İlk Çağ. Tarİhİ ve Uygarlığı. Prof. Dr. Mehmet Alİ Kaya. 2. Baskı

Benzer belgeler
Prof. Dr. Mehmet Ali KAYA İLK ÇAĞ TARİH VE UYGARLIĞI ISBN Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ

önce biz sorduk KPSS Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR EFSANE SORU BANKASI Eğitimde

EVRİM VE FOSİL KANITLAR 12

KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ 2019 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME. Tamamı Çözümlü DENEME E 65 D Ö U K. 80 soruda SORU

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz

Türkiye'nin En Çok Satan. TARİH ten

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

Dünyada Ana D l Öğret m

önce biz sorduk KPSS Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR COĞRAFYA 30 DENEME Önder Cengiz - Mustafa Mervan Demir Eğitimde

PROGRAM GELİŞTİRME SORU BANKASI KPSS KPSS. Eğitim Bilimleri. Eğitimde. Sınıf Yönetimi Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

23. BASKI. Alıştırmalar için örnek data dosyaları te.

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT SOSYAL BİLGİLER Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

önce biz sorduk KPSS Soruda 82 soru ezberbozan MATEMATİK GEOMETRİ SORU BANKASI Eğitimde

MEB YURT DIŞINDA GÖREVLENDİRİLECEK ÖĞRETMENLERİN MESLEKİ YETERLİLİK SINAVLARINA HAZIRLIK EL KİTABI. Millî Eğitim Bakanlığı

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda 33 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT TARİH Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

Uygulamalı Meta-Analiz

KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ. gelişim psikolojisi öğrenme psikolojisi rehberlik ve özel eğitim program geliştirme

kpss ğrencinin D ers D efteri genel yetenek genel kültür COĞRAFYA Kolay oku Hızlı düşün Kalıcı öğren PEGEM AKADEMİ

TARİH DENEME GENEL KÜLTÜR. kpss ÖSYM. Osmanlı Siyasî Tarihi Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi. Serkan Aksoy. Gerçek Sınav Tadında...

ÖABT LİSE MATEMATİK SORU BANKASI ÖABT ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ. Tamamı Çözümlü. Kerem Köker

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT FİZİK Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Hellen Kavramı Yunan Arkaik Çağı ve Ege Göçleri

kpss eğitim bilimleri ĞRENCİNİN D ERS D EFTERİ REHBERLİK ve ÖZEL EGİTİM Editör: Savaş Doğan Yazar: Ferdi Kaya Kolay oku Hızlı düşün Kalıcı öğren

kpss Önce biz sorduk 120 Soruda 83 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür MATEMATİK GEOMETRİ DENEME

Eğitimde Güncel Sorunlar. Nida BAYINDIR

İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR...11 ÖNSÖZ...13 GİRİŞ...15

önce biz sorduk KPSS Soruda 32 soru ÖABT FİZİK TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI Eğitimde

DİLBİLİM NEDİR? Dav d CRYSTAL. Çeviren: Ahmet BENZER

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

önce biz sorduk 50 Soruda 32 KPSS 2017 soru ÖABT FEN BİLİMLERİ FEN ve TEKNOLOJİ TAMAMI ÇÖZÜMLÜ ÇIKMIŞ SORULAR Eğitimde

kpss eğitim bilimleri ÖDD ÖĞRENCİNİN DEFTERİ DERS REHBERLİK ve ÖZEL EGİTİM Editör: Savaş Doğan Yazar: Ferdi Kaya

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Komisyon DGS 10 DENEME ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Serkan UMUZDAŞ ÖZGÜN MAKAMSAL ETÜTLER ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir.

Görevde Yükselme. Konu Anlatımlı Soru Bankası GYS. Sınavlarına Hazırlık El Kitabı. Sosyal Güvenlik Kurumu. Şef ve Memur Unvanlar İçin

İÇİNDEKİLER. Karşılaştırmalı Eğitim Nedir?... 1 Yabancı Ülkelerde Eğitim... 4 Uluslararası Eğitim... 5 Kaynakça... 12

Komisyon İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME ISBN

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT KİMYA Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

Komisyon ALES ÇIKMIŞ SINAV SORULARI 9 FASİKÜL ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT SINIF ÖĞRETMENLİĞİ Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT TÜRKÇE Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

GYS. Ceza ve. Tevkifevleri. Saymanlık. Adalet Bakanlığı

Komisyon DİKEY GEÇİŞ SINAVI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ ÇIKMIŞ SORULAR ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

çöz kazan kpss ÖSYM sorularına en yakın tek kitap tamamı çözümlü coğrafya 2014 kpss de 94 soru yakaladık soru bankası

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

matematik sayısal ve mantıksal akıl yürütme

önce biz sorduk KPSS Soruda 31 soru ÖABT LİSE MATEMATİK TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI Eğitimde

KONU 3: PALEOLİTİK ÇAĞ (Eski Taş Çağı)

İktisat Tarihi II

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

COĞRAFYA. kpss SORU. Önce biz sorduk. Güncellenmiş Yeni Baskı. Genel Yetenek Genel Kültür. 120 Soruda 83

DENEME MATEMATİK GEOMETRİ KPSS KPSS. Genel Yetenek Genel Kültür. Eğitimde

Tüm Adaylar İçin ALES SORU BANKASI. Kenan Osmanoğlu Kerem Köker

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

önce biz sorduk 50 Soruda 32 KPSS 2017 soru ÖABT FİZİK TAMAMI ÇÖZÜMLÜ ÇIKMIŞ SORULAR Eğitimde

KPSS. Eğitim Bilimleri. ezberbozan. serisi. KPSS Ders Notları. özetlenmiş içerik pratik bilgiler kritik notlar ilgi çekici görseller

kpss Yeni sorularla yeni sınav sistemine göre hazırlanmıştır. matematik sayısal akıl yürütme mantıksal akıl yürütme geometri 30 deneme

Ritim Öğreniyorum-II. Al ÖZTÜRK

önce biz sorduk KPSS Soruda 32 soru ÖABT SOSYAL BİLGİLER COĞRAFYA Eğitimde

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT BİYOLOJİ Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

KPSS GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR 2019 COĞRAFYA TAMAMI ÇÖZÜMLÜ DENEME. 120 soruda SORU

Sorular 1. Aşağıdaki fotoğraflardan hangisi veya hangileri insanla ilgili özellikleri göstermektedir? I II III

MUHASEBE SORU BANKASI REDITUS. Tamamı Çözümlü PERİL ÖZERGÜN - SAADET ERDEM. Temel Kavramlar. Vergi Müfettişliği. Muhasebe Standartları

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

ezberbozan MATEMATİK GEOMETRİ SORU BANKASI KPSS 2018 eğitimde tamamı çözümlü 30.yıl

ÖABT. Soruları yakalayan 2015 komisyon tarafından hazırlanmıştır. ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ ÖABT SINIF ÖĞRETMENLİĞİ SORU BANKASI.

İç Denet m Başarısı Üzer ndek Önem. Dr. Ramazan YANIK

Komisyon LYS1 MATEMATİK 10 DENEME TAMAMI ÇÖZÜMLÜ ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir.

Editör: Prof. Dr. Firdevs GÜNEŞ EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ ISBN

ALES SÖZEL ADAYLAR İÇİN ALES SORU BANKASI. Savaş Doğan - Kenan Osmanoğlu - Kerem Köker. Eğitimde

Özgün Makamsal Parçalar Piyano İçin Hazırlanmış 10 Özgün Parça

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden

Komisyon ANAYASA 30 DENEME ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

Mart 2016 March 2016 Yıl 9, Sayı XXV, ss Year 9, Issue XXV, pp DOI No:

KPSS ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK. Tamamı Çözümlü SORU BANKASI. 50 soruda SORU

ALES EŞİT AĞIRLIK VE SAYISAL ADAYLAR İÇİN TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME

Ritim Öğreniyorum-II. Al ÖZTÜRK

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

Komisyon ALES TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

KPSS GENEL YETENEK MATEMATİK GEOMETRİ YENİ. Özgün 900 Soru

Komisyon ALES ÇIKMIŞ SINAV SORULARI 10 FASİKÜL ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

Eşit Ağırlık ve Sayısal Adaylar İçin ALES SORU BANKASI ALES. eğitimde 30.yıl. Kenan Osmanoğlu Kerem Köker

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

ÖABT. Soruları yakalayan 2015 komisyon tarafından hazırlanmıştır. ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ ÖABT SINIF ÖĞRETMENLİĞİ SORU BANKASI.

Komisyon DGS TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME SINAVI ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir.

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

TARIM COĞRAFYASI. Prof. Dr. Hayati DOĞANAY Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

önce biz sorduk KPSS Soruda soru ÖABT İLKÖĞRETİM MATEMATİK SOYUT CEBİR - LİNEER CEBİR Eğitimde 30.

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

kpss türkiye'nin en çok satan ders notları COĞRAFYAdan

KPSS. Eğitim Bilimleri. ezberbozan. serisi. KPSS Ders Notları. özetlenmiş içerik pratik bilgiler kritik notlar ilgi çekici görseller

Transkript:

İlk Çağ Tarİhİ ve Uygarlığı Prof. Dr. Mehmet Alİ Kaya 2. Baskı

Prof. Dr. Mehmet Ali KAYA İLK ÇAĞ TARİHİ VE UYGARLIĞI ISBN 978-605-318-008-1 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. 2016, Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ne aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz. 1. Baskı: Ocak 2015, Ankara 2. Baskı: Şubat 2016, Ankara Yayın-Proje: Çiğdem Hanlı Dizgi-Grafik Tasarım: Hilal Sultan Coşkun Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Baskı: Salmat Basım Yayıncılık Ambalaj Sanayi Tic. Ltd. Şti. Büyük Sanayi 1. Cadde 95/1 İskitler/ANKARA Tel: 0312-3411020 Faks: 0312-3413050 Yayıncı Sertifika No: 14749 Matbaa Sertifika No:26062 İletişim Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA Yayınevi 0312 430 67 50-430 67 51 Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60 Dağıtım: 0312 434 54 24-434 54 08 Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60 İnternet:www.pegem.net E-ileti: pegem@pegem.net

ÖN SÖZ Eğitim düzeyi hangi seviyede olursa olsun zaman zaman bir yetişkinin şöyle bir sorusuyla muhatap kalabiliyoruz: Tarihimizi doğru öğretebiliyor muyuz? Bu soruya bakarak insanlarımızın tarihe meraklı ve herbirinin iyi bir tarih kitabı okuru olduğu ya da okumaya eğilimli bulunduğu sonucuna varabiliriz. Ancak ülkemizdeki kitap okuma alışkanlığının çok düşük olduğu bir sır değil. Yapılan istatistiki araştırmalardan edindiğim bilgilere göre ülkemizde kitap okuma oranı binde bir. Avrupa da ise bu oran yüzde 21 civarında. Hiç kuşkusuz kitap okuyanların ne kadarının tarih kitapları okumaya meraklı oldukları da ayrı bir soru. Öte yandan benim amacım Tarihimizi doğru öğretebiliyor muyuz? sorusunun ve bu sorudan hareketle ulaşacağımız sonucun doğru olup olmadığını burada tartışmak değil. Bu şekilde yöneltilen sorulara verilmesi gereken ya da sorunun muhatabından beklenen yanıtın İslam tarihiyle sınırlı olduğuna dikkat çekmektir. Yani sorular, insanlığın tarihinin ya da dünya tarihinin veya uygarlıklarının da öğretilip, öğretilemediği şeklinde olsa belki tarihimizi daha doğru öğrenme olanağımız olabilir ki elinizdeki bu kitabı yazmak istememin nedenlerinden birisi budur. Bir diğer neden de ülkemizde İlk Çağ tarihi ve uygarlığını anlatan kitapların çok az oluşudur. Bir başka ve asıl neden ise İlk Çağ (ya da Eski Çağ) Tarihi ve Uygarlığı, tarafımdan Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler Öğretmenliği Bölümü öğrencilerine ve Edebiyat Fakültesi öğrencilerine (zorunlu-seçmeli ders kapsamında) verilen bir dersin adı olmasıdır. Bu nedenle kitap, öncelikle öğrenciler için hazırlandı. Fakat kapsamı ve içeriği bakımından bir ders kitabı olmasının ötesindedir. İlk Çağ tarihi ve uygarlıklarına ilgi duyan herkese hitap eden bir el kitabı olacak şekilde tasarlanıp kaleme alınan kitapta insanlığın kökenlerinden itibaren tarih öncesi kültürler ile İlk Çağ tarihine damgasını vuran tüm İlk Çağ devletlerine ve uygarlıklarına yer verildi. Kitabın bölümlemeleri kronolojik temelde yapıldı. Yani tarihleri ya da uygarlıklarıyla ilk kez ortaya çıkan halklardan başladık. Tarih öncesi dönemler bu anlamda bir sıkıntı nedeni olmadı. Kitabın Giriş bölümü insanlığın kökenlerine, Birinci Bölüm ise insanlığın tarih öncesi kültürlerine ayrıldı. Fakat başta Mısır, Hindistan ve Çin in tarih ve uygarlıklarını, düşündüğümüz kronolojik sıralamaya uygun bölüm tasnifine dahil etmek o kadar kolay değildi. Mısır, coğrafik konumuyla bir dereceye kadar dışardan gelen istilalara kapalı olan bir ülkeydi. Bu nedenle Hellenistik Döneme kadar tüm tarihi boyunca kesintisiz olan bir kültürün ve siyasi birliğin sahibi olan Mısır ın Pers hakimiyetine kadar olan tarihinin, her

iv İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı ne kadar Mezopotamya dan sonra anlatılarak kronolojik sıraya uyulmuş olsa da, tek bölümde (3'üncü Bölüm) anlatılması zorunluluğu ortaya çıktı. Mısır ın Demir Devri tarihinin Ege Göçlerinden sonra ayrıca bir bölüm açılarak anlatılmamasının nedeni budur. Hindistan ve Çin uygarlıkları, Mezopotamya ve Mısır dan daha sonra, fakat dünyanın diğer uygarlıklarından daha önce ortaya çıktılar. Fakat Hindistan ın da İlk Çağ tarihi, kültürel devamlılık bakımından Mısır dan farklı değildi. Özellikle Çin, kültür birliği ve devamlılığı bakımından dünyanın diğer uygarlıklarıyla kıyaslanamayacak bir üstünlüğe sahiptir. Ayrıca Hindistan ve Çin, Önasya ve Akdeniz e, bu dünyanın erken uygarlıklarıyla iletişimi/etkileşimi bakımından da çok uzaktı. Hatta ikincisi eski Yunanlıların hakkında hiç bilgi sahibi olmadığı bir ülkeydi. Örneğin İÖ 5'inci yüzyıl Yunan tarihçisi Herodotos, yazmış olduğu tarih eserinde Hintlilerden söz ederken, Çinlilerden hiç söz etmez. Zira ona göre Hindistan dan sonra ıssızlık vardır. Hindistan ve Çin, Mezopotamya ve Mısır dan sonraki ilk iki uygarlığın doğduğu ülkeler olmalarına rağmen, kitabın bölümlemesinde son iki sırada (18 ve 19'uncu bölümler) bulunuyor olmalarının nedeni bunlardır. Kitabın 2'nci bölümü Mezopotamya ya ayrıldı. Yazının icat edildiği, dünyanın bilinen ilk kentlerinin kurulduğu ülke olan Mezopotamya, coğrafik konumu dolayısıyla dışardan gelen istilalara açıktı ve bu nedenle bu ülkede kurulan bir uygarlık, bir istila ile yıkılıp yerini bir başka uygarlığa bırakabildi. Böylece Mezopotamya, Mısır gibi kesintisiz olan bir kültürün sahibi olamadı. Zira İÖ 2'nci binyılın son çeyreğinde başlayan Ege Göçleri (Deniz Kavimleri), Mezopotamya yı da etkiledi. Bu nedenle Mezopotamya nın Ege Göçleri sonrası tarihi ve uygarlıkları, Demir Devri uygarlıkları dahilinde ayrı bir bölümün ( 7'nci bölüm) konusunu oluşturdu. Ancak Mezopotamya nın İÖ 2'nci binyılın ilk yüzyılının sona ermiş olduğu tarihte kurulmuş olan ve o tarihten itibaren uygarlık merkezleri olarak adlarını duyurmaya başlayan Asur ve Babil kentlerinin takriben 1500 yıl boyunca siyasi ve kültürel anlamda merkez olma konumlarını az ya da çok muhafaza etmiş olduklarını da belirtmeliyiz. Bugünkü Türkiye toprakları da dışardan gelen istilalar bakımından kolay ve Mezopotamya ya göre daha uygun bir coğrafi konuma sahipti. Bu nedenle Türkiye nin İlk Çağ tarihinde ne siyasi anlamda ne de kültürel anlamda bir birlikten ya da kesintisiz olan siyasal oluşumlar ile kültürlerden söz edilebilir. Bugünkü Türkiye nin sınırları içerisinde kurulmuş olan devletler ve uygarlıkların tek bir

Ön Söz v bölüm altında toplanmaya uygun olmamasının en önemli nedeni budur. İÖ 3'üncü binyıldan itibaren bugünkü Türkiye toprakları üzerinde yaşamış olduğu bilinen halklar, İÖ 2'nci binyılda bugünkü Türkiye topraklarının egemen siyasal ve askeri gücü olan Hititler ve onların çağdaşları olan Güney ve Batı Anadolu halkları 4'üncü bölümün konusunu oluşturdu. Anadolu nun Demir Devri uygarlıklarına ise kronolojik bakımdan uygun olduğu 9uncu bölümde yer verildi. Kitabın 5'inci bölümü, İÖ 2'nci binyılda Mısır, Mezopotamya ve Anadolu uygarlıklarının çağdaşı olan Ege ve Yunanistan a, yani Girit (Minos) ve Mikenlere (Akalar) ayrıldı. İlk Çağ'ın İÖ 2'nci binyılına damgasını vuran, Mısır dışındaki Bronz Çağı uygarlıkları, aynı binyılın son yüzyılına girildiğinde meydana gelen Ege Göçleri (Deniz Kavimleri) ile yıkıldılar. Böylece, bu göçlerden sonra, Önasya, Ege ve Akdeniz dünyasında demir madenini işleyen ve günlük yaşam ihtiyaçlarında kullanan halkların kurduğu devletler ve uygarlıklar ortaya çıktı. Söz konusu göçler ve İÖ 1'inci binyılın ilk yarısına damgasını vuran Demir Devri nin çağdaş olan uygarlıkları, kitabın 6, 7, 8 ve 9'uncu bölümlerinin konularını oluşturmaktadır. Bu bölümlerde sözü edilen uygarlıklarla çağdaş olan Medler, Kimmerler ve İskitler ise 10'uncu bölümde anlatıldı. Karadeniz in Kuzey ve Kuzeydoğusundaki yurtlarından göç ederek Kafkaslar yoluyla bugünkü Türkiye sınırları içinde kalan toprakları istila eden Kimmerler ve İskitlerin saldırılarından Suriye ve Filistin deki İbraniler ve Fenikeliler ile Mezopotamya daki Keldaniler dışındaki halklar etkilendi. Tarihin bilinen ilk dünya devletini kuran Persler ile Pers kültürünü benimseyen Arsaklar hanedanının kurduğu Parth Krallığı na ise kitabın 11'inci Bölümü nde yer verildi. Doğu ile Batı nın siyasi ve askeri anlamda karşı karşıya gelmesi, çatışması ilk kez batıda Ege Denizi nden doğuda Hindistan a kadar devasa genişlikte bir imparatorluğun sahibi olan Perslerin Lidya Krallığı nı yıktıktan sonra Anadolu nun batı yarısına da egemen olup, Avrupa ya seferler düzenlemesiyle başladı. Bu zamanda Batı kültürünün temsilcileri eski Yunan kent devletleriydi. Pers Krallığı, Makedonya kralı Büyük İskender tarafından yıkıldı. Hellenistik sıfatıyla tanımlanan çağ (14'üncü ve 15'inci bölümler), batıda Adriyatik Denizi nden doğuda Hindistan a kadar uzanan İskender İmparatorluğu ile başladı. İskender in ölümünden sonra bu devasa büyüklükteki imparatorluğun bugünkü İran topraklarını oluşturan kesimi, İskender in generallerinden birisi tarafından kurulan hanedanın (Seleukoslar) hakimiyeti altında kaldı. Fakat Seleukosların devasa imparatorluğu dağılmadan muhafaza etmeleri zordu. Onların egemenliğine batıdan gelen ilk tehdit Galatlar/Keltler ile diğer Hellenistik krallıklardı. Daha

vi İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı sonra onlara Romalılar da dahil oldular. Doğudan gelen tehdidin en tehlikeli olanını ise Arsaklar (Parthlar) yarattılar. Seleukosların İÖ 2'nci yüzyılın ilk on yılı sonunda Romalılar tarafından zayıflatılan gücü, Orta Asyalı Arsaklar hanedanını yükseltecek olan koşulları yarattı ve İran da bu hanedan tarafından Parth Krallığı kuruldu. Parthlar/Arsaklar, takriben İS 3'üncü yüzyılın ilk çeyreği sonuna kadar, eski dünyanın en büyük askeri ve siyasi gücü olan Roma nın çağdaşıydı ve Doğu daki tek büyük rakibi olarak ayakta kaldı. Parth Krallığı nı ortadan kaldıran Sasaniler ise, Roma ile ilişkileri dışında, bu kitabın kapsamı dışında tutuldu. Günümüz Batı uygarlığının temellenmiş olduğu kültürün sahibi olan Demir Devri nin Ege ve Eski Yunan dünyasını, 5'inci bölümde yer verilen Girit ten (Minos) ve özellikle Mikenlerden ayrı tutmak zor. Fakat kitabın bölümleri kronolojik olarak yapıldığından Ege ve Eski Yunan dünyasının Hellenistik Çağ öncesi Demir Devri tarihine ve uygarlığına (Arkaik ve Klasik Çağlar), 5'inci bölümün hemen ardından değil, kitabın 12'nci bölümünde yer verilmek zorunda kalındı. Klasik Yunan uygarlığının karakteristiği olan Polislerin bağımsız siyasal güç olarak varlıklarına Makedonya kralı Büyük İskender son verdi. Bu nedenle Makedonya Krallığı, Hellenistik krallıklar ve Hellenitik Çağ uygarlığına, Ege ve eski Yunan tarihinin anlatılmış olduğu bölümün hemen ardından gelen iki bölüm, yani kitabın 13'üncü ve 14'üncü bölümleri ayrıldı. İÖ 280 yılından itibaren Yunanistan ve Anadolu yu istila eden Kuzey Avrupalı Keltler ise bir sonraki bölümün (15'inci bölüm) konusunu oluşturdu. Keltlerin daha çok Galatlar adıyla anılacak olan bir grubu, Anadolu ya yerleşmiş ve böylece Keltler Hellenistik dünyanın parçası olmuştu. Avrupa daki Keltler (Galler) ise tarihsel anlamda daha çok Roma dünyasının bir parçasıydı. Fakat her iki kıtanın Keltleri de içinde yaşadıkları dünyaya yabancı olan kültürleriyle tanındılar. 16 ve 17'nci bölümler ise İlk Çağ'ın son büyük uygarlığı olan Roma ya ayrıldı. Devlet yönetimi ve hukuk dışında Yunan kültürünün etkisi altında kalmış olan Romalıların Cumhuriyet Dönemi 16'ncı bölümün konusunu oluştururken; 17'nci bölümde Roma nın İmparatorluk Dönemi ve Hristiyanlık anlatıldı. Hristiyanlık, Roma nın İmparatorluk Dönemi nde doğup, yayıldı. Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi kitabın son iki bölümü Hindistan ve Çin e ayrıldı. Hindistan tarihi ve uygarlığı 19'uncu bölümün konusunu oluştururken, 20'nci bölümde Çin tarihi ve uygarlığı anlatıldı. İlk Çağ'da hükmettiği devasa büyüklükteki topraklarıyla tarihe adını yazdıran Hunlara ise Çin tarihi ve uygarlığının anlatıldığı 19 uncu bölümde yer verildi.

Ön Söz vii Kitaba bir de Kral Listeleri eklemeyi uygun bulduk. Böylece metin içinde söz edilmemiş olan krallar ve imparatorların adlarını, hangi tarihlerde hüküm sürmüş olduklarını merak edenler bu listeye bakarak öğrenebileceklerdir. Ancak özellikle Demir Devri öncesine ait olan kronolojinin oldukça sorunlu olduğu dikkate alınmalıdır. Bu çalışmada yararlandığım kaynaklar ise konu başlığı altında bir ayrıma tabi tutulmadan yazar soyadına göre alfabetik olarak verildi. Fakat Bibliyografya başlığı altında sıralanan bu kaynaklar, kitabın içeriğiyle ilgili olan çok sayıda kaynak içinden tarafımdan seçilmiş olanlardan ibarettir. Kitapta, yer, kişi, kavim, ülke, devlet ve krallık adları konusunda isimlerin orjinallerine olabildiğince bağlı kalındı. Bu anlamda istisnalarımızı Türkçe de iyi bilinen eski isimler (örneğin Lidya, Lidler, Frigya, Frigler, Makedonya, Trakya, Traklar, Galatya, İyonya, İskender, İskenderiye, Atina, Suriye, Ço, Çin gibi) oluşturdu. Bunların da orijinal yazılışı, en azından metin içinde ilk geçtiği yerde parantez içinde belirtildi. Eski yer isimlerinin bugünkü yeri de parantez içinde verildi. Milattan önceki tarihlerin önüne İÖ kısaltması (İsa dan Önce) konuldu. Milattan sonraki tarihler ise önünde bir İS kısaltması (İsa dan Sonra) olmaksızın verildiler. Bu nedenle eğer metinde geçen tarih ya da tarihlerin önünde İÖ yoksa, o tarih ya da tarihler Milattan sonraya ait olandır. Metin içinde haritalar ve resimler de bulunmaktadır. Bunların birkaçı kitaptan ya da internetten temin edildi. Diğerlerinin bazıları kendi arşivime aittir. Bazı resimler de sevgili eşim arkeolog Selma Kaya tarafından temin edildiler. Kendisine hem bu konuda hem de kitap yazıldıktan sonra dikkatli bir şekilde okuyarak kitabın yazım hatalarının tashihinde yapmış olduğu değerli yardımları için teşekkür ediyorum. Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya

Prof. Dr. Mehmet Ali KAYA 26.10.1961 Denizli-Çardak doğumlu. İlkokulu Denizli ili Çardak ilçesi Gemiş köyünde okudu. Orta ve Lise eğitimini Çardak lisesinde tamamladı. 1981 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri bölümünde başladığı Yüksek Öğrenimini 1985 yılında aynı bölümden mezun olarak tamamladı. 1985 yılında Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun açtığı sınavı kazanarak Türk Tarih Kurumu Eskiçağ Bilim ve Uygulama kolunda uzman yardımcısı olarak kamu görevine başladı. Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Bölümü nde 1990 yılında başladığı Yüksek Lisans eğitim ve öğretimini 1992 yılında tamamladı. Aynı enstitünün Tarih Bölümü nde 1992 yılında başladığı Doktorasını 1997 yılında tamamladı. 1993 yılında Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü nün açmış olduğu Araştırma Görevlisi sınavında başarılı oldu ve Araştırma Görevlisi olarak tayin oldu. 1997 yılına kadar aynı bölümde Araştırma görevlisi olarak, 1997-1998 yılları arasında ise Dr. Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 1998-2001 yılları arasında Yardımcı Doçent, 2001-2007 yılları arasında Doçent unvanıyla Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. 2007 yılından beri Profesör olarak aynı üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapmaya devam etmektedir. 2002-2003 yılları arasında E.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcılığı, 2002-2003 yılları arasında E.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyeliği (2003-2004), Doçent ve Profesör temsilcisi olarak E.Ü. Edebiyat Fakültesi Yönetim Kurulu ve Fakülte Kurulu Üyelikleri (2003-2004 ve 2007) ve Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanlığı (2005-2011) gibi idari görevler de yapan Prof.Dr. Mehmet Ali Kaya, Lisans düzeyinde Uygarlık Tarihi, Eskiçağ Tarihi ve Uygarlığı, Ege ve Yunan Tarihi, Roma Tarihi, Eski Anadolu Tarihi gibi dersler vermiş ve vermeye devam etmektedir. Bugüne kadar yayınlanmış beş kitabı daha vardır. Bunlar: 1. "E.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarihi" (Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları-İzmir-2000), 2. Anadolu da Galatlar ve Galatya Tarihi (E. Ü. Edebiyat Fakültesi Yayınları, İzmir 2000 ve ikinci baskı İlya yayınları, İzmir 2005, üçüncü baskı Çizgi Yayınevi Konya 2011). 3. "Roma nın Afrikalı İmparatoru Septimius Severus" (Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2007). 4. Türkiye Tarihi ve Uygarlığı: I. Türkiye nin Eskiçağ Tarihi ve Uygarlığı. Tarih Öncesi Çağlardan Perslere Kadar (İlya yayınları, İzmir 2012).

x İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı 5. Türkiye Tarihi ve Uygarlığı: II. Türkiye nin Eskiçağ Tarihi ve Uygarlığı. Pers Hakimiyeti ve Hellenistik Dönem (İlya yayınları, İzmir 2012). Türkiye deki tarih ve arkeolojiyle ilgili olan bilimsel dergi, kitap, ulusal ve uluslarası sempozyum bildiri kitaplarında yayımlanmış makaleleri vardır. Ayrıca Moskova (Rusya), St. Petersburg (Rusya), Pamplona da (İspanya) düzenlenen uluslararası sempozyum ve kongrelere bildirileriyle katıldı. 2010 yılında İngiltere- Exeter Üniversitesi nde yaklaşık 5 ay misafir öğretim Üyesi olarak bilimsel araştırmalar yaptı. 2014 yılı başından beri haftalık olarak yayınlanan EkonomikÇözüm Gazetesi nde köşe yazarlığı yapmaktadır.

İÇİNDEKİLER Ön Söz... iii Giriş: Tarih Öncesinde İnsan...1 1. BÖLÜM TARİH ÖNCESİ KÜLTÜRLER 1.1. Paleolitik Kültür...7 1.1.1 Alt ve Orta Paleolitik...8 1.1.2. Üst Paleolitik...8 1.2. Mezolitik Kültür...10 1.3. Göbeklitepe...11 1.4. Neolitik Kültür...13 1.5. Kalkolitik Kültür...17 1.6. Bronz Çağı Kültürü...18 2. BÖLÜM MEZOPOTAMYA (İÖ 4-2. Binyıllar) 2.1. İki Nehir Arasındaki Ülke...19 2.2. Sümerler...20 2.3. Akadlar... 22 2.4. Babilliler (Eski Babil Dönemi)...24 2.5. Asurlular (Eski ve Orta Asur Dönemi)...25 2.6. Kassitler (Orta Babil Dönemi)...27 2.7. Devlet ve Toplum...28 2.8. Ürünler ve Ticaret...32 2.9. Mimari ve Sanat...33 2.10. Yazı, Dil, Edebiyat ve Bilim...34 2.11. Din...36 3. BÖLÜM MISIR 3.1. Nil Vadisi: Aşağı ve Yukarı Mısır...39 3.2. Tarih Öncesinden Uygarlık Çağına...40 3.3. Hierakonpolis: Birleşik Mısır'ın Kuruluşu...40 3.4. Eski Krallık Dönemi...42 3.5. Ölü Kültü ve Mumyalama...43

xii İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı 3.6. Birinci Ara Dönem...44 3.7. Orta Krallık Dönemi...45 3.8. İkinci Ara Dönem: Hiksoslar... 46 3.9. Yeni Krallık Dönemi...47 3.9.1. Firavun Akhenaton: Mısır da Tek Tanrılı Din...49 3.9.2. Kadeş Savaşı ve Barış Dönemi...50 3.9.3. Deniz Kavimlerinin Saldırısı...51 3.10. Geç Dönem ve Çöküş...51 3.11. Devlet ve Halk...52 3.12. Din...54 3.13. Mısır Mimarisi: Piramitler, Saraylar ve Tapınaklar...56 3.14. Sanat...58 3.15. Yazı ve Edebiyat...59 3.16. Bilim...59 4. BÖLÜM HİTİTLER VE HİTİT ÇAĞI NDA ANADOLU 4. 1. Genel Hatlarıyla Anadolu'nun Tarih Öncesi...61 4. 2. Anadolu'nun Üçüncü Binyıl Halkları...62 4. 2. 1. Hurriler: Hurri-Mitanni Devleti...63 4. 2.2. Luviler...63 4. 2.3. Hattiler ve Asur Ticaret Kolonileri Çağı...64 4. 3. Hititler...65 4.3.1. Hititlerde Devlet ve Toplum...68 4.3.2. Hititlerin Bin Tanrılı Dini...70 4.3.3. Yazı, Dil ve Edebiyat...72 4.3.4. Mimari, Sanat ve Bilim...72 4.3.5. Ürünler...73 4.4. Hitit Çağı'nda Güney ve Batı Anadolu...74 4.4.1. Genel Durum...74 4.4.2. Kizzuvatna ve Arzava Ülkeleri...74 4.4.3. Lukkalar (Likyalılar)...76 4.4.4. Karialılar (Karkişa) ve Lelegler...76 4.4.5. Efsanevi Kadın Savaşçılar: Amazonlar...77 4.4.6. Troya...77 4.4.7 Ahhiyava...78

İçindekiler xiii 5. BÖLÜM MİNOSLAR VE MİKENLER 5.1. Ege'nin İlk Uygarlığı...81 5.1.1. Girit (Minos) Uygarlığı nın Kronolojisi...82 5.1.2. Saraylar Öncesi Dönem...82 5.1.3. Saraylar Dönemi...83 5.1.4. Mimari ve Sanat...85 5.1.5. Din...87 5.1.6. Yazı...87 5.1.7. Sosyo-Politik ve Ekonomik Yapı...88 5.2. İlk Yunanlar: Mikenler (Akalar)...92 5.2.1. Aka (Miken) Kahramanlık Çağı...93 5.2.2. Troya Savaşı...94 5.2.3. Mikenlerin Sosyo-Politik Yapısı...96 5.2.4. Din...98 5.2.5. Miken Yazısı...98 5.2.6. Miken Mimarisi ve Sanatı...99 5.2.7. Miken Uygarlığı'nın Sonu... 100 6. BÖLÜM EGE GÖÇLERİ, KARANLIK ÇAĞ VE DEMİR DEVRİ 6.1. Ege Göçleri... 101 6.2. Karanlık Çağ... 104 6.3. Demir Devri... 106 7. BÖLÜM MEZOPOTAMYA NIN DEMİR DEVRİ 7.1. Asurlular (Yeni Asur Dönemi)... 109 7.1.1. Sosyo-Politik ve Ekonomik Yapı... 110 7.1.2. Mimari, Sanat ve Bilim... 113 7.1.3. Yazı, Dil ve Din... 115 7.2. Keldaniler (Yeni Babil Dönemi)... 116 7.2.1. Keldanilerin Sosyo-Politik ve Ekonomik Yapısı... 117 7.2.2. Yeni Babil Sanatı, Mimarisi ve Bilimi... 119 7.2.3. Yazı ve Din... 120

xiv İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı 8. BÖLÜM DEMİR DEVRİNDE SURİYE VE FİLİSTİN 8.1. Fenikeliler... 121 8.2. İbraniler: Yahuda Krallığı... 125 9. BÖLÜM DEMİR DEVRİNDE ANADOLU 9.1. Geç Hitit Devletleri... 129 9.2. Urartular... 132 9.2.1. Sosyo-Politik ve Ekonomik Yapı... 134 9.2.2. Urartu Dini... 135 9.2.3. Yazı, Dil, Mimari, Sanat ve Bilim... 136 9.3. Frigler... 137 9.3.1. Karanlık Çağda Frigler... 137 9.3.2. Frigya Krallığı... 139 9.3.3. Friglerin Sosyo-Politik Yapısı ve Dini... 141 9.3.4. Frig Yazısı ve Dili... 143 9.3.5. Frig Ürünleri, Mimari ve Sanatı... 143 9.4. Lidyalılar... 146 9.4.1. Lidya Bölgesi: Mermnadlar Hanedanı Öncesi... 146 9.4.2. Lidya Krallığı: Mermnadlar... 147 9.4.3. Sosyo-Politik Yapı... 148 9.4.4. Dünyanın İlk Metal Parası (Sikke)... 150 9.4.5. Lidya Ekonomisi... 150 9.4.6. Yazı, Dil ve Din... 151 9.4.7. Mimari, Sanat ve Bilim... 152 10. BÖLÜM KİMMERLER, İSKİTLER, MEDLER 10.1. Kimmerler... 155 10.1.1. Kimmerlerin Sosyo-Politik Yapısı ve Kültürleri... 158 10.2. İskitler (Sakalar)... 159 10.2.1. İskitlerin Sosyo-Politik Yapısı ve Sanatı... 164 10.2.2. İskitlerin Dini... 166 10.3. Medler... 167

İçindekiler xv 11. BÖLÜM PERSLER VE PARTHLAR 11.1. Persler (Akhaimenesler): İran'a Göç... 169 11.1.1. Pers İmparatorluğu nun Kuruluş ve Yükselişi... 170 11.1.2. Pers İmparatorluğu nda Duraklama ve Çöküş... 174 11.1.3. Krallar, Kraliyet Ailesi ve Bürokrasi... 177 11.1.4. Pers Satraplıkları... 178 11.1.5. Pers Ordusu... 181 11.1.6. Pers Halkı ve Ekonomisi... 181 11.1.7. Pers Yolları: Kral Yolu... 184 11.1.8. Mimari, Sanat ve Bilim... 184 11.1.9. Dil, Yazı ve Edebiyat... 187 11.1.10. Pers Dini: Zerdüştlük... 187 11.2. Parthlar (Arsaklar)... 191 12. BÖLÜM EGE VE ESKİ YUNAN 12.1. Eski Yunan Karanlık Çağı... 197 12.1.1. Yunanlar ve Barbarlar... 198 12.1.2. Batı Anadolu: İyonlar ve Aioller... 199 12.1.3. Yunan Kolonizasyonu... 200 12.2. Kolonizasyon Çağı ve Klasik Çağ... 201 12.2.1. Ekonomik Gelişmeler... 201 12.2.2. Polislerin Ortaya Çıkışı ve Özellikleri... 202 12.2.3. Polislerde Yönetim... 203 12.2.4. Batı Anadolu Kıyıları: İyonlar... 205 12.2.5. Yunanistan: Atina ve Sparta... 207 12.2.6. Pers Savaşları... 208 12.2.7. Attika-Delos Birliği... 209 12.2.8. Peloponnesos Savaşları... 210 12.3. Atina ve Sparta'nın Sosya-Politik Yapısı... 211 12.3.1. Atina da Reformlar: Monarşiden Demokrasiye... 211 12.3.2. Sparta Anayasası: Asker Devlet... 213 12.3.3. Atina ve Sparta Halkları... 214

xvi İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı 12.3.4. Eğitim: Sparta ve Atina Örneği... 215 12.4. Yunan Kadını ve Evlilik... 216 12.5. Yunan Ordusu... 217 12.6. Yunan Alfabesi... 218 12.7. Yunan Dini... 218 12.8. Ticaret, Ekonomi ve Köle İş Gücü... 220 12.9. Mimari ve Sanat... 221 12.10. Edebiyat... 223 12.11. Felsefe ve Bilim... 224 13. BÖLÜM MAKEDONYA, İSKENDER İMPARATORLUĞU VE HELLENİSTİK ÇAĞ 13.1. Makedonya ve Makedonlar... 227 13.2. Makedonya Krallığı... 228 13.3. Makedonya Kralı II. Philippos... 228 13.4. İskender in Makedonya Krallığı Dönemi... 229 13.5. İskender in Pers Seferi... 229 13.5.1. Anadolu nun ve Mısır ın Fethi... 229 13.5.2. Pers Krallığı nın Yıkılışı... 231 13.5.3. İskender in Asya Seferi ve Babil de Ölümü... 231 13.6. Hellenistik Çağ... 232 13.6.1. İskender in Halefleri... 232 13.6.2. İskender in Halefleri Dönemi... 232 13.6.3. Mısır Krallığı: Ptolemaioslar... 234 13.6.4. Suriye Krallığı: Seleukoslar... 236 13.6.5. Makedonya Krallığı: Antigonoslar... 239 13.6.6. Pergamon Krallığı: Attaloslar... 240 13.6.7. Bithinya Krallığı... 242 13.6.8. Pontos Krallığı: Mithridatesler... 243 13.6.9. Kapadokya Krallığı: Ariarathesler... 245

İçindekiler xvii 14. BÖLÜM HELLENİSTİK ÇAĞ UYGARLIĞI 14.1. Hellenistik Krallıkların Sosyo-Politik Yapısı... 247 14.2. Hellenistik Çağ Uygarlığının Merkezleri... 249 14.3. Hellenistik Çağ Ekonomisi... 250 14.4. Sanat ve Edebiyat... 251 14.5. Felsefe ve Bilim... 252 14.6. Eğitim... 254 15. BÖLÜM KELTLER (GALLER YA DA GALATLAR) 15.1. Keltlerin Hallstatt ve La Tene Kültürleri... 257 15.2. Kelt Göçleri: Avrupa ya Yayılış... 258 15.3. Keltlerin Makedonya ve Yunanistan ı İstilası... 259 15.4. Keltlerin Anadolu yu İstilası: Galatlar... 259 15.5. Galatya Krallığı... 262 15.6. Avrupa Keltleri (Galler)... 262 15.7. Keltlerde Sosyo -Politik Yaşam... 263 15.8. Keltlerin Savaş Geleneği ve Donanımları... 266 15.9. Kelt İnsanı: Kadınlar ve Evlilik... 268 15.10. Keltlerin Dini: Druidizm... 269 16. BÖLÜM ROMA CUMHURİYETİ 16.1. İtalya: İtalikler, Latinler, Etrüskler ve Yunanlar... 273 16.2. Roma nın Kuruluşu: Krallık Dönemi... 274 16.3. Roma Cumhuriyeti nin Kuruluşu... 275 16.4. İtalya Hâkimiyeti: Roma-İtalya Konfederasyonu... 276 16.5. Batıda Genişleme... 276 16.6. Doğuda Genişleme... 277 16.7. Roma Halkı: Patriciler ve Plebsler... 279 16.8. Roma Cumhuriyeti nin Yönetimi... 280 16.9. Plebslerin Zaferi... 284 16.10. Roma nın Yeni Sınıfları... 285 16.11. Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Değişim... 285

xviii İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı 16.12. Sosyal Reformlar ve Kurbanları: Gracchus Kardeşler... 288 16.13. Edebiyat, Sanat ve Dinde Değişim... 290 16.14. Güçlü Liderler Dönemi: Birinci Triumvirlik... 293 16.15. Roma Cumhuriyeti nin İlk İç Savaşı... 295 16.16. İkinci Triumvirlik: İç Savaşlar ve Cumhuriyetin Sonu... 296 17. BÖLÜM ROMA İMPARATORLUĞU 17.1. Augustus Dönemi... 299 17.2. Augustus un Halefleri: İulius-Claudius Hanedanı... 302 17.3. Flavius Hanedanı... 303 17.4. Beş İyi İmparator Dönemi... 304 17.5. Roma İmparatorluğu nun İç Savaşı... 305 17.6. Severus Hanedanı... 307 17.7. Üçüncü Yüzyıl Bunalımı... 308 17.8. Roma nın En Parlak Dönemi... 309 17.8.1. Ekonomi... 309 17.8.2. Edebiyat, Felsefe, Bilim ve Sanat... 311 17.8.3. Roma Hukuku... 312 17.9. Roma İmparatorluğu nun Gerileyiş ve Çöküş Dönemi... 314 17.9.1. İmparator Diocletianus ve Sonrası... 314 17.9.2. Edebiyat, Sanat, Bilim, Eğitim ve Hukuk... 315 17.10. Germenler ve Hunlar: Roma Uygarlığı'nın Sonu... 316 17.11. Hristiyanlık... 317 17.11.1. İsa Peygamber... 317 17.11.2. Havariler ve Kiliselerin Ortaya Çıkışı... 318 17.11.3. Kutsal Kitap ve Hristiyanlığın Yayılışı... 318 17.11.4. Romalılar ve Hristiyanlar... 320 17.11.5. Hristiyan Edebiyatı ve Sanatı... 323 18. BÖLÜM HİNDİSTAN 18.1. Coğrafya ve İklim... 325 18.2. Tarih Öncesi Dönem... 326 18.3. İndus Uygarlığı: Harappa ve Mohenjo-Daro... 326 18.4. Hint-Avrupalı Yeni Sakinler: Ariler... 329 18.5. Yeni Kentler ve İlk Krallıklar... 330

İçindekiler xix 18.6. Magatha Krallığı... 331 18.7. Maurya İmparatorluğu... 331 18.8. Yabancı Hanedanlar: Baktria Yunanları, Sakalar ve Kuşanlar... 334 18.9. Güney Hindistan... 335 18.10. Hindistan Kültürünün Yayılması... 336 18.11. Hindistan Toplumu: Varna Sistemi ve Kastlar... 336 18.12. Din: Hinduizm, Brahmanizm ve Budizm... 338 18.13. Hindistan Edebiyatı: Vedalar ve Destanlar... 341 18.14. Yazı, Dil ve Bilim... 342 19. BÖLÜM ÇİN VE HUN DEVLETLERİ 19.1. Çin Coğrafyası ve İklimi... 343 19.2. Tarih Öncesi Dönem... 344 19.3. Şia Hanedanı... 344 19.4. Şang Hanedanı... 345 19.5. Ço Hanedanı... 346 19.6. İlk İmparatorluk: Çin Hanedanı... 349 19.7. İkinci İmparatorluk: Han Hanedanları (İÖ 206- İS 220)... 350 19.8. Çin Birliği: Kurulması ve Dağılması... 352 19.9. Siyasal Rejim ve Halk... 354 19.10. Yazı ve Dil... 355 19.11. Edebiyat, Sanat ve Bilim... 356 19.12. Din ve Felsefe: Filozoflar Çağı... 358 19.13. Türk Kültürleri... 359 19.14. Büyük Hun Devleti... 361 19.15. Hun- Çin İlişkileri... 362 19.16. Avrupa Hun Devleti... 363 20. BÖLÜM KRAL LİSTELERİ Sümer Kralları... 365 Akad Kralları... 365 Yeni Sümer Dönemi Kralları... 365 III. Ur Hanedanı... 365 İsin-Larsa Dönemi... 366 İsin Kralları... 366

xx İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı Larsa Kralları... 366 Babil Kralları... 366 Eski Babil Dönemi... 366 Orta Babil Dönemi (Kassitler)... 366 Kassitler Sonrası Hanedanlar Dönemi... 366 Keldani Kralları (Yeni Babil)... 367 Asur Kralları... 367 Eski Asur Dönemi... 367 Orta Asur Dönemi... 367 Yeni Asur Dönemi... 367 Elam Kralları... 368 Mısır Kralları (Firavunları)... 368 Eski Krallık Dönemi... 368 Yeni Krallık Dönemi... 369 Geç Dönem... 369 Hitit Kralları... 369 İsrail-Yahuda (Yudaha) Kralları... 370 Urartu Kralları... 370 Frigya Kralları... 370 Lidya Kralları... 370 Media/Med Kralları... 371 Pers Kralları... 371 Makedonya Kralları... 371 Seleukoslar (Suriye) Kralları... 371 Ptolemaioslar (Mısır) Kralları... 372 Pergamon/Bergama (Attaloslar) Kralları... 372 Bithinya (Bithynia) Kralları... 372 Pontos Kralları... 372 Kapadokya (Kappadokia) Kralları... 372 Parth (Arsaklar) Kralları... 373 Roma İmparatorları... 373 Dizin... 375 Bibliyografya... 397

GİRİŞ TARİH ÖNCESİNDE İNSAN Bugün 90 lı yaşlarında olan bir kişinin çocukluğunun hatıralarında bilim ve teknoloji anlamında nelerin yer almayacağı konusunda az çok bir fikrimiz vardır. Örneğin bilgisayar ve cep telefonu gibi günümüzün elektronik araçlarının bu yaşlardaki bir kişinin yaşamının son birkaç on yılının tanık olduğu icatlar olduğunu biliriz. Günümüzden 200 yıl kadar geriye gittiğimizde ise bugün insanlığın hizmetinde olan pek çok teknolojik araç ve gerecin (örneğin fotoğraf makinası, tabanca, metro hattı, makinalı tüfek, daktilo, otomobil) de o zaman olmadığını görürüz. 560 yıl öncesine kadar bir kentin etrafı güçlü surlar ile çevrilmişse o kentin bir ordu tarafından ele geçirilmesi çok zordu. Nitekim Fatih Sultan Mehmet 1453 yılında İstanbul u kuşattığında Bizanslıların güvendiği en büyük savunma kalkanı kentin surlarıydı. Takriben 2600 yıl önce ise etrafı surlarla çevrili bir kentin ele geçirilmesinde işe yarayan kuşatma tekniklerini bilen bir ordu yoktu. Günümüz silahları, kent savunma duvarlarını, kuşatma tekniklerini tarihe gömdü. 5300 yıl önce kentler, devletler de yoktu. O zamanlar insanlar yazıyı da bilmiyorlardı. Yaklaşık 7 bin yıl önce insanların yaşamında madenden yapılmış bir alet yoktu. 13 bin yıl öncesinde ise hayat insanlar için çok zordu. İnsanlar açık alanda meskûn olan topluluklar değildi. Ev yapmasını bilmiyorlar, avcı-toplayıcı küçük topluluklar hâlinde mağaralarda yaşıyorlardı. Tüm bunlardan kolayca anlaşılmaktadır ki insanların bugün sahip olduğu günlük yaşam ihtiyaçlarıyla bilim ve teknoloji, insanlık tarihinin takriben son 11 bin yılının deneyim ve birikimlerinin ürünüdür. Bugün insan başarısının eseri olarak insanlığın hizmetine sunulan her maddi şeyin icadı ya da üretimiyle ilgili süreçte ise günümüze doğru hız ivmesi artan bir gelişim vardır.

2 İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı Bir zamanlar diyerek zaman içinde geriye gitmeye devam edersek nihayetinde insanın kendisiyle ilgili olarak bilmek ve öğrenmek merakıyla ilgili olan sorularının en eskilerinden birisine de ulaşabiliriz. Bu soru ilk insan kimdir? Dünyaya nasıl geldi ya da nasıl var oldu? Bu soruların ilkinin yanıtı, bilimsel bir merakı olmayanlar için geçmişte de günümüzde de kolaydır. Çünkü kutsal kitaplar bu sorunun yanıtını vermiş. Örneğin Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat a göre yeryüzünde yaşayan tüm canlı türleri Tanrı tarafından ayrı ayrı türler olarak yaratıldılar ve bu canlı türlerinden birisi olan insanların ilki, tanrı tarafından çamurdan (ya da balçıktan) yaratıldı ve yaratılan bu ilk insan da Adem di. Ancak ilk insanın ne zaman yaşadığına ilişkin bir bilgi kutsal kitaplarda yer almıyor. Bu nedenle ilk insanın ne zaman yaşadığını merak edip araştırmaya dinsel olan bir yasaklama yoktur. Buna rağmen 1700 yılına kadar ilk insanın ne zaman yaşadığına ilişkin bir hesaplama yapılmadı. Bu tarihte Almanya nın Stuttgart kenti civarındaki Constatt da bulunan bir insan fosili (bir kafatası), bu yöndeki hesaplamaları gündeme getirdi. James Ussher adlı bir İngiliz rahip, kutsal kitaplardaki isimleri de kullanarak insanın yaratılış tarihini hesaplamaya çalıştı. Bu rahibe göre insan, İÖ 4004 yılında yaratılmıştı. Ona göre kutsal kitaplarda sözü edilen tufan olayı da İÖ 2501 de yaşanmıştı. Daha sonra John Lightfoot adlı bir başka rahip çıktı ortaya. Lightfoot a göre insan, dünya ile birlikte bir anda yaratılmıştı. Ona göre dünya ve insan, İÖ 23 Ekim 4004 tarihinde saat 9 da yaratılmışlardı. Darwin in 1830 lu yıllarda ortaya attığı evrim teorisinden beri ise kutsal kitapların aktardığı bilgilere muhalif olarak da görülen araştırmalar yapılmaya başladı. Bu araştırmaları yapan bilim adamlarına göre canlı türleri ayrı ayrı yaratılmamış, milyarlarca yıl önce ortaya çıkan tek hücreli bir canlıdan milyonlarca yıl süren çok uzun soluklu olan bir evrim sürecinde oluşmuşlardı. Bu teori, Galileo nun (1564-1642) Güneş Dünya nın değil Dünya Güneş in etrafında dönüyor diyerek kutsal kitabı bilimsel bilgi kaynağı olarak da gören Hristiyanlara meydan okuması gibiydi. Teori, canlı türlerinin ayrı ayrı yaratıldıkları ve bunların değişmez oldukları inancına karşı muhalif olan bir meydan okuma, bir saldırı olarak algılandı. Bu algı bugün de devam etmekte ve zaman zaman bu teoriye büyük tepki gösterilebilmektedir. Canlı türlerinin evrimiyle ilgili tartışmalar, tarihçilerin bilimsel ilgi alanı dışındadır. İnsanlığın Prehistoria sı, yani Tarih Öncesi Dönemi ile ilgilenen bilim adamları tarihçiler değil, Prehistoryacılar, Paleoantropologlar, Zoologlar, Jeologlar, Biyologlar ve Arkeologlardır. Bu bilim adamları, dünyanın en az 4,5 milyar yaşında olduğunu hesapladılar. Onlara göre yeryüzündeki yaşam ise 1 milyar 500 bin yıl öncesinden itibaren başlar. 70 milyon yıl öncesine kadar da dünyada memeli olan bir canlı türü yoktur. 55 milyon yıl kadar önce tüm memeliler, tırmanma

Tarıḣ Öncesıṅde İnsan 3 ve tutunma yeteneğine sahip canlı türleriydi ki ağaçlarda yaşayan bu memelilere bilim adamları Primat adını verdi. Takriben 40 milyon yıl öncesine kadar da Avustralya ile Antartika kıtası birbirinden ayrılmış değildi. Aşağı yukarı 25 milyon yıl kadar önce kimi memeliler yiyecek bulabilmek için ormanlardan düz ovalara inmeye başladılar. 15 milyon yıl kadar önce ağaçlarda yaşayan bir memeli türü Afrika ya, Avrupa ya ve Asya ya yayılmayı başardı. Günümüzden 7 milyon (ya da en geç 4 milyon) yıl önce ise hominid (insanımsı) denilen ilk insanımsı türler ortaya çıktı. Bilim adamları bu hominidlere Australopithecus adını verdiler. Hominid denen bu ilk insanımsı türün ilkinin fosili 1924 yılında güney Afrika da (Australopithecus Africanus) bulundu. Daha sonra Kenya, Etiyopya ve Çad da yeni fosiller bulundu. 2008 yılında keşfedilen sonuncusunun (Çad daki) günümüzden takriben 3 milyon yıl önce yaşamış olduğu hesaplandı. Bu hominid (Sahelantropus Tchadensis) türünün yeryüzünde görülmeye başladığı dünyanın jeolojik zamanına, Antropozoik Zaman (Dördüncü Zaman) denilmektedir ki söz konusu zaman Pleistosen ve Holosen olmak üzere iki devire ayrılır. Yaklaşık 2 milyon yıl kadar devam etmiş olan Pleistosen Devirde dünya çok soğumuş, her taraf buzlarla kaplanmıştı. Fakat hep buzullarla kaplı kalmamıştı dünya. Dört kez buzullar arası denilen dönem yaşanmıştı. İnsanın tarih öncesi dönemini araştıran bilim adamlarına göre insan türlerinin evrimleşerek gelişmesi bu zamanda oldu. Bilim adamları fiziki gelişimi bakımından insan türlerinin bu evrim sürecindeki varlığını, kronolojik sırayla şu adlarla tanımladılar: Homo Habilis (tutan insan), Homo Erectus (dik yürüyen insan), Homo Sapiens (bilen insan), Homo Sapiens Sapiens (bilen, anlayan insan). Dinozorlarla aynı yaşam koşullarını paylaşan bu insan türlerinden ilki, daha önce sözünü etmiş olduğumuz hominid (Australopithecus) türlerindendi. Beyin kapasitesi 700 cm3 olan 1 bu türün bir alet kullanıp kullanmadığı bilinmiyor. Bu nedenle kimi bilim adamları insan evriminin Homo Habilis ile değil, Homo Erectus ile başladığı görüşündedir. Taşları birbirine vurarak taş alet yapan ve beyin büyüklüğü bizim beynimizin yarısı kadar olan Homo Erectus, günümüzden 2 milyon yıl kadar önce Afrika da ortaya çıktı ve günümüzden takriben 1,8 milyon yıl kadar önce Afrika dan çıkarak dünyanın birbirine çok uzak olan yerlerine dağılmaya başladı. Batı Avrupa da, Çin de (Pekin İnsanı) ve Endonezya da (Java Adamı) Homo Erectus fosilleri bulundu. Sonuncusu (Java Adamı), Homo Erectus un Afrika dışına yayılan ilk türüydü. Bu tür gittiği her yerde kaba, fakat standart formda olmayan aletleri kullanmaya devam etti. 1 Gorilin kafatası hacmi 585 cm3, şempanzenin kafatası hacmi 470 cm3, insanınki ortalama 1450 cm3.

4 İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı Günümüzden 500 bin yıl kadar önce ortaya çıkan Homo Sapiens (Bilen İnsan), Homo Erectus tan evrimleşerek türemişti ve bu yeni türün benzerleri, Kuzey Afrika, Asya ve Avrupa da, Özbekistan, Çekoslovakya, Türkiye, Fransa, Cebelitarık bölgesi, İtalya gibi dünyanın birçok yerinde keşfedildi. Adını, bilen/düşünen insan olması dolayısıyla Latincede insan anlamındaki homo kelimesinden ve akıllı olmak, anlamak anlamlarına gelen Sapere fiilinden alan Homo Sapiens in kafatası hacmi 1100 cm3 idi ve yetenekleri ise atası olan Homo Erectus tan daha çoktu. Bu yeni türün ortaya çıkmasından sonra ise Afrika, Asya ve Avrupa da yaşayan topluluklar, iskelet ayrıntıları bakımından farklılaşmaya başladılar. İskelet ayrıntıları bakımından farklılaşmış olanlardan birisinin ilk fosili, 1856 yılında Almanya nın Düsseldorf çevresindeki Neander vadisinde keşfedildi. Keşfedildiği yerden dolayı Homo Neanderthalis denen bu yeni türün mensuplarının günümüzden takriben 100 bin yıl önce Avrupa da ve Asya da yaşamış oldukları, çok sayıdaki iskelet kalıntılarından bilinmektedir. Bu türün beyin hacmi, günümüz insanının beyninden daha büyük olmasına rağmen, yaptığı taş aletler hala kabaydı. Fakat onları diğerlerinden ayırt eden en önemli özelliklerinden birisi ölülerini gömüyor olmalarıydı. Pleistosen Devri nin son yüzyılına girildikten sonra buzul dönemini sona erdirecek olan iklim koşulları oluşmaya başladı. Avrupa nın kuzeyindeki Würm buzullarının günümüzden takriben 75 bin yıl önce Avrupa ya çekilmeye başlamış olduğunun hesaplanması, yaşanan iklimsel değişim sürecinin kanıtı olarak gösterilmektedir. Homo Sapiens türleri, değişen iklim koşullarından etkilenerek göç eden hayvanların peşinden gitmeye ve Avrupa ya yayılmaya başladılar. Bu kıtada onlar, aile grupları halinde toplu yaşam sürüyor, hayvan postlarını soğuktan korunmak için giysi olarak kullanıyor, kemikten iğne yapıyor, yemek pişirebiliyorlardı. İnsanın konuşma yeteneğiyle ilgili olan dilin anatomik yapısının gelişimi de iklim değişikliği sürecinde, günümüzden 50 bin yıl önce tamamlanmıştı. Günümüzden 40 bin yıl öncesinde ise insanlar, Güney Doğu Asya dan Avusturalya ya geçtiler. Rüzgârların sürüklemesiyle bir kaza eseri olarak mı yoksa bilinçli bir geçiş miydi? Bu sorunun son zamanlardaki yanıtı ikincisi yönündedir. Zira dünyanın en geniş su alanına sahip olan Pasifik Okyanus undaki Avusturalya Kıtası ile Güneydoğu Asya arasındaki deniz engeli mesafesi, sözünü ettiğimiz zamanda günümüzde olduğu kadar büyük değildi. Avustralya kıtasına geçenlerin neslinden olanlar, bu kıtanın yerlileri olan Aborjinlerdi. Dört asır kadar önce, günümüz insanı bu kıtayı keşfettiğinde, bu yerliler orada hala taş devri kültür seviyesinde bir yaşam sürüyordu. Tüm bunlardan anlaşılmaktadır ki Homo Sapiens türünün becerileri, günümüzden takriben 70 bin yıl kadar önce büyük bir gelişme göstererek artmıştı.

Tarıḣ Öncesıṅde İnsan 5 Gümüzden 40 bin yıl önce, yani Avustralya kıtasında insanların yaşamaya başlamış olduğu zamanda Güneybatı Avrupa da iskelet ayrıntıları bakımından Homo Neanderthalis ten farklı olan bir başka türün yaşamaya başlamış olduğu yeni fosillerin keşfiyle anlaşıldı. Bu türün ilk fosili Fransa daki Cro Magnon Mağarası nda bulundu ve bilim adamları, bulunduğu yerden dolayı bu fosilin mensubu olduğu insan türlerine Cro Magnon İnsanı adını verdiler. Homo Sapiens ten evrimleşerek gelişmiş olan Cro Magnon İnsanı, insan evriminin son halkasıydı ve bu nedenle bilim adamları bu insana Homo Sapiens Sapiens (Bilen Akıllı İnsan) adını verdiler. Bu insanlar, zıpkın, ok ve yayı yapıyor, balık avlamak için olta kullanıyordu. Neanderthal İnsan (Homo Sapiens Neanderthalensis) ile insan evriminin son halkası olan Cro Magnon İnsanı (Homo Sapiens Sapiens), 35 bin yıl kadar önce aynı kıtada (Avrupa) yaşadılar. Nihayetinde ikincisi ilki tarafından bilinmeyen nedenlerle yok edildi. Fakat dünyayı yaklaşık 5 bin yıl boyunca birbirinden haberli olarak paylaşan Cro Magnon İnsanı ile Neanderthal İnsanı, karışıp kaynaşmadılar mı? Ya da bu iki türün erkek ve dişileri, ortak geçmiş sürecinde hiç çiftleşmedi mi? Bilim adamları bu soruların yanıtını da vermeye çalıştılar. Fakat bu yönde bir kanıt bulamadılar. Yani melez olan bir türden, birkaç istisna dışında iz yoktur. Eğer istisna dediğimiz birkaç iz gerçekten melez ise, o zaman neden az sorusu ortaya çıkar. Bilim adamlarına göre bunun nedeni, eğer bir çiftleşme olduysa bile dünyaya gelen çocuk, tıpkı at ve eşeğin çiftleşmesinden dünyaya gelen katır gibi kısır olabilir. Fakat insanın kökenleriyle ilgili olarak bu ve buna benzer pekçok ayrıntı tartışmalıdır. Nitekim kökenle ilgili olan tartışmalardan burada yer vermemize uygun olacak bir başkası da şudur: Günümüz insanları tek bir bölgeden çıkarak dünyaya yayılıp, dünyadaki diğer akraba türlerin yerini alanlar mıdır? Yoksa farklı bölgelerde parelel şekilde gelişmiş olanlar mıdır? Kimi bilim adamlarına göre 100 bin yıl önce Çin de yaşayan insanların kafatasları, bugün Çin de yaşayan insanların kafatasına benziyor. 100 bin yıl önce Endonezya da yaşayan insanların kafatasları da bugün Avustralya da yaşayan yerlilerin kafataslarına benziyor. Bu nedenle günümüz insanları, farklı bölgelerde parelel gelişimin ürünüdürler. Kimi bilim adamları da günümüz insanının kafatasına benzer bir kafatasının takriben 100 bin yıl kadar önce Afrika da yaşamış olmasından hareketle, bugün yeryüzünde yaşayan tüm insanların tek bir bölgeden (Afrika dan) çıkıp, tüm dünyaya yayıldıklarını ve dünyadaki diğer tüm insan türlerinin yerini aldıklarını düşünmektedirler. Bu tez, Avrupa da yaşayan Cro Magnon İnsanının Neanderthal İnsanını yok ederek onun yerini almış olduğu bilgisiyle de desteklenmektedir.

6 İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı Günümüzden 13 bin yıl önce dünyanın iklimi tamamen değişti. Yeryüzünü kaplayan buzullar eridi ve yeryüzünde günümüzün koşullarına benzer olan bir iklim yaşanmaya başladı. Böylece Antropozoik Zaman ın son devrine, yani Holosen Devir e (Buzul Sonrası Devir) girilmiş oldu. Bu devrin iklimsel koşullarına Buzul (Pleistosen) Devri nin dev sürüngenleri, yani dinazorlar, kimi memeliler uyum sağlayamadılar ve yok oldular (kimi bilim adamları dinazorların yok olmasına yeryüzüne düşen bir meteorun neden olduğu tezini de ortaya attılar). Daha küçük ve çevik hayvanlar ile insan, yeni iklim koşullarına uyum sağlayıp hayatta kaldı. İnsanlar, yeni zamanın başlangıcından takriben 2 ya da 3 bin yıl önce, yani günümüzden 15 ya da 16 bin yıl önce Bering Boğazı yoluyla Amerika kıtasına da geçmişlerdi. Böylece Antartika dışında insanın yaşamadığı kıta kalmadı. Fakat Akdeniz adaları bile Cilalı Taş Çağı da dediğimiz Neolitik Çağ (Yeni Taş) dönemine kadar boştu. Günümüzden 9 bin yıl öncesine kadar bu adalarda insan yaşamadı.

1. BÖLÜM TARİH ÖNCESİ KÜLTÜRLER 1.1. PALEOLİTİK KÜLTÜR Dünya da yaşayan çok sayıdaki canlıdan birisi olan insanların yaşam koşullarının ve hayatta kalabilmek için yaptıkları mücadelelerin günümüze ulaşan bakiyeleri onların kültürleriydi. Günümüzde yaşayan insanlar gibi tarih öncesinde yaşayan insanlar da en azından hayatta kalabilmek için beslenmek, barınmak ve korunmak zorundaydılar. Bu zorunluluk dolayısıyla onlar, barındıkları ya da korundukları yerlerde izler bıraktılar. Bilim adamlarının keşfedip, inceleyip, değerlendirdikleri bu izler, bir iskelet, bir kemik ya da günlük yaşamda kullanılan her hangi bir alet ya da araç olabilir. İşte tüm bunlar, insanlığın yazısız dönemlerinin aydınlatılmasında işe yaradı ve insanlığın yazısız dönemlerinin kültür tarihi, insanlar tarafından kullanılan alet ve araçların ham maddesine, biçimsel ve teknolojik gelişimine göre tanımlanıp, adlandırılan çağlara (Paleolitik, Mezolitik, Neolitik, Kalkolitik, Bronz ve Demir Çağları) ayrıldı. Her ne kadar ilk kez Danimarkalı akademisyenler tarafından müze kolleksiyonlarını tarihlemek maksadıyla 19uncu yüzyılın ilk yarısında ürettilen ve daha sonraki Prehistorya uzmanlarınca geliştirilerek son hali verilmiş olan tarih öncesi çağlarla ilgili bu terminoloji, uygulama değeri sınırlı olduğu için artık genel kabul görmekten çıktı. Fakat terminolojinin kullanımından vazgeçilmiş de değildir.

8 İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı 1.1.1. Alt ve Orta Paleolitik İnsanlık tarihinin % 99 unu oluşturan Paleolitik Çağ, insanlığın çok yavaş ilerleyen kültürel gelişimine göre kendi içinde Alt, Orta ve Üst Paleolitik olmak üzere üç evreye ayrıldı. Bizim Eskitaş Çağı veya Yontmataş Çağı da dediğimiz Paleolitik Çağ ın bu evrelerinin ilkinde, yani günümüzden takriben 2 milyon yıl öncesinden itibaren insan türü ilkin doğada kolayca bulunan taş ve ağaç dallarını hiç şekil vermeden araç olarak kullandılar, zamanla taşları birbirine vurmak suretiyle kabaca yontup biçimlendirmeye başladılar. Başlangıcı günümüzden 200 bin yıl öncesine tarihlenen Paleolitik Çağ ın ikinci evresinde (Orta Paleolitik) insan türünün hepsi de hala kültürel anlamda birbirine benzer olan yaşam sürüyorlardı. Taş aletler Paleolitik Çağ ın son evresine kadar genel olarak hala kabaydı. Fakat onların kültürel anlamda gelişimi, mağaralarda yaşıyor olmalarına rağmen, zamanla arttı. 1.1.2. Üst Paleolitik Paleolitik Çağ ın son evresi olan Üst Paleolitik Devir de insan türünün nüfusu Antartika hariç Dünya nın tüm kıtalarına yayılacak kadar arttı. En azından günümüzden 40 ya da 30 bin yıl kadar önce, ucu sivri ve keskin silah ve aletlerin yanı sıra oltalar, balık ağı, ok, yay, boncuk, bilezik, matara, hatta hayvan ve kadın heykelcikleri ve resim yapıyorlar, giysiyi dikebiliyorlardı. Bu alet ve eşyaların ham maddeleri toprak, taş, çakmaktaşı, kemik, deniz kabukları, devekuşu yumurtası ve fildişiydi. Muhtemelen çürüyüp yok oldukları için arkeolojik araştırmaların Alt Paleolitik Devir de keşfedemediği ağaçtan, kabuktan ve deriden başka aletler de yapabiliyorlardı ki bunların çoğu çürüdüğü için keşfedilememiştir. Yaptıkları taş aletler ise yapacakları aletler için hangi taşların uygun olduğunu deneme yanılma yoluyla keşfettiklerinin kanıtıdır ki bu, jeolojik anlamda bilimin temellerinin Paleolitik Çağ da atılmış olduğu anlamına da gelir. Olta, balık ağı ve giysi dikimi ise onların ipi icat ettiklerinin kanıtıdır. Bunların hepsi, özellikle ok ve yay, yalnızca insanlık tarihi açısından değil, uygarlık tarihi açısından da önemlidir. Zira uzak mesafeden avlamada ya da vurmada çok işe yarayan ok ve yay, tüfek ve tabanca gibi günümüz silah teknolojisinin öncüsüdür. Paleolitik Çağ ın son evresinde insanlar, yenilebilir bitkilerle, meyvelerle ve avladıkları hayvanların etleriyle besleniyor, bu hayvanların derilerini soğuktan korunmak için giysi olarak kullanıyorlardı. Saldırgan vahşi hayvanlardan onlara karşı taş ve sopalar kullanmak suretiyle korunuyorlar, onları izliyor, avlamak için tuzaklar kurabiliyor, mesken olarak kullandıkları mağaraların çevresinde besin olanağı tükenince yeni besin kaynakları bulup onları toplamak için ya da

Tarih Öncesi Kültürler 9 avlayabilecekleri hayvanların peşinden giderek göçebe bir yaşam sürüyorlardı. Göçebe yaşam onları açık alanda, özellikle nehir kıyılarında doğal koruma olmadan tehlikeye açık olarak yaşamak zorunda da bırakıyordu. Böyle durumlarda onlar ağaç tepelerine, kaya oyukları ve sığınaklarına veya çalı çırpıdan yaptıkları korunaklara sığındılar. Bu özellikleri dolayısıyla Toplayıcılık ve Avcılık Dönemi diye de tanımlanan Üst Paleolitik Çağ da insanlar, hem avlanmak hem de avlanan olmamak gibi çok büyük zorlukları ve tehlikeleri olan bir yaşam sürdürüyorlardı. Zorluk ve tehditler, insanları 20 li ya da 30 lu gruplar halinde toplu yaşamak mecburiyetinde bıraktı. Bu mecburiyet, Üst Paleolitik Çağ insanının yardımlaşma duygusunun gelişmesine ve belki cinsiyete ve yaşa göre bir iş bölümünün ve bireysel saygınlığın doğmasına neden olmuş olabilir. Zira erkekler, tehlikeli av keşfi ya da avlanmak için uzaklara gitmek zorunda kaldıklarında, en azından hamile ya da bebeği olan kadınların onlara eşlik edemeyeceği düşünüldüğünde bunun mümkün olabileceği aşikardır. Böyle durumlarda kadınlar, mağaralarında kaldılar ve onlar çocuklarla birlikte yiyecek ihtiyaçlarını mağara çevresinden yenilebilir otlar toplamak suretiyle ya da küçük hayvanları yakalayarak gidermiş olmalıdırlar. Fakat onların günümüzdeki anlamda yasaları, yargıçları ve siyasi örgütlenmeleri yoktu. Grupların kendi içinde ya da gruplar arasında bir hiyerarşik yapılanması veya günümüz anlamında bir adalet anlayışları da söz konusu değildi. Öteyandan grup veya gruplar düzeyinde bir denetimin veya düzenlemenin ya da bireysel saygınlığın olmadığını söylemek zor. Özellikle silahlar ve diğer aletlerin çeşitliliği, hayvan heykelcikleri ve süs eşyaları bu tür düzenleme ve denetim işlerini üstlenen saygın birilerinin olabileceğine işaret eder. Sahip olduğu deneyimlerini ve yararlı bilgileri gençlere en iyi şekilde anlatıp öğretebilen yaşlılar da muhtemelen grupların itibar edilenleriydi. Fakat tüm bunlar, onların eşitlikçi olmayan topluluklar olduğu anlamına gelmez. Sözünü ettiğimiz 20 li ya da 30 lu grupların nüfusu artınca içlerinden bazılarının başka yaşam alanları bulmak için gruptan ayrılmak zorunda kalmaları, insanların dünyaya yayılmalarının nedeni oldu. Bu arada ateş yakmak, silah ve alet yapmak, bunları kullanmak gibi bilgiler ile avlanma yol ve yöntemlerini öğretmeyi bilen gruplar hayatta kalırken, bunu başaramayanlar büyük olasılıkla yok oldular. Ateşin ilk kez ne zaman, nerede ve nasıl keşfedildiği bilinmiyor, ancak aydınlattığı, ısıttığı, yakıp öldürdüğü, hayvanların ateşten korktuğu muhtemelen bir yıldırım düşmesi sonucunda çıkan yangınlar sayesinde Paleolitik Çağ da öğrenilmişti. İnsanlar ateşi kontrol etmeyi de bu çağda başardılar. Büyük olasılıkla iki çakmak taşını bir birine vururken çıkan kıvılcımın kuru otları tutuşturduğunu