ÖNSÖZ 2 BAL ARILARININ BESLENMESÝNDE YAPAY BESÝNLERÝN KULLANILMASI DOÐADAN GELEN SAÐLIK: POLEN 6 BAL ARILARINDA HÝJYENÝK DAVRANIÞ 8



Benzer belgeler
düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

m3/saat AISI

ARICILIĞA GENEL BAKIŞ

ÖNSÖZ YUMURTLAYAN ÝÞÇÝ ARILAR VARROA ÝLE KÝMYASAL MÜCADELE BAL ARILARININ TOPLU HALDE KOLONÝYÝ TERK ETMESÝ 10 BAL ARILARINDA NOSEMOSÝS 12

Yönetim Kurulu Baþkaný

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir?

ÖNSÖZ 2. ÜLKEMÝZDE in vitro BAL ARISI YETÝÞTÝRÝCÝLÝÐÝ 4 BOMBUS ARISI YETÝÞTÝRÝCÝLÝÐÝ 6 DESTEK KOLONÝ YÖNETÝM SÝSTEMÝ10

Modüler Proses Sistemleri

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

ÝÇÝNDEKÝLER. Samsun Ýli Arý Yetiþtiricileri Birliði Ana Arý Yetiþtiriciliði Broþürü PETEK DERGÝSÝ nin ekidir.


Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

BAL ARILARININ GÝZLÝ BÝLGÝLERÝ

Arıcılığın Tanımı. Arı Yetiştirme Ürünler. Ürünler. Ürünler. Ürünler. Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi

Arı Ürünleri, Bitkiler ve Sağlığımız. Yard. Doç. Dr. Mine Koçyiğit

ÖNSÖZ 2 VARROA PARAZÝTÝNÝN ARICILIK AÇISINDAN ÖNEMÝ 4 BALI ARICIDAN ALIN 8 NEKTAR VERÝMÝNE ETKÝ EDEN ETMENLER 10 KARNÝYOL ARISI 12

VETERİNER HEKİMİ HARUN KULOĞLU



OTOMATÝK BETON BLOK ÜRETÝM TESÝSÝ NHP

"ARI ÜRÜNLERİNDE ÜRETİM ve TÜKETİMİNDE GIDA GÜVENLİĞİ "

Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen

ARICILIKTA ORGANİK ÜRETİM


Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip proses filtreleri ile, siklonlar, seperatörler çalýþma koþullarýna göre anti nem,anti

A R I C I L I K MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZIRAATTIR. KEMAL ATATÜRK


Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek,

ünite VÜCUDUMUZUN BÝLMECESÝNÝ ÇÖZELÝM Fen Bilimleri TEST 1

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Bat Guano, Agriculture & Mining Ltd.

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

ASÜD 06 Mart 2009'da 13 süt ve süt ürünleri üreticisi tarafýndan kuruldu. 110'a ulaþan üye sayýsý ile süt sektörünün en büyük ve en yetkili kuruluþudu


BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

FEN BÝLÝMLERÝ. TEOG-2 DE % 100 isabet



1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Bal Arılarında Bazı Kimyasal İlaçların Varroosise Karşı Etkileri

Yüksek kapasiteli Bigbag boþaltma proseslerimiz, opsiyon olarak birden fazla istasyonile yanyanabaðlanabilirözelliðesahiptir.

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

ünite1 Hücre 3. Öðretmenin sorularý ve Müge nin yanýtlarý tabloda verilmiþtir: 1. Tabloda öðretmenin sorularý ve Duygu nun yanýtlarý bulunmaktadýr.

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

17 ÞUBAT kontrol

Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Ýnsan hayatýný korur

Yönetim Kurulu Baþkaný

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

6. Büyük kan dolaþýmýnýn amacý nedir? Büyük kan dolaþýmýnda kanýn izlediði yolu kýsaca açýklayýnýz.

T.C. SAÐLIK BAKANLIÐI KEÇÝÖREN OSMANLI AÐIZ ve DÝÞ SAÐLIÐI MERKEZÝ. Engelli Kliniði El Kitabý

ünite1 Destek ve Hareket Fen Bilimleri 3. vücudumuzun dik olarak durmasýný saðlayan sistemi elemanýdýr. Verilen cümledeki sembollere aþaðýdakilerden

Termik Röleler ÝÇÝNDEKÝLER Özellikler Karakteristik Eðriler Teknik Tablo Sipariþ Kodlarý Teknik Resimler EN TS EN IEC Ra

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI


Yaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý

TÜRKÝYE / Fabrika SWITZERLAND. Tel : ( 0090 ) ( 0090 ) Fax : ( 0090 ) Gönen / ISPARTA

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)


OTOMATÝK KAPI SÝSTEMLERÝ


Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

Kanguru Matematik Türkiye 2017


1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI


KULLANIM KLAVUZU EFE KULUÇKA MAKINELERI KULLANMA TALIMATI

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

BUNKERLER VE HAVAÝ HAT SÝSTEMLERÝ

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi


7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

Türkiye de Arıcılık, Sorunlar ve «İyi Üretim Uygulamaları» ile Ekolojik Çözümler

Kanguru Matematik Türkiye 2015

01 Kasým 2018

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

Simge Özer Pýnarbaþý

KULLANIM KILAVUZUNDA BULUNACAK BİLGİLER



GLOBAL GAP STANDARTLARINDA ÜRETÝM YAPIYORUZ.

İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm HİJYEN ve SANİTASYON İkinci Bölüm GIDA HİJYENİ, TANIMI ve ÖNEMİ Üçüncü Bölüm PERSONEL HİJYENİ


Kalite Güvence Sistemi Belgesi.... Sulamada dünya markasý.

Transkript:

içindekiler ÖNSÖZ 2 BAL ARILARININ BESLENMESÝNDE 4 YAPAY BESÝNLERÝN KULLANILMASI DOÐADAN GELEN SAÐLIK: POLEN 6 Sahibi Rasim KAPLAN Birlik Baþkaný Yazý Ýþleri Müdürü Mehmet AKBULUT Editör Dr. Ali KORKMAZ Fotoðraflar Sermin YILMAZ Reklam Sermin YILMAZ Yönetim Yeri Adresi Samsun Ýli Arý Yetiþtiricileri Birliði Bankalar Cd. Ferah Sk. Anakent Ýþ Merkezi No.24 Samsun Telefon 0 362 230 45 34 Fax 0 362 230 45 34 e-mail saybir55@hotmail.com web http://www.saybir55.com Samsun Ýli Arý Yetiþtiricileri Birliði Yayýný Olan PETEK Dergisi Yaygýn Süreli Yayýndýr Dizgi/Baský Kardeþler Ofset Pazar Mh. Necatiefendi Sk. No.41 Tel: 4320688 * Samsun kardeslerofset55@hotmail.com BAL ARILARINDA HÝJYENÝK DAVRANIÞ 8 BAL ARISI HASTALIKLARI ve KORUNMA10 ARI SAÐLIÐINI TEHDÝT EDEN BAZI KÝMYASAL 13 BÝLEÞÝKLER ve YENÝ BULAÞAN HASTALIKLAR ARICILIKTA ÝHMAL EDÝLEN ÜRÜN: ARI ZEHÝRÝ 16 ARI ÜRÜNLERÝ ve ANTÝOKSÝDANLAR 18 SAMSUN GIDA VE TARIM FUARI 20 SAÐLIKLI BESLENME VE SPOR PANAYIRI 23 VALI YARDIMCISI 24 HASAN ÖZHAN' DAN BÝRLÝÐÝMÝZÝ ZÝYARET BÝRLÝK BAÞKANIMIZ RASÝM KAPLAN'A PLAKET25 AFÝÞLERÝMÝZ 28 1

2 Deðerli Okurlar, Yeni bir yýlda yeni sayýmýz ile tekrar karþýnýzdayýz. Dergimizin bütün sayýlarýnda önemli konulara yer vermeye çalýþtýk. Umarým anlattýðýmýz her konu siz okurlar için yön verici nitelikte olmuþtur. Deðerli Okurlar, Yýlýn ilk ve son aylarýna hakim olan düþünce, ya bir revizyon ya da bir yeniliði kapsar. Bu sebeple bu sayýmýzda sizlere geçen bir yýldan ve önümüzdeki bu yýldan bahsetmek istiyorum. Deðerli dostlar, Birliðimizin en önemli iþlevleri arasýnda (tüm birliklerde olduðu gibi); ilimizde, bölgemizde veya genelde yaþanan problemlere ýþýk tutacak faaliyetlerde bulunmak gelmektedir. Bizim amacýmýz varoluþ sebeplerimiz olan arýcýlarýmýza ihtiyaç duyduklarý bilgi, belge ve eðitimde yardýmcý olmak, onlarý mesleki açýdan yönlendirmektir. Her arýcý kardeþimiz hedefleri doðrultusunda kendi çabalarýyla birçok yenilik ve araþtýrma yapýyor ve faaliyetlerini bu þekilde sürdürüyorlar. Bu noktada ben de ardýmýzda ÖNSÖZ Rasim KAPLAN Yönetim Kurulu Baþkaný býraktýðýmýz yýl içerisinde biraz evvel bahsettiðim birliðimizin temel iþlevlerini yerine getirebildik mi diye düþünmekteyim. Yýl içerisinde yaptýðýmýz faaliyetlerin ne kadarýný üyelerimize duyurabildik?, Üyelerimizle ne kadar bütünleþebildik? Ya da onlarý birlik faaliyetlerini takip konusunda ne kadar telkin edebildik? Bunlarýn yanýnda arýcýlarýmýzýn ihtiyaç duyduklarý eðitim ve araþtýrma faaliyetlerini gerçekleþtirebildik mi? Yoksa onlarý bu çaðda halen''dededen kalma yöntemlerle'' baþ baþa mý býraktýk? Deðerli Meslektaþlarým, Her sorumun, her birinizde farklý bir cevap ve hayýflanmalarýmýn farklý yorumlarýnýn olduðunu tahmin edebiliyorum. Ben arkama baktýðýmda geçen bir yýl için aklýma gelen tüm sorulara yeni yýlda manalý, tatmin edici ayný zamanda dünün sorularýna, bu sorular tekerrür etmeyecek þekilde cevaplar arayacaðým.çünkü her hangi bir sivil toplum kuruluþuna üye diðer insanlar gibi benim üyelerimin de Birlikten saðlayacaklarý faydanýn maksimum olmasý gerekiyor. Biz Yönetim Kurulu olarak tüm bu iþlemleri gerçekleþtireceðimiz yörüngede ortak fikir ve menfaatleri önemsiyor, bu doðrultuda karar veriyoruz. Çünkü; bir yerlere ulaþmak istiyorsak kurallar ve iþleyiþleri önemsemeli birbirimize verdiðimiz deðer ölçüsünde deðerimiz olduðunu bilmeliyiz. Eðer ayrýmcýlýktan kiþisel menfaatlerden uzaklaþýr, arýcýlýða hizmet etmek, batý medeniyetlerinden ve batýlý meslektaþlarýmýzdan daha iyi seviyelere gelmek istiyorsak ;küçük varsayýmlarýmýzla büyük kurallar yaratabilmeliyiz. Karar alýrken objektif bakabilmeli ve en iyisi nasýl olabilir düþüncesiyle hareket etmeliyiz. Ve kurallarýn iþletiliþinde, kararlarýn alýnmasýndaki iþleyiþ prensibi çoðu kesimin kabul edeceði adalet ölçüsünde olmalýdýr. Deðerli Okurlar, SAYBÝR olarak daima bu anlattýðým fikir ve davranýþlarýn arkasýnda olduk. Bizim için önemi olaný ve her þeyden önce önemli olanlarý iyi belirleyebildiðimize inanýyorum. Elbette bir çok konuda halen eksiklerimiz var. Arýcýlarýmýzýn ihtiyaç duyduðu eðitim, bilgi ve teknik destek gibi konularda belki tam anlamýyla yanlarýnda olamýyoruz. Bu durumda bize eðitimde, teknik destek ve arýcýlarýn ihtiyaç duyduklarý ekipmanlarda yardýmcý olabilecek tüm organlarýn, bu iþin içinde olduðum süre zarfýnda kapýlarýný aþýndýracaðýmý belirtmek istiyorum. Arýcýlarýmýzla bütünleþmek ve birlik olmak adýna da çok gerilerde kaldýðýmýzý düþünmüyorum. Aksine bu bilinci taþýyan Birliklerden olduðumuzu kabul ediyorum. Sadece arýcýlýk bir masa etrafýnda toplamýyor bizi; acý, tatlý, mutlu ve hüzünlü bütün anlara ortak olmayý çoktan baþardýðýmýzý görüyorum. Yine arýcýlarýmýza faaliyetlerimizi en þeffaf biçimde ulaþtýrmak için gerekli tüm imkanlarý kullanýyoruz. Arýcýlarýmýza her bilgiyi özelikle sunuyoruz ki eksilerimiz, artýlarýmýz görülsün biz de durmamýz ya da devam etmememiz gereken yerleri bilelim. Tekrar etmekte hiçbir sakýnca görmeden her þeyin arýcýlýk ve arýcýlarýmýz için var edilmesi gerekiyor. Bizler de elbirliði ile bunu baþarmaya çalýþan temsilcileriz. Deðerli Dostlar, Yýlýn ilk ayý olmasý hasabiyle, baþta çok deðerli üyelerimin ve sesimizin ulaþtýðý tüm deðerli dostlarýmýzýn yeni yýlýný en içten dileklerimle kutluyor, hepimiz için mutlu ve umutlu yýllar diliyorum. Saygýlarýmla 3

4 Münire ÇETÝN Ziraat Yüksek Mühendisi Bingöl Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Tüm diðer hayvansal üretim dallarýnda olduðu gibi arýcýlýkta da beslenme büyük önem taþýr. Üretimin istenilen düzeyde olabilmesi için gereksinim duyulan optimal besleme düzeyinin saðlanmasý zorunludur. Doðal koþullarda koloniler, yýl boyunca dengeli beslenebilmek ve yaþamlarýný sürdürebilmek için gerekli önlemleri alýrlar. Ancak modern kovanlarda, üretici eðilimine göre yaþamýný sürdürmek zorunda kalan kolonilerde bu önlemlerin üreticiler tarafýndan alýnma zorunluluðu bulunmaktadýr. Bu nedenle kolonini ve koloniyi oluþturan bireylerin beslenme fizyolojisi, arýcýlýkla ilgilenen hemen herkesin bilmesi gereken baþlýca konulardan birisini oluþturmaktadýr. Bal arýsý yetiþtiriciliðinde kolonilerin ek beslemesi büyük önem taþýmaktadýr. Kolonilerde yüksek verim alýnabilmesi için gerek duyulduðu zamanlarda besin maddelerinin karþýlanmasý gerekmektedir. Bal arýlarý enerji temini için ihtiyaç duyduklarý karbonhidratlarý, balözü (nektar) ve balçiði (salgý balý) kaynaklarýndan saðlamaktadýrlar. Yiyecek kaynaklarýnýn miktarý ve kalite yönünden yetersi olduðu zamanlarda koloniler, pancar, kamýþ þekeri veya sakaroz ile yemlenmektedir. Kolonileri ek besinlerle beslemeni 2 ana nedeni vardýr. Bunlar: arýlarýn gýda yetersizliðinden ölmelerini önlemek, ana arýyý yumurtlamasý için teþvik etmek. Ýlkbaharýn geç geldiði ve nektar akýmý süresince uçuþ yapamadýklarý kötü hava þartlarýnda, kýtlýk dönemlerinde veya nektar akýmýnýn zayýf ve yetersiz olduðu dönemlerde, arýlarýn kendi yiyeceklerini depolayamadýklarý veya kýþ yiyeceklerinin yetersiz olduðu yýllarda yeni alýnan doðal oðullarýn yiyecek ihtiyaçlarýný karþýlamak BAL ARILARININ BESLENMESÝNDE YAPAY BESÝNLERÝN KULLANILMASI için, zayýf ve anasýz kolonilerin birleþtirilmesi için, çeþitli tarýmsal ürünlerin döllenmelerinde kullanýlan dolayýsýyla fazla nektar ve polen toplayamayan kolonilerin yiyecek ihtiyaçlarýný karþýlamak için tarýmsal mücadele alanlarýnda kullanýlan zehirli ilaçlarýn doðuracaðý arý kayýplarýný ortadan kaldýrmak veya dengelemek ve kolonilerde hastalýklar ile mücadele ilaçlarýnýn kolay uygulanabilirliði için ek beslenme gereklidir. Özellikle yavru döneminde; ergin arýlarýn beslenmesinde polen yerine kullanýlan maddeler, arýlarýn ihtiyaçlarý olan önemli besin maddelerinin çoðunu saðlamalarýna raðmen larva gýdasý salgýlamalarýn teþvik eden özel kimyasal maddeleri içermemektedir. Koloninin þurupla beslenmesi ana arýda yumurtlama isteði ve kolonide yavru yetiþtirme faaliyetlerinin baþlamasý için iþçi arýlarda ilk uyarýyý meydana getirmektedir. Ýlkbahar sezonuna ilk giriþte yetersiz floraya destek olan bu besin sýcak su + þeker ile hazýrlanmýþ þekerli su olmalýdýr. Bal arýlarý bu sýcak hazýrlanmýþ þurubu severek tüketirler. Ve bal midelerinde çeþitli enzim faaliyetleriyle bala dönüþtürüp petek gözlerine yani gömeçlere depo ederler. Yalnýz bu bal nektardan oluþturulan baldan çok farklýdýr. Çeþitli mineral ve vitaminlerden yoksundur. Larvalarýn beslenmesi için kaliteli bir bal deðildir. Çeþitli besin maddeleriyle beslenene larvalarda da bazen geliþim bozukluklarý görülebilmektedir. Hatta þurup verme esnasýnda kovan uzun süre açýk býrakýlýp soðuk havaya maruz býrakýlýrsa kolonilerde hem üþütmeye baðlý hem de uygunsuz beslenmeden dolayý Amerikan Yavru Çürüklüðü hastalýðý görülebilmektedir. Bu olumsuzluklara medyam vermemek için sadece ana arýyý yumurtlamaya teþvik etmek amacýyla iþçi arýlara þurup verilmeli, bu þurup, bal+su karýþýmýndan hazýrlanmýþ olmalýdýr. Arýlarýn tek ve onlar için en önemli besin baldýr. Bal arýlara enerji verir. Polen ise bal arýlarý için en önemli protein kaynaðýdýr. Polen de yavru yetiþtirme döneminde arýlara uygun miktarlarda verilmelidir. Genç larvalarýn beslenmesinde ve geliþmelerin saðlanmasýnda polen önemlidir. Tüm arý bireylerinin (iþçi-erkek-ana arý) larvalarýnýn beslenmesi için esansiyel besin maddesi arý sütüdür. Ýþçi arýlar bu arý sütünü gýrtlak bezlerinden salgýlarlar. Bu salgý için iþçi arýlarýn polen ve bal ile beslenmeleri çok önemlidir. Bu dönemde iþçi arýlar;bal ve polenle deðil de yapay gýdalarla beslenirse gýrtlak bezlerinden üretecekleri arý sütü kalitesiz olacaðýndan ana arý kalitesini ve iþçi arýlarýn kalitesini ve geliþim sürelerini olumsuz yönde etkiler. Ayrýca koloninin þeker tüketimiyle birlikte ana arý yumurtlamaya baþladýðýnda kovandaki polen varlýðý sayesinde normal yavru faaliyeti de baþlamaktadýr. Ancak eðer kolonide polen yoksa sadece polen yerine kullanýlan maddelerin verilmesi arýlarýn yavru yetiþtirme faaliyetlerine baþlayýp yavru yetiþtirmeyi sürdürmelerine yeterli olmayacaktýr. Yumurtalardan larvalar çýksa bile beslenemeyeceklerinden yumurtadan çýktýktan sonra larval dönemde açlýktan öleceklerdir. Arýlar için hazýrlanan yapay yemlere %10-20 düzeyinde polen ilavesi yapýldýðýnda hazýrlanan besin arýlar için cazip hale gelmekte ve arýlar tarafýndan sevilerek tüketilmektedir. Polen ilavesi arýyý cezp eder ve arý hazýrlanan besini kýsa sürede tüketir. Yapay yemlerin zaten kýsa sürede tüketilmelidir. Eðer tüketilmezse içerisinde mantar üreyeceðinden arýlarda mantari hastalýklara kapý açmýþ olur. Bütün bu olumsuzluklar göz önüne alýnarak arýlarýn beslenmesi titizlikle yapýlmalýdýr. Eðer arýlar için ekstra besleme yapýlacaksa bu yine arýlarýn üretmiþ olduðu bal ve polen ile olmalýdýr. Bunun temini için de bal hasat döneminde bütün ballarý hasat etmek yerine kolonileri ihtiyacý olan balý onlara býrakmalýdýr. 5

Dr. Ali KORKMAZ Ziraat Yüksek Mühendisi DOÐADAN GELEN SAÐLIK: POLEN defasýnda 14 mg polen taþýyan ve günde 5 sefer yapan bir arý gün boyunca 70 mg ve 8 sefer yapan bir arý ise 112 mg çiçek tozu taþýr. Bir koloninin kovanýna taþýdýðý çiçek tozu miktarý yýlda 35-40 kg civarýndadýr. Bitkilerin çiçek tozlarýnýn yoðunluklarý farklý olduðundan bir seferde toplanan yükün aðýrlýðý kaynaða göre de deðiþir. Kolonilerin yýl içerisinde en yoðun olarak çiçek tozu topladýklarý mevsim yaz aylarý (Haziran, Temmuz, Aðustos) ve yavru yetiþtirme aktivitesinin yüksek olduðu dönemlerdir. Polenin Kimyasal Yapýsý : Polen insan metabolizmasý için çok deðerli besin maddelerini içermektedir. Esas olarak yüksek yararlarý vardýr. Polen geliþme bozukluklarýnda, cinsi olgunluk ve üreme üzerinde önemli etkilere sahiptir. Kan yapýcý özelliðe sahip olan polen, alyuvarlarýn sayýsýnýn artýþýnda ve hemoglobin deðerlerinde %10-15 artýþ göstermiþtir. Sindirim sistemi hastalýklarýnda, kansýzlýk tedavisinde, prostat bezi hastalýklarýnda, akut ve kronik hepatitte; doku ve organlarda görülen yapýsal veya fizyolojik problemlerde baþarý ile kullanýlmaktadýr. Polenin Tüketimi : Günlük polen tüketim miktarý küçük çocuklarda 2 çay kaþýðýndan Bitkiler hepimizin bildiði gibi topraða baðýmlý olarak yaþayabilen yer deðiþtirme özellikleri ancak tohumlarýnýn farklý yerlere ekimi sonucu olabilen canlýlardýr. Bitkiler nesillerini bu tohumlar sayesinde sürdürmektedirler. Bitkide tohumlar oluþmadan önce açan çiçeklerin orta kýsmýnda erkek üreme organlarýnýn baþçýk kýsmýnda bitkinin tüm kalýtsal özelliklerini baþlamak ve yaþ ilerledikçe taþýyan küçük hücrelerden oluþan tozlar artýrmak suretiyle vardýr. Ýþte bu çiçek üreme hücrelerine yetiþkinlerde 20 grama "polen" denmektedir. Polen çiçekli bitkilerin derecede protein ve kadar çýkarýlabilir. Ancak erkek cinsiyet hücreleri olup, diþi organýn karbonhidrat kaynaðý yetiþkinlerde baþlangýçta tozlaþmasýný saðlamaktadýr. Çiçek tozu olmakla birlikte zengin günde 4 kez birer çay olarak da adlandýrýlan polenler bitkilerin vitamin ve mineral madde kaþýðý, daha sonralarý ise 4 çiçeklenme dönemleri boyunca görülmekte bacaklarýndaki fýrça ile toplar, aðzýndan deposudur. Polende kez birer tatlý kaþýðý ve kremden siyaha kadar deðiþen farklý çýkardýðý bal ile nemlendirir ve arka bulunan vitaminler; alýnabilir. renklerde olabilmektedirler. bacaklarýndaki polen sepetçiðinde biriktirir. Provitamin A (karotenoidler, Arka bacaðýndaki polenleri de bu bacaktaki Polenin Saklanmasý : Arýlar, çiçeklerin açtýðý ve hava %5-9 mg), B1 Vitamini fýrça ve tarak denen özel aygýtlarla ve Üretildiði anda %25-30 dolayýnda sýcaklýðýnýn 14oC'nin üzerinde olduðu (thiamine, %9,2 µg), B2 Vitamini bacaklarýný birbirine sürterek polen sepetine nem içermesi nedeniyle çok çabuk ilkbahar mevsiminde polen toplamaya (riboflavin), B3 Vitamini (niacin), yerleþtirir. Bu iþlem bazen arý havada bozulan polen serin ortamda güneþ baþlamaktadýrlar. Polen toplama zamaný arý B5 Vitamini (pantotenic asit), B6 Vitamini uçarken bile sürer. Uçuþa çýkan arýlar ýþýðý almadan su oranýnýn %8-10'a kolonisinin geliþimi açýsýndan önemlidir. Bu (pridoksin, %5 µg), B12 Vitamini, C Vitamini sadece polen yüklü olarak kovana dönebildiði düþürülmesi sureti ile kurutularak veya yaþ nedenle arýcýlar tarafýndan polenin toplanma (askorbik asit), D Vitamini, E Vitamini, Vitamin gibi, ayný seferde polen ve nektar yüklü halde iken pudra þekeri ile karýþtýrýlarak zamanýnýn iyi ayarlanmasý gerekmektedir. H (biotin), Vitamin K (kolin, inositol), folik asit olarak da dönebilirler. Bu durum özellikle derin dondurucuda saklanýr. Ayrýca doðrudan (%5 µg), pantotenik asit (20-50 µg/g)'tir. Polen, arýcýlar tarafýndan kovan giriþ ayný anda hem çiçek tozu ve hem de nektar yaþ halde hasat edildikten sonra yabancý Mineraller ise; kalsiyum, fosfor, demir, bakýr, deliði önüne konan tuzaklar yardýmýyla verebilen çiçeklere yapýlan uçuþlarda maddelerden arýndýrýlýp derin dondurucuda potasyum, magnezyum, manganez, silis, toplanabilmektedir. Tuzaðýn alt kýsmýnda görülür. saklanabilir. Günlük tüketilecek miktar sülfür, sodyum, nikotinamid, iyot, klorin, bor biriken polen, toplama sonunda hemen alýndýktan sonra geri kalan kýsým yine derin Polenle yüklü arýlar kovana ve molibdendir. alýnmalýdýr ki nem ve sýcaklýk polenin dondurucu da saklanýr. Kurutulan polen uzun geldiklerinde ya boþ bir göze yada daha bozulmasýna neden olmamalýdýr. Polenin Yararlarý : Polen, vücut sürelerle saklanmasý gerekiyorsa hava önceden polen konulmuþ bir göze yüklerini direncini arttýrmada, yani baðýþýklýk Yapýlan denemeler polen toplamanýn, almayacak þekilde ambalajlandýktan sonra 0 boþaltýrlar ve diðer arýlara kaynaðýn yeri ve sisteminin geliþtirilmesinde, büyüme, enerji, koloninin geliþmesi ve bunun sonucu olarak derece veya daha düþük sýcaklýklarda uzaklýðýný bildirmek amacýyla danslarýný saðlýk, üreme, zihinsel ve psikolojik da bal üretimi üzerinde önemli olumsuz saklanmalýdýr. Polenin aþýrý ýsýtýlmasý, hava yaparlar. Evci arýlar gözlere konulan problemler açýsýndan insanlara büyük etkide bulunmadýðýný göstermiþtir. Polen almasý veya ýþýkta tutulmasý durumunda polenleri alýnlarýyla bastýrarak hava yararlar saðlamaktadýr. Çocuklarda büyüme, toplanmasý durumunda, arýlarýn daha çok özellikle arý tarafýndan katýlan salgýlar almayacak þekilde yerleþtirirler. Kýþ için raþitizm ve diþ saðlýðý ile ilgili problemlerde, polen toplama seferine çýkarak ve polen etkinliðini yitirdiði için polenin insan saðlýðý saklanacak polenlerin yüzeyi ince ve parlak yetiþkinlerde ve özellikle kadýnlarda kemik tuzaðýna raðmen küçük polen kümelerini açýsýndan deðeri azalýr. bir yüzeyle kapatýlýr veya balla doldurulur. erimesi ile ilgili problemlerde de büyük koloniye geçirerek ihtiyaçlarý olan poleni Bal arýsý bir seferde 15 mg polen getirebilir. depoladýklarý tespit edilmiþtir. Bal üretimi Kuvvetli bir kovanda 20-30 kg polen yanýnda, gerektiðinde koloni beslemesinde toplanabilir. kullanmak veya ticari amaçla polen Çiçek tozu kovan içi hizmet dönemini toplamanýn daha kazançlý arýcýlýða vesile tamamlamýþ 21 günden daha yaþlý iþçi arýlar olduðu kesindir. tarafýndan toplanýr. Kaynaðýn cinsine baðlý Bal arýlarý polen toplama uçuþlarýna olarak bir arýnýn bir seferde taþýdýðý polen genellikle sabahýn erken saatlerinde yükünün aðýrlýðý 12-30 mg arasýnda baþlarlar. Polen arýlarýn aðýz parçalarý, deðiþmekle beraber; ortalama 15 mg bacaklarý ve vücudu örten sert kýl örtüsü civarýndadýr. Arýnýn bir seferde taþýyabildiði yardýmýyla çiçeklerin erkek organlarýndan polen yükü kendi vücut aðýrlýðýnýn üçte biri toplanýr. Polen toplamaya çýkan arý, midesini kadar olabilir. Arýlarýn büyük çoðunluðu bal ile doldurduktan sonra kovandan çýkarak toplama, taþýma ve yükün boþaltýlmasýný arazide çiçeklerin erkek organlarý üzerine kapsayan bir polen seferini yarým saatte konar. tamamlamaktadýr. Bir arý günde ortalama 5- Vücuduna bulaþan çiçek tozlarýný orta 8, en fazla 11-20 polen seferi yapabilir. Her 6 7

Bal Arýlarýnda (Apis mellifera L.) Hijyenik Davranýþ Tüm canlýlarda olduðu gibi balarýlarý (Apis mellifera L.) da doðada yaþama þansýný artýrabilmek için kendilerini olumsuz çevre koþullarýndan, çeþitli düþman ve hastalýklardan koruyabilmek amacý ile bazý savunma mekanizmalarý geliþtirmiþlerdir. Özellikle sosyal bir topluluk olarak yaþama yeteneði kazanan balarýlarýnýn günümüze kadar yaþam alanlarýnýn sýnýrlanmadan yaygýn olarak gelebilmesindeki en büyük etkenlerden biri de bal arýlarýnýn hastalýk ve zararlýlara karþý kendilerini koruma yetenek ve gayretleridir. Bal arýlarýnýn koloni içerisinde temiz ve titiz çalýþmasý, propolis gibi çok deðerli mikroorganizma faaliyetlerini engelleyici bir maddeyi kolonide yoðun olarak kullanmalarý koloni saðlýðýný korumak için oldukça etkilidir. Bunlarýn dýþýnda bal arýlarýnýn hijyenik davranýþ olarak adlandýrýlan ve yine arý ailesinde hastalýk ve parazitlerin kontrol altýna alýnmasýný saðlayan bir direnç mekanizmasý olduðu bilinmektedir. Bu davranýþ ilk olarak 1937 yýlýnda Dr. O.W.Park tarafýndan tanýmlanmýþtýr. Burada birbirinden ayrý iki davranýþ mekanizmasý gözlenmektedir. Hastalýklý, sýrlanmýþ kuluçka gözlerinin açýlmasý ve hastalýklý larvalarýn bu gözlerden çýkarýlarak kovan dýþýna atýlmasýdýr. Bu iki davranýþ mekanizmasý 1964 yýlýnda Dr. Rothenbuhler tarafýndan gösterilmiþtir. Hijyenik davranýþ, Amerikan Yavru Çürüklüðü, Avrupa Yavru Çürüklüðü, kireç hastalýðý ve Varroa parazitine karsý etkili bir davranýþ mekanizmasý olarak gösterilmiþtir. A. cerana'nýn Varroa'ya karsý geliþtirdiði en az 4 davranýþ mekanizmasý California Davis Üniversitesinde çalýþan Christine Peng tarafýndan gösterilmiþtir. Varroa bulaþtýrýlan arýlarýn týmarlama hareketi ile Varroa'larý üzerlerinden attýklarý, eðer atamazlarsa týmarlama dansý yaparak yakýnlarýnda bulunan isçi arýlarýn aðýz organlarýyla Varroa'nýn üzerlerinden atýlmasýný saðladýklarý gözlenmiþtir. Daha sonra týmarlama yapan isçi arýnýn Varroa'ya sýklýk ile vurarak kovan dýþýna attýðý görülmüþtür. Ne zaman Varroa'yý üzerinden atmak zorlaþýrsa, diðer arýlar Varroa'nýn bulunduðu arýya saldýrarak Varroa'nýn arýnýn üzerinden atýlmasýný saðlamýþlardýr. Bu tip davranýþlar A. mellifera'da gözlenmesine karsýn A. cerana'daki görünen sýklýkta olamamýþtýr. Bal arýlarýnýn temizlik davranýþý olarak ta ifade edilebilen hijyenik davranýþ, Amerikan Yavru Çürüklüðüne sebep olan bakteriye (Paenibacillus larvae subsp. larvae; önceden Bacillus larvae) ve Kireç Hastalýðýna (Ascosphaera apis maasen ex calusen) karþý birincil doðal savunmadýr. Hijyenik arýlar, hastalýk bulaþýcý hale gelmeden önce hastalýklý yavrularý belirlerler, petek gözünü açarlar ve petek gözlerden temizlerler. Hijyenik davranýþ Varroa parazitine karþý da bir savunma olmakla beraber, bu durum parazitlere karþý direncin ana mekanizmasý deðildir. Bu özelliðin, arýlarýn üremelerini ve populasyon geliþmelerini bir derecede etkilediði görülmektedir. Yapýlan çalýþmalarda, hijyenik davranýþ için seleksiyonun, bal üretimi ve sakinliði etkilemeden mümkün olduðu gösterilmiþtir. Hastalýklara karþý farklý seviyelerde dayanýklýlýk gösteren arý hatlarý karþýlaþtýrýldýðýnda, hastalýða karþý dayanýklýlýðýn 4 genetiksel mekanizmaya dayandýðý ileri sürülmektedir. Bu mekanizmadan birincisinin kovan temizleme davranýþý olduðu, bal arýlarýnýn hijyenik veya kovan temizleme davranýþýný iki aþamalý olarak gerçekleþtirdikleri bildirilmiþtir. Birinci aþamada ölü larvalarýn bulunduðu gözlerin üzerindeki balmumu kapaðýn bir kýsým iþçi arýlar tarafýndan delindiði, daha sonra da üzeri delinen gözlerdeki larvalarýn baþka iþçi arýlar tarafýndan dýþarý atýldýðý belirtilmektedir. Bu konuda yapýlan çalýþmalar önemli arýcýlýk merkezlerinde halen devam etmektedir. Resesif yani çekinik karakterde genler tarafýndan belirlenen bu davranýþýn uzun ve titiz bir çalýþma ile güçlü bir þekilde ortaya çýkarýlmasý gerekmektedir. Arýlarýn döllenme biyolojisi bu çalýþmalarý zorlaþtýrmaktadýr. Ancak izole bölge veya yapay tohumlama tekniði ve planlý bir çiftleþtirme programý uygulanmasý halinde ilerleme saðlanacaðý yapýlan çalýþmalarda ortaya konulmuþtur. Hatta piyasada "Minnesota Hygienic", "VSH Bees"ve "Pol-Line Hygienic Italian" gibi bazý hastalýk ve parazitlere karþý belli ölçüde dirençli olduðu iddia edilen ana arý satýþlarý yapýlmaktadýr. Bu geliþmelere paralel olarak ülkemizde de bu konuda bazý çalýþmalar yürütülmektedir. Bunlardan bir tanesi de Alata Bahçe Kültürleri Araþtýrma Ýstasyon Müdürlüðünde iki yýldýr yürütülmektedir. Çalýþmada Doðu Akdeniz bölgesinde 5 ilden hijyenik davranýþ testleri ile seçilen arý kolonileri seleksiyon ile kontrollü olarak çiftleþtirilerek baþta Varroa destructor, daha sonra Amerikan ve Avrupa yavru çürüklükleri ile kireç hastalýðýna karþý daha dirençli hat geliþtirme amacý ile bir çalýþma 2010 yýlýnda baþlanmýþ ve halen devam etmektedir. 8 9

10 Yrd. Doç.Dr. Semiramis KARLIDAÐ Ýnönü Üniversitesi, Hekimhan Meslek Yüksekokulu, Malatya. BAL ARISI HASTALIKLARI ve KORUNMA Bal arýsý diðer canlýlarda olduðu gibi yaþama gücünü etkileyen, verimini düþüren çok sayýda mikroorganizma, parazit ve zararlýnýn tehdidi altýndadýr. Bakteri ve mantarlar hem yavru hem de ergin evrede büyük zararlara neden olurken virüsler yumurtadan ergin evreye kadar her kademede hastalýk yapabilmektedir. Koloni yaþamýný ve saðlýðýný doðrudan ilgilendiren bal arýsý hastalýk, parazit ve zararlýlarý arýlarýn sadece saðlýðýný olumsuz olarak etkilemekle kalmayýp; kolonilerde verimi düþürmekte, hatta önlem alýnmadýðý takdirde koloni yaþamýna son verebilmektedir. Zaman zaman salgýn þeklinde ortaya çýkan hastalýk, parazit ve zararlýlar üreticilerin büyük kayýplara uðramasýna yol açarak ülke arýcýlýðýný çýkmaza sokmaktadýr. Mikroorganizmalarýn sebep olduðu hastalýklar arýdan arýya, koloniden koloniye, arýlýklar arasýnda ve gezginci arýcýlýk sebebiyle de bölgeler arasýnda çok kýsa sürede yayýlýp büyük kayýplara neden olabilmektedir. Arýlar yeni yiyecek kaynaklarý bulmak için yüzlerce km kat ederler. Tarlacý arýlarýn görevi nektar, salgý, polen ve su þeklindeki besini dýþarýdan kovana getirmektedir. Tarlacý arýlar vasýtasýyla hastalýklarýn bulaþtýrýlmasý da kolaylaþýr. Arý yetiþtiricisinin bu duruma müdahale etmesi çoðu zaman mümkün deðildir. Zira arýlarýn yoðun bir þekilde nektar toplamalarý ve daha verimli kaynaklarý bulmalarý onun kârýnadýr. Bal arýsý kolonilerinde hastalýk yapan mikrobik etmenler, parazitler ve zararlýlarýn bazýlarýnýn zararlý etkisi tamamen ergin arýlarda, bazýlarýnýnki sadece yavrularda ve bazýlarýnýnki ise hem ergin arýlarda ve hem de yavrularda ortaya çýkabilmektedir. Arý hastalýklarý, hastalýða sebep olan etmenlere göre; bakteriyel, protozoal, fungal, viral ve paraziter hastalýklar olarak sýnýflandýrýlmaktadýr Bir hastalýðýn oluþmasý veya bir bulaþýcý hastalýðýn yayýlmasý için ilgili etmenin bulaþmasýnýn yanýnda etmenin üreyip yayýlabilmesi için de gerekli þartlarýn mevcut olmasý gerekir. Hastalýk ancak bu þekilde koloniyi tehlikeye sokacak bir boyuta gelebilir. Önemli birkaç arý hastalýðýna ve geliþimlerine daha yakýndan baktýðýmýzda, kovan konumunun sýcaklýðý ve nem oraný, yönetim þekli, hasat ve çoðaltma þekli vb. gibi çeþitli faktörlerin etkili olduðunu görürüz. Meydana gelen hastalýklarýn sebebini bulmak her zaman çok kolay olmayabilir. Hastalýk ve parazitler arýcýlýk malzemeleri, koloniler, bal ve polenle birlikte bölgeden bölgeye taþýnarak bulaþtýrýlýrlar. Her bir arýcýnýn görevi, koloniyi olumsuz çevre koþullarýndan korumak veya bu etkileri azaltmak olmalýdýr. Bir organizma gibi kabul ettiðimiz arý kolonisi, kovanda ve çevrede, iç ve dýþ faktörlerin etkisi altýnda yaþamaktadýr. Ýç faktörlerden en önemli olaný, arýnýn saðlýklý olmasý ve ana arýnýn yumurtlama kapasitesinin yüksek olmasýdýr. Bu suretle ana arýnýn direnci, kalýtým yolu ile yeni yetiþen nesillerde görülecektir. Dýþ faktörler ne kadar etkili de olsalar ana arýnýn kalitesi yüksekse, arý kolonisinin direnci de enfeksiyon hastalýklarýna karþý dayanýklýdýr. Arý saðlýðýný menfi yönde etkileyen bir diðer husus da gezginci arýcýlýktýr. Arýcýlarýmýzýn hastalýklý kovanlar ile gezginci arýcýlýk yapmalarý, gittikleri yerlere hastalýk taþýmalarýna neden olmaktadýr. Gezginci arýcýlýktan vazgeçmek mümkün olmadýðýna göre, saðlýk açýsýndan bu iþletmelerin takibi gerekir. Ayrýca, çok küçük yani birkaç kovanla arýcýlýk yapan üreticilerimizin arý saðlýðýna dikkat etmemeleri veya hastalýklarý bilmemeleri ve bu kolonilerin tedavi edilmemesi, çevredeki arýlara hastalýk kaynaðý olmaktadýr. Ahþap kovanlarýn rutubeti muhafaza etmeleri ve kýþýn soðuktan yazýn sýcaktan etkilenmeleri, yaðmurlu havalarda ahþap malzemenin su çekmesi sonunda kovan içinde küf mantarlarýnýn hýzla üreyebilmesi ve hastalýk riskinin artmasý gibi pek çok faktör arý saðlýðý açýsýndan arzu edilmeyen durumlardýr. Sentetik maddelerden yapýlan kovanlarda nem yukarý yükselir, yoðunlaþýr ve arýlarýn üzerine su damlalarý þeklinde damlar. Bu durum yavru hastalýklarýnýn artmasýna neden olur. Bal arýlarýnda hastalýklarýn yayýlmasýný önleyici tedbirlerin zamanýnda ve yeterince alýnmamasý, tedavi ve kontrol yöntemlerinin gerektiði gibi uygulanmamasý ve hastalýklarýn tanýnmamasý sebebiyle bulaþýcý hastalýklar kýsa sürede yayýlmakta, büyük verim kaybýna neden olmaktadýr. Bir arýlýkta saðlýklý koloniler bulundurmak için, teorik ve pratik bilgiler yanýnda, arý hastalýk ve zararlýlarýný bazý özelliklerine bakarak teþhis etmek ve arýlara zarar vermeden bunlarla mücadeleyi sürdürmek gerekmektedir. Fakat maalesef bugün birçok arýcý, kovanlarýnda gördüðü bir hastalýðý, deneme yanýlma metodu ile veya baþka bir arýcýdan öðrendiði yöntemler ile tedavi etmeye çalýþmaktadýr. Sonuçta ortaya çýkan baþarýsýz uygulamalar, arýcýnýn kendisine olan güvenini sarsmakta ve arýcýlýk yapma hevesini kýrmaktadýr. Arý kolonileri daima biyolojik faktörlerin etkisi altýnda yaþarlar. Her bir mikroorganizmanýn hastalýk yapma ve yayma gücü birbirinden farklýdýr. Bunlar arýnýn vücudunda, farklý sistemlerde (sindirim, solunum, dolaþým, boþaltým) yað deposunda, kanda ve vücudunda muhtelif yerlerinde bulunurlar. Dýþ faktörlerden en önemlisi protein yetersizliðidir. Buna protein açlýðý da denir. Protein yetersizliði mevsimlere göre azalýp çoðalmaktadýr. Yetersiz olduðu dönemlerde larva ve ergin arýlarýn hastalýklara karþý direnci azalmakta ve hastalýklar hýzla ilerlemektedir. Avrupa yavru çürüklüðü, Kireç, Taþ ve Nosema hastalýklarý buna örnek olarak gösterilebilir. Bal arýsý hastalýk ve zararlýlarý için en iyi kontrol zamaný sonbahar aylarý olmakla birlikte sezon içinde yapýlan kontroller de koloninin durumuna ýþýk tutacaktýr. Ülkemiz arý varlýðý açýsýndan dünyada hayli önde bir yer aldýðý halde, halen azda olsa ilkel kovan varlýðýnýn görülmesi, arý saðlýðýný menfi yönde etkilemektedir. Ýlkel kovanlarda hiçbir hastalýk teþhisi ve tedavisi mümkün olmadýðýndan ilkel kovanlar hastalýk kaynaðý olarak varlýðýný sürdürmektedir. Ýlkel kovanlarda yavrulu peteklere ulaþýlamadýðý için hastalýklarýn erken teþhisini yapmak mümkün deðildir. Ancak kovan dýþý belirtilerden hastalýk hakkýnda bir yorum veya teþhis yapýlabilir. Ýlkel kovanlarda ilaçla tedavi ve ilaç uygulamasý pratik ve ekonomik deðildir. Bu nedenle, salgýn bir hastalýk görüldüðü zaman arýlarý ilaçlamak ancak çok sýnýrlý koþullarda mümkün olmaktadýr. Arýcýlýkta hangi idari sistemi uygulanýrsa uygulansýn, uygulanan sistemin en önemli bölümünü hastalýk ve parazitlerin kontrolü oluþturur. Bal arýsý hastalýk ve zararlýlarýyla mücadele, temelinde koruma ve kontrol önlemleri öncelikle olmalýdýr. Arýlýkta zayýf kovanlarýn býrakýlmasý, kovan içi nemin yüksek olmasý, Varroa gibi parazitlerin olmasý, gereksiz ilaç (antibiyotik) kullanýmý ve bozuk gýdalarla besleme kendi zararlarý ile birlikte Kireç Hastalýðýnýn ortaya çýkmasýna yol açar. Kovan içinde 2 yýlý aþmýþ eski peteklerin kullanýlmasý bal arýsý bakteriyel ve mantar hastalýklarý için önemli bir hazýrlayýcý faktördür. Topluluk halinde yaþamalarýndan dolayý daha 11

hýzlý bir þekilde yayýlan hastalýklarýn bulaþmasýný önleyici tedbirler kaçýnýlmazdýr. Bu sebeple hastalýk ve parazitlerin bulaþmasýný önleyici tedbirler aþaðýda sýralanmýþtýr. "Arýcýlýk malzemeleri hastalýðýn yayýlmasýnda önemli bir sebeptir. Bu nedenle, arýcý, öncelikle giydiði kýyafet ve maskeden arýlýða kadar temizlik ve hijyene dikkat etmesi gerekir. "Balmumu yerlere atýlmamalýdýr. "Kullanýlmýþ arýcýlýk malzemeleri satýn almamaya özen gösterilmelidir. "Hastalýklý koloni, hastalýk etmenleri taþýyan kovan, çerçeve, ana arý ýzgarasý vb. malzemeler satýn alýnýp kullanýlmamalý ve diðer arýlýklara ve bölgelere taþýnmamalýdýr. "Koloni satýn alýrken hastalýk olup olmadýðý ya da daha önce hastalýk geçirip geçirmediði kontrol edilmeli, hastalýklý kolonilerin bulunduðu arýlýklardan arý satýn alýnmamalýdýr. "Koloniler arasýnda arýlý, yavrulu veya ballý petek transferi yapýlýrken koloniler iyi takip edilmeli hastalýk bulunmamasýna dikkat edilmelidir. "Hastalýklý koloniler diðer koloniler ile birleþtirilmemelidir. "Arýlýkta yaðmacýlýða izin verilmemeli, yaðmacýlýðý önleyici önlemler alýnmalýdýr. "Gezginci arýcýlýkta koloniler hastalýksýz bölgelere götürülmeli ve diðer arýlýklardan mümkün olduðunca uzak bir yerde konaklanmalýdýr. "Koloniler düzenli aralýklarla kontrol edilmeli, kayýt tutulmalý ve hastalýk görüldüðü anda gerekli önlemler alýnmalýdýr. "Arýcýlar ilkbaharda oðul önleme çalýþmalarý yapmalý ve arýlarýný bölme yapmak suretiyle çoðaltmalýdýrlar. "Ýlkbaharda havalarýn serin olduðu günlerde koloni kontrolleri yapýlmamalý, kontrol yapýlma zorunluluðu varsa kýsa sürede tamamlanmalý ve kovan fazla açýk tutulmamalýdýr. "Kovanlarýn havalandýrýlmasýna dikkat edilmeli, kovan içerisinde nem birikmesine olanak verilmemelidir. "Ana arý gözleri içeren peteklerin yapýlan bölmelere verilmesiyle arýlýktaki oðul verme eðilimi en aza indirilmelidir. Hastalýk erken teþhis edildiðinde önlenmesi daha kolay olacaktýr. Ancak ilerleyip ilaç kullanýlmasý kaçýnýlmaz olduðunda ise ruhsatlý ilaç kullanmaya, ilacýn kullaným ve doz önerisine uygun olarak, erken ilkbahar ve geç sonbaharda (bal üretiminin olmadýðý dönemlerde) kullanmaya dikkat edilmelidir. Bununla birlikte ilaçlarý uzun süre kovanda býrakmaktan, yarým kalmýþ ilaçlarý uzun süre saklamak suretiyle tekrar kullanmaktan ve ilaçlarý açýkta ve güneþte býrakmaktan kaçýnýlmalýdýr. Çoðu zaman daha fazla ilaç kullanýmýnýn sorunu kökünden çözeceði düþüncesiyle aþýrý ilaç özellikle antibiyotik kullanýmý dirençli hatlarýn geliþmesine neden olmaktadýr. Ancak son yýllarda balarýsý hastalýklarýnda antibiyotik kullanýmý Avrupa Birliði ve aday ülkelerde yasaklanmýþtýr. Sadece, bir antibiyotik olan Fumagillin Nosema Hastalýðý için sýnýrlý kullanýmda býrakýlmýþtýr. Ayrýca hastalýklarýn görülmediði dönemlerde önlem almak amacýyla yüksek dozda ilaç kullanýmý da hastalýk anýnda daha yüksek doz kullanýmý gerekli kýlacaðýndan dikkat edilmesi gereken bir konudur. Bununla birlikte ilaç kullanýmýnda dikkat edilmesi gereken bir konu ise bu ilaçlarýn sadece bal üretiminde deðil diðer arý ürünlerinin üretiminde de kalýntý problemi yaþatacaðýndan aþýrý dozda ve gereksiz ilaç kullanýmýndan mutlaka kaçýnýlmalýdýr. Mümkün olduðu ölçüde bitki özütleri gibi doðal ve kalýntý problemleri olmayan ürünlerin kullanýmý tercih edilmelidir. ARI SAÐLIÐINI TEHDÝT EDEN BAZI KÝMYASAL BÝLEÞÝKLER ve YENÝ BULAÞAN HASTALIKLAR Dr. Ertaç TUTKUN Arý Hastalýklarý Uzmaný, Etimesgut, ANKARA Son yýllarda Amerika ve Avrupa ülkeleri baþta olmak üzere ülkemizde de önemli ölçüde bal arýsý populasyonlarýnda kayýplar meydana gelmektedir. Bunun çeþitli nedenleri arasýnda; küresel ýsýnma ve buna baðlý olarak meydana gelen kuraklýk ve olumsuz iklim koþullarý, geniþ spektrumlu ve sistemik etkili tarým ilaçlarýnýn yaygýn kullanýmý sayýlabilir. Viral, bakteriyel ve fungal hastalýklarýn yaygýnlaþmasý, alýþýlmamýþ iklim deðiþikliklerinin sýk sýk görülmesi, bal arýlarýný strese sokmaktadýr. Stresin yaygýn olduðu kolonilerde, arýlarýn baðýþýklýk sistemleri zayýflamakta ve bazý arý hastalýklarý aktif duruma geçmektedir. Bu makalede; arý saðlýðý için bazý arýcýlar arasýnda geliþigüzel kullanýlan ancak bilimsel yönden hiçbir dayanaðý olmayan ilaç önerileri ve yeni bulaþan hastalýklar konu edilecektir. A-KÝMYASAL BÝLEÞÝKLER 1. Mavrik Uygulamasý Varroa mücadelesi için Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðýndan meyve zararlýlarýna karþý ruhsat almýþ olan Mavrik isimli tarým ilacý, Varroa'ya karþý önerilmediði halde yaklaþýk 20 sene süre ile arýcýlar tarafýndan kaçak olarak kullanýlmýþtýr. Hatta bazý firmalarýn hazýrladýðý el kitapçýklarýnda bu ilacýn arýcýlar tarafýndan nasýl imal edileceði ve uygulanacaðý ayrýntýlý olarak açýklanmýþtýr. Fluvalinate etken maddeli olan Mavrik ilacýna karþý Varroa zaman içinde direnç kazanmýþ ve yüksek dozlarda bile ölüm görülmediði için son yýllarda kullaným alaný bir hayli azaltýlmýþtýr (Tutkun ve Boþgelmez 2003). 2. Sývý Formik Asit Uygulamasý Avrupa Birliði üyelerinde organik bal üretimi için Varroa'ya karþý formik asidin önerilmesi, arýcýlarýmýzý maalesef yoðun 12 13

þekilde ucuz temin edilen sývý formik asit kullanýmýna yöneltmiþtir. Aslýnda sývý formik asit kullanýmý büyük risk taþýyan ve 25 yýl önce terk edilmiþ yanlýþ bir uygulamadýr. Ancak buna raðmen son yýllarda formik asidin arýlýklara bidonlarla taþýndýðý ve arýcýlarýn geliþigüzel doz ve ölçülerde sývý formik asidi kullandýklarý saptanmýþtýr. Koeniger ve Vorwohl (1980) bu uygulamanýn balda asit birikimi açýsýndan hatalý olduðunu bildirmiþtir. Yazarlara göre, 100 gr bal 13 günde 130 gr sývý formik asidi bünyesine alabilmekte ve bu süre sonunda bile balýn asidi absorbe etme (bünyesine çekme) kapasitesi tamamlanmýþ olmamaktadýr. Sývý formik asit için önerilen kovan dozu 150-200 cc'dir ve bu doz balda birikime neden olmaktadýr. Halbuki ruhsatlý ilaçlar için önerilen optimal kovan dozu 14-15 cc'dir ve bu doz balda birikim yapacak miktarda deðildir. Ani buharlaþma özelliðine sahip sývý formik aside doymuþ ballar aðýzda ekþi bir tat býrakmaktadýr. Arýlar bu þekilde formik aside doymuþ ballarý aç kalsalar bile tüketmemekte ve kovanlarý terk etmektedirler. Kovanda bal varken arýlarýn kovanda olmayýþý arýcýlarý þaþkýna çevirmektedir. 3. Oksalik Asit Uygulamasý Bazý firmalar tarafýndan oksalik asidin kullanýmý önerilmektedir. Bu konuda hazýrlanmýþ el kitapçýklarýnda, erken ilkbaharda 10 çerçeveli bir kovana, 15-20 çorba kaþýðý oksalik asidin þekerli suda eritildikten sonra arýlarýn üzerine püskürtülmesi tavsiye edilmektedir. Bu þekilde yapýlan Varroa mücadelesi sonunda, kolonilerde bakteri, nosema ve fungal hastalýklarda büyük bir artýþ meydana gelmekte ve arý saðlýðý olumsuz yönde etkilenmektedir. 4. Laktik Asit Uygulamasý Oksalik asit kullanýmýnda olduðu gibi, ruhsatsýz olarak laktik asit uygulamasýna ait bilimsel verilerden uzak öneriler de ticari amaçlý olarak, birçok arýcýlýk el kitabýnda yer almaktadýr. Sorumsuzca yapýlan bu tavsiyelerin, arý saðlýðý üzerinde sýk sýk olumsuz etkileri görülmektedir. 5. Amerikan ve Avrupa Yavru Çürüklüðüne Karþý Antibiyotik Uygulamasý Bakteriyel orijinli olan Amerikan ve Avrupa Yavru Çürüklüðü hastalýðý ülkemizdeki arýlýklarda mevcuttur. Bu hastalýklarýn tedavisi için uzun yýllar çeþitli antibiyotikler kullanýlmýþtýr. Ancak 1992-2003 yýllarý arasýnda ihraç edilen ballarýn bir kýsmýnda, AB ülkeleri gýda kodeksine uygun olmayan antibiyotik bakiyelerine rastlanmýþtýr. Bunun üzerine 2004 yýlýnda Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý tarafýndan yavru çürüklüklerin tedavisinde kullanýlan bütün antibiyotikler yasaklanmýþtýr. Son yýllarda bazý arýcýlarýmýzýn kanatlý ve büyükbaþ hayvanlarda kullanýlan antibiyotikleri, hasta yavrularý tedavi etmek amacýyla deneme yanýlma yolu ile kullandýklarý saptanmýþtýr. Bunlar arasýnda penisilin, amoksisilin ve sülfadimidin grubu antibiyotiklerin de olmasý endiþe vericidir. B- YENÝ BULAÞAN HASTALIKLAR 1. Trake Akarýnýn Yayýlýþý Trake akarý (Acarapis woodi Rennie) ülkemizin sýnýr bölgelerinde özellikle Trakya ve Artvin'de saptanmýþtýr. Ayrýca kara sýnýrlarýndan çok uzakta olan Muðla'dan ve Doðu Anadolu bölgesinden alýnan arý örneklerinde Trake akarýna rastlanmýþtýr. Arýlarýn solunum sistemi içine yerleþen ve ilk belirtileri pek dikkat çekmeyen bu tehlikeli akarýn temiz arýlýklara hýzla bulaþmasý ihtimali vardýr. Parazit akarýn gözle görünmemesi, dolayýsýyla da ilaçlama yapýlmamasý, hastalýðýn gizli bir þekilde yayýlmasýný kolaylaþtýrmaktadýr. Kýþ sonunda kovanda bal olmasýna raðmen arýlarýn toplu halde ve nedensiz bir þekilde arýlýktan uzaklaþmasý, trake akarý hastalýðýnýn en önemli belirtilerinden birisidir (Tutkun ve Boþgelmez 2003, Özkýrým ve Keskin 2005). Yeni bulaþmakta olan bu hastalýðýn tedavisinde Varroa için kullanýlan bazý ilaçlarýn özellikle formik asitli ilaçlarýn parazit üzerinde etkili olduðu kaydedilmektedir. 2. Tulumsu Yavru Çürüklüðü Gürcistan'dan Kuzey Doðu Anadolu bölgesindeki arýlýklara bulaþmýþ olan virüs orijinli Sacbrood (Torba Çürüklüðü) hastalýðý, gezginci arýcýlýk nedeniyle ülkemizin diðer bölgelerine de yayýlmaktadýr. Bulaþýk kolonilerde, kýþýn yavru bulunmadýðý dönemde bile virüs çoðalmasýna devam etmektedir. Virüs taþýyan ergin arýlarda herhangi bir hastalýk izine rastlanmadýðý halde, hasta koloniler zayýflamakta ve sönmektedir. Sonuç Arý saðlýðý için kullanýlan ilaçlar Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý tarafýndan ruhsat almýþ olmalýdýr. deneme yanýlma yöntemi ile geliþigüzel ve bilimsellikten uzak olan ilaç uygulamalarýndan kaçýnmalýdýr. Ýlk baþlarda pratik ve ekonomik gibi görünen bu tip uygulamalarýn, orta ve uzun vadede ortaya çýkacak beklenmeyen yan etkileri ülkemiz arýcýlýðýna büyük zararlar verebilecektir. Literatür Erickson, E., A.King, J. King, 1996. Natural suppression of honeybee tracheal mites in north Dakota: a five year study, American Bee Journal, 136, 365-367. Koeniger, N., and G. Vorwohl, 1980. Possible effects on honey of treatments with formic acid. Bee Biology and Bee Pathology International Symposium. Hamburg. Özkýrým, A.,N.Keskin, 2005. The determination of Tracheal Mite Acarapis woody incidence in the Republic of Turkey. Apimondia Scientific Programme, No: 90, Ireland. Tutkun, E., A. Boþgelmez, 2003. Bal Arýsý Zararlýlarý ve Hastalýklarý Teþhis ve Tedavi Yöntemleri. Bizim Büro Basýmevi, Ankara, 1-365. 14 15

ARICILIKTA ÝHMAL EDÝLEN ÜRÜN: ARI ZEHÝRÝ Dr. Oktay YILDIZ 1, Hüseyin ÞAHÝN 2, Sevgi KOLAYLI 2 1 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Maçka Meslek Yüksekokulu, Trabzon 21 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Fakültesi, Kimya Bölümü, Trabzon Bal, polen, propolis, arý sütü, bal mumu ve arý zehri temel arý ürünleri olarak kabul edilirler. Bu ürünlerden arý zehiri dýþýndakiler gýda maddesi, gýda katký maddesi ve týbbi birer ürün olarak kullanýlmasýna karþýn arý zehrinin kullaným alanlarý kontrollü þartlarda apiterapik çalýþmalar olmak üzere kýsýtlýdýr. Arýlarýn zehir torbasýnda oluþan, aromatik özellikte, açýk renkte, kokusuz sývý bir madde olan arý zehirinin elde edilmesi ve kullanýlmasýna dair ülkemizde yeterli bilgi ve deneyim mevcut deðildir. Yapýsýnda farmakolojik etkili birçok biyoaktif bileþiði barýndýran arý zehirinin tedavi edici özellikleri üzerine yapýlan bilimsel çalýþmalar son yýllarda hýzla artmaktadýr. Bununla birlikte bilinçsiz ve rastgele kullanýmý sonucunda ölümle sonuçlanabilecek vakalarýn oluþabileceði de bilinmektedir. Sadece diþi ve ana arýlarda mevcut olan iðne erkek arýlarda bulunmaz. Diþi arýlar düþmanlarýna karþý kendilerini, kovanlarýný, ballarýný korumak ve herhangi bir yaðmalamaya karþý saldýrýya geçmek için bu iðneden istifade ederken, kraliçe arýlar kolonide kendilerinin dýþýndaki kraliçe arýlarý yok etmek için kullanýrlar. Bu iðneleri vasýtasýyla salgýladýklarý sývý arý zehiri olarak bilinir. Arý zehri, bal arýlarýnýn (Apis mellifera L.) zehir torbasýnda oluþan ve içerisinde baþlýca mellitin, apamin, MCD- peptidi, histamin, hyaluronidaz, fosfolipaz- A2 bulunan, keskin kokulu, acý tadda, sarýmtýrak renkte, sývý, hava ile temasýnda çabuk kuruyup kristalize olan bir maddedir (TSE, Arý zehiri tasarýsý, 1989). Ýnsanlar için toksik etkiye sahip olan bu arý zehirinin bileþimi ve etki mekanizmalarý ile in vivo (havyan deneyleri ile) tedavi edici etkisi üzerine bazý çalýþmalar mevcuttur. Ýçerisinde protein yapýsýnda birçok bileþeni barýndýran arý zehiri antienflamatuar etkili bir üründür. Fiziksel ve Biyokimyasal Özellikleri Yaklaþýk %12 kuru madde içeriðine sahip olan arý zehri, arýdan ilk salgýlandýðýnda yapýsýnda birçok uçucu bileþiði barýndýran açýk renkli, kokusuz, acý ve yakýcý bir tada sahip arý ürünüdür. Arý zehirinin içeriðinde aminler, enzimler (hyalüronidaz ve fosfolipaz A2), melittin, oligopeptidler (sekapin, mast hücresi degranülasyon peptidi (MCD), tertiapin ve apamin), prokamin ve düþük molekül aðýrlýklý bileþikler (histamin, dopamin ve noradrenalin) mevcuttur. Arý zehirinin glukoz, fruktoz ve fosfolipit içeriði arýnýn kanýnýn bileþimine oldukça benzerdir.yapýlan çalýþmalarda zehirdeki proteinlerin mevsim ve lokasyonla deðiþmediði saptanmýþtýr. Asidik yapýda (ph 5.0-5.5) olan arý zehiri, normal sýcaklýkta yaklaþýk 20 dakikada kurur ve aðýrlýðýnýn yöntemler de elde edilmiþtir. Dünyada deðiþik tiplerde zehir tuzaklarý tasarlanmýþ ve kullanýlmaktadýr. Bunlardan yapýmý ve kullanýmý basit olan bir tanesinde toplama tepsisi kovan dip tahtasýna veya kovan giriþine yerleþtirilir. Toplama tepsisi çoðunlukla camdýr ancak bunun yerine plastik membran, naylon veya silikon kullanýlabilir. Arýlarýn yürüyüþ yolarýnda bulunan, 5-10 mm aralýlarla paralel dizilmiþ 12-33 voltluk elektro þok uygulanmýþ iletken tellerden arýlar geçerken zehiri bu tablaya býrakýrlar. Bu tabladan kuruyan zehir kazýtýlarak veya suyla yýkanarak alýnabilir. Arý iðnesi cama batmaz bu nedenle arý kaybý ve ölümü gerçekleþmez. Arý Zehirinin Kullanýmý ve Etkileri Arý ürünleri içerisinde en az kullaným alaný bulan ürün arý zehiridir. Bunda kiþilerin toksik olan bu ürünü kullanabilmelerinde yaþanabilecek tehlikelerin rolü de büyüktür. Arý zehirinin asýl etkisini saðlayan toksinler, deðiþik sayýda aminoasit içeren peptidlerdir. Bunlardan Melittin, fosfolipaz A2 enzimini parçalarken, Melittin, farmokolojik ve fizyolojik olarak; antibakteriyel, antifungal, sinir sistemini düzenleyici, radyosyondan koruyucu etki gösterir. Ayrýca aðrý kesici özelliðe sahiptir. Histamin hassas olan kiþilerde baþ aðrýsý, þiþme, kaþýntý, kusma ve görme bozukluðuyla, kan damarlarýný geniþleterek ölüme neden olabilecek etkiye sahip bir maddedir. Apamin baðýþýklýk sistemini güçlendirici, iltihap önleyici, antiromatizmal etkisi vardýr. Hyaluronidazýn baðýþýklýk sistemini güçlendirici; %65-70'ini kaybeder. Saf kuru arý zehirinin rengi antijenik etki, anaflaksiyi sarýmtýrak kahverengidir. Bu engelleyici etkileri de vardýr. kuru zehir soðukta ve ýþýk almayan Fosfolipaz A1-A2, Melittin ile birlikte ortamlarda, cam þiþelerde saklanabilir. Bu sinerjik etki yapar. Radyoaktif aktiviteye þekilde birkaç ay saklanabilir. Zaten ticari arý sahiptir. Histamini serbestleþtirir. Kan zehirleri de bu þekilde kristal formda basýcýný kontrol altýna alýr ve antijenik etkilidir. satýlmaktadýr. MCD Peptidi, Apamin gibi sinirleri etkiler, ancak apaminin tersine iltihabi olaylara yol Arý Zehirinin Elde Edilmesi açar. Arý zehirinin elde edilmesinde kullanýlan Apiterapik bir ürün olarak arý zehirinin en eski metot arýlarýn sýkýlmasý ile tek tek birçok etkinliði bilinmektedir. Arý zehirinin arýlardan zehirin toplanmasý þeklinde olmasýna yukarýda ifade edilen etken maddelerden raðmen bu metot pek tercih edilmemektedir. dolayý baþta multipl skleroz (MS) ve romatoid Bugün geçerliliðini koruyan yöntem klasik artrit olgularýnda ve yine atopik bünyeli elektroþok metoduyla arý zehirinin alýnmasý bireylerin desensitize edilmesinde yaygýn bir yöntemidir. Bu yöntem sonraki yýllarda þekilde kullanýlmaktadýr. Ayrýca arý zehri soðutma üniteleri ile birleþtirilerek kombine ediyoruz. 16 17 uyarýcý gribal, ortopedik hastalýklarýn tedavisinde, bunlarýn yanýnda mafsal iltihabi, deri kanseri, ekzemaya karþý radyasyondan kaynaklanan hasarý azaltmada, epilepsi, AÝDS, damar týkanýklýðý, migren, sinüzit tedavisinde de kullanýlmaktadýr. Amerikan Apiterapi Birliði, günümüzde mafsal iltihabý, doku sertleþmesi, deri veremi, yaþlýlarda deri sertleþmesi, yara izi, kronik yorgunluk sendromu, deri kanseri, egzema gibi hastalýklarýn tedavisinin arý zehiri ile yapýlabilineceði bildirmiþtir. Arý zehirinin kristal formda, enjeksiyonluk formda ve arý ürünleri ile ekstrakt halinde satýþý yapýlmakta, ABD'de eczanelerde tablet olarak satýlmaktadýr. Bununla birlikte bilhassa aðrý kesici kremlerin yapýmýnda faydalanýlmaktadýr. Sonuç Her biri birbirinden deðerli olan arý ürünleri içerisinde yeterince deðeri anlaþýlamayan arý zehri, diðer arý ürünleri gibi oldukça deðerli nadir bulunan bir üründür. Bilhassa ülkemizde üretimi ve tanýnýrlýðý yok denecek kadar azdýr. Modern üretime ve geliþime açýk Türk arýcýlarýnýn arý zehri üretimi konusunda çalýþmalar yaparak bu ürünü üretmeye baþlamalarý yeni bir deðerin kazanýlmasý açýsýndan faydalý olacaktýr. Ýlerleyen yýllarda ABD ve Brezilya gibi önemli bir arý zehiri pazarýna sahip olmamýz durumunda arýcýlarýmýzýn bu pazar ihtiyacýný karþýlayabilmeleri ancak bu üretimleri yapabilmelerine baðlýdýr. Ülkemizde arý zehrini de içine alan apiterapinin alternatif týpla birlikte yasal bir düzenlemeye dahil edilmesi yerinde olacaktýr. Bununla birlikte arý zehirinin alerji testleri ve doktor takibi olmadan kullanýmlarýnýn ölümle bile sonuçlanabilecek ciddi riskler oluþturacaðý bilinmeli ve bilinçsiz kullanýmdan ve kullaným tavsiyesinden kaçýnýlmalýdýr. Ayrýca arý zehrinin fizyolojik ve kimyasal özelliklerinin ortaya çýkarýlmasý, ondan daha iyi þeklide faydalanýlmasý için daha fazla bilimsel araþtýrmaya ihtiyaç vardýr, arýcýlýk ve arý ürünleriyle uðraþan bilim insanlarýný bu konuda çalýþmaya davet

ARI ÜRÜNLERÝ ve ANTÝOKSÝDANLAR Antioksidanca En çiçek türlerinin anatomik Doç. Dr. Sevgi KOLAYLI Zengin Arý Ürünü yapýlarýndan ve farklý KTÜ, Fen Fakültesi, Bal, polen ve propolis kimyasal bileþimlerinden hepsi deðiþen oranlarda dolayý antioksidan Kimya Bölümü, yukarýda bahsettiðimiz maddelerce daha polifenolik ajanlarý zengindirler. Bu bakýmdan Trabzon içermektedirler. Yine bu koyu renkteki ballar olan polifenolik maddelerin kekik, kestane, çam, püren sayýsý, cinsi, türü ve gibi ballar antioksidan Bal, dünyanýn en saf, en temiz, en veya oluþan bu maddeleri ortadan kaldýran miktarlarý bitki florasýna, maddelerce daha besleyici, en lezzetli, en þifalý, en uzun maddelere genel olarak antioksidanlar adý coðrafik özelliklere göre yoðundurlar. ömürlü ve en tatlý doðal ürünüdür. Yapýlan verilmektedir. deðiþim göstermektedir. Arý ürünleri üzerine bilimsel çalýþmalarda kaliteli tüm ballarýn Ýnsan organizmasýný, oksijen ve serbest Gerek kendi yaptýðýmýz neler yaptýk besin deðerleri yanýnda çok iyi birer radikallerin zararlarý etkilerinden koruyan çalýþmalarda ve gerek dünyada yapýlan Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen antioksidan kaynaðý olduðu bildirilmektedir. antioksidan sistemler iki türlüdür. çalýþmalarda toplam polifenolik madde Fakültesi, Kimya Bölümü, Biyokimya Anabilim Giderek artan kimyasallar, çevre kirliliði, Endojenler hücrede kendiliðinden üretilen miktarýnýn (mg gallik asit/g) en yüksek olduðu Dalý çalýþma ekibimiz (Oktay Yýldýz, Hüseyin konvansiyonel tarýma dayalý beslenme oksidanlar ve eksojenler dýþarýdan alýnan arý ürününün sýrasýyla propolis, polen ve bal Þahin, Rezzan Aliyazýcýoðlu, Özlem Tarhan, insanoðlunu doðal yaþam ve beslenmeye antioksidanlar. olduðu ortaya çýkarýlmýþtýr. Propolis son Zehra Can) tarafýndan son 7-8 yýldan bu yana arý teþvik etmektedir. Bu nedenle arý ürünlerinin Eksojen kaynaklý antioksidanlar, insan yýllarda üzerinde en çok çalýþma yapýlan arý ürünleri üzerine yoðunlaþtýk. Baþta bal olmak insan saðlýðý üzerine olumlu etkileri üzerine organizmasý tarafýndan sentezlenemez ürünü olup, arýnýn kovanlarý korumak üzere Türkiye florasýna ait propolis, polen ve arý yapýlan bilimsel çalýþmalarda çok büyük sadece bitkiler tarafýndan üretilirler. Sýnýrsýz maksadýyla doðadan topladýðý koyu sütü üzerine bazý çalýþmalar artýþlar gözlenmektedir. Bal, polen, propolis, sayýda bileþik üretebilme yeteneðine sahip renkli yapýþkan, reçinemsi maddedir. tamamladýk. arý sütü, arý zehri gibi arý ürünleri ile yapýlan bitkilerin kök, gövde, yaprak, çiçek, polen ve %70'lik etanolde çözündüðünden tedavi þekli dünyada apiterapi olarak Yaptýðýmýz çalýþmalar nektarlarýnda bulunan bu maddeler A, C ve E doðrudan kullanýmý pek kolay adlandýrýlmaktadýr. Apiterapik ürünler insan sonucunda; kaliteli olan tüm ballarýn vitaminleri olabildikleri gibi sayýsýz deðildir. eli deðmeden, doðal yollarla üretilmekte toplam polifenik ajanlara sahip polifenollerden oluþmaktadýrlar. Bugüne Bal arýlarýnýn ayaklarýna olup ve kimyasal bileþimleri, biyolojik olduðu, toplam polifenolik madde kadar bitkilerde yaklaþýk 5000'in üzerinde yapýþarak kovana taþýnan polen, etkinlikleri (antioksidan, antimikrobiyal etki miktarýnýn coðrafik özelliklere göre polifenolik maddenin tespit edildiði ve bitkilerin genetik materyalinin gibi) üretildikleri bölgenin coðrafik deðiþim gösterdiði, koyu renkli bunlarýn antioksidan karaktere sahip olduðu depolanmýþ þeklidir. Protein özelliklerinden, florasýna, mevsiminden, ballarýn toplam polifenolik madde bildirilmektedir. Çok çeþitli olmasý içeriði ile birlikte polifenol miktarý hasat þekline ve arýnýn ýrkýna kadar deðiþim miktarlarýnýn daha yüksek olduðu, bakýmýndan polifenolik maddelerin kimliðini da baldan daha yüksektir. göstermektedir. buna baðlý olan antioksidan, tek tek aydýnlatmak oldukça zordur, bunun Kullanýmý son derece kolay olup antimikrobiyal özellikleri daha Antioksidanlar ve Özellikleri yerine toplam polifenolik madde miktarý katý ve sudaki çözeltisi halinde yüksek olduðu, koyu renkli olmadýðý Oksijenli solunum yapan tüm canlýlarýn tespit etmek daha kolay olmaktadýr. Bundan tüketilebilmektedir. Tek sorun çok halde Anzer ve Ormangülü temel enerji kaynaklarý karbohidratlar, dolayý bir bitki özütünde veya arý nem çekici olmasý ve kolay (rhododendron) balýnýn yaðlar ve proteinlerdir. Çeþitli sebeplerden ürünlerindeki toplam polifenol madde küflenebilmesidir. Kovanlardan bileþimlerinden dolayý yüksek dolayý bu bileþiklerin oksijenle yanmasý miktarý ile antioksidan, antimikrobiyal, günlük toplanmalý, hemen antioksidan kapasiteye sahip olduðu, esnasýnda (solunum) istenmeyen bir takým antikanserojen aktivite arasýnda paralellik kurutulup buzdolabýnda muhafaza propolisin yüksek antioksidan ve serbest oksijen radikalleri meydana olduðu bilimsel araþtýrmalarda ortaya edilmelidir. antimikrobiyal özelliðe sahip olduðu, gelebilmektedir. Ortaklanmamýþ elektron çýkmýþtýr. Antioksidan maddeler hücrede boþ Antioksidanca Zengin Ballar kestane propolisinin diðer propolislerden daha içeren bu radikaller oksijenden daha dolanan kurbanlar gibidir. Çeþitli sebeplerle Türkiye coðrafik konumundan dolayý son yüksek antioksidan karaktere sahip olduðu, oksitleyici etkiye sahip olup, bulunduklarý oluþan oksidan karakterli serbest radikalik derece zengin bitki florasýna ve endemik polenin karaciðer rahatsýzlýklarýný önlemede hücrelerin fonksiyonlarýnýn deðiþmesinden maddelerin hücreye ait lipit, protein, DNA, türlere sahip çok þanslý ülkelerden biridir. önemli role sahip olduðu, arý sütünün DNA kalp damar hastalýklarýna, kansere ve RNA gibi yapýlarýn oksitlenmelerini Dünyada, yaklaþýk %50 tek bitki türüne sahip hasarýný engelleyici role sahip olduðunu, taze yaþlanmaya neden olmaktadýrlar. Ýþte bu engelleyerek kendileri oksitlenirler ve daha ballar, monofloral ballar olarak ballarda HMF miktarýnýn 10 mg/kg'ýn altýnda oksidan maddelerin oluþumunu engelleyen sonra da vücuttan atýlýrlar. adlandýrýlmaktadýr. Türkiye monofloral bal olduðu ve balýn bekletilmesi ile HMF'nin artýþ çeþitliliði bakýmýndan en üst sýralarda yer gösterdiði, ayrýca HMF nin bala ýsýl iþlem almaktadýr. Kestane, akasya, ýhlamur, orman uygulanmasý sonucu miktarýnýn arttýðý, prolin'in gülü, püren, karabaþ otu, geven, bal taðþiþinde önemli bir kriter kekik, narenciye, çam, üçgül, oluþturduðu ve þeker þurubu korunda, lavanta, biberiye, verilen ballarda prolin deðerinin maydanoz, ayçiçek, pamuk, 300 mg/kg'ýn altýnda deðere sahip sütleðen, dað çileði, þalba, olduðunu ortaya koyduk. Devam beyaz diken, tespih otu, eden süreçte arý ürünlerinin avokado, harnup, meþe ve çok laboratuar koþullarýnda ortaya sayýda karýþýk çiçek ballarý koyduðumuz tedavi edici ülkemiz bal çeþitliliðini ortaya özelliklerini hayvan deneyleri koymaktadýr. Ýster karýþýk ve ile destekleyebilmek ve isterse tek tip bal türü olsun apiterapik özelliklerini ortaya tüm ballar antioksidan koymaya çalýþmaktayýz. maddeleri içerirler. Ancak bazý 18 19

SAYBÝRDEN HABERLER... Samsun Gýda ve Tarým Fuarý 6-9 Ekim Samsun Tarým Fuarý 13-16 Ekim Samsun Gýda Fuarý Sahil kentleri içerisindeki önemi her geçen gün artan Samsunda, birkaç yýl önce baþlayan ve her yýl katýlýmcý- ziyaretçi potansiyeli katlanarak artan Samsun Tarým ve Samsun Gýda Fuarlarýna ilk defa Birliðimiz de katýldý. Her iki fuar açýlýþýný Samsun Valiliði Adýna Vali Yardýmcýsý Mustafa ÖZER, Samsun Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkaný Salih Zeki MURZÝOÐLU, Ýl Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Müdürü Kadir GÜVEN ve Ýlçe Belediye Baþkanlarýnýn yaptýðý fuarlara ilgi oldukça yüksekti. 6-9 Ekim tarihlerinde gerçekleþtirilen Sam-tarým Fuarýnda; Tarým ve Hayvancýlýk ile ilgili Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn, Ýlçe Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Müdürlüklerinin katýlýmlarý ve katýlýmcýlarý teþvikleri göz doldurucu idi. Yine 13-16 Ekim tarihleri arasýndaki Samsun Gýda Fuarýna da ayný hassasiyet ve özenle yaklaþýlmýþtý. Oldukça geniþ bir katýlýmcý aðý bulunan fuarda ; Van'dan Malatya'ya, Sinop' dan Ordu'ya çok sayýda katýlýmcý var idi. Gýda Fuarýnda özellikle Samsun menþeli çok sayýda ürünlerle karþýlaþmak ' 'Samsun Birlik Bal'ý anlatmak için bulunduðumuz fuarlarda bizlerle ayrý bir mutluluk verdi. En ' ' tatlý '' standlardan olan standýmýza ilgi büyüktü. Çok sayýda ziyaretçimiz oldu. Gýda Fuarýnýn ilk gününde Genel Baþkanýmýz Bahri YILMAZ' da bizleri yalnýz býrakmadý. ' 'Bizde varýz'' diyebildiðimiz etkinliklerden olan bu tür fuarlara Ýl Arý Yetiþtirici Birliklerinin katýlmasý, güven ve kalitede tüketici tarafýndan denge unsuru olarak görülmektedir. Birliðimiz adýna biz bunu bu fuarlarda biraz baþarabildiðimizi umuyoruz. 20 21

SAYBÝRDEN HABERLER... SAÐLIKLI BESLENME VE SPOR PANAYIRI : Samsun Gençlik Spor Ýl Müdürlüðü ve Samsun Ýl Saðlýk Müdürlüðü'nün düzenlediði, Birliðimizin de katkýda bulunduðu Saðlýklý Beslenme ve Spor Panayýrý Samsun Cumhuriyet Meydanýnda gerçekleþtirildi. Ýki gün süren panayýrýn ilk gününde Gençlik ve Spor Bakanýmýz Suat KILIÇ' da panayýrý ziyaret etti ve etkinlikleri yakýndan izledi. Bir çok gýda ve saðlýk kuruluþunun katýldýðý etkinlikte, birliðimiz tarafýndan çoðunluðunu gençlerin oluþturduðu ziyaretçilere saðlýklý yaþamýn temel gýda maddelerinden olan ' 'bal'',ikram edildi. 22 23

Vali Yardýmcýsý Hasan ÖZHAN Birliðimize iadeyi ziyarette bulundu. Valiliðimizin Birlik faaliyetleri ile yakýndan ilgilendiðini belirten ÖZHAN, Valimiz Hüseyin AKSOY'un, yerel markalý ürünlere gösterdiði hassasiyeti vurgulayarak ' 'Samsun Birlik Bal'' ýn Ýlimizde güvenli balýn tek adresi olmasý gerektiðine iþaret etti. Bunun üzerine Birlik Baþkanýmýz Rasim KAPLAN, Birliðimizin'' Samsun Birlik Bal'' ile ilgili düþüncelerinin,kendi düþünceleri ile paralel olduðunu ifade etti. Bu konu ile ilgili çalýþmalarýn hýzlý bir þekilde yürütüldüðü bilgisini verdi. Vali Yardýmcýmýz Hasan ÖZHAN karþýlýklý beklentilerin yerine getirilmesi umudu ile Birliðimizden ayrýldý. Vali Yardýmcýsý Hasan ÖZHAN' dan Birliðimizi Ziyaret Valimiz Sayýn Hüseyin AKSOY'dan, Saðlýklý Beslenme ve Hareketli Yaþam Panayýrýna destek veren Birlik Baþkanýmýz Rasim KAPLAN'a plaket Valimiz Sayýn Hüseyin AKSOY,Saðlýklý Beslenme ve Hareketli Yaþam Panayýrýna destek veren kurum ve kuruluþ yetkililerine makamýnda düzenlenen bir programda teþekkür etti. Valimiz konuþmasýnda; " Deðerli arkadaþlar bildiðiniz gibi geçtiðimiz günlerde Samsun'da Saðlýklý Beslenme ve Hareketli Yaþam kapsamý içerisinde bir etkinlik gerçekleþtirildi. Bu etkinliðimizin yapýlmasýna, çalýþmamýzýn ortaya çýkmasýna katký saðlayan tüm kurum ve kuruluþlara ý teþekkür ediyorum." dedi. Sayýn Valimiz Hüseyin AKSOY, konuþmasýnýn ardýndan Saðlýklý Beslenme Spor Panayýrýna katký ve destek veren kurum temsilcilerine birer plaket verdi. 24 25

27

AFÝÞLERÝMÝZ 29

30 31