ÇIKTIYA (GSMH) PARA ARZINDAKİ BÜYÜMENİN, FAİZ ORANI OYNAKLIĞI VE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLERİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ



Benzer belgeler
DÖVİZ KURU, SERMAYE MALLARI, ARA MALI VE TÜKETİM MALI İTHALATI ARASINDAKİ UZUN DÖNEMLİ NEDENSELLİK ANALİZİ: DÖNEMİ

DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ İTHALATA ETKİLERİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

FAİZ KANALI YOLUYLA TÜRKİYE DE PARASAL AKTARIM MEKANİZMALARININ İŞLERLİĞİ

Anahtar Kelimeler: Döviz Kuru, Döviz Kuru Oynaklığı, Dış Ticaret Hacmi

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

IMKB'de Oynaklık Tahmini Üzerine Bir Çalışma

Faiz Döviz Kuru İlişkisi Üzerine Ampirik Bir Çalışma

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı

Parasal Belirsizliğin İMKB de Faaliyet Gösteren Şirketler Üzerine Etkisi

THE EFFECT OF MACROECONOMIC FACTORS ON STOCK PRICES IN FINANCIAL CRISES PERIODS

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ

BİLECİK ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ FORMU

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Finansal Kurumlar ve Piyasalar. Zorunlu Yüksek Lisans. 1. yıl 1. yarıyıl / Güz Doç. Dr. Mehmet Güçlü. Uzaktan Öğrenim Türkçe Yok

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Siyasal Bilgiler Fakültesi / Ankara Üniversitesi 1992

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

TAHVĐL PĐYASASI OYNAKLIĞININ BELĐRLENMESĐNDE MAKROEKONOMĐK DEĞĐŞKENLERĐN OYNAKLIĞININ ANALĐZĐ

SESSION 2C: Finansal Krizler 381

HAM PETROL FİYATLARININ BİST 100 VE BİST ULAŞTIRMA ENDEKSLERİ İLE İLİŞKİSİ

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

TABLO I: Bağımlı değişken; Tüketim,- bağımsız değişkenler; gelir ve fiyat olmak üzere değişkenlere ait veriler verilmiştir.

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayı 36 Nisan 2013

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

ZAMAN SERİLERİNDE AYRIŞTIRMA YÖNTEMLERİ

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

RASYONEL BEKLENTİLER-YAŞAM BOYU SÜREKLİ GELİR HİPOTEZİNİN TESTİ

ENFLASYON VE PARA İKAMESİ İLİŞKİSİ: TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN EKONOMETRİK BİR ANALİZ (1994: :12)

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model

YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

Türkiye de Reel Döviz Kuru, Tarımsal İhracat ve Tarımsal İthalat Arasındaki Nedensellik İlişkisi

Türkiye de Ar-Ge, Patent ve Ekonomik Büyüme İlişkisi ( )

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE SERMAYE HAREKETLERİ, DÖVİZ KURU, ENFLASYON VE FAİZ ARASINDAKİ ETKİLEŞİMLERİN KÜRESEL EKONOMİ POLİTİK ÇERÇEVESİNDE ANALİZİ

Türkiye nin Fasıllara Göre İthalat Talep Fonksiyonunun Ekonometrik Tahmini

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

Chapter 15. Para, Faiz Oranları ve Döviz Kurları (devam) Slides prepared by Thomas Bishop. Copyright 2009 Pearson Addison-Wesley. All rights reserved.

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

Artan Sağlık Harcamaları Temel Sağlık Göstergelerini Nasıl Etkiliyor? Selin Arslanhan Araştırmacı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FİNANS SEKTÖRÜ VE REEL SEKTÖR ETKİLEŞİMİ INTERACTION OF FINANCE SECTOR AND REAL SECTOR IN TURKISH ECONOMY

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Güçlü

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE İHRACAT VE İTHALAT ARASINDAKİ İLİŞKİNİN VAR TEKNİĞİYLE ANALİZİ

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Güçlü

Türkiye de Ticaret, Ulaşım, Finans Ve Konut Sektörlerindeki Büyümenin Tarım Sektöründeki Büyümeye Etkisi: Ekonometrik Bir Analiz

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

EMİNE KILAVUZ ÖZGEÇMİŞ VE YAYINLAR. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kayseri. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü, 1985

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İktisat Orta Doğu Teknik Üniversitesi 1991 Yüksek Lisans İktisat Bilkent Üniversitesi 1994

İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (1999) Ekonometri Bölümü

8. DERS: IS/LM MODELİ

Ders Kodu Dersin Adı Yarıyıl Teori Uygulama Lab Kredisi AKTS EC503 Finansal Piyasalar

1. Yatırımın Faiz Esnekliği

REEL DÖVİZ KURU İLE DIŞ TİCARET HADDİ VE

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

Ekonometri II (ECON 302T) Ders Detayları

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNDE KARLILIK VE MAKRO EKONOMİK DEĞİŞKENLERLE İLİŞKİSİ

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

Türkiye de Tarımsal Üretim ile Tarımsal Kredi Kullanımı Arasındaki Nedensellik İlişkisi

Dersin Amacı: Bilimsel araştırmanın öneminin ifade edilmesi, hipotez yazımı ve kaynak tarama gibi uygulamaların öğretilmesi amaçlanmaktadır.

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme İlişkisi Türkiye Örneği. Financial Development and Economic Growth in Turkey

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

DERS KODU DERS ADI ZORUNLU TEORİ UYGULAMA LAB KREDİ AKTS Atatürk İlkeleri ve İnkılap AIT181 Tarihi I Zorunlu

PARA TALEBİ VE KURAMLARI

İMKB 100 ENDEKSİ İLE BAZI MAKROEKONOMİK DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ İLİŞKİYİ İNCELEMEYE YÖNELİK BİR UYGULAMA

Excel dosyasından verileri aktarmak için Proc/Import/Read Text-Lotus-Excel menüsüne tıklanır.

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Karaçuka

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 28 Kasım 2011 EKONOMĐ NOTLARI. Belirsizliğin Đktisadi Faaliyet Üzerindeki Etkileri

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 42, Mart 2017, s

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

Sayı: / 31 Ağustos 2012 EKONOMİ NOTLARI. Makroekonomik Göstergelerin Döviz Kurları Üzerine Etkisi *


AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

A. Regresyon Katsayılarında Yapısal Kırılma Testleri

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 9, Sayı 2,

Petrol Fiyatlarındaki Değişimlerin Türkiye nin Cari İşlemler Açığına Etkileri *

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

Ch. 12: Zaman Serisi Regresyonlarında Ardışık Bağıntı (Serial Correlation) ve Değişen Varyans

The effects of exchange rate volatility on the turkish export: an empirical investigation

E- VİWES 8 EKONOMETRİK MODELLEME ÇALIŞMASI

PETROL FİYATLARI İLE BIST 100 ENDEKSİ KAPANIŞ FİYATLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

2016 Ocak REEL KESİM GÜVEN ENDEKSİ 25 Ocak 2016

Transkript:

ÇIKTIYA (GSMH) PARA ARZINDAKİ BÜYÜMENİN, FAİZ ORANI OYNAKLIĞI VE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLERİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ Yrd.Doç.Dr. Aydın SARI * ÖZET Bir ülkenin GSMH sını artırmak bütün ülkelerin en fazla enerji harcadıkları konuların başında gelmektedir. Özellikle kısa dönemde para piyasalarındaki belirsizlikler üretim miktarını etkilemektedir. Kısa süreli de olsa para piyasalarının değişimi reel piyasalarda güveni ortadan kaldırmakta ve belirsizliğin baskın olduğu bir ortam yaratmaktadır. Dışa açılma sürecinin hızla yaygınlaştığı günümüz dünya ekonomisinde dış ekonomilerden kaynaklanan güven sarsıcı gelişmeleri de dikkate aldığımızda üretimin artması ve üretim artışının istikrarlı bir şekilde devam etmesi çok daha güç hale gelmektedir. Bu nedenle iç dengeyi sağlayıcı para piyasaları değişkenlerinin yanında, dış dünyayı en iyi şekilde yansıtan döviz kuru değişkeni de analize alınmıştır. Yeni geliştirilen yöntemlerden biri olan SWARCH yöntemiyle de faiz ve döviz kuru oynaklıkları belirlenerek, imalat endeksi ve para arzı modele dahil edilerek regresyon denklemi elde edilmiştir. Sonuç Türkiye de imalat sektörünü faiz oynaklığından çok döviz kuru oynaklığının etkilediği yönündedir. Anahtar Kelimeler: Faiz Oranı ve Döviz Kuru Oynaklığı, Para Piyasaları, Para Arzı, GSMH, Büyüme, Markov Dönüşümlü ARCH (SWARCH) * Pamukkale Üniversitesi, İ.İ.B.F., İktisat Bölümü Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009) 19

The Effects of Money Growth, Interest, and Exchange Rate Volatility on Output: The Case of Turkey ABSTRACT Every country in the world mostly strives for increasing its GDP. Money market uncertainty of a country affects the current output especially in the short period. Therefore, the changes in money market, even just for short periods, cause loss of confidence on real economy and create an uncertainty dominated environment. When the discouraging incidents caused by external economy are taken into consideration, it becomes harder for production to proceed and grow consistantly in today s world economy where foreign expansion is getting more popular. Thus, in this study, along with the money market variables enabling the internal balance, the exchange rate variable that best reflects the outside world was also analyzed. By way of a new method, SWARCH method, interest and exchange rate volatility were identified, and a regression equation was obtined by including manufacturing index and money stock. The results revealed that manufacturing sector in Turkey was mostly affected by real exchange volatility rather than interest volatility. Key Words: Interest Rate Volatility, Exchange Rate Volatility, Money Markets, Money Stock, GDR, Growth, Markov Switching ARCH (SWARCH) 20 Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009)

I. GİRİŞ Ekonomi yönetimi ve Merkez bankasının uzun dönemli parasal hedefleri olmakla birlikte parasal değişkenlerin kısa dönemli oynaklığı kontrol edilmediğinde, makro ekonomide önüne geçilemeyen ve maliyeti çok yüksek olan ekonomik sorunlara neden olmaktadır. Çalışmamızda esas olarak Neo Keynesyen ve Klasiklerin görüşleri altında teorik yapı verilirken günümüzde artan uygulamalı çalışmaların sonuçları da dikkate alınarak değerlendirmeler yapılacaktır. Politika uygulamaları açısından değişkenlerin birbirlerine etkileri önem kazanmaktadır. Çünkü uygulanan politikaların hangi sonuçlara yol açacağının yanında, beklenen değerleri de oluşturmada istenen vargıları elde etmek gerekir. Çoğu politikacının ve ekonomi yöneticisinin sık sık başvurduğu politikalar para politikalarıdır. Bu bakımdan para piyasalarının reel değişkenleri etkileme düzeyleri önemini artırmaktadır. Politika araçlarının etkin kullanılabilmesi için araç seçiminin ve politika derecesinin iyi belirlenmesi gerekmektedir. Çalışmamızda birinci bölümde konunun teorik yapısı verilmektedir. İkinci bölümde uygulamada kullanılan modelin ve ekonometrik yöntemin değerlendirmesi bulunmaktadır. Üçüncü kısımda çıkan sonuçların verilmesi, yorumlanması ve son kısımda da genel değerlendirme bulunmaktadır. Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009) 21

II. TEORİ VE ÖNCEKİ AMPİRİK KANITLAR Makro değişkenler üzerinde parasal büyüklüklerin rolü her zaman makro ekonomik araştırmalar için temel konulardan biri olmuştur. Bu çalışmamızda para stokundaki büyümenin ve faiz oranındaki oynaklığın çıktı üzerinde etkili olup olmadığını incelemeye çalışacağız. Diğer bir deyişle para piyasalarının reel sektöre etkileri diyebileceğimiz bir etkiyi inceleyeceğiz. Teorik yapısının geniş olması ve uygulama açısından geniş bir alan sunması nedeniyle, konuyu öncelikle temel görüşlerin belirledikleri teoriler ve daha sonra uygulama sonuçlarını vererek değerlendireceğiz. Pek çok makro ekonomik çalışmada olduğu gibi, para politikasındaki değişimlerin ekonomik değişkenlere etkilerini teorik açıdan belirleyen esas görüş yeni (neo) klasikler ve yeni (neo) keynesyenlerdir. Birçok tartışmalara da neden olan para-reel sektör etkileşimi uzun yıllardır incelenmekte ve hatta literatürde parasalcılar diye bir iktisatçı grubunu da ortaya çıkarmaktadır. Bunlara göre ekonomideki dengesizliğin nedeni para piyasalarının iyi yönetilememesidir. Yeni klasiklere göre, para arzındaki ve buna bağlı olarak faiz oranındaki değişimleri beklenen ve beklenmeyen genişletici politikalar biçiminde görmekteyiz. Beklenmeyen genişletici politikalar sonucu para arzının artması ile birlikte çıktının arttığı görülmekte, diğer taraftan beklenen genişleyici politikada ise çıktıda artış görülmemektedir. Bununla beraber her iki politikada da fiyatlarda artış görülmektedir (Şıklar vd, 2000: 353). Neo klasik okulun temsilcilerinden Robert Lucas da Robert Barro, Thomas Sargent gibi rasyonel beklentiler üzerinde durmuştur. 22 Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009)

(Walsh, 1982: 2) Buna göre Lucas beklenen ve beklenmeyen (öngörülen ve öngörülmeyen) para arzındaki değişimlerin etkileri üzerinde durmuştur. Beklenen para arzı artışlarında çıktıda herhangi bir değişme yokken, fiyat artışları yüksek bir seviyede artmaktadır. Beklenmeyen para arzı artışında ise çıktı artmakta ve fiyat düzeylerinde de artış olmaktadır. (Dornbusch ve Fischer, 1994: 248). Yeni keynesyen modelde de beklenen ve beklenmeyen genişletici politikalar vardır. Bu modele göre tek fark; yeni klasik modele göre beklenen politikada çıktı artmakta ama beklenmeyene göre daha düşük oranda artış olmaktadır (Şıklar vd, 2000: 363). Monetaristler para arzının büyümesinin ekonomik aktivenin değişkenliklerini artırdığına, belirsizliğe katkıda bulunduğuna ve merkez bankasının kredibilitesine balta vurduğuna inanmaktaydı. (Evans, 1984: 210). Şimdi farklı zamanlarda çeşitli ülkelerde yapılan değişik uygulamalardan elde edilen sonuçlara bakalım. Teorik gerçek para arzının büyümesindeki oynaklığın makro ekonomik değişkenleri etkilediğidir. Oynaklık faiz oranı değişkenliğini artırmakta ve faiz oranındaki bu değişkenlik hazine bonosunu elde tutma riskini artırmaktadır. Artan bu risk para talebini artırmakta ve genel anlamda faiz oranları yükselmekte yatırımlar azalmakta, çıktı düşmektedir. Bu teorik sonuca, Evans ın dışında diğer bütün çalışmalar para arzındaki büyümenin makro değişkenlere etkisi konusunda ampirik çalışmalarda kanıtlar bulmuşlardır. (Evans, 1984: 215) Mascaro ve Meltzer portfölyö teorik çerçevesinde para, bono ve sermayeyi içeren çalışmada öngörülmeyen para arzı büyümesindeki artış hem kısa dönem hem de uzun dönemdeki faiz oranını artırmaktadır (Mascaro ve Meltzer, 1983: 492). Belongia ise öngörülmeyen para arzı artışındaki büyümenin nominal GSMH Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009) 23

üzerinde negatif etkiye sahip olduğunu St. Lous-tipi denklemde göstermiştir (Belongia, 1984:26). Parasal büyüklüklerin Kolombiya ekonomisinin büyümesi üzerinde etkisinin olduğu görülmektedir (Buckley, 1989: 40). Tatom para arzı büyümesinin makro ekonomiyi etkilemesinin diğer bir yolunu ele almaktadır. Bu yolda talep tarafı olmaktadır. Buna göre yatırım projeleri ile birlikte çıktıdaki tahmin edilen artış azalarak ve riskleri artarak, para arzındaki büyüme doğrudan yatırım talebini azaltmaktadır. Toplam talepteki azalma diğer şeyler sabitken, fiyatları düşürür, reel para arzını azaltır dahası faiz oranında düşme yönünde baskıyı artırır. Buna ilave olarak artan risk üretim kazançlarının değişkenliğini artırdığı için üretimin düşmesi ve üretimde kullanılan sermayenin azalması sonucunu yaratacak, toplam arzın azalmasına yol açacaktır. Toplam arzdaki düşüş, çıktı üzerindeki toplam talep etkisini azaltacak ve faiz oranını artırma eğilimi içinde olacaktır, diğer şeyler sabitken daha düşük toplam arz fiyatları artıracak böylece reel para arzını azaltacak ve faiz oranını yükseltecektir. Toplam talep ve arzdaki düşüş çıktıyı düşürecektir (Tatom, 1985: 1012). McMillin in VAR modeli ile para arzındaki değişimin makro değişkenler üzerindeki etkisini incelemiştir. Diğer çalışmalardan farklı olarak VAR modeli de bu analizi yapmaktadır. Küçük bir makro model olarak nitelenebileceği gibi kamu harcamaları vergi değişkenini arz şoklarındaki değişim gibi farklı değişkenleri analize dahil etmektedir. VAR analizi sonucunda da diğer çalışmalarla tutarlı sonuçlar elde edilmektedir. Para arzındaki değişim, makro değişkenler üzerinde önemli etkiler yapmaktadır. Varyans ayrıştırmasında hatta uzun dönemde çıktı fiyatlarında etkisi olmasına rağmen, para arzındaki değişimin faiz oranına etkisinin oldukça fazla olduğu görülmektedir. Bu sonuca göre para politikasının faiz oranı, çıktı ve 24 Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009)

fiyatlar üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. (McMillin, 1988: 324). III. OYNAKLIĞIN MODELLENMESİ Finansal piyasaların değişimi reel piyasalar için önemli bir göstergedir. Finansal piyasalarda belirsizliğin artması reel piyasalarda beklentilerin değişmesine yol açmakta ve riskin artması olarak algılanmaktadır. Finansal piyasalardaki oynaklığın nedenlerinin belirlenmesi ve bu hareketlerin önceden tahmin edilmesi, finansal piyasaların davranışlarının ve pozisyonlarının belirlenmesini kolaylaştıracak, reel kesimde tedirginlik ve risk algılaması en az düzeye indirgenmiş olacaktır. Aşağı yukarı yönlü hareketler ile bu hareketlerin büyüklüğü konusunda yapılan çalışmalar, birçok tekniğin gelişmesini de beraberinde getirmiştir. Mandelbrot (1963) oynaklık kümelenmelerinin oluştuğunu belirtmiş, finansal piyasalarda işlem gören varlıkların fiyatlarındaki büyük miktarlı değişimleri büyük miktarlı, küçük miktarlı değişimleri de yine küçük miktarlı değişimlerin takip ettiğini ortaya koymuştur (Güloğlu, vd., 2007:48). Finansal piyasaların bu dinamik özelliğinin daha iyi anlaşılabilmesi ve zaman içinde değişen oynaklığın tahmin edilebilmesi amacıyla Engle (1982) tarafından Otoregresif Koşullu Varyans (ARCH) modeli geliştirilmiş, bu model Bollerslev (1986) tarafından geliştirilerek Genelleştirilmiş ARCH (GARCH) modeli elde edilmiştir. GARCH modeli otoregresif ARCH modelinin otoregresif hareketli ortalama modeline dönüştürülmesinden elde edilmiştir. Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009) 25

IV. SWARCH MODELİ Oynaklıkları konu alan birçok çalışmada ARCH ya da GARCH modelleri kullanılarak analiz yapılmıştır. Çoğu zaman bu tür modeller, olduğundan daha yüksek oynaklık öngörmekte ve öngörü performansları oldukça düşük olmaktadır, Hamilton (1994) bu konu üzerinde ısrarla durmaktadır. Araştırmacıların birçoğu neden olarak ARCH sürecindeki yapısal değişmeyi işaret etmektedir. Örneklem in bütünü için yüksek tahmin edilen dirençlilik parametresi, alt örneklemler üzerinde çalışıldığında büyük değişiklikler göstermektedir. Hamilton (1994) NewYork borsasındaki hisse senetlerinin getirilerinin oynaklığı üzerine yaptığı çalışmasında, ARCH sürecinde yapısal kırılmayı dikkate alan Markov Dönüşümlü ARCH modellerinin, GARCH modellerine göre daha düşük dirençlilik öngördüğünü bulmuştur. Bu yüzden bu çalışma da Türkiye de faiz oranı oynaklığını ölçmek için SWARCH tekniği kullanılmış ve bulunan sonuçlar ARCH ve GARCH tekniklerinden elde edilen sonuçlarla karşılaştırılmıştır. V. VERİLER VE AMPİRİK BULGULAR A. Veriler Çalışmanın verilerinde 1986:10-2006:01 dönemini kapsayan aylık mevsimsel etkilerden arındırılmamış seriler kullanılmıştır. Bütün seriler, fiyat artışlarından arındırılmış olarak hesaplanmıştır. Verilerin analizinde Eviews 6.0 programı ve oynaklığın bulunmasında Hamilton un Gauss programı kodları kullanılmıştır. Veriler T.C 26 Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009)

Merkez Bankası Elektronik Veri Dağıtım Sisteminden alınmıştır. Analiz için değişkenlerin logaritmaları alınmıştır. Şekilde döviz kurunun oynaklığının logaritmik değerli hali görülmektedir. -3 LKUR -4-5 -6-7 -8-9 88 90 92 94 96 98 00 02 04 Şekil 1: Döviz Kuru Oynaklığı Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009) 27

LFAIZ 16 14 12 10 8 6 4 2 88 90 92 94 96 98 00 02 04 Şekil 2: Faiz Oynaklığı B. Durağanlık Analizi Zaman serisi ekonometrisi yaklaşımında ele alınan modellerde değişkenlerin, durağan yani, ortalama ve varyanslarının zamanla değişmediği varsayılır (Sevüktekin ve Nargeleçekenler, 2005: 37). Serilerin durağan olmaması durumunda sahte regresyon sorunu ile karşılaşılmaktadır. Değişkenlerin önce logaritmaları alınmıştır. Serilerin durağan olup olmadığını anlamak için durağanlık testleri yapılmaktadır. Durağanlık testleri içinde en yaygın olan ADF testi (Akaike, 1973: 255) uygulanmaktadır. Diğer bir durağanlık testi Phillips-Perron testi (1988) yapılmaktadır. Aşağıdaki tablo 1 de 28 Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009)

görüldüğü gibi, ADF ve PP test sonuçları sabit terimli ve/veya trendli model için serinin birim kök içerdiği hipotezini %1 anlamlılık düzeyinde reddetmektedir. Test sonuçlarına bakarak serinin incelenen dönemde durağan olduğunu söyleyebiliriz. Tablo 1: ADF, PP, Test Sonuçları Genişletilmiş Dickey-Fuller(ADF)Testi LDK Sabit ve Trend yok Ln(i malat) Ln( kur) Ln(fai z) Ln (m2y) Philips Peron(PP) Testi LDK Sabit ve Trend yok Ln(i malat) Ln(ku r) Ln(fai z) Ln( m2y) Sabit Terimli Sabit Trendli -1.36-3.62*** -4.96*** -12.81*** -12.78*** -12.81*** -0.36-5.42*** -5.45*** -8.22*** -11.96*** -11.93*** Sabit Terimli Sabit Trendli -15.57*** -16.97*** -16.93*** -0.28-8.22*** -6.82*** -6.54-31.31*** -31.47*** -11.38*** -16.73*** -19.65*** ***İstatistikler %1 düzeyinde anlamlıdır ve ve Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009) 29

C. SWARCH modelinin Tahmin sonuçları Maksimum olabilirlik yöntemi kullanılarak SWARCH modeli tahmin edilmiştir. Bu çalışmada durum sayısı (N=2) olarak alınmıştır. Birinci duruma (s t =1) düşük oynaklık durumu, (s t =2) ise yüksek oynaklık durumu denilmiştir. SWARCH (1,1) modeli t dağılımı varsayımı altında tahmin edilmiştir. Tahmin sonuçları şöyledir: Y t =46,97 + 0,017 Y t-1 + e t (0,005) (0,012) h t 2 =0,003 + 0,0001 e 2t-1 + 2,568 e 2t-2 (9,6*10-5 ) (0,182) (0,536) g 1 =1, g 2 =2,5, L= -1412 (2,79) Bu sonuçlara göre g 2 =2,5 şeklinde tahmin edilmiştir. Bu değer yüksek oynaklık durumundaki (s t =2) varyansın düşük oynaklık durumdakinden yaklaşık iki buçuk kat daha fazla olduğunu göstermektedir. L değeri log olabilirlik değeridir. Geçiş olasılıklarını kullanarak her bir durum için ergodik olasılıklar şöyledir; Prob(s t =1) =0,09 Prob(s t =2) =0,90 İlk değer, (0,09) örneklem periyodu içinde herhangi bir zamanda herhangi bir gözlemin düşük oynaklık durumunda (s t =1) olma olasılığını, ikinci değer (0,90) ise örneklem periyodu içinde herhangi bir zamanda herhangi bir gözlemin yüksek oynaklık durumunda (s t =2) olma olasılığını göstermektedir. 30 Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009)

Döviz kuru oynaklığını ise aynı yöntemle durum sayısı (N=2) alarak birinci duruma (s t =1) düşük oynaklık durumu, (s t =2) ise yüksek oynaklık durumu denilmiştir. SWARCH (1,1) modeli t dağılımı varsayımı altında tahmin edilmiştir. Tahmin sonuçları şöyledir. Y t =0,0179 + 0,956 Y t-1 + e t (0,005) (0,012) h t 2 =0,00024 + 0,326 e 2t-1-1,8*10-12 e 2t-2 (9,6*10-5 ) (0,182) (0,536) g 1 =1, g 2 =4,04, L=684,54 (2,79) Bu sonuçlara göre g 2 =4,04 şeklinde tahmin edilmiştir. Bu değer yüksek oynaklık durumundaki (s t =2) varyansın düşük oynaklık durumdakinden yaklaşık dört kat daha fazla olduğunu göstermektedir. L değeri log olabilirlik değeridir. Geçiş olasılıklarını kullanarak her bir durum için ergodik olasılıklar şöyledir; Prob(s t =1) =0,48 Prob(s t =2) =0,51 İlk değer, (0,48) örneklem periyodu içinde herhangi bir zamanda herhangi bir gözlemin düşük oynaklık durumunda (s t =1) olma olasılığını, ikinci değer (0,51) ise örneklem periyodu içinde herhangi bir zamanda herhangi bir gözlemin yüksek oynaklık durumunda (s t =2) olma olasılığını göstermektedir Oynaklık değerleri bulunduktan sonra kur oynaklığı, para arzı ve faiz oynaklık değerleri bağımsız değişken, imalatı da bağımlı değişken alarak elde edilen regresyon sonuçları aşağıdaki gibidir. limalat= -0,77 + 0,002 lfaiz -0,2lkur + 5,75lm2y (0,419) (0,008) (0,68) (0,086) R 2 =0,97 Ř 2 =0,97 F=2513 DW=0,1 Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009) 31

BG(3)=183,65 Durbin Watson testine göre regresyonda otokorelasyon görülmektedir. Ayrıca otokorelasyondan emin olmak için Breusch- Godfrey LM (BG) testini de uyguladık (Vogelvang, 2005: 117). Üç gecikme ile yapılan BG testine göre otokorelasyon yoktur boş hipotezini ret etmek zorunda kaldık. Otokorelasyonu ortadan kaldırmak için ithalat bağımlı değişkeninin birinci ve ikinci gecikmeleri denkleme alınarak tekrar regresyona tabi tutulmuştur. Bu regresyonun sonuçları şöyledir. limalat= -0,17-0,002 lfaiz -0,04lkur + 0,618lm2y (0,01) (0,002) (0,017) (0,107) +0,78limalat(-1) + 0,107imalat(-2) (0,066) (0,062) R 2 =0,99 Ř 2 =0,99 F=23215 DW=2,04 BG(3)=9,6 Breusch-Godfrey LM (BG) testi, gecikmelerden sonra yüzde beşe göre boş hipotez kabul edilerek otokorelasyonun olmadığını söylemektedir. Değişkenlerin katsayıları anlamlıdır. Tahmin edilen regresyon sonuçlarına göre imalatı etkileyen değişkenlerin işaretleri beklendiği gibi çıkmaktadır. Faiz ve kur oynaklıkları imalatı olumsuz etkilemektedir. Faiz ve kurlardaki değişme arttıkça imalat azalmaktadır. Para arzı ile imalat doğru yönlü değişmektedir. Para arzı arttıkça imalatta artmaktadır. Katsayısının yüksek olması nedeni ile imalatı etkileyen en önemli değişkenin para arzı olduğunu söyleyebiliriz. 32 Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009)

V. SONUÇ Üretim endeksi verilerinin faiz oynaklığı, kur oynaklığı ve para stoku değişkenlerinden nasıl etkilendiğini göstererek faiz ve kur belirsizliğinin yarattığı değişimin GSMH ya etkisi belirlenmeye çalışıldı. Aynı zamanda üretimi etkileyen değişkenlerde belirlenmektedir. Böylece üretimi olumsuz yönde etkileyen büyüklükleri ortaya çıkararak politikaları üretim sektörünü en az şekilde etkileyecek şekilde yönetmek olanağı sağlanmaktadır. Çıkan sonuçlara bakıldığında teorik beklentilerin yön bakımından ulaşıldığını diğer taraftan etkileme büyüklüğü olarak beklentilere uymadığı görülmektedir. Diğer bir deyişle teorik olarak faiz oranı, üretimi etkileyen en önemli değişkendir. Şeklindeki sonuç çalışmamızda regresyonda görülmemektedir. Denklemde üretimi etkileyen en önemli değişken para stoğu olmaktadır. İkinci önemli değişken ise kur oynaklığıdır. Son değişken faiz oynaklığı olmaktadır. Türkiye ekonomisinde üretim sektöründe döviz kurunun faiz oranından daha etkili olmasının çıkardığı sonuç döviz kuru değişmelerinden üretim sektörünün olumsuz etkilenmesi sektörün yarı mamul ve hammadde ithalatına bağlı olduğunu göstermektedir. Döviz kurundaki belirsizlik üretim miktarını azaltmaktadır. Türkiye nin dış ticareti döviz kuru oynaklığından olumsuz şekilde etkilenmekte bu da üretimi azaltıcı yönde etkilemektedir. Böylece ihracat olumsuz etkilenerek üretimi de azaltıcı yönde etkilemektedir. Diğer bir deyişle döviz kurundaki belirsizlik ihracatı olumsuz yönde etkilemekte ve ihracat azalmakta böylece üretim de düşmektedir. Faiz oranındaki oynaklıktan çok döviz kuru oynaklığının ihracatı azaltması üretimi azaltmaktadır. Bu nedenle ihracatın istikrarlı olması, üretim sektörünün de istikrarlı olmasını sağlayacaktır. Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009) 33

Para arzının artması üretimi artırmaktadır. Aynı yönlü olarak üretimi para arzı etkilemektedir. Para arzının artışını gelir artışı olarak varsayarsak para arzının artışı gelirin artması anlamına gelmektedir. Yurtiçinde gelirin artması yurtiçi üretimi artırmaktadır. En etkili değişken para arzı olmaktadır. Buradan da üretim sektörü için yurtiçi piyasaları önemlidir. Yurtiçi gelirin artması üretimi teşvik eden en önemli değişken olmaktadır. Denklemin çıkardığı sonuca göre para arzını artırmak üretimi artırmak anlamına gelmektedir. 34 Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009)

KAYNAKLAR Akaike, H. (1973), Maximum Likelihood Estimation of Gaussian Autoregressive Moving Average Models Biometrika, 60, s.255-65 Akdi, Y. (2003), Zaman Serileri Analizi, Bıçaklar Kitabevi, Ankara, s.273. Arize. C., A, Osang, T., Slottje, D. J, Y. (2000), Exchange- Rate Volatility and Foreign Trade: Evidence From Thirteen LDC s, Journal of Business and Economic Statistics, Vol. 18, No.1, s. 10-17. Broll, U., Eckwert, B. (1999) Exchange Rate Volatility and International Trade, Southern Economic Journal, Vol. 66, No.1, s. 178-185 Hau, H. (2002), Real Exchange Rate Volatility and Economic Openness: Theory and Evidence, Journal of Money, Credit and Banking, Vol. 34, No. 3, s. 611-630. Koray F. Lastrapes D. W., (1989) Real Exchange Rate Volatility and US Bilateral Trend: A Var Approach, The Review of Economics and Statistics, Vol. 71, No.4, s.708-712. Dhdakia H., R., Saradhi V. R., (2000) Exchange Rate Pass- Through and Volatility: Impact on Indian Foreign Trade, Economic and Political Weekly, Vol. 35, No.47, s.4109-4116. Enders, W. (2004), Applied Econometric Time Series, Wiley Seies, Alabama Franses, P. H., Dijk, D. (2006), Non-Linear Time Series Models in Empirical Finance, Cambridge University Press s.13 Güloğlu, B., Akman, A. (2007), Türkiye de Döviz Kuru Oynaklığının Swarch Yöntemi ile Analizi, Finans Politik&Ekonomik Yorumlar, Yıl:44, Sayı:512, s.43-52 Kutlar, A. (2005), Uygulamalı Ekonometri, Ankara, Nobel, s.334. Özbay, P. (1999), The Effect of Exchange Rate Uncertainty on Exports A Case Study For Turkey, Research Paper, March 1999. Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009) 35

Sevüktekin, M, Nargeleçekenler, M, (2005), Zaman Serileri Analizi, Nobel, Ankara, s.37. Türkyılmaz, S., Özer, M, Kutlu, E. (2007), Döviz Kuru Oynaklığı ile İthalat ve İhracat Arasındaki İlişkilerin Zaman Serisi Analizi, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl:2007, Cilt:7, Sayı:2, s.133-149. Vogelvang, B, (2005), Econometrics Theory and Applications with Eviews, Pearson, s.117. 36 Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009)