Gergin omurilik sendromu (GOS), s kl kla omuriliğin migrasyonu



Benzer belgeler
Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

KONJENİTAL SPİNAL ANOMALİLER

Ayrık Omurilik Malformasyonları

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

Konjenital Skolyozda Kırmızı Bayraklar

Evrim KARADAĞ TEKİN * Neşe ASAL * Ömer YILMAZ ** Aynur TURAN * Pınar NERCİS KOŞAR *

Ayrık Omurilik Malformasyonu: İki Olgu Sunumu

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Adult Type Tethered Cord Syndrome Presenting As Lumbar Disc Syndrome; Report Of Two Cases Abstract

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi

Kısa, Kalın ve Yağlı Filum Terminale

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Travma Sonrasý Geliþen Dev Ýntratorasik Meningosel; Olgu Sunumu

ELAZIĞ VE ÇEVRESİNDE SPİNA BİFİDA OKULTA SIKLIĞININ ARAŞTIRILMASI

Spinal Lipomlar: Lipomyelomeningosel ve Filum Terminale Lipomu

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Boyun Ağrılarında Tanı ve Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi

Yenidoğanda Nadir Görülen Servikal Meningomyelosel Rare Cervical Meningomyelocele in Newborn Beyin ve Sinir Cerrahisi

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

LOMBER SPİNAL STENOZ TEDAVİSİNDE MİKRO-HEMİLAMİNEKTOMİ veya LAMİNEKTOMİ SEÇENEKLERİ

pecya Gergin Omurilik Sendromu

Spinal Tumors. Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery. Tuesday, April 3, 12

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

İZMİR METROPOL İLÇELERİNDE YAPILAN ASANSÖR DENETİMLERİ VE GÜVENLİK SEVİYESİNDEKİ GELİŞMELERİN İNCELENMESİ

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Dönemi Program adı : İLERİ GÖRÜNTÜLEME TEKNİKLERİ PROGRAMI. Dr. Ömer ERDEM

KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ KRANİOSEREBRAL TRAVMALI HASTALARDA NÖROGÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI

Ayrık Omurilik Malformasyonları

Çocuklarda sakral dermal sinüs traktlarının değerlendirilmesi ve cerrahi tedavisi

1-Tosun H, Göksel M, Aykol Ş. Antıbıyotıc Prophylaxıs In Clean Neurosurgıcal Procedures. Gazi Medical Journal 3: ,1992

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

SAĞLIK TAZMİNAT ÖDEMELERİ

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Bu yaz da İstanbul da radyoloji eğitimi veren 3 t p fakültesi, 6

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Lomber disk hastal ğ oldukça yayg n bir klinik durumdur (1,2).

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

İçerik. Plak Oluşumu. Plak görüntüleme BT- BTA. Karotis Plağı: patofizyolojiden görüntülemeye. Karotis Plağı Kompozisyonu BT de dansitesine göre

İntradural Spinal Tümörler. Dr. Fuldem Yıldırım Dönmez Başkent Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Mehmet Sait Doğan, Selim Doğanay, Gonca Koç, Süreyya Burcu Görkem, Abdulhakim Coşkun

Is Büzüflmeli Ürünler 3

Faz kontrast sine MRG ile intrakranyal kist ya da kist benzeri lezyonlar n beyin omurilik s v s ile ak m iliflkisinin gösterilmesi

Rahim ağzı kanseri; Serviks tümörü; Cerviks kanseri; Cerviks tümörü; Cervix Ca;

BT ve MRG: Temel Fizik İlkeler. Prof. Dr. Utku Şenol Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Dr.Ertan BEYATLI ANKARA 11 Aral k 2017 F t k, Göbek Dü mesi

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Selülit ile mücadelede son nokta. Cellulaze.

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Osteosarkom multipl myelomdan sonra en s k görülen primer

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

tek tek incelenir. Sunum sırasında görevli asistan doktorlar hastaların klinik ve

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Dr. Erdal DUMAN. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı. Şair Eşref Bulvarı No:65 Alsancak İzmir. Tel:

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Servikal spinal sistem manyetik rezonans görüntülemede (MRG)

Spontan Regrese Olan Lomber Disk Hernisi: Üç Olgu Sunumu

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Sakrum Kırıkları ve Biyomekaniği

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Düzen Sağlık Grubu Polikliniği Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

3- Kayan Filament Teorisi

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm)

Azospermi Nedir, Belirtileri Nedir, Nas l Tedavi Edilir?

HEMiHYPERTROFi YAPAN BR NÖROFisROM VAK'ASI ÖZET

NIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas

MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 9.HAFTA

Sol Mastoid Kemikte Monostotik Fibröz Displazili Bir Olgunun MRG Bulguları

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

Transkript:

Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji (2003) 9:295-301 NÖRORADYOLOJ ARAfiTIRMA YAZISI Eriflkin gergin omurilik sendromunda MRG bulgular Özgür K l çkesmez, Yüksel Barut, Erol Tafldemiro lu AMAÇ Gergin omurilik sendromu, genellikle çocukluk ça- nda görülen bir konjenital hastal k olmas na ra men eriflkin dönemde de karfl m za ç kabilir. Bu çal flman n amac 17 eriflkin olguda izlenen gergin omurilik sendromunun MRG bulgular n n cerrahi bulgular yla karfl laflt r lmas d r. GEREÇ VE YÖNTEM 1994 ve 2002 y llar aras nda hastanemiz nöroloji ve nöroflirürji servislerinde 57 gergin omurilik sendromlu olgu saptand. Bu olgular n 17 si eriflkindi ve çal flma kapsam na al nd. On yedi olgunun 11 i kad n, 6 s erkekti. Yafl ortalamas 33,2 olarak bulundu. Olgular n tümünde fizik ve nörolojik muayene yap ld, ard ndan direkt radyogramlar ve MRG ile de erlendirilip opere edildiler. ntraoperatif bulgular MRG bulgular ile karfl laflt r ld. BULGULAR MRG, konus medullarisin seviyesini, filum terminalenin kal nl n ve omurili in gerilmesine neden olan patolojiyi saptamada yeterlidir. K sa-kal n filum terminale, diastematomiyeli, intradural lipom ve lipomiyelomeningosel en s k rastlanan etyolojik faktörlerdendi. Olgular n tümünde konus terminalis L2-L3 intervertebral disk mesafesi distalinde sonlanmaktayd. K sa-kal n filum terminalesi olan iki olgu d fl nda tüm intraspinal patolojilerde MRG ve operasyon bulgular uyumluydu. Vertebral anomaliler hem direkt radyogramlar hem de MRG ile izlenebildi. SONUÇ MRG gergin omurilik sendromu tan s nda mükemmel bir tan arac d r. Özellikle sfinkter problemleriyle iliflkili, srarl bel ve bacak a r s bulunan olgular muhtemel bir gergin omurilik sendromu aç s ndan MRG yle de erlendirilmelidir. Ö. K l çkesmez (E), Y. Barut SSK stanbul E itim Hastanesi, Radyoloji Klini i, stanbul E. Tafldemiro lu SSK stanbul E itim Hastanesi, Nöroflirürji Klini i, stanbul 23. Ulusal Radyoloji Kongresi nde (5-8 Kas m 2003, Antalya) poster bildirisi olarak sunulmufltur. Gelifli: 11.01.2003 / Kabulü: 17.07.2003 Gergin omurilik sendromu (GOS), s kl kla omuriliğin migrasyonu s ras nda bunu engelleyen terminal lipom, diastematomiyeli, dermal sinüs gibi patolojiler nedeniyle konus medullarisin longitudinal traksiyonuna bağl olarak ortaya ç kan belirti ve bulgularla seyreden klinik sendroma verilen isimdir (1-5). GOS s kl kla çocukluk yaş grubunda saptan rsa da, kaynaklarda erişkin yaş grubu içinde yer alan olgular da bildirilmiştir (6-10). Bu çal şmada hastanemizde GOS tan s alan erişkin dönemdeki olgular n direkt radyogram ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bulgular, intraoperatif bulgularla karş laşt r lm şt r. Gereç ve yöntem 1994-2002 y llar aras nda hastanemiz nöroloji ve nöroşirürji polikliniklerine başvuran 57 olguda GOS saptand. Bu olgular içerisinden 18 yaş üzerinde olan 17 erişkin olgu çal şma kapsam na al nd. Olgular n yaş ortalamas 33,2 (yaş aral ğ : 19-57) olarak bulundu. Ayr nt l fizik ve nörolojik muayenelerin d ş nda, idrar inkontinans olan 3 olguya ürodinamik testler uyguland. Spinal kolon, radyolojik olarak olgular n tümünde iki yönlü (ön-arka ve yan) direkt radyogramlar ve MRG ile değerlendirildi. MRG sonras diastematomiyeli tan s alan 6 olgudan 4 ünde lezyon lokalizasyonuna yönelik aksiyal planda bilgisayarl tomografi (BT) incelemesi eklendi. MRG incelemeler temel olarak iki planda (sagital ve aksiyal) uygulan rken, diastematomiyelisi olan üç olguda koronal kesitler de al nd. MRG incelemeler 1,5 Tesla süperiletken sistemlerde (sekiz olgu Siemens Magnetom Vision [Siemens, Erlangen, Germany], kalan dokuz olgu GE Signa [General Electric Medical Systems, Waukesa, Wisconsin]) ile gerçekleştirildi. Görüntüleme protokolü; Siemens Magnetom Vision için sagital planda spin eko (SE) T1-ağ rl kl (repetition time [TR]/echo time [TE]/flip angle [FA]: 600/12/90 ), h zl spin eko (FSE) T2-ağ rl kl (TR/TE/FA: 4480/130/90 ) sekanslar, aksiyal planda SE T1-ağ rl kl (TR/TE/FA: 660/15/90 ), FSE T2-ağ rl kl (TR/TE/FA: 4900/120/90 ) sekanslar ve GE Signa sistemi için çok az farkl TR, TE zamanlar ndan oluşmaktayd. Baz olgularda koronal planda SE T1- ağ rl kl (TR/TE/FA: 660/15/90 ) ve FSE T2-ağ rl kl (TR/TE/FA: 4900/120/90 ) sekanslar inceleme protokolüne eklendi. Kesit kal nl ğ sagital ve koronal kesitler için 3 mm, aksiyal kesitler için 5 mm idi. Kesitler aras kal nl k 1 mm ve FOV aksiyal kesitler için 130 x 250 mm, sagital ve koronal kesitler için 125x250 mm olarak ayarland. Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 295

Resim 1. K sa kal n filum terminale olgusunda aksiyel T1 a rl kl kesitte fibrolipom görülüyor. Matriks 240x512 pikseldi. İki olguda intradural kitle nedeniyle 0,1 mm/kg dozda kontrast maddenin intravenöz yolla verilmesini takiben SE T1-ağ rl kl sagital ve aksiyal kesitler elde edildi. Olgulara klinik ve radyolojik bulgularla GOS tan s konulduktan sonra cerrahi girişim uyguland. Uygun seviyelerde laminotomi yap ld ktan sonra filum terminale kal nl ğ ölçüldü ve daha sonra kesildi. Diastematomiyelisi olan olgularda kemik septalar eksize edildi. Dört olguda saptanan intradural lipomlar n üçü tamamen, biri k smen rezeke edilebildi. Bir olguda rastlanan araknoid kist tamamen ç kar ld. Bulgular GOS tan s alan 17 erişkin olgunun 11 i kad n (%64,7), 6 s erkekti (%35,3). Yaş ortalamas 33,2 (yaş aral ğ : 19-57) bulundu. Olgular n en s k başvuru şikayeti bel ve bacak ağr s yd. Daha az rastlanan klinik bulgular Tablo 1 de özetlenmiştir. Çal şma kapsam na al nan 17 olgunun tümü cerrahi olarak tedavi edildi ve operasyon bulgular, preoperatif MRG bulgular yla karş laşt r ld. Olgular n tümü iki yönlü direkt radyogramlar ve MRG ile radyolojik olarak değerlendirildi. Direkt radyogramlarda olgulardaki vertebral anomaliler aç kça izlenebildi. En s k rastlanan patolojiler 16 olguda spina bifida (%94,1), alt olguda skolyoz (%35,2), 296 Eylül 2003 Tablo 1. Klinik bulgular Patoloji Olgu say s Bel ve bacak a r s 15 His kusuru 3 Motor güçsüzlük 2 Sfinkter kusuru 2 Bacakta atrofi 2 Ayakta flekil bozuklu u 2 Cilt bulgular 5 dört olguda hemivertebra (%23,5), üç olguda blok vertebra (%17,6) ve iki olguda kelebek vertebrayd (%11,7). MRG ile direkt radyogramlarda izlenen patolojiler multiplanar görüntüleme ve yüksek rezolüsyon sayesinde çok daha net olarak belirlendi (Tablo 2). MRG incelemede 17 olgunun tümünde terminal konus L2-L3 intervertebral disk mesafesi distalinde sonlanmaktayd (6 olguda L3 vertebra korpusu, 2 olguda L3-L4 disk mesafesi, 5 olguda L4 vertebra korpusu, 3 olguda L4-L5 disk mesafesi ve 1 olguda S1 vertebra korpusu seviyesinde). MRG ile aksiyal plandaki kesitlerde L5-S1 seviyesinde filum terminale ön-arka çaplar ölçüldü ve alt olguda 2 mm den kal n olduğu görüldü (Resim 1) (Tablo 3). Ancak operasyon sonras nda olgular n 8 inde filum terminalenin kal n olduğu anlaş ld. 6 olguda MRG de diastematomiyeli saptand. Olgular n 4 ü alt torakal-üst lomber bölgedeyken, 2 si alt lomber bölgede yerleşim göstermekteydi. Pang n s n flamas na göre üç olgu tip I (kemik septayla ikiye ayr lm ş iki ayr dural kese) ve üç olguda tip II (tek dural kese) olarak s - n fland r ld (Resim 2). Ancak operasyon sonras MRG de tip II olarak s - n fland r lan bir olguda ince bir fibröz septa varl ğ tespit edildi. Kemik septalar MRG de T1 ve T2 ağ rl kl sekanslarda tipik olarak santrali hiperintens, periferi (kortikal kemik) ise hipointens karakterde izlendi. Fibröz septalar ise her iki sekansta hipointens görünüm sergilediler. Diastematomiyeli bulunan 6 olgudan 5 inde bu seviyede dural ektazi saptand. Dört olguda saptanan intradural lipomlar n tümü lomber bölgede yerleşim göstermekte; T1 ve T2 ağ rl kl sekanslarda hiperintens görünüm sergilemekteydiler (Resim 3). Bir olguda lipom komşuluğunda hipointens çizgi şeklinde kimyasal şift artefakt saptand. Lipomiyelomeningosel bulunan 3 olgudan 1 inde intradural lipom eşlik etmekteydi. Bunlarda aksiyal ve sagital kesitlerde, yağl dokunun spinal kanal içerisine doğru uzand ğ görüldü (Resim 4). Diğer bir lipomiyelo- Tablo 2. Vertebral kolonda direkt radyogram ve MRG ile izlenen anomaliler Patoloji Olgu say s Spina bifida 16 Skolyoz 6 Hemivertebra 4 Kelebek vertebra 2 Blok vertebra 3 Vertebra korpus ön-arka çaplar nda azalma 4 Disk mesafesinde daralma 4 Bifid spinöz proses* 1 Atlasta anterior splitting* 1 * Sadece MRG kesitlerinde izlenebilen patolojiler

A B meningosel olgusundaysa, alt lomber bölgede yerleşim gösteren araknoid kist izlendi. 4 olguda ciltten spinal kanal içerisine doğru uzanan dermal sinüs trakt saptand. Trakt en iyi sagital T1 ağ rl kl sekansta hipointens karakterde görüldü (Resim 5). 4 olguda siringohidromiyeli saptand, 2 si diastematomiyeliye eşlik etmekteydi. Bir olguda GOS a eşlik eden siringohidromyeli tüm spinal kordu tutmaktayd (holokord siringohidromiyeli). MRG de spinal kolonun değerlendirilmesi sonras nda direkt radyogramlarda saptanan patolojilere ek olarak bir olguda L5 vertebrada bifid spinöz proses, bir olguda atlas ön arkusunda ayr lma C Resim 2. Diastematomiyeli. A. Tip I diastematomiyeli olgusunun aksiyel T2 a rl kl MRG kesitinde kemik septa görülüyor. B. Tip II diastematomiyeli olgusunun aksiyel T2 a rl kl MRG kesitinde iki ayr k kord aras nda herhangi bir septa izlenmiyor. C. Resim 1 deki olgunun sagital T1 a rl kl kesitinde vertebra boyutlar nda azalma, L3-L4 blok vertebra görünümü, dural ektazi ve filum terminale lipomu izleniyor. saptand. Tüm olgular opere edildi. Operasyon sonuçlar na göre 8 olguda k sa kal n filum terminale (%47,0), 6 olguda diastematomiyeli (%35,2; üç olgu tip I, üç olgu tip II ), 4 olguda intradural lipom (%23,5), 4 olguda dorsal dermal sinüs (%23,5) ve üç olguda lipomiyelomeningosel (%17,6) etyolojik faktör olarak belirlendi. Tüm olgularda filum terminale, kal nl ğ na bak lmadan kesilip serbestleştirildi. Operasyon sonras dönemde komplikasyon görülmedi. Ağr yak nmas iki olgu d ş nda kayboldu. Ekstremitelerdeki şekil bozukluklar ve skolyozda hiçbir olguda düzelme olmad. Tart flma GOS s kl kla k sa ve kal n bir filum terminale ve konus medullarisin düşük yerleşiminin eşlik ettiği, kompleks nörolojik ve ortopedik deformitelere yol açan bir klinik sendromdur (4,5,11). Olgular n çoğunda kas sertliğinden güçsüzlüğe kadar uzanan lokomotor problemler, his kusurlar, mesane ve nadiren barsak inkontinans, ortopedik anomaliler ve ağr bulunur. Erişkinler daha çok ağr şikayetiyle başvururlar, çocukluk dönemindeyse inkontinans, kas güçsüzlüğü ve skolyoz daha s kt r (12).Yamada ya göre bu semptomlar omuriliğin gerilmesi sonucunda, oksidatif metabolizma bozukluğu ve takiben gelişen nöron harabiyetine bağl d r (13). GOS s kl kla çocukluk çağ nda rastlanan bir patolojidir. Erişkin dönemde daha nadir görülür (4,7,8). Semptomlar n baz olgularda daha geç ortaya ç kmas n n nedeni, omuriliğin gerilme derece ve h z n n her olguda farkl l k göstermesi olabilir (13). Omuriliğin gerilmesine en s k sebep olan faktörler litotomi pozisyonunda doğum, kal- Tablo 3. MRG bulgular Patoloji Olgu say s K sa-kal n filum terminale 8 Diastematomiyeli 6 ntradural lipom 4 Dorsal dermal sinüs 4 Lipomiyelomeningosel 3 Siringomiyeli 4 Cilt alt lipom 4 Spinal araknoid kist 1 Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 297

Resim 3. ntradural lipom olgusu. A. Sagital T1 a rl kl MRG kesitinde vertebra boyutlar nda azalma ve hiperintens lipom izleniyor. B. Ya bask lamal sagital T2 a rl kl MRG kesitinde vertebra boyutlar nda azalma ve hipointens görünümde lipom görülüyor. A B çadan zorlu bacak fleksiyonu, öne eğilme, sürekli oturma, s rta ve kalçalara doğrudan oluşmuş travmalard r (4,8,14). Ayr ca baş ve boyun fleksiyonunun omuriliğin aniden yukar doğru hareketlenmesine neden olduğu, bu yüzden tekrarlayan normal baş ve boyun hareketleri sonucu ortaya ç - kan mikrotravmalar n konusun yaralanmas na neden olacağ öne sürülmüştür (4,14). Gupta ve arkadaşlar GOS lu olgular iki alt gruba ay rm şlard r. Birinci grup çocukluk çağ nda asemptomatik olan ve erişkin dönemde semptomlar başlad ktan sonra başvuran olgulardan oluşurken, ikinci grup stabil iskelet ve nörolojik deformiteleri olduğu halde, erişkin dönemde yeni gelişen progresif semptomlarla başvuran olgulardan oluşur. Gupta ve arkadaşlar n n çal şmas nda olgular n %55,5 i birinci gruptayken bizim çal şmam zda %70,5 i birinci grupta bulundu (15). GOS un belirlenmesinde en önemli radyolojik tan arac MRG dir. MRG sadece konusun lokalizasyonu ve filumun kal nl ğ hakk nda bilgi vermekle kalmay p, gerginliğe neden olan etyolojik faktörü de ortaya koyar. Hall ve arkadaşlar çal şmalar nda GOS tan - s nda MRG nin tercih edilmesi gerektiğini ve kendi olgular ndaki preoperatif MRG bulgular yla, intraoperatif bulgular n tamamen uyumlu olduğunu bildirmişlerdir (16). Bizim çal şmam zda da MRG, direkt radyogramlara belirgin üstünlük sağlad. Direkt radyogramlarla kemik yap hakk nda kabaca bilgi edinilebilmesine rağmen, spinal kanal içerisinde yerleşim gösteren patolojiler hakk nda hiçbir bilgi elde edilemez. Vertebral anomalilerden atlasta anterior splitting ve L5 vertebrada bifid spinöz proses varl ğ MRG nin kesitsel görüntüleme yöntemi olmas sayesinde aksiyal kesitlerde izlenebildi. Diğer tüm kemik patolojiler direkt radyogramlarda da izlendi. Ancak radyogramlardan doz ayarlamas tam olarak yap lamayanlarda değerlendirme güçlük yarat rken, MRG tüm olgularda detayl görüntüler sağlam şt r. MRG, GOS tan s nda yüksek uzaysal ve kontrast çözünürlük sayesinde en üstün yöntemdir. İyonizan radyasyon içermemesi ve non-invazif bir yöntem olmas diğer avantajlar - d r. Tüm spinal aks n değerlendirilmesinde sagital planda SE T1 ağ rl kl sekans kullan l r. Bu sekansta vertebra korpuslar değerlendirilebildiği gibi spinal kord boyutu, konturu ve sonlan ş da değerlendirilebilir (1,17). Olgular m zda GOS a en s k neden olan patoloji k sa kal n filum terminale idi. Literatürle uyumlu olarak bizim olgular m zda da filum terminaledeki kal nlaşman n fibröz veya lipomatöz dokuya ait olduğu görüldü. Lipomatöz doku bulunan olgular n tümü MRG de görüldü. Lipomatöz doku T1 ağ rl kl sekansta hiperintens, fibröz doku ise T2 ağ rl kl sekansta spinal korda göre hipointens veya izointens karakterde izlendi. İki olguda MRG de saptanamayan k sa-kal n filum terminale fibröz yap dayd. Bu iki olgunun MRG de görülememesinin nedeni filumun değerlendirilmesinde fibröz dokunun lipomatöz dokuya göre daha az dikkat çekici olmas olabilir. Ayr ca literatürde konus medüllarisin normal lokalizasyonlu olmas na ve filum terminale kal nl ğ nda art ş olmamas na karş n GOS nedeniyle opere olan olgular bildirilmiştir (18). Filum terminale ön-arka çap aksiyal kesitlerde L5-S1 seviyesinde ölçülür. Normal filum terminalenin L5-S1 intervertebral diski seviyesinde ön-arka çap 2 mm nin alt nda olmal d r (11,19,20,21). Konus medüllaris normal bireylerde L2 vertebra korpusu alt kesiminden önce sonlan r. Normal seviyesine inmesi doğumdan sonraki ikinci ayda tamamlan r. GOS tan s alan baz olgularda konus medüllarisin radyolojik olarak normal seviyede 298 Eylül 2003

A B C Resim 5. Sagital T1 a rl kl MRG kesitinde tip I diastematomiyelisi olan olguda spinal kanaldan cilde uzanan hipointens karakterde dermal sinüs trakt izleniyor. Resim 4. Lipomiyelomeningosel olgusunun (A) sagital T1, (B) sagital T2, (C) aksiyel T2 a rl kl MRG kesitlerinde, ya l dokunun orta hat defektinden spinal kanal içerisine do ru uzand görülüyor ve ya l dokunun BOS tan ayr m en iyi sagital T1 a rl kl sekansta yap labiliyor. sonland ğ literatürde bildirilmektedir (22). Diastematomiyeli spinal kordun s kl kla lomber veya alt dorsal bölgede kemik veya fibröz septayla sagital yönde ikiye ayr lmas d r. Her iki ayr k spinal kord genellikle distalde birleşerek sonlan r. Pang ve arkadaşlar - n n s n flamas na göre ikiye ayr larak incelenir. Pang tip I de spinal kordun her iki parças iki ayr dural kese içerisinde yer al r ve aralar nda kemik septa bulunur, Pang tip II de ise iki ayr k kord ayn dural kese içinde bulunmaktad r ve aralar nda fibröz bir septa bulunur. Diastematomiyeli olgular na s kl kla hemivertebra, kelebek vertebra ve blok vertebra gibi vertebra korpuslar n n segmentasyon anomalileri eşlik eder (1,8,23). Bizim çal şmam zda 6 olgudan 4 ünde (%66,6) skolyoz ve diğer vertebral anomaliler saptand. MRG de ayr k kordlar aras nda bulunabilecek fibröz veya kemik septalar en iyi aksiyal planda al nan T2 ağ rl kl sekansta değerlendirilir. Bunun nedeni T1 ağ rl kl sekansta hem BOS un, hem de fibröz veya kemik septan n hipointens izlenmesidir. Septumun değerlendirilmesinde myelografik etkisi daha fazla olan gradyent eko (GRE) sekans ndan faydalan labilir. GRE sekans hem h zl d r, hem de SE sekans na göre myelografik etki daha fazlad r. Ayr ca kalsiyum içeren lezyonlar n tan s nda magnetic susceptibility artefakt ndan faydalan lmaktad r (24). Hava-su veya trabeküler kemik-yağ arayüzeyinin neden olduğu doku magnetic susceptibility farkl l ğ magnetik alan inhomojenitesine ve sonuç olarak azalm ş T2* sinyaline yol açar. Bu özellikler septumun belirlenmesini kolaylaşt r r (25). Literatürde septumun başlang çta kartilajinöz yap da olup ilerleyen y llar içerisinde kemik yap ya dönüştüğünü bildiren yay nlar bulunmaktad r (26). Olgular m zdan birinde rastlad ğ m z osteokartilajinöz septum bu teoriyi desteklese de, ileri yaşa rağmen fibröz yap da olan veya erken dönemde kemik yap da izlenen septalar bu teori ile uyumlu değildir. İntradural lipomlar spinal kordla pia alt nda birleşirler, ancak kordu infiltre etmezler. Lipomlar T1 ağ rl kl sekansta, hipointens karakterdeki BOS içerisinde hiperintens görünüm sergilerler. Lumbosakral bölgedekiler GOS a neden olurlar. Cilt alt yağl dokuyla intradural lipomlar aras nda bunlar birbirinden ay ran belirgin bir plan bulunur. Bu patolojiye vertebral anomaliler ve diastematomiyeli s kl kla eşlik eder. Bizim çal şmam zdaki 4 olgunun 3 üne vertebral anomaliler, Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 299

2 sine diastematomiyeli, 2 sine dermal sinüs eşlik etmekteydi. Lipomiyelomeningosel ciltle kapl bir kitle görünümünde olup, içerisinde nöral doku, BOS ve meninksler bulunur. Lipomiyelomeningosel olgular nöral plakodun nörülasyonu s ras nda mezenkimal kökenli hücrelerin kapanan plakod dudaklar aras nda kalmas sonucunda gelişir. Böylece lipomiyelomeningoselin olduğu düzeyde nörülasyon tamamlanamam şt r. Cilt alt ndan başlayarak fasya, kas ve kemik defektinden geçen lipomatöz doku dura materin bütünlüğünün olmamas nedeni ile subaraknoid mesafeye girer ve omurilikle bütünleşir. MRG de sagital T1 ağ rl kl sekansta yağl dokuya yap şan kord net olarak izlenir (1,23). Bizim olgular m z n tümünde spinal kanal içerisine herniye olan yağl doku miktar farkl l k göstermekteydi. Bir olguya ayr ca intradural lipom varl ğ saptand. Dorsal dermal sinüs trakt lumbosakral bölgede cilt yüzeyinden başlayan, duvarlar epitel ile kapl tübüler bir yap d r, kas ve kemik dokusunu geçerek duraya uzan r. Olgular n bir k sm nda bu trakt dura d ş yaprağ nda sonlan rken, baz olgularda duray delerek subaraknoid mesafede ilerler ve konus medullarisle birleşir. Trakt en iyi sagital T1 ağ rl kl sekansta hiperintens cilt alt yağl doku içerisinde, hipointens çizgisel bir yap şeklinde izlenir. Trakt n iç duvar n döşeyen doku yass epitel olduğu için sürekli sinüs boşluğuna düşen hücreler enfeksiyona zemin haz rlamaktad rlar. Bu patoloji rekürren menenjit nedenlerindendir (1,23). Bizim olgular m zada da sadece birinde tek bir sagital kesitte tüm trakt izlenebildi. Ancak diğer olgularda ard ş k kesitlerde tüm uzan m görülebildi. Tüm olgular m z ciltte hipointens kal nlaşma şeklinde bir "dimple" ile devaml l k göstermekteydi. Tedavide erken tan ve cerrahi tedavi esast r. GOS a eşlik eden ve gerginliğe neden olan veya olmayan tüm lezyonlar n eksizyonu, yap ş kl klar n giderilmesi, kal n filum terminalenin kesilmesi, cerrahi girişimin ana prensipleri olmal d r. Çal şma kapsam ndaki tüm olgular opere edildiler. Literatürle uyumlu olarak bizim çal şmam zda da ağr en s k rastlanan klinik belirti olarak ortaya ç km şt r. Ağr belirtisinin cerrahi girişimden sonra tama yak n düzelme gösterdiği konusunda yazarlar aras nda görüş birliği vard r (4,5,8). Serimizde ise düzelme oran literatür ile uyumlu olarak %88,2 bulundu (2,4). Pang ve arkadaşlar n n bildirdiğine göre %13 olguda sensorimotor defisit değişmemiştir (8). Olgular n %20'sinde ise motor güç normale dönmüştür. Çal şmam zda literatür ile uyumlu olarak duyu kusuru ve motor bozukluk %64,7 oran nda düzelirken, sfinker kontrol kusuru ve skolyozda düzelme olmad ğ görüldü (2,4). Sonuç olarak, sfinkter kusurlar n n eşlik ettiği, srarl bel ve bacak ağr s MRI FEATURES OF ADULT TETHERED CORD SYNDROME PURPOSE: Tethered cord syndrome is a congenital childhood disease, which can also be seen in adults. The aim of this study was to describe magnetic resonance imaging findings of 17 adult patients with tethered cord syndrome and correlate the magnetic resonance images with intraoperative findings. MATERIALS AND METHODS: Between 1994 and 2002, 57 patients with tethered cord syndrome were detected in the neurology and neurosurgery departments in our hospital. Seventeen of these patients were adults and included in this study. The male to female ratio was eleven to six. The mean age was 33,2 years. All patients had physical and neurological examinations and were evaluated with plain films and lumbosacral MRI. All patients underwent surgery and the intraoperative findings were correlated with MRI findings. RESULTS: MRI could delineate the localization of the conus, thickness of the filum terminale and other pathologic conditions. Thick-short filum terminale, diastematomyelia, intradural lipomas and lipomyelomeningoceles were the most common etiological factors. Conus terminalis terminated distal to the level of L2-L3 intervertebral disc space in all patients. Except two patients with thick-short filum terminale, MRI findings were same with the operative findings. Vertebral anomalies could be detected both with plain films and MRI scans. CONCLUSION: MRI is an excellent diagnostic tool in the diagnosis of tethered cord syndrome. Patients with persistent leg and back pain associated with sphincter problems should be evaluated with MRI for a possible tethered cord syndrome. Key words: tethered cord syndrome adults magnetic resonance imaging TURK J DIAGN INTERVENT RADIOL 2003; 9:295-301 veya nörolojik problemleri ve iskelet deformiteleri bulunan erişkin olgularda GOS ay r c tan içinde düşünülmelidir. Yap lacak MRG tetkikiyle konus medullaris seviyesi gözlenmeli ve GOS a neden olan primer patoloji ne olursa olsun, tedavide filum terminale kal nl ğ na bak lmaks z n kesilmelidir. Diastematomyelisi olan olgulara kemik septan n eksizyonunun eklenmediği olgularda semptomlar sürebileceğinden septa da ç kar lmal d r. MRG öncesinde bu hastalarda kullan lan myelografi veya BT-myelografi hem detayl görüntüler sağlayamad klar ndan, hem de invazif yöntemler olmalar nedeniyle günümüzde nadiren kulan lmaktad rlar (27). MRG bu olgular n değerlendirilmesinde hem kemik anomalileri, hem de intraspinal patolojileri detayl bir şekilde gösteren, multiplanar görüntüleme sayesinde tedaviyi yönlendirebilen non-invazif bir yöntem olduğundan en iyi ve tek güvenilir radyolojik tan yöntemidir (1,3). 300 Eylül 2003

Kaynaklar 1. Chopra S, Gulati MS, Paul SB, Hatimota P, Jain R, Sawhney S. MR spectrum in spinal dysraphism. Eur Radiol 2001; 11:497-505. 2. Iskandar BJ, Fulmer BB, Hadley MN, Oakes WJ. Congenital tethered spinal cord syndrome in adults. J Neurosurg 1998 Jun; 88:958-961. 3. Gupta SK, Khosla VK, Sharma BS, Mathuria SN, Pathak A, Tewari MK. Tethered cord syndrome in adults. Surg Neurol 1999; 52:362-370. 4. İmer M, Hepgül K, Karasu A. Erişkinde gergin omurilik sendromu. İstanbul T p Fakültesi Mecmuas 1998; 61(3):369-372. 5. Yücesoy K, Özdemir N, Özer E, Mertol T, Arda MN. Tethered cord syndrome in adulthood. Nörolojik Bilimler Dergisi 2001; 18:1. 6. Kaplan JO, Quencer RM. The occult tethered conus syndrome in the adult. Radiology 1980; 137:387-391. 7. Linn RM, Ford LT. Adult diastematomyelia. Spine 1994; 19:852-854. 8. Pang D, Wilberger JE Jr. Tethered cord syndrome in adults. J Neurosurg 1982; 57:32-47. 9. Giddens JL, Radomski SB, Hirshberg ED, Hassauna M, Fehlings M. Urodynamic findings in adults with the tethered cord syndrome. J Urol 1999; 161:1249-1254. 10. Guyotat J, Bret P, Jouanneou E, Ricci AC, Lapras C. Tethered cord syndrome in adults. Neurochirurgie 1998; 44:75-82. 11. Barkovich AJ. Pediatric Neuroimaging. 3rd ed. Philadelphia: Lippincott Williams Wilkins 2000; 621-681. 12. Klekamp J, Raimondi AJ, Samii M. Occult dysraphism in adulthood: clinical course and management. Childs Nerv Syst 1994 Jul; 10:312-320. 13. Yamada S, Zinke DE, Sanders D. Pathophysiology of "tethered cord syndrome". J Neurosurg 1981; 54:494-503. 14. Breig A. Overstretching of and circumscribed pathological tension in the spinal cord: a basic cause of symptoms in cord disorders. J Biomech 1970; 3:7-10. 15. Gupta SK, Khosla VK, Hall WA, Albright AL, Brunberg JA. Diagnosis of tethered cords by magnetic resonance imaging. Surg Neurol 1988; 30:60-64. 16. Hall WA, Albright AL, Brunberg JA. Diagnosis of tethered cords by magnetic resonance imaging. Surg Neurol 1988; 30:60-64. 17. Donati TP, Rossi A, Cama A. Spinal dysraphism: a review of neuroradiological features with embryological correlations and proposal for a new classification. Neuroradiology 2000; 42:471-491. 18. Selcuki M, Vatansever S, Inan S, Erdemli E, Bagdatoglu C, Polat A. Is a filum terminale with a normal appearance really normal? Childs Nerv Syst 2003;19(1):3-10. 19. Raghavan N, Barkovich AJ, Edwards M, Norman D. MR imaging in the tethered spinal cord syndrome. AJR 1989; 152:843-852. 20. Wilson DA, Prince JR. John Caffey award. MR imaging determination of the location of the normal conus medullaris throughout childhood. AJR 1989; 152:1029-1032. 21. Beek FJ, de Vries LS, Gerards LJ, Mali WP. Sonographic determination of the position of the conus medullaris in premature and term infants. Neuroradiology 1996; 38:174-177. 22. Tracy PT, Hanigan WC. Spinal dysraphism: use of magnetic resonance imaging in evaluation. Clin Paediatr 1990; 29:228-233. 23. Tripathi RP. Magnetic resonance imaging in occult spinal dysraphism. Australas Radiol 1992; 36:8-14. 24. Enzmann DR, Rubin JB. Cervical spine: MR imaging with a partial flip angle, gradient refocused pulse sequence. Part 1. General considerations and disk disease. Radiology 1988; 166:467-472. 25. Majumdar S. Quantitative study of the susceptibility difference between trabecular bone and bone marrow: computer simulations. Magn Reson Med 1991; 22:101-110. 26. Kennedy PR. New data on diastematomyelia. J Neurosurg 1979; 51:355-361. 27. Akay KM, Erşahin Y, Çak r Y. Tethered cord syndrome in adults. Acta Neurochir 2000; 142:1111-1115. Tan sal ve Giriflimsel Radyoloji 301