Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığına

1 Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığına Soruşturma No : 2010/.. ( İrtica İle Mücadele ve Eylem Planı adlı sahte belgeye ilişkin soruşturma) Talepte Bulunan : (Avukat) Serdar ÖZTÜRK, TCKN: 18689107606 Halen Silivri 5 numaralı L Tipi C.İ.K. da TUTUKLU L.Konusu :Gerçeğin ortaya çıkartılması maksadıyla savcılıktan delil toplanması talebi.hk.da Açıklamalar : Müvekkilim Av. M. Levent GÖKTAŞ ın tutuklanması ile AVUKAT/MÜDAFİİ olarak sürece dahil olduğum OCAK 2009 un sonunda, Genelkurmay Adli Müşavirliğini, durum savaş hali kadar ciddi, hedef TSK. diye yazılı olarak uyardım. Keza askeri savcılıkla bu konuyu görüşmek istedim. Ancak sizde takibat altında olabilirsiniz denilerek benimle görüşülmedi. O tarihte isimlerini Genelkurmayda ki ilgili birimlere verdiğim, askeri şahıslarla (biri kurmay diğeri sınıf subayı olan iki ayrı albay) bu operasyonun fiilen başında olan FETHULLAHÇI emniyet görevlileri hakkında ASKERİ CASUSLUK eyleminden soruşturma açılıp bu kişiler tutuklansaydı, TSK. bu saldırıyı önlem alınabilecek aşamada savuşturabilirdi. Ancak beni dinlemeye bile tenezzül etmediğiniz için, açıkça itham ediyorum, bazı askeri görevlilerin şahsi hataları nedeni ile ve sayın Genelkurmay Başkanımızın gereği gibi bilgilendirilmemesi sonucu bu aşamaya gelindi. Şimdi bu aşamaya gelinmesinden sorumlu olan herkesin, önceki hatalarını tekrar etmeden bu soruşturmayı ciddiyetle yürütmesi gerekmektedir. TSK. kimsenin keyfi veya idraksiz hareket etme lüksüne sahip olduğu bir kurum değildir. Bu tip büyük hataları kaldırabilecek bir kurumda değildir. Biz gerekirse vatan uğrunda ölmeye yemin ettik. Hala bir Harbiyeli olarak bu yeminimizin arkasındayız. Ancak TSK.ni korumak adına HERKES üstlüne düşeni harfiyen yapmalıdır. Bu bağlamda, halen Alb. Dursun ÇİÇEK hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, atılı eylemin beni de doğrudan ilgilendirmesi nedeni ile, MADDİ GERÇEĞİN ortaya çıkartılması bakımından, belki de bu gerçekleri Türkiye de şu anda ortaya çıkartacak tek kurum olan askeri savcılığınıza bazı bilgilerin sunulması ve talepte bulunulması gerekmiştir. 2- Her şeyden önce şunu ifade etmek isterim ki, Ben Alb. ÇİÇEK i tanımam. Doğrudan yada dolaylı olarak bir irtibatım söz konusu değildir. 3- Bu belgenin fotokopisi, Ankara dışında olduğum 3.6.2009 gecesi saat 23.32 ile 4.6.2009 sabah

2 05.00 arasındaki bir saatte benim avukatlık ofisime yerleştirilmiştir. Telefonlarımı takip eden polis tarafından benim 2.6.2009-6.6.2009 arasındaki 4 gün boyunca Ankara dışında olacağım bilinmektedir. Bu nedenle, 3.6.2009 günü İstanbul 11nci Ağ.C.M.den karar çıkartılıp, bahse konu karar aynı gece saat 23.32 de Ankara TEM e (komiser Mehmet YAYLA) fakslanmış ve ertesi gün sabah ofisimde arama yapılarak, bir gece önce konulan gizli belgeler ile (1997 yılından bu yana silahım olmadığı ve silah kullanmadığım halde) mermiler bulunmuştur. Dolayısı ile gerçeği ortaya çıkartmak için sadece belge üzerinde kriminal inceleme yapmak yeterli değildir. Bunun dışında, suça konu sahte belgeyi ofisime İLK KEZ yerleştiren ve sonrada basına servis eden kişiler tespit edilirse, gerçeğe ulaşmak mümkün olacaktır. 4- Bu bağlamda, Ofisimin keşfi, Adnan hocacı olarak bilinen AYŞEGÜL HÜMA BABUNA ve Aylin ATMACA adlı kadınlar tarafından, dava maskesi kullanılarak yapılmıştır. Bu kadınlardan Ayşegül H. BABUBA nın eşi Oktar BABUNA binlerce Türk vatandaşının kanını ABD. ye gönderterek Türklerin gen yapısının belirlenmesi operasyonunda yer aldığı iddiası ile dönemin sağlık bakanı tarafından CIA ajanı olmakla suçlanmış bir kişidir. Dolayısı ile, ofisimin keşfini yapan AYŞEGÜL HÜMA BABUNA ve AYLİN ATMACA adlı kadınlara ait ; 0 533 723 58 63, 0 539 498 27 63, 0 535 293 10 92 ve 0 535 292 87 59 numaralı telefonların, OCAK 2008 den ARALIK 2009 a kadar olan HTS kayıtları ile, bu numaralardan yapılmış olan görüşmelere ait telefon irtibatları 2 kademeli olarak tespit edilip, bu şekilde belirlenecek olan tüm telefonların 3.6.2009 gecesine ait HTS. Kayıtlarının getirtilmesi ile, 3.6.2009 gecesi ofisime giren ve dolayısı ile TSK.ne saldırılması maksadıyla üretilmiş İrtica ile Mücadele Eylem Planı adlı belgenin kaynağına rahatlıkla ulaşılabilir. 5- İkinci en önemli delil, ofisimde bulunan mermilerdir. Benim 12 yıldır silahım yok. Ofisimde mermi bulunması mümkün değildir. Tarafımızdan yapılan araştırmalarda, ofisime yerleştirilen 32 kalibrelik NORMA marka (barkod numarası, 739 392 317 81 03 ) mühimmat ile, 22 kalibrelik ELEY marka (barkod numarası, 650 911 115 043) mühimmatların Türkiye temsilcisinin ALA İth. İhr. Ltd. ŞTİ. (Nilgün Aladağlı RODOPLU- Em. Bnb. Sinan TULGA) olduğu, mermilerin 2007 yılında üretilerek 2008 yılında NAMSA alımı kapsamında JANDARMA GÜCÜ ATIŞ TAKIMINDA KULLANILMAK ÜZERE, JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞINA, satıldığı TESPİT EDİLMİŞTİR. Yani, ya TSK.nin içinde vatan hainleri vardır, Ya da şirket sahte EUC (End User Certificate- Son Kullanıcı Sertifikası) düzenleyerek, sanal ithalat yapmış ve ithal edilen mermileri bu operasyonu yapan emniyette ki Fethullahçı şebekeye vermiştir. Jandarma teşkilatında sızma olabilir. Zira, emniyet bu operasyonda emekli subayları da maalesef kullanmaktadır. Bunlarda biride emekli jandarma binbaşı ZAHİT ENGİN dir. Bu kişinin cep telefonuna ait HTS kayıtlarının ŞUBAT 2009 dan bu güne olacak şekilde getirtilmesi

3 gerektiği düşüncesindeyim. 6- Bu belgenin sahte olduğunu gösteren bir başka kanıt ise, avukatım/müdafiim Demet REÇBER in, belgenin ilk ortaya çıktığı dönemde HAZİRAN 2009 un sonu ile TEMMUZ 2009 un başında telefon ile aranılarak, İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI, adlı belgenin aslı ve Serdar ın ofisine girilmesi talimatına ilişkin ortam dinlemesine ait CD bende. Onu size vermek istiyorum denilerek tuzağa düşürülmeye ve tutuklatılmaya çalışılmasıdır. Biz derhal askeri savcılığa konuyla ilgili bilgi verip işbirliği yaptık. Ancak devam eden süreçte ne yapıldığını bilmiyoruz. Fakat, avukatımı TEMMUZ 2009 da tuzağa düşürmeye çalışan ve o tarihte Genelkurmay Askeri Savcılığına bildirilen Bülent TÜRKER (Trabzon- Akçadağ- Kavaklı köyü nüfusuna kayıtlı 1957 d.lu) adlı şahsa ait tüm cep telefonu numaralarının araştırılması ve tespit edilirse o GSM numaralarına ait 01.06.2009-07.06.2009 tarihleri arasında ki HTS kayıtları ile, ayrıca isim fark etmeksizin, şahsın GSM operatörlerine bildirdiği adres olarak görünen ULUS MAH. ULUS CAD. MAYA SİTESİ NO:3 ULUS/İSTANBUL adresine kayıtlı tüm GSM numaralarının da bu kapsamda araştırılması ve bu şekilde belirlenecek olan tüm telefonların GSM numaralarına ait HTS kayıtlarının da getirtilmesi halinde bazı gerçeklere ulaşılabilecektir. 7- Bu sahtekarlıkları yapan şebeke, emniyet teşkilatının ve MİT in içindedir.şebekede ki elemanların çoğu ABD.de eğitim görmüş, ileri teknolojiyi çok iyi seviyede kullanan (ADNAN HOCACILAR gibi) kişilerdir. Operasyonda bizzat Amerikalılarla birlikte çalışmaktadırlar. Dolayısı ile, bu şebekenin, ıslak imzalı belgenin ilk ortaya çıkmasından itibaren yaklaşık beş aydır bizim yaptığımız suç duyurularında sahteciliği ortaya çıkartmak için yapılması gerekenleri açıkladığımız gerekçeleri irdeleyip, belgede gerekli düzenlemeleri yapmış olmaları büyük ihtimaldir. Belgenin beş ay askeri savcılıktan kaçırılmasının nedeni de bana göre budur. Bu sebeple, kimyasal müdahalelerle eskitme olup olmadığının araştırılması, eğer bu konuda jandarmada uzman yok ise, ABD dışında yabancı ülkelerden yardım alınabilir. Ayrıca Doç. Ömer KURTAŞ ta konunun uzmanıdır. Yol gösterebilir. 8- Bunun dışında, benim ofisimde bulunan belgenin bizzat kendisi getirtilerek(üzerinde müdafiim Av. Özge EVCİ nin ıslak parafı vardır), orijinal denilen belge ile bire bir karşılaştırılması, bu şekilde asıl olduğu iddia edilen belge ile, ofisimde bulunan ilk fotokopi belge arasında BİREBİR MİLİMETRİK uyumun olup olmadığının tespit edilmesi de gereklidir. 9- Başsavcı vekili TURAN ÇOLAKKADI nın ifadesine göre, İhbar mektubu 15 EKİM 2009 da ANKARA dan gönderilmiştir. Oysa ki mektup, 16 EKİM 2009 da tutanakla ATK.na teslim edilmiştir. Ankara dan İstanbul a adi postanın bir günde gittiğini iddia etmek, insan zekası ile dalga

4 geçmektir. Bu nedenle, savcılığın mektuba ilişkin tutanağı, ATK.nun açma kapama tutanağı, raporun yazıldığı bilgisayarın imajı getirilerek incelenmeli, ayrıca, ANKARA YENİMAHALLE POSTA İŞLEME MERKEZİ İLE İSTANBUL TOPKAPI POSTA İŞLEME MERKEZİNİN 15-16 EKİM 2009 günlü kayıtları Beşiktaş Adliyesine gönderilen postalar yönünden araştırılmalıdır. 10- Bizim görüşümüz, ihbar mektubunun, zarfının ve ıslak imzalı belgenin İstanbul Emniyet Md.lüğü istihbarat şubesinde hazırlandığı yönündedir. Bize ulaşan bazı bilgilere göre, Türkiye de iki adet ıslak imza makinesi bulunmaktadır. Bu cihazlardan biri Ankara da Yıldız da ki Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığında, RECEP GÜVEN in kontrolünde, diğeri de İstanbul emniyet müdürlüğü istihbarat şube müdürlüğünde, ALİ FUAT YILMAZER in kontrolündedir. Ben bir soruşturma kapsamında açıkça bir İstanbul C. Savcısına CMK.na göre gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı olarak arama ve el koyma kararı verebilirsiniz. Size işte ihbar ediyorum. hadi karar alarak gidip buralarda arama yapın dedim. Ancak benim talep ettiğim arama işlemi yapılmadı. Şu anda bu makinelerin yurt dışına kaçırılmış olması mümkündür. Ancak halen Türkiye de ise, CHİP lerinin incelenmesi ile Alb. Dursun ÇİÇEK in imzasının bu makinelerdeki CHİP lere yüklenip yüklenmediği tespit edilebilir. Bu itibarla, orta zekalı herkesin anlayabileceği gibi, TSK. Bir saldırı altındadır. Ortaya sürülen belgelerin tamamı, sahte veya üretilmiş veya dijital depolama aygıtlarına suça konu eklemeler yapılarak meydana getirilmiş belgelerdir. Bunu anlamamak veya görmemek için fazlası ile saf yada FETHULLAHÇI olmak lazımdır. Aslında belge, FETHULLAH GÜLEN ile, asker- polis- hakimsavcı- gazeteci müritlerinin Genelkurmay Askeri Mahkemesinde ASKERİ CASUSLUK suçundan yargılanmasının önüne geçmek için gerekli yasal düzenlemenin yapılmasını sağlamakla misyonunu tamamlamıştır. Daha önce de İfade ettiğim üzere, Ben, OCAK 2009 un başında sürece dahil olmakla birlikte, OCAK 2009 un sonuna kadar topladığım bilgiler çerçevesinde, bu durumu gördüğümden dolayı Genelkurmay Başkanlığında ilgili tüm birimleri iki sayfalık bir mektupla yazılı olarak durum SAVAŞ HALİ kadar ciddi diye uyardım. Şimdi yaşananlar o günlerde gerekli tedbirlerin alınmamasının neticesidir. Sonuç Ve İstem : Açıklanan Nedenlerle, Bu sahte belgenin kaynağını bulmak için, ilk ortaya çıktığı yerden araştırılması gerektiği nazara alınarak,

5 1- Ofisimde keşif yaptıkları deşifre olan, Ayşegül HÜMA BABUNA ve Aylin ATMACA adlı hanımlar hakkında İVEDİLİKLE Arama-El Koyma-inceleme ve yakalama kararı çıkartılarak, evlerinde işyerlerinde ve üyesi oldukları BAV vakfında JANDARMA MARİFETİ İLE arama yapılmasını, elde edilecek tüm masa üstü ve diz üstü bilgisayar kayıtları ile dijital veri depolama aygıtlarına kasetlere kamera kayıtlarına, cep telefonlarına ve sim kartlarına EL KONULMASINI, bu hanımlara derhal YURT DIŞINA ÇIKIŞ yasağı konulmasına, YAKALANARAK İFADELERİNİN TESPİTİNE, 2- ANKARA TEM şube sağ terör büro amirliği ve İSTANBUL TEM şube sağ terör (2) büro amirliği (kendileri Ergenekon masası diyorlar) 2-8 HAZİRAN 2009 günleri arasında görevli olan AMİR KONUMUNDAKİ (emniyet müdürü, emniyet amiri, başkomiser komiser vs) tüm personelin kullandığı şahsi ve görev için verilmiş olan cep telefonlarının tespit edilerek HTS ve sinyal kayıtlarının 2 HAZİRAN 2009-8 HAZİRAN 2009 arasını kapsayacak şekilde getirilmesine, 3-03.06.2009 gecesine ait (3.6.2009 akşam 20.00 dan, ertesi gün 4.6.2009 sabah 06.00 a kadar) ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ TEM KANALINA AİT TÜM TELSİZ KONUŞMALARININ KAYITLARININ GETİRTİLMESİNE. (Bu kayıtlar Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü tarafından saklanmaktadır) 4- Bu tip operasyonlarda, keşif yapanların, bizzat operasyonu yapanlarla GENELLİKLE doğrudan temas kurmadıkları, dolaylı irtibatlarla bu işi yaptıkları nazara alınarak, bu dolaylı irtibatların ortaya çıkarılması ile, 3.6.2009 gecesi ofisime girenlerin tespit edilebileceği gözetilip, ofisimde keşif yapan, AYŞEGÜL HÜMA BABUNA ve AYLİN ATMACA adlı kadınların, 2 MAYIS 2009 dan, 8 HAZİRAN 2009 a kadar görüştüğü irtibat kurduğu tüm kişiler ile, onların telefon irtibatı kurduğu 2nci kademedeki tüm kişilerin, cep telefonu HTS ve sinyal kayıtlarının getirtilerek, bu numaralardan, 3.6.2009 gecesi Bestekar sokakta bulunan BAZ istasyonlarından özellikle saat 23.32-05.00 arası sinyal veren numara bulunup bulunmadığının ve varsa kimlere ait olduğunun belirlenerek, bu kişilerin ifadelerinin ve mukayese için parmak izlerinin tespitini, 5- ANKARA TEM şubenin 3.6.2009 gecesine ait (3.6.2009 gecesi 20.00 dan - ertesi gün sabah 06.00 a kadar) tüm iç ve dış kamera kayıtlarına el konularak incelenmesine, 5- ANKARA TEM görevlisi MEHMET YAYLA nın, İBRAHİM KARABULUT un ve ofisimdeki

6 aramaya katılan diğer bütün TEM görevlilerinin kullandığı tüm cep telefonlarının (görev için verilen ve şahsi cep telefonları) 3.6.2009-4.6.2009 günlerine ait HTS kayıtlarının AYRICA GETİRTİLMESİNE, 6- HAZİRAN 2009 da İrtica İle Mücadele Eylem Planı adlı belgenin size aslını vereceğim diyerek avukatlarımla iki defa yüz yüze görüşen, ancak bunun polisin kendilerini tutuklatmak için kurduğu bir tuzak olduğunu uyarımla fark ettiklerinden tuzağa düşmeyen avukatlarımı, o dönemde tuzağa düşürmeye çalışan kişinin ofise gizli belgeleri yerleştirme işinin ALİ FUAT YILMAZER tarafından kendisine teklif edildiği, emekli özel harekatçı polis ve dosyada gizli tanık olduğu yönündeki ifadeleri doğrultusunda, İstanbul Özel yetkili C. Başsavcılığının 2008/1756 sayılı soruşturması ile aynı soruşturma kapsamında olup ta davası açılan ve halen İstanbul 13ncü ACM.de devam eden dosyalarda GİZLİ TANIK KONUMUNDA OLAN TÜM EMEKLİ POLİSLERİN, gerçek kimlikleri deşifre olmayacak şekilde, KOD İSMİ İLE PARMAK İZLERİNİN MUKAYESE İÇİN İST. C. BAŞSAVCILIĞINDAN İSTENİLMESİNE, 7- Şahsın ifadelerinde geçen, Ali Fuat YILMAZER in 1 ŞUBAT 2009-3 HAZİRAN 2009 tarihleri arasında ki, ev, cep ve işyerinden yaptığı tüm telefon dökümlerinin çıkarılarak görüştüğü emekli polislerin belirlenmesine, ayrıca adı geçen şahsın bu operasyonu Ankara ya gelerek bizzat yönettiği iddialarına nazaran, Ali Fuat YILMAZER in 1 HAZİRAN 2009-5 HAZİRAN 2009 tarihleri arasında kullandığı tüm cep telefonlarına ait HTS kayıtlarının getirtilmesine,(hts kayıtları TİB.den gelmektedir. Burada da BASRİ AKTEPE ve HAKAN YILDIRIM adlı şahıslar bizzat bu operasyonun içindedirler. Kayıtların değiştirilmesi ihtimali göz ardı edilmemelidir. Kayıtlar geldikten sonra üzerinde sahtecilik yapılıp yapılmadığı açısından ilgili GSM kuruluşlarından kontrol edilmelidir.) 9- Gözaltında bulunduğum 05.06.2009 ile 07.06.2009 tarihleri arasında benimle ilgili İST. TEM şube müdürlüğü tarafından İst. Özel Yetkili savcılığına gönderilen tüm yazıların İEM.lüğünden istenilmesini, 10- İstanbul C. Başsavcılığı Özel Yetkili Bölümü tarafından benimle ilgili olarak Nöbetçi 11nci ACM.ne gönderilen Tutuklamaya sevk yazısının ve SORGU TUTANAĞININ onaylı örneğinin istenilmesini, 9- Ofisimde bulunan ve Genelkurmay Başkanlığından çalındığı anlaşılan çok gizli- gizli gizlilik dereceli belgeler ile fotokopi olarak ofisimden elde edildiği iddia olunan irtica ile mücadele eylem

7 planı adlı kağıdın ve mermi kutularının İstanbul özel yetkili başsavcılığından istenilerek, özel yetkili savcılığın yaptırdığı incelemelerden bağımsız olarak üzerinde PARMAK İZİ dahil her türlü kriminal incelemenin Ankara Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı laboratuarlarında yaptırılmasını 10- Ofisime konulan mermilerin Türkiye Temsilcisi olan ALA LTD. ŞTİ. İle, bu şirketin (varsa) gümrük müşavirliğini yapan kimliği meçhul diğer şirketin tüm kayıtlarına derhal el konularak, suça konu mermileri gerçekten ithal edip etmedikleri, sahte evrak ve sahte End User Certificate (EUC) düzenleyerek, mermileri bir kuruma adına alınıyormuş gibi göstererek sanal ithalat yapıp yapmadıkları gerçekten ithal etmişler ise, hangi kurum adına ithal ettikleri ve bu kurumda kime teslim ettiklerinin araştırılmasını, 11- Ofisimde bulunan mermilerin üretici firmaları olan, İSVEÇ NORMA ve İNGİLİZ ELEY firmalarının, 2008 yılında Türkiye ye yaptığı tüm 32 ve 22 kalibrelik mermi satışlarına ilişkin gümrük kayıtlarının dosyaya getirtilmesini, 12- Tüm GSM operatörlerine müzekkere yazılarak; a- Bülent TÜRKER adına kayıtlı başkaca tel. numarası olup olmadığının araştırılmasına b- Ayrıca isim fark etmeksizin, ULUS MAH. ULUS CAD. MAYA SİTESİ NO:3 ULUS/İSTANBUL adresine kayıtlı tüm GSM numaralarının sorulmasına - GSM şirketlerinden şüpheli adına veya isim farklı olmakla birlikte aynı adrese kayıtlı diğer numaraların tespit edilmesi halinde, tespit edilen bu GSM numaralarına ait HTS kayıtlarının da dosyaya getirtilmesine - Suça ilişkin delillerin elde edilmesi için, şüpheli şahsın yakalanarak, evinde, işyerinde ve arabasında arama yapılması, bulunacak tüm dijital veri depolama aygıtlarına, cep telefonlarına ve bilgisayarlara incelenmek üzere el konulmasına Emniyet içerisinde etkin bir örgütün bu soruşturmayı karartmaya yönelik organizasyonu nedeni ile, YAKALAMA VE ARAMA İŞLEMLERİNİN JANDARMA PERSONELİ tarafından yapılmasına - Yakalanması halinde, mukayese için şüphelinin PARMAK İZİNİN ALINMASINA,

8 BÜLENT TÜRKER adına kayıtlı tüm banka kasalarının araştırılmasına 13- ŞİŞLİ POSTANESİNDEN 02.07.2009 tarihinde saat 13.30 dan mesai saati bitimine kadar olan süreçte, teslim alınan 700.- TL. tutarında ki tüm posta havalelerinin kim tarafından TESLİM ALINDIĞININ, teslim alan kişilerin kimlik fotokopilerinin, cep telefonlarının ve buna ilişkin sair kayıtların getirtilerek, aynı güne ilişkin ŞİŞLİ POSTANESİ nde ki KAMERA KAYITLARINA el konulmasını, 14- Jandarma Kriminalde görev yapan ve inceleme yaparak rapor düzenleyen SİVİL grafologların uzmanlık belgelerinin onaylı birer suretlerinin getirtilmesini, bu kişilerin daha önce emniyet ve ATK ile ilişkilerinin bulunup bulunmadığının araştırılmasını, 15- Emniyet İstihbarat tarafından kullanılan emekli jandarma binbaşı ZAHİT ENGİN in cep telefonuna ait HTS kayıtlarının ŞUBAT 2009 dan bu güne olacak şekilde getirtilmesini, Başsavcılığınızdan arz ve talep ederim. 15.03.2010 (Avukat) Serdar ÖZTÜRK