İLK DÖNEM HADİS- REY TARTIŞMALARI ŞEYBÂNÎ ÖRNEĞİ Mehmet ÖZŞENEL, İstanbul: İFAV, 2015 Ali SEVER

Benzer belgeler
HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Erken Dönem İslâm Hukukçularının Sünnet Anlayışı

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA)

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR /

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ TG 6 ÖABT DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Hadisleri Anlama Sorunu

Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 19 / 2009, s tanıtım-değerlendirme

Kâşif Hamdi OKUR, Ismanlılarda Fıkıh Usûlü Çalaışmaları: Hâdimî Örneği, İstanbul: Mizah Yayınevi, 2010,

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak.

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Hadiste Sened Tenkidi Halil İbrahim Kutlay

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRME

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

Mezhep Meselesi ve Fıkhî İhtilaflar

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

BİR İMAM-HATİP HOCASININ HADİS BİLGİSİ: HADİS USÛLÜ DERSLERİ

Ders Kodu Kredi AKTS Ders Adı Sınıf Dönem Grup Ders Tipi DERS DÖNEMİ - 1.YARIYIL (GÜZ YARIYILI)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları

HADİS TARİHİ VE USULÜ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Oryantalistler ve Hadis (Yaklaşımlar-Değerlendirmeler- Literatür)

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

TEZ TANITIMI VE DEĞERLENDİRME

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Hatîb el-bağdâdî, El-Kifaye Fî Ma rifeti İlmi Usuli r-rivaye, Kahire: Mektebet-u İbn Abbas, 2008, 632 s.* Abdüs Samet Koçak**

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

Hicret Bağlamında Tarih ve Hadis Metodolojileri Fuat İstemi

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Hadisleri Anlama Sorunu Salih Kesgin

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

Question. Muhammed b. el-hasan el-saffar, müfevvizenin temsilcilerinden miydi?

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

SELEF VE SELEFİLİK Perşembe, 02 Mayıs :01

el-mesâilü l-müşterake beyne Usûli d-din ve Usûli l-fıkh Muhammed el-arûsî Abdülkâdir Mektebetü r-rüşd, t.y., 349 sayfa.

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Selefilik: İslami Köktenciliğin Tarihi Temelleri. Değerlendiren: Rumeysa Köktaş*

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

Hadisleri Anlama Yöntemi The Method Of Understanding Of Hadith

KİŞİSEL BİLGİLER. İlyas CANİKLİ. Yrd. Doç. Dr. Temel İslam Bilimleri

Gündemdeki Tartışmalı Dinî Konular-2, Prof. Dr. Nihat Dalgın, Etüt Yayınları, Samsun, 2012, 448 s.

Geleneğin Genel Kabulü ve Yenileşmenin Olumsuz Etkilerinin Nesih Konusuna Yansıması

Ayşe KOÇ * * Yüksek Lisans Öğrencisi, e-posta:

HADİS TARİHİ VE USULÜ (İLH1007)

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

A Ri B U H. GEVHER NESİBE TIP TARİHİ ENSTİTÜSÜ YAYlN NO: 22. BÜYÜK TÜRK - İSLAM BiLGİNİ ( ) -ULUSLARARASI SEMPOZYUM-

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Tefsir Usulünün Yapısı ve İşlevi Süleyman Karacelil Ankara: Gece Kitaplığı, 1, sayfa.

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Oryantalistlerin Hadisleri Tarihlendirme Yaklaşımları

DİYOBENDİYE FIRKASI طاي فة دليو ندية

İmam Muhammed b. el-hasen eş-şeybânî nin Kitâbü l-asl İsimli Eserinin Tanıtımı ve Fıkıh Usulü Açısından Tahlili

Farklı Yönleriyle Endülüs Hadisçiliği, Mustafa ÖZTOPRAK, Sinop 2013, 152 sayfa.

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

Kitap Tanıtımı ve Değerlendirmeler

Komisyon ÖABT DİN KÜLTÜRÜ TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 15 DENEME ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir.

insan toplum Değerlendirmeler

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

Fıkıh Usulünde Fahreddin er-râzî Mektebi Tuncay Başoğlu İstanbul: İSAM Yayınları, 2014, 300 sayfa.

İslâm Hukukunda Kadının Boşa(n)ma Hakkı

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

Buhârî nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar*

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

dergiabant (AİBÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi), Güz 2013, Cilt:1, Yıl:1, Sayı:2, 1:80-87

Transkript:

İLK DÖNEM HADİS- REY TARTIŞMALARI ŞEYBÂNÎ ÖRNEĞİ Mehmet ÖZŞENEL, İstanbul: İFAV, 2015 Ali SEVER İslâmî ilimlerin teşekkülünde Hicrî ilk asırlar farklı yönleriyle değerlendirmeye açık alan olması nedeniyle araştırılması gereken bir zaman dilimidir. İslâmî ilimlerin temellerinin atıldığı bu yüzyıllarda, önemli eserler yazılmış, ilimlerin tedvini ve tasnifi konusunda önemli mesafeler alınmıştır. Hadis ilmi açısından sözel çabanın yaygın olduğu ilk dönemlerin akabinde, alanın ana kaynaklarının ve en meşhur eserlerinin yazıldığı safhaya geçilmiştir. Bunun yanı sıra İslâmî ilimlerle ilgili temel ıstılahların içeriği farklı bakış açılarına sahip anlayışların etkisiyle dinamik bir süreç çerçevesinde belirlenmeye başlanmıştır. Tanıtımını yapacağımız bu kitap, genel olarak fıkıh ekollerinin hadis/ sünnet anlayışı, özelde ise Hanefi mezhebinin hadise/ sünnete bakışı üzerine çalışmalarını yoğunlaştıran 1 Prof. Dr. Mehmet Özşenel in 1999 yılında Sünnet ve Hadisi Değerlendirme ve Anlamada Ehl-i Rey ve Ehl-i Hadis Yaklaşımları ve İmam Şeybânî adıyla Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan danışmanlığında hazırladığı doktora tezinin 2015 te yayımlanmış halidir. Çalışma giriş, üç bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Girişte meselenin içeriği, önemi ve konuyla ilgili belli başlı kaynaklar hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Arş. Gör., Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Hadis Anabilim Dalı, asever@nku.edu.tr 1 Müellifin bu alanda makalelerinin yanı sıra bu çalışmasına benzer bir şekilde Hanefi mezhebinin önemli bir diğer ismi İmam Ebû Yûsuf hakkında da kitabı vardır. Özşenel, Ebu Yusuf un Hadis Anlayışı, İstanbul, 2011

78 Ali SEVER İlk üç asırda nassların durumu üzerinden yoğun tartışmalar yaşanmış ve nassların sübutu ile delaleti hakkında farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Müellif, sübût ifadesiyle hadisin değerlendirilmesini ; delalet ya da dirayet ifadesiyle de hadisin anlaşılmasını îma etmiştir. İhtilaflı görüşlerin ortaya çıkma sebeplerinden birini fıkıh ve hadis usûlündeki farklı telakkiler oluşturmaktadır. Nassların değerlendirilip yorumlanmasında her müctehidin farklı yöntemleri bulunmakla birlikte, belirginlikleri değişse de asr- ı saadetten itibaren temel iki yaklaşım bulunagelmiştir. Nassların naklinin ötesinde onlar üzerinde akıl yürüterek hüküm çıkarmak ehl-i reyin; daha ziyade nassların rivayetiyle meşgul olmak ehl-i hadisin esaslı özelliklerindendir. Bu yaklaşımların netleşmeye başladığı Hicri ikinci asırdan itibaren rey, sünnet ve hadis gibi kavramlar tartışmaların odak noktası haline gelmiştir. Taraflar şiddeti değişmekle beraber birbirlerini kıyasıya eleştirmekten hatta değişik şekillerde itham etmekten geri durmamışlardır. Günümüzde bu tartışmaların farklı boyutta devam ettiği görülmektedir. 2 Buradan itibaren müellif konunun günümüze bakan kısmına değinmiştir. Zira son dönemlerde ehl-i hadise karşı tenkitlerde bulunan bazı modern yaklaşımlar tezahür etmiştir. Bu yaklaşımlar çerçevesi henüz net olarak çizilmemiş akıl kavramını; Hicrî ikinci asırdaki rey kavramıyla ilişkilendirmektedirler. Böylelikle referans aldıkları bir mercii görüntüsü vermektedirler. Müellifin, Hicrî ilk asırlardaki farklı grupların hadise yaklaşımları ve hadisle olan münasebetleri üzerine yapılacak çalışmaların hem oluşum aşamasındaki İslam düşüncesinin anlaşılmasına hem de günümüzdeki hadis problemlerine çözüm bulmada kolaylık sağlayacağına vurgu yapması önemli bir açılım sağlamaktadır. Birinci bölüm, İlk İki Asırda Sünnet, Hadis ve Rey başlığını taşımaktadır. Başlıktaki kavramlar ehl-i rey ve ehl-i hadisin 2 Abdullah Aydınlı, Ehl-i Hadis, DİA, X/ 508

İlk Dönem Hadis-Rey Tartışmaları Şeybanî Örneği 79 tartışmalarında önemli bir yere sahiptir. İlk olarak sünnet kelimesinin anlam alanı verilmiştir. Tanım yapılırken herhangi bir grubun bakış açısı merkeze alınmadan hareket edilmiş; sünnet-siret ilişkisine değinilmiş daha sonra Hicrî üçüncü asırdan itibaren hadisçilerin nazarında yerleşen anlamı belirtilmiştir. Sünnetin özünde devamlılık, ortaya konulan ve takip edilen uygulama gibi anlamları içerdiği ifade edilmiştir. Akabinde sünnet-i mâziye, sünnet-i ma rufe ve amel, sünnetin pratikliği ile yaşayan sünnet ifadesinin ilişkisi gibi konular işlenmiştir. Kaynaklarda ilk iki asır itibariyle sünnetin ameli yönüne işaret eden ifadelerden birinin sünnet-i mâziye olduğunu belirten müellif, bu terimi; başta Rasülullah ın sünneti olmak üzere, ona dayandırılan sahabe ve tâbiûn sözlerini, diğer bir deyişle, ilk İslâm neslinin Hz. Peygamber den tevârüs ettiği uygulamalar olarak tanımlamıştır. Bu haliyle sünnet-i mâziye, amel-i mütevatir, amel-i mütevâris ve sünneti marûfe gibi kavramlarla yakından ilgilidir. Müellif, ilk nesiller için hadisin doğruluğunda/ belirlenmesinde amelin önemli bir yerinin olduğunu ifade etmiştir. Son zamanlarda özellikle oryantalistlerin ve Fazlurrahman ın (v. 1409/ 1988) kullandıkları yaşayan sünnet tabiri, müellife göre amel, sünnet-i marûfe ve de yerleşik dini gelenek gibi bazı kavramlarla aynı değerlendirilmemelidir. Zira J. Schacht (v. 1969) sünnetin Hz. Peygamberle ilişkilendirilmesini zarûri görmemekte hatta ilk neslin gelenek ve adetlerinden ibaret olduğunu belirtmektedir. Fazlurrahman a göre yaşayan sünnet ise ilk İslâm toplumunun kültürel birikimi ve Peygamber sünnetinin devamlı gelişen yorumundan ibarettir. Müellife göre bu değerlendirmeler ilk dönem sünnet anlayışını doğru bir şekilde kavrayamamaktan kaynaklanmaktadır ve hatalıdır. Sünnetin amelî yönüne işaret eden kavramlar verildikten sonra sünnet- hadis ilişkisini göstermek için bir başlık açılmıştır. Bu

80 Ali SEVER kısımda; sünnetin uygulamaya dönük oluşu, ahkam hadisleri ve fıkhî hükümlere delaleti, bid at karşıtı kullanımı, amelî boyutu ve hadisin naklî yönü ele alınmıştır. Birinci bölümde açılan üçüncü temel başlık sünnetin kapsamını belirlemeye yöneliktir. Bölüm içerisinde ilk iki başlıkta verilen kavramların tarihi süreç boyunca kazandıkları anlamlar sahabe ve tabiûn perspektifinde okuyucuya sunulmuştur. Müellif, Hasan el-basri (v. 110/ 728), Evzâi (v. 157/ 774), Fudayl b. İyâz (v. 187/ 803) gibi selef ulemasının Hz. Peygamber ile râşid halifelerinin benimsediği inanç, amel ve sözlerini kapsadığını kastetdiklerini belirtmiş, müteahhir ulemanın ise sünneti itikâdî konulara has kıldıklarını ifade etmiştir. İlk iki asırda sahâbe görüş ve fetvalarının sünnet dairesinde değerlendirilmesinin temelinde, bunların Peygamber sünnetine dayandığı fikri bulunmaktadır. Sünnet kavramının kapsamı düşünüldüğünde, tasnif dönemi eserlerinde merfu hadislerden sonra mevkûf hatta maktu rivayetlerin de yer alması ilk iki asırda sahâbe ve tâbiûn görüşlerinin de dikkate alındığını göstermektedir. Bu meselelerden sonra müellif, sahâbe ve tâbiûn görüşlerinin değerine değinmiştir. Bu iki neslin görüşlerinin alınması Peygamber sünnetinin önüne geçirildiği anlamına gelmemektedir. Ayrıca Peygamber sünneti gibi mutlak anlamda hukuksal bir değeri bulunmamaktadır. Müellif buraya kadar anlattığı konular için değerlendirme başlığı açmış ve genel görünümü özetlemiştir. Çalışma boyunca bu üslubun benimsenmesi meselenin anlaşılmasına ve yazarın ne demek istediğini anlatmasına katkı sağlamıştır.

İlk Dönem Hadis-Rey Tartışmaları Şeybanî Örneği 81 Birinci bölümün diğer temel konusu rey kavramıdır. İlk dönemlerde fıkhi ve itikadi alanda kişisel fikrini beyan anlamında kullanıldığı belirtilen kavramın Hz. Peygamber ve sahâbe döneminde nasıl kullanıldığına yer verilmiştir. Bu konu Muaz hadisi ile örneklendirilmiştir. Sahabenin de rey ifadesini içtihâd ve nasslardan hüküm çıkarmak anlamında kullandıklarına işaret edilmiştir. Rivayetlerde yerilen rey ifadesinin daha ziyade bid at manasını karşılayacak şekilde kullanıldığı ifade edilmektedir. Rey, içerik olarak zann anlamını da taşımaktadır. Bu nedenle sahabe ve tabiûn âlimleri içtihadlarında vardıkları sonuçlarda herkesi ilzam etmemişlerdir. Müellif, daha sonra hadis- rey ilişkisi üzerinde durmuştur. İtikâdî manada reyin bid atı ifade ettiğini belirttikten sonra genel anlamda ameli alanda fıkıh ile eş anlamda kullanıldığını ifade etmiştir. Reyin fıkıh anlamında kullanımı, hadislerdeki durumu, sahabe ve tabiûnun konu hakkındaki görüşleri ile desteklenmiştir. Akabinde fıkhın rivayetleri değerlendirmedeki rolüne yer verilmiştir. Rivayetle dirayetin, hadisle fıkhın birleştirilmesine yönelik önceki âlimlerin görüşlerine yer verilmiş; bu iki alanın birbirlerini tamamlamaları gerektiği vurgulanmıştır. İkinci bölüm, ehli rey ve ehl-i hadisin ortaya çıkıp nasıl bir seyir takip ederek geliştiklerini ele almaktadır. Müellif, her iki yaklaşımın temellerini asr-ı saadet döneminde konumlandırarak açıklamaktadır. Sahâbe arasında meseleleri lafzi, zahiri değerlendirenlerin ve manasına yoğunlaşanların, hadislerin maksatlarına teksif olanların olduğu belirtilmiştir. Bu yaklaşım tarzından dolayı tarafların birbirlerini tenkit ettikleri bilinmektedir. Tâbiûn nesline gelindiğinde bazı özellikler daha belirgin olmuş; ehl-i Irak ve ehl-i Hicaz ayrımı işin içine kültürel farklılıkların

82 Ali SEVER da dahil olduğunu göstermiştir. Müellif, bu tür farklılıkların tarafların birbirlerine önyargı ile yaklaşmalarına sebep olduğuna işaret etmiştir. Bu yaklaşımların şekillenmesinde önemli faktörlerden biri de üstad farklılığıdır. Müellif, bu durumu temsil ettikleri yaklaşımı yansıttığını düşündüğü ehl-i reyden İbrahim en-nehaî ye (v. 96/ 714) ve ehl-i hadisten Saîd b. Müseyyeb e (v. 94/ 713) yer vererek somutlaştırmıştır. Tâbiûn âlimlerinin hem sened hem de metin tenkidi yaptıklarını belirten müellif, İmam Şâfiî nin(v. 204/ 820) İbn Sîrîn (v. 110/ 729), Nehaî, Tâvûs (v. 106/ 725) ve diğer birçok tabiun, ancak ne ezberleyip rivayet ettiğini bilen sika râviden hadis kabul ederdi. Ehl- i hadisten bu mezhebe muhalefet eden kimse görmedim. sözünü naklederek bu ifadedeki kavramları şöyle değerlendirmiştir. Sika tabiri, adalete; ezberleme ifadesi zabta; rivayet ettiğini bilme ise fıkha delalet etmektedir (Bkz. sayfa 125). Bu eşleştirmeler anlayışların geldiği konumu yansıtmakla birlikte özellikle son ifadedeki naklettiğini bilme ifadesinin fıkıh anlamında değerlendirilmesi üzerinde durulmaya değer bir yorum olarak karşımıza çıkmaktadır. Ehl-i rey ve ehl-i hadis ilerleyen süreçte farklı durumlarla karşılaşmıştır. Bu sadette kimin ehl-i rey kimin ehl-i hadis olduğu konusu gündeme gelmiştir. Günümüzde de nisbeten bazı muğlâklıkların olduğu vurgulanan alanlardan biri olması hasebiyle böyle bir konuya kişiler üzerinden yer vermesi, müellifin meseleyi aktarma adına atmış olduğu önemli bir adımdır. Zira İmam Ebû Hanife (v. 150/ 767), Evzaî, İmam Mâlik (v. 179/ 795), İmam Şâfiî gibi önde gelen âlimlerin bulundukları konum önem taşımakta ve yapılan tartışmalarda fikir vermektedir. Müellif, bu konuda izafilik olduğunu belirtmiş ve ilgili görüşlere yer vermiştir. Ebû Hanife ve Mâlik b. Enes etrafında gerçekleşen bazı tartışmaları verdikten sonra mezkûr iki anlayış arasındaki farklılıkların/ ihtilafların getirdiği sonuçları incelemiştir.

İlk Dönem Hadis-Rey Tartışmaları Şeybanî Örneği 83 Bu konuda en önemli sonuç genelde ehl-i rey mensuplarının daha özelde ise Hanefi âlimlerin/ râvilerin hadislerinin alınmaması olmuştur. Cerh-ta dil kitaplarında rey sahibi olmak tenkit edilme nedeni olarak yer almıştır. Bununla birlikte ehl-i hadisten Yahya b. Main (v. 233/ 848) gibi otoriteler insaflı davranmış, Hanefi kimselerden hadis almış ve olumlu değerlendirmelerde bulunmuşlardır. Ehl-i rey mensupları da bir aksülamel olarak ehl-i hadis mensuplarını şekilcilikle, manayı dikkate almamakla itham etmişler, Haşviyye diye isimlendirmişlerdir (Bkz. s. 144). Müellif, bu ve benzeri durumları örnekler vererek açıklamıştır. Neticede bu tür ihtilaflarda tarafların birbirlerinin usûllerini tam bilmemelerinin bazı önyargılara sebebiyet verdiğini belirtmiştir. Tartışmaların ilerleyen boyutu ise ihtilafların yazılı duruma geçmesi yani kitaplara taşınması durumu olmuştur. Fıkıh ve hadis kitapları üzerinden devam eden entelektüel tartışmalar hem grupların genel anlayışlarını yansıtması hem de hatırı sayılır bir literatür oluşmasında katkı sağlamıştır. Ayrıca, tarafların kendi anlayışlarını canlı tutma adına giriştikleri çabaların ürünü olmaları hasebiyle farklı bir önemi de haizdir. İkinci bölümün diğer ana konusu ise ehl-i rey ve ehl-i hadisin etkileşim sürecini inceleyen başlıktır. Müellif, burada tarafların karşılıklı etkileşimleri neticesinde bazı ortak paydalarda buluştuklarını ifade etmiştir. Kişiler üzerinden örnekler vererek konunun anlaşılır olması sağlanmış, üçüncü bölümde değinilecek olan İmam Muhammed b. Hasen eş-şeybânî nin (v. 189/ 805) ehl- i rey ve ehl-i hadisi mezcettiği yönündeki görüşe yer vermiştir. Buna mukâbil ehl-i hadis tarafından bunun İmam Şâfiî vasıtasıyla yapıldığına dikkat çekmiştir. Devamındaki başlıkta genel olarak ehl-i rey ve ehl-i hadisin özelliklerine yer verilmiştir. Yukarıda da geçtiği üzere bazı göreceli

84 Ali SEVER unsurlardan dolayı net bir vasıflandırma yapılamamış genel özellikler sıralanmıştır. Hakkında nass bulunmayan konularda rey ve kıyasa başvurarak sorunlara çözüm bulmaya çalışma, nasslardan hüküm çıkarma, üzerinde düşünme gibi başlıca özellikler ehl-i reye aittir. Ehl- i hadis ise hakkında nass bulunmayan meselelerde konuşmaktan geri durma, hadislerin nakline özen gösterme gibi özellikleriyle ön plandadır. İlk iki bölümde ehl-i rey ve ehl- i hadisin genel serüveni anlatıldıktan sonra üçüncü bölümde ehl-i rey tarafından temsil kabiliyeti yüksek Hanefi âlimlerden İmam Muhammed b. Hasen eş- Şeybâni ve hadis anlayışı incelenmiştir. Ehl-i rey ve ehl-i hadis anlayışlarını cem eden birisi olarak konumuna kısaca değinilerek hadis ilmindeki yerine geçilmiştir. Bu arada İmam Şâfiî nin benzer özellikler taşıması nedeniyle İmam Muhammed in eseri sayıldığı ifadelerine yer verilmiştir. İmam Muhammed hakkında yapılan cerh için ise müellif, bu ibarelerin sahiplerine nispetinin şüpheli olduğunu belirterek, ona söylenen leyse bi şey, sadûk, allâme, fakihu l-irak gibi olumlu değerlendirme ifadelerine yer vermiştir. İmam Muhammed in sünneti Kur an-ı Kerim den sonra ikinci ana kaynak olduğunu kabulü, bizzat kendi ifadeleriyle verilmiştir. Ayrıca sahabe görüşlerinin Peygamber sünnetine dayanması gerektiği anlayışına itimat ederek sahabe kavillerine de önem verdiği belirtilmiştir. Buraya kadar hocası Ebû Hanife ile aynı görüşleri paylaştığı ancak sahabe sonrası nesil için üstadından farklı düşündüğünü belirterek, ittifak edilen hususlarda onları önceleyeceğini belirtmiştir (bkz. s. 180). İmam Muhammed in eserlerinde sünnet ve hadis başlığı altında, ilk bölümlerde verilen tanımlar çerçevesinde değerlendirmelere gidilmiştir. Sünneti rivayetlerle sınırlandırma, nakli

İlk Dönem Hadis-Rey Tartışmaları Şeybanî Örneği 85 boyutuna işaret etme, sünnetle geniş manada merfu, mevkuf ve maktu hadisleri kastetme gibi yönleri belirtilmiştir. Bunların akabinde hadis rivayeti açısından İmam Muhammed in konumu ele alınmıştır. Müellif, İmam Muhammed in eserlerini hadis kitapları, hadislerin yoğun bir şekilde yer aldığı eserler ve hadislerin yoğun olarak zikredilmediği kitaplar olarak üçlü tasnifle ele almıştır. İlk grupta el-âsâr, Muvatta; ikinci grupta el-hücce, el- Asl, ve es-siyeru l-kebir; üçüncü grupta el-câmiu l-kebir, el-câmiu ssağir ve Ziyâdât ile Ziyâdâtü z- Ziyâdât yer almaktadır. Eserlerin ilmi değeri ile ilgili olarak da müellif, isnadlı rivayet, ikinci asra ait câmi ve musannef türü eserlerin muhteva ve metodlarına ışık tutma, mürsel-munkatı ya da belağ türü rivayetlerin yer alması gibi özellikleri ifade etmiştir. Daha sonra hadis naklinde kullandığı kalıplar ile râviler arasında tercih esasları, bazı hadis ıstılahları, metinle ilgili tasarrufları incelenmiştir. Sonuç olarak bilgiler özetlenmiş, ilk üç asrın anlaşılmasının önemi bir kez daha vurgulanmıştır. Ayrıca Hanefi fakihlerinin müstakil olarak incelenip hadis anlayışlarının ortaya konması tavsiyesinde bulunulmuştur. Klasik kaynakların yanı sıra özellikle son dönem Hint altkıtası birikiminden de faydalanması çalışmaya zenginlik katmıştır. 3 Eser, ilk dönem hadis ilmi ve İslâm düşüncesi alanını anlamaya yardımcı olması sebebiyle bahsedilen dönemlerle ilgilenenler için fayda ve katkı sağlayacak bir çalışmadır. 3 Ayrıca bkz. Özşenel, Pakistan da Hadis Çalışmaları, İstanbul, 2014