Sayı: 18 Haziran 2007 Yeni 'Hayata Artı' çağrısı Görmeyen duymayan kalmasın Kalkınma hedefleri ve insan hakları Sivas Erzincan'a IFAD heyeti ziyaret Sürdürülebilir kalkınma için işbirliği
Yeni 'Hayata Artı' çağrısı Sosyal ve çevresel sorunlara çözüm bulmayı hedefleyen Hayata Artı Gençlik Projeleri için yeni başvuru dönemi başladı. Hayata Artı Gençlik Fonu ndan yararlanmak isteyen gençlerin ilk aşamada projelerini kısaca tanıttıkları ön başvurularını 15 Haziran 2007 tarihine kadar yapmaları gerekiyor. Seçilecek projelere mali yardım ve danışmanlık hizmetleri sağlanacak. Hayata Artı Fonu 2005 yılında UNDP ve Coca-Cola Türkiye tarafından başlatılmıştı. Projeler için 3 bin ile 30 bin dolar arasında talepte bulunulabiliyor. Teknik ölçütlere göre değerlendirilen projeler arasından seçilenler 2 Ağustos 2007 tarihinde açıklanacak. Yapılan duyurunun ardından 16 Ağustos 2007 tarihinde başarılı projelerden ikişer temsilcinin de katılacağı atölye çalışmaları ve eğitimler gerçekleştirilecek. 5 gün sürecek olan atölye çalışmalarında proje yönetimi, iletişim ve kişisel gelişim üzerine eğitimler verilecek. Bu çalışmaları takiben proje sahipleri asıl başvurularını 10 Ağustos 2007 tarihine kadar yapabilecekler. Daha sonra seçici bir kurul kazanan projeleri 20 Ağustos 2007 tarihinde açıklayacak. Hayata Artı Gençlik Programı 1.5 milyon dolar bütçeye sahip ve şu ana kadar 19 ilde 22 projenin gerçekleşmesini sağlayarak sosyal açıdan dezavantajlı durumdaki birçok insanın yaşam koşullarını iyileştirdi. Hayata Artı Gençlik Programı gençlerden başarılı girişimler bekliyor. Hayata Artı Programı tarafından desteklenen projeler genelde kapasite geliştirme, belli bir konuda farkındalığı arttıracak kampanyalar, belli bir konunun savunulması ve araştırma konularını kapsıyor ve en fazla 10 ay sürüyor. Hayata Artı çatısı altında çalışmaya elverişli kurumlar, sivil toplum örgütleri, Yerel Gündem 21 Gençlik Meclisleri ile üniversite ve liselerin öğrenci konseyleri gibi kâr amacı gütmeyen kuruluşlar. Projelerin yürütülme aşamasında, Hayata Artı, tanıtım çalışmaları yürütüyor ve projenin düzenli takibini yapıyor. Hayata Artı Gençlik Programı aynı zamanda projenin amaçlarının ve önceliklerinin projenin ana hedeflerine uygunluğunu ölçerek yardımcı bir rol oynuyor. Program her seviyeden gençlerin katılımını teşvik ediyor. Gereken belgeler, formlar ve Hayata Artı Programı hakkında genel bilgi için www.hayataarti.org adresini ziyaret ediniz. Lütfen tüm sorularınızı info@hayataarti.org adresine iletiniz.
Sivas Erzincan'a IFAD heyeti ziyaret Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) temsilcilerinden oluşan bir heyet, 19-30 Mayıs 2007 tarihlerinde Sivas-Erzincan Kırsal Kalkınma Projesi nin sonuçlarını gözlemlemek için Sivas ve Erzincan illerini ziyaret etti. Bu bağlamda, heyetin amacı, Türkiye hükümeti ve UNDP ile beraber projenin yapısının, hedeflerinin, amaçlarının, temel unsurlarının ve uygulamadaki düzenlemelerin, Türkiye hükümeti tarafından oluşturulan politika çerçevesine uygunluğunu ölçmek. Bununla beraber heyet, projenin genel uygulanma sürecini, mali idaresini, tedarik sürecini, genel idare ve koordinasyonunu ve tarımsal gelişimini inceledi. IFAD heyetinin değerlendirmeleri ve gözlemleri kapsamında, gerektiği taktirde proje tasarımı üzerinde değişiklikler yapılacak. Sivas-Erzincan Kalkınma projesi, Sivas Erzincan illerindeki az gelişmiş kırsal kesimlerdeki tarımsal üretkenliği ve yoksulun gelir düzeyini arttırmanın yanısıra, kırsal kesimdeki istihdam fırsatlarını genişletmeyi, küçük hissedarların birey ve grup girişimlerini teşvik etmeyi, sosyal ve üretken altyapıyı güçlendirmeyi, doğrudan kırsal kesimdeki yoksullara hizmet verecek şekilde sürdürülebilir kurumlar geliştirmeyi ve başta kadınlar olmak üzere kırsal kesimdeki yoksulların yaşam standartlarını iyileştirmeyi hedefliyor. Projenin, yoksulluğu ortadan kaldırma ve cinsiyet eşitliği sağlama amaçları gözönünde bulundurulduğunda, proje, Sivas ve Erzincan da Binyıl Kalkınma Hedefleri ni gerçekleştirmede önemli yol katetmiş oluyor. Projenin idaresinden sorumlu olan UNDP Türkiye, önemli bir hissedar konumunda ve 30 milyon dolarlık bütçesiyle Sivas-Erzincan Kırsal Kalkınma Projesi nin de yürütülmesinden sorumlu. Projenin uygulama süresi 7 yıl. (2007-2012)
Görmeyen duymayan kalmasın Gençlik Postası internet sitesinin anlamı taşıdığı ismin içinde saklı, yani hem genç hem de bilgi taşıyor, aynı postacılar gibi! Gençlik Postası internet sitesi gençlere bilgi taşıyabilmek amacıyla Birleşmiş Milletler Kakınma Programı, British Council ve GSM-Gençlik Servisleri Merkezi tarafından kuruldu. İnternet sitesi daha yeni doğmuş olmasına rağmen, gençlik alanında birçok bilgi ve dökümana aynı anda ulaşabilme imkanı sunuyor. Türkiye de gençlerin hakları ve kendilerine sunulan imkanlar neler, beklentilerine ve ihtiyaçlarına ne kadar ulaşabiliyorlar, diğer ülkelerde gençler neler yapıyor ya da gençler için neler yapılıyor, tüm bunlar, web sayfasından erişilebilecek bilgiler. Gençlik politikaları, gençlik çalışmaları, gençlik dökümanları, gençlere yönelik düzenlenen kampanyalar, programlar, projeler, festivaller, burslar, gençlikle ilgili dergiler, kitaplar, gençlik bilgi köprüsü, internet sitesinin ana başlıkları arasında. Gençlik Bilgi Köprüsü nde Türkiye de ve dünyada gençlere yönelik düzenlenen etkinlikler yeralıyor. Ulusal Gençlik Raporu Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Türkiye de 2007 yılında Ulusal İnsani Gelişme Raporunu Gençlik üzerine hazırlıyor. Rapor, Türkiye de gençliğin büyük bir fotoğrafını ortaya koyacak. Gençler için gençler tarafından yazılan Ulusal Gençlik Raporu, adım adım Gençlik Postası internet sitesi de takip edilebilecek. Gençler, genclikpostasi.org aracılığıyla, Ulusal Gençlik Raporu na katkıda da bulunabilecek, sitede kurulan Gençlik Köşesi ne rapora katkıda bulunmak üzere, fikirlerinden oluşan makaleler yazıp gönderebilecek. Genç postacılar Türkiye nin dört bir yanından gençler sayfanin bir parçası olabilsin ve sayfayı Görmeyen Bilmeyen Kalmasın! diye, 81 ilde gönüllü genç temsilciler bulunacak. Sitedeki yüzlerce sayfa metnin Türkçe çevirisi yine genç gönüllüler tarafından yapıldı. Görme engelliler unutulmasın, sayfayı görmeyen genç kalmasın diye, sayfa, onların da görebileceği bir şekilde yapılandırıldı. Sayfayı kurgularkenki amaç, gençlerin hayatına küçük de olsa bir katkıda bulunabilmek, en güzel dönemlerinde gençlerin yaşam kalitesini biraz olsun yükseltebilmekti.
Sürdürülebilir kalkınma için işbirliği 3 Mayıs 2007 tarihinde New York ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu nun 15. toplantısında Türkiye den Devlet Planlama Teşkilatı ve UNDP Türkiye Temsilciliği yetkilileri Sürdürülebilir Kalkınmanın Sektörel Politikalara Entegrasyonu Projesi ni anlatarak projenin hedefinin gelecek nesillerin ihtiyaçlarını riske atmadan bugünün ihtiyaçlarını karşılamak olduğunun altını çizdi. Avrupa Birliği ile ortak yürütülen proje, Türkiye nin tarım, enerji ve teknoloji üretimi gibi konularda benimsediği sürdürülebilir kalkınma anlayışını sektörel politikalara entegre etmeyi amaçlıyor. Proje kapsamında, gelecekte Türkiye nin ulusal sürdürülebilir kalkınma stratejisini belirlemek için şimdiden tarım, enerji, kentleşme, bilgi ve teknoloji sektörlerinde uygulanacak sürdürülebilir kalkınma politikaları geliştiriliyor. Ayrıca sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmek amacıyla seçilen pilot sektörlerde 18 ilde 23 proje destekleniyor. Projelere sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimler de desteklerini veriyor. Proje hakkında bilgi veren DPT Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü Sosyal Fiziki Altyapı Daire Başkanı Niyazi İlter Türkiye de sürdürülebilir kalkınma projelerinin önemini özel sektör de kavramış durumda dedi. Proje yöneticisi Atila Uras ise sürdürülebilir kalkınmanın sektörel politikalara entegre edilmesinin yolunun sektörler arası işbirliğinden geçtiğini ifade etti. 11 Mayıs 2007 tarihine kadar devam eden toplantıda ele alınan sürdürülebilir Kalkınmanın Sektörel Politikalara Entegrasyonu Projesi BM Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi Uygulama Planı çerçevesinde Türkiye nin çalışmalarının devamı niteliğinde olup, toplantıda gündeme getirilen diğer konular arasında hava kirliliği, iklim değişikliği, enerji ve endüstriyel kalkınma da yer alıyor.
Gençlik konseyleri bir arada Yerel Gündem 21 Ulusal Gençlik Konseyleri yıllık toplantısı 17-21 Mayıs 2007 tarihlerinde Habitat için Gençlik ortakları, UNDP yetkilileri, gençlik temsilcileri ve Türkiye nin her yerinden gençlik konseylerinin temsilcilerinin katılımıyla Ankara da gerçekleşti. 4 gün süren toplantıda bölgesel etkinlikler ve sosyal sorumluluk projeleri tanıtıldı ve Türkiye deki gençlik politikaları, BM Binyıl Kalkınma Hedefleri nin yasal çerçevesi, insan hakları, eğitim ve staj programları hakkında atölye çalışmalarının yanısıra, siyasette genç fikirler konulu paneller düzenlendi. UNDP Yardımcı Temsilcisi Ulrika Richardson- Golinski yaptığı bir konuşmada gençler karar verme sürecinde ve kalkınmada önemli katılımcılardır. Yerel eylemler ve savunma yoluyla gençleri karar-verme mekanizmalarına dahil etmek sadece kişisel değil aynı zamanda kurumsal ve toplumsal kapasiteyi arttırır dedi. Bu yılki genel konsey toplantısı Binyıl Kalkınma Hedefleri ni ulusal ve yerel seviyede etkin bir biçimde yerine getirmede Yerel Gündem 21 Ulusal Gençlik Meclisi ni güçlendirmek için tasarlanmış Türkiye de BM Binyıl Kalkınma Hedeflerini Yerel Gündem 21 Yönetim Ağı çerçevesinde Yerelleştirme projesi üzerinde odaklandı. Toplantılarda ayrıca gençlerin, kent konseylerinin ve gençlik platformlarının Binyıl Kalkınma Hedefleri ni yerine getirmedeki önemli rolleri üzerinde duruldu. UNDP Yardımcı Temsilcisi Ulrika Richardson-Golinski Türkiye nin ulusal kalkınma konusunda bugünün nesillerinin de katkılarına ihtiyacı olduğunu belirtti. Genel meclis toplantısı genel anlamda tüm fikirlerin, kaygıların ve çözümlerin çeşitli gençlik girişimleri için tartışıldığı bir platform oluşturdu. Gençlik konseyleri hakkında Gençlik konseyleri dil, din, ırk, kültür veya cinsiyet gözetmeksizin, gençlikle ilgili vakıf ve derneklerin temsilcileri, universite ve lise öğrenci konseyi temsilcileri ve gençlik kulüpleri temsilcilerinden oluşuyor ve 15-25 yaş aralığını kapsıyor. Türkiye deki gençlik konseylerinin görevi gençlerin toplumda temsil edilmelerini sağlamak, yaşam koşullarını iyileştirmek, gençler tarafından özellikle gençler için tasarlanmış projeleri gerçekleştirmek, gençlerin özellikle karar-verme mekanizmalarına dahil olmak üzere her alanda katılımlarını sağlamak ve sürdürülebilir bir kalkınma için çalışmak. Türkiye deki gençlik konseylerinin başarısı birçok ülkenin bu modeli benimsemelerine ve kendi ülkelerinde de uygulamalarına sebep oldu.
Kalkınma hedefleri ve insan hakları İnsan Haklarının Türkiye de Binyıl Kalkınma Hedeflerinin Yerelleştirilmesine İlişkilendirilmesi projesinin tanıtımı 11 Mayıs 2007 tarihinde ev sahipliğini Ankara Barosu nun yaptığı, Türkiye de Binyıl Kalkınma Hedefleri: Binyıl Kalkınma Hedefleri ve İnsan Hakları için Yasal Çerçeve isimli atölye çalışmasında Ankara da yapıldı. UNDP, Yerel Gündem 21 kent konseyleri ve pilot şehirlerin barolarının ortaklığında gerçekleştirilen "İnsan Haklarının Türkiye de Binyıl Kalkınma Hedeflerinin Yerelleştirilmesine İlişkilendirilmesi" projesi; insan haklarını, Türkiye de Binyıl Kalkınma Hedefleri nin yerelleştirilmesine ilişkilendirilmesini ve Türkiye deki Binyıl Kalkınma Hedefleri ni yasal bir çerçeveye yerleştirmeyi amaçlıyor. Türkiye de Binyıl Kalkınma Hedefleri nin ilk kez baroların etkin çalışmaları tarafından yasal bir çerçeve içinde gerçekleştirilmeleri açısından proje büyük öneme sahip... Projenin, sosyal dahiliyet ve insan hakları olmak üzere Binyıl Kalkınma Hedefleri ni her alanda uygulaması yoluyla hükümetin ulusal ve yerel platformda yolsullukla mücadele stratejisini güçlendirmesi bekleniyor. Bu bağlamda UNDP Türkiye Yardımcı Temsilcisi Ulrika Richardson-Golinski amacın insan haklarının Binyıl Kalkınma Hedefleri kapsamında teşvik edilmesi çalışmalarının ulusal kalkınma hedefleriyle ilişkilendirilmesi, yasal yetkililerin Binyıl Kalkınma Hedefleri ni desteklemek için ne tür çabalar gösterebilecekleri ve Yerel Gündem 21 ortaklarının insan hakları perspektifini özümseyecek şekilde nasıl güçlendirilebileceklerine dair stratejiler geliştirmek olduğunu belirtti. İnsan hakları ve insani gelişme iki ayrı kavram olarak görünse de insan özgürlüğü ve insanın saygınlığı iki kavramı biraraya getiren iki önemli anahtar kelime... İnsan hakları, yasal değişiklikler için bir platform oluşturduğundan, Binyıl Kalkınma Hedefleri ni güçlendirecek güçlü bir araç olabilir. Bununla beraber, insan hakları insanları farklı yönlerde güçlendirebilir; bir başka deyişle, yasanın gücü insanların savunmasızlığını azaltmaya yardımcı olurken, insanları haklarını aramaya da teşvik edebilir. İnsan hakları, insani gelişme adaleti için daha keskin bir odak noktası oluşturabilir ve dezavantajlı kişileri güçlendirecek yeni mekanizmalar sunabilir. 2000 yılı İnsani Gelişme Raporu nda da belirtildiği gibi: İnsan hakları ve insani gelişme motivasyon ve konuları açısından uygun olmak için birbirlerine yeterince yakınlar ve birbirlerini verimli bir şekilde tamamlamak için de strateji ve tasarım açısından yeterince farklılar. Yerel Gündem 21 Türkiye deki Binyıl Kalkınma Hedefleri ni teşvik etmede nasıl yardımcı olabilir? Yerel Gündem 21, hepsi sivil toplumu teşvik ederek, katılım, demokrasi, kapasite geliştirme, şeffaflık ve sürdürülebilir kalkınma için çalışan belediyeleri, kadın ve gençlik meclislerini, milletvekillerini, valileri, vakıflar ve dernekleri, üniversiteleri ve sendikaları da içeren kent konseylerinden oluşuyor.
Kosova'nın yeni nesilleri Nisan 2007 tarihinde yayınlanan 2006 Kosova İnsani Gelişme Raporu Kosova daki gençliği mercek altına alarak, toplumdaki gençlerin durumunu, kaygılarını ve umutlarını inceliyor. Rapor olası fırsatları değerlendirerek Kosova daki bireylerin geleceğe daha iyi hazırlanmaları için fırsatları arttırmada eğitimin öneminin altını çiziyor. Kosova, Avrupa nın en genç nüfusunu barındıran bölgelerden biri. Kosova daki nüfusun yarısı 25 yaşın altında ve bu da odak noktanın her şeyden çok gençler üzerinde olmasını gerektiriyor. Gençler her ülkenin geleceğidir; ancak, Kosova daki siyasi durum ve yaşanmakta olan değişim süreci, gençlerin gelecekle ilgili korku ve belirsizlikler yaşamadan topluma entegre olmalarını zorlaştırıyor. Bu gerçekler ışığında, 2006 Kosova İnsani Gelişme Raporu gençlerin gelecekteki rollerininin önemini vurgularken, onların topluma ve karar-verme mekanizmalarına daha etkin katılımlarını teşvik ediyor. Kosova daki gençler hakkında önce genel bilgi veren rapor, eğitim ile iş bulma arasındaki ilişki üzerine endeksler sunuyor ve üniversite öncesi eğitimin yanısıra, yüksek öğretim sistemi hakkında daha detaylı bilgi vererek devam ediyor. Gençlerin genel anlamda eğitiminin yanısıra rapor, gençlerin okul hayatından iş hayatına geçişini inceliyor ve okul hayatından iş hayatına geçişin Kosova da yeterince etkin bir şekilde yapılmadığının altını çizerek, geçiş dönemini kolaylaştıran ve her alanda iş olanakları sağlayan meslek okulları gibi daha etkin yöntemler kullanmayı öneriyor. Son olarak rapor, gençlerin, topluma, demokrasiye, siyasi hayata ve diğer karar-verme mekanizmalarına katılımlarının önemini bir kez daha vurguluyor. Ne yazık ki Kosova da gençlerin sivil toplum örgütlerine, kararverme mekanizmalarına ve diğer sosyal kurumlara katılımları minimal düzeyde. Rapor, gençlerin ekonomik ve siyasi engelleri kaldırarak sosyal kalkınmada toplumda oynadıkları rolün öneminin farkında ve bu bağlamda öneriler sunuyor. Gençler için iş olanaklarını arttıracak programlarda devlet kurumlarının ortak çalışmalarını teşvik ediyor. Bu durum, gençleri ailelerine daha az bağımlı hale getireceği için, tüm kurumların, gençlerin Kosova daki kalkınmaya katkıda bulunmaları için yer almalarını teşvik etmesi gerektiğini vurguluyor. Raporun da son derece doğru bir şekilde belirttiği gibi: Gençleri gerçek anlamda katılıma teşvik etmek, gençler, sadece gelecekteki eğitim ve iş olanaklarından umutlu oldukları sürece gerçekleşebilir. 2006 Kosova İnsani Gelişme Raporu, odak grupları, öğrenciler, sivil toplum örgütleri, siyasi partilerin gençlik kolu temsilcileri, ebeveynler, işsizler, sanatçılar, memurlar ve azınlık gruplarının yanısıra, siyasetçiler, gazeteciler ve iş dünyasıyla 18 aylık görüşmelerin bir ürünü. Raporun hazırlık sürecinde, 15-29 yaş grubu arası 1200 bireyle anket ve yedi atölye çalışması gerçekleştirildi.
Doğuş Grubu da Küresel Sözleşme'yi imzaladı Türkiye nin en büyük ve en hızlı büyüyen işletmelerinin ardından, Doğuş Grubu da BM nin Küresel İlkeler Sözleşmesi ni imzalayan şirketler arasına katıldı. UNDP Türkiye Temsilcisi Mahmood Ayub Küresel İlkeler Sözleşmesi, 2000 yılında ilan edildiğinden bu yana dünyanın en büyük Kurumsal Sosyal Sorumluluk girişimi haline geldi. Türkiye de de Doğuş Grubu gibi holdinglerin katılımıyla birlikte, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi, gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor. Bu da sosyal sorumluluk ve kurumsal vatandaşlık anlamında uluslararası platformda kabul edilen normlara ulaşmak için, Türkiye deki koşulların iyileştirilmesi yönünde, katılımcıların daha güçlü bir bağlılık ve saygı gösterdiklerinin güzel bir ifadesi dedi. Doğuş Grubu Genel Müdürü Hüsnü Akhan ise Türkiye de özel sektörün Birleşmiş Milletler in 10 temel ilkesi çerçevesinde biraraya gelerek ortak hareket edebilmesi ve bu ilkeleri iş modellerine uygulaması, ülkemizin küreselleşen dünyaya entegrasyonunda büyük önem taşımaktadır dedi. Kamuoyuna 2000 yılında resmen açıklanan Küresel İlkeler Sözleşmesi, küreselleşmenin zorluklarıyla mücadele etmek için kamunun ve özel sektörlerin yanısıra, çeşitli BM kuruluşlarını ve sivil toplumu biraraya getiren uluslararası gönüllü bir kurumsal vatandaşlık ağıdır. Küresel İlkeler Sözleşmesi; iş gücü ayrımcılığını önlemek, ve sürdürülebilir çevre için insan hakları, iş gücü, çevre ve yolsuzlukla mücadele gibi alanlardaki 10 temel ilke çerçevesinde çalışır. Küresel İlkeler Sözleşmesi nin imza sahipleri bu on ilkeyi şeffaflık ve sürdürülebilir kalkınma için iş stratejilerine entegre ederek durumlarıyla ilgili düzenli rapor hazırlar. Bugün, Küresel İlkeler Sözleşmesi nin 100 ülkede 3 bin 800 den fazla katılımcısı var. Türkiye de de Ekim 2002 yılında imzaya açılan Küresel İlkeler Sözleşmesi ni, bugüne kadar, Koç Holding, Eczacıbaşı Holding ve altmıştan fazla küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ ler) yanısıra iş gücü temsilcileri ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin bağlı olduğu kamu ve özel sektörden birçok kuruluş imzaladı. Bugün, BM nin Küresel İlkeler Sözleşmesi ni imzalamak bir şirketin sosyal sorumluluğunu ve dünyaya karşı farkındalığını ölçmenin en iyi endekslerinden biri haline geldi.
Ticari mallara küresel girişim Ticari malların değiş tokuşunda ortaya çıkan problemleri çözmede, ve bu bağlamda yoksullukla mücadelede yeni stratejilerin belirlenmesi için 7-11 Mayıs 2007 tarihleri arasında Brezilya da Ticari mallar üzerine Küresel Girişim (Global Initiative on Commodities) Konferansı gerçekleştirildi. Ticari Mallar için Ortak Fon (Common Fund for Commodities CFC), BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı Örgütü (UNCTAD) UNDP ve Afrika, Karayipler ve Pasifik Grubu Sekreteryası (ACP) tarafından organize edilen toplantı çeşitli hükümetlerin ve sivil toplum örgütlerinin yanısıra, kamu ve özel sektör temsilcilerini de biraraya getirdi. Toplantı Brezilya Tarım Bakanlığı başkanlığında gerçekleşti. Uluslararası ticaret, küreselleşmenin önemli bir parçası haline geldikçe, gelişmiş ülkelerin yüksek ihtiyaçlarına cevap vermek üzere yeni teknolojiler ve teknikler geliştiriliyor. Sınırlı arz kapasitesi ve gergin jeopolitik durum gözönüne alındığında, dinamik ekonomilerin ihtiyaçlarının artması her ne kadar Afrika gibi ülkelere fayda getirerek ekonomik durgunluklarından çıkmalarını sağladıysa da bu durum aslında sadece yeni zorluklar ve sorunlar yarattı. Günümüzde, ticari mallar ve özellikle de tarımsal ürünler gelişmekte olan 86 ülkede tüm ihracatın yarısını oluşturuyor; ancak ne yazık ki bu ülkeler gelişmeler hakkında yeterince bilgilendirilmedikleri ve fiyat anlaşmalarında büyük şirketlere karşı dezavantajlı durumda oldukları için kendi mallarının kârlarından diğer ülkeler kadar fazla yararlanamıyorlar. Artan talepler, artan üretim anlamına geliyor ve teorik olarak bu, artan kazançlar anlamına gelse de eşit dağıtılmayan kârlar, reklamı yapılan yüksek pazarlarda kalıyor ve yaşamları bu mallara dayanan ülkeleri yoksul bırakıyor, çünkü bu ülkeler kazançlarını ekonomilerini kalkındırmak için kullanamıyorlar. Brezilya da yapılan Ticari Mallar üzerine Küresel Girişim konferansı bu gibi sorunlara çözüm bulmayı hedefliyor. Bu bağlamda katılımcılar, ulusal ve uluslararası alanda yeni finansman yöntemleri ve politika değişiklikleri gibi alınması gereken tedbirleri tartıştılar. Tarım ürünleri üreticilerinin kazançlarını kaybetmelerine neden olan unsurlar arasında ulaştırma, stoklama hizmetlerinin yetersizliği, kredilerin yetersizliği, teknolojik yetersizlikler ve diğer destek hizmetlerinin eksikliğinden kaynaklanan düşük üretim gibi yetersiz altyapı sorunları belirlendi. Toplantıda ayrıca, dinamik ekonomilerin yoksullukla mücadeleyi stratejilerine yansıtmaları gerektiğinin önemine değinildi. Konu hakkında daha geniş bir farkındalık yaratmak için yapılabilecekler şöyle özetlendi: Ticari malların küresel düzeyde daha iyi anlaşılması ve hükümetler, uluslararası örgütler, sivil toplum, vatandaşlar ve özel sektör gibi küresel toplumların stratejilerini gözden geçirmeleri için teşvik edilmesi, Son gelişmeler ve teknolojideki değişiklikler de gözönünde bulundurularak ticari malları, yoksullukla mücadelenin bakış açısıyla tekrar gündeme getirmek, Kapasite geliştirmek için küresel stratejiler belirlemek, Küresel eğilimlerle daha iyi rekabet etmek için yerel ve bölgesel kümeler
oluşturarak kapasiteyi ve rekabet gücünü arttırmak, Ve en önemlisi üreticileri kalkınma stratejilerinin merkezine yerleştirerek, onların da mal ticaretinden yararlanmalarını sağlamak. Dünyanın BM Binyıl Kalkınma Hedefleri ni gerçekleştirmek için süre bitimi olan 2015 in yarı noktasına geldiği gözönünde bulundurulursa, Brezilya daki konferans, yoksullukla mücadele ve küresel ortaklıklar konularında önemli bir rol oynadı. Toplantı süresince hükümetler kıdemli yetkililer tarafından temsil edildi ve petrol dışında kalan tarım, balıkçılık, ormancılık gibi tüm mallarda yaşanan problemler tartışıldı.
Türk özel sektörü için yeni iş fırsatları Karadeniz Ticaret ve Yatırım Geliştirme Programı nın (KTYGP) Türkiye deki iş geliştirme örgütleri için 28 Mayıs 2007 tarihinde İstanbul'da yapılan resmi tanıtımında, UNDP, KTYGP çerçevesinde yapılan yeni bir çalışmanın bulgularını açıkladı. Ankara, June 2007 Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) kapsamında bölgeler arası ticaret ve yatırım potansiyeli olan öncelikli ürün ve hizmetleri belirlemek için kapsamlı bir ticaret alışverişi analizi sunan çalışmada, KEİ bölgesindeki Türk şirketler için toplam iş potansiyelinin yaklaşık 110 milyar dolar olduğu belirtiliyor. KEİ Genel Sekreteri Büyükelçi Leonidas Chrysanthopoulos ve Türkiye deki Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Temsilcisi Mahmood Ayub toplantıyı açış konuşmalarında, KTYGP nin, bölgedeki ekonomik entegrasyonda tamamlayıcı bir yaklaşımı olan ve ilk kez özel-sektör tarafından uygulanan bir program olduğunun altını çizdi. Programın, bölgesel ekonomik kalkınmayı desteklemesi ve KEİ ye üye ülkeler arasında ticaret ve yatırım bağlarını, yoksullukla mücadelede olumlu etkisi olacak şekilde geliştirmesi ve aralarında siyasi gerginlik olan ülkeler arasında daha sağlıklı bir diyaloğa yolaçması bekleniyor. Bölgede, özel sektör sayesinde, arttırılmış ticaret ve yatırım bağları oluşturulacak ve iş geliştirme örgütleriyle yeni ortaklıklar kurulacak. Programdan küçük ve orta ölçekteki işletmeler ve özellikle gençler ve kadınlar tarafından yönetilen şirketler faydalanacak. Program yerel ticaret odaları ve iş destekleme örgütleriyle ortak olarak uygulanacak. Her KEİ ülkesindeki ulusal iş geliştirme ve destekleme örgütleri, KTYGP nin faaliyetlerinin uygulanmasında ulusal odak noktaları olarak rol alacak. Doğal olarak programın başarısı büyük ölçüde KEİ üye ülkelerdeki iş dünyasının programa etkin katılımına dayanıyor. Aynı zamanda, KTYGP, bölgesel ticaret ve yatırım olanaklarından kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde yararlanılması için alt bölgenin iş destekleme kurumlarına kapasite yaratmaları için fırsatlar yaratacak. Karadeniz Ticaret ve Yatırım Geliştirme Programı, Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan Maliye Bakanlığı, UNDP ve KEİ tarafından ortak olarak finanse ediliyor. Program UNDP gözetiminde Türk ve Yunan hükümetleri tarafından finanse edilen ilk program ve aynı zamanda UNDP ve KEİ arasındaki ilk ortaklık olma özelliğini taşıyor. UNDP ve KEİ, 25 Haziran 2007 tarihinde KEİ nin kuruluşunun 15. yılını kutlamak için İstanbul da biraraya gelecekleri zirvede bir İşbirliği Anlaşması imzalayarak ortaklıklarını güçlendirecek. Zirve aynı zamanda KEİ nin dönem başkanlığının Türkiye de olduğu döneme denk geliyor. İmzalanacak olan anlaşmayla ilgili görüşlerini belirten UNDP temsilcisi Mahmood Ayub bu anlaşmanın imzalanması UNDP ve KEİ nin diğer ortaklarla işbirliklerinde daha yaratıcı bir ortamın oluşmasına yardımcı olacak ve bölgesel işbirliği ve kalkınma adına bölgesel projelerin
geliştirilmesi ve uygulanmasında bir araç niteliğinde olacak dedi. Karadeniz Ekonomik İşbirliği birleştirilmiş bölgesel bir ekonomik rejim yaratmak için Haziran 1992 yılında kuruldu. Bugün örgütün Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan, Moldova, Romanya, Rusya, Sırbistan, Türkiye ve Ukrayna olmak üzere 12 üyesi bulunuyor.