Yeni Eğitim. Sahra Çölü. Eski Plovdiv. Geregedan. Coğrafya: Tarih ve Turizm: Hayvanlar Alemi: YIL: 15, SAYI: 140 F YATI: 1,50 lv.

Benzer belgeler
Deri, vücudun sa lam ve koruyucu dı örtüsüdür. Salgı bezleri, tırnaklar,tüyler ile deri bir organ ve sistemdir. En geni organdır (Yakla ık 1.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e?

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM

YABANCI DİL BİLGİSİ SEVİYE TESPİT SINAVI (YDS) (İlkbahar Dönemi) BULGARCA 6 NİSAN 2014


CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

Büyük Ünlü Uyumu (Kalınlık-İncelik Uyumu)

Bir Prens Çoban Oluyor

2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

KALIPLAŞMIŞ KELİME ÖBEKLERİNDE ANLAM

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

Ye aya Gelece i Görüyor

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU SINIFI ŞİRİNLER SINIFI MAYIS AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI

BİLİNÇLİ ELEKTRİK TÜKETİMİ KONULU WEB SAYFASI

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ DÜŞÜNEN ÇOCUKLAR EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 21.si.

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Kek yapıyoruz.

TÜRKÇE DERSİ GÖRSEL OKUMA TESTİ Kubilay ORAL

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

Tanrı nın Güçlü Adamı


Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Yukarıdaki resimleri inceleyelim. Birbirleriyle ilgili olanları eşleştirelim.

D d L l U u. E e M m. F f N n V v

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Walt Whitman. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar?

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

MEHMET ÇEKİÇ ORTAOKULU

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

Fiilden İsim Yapma Ekleri

BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM

Elmalı ve Elören Köyleri-Çamlıdere (22 Kasım 2009) Yazı ve foto raflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor

Veli Mektupları MyLittle Island 1

Doğada Keşif Yapıyoruz

O zaman gördü ki, küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor. Sessizce, titreye titreye ağlıyor.

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

TÜRK DİLİ I DERSİ UZAKTAN EĞİTİM DERS SUNULARI. 11.Hafta

6 YAŞ NİSAN AYI BÜLTENİ .İLKBAHAR HAFTASI .SAĞLIK HAFTASI .POLİS TEŞKİLATI HAFTASI .23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

DİĞER NOKTALAMA İŞARETLERİ

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 25.si.

MÜSLÜM ERDOĞAN İLKOKULU 1B SINIFI

Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 22.si.

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU CİVCİVLER SINIFI MAYIS AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI. Tekerlemeler: Arabam Geliyor, El El Emek tekerlemelerini öğreniyorum.

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ ŞİRİNLER SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

CANLILAR VE YAŞAM BEŞ DUYUMUZ DUYU ORGANLARI VE GÖREVLERİ

4. Demiryolu ile tren arasındaki ilşki vapur ile aşağıdakilerden hangisi arasında vardır? A) Karayolu B) Gökyüzü C) Denizyolu D) Yeraltı

MESLEKLER 2017 HAZİRAN / 1. HAFTA CUMA KONU PERŞEMBE

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

ÖZEL EGE LKÖ RET M OKULU DO RULARIN DANSI HAZIRLAYAN: YANKI TURGUT DANI MAN Ö RETMEN: AY EGÜL GÜRKAN

5 YAŞ HAZIRLIK GRUBU HAFTALIK VELİ BÜLTENİ SAYI : 2 SAĞLIĞIM VE ANATOMİM DÜNYA ÇOCUK KİTAPLARI HAFTASI KASIM

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR

3. Sınıf Varlıkların Özelliklerini Belirten Sözcükler ( Ön Ad Sıfat )

EĞİTİM DÖNEMİ KELEBEK GRUBU HAZİRAN AYI BÜLTENİ

ünite1 Fen Bilimleri Beş Duyumuz Beş Duyumuz 3. Burundaki kılları koparmak Çok sıcak cisimlere dokunmak

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

T.C. EBELİK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) EBELİK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM)

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası

ALPER DURU ANAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ ARALIK AYI DEĞER KONUSU SEVGİ

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

GAZ BASINCI. 1. Cıva seviyesine göre ba- sınç eşitliği yazılırsa, + h.d cıva

TORK VE DENGE BÖLÜM 8 MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ. 4. Kuvvetlerin O noktasına

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı

- Sorma, şişenin üzerinde iyice çalkalayın yazıyormuş, ben fark etmemişim

kural tanımayan cafer Adı-Soyadı:...

MEVSİM İLKBAHAR SAĞLIKLI YAŞAM. İlkbahar mevsiminin özelliklerini öğreniyoruz.

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

MÜDÜR YARDIMCILARI HİZMET İÇİ EĞİTİMİ

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

Bulgar Dili ve Edebiyatı Bölümü Hazırlık Sınıfı Ders Programı. Güz Yarıyılı

İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

Transkript:

EK M 2009 Aylık Aile, Çocuk ve Kültür Dergisi YIL: 15, SAYI: 140 F YATI: 1,50 lv. ISSN 1310-6422 Yeni Eğitim Yılınız KUTLU OLSUN Coğrafya: Sahra Çölü Tarih ve Turizm: Eski Plovdiv Hayvanlar Alemi: Geregedan Октомври 2009 1

çindekiler Ekim 2009, Sayı: 140 2009, : 140 EKİM 2009 YIL: 15, SAYI: 140 FİYATI: 1,50 lv. ISSN 1310-6422 Yeni Eğitim Yılınız KUTLU OLSUN Coğrafya: Aylık Aile, Çocuk ve Kültür Dergisi Sahra Çölü Tarih ve Turizm: Eski Plovdiv Hayvanlar Alemi: Geregedan Октомври 2009 1 4E ik 6O 8Ne, Beceriler aile biz oluruz Niçin, Nasıl?,,? 10 14 18 20 Türkçe - Edebiyat 24 Annemizin Kö esi 28 Koklama Duyusu 30 Otomobil Dünyası 32 36 Sizden Gelenler 40 Mizah 44 Bulmaca Hayvanlar Alemi: Gergedan : Eski Plovdiv lk zilin sevinci Sahra Çölü Ekim 2 2009 : A-PRESS OOD GENEL YAYIN MÜDÜRÜ Samir HAT PO LU umit@umitdergisi.com YAYIN ED TÖRÜ GÖRSEL YÖNETMEN Nihat DAVUT n.davut@umitdergisi.com YAYIN KURULU Niyazi KÜÇÜK evki EN Seycan KARAN Menevsiye B LAL Emre ADEM

Editör den Neler oynardık? Ağaçlar, meyveleri ve çiçekleriyle oynanan oyunlar Çocukluğumuzda ağaçlarla içiçeydik. Daha doğrusu doğa bizim arkadaşımızdı. Şimdiki çocuklar gibi bilgisayarlarımız yoktu, televizyon yoktu, teyip bile yoktu. Hele mp3 çalarlar hiç yoktu. Radyolar vardı ve onlar çocuklar için değildi. Elimizi bile süremezdik, dinlemek serbestti sadece. Biz çocuklar da hayal gücümüzü zorlar kendimize oyunlar üretirdik. Bahçedeki ağaçların yaprakları oyuncağımız olurdu. Bu oyunlardan bazıları şunlardır: Zincir Çam yapraklarından zincirler yapardık. Onları boynumuza asardık. Bazen de en uzun zincir yapma yarışları yapardık, ilk sıkılan oyundan çıkardı. Metrelerce zincir yapmak sabır ister doğal olarak. Portakal Araba 20-25 cm uzunluğunda bir sopanın iki ucuna portakal saplayıp, bu çubuğu da daha uzun bir sopaya bağladıktan sonra tek dingilli bir araba elde edip onlarla yarış yapardık. Burada bu oyuncak arabanın hiç önemi yok, hızlı koşabilen yarışı kazanırdı zaten. Tırtıl yarışması Bahçede üzüm yapraklarının arasında bulduğumuz yeşil tırtılları iplerin üzerine yerleştirir yarışmalarını izlerdik. Onlar hiç durmadan tırmanırlardı. Neden, nereye hala bilmem? Kına Cevizin sert kabuğunun dışındaki yeşil kısmı taşla döver parmaklarımıza kına yakardık Gül yaprağı Gül yapraklarını avuçlarımızda (baş ve işaret parmaklarımızı birleştirip aradaki boşlukta) patlatırdık. Kim daha fazla ses çıkartarak patlatırsa oyunu kazanırdı. Yeşil yapraklarıyla değil, taç yapraklarıyla oynanırdı bu oyun. Zerdali ağaçları, erik ağaçları, akasyalar, dutlar, papatyalar. Nerede o güzel ağaçlar, Nerede o güzel oyunlar. diyorsanız, geç kalmış sayılmazsınız. Bir hafta sonu köyünüze gidip ya da yakınınızdaki ormanlık alanda dolaşıp içinizdeki doğa hasretini dindirerbilirsiniz.tabiatın o muhteşem güzelliğini düşünüp, hayatınıza lezzet katabilirsiniz. Çünkü güzel düşünen güzel görür, güzel gören hayatından lezzet alır. Mutlu bir ay geçirmeniz dileğiyle Какви игри играехме? Игри с дървета, плодове и цветя Когато бяхме деца играехме сред природата. Дори бяхме неразделни приятели с нея. Нямахме компютри както днешните деца, нито телевизори, дори и касетофони. За mp3 плейъри да не говорим. Имаше само радио, което не беше за деца. Не можехме да го пипаме, можеше само да го слушаме. И ние децата си измисляхме различни игри. Листата по дърветата ставаха нашите играчки. Ето някои от игрите ни: Верига Правехме верига от бодлите на елата. Кичихме се с тях. Понякога се състезавахме кой ще направи най-дълга верига, и който пръв се откажеше напускаше играта. За да направиш дълга верига се изискваше доста търпение. Кола от портокали Взимахме една тояга, дълга 20-25 см и на двата й края поставяхме портокали. Друга по-дълга тояга връзвахме за основната и се получаваше кола с две гуми, с която се състезавахме. Тук колата не бе от значение, който тичаше побързо, печелеше играта. Състезание с търтеи Откривахме зелените гъсеници сред лозовите листа в градината, нареждахме ги на едно въже и гледахме как се състезават. Те непрекъснато се изкачваха. Защо, къде, все още не ми е ясно? Боядисване Смачквахме с камък зелената кора на ореха и си боядисвахме пръстите. Листа от роза Взимахме листа от роза, събирахме палеца и показалеца, поставяхме листото и с другата ръка го пукахме. Печелеше онзи, на когото листото издаде най-силен звук. Тази игра се играеше не със зелени, а с тънки пъстроцветни листа. Дървета с джанки, сливи, акации, черници, маргаритки... Ако се питате Къде остана всичко това, къде са тези прекрасни игри?, все още не сте закъснели. Когато в края на седмицата се приберете на село или отидете до близката гора, може да се насладите на прекрасната природа, разсъждавайки за съвършената подредба и красота в нея. Защото, който мисли позитивно, вижда всичко около себе от добрата му страна, а който гледа така черпи наслада от живота. С пожелание за един щастлив месец. BÜROLAR / Kırcali/ : 0361 / 814 53 umen/ : 054 / 830 693 Varna/ : 052 / 612 634 Plovdiv/ : 032 / 63 11 58 Haskovo/ : 038 / 66 21 67 Ruse/ : 082 / 87 55 32 Burgas/ : 0878 528 624 Smolyan/ : 0878 528 627 www.umitdergisi.com e-mail: umit@umitdergisi.com ABONE / 3 : 4,50. ABONE VE DA ITIM BULGAR STAN POSTASI PK No: 1940 No: 1940 Dergiye gönderilen eserler iade edilmez. Yayınlanan yazı ve iirler kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Yazılarda gerekli görülen düzeltmeler yapılır. Yazıların sorumlulu u yazara aittir..... Adres: Sofya 1202, ul. Timok No: 2, Tel/Faks: 02-832 31 11 : 1202,. 2,./ : 02-832 31 11 NOT: Dergide yer alan tercümeler, harfiyyen olmayıp mana olarak verilmi tir.

E T M / Melih Arat Eşik Beceriler Основни умения Uzun yıllardır yakın çevremdeki genç insanları gözlüyorum. Oldukça da anslı oldu umu söyleyebilirim. Hepsi iyi niyetli ve zeki insanlar. yi birer üniversite ö rencisi / mezunu insanlar bunlar. Genel olarak sosyal becerileri iyi, insanlarla rahat diyalog kurabiliyorlar; kafaları çalı ıyor; karma ık bir meseleyi hızlıca anlıyorlar. Bazısı anlamaktan öte yeni bir ey de üretebiliyor. Ancak birço unun potansiyellerini kullanabilme konusunda bazı basit (bana göre basit) e ikleri atlamakta güçlük çekiyorlar. Bunlardan birincisi planlama. Birçok genç gününü, yarınını, hafta sonunu planlamaktan aciz. Örne in, Pazar günü Ahmet ile bulu aca ız. diyor. Ne zaman ve nerede bulu aca ı belli de il. Pazar günü gelinceye kadar netle tirmiyor. Pazar günü de Ahmet telefonunu bir yerde unutuyor, ileti im kurulamıyor; sonuçta da görü me gerçekle miyor. Bu basit örnek, i ve sorumluluk için de geçerli. Örne in, pazartesi ak amına bir sunum hazırlayacaksanız ve günlerden Cuma ise, Cumartesi-Pazar gezip tozmaz, sunum için çalı ırsınız. Böylece Pazartesi günü yeti ti yeti medi derdi olmaz. Pazartesi gününe kadar yapmazsanız bir de elektrik filan kesilirse sunum gerçekle emez. Komik ama temel planlama becerileri diye seminerler düzenlemek gerekiyor. Çünkü gençler önceliklerini belirleyemiyor. Aslında sorumsuz da de iller, bir i yeti medi inde vicdan azabı Birçok genç gününü, yarınını, hafta sonunu planlamaktan aciz. Örneğin, Pazar günü Ahmet ile buluşacağız. diyor. Ne zaman ve nerede buluşacağı belli değil. Pazar günü gelinceye kadar netleştirmiyor. Pazar günü de Ahmet telefonunu bir yerde unutuyor, iletişim kurulamıyor; sonuçta da görüşme gerçekleşmiyor. Bu basit örnek, iş ve sorumluluk için de geçerli. -.,.. -.,,,. -. - (, ),,..., -..,. -,. -, -., -, -.. -. -,,,. -., - - Ekim 4 2009

da çekiyorlar; mahcup da oluyorlar ama sonuç de i miyor. Planlama becerisi eksikli i ile at ba ı giden bir ba ka sorun da, geç kalkmak. Üç ya ından beri sabah 5-6 civarında kalkan biri olarak, di er insanların kalkı saatleri hep anormal gelmi tir. Diyeceksiniz ki, seninki anormal. Peki diyelim ki, erken kalkmak anormal; ama ciddi avantajlar veriyor. Güne erkenden hazırlanabiliyorsunuz. Size ekstradan üç saat zaman veriyor. ster oku; ister trafik ba lamadan yola çık, ister bisiklete bin.. imdi bir genç dü ünün; zeki, sosyal becerileri iyi ve sorumluluk sahibi; ama geç kalkıyor (geç deyince saat 10:00 da de il, 08:00 de kalkıyor). Bu arkada ımız bu uyku düzeniyle, ya amda çok güçlük çeker. Gidece i yere yeti emez, i lerini yeti tiremez, okuması gerekenleri okuyamaz; bakması gereken internet sitelerine bakamaz. Az uyumak demiyorum; ama erken kalkmak ba arı için gereken zamanı bize veriyor. sterseniz gece saat 22:00 de yatın. Birçoklarının gece saat 22:00-24:00 arasını verimli kullandı- ını söylemek çok zor. Televizyon ya da internet ba ındalar. Ama zannetmeyin ki, televizyonda belgesel izliyor ya da nternet te ara tırma yapıyor; büyük olasılıkla zaman öldürüyor. Yine bu gençlerden birisiyle bir toplantı yapacaksınız; o genç geç gelirse ona yükledi iniz de- er dü üyor. Çok akıllı, çok iyi ama bir toplantıya zamanında ula maktan aciz. Bir yere dakik varıp varmadı ınız sizin planlama ve problem çözme becerilerinizin düzeyini gösterir. E ik becerilerden biri de giyim ku am. Asistanlarımdan biri, her zaman çok ık giyinir. Onu tanıdı ım günden beri bir gün tıra sız, bir gün üstünde uyumlu ve ütüsüz bir kıyafet olmadan görmedim. Zamanlamaya dikkat eder. Verdi i sözleri tutar. Sosyal becerileri de gayet iyi. Kendini sürekli geli tiriyor. Kafası da çalı ıyor. Sonuç: Birçok kurulu tan genç ya ına ra men liderlik, yöneticilik teklifleri alıyor. Net anla- ılması için söyleyeyim: Bu arkada ımız bütün zeka ve sosyal becerilerine ra men, e er planlama, zamanlama, erken kalkma, giyim ku am konularında titiz olmasalardı, bugün ula tıkları ba arılara ula amazlardı., -.,,,,? -,., 5-6., - -.,.,,... -.,,..,. ( 10., 8.)..,,,, -., -,., 22. 22 24.., - -,.. - -, :,,., -. -. -.,. -. -....? -., -,,,,, -,, -. Октомври 2009 5

A. Ba ak SEZG N SESİMİZ NASIL MEYDANA GELİR? Soluk alırken içimize çekti imiz hava akci- erlerimize ula tı ında, havanın içindeki oksijen orada kanımıza karı ır. Kanımızla hücrelerimizden gelen karbondioksit, ci erlerimizden dı arı çıkar. Dı arı çıkarken de bo azımıza yerle tirilmi olan ses tellerimizin arasından geçer. Bir tür perdeye benzeyen bu teller, biz konu mazken araları açık vaziyette durur. Bir eyler söylemek istedi imizde, beynimizden gönderilen emirlerle bir araya gelirler. Aralarındaki açıklık kapanır. O zaman da ci erlerimizden geri dönen hava, a zımızdan çıkmadan önce, ses tellerimizin arasından de il de üzerinden geçmi olur. Ses telleri de tıpkı telli bir sazın mızrapla titre mesi gibi titre ir ve sesimiz meydana gelir.? -. -., -.. -,, -.., -., -. -,. -, - -,. HELİKOPTER ÜRETİMİNE HANGİ BÖCEK ÖRNEK OLMUŞTUR? Helikopter böce i olarak da adlandırılan yusufçu un, kanatları gövdesinin üzerine çaprazlama yerle tirilmi tir ve vücut a ırlı ını ta ıyabilecek yapıdadır. Bu yaratılı, ona anî manevralar yapma ve hızını artırma imkânı verir. Yusufçuk, hangi hızda ve yönde uçarsa uçsun, ânîden durup ters yönde uçmaya ba layabilir. Çok kısa bir sürede, saatte 50 kilometreden 90 kilometreye kadar de i en hızlara ula abilir. Yusufçuk helikopter üretimine örnek olan bu özellikleri ile di er böceklerden farklıdır.?.., -. - 50 90 /. -. Ekim 8 2009

SICAKLADIĞIMIZDA YÜZÜMÜZ NİÇİN KIZARIR? Beynimizin hipotalamus isimli bölümü, tıpkı bir termostat gibi vücut sıcaklı ımızı sürekli kontrol eder. Bu kontroller, hipotalamus üzerindeki iki ayrı merkezden yapılır. Bu merkezlerden biri bedenimizi sıcaklık artı ından, di eri de dü ü ünden korumak üzere tasarlanmı tır. Vücut sıcaklı ımızdaki bütün de i iklikler, derimiz üzerindeki alıcılarla hemen bu merkezlere bildirilir. Bu merkezler de gelen mesajlara göre yapılacakları belirler. Beynimizdeki termostata giden bilgi ısınmaya ba ladı ımız yönündeyse, hemen sıcaklık dü ürücü i lemler ba latılır. Öncelikle derimizin altında bulunan kan damarlarına geni leme mesajı gider. Maksat, içimizdeki ısının önce derimize sonra da dı arıya aktarılmasıdır. Damarlarımız geni leyince içinde dola an kan, ta ıdı ı ısıyı havaya daha kolay vermi olur. te sıcakladı ımızda yüzümüzün kızarmasının sebebi, bu geni lemi damarlardır.,?,,. -. -,. -,. -,. -, -., -. -, - -.,,,. ÇIĞ NEDIR? Çı, buz ve kar kütlesinin âniden da yamacına do ru dü mesidir. Da lara çok fazla kar dü mesiyle kar katmanla ır ve çok a ır hâle gelir. Bu kar yı ını bir ekilde yol bularak âniden kaymaya ve yamaçlara do ru akmaya ba lar. Çı genelde bahar aylarında sık görülür. Sıcak havanın kendini hissettirmesiyle karlar erimeye ba lar ve kayma daha da kolayla- ır. Deprem ya da âni yüksek sesler de çı olayına yol açabilir.?, - -.,.. -, -, -. -. Октомври 2009 9

Prof. Dr. Arif SARSILMAZ Gergedan EN R LERDEN B R Y Z Biz gergedanlar kara hayvanları arasında büyüklükte üçüncü sırada yer alırız. A ırlık olarak fil ve su aygırından, boy olarak da zürafa ve filden sonra geliyoruz. ki tonluk a ırlı ımız ve 420 santimetrelik boyumuzun yanında bizi di er hayvanlardan ayıran en mühim özelli imiz, burnumuzun üzerinde ta ıdı- ımız boynuzdur. Boynuzumuz, sizin tırnak ve saçlarınız gibi keratinden yapılmı tır. Binlerce kıl bir araya getirilmi ve sıkı tırılıp kayna tırılarak yekpare hâlde bir boynuz yapılmı tır. Keratin sizin tırnak, saç ve kıllarınız olarak i lenirken sı ır ve koyunların alınlarında boynuz ve ayaklarında toynak hâline getirilmi tir. Burnumuzun üzerindeki boynuz bizi ihti amlı bir hâle getirmi tir. Boynuzlarımız yüzünden öldürüldü ümüz için, sayımız çok azaldı. imdi ancak çok dar sahalarda, koruma altında ya ayabiliyoruz. GÖZLER M Z Y GÖRMEZ Görme duyumuz çok zayıftır, 30 metreden uzaktaysanız sizi göremeyiz. Gözlerimiz, sizde oldu u gibi, ba ımızın ön tarafına ikisi bir arada yerle tirilmemi tir. Sa ve sol gözümüz, ba ımızın iki yanında ayrı ayrı yönlere baktı ından, her bir gözümüz farklı manzaralar tema a eder. Bu durum, ilk bakı ta üç boyutlu görmemize engeldir. Bu sebeple, ba ımızın bir tarafındaki tek gözümüzle bir eyler gördüysek bu görüntü beynimize kısa süreli kaydedilir. Sonra -,,., -., 420. -,, -. -, -.,. -..... - 30,. -,.. - -., -.,,,..,... -.. Ekim 10 2009

Носорогът da hemen ba ımızı aksi yöne çevirip di er gözümüzle de aynı eyi görürüz. Arada geçen süre içinde beynimizdeki ilk görüntü silinmeden di er gözümüzden gelen görüntü ile çakı ır ve böylece biz de sizin gibi, üç boyutlu (yani derinli i de olan) bir görüntüye kavu uruz. Güçlü olan yanımız, sesleri i itmedeki ve koku almadaki hassasiyetimizdir. Kulaklarımız, huni gibi, en zayıf sesleri bile toplayacak biçimdedir. Çevre hakkındaki en iyi bilgiyi ise koklayarak elde ederiz. BESLENME SAAT Bütün gıdamızı bitkiler te kil eder; ye il yaprak, uzun ot ve çimen yiyerek hayatımızı sürdürürüz. Bitkilerin, hacimleri fazla fakat gıda de eri dü ük lifli ve sulu yapraklarını tüketmek mecburiyetindeyiz. Cüssemizin enerji ihtiyacını kar ılamak üzere, sindirim sistemimizin daha verimli çalı ması için, ba ırsaklarımız bir mayalanma odasına çevrilmi ve içine bol miktarda selüloz sindiren bakteri yerle tirilmi tir. Böylece ye il bitkilerin yapraklarındaki besinleri yeterince alabiliriz. B RAZ GÜRÜLTÜYÜ SEVER Z Gürültücü hayvanlar olarak biliniriz. Bizim kadar çe itli sesler çıkararak haberle en hayvan türü azdır. Yavrularımıza bakarken sı ırların bö ürmesi gibi bir ses; ya adı ımız mekânın sınırlarını belli etmek için bir homurtu; müdafaa maksatlı olarak kükremeye benzer bir ses; e imizi ça ırmak için yumu ak hıçkırık gibi bir ses çıkarırız. Dev cüssemizin a ırlı ını ta ıyan güçlü bir iskeletimiz vardır. Ayrıca 3 5 tonluk bir a ırlı ı kaldırabilmesi için, kalın bacaklarımızın uçlarına küt ve kısa üç parmak yerle tirilmi, parmaklarımızın ucu ise toynaklarla çevrilmi tir. Böylece geni ayak tabanı ile birim alana dü en basınç azaltılmı tır. E er ayaklarımız bu kadar geni olmasaydı, bastı ımız yumu ak yerler çökerdi ve bastı ımız bu yerden ayaklarımızı çekip çıkaramazdık.. -, -. -,,. - - -,,. - -,.., -.,,,.,., -, -.., -,,. - -.,,.,. 80., 4-5. -. - Октомври 2009 11

İri cüssemizden dolayı, her doğumda bir yavru doğururuz. Yavrumuzun iki sene emzirilmesi gerekir. Yavrumuzun doğum ağırlığı, 65 kg kadardır. Anne gergedanların sütü, yavrunun ihtiyacına göre hazırlanmıştır. Mesela anne gergedanların sütündeki su miktarı, insan sütündeki kadardır; ama yağ miktarı insan sütündekinden 15 misli azdır. Protein miktarı ise üç misli fazladır. SUYA BAYILIRIZ Suyu çok sevdi imiz için suya yakın yerlerde ya- arız. Günde 80 litre su içeriz. Ancak gerekti inde 4 5 gün susuz kalabiliriz. Sulak arazileri çok severiz; vaktimizin ço unu su içinde yahut çamura gömülerek geçiririz. Omuz ve kalça bölgelerimizde kıvrımlar yapan derilerimiz son derece kalındır. Kuyru umuzun ucundaki ve kulaklarımızdaki kılların dı ında, derimiz hemen hemen çıplaktır. Derimizin bu kalın hâline ra men; kan damarlarımız deri yüzeyinde seçilecek ekilde oldu u için, sineklerden çok rahatsız oluruz. Çünkü sinekler keskin a ız âletleriyle derimizi delip kan damarlarımıza ula abilir. Buna kar ı çamura girerek sineklerden kurtuluruz. E er nasıl korunaca ımız bize ö retilmemi olsaydı, çamurun kuruyunca üzerimizde kalın bir tabaka te kil edece- ini nereden bilebilirdik? B Z M DE YAVRULARIMIZ VAR ri cüssemizden dolayı, her do umda bir yavru do ururuz. Yavrumuzun iki sene emzirilmesi gerekir. Yavrumuzun do um a ırlı ı, 65 kg kadardır. Anne gergedanların sütü, yavrunun ihtiyacına göre hazırlanmı tır. Mesela anne gergedanların sütündeki su miktarı, insan sütündeki kadardır; ama ya miktarı insan sütündekinden 15 misli azdır. Protein miktarı ise üç misli fazladır. SOYUMUZ TÜKENMES N Ba ta da belirtti im gibi, boynuzlarımız sebebiyle avlandı ımızdan sayımız çok azalmı tır. Siyah gergedan türümüz; 1970-1990 yılları arasında, 100.000 den 3.000 e kadar inmi tir. Böyle giderse herhâlde tükenece iz. çinizdeki katı kalpli insanların hırslarını dizginlemeleri için dua etmekten ba ka çaremiz yok! Hayvanlara, otlara ve böceklere bile merhametle yakla an atalarınız gibi, tabiata ve insanlara dost, kendisiyle barı ık bir insan modeli geli irse biz de kurtulmu olaca ız. Soyumuz tükenmeden, o hayırlı insan modelinin güven ve huzurun temsilcisi oldu unu görmek, bizi çok sevindirecektir.. -.., -. -.,.,,?,.. 65. -. - -, 15 -. -., - -. 100 000 3000 1970-1990., -.,! -, -,.,. Ekim 12 2009

Alışveriş Hastalığı Пазаруване Болестта Prof. Dr. erif AL TEKALAN nsan, ihtiyaçları için alı veri yapmak zorundadır. ktisat ilminin kuralları gere i, insanın ihtiyaçları sonsuz, fakat imkanları sınırlı oldu undan dolayı, sınırlı imkanlarla en acil ihtiyaçlarını sıraya göre kar ılamak durumundadır. mkanları olsa bile dilimizde tutumlu diye bilinen insanlar, israfa kaçmadan ihtiyaçlarını temin ederler, imkanlarının kalanını da ya hayır kurumlarına ya da çocuklarına miras bırakırlar, ya da her ikisini birden yaparlar. Bu tutumlulukta daha da ileri gidenlere buna tutumluk denilmez cimri denir ki bunlar da ellerindeki imkanlara ra men kıt kanaat geçinmeye çalı ırlar ve hiçbir yere en küçük bir yardım yapmak istemezler. mkanları olup bunları har vurup harman savuranlar da dilimızde müsrif ya da israfçı gibi terimlerle anılırlar. Bunlar ihtiyaçları olmadı ı halde lüzumsuz harcamalarda bulunurlar. Bir ayrı grup isnan daha vardır ki, bunlar da imkanları olsun olmasın, ihtiyaçları olsun olmasın ne görürlese almak isterler ve devamlı alı veri yapmak ihtiyacını hissederler. te bu duruma alı veri hastalı ı denir. Uzmanların, bu duruma de i ik durumların sebep oldu unuve tedaviyi gerektirir bir durum oldu unu belirtirler. Bunların % 80 i kadar kadınlardır. Aynen di er ba ımlılıklar gibi, bu da bir ba ımlılıktır. Bu durumun farkına varılıp müdahale edilmezse, çok ciddi aile içi sıkıntılara yol açabilir. Sonuç: nsan kendini ve varlı ının gerçek gayesini tanıdıkça ruhen dengelenir. Bu tanımdan uzakla tıkça içindeki duyguları onu de i ik arayı lara psikolojik tatmin yollarına sürükler. Kanaat duygusu, ükretme duygusu olmayan bir insana zenginlikte hangi noktaya ula ırsa ula sın iç huzurunu bulamıyacaktır. Önemli olan insanlara hayatın bir kazanma, bir mücadele arenası olmadı ını ve insana de erlerin güzel yüzünü gösterebilmektir. Örne in, lüzumsuz masraflarını Afrika daki açlara yönlendirebilecek bir insana, bu de erlerle mücehhez, ba kaları için de ya ayabilen, kom usu açken tok yatamayan bir insana alı veri hastalı ına yakalanmayacaktır.., -,, - -., -,, -,. -,,.,.. -,.,, -,.. -, -..., -.,.,.,,,, -., -,., -,,. Октомври 2009 13

Eski Plovdiv mükemmel bir canlı şehir Eski Plovdiv, arkeolojik yerlerden, de erli eserleri bulunan müze ve galerilerden, antik binalardan, resim ve oyma tahtalar bakımından zengin olan ve faaliyet gösteren mabetlerden, konforlu kahvehaneler ve restoranlardan, okul binalarından, romantik avluları olan eski ve yeni evlerden, renkli kaldırım sokaklardan olu- an mükemmel bir canlı ehir. 1956 yılında Eski ehir, koruma altına alınan mimari-tarihi yer olarak ilan edilir. Kadim Üçtepe bölgesinde Antik Ça dan kalma önemli anıtlar korunmu. Burada her ça a ait kaleler yükseliyor. Cambaz ve Teksim tepelerinin arasındaki koya ın güney ete inde akropolün surlarından görkemli kalıntılar ile güney kapı da asırlar boyu korunmu. Surların iç taraflarında on bir yıl arkeoloji ara tırmalardan sonra, ebatları bakımından önemli antik tiyatro bulunmu tur. Bu tiyatro daha sonra isabetli bir biçimde saklanmı ve restore edilmi tir. Üçtepenin güneyinde Roma zamanından kalma geni ehir meydanının kalıntıları olan antik forum bulunmaktadır. Plovdiv in üç tepesinden geçirilen akropolün surlarının önemli kısmı günümüze kadar korunmu tur. Eski ehirde, 19. yüzyıldan sonraki bütün Bulgar Rönesansının ev mimarisinin geli mesi izlenebilir. Burada, açık çardaklı, simetrik olmayan plan ve mütevazi bedii dekoratif süslemeli tipik Bulgar da evinin özelliklerini ta ıyan daha eski evler mevcuttur. Simetrik olmayan ema, çok seyahat eden ve stanbul u, Venedik i, Viyana yı tanıyan ev sahiplerinin yükselen taleplerini tatmin etmiyor. Bu artlara Plovdiv simetrik evi uymaktadır, öyle ki, 19. yüzyılın ortalarına do ru bu tarz ülkenin her tarafına yayılır. 1979 yılında Eski Plovdiv in, geçmi e ait anıtları korundu u için Avrupa altın madalyası alır. Plovdiv Rönesans evleri ve Bulgar Rönesansı dönemine ait Plovdiv mimarisi, geçmi yüzyıllara ait ulusal mimarimizin en önemli dönemini olu turuyor. 18. yy ın sonlarında ve 19. yy ın ba la- Ekim 14 2009

Taner MEHMET - Plovdiv Старият Пловдив е уникален жив градски организъм,, -,, -,,, - -,. 1956. -. -.. -,, -. -, -. -. -,. - 19. -, -, - - -. -,,,,., 19- -. 1979. - -. - Октомври 2009 15

rında Plovdiv, Bulgar toprakları üzerinde en büyük ehir olarak ve Osmanlı mparatorlu u nda önemli iktisadi merkez olarak geli iyor. Halkın maddi durumunun güçlenmesiyle, ehirde Plovdiv evi denen ev tarzı, iki geli me dönemi takip eden, yani simetrik olmayan ve simetrik olan yeni tarz ehir evleri ortaya çıkıyor. Plovdiv deki en eski simetrik olmayan evler 18. yy ın sonlarına aittir ve belirgin cepheleri, kırılmı cumbaları, avluya açılan çardakları ve zemin kattaki a aç sütunlar üzerine oturan sofaları vardır. Simetrik Plovdiv evi, 19. yy ın 30 lu yıllarında ortaya çıkar ve hayat denilen, her yanında aynı büyüklükte ve aynı sayıda odalar bulunan geni ve gösteri li salonunun bulunması özelli ini ta- ıyor. Simetrik planın dı ında, duvarlarda zengin barok süslemeler; odalardaki tavanların, kapıların ve dolapların tahta oymacılı ı ile süslenmi olmaları simetrik evin özelliklerindendir. Günümüzde bu evler Plovdivliler ve çok sayıdaki turistler tarafından çalı an galeri, müze, restoran ve ba ka müesseseler halinde kullanılmaktadır. Nebet tepe Nebet tepe, günümüz Plovdiv inin ortaya çıkmasının tarihi sebebidir. Nebet tepede, M.Ö. 12. yy da kadim Trak ehri ve Güneydo u Avrupa da ilk ehir merkezlerinden biri olan Evmolpiya yı olu turan, Üçtepe deki ilk kadim meskun yerin kalıntıları bulunuyor. Kutsal yer ve aristokratik sarayı kaplayan meydana çıkarılmı sa lam kale duvarları, dönemin meskun yerlerine özgü temel unsurlardır. Kalenin en eski bölümü megalit yapı denen, aralarında hiçbir ba bulunmayan büyük siyenit ta lardan olu maktadır. Orta Ça da, özellikle de kinci Bulgar Devleti döneminde, Nebet tepede duvarların dı ında, dü man ku atmalarında kullanılan büyük su sarnıçları da yapılmı tır. Bunlar, günümüze kadar korunagelen dik dörtgen eklindeki boyutları ve 300 litrelik hacmiyle ilgi çekiyor. Sonuç olarak Türkçede nöbet kelimesinin korumak amaçlı beklemek anlamına geldi ini belirtmek gerekir. Mevlevihane Dervi tekkesi olan Mevlevihane, Plovdiv in Üçtepe bölgesinin yüksek kısmında günümüze kadar korunmu olan tek slami ibadethanedir. Bu ibadethane, Mevlevi tarikatına mensup dervi lerin, yani mevlevilerin devran ayinleri yaptıkları tekkedir. -. - - 18-19-. -..,. - 18-,, -. - 19- -,.,, -,.,,,,. -. Ekim 16 2009

-, 12..,, -., -, -. -,,..., -, -,. - -.,. Mevlevihane bir ibadethaneden, yani bir camiden, dervi lerin devran ayinlerini yaptıkları bölümden ve oturmak için kullanılan yapılardan olu maktadır. 19. yy ın sonlarında tekke terkedilmi ve geriye sadece devran ayinleri için kullanılan bölüm kalmı. Tekke, 19. yy ın ba larında in a edilmi ve 14 ile 16 metre boyutlarında olan dörtgene benzeyen biçimi var. Odanın iç kısmı, yapının ah ap kaplamalı tavanının sekiz duvarlı girintisini ta ıyan sekiz düzgün me e sütunla ekillendirilmi tir. Girinti, çiçekten çelenklerle süslenmi olan ve aralarında Kuran-i Kerimden ayetler bulunan sekiz madalyonla sıvanmı içbükey kemerle yapılmı. Restorasyondan sonra otuz yıl önce Mevlevihane, Plovdiv in eski adlarından biri olan Pıldin ismini ta ıyan oryantal Fars tarzında restoran kompleksine dönü türülmü tür. Kale kapısı olan Hisar Kapı Kale kapısı olan Hisar Kapı, asırlar boyu mükemmel bir mimari ve tarihi ahenkten olu- an Plovdiv in sembollerinden biridir. Bu yerde Filipopol un Do u kapısı kadim zamanlardan beri vardır. Kaldırım seviyesinin altında muhtemelen 2. yy a ait Roma döneminden kalma temeller bulunmaktadır. imdiki hali 12. 14. yüzyıllara ait Orta Ça a ırlıklı tadilat izlenimi veriyor. -,.,... -,. - -. XIX - 14 16. -,.,. -,., - -..,, II. - XII - XIV. Октомври 2009 17

İlk zilin sevinci Hayatımın sararmı sayfalarını aktarırken, beynime küme küme anılar doluyor. Fakat okulun ilk günü olan 15 Eylül silinmez hatıra olarak kalıyor hafızamda. O gün okulun e i inden ilk adımımı attım. O zaman ilk defa sevincimden a ladım. Okul, benim için en kutsal mekan oldu. Burada, sanki tükenmez bir kaynaktan doldururcasına avuç dolusu bilgi edindim. Sevinç ve mutlulu u burada buldum. Hayallerim gerçek oldu. Bugün, 15 Eylül, okul uzun yaz tatilinden dönen ö rencilerini kar ılamak için yine kapılarını ardına kadar açtı. Bugün, Vrani Kon Köyü Ortaokul unun avlusu sabah erkenden ö rencilerle doldu. Onlar, göçmen ku lar gibi kendi okullarına döndüler. Geleneksel olarak ders yılının ilk günü ulusal bayra ın yukarı çekilmesiyle ba ladı. Okul müdürü sayın ekibov, tebrik konu ması yaptı. Edebiyat ve müzik programı düzenlenerek iirler okundu, arkılar söylendi, oyunlar oynandı ve resital yapıldı. Birinci sınıf ö rencileri, çörek, tuz-biberle a ırlandı. Yüksek teknoloji ça ında ya ıyor olabiliriz. Fakat her zaman okul ve ö renciler olacaktır. Ö retmen, makine ile de i tirilemez. Ö retmen olabilmen için gönlün olmalı, sevmelisin, kendini adamalısın. Öyle ki, geriye baktı ında, yeti tirdi- in meyveleri görebilesin. Ö retmen sihirbaz de- ildir. O, mucizeler yaratmaz, o, yalnızca benden, senden ve bizlerden NSANLAR yeti tirir. Fatme Çau eva, Vrani Kon Köyü, Omurtag Училище Училище, училище с нова премяна, Широко отвори врати от зарана. Отново ни посреща с песни засмяно. Ти си слънце в сърцата ни огряно. Като прелетните птици се връщаме пак. Цветя ти носим от Рила и Пирина чак. С теб ще ще растем и за света ще научим. Обичта и знанието тук ще получим. Знам. Ще ни разкриеш много тайни За далечни планети и герои незнайни. Наше родно училище във Врани кон, Приеми от твоите чеда поклон. Фатме Чаушева - с. Врани кон, Омуртаг Ekim 18 2009

Радостта от първия звънец,, -. 15... -., -..., 15, -, -... -.. -, -,. - - :, -,.., -,,.., -,, -.,,..,,. Октомври 2009 19

Derleyen: Emre Adem Arif Nihat Asya Hayatı 7 ubat 1904 te Çatalca da do du. stanbul da Yüksek Ö retmen Okulu nu bitirdi. Adana, Malatya, Edirne, Tarsus, Ankara ve Kıbrıs liselerinde edebiyat ö retmenli i yaptı. 5 Ocak 1975 te Ankara da öldü. Fikrin a ır bastı ı iirlerinde milliyetçilik konusu büyük bir yer tutar. Çok renkli ve de i ik biçimli iirler yazmı olan Asya, son iirlerinde biraz da mistisizme yönelmi tir. iirinde daima bir yenile me çabası içinde olan air, etkilerden uzak kalarak kendine özgü bol renkli iir dünyasını olu turmu tur. Tarihimizin muhte em ve anlı sayfalarını iirle tirdi i de görülür. Rubai türünün yeni Türk edebiyatında önemli ahsiyetlerinden kabul edilir. Bayrak ve vatan, onun mısralarında en usta anlatıcısını bulmu tur. Birkaç Atasözü Hak deyince akan sular durur: Bir anla mazlıkta adalet, tarafsızlık, hakkaniyet devreye girdi inde kimsenin söyleyecek sözü kalmaz. Hamala semeri yük olmaz: nsana kendi i i a ır gelmez. Hangi da da kurt öldü? Birisinden beklenmeyen bir davranı görüldü ünde a ma ve sitem bildirmek için kullanılan bir söz. Hayır dile kom una, hayır gele ba ına: Sen ba kaları için iyi eyler dile ve yap ki ba kaları da senin için iyi eyler dilesin, yapsın. Eserleri iir kitapları: Heykeltıra (1924), Yastı ımın Rüyası (1930), Ayetler (1936), Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor (1946), Kubbe-i Hadra (1956), Kökler ve Dallar (1964), Emzikler (1964), Dualar ve Aminler (1967), Aynalarda Kalan (1969), Rubaiyyat-ı Arif (1956), Kıbrıs Rubaileri (1964), Nisan (1964), Kova Burcu (1967), Avrupa dan Rubailer (1971). Birkaç Deyim Haber patlatmak: Çok önemli bir haberi ilk kez açıklamak: Bu haberi patlatacak olan gazete en az bir hafta gündemi belirlemi olacak. Hakkı geçmek: 1) birinin payından ba kası almı olmak; 2) birinde veya bir eyde eme i olmak: Hemen hanım teyzemin elini öpmeye gideyim, dedim. Az hakkı mı geçmi tir bana. Ha ır ne ir etmek: Kayna tırmak, bir arada bulundurmak: Bir rüzgâr gibi alıp bunların arasına atar, beni bunlarla ha ır ne ir ederdi. Ekim 20 2009

mla Klavuzu Bazı Kelime ve Eklerin Yazılışı Bağlaç Olan da, de nin Yazılışı Bağlaç olan da, de ayrı yazılır. Kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar: Kızı da geldi gelini de. Durumu oğluna da bildirdi. Sen de mi kardeşim? Güç de olsa. Konuşur da konuşur. UYARI : Ayrı yazılan da, de hiçbir zaman ta, te biçiminde yazılmaz. UYARI : Ya sözüyle birlikte kullanılan da mutlaka ayrı yazılır: ya da. UYARI : Da, de bağlacını kendisinden önceki kelimeden kesme ile ayırmak yanlıştır: Ayşe de geldi (Ayşe de geldi değil). UYARI : Da, de bağlacının bulunma durumu eki olan -da, -de, -ta, -te ile hiçbir ilgisi yoktur. Bulunma durumu eki getirildiği kelimeye bitişik yazılır: devede (deve-de) kulak, evde (ev-de) kalmak, yolda (yol-da) kalmak, ayakta (ayak-ta) durmak, çantada (çanta-da) keklik. İkide (iki-de) bir aynı sözü söyleyip durma. Bağlaç Olan ki nin Yazılışı Bağlaç olan ki ayrı yazılır: demek ki, kaldı ki, bilmem ki. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlen sin. (Mustafa Kemal Atatürk) Ki bağlacı, birkaç örnekte kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki. Bu örnekler den çünkü sözünde ek aynı zamanda küçük ünlü uyumuna uymuştur. Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanılan ki sözü de ayrı yazılır: Babam geldi mi ki? Başbakan konuşacak mı ki? Bağlaç Olan ne... ne... nin Yazılışı Bu bağlacın kullanıldığı cümlelerde fiil olumlu olmalıdır: Ne Fransa da ne de Almanya da aradığını bulabilmişti. Onlar ne arsız ne yılışkan ve yırtık gülmelidirler; ne de somurtmalıdırlar. (Refik Halit Karay) Soru Eki mı, mi, mu, mü nün Yazılışı Bu ek gelenekleşmiş olarak ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumla rına uyar: Kaldı mı? Sen de mi geldin? Olur mu? İnsanlık öldü mü? Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılır: Verecek misin? Okuyor muyuz? Çocuk muyum? Gelecek miydi? Güler misin, ağlar mısın? Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır: Güzel mi güzel! Yağmur yağdı mı dışarı çıkamayız. UYARI: Vazgeçmek birleşik fiili, mi soru ekiyle birlikte kullanıldığında iki ayrı biçimde yazılabilir: Vaz mı geçtin? Vazgeçtin mi? Fiil Çekimi ile İlgili Yazılışlar Gelecek zaman ekinin ünlüleri ile zaman ekinden önceki ünlü, söyleyişe bakılmaksızın bütün şahıslarda a, e ile yazılır: geleceğim, gelmeyeceğim, gelemeyeceğim, geleceğiz, gelmeyeceğiz, gelemeyeceğiz, gelmeyeceksin, gelemeyeceksin; alacağım, almayacağım, alamayacağım, almayacaksın, alamayacaksın; başlayacağım. Teklik ve çokluk 1. kişi emir eklerinin ünlüsü ile ekten önceki ünlü, söyleyişe bakılmaksızın a, e ile yazılır: başlayayım, gelmeyeyim; başlayalım, gelmeyelim. İstek ekinden önce gelen ünlü, söyleyişe bakılmaksızın a, e ile yazılır: başlayasın, başlaya, başlayasınız, başlayalar; gelmeyesin, gelmeye, gelmeyesiniz, gelmeyeler. Mastar Eklerinin Yazılışı -mak, -mek ile biten mastarlardan sonra -a, -e, -ı, -i eklerinden biri geldiğinde araya y ünsüzü girer: kazanmak-a > kazanma-y-a, aldanmak-ı > aldanma-y-ı, sevmek-e > sevme-y-e, görmek-i > görme-y-i. İken in Yazılışı İken ayrı olarak yazılabildiği gibi kelimelere eklenerek de yazılabilir. Bu durumda başındaki i ünlüsü düşer. Getirildiği kelimenin ünlüleri kalın da olsa, bu ekin ünlüsü ince kalır: okur-ken (< okur iken), yazarken (< yazar iken), çalışır-ken (< çalışır iken), uyur-ken (< uyur iken), başlar-ken (< başlar iken), durmuş-ken (< durmuş iken), olgun-ken (< olgun iken), durgun-ken (< durgun iken). İken, ünlüyle biten kelimelere ek olarak getirildiğinde başındaki i ünlüsü düşer ve araya y ünsüzü girer: okulday-ken (< okulda iken), yolday-ken (< yolda iken). Октомври 2009 21

Ekim 22 2009

Октомври 2009 23

Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta ise çocuk henüz bebeklik dönemindeyken Şımarmasın, bağımlı olmasın düşüncesiyle yanlış uygulama hatasına düşmemeniz. Çocuğunuz her ağladığında kucağa alırsanız bağımlı olur tavsiyelerine çok fazla rağbet göstermeyin. Zira ilk yıllarda bebeğinizi ne kadar çok sevgi ve ilgi ile büyütürseniz kendini o kadar güvende hisseder ve sağlıklı bir gelişme gösterir. BEN M KORUYUCU MELE M ANNEM... DÜ ÜNCES ÇOCU U NASIL ETK LER? : Çocuğa aşırı ilgi ve özen gösterme yanlışına genellikle hanımlar düşer. Evliliğinde kendini yalnız hisseden anneler kendini çocuğuna adamaya, ona fazlasıyla bağlanmaya başlar ve çocuğunu da kendine bağımlı hale getirebilir. Oysa her güçlükten korunan, aşırı kontrol edilen, sorunları genellikle anne-babası tarafından çözülen çocuklar pasif, beceriksiz ve kendine güveni olmayan kişilik tipi geliştiriyor. Bu yanlış anne-baba tutumuna geç çocuk sahibi olmuş, ilk çocuk anne-babası, tek çocuğu olan ebeveynlerde daha sık rastlanıyor. Çocuk el bebek gül bebek şımartılıyor, kucaktan yere indirilmiyor. Her zaman yanında anne ya da babasını bulan çocukta bağımlı kişilik özelliği daha sık gözleniyor. Zamanla çocuk bu bağımlılığı eşine karşı da sergileyebiliyor. Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta ise çocuk henüz bebeklik dönemindeyken Şımarmasın, bağımlı olmasın düşüncesiyle yanlış uygulama hatasına düşmemeniz. Çocuğunuz her ağladığında kucağa alırsanız bağımlı olur tavsiyelerine çok fazla rağbet göstermeyin. Zira ilk yıllarda bebeğinizi ne kadar çok sevgi ve ilgi ile büyütürseniz kendini o kadar güvende hisseder ve sağlıklı bir gelişme gösterir. NESLİHAN BEYHAN Обграждането на детето с прекалено много внимание найчесто е от страна на майките им. Жени, които се чувстват самотни в семейството, се отдават изцяло на децата си, започват да се привързват много, както и децата се привързват към тях. Деца, предпазвани от всякакви трудности, държани под постоянен контрол и чиито проблеми се решават постоянно от страна на родителите им, се развиват като пасивни, неспособни личности без самочувствие. По този начин се държат родители, които са имали страх, че няма да имат деца, които възпитават първо дете или имат единствено. В такива случаи детето се обгръща с прекалено внимание, носи се от ръце на ръце. Тези, които непрекъснато са били под вниманието на майка си или баща си, по-често са с качества на зависими от някого личности. С времето това дете може да прояви прекалена привързаност и към своя съпруг или съпруга. Трябва да се внимава, обаче, да не се допускат грешки докато детето е още бебе, да не се изоставя с мисълта, че ще привикне с това или ще се разглези. Не обръщайте голямо внимание на думите, че не бива да вземате бебето на ръце винаги когато проплаче. Защото колкото по-вече любов и внимание дарявате на детето в първите месеци, толкова по-сигурно и здраво ще расте то. Ekim 24 2009

ELMALI KITIRLI KEK Malzemeler: 3 su bardağı un, 2 yumurta, 1 su bardağı toz şeker, 1 çay bardağı süt, 3 çorba kaşığı tereyağı, 1 paket kabartma tozu Arası için: 3 elma, 1 limon, 1 çay bardağı esmer şeker Üzeri için: 1.5 su bardağı un, 1 çorba kaşığı tereyağı, 1 çay bardağı esmer şeker, ceviz, tarçın Hazırlanışı: Elmaları soyup çekirdek yataklarını çıkarın. Küçük elma dilimi şeklinde doğrayın. Üzerine 1 çay bardağı esmer şeker ve limon suyu ekleyerek pişirin. Karıştırma kabına un, kabartma tozu ve şekeri alın. Şöyle bir karıştırdıktan sonra ortasını havuz şeklinde açın. Havuza süt, yumurta, limon kabuğu rendesini alarak ortadan itibaren karıştırmaya başlayın. Hamur hazır olunca yağlanmış tart kalıbına alarak yayın. Tart şeklini vererek elmalı karışımı üzerine dizin. Üstteki hamur için karıştırma kabına un, tereyağı, esmer şeker ve tarçını alın. Karıştırarak üst hamuru hazırlayın. Hamurun kıvamı kek gibi değil, helva gibi tane tane olacaktır. Hazır olan hamuru tart kalıbındaki elmaların üzerine yayın. Cevizleri de üzerine kırıp 170 derecelik fırında pişirin. Üstü kıtır kıtır farklı bir kek... Необходими продукти: 3 чаши брашно, 2 яйца, 1 чаша захар, 1 кафяна чашка прясно мляко, 3 супени лъжици краве масло, 1 бакпулвер По средата: 3 ябълки, 1 лимон, 1 кафяна чашка кафява захар Горен пласт: 1.5 чаши брашно, 1 супена лъжица краве масло, 1 кафяна чашка кафява захар, орехи, канела Начин на приготвяне: Обелете ябълките и премахнете внимателно семестата част. Нарежете ябълките на малки резенчета. Добавете към тях кафява захар, сок от лимон и ги запечете. В съд за месене поставете брашно, бакпулвер и захар. Разбъркайте ги с ръка и оформете кладенче по средата. Добавете прясно мляко, две яйца, настъргана кора от лимон и омесете тесто. Готовото тесто поставете в тавичка за печене. Изравнете го и отгоре запълнете с изпечените ябълкови парченца. За най-горното тесто: поставете в съд за месене брашно, краве масло, кафява захар и канела. Разбърквайки, пригответе тестото. Ще се получи не гладко, а ронливо като халва тесто. След като е готово, покрийте с него ябълковия пласт. Най-отгоре разпръснете натрошени орехи. Изпечете на 170 градуса. Ще се получи различен кекс с хрупкави парченца отгоре...

Ekim 26 2009

Октомври 2009 27

Prof. Dr. Arif SARSILMAZ Duyusu Koklama Kokunun, insan ve hayvan davranı larında büyük ehemmiyeti vardır. Bilhassa hayvanların; av, yuva, yavru ve e lerini bulmalarında kokunun ta ıdı ı ehemmiyet bilindi inde, kokuların var edilmesinin önemi daha iyi anla ılır. Bitkilerin kokular vasıtasıyla böcekleri cezbetmesi ve bu vesileyle tozla maları da kokuların var olu undaki mühim hikmetlerdendir. Kokuların insan ruhundaki tesirini fark ederek, güzel kokuların bazı hastalıkların tedavisinde kullanılması (aromaterapi) hususunu gündeme getiren tıpçılar vardır. Vücutta salgılanan kokularda, ruh durumuna ve fizyolojik aktivitenin derecelerine göre de i iklikler oldu u tespit edilmi tir. Korku, sevinç ve üzüntü gibi durumlarda vücudun kimyası ve salgıladı ı maddelerin terkibi de i ti i için, insan farkında olmadan bazı kokular yayar. Koku yayma ve bu kokuları hissetme bir nevi haberle me ve durum bildirme olarak da dü- ünülebilir. Bu hususiyet sayesinde, aynı türe mensup hayvanların erkek ve di ileri, nesillerinin devamını sa lama gayesiyle birbirlerini kolayca bulur veya anne hayvan, yavrusunu tanır. Tat alma hissi gibi, kimyevî bir duyu organı da, nesnelerden havaya geçen moleküllerin kokusunu almaya yarayan, her iki burun bo lu una yerle tirilmi ve toplam kaplayan mukus epitelinin koku fonksiyonu dı- ındaki bölgeleri, hava filtresi gibi çalı tırılır. Solunan hava ile burna giren toz hâlindeki parçacıklar, burun mukozasının yapı kan salgısıyla tutulur ve bu tabakayı te kil eden hücrelerin üzerini dö eyen sil isimli ince uzantıların titre imleriyle saatte bir santimetre hızla dı arıya do ru ta ınır. Burun mukozası yabancı tozlarla (karabiber gibi) tahri oldu unda, hap ırma veya aksırma yoluyla saatte 150 km den daha yüksek bir hızla dı arı atılır. Devamlı ıslak olması gereken bu -., -,, -.,.., -,, -, - ( ).,, -,., -.. -. -,,., -,., -,. - -. -, 1 /. ( - ), - - ( 150 / ). - Ekim 28 2009

Обонянието bölgenin, toz parçacı ı ve mikropları tutabilmesi için mukus isimli sümüksü salgıyı üretmesi gerekir. Burun mukozası, devamlı mukus üretme faaliyeti yüzünden çok yıprandı ından, her on günde bir yenilenir. nsan burnunun koku alabilmesi için gerekli e ik de er, bir mililitre havada 107 moleküldür. Di er bir tabirle, koku verici maddeden havaya karı an moleküllerin sayısı bir mililitre havada 10.000.000 a ula madı ı takdirde, insan o maddenin kokusunu alamaz. Hayvanlar bu hususta insandan çok daha hassastır. Meselâ; ipek örümce i, kar ı cinse ait koku moleküllerinin sayısı bir mililitre havada 200 oldu- unda kokuyu hisseder. Bir köpekte, bu sayı 1.000 diasetil, 9.000 bütirikasit veya 30.000 alfa-kinon molekülünü kolayca hissedecek kadar kuvvetliyken; bir bal arısında kraliçe arıya ait feromonun 10.000 molekülünü kolayca hissederek, onun yerini bulacak kadar güçlüdür. Koku çe itlerine dâir farklı görü ler vardır. Yedi temel koku tipi oldu unu ileri süren görü, bunların en kabul görenidir. Çiçek kokuları, nanemsi kokular, eterik kokular, çürüksü kokular, kâfur kokuları, ter kokuları, misk kokuları eklinde sınıflandırılan bu kokuların her biri, içlerindeki temel maddenin miktarı havada ancak belli bir yo unlu a ula ınca (e ik de er) hissedilir. Tablo-1 de koku çe itleri ve onların e ik de- erleri verilmi tir. Bazı insanlarda do u tan kimi kokulara kar ı kısmî koku körlü ü veya kokuları hissetmeme hastalı ı (Anosmi) vardır. nsanların % 40 ı idrar kokusunu, % 36 sı bira kokusunu, % 33 ü kâfur kokusunu, % 7 si misk kokusunu, % 7 si balık kokusunu, % 2 si de ter kokusunu hissetmez. Bu patolojik durumu izah edebilecek kesin bir mekanizma, bugüne kadar bulunamamı tır. Çinko eksikli inin, koku duyusunun zayıflamasına sebep oldu u bilinmektedir. Koklama duyusu organlarının yapısı ve i leyi i ile herhangi bir kokuyu üreterek etrafına yayan canlının salgı bezlerindeki sentez faaliyetlerinin birbiriyle uyum içinde olması, kilit ile ona uygun anahtarı birlikte yapan bir sanatkârın faaliyetine benzetilebilir. Bu durum, koku maddeleri ile koklama duyusu organlarının yapı ve i leyi ini en ince noktasına kadar bilen sonsuz bir ilim sahibine i aret eder.. ( ).,, - 10. -, 10 -. -.,, -, 200. 1 000, 9 000 30 000 -. - - 10 000,. -. -.,,, -,. -. - 1. ( ). 40%, 36%, 33% -, 7%, 2% -.,.,. -.,. Октомври 2009 29

Представиха официално Mercedes-Benz SLS AMG Mercedes 300SL 1954.. Mercedes- Benz SLS AMG,. 6,2- V8 AMG, 571.. 650 -. 7-,. 0 100 / 3,8, 317 /., - - 48/52. 1620., - 19-., Ferrari 458 Italia, : 4,65, - 1,95 1,25. - 2,7. Mercedes SLS AMG 60-,. COMAND APS,, -,,. DVD 6, Bang & Olufsen BeoSound AMG, -,,,. - 177.. Mercedes SLS AMG. - -. - Black Series,, - 2012. Speed-Press Ekim 30 2009

Новото поколение Citroen C3 с дебют във Франкфурт Citroen - C3.. Citro n C3 -, - -,. - -,,. -,, -. - - -. - -,. - Citroen C3 DS3. LED. -. C3 -, - 4. : 3,94, 1,73 -, 1,52. 5 300. Citroen C3 -, - HDI 70, 90 110.. (FAP) - Euro IV: 1.1, 1.4i, VTi 95 VTi 120. 5- HDi 110 FAP, 6- -, VTi 120, 5-4-. - CO2 118 /, 134 160 /. start&stop. Citroen C3, -. - USB Box, USB, Bluetooth ipod. - MyWay. Speed-Press Октомври 2009 31

C O RAFYA / SAHRA DA B R GEZ NT Dünyanın en yüksek sırada ları Himalayalar, en büyük denizi Büyük Okyanus, en derin çukuru, Mariana Çukuru, en uzun akarsuyu Nil Nehri, en büyük çölü ise Sahra Çölü dür. Büyük Sahra olarak anılan bu uçsuz bucaksız çölün Afrika hatta Dünya için önemi var mıdır? Çölde ya- ayan insanlar bu sert, kavurucu, kuru ve sıcak iklime nasıl dayanıyorlar? Sahra nın Dünya ve canlılar için önemi nedir? Sahra hakkında ö renilecek çok ey var. Haydi, hep beraber Sahra da bir gezintiye çıkalım. AFR KA NIN ONDA B R Afrika kıtasında bulunan bu çöl, Atlas Okyanusu kıyılarından Kızıl Deniz e kadar uzanır. Yüz ölçümü 9 milyon kilometre karedir. Ne demek 9 milyon kilometre kare biliyor musunuz? Bulgaristan ın yüzölçümünün seksen katından fazla bir alan demektir. Sahra o kadar büyüktür ki Afrika kıtasının on parçasından birisini meydana getirir. Fas, Cezayir, Tunus, Mısır, Sudan, Libya, Moritanya, Mali, Nijer gibi birçok ülkenin bu çölde toprakları vardır. Çölde köy ve kasabaların bulundu unu unutmayınız. Ye illi e, suya, ya mura hasret bu çölde insanların nasıl ya adıklarını dü ündük mü hiç? Zorluklara nasıl gö- üs geriyorlar acaba? Ne var ki hayat artları zor da olsa herkes kendi vatanında ya amak ister. K M LYON NSAN Çöl dedik ama çölün her tarafı kum ve kum tepeleri ile kaplı de ildir. Kumlar Sahra Çölü nün be te biri kadarlık bölümünde mevcuttur. Büyük Sahra da yüksek da lar, derin ve kuru vadiler, kaya, çakıl ve molozlardan meydana gelmi ovalar bulunur. Çölün %70 i çakıllarla, %15 i da lık ve kayalık, sadece %15 i kumlarla kaplıdır. Çöl deyip burada insan ya amaz diye de dü ünmeyin. Sahra nın tamamında iki milyona yakın insan ya amaktadır. Çölü Sahra Nuri BALTA - -, - -, - -, -, -. - -?? -?, -.! -. 9.. 9..? 80 -.,. - : -,,,,,,,, Ekim 32 2009

Пустинята Сахара.,., -,??, -.,,,. -.,,. 70%, 15%, 15%.,,.. ÇÖLÜN SULAK YERLER : VAHALAR Sahra yüzyıllarca kervancıların seyahat etti i bir yer olmu tur. Kervancılar çölü geçmek için vaha denilen, sulak yerlerde dinlenmi lerdir. Çölde birçok vaha vardır. Bununla beraber çölün geni li i kar ısında seyahat edenler bir vahadan di erine gitmek için günlerce yol alırlar. Bu vahalar olmasaydı insanlar ve hayvanların çölü boydan boya geçmesi neredeyse imkânsız olacaktı. Afrika kıtasında bulunan bu çöl, Atlas Okyanusu kıyılarından Kızıl Deniz e kadar uzanır. Yüz ölçümü 9 milyon kilometre karedir. Havalar Genelde Sıcak Ekvator bölgesinde bulunan çölde sıcaktır. Çöl, yazın 50 oc nin üstündeki sıcaklıklarla kavrulur. Kı ın da sıcaklı- ın sıfır derecenin altına dü tü ü zamanlar olur. Çölün bazı bölgelerine arada sırada ya mur ya- abilir. Bazı bölgelerine ise üst üste 10 yıl ya mur ya madı ı olur. Sahra Çölü ne bugünkü bilgilerimize göre ilk kar 1979 yılında ya mı tır.. -,... -,.. 50... -. - 1979... - ÇÖL RÜZGARLARI Çölde rüzgârlar ve kum fırtınaları eksik olmaz. Bu rüzgârlara de i ik isimler verilmi tir. En me hurları Haboob, Khamsin ve Harmattan Октомври 2009 33

denilen rüzgâr çe itleridir. Haboob, sert ve kum karı ımı rüzgâr; Khamsin, 50 gün denilen, çöl boyunca tesirli olan, marttan mayısa kadar devam eden rüzgâr; Harmattan, nefes kesen manasına gelen rüzgârdır. B R ZAMANLAR Çölün zemini mineral besinler bakımından çok zengindir. Bir ya mur ya dı mı her taraf kısa sürede çiçeklerle süslenir. Peki, bu mineraller çöle nereden geldi? Bunu ara tıran bilim adamları, Sahra nın bir zamanlar verimli topraklar oldu unu bulmu lar. Sahra Çölü, binlerce yıl önce üzerinde birçok kabileyi barındıran göller ve akarsularla kaplı, verimli bir bölgeymi. Zamanla kuruyan Sahra binlerce yıl süren kuraklıklar sonunda bu günkü hâle gelmi. KIYMETL SAHRA TOZLARI Sahra daki bu kıymetli mineraller sadece orada kalmazlar, kum fırtınaları ile dünyanın birçok yerine ta ınırlar. Ula tıkları yerlerdeki bitkilerin yeti mesinde vazife yaparlar. Mesela aslında Amazon bölgesinin topra ı mineral bakımından çok fakirdir. Sahra dan yapılan bu mineral takviyesi ile bitkiler gerekli besini elde edebilirler. Sahra dan rüzgârlar ile yükselip atmosferin üst katmanlarına çıkan tozlar, aynı zamanda ya murların ya masında görevlidirler. Bulutlardaki su damlacıkları bu tozlar etrafında birikir ve bir ya mur damlası hâline gelip yeryüzüne inerler. Sevmedi imiz tozun dahi hayatımız için ne kadar çok önemi varmı de il mi? Sadece bu kadar mı? De il tabi. Tozlarla birlikte bir kısım elementler de havalanıp ba ka yerlere ta ınırlar. Özellikle canlıların ihtiyacı olan demir, bu tozlarla dünyanın dört bir yanına ta ınır. Lütfen Sahra sadece bo bir çöl deyip küçümsemeyin, gördü ünüz gibi canlılar için bilip bilmedi imiz çok önemli görevleri var! Gelecekte Sahra nın önemi daha da artacak gibi görünüyor. Dünyanın ömrü yeterse yeryüzünde kullanabilece imiz yakıtlar bitecek. O zaman insanlar güne enerjisine yönelecekler. Barajlar, termik ve nükleer santraller kuramayan insanlar, Sahra nın uçsuz bucaksız bölgelerine Güne panelleri yerle tirecekler. Bu panellerden elde edilen enerji ile dünyanın enerji ihtiyacı kar ılanmaya çalı ılacak..,. -,. 50., -..., -.?,. -,,.... -.,. -.. -.,,!?,!. -.,., -. - -.., -. Ekim 34 2009

B A ARI H KAYES Sporcumuz Özcan Ercan Necib Yelkensiz gemiye rüzgar yardım etmeyeceği gibi derslerini çalışmayan öğrenciye de ALLAH yardım etmez. diyor. Özcan Ercan ın Başarı Hikayesi lhan HAL BRYAM - Haskovo Özcan Ercan Necib 13 ya ında Haskovo da ya ıyor. Enerjik, a ırba lı, çalı kan, büyüklerine saygılı ve okumayı seven bir Ümit okurumuz. Haskovo daki Stefan Karaca spor okulunda okuyor. 5. sınıfa kadar Badema mahallesindeki Kiril i Metodi okulunda okuyan Özcan içindeki spor sevdasından bir türlü vazgeçmiyor. Hem e itim hem de spor deyip spor okuluna kaydını yaptırıyor. Hem de kendi iste iyle. Judo sporunu çok sevdi ini söyleyen genç sporcu Judo, disiplin, dinamizm ve insana saygı yı ö retiyor. Okula kayıt oldu u ilk aylarda ecel terleri döküyordum, ama 3-4 ayda okuldaki tempoya ayak uydurdum. diyen genç sporcu her gün antrenmanlarının yanı sıra derslerini özenle takip ediyor. Her ak am eve gelince biraz dinleniyor ve o günkü ev ödevlerini yapıyor. Yarınki dersleri için hazırlık yapıyor. Yelkensiz gemiye rüzgar yardım etmeyece i gibi derslerini çalı mayan ö renciye de ALLAH yardım etmez. diyor. Her gün 2 saat antrenman yapıyor. Antrenmanlar e lenceli geçti i için antrenmanlardan sonra fazla yorgunluk duymuyorum diyen Özcan di er arkada larından daha ba arılı olabilmek için antrenmanları da hiç aksatmıyor. Ya ı küçük olmasına ra men bu kısa kariyere 3 madalya sı dırmı. Birinci müsabakası Haskovo da Çocuklar Judo Yarı ması oluyor. 2007 yılındaki yarı malarda 3. lük elde ediyor. Tekrar aynı yıl Topolchane deki Judo turnuvasında 2. oluyor ve gümü madalyaya sahip oluyor. 2008 yılında Sofya daki Bulgaristan Gençler Judo Müsabakasında kendi ya grubu içerisinde birinci oluyor ve evine altın madalyayla dönüyor. Hedefinde daha çok birinciliklerin oldu unu dile getiren genç sporcu bu ba arılarını babasının ve annesinin deste ine de ba lı oldu unu söylüyor. Babama ve anneme desteklerinden dolayı te ekkür dileklerini sunuyor. Bo vakitlerini ders çalı arak, arkada larıyla bulu up sohbet ederek, internette ara tırma yaparak, judo videoları seyrederek ve Ümit dergisi okuyarak de erlendiriyor. Özcan ın bir de kız karde i var. Октомври 2009 35

S ZDEN GELENLER TAT L SONU Bayram Ku ku - Haskovo Ne tez geçti tatil günleri Yarım kaldı bazı oyunlar Ko tuk durduk ileri geri Öyle de il mi ey çocuklar. Ders yılınız yine geldi bak Unutalım tüm oyunları Hepimize görev çalı mak Severek güzel kitapları. Hatice Ahmet Razboyna-Burgas Merhaba değerli Ümit Dergisi! Benim adım Hatice. Ben Razboyna köyündenim. Sekizinci sınıfta okuyorum. Ümit dergisini her ay merakla bekliyorum ve gelince de okuyorum. Nedeni ise onun içinde beni bilgilendiren çok şey olması. Bilmediğim şeyleri ondan öğreniyorum. Beğenmediğim yeri sadece üç boyutlu resimdir. Çünkü hep deniyorum bir türlü o resmi göremiyorum. En çok yaşanmış hikayelerini beğeniyorum. Onları zevkle okuyorum ve kendime onlardan ders çıkarıyorum. Bulmacalarınızı çok ama çok beğeniyorum, çünkü onlarla zekam daha çok gelişiyor. Fıkralarla eğleniyorum ve gülüyorum. Yani ne ararsam hepsini Ümit dergisinde buluyorum. Çünkü tek anahtarım o benim. Herkese de alıp okumaları için tavsiye ediyorum. Size de çok teşekkür ediyorum Ümit dergisini hazırlayıp bize sunduğunuz için. Sevgiler ve saygılarımla ellerinizden öperim.,!,!,,,,?!,,?, -,?,,?,,,,,,?,,,,,?,!... Ekim 36 2009

Torunlarım Mehmet Keçici Yasenkovo umen lk torunum adı lker Altıncı sınıfa gider Pek güzel resimler çizer Bilmeceleri de çözer.... kinci torunum Enis Gözleri masmavi deniz Derslerine çok çalı ır Okulda tek tek yarı ır.... Üçüncü torunum Soner Durmadan yerinde döner Boyu kısa, kendi cılız Ama parlayan bir yıldız.... Bu gün oldukça zenginim Yoktur hiçbir yerde e im Üç çocuk, erkek torunum Hiç de er mi buna yorum. Yüre imiz Gül Bizim Emre Ahmet Razboyna/Burgas Ho oyunlar seçeriz Kendimizden geçeriz Ak amları ku gibi Yuvamıza uçarız. Yana ımız al bizim Duda ımız bal bizim Bütün dünya koklasın Yüre imiz gül bizim. Gönlü sevgi denizi Peygamber över bizi Annemizden daha çok Mevlamız sever bizi. Soyumuz çiçek gibi Huyumuz melek gibi Ne güzel bir arma an Gönlümüz ipek gibi. POSTA Bize yazı, iir ve resim gönderme zahmetinde bulunan; yarı malara katılan fakat sayfa sayımızın sınırlı olması sebebi ile çalı malarının tamamını yayınlayamadı ımız, a a ıdaki isimleri yazılı okuyucularımıza dergimize olan sevgilerinden dolayı çok te ekkür ederiz. Sibelcan Emin-Siranjevo, Nurhan Remzi Ahmet-Siranjevo, Emine Metin Mehmet- Kotlari, Mehmet. Keçeci-Yasenkovo/ umen, Elis Emin-Dıskotna/Burgas, Delço Mara ev-dolno Botevo/Haskovo, Azize Aliosman-Zvukitsa, Adnan Mecnun-Slivo Pole/Ruse, Mirem Necati-Dobra Polyana/, erif Müstecep-Sokolyane/Kırcali, Anife Mehmet-Beli Plast/Kırcali, Gülizar Tahsin-Razboyna/Burgas, Serkan Remzi-Silen/Haskovo, Saliha Vedat Ömer-Varna, Zeynep Naim-Popovets, Ay e Fahri-Silen/Haskovo, mdat Latif- Omurtag, Emre Ahmet-Razboyna/Burgas, Mehmet Hatip-Progres/Kırcali, Bayram Ku ku-haskovo, Aycan Tahir- Kırcali,Taibe Ahmed-Burgas,Sevginar Hasan Ali-Progres, Zeynep Basri-Progres, Mehmed Mustafa-Burgas, Türkan Enver- Burgas,Nesrin Vasfie Emin-Kırcali, Aycan Tahir-Kırcali,Nurcan Emin-Kırcali,Hatice Ahmet-Burgas,Emine Ahmet- Kırcali,Semra Nihat-Burgas,Habibe Mehmet-Burgas,Ajda Mehmet-Burgas,Fatma Hasanova Ahmedova-Burgas,Aylin Osman-Burgas,Emre Ahmet-Burgas, Meylan Remzi Veli-Boyno, Sibel Hasan- Progres,Cansel Mestan-Gruevo,Sevginar- Progres,Sibel Hasan-Progres,Slavi Mustafa-Progres,Ferit Feyzulla-Kırcali,Anife Mehmet-Beli Plast/Kırcali,Gülkibar Özcan-Sokolyane/Kırcali,Mine Rafet-Beli Plast/Kırcali, erif Müstecep-Sokolyane/ Kırcali,Eliz Metin-Beli Plast/Kırcali. Октомври 2009 37

HAB BE HÜSEY N - RAZBOYNA M YREM NECAT - DOBRA POLYANA ER F MÜSTECEB - SOKOLYANE/KIRCAL MEHMED HAT P - MOMÇ LGRAD MDAT LAT F - OMURTAG AN FE MEHMET - BEL PLAST/KIRCAL Ekim 38 2009

SAL HA VEDAT - VARNA BURÇ N ÖMER - HASKOVO ZEYNEP NA M - POPOVETS AY E FAHR - S LEN ADNAN MECNUN - SL VO POLE/RUSE Октомври 2009 39

- -, - -. -. -.? -.,.,. : -, -, - :?..,. -, -. -,, -, -,! - : -,., -,,.. : -? -..........!!! AYIYLA ŞAKA OLMAZ! Ekim 40 2009

F I K R A L A R K M? Ö retmen sınıfa sormu : Kim adam olmak ister? Bütün ö renciler parmak kaldırdı ı hâlde, en arka sıralarda oturan ö renciden ses çıkmamı. Bunun üzerine ö retmen ona yakla ıp sormu : Evladım sen adam olmak istemiyor musun, neden parmak kaldırmadın? Ben zaten adamım da ondan O KADARI YOK Bir fare kapanı istiyorum, yalnız biraz çabuk olun otobüsü yakalamam lazım. En büyük fare kapanımız i te bu, ama bu bile otobüsü yakalayamaz. AYNI ki tembel konu uyordu. Biri di erine sordu: Sen ne i yaparsın? Hiç! Hiçbir ey yapmam. Seni gözüm bir yerden ısırıp duruyordu zaten, demek ki aynı i i yapıyormu uz. BÜYÜK BURUN Gözlerini ablasının üzerine dikip dikkatlice bakan küçük karde e ablası, Neden öyle bakıyorsun, diye sorunca küçük karde cevap vermi : Abla, inan ki kötü bir niyetim yok. Sadece senin için burnu büyüdü diyorlar da; ne kadar büyüdü üne bakıyorum. AKILLI Sınıfa giren müfetti sormu : Eeee, çocuklar söyleyin bakalım sınıfın en akıllısı kim? Bütün çocuklar, hep bir a ızdan cevap vermi : Ö retmenimiz! Октомври 2009 41

OR GAM KUTU / 1 2 3 a b c a a c a c b b b 10 4 c 5 6 a c a c a c 11 b b 7 8 9 12 13 Ekim 42 2009

Nasreddin Hoca A zım Hiç Kapanmadı Hoca merhumu bir eve ak am sohbetine davet etmi ler. Davet iyi de, toplulukta bulunan bir bo bo az havadan sudan, ileriden geriden konu tukça konu uyor, sözü kimseye bırakmıyormu. Bırakın Hocanın sohbet etmesini, söz sırası bile gelmemi adamca ıza. Üstelik uykusu gelmi, üst üste esnemeye ba lamı. Nihayet gecenin bir yarısı herkes evine da ılmayı dü ünürken, sazı elinden bırakmayan geveze; Hocam hiç a zını açmadın, deyince, rahmetli; Sen görmedin, demi, o kadar açtım ki, az kalsın avurtlarım yırtılacaktı!.,,...,, - :,.,.,! Октомври 2009 43

Ekim 44 2009

Октомври 2009 45

Genç Okuyucu Kulübü Клуб на младия читател Geleneksel hale gelen Ümit Dergisi Genç Okuyucu Kulübü yeni üyelerini bekliyor. Siz hala üye olmadınız mı? Üyelik şartları: Üyelik formunu eksiksiz bir şekilde doldurmak. Son altı ay içerisinde çekilmiş bir adet fotoğraf. Formun orjinalini adresimize göndermek. Avantajlar: En başta Ümit halkasına dahil olmuş olacaksınız Üyelik kartına sahip olacaksınız. Hediye çekilişlerden faydalanabileceksiniz. Gelecekte yapılacak aktivitelere katılma hakkına sahip olacaksınız. Amaç: Ümit Dergi sinin siz değerli okuyucularıyla olan gönül bağını güçlendirmek ve genişletmek. Списание Юмит очаква своите нови членове в клуба на младия читател. Още ли не сте се записали? Условия за членство: Попълване на формуляра. Актуална снимка от последните шест месеца. Изпращане на оригиналния формуляр на нашия адрес. Предимства: Ставате част от списание Юмит. Ще притежавате специална членска карта. Може да спечелите от наградите, които ще раздадем. Ще имате възможност да участвате във всички конкурси. Цел: Целта ни е да заздравим и разширим връзките на списание Юмит с читателите му. fotoğraf снимка Genç Okuyucu Kulübü Üyelik Formu Клуб на младия читател Членски формуляр... Adınız, So yadınız / Име, фа ми лия... Doğum Tarihi (Gün/Ay/Yıl) ve Doğum Yeri / Да та (ден, ме сец, го ди на) и мяс то на раж да не... Okuduğunuz Okul ve Sınıf / Учи ли ще то, в ко е то учи те и клас... Adresiniz / Ад рес... Ev Telefonu, GSM ve e-mail Adresiniz / Домашен те ле фон, GSM и е-mail... Hobileriniz / Ва ше то хо би Ekim 46 2009

? -, - -, - - -, -.? -. -, -. - - -., -,., - -. -, -.,.. -,.,,. : -. -. -. -. -,., - - -. -. -, -. : -,. - -. -. GEÇEN AYK ÇÖZÜM 3 BOYUTLU RES M NED R? Özel bilgisayar teknikleri ile elde edilen bu resimler sayesinde, iki boyutlu ve karı ık bir görüntü üzerinde, üç boyutlu ve anlamlı ekilleri görmek mümkün oluyor. NASIL GÖRECEKS N Z? Sessiz ve sakin bir ortam görmenizi kolayla tıracaktır. Resmi hareket etmeyecek ekilde sabit bir düzleme yerle tirmeli ya da elinizle tutacaksanız kımıldatmamaya çalı malısınız. Hiçbir zaman resmin görünen ekli olan karı ık çizgi ve renklere takılmamalısınız. Bakı larınızı resme de il de adeta resmin arkasına, derinli e yönlendirmelisiniz. E er ilk kez böyle bir resme bakıyorsanız biraz sabırlı olmalısınız. Hemen görece inizi sanmak yanlı olur. ki dakika baktıktan sonra görüntüyü yakalayamazsanız, kendinizi zorlamayın. Biraz ara verip, sakin kafayla tekrar deneyin. Bir kere görmeye ba ladıktan sonra büyük zevk alaca ınızı kesinlikle söyleyebiliriz. Bu teknikler gözünüzün sıhhati için iyidir, ancak gözleri fazla yormamaya dikkat etmek gerekir. GÖRME METODLARI Kesi tirme metodu: Bakı göz ile obje arasında bir nokta üzerinde odaklanır. Bu metodda iki gözün de kaydırılmadan aynı nokta üzerinde odaklanması gerekir. Resmi burnunuza de ecek kadar yakından tutun. Gözlerinizi rahatlatın. Görüntüyü izliyor gibi dü ünün. Sakinle tikten sonra yava yava resmi yüzünüzden uzakla tırın. 2-3 saniyede 2 santim. Resmin tümüne bakmaya devam edin. Okuma uzaklı- ında resmi uzakla tırmayı durdurun ve bakmaya devam edin. Önce görüntü bulanacak, ardından üçüncü boyuta geçeceksiniz. Yansıma metodu: Resmin üzerine dü en bir yansımayı kendinize seçin. Mesela görebiliyorsanız gözünüzü ya da burnunuzu. Israrla bu yansımaya bakmaya devam edin. Birkaç saniye sonra derinli i farkedecek, daha sonra 3 boyutlu görüntüyle ba ba a kalacaksınız. Октомври 2009 47

, 2009 : 15, : 140 : 1,50. ISSN 1310-6422 Ekim 48 2009 ЧЕСТИТА нова учебна година География: Пустинята Сахара История и туризъм: Старият Пловдив Светът на животните: Носорогът