İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN AKDENİZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Benzer belgeler
2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

IPCC 1.5 C Küresel Isınma Özel Raporu ve Türkiye ye Etkileri

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER ve TÜRKİYE. Rifat Ünal Sayman Direktör, REC Türkiye SBE16 Swissotel, İstanbul 14 Ekim 2016

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Küresel İklim Değişikliği Politikaları ve Türkiye Önder Algedik İklim ve Enerji Uzmanı Tüketici ve İklimi Koruma Derneği Başkan Yardımcısı

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

Küresel Karbon Salımları ve Küresel Karbon Ticareti

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi

AFD Sürdürülebilir bir gelecek için

Biliyor musunuz? İklim Değişikliği ile Mücadelede. Başrol Kentlerin.

Enerji ve İklim Haritası

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

Avrupa da)var)olan)kömürlü)termik)santrallerin)etkileri))

Karar -/CP.15. Taraflar Konferansı, 18 Aralık 2009 tarihli Kopenhag Mutabakatını not alır.

İklim Hareketine Geçmenin Yan Faydaları: Türkiye İklim Taahhüdünün Değerlendirmesi 20 Ekim 2016, Ankara

Marakeş in Kazandırdıkları Rifat Ünal Sayman, Direktör - REC Türkiye 6 Aralık 2016, Mövenpick Otel, Ankara

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

BMİDÇS -COP16 SONRASI DEĞERLENDİRMELER

İklim Değişikliği ve Enerji İlişkisi

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma denmektedir.

RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler. Tolga YAKAR UNDP Turkey

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ

Sürdürülebilirlik ve Kaynak Verimliliğine Yönelik Güncel Gelişme ve Yaklaşımlar

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ

Kadıköy Belediyesi Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

Kentsel Küresel Isınma Eylem Planlamasında Karbon Ayak İzi Envanterinin Hazırlanması ve Önemi

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

İklim Değişikliğinin Sanayiye Etkileri

1. İklim Değişikliği Nedir?

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ

DA KÜRESEL ISINMA ĐLE ĐKLĐM DEĞĐŞĐKLĐKLERĐ NEDENĐ OLAN SERA GAZI EMĐSYONLARI HAKKINDA ÇEVRE EYLEM PLANI POLĐTĐKALARI

Dünyada ve Türkiye de Enerji Görünümü Selahattin İncecik. İstanbul Teknik Üniversitesi

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7),

ĞİŞİKLİĞİ. Yeni Mücadele ile Yüzleşmek. Kasım 2006

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ, BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ, KYOTO PROTOKOLÜ VE TÜRKĠYE

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12)

Çevre Yüzyılı. Dünyada Çevre

Atıklardan Enerji Üretiminin Karbon Emisyonu Azaltımı Bakımından Önemi

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KÜLLİYESİ TURKISH WATER FOUNDATION CLIMATE CHANGE FACULTY. Aralık (December) 2016 İstanbul - Türkiye.

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

Yaşayan Gezegen Raporu 2010 WWF-Türkiye

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ PERFORMANS ENDEKSİ 2017

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

Kyoto Protokolü nün Onanması (Taraf Olunması) ve Uluslararası İklim Rejiminin Geleceği ile İlgili Bazı Politik ve Diplomatik Noktalar

Sona Erecek Kyoto Protokolü Öncesi Durban Küresel Isınma ve Küresel İklim Değişikliği Müzakereleri

Türk İş Dünyası Liderlerinin İklim Değişikliğine Yanıtı Rifat Ünal Sayman, Direktör - REC Türkiye 5 Aralık 2016, Sabancı Center, İstanbul

Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak

Sürdürülebilir Üretim Sempozyumu 2015 SANAYİDE SU VERİMLİLİĞİ UYGULAMALARI

SOĞUTMANIN GELECEĞİ: ENERJİ-VERİMLİ KLİMALAR İÇİN FIRSATLAR*

KÜRESEL ISINMA MÜLTECĐLERĐ Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( )

Sürdürülebilir kent yönetimi, Yeşil İstihdam, Teknoloji yenileme, Emisyon kontrolü, İklim dostu teknoloji üretimi, Temiz ürün tasarımı ve Düşük

Türkiye de Yeşil Büyüme : Zorluklar ve Fırsatlar. Prof. Dr. Erinç Yeldan Bilkent Üniversitesi

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015

UNFCC VE KYOTO PROTOKOLÜ GEREKLİLİKLERİ

ULUSLAR ARASI KARBON PİYASASI

Küresel Isınma ile Mücadelede Kentlerin Rolü: Ulaşım ve Yapı Sektöründen Uluslararası Örnekler 12 Eylül 2014

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler

1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ

YEŞİL ENDÜSTRİ PLATFORMU İlk Danışma Kurulu Toplantısı 3 Nisan 2013 Paris, Fransa

Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı

UNIDO Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :

Kentlerde İklim Dostu Ulaşım Zorunluluğu. Önder Algedik

III. ÇALIŞMA GRUBU İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ETKİLERİNE UYUM. 2. ÇALIŞTAY İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve SAĞLIK

Proje alanı, süresi ve bütçesi

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANINDA SU


Küresel Enerji Trendleri Işığında İklim Değişikliği ve Doğalgaz

ULUSLARARASI ENERJİ AJANSI NIN 2012 DÜNYA ENERJİ GÖRÜNÜMÜ RAPORU

Tarım Sektörü. Erdinç Ersoy, Kıdemsiz Tarım Sektörü Uzmanı

İSTANBUL & BELEDİYE BAŞKANLARI İKLİM SÖZLEŞMESİ (COMPACT of MAYORS)

TARIM - AGRICULTURE. İlkay Dellal. 6 th March 2018, Bilkent Hotel, Bilkent- Ankara 6 Mart 2018, Bilkent Otel, Bilkent Ankara

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

Küresel. İklim Değişikliği. ÇEVRE KORUMA ve KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

SOLARTR 2014, 19 Kasım 2014

KENTİNİZ DÜNYAYA İLHAM VERSİN

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI ve ENERJİ

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI SON GELİŞMELER VE ÜLKEMİZİN DURUMU

Bursa SYK Ozlem Unsal, BSI Group Eurasia Ülke Müdürü 14 Ekim 2015, Bursa. Copyright 2012 BSI. All rights reserved.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

Transkript:

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN AKDENİZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ İklim değişikliğinin etkileri halihazırda dünyanın farklı noktalarında kendisini gösteriyor. Anormal hava olayları, kuraklık, orman yangınları vb. iklim değişikliği kaynaklı etkenler sebebiyle Birleşmiş Milletler Raporları na göre her yıl 150,000 insan hayatını kaybediyor. İklim değişikliği nin felaket düzeyinde etkilerinin önüne geçebilmek için ise 2 C nin altında kalmak zorundayız. Ancak 2 C nin altında kalsak dahi geçtiğimiz günlerde önce Yunanistan da yaşanan orman yangınları ve daha sonrasında İstanbul ve Tekirdağ daki seller gibi felaketler artarak yaşanmaya devam edecek. Aslında bu felaketlerin yaşanacağı uyarısını bilimsel raporlarla bilim insanları çok önceden yapmıştı. Ve hatta bilim insanları Akdeniz Bölgesi nde en çok etkilenmesi öngörülen bölge olarak Türkiye den başlayarak Tunus a kadar olan Güney Akdeniz Bölgesi ni (1) işaret ediyor. İklim değişikliğinin sera gazı etkisi sebebiyle meteorolojik durumlarda da değişikliklere sebep olması bekleniyor (2). Sonucunda Akdeniz Bölgesi nde sellerin sık yaşanmadığı yerlerde daha fazla tekrar eden sel vakaları görülürken, başka bölgelerde kuraklık ve suya ulaşmada ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Avrupa Birliği tarafında yayınlanan tablolar gösterdi ki daha 2009 un ilk yarısında, geçtiğimiz yılın tamamında yanandan daha büyük bir alan yanarak yok oldu. (3) Bilim insanlarının öngörülerine göre yangınların sadece Akdeniz de değil Amazon ve Boreal ormanlarında da artacak ve Madrid- İspanya (Temmuz 2009) hatta sıcaklık 3 C ye ulaşırsa Güney Doğu A.B.D., Tibet Platosu ve Güney Amerika ya da yayılacak. İklim değişikliğinin sera gazı etkisi sebebiyle meteorolojik durumlarda da değişikliklere sebep olması bekleniyor. (4) Sonucunda ise sellerin az görüldüğü yerlerde daha fazla tekrar eden olaylar görülebilirken başka bölgelerde ise kuraklık ve suya ulaşmada ciddi sıkıntılar yaşanacak.

Akdeniz Bölgesi nde yaşanan sel olayları grafiği; Son 10 yıl içerisinde felakete sebep olan Corbieres-Fransa, Sovearto- İtalya, Grad- Fransa, Cezayir, İstanbul- Türkiye Akdeniz ve Orta-Batı Asya ülkelerinin iklim değişikliği ile bu artan belirsiz hava koşullarına karşı daha da hazırlıklı olmaları gerekiyor. Bu noktada da yeni koşullara uygun alt yapının oluşturulması sel, orman yangını, fırtına, kuraklık ve sıcaklık dalgaları gibi doğa olayları kaynaklı kayıpların azaltılması için mutlaka gerçekleştirilmeli. Kaybedilen hayatların yanında çok ciddi ekonomik yükümlülükler de getiren bu felaketlerin her biri Dünya Bankası nın hesaplarına göre GSYİH de 0.62 lık bir küçülmeye sebep oluyor. AKDENİZ EKOSİSTEMLERİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİLERİNDEN ZARAR GÖRMEYE ÇOK AÇIKTIR IPCC Akdeniz ekosistemlerini iklim değişikliği etkilerine karşı en hassas alanlardanbiri olarak tanımladı. Bu etkiler, doğal kıyısal savunma mekanizmalarının zayıflamasına ve habitat kaybına yol açan deniz seviyesinin yükselmesi, seller, ve kıyısal erzoyon gibi tehditleri içermektedir. Artan su kıtlığı,

ormansızlaşma ve aşırı balık avcılığı gibi baskılara ek olarak ortaya çıkan bu tehditler bölgenin ekosistemleri üzerinde çok daha fazla zarara yol açacaktır. İklim değişikliğinin yokedici etkileri, deniz ve kıyı alanlarında Akdeniz in hassaslığı nedeniyle varolan aşırı avlanma, kirlilik, ve kıyısal alanlardaki tahribatın iki katına çıkması beklenmektedir. Akdeniz deki balık stoklarının hızla azalması bölgesel gıda güvenliği açısından en ciddi tehdittir. DENİZ REZERVLERİ: DENİZ YAŞAMINI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI KORUR Insan faaliyetlerine tamamen kapalı (no-take) deniz rezervleri, gerek koruma gerekse balıkçılık yönetimleri amaçlarına uygunluğu açısından biliminsanları ve politikacılar tarafından da çok yönlü ve güçlü bir araç olarak tanımlanmaktadır. Deniz rezervleri ağı, deniz biyoçeşitliliğinin korunması ve hayati ekosistemlerin devamlılığı açısından en güçlü araçtır ki bu da deniz ekosisteminin esnekliğini artırıcı bir rol oynar örneğin bir sistemde büyük bir değişiklik veya zarar yaşandığında system bunu kaldırablilir yapıda olur. Mercan rifleri ve deniz çayırı alanları gibi biyojenik habitatlar, ekosistem yapısı ve işlevleri için hayatidir ve pekçok farklı toplululuk çeşidini destekler. Böyle önemli biyolojik yapılanmalar iklim değişiklğinden kaynaklı tahribata karşı özellikle hassastırlar. Bu nedenle şu önlemlerin alınması şarttır: İ klim değişikliği etkilerine karşı daha dayanıklı olan veya yarattığı tahribat sonrası iyileşebilen deniz alanlarının tespit edilmesi ve korunması, Yumurtlama alanı, üreme ve gelişme alanı gibi ekolojik olarak kritik ve şar t olan bölgelerin tespit edilmesi ve korunması, Ekolojik bağlantısı olan ekosistemlerin tespit edilerek deniz koruma alanlarının tasarlanması ve yönetilmesinde kullanılması örneğin tahrip edilmiş alanlardaki popülasyonların toparlanabilmesi için dayanıklı alanların korunması gibi Yalnızca bütünlükçü ekosistem anlayışına dayalı bölgesel bir deniz rezervleri ağı, Akdeniz in eşşiz deniz hazinesini ve yaşamı ona bağlı olan milyonlarca insanın geçim kaynağını koruyabilir. (5) BAŞ SUÇLU KÖMÜR Gerçekte kömür, dünya üzerinde en büyük kirlilik yaratan enerji kaynağı ve küresel karbondioksit (CO2) emisyonlarının tek başına en büyük sorumlusudur. Tüm dünyada her yıl kömürlü termik santraller 11 milyar ton3 CO2 salımına neden oluyor. 2005 yılında bu miktar fosil yakıt kaynaklı tüm karbondioksit salımlarının %41 anlamına

geliyordu. Eğer yeni termik santral planları aynen devam ederse kömür kaynaklı CO2 salımları 2030 yılına kadar %60 oranında artış gösterecek. Türkiye de ise yapıldıkları takdirde ülkenin salımlarını birkaç yılda yarı yarıya artıracak oranda termik santral planı mevcut. İklim değişikliği dünyanın karşı karşıya kaldığı şimdiye kadar gorulmuş en büyük çevresel, insani ve ekonomik tehdittir. Milyonlarca insan halihazırda etkilerini hissediyor ve her yıl 150.000 insan iklim değişikliğine bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. İklim değişikliğinin geniş çaplı kuraklık, su baskınları, deniz seviyesinde artış nedeniyle muazzam düzeyde nüfus hareketlerinin oluşması gibi en büyük etkilerini engellemek için sıcaklık artışının 2 derecenin (endüstrileşme öncesi donemi ortalamasına oranla) olabildiğince altında tutulması gerekiyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli nin (IPCC) Değerlendirme Raporu nda belirttiği üzere, 2 derecenin altında kalabilmek için, dünyadaki salımların artışının en geç 2015 de durdurulması, bu tarihten sonra da ciddi ölçüde ve keskin bir biçimde azaltılması gerekiyor. Bu hedefi gerçekleştirmede başarılı olup olmayacağımız kömürle ilgili kararlarımıza yakından bağlı. Bu nedenle NASA bilim adamı James Hansen, iklim değişikliğini yenebilmek için gerekli en büyük adımın kömürden kaynaklanan salımları azaltmak olduğunu kaydetmiştir. Bu görüş dünyadaki pek çok uzman tarafından tekrar tekrar dile getirilmektedir. ÇÖZÜM Ortalama küresel sıcaklıklarda 1,5 derecelik bir artışın (endüstri devrimi öncesi değerlerine göre) geri dönülmez etkilere sebep olacağı, 2 derecelik bir artışın ise küresel iklim değişikliğini hızlandıracağını biliyoruz. İklim değişikliğinin bir başka

gerçekliği ise, yapılmış tüm bilimsel çalışmaların öngördüğünden daha hızlı olması. Bunun bir başka anlamı, iklim felaketleri tehdidine ş imdiye kadar olduğumuzdan daha yakın noktada durduğumuz. İ klim değişikliği ile mücadele etmek için elimizde olan fırsatlar ise hızlı ve geri dönülmez bir şekilde tükeniyor. Dünyanın ihtiyacı olan şey, sıfır karbon emisyonunu hedefleyen bir yol haritası. Sıfır emisyon hedefine ulaşmak için 2015 yılına kadar sera gazı salımlarının artışı durdurulmalı ve bu tarihten sonra hızlı bir ş ekilde salımlar düşüşe geçmelidir. Yüzyılın ortasına gelindiğinde emisyonlar sıfır noktasına olabildiğince yakın bir değerde olmalıdır. Emisyon ve sıcaklık azaltım hedeflerine ulaşmak için, 2009 Aralık ayında gerçekleşecek Kopenhag İ klim Değişikliği Zirvesi nden güçlü, adil ve uluslar arası bir anlaşmanın çıkması gerekiyor. Bu anlaşma aşağıdaki maddeleri içermeli: 1) Sanayileşmiş ülkelerin bir grup olarak salımlarını 1990 seviyelerine göre 2020 senesine kadar %40 azaltmalarını sağlayacak yasal bağlayıcılığı olan bir anlaşma. Bu azaltımın dörtte üçü yerel faaliyetler ile azaltılmalı. Buna ek olarak sanayileşmiş ülkeler yeterli bir fon oluşturulması için yıllık az an 140 milyar Amerikan Doları- yapacakları salım miktarları için ödeme de yapmalılar. Bu fon, gelişmekte olan ülkelerin salım azaltımları, ormanları korunması ve iklim değişikliğinin etkilerine adapte olmaları için kullanılmalıdır. 2) Gelişmekte olan ülkelerin salım azaltımları: UNFCC üyesi olan gelişmekte olan ülkelerin 2020 yılına kadar %15-%30 arası salım azaltımı yapmaları anlaşmada yer almalıdır. Bu azaltımlardan tek taraflı olarak gerçekleştirilebilecek ve maliyeti olmayan faaliyetleri gelişmekte olan ülkeler kendileri yapmalı ve kalan kısmı sanayileşmiş ülkelerin destekleri ile olmalıdır. Bir ülkenin ekonomik gelişmişliği, ekonomik faaliyetlerindeki karbon yoğunluğu, kişi başına düşen salım miktarı ne kadar fazla ise, o ülkenin kendi yapacağı salım azaltım faaliyetleri ve finansal desteği o kadar fazla olmalıdır. 3) 2020 yılına kadar gelişmekte olan ülkelerdeki tropikal ormanların yok edilmesinin ve bu ş ekilde ortaya çıkan sera gazı salımlarının durdurulması için finansal bir mekanizmanın oluşturulması. Bu azaltımlar ilk maddede açıklanan salım azaltım miktarlarına ek olarak yapılmalı. Öncelik, daha hassas ve korunması daha önemli olan ve yerli kabilelerin yaşadığı alanlara verilmelidir. İklim değişikliği küresel bir olay. Eğer bahsedilen hedeflere ulaşılmak isteniyorsa, uluslararası anlamda bir anlaşmanın yapılmasının önemi çok büyük. Kısa dönemde, 2009 Aralık ayında yapılacak olan Kopenhag İ klim Değişikliği

Toplantısı, hızla yaklaştığımız iklim felaketlerinin önlenmesi ve mevcut karbon salım miktarlarının düşürülmesi için büyük bir ş ans. Kopenhag da yapılacak anlaşma eşitlikçi, küresel, iddialı olmalı ve sürdürebilir çözümler önermelidir. Yapılacak anlaşma, karbon emisyonlarının düşürülmesi konusunda açık hedefler içermenin yanında, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliği ile başa çıkabilmeleri ve iklim krizinin çözümü için kendilerine düşen görevleri yerine getirmeleri için bu ülkelere finansal ve teknolojik destek de sağlanmasını içermelidir. Yeni Yeşil Düzen yaklaşımı içerisinde, bu finansal destekler ekolojik ve sosyal anlamda duyarlı ekonomilerin yaratılması için yatırımlar yapılmasına sebep olmalıdır. Bu yatırımlar, sera gazı salımlarının artmasına sebep olan sektörlerde enerji, endüstri, ormancılık, tarım ve atık yönetimi- sera gazı emisyonlarında yüksek miktarda azaltımın gerçekleşmesini sağlamalı; araştırma, geliştirme, sürdürülebilir iklim dostu teknolojilerin uygulanması konularında yoğunlaşmalıdır. Gösterilen çabalar, mevcut sürdürülemez yaşam ş ekli ve tüketim biçiminden, hem insan ihtiyaçlarını karşılayan hem de dünyanın kaynaklarının kapasitesini aşmayan bir biçime geçişi sağlamalıdır. Greenpeace in Enerji [D]evrimi senaryosu, sıfır emisyona giden bir yol haritası ile yukarıda bahsedilen beş sektörde büyük azaltım miktarlarına nasıl ulaşılabileceğini açıklıyor. Rapor aynı zamanda, ormanların tahrip edilmesinin durdurulması ve yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi ile karbon emisyonlarının nasıl düşürülebileceğine de dikkat çekiyor. Mevcut teknoloji ile mümkün olan salım azaltım potansiyeli, bu raporun temelini oluşturuyor. Rapor, doğru önlemler alındığı takdirde, salımlarda büyük miktarda azaltım yapacak kapasiteye sahip olduğumuzu öne sürüyor. Mevcut bilgi birikimi ve teknoloji ile salım azaltım kapasitesi 2050 yılına kadar %80 (1990 seviyelerine göre). İklim değişikliğinin önlenebilmesi için, daha fazla azaltım yapılmasına ihtiyaç olduğu bilinen bir konu. Greenpeace, gelecekte olması muhtemel teknolojik gelişmelerle, yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi ile önümüzdeki yıllarda daha fazla azaltım yapılabilmesine olanak sağlayacak imkanların ortaya çıkacağına inanıyor. (1) WWF (2005) Climate change impacts in the Mediterranean resulting from a 2oC global temperature rise (2) WMO/ICSU/UNEP (1989) The full range of responses to anticipated climate change, United Nations Environmental Programme: Global Environmental Monitoring System. (3) Greenpeace Spain (2009), El Futuro en Ilamas. (4) UNDP (2007) Climate Change & Turkey. (5) http://www.greenpeace.org/turkey/press/reports/akdeniz-i-in-deniz-rezervleri