Konversiyon Bozukluðunda Aleksitiminin Depresyon ve Anksiyeteye Etkisi #

Benzer belgeler
Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon

Bipolar Bozukluk Baþlangýç Yaþýnýn Klinik ve Gidiþ Özellikleriyle Ýliþkisi

Obsesif kompulsif bozuklukta sosyodemografik verilerin tedaviye direnç açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý

Bir Anadolu Þehrinde Psikiyatri Kliniðine Baþvuran Hastalarýn Hastalýk Açýklama ve Çare Arama Davranýþlarý


Yatan hastalarýn anksiyete ve depresyon düzeyleri ve iliþkili faktörlerin incelenmesi

Sosyal Kaygý Bozukluðu ile Panik Bozukluðu Olgularýnýn Demografik ve Bazý Klinik Özellikler Açýsýndan Karþýlaþtýrýlmasý

Akne Vulgarisli Bireylerde Kiþilik Özellikleri

Dr. Sevim Buzlu*, Nihal Bostancý**, Derya Özbaþ***, Sevil Yýlmaz****

Psikiyatri Hastalarýnda Týp Dýþý Çare Arama Davranýþý: Türkiye'de ve Almanya'da Yaþayan Türkler Arasýnda Karþýlaþtýrmalý Bir Ön Çalýþma

20 Maddelik Toronto Aleksitimi Ölçeði Türkçe Uyarlamasýnýn Kesme Noktalarýna Göre Psikometrik Özellikleri

Psikiyatri Polikliniðine Baþvuran Bir Grup Yaþlýda Huzurevi ya da Aile ile Kalmanýn Depresyon ve Anksiyete Düzeyine Etkisi

Sosyal Fobi Hastalarýnda Aleksitimi, Umutsuzluk ve Depresyon: Kontrollü Bir Çalýþma

Hemodiyaliz ve Periton Diyalizi Uygulanan Hastalarda Psikiyatrik Bozukluklar, Algýlanan Sosyal Destek ve Yaþam Kalitesi Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý

Madde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði

Alkol/Madde Baðýmlýlarýnda Özkýyým Giriþimi Öyküsünün Klinik Belirtilerle Ýliþkisi

Depresyon Tanýsý Almýþ Hastalarda Ölüm Kaygýsýnýn Araþtýrýlmasý

Agorofobisi Olmayan Panik Bozukluk Hastalarýnda Eþlik Eden Sosyal Fobik Semptomlarýn ve Sosyodemografik Deðiþkenlerin Ýncelenmesi

Meme Kanserinin Ruhsal ve Sosyal Etkileri Üzerine Bir Çalýþma

Dr. Sarp Üner*, Dr. Þevkat Bahar Özvarýþ**, Sevgi Turan***, Umut Arýöz***, Dr. Orhan Odabaþý****, Dr. Melih Elçin****, Dr. Ýskender Sayek***** Giriþ

Huzurevindeki Yaþlýlarda Depresyon Sýklýðý ve Ýliþkili Risk Etmenleri

Depresyon Hastalarýnda Týp Dýþý Yardým Arama Davranýþý: Aleksitimi Bir Etken Olabilir mi?

Somatizasyon iyi tanýmlanmýþ bir taný sýnýfý ya da

Farklý Yetiþme Koþullarýnýn Aleksitimi, Depresyon ve Psikiyatrik Belirtilerle Ýliþkisi

Kahta Devlet Hastanesi Psikiyatri Kliniðinde Yatan Hastalarýn Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Bir Eðitim Hastanesinde Psikiyatri Konsültasyon Hizmetlerinin Deðerlendirilmesi

Subklinik Hipotiroidili Hastalarda Tiroid Replasman Tedavisinin Anksiyete ve Depresyon Düzeylerine Etkisi

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Sosyal Fobinin Diðer Psikiyatrik Hastalýklarla Birlikteliði

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Anksiyete Bozukluðu ve Depresyonun Tanýsal Ýliþkileri

ALKOL BAĞIMLILARINDA ALEKSİTİMİ VE DEPRESYON, ANKSİYETE VE KİŞİLİK BOZUKLUKLARI İLE İLİŞKİSİ

1960'lardan Günümüze Depresyonun Epidemiyolojisi, Tarihsel Bir Bakýþ

Þizofrenide Cinsel Ýþlev Bozukluklarý: Kesitsel Bir Deðerlendirme

Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi

Semptom Yorumlama Anketi Türkçe Formunun Geçerlik ve Güvenirliði*

2006 cilt 15 sayý

Depresyon Hastalarında Aleksitiminin Bedenselleştirme ve Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi

Depresif Bozukluklarda Risk Etkenleri

Oya Mortan Sevi 1, Yasin Genç 2, Gürkan Odabaşıoğlu 2, İlkay Soykal 3, Özgür Öztürk 4 ABSTRACT ÖZET

Aleksitimi: Psikolojik Belirtiler ve Baðlanma Stilleri

Yaygýn Anksiyete Bozukluðu Tanýlý Bireylere Verilen Psikoeðitimin Tedavideki Etkinliðinin Ýncelenmesi


Sivas Numune Hastanesi Acil Servisine Baþvuran Ýntihar Giriþimlerinin Deðerlendirilmesi

Genelevde Çalýþan Kadýnlarýn ve Ev Kadýnlarýnýn Cinsel Yolla Bulaþan Hastalýklar Konusundaki Bilgi Düzeylerinin Anksiyete ile Ýliþkisi

Sýnav Kaygýsý ve Ýliþkili Psikiyatrik Belirtiler

Depresyon Tanýsý Almýþ Hastalarda Ölüm Kaygýsýnýn Araþtýrýlmasý

Yataklý Tedavi Hizmeti Sunan Psikiyatri Kliniklerinde Ektanýlar

Bedensel Hastalýðý Olan Kiþiler Arasýnda Psikiyatrik Yardýma Ýhtiyacý Olanlar Tanýnabiliyor mu?

DSM-5 Bedensel Belirti Ölçeği ile Düzey 2 Bedensel Belirti Ölçeklerinin Türkçe Formlarının geçerlilik ve güvenilirlikleri

Huzurevinde Yaþayan Bireylerde Depresyon Düzeyi, Ölüm Kaygýsý ve Günlük Yaþam Ýþlevlerinin Belirlenmesi

Dr. Ünal Ayrancý*, Dr. Nedime Köþgeroðlu**, Dr. Çýnar Yenilmez***, Fatma Aksoy****

Majör Depresyon ve Anksiyete Bozukluðunun Birlikte Görüldüðü Durumlarýn Klinik Özellikleri: Karþýlaþtýrmalý Bir Çalýþma *

Aile içi fiziksel þiddete maruz kalmýþ evli kadýnlarda klinik özellikler, çiftlerarasý uyum ve cinsel yaþam kalitesi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Bir Üniversite Hastanesinde Yatan Hastalardan Ýstenen Psikiyatrik Konsültasyonlarýn Deðerlendirilmesi

Ýntihar Giriþimlerinin Ýncelenmesi: Risk Faktörleri ve Takip

Madde Baðýmlýlýðý Olan Hastalarýn Ebeveynlerinde Öfke Düzeyi: Öfkenin, Depresyon ve Anksiyete Düzeyi ile Ýliþkisi

Malatya Ýlinde 2005 Yýlýnda Ýntihar Giriþiminde Bulunan Bireylerde Klinik ve Sosyodemografik Özellikler

Obsesif Kompulsif Kiþilik Bozukluðu Olan ve Olmayan Obsesif Kompulsif Bozukluk Hastalarýnda Klinik Özelliklerin Karþýlaþtýrýlmasý

Akne Vulgaris ve Psikopatoloji Ýliþkisini Aydýnlatmaya Yönelik Bir Çalýþma

Bir psikiyatri kliniði yataklý birimi hastalarýnda. birlikteliði: Retrospektif bir çalýþma

Whiteley Ýndeksi Türkçe Versiyonunun (Türkçe WI-7) Geçerlik, Güvenirliði ve Faktör Yapýsý

Yineleyici ve Tek Dönem Major Depresif Bozukluðu Olan Hastalarýn Kiþilik ve Affektif Mizaç Özellikleri

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Aurasýz migren ile epizodik gerilim tipi baþaðrýsý: Psikiyatrik morbidite ve ayýrt edici diðer özelliklerin araþtýrýlmasý

Batman'da Çocuk Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirti ve Taný Daðýlýmlarý

Gençlerdeki Somatorform Bozukluklarda Kaygý Düzeyi, Annenin Baðlanma Biçimi ve Aile Ýþlevselliði

DEHB Tanýlý Çocuklarýn Ebeveynlerinde DEHB Oraný

Depresyonda Bedensel Belirtiler

Kalple Ýliþkili Olmayan Göðüs Aðrýsý Olan Hastalarda Psikiyatrik Eþtaný

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Ergenlerde Arkadaþ Ölümü Sonrasý Travma Belirtileri ve Ýliþkili Etmenler

Kalp Hastalarýnda Psikososyal Uyum, Depresyon, Anksiyete ve Stres Düzeylerine Bir Bakýþ

Þizofreni Hastalarýnda Tekrarlayan Yatýþ Sýklýðý ve Öngörücüleri

Trikotilomanide Klinik Özellikler

Major Depresyon Tanýsý Alan Hastalarda Somatik Belirtilerin Yoðunluðunun Ýntihar Düþüncesi, Davranýþý ve Niyetine Etkisi

Panik Bozukluðuna Komorbid Eksen-1 Bozukluklarýnýn Oluþumunda Travmatik Yaþam Olaylarýnýn Rolü

Diyabetik Hastalarda Týbbi ve Sosyal Faktörlerin Yaþam Kalitesine Etkisi

Duchenne Muskuler Distrofili Çocuklarýn Aile Ýþlevlerinin ve Annelerinde Depresyon ve Kaygý Düzeylerinin Araþtýrýlmasý

Bel ve Boyun Aðrýsý Hastalarýnda Anksiyete, Depresyon ve Yaþam Kalitesi #

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Kayseri Ýl Merkezinde Bir Saðlýk Ocaðýna Baþvuran Diyabetik Hastalarda Metabolik Kontrol Durumu ve Eþlik Eden Faktörler

Kayseri Ýl Merkezinde Görev Yapan Öðretmenlerde Þiþmanlýk Prevalansý

Sosyal Fobi. Özet. Taný ve Sýnýflandýrma

Evlilik Terapisi için Baþvuran Çiftlerin Evlilik Doyumu ve Evlilik Terapisiyle Hakkýndaki Görüþleriyle Ýliþkili Etmenler

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Mirtazapinin Major Depresyonda Etki Baþlangýcý ve Güvenilirliði: Olgu Serisi

Depresyon ve Depresyona Ýkincil Anksiyete Bozukluklarýnýn Klinik ve DST Yanýtlarý Açýsýndan Karþýlaþtýrýlmasý

Psikiyatri Kliniðinde Yatarak Tedavi Gören Þizofreni Hastalarýnýn Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Gazi Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Kliniðinde Yatan Hastalarýn Sosyal Güvenlik Kurumuna Fatura Edilen Tedavi Maliyetlerinin Deðerlendirilmesi

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

Genel Psikiyatri Polikliniðine Baþvuran Kadýn Hastalarda Cinsel Ýþlev Bozukluðu ve Ýliþkili Sosyokültürel Parametrelerin Deðerlendirilmesi

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu Tanýsý Alan Çocuklarýn Ebeveynlerinde Kiþilik Bozukluklarý

Sosyal anksiyete bozukluðu, ilk kez 1966'da Marks

Yaþa Baðlý Makula Dejenerasyonunda Risk Faktörleri

Kronik Böbrek Yetmezlikli Depresif Hastalarda Sitalopram Tedavisinin Yaþam Kalitesine Etkisi: Açýk Etiketli Bir Ön Çalýþma

Transkript:

Konversiyon Bozukluðunda Aleksitiminin Depresyon ve Anksiyeteye Etkisi # Feryal ÇAM ÇELÝKEL*, Ömer SAATÇÝOÐLU** ÖZET * Yrd. Doç. Dr., Gaziosmanpaþa Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, TOKAT ** Uz. Dr., Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, ÝSTANBUL Konversiyon bozukluðu ile kültürel yönü olduðu düþünülen aleksitimi kavramý arasýndaki iliþkiye dair halen yeterli bilgi bulunmamaktadýr. Bu çalýþmada konversif bozukluðu olan bir grup kadýn hastada aleksitiminin depresyon ve anksiyete düzeylerine etkisi araþtýrýlmýþtýr. Çalýþma, DSM-IV ölçütlerine göre konversif bozukluk tanýsý konan ve araþtýrmaya katýlmayý kabul eden 20 kadýn hasta ile yürütüldü. Deðerlendirme aracý olarak Toronto Aleksitimi Ölçeði (TAÖ), Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeði (HAM-D), Hamilton Anksiyete Derecelendirme Ölçeði (HAM-A) kullanýldý. Çalýþma grubunun HAM-D ortalama puaný 18.1±4.2 ve HAM-A ortalama puaný 22.6±7.1 bulunmuþtur. Olgulardan TAÖ'nin kesim puaný olan 11'in üzerinde kalanlar aleksitimik olarak belirlendi. Aleksitimik 12 hasta (%60) ve aleksitimik olmayan 8 hasta (%40) vardý ve tüm olgularýn TAÖ puaný 16.4±5.1 bulundu. Konversiyon bozukluðu tanýsý konan kadýn hastalarda aleksitimi ile depresyon ya da anksiyete düzeyleri arasýnda istatistiksel olarak anlamlý iliþki saptanmadý. Konversif bozukluðu olan kadýn hastalar arasýnda aleksitimi oranýnýn yüksek oluþu beklenen bir bulgudur. Bulgularýmýz, bu hastalarda depresyon þiddetinin yüksek bulunmasýna karþýn aleksitimi ile depresyon þiddeti arasýnda iliþki olmadýðýný göstermektedir. Benzer þekilde, aleksitimi ile anksiyete düzeyleri arasýnda da anlamlý fark olmamasý dikkat çekicidir. Konversiyon bozukluðu olan kadýnlarda aleksitiminin anksiyete ve depresyon düzeylerini etkilememesi bu hastalýðýn özelliklerine baðlanabilir. Çalýþmamýzda yer alan hasta sayýsýnýn az olmasý ve kontrol grubunun bulunmamasýna baðlý olarak daha fazla sayýda olgu içeren ve ülkemizde farklý bölgelerde yapýlacak olan karþýlaþtýrmalý çalýþmalarýn bu konu hakkýnda daha iyi ve detaylý bilgi verebileceði görüþündeyiz. Anahtar Sözcükler: Konversiyon, aleksitimi, depresyon, anksiyete. SUMMARY Effects of Alexithymia on Depression and Anxiety in Conversion Disorder There is still inadequate evidence concerning the relationship between conversion disorder and the alexithymia construct. The purpose of the present study was to investigate how alexithymia influences depression and anxiety levels of female patients with conversion disorder. 20 female out-patients, diagnosed as conversion disorder according to DSM/-IV, were included in the study. A socio-demographic form, Toronto Alexithymia Scale (TAS), Hamilton Depression Rating Scale (HDRS), Hamilton Anxiety Rating Scale (HARS) were administered to each patients. The mean scores of HDRS and HARS were found 18.1±4.2, and 22.6±7.1, respectively. Using the TAS cut-off scores, 60% (n=12) of the sample were classified as alexithymic whereas 40% (n=8) were non-alexithymic. The mean TAS score of the total study group was 16.4±5.1. No significant difference was found between alexithymia and depression and anxiety levels in female patients with conversion disorder. High alexithymia scores may be an expected finding in female patients with conversion disorder. Our findings show that in spite of high depression levels, no relationship is found between alexithymia and depression or anxiety severities. Future research is needed to explore the potential clinical implications of these findings with larger samples and control groups in different parts of our country. Key Words: Conversion, alexithymia, depression, anxiety. # 22-27.10.2002 Tarihleri arasýnda Marmaris te gerçekleþen 38. Ulusal Psikiyatri Kongresi nde poster bildiri olarak sunulmuþtur. 229

ÇELÝKEL FÇ, SAATÇÝOÐLU Ö. GÝRÝÞ Konversiyon terimi ilk kez Freud ve Breuer tarafýndan kullanýlarak, bastýrýlmýþ bir düþüncenin bedensel belirtiye dönüþmesi olarak tanýmlanmýþtýr (Alkýn ve Tunca 1997, Loewenstein ve ark. 2000). Konversiyon bozukluðu, DSM-III'te bir taný kategorisi olarak ilk kez yer almýþtýr. ICD-9'da histeri terimiyle tanýmlanan konversiyon bozukluðu, ICD-10'da histerinin bölünmesi ile oluþan somatoform bozukluklar ve disosiyatif bozukluklar kategorilerinin ikincisine alýnmýþtýr. Psikiyatride bugün kullanýlan sýnýflama sistemlerindeki yeri kadar tanýsal geçerliliði de hala tartýþma konusudur. Bazý yazarlarca ruhsal bir bozukluktan çok yalnýzca belirtiler bütünü olarak yorumlanmaktadýr (Alkýn ve Tunca 1997, Loewenstein ve ark. 2000, Guggenheim 2000). Psikanalitik kurama göre hasta, intrapsiþik çatýþmalar sonucu ortaya çýkan anksiyetesini, konversiyon savunma düzeneði aracýlýðýyla bedensel belirti ya da iþlev bozukluðuna dönüþtürerek ortadan kaldýrmaktadýr (birincil kazanç). Ortaya çýkan iþlevsel fizyolojik bozukluklar, çevreden ilgi ve anlayýþ görmesine ve böylece sorumluluklarýndan uzak tutulmasýna yarayacaktýr (ikincil kazanç) (Öztürk 2001). Bazý yazarlarca konversiyon belirtilerinin bir "iletiþim biçimi, hasta rolünü benimseme, baþa çýkma düzeneði ya da streslere tepki" olduðu düþünülmüþtür (Ford ve Folks 1985, Kaygýsýz ve Alkýn 1999). Konversiyon belirtilerinin kiþinin içinde yaþadýðý toplum ve kültürün etkisiyle biçimlendiðine dair sosyokültürel görüþler ileri sürülmüþtür. Duygularý sözel ifade etmenin toplumca kýsýtlandýðý durumlarda belirtiler ortaya çýkarak sözsüz bir iletiþim aracý olmaktadýrlar (Alkýn ve Tunca 1997, Ford ve Folks 1985). Böylece baskýlanmýþ duygular, konversiyon belirtileri halinde dýþa vurularak, konversiyon bir çeþit kendini ifade biçimi olarak kullanýlabilmektedir (Alkýn ve Tunca 1997, Ford ve Folks 1985, Iþýk 1996). Aleksitimi kavramý ilk kez Sifneos tarafýndan 1970'lerin baþýnda ortaya atýlmýþ (Sifneos 1973) ve "duygularý anlatacak söz yokluðu" olarak tanýmlanmýþtýr (Çalýkuþu ve ark. 2001). Aleksitimi, fantazi ve sembolik ifade yeteneðinde fakirlik, yaþantýlama ve duygularý ifade etmede yetersizlik gibi özellikleri kapsamakta ve temelde kiþinin duygularýný tanýmada disfonksiyon olarak kavramsallaþtýrýlmaktadýr (Çalýkuþu ve ark. 2001, Savaþ ve ark. 2002). Aleksitimik kiþiler duygularýný dile dökemez ve genellikle fiziksel belirtilerle ifade etmek durumunda kalýr (Sifneos 1973, Çalýkuþu ve ark. 2001). Aleksitimik kiþilerin görünüþte çevreleriyle uyum içinde yaþadýklarý, ancak bunun "yalancý normallik" olduðu, gerçekte bu kiþilerin kendi ruhsal gerçekleriyle pek az iliþki içinde olduklarý bildirilmiþtir (Dereboy 1990). Aleksitimi kavramý önceleri psikosomatik hastalarýn kiþilik özelliklerini tanýmlamakta kullanýlmýþtýr. Kiþinin duygularýný yeterince yaþayamama ve söze dökememesinin, duygusal açýdan sýkýntý içine düþtüðü durumlarda, bedensel belirtiler geliþtirmesine yol açacaðý düþünülmüþtür (Bach ve Bach 1995). Bununla birlikte klinik araþtýrmalar, aleksitiminin psikosomatik hastalýklara özgül olmadýðýný ortaya çýkarmýþtýr. Hatta, aleksitiminin psikiyatri hastalarýnda psikosomatik hastalara göre daha yaygýn olduðunu öne süren araþtýrmacýlar olmuþtur. Aleksitiminin baþta somatoform bozukluklar olmak üzere çeþitli psikiyatrik bozukluklarda yaygýn olduðunu bildiren çalýþmalar gün geçtikçe artmaktadýr (Bankier ve ark. 2001, Taylor ve ark. 1991). Bu özellikleri ile aleksitimi ile konversiyonun bazý ortak noktalarý olduðu görülmektedir. Öncelikle benzer sosyodemografik alt yapý gösterdikleri söylenebilir. Aleksitimide olduðu gibi konversiyon bozukluðunda da kýrsal kesimde ve alt sosyoekonomik koþullarda yaþýyor olma ve düþük eðitim düzeyine sahip olmanýn belirtilerin görülme sýklýðýný arttýrdýðý görüþü yaygýndýr (Kaygýsýz ve Alkýn 1999, Iþýk 1996, Turan ve ark. 1999, Tomasson ve ark. 1991, Kaptanoðlu ve ark. 1991). Aleksitimik bireyler, duygularýný psiþik olaylarýn bir sinyali olarak kullanamamakta ve bedensel duyumlara odaklanýp onlarý büyütmektedirler (Taylor ve ark. 1991, Devine ve ark. 1999). Bir baþka deyiþle, aleksitimik bireylerde korku, öfke, üzüntü gibi duygusal zorlanmalar altýnda konversiyon belirtilerinin ortaya çýkmasý beklenebilir. Geliþmiþ batý toplumlarýnda konversiyon bozukluðuna giderek daha az rastlandýðý söylenmekle birlikte, ülkemizde hala ilgi odaðý olmaya devam etmektedir. Özellikle son yýllarda daha çok konuþulmaya baþlanan ve kültürel örüntü ile sýký iliþkide olduðu düþünülen (Fukunishi ve ark. 1997) aleksitimi kavramý ile iliþkisi açýsýndan daha fazla veriye ihtiyacýmýz vardýr. Bu çalýþmanýn amacý, konversif bozukluk tanýsý alan bir grup kadýn hastanýn demografik özellikleri, dep- 230

KONVERSÝYON BOZUKLUÐUNDA ALEKSÝTÝMÝNÝN DEPRESYON VE ANKSÝYETEYE ETKÝSÝ resyon ve anksiyete belirti niteliði ve düzeylerinin tanýmlanmasý ve bu grupta aleksitiminin araþtýrýlmasýdýr. GEREÇ VE YÖNTEM Çalýþmamýz, Nisan - Ekim 2001 tarihleri arasýnda Tokat Devlet Hastanesi Psikiyatri Polikliniði'ne baþvuran ve DSM-IV ölçütlerine göre konversif bozukluk tanýsý konan ve araþtýrmaya katýlmayý kabul eden 20 kadýn hasta ile yürütüldü. Dýþlama ölçüteri arasýnda mental retardasyon, týbbi duruma baðlý ruhsal bozukluklar ya da konversiyon belirtilerinin baþka bir bedensel hastalýkla açýklanabilen ve eþlik eden baþka bir psikiyatrik taný konan hastalar bulunmaktadýr. Hastalara ait sosyodemografik bilgiler edinildikten sonra hekime baþvurma yollarý (doðrudan ya da konsültasyon), yakýnmalarý nedeniyle týp dýþý tedavi arayýþlarý ile bu yöntemlerden yararlanma düzeyleri kaydedildi. Konversiyon bozukluðuna dair bilgiler ve aile öyküleri araþtýrýldý. Deðerlendirme aracý olarak þu ölçekler kullanýldý: Toronto Aleksitimi Ölçeði (TAÖ): Taylor ve arkadaþlarý tarafýndan geliþtirilen 26 soruluk bir özbildirim ölçeðidir. (Taylor ve ark. 1992, Taylor ve ark. 1985) Orijinal formda yanýtlar 5'li likert skalasý üzerinden iþaretlenirken, Türkçe formunda 'evet' ya da 'hayýr' olarak yanýtlanýr. Çevirisi, geçerlilik ve güvenirlik çalýþmasý Dereboy (1990a,b) tarafýndan yapýlmýþtýr ve ölçeðin kesim puaný 11 olarak belirlenmiþtir. Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeði (HAM- D): Hastada depresyonun düzeyini ve þiddet deðiþimini ölçer. Hamilton ve onun gözetiminde yapýlandýrýlmýþ hale Williams (1978) tarafýndan dönüþtürülmüþtür. Depresif belirtileri olan kiþilere klinisyen tarafýndan uygulanýr. Ölçek, 17 maddelik olarak 0-4 arasýnda puanlanýr ve en yüksek 53 puan alýnýr. HAM-D düzeylerine göre depresyon þiddeti derecelendirildiðinde, 8-13 arasý düþük, 14-18 arasý orta, 19 ve üstü þiddetli olarak deðerlendirildi (Kearns ve ark. 1982, Endicott ve ark. 1981). Ülkemizde ölçeðin geçerlik ve güvenilirlik çalýþmasý yapýlmýþtýr (Akdemir ve ark. 1996). Hamilton Anksiyete Derecelendirme Ölçeði (HAM- A): Deðerlendirilen her bir belirti için, 0 (yok) ile 4 (çok þiddetli) arasýnda puan verilir. HAM-A; 6 tanesi psiþik, 8 tanesi somatik anksiyeteyi deðerlendiren toplam 14 maddeden oluþur. Puanlama klinisyen tarafýndan yapýlýr. Yazýcý ve arkadaþlarý (1998) tarafýndan geçerli ve güvenilir olduðu gösterilmiþtir. Ýstatistiksel Deðerlendirme Hasta gruplarýnýn betimleyici özellikleri için döküm yapýlarak sýklýðý bulunmuþ, non-parametrik testler için ki-kare, parametrik testler için korelasyon analizi yapýlmýþtýr. Olgu sayýsýna baðlý olarak gruplararasý iliþkiler Mann-Whitney U testi ile hesaplanmýþtýr. Tüm verilerin analizi için SPSS for Windows paket programý kullanýlmýþtýr. BULGULAR Sosyodemografik bulgular Çalýþma grubumuzu oluþturan konversiyon bozukluðuna baðlý bayýlmasý olan 20 hastanýn yaþlarý 20 ile 47 arasýnda deðiþmekte olup yaþ ortalamasý 29.3±8.6 idi. Tümü kadýn olan hastalarýn %95'i evli, %80'i ev hanýmý, %80'i ilkokul mezunuydu ve %45'i geniþ aile içinde ve yarýsý þehirde yaþamaktaydý (Tablo 1). Hastalýða ve geçmiþ tedavilere iliþkin özellikler Hastalarýn %90'ý doðrudan psikiyatri polikliniðine, kalan %10'u ise dahiliye polikliniðine baþvurmuþlardý. Hastalarýn %70'i daha önce psikiyatrik bir tedavi almýþtý. Týp dýþý bir yöntemle tedavi arayýþý (hocaya baþvurma) oraný %65 olmasýna karþýn sorulduðunda hiçbir hasta bu yöntemden yararlandýðýný belirtmemiþti. Konversiyon nöbetlerinin baþlangýcýndan beri geçen sürenin 3 ay ile 25 yýl arasýnda deðiþtiði ve ortalamasýnýn 6.4±6.8 yýl olduðu saptandý. Ýlk bayýlma yaþý 16 ile 40 arasýndaydý ve ortalamasý 22.9±6.3 idi. Ailesinde konversif nöbet geçirenlerin oraný %37 olup hepsinde bu aile üyesi anne olarak belirlendi. Geçmiþte konversiyon nöbetine tanýk olanlarýn oraný %55 bulundu. Grubun %40'ýnýn ailesinde psikiyatrik hastalýk öyküsü vardý. Bir yakýnýn ölümü %45, aile-eþle ilgili sorunlar %40 oranda bulundu. Ölçeklere iliþkin bulgular TAÖ'nin kesim puaný olan 11'in üzerinde kalanlar aleksitimik olarak belirlendi ve iki gruba ayrýldý. Aleksitimik olan alt grupta 12 hasta (%60) ve aleksitimik olmayan alt grupta 8 hasta (%40) olup tüm olgularýn ortalama TAÖ puaný 16.4±5.1 (8-24 arasýnda) idi. Çalýþma grubunun HAM-D ortalama puaný 18.1±4.2 (12-30 arasýnda) olarak saptandý. Grubun HAM-D ile depresyon þiddetine baktýðýmýzda, 1 kiþide (%5) düþük, 3 kiþide (%15) orta ve 16 kiþide (%80) þiddetli 231

ÇELÝKEL FÇ, SAATÇÝOÐLU Ö. Tablo 1. Sosyodemografik özellikler n % Yaþ 20-25 10 50 26-30 3 15 31-35 - - 36-40 4 20 41-45 2 10 46- üstü 1 5 Medeni durum Evli 19 95 Bekar 1 1 Eðitim Ýlkokul 16 80 Ortaokul 1 5 Lise 2 10 Yüksek okul 5 5 Meslek Ev hanýmý 16 80 Çiftçi 1 5 Memur 2 10 Serbest meslek 1 5 Aile tipi Çekirdek 11 55 Geniþ 9 45 Ekonomik durum Düþük 6 30 Orta 14 70 Yaþadýðý yer Ýl 10 50 Ýlçe 4 20 Köy 6 30 düzeyde depresyon bulundu. Aleksitimik olanlarýn HAM-D ortalama puaný 18.1±4.6 iken aleksitimik olmayanlarýn 18.1±3.8 idi. HAM-A toplam puaný ise 22.6±7.1 (7-37 arasýnda) bulundu. Konversiyon bozukluðu olan kadýn hasta grubumuzun psiþik anksiyete puaný 9.4±2.8 (2-15 arasýnda) iken somatik anksiyete puaný 13.2±4.7 (5-22 arasýnda) idi. Deneklerden TAÖ'nin kesim puaný olan 11'in üzerinde kalanlar aleksitimik olarak belirlenmiþ ve iki gruba ayrýlmýþtýr. Aleksitimik olan alt grupta 12 hasta (%60) ve aleksitimik olmayan alt grupta 8 hasta (%40) olup tüm olgularýn ortalama TAÖ puaný 16.4±5.1'dir (8-24 arasýnda). Tablo 2. Konversiyon bozukluðu olan hastalarda aleksitimik olan ve olmayanlarýn HAM-D puanlarý ve alt maddeleri ile iliþkisi Konversiyon bozukluðu tanýsý konan kadýn hasta grubumuzda aleksitimik olan ve olmayanlarýn HAM- D toplam ve 17 alt madde puanlarý karþýlaþtýrýldý ve aleksitimi ile depresyon þiddet puanlarý arasýnda istatistiksel olarak anlamlý fark bulunmadý (Tablo 2). Benzer þekilde çalýþma grubumuzda aleksitimik olan ve olmayanlarýn HAM-A toplam puanlarý karþýlaþtýrýldý ve aleksitimi ile anksiyete düzeyleri arasýnda istatistiksel olarak anlamlý bir iliþkiye rastlanmadý. Çalýþma grubunun HAM-A'nýn psiþik ve somatik anksiyete düzeyleri ayrý ayrý ele alýndýðýnda da aleksitimik olanlar ile olmayanlar arasýnda anlamlý fark bulunmadý (Tablo 3). Konversiyon bozukluðu tanýsý konan kadýn hasta grubumuzda hastalarýn baþvuru þekli (doðrudan-konsültasyon) ile aleksitimi arasýnda iliþki olup olmadýðý incelendiðinde istatistiksel olarak anlamlý fark saptanmadý. Aleksitimik olup olmama ile týp dýþý tedavi arayýþýnda olup hocalara baþvurma arasýnda da istatistiksel olarak anlamlý fark yoktu (Tablo 4). TARTIÞMA Mann-Whitney U HAM-D Toplam 43.5 >0.05 HAM-D depresyon 36.5 >0.05 HAM-D suçluluk 46.5 >0.05 HAM-D intihar 40.5 >0.05 HAM-D uykuya dalma güçlüðü 44.0 >0.05 HAM-D gece yarýsý uyanma 45.0 >0.05 HAM-D sabah erken uyanma 43.5 >0.05 HAM-D iþ ve aktiviteler 43.0 >0.05 HAM-D retardasyon 39.5 >0.05 HAM-D ajitasyon 45.5 >0.05 HAM-D psiþik anksiyete 24.0 >0.05 HAM-D somatik anksiyete 42.0 >0.05 HAM-D somatik: GIS 39.5 >0.05 HAM-D somatik: genel 45.0 >0.05 HAM-D genital 39.0 >0.05 HAM-D hipokondriyazis 48.0 >0.05 HAM-D kilo kaybý 48.0 >0.05 HAM-D içgörü 48.0 >0.05 p>0.05 istatistiksel olarak anlamlý fark yok. Ülkemizde yapýlan çalýþmalarda konversif bozuklukta p 232

KONVERSÝYON BOZUKLUÐUNDA ALEKSÝTÝMÝNÝN DEPRESYON VE ANKSÝYETEYE ETKÝSÝ Tablo 3. Konversiyon bozukluðu olan hastalarda aleksitimik olan ve olmayanlarýn HAM-A puanlarý ve alt maddeleri ile iliþkisi Mann-Whitney U HAM-A Toplam 46.5 >0.05 HAM-A (Psiþik) 37.5 >0.05 HAM-A (Somatik) 43.5 >0.05 sosyodemografik deðiþkenler incelendiðinde, hastalarýn çoðunluðunun kýrsal kökenli, düþük eðitim düzeyinde ve ortalama 30 yaþlarýndaki kadýnlar olduðu görülmüþtür (Kaygýsýz ve Alkýn 1999, Kaptanoðlu ve ark. 1991, Deveci ve ark. 2002). Çalýþma grubumuzda yalnýzca kadýnlar yer almaktadýr ve grubun sosyodemografik profili, konversiyonla iliþkili bulunan özelliklerle uyum göstermektedir. Araþtýrmamýzda, hastalarýn tedavi arayýþlarýna yönelik iki etmen sorgulanmýþtýr. Birincisi, yakýnmalarý için ilk olarak hangi polikliniðe baþvurduklarý ve ikincisi, týp dýþý tedavi arayýþýna girip girmedikleridir. Hastalarýn yüksek oranda doðrudan psikiyatri polikliniðine baþvurmuþ olmalarý, çoðunluðun özgeçmiþlerinde psikiyatrik bir tedavi bulunmasý ile açýklanabilir. Týp dýþý bir yöntemle tedavi arayýþý (hocaya baþvurma) oraný da ülkemizde yarý-kýrsal alanda yaþayan ve düþük eðitim düzeyinde bulunan kadýn hastalarda beklenebileceði gibi oldukça yüksektir. Ülkemizde Doðu Anadolu Bölgesi nde yapýlan bir çalýþmada psikiyatrik hastalarýn %19'unun doðrudan psikiyatri uzmanýna baþvurduðu, %81'inin ise diðer bölümlerden gönderildiði belirlenmiþtir. Hastalarýn %25'inin paramedikal kiþilerce (hoca, þifacý gibi) yollandýðý ve psikiyatrik hasta grubunun %74'ünün psikiyatrik tedavileri sýrasýnda ya da öncesinde bu kiþilere baþvurduðu belirlenmiþtir (Kýrpýnar 1992). Týp p dýþý tedavi arayýþýna giren ve hiç girmeyen kadýn hastalarda aleksitimi yönünden anlamlý bir farka rastlanmamýþtýr. Bu tip hastalýklarda týp dýþý tedavi arayýþýna girilmesinin ülkemizde sýk rastlandýðý, bunda kiþisel etmenlerden çok sosyokültürel çevrenin rol oynadýðý düþünülebilir. Konversiyon belirtilerinin oluþmasýnda, bu belirtilerin stresle, psikososyal zorlanmalarla iliþkili olduðunun görülmesi gerekir (Kaygýsýz ve Alkýn 1999, Çalýkuþu ve ark. 2001, Deveci ve ark. 2002). Ülkemizde yapýlmýþ çalýþmalarda eþ ve eþin ailesi ile olan çatýþmalarýn, yakýnlarýn hastalýklarý ya da ölümlerinin, ekonomik sorunlarýn ve duygusal zorlanmalarýn ön planda geldiði izlenmektedir (Kaygýsýz ve Alkýn 1999, Çalýkuþu ve ark. 2001). Araþtýrmamýzda, bir yakýnýn ölümü %45, aile-eþle ilgili sorunlar %40 oranda bulunmuþtur. Görece düþük sayýlabilecek bu oran, önemli stres oluþturan bir yaþam olayýný ve bunun etkisini dile getirememenin ve hekime ilk görüþmede doðru þekilde aktaramamanýn sonucu olabilir mi? Konversiyon bozukluðu olan kadýn hastalarda aleksitimi yüksek oranda bulunmuþtur. Duygularýný söze dökmekte ya da dýþa vurmada zorlanan aleksitimik kiþiler, stres ve çatýþmalarla baþa çýkamayarak bedensel belirtilere dönüþtüreceklerdir. Bulgularýmýz, bu hastalarda depresyon þiddetinin de yüksek olduðu yönündedir. Major depresif bozukluk tanýsý alanlar çalýþma dýþý býrakýlmýþ, ancak incelendiðinde, aleksitimik olan ve olmayan konversif bozukluklu hastalarda depresyon þiddeti yüksek bulunmuþtur. Aleksitimik olan ve olmayanlarýn Hamilton depresyon ölçeðinin maddeleri tek tek incelendiðinde ise hiçbir depresif belirtide anlamlý bir fark olmadýðý ve þiddet ortalamalarýnýn da birbirine yakýn olduðu görülmüþtür. Benzer þekilde, aleksitimi ile anksiyete düzeyleri arasýnda da iliþki saptanmadýðý gibi psiþik ve somatik anksiyete düzeyleri ayrý ayrý ele Tablo 4. Konversiyon bozukluðu olan hastalarda aleksitimik olan ve olmayanlarýn hocaya gitme ve baþvuru þekli ile iliþkisi Aleksitimi Var Yok x 2 sd p Hocaya gitme Var 7 6 0.59 a 1 >0.05 Yok 5 2 Baþvuru þekli Doðrudan 12 6 3.33 b 1 >0.05 Konsültasyon - 2 a 2 hücrede beklenen deðer 5 den daha küçük. Minimum beklenen deðer, 2.80. b 2 hücrede beklenen deðer 5 den daha küçük. Minimum beklenen deðer, 0.80. 233

ÇELÝKEL FÇ, SAATÇÝOÐLU Ö. alýndýðýnda aleksitimik olanlar ile olmayanlar arasýnda anlamlý fark olmamasý dikkat çekicidir. Arada anlamlý iliþki bulunmamasý, konversiyon bozukluðunda aleksitimi ve depresyonun birbirinden ayrý deðerlendirilmesi gerektiði düþüncesini desteklemektedir. Çalýþmamýzda yer alan hasta sayýsýnýn az olmasý ve kontrol grubunun bulunmamasýna baðlý olarak daha fazla sayýda olgu içeren ve ülkemizde farklý bölgelerde yapýlacak olan karþýlaþtýrmalý çalýþmalarýn bu konu hakkýnda daha iyi ve detaylý bilgi verebileceði görüþündeyiz. Akdemir A, Örsel SD, Dað Ý ve ark. (1996) Hamilton depresyon derecelendirme ölçeðinin geçerliliði-güvenilirliði ve klinikte kullanýmý. Psikiyatri, Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi, 4:251-259. Alkýn T, Tunca Z (1997) Konversiyon bozukluðu. Psikiyatri Temel Kitabý. C Güleç, E Köroðlu (Ed), Ankara, Hekimler Yayýn Birliði, s. 537-544. Bach M, Bach D (1995) Predictive value of alexithymia: A prospective study in somatizing patients. Psychother Psyhosom, 64:43-48. Bankier B, Aigner M, Bach M (2001) Alexithymia in DSM-IV Disorder. Psychosomatics, 42:3. Çalýkuþu C, Yücel B, Polat A ve ark. (2001) Psikojenik deri-yolmasý olan hastalarda öfke ifadesi ve aleksitimi: Bir ön çalýþma. Nöropsikiyatri Arþivi, 38:137-141. Dereboy F (1990a) Aleksitimi: Bir Gözden Geçirme. Türk Psikiyatri Dergisi, 1:157-165. Dereboy IF (1990b) Aleksitimi özbildirim ölçeklerinin psikometrik özellikleri üzerine bir çalýþma. Yayýnlanmamýþ uzmanlýk tezi, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi. Deveci A, Özmen E, Demet MM ve ark. (2002) Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniðine baþvuran konversiyon bozukluklu hastalarýn sosyodemografik ve klinik özellikleri. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 3:28-33. Devine H, Stewart SH, Watt MC (1999) Relations between anxiety sensitivity and dimensions of alexithymia in a young adult sample. Psychosom Res, 47:145-158. Endicott J, Cohen J, Nee J ve ark. (1981) Hamilton Depression Rating Scale: Extracted from regular and change versions of the schedule for affective disorders and schizophrenia. Arch Gen Psychiatry, 38:98-103. Ford CV, Folks DG (1985) Conversion disorders: An overview. Psychosomatics, 26:371-375. Fukunishi I, Nakagawa T, Nakamura H ve ark. (1997) Is alexithymia a culture-bound construct? Validity and reliability of the japanese versions of the 20-item toronto alexithymia scale and modified beth israel hospital psychosomatic questionnaire. Psychol Rep, 80:787-799. Guggenheim FG (2000) Conversion disorder, Kaplan & Sadock's Comprehensive Textbook of Psychiatry. 1. Cilt, 7. Baský, BJ Sadock, VA Sadock (Ed). Philadelphia, Lippincott Williams and Wilkins, s.1505-1514. Iþýk E (1996) Nevrozlar. Kent Matbaasý, s. 299-304. Kaptanoðlu C, Aksaray G, Önen R ve ark. (1991) Konversiyon bozukluðunda semptom daðýlýmý, sosyokültürel özellikler, KAYNAKLAR yaþam olaylarý ve depresyon. 27. Ulusal Psikiyatrik Bilimler Kongresi Özet Kitabý, Antalya, s. 198. Kaygýsýz A, Alkýn T (1999) Konversiyon bozukluðundaki ruhsal bozukluk eþtanýlarýnýn sosyodemografik deðiþkenlerle iliþkisi. Türk Psikiyatri Dergisi, 10:40-49. Kearns NP, Cruickshank CA, McGuigan KJ ve ark. (1982) A comparison of depression rating scales. Br J Psychiatry, 141:45-49. Kýrpýnar Ý (1992) Erzurum Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniðinde yatan hastalarda ruhsal bozukluklar nedeni ile týp dýþý kiþilere baþvurma davranýþý üzerine bir araþtýrma. Düþünen Adam, 1:13-17. Loewenstein RJ, Mackay S, Purcell SD (2000) Somatoform and dissociative disorders. Review of General Psychiatry. 5. Baský, HH Goldman (Ed), Inc, The McGraw Hill Companies, s. 306-308. Öztürk O (2001) Ruh Saðlýðý ve Bozukluklarý. Yenilenmiþ 8. Basým. Ankara, Feryal Matbaasý, s. 393-398. Savaþ H, Tutkun H, Zoroðlu SS ve ark. (2002) Psikiyatri polikliniðine baþvuran hastalarda aleksitimi, dissosiyasyon ve anksiyete iliþkisi. Bahar Sempozyumlarý VI Özet Kitabý, Antalya, s. 91-93. Sifneos PE (1973) The prevalence of alexithymic characteristics in psychosomatic patients. Psychother Psychosom, 22:255-262. Taylor GJ, Bagby RM, Parker JD (1992) The revised Toronto Alexithymia Scale: Some reliability, validity and normative data. Psychother Psychosom, 57:34-41. Taylor GJ, Ryan D, Bagby RM (1985) Toward the development of a new self-report alexithymia scale. Psychother Psychosom, 44:191-199. Taylor JG, Parker JDA, Bagby RM ve ark. (1991) Alexithymia and somatic complaints in psychiatric outpatients. J Psychosom Res, 36:417-424. Tomasson K, Kent D, Coryell W (1991) Somatization and conversion disorders: Comorbidity and demographics at presentation. Acta Psychiatr Scand, 84:288-293. Turan M, Çilli AS, Telcioðlu M ve ark. (1999) Konversiyonda cinsiyete göre belirti sýklýðý ve daðýlýmý. Ulusal Psikiyatri Kongresi Özet Kitabý, Trabzon, s. 229-232. Williams BW (1978) A structured interview guide for Hamilton Depression Rating Scale. Arch Gen Psychiatr, 45:742-747. Yazýcý MK, Demir B, Tanrýverdi N ve ark. (1998) Hamilton anksiyete deðerlendirme ölçeði, deðerlendiriciler arasý güvenirlik ve geçerlilik çalýþmasý. Türk Psikiyatri Dergisi, 9:114-117. 234