KAZAKÇA VE KAZAKÇA HAYVAN MASALLARINA ÖRNEKLER SOME EXAMPLES FROM KAZAKH TURKISH AND KAZAKH ANIMAL LEGENDS



Benzer belgeler
PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

KAZAKÇA İLE TÜRÇENİN KARŞILIKLI ANLAŞILABİLİRLİĞİ ÜZERİNE Ümran SINIKÇI

Zulu folktale Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 4

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

Hazırlayan: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

1. Adı Soyadı: Selim EMİROĞLU. 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd. Doç. Dr.

BİZE KATILIR MISINIZ?

Þerhan Murtaza. Hikâye Zayýf Bir Iþýk. Bir Nezik Sevle /

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar

HOCA NAZAR HÜVEYDĀ RAHĀT-I DİL [İnceleme-Metin-Dizin]

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

KUZEY GRUBU TÜRK LEHÇELERİNDEKİ EDATLAR ÜZERİNE YAPILAN KAPSAMLI BİR ÇALIŞMA

Tuana A. : İlkbaharda yapraklar açıyor. Naz Ç. : Kışın hayvanlar yiyecek bulamaz. İpek Y. : İnsanlar hava soğuyunca kalın giyinirler. Hüseyin Boran Ç.

Öğ. Rasim KAYGUSUZ. 19 Mart 1973 Tarihli ve 1738 sayılı Tebliğler Dergisi ile ilk okullara tavsiye edilmiştir

TÜRKİYE TÜRKÇESİ AÇISINDAN KAZAK TÜRKÇESİNE BİR BAKIŞ

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

Tez adı: Neva'i Mecalisü'n-Nefa'is metin-inceleme (2 cilt) (1990) SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ/TÜRK DİLİ ANABİLİM DALI

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır?

YILDIZ ve KELEBEK GRUPLARI MART AYI BÜLTENİ

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

3. Yarıyıl. 4. Yarıyıl. Eski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS TDE ÖZEL KONULAR Z

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si.

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür.

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı.

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

İSTEK ÖZEL ULUĞBEY ANAOKULU OKUANAOKULU

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET

GOBUSTAN KAYALIKLARI VE İLK SANATÇILAR

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt 3 Sayı:4 Yıl:2000

ÖZGEÇMİŞ. Tezler. Akademik Unvanlar. Adı Soyadı: Erkan DEMİR Doğum Tarihi: Ünvanı: Yrd. Doç. Dr. Öğrenim Durumu: Doktora

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 21.si.

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)


5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde.

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

HİKÂYELERİMİZ FEN VE MATEMATİK ETKİNLİĞİ

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Abay (Ýbrahim) Kunanbayulý

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

5. ) Yıkmak sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamıyla kullanılmıştır?

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. FARE NİN DERS VEREN ÖYKÜSÜ

CÜMLE BİLGİSİ. ( Cümle değildir. Anlamı yok)

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENİZYILDIZI GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ

BATI DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ FRANSIZCA MÜTERCİM-TERCÜMANLIK ANABİLİM DALI

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İlk 4 soruyu metne göre cevaplayınız. 1 Metinde geçen aşağıdaki cümlelerden hangisi metnin ana fikridir?

Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

FAALİYET RAPORU. kış yürüyüş ve kampçılık malzemeleri. 1 tam dry ip, çeşitli boylarda buz vidaları ve sikkeler. 3K, kişisel emniyet alma malzemeleri

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Kerem Efe Ö.: Aydınlık olduğunda çiçekler büyür, karanlık olduğunda da çiçekler büyüyemez. Hep karanlık olursa da hiç çiçek açmaz.

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

SİNOLOJİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ KATALOĞU

Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

TÜRKÇE. NOT: soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

Anna Branford. Violet Mackerel in Küçük Mucizeler Teorisi

9-11 Aralık 2016 Erciyes Dağı Kış Tırmanışı Faaliyeti Raporu Hazırlayan: Katılımcılar: Amaç: Hava Durumu: Ay durumu: Kamp Malzemeleri:

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: km2 NÜFUSU: RESMİ DİLİ: İngilizce

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Türkiye de Ahmet Baytursınoğlu Üzerinde Yapılan Araştırmalar

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Transkript:

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi CilU 1 Sayı: 2 Yıl: 1998 KAZAKÇA VE KAZAKÇA HAYVAN MASALLARINA ÖRNEKLER SOME EXAMPLES FROM KAZAKH TURKISH AND KAZAKH ANIMAL LEGENDS Yrd. Doç. Dr. Hülya SAVRAN* Öz Bu makalede, Kazakçada 'ertegi' diye adlandırılan masallara örnekler verilmiştir. Konuya geçmeden önce Kazaklar ve bugünkü Kazakistan hakkında genel bilgiler verilerek tanıtılmıştır. Daha sonra, Türk Dilinin 'kuzey batı' kolunu temsil eden Kazak Türkçesrnin fonetik ve morfolojik dil özelliklen, masallarda yer aldığı sürece verilmeye çalışılmıştır. Bu özellikler verilirken, Türkiye Türkçesi ile ve yeri geldiğinde de Eski Türkçe ile karşılaştırma yapılmıştır. Özelliklerin daha iyi anlaşılabilmesi için örnekler de verilmiştir. Daha çok çocuklara ders ve öğüt vermek amacıyla, hayvan karaterleri kullanılarak yazılmış masalların, önce transkripsiyonu, sonra da Türkiye Türkçesine çevirisi verilmiştir. Çeviri, kelime kelime çeviri şeklinde olmuş, bazı yerlerde anlatımı düzgün kılabilmek için rahat çeviri yoluna gidilmişti Abstract In this paper, some examples from Kazakh legends which are called as 'ertegi' in Kazakh Turkish, are given. Before this, some information about Kazakh Turks and today's Kazakhstan is reported. Then, the phonetic and morphological tongue characteristics of Kazakh Turkish which is the 'Northwest' sector of Turkish language, are attmpted to be showed. Whilst these are given, Kazakh Turkish is compared to Turkey Turkish and also Old Turkish. Some examples are presented to reveal these characteristics. Firstly, trascnption of the legends which used animal characters and are written for children to teach some lessons and give advice, is introduced. Then, their translation into Turkey Turkish is presented. The translation is generally word by word but, in some places it ıs in the free style in order to ensure successful narration. "Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebıyat Fakültesi Öğretim Üyesi 137

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt: 1 Sayı: 2 Yd: 199S KAZAKÇA VE KAZAKÇA HAYVAN MASALLASIN A ÖRNEKLER Biz bu makalemizde 'Kazak Ertegileri' adlı küçük bir dergiden 2 seçtiğimiz masalların önce transkripsiyonunu, sonra da Türkiye Türkçesine çevirisini vermeye çalıştık.masallar daha ziyade çocuklara yönelik öğüt ve ders verici nitelikte, hayvan karakterleri üe işlenmiştir. Çeviriyi yaparken, kelime kelime çeviri yapmaya çalıştık ama bazı yerlerde edebi endişe de gözettik. Kelime kelime çeviri yapmamızın nedeni, Türkiye Türkçesmden farklı olsa da Kazak Türkçesinin de nihayetinde Türk Dili ailesinden bir şive olup, fonetik ve morfolojik değişikliklere rağmen, sağlam bir Türk cümle yapısına sahip olduğunu göstermeye çalıştık. Masal örneklerine geçmeden önce, Kazaklar ve bugünkü Kazakistan hakkında, ayrıca Kazak Türkçesinı ilk bakışta Türkiye Türkçesinden ayrı kılan dil bilgisi özellikleri hakkında bilgiler vermek yararlı olur görüşündeyiz. Kazaklar en büyük göçebe Türk halklarıdır. Konup göçtükleri bölge geniş Kırgız bozkrrlan olup doğuda İrtiş ırmağının kaynaklarına kadar, güneyde eski Orta Asya Hanlıklarına kadar, kuzeyde İrtiş mecrasının orta kısımlarına, İşim bozkırlarına ve Ural dağlarının eteklerine kadar yayılır. Bugünkü Kazakistan batıdan doğuya 2 bin 500 yüz km., kuzeyden güneye bin 700 km. uzunlukta bir ülkedir. Yüzölçümü 2 milyon 853 bin km. karedir. Bu yüzölçümü üe Türkiye'nin yaklaşık 3.7 katı büyüklüğünde bir ülkedir. Nüfusu yaklaşık olarak 18 milyon kişidir. Ülkenin başkenti önce Almatı iken, daha sonra ülkenin daha kuzeyinde yer alan Akmola olmuştur. Kazakça, fonetik hususiyetleri ile Kıpçak dü grubu içerisinde kabul edilir. Tarihi gelişmesi itibariyle Kazak Türkçesi, daha çok 'kuzey batı' Türk şiveleri çevresinde inkişaf etmiş sayılır. Son derece eski ve zengin bir halk edebiyattan vardır.. Edbi dü, 19. yüzyıl ortalarına kadar daha çok sözlüdür. Yazıya geçmiş ilk mahsüllen Çağatay Türkçesiyledir. Modem Kazak edebiyatının temelini atanlar, Kazak Türkçesi ile eserler vücuda getiren Çokan Velıhanov (1873-1865), İbray Altaısarın (1841-1889), ve Abay Kunanbay (1845-1904) gibi aydınlardır. Kazak arkadaşımız sayın Kayrat Sanbay tarafından hediye edilen dergide, herhangi bir bibliyografik bilgi yoktur. Bu nedenle yalnızca adını verebileceğiz. 138

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt: 1 Sayı: 2 Yıl: 1998 Kazaklar 1929'a kadar Arap alfabesini, 1929-39 arasında Latin alfabesini, 1939'dan sonra da Kiril alfabesini kullanmaya başlamışlardır. Kısaca Dilbilgisi Özellikleri Aşağıda ana hatlarla vermeye çalıştığımız dilbilgisi özellikleri, daha ziyade masallardaki örnekler gözönünde tutularak verildi: -Türkiye Türkçesinde kelime başındakiy'ler, Kazakçada j'dir: jat- 'yat-' -Eski Türkçede kelime başındaki t ve k'ler, bizde umumi olarak ötnrnlüleşirken Kazakçada korunmuştur: tur- 'dur-', tüye 'deve; kıl- 'kıl-', kel- 'gel-' -Türkiye Türkçesinde bütün ç'ler, Kazak Türkçesinde ş olmuştur: şöp 'çöp' -Türkiye Türkçesinde bütünş'ler, Kazak Türkçesinde s olmuştur: tüs- 'düş' -Türkiye Türkçesinde v-, 0'a karşılık gelen Eski Türkçe b, Kazakçada korunur: bar 'var', bar- 'var-', ber- 'ver-', bol- 'ol-' -Eski Türkçe g'ler, Kazakçada w olmuştur: taw 'dağ', bawir 'bağn' -İki ünlü arasında kalanp ve k ötümlüleşmiştir: jabıs- 'yapış-', egiz 'ikiz' -Kazak Türkçesinde ileri derecede ünsüz uyumu vardır. Eğer bir kelime ihûiı ya da ötümlü bir ünsüz ile bitiyorsa, bu kelemeye eklenen ek de ötümm bir ünsüz ile başlar. Kelime ötümsüz bir ünsüzle bitiyorsa, kelimeye eklenen ek de ötümsüz ünsüzle başlar.: sebepti 'sebepli', taldın Malm', aldanba 'aldanma', balapannan 'balabandan' -Yükleme hali: +NI: balanı 'çocuğu', sizdi 'sizi', tastı 'taşı' -Yönelme halı: +Ga: jazga 'yaza', atka 'ata' -Bulunma hali: +DA: balada 'çocukta', jurtta 'yurtta' -Ayrılma hali: +DAN: jerden 'yerden', bekten 'beyden', kimnen 'kimden' -İlgi : +NIr : ananın 'annenin', bizdin 'bizim', şöptirj 'çöpün' -Geçmiş zaman :-D+kişi: kördim 'gördüm' -GAN+kişi: bolgan 'olmuş' -(I)p+kişi: beripti 'vermiş' -Şimdiki zaman:-y/a, -(I)p yardımcı fiil -(V)r+kişi: batıp otır 'batıyor', kelip turmm 'geliyorum' -Şimdiki zaman ve Geniş zaman -y/a+kişi: boladı 'oluyor', 139

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt: I Sayı: 2 Yıl: 1998 KAZAKÇA MAS ALLARIN TRANSKRİPSİYONU TÜLKİ MEN KOYAN Âvelı tülkinır) kuyrugı jok edi. Ârkaşan kaskırmenen tatuw turmagan sebepti kuyngınır) joktıgı jürgen izin jasıra almay, ogan bek kattı zalal keltirgen. Sonın üşın kaslar ardayım müdıun artman tüsip, an dip jürip, bir küni kaskır banp omn inme kirgen. Eğerde tülki innir] başka jagmdagı awzman şıgıp ketpese, öltirip tastar edı. Âlden son tülki agaş işine kirip ketip, agaştın tübinde turgan koyandı köredı. Ol mezgilde koyandardın kuyngı uzm bolıp, şapşan jürgenderine ıngaysız bolıp turuwsi edi. Sol jerde tülki koyandı ustap alıp, öltirmekşi bolıp jatkanda, koyan suraptı:"meni ölturme, sağan kuyrıgrmdı sıyga bereyin", -dep uwagda kıladı. Munısma tülki könip, ekewi sol jerde kuyrıktarm ayırbastaydı. Sonan ben tülkinin kuyrıgı uzm bolıp, koyannın kuyngı kıska bolıp kalgan eken. ARIŞTAN KÜŞİGİN ASIRAGAN MISIK Bir mısık kan girip jürip, anası ölip kalgan arıstannın küşigine kez boladı. Mısık küşıkti bawirma basıp, ernizip asıraydı. Anstan ösip, azuwli jırtkış an bolıp, öz azıgm özi tabatın halge jetedi. Biı küni aşıkkan arıştan özin asıragan mısıjctı jemek boladı. Mısık omn bul oym sezip, örmelep agaş basma şıgıp ketedı. Sonda anstan turıp: -O, menin ak sürin emizgen asirawsrm! Magan sen tuwgan anamday ıstıksın. Bar kılıktardı üyretkende, agaşka ormelewdi nege üyretpegensiı? -deydi. -Kısılganda kerek bolar değenim edi, -deptı sonda mısık. JETİM KOZINI KASKIR JEGENİ Ertede köktem küründe köşerşilik zamanında bir kozı koydan adasıp jatıp kaladı. El jönkilip uzap ketipti. Kozı jalgız özi jayılıp jürdi de, bir küm bir kölşikke kez kelip, suw işip jatkanda bir kaskır kelip suw işti de, kozmın rzm körip, kozrmn artman izdep jürip tawip aladı. Kozı kaskırdı körip korkıp turdı. Kaskır kozıga: "Men seni jeymın", -deydi. Kozı: 140

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt: 1 Sayı: 2 Yıl: 1998 -Ne jazıgım bar, taksir, -deydi. Kaskır: -Üş jıldan beri ışrp jürgen suwimdi laylap jürsit), koyadı desem, koymaysır], -deydi. Kozı; -Menin, tuwgamma üş ay bolgan jok, üş jıldan beri suwır dı kalay laylaymın, -dedi. Sonda kaskır: -Sen bolmasan senin enen, bolmasa senit]atalanrı, -dedi de kozmı kenırdeginenaiıp jerge bir sogıpjep koydı. -FtrfcKtftffîN^ŞKİ Bir tülki jügirıp kele jatıp, abaysızda bir tererj apanga tüsip ketiptı. Şıga almay turganda, bir eski suw izdep jürip, algi apanga kez bolrp, tülkım köredi. -Ey, tülki batır, ne kılıp hırsın,? -depti. -Oy, ne kılasır), jamm jay tawip tur. Kırda arı suwsap, ân ıstıktan ölip edim, apannit] işi âri salkın, âri tübinde tup-runık suwi bar eken, -deptı. Mum estip eski: "Men de salkmdayın, âri suw işeyin, -dep oylap sekırip apanga tüsipti. Sonda tülki ken sekırip eşkinin üstine rnınip, onan müyizine şıgıp, ırgıpdalaga şıgıp. Jönine ketiptı. "Ötirikke aldanba, basır] bâlege duwsar bolar" değen osıdan kalıptı. EKİ BUGI Bir küni tawda jayılıp jürgen eki bugı şöpke talasrp kalıptı. -Men jeyrnin mum, men bunn kördün, -depti biri. -Men jeyrnin, men bunn kelgenmin bul jerge, -depti ekinşisi. Ekewi janjaldasıp, birin-biri süze bastaptı. Keyın şegine tüsıp sartıldata kep müyizdese süzisipti. Azdan son tipti krzık bolıptı. Bugunn müyızın bilesir der, taldır) butagı siyaktı boladı. İlımskenşe abden süzisken körinedı. Bir kezde müyizderı ilınisıp kalgan bugılar bırinen-bin ajıray almay ârliberli tartısıptı. Mum ötip bara jatkan ansılar körip kalıptı da kuwamp, derew kelrp bugılardı arbasına salıp üylerine karay jönele beriptı. 141

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt: 1 Sayı: 2 Yıl: 1998 KAJRLIGAŞ PEN ŞÖJE TORGAY Bir maweli bakta biyik kâri karagay ösip tunptı. Köktemde onır) basma karlıgaş pen şöje torgay üy salıp, balapan şıgarıptı. Şöje torgay balapamna kuwray basın sındırtpay, erke totay kılıp ösirıptı. Balapan tentek, oyındı gana biledi eken. Kamı aşsa, şeşesıne kelip, awzin aşadı, anası tapkan-tayanganm balapamna beredi. Al karlıgaştit balapanı elgezek, erıbekkor bolıp ösıpti. Uwakit zımırap öte beredi. Küz tüsedi. Eki balapan da er jetedi. Endi olar öz betterimen kün köriske kırisedi. Kanatı kataygan sorı, karlıgaştın balapanı jol kıyrnşılıgrnan korikpay, jılı jakka uşıp ketedi. Şöje torgaydın balapanı jerden terip jeytin dânge senip, bakta kaladı. Kıs tüsedi. Jerdi kar basadı. Ne azığı, ne bas sugar panası jok şöje torgay âbden aşıgadı. Akırı üskirik ayaz sogıp, eşter ege ebi jok, togışar balapandı büristirıp tastaydı. Kaytadan köktem keledi. Kayta oralgan karlıgaştır balapanı şırıldap, kurdasın izdey bastaydı. -Jılama, -deydi ogan kâri karagay. -Şöje turgaydın balapanı er bek etpedi. Öytip, aştan öldi. Enbeksiz tirşilik jok, som bilip koy. TÜRKİYE TÜRKÇESİNE ÇEVİRİ TİLKİ İLE TAVŞAN Eskiden tilkinin kuyruğu yok idi. Her zaman kurt ile iyi geçinememesi sebebiyle, kuyruğunun yokluğu, yürüdüğü izi kapatamamış ona pek çok zarar getirmiş. Bunun için kurt her zaman tilkinin ardına düşüp, arayıp bulurmuş, bir gün kurt varıp onun inine girmiş. Eğer tilki inin başka tarafındaki ağzından çıkıp gitmese, öldürüp bırakır idi. Sonra tilki ağaç içine girip gidip, ağacm dibinde duran tavşam görür. O zamanda tavşanların kuyruğu uzun olup, hızlı yürümelerine elverişşsiz olup durur idi. O yerde tilki tavşanı tutup alıp, öldürmek niyetinde olduğunda, tavşan yalvarır: "Beni öldürme, sana kuyruğumu hediye edeyim.",-diye vade kılar. Buna tilki razı olup, ikisi o yerde kuyruklarını değiştirir. Ondan beri tilkinin kuyruğu uzun olup, tavşanın kuyruğu kısa olup kalmış imiş. 142

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt: 1 Sayı: 2 Yıl: 1998 ARSLAN YAVRUSUNU BESLEYEN KEDİ Bir kedi aylak aylak dolaşıp yürürken, anası ölüp kalan arslanrn yavrusuna rast gelir. Kedi yavruyu bağrına basıp, emzınp besler. Arslan büyüyüp, azılı, yırtıcı vahşi hayvan olup, kendi yiyeceğini kendi bulacak hale gelir. Bir gün acıkan arslan kendim besleyen kediyi yiyecek olur. Kedi onun bu düşüncesini sezip, tırmanıp ağaç tepesine çıkıp gider. Sonra arslan durup: -O, benim ak sütünü emziren besleyicim! Bana sen, doğuran anam kadar yakınsın. Bütün maharetleri öğrettiğin halde, ağaca tırmanmayı niye öğretmedin? - der. -Zorda kaldığımda gerek olur dedimdi. -demiş orada kedi. YETİM KUZUYU KURDUN YEMESİ Eskiden bahar gününde göç zamanında bir kuzu koyundan yolunu şaşırıp kalır. Sürü yola koyulup uzaklaşıp gitmiş. Kuzu yalnız kendisi yayılıp giderdi de, bir gün bir gölcüğe tesadüf edip, su içip kaldığında bir kurt gelip su içti de, kuzunun izini görüp, kuzunun ardından giderek bulup yakalar. Kuzu kurdu görüp korkup kaldı. -Kurt kuzuya: "Ben seni yiyeceğim.", -der. Kuzu: -Ne günahım var, efendi, -der. Kurt: -Üç yıldan beri içip durduğum suyumu bulandınp durursun, bırak desem, bırakmazsın, -der. Kuzu: -Ben doğalı üç ay olmuş değil, üç yıldan beri suyunu nasıl bulandırırım, - dedi. Sonra kurt: -Sen değilsen senin anan, değilse senin ataların, -dedi de kuzuyu nefes borusundan kavrayıp yere çalıp yiyip bırakır. 143

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt: 1 Sayı: 2 Yıl: I99S TİLKİİLEKEÇİ Bir tilki yürüyüp gidiyorken, aniden bir derin çukura düşüp gitmiş. Çıkamayıp kaldığında, bir keçi su arayıp gidip, sözü geçen çukura tesadüf edip, tilkiyi görür. -Ey, tilki efendi, ne yapıp durursun? -demiş. -Oy, ne edersin, canım münasip yer bulmuştur. Kırda bir taraftan susayıp, bir taraftan sıcaktan ölmüş idim, çukurun içi hem serin, hem de dibinde besberrak suyu var imiş, -demiş. Bunu duyup keçi: "Ben de serinleyeyırn, ayrıca su içeyim.", -diye düşünüp atlayıp çukura düşmüş. Sonra tilki uzunca zıplayıp keçinin üstüne binip, oradan boynuzuna çıkıp, sıçrayıp ovaya çıkmış. Yoluna koyulmuş. "Yalancıya aldanma, başın belaya girer." sözü oradan kalmış. İKİ GEYİK Bir gün dağda yayılıp duran iki geyik ot için dalaşıp kalmış. -Ben yiyeceğim bunu, ben önce gördüm, -demiş biri. -Ben yiyeceğim, ben önce geldim bu yere, -demiş ikincisi. İkisi iddalaşrp, bubirini toslamaya başlamış. Sonra kenara düşüp hızla vurup boynuzlaşarak taşlaşmışlar. Biraz sonra tamamen enteresan bir hal almış. Geyiğin boynuzunu bilesinler, ağacm budağı gibi olur. Birbirine dolaşmca tamamen boynuzlaşmış görünür. Bir ara boynuzlan birbirine dolaşıp kalaa geyikler bubirinden aynlamayıp ileri geri çekişmiş. Bunu farkedip gideduran avcılar görüp kalmış da sevinip, derhal gelip geyikleri arabasına yerleştirip evlerine doğru yola koyulmuş. KIRLANGIÇ İLE MİNİK SERÇE Bir meyveli bahçede büyük yaşlı çam ağacı yetişip kalmış. İlkbaharda onun başına kırlangıç ile minik serçe yuva yapıp, yavru çıkarmış. Minik serçe yavrusuna ihtimam gösterip başım incitmeden, nazlı tembel kılıp yetiştirmiş. Yaramaz yavru, oyunu da bilir imiş. Karnı açsa, anasına gelip, ağzını açar, anası bulup-buluşturduğunu yavrusuna verir. 144

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Çili: 1 Sayı: 2 Yıl: 199$ O kırlangıcın yavrusu hareketli, işcanlısı olup yetişmiş. Vakit hızla geçip gider. Güz gelir. İki yavru da büyür. Şimdi onlar kendi yüzleri ile gün yüzüne çıkmaya başlar. Kanadı güçlendikten sonra, kırlangıcın yavrusu yolun zorluklarından korkmaz. ılık yere uçup gider. Minik serçenin yavrusu yerden toplayıp yiyeceği tohuma güvenip, bahçede kalır. Kış gelir. Yeri kar kaplar. Ne azığı, ne başını sokacak sığmağı olmayan minik serçe hepten acıkır. Sonunda çok soğuk rüzgâr esince, yapacak hiç bir şey kalmaz, uzağı göremeyen yavruyu buruşturup bırakır. Yeniden ilkbahar gelir. Geri dönen kırlangıcın yavrusu heyecanla yaşıtını aramaya başlar. -Ağlama, -der ona yaşlı çam, -Minik serçenin yavrusu emek harcamadı. Öyle olunca, açlıktan öldü. Emeksiz hayat yok. bunu bilip koy. KAYNAKÇA Kenesbayoğlu başkanlığında (Çeviren: H. Oraltay, N. Yüce, S. Pınar), Kazak Türkçesi Sözlüğü, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 1984 Redhouse, İngilizce Türkçe Sözlük, Redhouse Yayınevi, İstanbul 1986 Savran, Hülya, Kazak Türkçesi Korkıt Ata Kitabı. İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi, Malatya 1994 Shnitnikov, Boris N., Kazakh-English Dictionary, Indiana University Publications Uralic And Altaic Series, Vol. 28, Mouton & Co, London, The Hague, Paris 1966 Tuna, O. Nedim, Türk Halkları I. (Modern), İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü Ders Notlan: 1, Malatya 198S 145