Osteoporoz (Kemik Erimesi) Prof. Dr. Füsun SAYGILI Prof. Dr. Candeğer YILMAZ Uzm. Dr. Banu Şarer YÜREKLİ Bornova - İZMİR
EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK KİTAPLARI SAĞLIK SERİSİ Osteoporoz (Kemik Erimesi) Prof. Dr. Füsun SAYGILI Prof. Dr. Candeğer YILMAZ Uzm. Dr. Banu Şarer YÜREKLİ Haziran 2013, İkinci baskı ISBN: 978-605-338-009-2 Bu kitabın tüm yayın hakları Ege Üniversitesi ne aittir. Kitabın tamamı ya da hiçbir bölümü yazarının önceden yazılı izni olmadan elektronik, optik, mekanik ya da diğer yollarla kaydedilemez, basılamaz, çoğaltılamaz. Ancak kaynak olarak gösterilebilir. Proje Üst Yöneticileri Ege Üniversitesi Rektörü: Prof. Dr. Candeğer Yılmaz EÜ Tıp Fakültesi Dekanı: Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu Yayın Yönetmenleri: Prof. Dr. Ayşenur Oktay, Prof. Dr. Tahir Yağdı Yayın Alt Kurulu Başkanı: Prof. Dr. Ufuk Çağırıcı Sağlık Kitapları Serisi Çalışma Grubu: Prof. Dr. Elvan Erhan, Prof. Dr. Mehtap Çınar, Prof. Dr. Alpaslan Çakan Koordinasyon: EÜ Tıp Fakültesi Yayın Bürosu Kapak İllüstrasyonu: Merve Evren Sayfa Tasarım: Hülya Sezgin Fotoğraf: BİTAM Basım Yeri: Ege Üniversitesi Basımevi Bornova, İZMİR Tel : 0 232 388 10 22 e-posta : bsmmd@mail.ege.edu.tr
Değerli Okuyucumuz; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi; 2012 yılının sonu itibariyle 500 öğretim üyesi, 600 e yakın araştırma görevlisi, 2000 in üzerinde tıp öğrencisi ile yaklaşık 2000 yataklı hastanede eğitim, öğretim ve araştırma yapmakta ve sağlık hizmeti vermektedir. Bu dönemde yaklaşık 900 bin poliklinik hastasına ve 54 bin yatan hastaya tedavi uygulanmış, 2750 doğum gerçekleştirilmiş, 80 bin acil servis hizmeti verilmiştir. Ülkemizin en büyük sağlık kurumlarından olan fakültemiz hastanesinde 2011 yılında 16 bin olan özellikli ameliyat sayısı 2012 yılında yaklaşık 18 bine çıkmıştır. Verilen sağlık hizmetleri yanında Öğretim Üyelerimizin ulusal ve uluslararası dergilerde 1 yıl içinde yayınlanan bilimsel makale sayısı 800 ün üzerindedir. Bu rakamlar Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini ülkemizin en büyük sağlık kurumlarından birisi yapmaktadır. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi nin en önemli vizyon ve misyonunu toplumsal sorumluluk bilinci oluşturmaktadır. Bu bilinçle çalışan Ege Tıp topluma nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti vermekte; Toplum Sağlığı Hizmeti ni diğer tüm görevlerinin üzerinde tutmaktadır. Ege Tıp Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı, Türkiye de bir ilk olarak ve 11 yıldır Sağlık Halk Kongresi düzenleyerek toplum sağlığı için hizmet anlayışını gerçek bir bilgilendirme, uygulama ve deneyim paylaşımı şeklinde sürdürmektedir. Bilimsel araştırmalarla elde edilen bilgilerin kalıcılığı ve yaşama geçirilmesi; bunların başvuru kaynağı belgelere dönüştürülmesi ile sağlanır. Ege Tıp Halk Kitapları Sağlık Serisi bu anlayışımızın bir ürünüdür. Bu seride III
yayınlanan kitaplarımızın önemi ve farkındalık yaratacak temel özelliği; ülkemizin önceliğinde olan güncel sağlık konuları yanında; güncelliğini yitirmiş olsalar bile, ciddi bir sağlık sorunu olduğunu düşündüğümüz konuları da ele almış olmalarındadır. Ege Tıp Halk Kitapları Sağlık Serisi yazarlarının tümü Ege Üniversitesi nde görev yapan ve konusunda uzman öğretim üyeleridir. Serideki kitapların konu seçimleri ve içeriklerinin hazırlanmasında birden çok bilim insanının görüşlerinin yansıtılması sağlanmıştır. Seride yayınlanan kitaplardaki grafik ve fotoğraflar çoğunlukla kurumumuzun ürünüdür. Serimizin dil editörü her kitabı sadelik ve anlaşılabilirlik yönünden incelemektedir. Neden böyle bir seriye gereksinim duyulmuştur? Sağlık konularında dolaşımda olan, kolay ulaşılan ve günlük yaşamda kullanılan bilgilerin çoğunun gerçek bilimsel bilgi olup olmadığı kaygısı, bilim insanları olarak bizleri daha da sorumlu davranmaya ve güven sarsılmasına neden olan özensizliklerden uzak durmaya sevk etmektedir. Birçok konuda doğru ve güvenilir bilginin üretimi ve yayılması üniversitelerin öncelikli görevleri arasındadır. 2013 yılı kitaplarımız Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar, Herkes İçin Sağlık EXPO 2020 Aday Şehir İzmir e adanmıştır. Saygılarımızla... Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu Prof. Dr. Candeğer YILMAZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ege Üniversitesi Dekanı Rektörü IV
Prof. Dr. Füsun SAYGILI 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakütesinden mezun olmuştur. Aynı yıl asistan olarak girdiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kliniğinde çalışmaya devam etmektedir. Halen Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı öğretim üyesidir. Uluslararası ve ulusal dergilerde yayınlanmış 70 eseri vardır. Prof. Dr. Candeğer YILMAZ 1973 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi nden mezun olmuştur. 1977 de İç Hastalıkları Uzmanı 1982 de Doçent olan Candeğer YILMAZ, 1988 yılında Profesör unvanını almıştır. 1988-1992 yılları arasında EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcılığı, 1994-1997 yılları arasında ilk kadın Başhekim olarak görev yapmıştır. EÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanlığı da yapan Prof. Dr. YILMAZ, Evli ve 2 kız çocuk annesidir. 2008 yılından itibaren Ege Üniversitesi Rektörlüğü görevini ilk kadın rektörü olarak yürütmektedir. Uzm. Dr. Banu Şarer YÜREKLİ 1993-2000 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi nde tıp eğitimini tamamladı. 2000-2005 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı nda uzmanlık eğitimi aldı. 2007-2011 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve V
Metabolizma Bilim Dalı nda çalışmış olup, 2011 yılından itibaren Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı nda görev yapmaktadır. VI
İÇİNDEKİLER Giriş 1 OSTEOPOROZ NEDİR?...3 Osteoporoz Önemli Bir Hastalık mıdır?... 3 Kemik Nasıl Bir Dokudur?... 4 Doruk Kemik Kütlesi Nedir?... 5 Osteoporozda Kemik Yapım ve Yıkımındaki Değişiklikler... 5 Osteoporozda Hangi Kemikler Etkilenir?... 6 Osteoporozda Risk Faktörleri Nelerdir?... 7 Kimler Osteoporoz Açısından Değerlendirilmelidir?... 8 Osteoporoz Tanısı Nasıl Konur?... 8 OSTEOPOROZ ve BESLENME... 9 Günlük Kalsiyum Gereksinimi... 9 D Vitamininin Önemi... 12 Aşırı Protein, Yetersiz veya Aşırı Fosfat Tüketimi... 14 Yüksek Miktarda Posa Tüketimi... 14 Aşırı Tuz Tüketimi... 14 Flordan Fakir Su Tüketimi... 15 Aşırı Miktarda Kahve Tüketimi... 15 Kronik Alkolizm... 15 Zayıf Yapılı Olma... 16 Sigara Kullanımı... 16
OSTEOPOROZ VE EGZERSİZ... 16 Egzersiz Çeşitleri... 20 Yürüme... 20 Yüzme... 20 Bisiklet Binme... 21 Egzersiz örnekleri... 21 OSTEOPOROZ TEDAVİSİ... 28 Kalsiyum... 29 Östrojen... 31 SERM... 32 Bifosfonatlar... 33 Parathormon... 35 D Vitamini... 35 Stronsyum... 37 Anabolik Steroidler... 37
GİRİŞ Osteoporoz, diğer bilinen adıyla kemik erimesi kemiklerin zayıf, güçsüz, kırılgan olması ile seyreden bir metabolik kemik hastalığıdır. Düşme sonrası veya ufak bir travma sonrası kırıklar oluşabilir. Osteoporoz, yaşam kalitesini bozan, hayatı kısaltabilen, sağlık harcamalarını arttıran, önlenebilir bir hastalıktır. Beklenen yaşam süresinin uzaması, gelişen teknolojinin yaşam biçimine getirdiği değişiklikler, beslenme yanlışlıkları, kullanılan ilaçlar, alkol, kahve, sigara tüketimindeki artış osteoporozun giderek daha fazla görülmesine yol açmıştır. Osteoporozun en önemli sonucu kırıklardır. Kırıkların çoğu omurga, kalça ve el bileğinde görülür. Sıklıkla kadın hastalığı olarak bilinse de osteoporoz aynı zamanda erkekleri de etkilemektedir. Genetik özellikler, cinsiyet, beslenme, fiziksel aktivite kemik kütlesini etkileyen faktörlerdir. Otuzlu yaşların ortasına dek sayılan faktörlerin etkisiyle bir kişinin elde edecebileceği doruk kemik kütlesi oluşur. Uygun beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ile kemik kütlesini arttırmak mümkündür. Kemik birikimi çok olanların ileri yaşlarda kırık riski azalır. Osteoporoz geliştikten sonra kullanılan tedaviler genellikle kemik yıkımını durdurucu etkiye sahiptir, kaybedilen kemiği eski yoğunluğuna getirebilmek mümkün değildir. Osteoporozdan korunmak, sağlıklı kemik yapısına sahip olmak için gerekli yaşam değişiklikleri hakkında faydalı bilgiler bulacağınız bu kitap aynı zamanda osteoporozun tanı ve tedavisine ait bilgiler içeren yararlı bir kaynaktır. Prof. Dr. Füsun Saygılı 1
OSTEOPOROZ (Kemik Erimesi) OSTEOPOROZ NEDİR? Osteoporoz ya da halk arasında bilinen adıyla kemik erimesi, kemik kütlesinin azalması ve yapısının bozulması sonucu kemiğin dayanıklılığının azalması ve neticesinde de kırıklara eğilimin artmasıdır. Osteoporozlu bir kişide kemik kütlesinde azalmanın yanı sıra kemik kalitesinde de bir yetersizlik söz konusudur. Hem kadın hem de erkeklerde 40 yaşından sonra kemik kaybı başlar. Osteoporoz; herhangi bir yaşta başlayabilir. Osteoporozun ileri yaş bayanların hastalığı olduğu inanışı yanlıştır Osteoporoz Önemli Bir Hastalık mıdır? Osteoporozun en önemli sonucu kırıklardır. Bu kırıklarında en önemlisi kalça kırıklarıdır. Bu kırıklar yaşam kalitesini ciddi derecede bozar, hatta ölüme bile sebep olabilir. Uzun süre hastanede tedavi gerektirdiği için tedavi maliyeti de yüksek önemli bir sağlık sorunudur. Bu nedenle osteoporoz riski taşıyan kişilerin iyi tanımlanması, tedavi edilmesi ve bu konuda gereken girişim ve önlemlerin zamanında uygulanması gerekmektedir. 3
EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 2 Elli yaşın üzerindeki her iki kadından biri ve her dört erkekten biri yaşamları boyunca osteoporoza bağlı kırıkla karşı karşıya kalacaklardır. Kemik kaybı genellikle sessiz seyreder. Zayıf kemiklerden dolayı ilk bulgu kemik kırığı olabilir. Kemik Nasıl Bir Dokudur? Kemik yaşam boyunca sürekli yapılan ve yıkılan, organik ve organik olmayan maddelerden (su, mineraller) oluşan canlı bir dokudur. Kemikteki minerallerin %95 ini oluşturan kalsiyum ve fosfor birleşerek kristal bir yapı oluşturur. Bir erişkinin vücudunda bulunan yaklaşık 1.5-2 kg kalsiyumun çoğu kemiktedir. Geriye kalan %1-2 lik bölümü vücut sıvıları ve kandadır. Kemik ve kandaki kalsiyum arasında bir değiş-tokuş söz konusudur. Kandaki kalsiyum azaldığında kemiklerden kalsiyum sökülerek kana geçer. Kalsiyumun kandaki miktarını diyetteki kalsiyum ve kandaki D vitamini düzeyi belirler. Kemikte, kemik yapımını sağlayan (osteoblast) ve kemik yıkımını gerçekleştiren (osteoklast) hücreler vardır. Normalde bu iki tip hücre denge halinde çalışır. 4
OSTEOPOROZ (Kemik Erimesi) Doruk Kemik Kütlesi Nedir? Kemikte hayat boyu süren yıkım ve bunu takip eden yapım sayesinde kemik doku sürekli yenilenir. Yirmi, yirmi beş yaşlarına kadar yeni yapılan kemik yıkılandan daha fazladır, böylece 30 lu yaşlarda en yüksek kemik kütlesine ulaşılır. Buna Doruk Kemik Kütlesi adı verilir. Bu dönem kemiğin en güçlü olduğu dönemdir. Kadınların doruk kemik kütlesi erkeklere oranla %20-30 daha az olduğundan osteoporoz gelişme riski daha fazladır. Doruk Kemik Kütlesini Belirleyen Faktörler Şunlardır; Genetik özellikler Yeterli kalsiyum içeren dengeli bir beslenme Egzersiz, fiziksel aktivite Ergenlik döneminde gelişimin normal olması Genel sağlığın iyi olması. Osteoporozda Kemik Yapım ve Yıkımındaki Değişiklikler Osteoporoz ya yeni kemik yapımında bir duraklama ya da kemik yıkımında artma sonucu ortaya çıkar. Kırk yaşından sonra kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar. Bu kayıp, kadınlarda menapozdan sonra östrojen hormon düzeylerinin düşüşü ile daha da hızlanır. Menapozdan sonraki ilk 5-10 yıl kemik kütlesinin en hızlı kaybedildiği dönemdir. Daha sonra kemik kütlesindeki azalma yavaşlayarak bütün bir yaşam boyunca devam eder. 5