ilgili kavramlar

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

AMERİKA DAKİ YUNAN KİLİSESİ NDE CİNSEL ÇOCUK İSTİSMARLARI VE RUM PATRİKHANESİ NİN MÜDAHALESİ

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

YUNAN ULUSAL KİMLİĞİNİN OLUŞUMU SÜRECİNDE İÇSEL VE DIŞSAL PARAMETRELERİN ANALİZİ

Avrupa Birliği Nedir?

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

ÖZGEÇMİŞ Yaşar Kemal in Romanlarında Toplumcu Gerçekçilik (devam ediyor)

ATATÜRK, PATRİKHANE VE RUHBAN OKULU

Avrupa Tarihi. Konuyla ilgili kavramlar

İstanbullu Rumlar Vatandaşlık İstiyor başlığıyla gündeme gelen talepler Helenizmin Türkiye'deki ayak sesleridir.

TÜRK VATANDAŞI YAPILAN RUM PAPAZLARI

Bir Megali İdea Operasyonu: Sıra Şimdi Rum Okullarının Binalarında

Davutoğlu nun Yunanistan Gezisi ve 120 Bin Rum un Geri Dönüşü

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Fener Rum Patrikhanesi nin Lozan sonrası statüsü

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

Transkript:

YUNANLILIĞIN DOĞUŞUNU HAZIRLAYAN ETKENLER ve GÜNÜMÜZDEKİ YANSIMALARI Bojidar Çipof 11 Mayıs 330'da Bizans İmparatoru Konstantinos, Doğu Roma nın yeni başşehrini resmen açtı ve zenginliğini arttırmak hususunda elinden gelen hiç bir şeyi esirgemedi, özellikle kilise inşaatına da büyük önem verdi. Bu suretle, Konstantinopolis te başlangıcından itibaren Hıristiyanlık havasına girildi ve ahalinin büyük bir kısmı dil bakımından Grekleşti. Zaman içinde Bizans İmparatorluğu adını alan bu devlet, Büyük Roma'nın bitişinden itibaren Fatih Sultan Mehmed'in, İstanbul u alarak bu imparatorluğa son vermesine kadar, bin seneden daha fazla bir süre ayakta kalmıştır. Roma adı daima Bizanslıları büyülemiş ve Roma devlet geleneği Bizanslıların siyasi düşünce ve iradelerine sonuna kadar hâkim olmuştur. Roma İmparatorluğu'nun mirasçısı olarak hareket eden Bizans; bütün

Dünya üzerindeki yegâne imparatorluk olmak istemiş ve Hıristiyan olan bütün ülkelerin üzerinde egemenlik iddiasında bulunmuştu. Ancak Bizans, eski Roma'nın mirasçısı olmak düşüncesinde olmasına rağmen, zamanın akışı içinde Romalı temellerinden gittikçe uzaklaştı, kültür ve dil bakımından Grekleşti ve Bizans hayatı kiliseleşti. Bizans ta devlet ile kilisenin ittifakı her iki tarafa da büyük kazanç ve güç sağlamıştır. Bizans Devleti, Hıristiyanlığı, kuvvetli bir ruhi, birleştirici kudret ve imparatorluk için güçlü manevi bir destek olarak değerlendirmiş, kilise ise bu ilişkiden sonsuz maddi çıkarlar elde etmiştir. Mevcut nizamlara karşı olan her türlü hareket için din karşıtı denmiştir. Din kullanılarak kitleler üzerinde baskı ve tahakküm sağlanırken zaman zaman da devlet ile kilise çatışmıştır. Bu çatışmalar sonucunda; azledilen, asılan, adalar zindanlarında öldürülen ya da gözlerine mil çekilen patriklerin sayısı azımsanamaz. Bizans imparatorları, Sezaropapist bir yaklaşımla kilise üzerinde mutlak bir denetim kurarak kiliseyi siyasi amaçları doğrultusunda kullanmaktaydılar ve patrikler üzerinde çok fazla denetime sahiplerdi. Birçok tarih ve din kitabında; imparatorla ters düştüğü için İstanbul Adaları ndaki zindanlarda işkence yapılan, gözleri kör edilen, unvanı zorla elinden alınan patrikler hakkında bilgi bulunur. Bizans tarihsel sürecinde, patrikler hep emir kuludur. İstanbul un 1453 te Osmanlılar tarafından ele geçirilmesi ile başlayan Yeni Çağ 1789 Fransız İhtilâli ile son bularak Yakın Çağ başlamıştır. Gerek Yeni Çağ ın ve gerekse Yakın Çağ ın üzerinde bulunduğumuz bu topraklar ile çok yakın ilişkisi bulunmaktadır. Fatih Sultan Mehmed in İstanbul u alması esnasında Rum Patrikliği makamı boştu. Zira Fetihten önce Bizans İmparatoru Papalık ile askeri yardım karşılığında bir anlaşma yaparak Patrikliği bir anlamda fesh etmişti ve bu edenle de Ayasofya da yapılan son Paskalya Ayini ni bir Katolik kardinal yönetmişti. Fatih, şehri ele geçirdiğinde bu olayı öğrendi ve Patriklik makamına sevilen bir din adamı olan Georgios Sholarios u patrik olarak atadı. 2. Yennadios dini ünvanı ile bu makama geçen Sholarios aynı zamanda Fatih tarafından Rum Millet Başı ünvanını da aldı. Rumların dışında kalan Ortodoksları da kapsayan bu Millet Başı ünvanı zaman içinde Osmanlı nın başına dert hatta çöküşü hızlandıran unsur da olacaktı 1789 Fransız İhtilali'nden sonra, özellikle Avrupa'da milliyetçilik akımları artmış ve bu dönemde, eski Yunan medeniyetini Avrupa medeniyetinin beşiği sayan Yunan hayranlığı yayılmıştır. Bu dönemde; kültürel isimler altında kurulmuş Yunan derneklerinin yanı sıra, yasadışı Yunan örgütleri de bu Yunan sempatizanlarından maddi, manevi destek görmüşlerdir. Aynı dönemde; Voltaire gibi, Avrupa'nın önde gelen birçok aydını da Yunan sempatizanı olup, ortaya çıkan Yunancılık akımına yardım etmekteydiler. Yazdığı lirik şiirler, daima Helenlere methiyelerle dolu olan,

Lord Byron ise Yunan isyanının ve Megali İdea nın mimarı, ozan/militan Rigas Ferreos'tan (Rhigas Fheraios) çok etkilenmiştir. Çeşitli ırk ve dinlerdeki toplulukları bünyesinde barındıran Osmanlı İmparatorluğu topraklarında gözü olan devletler, bu etnik topluluklar üzerinde kışkırtıcı rol oynamaktaydılar. Osmanlı devlet geleneğine göre, ibadetlerini kendi dil ve dinlerine özgürce yapabilen bu topluluklar, zamanla patlamaya hazır bir bomba haline dönüştürülerek Avrupa devletlerinin ve Çarlık Rusya sının maşası olmuşlardır. 17. Yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu çökmeye başlayınca, özerklik ve bağımsızlık emellerine kapılan kimi Hıristiyan azınlıklar, büyük devletlerle, özellikle Ortodoks Rusya ile birlikte düzen çevirmeye başladılar. Rusya, Osmanlı Devleti'ne karşı beslediği askeri ihtiraslarında, azınlıkları değerli bağlaşıklar ya da aletler olarak görüyor, Hıristiyanların dini duygularını ve ulusal emellerini kışkırtarak, Osmanlı gücünü içeriden yıkmaya çalışıyordu. Birçok batılı için Constantinople adının hâlâ Bizans'ı çağrıştırdığı ve askeri yoldan olmasa bile Osmanlı İmparatorluğu'nu köşeye sıkıştırma düşüncesinin kendini hissettirdiği bu dönemde Rumlar, Türklerden çok Batılılar ile ilişki içindeydiler. Hıristiyanlar arasındaki mezhep farklılıklarına rağmen, karma evlilikler yolu ile organik bağların tesis edilmesi ile ve aynı dine bağlı olmanın sonucu olarak aynı ideali paylaşma duygusu da o dönemde hayli artmıştır. Bu arada, elçiliklerde çalışan Rum memurların da etkisini unutmamak gerekiyor. Zira bunlar sayesinde, Rum-Batılı yakınlaşması daha da kolaylaşmıştır. Batılıların Rum tezlerini henüz tam olarak kabul etmiş olmamasına rağmen, Osmanlı İmparatorluğu içindeki Hıristiyanların korunması ile ilgilenen Fransızlar, Türklerin o zamanlardaki politikasına karşı taraf olmuşlardır. Osmanlı Hıristiyan toplumlarının, ruhani ve sivil kimi önderleri de Rum Patrikhanesi ne Osmanlı Devleti içinde verilen ve devlet içinde devlet olma (imperium in imperio) niteliklerine sahip, geniş ölçüdeki hak ve ayrıcalıklardan yararlanarak yabancı devletlerle ilişkiler kurmakta ve bağımsızlık hayallerini gerçekleştirmeye çalışmaktaydılar. Asırlarca Katolikler tarafından ezilen Rum Ortodokslar, Osmanlı idaresi altında aslında huzur bulmuşlardı ama Rum patrikler bu huzurun yanında kilisenin tarihinde olmadığı kadar da yetkiliydiler. Zira Bizans döneminde kilisenin ruhani işler dışında hiç bir yetkisi olmadığı gibi, patrikler de Bizans imparatorlarının entrikalarına maşaydılar. Osmanlı idaresine geçildikten sonra Patrik; padişahlıktaki Hıristiyanların devlet başkanı, patrikhanenin kutsal meclisi de (Sen Sinod) Millet Meclisi gibi çok geniş yetkilerle donatıldı. Osmanlı topraklarının genişlemesiyle birlikte, kilisenin bu yetki alanı da büyüdü ve Devlet İçinde Devlet oldu.

Rum Kilisesi, bu yetkilere sahip olunca, Osmanlı idaresi altındaki Hıristiyan tebaayı, özellikle Rum olmayan Bulgar gibi Slav kökenli Ortodoksları ezmeye başladı. Rumlar, her bakımdan imtiyazlı olarak ticari faaliyetlerin de önemli bir bölümünü ellerinde tutmakta ve saray içinde en önemli görevlerde çalışmaktaydılar. Buna rağmen bir yandan Osmanlı Devleti'nin sonunu hazırlamak ve isyan için hazırlanmaktan geri kalmadılar. Osmanlı Devleti'nin, başta Rusya olmak üzere düşmanları ile işbirliği yaptılar ve sonunda Megali İdea'yı gerçekleştirmek için isyan ettiler. Mitolojik masallarla kandırılan Rum Ortodokslar, arkalarında Yunan hayranlığından kaynaklanan ya da siyasi ve ticari çıkarlar için destek veren bir kitle ile ortaya Yunanlı olarak çıktılar. Dışardan desteklenen bu akım evvelâ Anadolu'da yaşayan Hıristiyan tebaa üzerinde Yunanlılaştırma faaliyetleri olarak başladı. Yunanlılıkla ilgisi bulunmayan Anadolu'nun Türk Hıristiyanlarına sistematik bir çalışma ile Yunanlılığı benimsemeleri için propagandalar yapılmaya başladı. Yunan propagandasının örgütlenmesinde en önemli rolü şüphesiz Fener Rum Patrikhanesi oynamıştır. Rum okullarındaki öğretmenler ve papazlar yardımıyla, Anadolu'nun Ortodoks Mezhebi nde olan Hıristiyan halkına Helenizm ruhu aşılandı. Bugün Yunancılığın temek doktrini olan Megali İdea nın (Büyük İdeal- Büyük Ülkü) temel noktası Türk düşmanlığı üzerinedir ve ideanın şahikası bir gün İstanbul un Kostantinopolis adıyla yine Yunanistan ın başşehri olmasıdır. Sonradan İslamiyet i seçmiş ama dışlanmış bir Yunanlı olan, Prof. Cosmas Megolamatis'in bu konudaki düşünceleri şöyledir: Yunanistan'ın Türk karşıtı tavrını anlamak için, Yunanlılara ilk ve orta eğitimde hangi değerlerin benimsetildiğini ve daha sonra hu değerlerin üniversite, kitle iletişim araçları, o ülkede yayımlanan kitaplar ve yapılan siyasal tartışmalar düzeyinde nasıl yaygınlaştırıldığını araştırmak gerekli olmaktadır (...) Yunan eğitim sisteminde öylesine bir din bilgisi dersi okutulmaktadır ki, bu kursun akademik ve uluslararası düzeyde düşünülen din tarihi dersi standartları ile uzaktan yakından bir ilgisi bulunmamaktadır. Yunanlılara öğretilen din anlayışı, Hıristiyanlığın, çağdaş bilimin ve bilim adamlarının vardığı sonuçlara son derece aykırı olan Ortodoks bakış açısıdır. Bu din dersleri, sonuçta Yunanlılara Hıristiyanlık hakkında gerçeklere hiç de uymayan bir görüş benimsetilmesine yol açar. Edebiyat derslerine gelince, bu derslerde okutulan konular, Yunanlıları sosyal düzeyde Ortodoks ideallerle uyumlu hale getirmek amacıyla. Yunan edebiyatından özenle seçilir. Böylece, bu dersler vasıtasıyla Yunanlılar, Ortodoks Kilisesi'nin isteklerine uygun düşen bir kişilik sahibi olmaya ve olayları kendilerinden istenilen şekilde görmeye ve değerlendirmeye başlarlar. Ancak sadece din derslerinin değil, Ortodoks Kilisesi'nin istediği içerikte

verilen diğer derslerin de, ortalama Yunan vatandaşının karakterinin şekillenmesinde etkili olduğunu belirtmek yerinde olacaktır. Yunan Ortodoks Kilisesi'nin Yunan eğitim sistemindeki etkisi, sadece din dersleriyle sınırlı değildir. Yunanistan'da, daha ilkokulda başlayan bu beyin yıkama ile Megali İdea ülküsü küçük çocuklara aşılanır. Kitaplara sistemli bir şekilde yerleştirilen telkinler, üniversite sıralarına kadar devam eder. Bir ilkokul kitabında ise Ah Patrik başlıklı bir yazıda 1821'deki Yunan isyanı sırasında asılan Patrik Grigorios'un hatırası anılmaktadır. Yazıda, patrik için Hıristiyan ümmetinin fedaisi bir aziz denilmiştir. (Yeni Kıbrıs Temmuz 1987 C. IV No. 10 s. 35, 36 "Kıbrıs Anlaşmazlığında Yunan Eğitim Politikasının Yeri" adlı makale, Muhsine (Helimoğlu) Yavuz) Fatih Sultan Mehmed in 1453 te Rum Patrikliği ne bahşettiği Millet Başı statüsü olmasaydı, muhtemelen 1830 da Yunanistan adlı bir devlet kurulamazdı. Zaten Yunanistan, 3 Şubat 1830 da tesadüfen şu anki coğrafyasında kurulmuş bir devlettir. 1814 de Yunan İhtilali için kurulmuş gizli bir örgüt olan Filiki Eterya nın faaliyetleri sonucunda 1821 e gelindiğinde Rum Patrikhanesi isyan hazırlığının merkezi ve silah deposu halini almıştı. Durumu öğrenen Osmanlı yönetimi Patrikhane ye baskın düzenledi ve sahte yeniçeri giysileri ile çok sayıda silah ele geçirildi. Sadrazam Benderli Ali Paşa tarafından sorgulanan Patrik Grigorios 2 Nisan 1821 de Patrikhane nin orta kapısında (Petro Kapısı) asıldı. Asılmanın ardından Rum Dini Meclisi tarafından, kapının önünde bir Osmanlı Şehzadesi, Sadrazamı ya da Şeyhülislamı asılmadıkça bu kapının açılmaması için bir fetva verildi. Bu fetva hâlâ geçerlidir ve kapı hâlâ kapalıdır. Kapıya (kendilerince) Kin Kapısı denilmektedir. Yukarıda Yunanistan, 3 Şubat 1830 da tesadüfen şu anki coğrafyasında kurulmuş bir devlettir. demiştik. Çünkü Mora İsyanı ile başlayan süreçte, Yunanistan ın Türkiye toprakları üzerinde kurulması hedeflenmişti, bu bağlamda; Yunanistan gerçekten şu anki coğrafyasında tesadüfen kurulmuş bir devlettir. 1821 de patriğin asılması ile başlayan Mora İsyanı nın ardından uzun süren çarpışmalar Osmanlı nın aleyhine oldu. Mora daki çarpışmalarda Osmanlı, Batı ve Rusya yı da karşısına almıştı. 1827 de Fransa, İngiltere ve Rus donanmaları Navarin Deniz Baskını ile Osmanlı nın tüm gemilerini batırdılar. Bu süreç 1829 da Edirne Anlaşması ile Osmanlı nın Yunanistan ın bu günkü coğrafyasında kurulmasına razı olması ile sonuçlandı. Beş ay sonra 3 Şubat 1830 da imzalanan Londra Protokolü ile de Yunanistan resmen kuruldu. Bu süreç aynı zamanda, Osmanlı nın çöküşünü başlatan süreçtir. Zira bu sadece Yunanistan ın kurularak Osmanlı topraklarından kopması değildi Eflak Boğdan ve Sırbistan da otonomi kazandı, Rusya ticaret gemileri için boğazlardan serbest geçiş hakkı elde etti, Osmanlı İmparatorluğu,

Rusya ya savaş tazminatı ödemeyi kabul etti ve Çerkesya üzerindeki tüm hakları ile Karadeniz in bir bölümünün kıyı kontrolünü de Rusya ya devretti. 1930 da çatlayan yapı 1877/78 Osmanlı Rus Savaşı ile Balkanların büyük kısmı ile şimdiki Bulgaristan ın yarısının da Osmanlı nın elinden çıkması ile kırıldı. İnişler çıkışlarla dolu Osmanlı Tarihi sürecinde 1830 ve 1878 tarihleri en kötü yıllardır. Osmanlı da 1930 da başlayan çatırdamanın sorumlusu Rum Patrikhanesi dir. Bu bağlamda, Yunanistan da varlığını Rum Patrikhanesi ne borçludur. Tabi ki Yunanistan bunu hiçbir zaman yadsımaz. En kötü ekonomik şartlarda dahi Patrikhane nin ihtiyaçlarını ve ayrılmış tahsisatlarını aksatmaz. Yunanistan bilindiği gibi büyük bir mali kriz ile karşı karşıyadır. Bu rağmen Papandreu nun Yunanistan Başbakanı olduğundaki ilk icraatı, Rum Patrikhanesi ne örtülü yardımı arttırmak olmuştu. Ayrıca Rum Cemaati nin buradan ayrılmamasını sağlamak için (İstanbul da ve Gökçeada ile Bozcaada da yaşamak şartı ile bağlanan) İstanbul da yaşayan Rumlara üç ayda bir emekli maaşı ödenmektedir. 65 yaştan yukarı erkekler ile 60 yaştan yukarı Hıristiyan kadınlar Rum Patrikhanesi nin onayı ile bu maaşı alabilmektedir. Ayrıca Gökçeada ve Bozcaada da yaşayanlara da aylık olarak verilmek üzere Yunanistan Sosyal Yardım ve Sosyal Sigorta Bakanlığı bütçesinden ayrılmış maaş bulunmaktadır.