Halkbank Kurumsal İletişim Dergisi Üç Ayda Bir Yayımlanır Mayıs - Haziran - Temmuz 2008 Sayı: 9

H A L K B A N K T A Halkbank Kurumsal İletişim Dergisi Üç Ayda Bir Yayımlanır Mayıs - Haziran - Temmuz 2008 Sayı: 9 9

H A L K B A N K T A başlarken Halkbank Ailesi mensuplarını sarf ettikleri üstün çabalarla Halkbank a kattıkları değerden ötürü kutluyor, 70 yıllık birlikteliğimizin nice 70 yıllar boyunca sevgi, saygı ve dayanışma içerisinde devam etmesini diliyorum. Sevgili Halkbanklılar, Halkbank ta Beraber in dokuzuncu sayısında, kurulduğu ilk günden beri Üreten Türkiye ye verdiği finansal destekle, ülkemizin kalkınma ve büyüme sürecinin baş aktörleri arasında yer alan Bankamızın, Mayıs ayında 70 yaşına basacak olmasının heyecanı ve mutluluğuyla sizleri selamlıyorum. 1938 yılında Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ün önderliğinde, küçük esnaf ve sanatkârları üretime yönlendirmek ve desteklemek için kurulan Halkbank, 2007 yılı itibariyle 1,131 milyon YTL ye ulaşan yıllık net kârı ve 40,2 milyar YTL lik aktif büyüklüğü ile bugün, Türkiye nin ilk beş bankası arasındaki yerini gururla alıyor. 70 yıllık bu muazzam başarıyı anlamak için, Halkbank ın tarihini bilmenin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Gelecekteki projelerimizi gerçekleştirmekte ve başarımızı artırmakta bize güç verecek kaynağın, tarihimizde yattığına inanıyorum. Atatürk ün amacı, hem küçük ve orta ölçekli üreticilere, hem de ileride büyük sanayi kuruluşlarına yatırımlarında destek olacak bir banka kurarak, Türkiye nin kalkınma hamlesini yaygınlaştırmak ve hızlandırmaktı. Kurulduğu günden bu yana, Türkiye nin üreten insanlarının yol arkadaşı olan Halkbank, sürdürdüğü aralıksız hizmetle, Atatürk ün kendisine yüklediği bu misyonu en iyi şekilde yerine getirmek için çalışıyor. Bankamız, KOBİ lerin gelişiminde en büyük dezavantaj olarak tanımlanan, finansal kaynak sorununa yanıt oluşturacak çözümleriyle, Türkiye nin kalkınmasına ışık tutacak ilk adımları atmanın gururunu yaşadı. Sağladığı finansal kaynaklarla KOBİ lerin yatırım risklerini paylaşan Bankamız, güvenilir kimliği sayesinde uluslararası protokollere imza atarak, Türkiyeli üreticileri uluslararası maddi kaynakla da buluşturdu ve dünyanın en güvenilir bankaları arasındaki yerini aldı. KOBİ lerle işbirliğini sadece maddi destekle sınırlı tutmayan Halkbank, Türkiye nin pek çok yerinde gerçekleştirdiği Üreten Türkiye toplantılarında, KOBİ lerin ekonomik ve teknik bilgi donanımlarını artırmak için elinden geleni yapmaktan kaçınmadı. 70 yıldır KOBİ lere verdiği destekle sektörde ipi en önde göğüsleyen Bankamız, 2007 yılında yaptığı atılımla bireysel bankacılık alanında da güçlü bir oyuncu olmak istediğini gösterdi. 2007 yılında portföyümüze eklediğimiz ihtiyaca özel 15 farklı bireysel kredi seçeneğinin yanı sıra, müşterilerimize sunduğumuz avantajlı faiz oranı ve vade koşulları; kredi kartlarında yaptığımız işbirliği sayesinde, 2007 sonu itibariyle bireysel kredilerde kaydettiğimiz artış %93 ü buldu. 70 yıllık tarihi boyunca sunduğu hizmetlerle, ismini başarıyla özdeşleştiren Halkbank Ailesi olarak, yurt geneline yaygın şube ağımız, sektörel ve bölgesel ihtiyaçlara duyarlı zengin ticari kredi portföyümüz, farklı meslek gruplarına özel avantajlar sunan bireysel kredi çeşitlerimiz, müşteri odaklı hizmet anlayışımız ve gelişen teknolojiyi hizmetlerimize entegre edebilme kapasitemizle büyümeye ve güçlenmeye devam ediyoruz. Halkbank çatısı altında Türkiye ye hizmet vermiş olan ve vermeye devam eden tüm Halkbank Ailesi mensuplarını, sarf ettikleri üstün çabalarla Halkbank a kattıkları değerden ötürü kutluyor, 70 yıllık birlikteliğimizin nice 70 yıllar boyunca sevgi, saygı ve dayanışma içerisinde devam etmesini diliyorum. Hüseyin AYDIN Genel Müdür

2 İçindekiler 4 Halkbank 70. yılında aynı hedefle daha güçlü 70. Yıl Risk Takip ve Tasfiyeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selahattin Süleymanoğlu Bizden Biri 6 9 13 16 Departman 2007 deki net kâr 1,131 milyon YTL Haberler Risk Tasfiye Daire Başkanı Olcay Ertan Duyan Departman Risk Takip Daire Başkanı Semra Cenik Yıldırım Departman Risk Takip ve Tasfiye Daire Başkanı Çetin Çatık 19 Başarı Öyküleri 22 İştirakler Kredi Garanti Fonu 24 Organize Sanayi/Bursa Ticari Şube Levent/İstanbul Şube Sandıklı/Afyon Şube 27 Tüketici Kredileri Ürün Hizmet Adalar: Trajik izler taşıyan büyülü güzellikler Gezi 28 32 İstanbul Anadolu Yakası Bölge Koordinatörlüğü Bölge 35 Ziyaret İstanbul Anadolu Yakası Bölge Koordinatörlüğüne Bağlı Şubelerimiz

İÇİNDEKİLER 3 39 Konuk Liseden beri En iyi erkek oyuncu : Tolga Çevik 42 Gelişim 48 Hobi Aynı dili konuşmak mı? Aynı duyguları paylaşmak mı? Odam dört köşe, halısı keçe... 51 Teknoloji haberlerinden seçmeler Teknoloji 44 Ofis için şık bir gardırop Renkler ve Mevsimler 50 Bahar Yorgunluğu Sağlık 52 Etkinlik, Film, Kitap, Müzik, Sergi Kültür Durağı Atölye Mekan Günübirlik 54Kent Rehberi 55 Sudoku Bunları Biliyor musunuz? Eğlence Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Türkiye Halk Bankası A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi Hüseyin AYDIN Genel Müdür Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Osman ARSLAN Genel Müdür Yardımcısı Yayın Koordinatörü Yalçın KAYA Tanıtım ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Yayın Kurulu Murat YARIMOĞLU, Mehmet KÜÇÜK, Ayşe SÖNMEZLER, Yakup DEMİRCİ Yönetim Yeri Türkiye Halk Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü Tanıtım ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı, 2. Cadde No: 63 Kat: 19 Söğütözü/ANKARA Tel: 0312 289 45 51 Faks: 0312 289 45 75 Yayın Türü Yerel Süreli / 3 Aylık Yapım: Kıvılcım Kurumsal İletişim ve Reklam Hizmetleri Ltd.Şti. Halil Rıfat Paşa Mahallesi, Aydınlık Tepe Sokak, No: 19 Şişli / İSTANBUL Tel: 0212 210 37 07-08 Faks: 0212 220 31 41 www.kivilcimajans.com Genel Yayın Yönetmeni: Cezmi ZAFER Editör: Nuray TAYİZ, Dilek Yılmaz ÖZMEN Çizer: Haslet SOYÖZ Fotoğraflar: Garbis ÖZATAY, Gürol KARA, Hüsnü SAVAŞ Sayfa Düzenleme: Himmet DOĞAN Katkıda Bulunanlar: Yıldırım GÜNGÖR, Dalida ÖZATAY Renk Ayrımı Baskı Özgün Ofset Yeşilce Mahallesi Aytekin Sokak No: 21 Kağıthane / İSTANBUL Tel: 0212 280 00 09 Baskı Tarihi 29 Nisan 2008

4 beraber Halkbank, 70. yılında aynı hedefte daha güçlü... Halkbank ın 70 inci yılı, Türk ve Dünya kamuoyu önünde sergilediği tarihi gelişmeler açısından önem taşıyor. Önce birleşme entegrasyonunda gösterilen başarı, sonrasında halka arz sürecinde rekor sayılan bir performans ve toplam kredilerde sektördeki büyümenin iki katı oranında artış Özellikle halka arz süreci, Türkiye sermaye piyasası tarihinde rekor sayılabilecek bir başarıyı sağladı. 2007 yılı, Mayıs ayı içerisinde halka arz kararı alınarak, yüzde 24,98 lik bir payın halka arzı kısa sürede başarıyla tamamlandı. Yurt içinden 52 binden fazla yatırımcıya hisse senedi satışı yapılarak, en geniş tabanlı yatırımcıya ulaşan işlem gerçekleştirildi. Bu başarı, bir ödülle de tescil edilerek; Doğu Avrupa nın en büyük finansal yatırımcılarından East Capital, 2007 Yılı En İyi Halka Arz Ödülü nü Halkbank a verdi. Halkbank ın temelinde, Büyük Önder Atatürk ün, Küçük esnafa ve büyük sanayi erbabına muhtaç oldukları kredileri kolayca ucuza verecek bir teşekkül vücuda getirmek ve kredinin normal şartlar altında ucuzlatılmasına çalışmak da çok lazımdır fikirleri önemli bir yer tutmuş ve her zamanki gibi yol gösterici olmuştur. Bu çözüm arayışları ışığında, 1933 yılında çıkartılan, 2284 sayılı Halk Bankası ve Halk Sandıkları Kanunu ile Türkiye Halk Bankası nın kuruluş süreci başlamıştır.

BERABER 5 Köy Mevduatı çalışmalarından bir görünüm/1971 Bu sistemde, küçük kredi sorununu merkezden yönetecek bir Halk Bankası nın ve bu Bankanın uygun gördüğü yerlerde asli fonksiyonu üstlenecek olan Halk Sandıklarının kurulması öngörülmüştür. Bu karma sistemin hayata geçirilmesi hemen mümkün olamamış, Hazine iştiraklerinin temin edilememesi nedeniyle sistem ancak 5 yıllık bir gecikmeyle 1938 yılında işler hale getirilebilmiştir. 2284 sayılı kanuna göre, Halk Bankası şube açamayacak, buna karşın, gereken yerlerde -mevduat kabul etme ve kredi verme yetkisine sahip- bağımsız Halk Sandıkları unvanı altında, anonim şirket statüsüyle mahalli bankalar kurulacaktı. Halk sandıkları, il hudutları içinde mahalli sermaye ile kurulacak, sermayeye krediden yararlanacak orta sınıf mensupları, belediyeler katılacak, sermaye eksiği holding statüsündeki Halk Bankası tarafından karşılanacaktı. Her Halk Sandığı nın bağımsız yönetim kurulları bulunacaktı. Halkbank ın ana hedeflerinin başında, Lider KOBİ bankası olmak geliyor. Atatürk de, Siz sanatkârların, ufak dükkânları yerine, muhteşem fabrikalar yapıldığını gördüğüm gün, mutluluğum en yüksek derecesini bulacaktır sözleriyle aynı hedefi işaret ediyordu. Bu model, 1938 yılından 1963 yılına kadar başarı ile uygulandı. Ankara, İstanbul ve İzmir de Halk Sandıkları kuruldu. Bu sandıkların sermayeleri mahalli katkılarla oluştu. Sandıklar, (şube yerine) ajanslar açarak, il hudutları dahilinde bankacılık yaptılar. 1963 de Halk Bankası, devlet bankası oldu. 1963 yılında yürürlüğe giren 358 sayılı kanun ile model değiştirildi. Halk Bankası nın unvanı, Türkiye Halk Bankası oldu. Bankaya şube açma yetkisi verildi. Sandıklar, Bankanın şubesi haline getirildi. 1964 yılında 440 sayılı kanun ile de Banka, iktisadi devlet teşekkülü statüsüne kavuşturuldu. Halkbank la KOBİ lerin tarihi birlikte yazıldı 1938-1950 yılları arasında finansman sağladığı Halk Sandıkları kanalı ile kredi hizmetlerini yürüten Halkbank, 1950 ve 1992 yılları arasında esnaf, sanatkârlar ve küçük işletmelerin sektördeki ilk bankası olarak önemli bir işlev yüklenir. 1964 yılının başından itibaren Halkbank a, sermayesini artırmasına ve ülke çapında şubeleşmesine yönelik bir politika uygulanır. 1992 ve 2006 yılları arasında, Türk bankacılık sektörü kabuk değiştirmektedir. 1992 yılında Türkiye Öğretmenler Bankası (Töbank), 1993 yılında Sümerbank ve 1998 yılında ise Etibank, Halkbank a devredilir. 2000 yılına gelindiğinde, Türk bankacılık sektörü, satın almalar, birleşmeler, yabancı yatırımcıların piyasaya girişi ile yeniden şekillenmektedir. 2001 yılında gerçekleşen yasal düzenleme ile göreve başlayan Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu, Halkbank ın organizasyon yapısını değiştirerek, çağdaş bankacılık prensipleri ve ticari bankacılık kuralları çerçevesinde ekonomiye artı değer yaratacak, kârlı ve verimli bir kurum olması hedefiyle hareket eder. Operasyon ağırlıklı bankacılık anlayışına, müşteri odaklı pazarlama faaliyetleri eklenir. 2001 yılında Mülga (yürürlükten kaldırılan) Türkiye Emlak Bankası nın 96 şubesi Herman Schulze Delitzsch (1808-1883) isimli bir Alman kooperatifçi, 1850 yılında, Küçük ve orta ölçekli üreticinin kredi ihtiyacını karşılamak amacıyla Almanya da ilk Halk Kredisi Sandığı nı kurdu. Halk Sandıkları Avrupa ülkelerinde hızla yayıldı. Zamanla bankaya dönüştü. Tuna Valiliği sırasında Avrupa da olanı biteni gören Mithat Paşa, 1863 yılında Memleket Sandığı nı kurdu. 1888 yılında Menafi Sandıkları kurulmaya başlandı. 1933 yılında Büyük Önder Atatürk, küçük üreticinin ve esnafın kredi sorunlarını çözmek amacıyla, Avrupa daki halk sandıkları modeline dayalı Halk Sandıkları ve Halk Bankası kanununu çıkarttı. 1938 yılında, Hazine iştiraklerinin temin edilebilir hale gelmesiyle sistem işlemeye başladı. Halkbank a devredilir. 2004 yılının Kasım ayında Pamukbank, Halkbank a devredilir. Halkbank Pamukbank entegrasyonu, bankacılık sektöründe örnek olarak gösterilebilecek bir şekilde, birleşme konusunda danışmanlık hizmeti alınan firmaların öngördüğü sürelerden çok önce ve sorunsuz olarak gerçekleştirilmiştir. Bankaya devredilen Pamukbank T.A.Ş. den gelen şubelerle birlikte, şube yapısı yeniden şekillenmiş, yeni yapıda müşteri ayrımlanması (segmentasyonu) gerçekleştirilmiştir. Ve müşteri segmentasyonuna göre kurumsal, ticari, girişimci ve bireysel şube tipleri oluşturulmuştur. 2007 de Halkbank ın halka arzı nda, 1 milyar 850 milyon dolar ile bugüne kadar İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) nda en büyük hacimli halka arz işlemi gerçekleşir. Bu işlemin diğer bir önemi ise, 2004 yılından beri Avrupa da gerçekleştirilen en büyük banka halka arzı olması ve ilk kez Ortadoğu ülkelerinden ciddi oranda katılımın sağlanmasıdır. Bugün Halkbank, 70 yılın bilgi ve birikimi ile halka açık bankalar kategorisinde, kârlılıkta Türkiye nin en büyük dört bankası arasındaki yerini almıştır... l

6 bizden biri Risk Takip ve Tasfiyeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selahattin Süleymanoğlu: Bankacılık bir takım oyunudur yılında Alucra/Giresun da doğdu. 1962 Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu. 1990 yılında Adabank A.Ş. ye Müfettiş Yardımcısı olarak girdi. 1991-2001 yılları arası T. Emlak Bankası A.Ş. de Müfettiş, Müdür, Bölge Başmüdürü olarak çalıştı. 2001 yılında Kamu Bankalarının yeniden yapılandırılması ile birlikte T. Halk Bankası nda görev aldı ve sırasıyla Tunalı Hilmi, Kızılay ve Yenişehir Şubeleri ile Ankara Kurumsal Şubesi nde Şube Müdürlüğü görevi yaptı. 11.06.2007 tarihinden bu yana Risk Takip ve Tasfiyeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor. Risk Takip ve Tasfiyeden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selahattin Süleymanoğlu Görev ve sorumluluk alanlarınızı anlatır mısınız? Bilindiği üzere, Karşılıklar Yönetmeliği nin 4. maddesi, krediler ve diğer alacakları 5 grupta sınıflandırır. 1. ve 2. Grup ta, anapara veya faiz ödemelerinde hâlihazırda bir sorun olmayan krediler yer alır. Bizim görev ve sorumluluğumuz, bunların dışında kalan kredi ve diğer alacaklarımızı kapsamaktadır. Diğer bir ifade ile; Tahsil İmkânı Sınırlı, Tahsili Şüpheli ile Zarar Niteliğindeki Krediler ve Diğer Alacaklar olarak ifade edilen 3., 4. ve 5. grup kredi ve diğer alacaklar, Genel Müdür Yardımcılığımızın görev ve sorumluluğundadır. Yani işimiz, ödeme güçlüğü içinde bulunan ya da

BİZDEN BİRİ 7 borcunu ödemekten imtina eden borçlulardan Bankamız alacaklarını tahsil etmektir. Anlattığınız bu çerçevede önümüzdeki dönem için hedefleriniz nelerdir? Banka olarak, sektörde iddialı olma kararlılığımızı sürdürüyoruz. Bu amaçla, kredi, mevduat ve diğer bankacılık hizmetlerindeki payımızı arttırma gayreti içindeyiz. Konunun Risk Takip ve Tasfiye kısmına gelince; son yıllarda takiplerden gerçekleştirdiğimiz tahsilatlarımızda sürekli bir artış söz konusu. Bu durum, bizi elbette son derece memnun ediyor. Ancak, önümüzdeki dönemde de, tahsilatlardaki bu artışın devam etmesi öncelikli hedefimiz. İş yaşamınızda karşılaştığınız zorluklar karşısında nasıl bir tutum alıyorsunuz? Takınacağınız tutum, sorunun ne olduğuna göre değişiklik gösterse de, yapı olarak soğukkanlı bir insanım. Olaylara sakin yaklaşmanın, çözüme ulaşmayı kolaylaştırdığına inanırım. Bir sorunla karşılaştığımda, önce soruna ve sorunun çözümüne odaklanırım. Sorumlunun ve nedenin araştırılması, sorunun çözümünden sonra gelen bir konudur benim için.. Yönetim kadrosunda yer almak ve dolayısıyla yönetmek ciddi bir birikim istiyor. Bu bilgi birikimini elde etmek ve bunu güncel tutmak için nasıl bir çalışma programı uyguluyorsunuz? 18 yıldır bankacılık sektörünün içindeyim ve Teftiş te geçen süre dışında, 12 yıldır farklı kademelerde hep yönetici olarak görev aldım. Bunca yıllık deneyimin elbette kişiye kattığı bir bilgi birikimi oluyor. Ancak, bu tek başına yeterli değil. Bankacılık gibi rekabetin yoğun olduğu bir sektörde yönetim kademesinde olmak, kişiyi kendisini sürekli geliştirmeye zorluyor. Güne, ikisi ekonomi gazetesi olmak üzere 3 gazeteyi okuyarak başlıyorum. Zaman zaman katıldığımız eğitimler ile diğer bankalarda aynı işi yapan meslektaşlarımız ve sektörün önde gelen isimleri ile yaptığımız toplantılar ve görüş alışverişleri, vizyonumuzu belirlememize katkıda bulunuyor. Günümüzde medya insana sınırsız olanaklar sunuyor. Doğru kullandığınızda internet, sadece sektörle ilgili değil, aynı zamanda yaşadığınız dünya ile ilgili olarak da sizi besliyor. İşin özü şu ki; yaşadığınız dünyaya bakışınız sizin birikiminizin kaynağını oluşturuyor. Almayı bilen için kaynaklar sonsuz ve bunun yolu bence istekli olmaktan geçiyor. Hayata karşı olan tutkunuz, birikimlerinizi oluşturmanızı sağlayan temel kaynak. "Bankacılığın en önemli ilkelerinden biri, insan ilişkileridir. Çünkü, bankacılığı insanla yapıyorsunuz. Bilhassa şubelerde, güler yüzlü, müşteriyi anlayan, müşteriyi yönlendiren bir anlayışta olmanız lazım." Bankacılık deneyiminizi, geldiğiniz kariyer noktasını vs. düşündüğümüzde; henüz sektöre yeni girmiş arkadaşlara işe yaklaşım ve özel yaşama yaklaşım konusunda neler önerirsiniz? Her işte olduğu gibi bankacılıkta da hedeflerinizin olması çok önemli. Bir hedef koyup o yolda ilerlemezseniz, rüzgârın savurduğu yere gitmeye razısınız demektir. Ancak, çok ulaşılmaz hedefler koyarsanız, daha yolun başında demoralize olabilirsiniz. Bu nedenle, kendinize kademeli hedefler koymalısınız ki, yaptıklarınız kendinize olan güveninizi arttırsın ve ilerlemeniz daha kolay olsun. Bundan sonra ikinci aşama, planlı ve programlı çalışma sabrı göstererek, hedeflerinize ulaşmak olmalı. Bankacılıkta başarılı olmak isteyen her arkadaşım, önce insan ilişkilerinde başarılı olmayı hedeflemelidir. Çünkü, bankacılığı insanla yapıyorsunuz. Bilhassa şubelerde, güler yüzlü, müşteriyi anlayan, müşteriyi yönlendiren bir anlayışta olmanız lazım. Müşterinin bilinç düzeyi her geçen gün yükseliyor. Dolayısıyla, mesleki bilginizi sürekli yenilemeli ve bu bilgiyi doğru bir sunumla birleştirerek, bankacılıkta iyi olduğunuzu müşteriye hissettirmelisiniz. Bankalar güven müesseseleri olduğundan, müşteri sizin iyi bir bankacı olduğunuza ikna olmalı, yani müşteriye güven vermelisiniz. Çünkü müşteri, ancak size güven duyarsa sizinle çalışmaya ikna olur. Bankacı, sürekli Müşteriye ne satabilirim? düşüncesinin de ötesinde, müşterinin bir adım önünde; Müşterinin ihtiyaçları neler olabilir? Nasıl bir ürünle müşterinin ihtiyaçlarını giderebilirim? diye düşünmeyi alışkanlık haline getirmelidir. Bunları gerçekleştirirse hedeflerine ulaşması hiç de güç olmayacaktır. Bir de, nerede çalışırsanız çalışın, bankacılık bir takım oyunudur. Ekibinizi iyi oluşturmanız ve ekibinizi, bu işi onlarla başaracağınıza inandırmanız gerekir. Bankacılığın bir rekabet işi olduğunu da akıldan çıkarmamak lazım. Bunu korumak için; genç arkadaşlarım ekonomik ve teknolojik gelişmelerden haberdar olmalı, kişisel gelişimlerini de ihmal etmemeli diye düşünüyorum. Bankacılıkla sporu bir potada uyumlu bir şekilde nasıl birleştiriyorsunuz? Sporla ilgilenmeniz, bankacı kimliğinizi zenginleştiriyor mu? Ya da farklı alanlarda böyle profesyonel şekilde çalışmanız, sizi dönem dönem zorluyor mu? Her ikisi de. Bankacılık çok stresli bir iş. Bankada yoğun tempoda çalıştığımız için dönem dönem zorlandığım oluyor. Diğer yandan, Hentbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği yapıyorum ve Halkbank ta göreve başladığımdan beri, Bankamızın Voleybol Takımı ile yakından ilgileniyorum. Kulüpteki yöneticiliğim dışında sporla kişisel olarak da ilgileniyorum. Fırsat buldukça futbol ve

8 BİZDEN BİRİ voleybol oynuyor, düzenli olarak yürüyüşler yapıyorum. 3 yıldır takımın Şube Sorumlusuyum. Kuşkusuz spor takımında yöneticiliğin de stresli olan yanları var. Örneğin, Halkbank hem Türkiye de ve hem de Avrupa da şampiyonluğa oynayan bir takım olduğundan, ister istemez her karşılaşma öncesi bir baskı duyuyoruz. Çıtayı hep yüksek tutarak, Bankamız ile camiamıza yakışan sonuçlar almak için, her maça kazanmalıyız düşüncesi ile çıkıyoruz. Ben, hiçbir zaman şu veya bunun için vaktim yok diyen insanlardan olmadım. Bana göre insanın vakti mutlaka vardır. Önemli olan onu programlamaktır. Hemen hemen her gün, kulüpteki arkadaşlarla ya telefon görüşmesi yaparım ya da gün içerisinde 10-15 dakika beni bir ziyarete gelirler. Vaktim olduğu zamanlar ben giderim onlara ve kulübün sorunları, hedefleri hakkında görüş alışverişi yaparız. Ancak, böyle bir yoğunluğun ardından, kazanılan bir maç, o gün bize büyük bir keyif veriyor. Tabii ki, çalışmalarımız da bundan olumlu etkileniyor ve yaşadığımız bir galibiyetin ardından, hem işin ve hem de sporun getirdiği stresi tolere edebiliyorum. Geldiğiniz noktada, Bunun için çok emek verdim, hayatın içinde kaçırdığımı düşündüğüm çok şey oldu dediğiniz oluyor mu? Bu düşüncenin devamı da, Çok pişmanım, hayata yeniden gelseydim farklı bir şekilde yaşardım olurdu her halde. Sorunuzun cevabı net olarak Hayır. Zira, geldiğim yere Evet emek vererek geldim, ama birçok şeyi feda ederek ve birçok şeye rağmen gelmedim. Hayatı sadece işten ibaret gören işkolikler grubundan değilim. İşim, belki hayatımın büyük bir parçası ama, işim yaşamımı yönetmiyor, ben işi yönetiyorum. Diğer türlüsünün yıpratıcı ve kısa soluklu olduğuna inanırım. Günlük hayatın akışına kendinizi kaptırmak yerine, iyi bir zaman yönetimi ile yaşamı da bir yerinden yakalamayı bilmek lazım. İşimizin gereği geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldığımız ve bazı aktivitelere katılmak durumunda olduğumuz bir gerçek. Ancak; doğru planlama ile kendime, aileme, dostlarıma ve çevreme de zaman ayırmaya gayret ediyorum. Gerek özel, gerek iş ilişkilerinizde önem verdiğiniz hususlar neler? Nelere dikkat edersiniz? Hayatta önem verdiğimiz değerler, tamamıyla yaşanmışlıklarımızın bir sonucudur. Ailemiz, doğup büyüdüğümüz çevre, yaşamımız boyunca edindiğimiz deneyimler Bankacılık bir takım oyunudur. Ekibinizi iyi oluşturmanız ve ekibinizi, bu işi onlarla başaracağınızı inandırmanız gerekir. aslında değerlerimizi oluşturuyor. Bu itibarla, bugün ülkenin içinde bulunduğu ortamda ön plana çıkan değerlere ilişkin hassasiyetler, elbette benim için de çok önemli. Konuya kişisel açıdan baktığımda ise; gerek iş ve gerekse özel hayatımda dürüstlük, içtenlik ve iyi niyet en çok önem verdiğim konulardır. Bilgi düzeyi düşük bir çalışanınızın bu açığını kapatmasına katkı sağlayabilirsiniz, ancak iyi niyet ve dürüstlüğün sonradan geliştirilmesi çok daha zordur. İş saatleri dışında kalan zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Ailem benim için önceliklidir ve bugüne kadar oluşturduğum oldukça geniş bir sosyal çevrem var. Bankacılık hayatım boyunca, insanlarla yakın diyaloglarımın olmasının pek çok yararını gördüm. Genel Müdür Yardımcılığı görevim de ilişkilerimi yaşayış biçimimde hiçbir değişiklik yaratmadı. Sevdiğim ve saydığım dostlarımla aramda bir mesafe oluşturmadı. Bunu sağlamamın, yaşam kalitemi yükselttiğine inanıyorum. Ayrıca, insanın hobilerinin olması gerektiğine inanırım. Bunlar insanı zenginleştirir çünkü. Spor benim yaşamımın olmazsa olmazlarındandır Halkbank Takımının elde ettiği başarılar var mı? Halkbank Voleybol Takımı, 2006 2007 sezonunda Avrupa üçüncüsü oldu. Türkiye de bu başarıyı ilk defa yakalayan takım Halkbank tır. Bu yıl başa baş bir mücadeleden son anda galip gelen rakibimiz, Avrupa Şampiyonu oldu. 2008 2009 sezonunda hedefimiz, Avrupa Şampiyonluğu. Bu başarıların bizim dönemimizde yaşanması, bizler açısından ayrıca gurur vericidir. Halkbank Spor Kulübü olarak, Halkbank ı çok iyi temsil ettiğimizi düşünüyorum. Ancak, bu çapta başarı sağlayan bir takımın daha yoğun destekleniyor olması lazım. Bu nedenle, hem çalışanlarımızın, hem de müşterilerimizin takımı desteklemelerini ve maçlara gitmelerini çok isterim. Çünkü, Halkbank Takımı, hedeflerini hiçbir zaman Türkiye ile sınırlı tutmamıştır. Avrupa Şampiyonası gibi uluslararası alanda derece yapmış ve yapmakta olan bir takım, taraftar desteği ile daha büyük başarılara imza atacaktır. Spor konusunda burada özellikle ailelere bir öneride bulunmak istiyorum. Çocuklarını mutlaka spora yönlendirsinler. Bu, gençlerin kötü alışkanlıklar edinmesini engellediği gibi, zamanı iyi kullanmayı öğrenmelerine yardımcı olur. Bu sayede disiplinli çalışır ve okul yaşantılarında da daha başarılı olurlar. Halkbank Ailesinin bir ferdi olmak neyi ifade ediyor? Halkbank ın size kendinizi ayrıcalıklı hissettirdiği özellikler neler? Halkbank, aktif büyüklük, şube sayısı, mevduat hacmi, personel sayısı, kârlılığı ve daha pek çok farklı kriter göz önüne alındığında, ülkenin önde gelen bankalarındandır. Bu itibarla, ben de Halkbanklı olmakla gurur duyuyorum. Ancak kantitatif göstergeler bir yana, Halkbank, misyonu, ülke çapında yarattığı güven duygusu ve müşteri bağlılığı ile bir örneği daha olmayan ve yaratılamayacak bir bankadır. Bu itibarla, ben de bu Bankada ve bu personelle çalışmaktan keyif alıyorum. Bunu bir ayrıcalık sayıyorum. l

9 haberler Halkbank ın 2007 deki net kârı 1,131 milyon YTL Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın: "2008 yılında toplam kredi hacmimizi %40 düzeyinde büyütmeyi ve kârlılığımızı da %25 oranında artırmayı planlıyoruz... Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın, 11 Mart ta Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirdiği basın toplantısında, 2007 yılının net kârını değerlendirdi ve 2008 yılına dair hedeflerini açıkladı. Genel Müdürümüz Aydın, Halkbank ın yeniden yapılanma ve büyüme sürecinin, bireysel bankacılık alanında yapılan atılımlar ve KOBİ bankacılığını güçlendirmek için imzalanan protokollerle 2007 de hız kazanarak, 1,131 milyon YTL lik net kâr elde edilmesini sağladığını bildirdi. 70 yıllık bankacılık deneyimiyle, Türkiye nin kârlılık açısından en büyük dört bankası arasındaki yerini alan Halkbank ın 2007 deki net kârı, bir önceki yıla göre %31 oranında bir artış göstererek 1,131 milyon YTL ye, vergi öncesi brüt karı ise %26 oranında artarak 1,406 milyon YTL ye ulaştı. Halkbank ın kredi portföyünün 2006 ya göre %56 oranında artışla 17.8 milyar YTL ye ulaştığını, Halkbank ın bu rakamlarla sektördeki %29 luk kredi büyümesinin üzerine çıkmış olduğunu ifade eden Aydın, Halkbank ın sermaye yeterlilik rasyosunun da Bankanın kredi büyümesini destekleyecek şekilde %20 düzeyinde gerçekleştiğini ifade etti. Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın, Halkbank'ın yeniden yapılanma ve büyüme sürecinin, bireysel bankacılık alanında yapılan atılımlar ve KOBİ bankacılığını güçlendirmek için imzalanan protokollerle 2007'de hız kazanmasının, 1 milyar 131 milyon YTL'lik net kâr elde edilmesinde belirleyici etken olduğunu ifade etti.

10 HABERLER Halkbank ın başarısı, Halkbank Ailesinin başarısıdır Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın, Halkbank'ın 2007 yılı başarısındaki etkenleri, "Halkbank Ailesinin her bir bileşeninin, Türk halkına en iyi hizmeti sunmak için sahip olduğu isteğe, azme ve üstüne düşen görevi yerine titizlikle getirmesine bağlıyorum" sözleriyle açıkladı. 2006 yılında %42,8 olan mevduatın krediye dönüşüm oranının, 2007 sonunda %58,8 e yükseldiğine dikkat çeken Aydın, Halkbank ın bireysel kredilerinde kaydettiği artışın 2007 sonu itibariyle %93 ü bulduğunu söyledi. Aydın, tüketici kredilerinde %108, konut kredilerinde ise %97 oranında gerçekleşen artışların, bireysel kredilerdeki büyümenin temel alanları olduğuna işaret etti. Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın, 2008 yılı hedeflerini de şöyle açıkladı: 2008 deki amacımız, 2007 de gerçekleştirdiğimiz atılımları büyütme, iyileştirme yönünde hareket etmek. 2008 için üç temel hedef belirledik: KOBİ bankacılığındaki liderliğimizi korumak, bireysel bankacılık hizmetlerini geliştirmek ve bankamızın büyümesini kârlılık ve verimliliği koruyarak sağlamak. Bu kapsamda 2008 yılında toplam kredi hacmimizi %40 düzeyinde büyütmeyi ve kârlılığımızı da %25 oranında artırmayı planlıyoruz. Çırağan Sarayı'nda yapılan toplantının ardından Yönetim Kurulu Başkanımız Hasan Cebeci, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Sezer, Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın, Yönetim Kurulu Üyesi Emin Süha Çayköylü, Yönetim Kurulu Üyesi Nurzahit Keskin, Yönetim Kurulu Üyesi Burhaneddin Tanyeri ve Denetim Kurulu Üyesi Yusuf Dağcan birlikte basına poz verdiler. Yeni Yönetim Kurulu Üyelerimiz Göreve Başladı 9 Nisan'da yapılan Genel Kurul toplantısında seçilen üç yeni Yönetim Kurulu Üyemiz göreve başladı. 01.01.1966 da Elazığ`da doğdu. İ.Ü. İşletme Fakültesinden mezun oldu. M.Ü. Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsünde lisans üstü eğitim yaptı. Halen aynı Üniversitede doktora programına tez hazırlamaktadır. AHMET YARIZ Bankacılığa, Sınaî Yatırım ve Kredi Bankası A.O.`nda başlayan Yarız, Sanayi işletmelerinde ve finansal kurumlarda çalıştı. T.Vakıflar Bankası T.A.O.`nda Risk Yönetimi ve İç Denetimden sorumlu YK Üyeliği ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu`nda Kurul Üyeliği görevlerinde bulundu. Evli ve iki çocuk babası olan Yarız, İngilizce bilmektedir. Şubelerimiz yenileniyor 1949 da Malatya da doğdu. 1974 yılında ODTÜ İşletme Bölümünden mezun oldu. Balıkesir İTYO İktisat Kürsüsünde asistan olarak çalıştığı dönemde UÜ`nde doktora çalışmasını sürdürdü. Koç, Sabancı, Unilever, Pepsi-Co İnternational, Colgate-Palmolive, Tamek Holding kuruluşlarında Yönetici, Eğitimci, Üst İBRAHİM HAKKI TUNCAY Yönetici ve Yönetim Danışmanı olarak görevler aldı. Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu ve Birlik Hayat Sigorta A.Ş. YK Üyeliklerinde bulundu. Bileşim Alternatif Dağıtım Kanalları ve Ödeme Sistemleri A.Ş. ve Fintek Teknoloji Hizmetleri A.Ş. YK Üyelikleri devam etmektedir. Evli ve bir çocuk babası olan Tuncay, İngilizce bilmektedir. 05.03.1961 de Afşin/ Kahramanmaraş da doğdu. A.Ü. Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Meslek hayatına serbest avukat olarak başlayan Çelik, daha sonra T. Vakıflar Bankası T.A.O.`nda sırasıyla Hukuk Müşavirliği, Baş Hukuk Müşavirliği, AR-GE Üyeliği ile Faisal Finans Kurumu`nda MUSTAFA ÇELİK Baş Hukuk Müşavirliği görevlerinde bulundu. Çelik, halen İstanbul Barosu nezdinde serbest avukat olarak finans ve reel sahalardaki firmalara danışmanlık görevini sürdürmektedir. Ayrıca, Faisal Emlak İnşaat T.A.Ş. ile Faisal Finans Kurumu A.Ş. YK Üyeliği, Ataköy Turizm A.Ş. ile Vakıf Emeklilik A.Ş. YK Başkan Vekilliği ve T. Vakıflar Bankası T.A.O. YK Üyeliği görevlerinde de bulunan Çelik, evli ve üç çocuk babasıdır. l Gemlik/Bursa Şubesi Yenilendi 15 Şubat 2008 l Tuzpazarı/Bursa Şubesi Yenilendi 15 Şubat 2008 l Mudanya/Bursa Şubesi Yenilendi 15 Şubat 2008

HABERLER 11 Halkbank tan KOBİ lere 80 Milyon Avro Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ve Halkbank, 80 milyon Avro luk bir finansman sözleşmesine imza attı. Kredi protokolü 19 Şubat ta, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Fransa Devlet Bakanı Herve Novelli, Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın, AFD Türkiye Direktörü Regis Marodon ve AFD Yönetim Kurulu Üyesi Luc Rıgouzzo'nun katılımı ile Halk Bankası Genel Müdürlüğü'nde imzalandı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, yaptığı konuşmada, iki ülkenin ekonomik ilişkilerinin kalitesi ve verimliliğinin artırılması konusunda ciddi bir adım atıldığını belirtti. Fransa Dış Ticaret Bakanı Novelli de projenin, ekonomik açıdan daha az avantajlı bölgelerdeki KOBİ'lere destek verilerek, Türkiye'nin dengeli kalkınmasına yardımcı olacağını söyledi. Bankamıza, TPE den 2 Kategoride Ödül Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın ise, yatırım kredilerinin, 2 yılı anapara ödemesiz olarak toplam 6 yıl, işletme kredilerinin 1 yılı anapara ödemesiz toplam 4 yıl vade ile kullandırıldığını ifade etti. Aydın, "Yeni kredi programında, bu vadeleri daha da uzatarak, KOBİ'lere destek olmayı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu. Protokol kapsamında; 80 milyon Avro luk fon, Halkbank tarafından, ilk 4 yılı anapara ödemesiz olmak üzere, 12 yıl vadeli olarak temin edilerek, kaynak 7 yıla kadar varan vadeler ile KOBİ lere orta-uzun vadeli kredi olarak kullandırılacak. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım EKREN ve Fransa'nın Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Herve NOVELLI nin katıldığı törende, kredi protokolü Genel Müdürümüz Hüseyin AYDIN ve Fransız Kalkınma Ajansı Türkiye Direktörü Regis MARODON tarafından imzalandı. Lefkoşa ve Gazimağusa Şubelerimiz Yenilendi 14 Şubat ta, Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) ''2007 Türk Patent Ödülleri'', TPE Konferans Salonu'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle sahiplerini buldu. Törene sponsorluğumuz sebebiyle, Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın a, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sponsorluk plaketi, ayrıca Sınai Mülkiyet Haklarına Sağladığı Katkı nedeniyle de Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Lefkoşa /KKTC Şubemizin yenilenen hizmet binası açılış töreni 29 Ocak ta; KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Raif Rauf Denktaş ın katılımı ile gerçekleşti. KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, T.C. Lefkoşa Büyükelçisi Türkekul Kurttekin ve KKTC Merkez Bankası Başkanı Ahmet Tugay, Yönetim Kurulu Başkanımız Hasan Cebeci, Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Hasan Sezer, Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın, Yönetim Kurulu Üyelerimiz açılışta hazır bulundu. Gazimağusa /KKTC Şubemizin yenilenen hizmet binası açılış töreni de, aynı gün KKTC Sağlık Bakanı Eşref Vaiz'ın katılımıyla gerçekleşti. 15 Şubat 2008 22 Şubat 2008 29 Şubat 2008 11 Mart 2008 l Kadıköy/İstanbul Şubesi Yenilendi l Bağcılar/İstanbul Şubesi Yenilendi l Güngören/İstanbul Şubesi Yenilendi l Dalaman/Muğla Şubesi Yenilendi

12 HABERLER YÖNETİCİLERİMİZ ANTALYA SUNGATE PORT ROYAL OTEL'DE BİRARAYA GELDİ 2. Yöneticiler Toplantısı Gerçekleştirildi 2. Yöneticiler Toplantısı, Bankamız ve iştiraklerimiz Birlik Sigorta ile Birlik Hayat Sigorta'nın katkılarıyla, 12-13 Nisan da Antalya Sungate Port Royal Otel de yapıldı. Toplantıya, yaklaşık1000 yöneticimiz katıldı. Toplantının açılış konuşmasını Kurumsal İletişim - Yapılanma Genel Müdür Yardımcımız Osman Arslan yaptı. Ardından Yönetim Kurulu Başkanımız Hasan Cebeci konuşmasını gerçekleştirdi. Toplantının ilk gününde, Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Dr. Ekrem Keskin, Hazine Yönetimi ve Uluslararası Bankacılık'tan sorumlu Genel Müdür Yardımcımız Süleyman Aslan, Kredi Politikaları'ndan sorumlu Genel Müdür Yardımcımız Cengiz Göğebakan, Risk Yönetimi ve İç Kontrol'den sorumlu Genel Müdür Yardımcımız Mustafa Savaş, Birlik Sigorta Genel Müdürü Recep Duray, Birlik Hayat Sigorta Genel Müdürü Veli Bal ve Halk Yatırım Genel Müdürü Hasan Ecesoy sunumlarını gerçekleştirdiler. 13 Nisan'daki program ise, Genel Müdürümüz Hüseyin Aydın'ın sunumuyla başladı. Bu sunumdan sonra, Birlik Sigorta ve Birlik Hayat Sigorta Genel Müdürlerinin, başarılı olan Şube Müdürlerini takdim etmesi ve çeşitli hediyeler verilmesiyle son buldu. TOPLANTI MANİLERİ Sungate'nin parkında Palmiye ağaçları Ne mutlu olsun bize Gördük arkadaşları. **** Sahillerde ANTALYA Bir incidir bir inci Toplantımız olmuşdur Türkiye'de birinci **** Sungate oteline Dolduk arkadaş dolduk Rakamları görünce Zevkden dört köşe olduk. **** Arzumuz isteğimiz Sizi her zaman görmek Yükseleceğiz elbet Durmak demek ne demek. Geçen sene konuştuk Nişanımız hedeftir Sizi orda dinlemek Bizler için şerefdir. **** Beldibinde akan su Deldi bağrımı deldi Dikkat ey arkadaşlar Genel Müdür Bey geldi. **** Kayık olsak da çıksak Biraz KARADENİZE Sayın Genel Müdür Bey Cesaret verdi bize **** Edirne'den Kars'a kadar Hakkari'den İZMİR'E Ayaklar daima sağlam Basacaktır zemine **** Beldibi soğuk suyu Bağrımızı hep deldi Halkbank toplantısına Bütün neferler geldi. **** Akdeniz toprağında Yavaş akar dereler Sizlere helal alsun Cephedeki askerler **** Karlar eridi dostlar Dereler hep dolacak Zafer bizim olmuştur Yine bizim olacak. **** Nereye gidiyorsun Ey canların yongası Sevgimizin büyüğü Bankamız HALKBANKASI SAYGILARIMLA Akçaabat /Trabzon Şube Müdürü Mevlüt Sağlam KISA KISA... l Bankamız,1 Mart 2008 tarihinde Afyonkarahisar İkbal Termal Otel de gerçekleştirilen 2. KOBİ Zirvesine sponsor oldu. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker zirve açılış konuşmalarını yaptılar. l Uluslararası taşımacılık yetki belgesi iptal olan, 20 yaşından büyük araç sahibi nakliyecilerin araçlarını yenilemelerine destek olmak için, Bankamız ile Ulaştırma Bakanlığı arasında 12 Mart ta Büyük Antakya Oteli nde bilgilendirme amaçlı basın toplantısı yapıldı. l Bankamız Türkiye nin ve dünyanın lider firmalarını ağırlayan Mersin Tarım Fuarı na katıldı. Fuarı, 25 bin 163 kişi ziyaret etti. Cumartesi günü gerçekleştirilen program, yöneticilerimize sağlanan serbest zamanın hemen ardından, Devlet Opera ve Balesi sanatçılarından oluşan Orkestra eşliğinde akşam yemeği ve Funda Arar Konseri ile tamamlandı. Şubelerimiz yenileniyor 13 Nisan'daki program, Genel Müdürümüz Sayın Hüseyin Aydın'ın sunumuyla başladı. Başarılı olan Şube Müdürlerinin takdim edilmesi ve hediyelerinin verilmesiyle program son buldu. l Bankamız, 12-16 Mart tarihleri arasında TÜYAP Konya Uluslararası Fuar Merkezi nde gerçekleştirilen KONYA TARIM 2008 Konya 6. Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk ve Süt Endüstrisi Fuarı nda yer aldı. Fuar, 115.271 ziyaretçiyi bir araya getirdi. 11 Mart 2008 14 Mart 2008 14 Mart 2008 l Fethiye/Muğla Şubesi Yenilendi l Samsun Bölge Koordinatörlüğü ve Samsun Şubesi Yenilendi l Terme/Samsun Şubesi Açıldı

13 departman Risk Takip Daire Başkanı Semra Cenik Yıldırım: "Borçlunun karşısında değil, yanındayız" Risk Takip Daire Başkanlığı Çalışanları "H alkbank'ın, diğer bankalardan farklı bir misyonu var. Klasik tanımlarımız ile biz, KOBİ'lerin ve esnafın bankasıyız. Bu itibarla, yasal takip sürecinde de mümkün oldukça borçlunun karşısında değil, yanında olan bir bankayız." Departmanınızın yapısı, görev ve sorumluluk alanları hakkında bilgi verir misiniz? Görevimiz ve sorumluluğumuz, yasal takip işlemlerinin Banka Mevzuatına, yasa ve usule uygun yapılmasını sağlamaktır. Özetle ana başlıklar halinde şöyle sıralayabiliriz: - Takiplerin usule, yasaya uygun hazırlanarak açılmasını temin etmek, - Takiplerde borçluların olası tüm mal varlığının haczedilebilmesi ve alacağın tahsilini teminen baskı oluşmasını sağlayacak takip işlemlerinin tam ve gereği gibi yapılıp yapılmadığını denetlemek,

14 DEPARTMAN - İpotekli -hacizli, rehinli taşınmazların, menkullerin en kısa sürede satışa çıkarılmasını ve böylelikle ayni ya da nakdi satış bedellerinin bir an önce borçtan mahsup edilebilmesini temin etmek, - Satışa hazırlık ve sonrasındaki işlemlerin usule, yasaya uygun yapılmasını sağlamak, bu konuda avukatlarımızı ve şubelerimizi yönlendirmek, bilgilendirmek, - Satışa iştirak edilip edilmeyeceği ve satışa iştirak miktarının belirlenmesi ya da koşulların gerektirdiği hallerde satışın durdurulup, borcun yapılandırılması hakkında karar oluşturmak, - Alacağın yapılandırılması için, etkin takip işlemleri ile borçluyu teklif vermeye hazır hale getirmeye çalışarak, alınacak teklifi değerlendirmek, - Yapılandırma amaçlı borçlunun ödeme taahhüdünü almak, borcun taksitlendirilmesi, tasfiyesi aşamalarında yapılan işlemleri tetkik ederek, Bankamız mevzuatı ile yasa ve usule uygun hazırlık yapılmasını temin etmek, - Takibe intikal eden kredi dosyaları ile ilgili açılan tüm takip ve dava dosyalarının mümkün oldukça Bankamız yararına ve olabildiğince de süratle neticelenmesini temin edecek şekilde takibini yapabilmek şeklindedir. Riski en aza indirgemek için hangi dairelerle görev paylaşımı yapıyorsunuz? Tasfiye Olunacak Alacaklar (TOA) hesaplarında izlenen firmalarla bağlantılı olarak, en önemli partnerimiz, aynı Genel Müdür Yardımcılığına bağlı olarak çalıştığımız Risk Tasfiye İstanbul Daire Başkanlığıdır. İstanbul daki bu iki daire birbirinin tamamlayıcısı ve bütünleştiricisi olup, özellikle yapılandırma aşamasında birlikte hareket eder, durum değerlendirmesi yapar ve neticede ortak bir karara varır. Keza takip ve tasfiye sürecinde Bankamız nezdinde ortak karar ve çalışma prensipleri belirlemek üzere Ankara da bulunan Risk Takip ve Tasfiye Daire Başkanlığı ile de devamlı bağlantılı olarak çalışmaktayız. Ayrıca, bizim riski minimize edebilmek için irtibat halinde olduklarımızdan biri de Eğitim Daire Başkanlığıdır. Son yıllarda bölüm müdürlerimiz, hukuk takip müşavirlerimiz sıklıkla personelimize yönelik eğitimlere gitmeye başladılar. Keza, uygulamada karşılaştığımız sorunları en aza indirgemek amacıyla, haftalık olarak, kısa notlar halinde personele yönelik bilgilendirme duyuruları yapıyoruz. Bankamız genelinde personelimizi ne kadar çok bilgilendirebilir ve bu bilgiyi özümsetebilirsek, tüm işlemlerde ve Başkanlığımız özelinde de takip sürecinde karşılaşabileceğimiz sıkıntıları o denli asgariye indirebileceğimizi düşünüyoruz. Ayrıca takibe intikal etmiş ya da yeni edilecek firmalar nedeniyle; gerek borçluların adres ve malvarlığı tespitine yönelik istihbarat çalışmaları, gerekse TOA hesaplarına intikal ''1964 Sivas doğumluyum.1985 yılında İstanbul Ü. Hukuk Fakültesi nden mezun oldum. 1986 yılından beri aktif olarak çalışma hayatı içindeyim.1989 yılında Pamukbank la başlayan banka hukukçuluğuna, Bankamız bünyesinde devam etmekteyim. Evliyim, 1991 ve 2004 doğumlu 2 çocuğum var. İş hayatının yoğun ve yorucu temposunun yanı sıra, çocuklarımın sağlıklı ve kendi ayakları üzerinde duran, kendilerine, yaşadıkları topluma faydalı bireyler olarak yetişmesi için çabalıyorum. İş dışında hemen hemen tüm zamanımı küçük oğlumla geçiriyorum. Mümkün olduğunca bahçe ve toprak işleri ile uğraşıp, kitap okumaya gayret ediyorum." etmemiş firmalara yönelik yapılandırma ve yapılandırma ile bağlantılı bir çok tali iş ve işlemlerde Kredi Politikaları ve Risk İzleme Daire Başkanlıkları ile birlikte çalışmalarımız bulunmaktadır. Başkanlığınızda kaç personel görevli? Personelinizin nitelikleri hakkında bilgi verir misiniz? Risk Takip/ İstanbul birimi olarak Başkanlığımızda halen, benim dışımda 3 bölüm müdürü, 3 hukuk takip müşaviri, 20 avukat ve idari kadroda 2 yönetmen yardımcısı, 2 servis yetkilisi, 6 servis görevlisi ve 4 takip memuru olmak üzere, toplam 41 kişi görev yapmaktadır. Başkanlıkça yürüttüğümüz işler, ağırlıklı olarak adliyeler, tapular, belediyeler, vergi daireleri gibi kamu kurum ve kuruluşları nezdindedir. Personelimizin, bu kurumlarda Bankamızı layıkıyla temsil edebilecek, işi kotarabilecek, aynı zamanda ekip arkadaşları ile kaynaşabilecek yapıda olmasına özellikle dikkat etmeye çalışıyoruz. Risk takibi aslında risk yönetimi olduğuna göre, bunun topluma yansımalarını anlatır mısınız? Halkbank ın diğer bankalardan farklı bir misyonu var. Klasik tanımlarımız ile, KOBİ lerin ve esnafın bankasıyız. Bu itibarla, takip sürecinde, Bankamız alacağını tahsil ederken bile, borçlunun karşısında değil, yanında ve destekleyen bir banka olmaya devam etmeye çabalıyoruz. İşlemlerimizi bu doğrultuda yürütmeye azami gayret gösteriyoruz. Özellikle Bankamıza borcu yapılandırma ve geri ödeme planına bağlama düşencesiyle müracaat eden her borçluya kapımız sonuna değin açık. Takip sürecinde bu hususu gözardı etmemeye çalışıyoruz. Örneğin risk & teminat dengesinin Bankamız lehine olduğu durumlarda bile, yapılandırmaya esas hesaplamalarda takipte talep edilen temerrüt faizini esas alabilecekken; Bankamız kredi cari faiz oranlarıyla, bileşik değil basit yöntemle hesaplama yapmaktayız. Keza, cari kredi faiz oranına teminatlı olduğumuz gözetilerek, bir kaç puan ekleyip, alacağı öyle tahsil edebilecekken, Bankamız mevzuatı ve kredinin niteliği, maliyeti gözetilerek, Bankamız menfaatinin yanısıra, borçlunun ödeyebileceği rakamları oluşturmaya gayret ediyoruz. Bankamızın üstlendiği misyon gereği, borçlunun bize borcunu geri öderken, aynı zamanda hayatını devam ettirmesini, mümkünse işletmesinin faaliyetine devam etmesini, hatta faaliyeti durmuşsa yeniden harekete geçmesini temin edecek şekilde işlem yapmaya özen gösteriyoruz. Hedefimiz, alacağımızı tahsil etmeye çalışmak olmakla birlikte, hiçbir zaman borçluyu üretim ve ticari hayatın dışına itmek değil.

DEPARTMAN 15 Siz bir anlamda borçluyu da kurtarıyorsunuz? Borcunu ödemek isteyen ve bu anlamda samimi gayret gösteren borçlunun geçmişini temizliyoruz diyebiliriz. Borçluyu aklıyoruz, iade-i itibar yapıyoruz. Yakın zamanda bunun güzel bir örneğini yaşadık. Oldukça eski yıllara dayalı takip süreci olan bir borçluyla çok güzel bir yapılandırmaya imza attık. Borçlu da, Bankamız da sonuçtan memnun kaldık. Biz, uzun yıllar sonrasında bile olsa Bankamızın kullandırdığı krediyi geri döndürdük, o kişi de vicdanen ve fikren kendini aklamış oldu ve bunu bize lisanen de ifade etti. Risk takibinde hukuksal boşluklarla karşılaşıyor musunuz? Esasen yasal düzenlemede hukuksal boşluktan ziyade, günümüzde genel olarak iş ve işlem hacminin artması, buna karşın Adliye teşkilatının bina, personel ve ekipman açısından ihtiyacı karşılayamaması, bizim en büyük handikapımız. Özellikle İstanbul da ilçelerde ve aynı ilçede bile birden fazla binada olmak üzere dağınık adliye binalarının bulunması, bu binaların fiziki koşullarının yetersizliği, duruşmaların ertelenme süreleri, İstanbul trafiğinin kaybettirdiği zaman vs. etmenler, takip sürecinin beklenenden daha uzun sürede neticelenmesine neden olmaktadır. Yanısıra, yasal düzenlemelerin birçok halde alacaklı karşısında daha zayıf durumda olduğu da muhakkak. Uygulamada yaşanan bu sıkıntılar, bazı hallerde borçlu lehine sonuçlar doğurabilmektedir. Zaman zaman karşılaşılan bazı sorunları diğer bankalarla birlikte Bankalar Birliğine iletip, ortak bir çözüme kavuşturmak amaçlı çalışmalarımız da olmakta. Son dönemde, Türk Ticaret Kanunu, İcra İflas Kanunu, Borçlar Kanunu gibi temel kanunlarda çok ciddi değişiklik tasarıları mevcut olup, özellikle İcra İflas ve Borçlar Kanunu nun kefalet hükümleri bizi çok yakından ilgilendiriyor. Bu anlamda yoğun çalışmalar yaptık, İcra İflas Kanunu Değişiklik Tasarısında yapılmak istenilen değişikliklere ciddi muhalefetlerimiz oldu. Gelişmeleri takip etmekteyiz. Avukatların Bankanızla iletişimini hızlandıracak olan Avpro sistemini tam anlamıyla uygulayabiliyor musunuz? Avproyu Bankamız bünyesinde faaliyete geçirdik. Esasen bu sistemi sadece sözleşmeli avukatların Bankamızla iletişimini hızlandıracak diye tanımlamak haksızlık olur diye düşünüyorum. Bu hukuk programını tam anlamıyla kullanmaya başladığımızda, özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa gibi illerde kadrolu avukatlarımızın takip ettiklerinin yanısıra, bunların dışında ağırlıklı sözleşmeli avukatların "Hedefimiz, alacağımızı tahsil etmeye çalışmak olmakla birlikte, hiçbir zaman borçluyu üretim ve ticari hayatın dışına itmek değil..." takip ettiği dosyaları ve işlemleri sistem üzerinden takip edebileceğiz. Sistemi tanıdık, kullanmaya başladık. Ancak, Bankamızın kadrolu avukatlarının yanısıra, Türkiye genelinde yaklaşık 1000 adet, Başkanlığımızın sorumluluk alanında da yaklaşık 248 adet sözleşmeli avukatının bulunduğu gerçeğini gözardı edemeyiz. Her birinin bu sistemi tanıması ve uygulamaya geçerek kullanmaya başlaması konusunda çalışmalar devam ediyor. Veri girişi, bilgi güncellemesi, biraz da kullanıcıların sistemi tanıyıp, alışkanlık kazanmasına bağlı. Günümüz koşullarında ve Bankamız büyüklüğündeki bir yapının takip dosyalarının kontrolü, sözleşmeli avukatlarımızın denetimi ve yönlendirilmesi için sistemin zorunlu olduğu muhakkak. Avpronun tümüyle yürürlüğe girmesi ve uygulaması zaman alacak olmakla birlikte, bu konuda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Departmanınızın önümüzdeki dönem hedefleri neler? Hedeflerimiz Risk Takip ve Tasfiye Grubu olarak ortak belirlenmiştir. Özetle ifade etmem gerekirse; takibe intikal etmiş kredi borcunun, Bankamız kaynağına geri dönüşünü olabildiğince kısa sürede temin edebilmektir. Bunun için etkin bir takip süreci ile alacakların kısa sürede tahsilini sağlayarak Bankamız bilançosu içerisinde, yasal takipteki alacaklarımızı olabilecek en alt seviyelere çekebilmeyi hedeflemekteyiz. Bu amaçla, çalışmalarımızı yürütüyoruz. Şubat 2008 TOA risklerine göre; 50 bin YTL üzeri 550 adet TOA bakiyesi toplamı 578 milyon 109 bin 528 YTL olan, 50 bin YTL altı 15 bin 47 adet TOA bakiyesi toplamı 48 milyon 934 bin 746 YTL olan dosyalarımızın takip işlemleri devam etmektedir. Bankamızın geçmiş yıllarından gelen, yaşlanmış takip alacaklarının tahsilini kolaylaştırabilmek için zaman zaman belirli programlar ve usuller uygulamaya konulmaktadır. Bankamız faiz alacağından bir kısım indirimler yapılmasına olanak tanıyan, TOA Tasfiye Programları adı altında belirlediğimiz borç tasfiye usul ve esaslarını Şubelere ve sözleşmeli avukatlara duyurulup tanıtılarak, bu programla hedeflenen amacı en üst noktalara ulaştırmaya gayret göstermekteyiz. Keza, Bankamızın idari olarak kendi özelinde oluşturduğu bu tasfiye programlarının benzerleri de, yasal düzenlemelerle getirilmiş olup, geçmişte İstanbul Yaklaşımı, günümüzde Anadolu Yaklaşımı olarak kamuoyunda tanınan borç tasfiye programlarından da yararlanmak suretiyle, Bankamızın TOA hesaplarında izlenen ve borç bakiye arzeden kalemleri azaltmaya çalışırken, Bankamız misyonuna uygun olarak, borçluların da ticari faaliyetlerini sürdürerek, borçlarını ödemelerini temin etmek en önemli hedefimizdir. Bu arada, 2007 yılında başlayan yeni dosya intikalleri ile ilgili süreç, 2008 yılı başından bu yana artarak devam ettiğinden, mevcut kadrolarımız içerisinde yeni ekipler oluşturduk. Dosyaların sayısal ve niteliksel durumuna göre oluşturulan bu ekiplerle, intikal eden dosyaların etkin şekilde takip işlemlerini yürütmeye çaba sarfetmekteyiz. l

16 departman Risk Tasfiye Daire Başkanı Olcay Ertan Duyan: ''Tüm finansal enstrümanlarımız, KOBİ'leri yaşatmak için'' Risk Tasfiye Daire Başkanlığı Çalışanları Olcay Ertan Duyan, 1965 yılında İstanbul da doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi nden 1988 yılında mezun oldu. 1989 yılında Denizbank Teftiş Kurulunda Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başladı. 1992 yılında Emlak Bankası Teftiş Kurulunda sırasıyla Müfettiş, Kredi Tahsis Müdürü olarak görevine devam etti. 2001 yılında Türkiye Halk Bankası A.Ş. Bakırköy Merkez Şube de Operasyon Müdürü, daha sonra Risk Tasfiye Daire Başkanlığında Bölüm Müdürlüğü görevini yürüttü. 2007 yılında Risk Tasfiye İstanbul Daire Başkanı olarak atandığı görevini halen devam ettirmektedir. Departmanınızın yapısını, görev ve sorumluluk alanlarını anlatır mısınız? Görev ve sorumluluk alanımız; İstanbul Bölge, İstanbul Anadolu Yakası Bölge, İstanbul Trakya Bölge ve Bursa Bölgelerine bağlı şubeleri kapsıyor. Faaliyetlerimizi şöyle sıralayabiliriz: Dava ve takibe konu edilmiş tüm kredi alacaklarının yeniden yapılandırılması, izleme ve takip aksiyonu, firma protokolleri ile ilgili reviz-

DEPARTMAN 17 yonlar, teminat değişikliği, ipotek fek talepleri, sorunlu kredi alacaklarının geri dönüşleriyle ilgili protokol işlemlerinin tamamlanması. Tüm sorunlu alacaklar ile ilgili işlemler ve sonuçları hakkında; sistem, ilgili birimler ve şubelerden alınan bilgiler doğrultusunda periyodik olarak rapor hazırlamak asli görevimizdir. Risk Takip Daire Başkanlığı ile koordinasyonlu yürüttüğünüz hangi çalışmalarınız var? Bize bağlı olarak çalışan başlıca dört ana bölgemiz ve buna bağlı şubelerin sorumlulukları dahilindeki işlemleri, Risk Takip Daire Başkanlığı ile birlikte yapıyoruz. Risk Takip Daire Başkanlığı, bir dosyanın hukuki boyutundan sorumludur. Hukuki boyutun dışında kalan işlemler, bizim tarafımızdan yürütülmektedir. Burada takibe alınmış olan kredi alacaklarının yeniden yapılandırılması, yeniden yapılandırılan kredilerin izlenmesi, teminat değişiklikleri, fek talepleri, protokollerle ilgili revizyonlar bizim görev alanımıza giriyor. Protokollerin yapılması aşamasında bütünlüğü sağlamak açısından Risk Takip Daire Başkanlığı ile birlikte hareket ediyoruz. Kaç personeliniz var? Başarıyı nasıl artırıyorsunuz? Departmanımızda Daire Başkanı ile birlikte, 4 bölüm müdürü, 8 yönetmen, 9 yönetmen yardımcısı, 3 servis görevlisi, 1 asistan ve 1 destek personeli olmak üzere toplam 27 kişi görev yapmaktadır. Ayak sesleri duyulmaya başlanan krize adapte olabilmek açısından biz şöyle bir aksiyon geliştirmeyi planlıyoruz: Öncelikle hukukçu arkadaşlarla koordineli olarak çalışabilecek 3'er 4'er kişilik timler oluşturacağız. Yeni gelen takip dosyaları incelenecek, kısa zamanda çözülecek takip dosyaları ayıklanacak. Bölgelerin ve şubelerin de bu tür dosyalara katkısını sağlayarak, geri dönüşleri hızlandırmaya çalışacağız. Halkbank bünyesine katılan bankaların da tasfiye süreçleri, dairenize ayrı bir yük getirdi. Bu konuda nasıl bir çalışma yolu izliyorsunuz? Bizim ağırlık verdiğimiz nokta, -Pamukbank açısından söylemiyorum ama-, Pamukbank'tan gelen takip rakamları Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)'ye temlik edildi. TMSF ile bize ortak bir koordinasyon sağlama görevi verildi. Risk TMSF'de ama, onlar adına izlenmesi ve bilgilerin bankamızda raporlanması bizim tarafımızdan yapılıyor. Onun yanısıra, bizim özellikle burada üzerinde durduğumuz nokta, sorunlu hale gelen alacakların yaşlandırılmadan, kısa sürede, etkin ve verimli bir şekilde tasfiye edilmesi. Bunun için gereken aksiyonların sağlanmasında, Takip Birimi ile ortaklaşa hareket etmek zorundayız ki, bu işi daha kısa sürede sonuçlandırabilelim. Görev alanınız ile ilgili ana ilkeleriniz neler? - Amaç, sorunlu alacağın en kısa yoldan ve etkin bir şekilde tahsilidir. - Alacağımızın icraen tahsili amaç değil, alternatif yöntemlerden birisidir. - Sorunun teşhisi ve giderilmesine yönelik olası süreçleri iyi planlanlanmayan alacağın tahsili güçtür. - TOA ya yeni intikal etmiş bir alacak için yapılması gereken, önce teşhis ve sonra da tedavi planıdır. -Takip dosyaları hasta insana benzer. Hastalığın ''Kuzuların Sessizliği'' filminde Jodie Foster, kuzu sürüsünün içinde tehlikede olan birkaç tane kuzuyu, canlı olarak kurtardığında, müthiş bir duygu yoğunluğu yaşıyordu. Biz de, trilyonlarca liralık takip dosyalarının içerisinden, birkaç tanesini dahi tasfiye etmiş olsak, müthiş bir haz duyuyoruz. artması ya da azalması kademeli bir süreçtir. Her bir aşamada borçlunun yapabilecekleri farklıdır ve bu hususun sağlıklı bir şekilde belirlenmesi önemlidir. Faaliyetlerinizi yürütürken sadece bankacılık açısından mı değerlendirme yapıyorsunuz, yoksa toplumsal unsurları da göz önüne alıyor musunuz? Şunu takdir edersiniz ki, sermayenin büyük çoğunluğu Hazineye ait. Hem bizim ticari bankacılıktan gelen bir misyonumuz, ama aynı zamanda da kamusal bir sorumluluğumuz var. Özellikle, esas ilgi alanımız olan KOBİ'lere yönelik işlemler bizim ortak noktamızı teşkil ediyor. Risk Tasfiye Daire Başkanı Olcay Ertan Duyan Bu seneki hedefleriniz neler? Bunları gerçekleştirirken nasıl bir strateji izleyeceksiniz? 2007 yılında biz, yaklaşık 358.9 trilyonluk bir tahsilat yaptık. Bu bizler için oldukça iyi bir rakamdı. Ama, bunda ülke ekonomisindeki iyileşmeden kaynaklanan gayrimenkul fiyatlarının artmasıyla meydana gelen etmenler fazlaydı. Çok büyük bir özveri gösterilerek bu tahsilat rakamlarına ulaşıldı. Önümüzdeki dönemde, öncelikli hedeflerimiz; İstanbul Yaklaşımı, Anadolu Yaklaşımı Bankamız usulleri doğrultusunda yapılan protokoller ile ödeme planına bağladığımız dosyalarımızla ilgili... Bu dosyalarımızı canlı tutabilir, yaşatabilir isek, biz bu portföyün yüzde 43'ünün tasfiyesini öngörüyoruz. Bunun yanısıra, akademisyenlerin ve piyasa aktörlerinin finansal kriz olarak adlandırdığı, bana göre bağıra bağıra geliyorum diyen sistemik bir kriz var. Bu kriz ortamında, özellikle KOBİ'leri yaşatabilmek için de her türlü desteği göstermeliyiz diye düşünüyorum. Elimizdeki her türlü finansal enstrümanı kullanarak, onların ticari faaliyetle-

18 DEPARTMAN rini sürdürmelerini sağlamak durumundayız. Bir de, tutar olarak bizde düşük ama, adet olarak çok fazla sayıda olan bireysel takip dosyalarımız var. Bunları bir varlık yönetim şirketine satabilirsek veya devredebilirsek, hedeflerimiz açısından büyük bir rahatlama olacak. Küresel kriz ortamı nedeniyle, takip dosyaları adet olarak artmaya başladı. Ancak tutar olarak düşük rakamları içermektedir. Hem takip biriminin, hem de bizlerin devreye girmesiyle bunları fazla yaşlandırmadan birer yıllık, 6 aylık periyodlarla tasfiye edebilirsek, bu tahsilatları bayağı yükseltebiliriz diye düşünüyoruz. Tahsilat performansınızın yükselmesinde hangi yöntemler etkili oluyor? Bankamızca, takipteki kredi faaliyetlerinde, hukuksal yolları kullanmanın sağladığı etkilerden çok, idari çözümlemelere de büyük ağırlık verilmektedir. Günümüz bankacılığında takipteki kredi faaliyetleri de bu yönde gelişim göstermektedir. Bankamızda, 2003 yılından itibaren takipteki kredi faaliyetleri oldukça etkin bir şekilde gerçekleşti. Tahsilat performansı son derece yüksek olmuş, sağlanan tahsilatlar sonucunda Bankamız, son 6 yıl içinde toplam 1 milyon 389 bin YTL tahsilat tutarına ulaşmıştır. Akademisyenlerin ve piyasa aktörlerinin finansal kriz olarak adlandırdığı, bana göre bağıra bağıra geliyorum diyen, sistemik bir kriz var. Bu kriz ortamında, özellikle KOBİ leri yaşatabilmek için de her türlü desteği göstermeliyiz. Bankamız küçük işletmelerin ekonomiye yeniden kazandırılmalarını teşvik ederek, (kazan kazan modeli ile) çözümcül yaklaşımlar geliştirmektedir. Oldukça standart çözümlemeler içeren ve ademi merkezi bir yapıda karar süreçleri olan bu programlar, erken ödemeye dayalı faiz indirimine dayanmaktadır. Şubelerimize devrettiğimiz yetkiler kapsamında bu işlem, 150 bin YTL altında sorunlu alacağımızın bulunduğu kredili müşterilerimizi kapsayan Anadolu Yaklaşımı uygulamaları ile Yeni TOA Tasfiye Programını kapsamaktadır. Kasım 2005 ayından itibaren, 100 bin YTL altında sorunlu alacağımızın bulunduğu kredili müşterilerimizi kapsayan Şube Yetkisinde Tasfiye Programı ise 2007 yılı Şubat ayından itibaren uygulanmaya devam ediyor. Bu programlar kapsamında, Kasım 2006 Aralık 2007 dönemi içerisinde; 3506 adet borçlu ile toplam 30 milyon YTL lık protokol imzalanmış olup, 2700 adet borçludan 18 milyon YTL tahsilat sağlanmıştır. Çalışmalarınızda hangi etmenler sizi motive ediyor? Bu birimde hep sorunlu olan dosyaların çözümlenmesi sözkonusu olduğu için, ben ve arkadaşlarım, bin lira da olsa, bir trilyon da olsa, sorunlu hale gelen alacağımızın sağladığımız zaman müthiş bir haz duyuyoruz bundan. ''Kuzuların Sessizliği'' filminde Jodie Foster, Kuzu sürüsünün içinde tehlikede olan birkaç tane kuzuyu, canlı olarak kurtardığında müthiş bir duygu yoğunluğu yaşıyordu. Biz de trilyonlarca liralık takip dosyalarının içerisinden, birkaç tanesini dahi tasfiye etmiş olsak, o bize müthiş bir haz veriyor. Riski tasfiye ederken, hukuki engeller veya etmenler açısından hangi zorluklarla karşılaşıyorsunuz? Bazı olaylar bizim dışımızda gelişiyor. Bir İcra İflas Kanunu, Ticaret Kanunu, Medeni Kanun... Ne yazık ki son yıllarda yapılan düzenlemeler, alacaklı lehine değil, borçlu lehine yapılmış düzenlemelerdir. Özellikle en son, iflasın ertelenmesi ile ilgili bir yasa çıktı. Ayrıca, tahsilat etkinliğimizin arttırılmasında, bizim için önemli bir enstruman olan, takip borçlularının yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması gibi uygulamalar, bazı operasyonlarda birtakım tahsilat olanaklarımızı sınırlandırıyor. Bu da görev yapmamızı güçleştiriyor. Sizin diğer bankalardan farklılıklarınız neler? Temel farklılık; burada amatör ruhla çalışan profesyoneller var. Birimimizde çalışanların yüzde 50 si kredi nosyonuna sahip çalışanlar, geri kalan çalışma arkadaşlarım raporlama ve destek hizmetleri ile uğraşanlar. Ama, makro düzeyde Bankamız hedeflerini gözlemleyip, birtakım stratejiler üretebilecek kapasitede insanlar. O yüzden ben diyorum ki bu insanlara; ruh amatör ama, özveriyle çalışmak profesyonel bir anlayışı gerektiriyor. Riskin tasfiye edilmesinin banka için artıları var. Toplum için artıları neler? En önemli yanı banka içindeki personelin kendine olan güvenini artırıyor bir kere. Takibe düşen bir krediyi kısa zamanda tahsil ettiğinizde, bir defa aktif kaliteniz ve kârlılığınız artıyor. Bunun yanısıra oradaki mağduriyeti kısa zamanda getiriye dönüştürürseniz, gelen müşteriye daha iyi ve daha düşük maliyetle hizmet sunabiliyorsunuz. Karşınızdaki müşterinin memnuniyetini üst seviyelere çıkartmak olanağına sahipsiniz. Halkbank mensubu olmanın kıvancı hangi noktalarda gizli? Çalıştığınız kurumda herşeyden önce fikirlerinize değer verilmesi çok önemli. O inisiyatifin ve hareket alanının tanınması çok önemli. Bu, çalışana verilen değer kadar, kurumsal kimlik ve başarının sırrını da oluşturmaktadır. l