Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Araştırmaları Topluluğu Dergisi JOURNAL 21 Tarih Öğrencisi Esma KORKMAZER Muş Alparslan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Oruç Bey Ve Tevarih-İ Al-İ Osman GİRİŞ Osmanlı tarih yazıcılığı Osmanlı Beyliğinin kuruluşunda 150-100 sonra başlamıştır. Osmanlı tarih yazıcılığı zaman içerisinde oldukça ilerlemiştir. Gerek Türk tarihi gerekse Türk milli kültürü açısından birçok eser ortaya konulmuştur. Osmanlı tarih yazıcılığının en eski kaynakları, tarihi takvimlerle birlikte Ahmedi nin İskender name sine eklediği manzum eserinden sonra Tevarih-i Al-i Osmanlar dır. Osmanlı tarih yazıcılığında ilk ürünler devletin kuruluşundan bir asır sonra ortaya konulmuştur. Bundan dolayı tarihçiliğinin gelişme süreci devletin siyasi gelişme sürecinden farklıdır. Tarihçiliğin gelişim süreçleri, kuruluş döneminin sonu ve ilmi tarihçiliğinin başlangıcı olarak II. Bayezid dönemiuygun görülmüştür. Siyasi tarihin gelişimi ise Osmanlı Devleti için kuruluş döneminin sonu ve yükselme döneminin başlangıcı İ stanbul un fethi olarak kabul edilmiştir. 1 Osmanlı tarih yazarları, anlattıkları tarih olayların yanı sıra gelenekleri, görenekleri, efsaneleri, adetleri, atasözleri gibi konuları da ele almışlardır. Bu eserler kimi zaman tamamıyla bir devleti ele alırken, kimi zamanda sadece bir devri anlatmaktadır. Osmanlı tarih yazıcılığı Arap ve İ ran tarih yazıcılığından etkilenmiştir. Osmanlıların kuruluş döneminde belli bir tarih geleneğine sahip olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü Arap ve İ ran geleneğinin bir devamı niteliğini taşımaktadır. Fransız Babinger, bundan dolayı tarih yazımı için basit, acemi ve destanî havada başlamıştır ifadesini kullanmıştır. 2 Kuruluş döneminde ortaya konulan ilk eserler Menakıpnameler ve Gazavatnameler olmuştur. Osmanlılarda devletin kuruluşunu anlatan çağdaş kaynaklar yoktur. İ lk eserler daha çok sonraki emperyal dönemin ideolojisi ve havası içinde kaleme alınmıştır. Osmanlı tarihçiliğinin ilk numuneleri II. Murad döneminde oluşmaya başlamıştır. Bu dönemde Anonim 1 Elif Dülger, Oruç Bey in Tevarih-i Al-i Osman Adlı Eserine Göre Türklerde Yer Adı Verme Geleneği, Electronic Turkish Studies Dergisi,, Cilt VII, Sayı 3, Ankara, 2012, s. 1068. 2 Uğur Akbulut, Kuruluş Dönemi Osmanlı Tarihçiliği ve Tarih Yazma Gerekçeleri, Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi,, Erzurum, Ocak, Sayı 15, s. 357 362.
22 Tevarih-i Al-i Osman adlı eserlerde yazılmıştır. Bu eserler içerik olarak çeşitlilik gösterse de birbirine bağlıdırlar. Yazarları meçhul olan bu eserler halkın tarih dinleme ihtiyacını gidermek için kaleme alınmıştır. 15. yy önemli yazarlarından olan Oruç Bey de Anonim Tevarih-i Al-i Osman ı yazan başka bir tarihçidir. II. Bayezid in saltanat yıllarında eser yazan bir tarihçidir. 3 HAYATI Hayatı hakkında bilinenler kendi eserinde verdiği bilgilere dayanır. Osmanlı biyografi kitapları ve tezkirelerinde onunla ilgili bilgi kaydedilmemiştir. Edirne de doğduğu, Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid dönemlerinde yaşadığı bilinmektedir. 4 Ayrıca Edirne de divan kâtipliği yapmıştır. Başka hangi görevlerde çalıştığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Maddi durumunun iyi olduğu, gayrimenkullerle bir vakıf tesis ettiği de bilinmektedir. Buraya geliri yüksek evler, odalar, dükkânlar bağışlamıştır. 5 Oruç Bey  şık Paşazade ve Neşri gibi XV. Yüzyıl tarihçilerindendir. Asıl ismi eserinin Cambridge ve Manisa nüshasındaki kayda göre, Oruç b. Adil el-kazzazkatibü l-edrenevi dir. Bu bilgiye göre kâtip adıyla anıldığı, Adil adlı bir kazzaz ın oğlu ve Edirneli olduğu anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak 15. Yy çeyreğinde doğduğu, 1502 yılında öldüğü tahmin edilmektedir. 6 Osmanlı imparatorluğunu kuruluşuna ve Osman Gazi nin hükümdarlığına dair yapılan çalışmalar en eski Osmanlı kaynaklarına dayanmaktadır. Bunlar Anonim olan Vakayinameler,  şık Paşazade ve Oruç Bey tarihleridir. Oruç Bey in Tevarih-i Al-i Osman adını verdiği eseri Osmanlı tarihlerine çok benzemektedir.  şık Paşazade ve Neşri de bulunmayan İ stanbul ve Ayasofya ile ilgili eksik olan bölümler Oruç Bey in eserinde mevcuttur. Bu eser devletin kuruluşunda 1503 yılına kadar gelmektedir. Yani başlangıcından Fatih e kadar Osmanlı tarihini içeriyor. Oruç Bey in eseri her ne kadar Ruhi nin eseri ile karıştırılmışsa da asıl gerçek olan Ruhi nin Oruç Bey den faydalanmış olduğudur. Oruç un tarihi dil bakımından XV. yy Anadolu Türkçesinin eski bir kronik olması dolayısıyla önemlidir. 7 15. yüzyılın önemli yazarlarından olan Oruç Bey, adını yüzyıllardır yaşatan ve yaşatmaya devam edecek olan Tevarih-i Al-i Osman adlı eserinde küçük bir beylikten cihan imparatorluğu olma yolunda ilerleyen Osmanlı Devletini ele almıştır. ESERİ Tevarih-i Al-i Osman En eski Osmanlı tarihçilerinden olan Oruç Bey in eserinin adı Tevarih-i Al-i Osman dır. Eserin telif tarihi bilinmemekle birlikte II. Bayezid döneminde yazıldığı kessindir. Eser Osmanoğulları nın şeceresi ile başlar ve onların Horasan dan Anadolu ya göçleri ve yerleşimleri hakkındaki bilgilerle devam eder. Anadolu Türkçesi ile yazılmış olan eser Osmanlı Devletinin 3 Kenan İnan, Klasik Devir Osmanlı Tarihçilerinde Kaynak Kullanma Usulleri, Tarih Araştırmaları Dergisi, Ankara, 1996, s. 93. 4 Fransız Babinger, Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri, (Çev). Coşkun Üçok, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1982, s. 25. 5 Abdulkadir Özcan, Oruç b. Adil, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul 2007, s. 425. 6 Nihat Azamat, Anonim Tevarih-i Al-i Osman, Marmara Üniversitesi Yayınları ( Basılmamış Yüksek Lisans Tezi ), İstanbul, 1992, s. XXXIV. 7 Dülger, s. 1069. Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Araştırmaları Topluluğu Dergisi
Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Araştırmaları Topluluğu Dergisi JOURNAL 23 kuruluşundan itibaren siyasi ve sosyal olayları anlatmaktadır.  şık Paşazade ve Neşri ile değerlendirildiğinde II. Murat, Fatih Sultan Mehmet Devri ve II. Bayezid saltanatının ilk yılları için ana kaynaklarından biridir. Bu eserertuğrul Gazi, Osman Gazi, Orhan Gazi, I. Murat, II. Bayezid, I. Mehmet, II. Murat, II. Mehmet, II. Bayezid dönemlerini anlatır. Yazar II. Mehmet devrini anlattıktan sonra Konstantin ve Ayasofya efsaneleri ile Hz. Muhammed, Dört Halife, Emeviler ve Abbasiler hakkında bilgi veren İ slam tarihi bölümleri de eklenmiştir. Oruç Bey bu eserine Osmanlıların soy ağacını vererek Başlar. 8 Fatih devrinden 1467 ye kadar Osmanlı tarihi yazarı Oruç Bey bilinmektedir. Oruç Bey in bazı ilavelerle yazdığı eseri halk için yazılmış olan bir eserdir. 15. Yüzyılda kısa tarihler olmaları nedeniyle çok okunmaktaydılar. Oruç Bey Tarihi, Osmanlıların Anadolu ya ilk gelen atası olarak Süleyman Şahı göstermektedir. Moğol istilasının etkilerinden bahseder. Süleyman Şah ın Anadolu ya gelişini anlatır. Oruç Bey, Osman Gazi nin babası Ertuğrul Gazi nin Osmanlı devletinin kuruluşunu müjdeleyen bir düş gördüğünü rivayet eder. 9 Eserde Şeyh Bedreddin ve Düzmece Mustafa hadiseleri, Yeni Cami ve Ergene köprüsünün yaptırılışı, 1445 Edirne yangını, 1489 Bursa yangını, İ stanbul un fethinin hazırlıkları ve İ stanbul şehrinin tarihi gibi olaylar anlatılmaktadır. İ stanbul şehrinin tarihi üzerine olan bölüm dikkat çekicidir. İ stanbul şehrinin kuruluşunun başlangıcını Süleyman Peygamber e dayandıran Oruç Bey bu konuyu detaylı bir şekilde ele almaktadır. II. Murat ın Fatih in ve II. Bayezid in seferlerine kısaca değinen Oruç Bey, depremlere ve doğal afetlere de yer vermektedir. 10 Halil İ nalcık a göre Oruç Bey eserini II. Bayezid e sunmuştur. İ çerik bakımından anonimlere benzeyen eser Osmanlı Devletinin Kuruluşundan başlar ve bazı nüshaları 1503 yılına kadar gelir. Menage a göre ise Oruç Bey iki eser kaleme almıştır. Bunlardan 1495 yılı civarında yaptığı telif muhtasardır ve anonimlerden birine dayanır. İ kinci metin ise ağırlıklı olarak  şıkpaşazadeyi esas alır ve onun eserine yapılan zeyilden oluşur. Menage ye göre bazı nüshalarda bulunan giriş kısmı ona ait olmayıp sonradan eklenmiştir. 11 Oruç Beyin eseri 1925 te Berlin de Fransız Babinger tarafından bastırılmıştır. Türkiye de şimdiye kadar bu eserle ciddi bir şekilde meşgul olunmamıştır. Eserinin başlıca kaynakları Yahşi Fakih e yakıştırılan Menakıpname olmak üzere tarihi Takvimler, Gazavatnameler ve Anonim Tevarih-i Al-i Osmanlardır.  şıkpaşazade tarihinde yer alan ve günümüze kadar ulaşan Yahşi Fakih Menakıpnamesi Oruç Bey tarafından kullanılmıştır. 1422 yılına kadar olan olaylar oradan aktarılmıştır. Babinger in bastırdığı Oruç Bey tarihi, eserin Oxfard ve Cambridge nüshalarının farklı basımından ibarettir. İ ki nüsha arsında kelime ve ifade farkları olduğundan dolayı nüshalardan birini esas alarak ötekindeki farkları dipnotları ile gösterme yoluna haklı gitmemiştir. Babinger basımında Oxford nüshası 3-75. Sayfalarını almakta ve 872 tarihinde bitirmekte. Bu nüshanın başlarında yazar kendisini Oruç b. Adil el-kazzazkatibül-edrenevi olarak tanıtmaktadır. Babinger ise Oruç Bey den bahsederken onu Oruç Beğ diye anmaktadır. Babinger in yayınladığı ikinci nüshası olan Cambridge nüshası 79 139. Sayfalarının almakta 8 Fatma Samimeİnceoğlu, Edirneli Oruç Beğ, Tarih Okumaları, Kendi Metinleriyle Osmanlı Tarihi, Bilim ve Sanat Vakfı, İstanbul, 2005, s. 6 7. 9 Dülger, s. 1069. 10 İnceoğlu, s. 7. 11 Özcan, s. 426.
24 ve 899 tarihinde bitirmekte. Oruç Tarihi nin en önemli nüshası, Oxford nüshasıdır. Bodleian kütüphanesinde bulunmaktadır. 12 Eserin biline altı nüshası vardır. Bunlar; Oxford Bodleian Kütüphanesi Nüshası Cambridge Ü niversitesi Kütüphanesi Nüshası Manisa Genel Kütüphanesi Nüshası Paris BibliothequeNationaleSupplementTurc Paris BibliothequeNationaleSupplementAncienFoundsTurc Roboly Nüshası Eser birkaç defa yayınlanmış ise de nüshalar arasındaki problemler çözülmediği ve mesele tam olarak kavranmadığı için eserin ne olduğu ortaya konulmamıştır. Eserin dili, Eski Türkiye Türkçesinin son devrisine girer. Eser kullanılan sade Türkçe ile Türk nesir dilinin gelişmesindeki önemli bir evreyi yansıtmaktadır. Oruç Bey ve  şık Paşazade, Türkiye Türkçesinin nesir dilinin gelişmesinde önemli taşlarıdır. 13 İ ngiltere de Oxford da BodleianLibrary de, Cambridge Ü niversitesi Kütüphanesinde, Paris BibliothequeNatiole de, Manisa Muradiye İ l Halk Kütüphanesinde, Edirne de Ahmet Badi Efendi Kütüphanesinde, Münih Bavyera Devlet Kütüphanesinde ve Zagreb deki Yugoslavya İ limler Akademi Kütüphanesinde yazmaları bulunur. Paris BibliothequeNatiole deki yazmanın ortasından otuz beş yapraklık kısım Romain in nezareti altında SieurRocques tarafından 1733 te Fransızca ya çevrilmiştir. Paris nüshası 847 de II. Murat ın tahttan feragatine kadar gelmekte. Hüseyin Nihal Atsız Oxford nüshasını esas alarak ve onun bıraktığı yerden Cambridge nüshasından da faydalanarak eseri sadeleştirip yayımlamıştır. Yaptığı sadeleştirme sonucu sonuna da Manisa yazmasının bir fotokopisini eklemiştir. Manisa nüshası İ ngiltere de bulunan nüshalara göre daha ayrıntılıdır. Manisa nüshası 899 yılına kadar gelmektedir. Richard Fransız Kreutel, Tevarih-i Al-i Osman ın II. Bayezid dönemine ait 908 yılına kadar gelen kısmını Almanca ya tercüme etmiştir. 14 Oruç Tarihi nin Türkiye deki nüshaları hakkında pek fazla bilgi yoktur.1951 de İ stanbul da toplanan Müsteşrikler Kongresidolayısı ile yayınlanan ve Türkiye Kütüphanelerindeki yazmaları gösteren Fihrist Risalelerinin Manisa Akhisar şehirlerine ait olanında, Manisa Muradiye Kütüphanesinde Oruç Bey in Tevarih-i Al-i Osman ı kaydedilmiştir. Aynı eserden İ smet Parkmaksızoğluda bahsetmiştir. Bu nüshada da yazarın adı zikredilmiştir. Türkiye de Oruç Bey Tarihinden bahseden ilk bahseden tarihçi Mehmet Sait Efendi dir. Oruç Bey den ikinci olarak bahseden Osmanlı tarihçisi Tayyaroğlu Ata Bey dir. Oruç Bey den üçüncü olarak bahseden Türk tarihçisi Necip Asım dır. En son olarak da bahseden tarihçi Bursalı Tahir 12 Hüseyin Nihal Atsız, Üç Osmanlı Tarihi, Oruç Beğ Tarihi, Ötüken Yayınları, İstanbul, 1972, s. 11 13. 13 Dülger, 1069 1070. 14 Özcan, s. 426 427. Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Araştırmaları Topluluğu Dergisi
Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Araştırmaları Topluluğu Dergisi JOURNAL 25 Bey dir. 15 15. yüzyıl Osmanlı yazarlarından olan Oruç Bey, adını yüzyıllardır yaşatan ve yaşatmaya devam eden Tevarih-i Al-i Osman adlı eserinde küçük bir beylikten cihan imparatorluğu olma yolunda ilerleyen Osmanlıların çeşitli yerleşim yerlerinin adlarını alması konusunda tarihi bilgiler vermiştir. Eserde on bir tane yerin adlandırılması ile ilgili bilgiler vardır. Bunlar; Karaman / Vilayet-i Yunan Mezar-ı Türk (Süleyman Şah ın gömüldüğü yer) Taş Ak Yazısı Karaman Turgutlu Mezar-ı Türk (Gündüz Alp ile Ay-togdı nın gömüldüğü yer) Koca-ili İ l-begi-oglıburgozı Polunya /Tanrı Yıktıgı Hisarı Kostantin Motun Kalesi 16 15 Atsız, s. 13 14. 16 Dülger, s. 1070.
26 KAYNAKÇA AKBULUT Uğur, Kuruluş Dönemi Osmanlı Tarihçiliği Ve Tarih Yazma Gerekçeleri, Atatürk Ü niversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 15, Erzurum, 2007 ATSIZ Hüseyin Nihal, Üç Osmanlı Tarihi, Oruç Beğ Tarihi, Ö tüken Yayınları, İ stanbul 1972 AZAMAT Nihat, Anonim Tevarih-i Al-i Osman, Marmara Ü niversitesi Fen Edebiyat Fakültesi ( Basılmamış Yüksek Lisans Tezi ), İ stanbul, 1992 BABINGER Franz, Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri, (Çev). Coşkun Ü çok, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1982. DÜ LGER Elif, Oruç Bey in Tevarih-i Al-i Osman Adlı Eserine Göre Türklerde Yer Adı Verme Geleneği, Electronic Turkish Studies, Cilt VII, Sayı 13, Ankara, 2012 İ NAN, Kenan, Klasik Devir Osmanlı Tarihçilerinde Kaynak Kullanma Usulleri, Tarih Araştırmaları Dergisi, Cilt XVIII, Sayı 29, Ankara, 1996 İ NCEOĞ LU Fatma Samime, Edirneli Oruç Beğ, Tarih Okumaları Kendi Metinleriyle Osmanlı Tarihi, Bilim ve Sanat Vakfı Türkiye Araştırma Merkezi, İ stanbul, 2005 Ö ZCAN Abdülkadir, Oruç b. Adil XXXIII, İ stanbul, 2007, Türkiye Diyanet vakfı İ slam Ansiklopedisi, Cilt Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Araştırmaları Topluluğu Dergisi