görüşler ve yorumlar Mahalli İdareler Reformu Kanun Taslağına Göre Demokratik Kitle Örgütlerinin Yerel Yönetimlere Demokratik Katılımı Atilla inan' Her kurum ve kavram gibi demokrasi de zamanınızda yeni bir anlam kazanmıştır. Sadece temsilcilerin seçilmesi ve onlara yönetilenler adına karar alma ve uygulama hakkı verilmesi şeklindeki anlayış zamanımızda terkedilmiştir. Demokrasinin zamanımızdaki anlamı. temsilcilerin görevlendirilmesi yanında bizzat halkın kendisinin sonmlarını dile getirmesi, öneriler üretmesi, hatta çözümlerin yerine getirilmesine katkıda bulunmasını gerektirmektedir. Buna katılımcı demokrasi anlayışı da denilmektedir. Demokratik katılım. sorunların daha sağlıklı belirlenmesini sağladığı gibi çözümlerin de daha tutarlı olmasını sağlamaktadır. Hele, uygulamaya halkın katılım ı. onların daha istekl i olmasını yanında getirdiğinden amaçlara daha kısa zamanda varılabilmekte ve daha kaliteli hizmet alınabilmektedir. Yerel yönetimler, kamu yönetiminin halka en yakın hizmet veren kurumlarıdır. Yerel yönetimlerin halkla daha yakın bir ilişki içinde olması, katılımcı demokrasiyi daha anlamlı bir duruma getirmektedir. Zamanımızda bu gerçeğin' görlilmcsi. yeni mahalli idareler reformu taslaklarında da yer almıştır. Konuıııııı yasama tasarruflarını ilgilendiren boyutlar kazanmasından önce, bazı belediyelerin halktan. özellikle aydınlardan yerel sorunların saptanması ve bunlara çöziimler aranması için yardım istediğini biliyoruz. Ancak bu tür uygulamaların yeterince başarılı olduğunu söylemek mümkün değildir. Örneğin. Sayıştay LzmHll Denetçisi. Ça!J,daş rerel rölteliıııler, Cilı 7 Sayl:1,viscm 199,'( s. /28-/32.
Görüşler ve Yonmılar i 29 1990'larda gerçekleştirilen Ankara Kurultayı uygulamasının, organizatörlerin bütün iyi niyetlerine karşın gereken ilgiyi bulmadığı bir gerçektir. Öyle görünüyor ki katılımcı demokrasi, bu konudaki organizasyon becerisi yanında halkın bilinç düzeyine ve sorunlarına sahip çıkma şeklinde belirginleşen sorumluluk duygusuna bağlı olmaktadır. Belki de bu sosyal gerçekliğin yasa koyucu tarafından bilinmesi, katılımcı demokrasi konusunda gecikmenin ana nedenini oluşturı"milktad ır, Aşırı merkeziyetçi yapımızın hizmetlerin çağımıza uygun hıza ulaşmasına, kaynakların verimli kullanımına ve demokratik, kültürün gelişimine imkan vermemesi, yapılan idari reform çalışmalarında hep bir yandan merkezi idarenin yetkilerinin daraltılması buna karşılık yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılarak demokratik katılımın güçlendirilmesini gündeme getirmiştir, Son olarak 1997 yılının ikinci yarısında yayımlanan yerel yönetimler idari reform çalışmalarında da bir yandan merkezi idare yetkilerinin daraltılması, yerel yönetim yetkilerinin genişletilmesi yaklaşımmm izleri açıkça görüımektedir. Son yapılan idari reform çalışmaları, "Merkezi İdare ile Mahalli İdareler Arasında Görev Bölüşümü ile Hizmet İlişkilerinin Esaslarmm Düzenlenmesi Hakkında Kanun Taslağı" ve'''çeşitli Kanunlarda Mahalli İdarelerle ilgili Değişiklikler Yapılması Hakkında Kanun Taslağı" biçimlerinde sonuçlanmış bulunmaktadır. Demokratik katılımla ilgili hükümler daha çok ikinci taslakta yer almıştır. Bu hükümler gerekçeleriyle birlikte aşağıda incelenecektir. Çeşitli Kanunlarda Mahalli İdarelerle ilgili Değişiklikler Yapılması Hakkında Kanun Taslağının Demokratik Katılıma İlişkin Hükümleri., Yasa taslağının İl Özel İdaresi Kanunu 'na ilişkin değişiki ikleri düzenleyen bölümünün 6. maddesinde, söz konusu kanuna aşağıdaki maddelerin eklenmesi öngörü!mi.işti.ir: "Ek Madde 5- Kaymakamlar. köy muhtarları ve kamu kuruımı niteliğinde meslek kuru luşları. bu Kanunun i 19 uncu maddesi gereğince çıkarı lacak yönetmelik esasları çerçeve sinde il genel meclisinin kendi görev ve faaliyet alanları ile ilgili toplantılarına katılıp. oy hakkı olmaksızın görüşlerini belirtebilir." "Ek Madde 6- İl genel meclisieri; kaymakamların. bakanlıkların bölge ve il müdürlerinin. belediye başkanlarının. köy ve mahalle muhtarlarının. kamlı kurumu niteliğindeki meslek teşekküllerinin ve sivil toplum kuruluşlarının hizmetlerle ilgili olarak görüşlerini almak üze re yılda en az bir kere özel gündemle top/mm." "Ek Madde 7- ilçelerde: ilçe ile ilgili yatırım ve hizmetler hakkında il özel idareleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına görüş ve önerilerde bulunmak üzere. kaymakamın baş kanlığında, o ilçelerden seçilen il genel meclisi üyeleri. belediye başkanları, bakanlıkların
130 Çağdaş Yerel Yönetim/er. 7 (2) Nisan 1998 ilçe şube müdürleri, köy ve mahalle muhtarları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan ilçe meclisi kurulur. ilçe meclisinin çalışma esas ve usulleri İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir. " Aynı taslağın, Belediye Kanunu'na ilişkin değişiklik hükümlerini düzenleyen 25. maddesinde demokratik katılımla ilgili aşağıdaki ek maddenin eklenmesi öngörülmüştür. "Ek Madde 9- Belediye meclisleri, kaymakamların, bakanlıkların bölge ve il müdürlerinin, mahaııe muhtarlarının, kamu kurumu niteliğinde meslek teşekküllerinin ve sivil toplum kuruluşlarının hizmetlerle ilgili görüşlerini almak üzere yılda en az bir kere özel gündemle toplanır." Görüldüğü gibi yasa taslağında il özel idare yönetiminde demokratik katılıma belediyelerden daha fazla ağırlık verilmiştir. İl özel idarelerinde bu konuda üç madde hükmü düzenlenmesi öngörülmüşken, belediyelerde sadece bir madde hükmünün düzenlenmesi yeterli bulunmuştur. Belediye Kanunu'nda demokratik kurumların sadece özel gündemle toplanması öngörülmüşken, il özel idarelerinde özel gündemle toplantı yapmak dışında yönetirnde katılımı sağlamak amacıyla kaymakamların, köy muhtarlarının ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu temsilcilerinin kendi görev ve faaliyet alanı ile ilgili konuların göıiişüldüğü il genel meclisi toplantılarına katılıp, oy hakkı olmaksızın görüşlerini belirtme imkanı getirilmektedir. Bundan başka ilçe meclisi denilen bir kurum oluşturularak, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuru luşlarının temsilcilerine de bu kurula sürekli katılma hakkı tanınmaktadır. Sivil toplum örgütlerinin hem il özel idaresi hem belediye etkinliklerine katılmasının organizasyonu büyük zorluklar taşımaktadır. Özellikle büyük kentlerde yüzlerce sivil toplum örgütlerinin hepsine bu yetki verilecek midir? Ayrıca birden fazla şubesi bulunan derneklerden hangisine, değinilen yetkile~tanınacaktır. Onların kendi aralarında yerel sorunlarla ilgili ayrı bir düzenleme yapması gerekmeyecek midir? Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlannın Yerel Yönetimlere Demokratik Katılımı Anayasa'mızın 135. maddesi uyarınca kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı İle kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında gizli oyla seçi len kamu tüzel kişilikleridir. Mimar odaları, ticaret ve sanayi odaları, TÜRMOB,
Görüşler ve Yorumlar ı 3 ı ziraat odaları, Veterinerler Birliği gibi çeşitli adlar altında kanunla kurulan.60 dolaylarında kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu bulunmaktadır. Bunların, konuları ile ilgili bilgi birikimi ve uzman kadroları ile' yerel yönetimlere büyük bir katkı sağlayacağı kuşkusuzdur. Kanun taslağında, kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşlarının kendi görev ve faaliyet alanı ile ilgili konularda il genel meclisi topbıntılarına katılıp, oy hakkı olmaksızın görüşlerini belirtebilmeleri öngörülmüştür. Ayrıca söz konusu kuruluşlara il genel meclislerinin yılda en az bir defa düzenleyeceği özel gündemli toplantılarında da görüş bildirme olanağı tanınmıştır. Diğer taraftan kamu kurumu niteliğindeki meslek teşekkülü temsilcileri, ilçe meclisinin doğal üyesidirler. İlçe meclisleri, ilçe ile ilgili yatırım ve hizmetler hakkında il özel i dareleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına görüş ve önerilerde bulunmak ü zere kaymakamın başkanlığında toplanan, il genel meclisi üyeleri, başkanları, bakanlıkların ilçe şube müdürleri ile köy ve mahalle muhtarlarından oluşan bir kuruldur. Gerek kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun faaliyet alanı ile ilgili toplantı olsun gerek özel gündemli toplantı olsun, söz konusu kuruluşların toplantılara d~vet ve çalışma usulü bir yönetmelikle düzenlenecektir. Karrru kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının belediye meclislerinde de demokratik katılım hakkı vardır. Ancak bu katılım belediyelerde daha sınırlı tutulmuş olup, il özel idarelerinde olduğu gibi kendi faaliyet alanı ile ilgili herhangi bir belediye meclisi toplantısına katılma olanağı yoktur. Söz konusu kuruluşlar sadece yılda en az bir defa düzenlenmesi gereken özel gündemli toplantılara katılabi iirler. Sivil Toplum Örgütlerinin Yerel Yönetimlere Demokratik Katılımı Sivil toplum örgütleri, Dernekler Kanunu'na göre kurulmuş demokratik kurumiardır. Sivil toplum örgütlerinin yerel yönetimlere demokratik katılımı kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına göre daha kısıtlı tutulmuştur. Sivil toplum örgütleri sadece il genel meclisleri ve belediye meclislerinin özel gündemli toplantılarına katılıp, oy hakkı olmaksızın görüş ve düşüncelerini belirtebilirler. Sivil toplum örgütlerine ilçe meclislerine katılma hakkı tanınmamıştır. Yeterli olmamakla birlikte kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sivil toplum örgütlerine yerel yönetimlere demokratik katılma hakkı tanııımış bulunmaktadır. Ancak bu hakkııı yaşama geçmesi ve yararlı olabilmesi, demokratik kuruluşların sorumluluk duygusu ve demokrasi bilincine bağlı bulunmaktadır. Söz konusu demokratik kuru luşların yerel yönetim birimlerine yararı i ola
132 Çağdaş i'ere/ Yönetimler. 7 (2) Nisan /998 konusunda hazırlık yapmasını ve or bilmesi, onların da yerel yönetimlere katkı ganize olmasını gerektirmektedir. Sonuç, Demokratik kitle örgütlerinin yerel yönetimlere katkıda bulunmalarının düşünülmesi sevindiricidir. Ancak etkin hizmet alınabilmesi olanağı bu konuda demokratik kitle örgütlerinin de hazırlık yapmasını ve bu konuda organize olmasmı gerektirmektedir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sivii toplum örgütlerinin belediye yönetimine daha fazla katkıda bulunabileceği düşünülürken, onlara il özel idarelerinde daha fazla sorumluluk verilmesi şaşırtıcı bulunmuştur. Başlangıç olmakla birlikte kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin demokratik katılımı açısından il özel idareleri ile belediyelerdeki yetkilerinin eşitlenmesinin yararlı olacağı kanısındayız.