ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Benzer belgeler
FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ *

BİYOLOJİK SAVAŞ. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalara karşı doğal düşmanlarının kullanılmasıdır.

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

zeytinist

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

BİYOLOJİK MÜCADELE. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalarakarşı doğal düşmanlarının insan katkısıyla kullanılmasıdır.

zeytinist

EĞİTİM BİLGİLERİ Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü - ADANA Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi- ADANA

zeytinist

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK Cheilomenes propinqua (Mulstant) (COLEOPTERA:COCCINELLIDAE) NIN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ*

Çizelge yılında patlıcan ve 1999 yılında domates serasına ait bilgiler.

BİYOLOJİK MÜCADELE. Dr. Bilgin GÜVEN

SARI ÇAY AKARININ ÇAY BİTKİSİ ÜZERİNDE OLUŞTURDUĞU ZARARLANMALAR. RAPOR

zeytinist

ORGANİK TARIMDA TARIMSAL MÜCADELE İLKELERİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK, RHYZOBIUS LOPHANTAE BLAISDELL (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) NİN GELİŞMESİ ÜZERİNE ETKİSİ

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

Farklı Besinlerin Yeşilkurt, Helicoverpa armigera (Hübn.) (Lepidoptera:Noctuidae) nın Cinsiyet Oranı, Yumurta Verimi ve Ömrü Üzerine Etkileri

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

YURTDIŞI GEÇİCİ GÖREV DÖNÜŞÜ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

Yafes YILDIZ, Azize TOPER KAYGIN 1 ÖZET

Önceden Tahmin ve Erken Uyarı

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

ISPARTA YÖRESİNDE Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.: Thaumetopoeidae) NIN YUMURTA KOÇANLARI ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR.

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Cicadatra adanai Kartal, 1980 (Hemiptera: Cicadidae) nin İzmir İli Kiraz Bahçelerinde Yayılışı, Konukçuları, Zararı ve Biyolojisi *

Araştırma Makalesi/Article

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

YURTİÇİ DENEME RAPORU

ADANA İLİ TARIMSAL ÜRETİM DURUMU RAPORU

BAZI LİMON ÇEŞİTLERİNİN YILLARI ARASINDA ANTALYA EKOLOJİK KOŞULLARINDA GÖSTERDİKLERİ VERİM VE POMOLOJİK ÖZELLİKLER

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

Türkiye Biyolojik Mücadele Dergisi 2015, 6 (2): Turkish Journal of Biological Control Orijinal araştırma (Original article)

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Araştırma Makalesi/Article

Doğa koşullarında Portakal güvesi [Cryptoblabes gnidiella Mill., 1867 (Lepidoptera: Pyralidae)] nin biyolojisi üzerinde araştırmalar 1

Summary. The effect of different temperatures and relative humidities on development of Carpoglyphus lactis (L., 1758) (Acari: Carpoglyphidae)

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri

BAHÇE BİTKİLERİNİN ÇOĞALTILMASI

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

Arboridia adanae (Dlabola, 1957) (Hemiptera: Cicadellidae) nin Öküzgözü Asma Çeşidindeki Zararının Belirlenmesi İnanç Özgen 1* Yusuf Karsavuran 2

Yrd.Doç.Dr. NAİME ZÜLAL ELEKCİOĞLU

TÜRKİYE DE MEYVECİLİĞİN DURUMU

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 23 (50): (2009) ISSN:

Turunçgil Zararlıları. Prof. Dr. Selma ÜLGENTÜRK 2017

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

Türk. Biyo. müc. derg., 2011, 2 (2): Orijinal araştırma (Original article)

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

DOĞAL DÜŞMANLAR YARARLI BÖCEKLER

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

MOTORLU KARA TAŞITI, RÖMORK VE YARI-RÖMORK İMALATI Hazırlayan Orkun Levent BOYA Kıdemli Uzman

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

Budama, seyreltme, gübreleme gibi bahçe işleri daha kolay ve ekonomik olarak yapılabilir.

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article

KARADENİZ ALABALIĞININ BİYO EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİ

Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde Geliştirilen Beyaz Yumurtacı Ebeveyn ve Hibritlerin Çeşitli Verim Özellikleri

Hatay İli Heterocera (Lepidoptera) Faunasına Katkılar

Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

AMERİKAN BEYAZ KELEBEĞİ (Hyphantria cunea (Dry.)) ÜZERİNE BİYOLOJİK VE MORFOLOJİK ARAŞTIRMALAR * Erol AKKUZU 1 Torul MOL 2

2009 TÜBİTAK TÜSSİDE BİLİM DANIŞMANLIĞI ÇALIŞTAYI 1

Herhangi bir oranın belli bir değere eşit olmadığını test etmek için kullanılır.

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ

Anoplophora chinensis(turunçgil uzun antenli böceği) Sürvey Talimatı

Böcekler. Tür sayısı: 8oo ooo Zararlı tür sayısı: Önemli hasar meydana getiren: 500

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

NERGİS ZARARLILARI

TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI MEYDANA GELEN KAYIPLAR. Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi

BİYOLOJİK MÜCADELE NEDİR

Anahtar Kelimeler: Pamuk, Gossypium hirsutum L., Verim, Verim Unsurları, Lif Kalite Özellikleri

Tarım Konferansı 25 Nisan 2011 Hassa_HATAY

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Transkript:

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ SERPİL DEMİR ASPIDIOTUS NERII BOUCHE (HEMIPTERA: DIASPIDIDAE) VE PARAZİTOİDİ APHYTIS MELINUS DeBach (HYMENOPTERA: APHELINIDAE) UN FARKLI NEM KOŞULLARINDA BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI ADANA, 2010

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ASPIDIOTUS NERII BOUCHE (HEMIPTERA: DIASPIDIDAE) VE PARAZİTOİDİ APHYTIS MELINUS DeBach (HYMENOPTERA: APHELINIDAE) UN FARKLI NEM KOŞULLARINDA BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI SERPİL DEMİR YÜKSEK LİSANS TEZİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Bu tez, 08.10.2010 tarihinde aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir......... Doç.Dr. Serdar SATAR Prof.Dr. M.Rifat ULUSOY Prof.Dr. İsmail KARACA DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu tez Enstitümüz Bitki Koruma Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof.Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü Bu çalışma, Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: ZF2009YL25 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ ASPIDIOTUS NERII BOUCHE (HEMIPTERA: DIASPIDIDAE) VE PARAZİTOİDİ APHYTIS MELINUS DeBach (HYMENOPTERA: APHELINIDAE) UN FARKLI NEM KOŞULLARINDA BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI SERPİL DEMİR ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Danışman: Doç. Dr. Serdar SATAR Yıl : 2010, sayfa: 41 Jüri : Doç. Dr. Serdar SATAR Prof. Dr. M.Rifat ULUSOY Prof. Dr. İsmail KARACA Doğu Akdeniz Bölgesi turunçgil alanlarında önemli bir zararlı olan Aonidielia aurantii (Maskell) nin biyolojik mücadelesinde etkin bir doğal düşman olan Aphytis melinus un ve konukçusu Aspidiotus nerii nin daha başarılı bir kitle üretimine orantılı nemin etkisini belirlemek amacıyla bu çalışma yürütülmüştür. Bu amaçla A. melinus ve bu parazitoitin üzerinde kolay üretildiği A. nerii nin %40, %60 ve %80 nem derecelerinde bazı biyolojik özellikleri araştırılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda A. nerii nin ergin öncesi gelişimini en kısa 27.0 gün ile % 60 orantılı nemde, en uzun 33.0 gün ile % 40 nemde tamamladığı ortaya çıkarılmıştır. Ölüm oranının ise en düşük %40, en yüksek % 80 nemde olduğu belirlenmiştir. A. nerii nin dişi ömürü 51.2 gün ile en uzun %40 nemde, en kısa 34.5 ile % 60 nemde olduğu ortaya konulmuştur. Dişi ömrüne paralel olarak ömürleri boyunca bıraktıkları larva sayıları % 40 ta 83.1 dişi/ömür ile en yüksek olmasına rağmen; en düşük % 80 nemde 58.0 dişi/ömür olmuştur. A. nerii nin vücut iriliği nem artışıyla birlikte artış göstermiştir. A. nerii nin parazitoiti A. melinus un gelişme süresi nem artışına paralel olarak artmıştır. Dişi erkek oranının ise % 40 nemde dişi lehine iken; % 60 ve %80 nemde erkek lehine olduğu belirlenmiştir. A. melinus un vücut iriliği ise en uzun gelişme süresinin gözlendiği %80 nemde en az olmuştur. Anahtar Kelimeler: Aspidiotis nerii, Aphytis melinus, nem, gelişme I

ABSTRACT MSc. THESIS RESEARCH ON SOME BIOLOGICAL FEATURES OF ASPIDIOTUS NERII BOUCHE (HEMIPTERA: DIASPIDIDAE) AND ITS PARASITOID APHYTIS MELINUS DEBACH (HYMENOPTERA: APHELINIDAE) AT DIFFERENT RELATIVE HUMIDITY LEVEL SERPİL DEMİR ÇUKUROVA UNIVERSITY DEPARTMENT OF PLANT PROTECTION INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE SupervisorAssoc: Prof. Serdar SATAR Year : 2010, page:41 Jury : Assoc. Prof. Serdar SATAR Prof. Dr. M. Rifat ULUSOY Prof. Dr. İsmail KARACA In this study was investigated that effect of relative humidity to successful mass rearing of Aphytis melinus which is an effective biological control agent on Aonidielia aurantii (Maskell) citrus areas in Region of East Mediterranean and its host Aspidiotus nerii. For these purpose were studied some biological features of A. melinus and A. nerii easily produced of A. melinus at %40, %60 and %80 RH. The developmental time (egg to adult) of A. nerii is shortest 27.0 days at % 60 RH, the longest 33.0 days at % 40 RH. The mortality rate is determined minimum at %40, maximum at %80. Longevity of female is longest 51.2 days at %40, shortest 34.5 days at %60. Although total fecundity of female is maximum 83.1 eggs/female at %40 parallel to female longevity, minimum 58.0 eggs/female at % 80. Body size of A. nerii is getting bigger with increasing relative humidity. The developmental time of A. melinus increased with increasing humidity. While rate of female to male is in favor of female at % 40 RH, It is in favor of male at % 60 and %80 RH. Body size of A. melinus is minimum at %80 RH which was observed the longest development time. Key Words: Aspidiotis nerii, Aphytis melinus, humidity, development II

TEŞEKKÜR Yüksek Lisans tez çalışmamı yöneten ve her aşamasındaki yardım ve katkılarından dolayı danışmanım Sayın Doç. Dr. Serdar SATAR a teşekkürlerimi sunarım. Laboratuar çalışmalarım sırasında bana yardımcı olan laboratuar arkadaşlarım Arş. Gör. Gül SATAR, Ural CANBOLAT, Aynur HOROZUM, Miraç YAYLA, Volkan GÜLPINAR, Murat ADA, Ferda YARPUZLU, Mehmet KARACAOĞLU na teşekkür ederim. Yardımlarından dolayı Sayın Prof.Dr.Halil ELEKÇİOĞLU na ve Nematoloji Laboratuarı çalışanlarının tümüne teşekkür ederim. Tez çalışmam sırasında kullandığım patatesleri temin eden Niğde patates araştırma enstitüsü müdürü Sayın Yüksek Ziraat Mühendisi Hüseyin ONARAN a şükranlarımı sunarım. Tez çalışmam sırasında bana her türlü desteği ve sabrı gösteren aileme teşekkür ederim. Ayrıca çalışmalarım esnasında sağladığı olanaklardan dolayı Çukurova Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü ne ve Çukurova Üniversitesi BilimselAraştırmaları Destekleme Birimine teşekkürlerimi sunarım. III

İÇİNDEKİLER... SAYFA ÖZ....I ABSTRACT.. II TEŞEKKÜR..III İÇİNDEKİLER.....IV ÇİZELGELER DİZİNİ. VI ŞEKİLLER DİZİNİ.....VII RESİMLER DİZİNİ...X 1.GİRİŞ.....1 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR.....3 3. MATERYAL ve METOD... 11 3.1.Üretim Çalışmaları... 11 3.1.1. Aspidiotus nerii Üretimi... 11 3.1.2. Aphytis melinus Üretimi... 12 3.2. Farklı Orantılı Nem Koşullarında Aspidiotus nerii nin Bazı Biyolojik Özelliklerinin Saptanması... 13 3.2.1. Farklı Orantılı Nem Koşullarında Aspidiotus nerii nin Ergin Öncesi Dönemlerinin Gelişme Süreleri ve Ölüm Oranlarına Etkilerinin Saptanması...13 3.2.2. Farklı Orantılı Nem Koşullarının Aspidiotus nerii nin Preovipozisyon, Ovipozisyon, Postovipozisyon Süreleri ve Bıraktıkları larva Sayıları ile Dişi-Erkek Ömrüne Etkileri...14 3.2.3. Farklı Orantılı Nem Koşullarında Gelişen Aspidiotus nerii Dişilerinin Vücut İriliklerinin Belirlenmesi...14 3.3. Farklı Orantılı Nem Koşullarında Aphytis melinus un Bazı Biyolojik Özelliklerinin Saptanması...15 3.3.1. Farklı Orantılı Nem Düzeylerinde Aphytis melinus un Aspidiotus nerii Üzerinde Gelişme Süresinin Belirlenmesi...15 3.3.2. Farklı Orantılı Nem Düzeylerinde Aphytis melinus Erginlerinin Aspidiotus nerii Üzerinde Vücut İrilikleri ile Dişi-Erkek Oranının Saptanması...15 3.4. İstatistiksel Analizler...15 IV

4. BULGULAR ve TARTIŞMA... 17 4.1. Üretim Çalışmaları... 17 4.1.1. Aspidiotus nerii Üretimi... 17 4.1.2. Aphytis melinus Üretimi... 18 4.2. Farklı Orantılı Nem Koşullarında Aspidiotus nerii nin Bazı Biyolojik Özelliklerinin Saptanması... 18 4.2.1. Farklı Orantılı Nem Koşullarında Aspidiotus nerii nin Ergin Öncesi Dönemlerinin Gelişme Süreleri, Ölüm ve Erkek-Dişi Oranları... 18 4.2.2. Farklı Orantılı Nem Koşullarında Aspidiotus nerii nin Preovipozisyon, Ovipozisyon, Postovipozisyon Süreleri ve Bıraktıkları Larva Sayıları ile Dişi-Erkek Ömrü... 21 4.2.3. Aspidiotus nerii Ergin Bireylerin Ömür Uzunluğu ve Verdiği Günlük Aktif Larva Sayıları... 24 4.2.4. Farklı Orantılı Nem Koşullarında Gelişen Aspidiotus nerii nin Dişilerinin Vücut İrilikleri... 26 4.3. Farklı Orantılı Nem Koşullarında Aphytis melinus un Aspidiotus nerii Üzerinde Bazı Biyolojik Özellikleri... 27 4.3.1 Farklı Orantılı Nem Koşullarında Aphytis melinus un Aspidiotus nerii Üzerinde Ergin Öncesi Dönemlerinin Gelişme Süreleri... 27 4.3.2. Farklı Orantılı Nem Düzeylerinde Aphytis melinus Erginlerinin Aspidiotus nerii Üzerinde Vücut İrilikleri ile Dişi-Erkek Oranları... 29 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER... 33 KAYNAKLAR... 35 ÖZGEÇMİŞ... 41 V

ÇİZELGELER DİZİNİ... SAYFA Çizelge 4.1. Farklı nemlerde ve 25±1 C sabit sıcaklık koşullarında Aspidiotus nerii ergin öncesi dönemlerine ait gelişme süreleri (Gün, Ort. ±Std. Hata.)... 19 Çizelge 4.2. Farklı nemlerde 25±1 C sabit sıcaklık koşullarında Aspidiotus nerii ergin öncesi dönemlerine ait ölüm oranları (Gün, Ort. ± Std. Hata)... 20 Çizelge 4.3. Aspidiotus nerii nin farklı nemlerde Preovipozisyon, Ovipozisyon ve Postovipozisyon süreleri, Dişi Ömrü (Gün, Ort. ± Std. Hata)... 21 Çizelge 4.4. Farklı nem değerlerinde patates yumruları üzerinde ergin döneme ulaşan Aspidiotus nerii dişilerinin günlük ve ömrü boyunca bıraktıkları aktif Larva sayısı (Ort. ± Std. Hata)... 23 Çizelge 4.5. Farklı nem değerlerinde patates yumruları üzerinde ergin döneme ulaşan Aspidiotus nerii dişi ve erkek oranları (Ort. ± Std. Hata)... 23 Çizelge 4.6. Aphytis melinus Erginlerinin Aspidiotus nerii Üzerinde Dişi-Erkek Oranı.... 31 VI

VII

ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 4.1. Farklı nem oranlarında patates yumruları üzerinde yetiştirilen ergin olan Aspidiotus nerii bireylerinin ömür uzunlukları ve günlük yavru sayıları.... 25 Şekil 4.2. Farklı orantılı nem koşullarında gelişen Aspidiotus nerii erginlerinin vücut irilikleri(mm, Ort ± Std. hata).... 26 Şekil 4.3. Farklı orantılı nem koşullarında Aphytis melinus Erginlerinin Aspidiotus nerii Üzerinde Beslenen Erkek ve Dişi Bireylerin Gelişme Süresi (Gün, Ort. ± Std. Hata).... 28 Şekil 4.4. Aphytis melinus dişilerinin ve erkeklerinin farklı orantılı nem, 25±1 C sabit sıcaklık koşullarında Aspidiotus nerii üzerinde Arka tibia, En ve Boy değerleri (mm, Ort ± Std. Hata).... 30 VIII

IX

RESİMLER DİZİNİ SAYFA Resim 3.1. Bir üretim kafesi içinde bulunan küvetlerdeki (a) Aspidiotus nerii ile bulaşık patates yumruları (b)... 11 Resim 3.2. Aphytis melinus pupası.... 12 Resim 4.1. Aspidiotus nerii ergin dişisi ile Aphytis melinus un pupası.... 17 X

XI

1.GİRİŞ Serpil DEMİR 1.GİRİŞ Turunçgiller; limon, altıntop, portakal ve mandarin, gibi ekonomik değeri yüksek olan bitki türlerini içermektedir. Türkiye, dünya turunçgil üretimi bakımından ilk üç sıranın Brezilya, Çin ve A.B.D. tarafından paylaşıldığı sıralamada, 2450 milyon ton ile 8. sıradadır (Tuzcu ve ark., 2007, Anonim, 2009). Türkiye içinde ise üretimin % 80 nine yakınının yapıldığı Doğu Akdeniz Bölgesi nde üretim yıldan yıla önemli ölçüde artmakta, bu artışa paralel olarak da turunçgil hastalık ve zararlı türlerin popülâsyonlarında artış gözlenmektedir. Bu Zararlıların en önemlilerinden birisi de özellikle sahilden uzak iç bölgelerde sorun olan Kırmızı kabuklubit, Aonidiella aurantii (Maskell) (Homoptera: Diaspididae) dir (Ben-Dow ve Rosen, 1969; Battaglia ve Viggiani, 1982; Orphanides 1982; Karaca ve ark., 1987; Karaca, 1990; Uygun ve Satar, 2007). Dünyadaki dağılımı turunçgillerin dağılımıyla hemen hemen aynı olan A. aurantii (Maskell) turunçgillerin meyve ve yapraklarında olduğu kadar, gövde, dal ve sürgünlerinde de önemli zarar yapmaktadır. Popülasyonun yüksek olduğu durumlarda mücadele iyi yapılmamışsa meyvenin küçük kalması, meyve ve yapraklarda döküm, dalların ve hatta ağacın tamamının kuruması gibi zararlar ortaya çıkmaktadır. Bu zararlıya karşı son yıllarda biyolojik savaş yöntemine ağırlık verilmiş olup, bir taraftan zararlının doğal düşmanlarının başka ülkelerden getirilerek zararlıyla bulaşık bölgelere yerleştirilmesi, diğer taraftan da yerli doğal düşmanların korunması ve desteklenmesi gibi çalışmalar sürdürülmektedir (De Bach,1969; De Bach ve White, 1960; Nadel ve Biron, 1964; Rosen, 1973; Samways ve Mapp, 1983; Papacek and Smith, 1992; Uygun ve ark., 1987; 1988; 1992). A.aurantii nin en önemli doğal düşmanlarından olan Aphytis melinus DeBach (Hym., Aphelinidae) ülkemizde de mevcut olup parazitoitin gelişme süresi, doğadaki populasyon dalgalanması, etkinliği gibi özellikleri ile ilgili pek çok çalışma yapılmıştır (Soydanbay ve Erkin, 1979; Önder, 1982; Karaca ve ark., 1987; Uygun ve ark., 1988; Karaca ve Uygun, 1990; Uygun ve ark.,1992). Kırmızı kabuklubitin biyolojik mücadelesinde bu kadar önemli olan bu parazitoitin kitle üretiminde gerek parazitoit tarafından başarılı bir şekilde kabul edilmesi, gerekse üretimindeki kolaylık 1

1.GİRİŞ Serpil DEMİR nedeniyle zakkum kabuklubiti Aspidiotus nerii Bouche (Homoptera: Diaspididae) kullanılmaktadır (De Bach ve White 1960; Opp ve Luck, 1986). Tüm dünyada A. nerii üzerinde üretimi yapılan A. melinus un konukçu parazitoit ilişkileri farklı nem koşullarında aydınlığa kavuşturulmamıştır. Biyolojik mücadele çalışmalarında önemli bir uygulama olan biyolojik mücadele etmenlerinin kitle olarak salınmasıdır. Bu işlem parazitoite en uygun konukçunun üretilmesine ve üretilen bu konukçunun en uygun şartlara sahip böcek üretim odalarında yapılması ile başarılı olabilmektedir. İşte bu çalışmada, tüm dünyada yaygın olarak kullanılan A. melinus ile patates yumruları üzerinde kolay üretilebilmesi ve kısa döl süresine sahip olarak büyük kitle üretimlerine olanak sağlaması nedeniyle tercih edilen A. nerii ile arasındaki ilişkilerin farklı nem değerlerinde ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla da farklı nem koşullarının konukçu ve parazitoit ilişkilerine etkisini ortaya konarak, daha iyi bir kitle üretim koşullarında üretilecek olan yüksek üreme kapasitesine sahip rekabetçi bir A. melinus un ve sonuç olarak ise bu parazitoidin biyolojik mücadelesindeki etkinliği arttırılmış olunacaktır. 2

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Serpil DEMİR 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Weismann ve ark., (1971), Aspidiotus nerii nin 3.larva ve 4. Larva devreleriyle beslenen Coccinella undecimpunctata L. nın larva ve erginlerine sıcaklığın etkisini araştırmak amacıyla 25-26 ve 30-31 o C ve % 40, 60 ve 85 nem koşullarında çalışmayı yürütmüşlerdir. Yüksek sıcaklık ve düşük nemde avcı aktivitesinin arttığı saptanmıştır. Bunun yanısıra 30 o C üzerinde sıcaklık ve %50 nin altındaki nem koşullarında hem larva hem de erginlerde özellikle pupaya giriş evresinde su kaybı yaşandığı, ayrıca besin azlığı durumunda ölüm oranının yüksek olduğu saptanmıştır. Srdic (1972), yaptığı çalışmada parazitoidin ovipozisyon davranışı, konukçu seçimi ve bunların konukçuya olan etkileri araştırılmıştır. Çalışmadaki parazitoidler A. melinus De Bach ve A. chrysomphali (Merc.), konukçular ise patates üzerinde Aspidiotus nerii Bch. (hederae auct.) ve Aonidiella aurantii (Mask.) ile hint inciri (Opuntia indica) üzerinde Diaspis echinocacti (Bch.) olarak seçilmiştir. Parazitoidler bu 3 konukçu üzerinde özel bir farklılık göstermemiştir, fakat genç ergin dişilerin, pronimf erkek ve 2. larva evrelerini tercih ettikleri ve konukçuların en yoğun olduğu yerleri seçme eğiliminde oldukları görülmüştür. Ovipozisyon dönemindeki dişiler kendi türleri tarafından parazitlenmiş konukçuları parazitleselerde, diğer cinsler tarafından parazitlenmiş veya başka nedenlerle zarara uğramış konukçuları tercih etmemektedirler. Konukçuya bırakılan yumurta sayıları değişkenlik göstermiştir. Abdelrahman (1974a), yaptığı çalışmada Aphytis türlerinin Aonidiella aurantii üzerindeki cinsiyet oranı kontrolü ve oviposizyonal davranışında A. melinus un cinsiyeti her bir konukçusuna koyduğu yumurta sayısı konukçunun büyüklüğüne ve kalitesine göre etki etmekte olduğunu belirtmiştir. A. chrysomphali nin yalnızca yumurtalarını A. aurantii nin altına koyarken, A. melinus ise yumurtalarını konukçusunun altına ve yukarısına yumurtalarını koyduğunu belirlemiştir. Kabuklubitin vücudunun üzerine konulan yumurtalardan dişi bireyler, altına konulan yumurtalardan erkek birey oluştuğunu ortaya koymuştur. Ayrıca yaşlı çiftleşmiş dişilerin bütün yumurtaları nereye konulursa konulsun erkek oluştuğunu belirtmiştir. 3

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Serpil DEMİR Abdelrahman (1974b), A. melinus un A. chrysomphali ye göre konukçularına yumurta koyması ve beslenmesi ile konukçusuna iki kat fazla zarar vermekte olduğunu, döl süresi ve miktarında A. melinus dişilerinin daha yüksek potansiyele sahip olduğunu bildirmiştir. Bunun yanısıra yapılan bu çalışmada A. chrysomphali soğuğa ve düşük sıcaklığa A. melinus dan daha toleranslı olduğunu ortaya koymuştur. Yasnosh (1975), Dünyada yaklaşık 700 aphelinid türü bilinmekte olduğunu ve bunların 100 den fazlasının Sovyetler birliğinde bulunduğunu bildirmiştir. Bu türlerin aphelinidler; coccidler, aphidler, aleyrodidler ve nadiren de diğer böceklerle beslendiğini, türlerinin çoğunun biyolojik mücadele amaçlı kullanıldığını belirtmektedir. Bu familyaya ait türlerden Prospaltella berlesei (How.) ve Coccophagus gurneyi Comp. coccidlere karşı, Encarsia formosa Gah. (Trichoporus formosa) seralarda zararlı olan Trialeurodes vaporariorum Westw. a karşı ve Aphelinus mali (Hald.) Eriosoma lanigerum (Hsm.) a karşı denenmiştir. Aphytis, Prospaltella ve Coccophagus cinsleri pratikte çok önemli başarılar göstermiştir. Bu cinslere ait türler genellikle endoparazittir ve dişiler yumurtalarını birer tane olacak şekilde konukçunun içine bırakırlar. Pupa döneminden önce 3 larva evresi geçirirler. Yetişkin aphelinidler genellikle zayıf uçucudurlar ve pupadan çıktıktan hemen sonra çiftleşirler. Çiftleşmiş dişiler hem döllenmiş hem de döllenmemiş yumurta bırakırlar ve bunlardan dişi ve erkek bireyler çıkar. Bazı türler parthenogenetik olarak çoğalırlar ve bunlardan çoğunlukla dişi bireyler çıkar. Bazı türler yumurtlamadan önce ek beslenmeye ihtiyaç duyarlar. Bazı cinslere bağlı türler (Marietta, Coccophagoides, Coccophagus, Prospaltella ve diğerleri) kendi türlerinin ve diğer türlerin dişileri üzerinde sekonder parazitoid olarak beslenirler. Aphelinidlerin bazı bireyleri beslenme şekillerine göre birbirlerinden ayrılırlar. Türlerinin çoğu oligofagdır ya da bazı türleri konukçularının belli dönemlerine saldırırlar. Smith (1978), A. melinus tarafından parazitlenen dişi A. aurantii bireyleri üzerinde çalışılırken A. lingnanensis ve Comperiella bifasciata How olmak üzere iki parazitoid daha saptamıştır. Turunçgil yetiştiriciliği yapılan bölgelerdeki denemelerde A. lingnanensis ve C. bifasciata, A. aurantii nin mücadelesinde çok etkili olmuştur. Aonidiella aurantii nin yoğunluğu ekonomik olarak kabul edilebilir 4

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Serpil DEMİR seviye olan 0,5 ergin dişi/ meyve ye düşmüş ve 12 ay boyunca yoğunluk bu seviyede kalmıştır. Tunçyürek ve ark., (1979), Ege bölgesinde Diaspididae familyasına bağlı kabuklubitler üzerinde A. melinus un ilk kontrolünde, 1969 yılında % 8.6 olan parazitleme oranının iki yıl sonra % 11 e ulaştığını ve bu oranın arttığını bildirmişlerdir.. Alexandrakis ve Benassy (1981), Yunanistan da zeytin bahçelerinde Aspidiotus nerii ile A. melinus un ilişkilerini irdeledikleri çalışmada, kuru bölgelerde nemli bölgelere göre çok daha yoğun bir parazitlenme olduğunu belirtmişlerdir. Soydanbay ve ark. (1981), Diaspididae familyasına bağlı kabuklubitler önem sırasına göre Aonidiella citrina, A.aurantii ve Chrysamphalus dictyospermi olarak kaydetmişlerdir. Bu çalışmada ayrıca bu zararlılar üzerindeki A. melinus ve Aspidiotiphagus citrinus un etkisinin arttığı, dolayısıyla bulaşık meyve oranının düştüğü bildirmektedirler. Podoler (1981), İsrail de üç farklı sıcaklık rejiminin (18-24, 24-29 ve 29-35 derece) Kaliforniya kırmızı kabuklubitini parazitleyen Aphytis (Hymenoptera: Aphelinidae) cinsine olan etkileri incelenmiştir, ayrıca parazitoid davranışının analizi için bir test geliştirilmiştir. Genel itibariyle A. lingnanensis A. melinus tan daha etkili bulunmuştur. Ancak yüksek sıcaklık rejimi (29-35 derece) Aphytis lingnanensis e ters etkide bulunurken, A. melinus un gelişmesine katkı sağlamıştır. Her iki tür de yumurtalarını kümeler halinde bırakmıştır, fakat konukçunun yoğunluğunun arttığı durumlarda bırakılan yumurta sayısı azalmıştır. Her iki türün, konukçu populasyonu üzerindeki fonksiyonel ve sayısal tepkilerinin toplam etkileri kayda değer bulunmuştur. Luck ve ark. (1982), A. melinus ve A.linganensis in A. aurantii üzerinde yumurta koyma davranışları ile ilgili çalışmada A.melinus un iri bireyleri tercih ettiğini, bulamadığı durumlarda daha küçük bireylere yumurta koyabildiğini belirtmişlerdir. A. lingnanensis in ise sadece iri bireylere yumurta koyduğunu belirterek, bu durumu A.melinus un A.lingnanensis i ortamdan elemine etmesine bir neden olarak göstermektedirler. 5

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Serpil DEMİR Önder (1982), İzmir ve çevresinde A. aurantii nin yılda 3 döl verdiğini, birinci dölünü mayısın ilk yarısında, ikinci dölünü temmuz ortalarında ve üçüncü dölünü de eylülün ilk yarısında olduğunu bildirmektedir. A.aurantii nin turunçgillerde en çok meyveyi, sonra sürgünü, en az da yaprakları tercih ettiği, ayrıca A. melinus un A. aurantii yi %10 oranında parazitlediği ve zararlı üzerinde az da olsa bir baskı kurduğu ifade edilmektedir. Kfir ve Luck (1984), Farklı Aphytis türlerinin A. aurantii üzerindeki gelişme durumunu ve yaşama sürelerine nem ve sıcaklığın etkilerini incelemişlerdir. Bu çalışmada düşük nem ve yüksek sıcaklıklara A. melinus un en dayanıklı olduğunu, bunu A. lingnanensis ve A. chrysomphali nin takip ettiğini bildirmişlerdir. Hoffman ve Kennett (1985), Kaliforniya da kış aylarında A. melinus dişi oranının erkeklere göre daha düşük olduğunu bildirerek, bunu A.melinus un biyolojik savaşımda etki düşüklüğüne neden olarak göstermiştir. Teran ve ark. (1985), Arjantin-Tajuman da yürüttükleri çalışmada greyfurt, mandarin, portakal ve limon üzerinde A.aurantii nin parazitoitlerini saptamışlardır. A.melinus un saptanan en önemli türlerden biri olduğunu belirtmişlerdir. Luck ve ark. (1985), çalışmalarında hem A. melinus un hem de A. lingnanensis inde aynı büyüklükteki konukçulara saldırdığını göstermiştir. A. aurantii nin zararı ağacın değişik organlarında farklı derecelerde olduğunu; örneğin en büyük zararı meyvede meydana getirirken, en düşük zararı gövdede meydana gelmektedir. Kabuklubitin yıl içindeki dalgalanmaları, kabuklubitin ve parazitoidlerinin çoklu döl vermesi, turunçgil meyvelerinin sezonluk varlığı, sıcaklığa olan toleranstaki farklılıklar (A. lingnanensis daha az toleranslıdır) ve o bölgedeki yaygınlıkları (A. melinus daha yaygındır) gibi koşullar A. melinus un A. lingnanensis ile rekabet etmesine neden olmaktadır. A. melinus, A. lingnanensis in üreme amacıyla kullandığı kabuklubitleri etkisiz hale getirmekte olduğunu ve bu durumun A. lingnanensis in üremesine engel olduğunu belirlemişlerdir. Opp ve Luck (1986), A. melinus ve A.lingnanensis in A. aurantii üzerindeki ilişkileri ile yaptıkları çalışmalarda her iki parazitoidin küçük konukçulara erkek, büyük konukçulara da dişi oluşacak yumurtalarını bıraktığını ve ayrıca iri konukçulardan iri parazitoid oluştuğunu belirtmektedirler. 6

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Serpil DEMİR Samways (1986), geçmiş yıllarda Aphytis africanus ve A. melinus yüksek yoğunluktaki populasyonları düşürmeyi başaramadığını bildirmiştir. Kabuklubit yoğunluğu belli bir seviyeyi aştığı zaman, parazitlenmeye duyarlı olan bireylerin büyük bir kısmı parazitlenmekten kurtulmuş ve parazitlenmeye hassas olmadıkları döllenmiş evreye ulaşmışlardır. Parazitoitlerin bu devredeki etkisizlikleri, onların ancak sezon sonunda yüksek seviyelere çıkmasına neden olmaktadır. Bu yüzden kabuklubit populasyonu arttığından dolayı meyvelerin pazar değerlerini kaybettiklerini belirtmektedir. Yu ve Luck (1988), A. aurantii ve A. melinus un gelişme süresi ve vücut iriliğine 17, 20, 25, 26.7, 30, 33 C gibi değişik sıcaklıkların etkilerini incelemişler ve sıcaklık arttıkça zararlının ve yararlının gelişme sürelerinin kısaldığını ve vücutlarının ufaldığını ortaya çıkarmışlardır. A.aurantii nin gelişme süresinin kısalması ve vücudunun ufalması nedeniyle de parazitlenme oranının düştüğünü vurgulamışlardır. Şekeroğlu ve ark., (1989), kırmızı kabuklubitin populasyon gelişmesine dört farklı sulama yönteminin (Damlama, karık, alttan yağmurlama ve üstten yağmurlama) etkisini inceledikleri araştırmada, üstten yağmurlama sisteminde Kırmızı kabuklubit populasyonu diğer üç sulama sistemine göre daha fazla olduğunu bildirmişlerdir. Karaca ve Uygun (1990), 1986-88 yıllarında A. aurantii nin doğal düşmanlarını belirlediklerini, bunlardan A. melinus ve C. bifasciata yı sadece parazitoit olarak tanımladıklarını, A.melinus ile en yüksek parazitlenmenin meyvelerde olduğunu, bunu sırasıyla yaprak, dal ve kabukların takip ettiğini bildirmişlerdir. Karaca ve Uygun (1993), A. aurantii nin en önemli parazitoidi olan A.melinus un kitle üretimi için konukçu böcek Aspidiotus nerii nin en iyi üreyebileceği konukçu bitkilerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma bir kabak ve üç patates çeşidi üzerinde yürütülmüştür. Net üreme gücünün en fazla Rezi cinsi patates de olduğunu bunu sırasıyla Granula, İlona ve kabağın takip ettiğini ortaya koymuşlardır. 7

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Serpil DEMİR Heimpel ve Rosenheim (1995), Aspidiotus nerii nin parazitoiti A.melinus un yumurtlama, beslenme biçimi, yaş ve konukçu-beslenme davranışı incelenmiştir. Konukçu hem ovipozisyon hem de beslenme amacıyla kullanıldığı zaman, parazitoid dölü ergin döneme ulaşmamıştır. Düşük yumurta bırakan parazitoitler ovipozisyondan ziyade konukçu ile beslenmeyi tercih etmektedirler. Konukçu ile ilk karşılaşma esnasında ergin dönemde saf sakarozla beslenen parazitoitler mayalanmış ilave sakarozla beslenmek yerine konukçu ile beslenmeyi tercih etmişlerdir. Teorik tahminlerin aksine genç parazitoitler konukçu ile beslenmeyi yaşlı parazitoitlerden daha çok tercih etmişlerdir. Daha küçük konukçular beslenme amacıyla daha büyük konukçular yerine tercih edilmiştir ve yine küçük konukçular parazitoitlerin döllerin gelişimi için büyük konukçulara nazaran daha az uygun olmuştur. William ve ark., (1996), Biyolojik mücadele ve rekabet nedeniyle etkili türün değişmesinin parazitoitlerde modellemesi üzerine yaptığı çalışmada kırmızı kabuklubitin kontrolünde yeterince başarılı olmayan A.lingnanensis bulunduğu alanlara salınan A. melinus un kabuklubitin salımı takip eden birkaç jenerasyonu sonunda A.lingnanensis in yerini aldığını ve başarılı bir biyolojik mücadele ortaya koyduğunu belirtmiştir. Karaca (1998), Doğu Akdeniz Bölgesi turunçgillerinin en önemli zararlılarından biri olan Aonidiella aurantii nin en yaygın doğal düşmanı olan A. Melinus un Kırmızı kabuklubit i parazitleme etkinliğine konukçu iriliği ve irilik dağılımının etkisi incelenmiştir. Kırmızı kabuklubitin yoğunluğu en fazla sırasıyla meyve, yaprak, sürgün ve gövdedir. Kırmızı kabuklubitin ikinci larva dönemlerinin irilikleri arasında fark bulunmazken çiftleşmemiş dişi dönemde en iri bireylere meyve üzerinde rastlanmıştır. Parazitleme oranları açısından bitki organları arasında en fazla parazitlenme meyve üzerinde olmuşken bunu sırasıyla yaprak ve sürgün izlemiş fakat gövde üzerinde parazitlenme gözlenmemiştir. Karaca, İ., ve ark (1999). Aspidiotis nerii nin biyolojisi ve doğal düşmanları olan parazitoid A. Melinus ve predatör Chilocorus bipustulatus (L.), Rhyzobius lophantae (Blaisdell) üzerinde çalışılmıştır. A. nerii her yıl mayıs-haziran ve temmuz-ağustos ayları populasyonun en yüksek olduğu aylardır. Çoğu parazitoid populasyonlarında sonbahar ve kışın dalgalanmalar görülmektedir. Parazitoidler 8

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Serpil DEMİR kabuklubitin birinci larva dönemini parazitlemezler. Fakat predatörler ise kabuklu bitin her aşamasıyla beslenirler. Fernando ve ark., (1999), Bu çalışmada A. lingnanensis dişilerinin aktivite modelleri tespit edilmiştir. Dişiler 2-6,5 saatlik preovipozisyon periyoduna sahip olup, ölene kadar günlük olarak yumurta bırakmaktadırlar. Yaşamlarındaki ortalama yumurta verimi 191 dir ve bir günde maksimum 13 yumurta bırakmaktadırlar. Düşük ışık yumurta bırakma isteğini azalttığından dolayı dişiler geceleri yumurta bırakmamaktadır. A. lingnanensis bir gün içerisinde tekrarlayan faaliyetler göstermiştir. Konukçu ile temasta bulundukları 7 saatlik sürenin ilk 1,5 saatinde aktif bir şekilde ovipozisyona girmişlerdirler. Her gün dişiler genellikle yumurtalarının çoğunu ilk yumurtlama girişiminde bırakmışlardır. Laboratuarda dişiler ovipozisyonu bitirir bitirmez, konukçuyu terk etmişlerdir. Bu aşamadan sonra dişiler yumurtaları olgunlaşana kadar korunaklı bir yerde hareketsiz halde beklerler. Bu çalışmalar genel biyolojik kontrol modellerinin ve davranışla ilgili değişken dinamik modellerin nasıl gerçekleştirilebileceği hakkında fikir vermektedir. Çalışma sonucunda tarladaki A. lingnanensis dişilerinin geceleri inaktif durumda olduğu ve ışığın yeterli olduğu gündüz vakitlerinde ovipozisyona başladığı tahmin edilmektedir. Yumurta bırakmanın konukçuların yeterli olduğu durumda gerçekleştiği, fakat bir gün içerisinde bırakılan yumurta sayısının laboratuarda bırakılan sayıdan daha az olması gerektiği, dişilerin yumurtalar olgunlaşıncaya kadar korunaklı yerlerde beklediği sonucuna ulaşılmıştır. 9

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Serpil DEMİR 10

3. MATERYAL ve METOT Serpil DEMİR 3. MATERYAL ve METOT 3.1. Üretim Çalışmaları 3.1.1. Aspidiotus nerii Üretimi Parazitoit böcek, Aphytis melinus un kitle üretiminde besin olarak Zakkum kabuklubiti, Aspidiotus nerii (Bouché) (Homoptera: Diaspididae) kullanılmıştır. A.nerii nin üretimi 30x40x60 cm ebatlarında yanları tül üstü cam ile kaplı üretim kafesinde, 25±1 C sıcaklık, %50±20 orantılı nem ve uzun gün aydınlatmalı (16:8; Aydınlık:Karanlık) üretim odalarında Marabel cinsi patates yumruları üzerinde gerçekleştirilmiştir (De Bach and Fisher 1956, Zhao, 1990). Patates yumruları laboratuarda temiz su ile yıkanarak temiz patateslerin üzerine kabuklubitin aktif larva verdiği dönemde, akasya ağacının yaprak ve sürgünleri yerleştirilmiş ve bu şekilde aktif larvaların patates üzerine geçmesiyle üretime başlanmıştır. Patates üzerine geçen aktif larvalar ergin oluncaya kadar bekletilmiş ve kabuklubitin döl vermeye başlamasıyla birlikte bu patatesler temiz patatesler üzerine yerleştirilerek aktif larvaların bulaşması sağlanmıştır. Aktif larva ile yeni patatesler üzerine bulaştırma işlemleri haftalık olarak tekrarlanmış, üretimin devamlılığı sağlanmıştır. a b Resim 3.1. Bir üretim kafesi içinde bulunan küvetlerdeki (a) Aspidiotus nerii ile bulaşık patates yumruları (b). 11

3. MATERYAL ve METOT Serpil DEMİR 3.1.2. Aphytis melinus un Üretimi Parazitoitin üretimi 30x40x60 cm ebatlarında yanları tül üstü cam ile kaplı üretim kafesinde, A.nerii nin uygun dönemleriyle bulaşık patatesler üzerinde Adana Ziraii Mücadele Araştırma Enstitüsü nden getirilen ergin bireylerle başlatılmıştır. Kitle üretimi 25±1 C sıcaklık, %50±20 orantılı nem ve uzun gün (16:8, A:K) aydınlatmalı iklim odalarında gerçekleştirilmiştir. Resim 3.2. Aphytis melinus pupası. Parazitoit erginleri, el spreyi ile % 2 lik bal solüsyonu iki günde bir kafes iç yüzeyine püskürtülerek beslenmiştir. Deneme süresince kafeslere 20 günde bir ikinci dönem ve virjin dişilerle bulaşık patates yumruları eklenip, çürüyen patatesler 12

3. MATERYAL ve METOT Serpil DEMİR ortamdan uzaklaştırılmış ve böylece üretimin çalışma boyunca devamlılığı sağlanmıştır. 3.2. Farklı Orantılı Nem koşullarında Aspidiotus nerii nin Bazı Biyolojik Özelliklerinin Saptanması 3.2.1. Farklı Orantılı Nem koşullarında Aspidiotus nerii nin Ergin Öncesi Dönemlerinin Gelişme Süreleri ve Ölüm Oranlarına Etkilerinin Saptanması Denemenin kurulacağı A. neri ile bulaşık Marabel cinsi patates yumrularının üzerinden alınan aktif bireyler temiz patatesler üzerine 100 birey olacak şekilde ince uçlu fırça yardımıyla aktarılmış ve 48 saat sonra sabitlenen bireylerin çevresi işaretlenerek numaralandırılmıştır. Sabitlenmeyen aktif larvalar ölü olarak kaydedilmiştir. Denemeler 12 cm çapında 9 cm yüksekliğindeki üzerine tül gerdirilmiş plastik kaplar içerisinde gerçekleştirilmiştir. 5-10 ünitede gerçekleştirilen denemelerde, her ünite içerisine 1 patates yerleştirilmiş ve farklı nem koşullarına sahip iklimlendirme dolaplarına yerleştirilmişlerdir. Günlük olarak yapılan gözlemlerde beyaz kep, 1. Larva, 2. larva erkekler için pupa dönemleri ile dişiler için virjin dişi dönemleri kayıt edilmiştir. Erkek bireylerin pupadan çıkıp ölene kadar ki süre, çiftleşmenin gerçekleştiği süre olarak kabul edilmiştir. Bu dönemlerde meydana gelen ölümler ayrıca kaydedilmiştir. Çalışmalar %40±5, %60±5 ve %80±5 orantılı nem koşullarına sahip iklimlendirme dolaplarında 30 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Değişik nem oranlarına sahip bu dolaplarda sıcaklık 25±1 C günlük aydınlatma süresi ise 16 saat olarak belirlenmiştir. 13

3. MATERYAL ve METOT Serpil DEMİR 3.2.2. Farklı Orantılı Nem Koşullarının Aspidiotus nerii nin Preovipozisyon, Ovipozisyon, Postovipozisyon Süreleri ve Bıraktıkları Larva Sayıları ile Dişi-Erkek Ömrüne Etkileri Bu çalışmada 3.2.1. denemesinden elde edilen ergin bireyler kullanılmıştır. Bu amaçla patates yumruları üzerindeki ergin bireylerin günlük olarak gözlemlerine ölene kadar devam ettirilmiştir. Ergin olduktan ilk aktif larva bırakana kadar geçen süre preovipozisyon süresi olarak, ilk larvadan son larva bırakana kadar geçirdiği süre ovipozisyon, son larvadan ölene kadar geçen süre postovipozisyon süresi olarak kabul edilmiştir. Ovipozisyon süresi boyunca bırakılan günlük toplam yavru larvalar günlük olarak dişi sayısına bölünerek günlük larva sayıları ile toplam larva sayıları kaydedilmiştir. Erkek bireylerin pupadan çıkıp ölene kadar ki geçen süre ergin ömrü olarak kaydedilmiştir. Ayrıca elde edilen ergin bireylere göre Dişi:Erkek oranı saptanmıştır. Çalışmalar %40±5, %60±5 ve %80±5 orantılı nem koşullarına sahip iklimlendirme dolaplarında yürütülmüştür. Değişik nem oranlarına sahip bu dolaplarda sıcaklık 25±1 C günlük aydınlatma süresi 16 saat olarak belirlenmiştir. 3.2.3. Farklı Orantılı Nem koşullarında Gelişen Aspidiotus nerii Dişilerinin Vücut İriliklerinin Belirlenmesi Patates yumruları üzerinde 25±1 C sıcaklık %40±5, %60±5 ve %80±5 orantılı nem koşullarında ergin olan A. nerii ergin bireylerinin binoküler altında en ve boyları ölçülerek vücut irilikleri kayıt edilmiştir. 14

3. MATERYAL ve METOT Serpil DEMİR 3.3. Farklı Orantılı Nem koşullarında Aphytis melinus un Bazı Biyolojik Özelliklerinin Saptanması 3.3.1. Farklı Orantılı Nem Düzeylerinde Aphytis melinus un Aspidiotus nerii Üzerinde Gelişme Süresinin Belirlenmesi Bu denemenin yürütülmesi amacıyla patates yumruları üzerine ince uçlu fırça yardımıyla 100 adet A. nerii aktif larva dönemleri aktarılmıştır. Virjin dişi dönemine gelen kabuklubitlerin bulunduğu her bir patates yumrusu üzerine minimum 10 dişi 10 erkek A. melinus bireyi salınmıştır. Salımın yapıldıktan sonraki gün A. melinus un ergin öncesi dönemin ilk günü olarak kabul edilmiştir. A. melinus un Ergin öncesi dönemlerini A. nerii lerin kabukları altında geçirdiği için ayrılamadığından salındıkları günden çıkış yapana kadar geçen süre toplam gelişme süresi olarak kabul edilmiştir. Denemeler A. nerii üzerinde, 25±1 C sabit sıcaklık ile % 40±5, % 60±5 ve % 80±5 farklı orantılı nem düzeylerinde uzun gün (16:8, A:K) aydınlatmalı iklim dolaplarında en az on tekerrürlü olarak yürütülmüştür. 3.3.2. Farklı Orantılı Nem Düzeylerinde Aphytis melinus Erginlerinin Aspidiotus nerii Üzerinde Vücut İrilikleri ile Dişi-Erkek Oranının Saptanması A. nerii üzerinde 25±1 C ve % 40±5, % 60±5 ve % 80±5 orantılı nem koşullarında ömrünü tamamlayan ergin bireyler binoküler altında en ve boyları, arka tibia uzunlukları ölçülerek kayıt edilmiştir. 3.4. İstatistiksel Analizler Denemeler minimum 10 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre kurularak elde edilen veriler tek yönlü varyans analizine tabi tutulmuştur. Yüzde değerleri istatistik analize tabii tutulmadan önce arcsin karekök transformasyonuna uğratılmış ve elde edilen verilere istatistiksel 15

3. MATERYAL ve METOT Serpil DEMİR analiz uygulanmıştır. Ancak tablolarda verilen değerler ve standart hataları gerçek değerlerdir. Eğer uygulamalar arasında fark var ise çoklu karşılaştırma testlerinden Duncan (%5) testine göre değerlendirilmiştir. 16

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Serpil DEMİR 4. BULGULAR ve TARTIŞMA 4.1. Üretim Çalışmaları 4.1.1. Aspidiotus nerii Üretimi Parazitoit böcek A. melinus un kitle üretiminde besin olarak Zakkum kabuklubiti, A. nerii (Bouché) (Homoptera: Diaspididae) kullanılmıştır. A.nerii nin üretim çalışmaları materyal metot bölümünde anlatıldığı gibi yapılmıştır. Denemeler de kullanılan materyalin üretimi 25±1 C sıcaklık, %50±20 orantılı nem ve uzun gün aydınlatmalı (16:8 A:K) üretim odalarında patates yumruları üzerinde gerçekleştirilmiştir (DeBach and Fisher 1956, Zhao, 1990). Üretimde herhangi bir sorun yaşanmamış ve denemeler için gerekli materyalin devamlılığı sağlanmıştır. Resim 4.1. Aspidiotus nerii ergin dişisi ile Aphytis melinus un pupası. 17

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Serpil DEMİR 4.1.2. Aphytis melinus un Üretimi Parazitoitin kitle üretiminin yapılabilmesi için konukçu böcek olarak Aspidiotis nerii kullanılmıştır. Kitle üretimi 25±1 C sıcaklık, %50±20 orantılı nem ve uzun gün (16:8, A:K) aydınlatmalı iklim odalarında gerçekleştirilmiştir. Parazitoit erginleri, el spreyi ile % 2 lik bal solüsyonu ile iki günde bir kafes iç yüzeyine püskürtülerek beslenmiştir. Deneme süresince kafeslere 20 günde bir ikinci dönem ve virjin dişilerle bulaşık patates yumruları eklenip, çürüyen patatesler ortamdan uzaklaştırılmıştır. 4.2. Farklı Orantılı Nem koşullarında Aspidiotus nerii nin Bazı Biyolojik Özellikleri 4.2.1. Farklı Orantılı Nem koşullarında Aspidiotus nerii nin Ergin Öncesi Dönemlerinin Gelişme Süreleri, Ölüm ve Erkek-Dişi Oranları A. nerii nin %40±5, %60±5 ve %80±5 değişken orantılı nem koşulları ile 25±1 C günlük aydınlatmalı iklim dolaplarında ergin öncesi dönemlerinin gelişme süreleri Çizelge 4.1. de verilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre aktif larva dönemi nem değişiminden etkilenmemiş ve her nemde 1 gün olarak belirlenmiştir. Beyaz kep döneminde ise %40 %60 ile %80 orantılı nemden elde edilen veriler arasında istatistiki fark bulunmuş olup en uzunun beyaz kep gelişme süresi %80 nemde belirlenmiştir. En uzun L1 dönemi (Birinci larva dönemi) ise %40 orantılı nemde belirlenmiş olup bu nem ile diğer nemler arasında fark istatistiki olarak önemli bulunmuştur. L2 döneminde (İkinci larva dönemi) ise en kısa gelişme süresi % 60 orantılı nemde belirlenmiş olup üç nemden elde edilen verilerde istatistiki olarak farklı olmuştur. Dönemler arasında en uzun gelişme süresinin tüm nemlerde en uzun L2 döneminde gerçekleşmiştir. Toplam gelişme sürelerine bakıldığında ise en uzun gelişme süresinin %40 nemde, bunu %80 ve % 60 orantılı nemin izlediği görülmektedir. 18

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Serpil DEMİR Çizelge 4.1. Farklı nemlerde ve 25±1 C sabit sıcaklık koşullarında Aspidiotus nerii ergin öncesi dönemlerine ait gelişme süreleri (Gün, Ort. ±Std. Hata.) Toplam Nem Aktif Beyaz kep L1 L2 Gelişme n (%) larva(gün) (Gün) (Gün) (Gün) Süresi (Gün) 40 120 1.0±0.00 a 4.0±0.00 a 9.0±0.00 b 19.0±0.00 c 33.0±0.00 c 60 424 1.0±0.00 a 4.0±0.00 a 6.0±0.00 a 16.0±0.00 a 27.0±0.00 a 80 469 1.0±0.00 a 7.1±0.16 b 6.0±0.01 a 18.6±0.33 b 32.6±0.03 b *Aynı sütun içinde aynı harfi içeren ortalamalar arasındaki fark Duncan testine göre istatistiki olarak önemli değildir. (P=0.05). Karaca ve Uygun (1993), 26 C sıcaklık ve %60 orantılı nem koşullarında A. nerii nin kabak ve farklı patates çeşitleri üzerinde döl sürelerini yani ilk yavruyu vermesine kadar geçen süreyi belirlemek için yaptıkları çalışmalarında en kısa döl süresinin 45.0 gün ile kabak üzerinde beslenen bireylerde olduğu bunu sırasıyla 48.0 gün ile İlona, 49.5 gün ile Rezi ve 51.8 ile aynı zamanda bu çalışmanın üzerinde yürütüldüğü Granulanın izlediğini belirtmiştir. Gerson ve Hazan (1979), A. neri nin patates üzerindeki döl süresini 28 C sıcaklık ve %75 orantılı nemde yaklaşık 45 gün Papec ve Smith (1985) ise kabak üzerinde 25 C sıcaklık ve % 55 orantılı nemde döl süresini 60 gün olarak bildirmektedir. Bu çalışmada ise elde edilen gelişme süresi değerlerine preovipozisyon değerleri eklenirse en kısa döl süresi yaklaşık olarak 42 günle % 60 orantılı nemde en uzun ise 49 günle % 80 orantılı nemde elde edilmiştir. Bu sonuçlar özellikle karaca ve Uygun (1993) değerleriyle benzerlik göstermiştir. Kırmızı kabuklu bit üzerine yapılan çok sayıda çalışma da mevcuttur. Bu çalışmalardan Şekeroğlu ve ark. (1989) farklı sulama sistemlerinin kırmızı kabuklubit popülasyonuna etkisi üzerine yaptıkları çalışmada üsten yapılan yağmurlama sulamanın en yoğun popülasyona neden olduğunu bildirmişlerdir. Bunun yanında Yu ve Luck, (1988), A. aurantii nin limon meyvelerinde gelişme sürelerini belirlemek için yaptıkları çalışmada 25 C de %60 orantılı nem koşullarında toplam gelişme süresini dişiler için 48.55 gün olarak erkekler için ise 27.79 gün olarak vermektedirler. Karaca ve ark., (1987), 26 C de %60 orantılı nem koşulların A. aurantii nin kabak (Cucurbita moshata Poir) üzerinde yaşam 19

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Serpil DEMİR çizelgelerini belirlemek için yaptıkları çalışmada kırmızı kabuklubit bireylerinin ilk larvaların 41. günde vermeye başladıklarını bildirerek, Yu ve Luck, (1988) un yaptığı çalışmadan daha kısa bir dişi gelişme süresi gösterdiğini belirtmişlerdir. Yapılan bu çalışmada ise A. nerii nin erkek ve dişi bireylerinin gelişme süresinin kırmız kabuklu bit bireylerin limon üzerinde gösterdiği gelişme süresinden oldukça kısa olduğu fakat A. nerii erkek bireylerinin dişi bireylerle aynı gelişme süresini gösterdiği saptanmıştır. Çalışmada bu olayda erkek bireylerin pupadan çıkışını takiben çiftleşmelerin görüldüğü ve ergin erkek bireylerin ömür uzunluğunun 2 gün sürdüğü bu sürenin sonunda ise çiftleşen kabuklu bit bireylerinin belirli bir süre sonra aktif larva vermeye başladıkları tespit edilmiştir. Bunun yanında kısa döl süresi bu kabuklu bit türünün parazitoit kitle üretiminde A. aurantii ye göre daha avantajlı bir konuma getirmiştir. Çizelge 4.2. Farklı nemlerde 25±1 C sabit sıcaklık koşullarında Aspidiotus nerii ergin öncesi dönemlerine ait ölüm oranları (Gün, Ort. ± Std. Hata) Nem n 1 Ölüm Oranı (%) (%) Aktif larva Beyaz kep L1² L2 Toplam 40 6 60.5±1.13 a 2 13.0±3.80 a 9.8±4.03 a 20.8±1.13 a 75.3±2.20 a 60 11 68.0±1.44 a 10.4±2.21 a 5.3±1.29 a 18.6±3.66 a 77.9±1.61 ab 80 8 65.3±4.34 a 30.7±5.29 b 2.6±1.92 a 25.69±6.58 a 82.7±2.81 b *Aynı sütun içinde aynı harfi içeren ortalamalar arasındaki fark Duncan testine göre istatistiki olarak önemli değildir. (P=0.05). 1 Üzerinde aktif larva aktarılan patates sayısını ifade etmektedir. Değerlendirme her bir patates üzerinde ölen bireylerin toplam birey sayısına oranlamasıyla elde edilmiştir. 2 Yüzde değerleri istatistik analize tabii tutulmadan önce arcsin karekök transformasyonuna uğratılmış ve elde edilen verilere istatistiksel analiz uygulanmıştır. Ancak tablolarda verilen değerler ve standart hataları gerçek değerlerdir. Aktif larva dönemindeki ölüm oranını belirlemek için yeniden bir deneme kurulmuş, olup bu amaçla patatesler üzerine 100 aktif larva aktarılmış ve beyaz kepe geçemeyen bireyler ölü kabul edilmiştir. Farklı nem koşullarında ölüm oranlarına bakıldığında aktif larva döneminde her üç nem koşulunda %60 ın üzerinde ölüm saptanmış ve istatistiki bir fark ortaya çıkarmamıştır. Bunu yanı sıra en yüksek ölüm oranının ise aktif larva döneminde gerçekleştiği belirlenmiştir. Beyaz kep ve L2 dönemlerinde en yüksek ölüm % 80 nemde gözlenirken, en az % 60 orantılı nem 20

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Serpil DEMİR koşullarında belirlenmiştir. L1 dönemine de en yüksek ölüm %40 nemde gözlenmiştir. Dönemler arasında en yüksek ölümün aktif larva döneminden sonra L2 döneminde olduğu, en az ölümün ise L1 döneminde olduğu belirlenmiştir. Toplam ölüm oranlarına bakıldığında ise en yüksek ölümün %80 nemde en az %40 nemde olduğu belirlenmiş olup %40 ile %80 nem değerleri arasında istatistiki fark belirlenmiştir (Çizelge 4.2.). Karaca ve Uygun (1993), 26 C sıcaklık ve %60 orantılı nem koşullarında A. nerii nin kabak ve farklı patates çeşitleri üzerinde yaptıkları çalışmada ergin öncesi dönemlerin toplam ölüm oranlarını kabak için % 66, Rezi patates çeşidi için % 61, İlona patates çeşidi için % 77 ve Granula patates çeşidinde ise % 72 olarak hesaplamışlardır. Elde edilen sonuçlar % 40 ve %60 orantılı nemde yürütülen çalışmalara % 80 orantılı nemden daha yakın çıkmıştır. 4.2.2. Farklı Orantılı Nem Koşullarının Aspidiotus nerii nin Preovipozisyon, Ovipozisyon, Postovipozisyon Süreleri ve Bıraktıkları Larva Sayıları ile Dişi-Erkek Ömrü Farklı nem koşullarında preovipozisyon, ovipozisyon ve postovipozisyon süresinin belirlendiği çalışmada preovipozisyon süresinin nem artışıyla birlikte arttığı görülmektedir (Çizelge 4.3.). Çizelge 4.3. Aspidiotus nerii nin farklı nemler de Preovipozisyon, Ovipozisyon ve Postovipozisyon süreleri, Dişi Ömrü (Gün, Ort. ±Std. Hata). Nem (%) n Preovipozisyon Süresi (Gün) Ovipozisyon Süresi (Gün) Postovipozisyon Süresi (Gün) Dişi Ömrü (Gün) 40 28 14.3±0.87 a 36.3±4.24 b 2.9±0.67 b 51.2±4.69 b 60 98 15.0±0.30 ab 18.8±1.39 a 1.0±0.14 a 34.5±1.51 a 80 51 17.6±0.70 b 21.1±1.62 a 1.0±0.13 a 39.0±1.65 a *Aynı sütun içinde aynı harfi içeren ortalamalar arasındaki fark Duncan testine göre istatistiki olarak önemli değildir. (P=0.05). 21

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Serpil DEMİR Ovipozisyon süresi en kısa % 60 en uzun ise % 40 orantılı nem koşulunda olduğu belirlenmiştir. Postovipozisyon süresinin ise tüm nem koşullarında çok kısa olduğu görülmektedir. Dişi ömrü incelendiğinde en uzun ömür % 40 en kısa % 60 orantılı nem koşulunda belirlenmiştir. % 40, % 60 ve % 80 orantılı nem koşullarında istatistiksel olarak farklı gruplarda yer almıştır. Nemin artmasıyla birlikte ömürde azalma gözlenmiştir. Erkek ömrünün ise tüm nem koşullarında 2 gün olduğu belirlenmiştir (Çizelge 4.3.). Farklı nem koşullarında ovipozisyon süresi boyunca bıraktıkları günlük ve toplam larva sayılarının incelendiği çalışmada günlük olarak bırakılan en yüksek larva sayısı %60 nemde, en düşük % 40 nemde belirlenmiştir. Ömür boyunca bırakılan larva sayıları nem artışıyla birlikte azalmıştır ve %40 ile diğer nemler arasında istatistiki fark belirlenmiştir (Çizelge 4.4.). Karaca ve Uygun (1993), 26 C sıcaklık ve %60 orantılı nem koşullarında A. nerii nin kabak ve farklı patates çeşitleri üzerinde yaptıkları çalışmada en kısa ovipozisyon süresini kabakta 41 gün, Patates çeşitlerşiden İlona da 61 gün, Granula da 73 gün ve Rezi çeşidinde ise 74 gün olduğunu belirtmişlerdir. Aynı çalışmada dişi bireylerin verdikleri yavru sayıları dikkate alındığın da ise en fazla yavru veriminin Rezi çeşidinde (271.02) olduğunu belirtirken, İlona (217.40) ve Granula patates (169.74) çeşitleri ile kabakta (161.88) daha az sayıda bireyin eld edildiğini ortaya koymuşlardır. Gerson ve Hazan (1979), çeşit belirtmeden patates üzerinde yaptıkları çalışmalarda (19, 24, 28 C sıcaklık ve % 75 orantılı nem), A. nerii dişilerinin sırasıyla ortalama 91.3, 99.7 ve 55.1 adet, Papacek and Smith (1985) ise kabak üzerinde (25±1 C sıcaklık ve % 55±5 orantılı nem) dişilerin ortalama 94 adet olduğunu belirtmişlerdir. Bu rada yapılan çalışmadan elde edilen bu veriler karaca ve Uygun (1993) e göre düşük olurken diğer iki çalışmada elde edilen veriler yakın olduğu gözlenmiştir. 22

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Serpil DEMİR Çizelge 4.4. Farklı nem değerlerinde ve patates yumruları üzerinde ergin döneme ulaşan Aspidiotus nerii dişilerinin günlük ve ömrü boyunca bıraktıkları aktif larva sayısı (Ort. ± Std Hata) Günlük Larva Toplam Larva Nem n Sayısı Sayısı (%) (Dişi/gün) (Dişi/Ömür) 40 28 2.0±0.25 a 83.1±13.00 b 60 98 3.5±0.19 b 72.6±6.12 ab 80 51 2.5±0.15 a 58.0±5.50 a *Aynı sütun içinde aynı harfi içeren ortalamalar arasındaki fark Duncan testine göre istatistiki olarak önemli değildir. (P=0.05). Karaca ve ark., (1987), 26 C %60 orantılı nem koşulların A. aurantii nin kabak üzerinde yaptıkları çalışmada denemeye alınan 16 dişinin toplam 816 yavru verdiği bunların 417 sinin erkek 399 ise dişi olduğu ve dişi erkek oranında bu rakamlara göre yaklaşık 1:1 olduğunu belirtirken dişi başına erkek birey sayısını ise 27.75 olarak belirtmiştir. Bu çalışmada elde edilen toplam larva sayısının dişi oranına çarpılmasıyla elde edilecek dişi başına dişi birey sayısı % 40, %60 ve %80 orantılı nemlerde sırasıyla 35,39, 32,67 ve 33,69 dişi/dişi ile Karaca ve ark. (1987) nin farklı tür olmasına rağmen oldukça yakın çıkmıştır. Farklı nem koşullarında ergin olan bireylerin dişi ve erkek oranları arasında istatistiki fark bulunmamıştır. Dişi:Erkek oranlarına bakıldığında % 80 nem koşulunda bir dişiye 1.28 erkek düştüğü gözlenmiştir. Nem artışıyla birlikte dişiye düşen erkek sayısı artmıştır (Çizelge 4.5.). Çizelge 4.5. Farklı nem değerlerinde ve patates yumruları üzerinde ergin döneme ulaşan Aspidiotus nerii nin dişi ve erkek oranları (Ort. ± Std. Hata) Dişi Oranı Erkek Oranı Dişi:Erkek Nem n (%) (%) Oranı 40 6 43.8±6.84 a 2 56.2±6.84 a 1: 0.78 60 11 45.0±4.80 a 55.0±4.80 a 1:0.95 80 12 58.1±5.60 a 41.9±5.56 a 1:1.28 *Aynı sütun içinde aynı harfi içeren ortalamalar arasındaki fark Duncan testine göre istatistiki olarak önemli değildir. (P=0.05). 2 Yüzde değerleri istatistik analize tabii tutulmadan önce arcsin karekök transformasyonuna uğratılmış ve elde edilen verilere istatistiksel analiz uygulanmıştır. Ancak tablolarda verilen değerler ve standart hataları gerçek değerlerdir 23

4. BULGULAR ve TARTIŞMA Serpil DEMİR 4.2.3. Aspidiotus nerii Ergin Bireylerin Ömür Uzunluğu Ve Verdiği Günlük Aktif Larva Sayıları Farklı nemlerin A. nerii nin ergin bireylerinin yaşam oranı, preovipozisyon, ovipozisyon postovipozisyon süreleri ve aktif larva sayıları (Çizelge 4.3.) ile ilgili denemelerden elde edilen verilerden yararlanarak her nem yüzdesi için ayrı ayrı ergin bireyler için çizilmiştir (Şekil 4.1.). Şekil 4.1. incelendiğinde tüm nemlerde ölüm oranlarının en çok ergin öncesi dönemlerde olduğu ve ölüm oranlarının ise %75.3 ile %82.7 arasında görüldüğü çizelge 4.2 de verilmiştir. Bu yüksek ölüm oranı nedeniyle çalışmanın bu bölümünde özellikle sadece ergin döneme ulaşan bireylerin bu dönemin başlangıcından ölünceye kadar olan yaşam oranları verilmiştir. Ergin döneme ulaşan bireylerde ise erken dönemlerden itibaren ölümler görülse de ergin bireylerde genel olarak ovipozisyon döneminin ortasından itibaren ölümlerin artmaya başladığı anlaşılmaktadır. Farklı nem yüzdelerine göre A. nerii nin en uzun ömür süresi %40 nemde 304 gün, %60 nemde 225 gün, %80 nemde de 176 gün dür. Artan nem ile birlikte ilk aktif bireylerin görülmesi her nem değeri için farklı farklıdır. Çiftleşmeyi takiben en erken aktif larvalar 14. Günde %40 orantılı nemde görünürken % 60 buna yakın bir değer göstermiş fakat %80 orantılı nemde ise bu süre 17 güne uzamıştır (Şekil 4.1.). En yüksek aktif larvanın bulunduğu zaman aralığı %80 orantılı nem aralığı için dişi ömrünün 29 ile 33 günleri arasında olurken, bu olay %40 orantılı nemde 33-37 günler arasında gerçekleşmiştir. Çalışmanın 3. Nem değeri olan %60 orantılı nemde ise belirgin bir tepe noktası görülmemiş 21. günden 65. güne kadar aktif larva sayıları belirgin bir düzeyde seyretmiştir (Şekil 4.1.). Çalışılan tüm nem değerlerinde ergin döneme ulaşan A. nerii erginleri ovipozisyonun ilk iki haftasında toplam aktif sayılarının % 50 sinden fazlasını vermişlerdir. İlk aktif larvaların görülmesini takiben bu iki haftalık süre kitle üretim açısından kritik bir peryot ve yeni patateslere bulaştırmaların yapılması için uygun zaman aralığı olarak göze çarpmıştır (Şekil 4.1.). 24