ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ İVRİZ SAĞ SAHİL SULAMA BİRLİĞİ ÜYELERİNİN SU KULLANIM DAVRANIŞLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Benzer belgeler
Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Şanlıurfa Kuru Tarım İşletmelerinde Farklı Makina Seti ve Arazi Büyüklüğüne Göre Optimum Ürün Deseninin Belirlenmesi

HARRAN OVASINDA SULAMAYA AÇILAN ALANDA ÜRÜN DESENİNDEKİ DEĞİŞMELER VE GAP TA ÖNGÖRÜLEN ÜRÜN DESENİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI

DOÇ. DR. MEHMET BOZOĞLU DOÇ.DR. KÜRŞAT DEMİRYÜREK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ 18 EYLÜL 2012 MERZİFON

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı,

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

Bursa Ovası Yeraltısuyu Sulamasında Çiftçi Sulamalarının Değerlendirilmesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI. GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

... i S TAT i S T i K L E R L E DiYAR BAKiR 2018

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ


21. Yüzyıl İçin Planlama Seminerleri 2015 Sonbahar III. 21. Yüzyılda Toprak, Tarım ve Gıda. 1/3 Yücel ÇAĞLAR İletişim:

Diyarbakır Ticaret Borsası Laboratuar Rapor No:002-08

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

Prof. Dr. Ahmet ÖZÇELİK Ankara Üniversitesi. Yrd. Doç. Dr. Harun TANRIVERMİŞ Ankara Üniversitesi. Dr. Erdemir GÜNDOĞMUŞ Ankara Üniversitesi

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE UN SANAYİCİLERİ FEDERASYONU. Sektörel Gelişmeler

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi. Gevrekli Sulama Birliği nde Sulama Performansının Değerlendirilmesi

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği)

Sağlıklı Tarım Politikası

Tarımda Yenilikler, Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Nevşehir-Aksaray-Ş.Koçhisar Enerji Formu

KONYA EREĞLĠ ĠVRĠZ SAĞ SAHĠL SULAMA BĠRLĠĞĠ ÜYELERĠNĠN SU KULLANIM DAVRANIġLARI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELER İLE YÜRÜTÜLEBİLECEK ÇALIŞMA VE PROJELER

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans İktisat-Maliye İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 1963

GAP Bölgesinde Mekanizasyonun Gelişimi ve Sorunları. Development and Problems of Agricultural Mechanization in GAP

Doç. Dr. Birgül GÜLER 1. DÜNYA BANKASI ve TARIM SEKTÖRÜ KREDİLERİ

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

T.C. Kalkınma Bakanlığı

GAP SULAMALARINDA ENERJİ MALİYETİNİN ÜRÜN MALİYETİ İÇERİSİNDEKİ PAYI

TARSUS TİCARET BORSASI

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

Su Yastıkları ve Karık Sulama Yöntemlerinin Tarımsal Mekanizasyon Açısından Karşılaştırılması

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Dünyadaki toplam su potansiyeli. Dünyadaki toplam su miktarı : 1,4 milyar km 3 3/31

KİŞİSEL BİLGİLER EĞİTİM BİLGİLERİ

1. Nüfus değişimi ve göç

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYINDIR SONUÇ RAPORU

TARIMDA SUYUN ETKİN KULLANIMI. Prof. Dr. Yusuf Ersoy YILDIRIM Yrd. Doç. Dr. İsmail TAŞ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

TÜRKİYE DE TARIM ve HAYVANCILIK: SORUNLAR VE ÖNERİLER DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ

TARIM - AGRICULTURE. İlkay Dellal. 6 th March 2018, Bilkent Hotel, Bilkent- Ankara 6 Mart 2018, Bilkent Otel, Bilkent Ankara

Damla sulama yöntemi

KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ DOÇ.DR. HAVVA EYLEM POLAT 8. HAFTA

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

T.C SİNOP VALİLİĞİ İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı

1.GİRİŞ. Şevki İSKENDEROĞLU 1, Bahadır İbrahim KÜTÜK 2, Şerife Pınar GÜVEL 3, Aynur FAYRAP 4,Mehmet İrfan ASLANKURT 5

Yaşar Topluluğu nda Su Riski ve Verimlilik Çalışmaları

A R A Z İ V A R L I Ğ I ALAN(Ha) PAYI(%) Tarım Arazisi (Kullanılmayan hali Araziler Dahil) (*) ,7. Çayır Mera Alanı (*) 65.

ÇEŞİTLİ YÖRELERDE YAPILAN ARAŞTIRMA SONUÇLARINA GÖRE TARIM İŞLETMELERİNDE GELİR DURUMU VE TÜKETİM EĞİLİMLERİ

İŞ GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

TARIM ve GIDA GÜVENLİĞİ ve GÜVENCESİ - 1. Prof. Dr. Hami Alpas ODTÜ- Gıda Mühendisliği Bölümü-Ankara

DRENAJ KANALLARINDA MEVSİMSEL KİRLENMENİN BELİRLENMESİ, AŞAĞI SEYHAN ÖRNEĞİ *

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ARAS Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Ziraat Yüksek Mühendisi

İŞ GÜCÜ PİYASASI İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU

Mustafakemalpaşa Köyleri Sulama Birliğine Ait Şebekenin Kapalı Sisteme Dönüştürülmesiyle Ekonomide Meydana Gelecek Değişikliğin Belirlenmesi

Diyarbakır İlindeki Hayvancılık İşletmelerinin Mekanizasyonu

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Hüsamettin GÜLHAN T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar. Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon. Türkiye deki Atıksu Altyapısı ve Atıksu Mevzuatı

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

HATAY TARIM VİZYONU

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

GAMBİYA ÜLKE RAPORU. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Afrika Koordinatörlüğü

DÜNYA TARIMININ BAŞLICA SORUNLARI

KONYA İLİ TARIM SEKTÖRÜ YATIRIMLARI İÇİN NEDEN

Savurganlık Ekonomisi KAYNAKLARIMIZI VERİMSİZ KULLANIYORUZ (*)

Su ayak izi ve turizm sektöründe uygulaması. Prof.Dr.Bülent Topkaya Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

İ Ç İ N D E K İ L E R 1 A- BİRİNCİ BÖLÜM: İLÇENİN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI...

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

Dicle Vadisinde Pamuk Üretimi Yapan İşletmelerin Mekanizasyon Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

Yağmurlama Sulama Yöntemi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ALİBEYHÜYÜĞÜ SULAMA KOOPERATİFİ ALANINDA SULAMA UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı PERAKENDE. nerden, nereye? Sarp Kalkan. 20 Kasım 2013

Transkript:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ İVRİZ SAĞ SAHİL SULAMA BİRLİĞİ ÜYELERİNİN SU KULLANIM DAVRANIŞLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Halit SİVÜK TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI ANKARA 2010 Her hakkı saklıdır i

TEZ ONAYI Halit SİVÜK tarafından hazırlanan İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği Üyelerinin Su Kullanım Davranışları Üzerine Bir Araştırma adlı tez çalışması 22/12/2010 tarihinde aşağıdaki juri tarafından oy birliği ile Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı nda DOKTORA TEZİ olarak kabul edilmiştir. Danışman: Prof.Dr. Hasan TATLIDİL Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Juri Üyeleri: Başkan: Prof.Dr. Gülcan ERAKTAN Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Üye: Prof.Dr. Hasan TATLIDİL Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Üye: Prof.Dr. Turhan AKÜZÜM Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Üye: Doç.Dr. İsmail Coşkun CEYLAN Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Üye: Doç.Dr. Kürşat DEMİRYÜREK Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Yukarıdaki sonucu onaylarım. Prof.Dr. Orhan ATAKOL Enstitü Müdürü ii

ÖZET Doktora Tezi İvriz sağ sahil sulama birliği üyelerinin su kullanım davranışları üzerine bir araştırma Halit SİVÜK Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Danışman: Prof.Dr. Hasan TATLIDİL Bu araştırma, Konya ili Ereğli ilçesinde faaliyet gösteren İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği üyelerinin su kullanım davranışlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. İlk olarak İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği nin sulama sahasında ekonomik öneme sahip ürün çeşitleri olarak; ayçiçeği, şeker pancarı, nohut, mısır, yonca, buğday, bostan, meyve ve sebze seçilmiştir. Anket uygulamasının yapılacağı köyler olarak ise; seçilen bu 9 ürün çeşidinin ekim alanı itibariyle daha yaygın olduğu Yukarı Göndelen, Aşağı Göndelen, Bulgurluk, Gökçeyazı ve Kamışlıkuyu köyleri belirlenmiştir. Belirlenen bu 5 köy içinden, basit tesadüfi örnekleme yöntemine göre seçilen 169 denek üzerinde anket çalışması uygulanmıştır. Uygulanan anket kapsamında üreticilere, sulama alışkanlıkları ve sulama davranışlarına ilişkin soruların yanı sıra ekonomik ve sosyal yapılarını ortaya koyacak sorular da yöneltilmiştir. Her bir ürün çeşidi için, 2008 yılı üretim döneminde kullanılan sulama suyu miktarları, anket verilerinin analizi sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Blaney-Criddle yöntemi kullanılarak hesaplanan, Ereğli bölgesi için bitki su tüketimi ve sulama suyu ihtiyacı değerleri ile kullanılan sulama suyu miktarları karşılaştırılmıştır. Böylece köylere ve ürün çeşitlerine göre üreticilerin sulama davranışları arasındaki farklılıklar ortaya çıkarılmıştır. 2008 yılı üretim dönemi için; incelenen 9 ürün çeşidi arasında sadece sebze bahçelerinde kullanılan sulama suyu miktarı, sulama suyu ihtiyacı değerinin altında kalmıştır. Bunun dışındaki 8 ürün çeşidi için, hesaplanan sulama suyu ihtiyacından daha fazla sulama suyu kullanılmıştır. Anket verilerinin analizi ile ortaya çıkan en önemli sonuç; araştırma bölgesinde basınçlı sulama sistemlerini tercih eden üretici grubunun, yüzey sulama yapanlara göre %50 nin üzerinde su tasarrufu sağlamış olmasıdır. Aralık 2010, 179 sayfa Anahtar Kelimeler: Tarımsal yayım, sulama birliği, su kullanımı, sulama yöntemi ABSTRACT i

Ph.D.Thesis A research on the water usage behaviours of members of İvriz rıght coast irrigation association Halit SİVÜK Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Agricultural Economics Supervisor: Prof.Dr. Hasan TATLIDİL This research was conducted to determine water usage behaviours of Ivriz Right Coast Irrigation Assocation members. First of all; clover, corn, wheat, sugar beets, chick peas, sun flowers, fruit, truck gardens and vegatable gardens were selected as types of crops which have economic significance in the region of the Ivriz Right Coast Irrigation Association. Bulgurluk, Aşağı Göndelen, Yukarı Göndelen, Gökçeyazı and Kamışlıkuyu villages which were determined as the research area because these villages cultivating selected 9 crops intensively. Within the identified 5 villages a survey was completed with 169 farmers who were selected by simple random sampling method. Questions covered to irrigation attitudes and behaviours as well as their economic and social structures of the farmers. The amount of water used for irrigation in the 2008 production period was revealed for each crop type as a result of the analysis. Plant Water Consumption and Irrigation Water Need values with amounts of water usage were compared by using the Blaney- Criddle method in Ereğli. As a result the differences between irrigation behaviours of farmers was revealed according to villages and type of crops. Among the examined 9 crops, only the amounts of irrigation water used in the vegetable gardens remained under the needs of irrigation water value in the 2008 production period. For the other type of 8 crops, excessive amount of irrigation water was used than the calculated needs of irrigaton water. The most significant result of the analysis is that the farmers who prefered pressurized irrigation systems in the research area saved over 50% irrigation water compared to those who adopt surface irrigation. December 2010, 179 pages Key Words: Agricultural extension, irrigation association, water usage, irrigation method ii

TEŞEKKÜR Böylesine önemli bir konuda bana araştırma olanağı sağlayarak, ilk gününden son gününe bu çalışmanın bütün aşamalarında yakın ilgisini esirgemeyen ve bilimsel katkıları ile beni yönlendiren danışman hocam sayın Prof.Dr. Hasan TATLIDİL e, doktora çalışmam süresince yoğun desteklerini gördüğüm ve bu çalışmanın şekillenmesinde büyük katkıları olan hocalarım sayın Prof.Dr. Turhan AKÜZÜM e ve sayın Doç.Dr. İsmail Coşkun CEYLAN a, teşvikiyle heyecanımı hep yüksek tutan ve daima yanımda olduğunu hissettiren hocam sayın Prof.Dr. Gürsel DELLAL a teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca; araştırmanın Ereğli safhasında hiçbir aksaklığa müsaade etmeden, rahat bir şekilde çalışmamıza olanak sağlayan, konukseverliğini unutamayacağım İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği Başkanı sayın Cemal TATLIDİL e ve bütün personeline, sorularımıza sabırla cevap veren Yukarı Göndelen, Aşağı Göndelen, Bulgurluk, Gökçeyazı ve Kamışlıkuyu köylerinin değerli çiftçilerine, anket aşamasında beni yalnız bırakmayan arkadaşlarım Hasan ARISOY a, Umut GÜL e ve Yener ATASEVEN e, çalışma boyunca yardımlarını esirgemeyen arkadaşlarım Osman Orkan ÖZER e ve Özdal KÖKSAL a da sonsuz teşekkürler. Halit SİVÜK Aralık 2010, Ankara iii

İÇİNDEKİLER ÖZET........................................................... i ABSTRACT...................................................... ii TEŞEKKÜR...................................................... iii SİMGELER DİZİNİ............................................... vii ŞEKİLLER DİZİNİ............................................... viii ÇİZELGELER DİZİNİ............................................ ix 1.GİRİŞ......................................................... 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ........................................... 5 3. MATERYAL ve YÖNTEM....................................... 20 3.1 Materyal...................................................... 20 3.2 Yöntem....................................................... 20 4. ARAŞTIRMA BÖLGESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER........... 24 4.1 İlçenin Coğrafi Konumu........................................ 24 4.2 İlçenin Toprak Yapısı........................................... 24 4.3 İlçenin Su Kaynakları........................................... 26 4.3.1 Sulama..................................................... 27 4.3.2 Drenaj...................................................... 28 4.4 İlçenin Bitki Örtüsü............................................ 29 4.5 İlçenin İklim Özellikleri......................................... 29 4.6 İlçenin Tarımsal Yapısı......................................... 36 4.6.1 İlçenin tarım arazisi varlığı..................................... 36 4.6.2 İlçede bitkisel üretim.......................................... 37 4.6.2.1 Tarla bitkileri tarımı........................................ 37 4.6.2.2 Meyvecilik ve bağcılık........................................ 39 4.6.2.3 Sebzecilik.................................................. 41 4.6.3 İlçede hayvansal üretim........................................ 43 4.6.3.1 Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği................................ 43 4.6.3.2 Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği................................ 44 iv

4.6.3.3 Kümes hayvancılığı.......................................... 44 4.6.3.4 Arıcılık.................................................... 45 4.7 İlçenin Sosyal Yapısı............................................ 45 4.7.1 Nüfus....................................................... 46 4.7.2 Eğitim...................................................... 49 4.8 İlçenin Ekonomik Yapısı........................................ 50 4.9 İlçede Sanayi Sektörü........................................... 51 4.10 İlçenin Ulaşım ve Pazar Durumu................................ 52 5. ARAŞTIRMA BÖLGESİNİ KAPSAYAN SULAMA PROJELERİ...... 54 5.1 Sulama Projelerinin Amacı....................................... 54 5.2 Konya Ovaları Projesi........................................... 55 5.3 Ereğli-İvriz Sulama Projesi...................................... 55 6. EREĞLİ İVRİZ SAĞ SAHİL SULAMA BİRLİĞİ................... 65 6.1 Birliğin Amacı................................................. 65 6.2 Birliğin Görevleri.............................................. 65 6.3 Birlik Meclisi.................................................. 66 6.4 Mahalli İdarelere Göre Sulama Alanları........................... 67 6.5 Sulama Hizmet Sonuçları........................................ 68 6.6 Sulama Planlaması............................................. 69 6.7 Sulama Şekli.................................................. 73 6.8 Sulama Ücretlerinin Belirlenmesi................................. 74 6.8.1 Basınçlı sulama yöntemleri için sağlanan kredi seçenekleri........... 77 6.9 Sulama Ücretlerinin Tahsilatı.................................... 84 7. ARAŞTIRMA BULGULARI...................................... 86 7.1 Üreticilerin Bireysel Özellikleri................................... 86 7.1.1 Aile büyüklüğü............................................... 86 7.1.2 Yaş......................................................... 87 7.1.3 Eğitim düzeyi................................................ 88 7.1.4 Sosyal katılım ve çevresel ilişkileri............................... 88 7.2 Üreticilerin İşletme Özellikleri................................... 89 7.3 Üreticilerin Arazilerinde Uyguladıkları Yöntem ve Teknikler.......... 95 7.4 Üreticilerin Yeniliklere ve Bilgi Kaynaklarına Karşı Tutumu.......... 109 v

7.5 Üreticilerin Sulama Davranışları................................. 117 8. ÜRETİCİLERİN SU KULLANIM DAVRANIŞLARINA İLİŞKİN VERİ ANALİZİ................................................ 126 8.1 Bitki Su Tüketimi ve Sulama Suyu İhtiyacı......................... 126 8.1.1 Blaney-Criddle yöntemi ile bitki su tüketimi tespiti................. 127 8.1.2 Blaney-Criddle yöntemi ile sulama suyu ihtiyacı tespiti............. 129 8.1.2.1 Yağış...................................................... 129 8.1.2.2 Kıştan artan rutubet......................................... 131 8.1.2.3 Sulama suyu................................................ 131 8.2 Yerleşim Birimlerine ve Ürün Çeşitlerine İlişkin Sulama Verileri....... 131 8.2.1 Yukarı Göndelen köyünde ayçiçeği sulaması...................... 131 8.2.2 Aşağı Göndelen köyünde şeker pancarı sulaması................... 134 8.2.3 Aşağı Göndelen köyünde nohut sulaması.......................... 136 8.2.4 Aşağı Göndelen ve Bulgurluk köylerinde mısır sulaması............. 138 8.2.4.1 Aşağı Göndelen köyünde mısır sulaması........................ 138 8.2.4.2 Bulgurluk köyünde mısır sulaması............................. 138 8.2.5 Bulgurluk köyünde yonca sulaması.............................. 140 8.2.6 Bulgurluk köyünde buğday sulaması............................. 142 8.2.7 Bulgurluk köyünde bostan sulaması............................. 144 8.2.8 Bulgurluk ve Gökçeyazı köylerinde meyve bahçesi sulaması......... 144 8.2.8.1 Bulgurluk köyünde meyve bahçesi sulaması..................... 146 8.2.8.2 Gökçeyazı köyünde meyve bahçesi sulaması..................... 146 8.2.9 Kamışlıkuyu köyünde sebze bahçesi sulaması..................... 148 8.3 Araştırma Bölgesi İçin Genel Sulama Değerlendirmesi............... 150 9. SONUÇ....................................................... 154 KAYNAKLAR.................................................... 166 ÖZGEÇMİŞ...................................................... 179 vi

SİMGELER DİZİNİ ADNKS adrese dayalı nüfus kayıt sistemi BASUSAD Basınçlı Sulama Sanayicileri Derneği BDDK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ÇKS çiftçi kayıt sistemi DMİ Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü DSİ Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ERSU Ereğli Meyve ve Gıda Sanayii A.Ş. GAP Güneydoğu Anadolu Projesi GSYİH gayri safi yurt içi hasıla IMF Uluslararası Para Fonu KAR kıştan artan rutubet KHGM Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü KOP Konya Ovaları Projeleri KWH kilowatt saat lt/sn litre/saniye m/sn metre/saniye m 3 /yıl metreküp/yıl OSB Organize Sanayi Bölgesi ph hidrojenin gücü (power of hydrogen) STEAM Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi TAGEM Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü TEB Türkiye Ekonomi Bankası TL/da Türk lirası/dekar TL/kg Türk lirası/kilogram TL/m 3 Türk lirası/metreküp TMMOB Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TMO Toprak Mahsulleri Ofisi TOAG TUBİTAK Tarım ve Ormancılık Araştırma Grubu TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TRT Türkiye Radyo Televizyon Kurumu TSE Türk Standartları Enstitüsü TUBİTAK Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu TUİK Türkiye İstatistik Kurumu TÜBAV Türkiye Bilim Araştırmaları Vakfı TÜSKOOP-BİR Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği TZOB Türkiye Ziraat Odaları Birliği TZYMB Türkiye Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği YAYÇEP Televizyon Yoluyla Yaygın Çiftçi Eğitimi Projesi YAS Yer altı suyu vb. ve benzeri vd. ve diğerleri % yüzde binde vii

ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 3.1 Ereğli haritası.............................................. 21 Şekil 4.1 Konya haritası.............................................. 25 Şekil 4.2 Ereğli ve çevre yerleşim birimlerine ait yağış haritası............... 33 viii

ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 3.1 Belirlenen toplam denek sayısının ürün gruplarına göre dağılımı.... 23 Çizelge 3.2 Örnekleme sonucu belirlenen denek sayıları ve oranları........... 23 Çizelge 4.1 İvriz Sulaması ndaki boşaltım kanallarının uzunluğu............. 29 Çizelge 4.2 Ereğli ilçesine ait iklim verilerinin uzun yıllar ortalaması.......... 30 Çizelge 4.3 Ereğli de ölçülen yağış miktarının uzun yıllar ortalaması.......... 31 Çizelge 4.4 Ereğli ve çevre yerleşim birimlerine ait yağış miktarları.......... 32 Çizelge 4.5 Ereğli ilçesine ait kar yağışı ölçümleri ve donlu gün sayıları....... 35 Çizelge 4.6 Ereğli ilçesine ait toprak sıcaklıkları uzun yıllar ortalaması........ 36 Çizelge 4.7 Ereğli ilçesinde arazi dağılımı............................... 37 Çizelge 4.8 Ereğli ilçesinde tarla ürünlerine ait ekim alanları ve üretim miktarları......................................... 38 Çizelge 4.9 Ereğli ilçesinde meyvelik alan büyüklükleri ve üretim miktarları......................................... 39 Çizelge 4.10 Ereğli de yetiştirilen sebze çeşitlerine ait üretim miktarları........ 41 Çizelge 4.11 Ereğli de büyükbaş hayvan sayıları ve toplam süt üretimi........ 43 Çizelge 4.12 Ereğli de küçükbaş hayvan sayıları ve toplam süt üretimi......... 44 Çizelge 4.13 Ereğli de kümes hayvanları ve üretilen yumurta sayısı........... 45 Çizelge 4.14 Yıllara göre nüfus sayım sonuçları ve nüfus yoğunlukları......... 46 Çizelge 4.15 Ereğli merkez ve belde/köy nüfus toplamı..................... 47 Çizelge 4.16 Ereğli nüfusunun cinsiyete ve yerleşim birimlerine göre dağılımı........................................... 47 Çizelge 4.17 Ereğli nüfusunun cinsiyet ve yaş gruplarına göre dağılımı.........48 Çizelge 4.18 Altı yaş ve üzeri nüfusun okuma-yazma oranı.................. 49 Çizelge 4.19 Ereğli ilçesi GSYİH değeri ve Konya içindeki payı............. 51 Çizelge 5.1 İvriz Sulaması nın devredildiği sulama birlikleri................. 59 Çizelge 5.2 İvriz Sulaması bünyesinde bulunan sulama üniteleri.............. 59 Çizelge 5.3 İvriz Sulaması bünyesinde bulunan YAS kuyu sayısı............. 60 Çizelge 5.4 İvriz Sulaması 2007 yılı sulama verileri........................ 61 Çizelge 5.5 İvriz Sulaması kapsamında sulanan alanlar ve sulama oranları..... 62 ix

Çizelge 5.6 İvriz Sulaması kapsamında ekiliş oranına göre ürün dağılımı...... 63 Çizelge 5.7 İvriz Sulaması 2007 yılı ürün sayım sonuçları................... 64 Çizelge 6.1 İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği Meclisi üye sayısı ve sulama alanları........................................... 66 Çizelge 6.2 İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği ne ait beyan edilen ekili sulama alanları....................................... 67 Çizelge 6.3 İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği nin sulama hizmet sonuçları........ 69 Çizelge 6.4 İvriz Sulaması nda su dağıtım planlaması...................... 71 Çizelge 6.5 İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği 2009 yılı tahmini ürün deseni....... 72 Çizelge 6.6 Sağ Sahil sahasında yıllara ve ürün çeşitlerine göre ekim alanları ve ekiliş oranları............................... 74 Çizelge 6.7 Sağ Sahil sahasında ürün çeşitlerine göre yıllar bazında su ücretleri................................... 76 Çizelge 6.8 Bankaların 2008 yılında tarım alanında kullandırdığı kredi miktarları........................................... 78 Çizelge 6.9 Ziraat Bankası nca uygulanan tarımsal kredi cari faiz oranları...... 79 Çizelge 6.10 Ziraat Bankası nca sağlanan faizsiz sulama kredisinin ilk 22 aylık bilançosu..................................... 81 Çizelge 6.11 Sağ Sahil sahasında yıllara göre tahsilat/tahakkuk oranları....... 85 Çizelge 7.1 Köylere ve ürün çeşitlerine göre anket yapılan üretici sayısı........ 86 Çizelge 7.2 Aile büyüklüğü........................................... 87 Çizelge 7.3 Köylere göre üreticilerin yaşı................................ 87 Çizelge 7.4 Köylere göre üreticilerin eğitim düzeyi........................ 88 Çizelge 7.5 Üreticilerin sosyal katılımı.................................. 89 Çizelge 7.6 Üreticilerin çevre yerleşim birimlerine gitme sıklığı............. 89 Çizelge 7.7 Üreticilerin çiftçilik deneyimi............................... 90 Çizelge 7.8 Köylere göre arazi eğenim biçimi............................ 90 Çizelge 7.9 Köylere göre işletme genişliği............................... 91 Çizelge 7.10 Köylere göre üreticilerin gelir düzeyi......................... 92 Çizelge 7.11 Üreticilerin gelir düzeyi ile işletme genişliği arasındaki ilişki...... 92 Çizelge 7.12 Üreticilerin gelir düzeyi ile yetiştirdiği ürünler arasındaki ilişki.... 93 Çizelge 7.13 Üreticilerin hayvancılık faaliyeti............................ 94 x

Çizelge 7.14 Üreticilerin arazilerinde kadastro ve tapu tescili çalışmaları....... 94 Çizelge 7.15 Üreticilerin arazilerinde uyguladıkları/uygulamadıkları yöntem ve teknikler...................................... 95 Çizelge 7.16 İşletme genişliği ve köylere göre üreticilerin arazilerine uyguladıkları teknikler-1.................................. 97 Çizelge 7.17 İşletme genişliği ve köylere göre üreticilerin arazilerine uyguladıkları teknikler-2.................................. 99 Çizelge 7.18 Gelir düzeyine ve köylere göre üreticilerin arazilerine uyguladıkları teknikler-1.................................. 101 Çizelge 7.19 Gelir düzeyine ve köylere göre üreticilerin arazilerine uyguladıkları teknikler-2.................................. 104 Çizelge 7.20 Eğitim düzeyine ve köylere göre üreticilerin arazilerine uyguladıkları teknikler-1.................................. 106 Çizelge 7.21 Eğitim düzeyine ve köylere göre üreticilerin arazilerine uyguladıkları teknikler-2.................................. 108 Çizelge 7.22 Üreticilerin yeni teknikleri uygulamaya ilişkin tutumu........... 109 Çizelge 7.23 Üreticilerin sulama yöntemlerine ve yeniliklere karşı tutumu...... 110 Çizelge 7.24 Üreticilerin bilgi kaynaklarına ilişkin tutumu.................. 111 Çizelge 7.25 Üreticilerin televizyon izleme süreleri........................ 113 Çizelge 7.26 Üreticilerin izlediği televizyon programları.................... 113 Çizelge 7.27 Üreticilerin televizyondaki tarım programlarını izleme sıklığı..... 115 Çizelge 7.28 Tarım kuruluşlarına uğrama ve televizyonda tarım konulu programları izleme....................................... 116 Çizelge 7.29 Yayım elemanlarıyla görüşme ve televizyonda tarım konulu programları izleme....................................... 117 Çizelge 7.30 Seçilen ürün çeşitleri için tercih edilen sulama yöntemleri........ 118 Çizelge 7.31 Üreticilerin sulama yöntemi seçiminde dikkate aldığı faktörler.....119 Çizelge 7.32 Üreticilerin sulama sıkıntısı ve sulama yöntemlerine ilişkin görüşleri..........................................120 Çizelge 7.33 Üreticilerin sulama suyu sıkıntısına ilişkin görüşleri............. 120 Çizelge 7.34 Üreticilerin sulama suyunu sağlama şekli......................121 xi

Çizelge 7.35 Üreticilerin eğitim durumları ve uyguladıkları sulama yöntemleri arasındaki ilişki................................ 121 Çizelge 7.36 Üreticilerin bilgi kaynakları ve uyguladıkları sulama yöntemleri arasındaki ilişki................................ 122 Çizelge 7.37 Ürün çeşitleri için sulama sayıları............................123 Çizelge 7.38 Üreticilerin sulama davranışları ile yaşları arasındaki ilişki........124 Çizelge 7.39 Üreticilerin sulama ile ilgili kurs, eğitim vb. faaliyetlere katılımı...124 Çizelge 7.40 Üreticilerin sulama suyu kalitesine ilişkin görüşleri..............125 Çizelge 8.1 Bitki büyüme mevsimi tespitinde kullanılan fenolojik veriler....... 128 Çizelge 8.2 Ereğli için bitki büyüme mevsimi başlangıç ve bitiş tarihleri....... 128 Çizelge 8.3 İvriz Sulaması için aylık bitki su tüketimi...................... 130 Çizelge 8.4 Yukarı Göndelen köyünde ayçiçeği için sulama değerleri.......... 133 Çizelge 8.5 Aşağı Göndelen köyünde şeker pancarı için sulama değerleri....... 135 Çizelge 8.6 Aşağı Göndelen köyünde nohut için sulama değerleri............. 137 Çizelge 8.7 Aşağı Göndelen ve Bulgurluk köylerinde mısır için sulama değerleri.......................................... 139 Çizelge 8.8 Bulgurluk köyünde yonca için sulama değerleri................. 141 Çizelge 8.9 Bulgurluk köyünde buğday için sulama değerleri................ 143 Çizelge 8.10 Bulgurluk köyünde bostan için sulama değerleri................ 145 Çizelge 8.11 Bulgurluk ve Gökçeyazı köylerinde meyve bahçeleri için sulama değerleri......................................... 147 Çizelge 8.12 Kamışlıkuyu köyünde sebze bahçeleri için sulama değerleri....... 149 Çizelge 8.13 Araştırma bölgesi için ortaya çıkan sulama sonuçları... 151 xii

1. GİRİŞ İnsanlık için en önemli yaşam kaynaklarından biri olan su, aynı zamanda alternatifi olmayan kıt bir kaynaktır. 20.yüzyılda dünya nüfusunun, 19.yüzyıla oranla 3 kat artmasına karşın, su kaynaklarının kullanımı 6 kat artmıştır (Sivük 2007). Suyun zaman ve mekan boyutundaki dağılımı, egemen hidrolojik koşullar nedeniyle farklılıklar göstermektedir. Watt ve Wilson (1992), suyun önemini meteorolojik açıdan yorumlayarak; dünya çevresindeki egemen yüksek ve alçak basınç merkezlerinin, su kaynaklarının temel beslenme kaynağı olan yağışlar üzerinde belirleyici bir etki yaptığını ve bu etkinin bazı ülkelerde ciddi su kıtlığı sorunu yaratırken, bazı ülkelerin su zengini konumuna gelmelerine neden olduğunu belirtmişlerdir. Dünya akarsularının toplam su potansiyeli 20.yüzyıl sonlarında kişi başına 7.000 m 3 /yıl gibi bir değere karşı gelmektedir (Öziş vd. 2004). Ancak elverişli iklim ve toprak koşullarına sahip bölgelerdeki büyük sulama suyu ihtiyacı dikkate alındığında; 21.yüzyılda su, gerek küresel gerekse bölgesel ve yöresel düzeyde arz ve talep ilişkileri yönünden stratejik öneme sahip olan doğal kaynaklardan biri olacaktır. Hızla artan nüfusun gıda maddeleri talebinin karşılanması amacı ile sulu tarımın yaygınlaşması, içme ve kullanma suyu ve sanayinin su talebindeki artış; suyu nitelik ve nicelik yönünden vazgeçilmez kılmaktadır. Bu durum; ülkeleri su kaynaklarını kullan, gerisini düşünme yaklaşımından uzaklaştırarak, su kaynaklarının etkin kullanımı ile ilgili ortak politikalar geliştirmeye ve uygulamaya zorlamaktadır (Kulga 1994). Tarımda kullanılan su miktarı 19.yüzyılın başında kullanılan toplam suyun %83 ünü oluştururken, 20.yüzyılın sonunda bu oran %80 in altına düşmüştür. Dünya üzerinde tarımsal üretimin %35 i sulanan alanlardan elde edilmekte ve tatlı suyun %70 i tarımsal üretim amacıyla kullanılmaktadır (Çakmak ve Kendirli 2004). 1

Türkiye de sektörlere göre su kullanımı incelendiğinde; %75 lik payla (29,2 km 3 ) tarım ilk sırada yer almaktadır. İçme ve kullanma amaçlı su tüketimi %14,7 lik (5,7 km 3 ), sanayi alanında su kullanımı ise %10,3 lük (4 km 3 ) payla tarımı izlemektedir (Ünver 2003). Türkiye de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1.450 m 3 /yıl olmasına rağmen, bu değer Batı Avrupa da yaklaşık 5.000 m 3 /yıl, dünyada ise ortalama 7.600 m 3 /yıl dır (Sivük vd. 2008). Bu veriler ışığında su zengini olmadığı görülen Türkiye önümüzdeki dönemde; ilk olarak tarımsal sulamada aşırı su kullanımının önüne geçmeli, su kirliliğini önlemeli ve suyun etkin kullanımını sağlamalıdır. Nowak (2005), Avrupa Birliği süreci ile tarımsal yayım programlarında hedefin sadece üretim artışıyla sınırlandırılmadığını; buna ek olarak çevreyi koruyan, etkin kaynak kullanımını destekleyen geniş kapsamlı hedeflerin programlara dahil edildiğini vurgulamıştır. Dougherty ve Hall (1995) a göre tarımsal sulama; kırsal refahı arttırmayı amaçlayan ve insancıl boyutu ön planda tutan bir faaliyet olup, kurak ve yarı-kurak bölgelerde tarımsal üretimi arttırma ve güvence altına almada temel ve vazgeçilmez bir faktördür. Sulama ile üretim artışı ekonomik bir beklenti ise de, topraktaki yetersiz su kadar aşırı sulama da bitkilerin yetiştirilmesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir (Ağaoğlu vd. 1997). Aşırı sulama, toprakta bulunan bitki besin maddelerinin yıkanmasıyla üretim maliyetlerinin yükselmesine; ayrıca toprak erozyonu, taban suyu yükselmesi ve çoraklaşma gibi çevresel sorunlarla birlikte drenajı yetersiz alanlarda köklerin havasız kalmasına, bitki gelişmesinin engellenmesine ve verimin azalmasına neden olmaktadır (Ertürk 2007). Artan nüfusun gıda güvenliğinin ve tarımda sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanması için, tarımsal üretimin ve verimliliğin artırılması gerekmektedir. Bu durum, 21.yüzyılda ülkelerin su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir kullanımına yönelik çalışmalarını artırmakta ve sulamada su tasarrufu sağlayan yeni teknolojilerin kullanılmasında itici bir güç olmaktadır (Çakmak vd. 2005). Bu araştırmada Ereğli deki tarım alanlarının sulamasında su tasarrufu sağlayan yeni teknolojilerin kullanımıyla ne gibi farklılıkların ortaya çıktığı ve tercihlerini yüzey sulama yöntemleri yerine basınçlı sulama yöntemleri 2

yönünde değiştiren üreticilerin hangi faktörleri göz önünde bulundurdukları da irdelenmiştir. Bu araştırma; Konya ili Ereğli ilçesinde, İvriz Sulama Projesi kapsamında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından yetkilendirilmiş İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği nin sulama alanındaki yerleşim birimlerinde yapılmıştır. Araştırmada; İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği nin üyesi olup, sulu tarım olanağına sahip üreticilerin su kullanım davranışları incelenmiş, araştırma bölgesindeki mevcut sulama faaliyetinin bilime, beklentilere ve ihtiyacı karşılamaya yönelik olup olmadığı belirlenmeye çalışılmıştır. Sulama birlikleri ve sulama kooperatiflerinin temel kuruluş amacı; belli bir su kaynağında, üreticilerin katılımı ile sulama suyunun optimum kullanımını sağlamaktır (Kathpalia 1988, Salman 1997). Bu amaç doğrultusunda; Konya Ovası nda önemi her geçen gün daha da artan su kaynaklarının araştırma alanındaki kullanımı, kontrolün sulama birliği gibi yetkin bir kurumda olduğu gerçeği de göz önünde bulundurularak analiz edilmiştir. Bu çalışmada; su kaynaklarının etkin kullanımı gerekliliğinden yola çıkılarak, çiftçilerin uyguladıkları sulama yöntemi ile kullandıkları sulama suyu miktarı üzerine yoğunlaşılmış ve çiftçilerin sulama davranışları arasındaki farklılıklar belirlenmiştir. İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği nin sulama alanına giren ve Ereğli ye bağlı toplam 13 köy ve 1 beldede, ekonomik öneme sahip ürün çeşitleri olarak ayçiçeği, şeker pancarı, nohut, mısır, yonca, buğday, bostan, meyve ve sebze belirlenmiştir. Bu ürün çeşitlerinin ekim alanı itibariyle daha yaygın olduğu Yukarı Göndelen, Aşağı Göndelen, Bulgurluk, Gökçeyazı ve Kamışlıkuyu köyleri de anket uygulamasının yapılacağı köyler olarak belirlenmiştir. Söz konusu köylerde 169 üreticiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle anket uygulaması yapılmıştır. Anket kapsamında üreticilere, sulama alışkanlıkları ve sulama davranışlarını ortaya koyacak soruların yanı sıra ekonomik ve sosyal yapıları üzerine de sorular yöneltilmiştir. Araştırmanın giriş, kaynak özetleri, materyal ve yöntem bölümlerinden sonra dördüncü bölümde araştırma bölgesi hakkında genel bilgilere yer verilmiştir. Beşinci bölümde araştırma bölgesinin de içinde bulunduğu iki sulama projesi olan Konya Ovaları Projesi 3

ve İvriz Sulama Projesi hakkında, altıncı bölümde ise araştırma konusunu oluşturan İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği hakkında bilgiler bulunmaktadır. Yedinci bölümde verilerin analizi sonucu elde edilen üreticilerin çeşitli özelliklerine ait bilgiler yer almaktadır. Sekizinci bölümden itibaren çalışmanın konusunu oluşturan sulama verilerine değinilmiş, bitki su tüketimi ve sulama suyu ihtiyacı hakkında bilgiler verilmiş ve bu verilerin hesaplama yöntemleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Sekizinci bölümde ayrıca; verilerin analizi yoluyla elde edilen ürün çeşitlerine ait sulama suyu miktarları, hesaplanan bitki su ihtiyaçlarıyla karşılaştırılarak üreticilerin sulama davranışları ortaya konmuştur. Çalışmanın dokuzuncu ve son bölümde önerilerin de bulunduğu sonuç kısmı yer almaktadır. 4

2. KAYNAK ÖZETLERİ Gorbrecht (1980), gelişmekte olan ülkelerde sulama etkinliğinin artırılmasını konu alan çalışmasında; sulama sistemlerindeki başlıca performans düşüklüğünün, yetersiz altyapı ve sulama konusunda bilinçsiz olan çiftçilerin yapmış oldukları sulama kayıplarından kaynaklandığını belirtmiştir. Gorbrecht (1980) araştırmasında, gelişmekte olan ülkelerde, bitkilerin araziye verilen suyun ancak %30 unu kullanabildiğini tespit etmiştir. Kathpalia (1988) çalışmasında, Asya ve Pasifik bölgesindeki sulama sistemlerinde üretici örgütlenmelerini incelemiştir. Araştırma alanındaki birçok ülkede 1960 ve 1970 li yıllarda sulama tesislerinin kullanıcılara devrine yönelik yasal ve kurumsal altyapının oluşturulduğunu ve devir çalışmalarına başlandığını vurgulayan Kathpalia (1988), özellikle küçük ölçekli sulama tesislerinin sulamanın başlangıcından itibaren üreticiler tarafından organize edildiğine de değinmiştir. Araştırmaya göre; geleneksel olarak Çin, Endonezya, Güney Hindistan, Japonya, Sri Lanka ve Tayland gibi ülkelerde, merkezi hükümetlerin kısmi desteği ile 3.000-5.000 da a kadar olan projeler; çiftçilerce planlanmış, inşa edilmiş, işletilmiş, bakım ve onarımları düzenli olarak yapılmıştır. Bu projelerin başarısına bağlı olarak; üretici organizasyonları Filipinler örneğinde olduğu gibi faaliyetlerini, hem mali hem de teknik yönden devlet desteği ile 10.000 da a kadar genişletebilmiştir. Beyribey (1989), çalışmasında, DSİ tarafından 1965 yılında işletmeye açılan Konya- Alakova pompaj sulama alanının fiziksel etkinliğini belirlemek için çeşitli ölçümler yapmış, bu ölçümler sonucunda su iletim randımanını %85, su uygulama randımanını da %49 olarak tespit etmiştir. Araştırmada proje alanı için en uygun ürün deseni, doğrusal programlama yöntemi ile belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, sulama şebekelerinde etkin su dağıtım ve kullanımını sağlamak için, izleme ve değerlendirme çalışmalarında kullanılabilecek bir akış diyagramı verilmiştir. 5

Tatlıdil (1989), yağmurlama sulama yönteminin yayılması ve benimsenmesi üzerine yaptığı araştırmada, bu yöntemi erken benimseyenlerin geç benimseyenlere oranla daha yaşlı, daha geniş işletmelere sahip, gelir düzeyleri daha yüksek, makineleşme düzeyleri daha yüksek, üretim desenini değiştirme oranı daha az, daha fazla gazete alma ve okuma, Ankara ya daha sık seyahat etme gibi ortak sosyo-ekonomik niteliklere ve haberleşme davranışlarına sahip olduklarını belirlemiştir. Kanıt (1991), İvriz Sulama İşletmesi nde Optimum Su Kullanım Modelinin Belirlenmesi adlı çalışmasında, DSİ tarafından 1985 yılında işletmeye açılan İvriz Sulama sahasında, optimum su kullanım modelinin belirlenmesi üzerine araştırmalar yapmıştır. Araştırma sahasını oluşturan sulama alanında, fiziksel etkinliği belirlemek için yapılan ölçümlere göre, su iletim randımanı %90 olarak tespit edilmiştir. Proje alanı için optimum ürün deseni, doğrusal programlama yöntemi ile belirlenmiş, araştırma sonunda İvriz Sulaması nda etkin su dağıtımı ve kullanımı için yararlanılabilecek sulama planlaması tabloları verilmiştir. Beşikoğlu (1992), Amerika Birleşik Devletleri nde Su ve Toprak Kaynaklarının Geliştirilmesi ve Sulama Birlikleri isimli çalışmasında Amerika Birleşik Devletleri nde faaliyet gösteren birçok sulama birliğini, teşkilatlanma yapıları ve sorumluluk sahalarındaki iş akışları temelinde incelemiş, sulama birliklerinin birincil faaliyet alanları olan sulamanın yanı sıra hava kirliliğinin önlenmesi, yeşil alanların artırılması gibi sosyal içerikli birçok konuda da çalışmalar yaptığını tespit etmiştir. Beyribey vd. (1992), Ülkemizde ve Diğer Ülkelerde Sulama Sistemlerinin İşletilmesi isimli çalışmalarında; ülkemizde olduğu gibi Asya ülkelerinin birçoğunda da üretici örgütlerinin sulama yatırımlarının inşaat ve işletme aşamalarına yeterince katılamadıklarını vurgulamışlar ve buna örnek olarak da sulama birliklerinin kuruluşu Avrupa daki sulama birliklerinden daha eski olan Pakistan ı vermişlerdir. Pakistan da sulama birlikleri, gelişen sulama ve tarım teknolojilerine yeterince uyum sağlayamamakta ve başarısız olmaktadır. 6

Şener (1992), Konya Ereğli Ovası nda yaptığı çalışmada, DSİ İvriz Sulama alanındaki tarım işletmeleri ile sulama şebekesi dışında kalan tarım işletmelerini ele almış, böylece kuru koşullardaki tarım işletmeleri ile sulu koşullardaki tarım işletmeleri arasındaki farklılıkları ortaya koyarak, bu farklılıkların giderilebilmesi için gerekli olan çözüm yollarını belirtmiştir. Tatlıdil (1992), Konya ili Merkez, Beyşehir ve Ereğli ilçelerinde yaptığı araştırmada; işletmeleri, sulu ve kuru tarla arazisine sahip olan işletmeler, sadece sulu tarla arazisine sahip işletmeler ve sadece kuru tarla arazisine sahip işletmeler olmak üzere 3 gruba ayırarak incelemiş, incelenen işletmelerin ekonomik analizleri yapılarak, bu analizlere dayalı olarak işletmelerin mevcut işgücü varlığına, farklı seviyelerdeki döner sermeye miktarlarına ve farklı güçteki traktörlere göre optimal işletme büyüklüklerini doğrusal programlama yöntemi kullanarak hesaplamıştır. Demiryürek (1993), Televizyon ile Yaygın Çiftçi Eğitimi Projesi ne (YAYÇEP) Gölbaşı İlçesinde Çiftçilerin Katılımı Üzerine Bir Araştırma isimli çalışmasında, Gölbaşı ilçesinde çiftçilerin YAYÇEP in ilk aşamasına katılımını incelemiştir. Araştırmada çiftçiler, projenin ilk aşamasındaki hayvancılık ile ilgili tarım tekniklerini uygulama durumuna göre uygulayanlar ve uygulamayanlar olmak üzere 2 ayrı grupta ele alınmış ve çiftçilerin uygulama durumuna etkisi olabilecek faktörler incelenmiştir. Buna göre YAYÇEP kapsamında önerilen herhangi bir tarım tekniğini uygulayan çiftçiler; daha ileri yaşta, daha yüksek eğitim düzeyine sahip daha eğitimli aile bireyleri olan, daha fazla hayvanı ve kültür ırkı sığırı olan, daha yüksek gelir düzeyine sahip, daha sık radyo dinleyen, televizyonun tüm işlevlerinden yararlanmak amacıyla televizyon izleyen, daha fazla tarımla ilgili dergi ve kitap okuyan ve daha fazla ziraat mühendisi ve veteriner hekim ile ilçe ve ilde görüşen bireylerdir. Çiftçilerin tamamının; YAYÇEP kapsamında olup, araştırmada incelenen hayvancılıkla ilgili 6 genel konudan en az birini öğrendikleri belirlenmiştir. Ayrıca araştırmada incelenen hayvancılıkla ilgili 8 tarım tekniğinden en az birini uygulayan çiftçilerin oranı %42,67 dir. Göktürk (1993), araştırmasında dış kaynaklı tarımsal projelerde yayım hizmetlerinin etkinliğini değerlendirmek amacıyla IAEE Ereğli Sulama Projesi kapsamındaki yayım 7

çalışmalarını incelemiştir. Göktürk (1993), bu araştırmada projeli ve projesiz alanlardaki arazi kullanımı, üretim deseni, girdi kullanımı ve verimle ilgili tarımsal göstergeler ile yayım hizmetleri etkilerini belirleyecek yayım değişkenlerini, çok değişkenli doğrusal regresyon modelinde analiz etmiştir. Araştırma sonucunda; yayım sisteminin köy düzeyinde örgütlenmesindeki yetersizlikler ve proje hedeflerinin örnek çiftçi uygulamasıyla üretici düzeyinde yaygınlaştırılmaması gibi sorunların, projeli ve projesiz alanlar arasında beklenen farklılığın oluşmasını engellediği belirlenmiştir. Sayın (1993), İspanya da sulama tesislerinin planlanması ve inşasından Tarım Bakanlığı nın sorumlu olduğunu, inşaattan hemen sonra tesislerin üreticilere devredildiğini ve devletin işletme ve bakıma herhangi bir katkısının bulunmadığını belirtmektedir. Sayın (1993) ayrıca, İspanya da devletin baraj gibi ana kaynaklar ile ana dağıtım sisteminin bakımını yaptığını, gözlemci üye olarak da sulama birliğinin yönetimine yardımcı olduğunu ve 1985 de yürürlüğe giren İspanya su yasası ile de, sulama projelerinde en az bir sulama birliğinin kurulması koşulunu getirdiğini vurgulamıştır. Yıldırım (1993), Bahçe Bitkileri Sulama Tekniği isimli kitabında, sulama yöntemlerini karşılaştırarak kıyaslamış; kısıtlı su kaynağı ve topraktaki nem eksikliğine duyarlı, pazar değeri yüksek ürün elde edildiği koşullarda, mevcut su kaynağı ile daha geniş alan sulandığından ve daha fazla ürün elde edildiğinden, yüzey ve yağmurlama sulama yöntemlerine oranla, damla yada ağaç altı mikro yağmurlama sulama yönteminin daha ekonomik olduğunu belirtmiştir. Çakmak (1994), Konya-Çumra Sulaması nda Su Dağıtım ve Kullanım Etkinliği isimli çalışmasında, sulama projelerinin su dağıtım ve kullanım etkinliğinin belirlenmesinde izlenecek metotları araştırmıştır. Çalışmada; fiziksel etkinlik olarak tarla su uygulama ve iletim randımanları, tarımsal etkinlik olarak su dağıtım performansı, yönetim etkinliği olarak sulama zamanı, optimum bitki deseni, sulama yönetimi, planlı su dağıtımı ve bitki desenindeki değişmeler, ekonomik etkinlik olarak ise sulama oranı, su ücretleri ve proje ekonomisi konuları incelenmiştir. 8

Çakmak vd. (1995), Sulama Şebekelerinin Kullanıcıya Devri isimli çalışmalarında ülkemize model olarak Filipinler i incelemişler; Filipinler Ulusal Sulama Kurumu nun 1970 li yıllarda, önce küçük çiftçi gruplarını oluşturduğunu ve böylece üretimde ve sulama suyu ücretleri tahsilat oranında önemli bir iyileşme sağlandığını vurgulamışlardır. Erdoğan (1995), sulama birliklerinin henüz faaliyete geçtiği dönemde hazırladığı çalışmasında; DSİ ye ait sulama tesislerindeki işletme ve bakım hizmetlerinin, bu tesislerden yararlanacak olan üreticilerin kurdukları örgütlere devri aşamasında, DSİ cephesinde ne gibi faaliyetlerin yürütüldüğünü ortaya koyan çeşitli incelemelerini derlemiştir. Gültekin (1995), Televizyon Yoluyla Yaygın Çiftçi Eğitimi Projesi ne (YAYÇEP) Katılanların Projeden Beklentileri ve Programa İlişkin Görüşleri adlı çalışmasında kırsal kesimde yaşayan yetişkinlerin mesleki eğitimlerinde televizyonun ne kadar etkili olabileceğini belirlemeye çalışmıştır. Ankara ili Sincan ilçesinde 75 çiftçi ile yapılan görüşmelerde elde edilen veriler sonucunda, yeniliklerin duyurulması aşamasında televizyonun etkili bir araç olarak kullanılabileceği, sonraki aşamalarda ise yüz yüze iletişim kanallarının daha etkili olduğu belirlenmiştir. Araştırma bulgularına göre; proje önerilerinden herhangi birini kendi işlerinde uyguladığını söyleyen çiftçilerin oranı %78,7 dir. Ayrıca çiftçilerin %55 i programlarda kendi bildiklerinden farklı şeyler söylendiğinde anlatılanları uyguladığını belirtmiştir. Çiftçilere göre proje önerilerinin uygulanamama nedenleri arasında en önemli faktörün altyapı yetersizliği olduğu belirlenmiştir. Kıral vd. (1995), DSİ ce işletilen sulama tesislerinin sulama birliklerine devrinin başlandığı süreçte yaptıkları çalışmada, suyun yönetiminde sulama birliklerinin de devreye sokulmasıyla birlikte ekonomik açıdan devletin kazanımlarını ele almışlar ve sonuç olarak sulanan her 1 hektarlık alanın devri ile devletin işletme, bakım ve geri ödeme masraflarında yılda yaklaşık 100 dolar tasarruf sağlayabileceğini hesaplamışlardır. 9

Magar (1995), Hindistan ın Maharashtra bölgesinde yaptığı araştırmada, damla sulama yönteminin yüzey sulamaya göre pamukta %53 su tasarrufuna sebep olduğunu ve verimi %26,6 artırdığını tespit etmiştir. Su tasarrufu ve verim artışı, domates için %30 ve %4,8 olurken, şeker kamışı için %59,8 ve %5,3 ve kabak için %59,6 ve %8,8 olarak hesaplanmıştır. Şener vd. (1995), Fransa da bölgesel kalkınma politikaları çerçevesinde sulama sistemlerinin işletilmesinin 1950 li yıllardan itibaren büyük sulama şirketleri tarafından, ana kanaldan su tahsisinin ve sulama şirketlerinin denetlemesinin ise devlet tarafından yapıldığını vurgulamışlardır. Bu durumda devletin sulama şirketlerine herhangi bir mali katkısı bulunmamakta ve sulama şirketleri de sulama işletmeciliğinin bütün aşamalarında yetkili kılınmaktadır. Bülbül vd. (1996), Söke Ovası Tarım İşletmelerinde Sulama Metotları ve İşletmelerin Ekonomik Yapısı isimli makalelerinde, 1985 yılında Söke üreticisinin maddi desteği ile inşa edilen DSİ sulama tesisinden su kullanan çiftçiler üzerinde yapılan araştırmada, üreticilerin aşırı sulama suyu kullandığını ve bilinçsiz olarak yapılan sulamaların tarım topraklarında çoraklaşma, taban suyu yükselmesi, çölleşme, tuzluluk ve alkalilik gibi önemli sorunların artmasına neden olduğu vurgulanmış ve sonuç kısmında üreticilerin sulama ile ilgili bir birlik yada kooperatif çatısı altında birleşmesi ile bu sorunların en aza indirilebileceği belirtilmiştir. Bu çalışmadan 6 yıl sonra DSİ Söke de bulunan sulama tesislerini 2002 yılında kurulan Söke Ovası Sulama Birliği ne devretmiştir. İnan ve Kumkale (1996), sulama birliklerinde başarının başkanın girişimci özelliklerine ve yeteneklerine bağlı olduğunu vurgulamışlardır. Araştırmanın ana materyalini oluşturan anket çalışmasında; sulama birliği başkanlarının tamamı birlik yönetimlerinde önemli bir sorun bulunmadığını, üreticilerin %72 si ise delege sistemi ve birliğin hizmetlerinden memnun olduklarını ifade etmişlerdir. Beyribey ve Tatlıdil (1997), araştırmalarında İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği sulama alanında su kullanım, tarımsal, ekonomik, sosyal ve çevresel etkinlik göstergelerini belirlemişlerdir. Çalışmanın sonuç bölümünde, katılımcı sulama yönetiminin 10

sürdürülebilirliği için çiftçi katılım oranının yükseltilmesinin yanı sıra çiftçiye hizmet götüren teknik personelin hizmet içi eğitimine de önem verilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Çakmak (1997), Devredilen Sulama Şebekelerinde Performansın Değerlendirilmesi: Konya Örneği adlı çalışmasında; sulama şebekelerinde performans değerlendirme çalışmalarının ya bir sistemde hedeflerin gerçekleşme düzeyini belirlemek yada farklı sistemlerin performansını karşılaştırmak için yapılmakta olduğunu vurgulamıştır. Çakmak (1997), çalışmasında DSİ tarafından inşa edilen, işletilen ve devredilen DSİ Konya IV.Bölge sulamalarından 501 ha dan daha büyük olan sulama şebekelerinde, sulama sistem performansını değerlendirmiştir. İncelenen sulama şebekelerinde ortalama sulama oranı %68, tahsilat oranları ise %15 ile %96 arasında belirlenmiştir. Dinar ve Subramanian (1997), ülkelerin su fiyatlandırma konusundaki deneyimlerine göre, tesislerin işletme ve bakım masraflarını karşılayabilen çeşitli fiyatlandırma yaklaşımları uyguladıklarını vurgulamışlar ve konuyu örnekler ile ayrıntılı olarak ele almışlardır. Gelişmekte olan ülkelerden Hindistan ve Pakistan da sulama işletme ve bakım masraflarının ancak %20-30 u fiyatlandırma aşamasında dikkate alınırken, bu oran Madagaskar da %75 i bulmaktadır. Bunun yanında İtalya ve Kanada gibi gelişmiş ülkelerde tüketicilerin ödedikleri para, işletme ve bakım masraflarının %5-9 luk kısmını karşılamaktadır. Birkaç ülkede ise kullanıcılar, sermaye maliyetini kapsayan şekilde fiyat ödemektedir. Çok az ülkede sulama tesislerinin yeniden inşa edilme değeri veya amortisman masraflarının işletme ve bakım masraflarına eklendiği belirlenmiştir. Bu yaklaşıma göre fiyatlandırma politikalarını oluşturan Avustralya ve Brezilya da ise, sermaye maliyetinin tamamı yerine küçük bir oranı dikkate alınmaktadır. Hanson vd. (1997), marul bitkisi üzerine yaptıkları 3 yıllık çalışmada damla, gömülü damla ve karık sulama yöntemlerinin su tüketimi ve verime olan etkisini araştırmışlardır. Birinci yılda sonuç, karık sulama ile uygulanan su miktarının %73 ünün damla sulama uygulaması için yeterli olduğunu göstermiştir. Bu oran ikinci ve üçüncü yıl için sırasıyla %74 ve %61 dir. Diğer bir anlatımla, su tasarrufu sırasıyla %27, %26 ve %39 dur. 11

Çetin ve Özcan (1999), Aşağı Seyhan Ovası nda Sulanan ve Sulanmayan Alanlarda Meydana Gelen Sorunlar ve Çözüm Önerileri: Örnek Bir Çalışma isimli araştırmalarında; ülkemizin tarımsal potansiyeli en yüksek alanlarından biri olan 210.000 ha genişliğindeki Aşağı Seyhan Ovası nda sulanan ve sulanmayan alanlarda ortaya çıkan sorunları ortaya koymuşlardır. Araştırmada; sulanan alanlarda gerçekleşen bitki deseninin öngörülen hedeflere henüz ulaşamadığı, sulama oranının %66-86 arasında değiştiği ve taban suyu gözlem alanının ortalama %50 sinde drenaj sorunu olduğu belirlenmiştir. Araştırma sonucunda ayrıca, toprak ve su kaynaklarının çeşitli etmenlerce kirletildiği ve tarım topraklarının amaç dışı kullanıldığı da tespit edilmiştir. Karlı vd. (1999), Harran Ovası Sulu Tarım İşletmelerinde Bitki Desenini Etkileyen Faktörler ve GAP ta Alınması Gereken Önlemler isimli çalışmada; Aşağı Fırat Sulama Projesi ni de incelemiştir. Proje ile Harran Ovası nda 200.000 ha arazinin sulanması planlanmıştır. Aşağı Fırat Sulama Projesi nin hayata geçtiği dönemde, GAP Bölgesi nde 183.000 ha arazi devlet tarafından sulamaya açılmış olup, sulamaya açılan alanın fiilen %11 i sulanmaktadır. Çalışmada, GAP ın tamamlanması ve sulanması planlanan 1,7 milyon ha arazinin sulu tarıma açılmasıyla; bölgede işlenebilir tarım alanlarının %51 inin ve sulanabilir tarım topraklarının %60 ının sulanacağı belirtilmiştir. Özçelik vd. (1999), Türkiye de Sulama İşletmeciliğinin Geliştirilmesi Yönünden Şebekelerin Birlik ve Kooperatiflere Devri ile Su Fiyatlandırma Yöntemlerinin İyileştirilmesi Olanakları isimli çalışmalarında; Türkiye de toprak ve su kaynaklarının geliştirilmesi ve tarımın ulusal ekonomiye katkılarının artırılabilmesi için, sulama tesislerinin işletilmesi ve devamlılıklarının sağlanmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekilmiştir. Kamu sulama işletmeciliğinin üretici organizasyonlarına devredilmesiyle kullanıcıların etkin olarak sulama hizmetleri ve yönetimine katılmalarının sağlanacağı da vurgulanmıştır. Özel ve Gül (1999), Sulama Şebekelerinin Su Kullanıcı Organizasyonlarınca İşletilmesi: Çukurova ve Şanlıurfa-Harran Sulamaları Örneği isimli çalışmalarında, Çukurova da ve Harran daki bütün sulama birliklerinin kuruluş aşamalarını ve 12

faaliyetlerini incelemişlerdir. Çalışmada, 1995 yılında başlanan sulama tesislerinin kullanıcılara devri sürecinde; bu tesislerin yönetiminin DSİ tarafından genellikle hizmet alanındaki yerel yönetimlerin önderliğinde kurulan sulama birliklerine bırakıldığı ve sulama birliklerinin kurulabilmesi için başlıca yasal koşulun; o bölgede DSİ tarafından inşa edilen, inşaatı devam eden veya inşası planlanan tesislerin bulunması olduğu vurgulanmıştır. Turan ve Yıldırım (2000) araştırmalarında, Bitlis e bağlı Adilcevaz ilçesinde uygulanan Adilcevaz Aygır Gölü Yağmurlama Sulama Projesi kapsamında faaliyet gösteren tarım işletmelerinin sosyo-ekonomik yapılarını ve yıllık faaliyet sonuçlarını ekonomik açıdan değerlendirmiştir. Araştırmanın başlıca materyalini proje kapsamında faaliyette bulunan toplam 75 işletmeden elde edilen veriler oluşturmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, incelenen işletmelerde değerlendirilemeyen toplam aile işgücü potansiyeli %74,60 dır. Toplam aktif sermayenin %82,10 u arazi sermayesinden, %17.90 u işletme sermayesinden oluşmaktadır. İncelenen işletmelerde toplam işletme masraflarının %59,52 si işçilik masraflarından oluşmaktadır. Brüt hasılanın %76,06 sı bitkisel üretimden sağlanmaktadır. Araştırmanın sonuç bölümünde; incelenen işletmelerde çiftçilerin örgütlenmedikleri ve tarımsal yayım ve eğitim hizmetlerinin çiftçilere yeterli düzeyde ulaştırılmadığı da vurgulanmıştır. Çakmak ve Kendirli (2001), Konya Ovası Sulamaları nın her birine ait sulama alanlarında, 1995-1999 yılları arasındaki 5 yıllık döneme ilişkin taban suyu düzeyi ve kalitesi ile sürdürülebilir sulama alanı oranlarını temel aldıkları araştırmalarında, sürdürülebilir sulama alanı oranının Konya Ovası Sulamaları nda %78-100 arasında değiştiğini, İvriz Sulaması nın %78 le en düşük, Ilgın ve Ayrancı Sulamaları nın da %100 le en yüksek orana sahip olduğunu belirlemişlerdir. Gündoğmuş vd. (2001), Türkiye de Sulama Tesislerinin Birlik ve Kooperatiflere Devri ve Devir Sonrası Tesislerin İşletmeciliğinde Yaşanan Sorunlar isimli çalışmalarında; sulama oranını DSİ ce işletilen sulamalarda %41, devredilen sulamalarda ise %70 olarak tespit etmişlerdir. Sulama randımanı ise DSİ ce işletilen sulamalarda %31, devredilen sulamalarda %41 olarak belirlenmiştir. 13

Sarıtaş vd. (2001), sulama birliklerinin kurulması ile ilgili hukuki süreci 1994 yılından itibaren ele alarak incelemişlerdir. Buna göre; DSİ 1994 yılına kadar, inşa ettiği tüm büyük sulama tesislerini bizzat kendi kontrolünde işletmeyi benimsemiş, küçük sulama tesislerin işletilmesi görevini ise sulama birlikleri ve kooperatiflere devretmiştir. DSİ nin 1994 yılına kadar inşa ettiği sulama tesislerinin yaklaşık 65.000 ha ını (%5), sulama birlikleri ve kooperatifler işletmeye başlamıştır. Aynı yıl 17 adet sulama birliği kurulmasına karşın, 1995 yılında bu sayı 68 e çıkarılmıştır. DSİ 1998 yılı itibariyle, sulama tesislerinin %73 nü (1.279.039 ha) yerel yönetimlere ve bu sulama alanının da %90 ını (1.162.634 ha) kurdurduğu 250 adet sulama birliğine devretmiştir. Çakmak (2002), Kızılırmak Havzası Sulama Birliklerinde Sulama Sistem Performansının Değerlendirilmesi isimli araştırmasında 8 sulama birliğini incelemiş ve Kızılırmak Havzası sulama birliklerinde, suyun etkin kullanılmadığı, birim alan ve birim sudan elde edilen üretim değerinin düşük olduğu sonucuna varmıştır. Çakmak (2002) araştırmasında ayrıca; araştırma alanında su yetersizliği, taban suyu yüksekliği ve nadas nedeniyle sulanamayan alanların sulanabilir duruma getirilmesi halinde, birim sulanan alana karşılık elde edilecek gelirin 87-467 dolar/ha arasında değişeceğini de saptamıştır. Aküzüm vd. (2003), Dünyada Su ve Yaklaşan Su Krizi isimli bildirilerinde; gıda güvencesinin en önemli kaynağının su olduğuna vurgu yapmışlardır. Dünyada günden güne kısıtlı hale gelen su kaynaklarına talebin hızla artmakta olduğu, buna bağlı olarak tarımda kullanılan su miktarının kısıtlandığı ve dünya gıda güvenliğinin tehlikeye girdiği gerçeğinden yola çıkarak, dünya nüfusunun hızla artan gıda ihtiyacına karşın tarım sektörünün sınırlı olan kaynak için sanayi, kentsel ve çevresel kullanımlar ile yarıştığını belirtmişlerdir. Çalışmanın sonuç bölümünde vurgulanan ana tema şudur; tüm kullanıcılarca talep edilen su arttıkça yeraltı suyu tükenmekte, su ekosistemleri kirlenip kalitesiz hale gelmekte ve yeni su kaynaklarının geliştirilmesi günden güne daha pahalı hale gelmektedir. 14

Eroğlu (2003), Türkiye nin Su ve Toprak Kaynakları Potansiyeli ve Gelişimi isimli makalesinde; DSİ olarak son 10 yılda, sulamaya alınan suyun daha sağlıklı ölçülebilmesi için sulama bilgilerini depolayan elektronik sistemlerin kurulmasına önem verildiğini, su kullanıcı organizasyonlarının da bu elektronik sistemlerin sulama şebekelerinde kullanılması yönünde çaba sarf ettiğini vurgulamıştır. Böylece suyun daha etkin kullanımı da mümkün olacaktır. Eroğlu (2003) ayrıca DSİ ce inşa edilecek sulama projelerinde açık kanal-kanalet sistemlerinden daha ziyade borulu sulama şebekesi sistemlerine ağırlık verilmesi gerekliliğini de belirtmiştir. Özkan vd. (2003), Sulama Tesislerinin Verimli Kullanımında Tarımsal Yayımın İşlevi Üzerine Bir Araştırma isimli çalışmalarında; çiftçilerin sulama bilinci ve sulama alışkanlıkları ile tarımsal amaçlı kurs, eğitim vb. yayım çalışmalarına katılım, araştırma enstitüsü ile ilişkiler, tarımsal faaliyetlerde yeni tekniklerin uygulanması ve uygulanma düzeyi, sulanır arazideki üretim deseni değişikliği arasında farklı istatistiki önemlilik derecelerinde bağıntı olduğunu belirlemişlerdir. Şahin vd. (2003), Konya İli Çumra İlçesinde Uygulanan Sulama Yöntemlerinin Tarımsal Yayım Açısından Değerlendirilmesi isimli araştırmalarında; araştırma bölgesinde uygulanan sulama yöntemlerini ve tarımsal faaliyette bulunan üreticilerin sulama ile ilgili alışkanlıklarını belirlemişlerdir. Araştırmaya göre; bölge çiftçisinin %86,7 si su kaynaklarının yetersiz olduğunu düşünmekte, buna rağmen çiftçilerin %51,1 i sulama yöntemi olarak salma sulama yöntemini tercih etmektedir. Çiftçilerin tamamı, su kayıplarını önleme açısından en ideal yöntemin basınçlı (damlayağmurlama) sulama yöntemleri olduğunu bilmelerine rağmen, özellikle akaryakıtın pahalı olması sebebiyle çoğu zaman bu yöntemleri kullanmadıklarını belirtmişlerdir. Çiftçilerin %95 lik kısmı suyun yetersizliğini kaynak yetersizliğine bağlarken, %5 i ise sulama şebekesinin yetersiz olmasına bağlamaktadır. Yavuz vd. (2004), Aşağı Seyhan Ovası Sulama Birliklerinin Mevcut Durumlarının Değerlendirilmesi isimli çalışmada; 210.000 ha ile ülke sulama alanının %9,32 sini oluşturan Aşağı Seyhan Ovası sulama sisteminde sulama hizmetlerinin yönetimini ve sulama birliklerinin hizmet alanlarındaki etkinliğini değerlendirmiştir. Çalışmada, 15

Ceyhan ve Berdan nehirleri arasında yer alan ve Seyhan Nehri ile ikiye bölünen Aşağı Seyhan Ovası nda, sulama hizmetlerinin 1994 yılına kadar DSİ tarafından yürütüldüğü ve bu hizmetlerin 1993 yılından itibaren kurulmaya başlanan toplam 17 adet sulama birliğine devredildiği vurgulanmıştır. İnan vd. (2005), Konya Ovası nın İklimi adlı çalışmalarında, Konya ile birlikte Konya ya sınırı olan tüm illerin uzun yıllara ait meteorolojik verileri incelenmiş ve küresel ısınma sürecinde Konya Ovası nın bazı iklim verilerinde meydana gelen değişimler ve eğilimler ortaya konulmuştur. Buna göre; uzun süreli sıcaklık ve yağış miktarlarında yaz aylarda artış, kış aylarında azalış eğilimi vardır. Kapalı gün sayıları azalış; yağışlı gün sayısı, karasallık derecesi ve su açığı verileri artış eğilimindedir. Çalışmanın sonuç bölümünde; Konya Ovası nın ikliminin yarı kurak karakterden kurak karaktere doğru kayma eğiliminde olduğu da vurgulanmıştır. Özel vd. (2005), Türkiye nin Sulama Suyu Ücret Politikası, Sorunlar ve Çözüm Önerileri isimli çalışmalarında, planlanan sulama sistemlerine ait yatırım projelerinin oluşturulması aşamasında su kullanıcılarının katılımının sağlanması, hatta katılımın zorunlu kılınması gerektiğini, aksi halde sulama organizasyonlarında başarının sağlanamayacağını savunmaktadır. Ayrıca, sulama birliklerinin bir çoğunda, sulama ücretlerinin bitki ve alan bazında belirlendiğini bunun da aşırı su kullanımına sebep olduğunu vurgulamıştır. Şener ve Yüksel (2005), Hayrabolu Sulamasında Su Kullanım Etkinliğinin Belirlenmesi adlı çalışmayı; 1987 yılında inşa edilip, 1989 yılında sulama kooperatifine devredilen Hayrabolu sulama sahasındaki su kullanım etkinliğini belirlemek amacıyla yapmışlardır. Araştırma sonucunda; sulama sahasında basınçlı sulama sistemlerini kullanma oranının %51, şebeke genelinde su iletim kaybının ise %11,91 olarak belirlendiği, ortalama su uygulama randımanının yağmurlama ve salma sulamada sırasıyla %61 ve %62 olarak ölçüldüğü belirtilmiştir. Araştırmada, çiftçilerin sulamayı fenelojik gözlemlere göre yaptıkları, toprakta izin verilen nem miktarı tüketildikten sonra sulamaya başladıkları saptanmıştır. Şener ve Yüksel in (2005) çalışmalarında kullandıkları izin verilen nem miktarı ifadesi; bu araştırmanın sekizinci bölümünde kıştan artan rutubet değeri (KAR) şeklinde kullanılmıştır. 16

Şenol (2005), Konya ili Ereğli ilçesinde bulunan İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği ile Yeni Zengen YAS Sulama Kooperatifi sulama alanlarında yer alan tarım işletmelerinin karşılaştırmalı ekonomik analizini yapmıştır. Buna göre; sulama birliği kapsamındaki işletmelerde brüt kârın %91,32 si bitkisel üretimden, %8,68 i hayvansal üretimden sağlanırken; sulama kooperatifi kapsamındaki işletmelerde brüt kârın %91,39 u bitkisel üretimden, %8,61 i hayvansal üretimden sağlanmaktadır. Alva vd. (2006), Amerika Birleşik Devletleri nin Florida eyaletinde yaptıkları 6 yıllık kapsamlı çalışmada, gübre kullanım randımanının (verim/birim alana uygulanan miktarı) damla sulama yönteminde daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir. Damla sulama yöntemi uygulamasında kullanılan azot miktarında, karık yöntemine göre %20-40 tasarruf sağlanmış ve verim %12,5 düzeyinde daha fazla olmuştur. Bunun yanı sıra damla sulama yöntemiyle toplam su miktarından %31-37 daha az su kullanılmıştır. Kıymaz (2006), Gediz Havzası Örneğinde Sulama Birliklerinin Sorunları ve Çözüm Yolları isimli araştırmasını; Gediz Havzası kapsamında yer alan İzmir ve Manisa illerindeki sulama birliklerinde yürütmüştür. Araştırmada, Gediz Sulama Projesi üzerindeki mevcut 14 sulama birliğinden örnek olarak seçilmiş Menemen Ovası sulamasının devir öncesi ve devir sonrası durumu da karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, sulama sistemlerinin sulama birliklerine devredilmesiyle; işletme giderleri azalmış, sulama ücreti toplama oranı artmış, devirden sonra Manisa ve İzmir illeri kapsamındaki sulamalarda görevli personel sayısında sırasıyla %57 ve %65 azalış sağlanmıştır. Aktaş ve Öcal (2007), Şanlıurfa Harran Ovası Sulama Projesi nde Aşırı Sulamanın Sosyo-Kültürel Nedenleri adlı araştırmaları kapsamında, Harran Ovası nda 8 köyde; 86 sı üretici, 12 si sulama birliği başkanı veya genel sekreteri, 5 i ziraat odası başkanı veya ziraat odasında görevli ziraat mühendisi, 26 sı tarımsal ilaç satıcısı ve 34 ü tarım il ve ilçe müdürlüklerinde görevli ziraat mühendisi olmak üzere 163 denekle anket yapılmıştır. Araştırma bulguları; Harran Ovası ndaki sulama tesislerinin yapımında, bu tesislerden en fazla yarar sağlayacak olan büyük toprak sahibi aşiret ileri gelenlerinin 17

hiçbir biçimde finansal katkısının olmadığını, buna rağmen hükümetlerin ve yasa yapıcıların bu etkeni hiç dikkate almadıklarını ortaya koymuştur. Bu biçimi ile sulama teknolojisinin toplumdaki dinamiklerin gelişimine katkı sağlamadığı tespiti yapılmıştır. Aküzüm ve Çakmak (2008), Gıda Güvenliği Açısından Tarımda Su Yönetiminin Değerlendirilmesi isimli çalışmalarında; su kaynaklarının kullanımı açısından bir değerlendirme yapmışlar; su yönetiminde alınacak önlemleri ortaya koyarak, mevcut su kaynaklarından çevre ile uyumlu olarak en üst düzeyde yararlanılması ve su kaynaklarının korunması için basınçlı sulama yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiğini vurgulamışlardır. Aküzüm vd. (2008), tarımsal sulamada karşılaşılan sorunları; aşırı su kullanımı, sulama şebekelerinin eski olması, su kirliliği, su iletim ve dağıtımının açık sistemlerle yapılması, organizasyon ve yönetim sorunları olarak sıralamış; bu sorunların giderilebilmesi için sulamada drenaj sularının yeniden kullanımı, sulamada atık suların kullanımı, yüzey su kaynaklarının suyun bol olduğu alanlardan kıt olduğu alanlara yönlendirilmesi, çiftçilerin su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama yöntemlerini uygulamalarının sağlanması gibi çalışmaları kapsayan politikalara önem verilmesi gerektiğini vurgulamışlardır. Şimşek vd. (2008), Sulama Birlikleri ve Harran Ovası nda Potansiyel Güçleri isimli çalışmalarında; DSİ tarafından işletilen sulama sistemlerinin kullanıcılara devrinde devletin başlıca amaçlarının; sulama birliklerine çiftçi katılımı, bu sayede yerinden yönetim ve böylece öz denetimin sağlanması, işletme bakım hizmetlerinin ve yönetim giderlerinin azaltılması, kaynakların etkin kullanımı ve sulama sistemlerinin kullanımında sürdürülebilirliğinin ön plana çıkartılması olduğunu belirtmişlerdir. Atılgan (2009), Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde su hizmetlerini özel sektörün yönetmesinin; zengin ülke orijinli çok uluslu su şirketleriyle başedecek durumda olmayan kalkınmakta olan ülkeler için iyi bir örnek oluşturmadığını, su sektöründe piyasalaştırmanın öncüsü olan Fransa da bile kamu-özel sektör işbirliği modelinden rahatsızlıkların doğduğunu belirtmektedir. Buna karşın Atılgan (2009); belirtilen 18

özelleştirme hareketinin suyun etkin kullanımına olan katkısını da Fransa da devletle koordineli olarak çalışan sulama birliklerinin özelleştirilmesi ve buna bağlı olarak su fiyatlarının yükseltilmesi üreticilerin suyu daha etkin kullanmalarına sebep olmuştur ifadesiyle açıklamıştır. Güngör (2009), suyun etkili ve verimli kullanımı açısından damla sulamanın önemine işaret eden araştırmasında; damla sulama yöntemi ile verimin salma sulamaya göre %100 ilâ %200 arasında arttığını belirtmiştir. Araştırmaya göre; salma sulamada kullanılan 100 litre suyun ancak 25 litresi bitkiye ulaşmakta, 75 litre su boşa gitmektedir. Aşırı sulama sonucunda, toprakta çoraklaşma ve tuzlanma oluşurken; enerji ve gübre israfı da kaçınılmaz olmaktadır. 1 m 3 suyu 200 m den yukarı çıkarmak için 1 KWH enerjiye ihtiyaç vardır. Ülkemizde tarım alanları sulamasında 30 milyar m 3 su kullanılmakta, bu miktarın 15 milyar m 3 ü toprak altından çekilmektedir. Toprak altından çekilen su için kullanılan 15 milyar KWH enerjinin bedeli yaklaşık 2 milyar dolara tekabül etmektedir. Aynı alanı damla sulama yöntemiyle, 400-500 milyon dolarlık enerji harcamasıyla sulamak mümkün olabilmekte, yaklaşık 1,5 milyar dolar enerji tasarrufu sağlanabilmektedir. Damla sulama yöntemiyle etkili ve verimli hale gelen gübre kullanımıyla da gübre maliyetinde 500 milyon dolar azalma olacaktır. Böylece damla sulama yöntemi sayesinde; su tasarrufu dışında, enerji ve gübreden de 2 milyar dolara yakın miktarda tasarruf edilebilmektedir. 19

3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Materyal Konya ili Ereğli ilçesi İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği ne üye olan üreticilerin su kullanım davranışlarını ortaya koymayı amaçlayan bu araştırmanın ana materyalini, araştırma bölgesindeki üreticilerle yapılan anketlerden elde edilen birincil veriler oluşturmuştur. Bölgede meydana gelen yağışın miktarına ilişkin uzun yıllar ortalaması Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü nden (DMİ), belirlenen ürün çeşitlerine ait 2008 yılı üretim döneminde kullanılan sulama suyu miktarı üreticilerin yanı sıra İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği nden temin edilmiş; belirlenen ürün çeşitlerine ait bitki su tüketimi ve sulama suyu ihtiyacı değerleri de Blaney-Criddle yöntemi kullanılarak İvriz Sulaması için hesaplanmış ve ikincil veriler oluşturulmuştur. Ayrıca konuyla ilgili yapılmış araştırmalar ve çeşitli kuruluşların çalışmalarından da yararlanılmıştır. 3.2 Yöntem Araştırmada birincil verilerin toplanması aşamasında örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma bölgesi olarak Konya ili Ereğli ilçesi İvriz Sağ Sahil sulama alanı seçilmiştir. İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği ne üye olan, Ereğli ye bağlı toplam 13 köy ve 1 belde araştırma popülasyonunu oluşturmaktadır. Şekil 3.1 de verilen Ereğli haritasında, boyalı olan yerleşim yerleri araştırma bölgesi olan İvriz Sağ Sahil sulama alanını göstermektedir. Bu popülasyon arasından, ekonomik öneme sahip ürün çeşitleri (ayçiçeği, şeker pancarı, nohut, mısır, yonca, buğday, bostan, meyve, sebze) ve bu ürün çeşitlerinin ekim alanı itibariyle daha yaygın olarak yetiştirildiği 5 köy (Yukarı Göndelen, Aşağı Göndelen, Bulgurluk, Gökçeyazı, Kamışlıkuyu) İvriz Sağ Sahil 20

Sulama Birliği nde çalışan teknik elemanlar ve Ereğli İlçe Tarım Müdürlüğü ndeki ziraat mühendisleri ile yapılan görüşmelerin yanı sıra üretim potansiyeli, üretim deseni, tarım tekniği, doğal faktörler ve ulaşım imkânı gibi kriterler dikkate alınarak gayeli olarak seçilmiştir. Buna göre; Yukarı Göndelen köyünde ayçiçeği, Aşağı Göndelen köyünde şeker pancarı, nohut ve mısır, Bulgurluk köyünde mısır, yonca, buğday, bostan ve meyve, Gökçeyazı köyünde meyve ve Kamışlıkuyu köyünde sebze ekonomik öneme sahip ürün çeşitleri olarak belirlenmiştir. 21

Şekil 3.1 Ereğli haritası (Anonim 2008a) Belirlenen bu ürün çeşitlerine ait sulanan arazi genişlikleri, İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği 2007 Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıtlarından tespit edilmiş ve araştırmanın popülasyonu oluşturulmuştur. Bu popülasyondan örnek işletmelerin sayısı hesaplanırken, örnekleme birimi olarak işletmelerin sulanan arazi genişlikleri 22

kullanılmıştır. Böylece popülasyona dahil 5 köyde bulunan toplam 633 işletmenin, seçilmiş 9 ürün çeşidine ait ekim alanları araştırmanın çerçeve tablosunu oluşturmuştur. Örnek hacmi basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile hesaplanmıştır. n = ( N N. S 1) D 2 2 + S 2 Formülde; n = Örnek Hacmi N = Popülasyon birim sayısı S 2 = Varyans D = d / Z d = ortalamadan belirli bir oranda (%5, %10 gibi) veya mutlak bir değer büyüklüğünde (5 da, 10 da, 3 hayvan, 10 kg vs. gibi) sapmayı ifade etmektedir. Z = t dağılım çizelgesinde (N-1) serbestlik derecesi ve belirli bir güven sınırına (%90, %95, %99 gibi) ait t değeri (eğer birim sayısı 30 un üzerinde ise t-dağılım çizelgesindeki Z değeri) (Yamane 1967). Örnek hacmini belirlerken %10 hata payı ve %90 güven sınırına göre değerler formülde yerine konulup hesaplamalar yapılmıştır. Sulanan arazi genişlikleri örnekleme birimi olarak kullanıldığından daha objektif bir değerlendirme yapabilmek için örnekleme kapsamındaki ürün çeşitleri tarla ürünleri ve meyve-sebze olmak üzere iki ana gruba ayrılmış ve her bir grup için ayrı örnekleme yapılmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda; tarla ürünleri için 80, meyve ve sebze için de 52 denek örnekleme kapsamını oluşturmuştur. Hesaplanan toplam 132 denek, araştırma kapsamındaki her bir ürün çeşidi için her bir köye ait işletme sayısına göre oranlanarak dağıtılmıştır. 23

Toplam işletme sayıları örnekleme yapmak için yeterli olmayan Yukarı Göndelen köyünde ayçiçeği (16) için, Bulgurluk köyünde bostan (5) ve meyve (12) için ve Kamışlıkuyu köyünde sebze (4) için tam sayım yapılması uygun görülmüştür. Buna göre belirtilen köyler ve ürün çeşitleri kapsamında 37 işletme tam sayım yöntemi ile belirlenmiştir. Böylece araştırma bölgesinde örnek hacmini oluşturan toplam işletme sayısı 169 olarak hesaplanmıştır. Çizelge 3.1 de hesaplamalar sonucu elde edilen toplam denek sayısı, ürün grupları arasında tarla ürünleri ve meyve-sebze şeklinde dağıtılarak gösterilmiştir. Çizelge 3.1 Belirlenen toplam denek sayısının ürün gruplarına göre dağılımı Belirleme yöntemi Tarla ürünleri Meyve-sebze Toplam Örnekleme 80 52 132 Tam sayım ayçiçeği bostan meyve sebze 16 5 12 4 37 Toplam 101 68 169 Örneğe girecek işletmelerin seçimi tamamen tesadüfi olarak yapılmıştır. Çizelge 3.2 de seçilen köyler, ürün çeşitleri, işletme sayıları, denek sayıları ve oranları görülmektedir. Çizelge 3.2 Örnekleme sonucu belirlenen denek sayıları ve oranları Köy Ürün çeşidi İşletme sayısı Denek sayısı Oran (%) Y.Göndelen ayçiçeği 16 16 100 (tam sayım) A.Göndelen ş.pancarı 43 8 18,6 A.Göndelen nohut 90 18 20,0 A.Göndelen mısır 26 5 19,2 Bulgurluk mısır 50 10 20,0 Bulgurluk yonca 41 8 19,5 Bulgurluk buğday 158 31 19,6 Bulgurluk bostan 5 5 100 (tam sayım) Bulgurluk meyve 12 12 100 (tam sayım) Gökçeyazı meyve 188 52 27,7 Kamışlıkuyu sebze 4 4 100 (tam sayım) Toplam 633 169 26,7 4. ARAŞTIRMA BÖLGESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 4.1 İlçenin Coğrafi Konumu 24

Araştırma alanı olarak seçilen Ereğli ilçesi, İç Anadolu Bölgesi nin Konya Ovası ndan güneye doğru uzanan ve Toros Dağları nda son bulan düzlüğünde, 37 38 kuzey enlemleri ile 33,5 34,5 doğu boylamları arasında yer almaktadır. İlçenin kuzeyi düzlük bir görünümde iken, güneyi oldukça engebelidir. Ereğli, ilçe merkezinin 20 km güneyinden geçen Toros Dağları ndan başka, kuzeyinde sönmüş volkanik bir dağ olan Hasan Dağı (3.268 m) ve kuzeybatısında Karacadağ (1.736 m) ile çevrilidir (Anonim 2008a). Ereğli ilçesinin denizden yüksekliği 1.054 m olup, doğusunda Ulukışla, kuzeydoğusunda Bor, kuzeyinde Aksaray, kuzeybatısında Karapınar, güneyinde Toros Dağları, güneydoğusunda Mersin, güneybatısında Karaman bulunmaktadır (Anonim 2008a). Ereğli, bağlı bulunduğu Konya iline 153 km uzaklıktadır (Anonim 2009a). Toplam yüz ölçümü 2.189 km 2 olan Ereğli, bünyesinde 6 belde ve 44 köy bulundurmaktadır. Ereğli, yüzölçümü itibariyle; 38.257 km 2 alana sahip Konya ilinin 6.büyük ilçesi olarak, il topraklarının %5,72 sini kaplamaktadır (Anonim 2009b). Şekil 4.1 de Konya nın Ereğli ile birlikte diğer ilçelerinin de bulunduğu harita görülmektedir. İlçenin en önemli akarsuyu Toros Dağları ndan çıkan İvriz Çayı dır. İvriz Çayı dışında akarsu olarak Delimahmutlu Deresi ve Karasu Deresi ni bünyesinde bulunduran Ereğli de, göl olarak ise Akgöl (Ereğli Sazlıkları) mevcuttur (Anonim 2008a). 4.2 İlçenin Toprak Yapısı Ereğli ilçesinde, düz bir ovada yer alan tarıma elverişli topraklar, taban ve yamaç arazi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İlçe topraklarının büyük bir bölümü, eğimleri %0-2 arasında değişen taban arazilerden oluşmaktadır. Genelde ilçenin kuzeydoğu, doğu, güneydoğu, güney ve güneybatısında yer alan yamaç arazilerin eğimi ise %3-8 arasında değişmektedir (Beyribey ve Tatlıdil 1997). 25

Şekil 4.1 Konya haritası (Anonim 2009b) Ereğli toprakları alüvyal ve kolloviyal olarak iki kısımda incelenebilir. Alüvyal topraklar genelde ağır bünyeye ve granüler yapıya sahipken, kolloviyal toprakların yapısı ağır kilden kumlu tına kadar değişmektedir. İlçe topraklarının ph sı 8,5-9,0 arasındadır (Munsuz vd. 1999). 26

İlçe toprakları incelendiğinde; üst ve alt topraklarda kil hakimdir. Üst toprakların rengi siyahtan açık kahverengiye, alt toprakların rengi ise açık kahverengiden koyu kahverengiye ve siyaha kadar değişen bir durum göstermektedir. Topraklar 130 cm ve daha fazla bir derinliğe sahiptir. Fakat bir kısım yamaç arazide bu derinlik 40 ilâ 100 cm arasında değişmektedir (Nimetoğlu 2008). İlçenin büyük bir bölümünde yer alan alüvyal topraklar tarımsal faaliyete belirli sınırlamalar getirmekte, bu topraklarda drenaj önlemleri alınarak tarım yapılabilmektedir. Kalsiyum, Ereğli topraklarında hakim mineraldir. Tuzluluk, ilçe topraklarının büyük kısmında önemli bir problemdir. Ancak tuzların cinsi ile toprağın yapısının ve geçirgenliğinin uygun olması, tuzluluk ıslahını mümkün kılmaktadır (Nimetoğlu 2008). 4.3 İlçenin Su Kaynakları Ereğli ilçesinde su kaynağı olarak; baraj, gölet, göl, akarsu ve yeraltı suyu (kuyu ve artezyen) olanakları kullanılmaktadır. Ereğli ilçesinin en önemli akarsuyu Toros Dağları nın bir parçası olan Bolkar Dağları nda çıkan ve çıktığı köyün adını alan İvriz Çayı dır. İvriz Çayı, doğusundaki Halkapınar a bağlı Delimahmutlu köyünden gelen Delimahmutlu Deresi ile birleşir ve kaynağından 5 km kuzeyde bulunan İvriz Barajı na dökülür. Üzerine kurulan İvriz Barajı ile Ereğli Ovası ndaki tarım alanlarının sulanmasını sağlayan İvriz Çayı, diğer taraftan Ereğli ilçesinin içme suyu ihtiyacını da karşılamaktadır (Anonim 2008a). Toros Dağları nın kuzey yamaçlarından akışa geçen İvriz Çayı; Ereğli Kapalı Havzası na yönelir. İlçe sınırlarındaki akarsular; kar ve yağmur beslemelidir. Bölgenin yağış rejimine bağlı olarak düzensiz bir akışa sahip olan bu akarsuların yıllık ve aylık debileri arasında büyük farklar bulunmaktadır. Bu nedenle İvriz Çayı nda değişik zamanlarda taşkınlar meydana gelmektedir. İvriz Çayı nın ortalama debisi 5 lt/sn dir (Nimetoğlu 2008). 27

Yeraltı su rezervi, ilçenin bir diğer önemli su kaynağıdır. Bor ilçesinden Ereğli yönüne akan yıllık yeraltı suyunun rezervinin 25 milyon m 3 olduğu tahmin edilmektedir (Anonim 1999). Ereğli nin iklimi gereği sulama, Ereğli topraklarının niteliği gereği de drenaj, verimli bir tarımsal faaliyet için önem taşımaktadır. 4.3.1 Sulama İvriz Sulama Projesi sonucunda hayata geçen İvriz Sulaması nın başlıca su kaynakları; İvriz Çayı, Delimahmutlu Deresi ve yeraltı sularıdır. Bu su kaynakları kullanılarak, 2007 yılında 36.108 ha lık bir sulama alanına sahip İvriz Sulaması kapsamında, %71 lik sulama oranıyla 25.623 ha alan sulanmıştır (Anonim 2008b). İvriz Barajı ndan ve yeraltı su kaynaklarından sağlanan sulama suyu miktarının artırılması ve sulama alanlarının genişletilmesi için çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalar kapsamında Çayhan Göleti Sulaması 1999 yılında, Adabağ Sulaması ile Yıldızlı Sulaması ise 2002 yılında faaliyete geçirilmiştir (Nimetoğlu 2008). Tarım arazileri içinde çiftçi olanakları ile bireysel olarak sulanan alanlar da mevcuttur. Yapımına 1981 yılında başlanan İvriz Barajı, 1985 yılında işletmeye açılmıştır. %60 sulama, %40 taşkın koruma amacıyla inşa edilen İvriz Barajı nın azami depolama hacmi 80,6 milyon m 3 tür. İvriz Sulaması nda baraj suyunu takviye etmek amacı ile 156 adet yer altı suyu (YAS) kuyusu da bulunmaktadır (Anonim 2009c). İvriz Sulaması 1995 yılına kadar DSİ tarafından işletilmiş, bu yıldan itibaren genel sulama planlaması DSİ ce yapılmak üzere sulama birliklerine devredilmiştir. İvriz Sağ Sahil Sulama Birliği, İvriz Sol Sahil ve Yıldızlı Sulama Birliği ve Akhüyük-Çiller Sulama Birliği, İvriz Sulaması nın işletmesinden sorumlu sulama birlikleridir. 28

Yerüstü su kaynaklarının yeterli miktarda bulunmadığı alanlarda yeraltı su rezervlerinden, sulama birlikleri dışında, şahıslar ve kooperatifler de yararlanmaktadır. Ereğli Ovası nda 20 ilâ 100 m arasında yeraltı suyu bulunmaktadır (Akçay 1992). Ereğli ilçesinde 26 adet Toprak Sulama Kooperatifi bulunmaktadır (Anonim 2007a). Bu kooperatifler, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü nden (KHGM) devraldıkları yeraltı su kuyularından elde edilen yeraltı suyu ile sulama yapmaktadır. İvriz Sulama Sistemi içindeki bazı tarım işletmeleri ile sistem dışındaki tarım işletmeleri de kendi imkânları ile açtıkları, mülkiyeti kendilerine ait yeraltı su kuyularından su sağlamakta ve kullanmaktadır. 4.3.2 Drenaj Tarım alanlarında drenajın amacı, havadar bir kök bölgesi ve tarımsal faaliyet için yeter derecede kuru bir üst toprak sağlamak için, kaynağı ne olursa olsun fazla suyun araziden uzaklaştırılmasıdır (Güngör ve Erözel 1994). Kurak bölgelerde drenaj sorunu, toprağın üst tabakasında sulama sonucu fazla miktarda tuzluluk oluşmasıyla ortaya çıkmaktadır. Bu durum; tuzluluğu önlemeyi, havadar bir kök bölgesi yaratmayı ve tarımsal faaliyetin gerektirdiği kuru bir üst toprak sağlamayı zorunlu hale getirmektedir. Araştırma bölgesindeki tarım arazilerinde, açık toprak tesviyesi ve drenaj çalışmaları yapılmıştır. İvriz Sulaması ndaki boşaltım kanallarına ait bilgiler Çizelge 4.1 de görülmektedir. Boşaltım kanalları içerisinde 416,8 km uzunluğunda yedek kanallar mevcuttur ve boşaltım kanallarının %75,5 ini oluşturmaktadır. 41,4 km uzunluğundaki ana kanallar ise boşaltım kanalları arasında %7,5 lik oranla en küçük paya sahiptir (Anonim 2008b). Çizelge 4.1 İvriz Sulaması ndaki boşaltım kanallarının uzunluğu Kanal Tipi Uzunluğu (km) Oran (%) Ana kanallar 41,4 7,50 Yedek kanallar 416,8 75,50 Tersiyerler 93,6 17,00 Toplam 551,8 100,00 29

Kaynak: Anonim 2008b 4.4 İlçenin Bitki Örtüsü İlçenin doğal bitki örtüsü, düzlük kesimlerde kurakçıl-otsu, dağlık kesimlerde ise ormanlıktır. Ereğli nin kuzeyinde ve batısında yer alan hidromorfik alüviyal topraklarda tuza dayanıklı kamış, saz, yosun, acı ayrık vb. bitkiler yaşar. Bu tür bitkiler tuzcul step bitkileridir. Ovanın diğer kesimleri tuzu seven ot ve çalılıklarla kaplıdır (Anonim 1992). Dağlık bölgelerde, orman örtüleri ve çalılıklar görülür. Ereğli ilçesine ait arazi dağılımını gösteren Çizelge 4.7 incelendiğinde; orman ve fundalıkların, genel arazi dağılımında %2,60 lık bir oranla, 4.067 ha lık bir alanı kapladığı görülmektedir (Anonim 2008c, Anonim 2009d). Ereğli Orman İşletme Şefliği tarafından; sedir, ardıç ve karaçam ağaçlandırması ve bozuk meşe ormanlarını ihya çalışması yapılmaktadır. Akarsu kıyılarında söğüt, kavak ve çeşitli doğal bitki örtüleri de bulunmaktadır (Nimetoğlu 2008). 4.5 İlçenin İklim Özellikleri İç Anadolu Bölgesi, karasal iklim kuşağının etkisi altındadır. Karasal iklimin en belirgin özelliği, etkilediği bölgelerde yazların sıcak, kışların soğuk geçmesidir. Kış mevsiminin erken başladığı karasal iklim bölgelerinde, yaz mevsimi de kış kadar erken başlar ve sıcaktır, fakat nispi nemin düşük olmasından dolayı ilkbahar mevsiminde hissedilen bu erken ısınma, yer seviyesini yaz mevsimindeki sıcaklık kadar etkilemez. Bununla birlikte, özellikle sıcaklığın en yüksek olduğu Temmuz ve Ağustos aylarında, havanın geceleri bulutsuz ve açık olması sebebiyle gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı daha fazladır (Yılmaz 2001). Ereğli de, karasal iklim kuşağında yer almakta ve coğrafi konumu itibariyle Akdeniz e yakın olmasına rağmen, dağların denize paralel olarak uzanması nedeniyle deniz etkisinden uzak kalmaktadır (Beyribey ve Tatlıdil 1997). Akdeniz in nemiyle dolan hava kütleleri dağları aşamadan yağışını Çukurova ya bırakmakta ve bu sebeple Ereğli; 30

Adana, Mersin gibi Çukurova illerinin yıllık yağışının ancak yarısını alabilmektedir (Çizelge 4.4, Şekil 4.2). Ereğli ilçesinde klimatolojik ölçümler, 1944 yılında yağış istasyonu olarak kurulan, 1968 yılından itibaren büyük klima istasyonu olarak çalışmalarını sürdüren Ereğli Meteoroloji İlçe Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Bu birim ayrıca, kurulum işlemleri 2007 yılında tamamlanarak faaliyete geçirilen insansız-otomatik meteoroloji istasyonu ndan da iklim parametrelerine ait detaylı ölçümler yapmaktadır. 2006 yılına kadar manuel şekilde ölçümü yapılan meteorolojik veriler, aylık olarak cetvellere kaydedilmek suretiyle, DMİ nin ilgili birimlerinde uzun yıllar verisi haline getirilmiş ve araştırmacılara sunulmuştur. 2007 yılından itibaren de, insansız-otomatik meteoroloji istasyonunun kayıt altına aldığı ölçüm değerleri esas kabul edilerek, (2007-2016 yılları arasında) öncelikli olarak 10 yıllık uzun yıllar verisinin oluşturulması hedeflenmektedir. Çizelge 4.2 Ereğli ilçesine ait iklim verilerinin uzun yıllar ortalaması (1975-2006) Aylar N.Nem Sıcaklık En Yüksek En Düşük Açık Geçen (%) ( C) Sıcaklık ( C) Sıcaklık ( C) Gün Sayısı Ocak 75 0,0 5,2-4,5 4 Şubat 71 1,4 7,0-3,6 5 Mart 64 5,9 12,3-0,2 7 Nisan 59 11,7 18,2 4,9 6 Mayıs 59 16,0 23,0 8,5 7 Haziran 53 20,3 27,6 11,9 15 Temmuz 50 23,4 31,4 14,4 24 Ağustos 53 22,7 31,3 13,6 25 Eylül 57 18,2 27,2 9,4 22 Ekim 64 12,4 20,7 5,3 14 Kasım 70 6,2 13,1 0,4 10 Aralık 75 1,7 7,0-2,8 5 Toplam - - - - 144 Ortalama 62 11,7 18,7 4,8 - Kaynak: Anonim 2008d Ereğli Meteoroloji İstasyonu nda yapılan ölçümlere göre; 1975-2006 yılları arasındaki 32 yıllık döneme ait; aylara göre ortalama nispi nem, ortalama sıcaklık, ortalama en yüksek sıcaklık, ortalama en düşük sıcaklık ve açık geçen gün sayısı parametrelerinin uzun yıllar ortalamaları Çizelge 4.2 de görülmektedir (Anonim 2008d). 31

Çizelge 4.2 de Ereğli ilçesinin yıllık ortalama sıcaklık verileri incelendiğinde, sıcaklıkların Nisan ayından itibaren 10 C nin, Haziran ayından itibaren de 20 C nin üzerine çıktığı görülmektedir. Aralık, Ocak ve Şubat aylarında ise ortalama sıcaklıkların 0 ilâ 2 C arasında seyrettiği ve ilçenin en soğuk günlerini yaşadığı dikkat çekmektedir. Ereğli ilçesinde en soğuk gün, -26,0 C sıcaklık değeriyle 11 Şubat 1992 tarihinde yaşanırken, 30 Temmuz 2000 Ereğli de sıcaklığın en yüksek olduğu gün olmuş ve sıcaklık 41,3 C olarak ölçülmüştür (Anonim 2008d). Asıl kurak bölgelerde veya çöllerde yıllık toplam yağış miktarı, 250 mm den daha azdır. Yarı kurak alanlarda ise yıllık toplam yağış miktarı, 250-500 mm arasında değişebilir (İzbırak 1991). Ereğli ilçesinin 1975-2008 yılları arasındaki 34 yıllık döneme ait ortalama yıllık toplam yağış verileri Çizelge 4.3 de gösterilmiştir. İzbırak a (1991) göre; 296,3 mm yıllık yağışa sahip Ereğli, asıl kurak olma eğiliminde yarı kurak bir bölge olarak tanımlanabilir. Temmuz ve Ağustos ayları, Ereğli de yağış miktarının yıl içinde en düşük, sıcaklıkların ise en yüksek olduğu aylar olarak dikkat çekmektedir (Çizelge 4.2-4.3). Çizelge 4.3 Ereğli de ölçülen yağış miktarının uzun yıllar ortalaması (1975-2008) Aylar Yağış (mm) Ocak 30,8 Şubat 25,7 Mart 29,6 Nisan 43,8 Mayıs 38,0 Haziran 23,1 Temmuz 5,5 Ağustos 4,7 Eylül 7,2 Ekim 23,1 Kasım 30,2 Aralık 34,6 Toplam 296,3 Kaynak: Anonim 2009e Görüşülen üreticiler; Ereğli deki yağış azlığının, sulama birliğini ve dolayısıyla çiftçileri sulama konusunda dönem dönem sıkıntıya soktuğunu belirtmiştir. Çizelge 4.4 ve Şekil 4.2 de Ereğli ilçesinin çevresinde yer alan bazı il ve ilçe merkezlerinin uzun yıllara ait yağış miktarı ortalamaları verilerek, Ereğli nin yıllık yağış miktarı ile 32

mukayesesi yapılmıştır (Anonim 2009e). Ereğli ile birlikte; güneybatısında yer alan Karaman (330,5 mm), kuzeybatısında yer alan Konya (319,4 mm) ve Karapınar (285,0 mm), kuzeyinde yer alan Aksaray (337,0 mm) ve kuzeydoğusunda yer alan Niğde nin (331,3 mm) içinde bulunduğu coğrafi hattın, kuzeyine ve güneyine göre daha az yağış aldığı Şekil 4.2 de görülmektedir. Çizelge 4.4 Ereğli ve çevre yerleşim birimlerine ait yağış miktarları (1975-2008) Yerleşim Yeri Yağış (mm) Karapınar (Konya) 285,0 Ereğli (Konya) 296,3 Konya 319,4 Karaman 330,5 Niğde 331,3 Aksaray 337,0 Ilgın (Konya) 435,1 Yunak (Konya) 448,9 Akşehir (Konya) 554,7 Mersin 583,1 Adana 656,7 Kaynak: Anonim 2009e 1975-2008 yılları arası ortalama yıllık toplam yağış miktarları dikkate alındığında; Ereğli nin güneydoğusunda yer alan Mersin de 583,1 mm, Adana da 656,7 mm yağış meydana gelmiştir. Konya nın kuzey bölümünde ise yıllık yağış miktarı Ilgın da 435,1 mm, Akşehir de 554,7 mm ve Yunak ta 448,9 mm olmuştur (Anonim 2009e). İç Anadolu Bölgesi nin güneydoğusu ile Doğu Akdeniz in iç kesimlerini içine alan bölgede; araştırma bölgesini de içinde bulunduran Niğde, Karaman ile Ereğli-Karapınar hattında meydana gelen yağış azlığı, meteorolojik olarak 3 şekilde açıklanabilir. 33

Şekil 4.2 Ereğli ve çevre yerleşim birimlerine ait yağış haritası (Anonim 2009e) 34