Yeraltı kömür ocaklarında havalandırma koşulları

Benzer belgeler
İş Ortamında İnorganik Toz Ölçüm ve Analiz Yöntemleri. Öğr. Gör. Alpaslan Ertürk Maden Yük. Mühendisi Dokuz Eylül Üniversitesi

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü,

Çalışma hayatında en çok karşılaşılan soru işyerinden patlama tehlikesi olup olmadığı yönündedir. Bu sorunun cevabı, yapılacak risk

Kapalı Alanlarda Çalışmalarda Güvenlik

İşletmesinde Toz Problemi TKİ. OAL. TKİ Maden Müh.

TTK Amasra Taşkömürü İşletmesi 1989 Yılı Toz Ölçüm Sonuçlarının Değerlendirilmesi

1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? a. b. c. d. CEVAP: D. 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? a. b. c. d.

TOZDAN NASIL KORUNABİLİRİM?

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

Patlama nedir? Tozların, gazların ve patlayıcıların kimyasal enerjisinin ani büyümesi. www. atexegitim.com

Toz Patlaması ve Tozdan Kaynaklanan Güvenlik Risklerinin Yönetimi

Hava Kirleticilerin Kontrolu: Toz Kontrol Sistemleri Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM

Halil CANTÜRK İbrahim Halil NURDAĞ. Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü

MADDELERE SOLUNUM İLE MARUZİYETTE RİSK DERECESİ BELİRLENMESİ

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ

ENERJİ YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI

HAVALANDIRMA. Yrd. Doç. Dr. Gökhan AYDIN. İletişim bilgilerim

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI GÖRSEL ÖGE VE BİLGİLERİ

TÜRKİYE TAŞKÖMÜRÜ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KÖKSAL BAYRAKTAR

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

MADEN İŞKOLUNDA MESLEK HASTALIKLARI

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya

SOMA EYNEZ KAZASI İLE İLGİLİ YAPILMASI GEREKENLER

İÇERİK. Amaç Yanma Dizel motorlardan kaynaklanan emisyonlar Dizel motor kaynaklı emisyonların insan ve çevre sağlığına etkileri Sonuç

ISO HAVA FiLTRELERiNDE YENi STANDART. Daha iyi bir gelecek için yüksek kaliteli filtrasyon

9-ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM

ZONTAŞ Grizu Kazası Başkanlığı

Enerji Kaynağı Olarak Kömür

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

1. Doğalgaz nedir? 2. Doğalgaz nasıl oluşur?

TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ

MADDE 2 (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına giren ve patlayıcı ortam oluşma ihtimali bulunan

Zehirlenmelerde İlkyardım. Zehirlenmeler. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın Acil Tıp AD

Madencilik Sektöründe Risk Yönetimi ve Özel Sigorta: Son Gelişmeler, Uygulamalar ve Sorunlar

GAZ, ISI, RADYASYON ÖLÇÜM CİHAZLARI

HİDROLİK VE PNÖMATİK KARŞILAŞTIRMA

KURUBUZ. Bileşimi / Safsızlıklar : Ürün sınıflandırmasını etkiliyecek herhangi bir madde veya safsızlık içermemektedir

Maden kazası değil, bu bir cinayettir ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır

TEHLİKELİ KİMYASAL MADDELERİN OLUŞTURDUĞU RİSKLER İÇİN GENEL ve ÖZEL ÖNLEME YÖNTEMLERİ

Kullanılan makinalar, özel önlemler gerektirebilir. Örneğin; portatif taşlama makinasından toz çıkışına

Metal yüzeyinde farklı korozyon türleri

KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM KULLANIMI (Solunum Koruma)

PATLAMADAN KORUNMA DOKÜMANI - (İşyerinin Unvanı Yazılacaktır) -

FARKLI ÇALIŞMA ORTAMLARINDA OLUŞABİLECEK HAVA KİRLİLİĞİNİN ÇALIŞANLARIN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

1. ENDÜSTRİYEL KİRLETİCİLER.

KSİLEN GÜVENLİK BİLGİ FORMU : TEKKİM KİMYA SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ 1.MAMÜL VE FİRMA TANITIMI. Formülü : C 8 H 10 Firma

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

KONU: KAYNAK İŞLERİNDE GÜVENLİK

(91/155/EEC ve Güvenlik Bilgi Formu Hazırlama Usul ve Esasları Tebliğine ( tarih, RG No:24692 ) göre hazırlanmıştır.

EK YAKIT OLARAK ÇİMENTO FABRİKALARINDA KULLANILABİLECEK ATIKLAR

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Fiziksel ve Kimyasal Değişmeler

Normandy Madencilik A.Ş. Ovacõk Altõn Madeni

YERALTI MADEN İŞYERLERİNDE KURULACAK SIĞINMA ODALARI HAKKINDA TEBLİĞ. Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 30032

İSG Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yaşanan Sorunlar. Ali TURAN CMSE Certified Machinery Safety Expert A Sınıfı İG Uzmanı, İSG Eğitmeni

Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Buca/İZMİR. Yanma. Prof.Dr. Abdurrahman BAYRAM

Biyogaz Temel Eğitimi

Değerli Öğrenciler, Yrd. Doç. Dr. Gökhan AYDIN

TEHLİKELİ MADDE SINIFLANDIRMALARINDA TEHLİKE İŞARET VE LEVHALARININ ÖZELLİKLERİ

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26894

ÇALIŞANLARIN PATLAYICI ORTAMLARIN TEHLİKELERİNDEN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

ÇİMENTO ÜRETİMİ VE HAVA KİRLİLİĞİ

TAMGA ENDÜSTRİYEL KONTROL SİSTEMLERİ LTD.ŞTİ., ENERJİ YÖNETİMİNDE SINIRSIZ ÇÖZÜMLER SUNAR. HOŞGELDİNİZ

ISOPA ÜRÜN DESTEK PROGRAMLARI. Walk the Talk. Metilenklorit

BASINÇLI KAPLARDA MEYDANAGELEBİLECEK TEHLİKELER

BARTIN ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MALZEME LABORATUVARI-I DERSİ OKSİTLİ BAKIR CEVHERİNİN LİÇİ DENEYİ DENEYİN AMACI: Uygun

MESLEK HASTALIKLARI ve SEBEPLERİ

ENERJİ YÖNETİMİ ve POLİTİKALARI

tmmob makina mühendisleri odası uygulamalı eğitim merkezi Buhar Kazanı Verim Hesapları Eğitimi

Daha iyi bir yasam kalitesi için!

Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri

KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Hazırlayan: Serkan YUMUŞAK

KOK PROSESİ EGZOSTERLERDE PATLAMADAN KORUNMA DÖKÜMANI HAZIRLANMASI

KAPALI ALANLARDA ÇALIŞMALARDA GÜVENLİK

Özel durum: Termik reaksiyonlar

Tehlikeli Maddelerin İşyerlerinde Kullanımında Çalışanların Sağlığının ve Güvenliğinin Korunması

SPORTİF DALIŞ VE ETKİLERİ HYPERBARIA

2-Emisyon Ölçüm Raporu Formatı

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Enerji dağıtım tesisleri ve elektrikle çalışma

: NF 62 PLASTISOL FLOK TUTKALI

Üretici / Dağıtıcıya ait bilgiler: Dr. Schumacher GmbH Posta kutusu 11 62, D Melsungen Telefon /9496-0, Fax /

MALZEME EMNİYET BROŞÜRÜ

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

TRILUB CONTIGREASE HT

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

Dumansız Mekanların Keyfini Çıkarın!

Maden Kazaları, Örnek Yasal Düzenlemeler, Uygulama Örnekleri ve Kaçış - Kurtarma Ekipmanları. Abidin Korkmaz Aralık 2014

Kimyasal Maddeler. Tehlikeli Kimyasal Maddeler. Patlayıcı, alevlenebilir, kanserojen, tahriş edici v.b gibi maddeler

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri

Normal derişimler için: PE- HD, PTFE Nitrik asit (ρ 1,42 g/ml) ile ph 1-2 olacak şekilde asitlendirilmelidir. Düşük derişimler için: PFA, FEP

SU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON-2

PATLAYICI ORTAMLARIN DENETİMİ

MSDS (Malzeme Güvenlik Bilgi Formu)

TOPRAK Yeryüzünün yüzeyini kaplayan, kayaların ve organik maddelerin çeşitli ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen,içerisinde canlıları

Bölüm 3 Motor Çalışma Koşullarının Emisyonlara Etkisi

BASINÇLI KAPLARDA MEYDANAGELEBİLECEK TEHLİKELER

Transkript:

Yeraltı kömür ocaklarında havalandırma koşulları Cem Şenöğüt Dumlupınar Üniversitesi, Maden Mühendisliği Bölümü İbrahim Çınar Selçuk Üniversitesi, Maden Mühendisliği Bölümü 1.Giriş Yeraltı maden ocaklarının en verimli şekilde havalandırılması madenciliğin ilk sorumluluk alanlarından birisidir. Bu nedenle ocak içerisine yeterli havanın gönderilmesi gerekmektedir. Ayrıca hava hızının uygun olup olmadığı, zehirli ve patlayıcı gazların emniyet sınırları içerisinde olması, toz miktarının tehlikeli seviyelerde olmaması, ısı ve nem miktarının takibi gibi parametrelerin kontrolü son derece önemlidir. 2. Toz problemi Toz; cisimlerin parçalanmaları, kırılmaları, ezilmesi sırasında oluşan ve cisimlerin özelliklerini taşıyan çapları 1mm den küçük, hava içinde asılı kalabilen veya zamanla çökelen parçacıklardır. Madencilikte hazırlık, üretim, doldurma, boşaltma, kırma, eleme ve nakliye çalışmaları sırasında toz oluşmaktadır. Toz tanecikleri genelde 3 sınıfa ayrılır: 10 mikrondan büyük tanecikler, yer çekimi kanuna göre artan bir hızla havada serbest düşme yaparlar. 0,1 10 mikron arasındaki tanecikler, Stokes yasası tarafından hesaplanabilen sabit bir hızla aşağıya doğru hareketederler. 0,01 0,1 mikron arasındaki tanecikler ise sürekli olarak havada kalabilen taneciklerdir (Sengupta, 1989). Toz büyüklükleri; Gün ışığında farklı renkteki bir fonda 10 mikron ve daha büyük tanecikler görülebilir. Işıklandırması tam olamayan karanlık ortamlarda 100 mikron ve altındaki taneler görülemez. 10 mikron büyüklüğündeki bir Si taneciği 1 cm/sn hızla düşer. Bu tanecik hava akımıyla 100 m uzaklığa, 1 mikron büyüklüğündeki tanecikler ise 10 km den daha uzun mesafelere taşınabilir (McPherson, 1993). 2.1. Kömür tozu Tane büyüklüğü 0,3 mm nin altında olan kömüre kömür tozu denir. Ancak tane büyüklüğü 75 µ altında ise ince toz olarak tanımlanır. İnce toz miktarı, kömürün özelliğine, bilhassa sertliğinektadır. Kömür tozundaki ince toz kısmının miktarı, bunun ucucu özelliğe sahip olması ve patlayabilme niteliğinden dolayı önemli olmaktadır. Bununla beraber, kömür tozu antrakoz isimli madenci hastalığına sebep olması bakımından da önem taşımaktadır (Saltoğlu, 1983). 2.2.Taş tozu Taş tozunun önemi, insan sağlığına zararlı olmasından ileri gelmektedir. Taş tozu silikoz isimli meslek hastalığına neden olmaktadır. İnsan tarafından solunan tozun bir kısmı burun ve boğazda tutulur ve tekrar dışarıya atılır. Geri kalan ve çoğunlukla 5 µm nin altındaki tozlar, akciğer alveollerine ulaşır ve akciğer fibrozu meydana getirir (Tonguç, 1992). 2.3. Tozun fizyolojik etkilerine göre sınıflandırılması Ocak havasının tozluluğu, 1 m3 hava içindeki tozun mg cinsinden ağırlığı (gravimetrik yöntem) ve 1 cm3 havanın içindeki tozun tane sayısı (sayım yöntemi) olmak üzere iki şekilde tanımlanır. Tozun fizyolojik etkilerine göre sınıflandırılması aşağıda verilmiştir (McPherson, 1993). Zehirli Tozlar (Organları, dokuyu vb. zehirleyen tozlar): Berilyum, Arsenik, Kurşun, Uranyum, Radyum, Toryum, Vanadyum, Krom, Nikel, Civa, Kadmiyum, Antimuan, Manganez, Tungsten, Gümüş Kansorejen Tozlar: Radyum, Asbest, Arsenik, Fibrojenik Tozlar (Solunum sistemine zararlı olanlar) : Silis (kuvars), Kalay cevheri, Silikatlar (asbest, talk, mika), Bazı demir cevherleri, Berilyum Cevheri, Kömür (antrasit, bütümlü kömürler) Patlayıcı Tozlar: Organik malzemeler, kömür tozu, sülfit cevheri ve metalik tozlar. 94 MADEN OCAK TEKNOLOJİLERi Mart - Nisan 2014

Az Zararlı Tozlar (İnsan üzerinde etkisi az olanlar): Daha çok göz, burun ve boğaz gibi organları rahatsız eden Jips, Kaolen, Kalker, Potasyum, NaCl ve KCl gibi tozlardır. 2.4. Ocaklardaki toz kaynakları Tozun oluşmasında iki tip kaynak etkendir (Yiğit 2007): Birincil toz kaynakları: Taş veya mineralin parçalanması sonucu toz oluşumudur. Bu tozlar; delik delme, ateşleme, kazı ve nakliyat gibi işler sonucu oluşur. Ortaya çıkan toz, kazılan mineralin cinsine, parçalanma miktarına, yükleme ve nakliyat şekline, yatağın konumuna, üretim yöntemine bağlı olarak değişir. İkincil toz kaynakları: Çökmüş olan tozun yeniden girdaplaşarak havalanması ve askıda kalması şeklinde tanımlanabilir. Kömürün karbon içeriğinin tozlanabilirlikle çok iyi bir korelasyon gösterdiği, başka bir ifade ile karbon içeriği arttıkça tozlanmanın da arttığı saptanmıştır. Nem miktarının tozlanabilirliğe karşı etkisi büyüktür. Nem miktarı arttıkça, tozlanabilirlik azalacaktır (Güyagüler, 1982). Kömürün tozlanabilirliği konusunda yapılan çalışmalara göre ise; kömür ne kadar genç ve kömürleşme süreci de ne kadar az ise, su miktarı o kadar fazla, tozlanabilirliği ise o kadar az olmaktadır (Saltoğlu,1970). Toz oluşumunda yukarıda açıklanan özelliklerin yanında kömürün yumuşaklık derecesinin de tozlanabilirliği etkilediği belirlenmiştir. Ayrıca, fusit oluşumuna daha uygundur (Ayvazoğlu, 1984). 2.5.Tozla mücadele uygulamaları Madencilikte ortaya çıkan tozu kontrol altına alma nedenleri, Oluşan tozun çevreye ve çevrede bulunanlara zarar vermesini önlemek Çalışanlar için iyi bir çalışma ortamı oluşturmak Ekipmanların aşırı kirlenmesini önlemek Görüş mesafesiniarttırmak olarak sıralanabilir. Tozu kontrol altına alabilmek için iki yola başvurulmaktadır. Bunlar, toz bastırma ve toz tutmadır (Didari, 1985; Didari, 1986). Tozu bastırmak: İlk aşamada tozun kaynağını korumaktır. Toz bastırma işleminde; su, mikrop, köpük, tuzlar, lignin sülfonatlar, petrol reçine emülsiyonları ve rüzgâr plakaları kullanılmaktadır. Su, madencilik sektöründe en yaygın kullanılan toz bastırma metodudur. Sulama toz kontrolü için geçici bir çözümdür ve yol yüzeyine serpilen su, yüzeydeki malzemelerin küçük parçalara ayrılmasına yol açar. Buharlaşma ile su uzaklaştığında, yüzeyde toz miktarı artmış olmakta ve her araç geçişiyle bunlar havaya yükselmektedir. Tozu tutma: Siklonlar, kumaş filtreler, elektrostatik filtreler ve ıslak sıyırıcılar ile gerçekleştirilir. Tozu tutma yöntemi, yerüstü madenciliğinde fazla tercih edilen ve kullanılan bir yöntem değildir. 3. Ocak gazları Ocak havasından söz edildiğinde, ocakta bulunan gazlar ve bunların karışımı anlaşılmaktadır. Yer altı işletmesinde giren hava giriş havası, imalatlardan itibaren kirlenerek ocağı terk eden havaya ise dönüş havası denir. Bu nedenle hava, temiz ve kirli olmak üzere iki grupta sınıflandırılır (Saltoğlu, 1983). Temiz hava : % 20.93 oksijen, % 79.04 azot ve Mart - Nisan 2014 MADEN OCAK TEKNOLOJİLERi 95

% 0,03-0,04 karbondioksit içeren havadır. Kirli hava: İçerdiği kirleticiler ve taşıdığı özelliklere göre şu şekilde sınıflandırılırlar: Pis hava: Oksijen içeriği %20 den az olan havadır. Bu tip hava karışımı bulunan yerlerdeki çalışmalarda kısa zaman içinde yorgunluk belirtileri görünür. Boğucu özelliğe sahiptir. Zehirli hava: İnsan hayatını tehlikeye atan, zararlı gazları ihtiva eden havadır. Bu gazlar karbonmonoksit (CO), kükürtlü hidrojen (H2S), azot gazları (NO ve NO2), kükürtdioksit (SO2) ve radon gazlarıdır. Patlayıcı hava: Metan, etan, hidrojen, karbonmonoksit vs yanıcı gazları içeren havadır. Bunların en önemlisi metan olup, hava ile karışımı, madencilikte çok tehlikeli olan grizuyu meydana getirir. Tozlu hava: Tozlu hava, kısmen sağlığa zararlı, kısmen de patlayıcı özellik gösterebilmektedir. Kömür tozu her iki özelliğe de sahiptir. Sağlığa Zaralı tozlar taş tozları olup bunlar akciğer toz hastalığını (pnömokonyoz) meydana getirirler. Yeraltında patlayıcı toz olarak sadece kömür tozundan bahsedilebilir. Tablo 1. Bazı gazların fizyolojik etkileri SO2 (ppm) 1 Asitik tat 50 Göz, burun ve boğazda şiddetli yanma hissi 3 Algılanabilen koku 400 Çok çabuk hayati tehlike 20 Gözlerde ve solunum sisteminde tahriş NO2 (ppm) 40 Koku ile tespit edilebilir 150 Ciddi rahatsızlık, daha sonra zatürre ihtimali 60 Az miktarda boğaz tahrişi 200 Ölümcül olabilir 100 Öksürük başlayabilir H2S (ppm) 0,1-1 Koku ile tespit edilebilir 500 Gözlerde ciddi yanma, burun salgıları, öksürük, çarpıntı ve bayılma 5 Toksisite başlar 600 Solunum sistemi korozyonu nedeniyle göğüs ağrıları, ölümcül olabilir 50-100 Gözlerde ve solunum yolunda hafif tahriş, başağrısı, 15 dk. Sonra koku kaybı 700 Depresyon, koma, muhtemelen ölüm 200 Burun ve boğazda yoğun tahriş 1000 Solunum sistemi felç, çok hızlı ölüm 3.1. Oksijen Renksiz, kokusuz ve tatsız bir gazdır. Suda çok az çözünür. Yoğunluğu 1,42 kg/m3 ve havaya göre spesifik ağırlığı 1,11 dir. Oksijen bir çok basit ve bileşik gazlarla kolayca birleşir. Yanma ve solunum için kaçınılmaz bir gazdır (Ayvazoğlu, 1984). Oksijen azalmasının fizyolojik etkileri şunlardır (Hartman et al., 1997): % 17 Derin ve daha hızlı nefes alma % 15 Baş dönmesi, kulaklarda uğultu, hızlı kalp atışı % 13 Uzun süre maruz kalmayla bilinç kaybı olasılığı % 9 Bayılma ve biliinçsizlik % 7 Hayati tehlike % 6 Çırpınma hareketleri, ölüm Ocaklarda müsaade edilen minimum konsantrasyon %19 oksijendir. 3.2. Karbondioksit Renksiz ve hafif asit kokusundadır. Yoğunluğu 1,977 kg/m3 ve havaya göre spesifik ağırlığı 1,52 dir. Yeryüzü atmosfer havasında %0,03-0,04 arasında bulunur (Saltoğlu, 1983). Ortamdaki konsantresine göre insan üzerindeki fizyolojik etkileri şu şekildedir (McPherson, 1993): % 0,03 Etkisiz, havadaki normal CO2 konsantrasyonudur. % 0,5 Akciğer ventilasyonu %5 artar % 2,0 Akciğer ventilasyonu %50 artar % 3,0 Akciğer ventilasyonu iki kat olur, nefes nefese efor meydana gelir % 5-10 Şiddetli yorgunluk ve başağrısı % 10-15 Dayanılmaz nefes alma, şiddetli başağrısı, bitkinlik ve iflas etme Ocaklarda müsaade edilen maksimum konsantrasyon %0,5 karbondioksittir. 3.3. Karbonmonoksit Karbon ihtiva eden materyallerin tam yanmaması sonucu ortaya çıkan renksiz ve kokusuz bir gazdır. Yoğunluğu 1,225 kg/m3 tür. Havaya göre spesifik ağırlığı 0,97 olup suda zor çözülür (Ayvazoğlu, 1984). Fizyolojik etkileri şu şekildedir (Demirelve ark., 2001): 50ppm Cihazsız olarak 8 saat çalışmak 100ppm cihazsız olarak 2 saat çalışmak 200ppm cihazsız olarak 1 saat çalışmak 300ppm cihazsız olarak 1/2 saat çalışmak 500ppm 2 saat içinde bayılma. 1000ppm 1 saat içinde bayılma. 2000ppm 1/2 saat içinde bayılma. 3000ppm kısa sürede ölüm % 13-75 arasında patlayıcı özelliğe sahiptir, tehlikeli patlama sınırı %30dur. Ocaklarda müsaade edilen sınır değeri 50 ppm dir. 3.4. Metan Yoğunluğu 0,716 kg/m3 olup havaya göre daha hafiftir ve tavanda toplanır. Hava ile karıştığında ayrılma olanağı yoktur. Zehirli değildir, oksijen azlığı nedeni ile boğucudur. Asıl tehlikesi yanıcı ve patlayıcı özellikte oluşudur. Patlama sınırı genel olarak % 4,5 14,5 olup havadaki O2 ve diğer gazların oranlarının değişimi ile bu sınır değişmektedir. % 12,8 O2 ihtiva eden havanın olduğu bir ortamda patlama gerçekleşmez. Patlama derecesi ısı kaynağının sıcaklık derecesine ve sıcaklıktaki temas süresine bağlıdır (Saltoğlu, 1983). Metan gazının varlığı; damar yapısı, orojenik olaylar, derinlik, imalat genişliği ve ocak eskiliği gibi faktörlere bağlıdır. Grizu denen metanlı hava karışımı aşağıdaki sebeplerle patlayabilmektedir: Patlayıcı madde ateşlemeleri, Yangınlar ve açık alevler, Elektrik arkları, Egzoz gazları, Taşların sürtünmesi, Metallerin metallere ve metallerin taşlara sürtünmesi, Elektrostatik deşarj Ocaklarda grizu patlamalarını önlemek amacı ile aşağıdaki tedbirler alınabilir Ocağa temiz hava vererek durgun hava oluşumunu önlemek Ocaktaki tüm motorları ve cihazları antigrizu özellikte seçmek 96 MADEN OCAK TEKNOLOJİLERi Mart - Nisan 2014

Patlayıcı ateşlemeleri usulüne uygun yapmak Kaynak bağ kesimi gibi alev veya kıvılcım meydana getirebilecek işlemleri emniyet servisi elemanlarının kontrolünde yaptırmak Grizulu ocaklarda aşağıdan yukarı doğru havalandırma yapmak Sürekli olarak gaz ölçüm ve izleme çalışmalarını yürütmek Gazlı damarlarda sondaj ile ilerleme yapmak Çalışma sırasında ocak havasına karışacak olan metan miktarı doğrudan kömürün metan içeriğine ve ortamın geçirgenliğine bağlıdır. Bu nedenle, öncelikle çalışma yapılacak olan bölgede kömür ve yan kayacın metan içerikleri mutlaka belirlenmelidir Kömür metan içeriğinin belirlenmesinde temelde doğrudan, dolaylı ve pratik olmak üzere 3 farklı yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler şunlardır (Ökten ve ark., 1989): i) Doğrudan metan içeriği ölçüm yöntemi: Doğrudan ölçüm yönteminde kömür damarının içerisine açılan bir sondajdan elde edilen kömür karot numunesi hemen sızdırmaz bir kap içerisine konulmakta ve daha sonra laboratuvarda numuneden ne kadar metan salınımı olduğu ölçülmektedir ii) Dolaylı metan içeriği ölçüm yöntemi: Dolaylı yöntemde ise görgül bağıntılarla, laboratuar ortamında geliştirilmiş soğurma eşsıcaklık eğrilerine dayanılarak kömürün metan içeriği hesaplanabilmektedir. iii) Pratik metan geliri belirleme yöntemi: Bu yöntem, ocağın hava giriş ve çıkış yolları üzerinde seçilen istasyon noktalarında, hava içindeki metan yüzdesinin ve hava miktarının ölçülmesine dayanmaktadır. Seçilen süre içinde, hava miktarı ve metan oranındaki değişimleri belirleyebilmek için ya belirli aralıklarla yapılan ölçülerin ortalaması alınmakta ya da sürekli kaydedici düzeneklerden yararlanılmaktadır. Seçilen süre içinde üretilen kömür miktarı da belirlenirse, özgül gaz gelirinin hesaplanması olanaklı olmaktadır. Bu şekilde elde edilen değerler, sadece, fikir verici niteliktedir. Madencilikte son yıllarda mekanize kazı çalışmalarının artması ile birlikte, metalin kayaca sürtünmesi sonucu oluşan grizu patlamaları önem kazanmıştır. Bu tür patlamaları etkileyen parametreleri üç grupta toplamak mümkündür (Ökten ve ark., 1989). Bunlar: Patlayıcı gaz karışımı ve ateşleyici yüzeyin özellikleri, Kayaç cinsi, Kesici uçlar ve kazı işleminin uygulanışı ile ilgili özelliklerdir. Patlamanın meydana gelmesi için ilk şart, ocak havasına yeterli oranda patlayıcı gazın karışmasıdır. Madencilik çalışmaları sırasında tehlike yaratan, genellikle metan gazı olup; hidrojen, etan, propan gazlarının varlığı, karışımın alt patlaması sınırını düşürmektedir. Kayaç cinsi çok önemli unsurlardan biridir. Kayacın içerdiği kuvars miktarı ve tane boyutu arttıkça, patlama olasılığı fazlalaşmaktadır. Kesici uçların aşınması ve kesme hızının yükseltilmesi de patlama tehlikesini yükseltici rol oynamaktadır. Kesici uçların ve kesilen kayacın su püskürtülerek soğutulması, patlama olasılığının büyük ölçüde azaltılabileceği görüşü hakimdir. Ülkemizde meydana gelen grizu parlamalarının ortak özelliği, patlamaların anında tüm ocağı kaplamasıdır. Özellikle gazlı ocaklarda değişik nedenlerle oluşan kıvılcım; lokal yanma, parlama olaylarını meydana getirebilir. Bu parlamanın metan patlama olaylarına dönüşmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Türkiye'deki patlamaların nedenlerini araştırdığımızda bazı genel sonuçlara varmak mümkündür (Güyagüler 2002). Üretim yönteminin gereklerinin tam olarak yerine getirilmemesi, Yeterli ayak ilerlemesinin sağlanamaması, Üretim plan ve projesinin bulunmaması, Kömürün yüksek metan içeriği, Kömürün yangına uygunluğu, Kömür tozu patlamaları konusunda yeterli çalışmanın yapılmaması, Taş tozu ve su bariyerlerinin bulunmaması ya da yeterli olmaması, Taş tozu serpme işleminin yapılmamış olması, Havalandırmadaki eksiklik ve aksaklıklar, Sinyalli ve uzaktan uyarı sisteminin olmamasıdır. 3.5. Diğer gazlar Ocak havasında bulunabilecek bazı gazların ise insan üzerindeki fizyolojik etkileri Tablo 1 de verilmiştir (McPherson, 1993). 4. Sonuçlar Tozun sağlık açısından verdiği zararın derecesi genel olarak tozun konsantrasyonu yanında kompozisyonu ve tane büyüklüğüne bağlıdır. Bu nedenle tozlanabilirliğin yanı sıra tozun kompozisyonu ve oluşan tozların tane boyları belirlenmelidir. Tozun silika içeriği ve 0.2-5 mikron arasındaki tozların miktarı tozun vereceği zararı belirler. 98 MADEN OCAK TEKNOLOJİLERi Mart - Nisan 2014

Kömür ocaklarında oluşan patlamaların nedenleri arasında kömür tozunun tek başına patlaması ya da başlamış bir patlamaya katılması şeklindeki olaylar, ilk sıraları almaktadır. Özellikle, boyutları büyük olan kazalara yol açan patlamaların ilk akla gelen nedeni toz patlamasıdır. Tozu çöker çökmez bağlamak ve tekrar havalanmasına engel olmak, diğer bir çözüm yoludur. Nemli iş yerlerinde çöken tozun uçuculuğu bir süre sonra kaybolacaktır. Katkı maddeli ıslatma sıvıları kullanmak suretiyle tozun bu bağlanma süresini uzatmak ve kuruyarak tekrar havaya karışmasını engellemek olanaklıdır. Tuzlu su, CaCI2, MgCI2 esaslı macunlar ile bunların kurutulmuş pudraları, kömür tozunu bağlamak üzere pek yaygın olmasa da uygulanmaktadırlar. Çalışanların rahatlığı için havalandırmanın en üst önem sırasında olduğu madenlerde insanların hayatını devam ettirmesi için gerekli hava miktarı 0.01 m3/sn gibi düşük değerlerdedir. Ancak bir madenin havalandırma ihtiyacını arttıran pek çok neden vardır. Ocak atmosferinin fiziksel ve kimyasal kalitesinin kontrolü, yani kirleticilerin (gaz, toz, nem) ocak havasından uzaklaştırılması için de temiz hava sağlanmalıdır. Bütün bir madende sürdürülen faaliyetler göz önüne alındığında bir madene sağlanması gereken hava miktarının kişi başına 0.01 m3/sn den çok daha fazla olması gerektiği açıktır. Bu miktar genellikle kişi başına 0.01 m3/sn i aşar ve bazı durumlarda kişi başına yaklaşık 1 m3/sn olabilmektedir. Genellikle madenlerde, çalışma sıcaklığını, nemi ve hava akışını kontrol etmek ve dayanabilir çalışma koşullarını sağlamak Ancak bu yöntemler işçinin vücut merkezindeki ısı yükselmesini önlemede eksik kalabilir. Bu konudaki amaç çalışanın vücut sıcaklığının 38 C nin altında tutmaktır. Bunun için; belli aralıklarla molalar verilmesi, ağır işlerin daha serin bölgelerde yapılması, sıcak yerlerde çalışan işçilerin zaman zaman işlerini serin yerlerde yapmalarına imkân verilmesi, rotasyon sağlanması, işçilerin her 15-20 dk da su içmesinin sağlanması gibi koşullar sağlanmalıdır. Yeraltı maden ocakların içindeki her bir açıklığa (kuyu, galeri, taban yolu, ayak ve bu gibi) yeteri kadar temiz hava verilmesi yanında her bir açıklığa verilen hava miktarını kontrol altında tutarak, patlayıcı gaz oranlarını emniyet sınırları altına indirmek zorunludur. Gerekli hallerde hava akımını sınırlayarak ocak yangınlarını önlemek, yüksek basınç farklarından oluşan taban yolu ve ayak arkası içlerinde kömür olabilecek göçüklerdeki kaçak hava sorunlarını önlemek ve havalandırma maliyetini en aza indirmek gereklidir. Üretim sırasında yukarıda geçen sorunlar havalandırmanın yapılmasıyla bitmemektedir. Üretim ilerledikçe ve yeni kotlarda çalışılmaya başlandıkça, yeni galerilerin sürülmesi veya eski galerilerin üretime kapatılmasıyla havalandırma sorunları da artmaktadır. Ocak yolları yeniden açıldıkça ocağa sevk edilen hava hızı değişmektedir. Dolayısıyla ocak havasının tüm yollarının ve çalışma ortamlarının hava sıcaklığı, nemi ve kirliliği ile açıklıklardaki hava hızı ve debisi ve basıncı sürekli kontrol altında tutulması zorunludur. Bu nedenle gerek projelendirme gerekse işletme faaliyetleri sırasında havalandırma şebekesi sıkı takibe alınmalıdır. Sürekli değişen hava planına göre, hava akış yönleri, dağılışı, hızı periyodik olarak ölçülmeli, yeni açılan açıklıklar nedeniyle oluşan hava şebekesindeki kayıplar yeniden hesap edilerek, vantilatör karakteristiklerinin kontrolü gerekli hallerde kanat ayarlarının yapılarak verimlerinin yükseltilmesi ve istenilen hava debilerinin sağlanması için havalandırma etütlerinin sürekli gözden geçirilmesi gerekmektedir. Planlama safhasında öngörülen hava kaçak miktarları, ocak çalışmaları sırasında ocak havasına karışabilecek gaz ve toz miktarındaki gerçek değerler sürekli kontrol edilerek gerekli düzenlemelerin yapılması gerekebilir Yeterli olmayan hava miktarı gibi fazla hava miktarı da istenmez. Yetersiz havalandırma iş güvenliğini tehlikeye sokmasının yanında üretim kısıtlanması veya durmasına ve verimliliğin düşmesine bu da madencilik maliyetlerinin artmasına sebep olabilir. Belirli kavşaklar arasındaki basınç farklarının fazla olması bu kavşaklar arasında bulunan göçüklerdeki kaçakları artırarak göçükte kalan kömürün kendiliğinden yanmasına neden olarak üretim çalışmalarının bırakılıp ocak yangınları sorunlarıyla baş edilmeye çalışılması zorunlu olabilir. Hatta büyük kömür rezervlerinin kendiliğinden yanma nedeniyle yeraltında bırakılması durumu söz konusu olabilir. 5. Kaynaklar Ayvazoğlu, E., 1984, Madenlerde Havalandırma ve Emniyet, İ.T.Ü. Maden Fakültesi Yayını, İstanbul. Demirel, C., Günay, E., Aydemir, M., 2001, Maden İşletmelerinde Kurtarma Tahlisiye Eğitimi-1, Maden Mühendisleri Odası Yayını, 134s. Didari, V., 1985, Kömür Tozu Patlaması, Madencilik, Aralık, Ankara. Didari, V., 1986, Kömür Tozu Patlamalarına Karşı Önlemler, Madencilik, Mart, Ankara. Güyagüler, T., 1982, Toz Oluşumunu Etkileyen Faktörler, Türkiye 3.Kömür Kongresi Bildirileri Kitabı, Zonguldak. Güyagüler. T., 2002, Türkiye'de Meydana Gelen Grizu Patlamalarının İrdelenmesi Ve Önlem Önerileri Türkiye 13. Kömür Kongresi Bildiriler Kitabı, Mayıs 2002. Hartman, H.L., Mutmansky, J.M., Ramani,R.V., Wang, Y.J., 1997, Mine Ventilation and Air Conditioning, John Wiley&Sons Inc., p729. McPherson, M.J., 1993, Subsurface Ventilation and Environmental Engineering, Cambridge University Pres, p905. Ökten, G., Didari V., 1989, Taşkömürün İçerdiği Gaz Miktarının Ölçülmesinde Uygulanan Yöntemler, Madencilik, TMMOB Maden Mühendisleri Odası, Mart, Ankara. Saltoğlu, S., 1970, Maden İşletmelerinde Toz ve Silikozla Mücadele, İ.T.Ü. Maden Fakültesi Yayını, İstanbul. Saltoğlu, S., 1983, Madenlerde Havalandırma ve Emniyet İşleri, İTÜ Maden Fakültesi, s302. Sengupta, M., 1989, Mine Environmental Engineering, Volume 1, CRC Press, Florida, 328p. Tonguç E., 1992, Meslek Hastalıkları Kılavuzu, TTB yayını, Ankara. Yiğit, E., 2007, Açık Ocaklarda Toz Konsantrasyonunun İstatistiksel Analizi, Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir, 45s. l 100 MADEN OCAK TEKNOLOJİLERi Mart - Nisan 2014