MÜHİMME DEFTERLERİ NE GÖRE 16. YÜZYILIN SON ÇEYREĞİNDE BOZOK SANCAĞI

Benzer belgeler
Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi Kaynaklar-Tetkikler... 2

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

SAYFA BELGELER NUMARASI

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

KONTROLLÜ TESLİMAT YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar

İktisat Tarihi I

Vefatının 100. Yılında Sultan II. Abdülhamid ve Dönemi Uluslararası Kongresi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XVII GİRİŞ...1

Arş. Gör. İlker YİĞİT

YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME

BULGARİSTAN AZİZ KİRİL VE METHODİUS ULUSAL KÜTÜPHANESİ NDE BULUNAN SİNOP İLE İLGİLİ OSMANLI ARŞİV BELGELERİ

SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

Ali Efdal Özkul KIBRIS'IN SOSYO-EKONOMİK TARİHİ ( ) *dipnot

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

BAŞVURUYA KONU İHALE: G28588 İhale Kayıt Numaralı Taşımalı Eğitim Kapsamındaki Tüm Okulların Öğrencilerine Öğlen Yemeği Verilmesi İhalesi

Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

T.C KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERS İÇERİKLERİ I. DÖNEM

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

T.C. TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HATA, USULSÜZLÜK VE YOLSUZLUKLARIN BİLDİRİLMESİNE DAİR YÖNERGE

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

Yasemin BABA Türk Ceza Kanunu nda Etkin Pişmanlık İSTANBUL ARŞİVİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

OSMANLI - İRAN. Sınır ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN. Sınır Ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2019/078 Ref: 4/078

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

Emre Can BASA MÜKELLEFLERİN ÖZEL İŞLERİNİ YAPMA SUÇU

B. RAPORTÖRLER : Hakan Deniz KARAKOÇ, Osman Tan ÇATALCALI, Yusuf ÜLKER, Mesut KOÇ C. BAŞVURUDA BULUNAN : Gizlilik talebi bulunmaktadır

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Tanımlar Amaç (Madde 1)... Tanımlar (Madde 2)...

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

BEŞİNCİ DAİRE KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Polis Memuru, Branşlı Personel, Görevlendirme

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

XVI. YÜZYILDA CANİK (SAMSUN) SANCAĞINDA EŞKIYALIK FAALİYETLERİ

1 ( TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR BURAK EDİŞ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/11177)

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

TABLO 27: Türkiye'deki İllerin 2006 Yılındaki Tahmini Nüfusu, Eczane Sayısı ve Eczane Başına Düşen Nüfus (2S34>

30 Temmuz 2008 tarihinde Mahkeme başvuru sahiplerinin 3 Eylül 2008 e dek İran a sınır dışı edilmemeleri hakkında 39 sayılı Kuralı yayınladı.

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez

TIMAR (CEBE) YOKLAMA DEFTERLERİNE GÖRE 18. YÜZYIL BAŞLARINDA BOZOK LİVASINDA TIMAR VE ZEAMETLER

SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNCA KESİLECEK İDARİ PARA CEZALARI

Murat Dursun Tosun ŞEBİNKARAHİSAR TARİHİNDEN GÜNÜMÜZE YANSIYAN BİRKAÇ OLAY

Sayı : [02] /556/ /01/2013

ISLAM YASASI Kısım Yasal Durum Kamu hukukunun bir kurumu

Anonim Şirketler ve Limited Şirketler de Yönetim Kurulunun Başlıca Sorumlulukları

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR) Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği 21 TS-2 418,

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

Harf üzerine ÎÇDEM. Numara

Birden Çok İş Deneyimini Gösteren Belge Sunulması Halinde Yapılması Gerekenler Nedir?

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

T.C. BAŞBAKANLIK KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KARARI

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

TİCARET ŞİRKETLERİNİN GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞINCA DENETLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

Bazı makalelerde, bu iptal kararı ile kanuni temsilcilerin geçmişe yönelik sorumluluklarının kalktığına dair yorumlar okuyoruz.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT SOSYAL BİLGİLER Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNA GÖRE İŞVEREN VEKİLİ KİMDİR? İŞVEREN VEKİLİNİN SORUMLULUKLARI NELERDİR?

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ARASINDA YURTİÇİ ÖĞRETİM ELEMANI VE ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARININ DESTEKLENMESİ AMACIYLA YÜKSEKÖĞRETİM KURULUNCA

Şirketin Son Durumunu Gösterir Ticaret Sicil Gazetesinin Verilmemesi Eksiklik Midir?

Yedek aday gösterme zorunluluğu grup olaak seçimlere girmenin önünde bir engel olarak anlaşıldığından bu konuda düzenleme yapılmıştır.

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

OSMANCIK OSB. Osmancık OSB

Transkript:

MÜHİMME DEFTERLERİ NE GÖRE 16. YÜZYILIN SON ÇEYREĞİNDE BOZOK SANCAĞI Yasin DÖNDER 1 Özet Osmanlı Arşivi Defter Serileri içerisinde oldukça önemli olan Mühimme Defterleri, Divanı hümayun da görüşülen askerî, siyasi, sosyal ve iktisadi meselelere ait kayıtları ihtiva eder. Bu bildiride, 16. Yüzyılın son çeyreğine ait (1575-1600) 47 adet defter taranarak Bozok Sancağına ait hükümler incelenecektir. Bu çerçevede bahsedilen dönemde Bozok Sancağında yaşanan gelişmeler Osmanlı Devleti nin bakış açısıyla kaleme alınan belgeler ışığında değerlendirilerek Bozok Tarihi ne katkı sunulmaya çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Mühimme Defterleri, 16. Yüzyıl, Bozok Sancağı, Osmanlı Devleti. Abstract Bozok Sanjaq: According To Mühimme Registers İn The Last Quarter Of 16 Th Century In the register series of the Ottoman Archive Mühimme Registers are very important. Mühimme Registers contain militaristic, politics, social and economical records which discussed in Divanıhümayun meetings. In this article, 47 registers will browse and records which belong to Bozok Sanjaq will examine. The developments in Bozok Sanjaq will evaluate according to records which was writen from the perspective of Ottoman Empire and work to contribute to history of Bozok. Key words: Mühimme Registers, 16 th Century, Bozok Sanjaq, Ottoman Empire 1. Giriş Osmanlı Devlet İdaresi içerisinde, Divan-ı Hümayun da görüşülüp karara bağlanan konuların üzerine Padişah ın onayı alındıktan sonra düzenlenen fermanların suretlerinin kaydedildiği defterlere Mühimme Defteri adı verilirdi. Divan-ı Hümayun un devlet işleriyle ilgili meseleleri resen görüşmesi, yani Hükûmet fonksiyonunu yürütmesinden başka yüksek mahkeme olarak da vazife gördüğünden ilk devir Mühimme Defterleri nde hem idari hem de adli hükümlere rastlanır. Bu hükümler, Avrupa ortalarından İran a, Kırım dan Kuzey Afrika ya ve Arabistan a kadar uzanan sınırlar içindeki Osmanlı Devleti nin Merkez ve Taşra Teşkilatı nın idari yapısı ve çalışma şekilleri, devlet-tebaa ve devlet-esnaf münasebetleri, imar, iskân ve iktisat siyasetleri, iç siyaset, isyanlar ve bastırılma şekilleri, askerî tarih, strateji, dış siyaset ve yabancı devletlerle olan münasebetlerle ilgilidir. 2 Osmanlı Coğrafyası nın birçok bölgesine dair hükümlerin yer aldığı Mühimme Kayıtları nda Bozok Sancağı ile alakalı kayıtlar da önemli bir yekûn tutmaktadır. Bozok Sancağı 1576 tahririnde görülen idari taksimata göre, Bozok ve Akdağ kazalarıyla bunlara bağlı Baltı, Karadere, Kanak-ı Zîr, Sorkun/Sorgun, Deliceözü, Selmanlı, Kanak-ı Bâlâ, Aliki, Akdağ, Boğazlıyan, Emlâk, Gedik ve Çubuk tan oluşan toplam on üç nahiye vardı. Osmanlı İdaresi nde teşekkül eden bu nahiye dağılımına göre Bozok Sancağının sınırları şimdiki Yozgat il sınırlarından farklıydı. Bu farklılığın temelinde bir idari ünite olarak Sancağın teşekkül süreci ve coğrafi yapısı vardır. Sancağın sınırlarını güneyde büyük ölçüde Kızılırmak, doğuda Akdağmadeni ormanları, kuzeyde Hattuşaş sırtları, güneybatıda Karanıdere ve 1 Doktora Öğrencisi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tokat, nesa1035@hotmail.com 2 Mübahat Kütükoğlu, Mühimme Defteri Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi(DİA), (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 1999), C. 31, s. 520-521. 202

Deliceözü meydana getirmekteydi. 3 Bozok Sancağının coğrafi, siyasi, demografik önemi nedeniyle bölgede meydana gelen tarihî olayların anlaşılması noktasında Mühimme Defterleri nde yer alan hükümler zengin içerikler sunmaktadır. Bu çalışmada Osmanlı Taşra Teşkilatı içerisinde yer alan Bozok Sancağında yaşanan tarihî olaylar ve bu gelişmelerin devletin siyasi ve idari yapısındaki önemi Mühimme Defterleri ne dayalı olarak ele alınacaktır. Mühimme kayıtlarının çok uzun bir süreci ihtiva etmesi nedeniyle çalışmada zaman sınırlamasına gidilerek, XVI. yüzyılın son çeyreğinde Bozok Sancağına yönelik kayıtlar esas alınacaktır. 2. Mühimme Defterleri ne Göre Bozok Sancağı Toplumsal Fetret Dönemleri insani arızaları ortaya çıkaran zaman dilimleridir. Tarihî olayları anlamlandırmak noktasında bu tarz bunalımlı yıllar zengin içerikler sunar. 1575-1600 yılları arasındaki çeyrek asırlık dönem Osmanlı Devlet Düzeni nde toplumsal Kaosun zirve yaptığı bir zaman dilimidir. Doğuda İran ve batıda Avusturya ile askerî çatışmaların yoğunlaştığı, işsizliğin, toprak düzenindeki aksamaların, tağşişin yapıldığı ekonomik bir darboğazdan geçildiği buna paralel vergi artışlarının yaşandığı bir dönemdir. Tüm bu etkenler toplumda devlete karşı memnuniyetsizliği doğurmuş ve toplumsal çatışma ve gerginliği artırmıştır. Toplum içerisinde bir isyan ikliminin doğuşu mutlak surette halkın sıkışmışlığının bir ifadesidir. Şiddete dayalı kanunsuz tepkiler aynı zamanda bir çaresizliğin dışa vurumudur. Osmanlı Sefer Organizasyonu para, hayvan, yiyecek, içecek, maden, orman vs. gibi kaynakların azami şekilde sarfiyatını ifade etmektedir. Ayrıca savaş beden konforunun yitirildiği, can korkusunun yaşandığı, insan nefsinin razı olmak istemediği bir disiplin sürecidir. İnsan kaynağının istekli veya isteksiz sarfiyatı onların yerini alacak yeni insanlara ihtiyacı da ortaya çıkarmaktadır. Uzun süren seferler neticesinde elde edilen toprak parçaları veya gelirlerin mikro düzeyde yansımalarının da halkı doyurucu bir seviyede olmaması kuvvetle muhtemeldir. Görüldüğü üzere birbiriyle bağımlı birçok değişkeni içeren bir vaka isyanı tetikleyen ana unsurlardan birine sebep olmaktadır. Bu hususta ele alınan belgelerde Bozok eyaletinde Suhte İsyanları, Türkmen taifelerinin yerleşiklere baskısı 4 ve yerel eşkıyalık hareketlerinin yaşandığı görülmektedir. Elbette belgelere yansıyanlar devletin olaylara bakışını ifade etmektedir. Bu veriler olayların gerçekliğinin anlaşılması nazarından belirli eksiklikleri de peşinen kabul etmeyi getirmektedir. Mühimme Kayıtları na göre eşkıyalık faaliyetlerinin yoğunlaşmasında, bölgede meydana gelen otorite boşluğu bir sebep olarak gösterilebilir. İran la yaşanan savaşların bölgede güvenlik açısından zafiyet yaşattığı aşikârdır. Örneğin; Revan Seferi ne katılan sipahilerin sayılarının belirlenmesi, Sefer e katılmayacak Tımar Erbabı nın siyaset edilecekleri ifadelerinin geçtiği belgeler Bozok eyaletinde Tımarlı Sipahilerin İran Seferleri ne katıldıklarını göstermektedir. 5 Bölgeden yapılan asker sevkiyatı Bozok ta güvenlik açığını doğurmuştur. Yine Bozok Beyi ne gönderilen hükümlerde İhtiyatta kal Muhafazada kal şeklindeki hükümlerden 6 anlaşıldığına göre; Sefer e katılmayan sipahilerin cephe gerisinde çıkabilecek eşkıyalık faaliyetlerini önlemek adına bir ihtiyat kuvveti olarak kullanıldığına işaret etmektedir. Halkın memnuniyetsizliğini artıran en önemli nedenlerden biri de yönetici sınıfın hukuksuz uygulamalarıdır. Eşkıyaların baskısı bir nebze olsun anlaşılır bir zulümdür. Sonuçta bu tarz bir baskının şikâyet mercii vardır. Ancak çözüm ve güvenin merkezi kabul edilen devlet aygıtının zulüm kaynağı hâline gelmesi toplumda çaresizliği ve neticede genel itaatsizliği doğurabilmektedir. Bu durumu örneklendirme noktasında Bozok Sancağında meydana gelen idari zulüm vakaları çarpıcı bilgiler ihtiva etmektedir. Örneğin Bozok Beyi ve Budaközü Kadısı na gönderilen bir hükümde Budaközü nde Hayati isimli naibin hukuka 3 Yunus Koç, Yozgat. Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi(DİA), (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 1999), C. 43, s. 560-561. 4 Alpaslan Demir, Osmanlı da Konargöçer Hareketleri ve Baskılarının Göçlere Etkisi, Anadolu ya Göç Konferansı, 28-29 Nisan 2016 Ankara, Basılmamış Bildiri. 5 Mühimme Defteri 53, hüküm no:596; Mühimme Defteri 52, hüküm no:951. 6 Mühimme Defteri 32, hüküm no:65, 200; Mühimme Defteri 38, hüküm no:50, 116; Mühimme Defteri 53, hüküm no:596. 203

aykırı olarak halkın elindeki akçeleri aldığı bildirilmektedir. Divan da alınan karar neticesinde iddiaların araştırılması doğru ise naibin siyaseten def edilmesi emredilmiştir. 7 Bu hususta başka bir kayıtta yine naiplerin köylere çıkmamaları, kanunsuz olarak ücretsiz yem, yiyecek vesair ihtiyaçlarını temin etme yoluna gitmemeleri istenmiştir. 8 İdareciler tarafından kanunsuz hareketler noktasında en fazla şikâyetçi olunan kesim Türkmen aşiretleridir. Daha sonra değerlendirileceği üzere Türkmenlerin bu hususta sabıkası kabarıktır. Ancak, incelenen bir kayıtta Bozok Beyi, Sivas ve Tokat Kadıları na ortak bir hüküm gönderilmiştir. Bu hükümde Sivas Kadısı nın mektup göndererek Vilayet-i Rum da Ayaş Beyi nden Türkmenlerin yerleştirilerek bölgeyi şenlendirilmesi istendiğini belirtmiştir. Ancak, Ayaş Beyi Türkmenlerin yerleşiklere saldırarak pek çok kişiyi öldürdükleri ve tedbir alınması gerektiğini bildirilmiştir. Diğer yandan Türkmenler de Ayaş Beyi ni kendilerinin merası olan araziyi boş ve harabe alan olarak göstermesini şikâyet etmişlerdir. Sonuçta; olayın soruşturularak kimin haklı olduğunun Merkez e yazılması istenmiştir. 9 Konargöçerler için ana geçim kaynağı olan hayvancılığın sürdürülebilmesi için meralar hayati öneme haizdir. İdarecilerin bu alanlar için farklı tasarruflara gitmesi göçebe toplulukların isyanlarına sebep olmuştur. Osmanlı Devlet Aygıtı iç ve dış politikalarını tezyin etmek ve sürdürülebilir bir refah düzeyini sağlamak adına vergilerin düzenli toplanmasını amaçlar. Ayrıca vergi artışlarına toplumdan uyumlu bir karşılık bekler. Halkın devlet politikalarını ve kendisine çıkarılan ekonomik maliyeti benimsememesi neticesinde ise direnç baş gösterir. Bahse konu olan dönemde Avusturya ve İran ile yapılan uzun süreli savaşların finansmanı toplum üzerinde vergi baskısını artırmıştır. Bu doğrultuda Bozok Sancağında da vergilerin toplanması açısından sorunlar yaşanmıştır. Mühimme Defterleri ne yansıyan olaylardan anlaşıldığı kadarıyla vergi toplanmasına karşı bir direnç vardır. Halkın vergiden kaçmak adına sahte belgelerle kendilerine muafiyet sağlamaya çalıştıkları 10, vergi tahsildarlarının gasp edildiği 11 ve gönderilen tahsildarın hafife alınarak veya tahsildarın görevi ihmali nedeniyle 12 vergi borçlarının ödenmediği hadiseler kayıtlara girmiştir. Devlet bu olayları bertaraf etmek için sorumluların yakalanması ve ihmali görülen görevlilerin yerine bir üst makamın görevlendirmesini tercih etmiştir. Osmanlı Devlet İdaresi altında yaşayan toplum içerisinde her devirde bir memnuniyetsizler grubu ortaya çıkmıştır. İran la yapılan mücadeleler süresince özellikle Türkmen aşiretlerinin Devlet İdaresi ne karşı olumsuz duruşları görülmektedir. XVI. yüzyılın sonunda ortaya çıkacak Celali Kalkışması öncesinde ise suhte isyanları görülmektedir. Suhte İsyanları, tarihsel dönem olarak 1558 den XVII. yüzyılın ilk yarısına kadar Rumeli ve Anadolu da ama özellikle Yeşilırmak havzası içerisinde medrese kökenlilerin çıkarmış oldukları isyanlardır. Medreseliler öncelikle köylere çıkmışlar, burada halktan cer, nezir gibi çeşitli isimler altında arazi ve para toplamışlardır. Bu kanunsuzluğun halkın şikâyetlerine sebep olmasıyla devlet duruma müdahale etmiştir. Gelir kaynaklarını yitiren bu işsiz medreseliler, Sekbanlar ve hatta şehir ileri gelenlerinden de aldıkları destekle, Orta ve Batı Anadolu da pek çok isyana sebep olmuşlardır. 13 Araştırmaya konu olan yüzyılın son yirmi beş yıllık dilimi içerisinde Bozok Sancağında suhte isyanlarına dair olaylara tesadüf edildi. Bu konuda incelenen bir kayıtta Bozok Beyi ne bulunduğu bölgede bazı suhte eşkıyasının toplanarak karışıklık çıkardıkları bu nedenle kendisinin yine Bozok ta Sancağı muhafazada kalması ama köylerde ortaya çıkan bu eşkıyaları ortadan kaldırmak için yine köylerden yiğitbaşılar görevlendirmesi ve bu eşkıyaların üzerine gidilerek sorunun halledilmesi istenmiştir. 14 Merkezî idarenin sorunu çözmek için mahallî güçlerden yararlanmak yoluna gitmesi bölgede şehirleri de tehdit eden faaliyetlerin bulunduğu ve köylerde ortaya çıkan bu eşkıyaları ancak yerelden temin ettikleri milis güçlerle bertaraf etmeye çalıştıklarını 7 Mühimme Defteri 58, 171/58, 7 Cemazeyilevvel 993 (7 Mayıs 1585). 8 Mühimme Defteri 30, 656/282, 28 Rabiulevvel 985 (15 Haziran 1577). 9 Mühimme Defteri 48, 880/300, 25 Muharrem 991 (18 Şubat 1583). 10 Mühimme Defteri 67, 320/119, 12 Recep 999 ( 6 Mayıs 1591). 11 Mühimme Defteri 41, 528/387, 25 Zilkade 987 (13 Ocak 1580). 12 Mühimme Defteri 30, 202/84, 3 Sefer 985 (22 Nisan1577). 13 Mustafa Akdağ, Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası Celali İsyanları, Ankara 1999, s.253-281. 14 Mühimme Defteri 32, 355-179, 25 Rabiulevvel 986(1 Haziran 1578). 204

göstermektedir. İncelenen hükümler içerisinde katılım ve etkileri açısından daha sınırlı yerel eşkıyalık faaliyetleri de yer almaktadır. Bu kayıtlarda daha çok köy halkının hedef alındığı görülmüştür. Eşkıya tecavüzünden muzdarip köylülerin şikâyetleri devletin merkezine kadar uzanmış ve bu gibi kanunsuzlukların giderilmesi için bölge idarecilerine emirler gönderilmiştir. Örneğin bir kayıtta Bozok a bağlı Uzun İsa köyü arazisini, Kayabeylü ve Güvenç ve Sarı Halil köyleri halkının gasp ettikleri 15 bir başka kayıtta ise Akdağ a bağlı Kılıçlar köyünde eşkıyaların yakalanarak idam edildikleri, kaçanların ise yakalanarak, cezalandırılmaları istenmektedir. 16 Belgelerin büyük kısmında eşkıyaların isimleriyle zikredilmeleri bu kişilerin faaliyet yürüttükleri çevrede kötü nam salmış kişiler olduğunu göstermektedir. İşlenen suçlara dikkat edildiğinde ev basma, ev yakma, yol kesme, cinayet, gasp fiilleri göze çarpmaktadır. 17 Eşkıyanın hanelere ve yollara dadanması güvenlik zafiyetinin boyutlarını göstermesi açısından çarpıcıdır. Eşkıyalık olayları konusunda en fazla şikâyet konargöçer topluluklar üzerinedir. Bu toplulukların henüz tam anlamıyla kontrol altına alınamamış olması nedeniyle sisteme ve düzene karşı kanun dışı faaliyetler içerisinde görmek mümkündür. Osmanlı İdaresi; konargöçerleri herhangi bir kasaba veya şehre bağlı olmaksızın, bağımsız idari birimler hâline getirerek âdeta hareketli kaza ve nahiyeler biçiminde teşekkül ettirmişlerdi. Bir merkez kasabası olmayan hareketli kazaların oluşturulması göçebe hayatının ortaya çıkardığı bir zorunluluktan kaynaklanmış, böylelikle onların yönetime ısındırılmaları hedeflenmiştir. Bu çeşit kazalarda, köyler birliği yerine obalar birliği söz konusu idi. Nitekim XV - XVI. yüzyıllarda Ankara Sancağı içindeki Türkmen Kadılığı ile Bozok Sancağının bir merkez kasabası bulunmamaktaydı. 18 Bozok Sancağı, Türkmenlerin yoğun bulundukları bir bölge olması itibariyle Türkmenlerden kaynaklanan sorunların da yoğun yaşandığı alanlardandı. Konargöçer aşiretlerin sürülerini yerleşik halkın ekinlerinde yaymak suretiyle zarar verdikleri ve bu yüzden birçok kavganın yaşandığı belgelere yansımıştır. Hayvancılıkla uğraşan konargöçerler ile ziraat yapan köylüler arasındaki çatışmalar her dönem yaşanmaktaydı. 19 Bu, konargöçerliğin doğurduğu doğal bir sonuçtur. Ancak, gasp, yağmalama, hırsızlık, adam öldürme gibi kanunsuz hareketler aşiretler içerisinde bulunan bir kısım şahıslar tarafından yapılıyordu. Bunlar, mensubu oldukları aşiretin kalabalık oluşuna güvenerek yolculara, ticaret kervanlarına ve diğer aşiretlere saldırdıkları gibi, köy ve kasabalardaki hatta şehirlerdeki yerleşik halkın evlerini basarak mal ve eşyalarını yağmalamaktan geri durmazlardı. Hatta aşiretlere mensup bu hırsız ve haydutlar, zaman zaman bulundukları Sancağın sınırları dışına da çıkarak başka yerleşim birimlerinden yağmaladıkları hayvan, eşya ve paralarla tekrar kendi aşiretleri arasına dönmekteydiler. 20 Bozok Sancağında da devletin birçok yerleşim bölgesinde olduğu gibi Türkmen topluluklarının eşkıyalık faaliyetlerine dair şikâyetler devletin merkezine ulaşmıştır. Mühimme Defterleri ne yansıdığı kadarıyla Bozok Bölgesi nde bulunan Şam Bayadi, Pehlivanlı, Ali Nakih, Uluyörük, Şarkipare vb.isimlerle anılan göçebe topluluklara mensup eşkıyaların ev basma, yol kesme, tahsildarları gasp etme, hayvan gasp etme, hırsızlık ve hatta pazar yeri basma fiillerini işleyerek tüccara ve halka zulmettikleri görülmektedir. 21 Merkezî idare, eşkıyalık faaliyetlerin önüne geçmek adına eşkıya liderlerine ve adamlarına çeşitli 15 Mühimme Defteri 41, 691/325, 8 Zilkade 987 (27 Aralık 1579). 16 Mühimme Defteri 30, 684/295, 5 Rabiulahir 985 (22 Haziran 1577). 17 Mühimme Defteri 29, hüküm no:66, 516; Mühimme Defteri 31, hüküm no:356; Mühimme Defteri 33, hüküm no:183; Mühimme Defteri 36, hüküm no:175; Mühimme Defteri 36, hüküm no:235. 18 Abdullah Saydam, Sultan ın Özel Statüye Sahip Tebaası: Konargöçerler, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, S:20, Aralık 2009, s.25. 19 Mehmet Ak, Teke Yörükleri (1800-1900), TTK Yay., Ankara 2015, s.203-225. 20 Süleyman Demirci-Hasan Arslan, Osmanlı Türkiye sinde Bazı Aşiret, Cemaat ve Taifelerin Eşkıyalık Faaliyetleri ve bunların Merkez-Taşra Yazışmalarındaki Yansımaları: Maraş Eyaleti Örneği (1590-1750), Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer 2012, s. 894. 21 Mühimme Defteri 30, hüküm no:715; Mühimme Defteri 33, hüküm no:183; Mühimme Defteri 35, hüküm no:128, 486; Mühimme Defteri 38, hüküm no:50; Mühimme Defteri 41, hüküm no:829. 205

cezalar vermektedir. Mesela 23 Ocak 1583 tarihli Bozok Beyi ve yakın kazaların kadılarına gönderilen bir hükümde, Osmancık, Mecitözü, Gedüğre Amasya vb. kazalar ve bunlara bağlı çeşitli köylerden pek çok kişinin yanlarına adam toplayarak bahsi geçen mahallerde reayaya saldırdıkları, akçelerini ve mallarını gasp ederek cinayet işlediklerinin bildirilmesi üzerine bu eşkıyaların yakalanması, hapsedilmesi ve sonrasında küreğe gönderilmesi emredilmiştir. 22 Hapis cezası suçluların halktan uzaklaştırılması ve bu kişilerin sürekli kontrol altında tutulması için uygulanırken, kürek cezası hem eşkıyaların bölgeden uzaklaştırılması ve hem de bir başka alanda bu kişilerden fayda sağlanması adına geçerli bir uygulamadır. Eşkıyalık faaliyetlerine karışanlara verilen bir diğer ceza ilgili kişilerin ölüm cezasına çarptırılmalarıdır. Bu doğrultuda Mühimme Kayıtları nda geçen haklarından gelinme, idam edilme, siyaset edilme hükümleri buna işaret etmektedir. Örneğin Bozok Beyi ve Selmanlu Kadısı na gönderilen 5 Haziran 1584 tarihli emirde, Uğurlu, Kasım, Çalabverdi, ve Üveys isimli kişilerin yol keserek eşkıyalık yaptıkları ve daha önceden yoldaşlarından ikisinin hakkından İstanbul da gelinmesine rağmen eşkıyalıktan vazgeçmedikleri Selmanlu naibi tarafından bildirilmiştir. Buna göre suçları sabit olanların haklarından gelinmesi istenmiştir. 23 Sürgün cezası Bozok Sancağında eşkıyalara uygulanan bir diğer yaptırımdır. Bu konuda incelenen kayıtların dördünde eşkıyaların Kıbrıs a sürgün edilmeleri emredilmektedir. 24 Özellikle sürgün yeri olarak Kıbrıs ın seçilmesi, ceza alanların uzunca bir süre bölgeye dönmesini önlemek için tercih edilmiş olmalıdır. Kıbrıs dışında suçluların gönderilmesi istenen diğer bir diğer mekân da İstanbul dur. Örneğin 17 Haziran 1582 tarihinde Bozok Beyi ne gönderilen hükümde, Dumanoğulları diye bilinen eşkıya ve yoldaşlarının yol keserek eşkıyalık ettikleri, bu kişilerin yakalandıktan sonra iyice hapsedilmesi, daha sonra da güvenilir kişilerle İstanbul a gönderilmesi istenmektedir. 25 Cezaların infazının devletin merkezinde gerçekleştirilmesi gücün ve itaat edilecek merciin ifadesi açısından önemlidir. Madalyonun öbür yüzünde yer alan mağdurların da devlet tarafından gözetildiğine dair uygulamalar hükümlere yansımıştır. Bu doğrultuda eşkıya hücumlarından zarar gören kişiler tespit edilerek zararlarının karşılanması yolunda tedbirler alınmış ve suçu işleyenlerin malından bu zararların karşılanması yoluna gidilmiştir. 26 XVI. Yüzyılın son çeyreği Osmanlı Devleti ile İran arasında münasebetlerin çatışma temelli seyrettiği bir süreçtir. Genel manada İran-Osmanlı mücadelesinin temelinde; mezhep farklılığı, Kafkasya, Ortadoğu ve Anadolu Coğrafyaları ndaki siyasi rekabet ve bu doğrultuda kurulan uluslararası ittifaklar, iki devletin de her üç bölgede var olan ekonomik çıkarları yer almaktadır. 27 1555 Amasya antlaşması ile geçici olarak sükûnet bulan gerilimin Şah II. İsmail in (1576-1577) tahta geçişiyle yeniden bir savaş hâline rücu ettiği görülmektedir. 28 1578-1590 yılları arasında Osmanlı ile İran arasında uzun süreli ve yıpratıcı savaşlar yaşanmıştır. Osmanlı Devleti İran elindeki Gürcistan ve Azerbaycan topraklarını ele geçirmek adına giriştiği bu mücadelede dinî, siyasi veya askerî sebeplerden daha ziyade ekonomik çıkarları ön plandaydı. Nitekim, on iki yıllık bu mücadelenin sonucunda Osmanlı Devleti; Azerbaycan, Dağıstan ve Gürcistan bölgesine hâkim oldu. Ayrıca adı geçen bölgelerle Avrupa arasında gerçekleşen ipek ticaretinin gelirlerine de sahip oldu. 29 Osmanlı-İran arasındaki rekabetin doruk yaptığı XVI. yy da Bozok eyaletindeki Sipahiler de dönem dönem İran Seferleri ne katılmışlardır. Bozok Beyi Çerkez e gönderilen bir emirde; Kefe de mühim bir hadisenin ortaya çıkmasıyla, Rum Beylerbeyi Mehmet Paşa ile birlikte geçen sene muhafazaya kalan Sipahiler ve kendi adamlarını düzenleyerek Samsun veya Sinop iskelelerinden hangisi uygun ise gemilere binip Kefe ye 22 Mühimme Defteri 48, 750/264, 28 Z 990(23 Ocak 1583). 23 Mühimme Defteri 53, 126/47, 26 Ca 992 (5 Haziran 1584). 24 Mühimme Defteri 29, hüküm no:13, 66, 490; Mühimme Defteri 30, hüküm no:488. 25 Mühimme Defteri 47, 155/376, 26 Cemaziyelevvel 992 (5 Haziran 1584). 26 Mühimme Defteri 53, 86/34, 15 Cemaziyelevvel 992 ( 25 Mayıs 1584). 27 Özer Küpeli, Osmanlı Safevi Münasebetleri (1612-1639), Doktora tezi, İzmir-2009 s.3-30. 28 Remzi Kılıç, Osmanlı Devleti nin İran Politikası ( 16 ve 17. Yüzyıl), Türk Dış Politikası Osmanlı Dönemi, C. I-II, Editör: Mustafa BIYIKLI, Gökkubbe Yayınları, İstanbul, C. I, s.97. 29 Özer Küpeli, Osmanlı Safevi Münasebetleri (1612-1639), Doktora tezi, İzmir-2009, s. 33-34. 206

gitmesi 30 ve 14 Ekim 1584 tarihli bir başka emirde, Vezir-i azam Osman Paşa ya sefer emrolunduğu, Sancakta muhafaza ve başka görevler için kalan Zaim ve Sipahilerin düzenlenerek acilen Vezir-i azam Osman Paşa ya katılması ve uygun şekilde hizmet etmesi istenmiştir. Ayrıca, bir bahane ile sefere katılmayan Tımar Erbabı nın dirlikleri alınıp siyaset edilecekleri bildirilmiştir. 31 Hükümlerinden anlaşıldığına göre, Bozok Sancağında var olan Sipahiler iki ana koldan düzenlenen harekâtın her ikisine de katılmışlardır. Kırım ın güneydoğusunda yer alan Kefe Limanı na; Karadeniz in Sinop veya Samsun Limanları kullanılarak nakledilen askerler burada Kırım Hanı nın kuvvetlerinin de yer aldığı orduya katılıyorlardı. Buradan hareketle Kafkasya nın kuzeyine ve oradan da Demirkapı üzerine gidiliyordu. Anadolu üzerinden gerçekleşen bir diğer sefer kolu Erzurum da toplanıyor, son kertede Van üzerinden İran sınırlarına ulaşıyordu. 32 On iki yıllık bu yoğun savaş döneminde iç güvenliğinde ihmal edilmemesi adına Bozok ve çevre Sancakların muhafazası için Bozok Sancağındaki Sipahilerin zaman zaman sefer dışında bırakıldıkları görülmektedir. Mühimme Defterleri nde bu hususa işaret eden birçok belgeye rastlanmıştır. Örneğin; Bozok Beyi ne gönderilen bir hükümde, Karaman Beylerbeyi nin seferle görevlendirildiği bu sebeple Karaman ın muhafazası kendisine tevcih olduğu ve seferden alıkonulan on Zaim ve yüz Sipahi ve Be- növbet Tımar Erbabı ile memleketi fesat çıkaranlardan koruması, fesat ve şenaat üzere olanların yakalanması ve Kadılarca yargılanıp haklarından gelinmesi talep edilirken 33, bu doğrultuda 21 Ekim 1582 tarihli bir diğer emirde, Bozok Beyi nden elindeki az sayıda Tımarlı Sipahi ile Sivas ı korumak için kalması ve bu görev için ayırdığı Sipahilerin Defteri ni göndermesi istenmiştir. 34 İran la ilişkilerin savaş iklimine girdiği bu süreçte Osmanlı İdaresi İran a destek olabilecek kişiler üzerine takibatını artırmıştır. Karaman, Rum, Anadolu Zülkadriye ve Teke Beylerbeyine gönderilen emirlerde Anadolu Coğrafyası ndan İran a ticaret maskesi altında gidip gelenler olduğu nüzul ve sadakat adı altında para toplanarak İran a götürüldüğü, özellikle Bozok un da bağlı olduğu Rum eyaletinin çeşitli kazalarında Kızılbaş halifelerin yoğunlaştığı, bunların hem sözle hem de Kızılbaş inancını içeren kitaplarla propaganda yaptıkları haber veriliyordu. 35 Bu doğrultuda incelenen bir belgede Bozok Beyi nin; Şah İsmail namına çıkan ehli fesadı ele geçirmek için takibine adamlar gönderdiği, görevlendirilen adamların bu fesadı çıkaran kişinin halifesi olan Çerşed oğlu Hüseyin i yakaladıklarını İstanbul a bildirmiştir. Bunun üzerine devlet, bu kişinin siyaset edilip bildirilmesi ve asıl müfsidi de yakalaması emredilmiştir. 36 Yine Şah İsmail namına ortaya çıkan bir müfsidin bedbaht birçok kişiyi yanına toplayarak hâlen o taraflarda gizlenmiş olduğunun haber alınması üzerine gönderilen emirde, emir ulaştığında adı geçen müfsidin her nerede ise hüsn-ü tedbir ve tedarik ile yakalanması, sağlam bir şekilde hapsedilmesi ve ayrıca halife namına olanların delillendirerek Kadı marifetiyle mecal vermeyip, gereği gibi haklarından gelinmesi ve diğer eşkıyaya da bunun ibret olması 37 istenmiştir.görüldüğü üzere İran, Anadolu Coğrafyası nda propaganda faaliyetleri yürüterek kendisine taraftar toplamayı ve cephe gerisinde Osmanlı Devleti nin enerjisini tüketecek karışıklıklar çıkarmayı istemektedir. İran adına bölgede faaliyet yürüten kişilerin daha çok Türkmen cemaatlerini hedef seçtikleri söylenebilir. Mühimmelere yansıyan ölçüde kayıtlardan örnek vermek gerekirse; 24 Ağustos 1578 tarihli hüküme göre, Şam Bayadi isimli Türkmen taifesinden bir kimsenin Şah İsmail namına Arabistan dan o vilayete gelip, gündüz saklanarak gece cemiyetler yaptığı Kırşehir Beyi ve Türkmen Beyi Şah Murad 30 Mühimme Defteri 52, 995/367, 19 Şevval 991 (5 Kasım 1584). 31 Mühimme Defteri 53, 596/212, 9 Şevval 992 (14 Ekim 1584). 32 Bekir Kütükoğlu, Osmanlı İran Münasebetleri (1578-1612), İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları, İstanbul 1993, s.48-55. 33 Mühimme Defteri 32, 200/97, 8 Muharrem 986 (17 Mart 1578). 34 Mühimme Defteri 48, 356/132, 23 Ramazan 990(21 Ekim 1582). 35 Bekir Kütükoğlu, age, s.10-14. 36 Mühimme Defteri 35, 433/169, 20 Cemaziyelahir 986 (24 Ağustos 1578). 37 Mühimme Defteri 35, 583/233, 16 Recep 986 (18 Eylül 1578). 207

tarafından haber verilmiştir. Bunun üzerine ehli fesadın ortadan kaldırılması emredilmiştir. Ayrıca bahsedilen kişi ile irtibatlı Yunus isimli kişinin yanına adamlar toplayarak isyan hazırlığında olduğu ve yine Huş oğlu Hasan isimli eşkıyanın da fesada yönelik faaliyetleri olduğu ifade edilerek, bu müfsitlerin her ne şekilde olursa yakalanmaları ve durumun İstanbul a bildirilmesi istenmiştir. 38 Aynı olayla ile ilgili bir sonraki Mühimme Kaydı na göre, Bozok Beyi, Yenil ve Türkmen Kadıları na gönderilen emirde; Şah İsmail namına vilayet-i Acem den gelerek Türkmen cemaatlerinin içinde ortaya çıkan Yunus isimli bir mülhidin yanına eşkıya ve eşraftan bazı kimseleri toplayarak fitne ve fesat çıkardıklarının bildirildiği ifade edilmiştir. Hâlihazırda adı geçen müfsidin Yenil e bağlı Kemerlü ve Pehlivanlu cemaatleri içinde saklandığı dolayısıyla adı geçen müfsidin kethüdalar ve cemaat başları tarafından bulunup getirilmesi istenmiştir. 39 İran adına çalışan bu ajanların Osmanlı İdaresi tarafından sıkı bir şekilde takip edildiği görülmektedir. Bu hassasiyette, propaganda faaliyetleri yürütenlerin Türkmenler arasına sızması, eşkıya ve ileri gelenlerden de destek görüyor olmaları etkilidir. Çünkü * ilgili faaliyetler bireysel olmaktan çıkıp çerçevesi ve iştirakçileri artarak daha geniş toplulukları etki altına alma tehlikesini ortaya çıkarmıştır. Bozok Sancağında ortaya çıkan provokatörlerin sıkı takibat altında oldukları bölgeden alınan haberlerden anlaşılmaktadır. Örneğin Bağdat Beylerbeyi ne gönderilen hükme göre; Bozok Beyi nin İstanbul a mektup göndererek Yenil kazasında Şah İsmail namına fesat çıkaran müfsitleri yakalamak için üzerilerine gidildiğinde saklandıkları bildirilmiştir. Ancak, hâlâ Bozok ta olan ve yanına varanları Şah İsmail namına ifsad eden Yunus Halife adlı kimsenin yakalanarak sorgulandığında, kaçan diğer müfsidin uzun boylu, sarışın, gök gözlü bir kişi olduğu anlaşılmıştır. Bu şahsın geçen kışı Esenlü isimli Türkmen cemaati arasında geçirdikten sonra Amik Ovası nda Mehmet adlı bir kişinin evinde kaldığı ve bir süre daha çeşitli cemaatler içerisinde kalarak Malatya da Bekdemur Ahi oğlu nun yanına gittiği ve oradan da Fırat ı geçerek kaçtığı öğrenilmiştir. Merkezî idare bu kişinin o taraflarda tekrar ortaya çıkması durumunda yakalanarak İstanbul a bilgi verilmesini istemiştir. 40 Belgeden de anlaşılacağı üzere eyalet sınırları içerisinde eşkâli belirlenen kişinin yandaşları yakalanırken kendisinin takibatının da ciddi bir şekilde yapıldığı ve diğer bölgelere kaçsa dahi bu husustaki işlemlerin devam ettiği görülmektedir. Bozok özelinde Osmanlı-İran mücadelesi incelendiğinde meselenin toplum içerisinde de derin ayrışmalara sebep olduğu görülmektedir. İncelenen belgelerde Osmanlı Devlet Ricali nin ciddi bir düşman profili çizdiği rahatlıkla söylenebilir. Bu hususta Mühimme Kayıtları nda geçen Yukarı caniple alakadar, Rafizi, Kızılbaş, Mülhid, Fitne, Fesat, Şeneat kavramları Osmanlı nın Acem i ve Bozok taki taraftarlarını ötekileştirme adına özenle tercih edilmiş kavramlar olduğu görülmektedir. Devletin hükmettiği toplumu yanında sıkı bir şekilde tutabilmek adına kullandığı bu yaftalar haklı gerekçelere dayansa da zaman zaman cadı avına sebep olmak gibi bir maraz da doğurmuştur. Örneğin, bir Mühimme Kaydı na göre, Artukabad nahiyesine bağlı Sulusaray karyesinde Kara Yakup un şikâyet ettiği Kabil oğlu Seydi, Aygut, Canverdi ve Mustafa adında kimselerin İran (Yukarı canip) ile ilişkileri olduğu, ancak yakalanan şahıslardan Kabil oğlu Seydi nin sorgusunda yaptığı yanlışlardan tövbe ettiği ve diğer kişilerin de iyi Müslümanlar olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca, yapılan soruşturmada bu şahısların Sünni mütedeyyin Müslümanlar olduklarına dair şahadet edilmesi neticesinde Kara Yakup un kanuna aykırı beyanda bulunduğu anlaşılmış ve adı geçen kişilerin hapisten salıverilmeleri istenmiştir. 41 Korkunun şüpheye galip geldiği bir başka kayıtta ise Kızılbaşlıkla itham edilen kişinin defterinin suretinin gönderildiği ve şer ile hüküm olursa idam edilmesi, dava sonucunda suçu sabit olmazsa dahi Kıbrıs a sürülmesi 42 emredilmiştir. Ve yahut da ipin ucunun tamamıyla kaçmasından endişe edilerek Bozok Sancağına bağlı köy veya cemaatlerden İran a gidiş gelişleri ve ittifakları sabit olanların tespit edilerek başka bahaneler ile idam edilmesi istenirken; her ne kadar İran la 38 Mühimme Defteri 35, 444/174, 20 Cemaziyelahir 986 (24 Ağustos 1578). 39 Mühimme Defteri 35, 445/174, 20 Cemaziyelahir 986 (24 Ağustos 1578). 40 Mühimme Defteri 35, 997/391, 8 Şevval 986 (8 Aralık 1578). 41 Mühimme Defteri 36, 393/140, 23 Muharrem 987 (22 Mart 1579). 42 Mühimme Defteri 30, 488/207, 11 Rabiulevvel 985 (29 Mayıs 1577). 208

alakaları olmasa da Rafizi, Mülhid olanların tespit edilip İran a meyli olabileceklerin dahi hapsedilmesi ve sonrasında Kıbrıs a sürülmesi istenmiştir. 43 Bu meseleyi bahane ederek başkalarına zulmedilmemesi şeklinde uyarılarla da durum kontrol altında tutulmaya çalışılmıştır. Bu tarz olaylar neticesinde Devlet Siyaseti nin güvenlik endeksli bir çizgiye oturması kaçınılmazdır. Askerî politikaların ve tedbirlerin Osmanlı Coğrafyası nın pek çok alanına etki ettiği gibi incelemeye konu edilen Bozok eyaletinde de farklı alanlarda yansımaları görülmektedir. Osmanlı-İran mücadelesinin derinden etkilediği Bozok Sancağı ordu ihtiyaçlarının karşılanması için de başvurulan bir bölgedir. Osmanlı sefer organizasyonu içerisinde ihtiyaç dairesindeki her şeyin düşünüldüğü ve planlı bir şekilde teminine gayret edildiği görülmektedir. 44 Bu çerçevede düşünülürse, güherçile imal eden bir kişi, nal ve mıh üreten bir yerleşim yeri, tüm üretilenlerin yerine ulaştırılmasında kullanılan develerin rolü daha anlaşılır hale gelmektedir. İncelediğimiz belgeler içerisinde Bozok Beyi ne gönderilen bir hükümde, hâlâ Güherçile Nazırı olan Kasım ın Güherçile Karhanesi nde malzeme ihtiyacının ortaya çıktığını bildirdiğini ve bu nedenle güherçilenin önemine binaen üretiminin artırılmasına ve teminine bizzat önem vermesi Bozok Beyi nden istenmiştir. 45 Yine Bozok Beyi ne gönderilen bir başka hükümde, Niğde kazasına tabi Kilise hisar köyündeki Güherçile Karhanesi nin toprak ihtiyacını eskiden Kayı, Üstün Kayı ve Deve Damı adı verilen köylerden sağlanırken adı geçen köylerin Andırgu kazasına bağlanmasıyla birlikte vaktiyle gönderilen toprağın buranın reayası tarafından gönderilmediği bildirilmektedir. Adı geçen üç köyün yine aynı karhaneye toprak sağlaması istenmektedir. 46 Bir başka kayıtta ise Kayseri kazasına tabi Çıralık isimli köy ahalisinin karhaneler için güherçile imal ettikleri, bunun için yirmi beşer akçe aldıkları, avarızdan muaf oldukları, ancak Zekeriya oğlu Sefer in bunların ellerindeki güherçileye el koyarak bazı Yeniçerilere verdiği, Müslümanları dövdüğü, rencide ettiği ve hatta evlerinde şarap içtiği belirtilmiştir. Ayrıca bu kişinin topladığı güherçileyi işlemediği ve vermesi gereken güherçileyi vermediği bildirilmiştir. Sonuç olarak adı geçen kişinin elindeki güherçilenin alınması ve bu kişiye iyi hâl üzere olmasının tembihlenmesi istenmiştir. 47 Örneklerde ele alınan belgelerde de görüldüğü üzere her ihtiyaç aynı zamanda bir soruna karşılık gelmektedir. Osmanlı İdari Yapısı nın Bozok Sancağında yaşanan sorunların çözümü noktasında devletin merkezine ulaşan şikâyetleri ele aldığı ve çözüm önerileri veya tedbirler uyguladığı görülmektedir. Özellikle güherçile ihtiyacı hususunda aynı minvalde mükerrer hükümlerin yerel idarecilere gönderildiği tespit edilmiştir. Güherçilenin ateşli silahların vazgeçilmez unsuru barutun ana bileşiklerinden biri olduğu göz önünde bulundurulursa devletin bu maddenin temini hususunda gösterdiği özen anlaşılır hâle gelir. Genellemelerin veyahut ta genel ifadelerin gerçekliğin dışına taşırdığı tarih anlatımı, ayrıntıların rehberliğinde daha içerden ve anlaşılır bir anlatım gücüne ulaşabilir. Savaş dönemlerinde güherçileye olan ihtiyacın artması nedeniyle nakliyesi noktasında yaşanılan sıkıntıları gidermek için de çaba gösterildiği belgelere yansımıştır. Bu konuda 23 Kasım 1577 tarihli bir kayıtta, Karaman dan develerle naklolunacak güherçilelerin tehire uğratılmamasına 48 dair Bozok Beyi ne emir gönderilmektedir. Bir başka kayıtta ise İstanbul a güherçile nakli için gerekli develerin temini ve naklinin gerçekleştirilmesi 49 istenmektedir. Söz konusu belgelerde güherçile kadar onun naklinin de önem arz ettiği görülmektedir. Bu doğrultuda mevcut 43 Mühimme Defteri 29, 490/210, 14 Zilhicce 984 (4 Mart 1577). 44 Bk. Uğur Kurtaran, Osmanlı Seferleri nde Organizasyon ve Lojistik, Türkish Studies International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/4, Fall 2012, p. 2269-2286, ANKARA-TURKEY, ÇELİK, Bülent, Osmanlı Seferleri nin Lojistik Sorunlarına Kentli Esnafın Getirdiği Çözümler; Orducu Esnafı, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2002, ÇELİK, Şenol Osmanlı Sefer Organizasyonu nda Orducu Esnafı ve İstanbul Orducuları, Eski Çağ dan Modern Çağ a Ordular, (Ed: M. Feridun Emecen), s. 354-386, EMECEN, M. Feridun (2008). İlk Osmanlı Savaşları ve Taktikleri Üzerine Bazı Tespitler, Eski Çağ dan Modern Çağ a Ordular, (Ed. M. Feridun Emecen), s. 267-275. ERTAŞ, M. Yaşar (1999). Osmanlı Devleti nde Sefer Organizasyonu, Osmanlı, C. VI, (Ed: Güler Eren), s. 690-697. İŞBİLİR, Ömer (2002). Osmanlı Ordularının İâşe ve İkmâli: I. Ahmed Devri İran Seferleri Örneği, (Ed: Güler Eren), Türkler, C. X, s. 151-163. 45 Mühimme Defteri 30, 200/472, 5 Rabiulevvel 985 (23 Mayıs 1577). 46 Mühimme Defteri 31, 362/804, 27 Recep 985 (10 Ekim 1577). 47 Mühimme Defteri 36, 219/582, 20 Safer 987 (18 Nisan 1579). 48 Mühimme Defteri 33, 182/88, 12 Ramazan 985 (23 Kasım 1577). 49 Mühimme Defteri 35, 426/167, 20 Cemaziyelahir 986 (24 Ağustos 1578). 209

yüklerin istenilen bölgeye develerle 50 nakledildiği kayıtlarda geçmektedir. Yük taşıyacak develerin niteliğinin önemli olduğu, sefer için iyi develerin alınması ve ödenen miktarın bildirilmesine 51 yönelik hükümler de bulunmaktadır. Sefer organizasyonu veya bir savaşın sürdürülebilirliği açısından sadece insanın değil bu vaka içerisinde görev alan hayvanların ihtiyacı da önemli tedarik kalemlerinden biridir. Bozok Beyi ne gönderilen bir hükümde hâlen Şark Seferi nde bulunan askerin atları için lazım olan yeterli miktarda nal ve mıhın Divriği den karşılanması emredilmiştir. Bu doğrultuda Divriği de bulunan nal ve mıhtan geciktirilmemek şartıyla yüz bin adet nal ve altı yüz bin adet mıhın Orduyu Hümayun Kadısı na teslim ederek temessül alması emredilmiştir. 52 Görüldüğü üzere savaşın seyrini kullandığınız atların yer ile teması dahi etkileyebilmektedir. Tüm bu ayrıntıların göz önünde tutulması, başarı veya başarısızlığının belirleyici unsurlarıdır. Ayrıca ordunun yiyecek ihtiyacının karşılanması noktasında da Bozok eyaletine bir pay düştüğü Bozok Beyi ne gönderilen Geçen sene kalan Sipahilerle muhafazada kalıp elindeki zahireyi Canik Beyi ne teslim etmesi 53 yolunda verilen emirden anlaşılmaktadır. Mühimme Defterleri ndeki kayıtların -özellikle ilk dönem kayıtlarında- idari ve adli olayları kapsadığı bilinmektedir. Bu bölüme kadar ele alınan hususlar çoğunlukla idari tasarrufların söz konusu edildiği kayıtlara dayanmaktadır. Ancak Divanıhümayun un idari görevlerinin dışında bir de yüksek mahkeme -temyiz mahkemesi- olarak görev ifa etmesi taşradan buraya şahsi davaların da intikaline neden olmaktadır. Sosyal hadiselerin en zengin içeriklerine Şeriye Sicilleri nde rastlanıyor olsa da Mühimme Kayıtları nda da benzer kayıtlara rastlamak mümkündür. İncelenen zaman dilimi içerisinde Bozok Sancağında sayısı çok olmamakla beraber adli suçlar olarak nitelendirilebilecek olaylar Mühimme Kayıtları na girmiştir. Bu kayıtların birinde Bozok Beyi ile Tokat, Sivas ve Kırşehir Kadıları na gönderilen hükümde Tokat merkezde Yenihan da katledilen Tosyalı Hacı Recep in katilleri Emir Yusuf, Mustafa ve hizmetkârı Ahmet adındaki kişilerin gece handa pusu kurarak adı geçen şahsı katlettikleri belirlenmiştir. Yapılan soruşturma neticesinde Yusuf un cinayeti itiraf ederek dört yüz doksan kuruşu getirip Mustafa ya teslim ettiğini söylemesi üzerine Yusuf a kısas uygulandığı, ancak Mustafa nın suçu inkâr ettiği belirtilmiştir. Mustafa nın bazı hıyaneti ve zulmünün ortada olması nedeniyle kendisinin örfe uygun olarak yargılanması ve adı geçen kişiyi öldürdüğünü itiraf ederse hakkından gelinmesi ve sonucun bildirilmesi istenmiştir. 54 Aynı dava ile ilgili Merkez den gönderilen 17 Şubat 1579 tarihli bir diğer hükümde Tosyalı Recep i öldüren Mustafa nın yargılanarak suçunu itiraf etmesi hâlinde idam edilmesi talebi yinelenmiştir. 55 Bu yargılama sürecinde zanlılar hakkında inceden inceye tahkikat yapıldıktan sonra karar verildiği ve öncelikle amacın zanlının suçunu itiraf etmesi olduğu anlaşılmaktadır. Toplum içerisinde ve devlet idaresinde hiçbir şekilde hoş görülmeyen suçlardan birisi de hırsızlıktır. Bozok Sancağında Mühimme Defterleri ne yansıyan üç adet kayıt tespit edilmiştir. Bu kayıtların ilkinde Bozok Beyi ve Selmanlu Kadısı na gönderilen hükümde Selmanlu kazasında Ferhad adındaki bir kişinin yine aynı kazada ikamet eden Çırak, Ali, Hasan ve Çakır adındaki kişiler tarafından şikâyet edilip hırsızlıkla suçlandığı belirtilmiştir. Bunun üzerine şahsın yakalanması için adamlar gönderildiği ancak adamın bir şekilde izini kaybettirmesi üzerine yakalanması mümkün olmamıştır. Dolayısıyla mağdurlar Dersaadet e başvurmuştur. Son aşamada bu defa suçlanan kişinin ele geçirilerek teftiş edilmesi ve cürmü sabitse 50 Konargöçerlerin deve yetiştirmesine yönelik bk. Alpaslan Demir, XVIII. Yüzyıl ın İlk Çeyreğinde Anadolu da Bozdoğan Yörükleri, Berikan Yay., Ankara 2012, s.100-101. 51 Mühimme Defteri 39, 39/14, 11 Şevval 987 (1 Aralık 1579). 52 Mühimme Defteri 44, 284/144, 23 Muharrem 991 (16 Şubat 1583). 53 Mühimme Defteri 38, 116/48, 10 Safer 987 (8 Nisan 1579). 54 Mühimme Defteri 35, 890/350, 9 Ramazan 986 (9 Kasım 1578). 55 Mühimme Defteri 36, 152/60, 17 Zilhicce 986 (17 Şubat 1579). 210

Dersaadet e gönderilmesi istenmiştir. 56 Davanın şikâyetçilerinin fazla olması suçtan etkilenenlerin çok olduğu veya suçun defalarca işlendiğine işaret etmektedir. Elbette bir devlet görevlisinin hırsızlığı toplumda daha büyük bir tepkiye sebep olmaktadır. Bu hususta Bozok Beyi ne gönderilen bir hükümde Çorum Beyi ve Demürlü Karahisar Kadısı nın mektup göndererek Demürlü Karahisar topraklarında naip olarak görev yapan Şehsuvar isimli kişinin hırsızların yatağı ve kalpazan olarak kendi köyü ve çevre köylerin halkı tarafından şikâyet edildiği belirtilmiştir. Adı geçen şahsın yakalanarak yargılanması ve sonucun yazılarak bildirilmesi istenmiştir. 57 Burada kullanılan kalpazan tabirinin gerçekten günümüz anlamında sahte para basmakla mı ilgili olduğu tartışılır. Muhtemelen işlerini aslına uygun yapmamak, sahtekârlık yapmak anlamında kullanılmış olabilir. Neticede birçok köy halkının tasdiki ve ihbarının olması iddiaların doğruluğuna işaret etmektedir. Olayın failinin yönetici sınıftan olması soruşturmanın seyrini daha önemli kılmaktadır. Devlet İdarecilerinin soruşturmaya verdikleri önem, suçu işleyenin konumu ne olursa olsun toplumun hakkının ön plana alınarak dava sürecinin tamamlanmasına yönelik gösterilen duruş, adalet temelli bir devlet yapısına delalet etmektedir. Yönetici sınıfla ilgili bir başka belgede ise Amasya Sancakbeyi nin Kethüdası Buçukoğlu Ahmet in Amasya Kalesi ne hapsedildiği, ancak Amasya daki müderrislerin, hatiplerin ve imamların gelerek iddia edilenin aksine bu kişinin herhangi bir zulmünün olmadığı ve eşkıyanın zulmüne engel olduğu için serbest bırakılmasının gerekliliği bildirilmiştir. Adı geçen kişi hakkında gerekli tahkikatın yapılarak memleket muhafazasında iken reaya ve berayaya zulüm etmiş midir? Halktan hak talep eden var mıdır? Halk ondan razı mıdır? Hapis edilmesini gerektiren bir hâli var mıdır? soruşturularak neticenin bildirilmesi istenmiştir. 58 Suçlanan bir idarecinin soruşturması esnasında hassasiyet gösterilmesi tabiidir. Bu hassasiyetin derecesini muhtemelen yönetici lehinde davaya müdahil olanların ilmiye sınıfı mensupları olması belirlemiştir. Tahkikat sırasında asıl olarak halkın görüşlerinin araştırılması devletin halka bakışını göstermesi açısından önemlidir. 3. Sonuç XVI. yüzyılın son çeyreğinde Bozok Sancağı coğrafi konumu ve barındırdığı nüfusun niteliği itibarıyla Osmanlı idari yapısında önemli bir yere sahiptir. Doğu-batı ve kuzey-güney yönünde geçişlere müsait konumu, Osmanlı-İran gerginliğindeki kırılgan yapısı nedeniyle mühim sorun alanlarından biri olmuştur. Bu doğrultuda ele alınan Mühimme Kayıtları nda bölgeye ilişkin sorun kaynakları tespit edilerek devletin bu sorunlara ilişkin tavrı ve önlemleri değerlendirilmiştir. Genel itibarıyla devletin bu dönemde yaşadığı siyasi, iktisadi ve sosyal kargaşanın Bozok özelinde benzer şartları doğurduğu görülmüştür. Devlet toplum ilişkisinin gerginleştiği bu zaman diliminde toplumsal tepkilerin suç merkezli cereyan ettiği belirlenmiştir. Bölge halkının Osmanlı sefer organizasyonu içindeki rolü ve katkı alanları ifade edilmiştir. Konargöçerlerin, suhtelerin isyan ve eşkıyalık hareketleri, idarecilerin kanunsuz uygulamaları, vergi adaletsizlikleri, askerî hareketlerin topluma yaşattığı sıkıntılar yüzyılın sonunda ortaya çıkacak büyük kalkışmanın yani Celali Fetreti nin de arka planını oluşturmuştur. 4. Kaynakça 4.1. Arşiv Belgeleri Mühimme Defteri No: 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72. 4.2. Araştırma ve İnceleme Eserler AK, Mehmet,Teke Yörükleri (1800-1900), TTK Yay., Ankara 2015. 56 Mühimme Defteri 58, 816/319, 17 Ramazan 993 (12 Eylül 1585). 57 Mühimme Defteri 48, 26/9, 14 Recep 990 (4 Ağustos 1582) 58 Mühimme Defteri 52, 663/253, 4 Safer 992 (16 Şubat 1584). 211

AKDAĞ, Mustafa, Türk Halkının Dirlik Düzenlik Kavgası Celali İsyanı, Ankara 1999. DEMİR, Alpaslan, Osmanlıda Konargöçer Hareketleri ve Baskılarının Göçlere Etkisi, Anadolu ya Göç Konferansı, 28-29 Nisan 2016 Ankara, Basılmamış Bildiri. DEMİR, Alpaslan, XVIII. Yüzyıl ın İlk Çeyreğinde Anadolu da Bozdoğan Yörükleri, Berikan Yay., Ankara 2012. DEMİRCİ, Süleyman-ASLAN, Hasan, Osmanlı Türkiye sinde Bazı Aşiret, Cemaat ve Taifelerin Eşkıyalık Faaliyetleri ve Bunların Merkez-Taşra Yazışmalarındaki Yansımaları: Maraş Eyaleti Örneği (1590-1750), Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer 2012, s.887-914. KILIÇ, Remzi, Osmanlı Devleti nin İran Politikası ( 16 ve 17. Yüzyıl), Türk Dış Politikası Osmanlı Dönemi, C. I-II, Editör: Mustafa BIYIKLI, Gökkubbe Yayınları, İstanbul, C. I, s. 75-116. KOÇ, Yunus, Yozgat. Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi(TDVİA), (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 1999), C. 43, s. 559-563. KÜPELİ, Özer, Osmanlı Safevi Münasebetleri (1612-1639), Basılmamış Doktora tezi, İzmir-2009 s.3-30. KÜTÜKOĞLU, Bekir, Osmanlı İran Münasebetleri (1578-1612), İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları, İstanbul 1993. KÜTÜKOĞLU, Mübahat, Mühimme Defteri Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi(TDVİA), (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 1999), C. 31, s. 520-523. SAYDAM, Abdullah, Sultan ın Özel Statüye Sahip Tebaası: Konargöçerler, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2009, Sayı:20, s.9-31. 212