Bengi Kolay
İnsanoğlu, Merak ve İllüzyon Merak, Bizim hayatımızda birinci saniyeden beri var olan ve her zaman var olacak, insanlığın varlığın gelişme büyüme sebebi varsa o da meraktır. Neredeyse her şeyde bir merak unsuru bulanabilir ya da keşif edilebilir. Aynen ünlü ressam Rene Magritte nin eserlerinde olduğu gibi. Ressamın kendisi gerçeküstücülük ve düşündürücü resimler yapmasıyla ünlüdür. Rene Magritte merak konusunda kendisinin de açıkladığı şöyle bir görüşü vardır "Benim resimlerim hiçbir şey anlatmayan görsel imgelerdir. Akla gizemi getirirler. Doğrusunu isterseniz, benim resimlerimi gören biri kendi kendine şu basit soruyu sorar: 'Bunun manası ne?' O resmin bir manası yoktur. Çünkü zaten gizem de aslında hiçbir şeydir, bilinmeyendir."[1] Ama ressam kendi eserleri hakkında böyle bir ifade kullandığında akla ilk gelen soru şu oluyor: neden o zaman resim yapıyorsunuz? sorusu da akla geliyor bu soruya da en mantıklı cevap merak olacaktır. İnsanları daha çok düşündürmek, daha çok kafa yormak, gerçekten her şey bir merak unsuru mudur diye daha sık düşündürmek ve gerçekten de merakın her şeyde ve her yerde bulunduğunu daha sık kendimize hatırlamamız gerekiyor. Bir diğer nokta da illüzyon yaptığını ifade ederek bence güzel bir konuya değinmiş. Resimde adam, elma, gökyüzü, duvar, şapka vs. var ama ressamın dediği gibi hiç birisi gerçek değil sadece biz izin verdiğimiz kadar gerçek. Gözümüzün gördüğü illüzyon olarak sadece var. Hayat da bir bakıma böyledir yani problemlerin, sorunların genel olarak hayata ki her şeyi ne kadar gerçek ne kadar bizi etkilediğini sadece biz belirleriz. Rene Magritte nin İnsanoğlu eserinden bahsedersek resim benim görüşümle tümüyle bir merak unsuru. Yıllarca bir sürü görüş ve farklı farklı düşünceler belirtilmiştir. Hatta genel olarak Rene Magritte nin eserleri hakkında hep farklı farklı görüşler olmuştur. Resim benim görüşümce insanda bir şey hissettiriyor ve en duygusuz insanda bile bir kıpırtı sezdireceğini düşünüyorum. Resme bir kez daha bakma isteğiyle doğuyor insan tabii duyguyu herkes farklı hisseder, algılar hatta belki de duygunun ne olduğunu ya da nasıl bir duygu olduğunu anlayamayız ama yine de resme bakarken bir duygu hareketlenmesi ya da kıpırdaması olduğunu açıkça düşünüyorum. Genel olarak mavi ve soluk renkler daha baskın. Renkler genel olarak resme sakinlik ferah bir duygu katmış. Resmimde ferah renkler kullanılarak karamsarlığı daha kısıtlı tutuğunu düşünüyorum. Çünkü resim bir bakıma negatif duygulara yatkınlığı var adam var ama yüzünde ki elmadan dolayı hiçbir bir bilgi bilmiyoruz bu da bizi bir bakıma karamsarlığa itebilir, ama renkleri akılıca kullanıp olayı karamsarlık tan uzak tutuğunu da düşünüyorum.
Resmi betimlersek, bir adamın alçak köprü gibi bir yerde olduğu göze çarpıyor. Adamın yüzü, parlak bir yeşil elma ile görülmeyecek şekilde kapatılmıştır ancak dikkatli bakıldığında iki taraftarda da gözler gözüküyor. İnsanoğlu resminin bir oto portre olduğu söylenir yazar kendisini elma arkasına saklayarak resme bakanların kendisini canlandırmalarını istemiştir. Resimde hava bulutlu ya da parçalı bulutlu ve deniz de sakin bir görüntüsü var. Resimdeki diğer ilginç şey ise sağ kolunun ters olduğu yani dirsek bize dönük. Resimdeki adam paltosunu iliklemiş, kravatı düzgün bir biçimde bağlanmış ve her şeyi güzelce ütülenmiş duruyor. Resmin diğer ilginç yanıysa dinsel semboller içermesi elmanın yasak ağaçtan gelen meyveyi sembolize ettiği söylenir. Benim görüşümle evet böyle hem yasak meyve hikâyesinde de bir bakıma böyle olduğunu düşünüyorum meraktan doğan bir istekle elma (meyve) yenilmiştir. Ressam da bunu ilk bakışta akla gelmeyen ancak incelendiğinde bulunabilen ince bir detay gibi eklemiştir. Bunun komik tarafı resmin tam odak noktasına koyup hem de sadece incelendiğinde akla gelebilecek bir şekilde yerleştirmesi olmuştur. Diğer bir dinsel unsur ise resmin kendi ismi olmuştur. Resmin ismi yani Son of Man aynı anda Hz.İsa hakkında bir kitaptır bundan dolayı denilebilir ki resimdeki elma dinsel içeriklidir ve Rene M. elma ve ismi bilerek böyle seçmiştir. Sonuç olarak ressamın kendisi bir sürü öğeyi bir resimde toplamış bunlar: Din, gizem, insanı düşündürmek, illüzyon ve tabi ki merak unsuru. Rene M. dediği gibi bu resmin pek bir amacı yok sadece olayların bir illüzyon olduğunu göstermek istemiştir ama bunu yaparken de bir sürü mana ve anlam yüklemeyi başarmış sadece bununla da kalmayıp gelecekte bir sürü ünlü ressam içinde başlangıç noktası ve ilham kaynağı olmuştur.
KAYNAKÇA "Flanders - New Magritte Museum Brussels"[1]