Dünya Enerji Görünümü 2013 Dr. Fatih Birol Baş Ekonomist, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İstanbul, 20 Aralık 2013
Günümüzde dünyanın enerji görünümü Enerji sektöründeki bazı ezberler bozuluyor. Ülkelerin rolleri değişmekte: Enerji ithalatçıları, ihracatçı oluyor ve ihracatçılar artan talebin ana kaynakları oluyor Enerji ticaret yolları değişiyor. Ancak küresel sorunlara uzun vadeli çözümler hala bulunamamaktadır. Enerji verimliliğine yeniden odaklanılmakta, ancak CO 2 emisyonları artmaya devam etmektedir. Fosil yakıt sübvansiyonları 2012 yılında 544 milyar dolara ulaşmıştır. 1,3 milyar insanın elektriğe erişimi bulunmamaktadır. Enerji fiyatları politika yapıcıların üstündeki baskıyı artırmaktadır. Petrol fiyatlarının uzun süredir yüksek olması piyasa tarihinde görülmemiş bir durum. Doğal gaz ve elektrik fiyatlarındaki bölgesel farklılıklar büyük ve kalıcı bir seviyede.
Enerji talep artışının kaynağı Güney Asya ya kayıyor Birincil enerji talebi, 2035 (Mtoe) Küresel Artıştaki Pay 2012-2035 Amerika Birleşik Devletleri 2 240 480 Brezilya Avrupa Afrika 1 710 1 030 Avrasya 1 370 Orta Doğu 1 050 1 540 Hindistan Çin 4 060 440 Japonya 1 000 Güneydoğu Asya Afrika Orta Doğu Güney Amerika 8% 10% Avrasya 8% 5% OECD 4% Gelişen Asya 65% Çin, içinde bulunduğumuz on yılda artan enerji talebinin ana etmeni konumundadır. Ancak Hindistan, 2020 li yıllarda talebin başlıca kaynağı olarak Çin in rolünü devralmaktadır.
Yavaş değişen enerji denklemi Toplam birincil enerji talep artışı Doğal Gaz 1987-2011 2011-2035 Kömür Yenilenebilir Petrol Nükleer 500 1 000 1 500 2 000 2 500 3 000 Mtoe Fosil yakıtlarin küresel enerji bileşenindeki payı 25 yil öncekiyle aynı, % 82 seviyesinde bulunmaktadır. Yenilenebilir enerji üretiminin artışı bu oranı ancak % 75 e düşürebilmektedir.
2015 Paris teki iklim zirvesi yaklaşırken CO 2 emisyonları hedeften çok uzaktadır Toplam enerji kaynaklı CO 2 emisyonları Gt 800 Toplam Emisyonlar 1900-2035 600 400 OECD-dışı OECD-Dışı 49% OECD 200 OECD 51% 1900-1929 1930-1959 1960-1989 1990-2012 2013-2035 OECD-dışı ülkeler emisyonların artan bir payından sorumlu olmalarına rağmen kişi başına düşen emisyonları OECD ülkelerinin sadece yarısına tekabül etmektedir.
Petrol kullanımı daralan bir sektörel yelpazede artıyor Sektörlere Göre Petrol Talebi mv/g 105 100 95 90 Diğer Benzin Dizel Diğer Orta Doğu Hindistan OECD ülkelerinin petrol kullanımının azalmasıyla Çin 2030 yılında en büyük petrol tüketicisi olmaktadır. Talep, dizel kullanımının 5,5 mv/g arttığı ulaştırma ve petrokimya sektörlerinde yoğunlaşmaktadır. 85 80 75 OECD 2012 Ulaştırma Petrokimya Diğer 2035 Sektörler Çin
Rafineri sektörü için çalkantılı zamanlar Rafineri kapasitesi ve işletimi mv/g 105 100 95 90 85 Diğer Orta Doğu Hindistan Yeni rafineri kapasitesi Çin Boş ve fazla kapasite Boş ve fazla kapasite 10 mv/g 2035 yılı itibarıyla kapanma riski taşıyor Rafinerileri by-pass eden petrol Rafinerilerde işlenen petrol 80 75 70 Daha fazla petrolün rafinerilerde işlenmeksizin tüketiciye ulaşması ve yeni kapasitenin OECD-dışı piyasalarda oluşuyor olması, özellikle Avrupa daki mevcut rafineriler üzerinde baskı oluşturmaktadır. 65 2012 2035
Petrol üretimi hikayesinde iki ayrı bölüm Küresel petrol üretimi artışına katkılar Orta Doğu Brezilya 2013-2025 2025-2035 ABD Diğer -2 0 2 4 6 8 mv/g ABD (light tight oil - LTO) ve Brezilya (derin su) 2020 li yılların ortasına kadar petrol üretimine önemli katkı sağlasalar da uzun vadeli petrol görünümünde Orta Doğu kritik bir rol oynayacaktır.
Yenilenebilir kaynaklar hızla artıyor Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimindeki artış, 2011-2035 TWs 2 100 1 800 1 500 Diğer Yenilenebilir ABD Diğer Yenilenebilir Güneş PV ASEAN Diğer Yenilenebilir Güneş Afrika PV 1 200 900 Güneş PV Japonya Rüzgar Çin Rüzgar Güney Amerika 600 300 Avrupa Rüzgar Birliği Hidro Hidro Hindistan Hidro Avrupa, Japonya & ABD Çin Hindistan, Güney Amerika, ASEAN & Afrika Hidro harici yenilenebilir kaynaklı elektrik üretiminin gelişimi 2035 yılına kadar iki katına çıkması beklenen sübvansiyonlara bağımlı. Rüzgar ve güneş enerjisinin sisteme ilavesinin piyasa yapısı ve maliyetler üzerinde etkileri olacaktır.
Kimin rekabet edecek enerjisi var? Endüstriyel enerji fiyatlarının ABD fiyatlarına oranı 5 Doğal gaz Elektrik 4 3 2013 ten itibaren azaltım 2003 2013 2035 2003 2 ABD Japonya Avrupa Birliği Çin Japonya Avrupa Birliği Çin Doğal gaz fiyatlarındaki bölgesel farklılıklar bugünkü seviyesine kıyasla kısmen azalmasına karşın, 2035 yılına kadar olan süreçte yüksek kalacaktır. Elektrik fiyatlarındaki farklılar da devamlılık göstermektedir.
Enerji yoğun sektörler ciddi sorunlarla karşılaşıyor Seçili sektörlerde enerjinin toplam üretim maliyetindeki payı 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% Petrokimya Gübre Aluminyum Çimento Demir Çelik Kağıt Cam Enerji-yoğun sektörler yaklaşık olarak dünya ölçeğinde endüstriyel katma değerin beşte birini, sanayi istihdamının dörtte birini ve sanayide enerji kullanımının % 75 ini teşkil etmektedir.
Ekonomiye enerji desteği? Küresel ihracat piyasalarında enerji yoğun ürünlerin payı Avrupa Birliği +1% Japonya +3% +2% +2% Bugün 36% 10% 7% 7% 3% 2% ABD Çin Orta Doğu Hindistan -3% -10% ABD -ana yükselen ekonomilerle birlikte- enerji yoğun ürünlerin ihracattaki pazar payını artırırken, AB ve Japonya da bu pay ciddi olarak düşmektedir. a sharp decline
ABD den gelecek olan LNG doğal gaz piyasalarını ne kadar etkiler? ABD Körfez Kıyısı ndan yapılan LNG ihracatının ekonomisi (bugünkü fiyatlarla) $/MBtu 18 15 12 9 6 3 $/MBtu 12 9 6 3 Ortalama ithalat fiyatı Sıvılaştırma, nakliye ve yeniden gazlaştırma ABD fiyatı Asya ya Avrupa ya Yeni LNG arzı birbirine daha bağlı küresel bir piyasaya doğru ivme kazandırıyor ancak bölgeler arasındaki yüksek ulaştırma maliyetleri tek bir doğal gaz fiyatı olamayacağına işaret ediyor.
Hızlı değişen enerji dünyasına genel bakış Çin ve onu takip eden Hindistan, küresel enerji talebi ve ticaretinde Asya nın artan hakimiyetinin öncüleri konumundadır. Teknolojik gelişmelerle birlikte yeni petrol kaynakları kullanıma açılsa da, Orta Doğu uzun vadeli görünümde belirleyici bir rol oynamaktadır. Bölgesel fiyat farkları ve rekabet gücüne yönelik endişeler var olmaya devam edecektir. Ancak, verimlilik başta olmak üzere bu sorunla mücadele yöntemleri de bulunmaktadır. Daha verimli ve düşük karbonlu bir enerji sektörüne geçiş, zorlu ekonomik koşullarda daha güç olmasına karşın daha az acil değil.