Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi DERS 1
Portföy Tanım: Portföy, birden fazla menkul kıymetin bir araya getirilmesiyle oluşan yeni bir finansal varlık olarak tanımlanabilir. Portföy, kelime anlamı olarak «cüzdan» demektir. Portföyü oluşturan finansal varlıklar arasındaki ilişki nedeniyle portföy, kendine öz, ölçülebilir nitelikleri olan bir varlık olarak değerlendirilmelidir.
Portföy yönetimi Portföy yönetimi, finansal varlıklardan oluşturulan portföylerin yatırımcılar adına, yatırımcıların belirlediği risk oranı ve süre çerçevesinde maksimum verimi sağlayacak şekilde vekil sıfatı ile yönetilmesidir. Maksimum verimi sağlayacak şekilde yönetilen portföylerin oluşturulmasında ve yönetilmesinde en önemli amaç, riski düşürmektir. Portföy teorisinde buna çeşitlendirme etkisi denilmektedir.
Yatırım (Investment): Bir bireyin ileriki zamanlarda tüketebileceği miktarı artırabilmek için günümüzdeki tüketiminden feragat etmesidir. (Standart Tanım) Yatırımın bu tanımı yatırımın birincil amacının tüketim üzerine kurulu olduğunu betimler fakat birçok yatırımcı, yatırımın esas amacının mal varlığını artırmayı hedeflediğini söylemektedir. Yatırımın Çeşitleri: Gerçek Yatırım (Real Investment): Fiziksel varlıkların; arsa, ev, bir iş yerinde kullanma amaçlı makina, v.b. alımına dayalı yatırımdır. Kar etme amaçlanır. Finansal Yatırım (Financial Investment): Hisse senedi, bono, tahvil, v.b. gibi değerli kağıtların alımına dayalı yatırımdır.
Yatırımcıların Risk Karşısında Tutumları: Risk Seven (Risk Lovers-Risk Takers): Bu yatırımcılar, hisse senedi ve türev ürünler gibi riskli varlıkları tercih etmektedirler. Riskten Kaçınan (Risk Averse): Bu yatırımcılar daha çok tahvil gibi riski düşük olan yatırım araçlarını tercih etmektedirler. Risk Karşısında Kayıtsız (Risk Neutral): Bu yatırımcıların belirgin bir yatırım stratejileri yoktur.
Finansal Sistem (Financial system) Finansal sistemler iki farklı yönden incelenebilir: Kurumsal: finansal piyasaları, aracıları, enstümanları ve müşterileri içerir. Işlevsel: finansal sistem ekonomik kaynakların zaman ve mekan içinde ve değişken bir ortamda dağıtılmasını ve kullanılmasını sağlar. Bu kurumsal oluşum zamanla ve mekanla (yeryüzündeki farklı bölgeler) değişsede, finansal sistemin temel fonksiyonları gerçekte bütün ekonomilerde aynıdır. Kurumsal yapı işlevsel ihtiyaçlardan kaynaklanır.
Finansal Sistemin İşlevi 4. Karar alma sürecini koordine etmek, fiyat keşfi, menkul kıymetler, sabit getiri oranları, oynaklıklar vb. için bilgi akışını sağlamak. 5. Temsilci (agency) sorunlarını ele almak, ahlaki tehlikeyi, asimetrik bilgi ş ve yanlış eşleştirme (teminat, şirket performansı için CEO teşviği vb. gibi) nedenlerinden kaynaklanan ters seçim ve asıl-vekil problemlerini azaltmak. 6. Riskleri yönetmek, bir havuzda toplamak ve dağıtmak (sigorta sirketleri, CMO, CDO, egzotik türevler vb.)
Finansal Sistemin Kurumsal Yapısı Finansal Piyasalar: hisse senedi, sabit getirili ürünler, krediler ve türevler. Finansal aracılar: bankalar, sigorta şirketleri, emeklilik fonları, yatırım fonları, yatırım bankaları, risk sermayesi şirketleri, varlık yönetimi şirketleri ve bilgi sağlayıcılar. Finansal altyapı ve düzenleme: ticaret kuralları, sözleşmelerin uygulanması vb. Resmi ve yarı-resmi kuruluşlar: Sermaye piyasası kurulu, merkez bankaları, Uluslararası ödemeler bankası (BIS), Uluslar arası para fonu (IMF), Dünya Bankası (WB) vb.
Finansal piyasaların temel fonksiyonu Gelirlerinden daha az harcamada bulunarak tasarruf yaratan ekonomik birimler Gelirlerinden fazla harcama yapma eğiliminde bulunan tasarruf açığına sahip ekonomik birimler YATIRIM Finansal Piyasalar Para Piyasası, Sermaye Piyasası, Türev Piyasası, Altın Piyasası ve Döviz Piyasası F O N
Finansal Piyasalar AMAÇ ve FAYDALAR: Harcayabileceğinden daha çok para kazanmış ve biriktirmiş olanların fonlarının, kazandığından daha çok fona gereksinimleri olana aktarılmasıdır. Finansal piyasaların olmadığı ya da finansal piyasaların gelişmediği durumlarda yeni yatırımlar yapılamaz. Finansal piyasalar ekonomik etkinlik ve verimlilik için gereklidir.
Para Piyasası: kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı yerlerdir. Bu piyasalarda vade genellikle bir yıldan azdır. Para piyasasında, likiditesi yüksek ve riski az olan araçlar işlem görmektedir. Bu araçlar: Hazine Bonoları Mevduat Sertifikası Finansman Bonosu Repo Çek ve Senetler Sermaye piyasası: orta ve uzun vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı yerler olarak tanımlanır. Sermaye piyasasının en önemli araçları hisse senedi ve tahvillerdir. Türev piyasalar : forward, futures, opsiyon ve swap işlemlerinin yapıldığı piyasalardan oluşur. Türev piyasalar, spekülatif yatırımların yanı sıra riskten korunma (hedging) amacına da hizmet eden piyasalardır NOT: Para, sermaye ve türev piyasaların gelişmişliği ile ülkelerin ekonomik gelişmişlikleri arasında önemli bir ilişki olduğu da bilinmektedir.
Para ve Sermaye Piyasaları Arasındaki İlişki Sermaye piyasası uzun vadelidir. (Şirketler ve bankalar tercih eder) Para piyasası kısa vadeli fon akımlarının gerçekleştiği piyasadır. (Sigorta şirketleri veya emeklilik kurumları) Para piyasası enstrümanları daha likittir.
Birincil ve İkincil Piyasalar Finansal piyasalar, işlem gören araçların piyasaya ilk kez olarak sürülmüş olup olmadıklarına göre, birincil ve ikincil piyasalar olarak sınıflandırılırlar. Birincil Piyasalar (Primary Markets) Hisse senedi ve tahvil gibi menkul değerleri ihraç eden şirketler ile alıcıların yani tasarruf sahiplerinin doğrudan doğruya karşılaştıkları piyasalardır. Buna hisse senetleri ile tahvillerin ilk kez sürülüp ihraç tan alındığı piyasa da denilebilir. Arada şirketin bizzat bulunmayıp bir banka ya da aracı kurumun bulunması bu alımın birincil piyasadan olmasına engel değildir.
İkincil Piyasalar (Secondary Markets) Menkul kıymetleri ihraçtan alanlar, bunları tekrar paraya çevirmek istediklerinde, hisse senetlerinde hiçbir zaman, tahvillerde ise vadeden önce bunları nakde çevirmek için ihraç eden kuruluşa müracaat edemezler. İkincil piyasalar, bu durumdaki menkul kıymetlerin paraya çevrilmesini sağlayan piyasalardır. İkincil piyasa, menkul kıymetlerin likiditesini arttırarak birincil piyasaya talep yaratır ve gelişmesini sağlar. İkincil piyasanın en iyi teşkilatlanmış bölümü menkul kıymet borsalarıdır.
İkincil Piyasaların İşlevleri: Nakde ihtiyaç olunan durumlarda finansal araçların daha kolay satılabilmesini sağlar, yani finansal araçları daha likit yapar. Bunların daha likit olması finansal araçlara olan talebi artırır ve dolayısıyla birincil piyasada da bu araçların işlem hacmi artar. Firmanın birincil piyasada sattığı hisse senedinin veya tahvilin fiyatını belirler. Tahvilleri birincil piyasalarda alan yatırımcılar, bu tahvilin ikincil piyasadaki değerini de göz önünde bulundurur ve ikincil piyasadaki değerinden daha çok bir ödeme yapmaz. Hissenin ikincil piyasadaki değerine kadar yüksekse birincil piyasadaki değeri de o kadar yüksek olur ve şirket ihtiyacı olan sermayeyi daha kolay temin eder.
Organize ve Organize Olmayan Piyasalar Finansal piyasalar, kurumsallaşma dikkate alınarak Örgütlenmiş (Borsa) ve Örgütlenmemiş Piyasalar (Tezgahüstü Piyasalar) olarak da sınıflandırılabilirler.
Organize Piyasalar (Organized Markets) Organize piyasalar, alıcı ve satıcıların belli fiziksel alanlarda karşılaştığı, denetim ve gözetimi belli kurumlar tarafındanyapılan piyasalardır. Organize piyasalara en iyi örnek «borsa» dır. Borsa, hisse senedi ve tahvil gibi menkul kıymetlerin, kıymetli madenlerin, çeşitli zirai ürünlerin ve yabancı paraların ticaretini yapanların toplandığı yerlerdir. Borsalar iş konularına göre: menkul kıymetler borsası ticaret borsası (zirai ürün ve madenler için) döviz borsası opsiyon borsası(vadeli i slemler) altın borsası
Menkul kıymet borsalarının işlevleri: piyasaya likidite sağlama,, ekonomik kaynak yaratma, mülkiyeti tabana yayma, ekonominin göstergesi olma
Menkul kıymet borsalarının yatırımcı açısından faydaları: Hisse senetleri borsada i slem gören firmalar hakkında daha kolay bilgi edinilebilir, Alım satım işlemlerinde belli kurallara uyulması gerektiğinden daha güvenlidir, Menkul kıymet borsalarındaki finansal varlıkların alım-satımı daha kolay olduğu için likiditeleri fazladır.
Organize Olmayan (Tezgahüstü Piyasalar) (Over the Counter Markets) Organize olmayan piyasalar, yasal kuralları belirlenmiş olmayan, fiziki bir mekanı bulunmayan, belirli kurum ve kuruluşlarca denetlenmeyen piyasalardır. Örnek: Serbest döviz piyasası, serbest altın piyasası gibi.
PORTFÖY YÖNETİMİNDE YASAL DÜZENLEMELER Portföy yönetimi yatırımcının kendisi tarafından yapabileceği gibi, profesyonel portföy yönetim hizmeti sunan finansal kurumlara da devredebilir. Ekonominin dinamik yapısı gereği, zamanla ekonomik koşullar değişebilmektedir. Yatırımcıların menkul kıymetleri portföyden çıkarıp satmaları, yerlerine yenilerini almaları gerekebilir. Portföyden hangi kıymetlerin ne zaman satılacağı ve yerlerine hangi kıymetlerin ne zaman alınacağına karar vermek, uzmanlık ve sorumluluk isteyen bir iştir. «portföy yöneticiliği faaliyetleri» yetkili kurullardan gerekli izinleri almış bankalar ve uzman kuruluşlar tarafından yapılmaktadır.
PORTFÖY YÖNETİMİNDE YASAL DÜZENLEMELER Türkiye'de 1992 yılına kadar yasal anlamda yeterli düzenlemeler olmadığından, portföy yönetimi, bizzat yatırımcının kendisi tarafından yapılmaya çalışılmıştır. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), piyasada, güven ve istikrarın sağlanması amacıyla, profesyonel portföy yöneticiliğinin Türkiye'de de yerleşmesini sağlamak için Türkiye'de portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı yasal bir çerçeveye oturtulmuştur. Resmi Gazetenin 13 Mayıs 1992 tarih ve 21227 sayılı nüshasında yayınlanan yasal düzenlemelerin hemen ardından, sermaye piyasasında faaliyet gösteren birçok aracı kurum, profesyonel portföy yöneticiliği belgesini almış ve müşterilerine portföy yönetimi hizmeti sunmaya başlamıştır.
PORTFÖY YÖNETİMİNDE YASAL DÜZENLEMELER Müşteri Portföyü Yönetimi faaliyeti, ayrıca, 14 Ocak 1993 tarihli 21465 sayılı Resmi Gazete'de, "Portföy Yöneticiliği Faaliyetlerine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar" Tebliği'nde (Seri V No:59) etraflıca açıklanmıştır Bu tebliğe göre; Portföy yöneticiliği; finansal varlıklardan oluşan portföylerin, her bir müşteri adına, müşterilerle yapılacak portföy yönetim sözleşmesi çerçevesinde maddi bir menfaat sağlamak üzere vekil sıfatıyla yönetilmesidir. Bu faaliyet, Sermaye Piyasası Kurulu'ndan yetki belgesi almış «portföy yönetim şirketleri», «aracı kuruluşlar», «girişim sermayesi yatırım ortaklıkları» ve «mevduat kabul etmeyen bankalar» tarafından yapılabilecektir. Böylece, SPK, portföy yönetme hakkını aracı kurumlar ve bu konuda özel olarak kurulacak şirketlere tanımıştır. Portföy saklama kuruluşları; portföy yönetim şirketi müşterilerine ait finansal varlıkların saklanması, kayıtlarının tutulması, varlık ve nakit hareketlerinin idaresi ve kontrolü faaliyetlerini yürüten ve SPK tarafından çıkarılan Tebliğin 19. maddesinde sayılan nitelikleri taşıyan bankalardır. Portföy saklama kuruluşları Takasbank ın saklama hizmeti sunduğu varlıkları Takasbank nezdinde izlemek zorundadır.
Portföy yönetimi faaliyetinde bulunacak yetkili kurumlar ise aşağıdaki hususlara uymak zorundadırlar: Müşterinin yazılı bir emri olmadan, portföye, piyasa değerinin üstünde sermaye piyasası aracı satın alamazlar ve portföyden piyasa değerinin altında bir fiyatla sermaye piyasası aracı satamazlar. Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa kendi portföylerinden müşteri portföyüne, müşteri portföyünden kendi portföylerine alım satımda bulunamazlar. Müşteri menfaatleriyle kendi menfaatleri arasında çatışma olan durumlarda müşteri lehine davranmak zorundadırlar. Portföy yönetimi yapan şirketlerin yanlarında çalıştırdıkları kişiler, kendi nam ve hesaplarına işlem yapamazlar.
Yetkili kurumlar, müşterilerine, portföyün önceden saptanmış belirli bir getiriyi sağlayacağına dair sözlü veya yazılı garanti veremezler. Garantili yatırım fonlarında garantiye veya koruma amaçlı yatırım fonlarında hedeflenen korumaya ve getiriye ilişkin olarak içtüzük ve izahnamede belirlenenlerin ötesinde bir açıklamada bulunamazlar. Müşterilerin risk-getiri tercihlerini belirlemek, bu belirlemelere yönelik yazılı belge düzenlemek, söz konusu belgeleri sözleşmeyle birlikte saklamak, portföyleri bunlara uygun oluşturmak ve yönetmek zorundadırlar. Müşterilerin piyasa hakkında bilgisizlik ya da tecrübesizliklerinden yararlanıp bunların alımsatım kararlarını etkileyerek kendi lehlerine kazanç sağlamak amacıyla, müşterilerin gereksiz alım-satım yapmalarına ortam hazırlayamaz ve bu fiilin üçüncü şahıslar tarafından gerçekleştirilmesine herhangi bir şekilde yardımcı olamazlar. Yazılı, basılı veya sözlü biçimde müşterilere duyurulacak ve yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikte olan araştırma sonuçlarını, müşterilerine duyurmadan önce kendileri veya üçüncü şahıslar lehine kullanamazlar.
Portföy Yönetim Sözleşmesi Asgari Koşullar: Portföyün hangi yatırım araçlarından oluşacağı ve nakit olarak tutulacak azami oran, Portföyün içerdiği sermaye piyasası araçlarının değerleme esasları, Alınıp satılması istenmeyen sermaye piyasası araçları, Portföye dâhil sermaye piyasası araçlarının içerdiği hakların kullanılması ile ilgili hususlar, Portföy hesabına yapılacak alım satımlarda birlikte çalışılacak aracı kuruluşların unvanları, Saklama ve sigorta hizmetleri, Müşteri emirlerinin ne şekilde alınacağı, Sözleşmenin fesih şekli, Yetkili kurumu, müşteriyi, portföy yöneticisini tanıtıcı bilgiler ve imzalar.