AYDIN - DENİZLİ - MUĞLA



Benzer belgeler
DENİZLİ - AYDIN - MUĞLA ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI

BEK. BEK Analizi. Kentlerin Geleceği. Birikim Bereket Beceri Bakış Büyüme Beklenti. Kimlik Koruma Kapasite Kalkınma Katılım Kurgu

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

48 MUĞLA VİZYON PLANI KUCAKLAYAN COĞRAFYA

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin

Turizmin Göz Bebeği Muğla

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

15 BURDUR VİZYON PLANI SUYA YASLANAN KENT

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

DESTİNASYON MARKA YÖNETİMİ

BOLU KENT VİZYONU HEDEF 2023

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

Bu çalış a, Şehir Pla cıları A.Faruk GÖKSU ve Sıla AKALP tarafı da hazırla ıştır. Kentsel Strateji- Kentsel Vizyon Platformu

01 ADANA VİZYON PLANI BEREKET YELPAZESİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

37 KASTAMONU VİZYON PLANI RENKLERİN GİZEMİ

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

İSTANBUL BÖLGE PLANI. 27 Haziran 2013

AYDIN DENİZLİ MUĞLA ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI TASLAK RAPOR

3. ANA POLİTİKALAR 3.1 EKONOMİK POLİTİKALAR

10K. 1 Kimlik 2 Koruma 3 Kalite ve Kamusal Alan 4 Kapasite 5 Kaynak 6 Kalkınma 7 Karma Kullanım ve Kümelenme 8 Katılım 9 Kurgu 10 Kentsel Strateji

TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ

AYDIN TURİZM ÇALIŞTAYI RAPORU

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

LİKYA TURU MAYIS 2015

«MAVİ DENİZ TEMİZ KIYILAR»

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik

Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi Kruvaziyer Liman Çalıştayı 30 Nisan 2014 Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi

KAPADOKYA STRATEJİK YÖN PLANI VİZYON GELİŞTİRME KURULU TOPLANTI RAPORU Kültür Öncelikli Bölgesel Yol Haritaları

Birgi; Aydınoğlu Beyliğine başkentlik yapmış, anıtsal yapıları, geleneksel sivil mimarisiyle tarihin her döneminde önemini korumuş, yerli ve yabancı

Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri. H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

MALİ DESTEK PROGRAMI SAMSUN

PEYZAJ, PEYZAJ İLE İLGİLİ TANIMLAR, PEYZAJ TASARIMI VE ÖRNEKLER

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

KARADENİZ HAVZASINDAKİ TURİZM GÜZERGAHLARI Projesi

İlgi Grupları ve Yerel Organizasyon. Samsun İli Doğa Turizmi Değerleri

ANKARA KALKINMA AJANSI.

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

MUĞLA İLİ TARIM VE HAYVANCILIK ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm

HABER BÜLTENİ /NİSAN 2015

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ TİRE SONUÇ RAPORU

KAVRAMSAL 8PROGRAM ALTIN ÜÇGEN: AYDIN-DENİZLİ-MUĞLA İŞBİRLİĞİ PLANI BÖLGESEL PROGRAM ÖNERİLERİ

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR STRATEJİK PLANI

MALATYA VE KENT KİMLİĞİ, NEDEN BÖYLE BİR TARTIŞMA?

KUZEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT (SWOT) ANALİZİ(2012)

İZMİR İLİ, ALİAĞA İLÇESİ, ÇAKMAKLI KÖYÜ, LİMAN AMAÇLI 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DİLEK ÇAKANŞİMŞEK ŞEHİR PLANCISI

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ DİKİLİ SONUÇ RAPORU

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 11. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYINDIR SONUÇ RAPORU

2018 yılı ETKİleşim program ve etkinliklerimize katılımın her zamankinden daha fazla olacağı umudu ile ETKİli yıl diliyoruz. A. Faruk Göksu Sıla Akalp

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

6 TEMEL İLKESİ. 1 Bilgi 2 Bilinç 3 Buluşma 4 Beklenti 5 Belirsizlik 6 Benimseme

KOYLARIMIZ, MAVİ YOLCULUK VE DENİZ TURİZMİ NİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 12. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TARIM SEKTÖRÜ GZFT ANALİZİ

Grup 3 EGE BÖLGESİ. İzmir-Kütahya

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

KENTSEL VİZYON İLE. Kentsel Vizyon ile. Kurgulanan Kentler. BÖLGE Artvin Vizyon Planı Kentsel KENTStrateji tarafından KENT MAHALLE REGION BÖLGE


T.C. Kalkınma Bakanlığı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi

Sektör paydaşı seçkin bir davetli grubu ile gerçekleştirilen Çalıştayda, aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır:

ALTIN ROTALAR ALTIN ÜÇGEN: AYDIN-DENiZLİ-MUĞLA İŞBİRLİĞİ PLANI KÜLTÜR ROTALARI PLANLAMA ÖNERİLERİ

ÇANAKKALE NİN GELİŞME ALANLARINDA EKOLOJİK YAKLAŞIMLAR. İsmail ERTEN

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

69 VİZYON PLANI MÜTEVAZI YAŞAM BAYBURT

UNESCO Dünya Mirası.

(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Gelecek Turizmde Çoruh Vadisi Deneyimi

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BALÇOVA SONUÇ RAPORU

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF COĞRAFYA DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

Tablo 37 - İllerdeki Konaklama Tesislerinin Kapasiteleri

Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR)

Mardin Batman Siirt Şırnak

Transkript:

ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI AYDIN - DENİZLİ - MUĞLA MUĞLA ÇALIŞTAY RAPORU 11.05.2012 Kültür Odaklı Bölgesel Yol Haritaları

Bu rapor, 11 Mayıs 2012 tarihinde Muğla da gerçekleştirilen 1. Muğla Bölge Çalıştayı nın sonuçları dikkate alınarak hazırlanmıştır.

İÇERİK YÖNETİCİDEN MESAJLAR 2 ÜÇLÜ BAKIŞ: KUCAKLAYAN COĞRAFYA 4 SINIRSINZ SINIRLAR 4 GEÇMİŞTEN GELECEĞE BAKMAK 6 BEREKET COĞRAFYASI 16 ARKA PLAN: BEK ANALİZİ 19 B ANALİZİ 20 E ANALİZİ 26 K ANALİZİ 30 ÖNERİ PROGRAM VE PROJELER 35 10 TEMEL İLKE 37 KATILIMCI LİSTE 41

GİRİŞ Tarihi Kentler Birliği adına ve Türkiye Belediyeler Birliği nin desteğiyle, ÇEKÜL tarafından 2012 yılında başlatılan Kültür Öncelikli Bölgesel Yol Haritaları programı, ortak bir coğrafyayı paylaşan yerel yönetimlerin, bu değerlere ortak bir miras anlayışıyla sahip çıkmasına, kalkınma stratejileri kapsamında tarih ve kültür öncelikli gelişim dinamiklerinin ortaya çıkarılmasına, ortak kaynakların paylaşımcı ve akılcı bir anlayışla değerlendirilmesine olanak hazırlamayı amaçlamaktadır. Aydın-Muğla-Denizli illerini kapsayan zengin coğrafyada, derin uygarlıklar birikimine sahip Altın Üçgen bölgesinde doğa ve kültür öncelikli sürdürülebilir bir kalkınmanın stratejilerini ortaya çıkarmak için 11Mayıs 2012 tarihinde düzenlenen Muğla Çalıştayı, bölgedeki kamu-yerel-sivil-özel kesimlerin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar, bölgenin zengin doğal ve kültürel çeşitliliği ve bu değerlerin korunması ve değerlendirilmesine ilişkin sorunlar ve beklentileri dile getirmiş, yol haritasının temel stratejilerinin temellerini ortaya koymuştur. Altın Üçgen deki potansiyelin ortaya çıkarılmasının arkasında yatan kilit kavram işbirliğidir. Coğrafyasında olduğu kadar, kültürel değerlerinde de gösterdiği çeşitliliğin ortak bir vizyon doğrultusunda ortak hedeflere bağlanması, bütün kesimlerin akılcı bir sistem çerçevesinde dayanışma içinde işbirliği yapması ile mümkün olacaktır. Bu bağlamda, Muğla Çalıştayı nda elde edilen veriler ışığında hazırlanacak olan Altın Üçgen İşbirliği Planı, Haziran ayında düzenlenecek olan Aydın Çalıştayı nda tartışmaya açıldıktan sonra sonuçlandırılacaktır. 1

YÖNETİCİLERDEN MESAJLAR Fatih Şahin, Muğla Valisi Tarih ve kültür bir toplumun, bir milletin kalbi, zihni ve en kıymetli hazinesidir. Bu hususlarda herkesin elinden gelenin en iyisini yaparak çalışması aslında geçmişimize, tarihimize olan borcumuzdur, saygının gereğidir. Valilik olarak tarih ve kültürle ilgili olarak ne yapabiliriz bunun çabasını gösteriyoruz ve bu çabaları devam ettirmeliyiz. Muğla çok önemli bir turizm merkezidir ve her türlü turistin talebini karşılayabilecek bir merkezdir. Muğla deniz, kum, tarihi mekânlar, doğal güzellikler ile iç içe bir yerdir. Kültür turizm ayağımızın çok güçlü olduğunu gösteren veriler var. Turizmin çeşitlendirilmesi için potansiyeli olan bir il. Muğla merkezi önümüzdeki dönemde önemli bir destinasyon olacak. Ayrıca Muğla konferansların ve sportif faaliyetlerin merkezi olabilir. Yörük kültürünün hakim olduğu bu bölgede canlı bir Yörük köyünü de önümüzdeki dönemde faaliyete geçirirsek zincirin halkası birbirini tamamlar. Muğla yı uluslararası düzeyde tanıtmalıyız. Osman Gürün, Muğla Belediye Başkanı Geleceğe yönelik kültür odaklı bir yol haritası yalnız Muğla için değil, Altın Üçgen diye adlandırılan Denizli, Muğla Aydın ın birlikte büyümesi ve birliktelik ve sinerji içinde yürümesi için önemlidir. Bu yol haritası sabit bir yol haritası olmayacak, dinamik olacak. Zaman içinde ihtiyaçlara, değişen koşullara göre uyum sağlayıp yoluna devam edecek. Daha önce Denizli nin yol haritası yapılmıştı. Ama bizim önerimiz ve değerli arkadaşlarımızın, hocalarımızın da kabulüyle bunun Aydın ve Muğla ayağı da gerçekleştirilerek, Kalkınma Ajansımızın da bizi bir araya getirdiği yeni bir yapılanma ile Aydın-Denizli-Muğla üçgeni içerisinde oturtulmuştur. Bu yapılanmanın aynı zamanda kültür birlikteliği için de devam etmesi açısından, Altın Üçgen diye adlandırdığımız bu üçgenin bütün kültürel değerlerini hem toplumsal hem de ekonomik gelişime katkı sağlayacak biçimde ortaya koymak önemlidir. Korumacılık açısından önemli bir noktaya gelindi. Daha önce varlıklarının farkında olmayan kentlerde ortaya konan küçük ölçekli ortak çalışmalar birden bire büyük bir zihniyet değişikliğine ve daha sonra adeta bir seferberliğe ve birbiriyle yarışa dönüşen bir hale geldi. Fakat koruma kurulları, koruma ile ilgili çeşitli yöntemler ve kanunların, şu andaki yaşam düzeni ile barışık olmayan yönleri var. Sistemdeki eksikliklerin, hataların, bakış açılarındaki problemlerin irdelenmesi gerekmektedir. Bu topraklar çok büyük bir kültürel zenginliğe ve değişik ırklardan, düşüncelerden, kültürlerden oluşmuş bir insan topluluğuna sahiptir; dolayısıyla bizi köklerde birleştiren çok önemli değerler vardır. Şu anda yaşanan farklılıklar, ayrımlar ve karşı karşıya getirmelerin ne kadar yanlış olduğunu, eğer geçmişimize ve tarihimize sahip çıkarsak, anlamamız, halkımıza anlatmamız, barış içinde hoşgörü içinde birbirimizin farklılıklarına tahammül ederek, geleceğe barış içinde ve büyük bir motivasyonla gireceğimiz kesindir. 2 ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

Prof. Dr. Metin Sözen, ÇEKÜL Vakfı Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği (TKB) Danışma Kurulu Başkanı Bu çalıştay büyük bir hareketin ikinci evresidir. İlk evrede önce bir ev kurtaralım, sonra sokak, daha sonra mahalle diyorduk. Arkasından, kenti algılamamız zor dedik; sonra havza ile beraber havza birlikleri kurulmaya başladı. Bu hareketler bugünkü gelişimin temel ayakları olmuşlardır. Geçmiş, bugün ve yarın arasında süreklilik sağlamak isteniyorsa, yakın tarihi iyi bilmek zorundasınız. Geçmişin getirdiği doğal ve kültürel değerler ile şekillenen sınırlar, günümüz mülki sınırlarıyla örtüşmemektedir. Bu durum bölgelerin potansiyellerini ortaya koyma konusunda bir engeldir ve tartışılmalıdır. Muğla yı konuşmak demek Türkiye nin koruma tarihini konuşmak demektir. 1970 lerde Türkiye de ilk defa burası ve Safranbolu yerel yönetimin kendi kültürel mirasını koruma girişimi için başlangıç noktasıydı. Kültürü öncelik almayan hiç bir proje sürekliliği sağlayamaz. Sürekliliği sağlamalı ve ortak aklı beraberlik içinde kurgulamalıyız. Dayanışmanın getirdiği güç büyüktür. A. Faruk Göksu, Şehir Plancısı, ÇEKÜL Gönüllüsü Kültür Öncelikli Yol Haritaları programının iki temel hedefi olacaktır. Bunlardan birincisi koruma sektörünün gelişimini sağlamaktır. Türkiye de koruma sektörü artık oraya çıkıyor ve bu sektörün katma değeri gelecek 10 yıl içinde gayrimenkul sektöründen daha büyük olacaktır. Yıl sonunda bir koruma zirvesi toplanacaktır. İkinci hedef ise yerel liderler ortaya çıkarmaktır. Her bir bölgede yaşayan yerel liderlerin bölge ve kentlerin geleceğinde etkin rol almalarını sağlayacağız. Artık kentlerimiz bitiş noktasına geldi, kapasitelerini doldurdu. Kentlerin yeniden sıçrama yapabilmesi için paylaşma kavramı çerçevesinde bir araya gelmesi lazım. 1990 dan itibaren Avrupa da Kentsel Rönesans hareketleri yaşandı, bütün Avrupa kentleri, bu akım çerçevesinde yenilendi. Kaybolan kültürel değerlerin yeniden canlandırılması için artık kentler kültürü ön plana alarak değişim ve dönüşüm projeleri yapmak zorundadır. Bu bölgede de; Altın Üçgen tarihte de bereketi, beceriyi, birikimi paylaşarak bölge olarak büyümüştür. Sınırsız Sınırlar başlığı altında idari sınırlar yerine sınır tanımayan ilişki sistemleri ile; ekonomik, ekolojik işbirlikleri yaparak kentleri biz yeniden canlandıracağız. 3

1. BÖLÜM ÜÇLÜ BAKIŞ: KUCAKLAYAN COĞRAFYA 1.1. SINIRSIZ SINIRLAR Aydın-Denizli-Muğla Altın Üçgeni, Anadolu nun güneybatısında yer alan, Akdeniz ve Ege Denizi ne kıyısı olan bir bölgedir. Coğrafi bölgeler açısından bakıldığında Ege Bölgesi nin güneyinde kalan bölge, tarihindeki etkileşimler ve özgün coğrafyasının sunduğu zenginlikle şekillenmiş çok katmanlı kültürel yapısından kaynaklanan, bölgenin doğusu ile batısını, kıyıları ile iç kesimlerini, sular ile karayı birleştirici niteliğiyle, Ege ve Anadolu da mülki sınırların ötesinde bütüncül bir değer taşımaktadır. Anadolu Anadolu, tarih boyunca bereketli toprakları ve Asya ile Avrupa arasında sınırları kaldıran bir köprü olması nedeniyle dünyanın ilgisini çekmiş, birçok uygarlığı barındırmış ve Paleolitik Çağlardan bu yana Karya gibi uygarlıkların doğduğu bir coğrafya olmuştur. Karya hem Anadolu nun en eski uygarlıklarından olması nedeniyle, hem de bölgeye kazandırdığı ortak değer ve kimlikten dolayı diğerlerinden ayrışmaktadır. Anadolu nun yerel halkı Kar ların hüküm sürmüş olduğu ve Anadolu nun tarihsel derinliği ile çok katmanlı kültürel yapısının en belirgin özelliklerini taşıyan bölge, bu özelliğiyle Anadolu uygarlıkları tarihinin bir özetidir. Aydın-Denizli Muğla Altın Üçgeni nde Anadolu uygarlıklarının izlerinin kalbi olan Karya bölgesi, bugünkü sınırlar dahilinde düşünüldüğünde 4 Aydın ilinin güneyi, Denizli ilinin güneybatısı ve Muğla ilinin Fethiye ilçesi hariç tamamını kapsar. Bölgenin eşzamanlı uygarlıklarından; kuzeyde İyonya ve Lidyalılar ın, güneydoğuda Likyalılar ın ve İç Anadolu da Pisidya ve Frigyalılar ın egemeliğindeki bölgelere komşu olduğu bilinmektedir. Ancak Karya, net sınırlardan çok, kuzeyde Büyük Menderes Irmağı ve Aydın Dağları, güneyde Dalaman Çayı ve kuzeydoğuda Babadağ ından oluşan coğrafi eşiklerle tanımlandığı bilinse de, geçmişte sınırlarının çok daha geniş olduğu, kuzeye taştığı düşünülmektedir. Bölgenin net sınırların ötesine geçen bir güce sahip olduğu buradan da okunabilmektedir. Neolitik Çağdan bu yana kesintisiz yerleşimlere sahip olan Karya bölgesi Doğu ile Batıyı, uygarlıkların tarihsel süreçte bıraktığı kültürel miras çatısı altında bütünleştirmiştir. Bölgede bulunmuş tüm uygarlıklar kendinden önceki uygarlığın kültüründen beslenmiş ve üzerine yeni değerler eklemiştir. Örneğin, Bizans ın getirdiği geleneklerin antik dönem kültürünün ve inançlarının üzerine konularak yeniden aktarılması, Selçukluların yerel değerlere ve mimari çeşitliliğe geleneksel taş malzemeye karşılık ahşap malzeme kullanarak yaptıkları katkılar düşünüldüğünde, Anadolu coğrafyasının katmanlı yapısının kültürel anlamda sınır tanımadığı ortadadır. Yerel Anadolu kültürünü yansıtan bu coğrafyaya bakış, bir anlamda Anadolu arkeolojisine ve tarihine yeniden bakıştır. Ege Tarihte Nil Deltası, Mezopotamya ve Anadolu yu kapsayan Bereketli Hilal in Anadolu daki en önemli bölümünü oluşturan, Anadolu nun batı ve güneybatı kıyısında yer alan Ege Bölgesi, Anadolu dan gelen Doğu kültürleri ve Yunanistan dan İyonlular ile gelen Batı kültürlenin sentezlendiği bir coğrafyayı tanımlar. Demir Çağından bu yana bölgede coğrafya ve iklim ile şekillenmiş kesintisiz yerleşimler ve doğal çeşitlilik, Ege kültürünün kendi içinde sürekliliği olan yapısını oluşturmuştur. Bu kültürel yapı, doğu ile batıyı, Ege ile Akdeniz coğrafyasını, bölgenin kıyıları ile iç kesimini ve sular ile karaları birleştirici bir unsur olmuştur. Menderes Irmağı ile Dalaman Çayı doğal koridorları, bölgedeki yükseklik farklarının sınırlandırıcı etkisinin tersine, tarih boyunca bölgenin iç kesimleriyle kıyıların bütünleşmesine olanak tanımıştır. Yerleşimler, suların çevresinde şekillenmiştir. Bozdağlar, Aydın Dağları, Babadağ, Kavak Dağlarının denize dik uzanmasıyla oluşan liman kentleri, bölgenin ticari anlamda öne çıkan kentleridir. İç kesimlerde yapılan, bölgenin kırsal karakterini tanımlayan tarımsal üretim, buradaki ticareti beslemiştir. Bölge, kendi içinde her biri farklı yapıda olmasına rağmen birlikte çalışan ve ortak bir kültürü paylaşan bir kentler ağına sahiptir. Doğal yapı ile şekillenen Ege kültürünün barındırdığı yaşam ve inanç gelenekleri, bölgede kendi içinde sürekliliğe sahiptir ve bu özellik, kültürün coğrafyadaki sınır tanımayan gücünü ifade etmektedir. ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

5

Ege Denizi, adaları ve kıyıları ile Anadolu nun Avrupa ya açılan kapısıdır. M. Ö. 3000 yılında Anadolu dan Girit e, adalara ve Yunanistan a yapılan göçlerin, İtalya ve İspanya ya kadar yayıldığı bilinmektedir. Anadolu nun Avrupa ya açılmasında en önemli etken olan Ege Denizi, hem Avrupa ve Anadolu hem de bölge ile Yunan Adaları arasında birleştirici bir köprüdür. Günümüzde Yunanistan sınırları içinde olan, Karya döneminde Dorlar ve Hellenlerin egemenliğinde bulunan Kalymnos, Kos, Nisyros ve Rodos gibi Yunan Adaları ve Anadolu nun mimarisinden geleneksel yaşam kültürüne dek kültürel coğrafya etkileşimi, günümüzde de Anadolu ile Yunan kültürünü sınırlar ötesinde bir noktada bir arada tutmaktadır. Bölgenin 1124 km lik kıyı şeridi, bugün hâlâ Ege ve Akdeniz kültürlerini bütünleştirmektedir. Stratejik konumu nedeniyle tarihte Karya dan Perslere, Roma dan Bizans a, Selçuklular ve Beylik döneminden (Aydınoğulları ve Menteşoğulları) Osmanlıya, birçok medeniyete ev sahipliği yapan bölgede, kültürün ortak değer ve kimlik oluşturmadaki gücü, bölgenin kentlerini bütünleştiren bir potansiyel olarak günümüzde de öne çıkmaktadır. 6 1.2. GEÇMİŞTEN GELECEĞE BAKMAK Bölgenin geleceğine ilişkin stratejik yönlerin belirlenmesine yönelik olarak; Dün: Bölgenin geçmişine ait doğal ve kültürel değerler; Bugün: Bölgede dünden bugüne taşınmış değerler ve mevcut durum; Yarın: Geleceğe ilişkin mevcut projeler ve katılımcıların öneri ve beklentileri, çalıştayda tartışılan konular kapsamında ele alınmıştır. DÜN: Değerler Bölgenin özgün coğrafyası ve stratejik konumu, geçmişten bu yana bölgenin birçok uygarlık tarafından tercih edilmesine sebep olmuştur. Doğal değerlerin şekillendirdiği yerleşimler, sunduğu geleneksel ürünler ve ekonomik değerler; stratejik konumun bir araya getirdiği uygarlıkların kültürel buluşmaları birbiri içinde yoğurulmuştur; tüm uygarlıkların üst üste koyduğu değerler özgün bir kimlik oluşturmuştur. Geçmişte Altın Üçgen i şekillendiren bu değerler, bölgenin geleceğine yön vermek açısından incelenmelidir. Kültürel ve Kentsel Yapıyı Şekillendiren Doğal Değerler İlk yerleşimlerden bu yana bölgede izlenen yerleşim dokusu ile kültürel ve ekonomik yapısı, bölgenin yer aldığı eşsiz coğrafya ve ılımlı iklim doğrultusunda şekillenmiştir. Kıyı ve iç kesimlerin coğrafi farkları yerleşimlerin kimlik özelliklerini belirlemiş ve farklılaştırmış, kıyı kentleri ticarete yönelirken özellikle bereketli vadilerde ve nehir kıyılarında yerleşilen iç kesimlerde tarım ve hayvancılık hakim olmuştur. Bölgenin yapısını şekillendiren doğal yapı özellikleri: Toplumsal yapı Ege Denizi ve antik dönemde doğal liman ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

7

8 olarak kullanılan koylar, 18.000 yıl öncesinde oluşan akarsular, dağlar ve vadiler: Büyük ve Küçük Menderes Irmakları ve Tavas Vadisi, Dalaman Çayı, Beşparmak, Menteşe, Gölgeli, Boncuk Dağları, Babadağ, Bozdağ, Bölgenin kültürel kimliğinin (özellikle Kaunos) şekillenmesinde önemli rol oynayan Ege Adaları Şifalı su kaynaklarıdır. Bölgenin özel coğrafyasının en belirgin özellikleri ise, 1124 km lik hareketli kıyı şeridi, zaman zaman deniz kotunun altına inen ovaların ve dağların oluşturduğu yükseklik farkları, özel iklimi ve ışıklanma süresi, Yunanistan ile ortak değerleri buluşturan Ege Adaları; diğer bir deyişle bölge coğrafyasının ikili yapısıdır. Uygarlıkların Yarattığı Katmanlılık Neolitik Çağdan itibaren kesintisiz bir yerleşim dokusuna sahne olmuş ve Batı Anadolu coğrafyasında kökleri en erkene giden bölge olan Altın Üçgen, dünyanın en zengin tarih ve kültür mirasına sahne olmuş bölgelerden biridir. Stratejik konumu nedeniyle tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan bölge, günümüzde de izleri görülebilen çok katmanlı kültürel miras dokusunu bünyesinde barındırmaktadır. Bölgede bulunan yerleşim katmanları ve uygarlıklar: Neolitik ten itibaren tarih öncesi yerleşimler Karya Likya Roma Bizans Selçuklu Aydınoğlu ve Menteşeoğlu Beylikleri Osmanlı Tüm bu uygarlıklar, mimari, sanat, inanç, yaşam kültürü anlamında değerlerini birbirinin üstüne inşa etmişlerdir. Bu uygarlıklar arasında Karya hem Anadolu nun en eski uygarlıklarından olmasından, hem de bölgeye kazandırdığı ortak değer ve kimlikten dolayı diğerlerinden ayrışmaktadır. Karya bölgesi, antik dönemde özellikle kent planlama, mimari, sanat ve tasarım alanında özgün üslubu ile öne çıkmaktadır. Özgün inanç gelenekleri ve yaşam kültürleri de kendisinden sonra bölgede bulunmuş uygarlıkları etkilemiştir. Tarih öncesi dönemlerde, bölgenin sanat anlamında diğer coğrafyalardan farklılaştığı bilinmektedir. Beylikler döneminde görülen antik dönem yapı elemanlarının devşirilmesi ile inşa edilen sivil yapılar ve camiler dönemin özgün unsurlarındandır. Ayrıca denizcilik ve ilk denizcilik sözleşmesi açısından da Beylikler dönemi önem taşımaktadır. Osmanlı döneminden öne çıkan değer, kubbe mimarisinin gelişimidir ve Cumhuriyet döneminden ise günümüze önemli sivil mimari öğeleri ve endüstri mirası taşınmıştır. Antik Dönem Yerleşim Dokusu Bölgenin en önemli değerlerinin temellerinin atıldığı, günümüze dek uzandığı ve bu nedenle bölgenin ayırt edici özelliği olan Antik dönemde, doğal yapı ile şekillenen kültürel ve kentsel yapının, birbiriyle olan yakın ilişkisi bölge için önemlidir. Doğal yapı, bölgenin tüm ilişkilerinin belirlenmesinde temel olmuştur. Nitekim Büyük Menderes, Antik dönemde iç kısımdan kıyılara uzanan önemli bir ulaşım aksı olarak kullanılmıştır. Dağların denize dik inmesi ile oluşmuş koylar, bölgenin kıyı kentlerinde birer liman olarak kullanılmıştır ve bu kentlerde ticaret ön plandadır. İç kesimlerde ise ırmak boyları, vadiler ve ovalarda, tarım ve hayvancılığın yapıldığı kırsal yerleşimler oluşmuştur. Geçmişteki ekonomik yapının tarıma dayalı olması, bölgeye genel anlamda kırsal bir kimlik kazandırmış, bu kimlik sosyal yapıdan mimari özelliklere kadar birçok alanda belirleyici unsur olmuştur. Siyasi güç, mimari ve tasarım açısından öne çıkan Karya uygarlığının antik kentler ağı bulunmaktadır. Her bir kent kendi içinde özgün ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

karakter sergilemektedir. Kaunos, Stratoneika, Mylasos (Milas), Halikarnassos, Euromos, Afrodisias, Alabanda, Alinda, Magnezya, Hierapolis, Knidos ve Rademos bölgede öne çıkan metropollerdir. Bölgenin Yunanlılar ile etkileşim içinde bulunmasının da katkıda bulunduğu özgün inanç gelenekleri, önemli inanç merkezleri (Milet te Didim, Milas ta Labrandos, Stratonikea da Lagina) ve yapılarını ortaya çıkararak kentsel yapıyı etkilemiştir. Bu merkezler arasında kutsal hac yolları yapılmıştır. Apollon Tapınağı ile Milet arasındaki kutsal hac yolu buna bir örnektir. İnanç merkezlerinin çevresinde ise nekropolleşme görülmektedir. Antik dönemdeki Hermogenes, Pitios gibi önemli mimar ve sanatçılar, Heredot gibi düşünürler de bölgenin mimari, sanat, tasarım ve felsefe anlamında önemli değerlerindendir. bir aradalığı ve çok katmanlı oluşu, bölgenin geleneksel yaşam kültürünün Antik dönemden beri en ön planda olan unsurlarındandır. Bu birlikteliğin inanç geleneğinde ön plana çıkan unsurlar: Karya da özgün inanç geleneği, kutsallık teması ve düzenlenen törensel yürüyüşler Geç Antik dönem mezarları ve gömü gelenekleri Afrodisias ta Roman ve Yahudi birlikteliği Kökleri Hitit dönemine dayanan Pagan kültürü Bizans ın eski inançların üstüne eklenen inanç değerleri Beylikler döneminde kendi içinde sürekliliği olan inanç geleneği Yaşama Kültürü Bölgede yaşam kültürü, tarımsal kimlikle ve coğrafyayla şekillenmiştir. Uygarlıkların bir aradalığı, birbirinin üstüne konan gelenekler, geleneksel yaşam kültüründe bir bütünlük yaratmış, coğrafya ise bu bütünlüğün kendi içinde çeşitlenmesine olanak tanımıştır. Tarihsel değerler ile yerli Anadolu kültürü, Yunanlılar ile gelen Batı kültürü ve Doğu kültürü, bu coğrafyada bütünleşmiştir. Özgün inanç geleneği ve dinlerin tarihsel süreçte Geleneksel üretim biçimi ve bereketin sunduğu yemek kültürü, bölgenin kırsal kimliğiyle birlikte ortaya çıkarak tüm tarih boyunca önemini korumuş bir kültürel değerdir. Bölgenin ortak değerlerinden olan Efe kültürü ve folklor de dünden bugüne ulaşmıştır. Ekonomik Değerler Bölgenin kimliğini oluşturan diğer unsurlar ile bir bütün olan ekonomik yapı, doğal yapının sunduğu imkanlar ve gereklilikler ile şekillenmiştir. Kırsal 9

kimlikli bölgede ekonomik yapının temel unsuru olan tarımsal değerler, bölgenin ekonomik ve kültürel temellerini oluşturmuştur. Bölgede ekonomik değerler olarak geçmişte öne çıkan tarımsal ürünler: Zeytin ve zeytinyağı Üzüm, bağcılık ve şarapçılık (Denizli, Milas, Datça) İncir (Kaunos) Kestane (Aydın) Çam balı Narenciye İpek ve pamuk Hayvancılık Balıkçılık Bölgenin doğal kaynakları, bölgede bellibaşlı üretim değerlerini de öne çıkarmıştır. Bölgenin doğal kaynaklarından mermer, hem bölgenin yerel değeri olarak mimaride kullanılmış, hem de ticari anlamda önemli bir ekonomik değer olmuştur. Dokumacılık, bölgede yetişen kaliteli pamuk ve diğer geleneksel ürünler ile birlikte şekillenmiştir. Tuz, reçine ve Antik çağda ihracatı yapılan zift üretimi de bölgenin geçmişte önemli ekonomik değerlerinden olmuştur. 10 BUGÜN: Bölgeye Bakış Altın Üçgen in dış etkilere büyük ölçüde kapalı doğal yapısı, içyapının kendini korunmasını, geleneksel tarımın günümüze kadar devam etmesini, antik değer ve inançların bugüne aktarılmasını sağlamıştır. Bunun yanı sıra süreç içindeki sosyal ve ekonomik değişimler, bölgede de farklılaşmalara sebep olmuştur. Tüm bu değerleri şekillendiren ise yine günümüzde doğal yapı olmaktadır. Bu nedenle öncelikle bölgenin günümüzdeki doğal yapısı, ardından dünden bugüne aktarılan somut uygarlık izleri ve geleneksel yaşam kültürüne, son olarak da geleneksel yanını korumaya çalışan bölge ekonomisine değinilmiştir. Doğal Değerler Yerleşimlerin ve kültürün geçmişini ve bugününü şekillendiren doğal yapı ve iklim unsurları, bölgenin varlığı için vazgeçilmez kaynaklardır. Bölgedeki doğal yapı unsurları: Ege Denizi ve Akdeniz Bölgenin kıyıları ve antik doğal limanlarını da barındıran koyları Büyük ve Küçük Menderes Irmakları, Dalaman Çayı Tavas Vadisi, Acıpayam ve Çivril Ovaları Bafa Gölü, Tuzla Sulak Alanı Beşparmak, Menteşe, Gölgeli, Boncuk Dağları, Babadağ, Bozdağ Ormanlar Şifalı su kaynakları ve termaller Bölgenin yerleşim ve kültürünün şekillenmesinde rol oynayan doğal yapı unsurlarının yanı sıra, doğal yapı ve iklimin getirdiği biyolojik çeşitlilik de bölgenin önemli doğal değerleridir. Bu çeşitlilik, bitki türleri, kuş türleri, sulardaki biyolojik çeşitlilik, tatlı ve tuzlu su balık ve diğer canlıları ile av hayvanlarını kapsamaktadır. Bölgede çok sayıda doğal sit alanı ve Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Alanı bulunmaktadır. Bu bölgelerin birçoğu aynı zamanda doğal ve arkeolojik sit alanlarını içerip, antik doğal limanlar (örneğin Knidos, Kaunos antik limanları) da bu koruma alanlarının içinde kalmaktadır. Bölgenin kimliğinde önemli yeri olan verimli tarım toprakları, ekonomik ve kültürel anlamda bölgenin kimliğinin sürdürülmesi açısından en önemli doğal değerlerindendir. Ne var ki tüm bu değerler, günümüzde bazı faktörler nedeniyle tehdit altındadır ve korunması gerekmektedir. Dünden Bugüne Taşınmış Somut Uygarlık İzleri Neolitik dönemden bu yana bölgede bulunan ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

11

uygarlık katmanlarının kültürel izlerinin günümüze ulaşmış olan somut izleri, birbirinin üstüne eklenerek gelişen kültürel çeşitliliğin göstergesidir. Altın Üçgen bölgesine, geçmişten günümüze sanat, tasarım ve mimarlık alanında önemli değerler miras kalmıştır. Bu değerler: Beşparmak Dağları ndaki Heraklea kayalarında, tarihte ilk kez aile ve evlilik konularının işlendiği tarih öncesi döneme ait resimler Antik dönem Karya uygarlığının kademelenmesi ile birlikte günümüze ulaşmış antik kentler ağı: Kaunos, Stratoneika, Milas, Halikarnassos, Euromos, Afrodisias, Alabanda, Alinda, Magnezya, Rademos kentleri. Antik dönemin özgün inanç geleneklerini yansıtan önemli inanç merkezleri ve yapıları: Milet te Didim, Milas ta Labrandos, Stratonikea da Lagina ve Apollon ile Milet arasındaki kutsal hac yolları ve termaller, Hekatonnos Lahiti. Antik dönem yolları: Birbiriyle bütünleşen, bir ilden başlayıp diğerine giden Lidya, Karya, Didimya Halikarnassos ta bulunan, antik dönemin 7 harikasından biri olan, basamaklı podyum girişli Mausoleum Kaunos taki özgün Antik dönem kaya mezarları Yunan Adalarında, Karia ve Yunanlıların etkileşimi sonucu gelişen özgün geleneksel mimari üslup Sualtı arkeolojik mirası Aydın ve Muğla da bulunan su iletim hatları Selçukluların taş malzemeye karşılık ahşap malzeme ile oluşturduğu geleneksel Anadolu konut dokusu Beylikler döneminde, eski manastır ve antik dönem yapılarından gelen devşirme malzemelerin kullanılmasıyla ortaya çıkan, kültürel katman değerini de taşıyan mimari. Beylikler dönemi mirası ulu camiler ve mescitler Yörük kültüründeki ahşap, çitli kırsal mimari örnekleri Yunan Adalarında kültürel coğrafya etkileşimi ile oluşan mimari çeşitlilik Osmanlı kültüründen gelen kubbe mimarisi 19. yüzyıldan itibaren mimaride görülen toprak damlar ve geçici malzemeler Cumhuriyet dönemi endüstri mirası: Aydın - Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası Cumhuriyet döneminde Macar ustaların inşa ettiği mimari yapılar 12 ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

Bölgede, tüm bu somut miras değerlerinin koruma altına alındığı arkeolojik ve kentsel sit alanları bulunmaktadır. Arkeolojik sit alanlarının birçoğu doğal sit alanlarıyla birliktedir. Bu durum, bu alanların doğal ve kültürel miras değerlerinin birlikteliği ve zenginliği ile korunmasının gerekliliğini gözler önüne sermektedir. Altın Üçgen in en önemli özelliği olan zengin tarihsel ve kültürel mirasın günümüze ulaşmış izleri, günümüzde bölgeyi diğer coğrafyalardan farklı kılmaktadır. Bu değerlerin tahrip edilmeden, nasıl ki geçmişten bugüne üstüne yeni değerler konarak taşınmışsa, bugünden de yarına aynı şekilde iletilmesi gerekmektedir. Geleneksel Yaşam Kültürü Altın Üçgen de, Neolitik ten bu yana yer alan uygarlıkların katmanlı yapılanması, bölgedeki kültürel zenginliği yansıtan unsurların geniş bir yelpazeye yayılmasına neden olmuştur. Antik dönemdeki kentlerin sahip olduğu farklı yapılar, coğrafyada kıyı ve iç kesimlerde sosyal yapının ve geleneksel yaşam kültürünün de farklılaşmasına sebep olmuştur. Tarımsal kimliğin ve ürünlerin şekillendirdiği yemek kültürü ve beslenme gelenekleri, birçok coğrafyada bilinmektedir. Müziği, Zeybek dansı ile bilinen Efe kültürü ve yaylalardaki yerleşim karakteri, köyleri, dokumaları ve yemekleri ile bilinen Yörük kültürü, bölgenin öne çıkan geleneksel değerleridir. Antik dönemden itibaren bölgenin geleneksel yaşam kültürünün önemli bir bölümünü oluşturan unsur, inanç ve dindir. Kökleri Hitit dönemine dayanan Pagan kültüründen Bektaşiliğe aktarılıp İslam la harmanlanarak günümüze kadar gelebilmiş inanış ve ritüeller de yaşam kültürünün zenginliğinin bir parçasıdır. Ekonomik Değerler Bölgenin doğal değerleri, ilk yerleşmelerden bu yana bölgenin ekonomik yapısının şekillenmesinde temel oluşturmuş; bölgenin kıyıları ve iç kesimleri ekonomik yapı açısından birbirinden ayrılmıştır. Bölgenin geçmişinden bugüne ekonomik değerlerinin başında, geleneksel üretim biçimi olan tarımsal üretim gelmiştir. Akarsuların beslediği bereketli tarım 13

toprakları, iç kesimlerdeki ovalarda tarıma, yaylalarda hayvancılığa olanak sağlamıştır. Kıyılarda gelişen liman kentleri, geçmişte ticaretin merkeziyken, günümüzde ekonomik yönelim, kıyı kesimlerinde doğal kaynakları kullanan her şey dahil turizm e dönüşmüştür. Yakın zamanda yapılan yatırımlar, bölgenin ekonomik kimliğini kitle turizmine yönlendirmiştir. Bununla birlikte bölgenin ekonomisinde enerji üretiminin de yeri büyüktür; Türkiye nin toplam enerjisinin %10 u Muğla daki barajlar ve Yatağan Termik Santrali nden karşılanmaktadır. Günümüzde Türkiye nin turizm gelirinin %25 ini oluşturan bölgedeki yoğun turizm aktivitesine rağmen, tarımın bölge ekonomisi içindeki önemi günümüzde de büyüktür. Örneğin günümüzde Datça Marmaris Fethiye ekonomisinde, turizm ve tarımın her ikisinin de %50 lik payları vardır; bu durum, bölgenin tarımı terk etmediğine, değerlerine sahip çıktığına işarettir. Tarımsal etkinlikler Aydın da yoğunlaşmaktadır; Denizli ise günümüzde ekonomik açıdan turizme yönelmektedir. Bölgenin günümüzdeki tarımsal değerlerine bakıldığında, Antik dönemden gelen geleneksel tarım ürünlerinin önemli bir kısmının korunduğu görülmektedir. Bu değerlerin başında, Datça da, Denizli de ve Fethiye-Burdur arasında yapılan bağcılık ve Fethiye-Burdur arasında, Çal ve Bekil de şarapcılık, Buldan Ovası ve Yenice de çekirdeksiz üzüm, Datça ve Milas ta zeytin ve zeytinyağcılığı, Muğla da incir, Köyceğiz, Marmaris ve Datça da narenciye gelmektedir. Bunun yanı sıra seracılık ve sebze üretimi, Bursa ya ihraç edilen kestane, çam balı, pamuk, sığla yağı, küner (çam fıstığı), badem, susam, buğday, yayla bölgelerinde elma ve kiraz son dönemde öne çıkan nar, çilek, kekik yağı, elma yağı ve ot yağları, bölgenin tarımsal ekonomisinde öne çıkmaktadır. Balıkçılık, bölgede hem tatlı hem de tuzlu sularda yapılmaktadır. Marmaris, Fethiye ve Bodrum da öne çıkan süngercilik de önemli bir ekonomik değerdir. Bölgede öne çıkan diğer bir üretim biçimi halıcılık, ipekçilik ve dokumacılığı içeren tekstil ve el sanatları ile taş, demir ve ahşap işleme ustalığıdır. Aynı zamanda geleneksel yaşam kültürünü de yansıtan bu ekonomik faaliyetler, bölge kimliğinin önemli bir değeridir. Tarihi süreçte bölgenin mimarisini besleyen mermer, bölgenin hem kültürel hem de ekonomik anlamda önemli bir kaynağıdır ancak değeri yeterince bilinmemektedir. Bölgede geleneksel üretim biçimleri tehdit altındadır. Örneğin, geçmişten bugüne ulaşan zeytinyağı işliklerinin günümüzde kullanılmaması, mermerin değerinin bilinmemesi, pamuk tarlalarının korunamaması; bölge değerlerinin, somut mirasın ve yaşam kültürünün sürdürülebilirliği açısından bir tehdittir. Bölgenin tüm ekonomik değerleri, kimlik ve kültürel 14 ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

değer unsuru olmasının yanı sıra genel olarak bölgenin rekabet edebilirliği açısından da önem taşımaktadır. Geleneksel üretim biçimlerinin ve değerlerin korunması, bölgenin kimliğinin korunması için geleceği açısından en önemli konuların başında gelmektedir. YARIN; Bölgenin Geleceği Çalıştay süresince, bölgenin dünden gelen değerleri, günümüzdeki durumu ve yarına ilişkin sahip olduğu potansiyeller çerçevesinde, bölgenin gelişim yönüne ve gelecekteki kimliğine ilişkin beklentiler ortaya çıkmıştır. Bu görüşlere göre bölgenin gelişim yönü, kültür odaklı olmalıdır. Tarihte de Altın Üçgen olarak bilinen bu bölgenin canlandırılması, çalıştay boyunca bölgenin geleceğine ilişkin en genel beklenti olmuştur. Buna ilişkin olarak genel beklentiler ve öne çıkan temalar: Doğal bereket ve çeşitlilik alanlarının korunması Çeşitlilik yönetimi Bereket yönetimi Geleneksel ekonomik değerlerin ve üretim yöntemlerinin geri kazanımı ve özgünlük teması Her şey dahil turizminin yerine, sahip olunan değerleri canlandıracak kültür turizminin geliştirilmesi Kültürün izinin hem deniz hem karada sürülmesi Sınırsız sınırlar ilkesiyle gelişen bir yaklaşım: Aydın-Denizli-Muğla nın etkileşimi, bütünlüğü, paylaşımı Ortak değer yaratma ve artı değerin paylaşımı Kümelenme stratejilerinin geliştirilmesi İşbirliği yönetimi Yarışabilirlik için değerlerin tanıtımı ve iletişim Kültürel değerlere, sadece ekonomik odaklı değil, kimliği sürdürme odaklı yaklaşılması Bölge insanının değerleri tanıyıp sahiplenmesi: Bereket bilinçlendirmesi Bölgeye yönelik çalışmalar ve geleceğine ilişkin bazı öneriler, günümüze dek farklı kurumlar tarafından ortaya konmuştur. Kısaca ve genel olarak değinmek gerekirse; 2023 Turizm Stratejisi nin öngördüğü deniz turizmi (yat turizmi,...), eko-turizm (Datça), yayla turizmi, golf turizmine yönelik yatırım ve teşvikler, markalaşma, Aphrodisias ta termal turizm ve kültür turizmi Büyük Menderes Su ve Havza Koruma Planı na göre su kaynakları yönetimi ve atık yönetimi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı nda deniz ve yat turizmine yönelik yatırımların desteklenmesi, tarım ve tarıma dayalı sanayinin eşgüdümlü olarak desteklenmesi, sanayi yatırımlarına yönelik merkezlerin oluşturulması Kurulması planlanan 36 adet HES bölgenin geleceğine yönelik öneriler ve yatırımlar arasındadır. 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı nda arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları, özel çevre koruma bölgeleri, korunacak alanlar olarak kabul 15

edilmiştir. Özel çevre koruma bölgeleri, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri gibi özel kanunlara tabi alanlarda yeni kullanım kararı getirilmemiştir. 1.3. BEREKET COĞRAFYASI Aydın-Muğla-Denizli Altın Üçgeninin stratejik konumu, çeşitlilik sunan eşsiz coğrafyası ve iklimi, bölgenin dününden bugüne uzanan özgün değerleri ve kimliğinin temelini oluşturmuştur. Bölgenin alçak-yüksek alanları, kıyı-iç kesimleri, su-kara birlikteliği yerleşmelerde, kültürde ve değerlerde çeşitlilik sunmuştur. Bereketli tarım toprakları ve kıyı alanlarında yerleşen uygarlıklar, kültürel değerlerini üst üste koyarak bölgedeki çeşitlilik ve bereketin bugüne taşınmasını sağlamıştır. Ayrıca bölgenin coğrafi olarak dışarıya kapalı yapısı, özgün yapının korunmasını ve günümüze ulaşmasını sağlayan diğer bir etkendir. Bölgenin sunduğu özelliklerin çeşitliliği ise başlıbaşına bir berekettir. Doğal değerler, bölgenin tüm kültürel yapısını şekillendirmiş olduğu için, en başta gelen bereket değerleridir. Tarihsel süreçte birçok uygarlığın kesişim noktası olan bölge, stratejik konumu ve önemli deniz bağlantısı ile aynı dönem uygarlıklarının da karşılaşmasını, doğubatı arasında kültürlerin değişimini ve kültürün çeşitlenmesini, birbiriyle etkileşim içinde olmasını sağlamıştır. Antik dönemde Karya uygarlığının Yunanlılar ile karşılaşmasını ve Avrupa ya 16 açılmasını sağlayan Ege Denizi ve günümüzde Yunanistan sınırlarında bulunan Ege Adaları, bölge coğrafyasında özellikle Antik dönemde kültürün ve kentlerin kimliklerinin kendi içinde çeşitliliğini sağlamıştır. Ancak bir yandan da onları bütünleştiren kıyı kesimi, dağlar, akarsular, vadiler ve ovalar, bereketin kaynağının geldiği önemli değerlerdir. Coğrafyanın ve yer şekillerinin, ılımlı iklimin getirdiği ekolojik çeşitlilik, bölgenin doğal yapısının ve geleneksel yaşam kültürünün önemli bir parçasıdır. Özellikle tarımsal ürünleri, ekonomik yapıyı, mimariyi ve dolayısıyla kültürü şekillendiren iklim, bölgenin en önemli bereket kaynaklarındandır. Bölgedeki doğal çevre; koruma alanları, doğal sit alanları, flora ve fauna açısından önemli bir çeşitlilik ve büyüleyici güzellikler sunmaktadır. Yörede bulunan termaller, geçmişten bugüne taşınan bir kültürü yansıtmasının yanı sıra sağlık turizmine yönelik önemli bir potansiyeldir. Bölgenin dünden günümüze taşınan ve taşınamayan geleneksel ekonomik değerlerinin başında, coğrafyanın bereketli topraklarının sunduğu tarımsal ürünler ve çeşitlilik gelmektedir. Büyük bir kısmının üretimi günümüzde de devam eden ürünler, bölgenin kıyı kentlerindeki ticaret ekonomisini de şekillendirmiştir. Geleneksel yaşam kültürünün, yemek kültürü başta olmak üzere en önemli parçalarından olan tarımsal çeşitliliğin bölgeye kazandırdığı kırsal kimliğin bereketi, diğer ekonomik değerlere de yansımıştır. Günümüzde bir kısmı halen canlı olan zanaatçılık gibi üretime yönelik ekonomik değerlerin çeşitliliği, bölgenin yerel ekonomik değerlerini ve özgün yaşam kültürünü korumanın yanı sıra gelecekte bölge ekonomisinin kültür odaklı gelişimi açısından da önemli birer potansiyeldir. Antik dönemden bu yana, uygarlıkların değerlerini üst üste koyarak oluşturduğu inanç kültürü ise, bölgenin farklı inançlardan oluşan topluluklarının birbirine saygı duyan ve birbiriyle bütünleşen yapısını anlatmakta, birlikteliğin getirdiği kültürün bereketini sunmaktadır. Uygarlıkların bıraktığı izleri günümüze taşıyan Anadolu arkeolojisinin bereketi, yalnızca karada değil, bölgenin tarihsel sürecinde büyük rol oynayan denizlerde de görülmektedir. Kentsel yerleşim, mimari, sanat ve tasarım anlamında tüm uygarlıkların bıraktığı çeşitlilik, hem dönemsel değerlerin kendi içinde özgünlüğü hem de üst üste gelen yerleşimlerin bir aradalığının yarattığı çeşitlilik, bölgenin somut mirasından gelen bilginin bereketidir. Yağmurun berekete dönüştüğü diyar ve Bereket Yumağı olarak da anılan bölgede, mavi ve yeşilin sunduğu güzellikler, kültürün çeşitli ve zengin yapısı ve bölgenin sunduğu tüm çeşitliliğin bereketi, korunarak geleceğe aktarılmalıdır. Geçmişten günümüze ulaşan tüm değerler birlikte düşünüldüğünde, bölgenin kültür odaklı olarak yeniden ele alınmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bölgenin zenginliğinin ve bu zenginliğin çeşitliliğinin bölgenin kendi gelişimi için kaynak olması, hem kültürel hem de ekonomik gelişim anlamında düşünülmelidir. ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

Bölgenin gelişim yönünü, birikimini ve bereketini çok yönlü yansıtan kültür odaklı kalkınmaya çevirmesi gerekmektedir. Bu anlamda yörenin bereketine zarar veren turizm biçimlerinin yerine kültür turizminin geliştirilmesi, bölgenin özgün mimarisi ve sanatını, inanç geleneklerini, yaşam kültürünü ve doğal kaynaklarının çeşitliliğinin tarihsel süreçteki derin anlamını, kısacası bereketini ve kimliğini sürdürürken, tanıtmaya ve bölge ekonomisini kültür ile canlandırmaya olanak tanıyacaktır. Bölgenin bereketi, ancak korunarak ve ileriye taşınarak daha büyük bir bereket yumağı oluşturacaktır. 17

18 ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

2.BÖLÜM ARKA PLAN: BEK ANALİZİ B akış Tarihsel Bakış Sınırsız Sınırlar Stratejik Yön Stratejik Vizyon Stratejik Temalar E koloji Ekolojik Değerler ve Çeşitlilik Ekolojik Denge Ekoloji-Ekonomi Birlikteliği Bölge Ekosistemi Koruma Odaklı İşbirlikleri K imlik Kentsel Kimlik Unsurları Kültürel Miras Kentin Farklılaşan İmajı Kentsel Tasarım Kriterleri Kentlilik Bilinci BEK Analizi, bölgenin gelecek planlarına altlık oluşturacak, dinamiklerini canlandıracak ve toplumsal yarar ilkesiyle hayata geçmesini sağlayacak stratejileri tespit etmek amacıyla uygulanır. BEK Analizi, bölgenin sahip olduğu zenginlik ve birikimi; bu değerlerin yerel bir kalkınma modeline dönüşmesini engelleyen ve destekleyen etkenleri inceleme yöntemidir. BEK Analizi, genel toplantı düzeninde 6B [Bakış, Bereket, Beceri, Birikim, Belirsizlik, Beklenti] ve Tematik Gruplar düzeninde 6E [Ekoloji, Ekonomi, Eşitlik, Elde Edilebilirlik, Etkin Olma, Entegrasyon] ve 6K [Kimlik, Koruma, Kapasite, Kalkınma, Katılım, Kurgu] başlıklarında gerçekleştirilen katılımcı bir modelle uygulanır. Tartışmalarda ortaya çıkan tespit, fikir ve öneriler raporun ilerleyen kısımlarında özetlenmiştir. B ereket Kültür Doğa Üretim Mavi Yeşil Ekonomiler Çeşitlilik B eceri Geçmiş Değerler Ekonomik Kalkınma İşbirliği Farklılaşan Beceriler Yönetim - Liderlik Birikim Tarihsel Derinlik / Katmanlar Bilim / Eğitim Kültürel Miras ideneyim Sanat B elirsizlik Tarihsel Kırılma Noktaları Ekonomik Dalgalanmalar Kamu Yatırımları Piyasa Koşulları Bürokrasi B eklenti Sivil Örgütler Kamu Sektörü Özel Sektör Yaşayanlar Çalışanlar E konomi Yerel ve Bölgesel Ekonomik Değerler Yenilikçi Ekonomik Sektörler Yatırım ve Girişimcilik Fırsatları Katma Değer Yaratma Ekonomik İlişkiler Ağı E şitlik Kaynaklara Eşit Erişim Eşit Paylaşım Güçler Arası Denge Eşit Sorumluluk Paylaşımı Eşit Katılım E tkin Olma Kamu - Özel - Sivil İşbirlikleri Kentsel Liderlik Gücün Paylaşım İlkeleri Kentler Arası Etkin Paylaşım Yerel Odaklı Örgütlenme E lde Edilebilirlik Kamusal Alanların Elde Edilmesi Kaynak Yaratma Değer Elde Etme Tarihi ve Kültürel Değerleri Elde Etme Doğal Değerleri Elde Etme E ntegrasyon Kent ve Bölge Entegrasyonu Kentsel - Bölgesel Ağlara Entegrasyon Kent-Kır Bütünleşmesi Toplumsal Bütünleşme Mekansal Kurgu K oruma K apasite K alkınma K atılım K urgu Kültürel, Tarihi, Doğal Değerler Koruma ve Gelişim Dinamikleri Koruma Odaklı İşbirlikleri Koruma Sektörü Koruma İçin Kaynak Yaratılması Gelişim, Koruma, Dönüşüm Kapasitesi Ekonomi ve Finansman Kapasitesi Kamu ve Piyasa Yatırım Kapasitesi İşbirliği Kapasitesi İnsan Kapasitesi Bölgesel ve Yerel Kaynaklar Kalkınma Modelleri Kaynak Odaklı İşbirlikleri Yerel Girişimcilik ve İş Yaratma Çeşitlilik Yönetimi Kapsamlı Halk Katılımı Kurumlar Arası Bilgi Paylaşımı Yerel Liderler Kamu-Özel-Sivil İşbirliği Potansiyeli Katılım Mekanizmaları Sınır Ötesi İşbirliği Olanakları Bölgesel Gelişim Dinamikleri Yeni Mekansal Gelişim Kurgusu Ekonomik Kurgular Toplumsal Gelişim Kurgusu Kaynak: KENTSELSTRATEJİ 19

B ANALİZİ B Analizi bölgenin bereket, birikim ve becerilerini; kamu, yerel, sivil ve özel kesimlerin karşılıklı beklentilerini ve geleceğe yönelik belirsizlikleri ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. B Analizi aşağıdaki kavramlardan üzerinden tartışılmıştır: Bakış Bereket Beceri Birikim Belirsizlik Beklentiler BAKIŞ Üst Bakış Aydın-Muğla Denizli Altın Üçgeni Türkiye nin batısında farklılaşan kültürlerin; ovaları, dağları ve denizi ile bereketin coğrafyasıdır. Bölgenin kültürü her zaman etkileşim içinde günümüzdeki idari sınırlar ile ifade edilemeyecek biçimde gelişimler ve değişiklikler göstermiştir. Kültürler hem bir bütünün parçası hem de kendi içlerindeki özgün yapıları ile zenginliklerini ortaya koymuştur. Bu etkileşim içinde geçmişin doğal değerleri iyi kullandığı bilinmektedir fakat günümüzde bu değerler tehdit altındadır. Bu nedenle geçmiş kültürler iyi analiz edilerek; değerlerinin, malzemelerinin, çeşitliliklerinin ortaya konulması ve bu niteliklerinden derslerin çıkarılması gereklidir. Bu anlamda ortaya konulacak bakış; stratejik yön ve temaların temelini oluşturmalıdır. Stratejik yön tarihsel derinlik de dikkate alındığında, Doğu ve Batının, yani Yunanistan ile Anadolu nun buluşma noktası Ege Denizi ve Adalar olmalıdır. Tarihsel Bakış 20 Altın Üçgen Bölgesi; bereketli coğrafyası ile Demir Çağı öncesinden günümüze tarihsel derinliği süreklilikle sağlamış katmanların bölgesidir. Karya, Hitit, Roma, Bizans, Beylikler ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

ve Osmanlı uygarlıkları ile Cumhuriyet dönemi bölgede önemli izler bırakmıştır. Bölgede 19. yüzyıl önemli bir kırılma noktasıdır. Bu dönemden itibaren yaşam ve kültürel dinamikler hızlı değişimler göstermiştir. Cumhuriyet dönemi yatırımları ile ilk adımlarını atan bölgede daha sonra sanayileşme, konvansiyonel tarım üretimi ve kitle turizminin etkisiyle, günümüzde görülen doğa ve ekonomi çatışması gibi temel sorunlar ortaya çıkmıştır. Geçmişten Geleceğe Bakış Bölgenin sahip olduğu zenginliğin doğru bir şekilde kullanılması için geçmişten gelen değerlerin farkına varılması ve bölgenin geleceğinin, geçmişin mirası çerçevesinde kurgulanması gerekmektedir. Bu nedenle tarihsel katmanların sürekliliği ve etkileşim kültürü, geleceğe bakışta değerlendirilmesi gereken iki önemli değerdir. Tarihsel katmanların süreklilik gösterdiği bölge tarih boyunca Karya, Hellen, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı medeniyetine ev sahipliği yapmıştır. Bu çeşitli katmanların mirası olan arkeolojik kalıntılar, antik kentler, antik yollar, ören yerleri, geleneksel kent dokuları ve endüstri mirası hem bölgeye aidiyet yaratmak hem de sürdürülebilir bir turizm için kaynak oluşturmaktadır. Miletus, Halikarnasos, Kaunos, Muğla evleri, Nazilli Basma Fabrikası örneklerinde somutlaşan tarihsel katmanların mirasını geçmişten günümüze taşımak ve bunu geçmiş uygarlıklardan alınan dersler ışığında, doğayı tüketen değil, onu veri alan ve koruyan bir anlayışla yapmak mümkündür. Geçmişten geleceğe bakışta önem verilmesi gereken ikinci bir konu ise bölgenin tarih boyunca tanıklık ettiği etkileşimlerdir. Ege ve Akdeniz in kıyısında, Adalar ile Anadolu nun ortasında bulunan bölgenin en önemli özelliklerinden birisi, farklı kültürlerin etkileşimlerini bünyesinde barındırmasıdır. Geçmişte adalar ve karşı kıyı arasında; kıyı ve içi kesim arasında kurulan ilişkiler bugünün yaklaşımlarına da altlık oluşturmalı, sosyal, kültürel ve ekonomik alanda yaratılabilecek işbirlikleri ve dayanışma için rehber olmalıdır. BEREKET Bereket Yumağı Aydın-Muğla Denizli Altın Üçgeni; doğal zenginlikleri, verimli toprakları, kültürel mirası, kentleri, köyleri, yaylaları, ovaları, yeraltı ve yerüstü kaynakları ile bereket yumağı olarak nitelendirilebilecek bir bölgedir. Bu anlamda bereketi oluşturan kaynakların bölgenin ortak değerleri olarak görülmesi ve korunması gerekmektedir. Bölgenin birleştirici gücü ve ortak bereketi tarımdır. Tarım iyi uygulamalar ile desteklenmeli ve çeşitlilik ekonomisinin en önemli girdisi olmalıdır. 21

İklimi açısında insan yaşamına çok uygun bir çevre yaratan bölge, yağmurun berekete dönüştüğü bir diyardır. İklim bereketinin tarımdan üretime, mimariden şehir planlamaya yansımaları olmuştur. Doğanın yarattığı bu bereketin doğru tasarım yaklaşımları ile kurgulanması gerekmektedir. Bölge, insan bereketine sahip, dışarıya göç vermeyen fakat göç alan bir bölgedir. Bu bağlamda, insan bereketinin arttırılarak nitelikli insanların bereketi çoğaltmasını sağlamak için gençlerden başlayarak eğitim programlarının yaygınlaştırılması önemlidir. Bereketin Değerlendirilmesi Geçmişin bereket getiren önemli değerleri günümüzde kaybolmuş veya kaybolmaktadır. Geçmişin bereketi çeşitliliğin, zenginliğin ve ihtişamın en önemli unsurlarındandır. Günümüzde bu bereket çarpık yapılaşma, çevre kirliliği, kaynakların bilinçsiz kullanımı, yanlış tarım ve HES yatırımları gibi unsurlar nedeniyle verimli bir şekilde değerlendirilememektedir. Bu olumsuzlukların ortak akılla hareket edebilecek bir bereket birlikteliği yaratarak biçimde giderilmesi gerekmektedir. Toplumsal gelişmenin sağlanması için bereket bilincinin oluşturulması, bölgesel olarak 22 berekete sahip çıkılması, doğru kullanılması ve refahının eşit paylaşılması gerekmektedir. Bu anlamda, Bodrum da var olan deniz taşımacılığı kümelenmesine benzer şekilde oluşturulacak bereket kümelenmeleri stratejik kurgular açısında önem teşkil etmektedir. BECERİ Ünlü düşünürleri, sanatçıları, mimarları ve toprağı özenle işleme becerisine sahip insanları bölgenin bereketinin en önemli unsurunu oluşturmuşlardır. Fakat günümüzde bu beceriler tek tipleşme içinde yok olmaya başlamıştır. Bölgenin yeni stratejilerinin oluşturulması sürecinde, becerilerinin iyi analiz edilmesi gerçekçi kurgular oluşturmak için önem taşımaktadır. Bu anlamda beceri envanterinin derlenmesi gerekmektedir. Tarihten Gelen Beceri Birçok yeteneğin gelişmesine tanıklık etmiş coğrafyada tarihten günümüze aktarılan beceriler: Düşünürler, sanatçılar, mimarlar, Hippodamus, Herodot,.. Çiftçiler ve tarımsal üretim teknikleri Zanaatçılık: Dokuma ustaları, taş ustaları, demir ustaları, ahşap ustaları Bölgesel lezzetler Balıkçılık ve süngercilik Becerinin Geliştirilmesi Bölgenin sahip olduğu özgün değerlerin geleceğe aktarılıp değerlendirilmesi için gereken en önemli beceri, koruma ve kullanma dengesinin kurulmasıdır. Kitle turizminin bölgenin doğal kaynakları ve kültürel kimliğine verdiği zararın engellenmesi ve sürdürülebilir kültür öncelikli kalkınma dinamiklerinin hayata geçirilmesi öncelikli hedef olmalıdır. Bu bağlamda tarım ve sanayi sektörleri ve koruma arasında kurulacak denge, sürdürülebilir kalkınmanın gerekli kıldığı temel yönetim becerisidir. Binlerce yıllık değer birikiminin paylaşılması ve sürdürülebilir kalkınmaya temel olması, sürdürülebilir kültür turizmi stratejisinin geliştirilmesi ve bu bağlamda gerekli becerilere sahip nitelikli eleman yetiştirilmesine bağlıdır. Aynı strateji kapsamında, kadınların becerilerini ekonomik değere dönüştürmesini sağlayacak eğitimler planlanmalıdır. Üniversitelerde ve kurumlarda çalışan araştırmacılar, akademisyenler ve uzmanların becerilerinin, doğa ve kültür öncelikli kalkınma stratejilerinin hayata geçirilmesi için değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hedef doğrultusunda bölgenin becerilerinin bir envanterinin yapılması gerekmektedir. ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI

BİRİKİM Karya (Dağlar Ülkesi) Anadolu uygarlıklarının temel unsurlarından biridir. Bununla beraber Helenistik, Roma ve Bizans uygarlıklarının, Menteşeoğulları ve Aydınoğulları Beyliklerinin, Osmanlıların ve Cumhuriyet döneminin önemli birikimleri, birbiri üstüne eklemlenerek günümüze ulaşmıştır. Doğu ve Batı kültürlerinin karşılaştığı ve binlerce yıllık ticaret yollarının kesiştiği bu coğrafyanın birikimi, günümüzde özgün kültürel, toplumsal ve ekonomik değerlerde yaşamaktadır. Bölgenin ekolojik bereketi, çeşitliliğe dayalı tarımsal üretim geleneğine yansımıştır. Ayrıca bölgedeki mimarlık kültürü, Ege nin batı kıyısından gelen Rum ustaların etkisiyle özel bir senteze ulaşmış ve özgün bir mimarlık geleneğini ortaya çıkarmıştır. Binlerce yıllık deniz ticareti birikimi, günümüzde ahşap gemi yapımcılığı konusunda bölgeyi öne çıkarmaktadır. Anadolu nun ötesinden gelen Yörük kültürü ise, bölgenin dağlarında yeni bir yaşam bulmuş ve özgün barınma gelenekleri kapsamında halıcılık, kıl çadır ustalığı, Yörük dokumacılığı gibi ustalıkları bölgenin birikimine katmıştır. Geçmişin yaşam felsefesinin varlık bulduğu Efe kültürü ile birlikte, bütün bu ustalıklar günümüzün zengin yaşama kültürünü yansıtmaktadır. Belirsizlik Bölge bütününde planlama süreçleri ortak bir vizyondan bağımsız, bütünleşik olmayan bir süreç içerisinde statik yapılarda hazırlanmaktadır. Bu durum bölgedeki belirsizliklerin temel sebebini oluşturmaktadır. Kalkınma Ajansı nın hazırladığı planda bölgenin önceliklerinin yeterince ortaya konulmadığı düşünülmektedir. Bölgenin bereketinin, çeşitliliğinin, doğal ve kültürel değerlerinin gelecek senaryolarında ne şekilde yönetileceği belirsizlik konusudur. Kurumsal Belirsizlikler Kurumların sorumluluk ve yetki alanlarındaki karmaşıklıklar, bürokratik engeller, merkez ve yerel arasındaki planlama çatışmaları, kurumlararası etkileşimi düzenleyecek bir yönetim planı gerekliliğini ortaya koymaktadır. Ortak vizyondan yoksun kurumlar, ortak planlar ve programları hayata geçirememekte ve ortak bir güç oluşturamamaktadır. Bu bağlamda ortaya çıkan sıkıntılar şunlardır: Planlama süreçlerinin belirsizliği ve statik planlar Projelerin süreksizliği Bereketin geleceğinin belirsizliği Mevcut planların önceliklerinin, bölgenin beklentilerini yeterince yansıtmaması 23

Beklentilerin çatışması; merkez ve yerel ile özel sektörün isteklerinin uyuşmaması Kültürel değerlerin korunmasına yönelik politikaların eksikliği Doğal Belirsizlikler Bölge birinci deprem bölgesindedir ve tarihte büyük yıkımlara yol açmış depremler yaşamıştır. Depreme yönelik önlemler alınmalı ve yapılaşma koşullarına zorunluluk ve kısıtlamalar getirilmelidir. Bununla birlikte; orman, su, deniz ve madenler gibi doğal kaynakların; kıyı, dağ ve ova gibi doğal peyzajların değerlendirilmesinde, koruma kullanma dengesi iyi planlanmalıdır. Beklentiler Kamu ve sivil toplum örgüt temsilcilerinin bölge için ortak beklentileri; mirasın korunması, bereketin sürdürebilirliği, ekonomik gelişmenin önünün açılması, toplumsal gelişmenin desteklenmesi ve birliktelik ve dayanışmanın güçlendirilmesidir. Mirasın Korunması Kültürel ve doğal mirasın bir emanet olarak görülmesi ve bu değerlerin bir turizm girdisi oldukları için değil, ortak bir değer olduğu için korunması Kültürel değerlerin envanterinin hazırlanması ve korunması El sanatlarının ve zanaatların korunması ve yenilikçi tasarımlarla günümüz koşullarına ayak uydurulması Toprak altında ve deniz altında bulunan değerlerin ortaya çıkarılması Sokağa sahip çıkılması Tek adımda restorasyon süreci için kamuoyu oluşturulması Kültürel değerlere yönelik teorik ve pratik eğitimler ile toplumsal farkındalık yaratılması Bereketin Sürdürebilirliği Doğal değerlerin korunması Doğanın bereketinin gelecek kuşaklara aktarılması için politikalar geliştirilmesi Tarım arazilerinin öncelikli olarak koruma altına alınması ve ovaların yerleşime açılmaması Mermer vb. maden kaynaklarının bilinçli biçimde kullanımı, yeraltı zenginliğinin yönetimi, maden ocaklarının rehabilite edilmesi Jeotermal enerjinin doğal kaynaklara zarar 24 ALTIN ÜÇGEN İŞBİRLİĞİ PLANI MUĞLA ÇALIŞTAYI