HALKA ARZDA KURUMSAL OTORİTELERİN ROLÜ



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

HALKA ARZIN AMACI, ÖNEMİ VE HALKA ARZ ÖNCESİ YAPILAN ÇALIŞMALAR. Defne UZUNHASANOĞLU SMMM 10 Nisan 2015

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doç. Dr. Turan EROL un

İSLAM KALKINMA BANKASI SERMAYE PİYASASI KURULU ORTAK KONFERANSI

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU

Kurumlar Türkiye Sermaye Piyasasını Anlatıyor

TÜRKİYE SERMAYE PİYASASI. 23 Kasım 2011

Finansal Piyasalar ve Bankalar

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

Sunum Başlığı Arial Regular 20 pt. Departman Ad/Panel/Yer Tarih

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Türkiye Sermaye Piyasası. Mayıs 2011 Mayıs 2011 Almanya

Marmara Üniversitesi Finans Sektöründe Yabancı Sermaye Sempozyumu

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

IX. Çözüm Ortaklığı Platformu. Finansa Erişimde Önemli Bir Seçenek Halka Arz

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Doç. Dr. Turan EROL un. Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi. Kapanış Toplantısı Konuşması. 11 Aralık 2007.

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi

YATIRIMCI EĞİTİMİ. Başkan

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Ara Dönem Özet Konsolide Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.Bağlı 1

HALKA ARZ HALKA ARZ DA HEDEF PİYASALAR; İMKB / Hisse Senetleri Piyasası / İkinci Ulusal Pazar Kotasyon Koşulları var

5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU

Kentsel Dönüşümde Finans Aktörleri ve Beklentileri Doç. Dr. Erk HACIHASANOĞLU Araştırma, İş ve Ürün Geliştirme Grup Md.

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

NİTELİKLİ YATIRIMCIYA İHRAÇ PAZARI

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

Küresel Kriz ve. Bekir Sıtkı ŞAFAK Sermaye Piyasası Kurulu

15 Ekim 2014 Genel Merkez

1) SPK Temel Düzey Lisanslama Sınavlarına Kimler Girebilir.? Lise Mezunu, 2 yıllık Yüksekokul mezunu, 4 yıllık Fakülte mezunları girebilir.

GÜZ DANIŞMANLIK'ı sizlerle tanıştırmak ve faaliyetlerini sizlerle paylaşmaktan onur duyuyorum.

İlk Halka Arz a (Initial Public Offering IPO) ilişkin giderler

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi

ÜNİTE:6 Teknik Analiz ÜNİTE:7 Yatırım Politikaları ÜNİTE:8 Yatırım Şirketleri

Cuma İzmir Basın Gündemi

VİRTUS Serbest Yatırım Fonu. Finans Yatırım Bosphorus Capital B Tipi Değişken Fon

Değerli Okuyucularımız,

İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. LİDER FAKTORİNG A.Ş. Fiyat Tespit Raporuna İlişkin Görüş

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK

GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIĞI SİSTEMİ

Yatırım Komitesi profesyonel yöneticilerden oluşan bir ekiple yapılandırılmıştır.

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Kurumsal Şeffaflık, Firma Değeri Ve Firma Performansları İlişkisi Bist İncelemesi

Lider Faktoring A.Ş. Fiyat Tespit Raporuna ilişkin Değerlendirme ve Analiz Raporu

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

KURUMLAR KISA ÖZET KOLAYAOF

Halka Arz ve Borsa İstanbul un Sunduğu Fırsatlar. Click. Alper Yüksel Borsa İstanbul A.Ş. Yurt İçi Kotasyon Pazarlama Sorumlusu

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ 1 / 7

Faktoring sektörü 76 milyar TL işlem hacmi ve reel sektöre sağladığı 12,4 milyar TL ile Türk ekonomisine destek veriyor

Euromoney 3. Türkiye Yapısal Sermaye Piyasaları Zirvesi

Indorama Ventures Public Company Limited

PROTOKOL KONUŞMALARI. Prof. Dr. Vedat AKGİRAY Tevfik BİLGİN Mustafa ÖZYÜREK

Tahvil Türleri. O Hamiline ve Nama Yazılı Tahviller. O Sabit Faizli ve Değişken Faizli Tahviller

ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI ve ALTYAPI YATIRIMLARININ FİNANSMANI: ALTERNATİF YATIRIM FON VE ORTAKLIKLARI İLE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI

Bir şemsiye fon kapsamındaki her bir alt fonun tüm varlık ve yükümlülükleri birbirinden ayrıdır.

PERFORMANS SUNUŞ RAPORU HAZIRLANMA ESASLARI

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu yıl altıncısını düzenlediğimiz Kurumsal Yönetim Zirvesi ne hoş geldiniz.

Sermaye Piyasası Kurulu. Sermaye Piyasası Beklenti Anketi. Ocak Araştırma Dairesi 2013/01

Bölüm 1. Reel ve Finansal Varlıklar. Yatırımlar: Temel Kavramlar. Reel ve Finansal Varlıklar

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 MART 2015 ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

DEUTSCHE SECURITIES MENKUL DEĞERLER A.Ş. OCAK HAZİRAN 2012 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU. Fonun Yatırım Amacı

Hazine Müsteşarı Sayın İbrahim H. Çanakcı nın 3 üncü Arap-Türk Bankacılık Forumu nda Yaptığı Konuşma. 13 Mart 2014, İstanbul

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milletlerarası Ticaret Odası Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye Toplantısı 7 Mart 2014, İstanbul

GÖSTERGELER YABANCI HAREKETİ:

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

Son aylarda Asya da gerçekleşen sel felaketleri, Amerika kıtasındaki eşi görülmemiş kasırgalar, İstanbul da dakikalar içinde yaşanan son 32

EGELİ & CO.: REEL YATIRIMLAR İÇİN YERLİ ve YABANCI FİNANSAL YATIRIMCIYI TARIM SEKTÖRÜNE ÇEKECEĞİZ

LİDER FAKTORİNG A.Ş. FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN GÖRÜŞ

GAYRİMENKUL DEĞERLEME UZMANLIĞI LİSANSLAMA SINAVI BİRİNCİ OTURUM

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

Genel Görünüm. Faiz Oranları Gelişmeleri. Fiyat Gelişmeleri HAZİRAN 2010

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

Transkript:

HALKA ARZDA KURUMSAL OTORİTELERİN ROLÜ Editör: Prof. Dr. Güler ARAS 17 ARALIK 2010 YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ HALKA ARZDA KURUMSAL OTORİTELERİN ROLÜ 17 ARALIK 2010 Editör: Prof. Dr. Güler ARAS Bu kitap TSPAKB nin katkılarıyla yayınlanmıştır.

Yayın Adı Halka Arzda Kurumsal Otoritelerin Rolü Editör Prof. Dr. Güler Aras Hazırlayan Alparslan Budak Metin Çözümlemeleri Arş. Gör. Özlem Kutlu, Gökhan Çalışır, Duygu Ersoy, Ebru Yılmaz, Nur Hüzmeli, Fatih Ön, Fatih Akten, Hüseyin Güler, Zeliha Kırımlı, Fatma Bulut, Aytül Işık, Zöhre Türksel, Güvenç Atsüren, Ahmet Kar, Sultan Dinçbakır Tasarım Cennet Türker Basıldığı Matbaa Paragraf Basım Sanayi A.Ş. Basım Yeri İstanbul Basım Tarihi MAYIS 2011 TSPAKB Yayın No 55

SUNUŞ Ülkemizde Sermaye Piyasasının arz tarafının geliştirilmesi amacıyla ilgili tarafların anlaşması ile (SPK, İMKB, TSPAKB, TOBB) 2008 yılında imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde başlatılan Halka Arz Seferberliği ile firmaların sermaye piyasası yoluyla kaynak sağlamalarını yaygınlaştırmak ve bu yolla aynı zamanda sermaye piyasasının da gelişimini sağlamak hedeflenmektedir. Hem piyasanın gelişmesine, hem de firmaların kaynak sağlayarak büyümelerine olanak sağlayacak bu çoklu faydaya ulaşabilmek için bu süreçte çok sayıda toplantı, konferans, seminer düzenlenmiştir. YTÜ İktisadi ve İdari bilimler Fakültesi olarak biz de bir yıl boyunca düzenlediğimiz çeşitli etkinliklerle bu sürece katkı sağlayacak nitelikli bir tartışma platformu oluşturmaya gayret ettik. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 2010 yılı içerisinde Halka Arz Seferberliği kapsamında üç ayrı toplantı düzenlemiştir. Toplantılardan ilkinde Şirketlerin Halka Arz Sürecinde Yeniden Yapılanma Dinamikleri ele alınmıştır. Bu ilk halka arz toplantısında öncelikle firmalar kesimi ve onların halka arz konusundaki sorunları tartışılmıştır. Reel kesim firma temsilcilerinin katıldığı bu toplantıda aynı zamanda halka arz ile ilgili firmaların yaklaşımları ve ilgili kurumlar ve kuruluşlardan beklentileri ele alınmıştır. Halka arz toplantılarının devamı niteliğinde olan Şirketlerin Halka Arzında Aracılık Sürecinin Etkinliği konulu ikinci panelde ise, aracı kurum yöneticileri biraraya gelerek halka arzda aracılık sisteminin etkinliğini tartışmışlar, daha etkin bir aracılık sisteminin sağlanabilmesi için nelerin gerekli olduğunu ele almışlardır. Bu yayının konusunu oluşturan 2010 yılındaki son halka arz toplantısında konunun bütün kurumsal taraflarının yer aldığı bir konferans düzenlenmiştir. Halka Arzda Kurumsal Otoritelerin Rolü konulu bu toplantı, aynı zamanda daha önce gerçekleştirilen halka arz toplantılarının sonuçlarının tartışılmasına olanak sağlayacak bir ortam sağlaması ve kurumların doğrudan yöneticilerinin katılması nedeniyle ayrıca önem taşımaktadır. Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Başkanı, Takasbank Genel Müdürü, Merkezi Kayıt Kuruluşu Genel Müdürünün katılımıyla icra merciin- 1

de bulunan otoriteler biraraya gelerek, bütün sürecin değerlendirilmesine ve sorunların ve görüşlerin doğrudan ele alınmasına olanak sağlanmıştır. Bu toplantıların düzenlenmesinde önemli bir misyon üstlenen Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi son derece genç bir fakülte. İktisat, İşletme, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler olmak üzere üç ayrı bölümde 2000 in üzerinde lisans öğrencisine eğitim ve öğretim vermekte ve teknik bir üniversite içerisinde bulunması nedeniyle öğrencilerine disiplinlerarası çalışmalar yapmaya olanak sağlamaktadır. Fakültemiz verdiği eğitimle lisansüstünde de en fazla tercih edilenler arasında yer alarak, eğitim ortamında son derece farklı ve seçkin bir yer edinmiştir. Bugün gerek lisans gerekse lisansüstü bölümlerden mezun olan öğrencilerimiz kamu ve özel sektörde aranan ve seçkin profesyoneller olarak başarılı bir profile sahiptir. Fakültemiz nitelikli eğitim öğretim faaliyetlerinin yanısıra düzenlediği akademik toplantılarda gündemi etkileyen konuları ele almakta ve özgün ve sonuç odaklı yaklaşımı ile önemli bir misyonu yerine getirmektedir. Aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleri ile Türkiye deki kamu üniversiteleri içerisinde ayrıcalıklı bir yere sahip bulunmaktadır. Bu yayın Halka Arzda Kurumsal Otoritelerin Rolü konulu toplantıda yapılan sunumları ve tartışmaları ve ardından hazırlanan toplantı sonuç raporunu içermektedir. Amacımız, güncel konuların konunun ilgili otoriteleri tarafından nitelikli bir şekilde tartışıldığı bir platform oluşturmak ve uygulanabilir somut sonuçlara ulaşmaktır. Bu yayın bu tür toplantıların sonuçlarının kalıcılığını sağlaması açısından ayrıca önem taşımaktadır. Bu toplantının yayın haline gelmesindeki katkılarından dolayı Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği ne teşekkür ederim. Prof. Dr. Güler ARAS Aralık 2010 2

İÇİNDEKİLER Açılış Konuşmaları Prof. Dr. Güler Aras YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Uluslararası Finansal Yönetim Enstitüsü Kurucu Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet AHLATÇIOĞLU YTÜ Rektör Yardımcısı Panel: Halka Arzda Kurumsal Otoritelerin Rolü 5 9 1. Bölüm 10 Oturum Başkanı: Prof. Dr. Güler ARAS YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Vedat AKGİRAY Sermaya Piyasası Kurulu Başkanı Hüseyin ERKAN İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı Nevzat ÖZTANGUT Türkiye Sermaye Piyasaları Aracı Kuruluşları Birliği Başkanı Dr. Emin ÇATANA Takasbank Genel Müdürü 11 12 17 27 28 Doç. Dr. Yakup ERGİNCAN Merkezi Kayıt Kuruluşu Genel Müdürü 31 İkinci Bölüm 35 Soru-Cevap 67 Toplantı Sonuç Raporu 76 3

AÇILIŞ KONUŞMALARI Prof. Dr. Güler ARAS YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Uluslararası Finansal Yönetim Enstitüsü Kurucu Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet AHLATÇIOĞLU YTÜ Rektör Yardımcısı 4

Prof. Dr. Güler ARAS YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Uluslararası Finansal Yönetim Enstitüsü Kurucu Eski Başkanı Sayın rektör yardımcısı, sermaye piyasası kurumlarının değerli yöneticileri, meslektaşlarım, değerli konuklar, sevgili öğrenciler, öncelikle hepinize hoş geldiniz diyorum. Burada bulunan konukların bir kısmının daha önceki toplantılara katılmaları nedeniyle bildikleri gibi, Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi nin 2010 yılı içerisinde yapmış olduğu halka arz toplantıların üçüncüsünü düzenliyoruz. Haziran ayı içerisinde gerçekleştirdiğimiz ilk toplantıda konu başlığımız Şirketlerin Halka Arz Sürecinde Yeniden Yapılanma Dinamikleri idi ve bu toplantıda katılımcılar tarafından firmaların halka arzla ilgili sorunları ve halka arz karsısındaki yaklaşımları üzerinde duruldu. İkinci toplantımız, geçtiğimiz ay gerçekleşti. Bu toplantıdaki konumuz ise aracılık sisteminin etkinliğinin halka arz üzerindeki etkilerini incelemekti. Bu toplantımıza aracı kurumların yöneticilerini davet ettik ve aracılık sistemindeki uygulamaları, sorunları, iyileştirici uygulamaları bizimle tartıştılar. Bugünkü toplantımızda da sermaye piyasanın halka arzla ilgili kurumlarının çok değerli yöneticilerini, başkanlarını konuk ediyoruz. Bugün ilgili kurumların halka arzda rollerinin ne olduğunu, gelecek için neleri öngördükleri ve planlarına dair çalışmalarını ve görüşlerini bizlerle paylaşmalarını rica ettik. Bizleri değerli zamanlarını ayırarak burada biraraya geldikleri için kendilerine çok teşekkür ediyorum. Bu topluluğu çok sık birarada görme fırsatımız olmadığı için de bugün burada bulunan profesyonelleri, üniversitemiz akademisyenlerini ve öğrencilerimi çok şanslı addediyorum. Halka arz, burada bulunan herkesin bildiği gibi, sermaye piyasası kanalıyla özkaynak sağlamanın en etkin yolu. Tabi ki şirketler bu piyasaya gelirken bunun için uygun zamanın, zeminin, koşulların ve süreçlerin olmasına 5

dikkat ediyorlar. Bu sistemin sağlıklı işlemesi, sistemin sağlam temeller üzerine yapılandırılmış olması, süreçlerin iyi tanımlanmış olması, dinamik olması, sürekli iyileştirilmesi ve bu sistemin içerisindeki kurumların rollerini gerektiği gibi yerine getirmesi ile olanaklıdır. Bu toplantının temel başlıklarından birisini bu konuda kurumlar tarafından nelerin yapıldığı ve öngörüldüğü oluşturacaktır. Sizlere kısaca geçtiğimiz toplantılarda da ele alınan ve öne çıkan birkaç noktayı aktarmak isterim: Toplantılarda halka arzın firmalar boyutunu incelerken onların sermaye piyasasına başvurmak konusunda isteksiz olduğunu tespit ettik. Bu yeni bir durum olmamakla birlikte toplantıların çıktılarından birisiydi. Bunun elbette pek çok sebebi var; ortaklık kültürünün gelişmemiş olması, kurumsallaşamama, yönetimin kontrolünün kaybedilmesi endişesi, küçük olmanın getirdiği denetim ve gözetim otoritesinin kontrolünün dışında kalmak vb. gibi. Bu sebepler çok çeşitli olmakla birlikte bunların sorun olmaktan kaldırılması ile ilgili çalışmaların yapılması beklentiler arasında yer almaktadır. Bir diğer konu, işin yapılış süreciyle ilgili yani aracılık süreci ve sistemi ile ilgiliydi. Burada aracılık sürecinde özellikle fiyatlama üzerinde çok durulan bir konu oldu. Aracıların aracı kurumların doğru fiyatlamasının, pazara doğru fiyatla firmayı getirmesinin çok önemli olduğunu biliyoruz. Doğru fiyat nedir? Fiyatlama nasıl yapılır? Aracı kurumların kendi aralarında rekabetin fiyatlama üzerinde bir etkisi var mıdır? Etkisi varsa bu ne şekilde ortaya çıkmaktadır? Bugün ortaya çıkan bu sorular üzerinde durulmasını da bekliyoruz. Bir diğer konu ise, halka arz sonrasında her şey bitmiş olmuyor. Bunu sürekli bir ilişki olması gerektiğini düşünüyoruz. Yani firma halka arz edildikten sonra da gerekli süreçlerden geçirilmeli, yatırımcılarla iletişimi izlenmelidir. Denetim ve gözetimin sürecinin işleyişinin sürekliliği gerekli. Bunun yapılması son derece önemli. Zira düzenlediğimiz toplantılarımızda en önemli çıktılardan bir diğeri de yatırımcı güveniydi. Daha doğru bir ifade ile yeterli yatırımcı güveninin olmaması sonucu olarak sermaye piyasasına küçük yatırımcının gelmediği belirtildi. Bu konu bütün toplantılarda en fazla vurgulanan başlık oldu. Yatırımcı piyasanın talep tarafını oluşturduğu için, firmaları pazara getirdiğiniz zaman gerekli fonunun, yani bu firmanın hisse senedine yatırım yapacak yatırımcının olması gerekiyor. Yatırımcı güveninin eksikliği, yatırımcının piyasaya, şirketlere yeterince güvenmemesi ve daha önce yaşanmış olan olumsuz tecrübeler sermaye piyasasında halka arz yönünün geliştirmesini başka bir ifade ile piyasanın gelişmesini, likiditenin artmasını engelleyen başlıca faktörler arasında. Sanırım bugün bu toplan- 6

tıdaki konularımızdan birisi bu olacak. Bir başka altı çizilen konu, aracı kuruluşların etkinliği ve aracı kuruluşlarda yoğunlaşmanın sorunuydu. Halka arza aracılıkta çok az sayıda aracı kuruluşun bu işi lider olarak yürüttüğü, buna karşılık, çok sayıda aracı kuruluşun bugün halka arzla ilgili yetki belgesine sahip olmadığını görüyoruz. Sadece az sayıda büyük aracı kuruluşun halka arzda etkin olması ne kadar doğrudur ya da olması gereken için neler yapılmalıdır bugün onu da tartışacağız. Toplantılarda ortaya çıkan bir diğer sonuç, yine piyasanın talep yönünde kurumsal yatırımcılar boyutu oldu. Her ne kadar son yıllarda kurumsal yatırımcı olarak bireysel emeklilik fonları sisteme girmiş olsa da, yerli kurumsal yatırımcıların eksikliği piyasadaki pek çok sorunun sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Piyasalardaki aşırı volatilitenin nedenlerinden birisi, piyasanın sığlığı, likitlerinin yetersiz olmasında yerli kurumsal yatırımcıların etkisinin önemli olduğunu biliyoruz. Tabi ki onlarda pazara gelirken zamanlama, fiyatlama ve vergi konularına çok önem veriyorlar. Bu konularla ilgili daha iyileştirici ne yapılabilir? Neler yapmak gerekir? Yine bunları bu toplantıda konuşmayı ümit ediyoruz. Sonucu özetle şu şekilde bağlayabilirim. Toplantıların sonunda şöyle bir kanaat oluştu; Türkiye de aslında ekonomik durum finansal sistemin işleyişi, şu anki mevcut kurumların işleyişi itibariyle son derece uygun bir ortam var. Her anlamda; halka arzların artması ve piyasanın gelişmesi yönünde önemli bir potansiyel var. Biz bu potansiyeli nasıl harekete geçirebiliriz nasıl daha iyi kullanabiliriz? Nihai olarak ortaya çıkan noktalardan bir tanesi de budur. Sanırım bugünkü toplantıda bu ve bunun dışındaki diğer konuların üzerinde durulacak. Burada bulunmasını arzu ettiğimiz Nazım EKREN hocamız, bütçe görüşmeleri sebebiyle ayrılamadığı ve bugünkü toplantıya katılamadığı için özürlerini bize bildirdi. Ben oturumu yönetirken bu konularda yönlendirici sorular sormaya özen göstereceğim. Sizlerden derlediğimiz çıktılar daha önceki katılımcılardan panelistlerden dinleyicilerin sorularından görüşlerinden oluşan sonuçlardı. Açılış konuşmamda da bunlardan kapsamlı bahsetmemin nedeni, konu ile ilgili hafızanın devamını sağlamak, bu toplantının diğerlerinin devamı bir toplantı olması nedeniyle katılımcıların bu bilgi vermeyi yararlı görmem. İzninizle çok kısaca Fakültemden bahsetmek istiyorum. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, bu yıl yüzüncü yılımızı kutladığımız Üniversitemiz içerisinde yaklaşık 20 yıllık bir geçmişe sahip bir fakülte. Üç bölümümüz var; İktisat, İşletme ve Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü. Şu anda Türkiye de Türkçe eğitim yapan okullar arasında en yüksek puanla öğrenci alan bölümlere sahibiz. Bu anlamda potansiyeli yüksek, çok nitelikli, 7

öğrenmeye eğitim öğretime açık genç bir nesle hitap ediyoruz ve onlarla gurur duyuyoruz. Elimizdeki potansiyel çok iyi, çok iyi öğrencilerimiz var ve onlara eğitim ve öğretim verecek çok dinamik nitelikli bir eğitim öğretim kadromuz da bulunuyor. İkisini bir araya getirdiğiniz zaman çok güzel sonuçlar alabiliyor olduğumuzu görüyoruz. Buna karşılık henüz daha genç bir fakülte olmamız nedeniyle, öğrencilerimiz ve mezunlarımız henüz daha kendilerini ifade edebilecekleri, potansiyellerini gösterebilecekleri konumlara yeni geliyor. Onların zaman içerisinde üniversitelerini fakültelerini çok iyi şekilde temsil edeceklerinden eminim. Tabi sizlerden istediklerimiz de bizi, öğrencilerimizi tanımanız, başarılarımızı izlemeniz ve onları desteklemeniz. Zira, öğrencilerimizin teminatı bizleriz. Onların eğitimleri sırasında olduğu gibi, mezuniyetlerinin sonrasında, her şekilde destek vermeye çalışıyoruz. Bu anlamda da öğrencilerimizin mezuniyetleri sonrasında sizler tarafından değerlendirilmesini arzu ediyoruz. Konuşmamı tamamlarken, hepinize katılımınız için, çok değerli konuşmacılara zamanlarını ayırıp değerli görüş ve düşüncelerini bizlerle paylaşmaya geldikleri için teşekkür ediyorum. Konuşmamı başarılı bir toplantı olması dileğiyle tamamlıyorum. Katılımınız için siz değerli konuklarımıza, sayın oturum başkanı ve panelistlere tekrar teşekkür ederim. 8

Prof. Dr. Mehmet AHLATÇIOĞLU YTÜ Rektör Yardımcısı Saygıdeğer öğretim üyeleri, değerli konuklar, sevgili öğrenciler. Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen halka arzda kurumsal otoritelerin rolü konulu panelin açılısında sizleri ağırlamaktan büyük memnuniyet ve onur duyuyoruz. Hepiniz hoş geldiniz. Küreselleşme çerçevesinde ortaya çıkan gelişmeler şirketleri de değişmeye ve gelişmeye yönlendirmektedir. Bu durum ihtiyaçları ve sorunları da çeşitlendirmekte ve yeni durumlar karşımıza çıkarmaktadır. Bu gerçekler ışığında şirketlerin halka arzında kurumsal otoritelerin mevcut ihtiyaçları karşılaması ve bilim dünyası ve sektör çalışanlarının birlikte yeni arayışlar içerisinde olmasını gerekli kılmaktadır. Bu konuyla ilgili akademik dünya ve sektör çalışanlarını bir araya getirmek ve mevcut sorunlara üniversite çatısı altında ışık tutmak amacıyla düzenlenen bu panelde önerilecek yeni yaklaşımların sermaye piyasamıza ve kurumlarına yeni bakış açıları kazandıracağına inancım tamdır. Panelin gerçekleşmesinde emeği geçen başta İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin Dekanı Prof. Dr Güler Aras olmak üzere panele büyük katkıda bulunacak, konularıyla ilgili güzide kurumların yöneticilerine teşekkür eder ve saygılar sunarım. Sayın dekanımızın da söylediği gibi, üniversitemizin bu güzide topluluktan beklentileri de büyüktür. Üniversitemiz yüzüncü yaşına girmek üzeredir ve yüzlerce proje hayata geçirilecektir. Dolayısıyla, kurumlarımızla ilgili alanlarda birçok proje yapmak için elimizden gelen desteği vermeye hazırız ve kendilerinden de beklentilerimiz bu yöndedir. Saygılar sunarım. 9

PANEL 1. BÖLÜM Oturum Başkanı Prof. Dr. Güler ARAS YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Katılımcılar Prof. Dr. Vedat Akgiray Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Hüseyin Erkan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı Nevzat Öztangut Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Başkanı Dr. Emin Çatana Takasbank Genel Müdürü Doç. Dr. Yakup Ergincan Merkezi Kayıt Kuruluşu Genel Müdürü 10

Prof. Dr. Güler ARAS YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Uluslararası Finansal Yönetim Enstitüsü Kurucu Eski Başkanı Değerli konuklar, halka arz seferberliğinin yapıldığı bu yıl içerisinde çok sayıda etkinlik yapıldı, çok büyük tanıtım ve bilgilendirme toplantıları motivasyon toplantıları yapıldı bugüne kadar. Herhalde bu toplantı, içinde bulunduğumuz yıl içerisinde yapılan son toplantılardan birisini oluşturuyor. Bu anlamda bu toplantı, hem bugüne kadar gelinen noktayı değerlendirmek, hem de bundan sonra neler yapılması gerektiği ve planlandığını kurumların otoritelerinden birinci ağızdan duymak açısından bizim için çok önemli. O nedenle toplantıda değerli konuşmacılardan birinci turda kendilerinin konu ile ilgili görüşlerini bizlerle paylaşmalarını rica ediyorum. Bu anlamda iki turlu bir toplantı düşündük. Birinci turda konuşmacılardan kendi sunumlarını 10-15 dakikada tamamlamalarını bekliyorum. Ardından, ikinci turda ise değerlendirmelerle birlikte ve önceki toplantılardan elde ettiğim sonuçlara göre derlediğim soruları da yönelterek kendilerine söz vereceğim. Ben izninizle ilk sözü, Sayın Prof. Dr. Vedat Akgiray a bırakıyorum. 11

Prof. Dr. Vedat Akgiray Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Teşekkür ediyorum. Yıldız Teknik Üniversitesi ne teşekkür ediyorum bizi buraya davet ettiği için. Herkese iyi günler diliyorum. Özellikle sevgili öğrencilere. Ben 1,5-2 yıl öncesine kadar hep sizlerle beraberdim. Aşağı yukarı 25 yıllık bir üniversite hocalığından sonra Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı oldum. İzin verirseniz ben bugün SPK Başkanı olarak değil serbest atan bir akademisyen olarak konuşmak istiyorum. Dolayısıyla söyleyeceğim hiç bir şey SPK nın resmi görüşü olmayacak. Amerikalılar böyle başlıyor. SPK dan hiç kimseyi bağlamaz sadece benim kişisel görüşlerim diyeceğim ama karıştırabilirsiniz tabi ara sıra. Özellikle sevgili basın mensupları arkada konuşlanmışlar. Ben, bugünü değerlendirirken geçmişten bir pencere açmakta fayda görüyorum. Özellikle gençler için çünkü umudumuz hakikaten gençler ki benim kişisel umudum fazlasıyla gençler çünkü diğerlerinden umudu kestim biraz. Dolayısıyla, mesaj size anlamlı gelirse lütfen değerlendirin. Geleceğinizi ona göre şekillendirin istiyoruz. Ben 1980 senesinde üniversiteyi bitirdim. İşletme bölümünde okudum. Matematikle ÇAP yaptım, yurt dışına gittim, diploma aldım, orada çalıştım, 5-6 sene sonra 90-91 yılında Türkiye ye geldim. Üniversite de hocalığa başladım, Boğaziçi Üniversitesinde. Sonra Ankara ya geldim, Ankara da pek uyuşamadım deniz olmadığı için. Sonra İstanbul a geri döndüm. Mezun olduğum okuluma döndüm. 20 yıla yakın, Boğaziçi üniversitesinde finans, finansal ekonomi, biraz matematik, istatistik gibi dersler verdim. Bir sürü öğrencim oldu, lisans düzeyinde binlerce, yüzlerce master tezi ve doktora tezine danışmanlık yapmak- yüzlerce diyorum çünkü o kadar çok bir yoğunluğumuz oldu- dolayısıyla bayağı bir genç gördüm. Sonra onların ne olduklarını gördüm ileriki hayatlarında. Hep biz ülkemizde bu dersi verirken önceki yıllarda bir kere bir Türkçe konuşma sıkıntısı çektik. 12

Birçok teknik terimin finans, ekonomi, matematik sahasında Türkçe karşılığını bulamadık, bulsak bile çok kişinin anlayamadığı bir Türkçe oluyordu. Onu aştık sonra zamanla. Ülke olarak aştık fakat derslerimizde örnek üretirken hep ülkemizden örnekler verelim diye geçiyor insanın gönlünden. Onu birçok zaman beceremedik, çünkü ülkemizde ya o tür piyasa yoktu veya o finansal enstrüman yoktu ya da uygulama yoktu. Dolayısıyla hep yurtdışından örnekler, sayısal örnekler bulmaya çalıştık. Bu da bazen bizi eleştirmelerine yol açtı ama başka çaresi yoktu ve 1990 senesine kadar çok çabayla bir şeyler çıkartalım ortaya diye uğraştık. Araştırma yapılsın diye uğraştık fakat finans konusunda özellikle araştırma için dataya ihtiyaç var ve Türkiye de data bulamıyorduk. Bir sürü data var ama bölük pörçük, bilimsel güvenilirliği eksik, temiz data finansal equal data bulamıyorduk. Bulalım diye çabamız oldu, Güler hocamızın Yıldız Teknik Üniversitesi nde yaptığının benzeri bir enstitü kurduk, bir merkez de kurduk arkasından fakat takdir edilmedi, olmadı. Bugün bile ülkemizde Amerika daki gibi bir data base yok. Sonra tekrar başlattık. Borsalar şöyle olsun, şu gelişsin diye - tabi akademisyen olunca kolay, eleştirmek kolay çünkü hesap vermiyorsunuz kimseye. Yalandan kim ölür misali. Öğrenciler olunca bir iki slogan, her şeyi eleştirdik sonra yavaş yavaş insanın heyecanı azalıyor. Başka şey yapmaya başlıyor insan, kitap yazayım, felsefi doktor konularına gireyim falan diye, yaş geçtikçe hep kaçtık kamu görevinden. Bir kaç kere imkan çıktı benzer konumlarla ilgili. İki sene evvel yaşım otuzdu. Ömrün yarısı geçti, bir fırsat geçti diye eleştiriyordum. Bakalım eleştirmekte haklı mısın diye ve tekrar bir heyecanla yola çıktık, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı görevi verildi bize. Şimdi halka arzlarda kamu otoritesinin rolü gibi bir başlığımız var. Türkiye de kamunun rolü çok büyük. Çünkü yakın yıllara kadar Türkiye ekonomisi bir özel sektör ekonomisi değildi. Fakat artık öyle. Bugün ekonomimizin %80 den fazlası özel kesime ait. Devlet ufaldı. Devletin ekonomik olarak ufaltması önemini azaltmıyor, tersine çok daha zor yapıyor ve artırıyor. Şöyle ki, para sizdeyken hani birisi demiş ya kanunu başkası yapsın parayı ben kontrol edeyim yeter para devletteyken onu yönetmek kolay ama servet, ekonomik güç özel kesime geçtiği zaman devletin işi daha zorlaşıyor. Düzenlemek, halkın korunmasını sağlamak görevi daha zor oluyor. Çünkü para başka yerde. Siz kanun yapıyorsunuz ve kanun uyguluyorsunuz. Dolayısıyla kamunun rolü genellikle artmakta. İlk düşününce insana öyle gelmiyor belki ama biraz detayına inince, ekonomideki payı küçülen bir devletin yönetimi daha zordur diğerlerine göre. Matematik öyle söylüyor. SPK başkanı olduğumuzdan bu yana SPK kurulundaki ekiple beraber hızlı bir şeyler yapalım dedik, çünkü gördük ki dünya bayağı değişti. Ben 13

sizler gibi öğrenciyken bir yöne bakıyorduk, para ve know-how oradaydı. Fakat artık iki yönlü dünya oldu. Batıdan doğuya doğru sadece servet değil bilgi ve yetenek akışı da var artık. Özellikle Uzakdoğu ve Türkiye de ekonomik rakamlarla bakarsak, aşağı yukarı yirmi yıldır Türkiye nin başına kâbus gibi çökmüş olan bu yüksek reel faiz- bakın yıllardır Türkiye %30-40 dolar bazında reel faizle yaşadı yıllarca, 1990 dan 2000 lerin ortalarına kadar. Dünyada bunun başka örneği yok. Niye oldu sorusunu konuşuruz ama mikrofon kapalıyken. Ama öyle oldu. Dolayısıyla o dönem de bitti gibi anlaşılıyor. Türkiye de ekonomik rakamlarla bakarsak aşağı yukarı yirmi yıldır Türkiye nin başına kâbus gibi çökmüş olan bu yüksek reel faiz- bakın yıllardır Türkiye %30-40 dolar bazında reel faizle yaşadı yıllarca 1990 dan 2000 lerin ortalarına kadar. Dünyada bunun başka örneği yok. Türkiye ekonomisi sizler çoğunuz mezun olmadan artık bir trilyon dolarlık GSMH ya ulaşarak, dünyanın büyük ekonomilerinden bir tanesi olacak. Dolayısıyla şu anda bir şeyler yapma şansı var Türkiye nin. O yüzden o azalan heyecanımız tekrar bir yukarıya doğru momentum kazanmaya başladı diyerek kendimizi iyi hissediyoruz. Şimdi, sevgili gençler; finans derslerinde okumuşsunuzdur. Bir şirketin finansal yapısından bahsederken optimal sermaye yapısı diye bir kavram vardır. Toplam kaynaklar içinde bilançonun size göre sağ tarafında, (İngiltere deyseniz öbür tarafı oluyor ama Türkiye de sağ tarafı oluyor) ne kadar borç olacak, ne kadar sermaye olacak? Sırf borç olmaz. Sırf sermaye de akıllı olmayabilir. Çünkü bazen borç daha ucuz. Bunu optimize etmek, en iyi borç-sermaye yapısını bulmak diye önemli bir (hem teorik hem pratik) soru vardır finans derslerimizde. Sorunun cevabı çok net değildir. Çünkü zamanla değişir, koşullara göre değişir. Ama o uğraş o çaba optimali bulma gayreti finansal yönetimin başında gelir. Bu bir aile için de geçerli, kurum için de geçerli, bir ülke için de geçerlidir. Bu küreselleşen dünyamızda dünya içinde bir problem oluyor esasında artık. Bir şirket, bir kurum, bir ülke, bir bölge, bir kıta, bir aile (her neyse büyüklüğü o birimin.) gereğinden fazla borç taşıyorsa,- Borç ne demek? (Belli bir vadesi olan anaparası olana faizi olan fix veya değişken neyse) geçici kaynak demek. Eğer sizin operasyonel gelirleriniz, nakit durumunuz onları zamanında karşılamaya izin vermezse batarsınız. Bu böyledir. Türkiye ve dünyanın birçok ülkesi bu şekilde batmış milyonlarca firmayla meşhurdur. Batarsınız. Buna finansal risk diyoruz, biliyorsunuz. 2007 den bu yana finansal riskin yönetimi bugün belki de tarihindeki en önemli konumuna geldi. 14

İşletmenin diğer bir riski, satışla kârlılıkla ilgili operasyonel risk. Fakat finansal risk, bugün bu son kriz, hâlâ içinde yaşadığımız bu süreç 2007 den beri süregelen, daha doğrusu daha eskiye gidiyor başlangıcı belki ama medyada meşhur olan dönemi. Şöyle; teknoloji öyle bir hale geldi ki; - diyelim ki bir firmanın çok borcu var, gerekenden fazla. Vadesi geldi, banka krediyi geri çağırdı veya ödeme vakti geldi faizi var, anaparası var- Bir şey var ama zaman boyutu yoktur. Çünkü eskiden 12-20-30 sene önce olaylar daha yavaş oluyordu. Durgunluk daha yavaş oluyordu, iyileşme daha yavaş gidiyordu. Ama bugün teknolojinin getirdiği yer, hem fiziksel hem zihinsel teknolojinin bizi getirdiği yerde artık olaylar hızlı oluyor. Bir anda piyasa gidiyor, bir anda defaultlar başlıyor. Dolayısıyla, bir yanlışım var düzelteyim, vaktim var 3 ay sonra bakarım, deme şansı kalmadı kimsede artık. Dolayısıyla, eğer çok borç yüzünden, çok yüksek kaldıraç yüzünden bir kurum riske girecekse bu risk çok hızlı bir risk artık. Düşünmeye düzeltmeye vakti olmuyor. Amerika da finans sektöründe, başta Lehman Brothers olmak üzere başa gelenler bunun çok net bir kanıtı. Dolayısıyla, dünya bundan sonra borç-sermaye dağılımını daha ciddi düşünmek zorunda ve uluslararası toplantılarda ortaya çıkan akıl da bunu söylüyor esasında. Ülkemize bunun yansıması biraz daha ciddi boyutta. Bizdeki finans dışı firmalarımızda, yani sanayi ticaret vs. firmalarımızda borç sermaye oranı dünya ortalamasının çok üstünde. Bakın dünya biraz sakat bir yapıda diyoruz, bizdeki borç sermaye yapısı çok daha fazla. Borcun türleri var. İllaki banka kredisi ticari borç vs. vs. önemli değil. Borç. Yani vadesi olan bir şey. Dolayısıyla bir tek bu korkudan bizim sermaye piyasalarımızı büyütme ihtiyacımız çok aşikâr. Hızlı bir şekilde bizim sermaye tabanımızı hem büyütmemiz, hem yaymamız gerekiyor. Eğer bunu yapamazsak ekonomimiz ne kadar hızlı büyürse büyüsün, sizler iş güç sahibi olduğunuzda çok daha riskli bir yapı ile karşı karşıya kalacaksınız. Daha kırılgan, daha duyarlı. Her an bir şey olacak gibi ve bu, olacak. Dolayısıyla dünya bundan sonra borç-sermaye dağılımını daha ciddi düşünmek zorunda ve uluslararası toplantılarda ortaya çıkan akıl da bunu söylüyor esasında. Ülkemize bunun yansıması biraz daha ciddi boyutta. Bizdeki finans dışı firmalarımızda yani sanayi ticaret vs firmalarımızda borç-sermaye oranı dünya ortalamasının çok üstünde. Eskiden akademisyenken bunları söyleyince, aferin hocaya ne akıllı adam! vs. diyorlardı ama kimse takmıyordu. Şimdi de pek takan yok ama en azından şimdi SPK Başkanı olunca böyle panellere çağırıyorlar, bir de kravatla konuşuyoruz, havası daha iyi oluyor. Ama sizler umarım ki belki bir daha düşünürsünüz. Belki yanılıyorum ama rakamlar bunu söylüyor. Dolayısıyla 15

şimdi konuyu halka arza bağlamak gerekiyor. Burada halka arzdan kastımız şirketlerin sermaye ihracı. Yani ortak almaları. Hisse senedi çıkartarak, pay senedi çıkartarak ortaklık kurmaları. Kredi ve borç verimi. Şu anda çok basit bir bakkal hesabı şunu söylüyor: Dünya ortalamasında hisse senedi borsanın (Sayın başkanımız da burada, rakamları daha iyi söyleyebilir) bir ülkenin ekonomik büyüklüğüne oranı 1/1 gibidir. Kabaca söylüyorum. Yani Türkiye nin GSYİH 750 milyar dolar olacaksa bu sene, Borsanın da piyasa değerinin aşağı yukarı, hisse senedi piyasasında 750 milyar dolar civarında olması lazım. Biz şu anda 300 civarındayız Demek ki biz bunu 400-500 milyar dolarlık bir kaynak var diye hep söylüyorduk diğer toplantılarda. Türkiye ekonomisinin İMKB yi 2-3 misli büyütecek hazır derin gücü var. Kim borsaya gelecek, bu para nerede, talep tarafı zayıf demek çok cahilce ve yanlış bir laf oluyor. Bu var ama bunu anlatmak yapılmasını kolaylaştırmak lazım. Dolayısıyla, burada tüm oyunculara bir görev düşüyor. İkinci turda konumuza döneceğiz herhalde şimdi ben vakti fazla cömertçe kullanmayayım. Biz SPK olarak, sermaye piyasalarını düzenleyen ve denetleyen bir kurum olarak, bizim burada katkımız ne olabilire izin verirseniz, o zaman daha somut konuşabilirim. Böyle bir derdimiz var bunu ilk başta sizinle paylaşmak istedik. Teşekkür Ederim. Türkiye nin GSYİH 750 milyar dolar olacaksa bu sene Borsanın da piyasa değerinin, aşağı yukarı, hisse senedi piyasasında 750 milyar dolar civarında olması lazım. Biz şu anda 300 civarındayız. Demek ki biz bunu 400-500 milyar dolarlık bir kaynak var. Prof. Dr. Güler ARAS Ben teşekkür ederim Hocam. Sayın Hocam sermaye piyasasını ve bu piyasaların şirketlere finansman sağlama anlamında gerçek fonksiyonlarını anlamamız açısından son derece bilgilendirici ve yararlı açıklamalar getirildi. Şu anda gelinen noktada İMKB nin bu konudaki yaklaşımını ve görüşlerini almak üzere, sözü İMKB Başkanı Sayın Hüseyin Erkan a bırakıyorum. 16