BİLDİRİ KİTABI II BALKANLARDA TÜRKÇE EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİNE GENEL BİR BAKIŞ A GENERAL OVERVIEW OF TURKISH EDUCATIONS IN BALKANS Nuray KAYADİBİ 1 Ö ZET A BSTRACT Günümüzde Makedonya, Kosova, Bosna-Hersek, Yunanistan, Bulgaristan ve Arnavutluk ta Türkler yaşamaktadır. Türkler Osmanlı Dönemi nden bugüne kadar Balkan coğrafyasında varlıklarını sürdürmektedirler. Ülkeden ülkeye değişiklik göstermekle birlikte Türkler azınlık hakları doğrultusunda Türkçe eğitim hakkına sahiptirler. Bu ülkelerin bazılarında üniversitelerde Türkoloji bölümleri bulunmakta ve Türkçe eğitim yükseköğretim düzeyinde de verilmektedir. Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri bünyesinde açılan kurslarla yabancılara Türkçe öğretilmektedir. Bu çalışmada Makedonya, Kosova, Bosna-Hersek, Yunanistan, Bulgaristan ve Arnavutluk ta Türkçe eğitiminin günümüzdeki durumu değerlendirilmiştir. Türkçe eğitimin hangi kademelerde verildiği, dersin zorunlu ya da seçmeli olması, genel olarak Türkçe eğitimi ve öğretiminde karşılaşılan sorunlar tespit edilmiş, değerlendirilmiş ve çözüm önerileri sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Balkanlar, ana dili, Türkçe eğitimi. Today, Turks live in Macedonia, Kosovo, Bosnia-Herzegovina, Greece, Bulgaria and Albania. Turks have lived in Balkans since the Ottoman Empire period. Although it differs from country to country, Turks have the right to education in their mother tongue. In some of these countries, there are departments of Turcology and Turkish education is given in higher education in some Universities of Balkan Countries. Within the structure of Yunus Emre Institute of Turkish Culture, foreigners are taught Turkish. This study analyzes the condition of Turkish education in Macedonia, Kosovo, Bosnia-Herzegovina, Greece, Bulgaria and Albania. It has been explored the stages of Turkish education and whether they are compulsory or selective courses in these schools, determined the problems related to Turkish education and presented solutions for these problems. Key Words: Balkans, mother tongue, Turkish education. 1 Arş. Gör., Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü, nuraykayadibi@hotmail.com 129
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ 1.GİRİŞ Eski dönemlerden beri Balkanlar, kavimlerin uğrak yeri olmuştur. Asya dan gelen Avarlar, Hunlar, Bulgarlar, Macarlar, kuzeyden gelen Slavlar, batıdan gelen Cermenler, Venedikli tacirler, Haçlılar hepsi Balkan topraklarından geçmişler ve izlerini bırakmışlardır. Her topluluk bu topraklarda kendi devletini kurmuş ve düzenini inşa etmiştir. Tarihin katmanları birbirine eklenerek bugün Balkanların çok kültürlü ve etnili yapısı oluşmuştur. Balkanlar a ismini veren ise Türkler olmuştur (Oruç, 2011: 14). Balkan tarihinde ve coğrafyasında Türkler önemli bir rol üstlenmişlerdir. Balkanlar Türkler açısından; coğrafi, siyasi, ekonomik açıdan olduğu kadar tarihî ve kültürel yapı bakımından da çok önemlidir. Türkler, MS IV. yüzyılda Batı Hun Türklerinin yerlerinden kopmaları ve Orta Avrupa bozkırlarına gelmeleri sonucunda yeni bir yurt kurarlar. Bu yerleşme aynı zamanda günümüz Avrupa dünyasının biçimlenmesine ve bugünkü coğrafi düzene girmesine etki eder. Hun Türkleri Ural ve Kafkasya Bölgesinde Orta Avrupa, Adriyatik kıyıları ve Balkanlara uzanan geniş bir alanı kontrol ederler. (Yıldırım, 1998: 22). XI. ve XII. yüzyıllarda Peçenek, Kuman ve Uz Türkleri Balkanlara gelip yerleşirler. Balkanlarda asıl ve kalıcı ilişkiler Osmanlıların bu topraklara ayak basmalarıyla başlamıştır (İsen, 1997: 513). Balkanların Osmanlı Devleti tarafından fethedilmesiyle bölgede yeni ve parlak bir dönem başlamıştır. Yaklaşık beş yüz yıl süren bu hâkimiyet döneminde bölgenin sosyal, ekonomik ve kültürel yapısı büyük bir gelişme göstermiştir. Günümüze kadar ulaşan kültür mirasının büyük bir kısmı Osmanlı Dönemi nde oluşmuştur. Balkanlara yerleşen Türkler dillerini, dinlerini, kültürlerini yaşatmaya devam etmişler, bu topraklarda yaşayan çeşitli topluluklarla köklü bağlar kurarak bölgedeki Müslüman-Türk varlığını kalıcı hâle getirmişlerdir. XIX. yüzyılda milliyetçilik akımları ve savaşlarla Osmanlı himayesindeki milletler ayrılmaya başlamış ve Balkan toprakları yavaş yavaş Osmanlı Devleti hâkimiyetinden çıkmıştır. Bu topraklarda yaşayan Türkler azınlık durumuna düşmüşlerdir. Balkanlarda Türkçe eğitim, Türklerin bu bölgeye yerleşmesi ile başlamıştır. Bugün de Türkçe eğitim ve öğretim bu topraklarda devam etmektedir. Geçmişten bugüne kadar olan süreçte Türkçe eğitimde iniş çıkışlı bir tablo görülmektedir. Günümüzde Makedonya, Kosova, Bosna-Hersek, Yunanistan, Bulgaristan ve Arnavutluk gibi Balkan ülkelerinde Türkçe eğitim ve öğretim yapılmaktadır. Bazı ülkelerde ilk ve ortaöğretimde Türkçe eğitim verilirken, bazı ülkelerde sadece yükseköğretim düzeyinde Türkçe eğitim yapılmaktadır. Son yıllarda dünya üzerinde Türkçeye karşı yoğun bir ilgi görülmektedir. T.C. Yunus Emre Enstitüsü bünyesinde dünyanın birçok noktasında açılan Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri yabancılara Türkçeyi ve Türk kültürünü öğretmektedir. Türkçenin uluslararası düzeydeki etkinliğinin artırılması hususunda çalışmalar yürüten ve bu konuda süregelen eksiklikleri tamamlama amacında olan Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri, Avrupa Konseyi Ortak Dil Kriterlerine uygun, evrensel standartlara sahip ders kitabı hazırlama çalışmalarına da devam etmektedir (http://yunusemreenstitusu.org/turkiye). Balkan ülkelerinde de Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerinin Türkçe kurslarına ilgi yoğundur. Balkan ülkelerinde yaşayan Türkler, hem Türkçeyi hem de bulundukları ülkenin dilini konuşmaktadırlar. Yani bu bölgede yaşayan soydaşlarımız iki dillidir. İki dilli; İçinde bulunulan topluluk ya da bizzat konuşan kişi tarafından saptanan, iletişimsel ve bilişsel yeteneğin zorunlu kıldığı sosyokültürel gereklere göre tek dilli ya da iki dilli topluluklar arasında ana dili konuşucuları ölçüsünde kendini her iki dilde de ifade edebilecek durumda olan ve diğer taraftan bu kültürel ve dilsel gruplardan her ikisi ile ya da tümü ile veya en azından bir bölümü ile özdeşleşebilen kişidir. (Mazi- Sella, 1997: 34). İki dillilik; Bulunduğu yabancı bir ülkenin toplumunda, hayatın herhangi bir evresinde ana dilden başka ikinci bir dil olan o toplumun dilini kusursuz bilmesi ve kullanması, fakat kendi millî dilini ve kültürünü de yeterince bilmesi ve hayata geçirmesidir. (Güzel, 2010: 33). İki dillilik ile ilgili birçok tanım vardır, ayrıca iki dilliğin çeşitleri de bulunmaktadır. Azınlıklar da iki dilli olarak tanımlanmaktadır. 130
BİLDİRİ KİTABI II İki dilli ortamlarda ana dili eğitimi ayrı bir önem taşımaktadır. İki ayrı dilin konuşulduğu ortamlarda yaşayan ya da iki ayrı dil öğrenmek zorunda kalan çocuklar başlangıçta tek dili öğrenen çocuğa göre daha yavaş bir dil gelişimi gösterirler (Güzel, 2010: 76). Bu çocukların, dil eğitiminde farklı yöntem ve teknikler kullanılarak dil gelişimlerine katkı sağlanabilir. İki dilliliğin hatta çok dilliliğin söz konusu olduğu ülkelerde kültürler arası eğitim modeli uygulanabilir. Kültürler arası eğitim, farklı kültürlerden insanların yaşadığı bölgelerde uygulanan ve farklı grupların eşitliği ilkesine dayanan, dilsel ve kültürel farklılıkları, öğrenme sürecinin bir kaynağı olarak gören, fırsat eşitliğine olanak yaratan, ayrımcılığın ve ırkçılığın her çeşidine karşı olan bir eğitim modelidir (Özdemir, 1988). Balkan ülkelerinde ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde Türkçe eğitim ile ilgili sorunlar yaşanmaktadır. Bunlar; yerel yönetimden, eğitim kadrolarının yetersizliğinden, okul sayısının yetersizliğinden, okullarda okutulacak ders kitaplarının ve eğitim araç gereçlerinin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada, Makedonya, Kosova, Bosna-Hersek, Yunanistan, Bulgaristan ve Arnavutluk ta Türkçe eğitiminin günümüzdeki durumu değerlendirilecektir. A RAŞTIRMANIN YÖNTEMİ Bu çalışmada Makedonya, Kosova, Bosna-Hersek, Yunanistan, Bulgaristan ve Arnavutluk ta Türkçe eğitiminin günümüzdeki durumunu tespit etmek için betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Bir grubun belli özelliklerini belirlemek için verilerin toplanmasını amaçlayan çalışmalara tarama (survey) araştırması denir (Büyüköztürk vd., 2009: 16). Tarama modelleri, geçmişte ya da hâlen var olan durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırmaya konu olan birey ya da nesne, kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır. Onları herhangi bir şekilde değiştirme, etkileme çabası gösterilmez. Bilinmek istenen şey vardır ve oradadır. Önemli olan onu uygun şekilde gözleyip belirleyebilmektir. (Karasar, 1991: 77). Betimsel araştırmalar, verilen bir durumu olabildiğince tam ve dikkatli bir şekilde tanımlar. Eğitim alanındaki araştırmada, en yaygın betimsel yöntem tarama çalışmasıdır, çünkü araştırmacılar bireylerin, grupların ya da fiziksel ortamların özelliklerini (yetenekler, tercihler, davranışlar vb.) özetler. (Büyüköztürk vd., 2009: 21). 2. BALKAN ÜLKELERİNDE T ÜRKÇE EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ 2.1. Makedonya da Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Makedonya daki Türk varlığının başlangıcı, MS 378 de Hunların Makedonya dan geçerek Edirne yakınlarında Bizans ile savaşmasına kadar uzanmaktadır. Hunların ardından Kuman, Peçenek ve Uz Türkleri bu topraklarda önemli izler bırakmışlardır (Özkan, 2002: 57). Uzlar, 1065 te Tuna yı geçip Balkanlar a gelmişler, Tuna dan sonra Peçeneklerin arkasından Makedonya, Trakya ve Selanik taraflarına inmişler, buraları yağmalamışlardır (Demir, 2011: 10). XIII. yüzyılın sonlarında Makedonya nın bazı bölgelerine (Üsküp, Manastır, Selanik, Kalkandelen, Gostivar) Anadolu dan gelen Türkler yerleşmeye başlamışlardır; XIV. yüzyılın sonlarına doğru Makedonya bütünüyle Osmanlı hâkimiyetine girmiş ve bir Türk yurdu hâline gelmiştir (İnbaşı, 2002). 1912-1913 Balkan Savaşları sonucunda bu topraklar Osmanlı hâkimiyetinden çıkmıştır; göçler sebebiyle Türk nüfusu her geçen gün azalmış ve Türkler azınlık durumuna gelmişlerdir. Makedonya daki Türkçe eğitimin 5. yüzyıl başlarından beri var olduğu ifade edilmektedir (Hamzaoğlu, 2006). Makedonya daki eğitimin dününe kronolojik olarak bakıldığında, en önemli yazılı kaynağın Evliya Çelebi nin Seyahatnamesi olduğu görülür. Evliya Çelebi; Makedonya daki medreseleri, mektepleri, kütüphaneleri anlatmaktadır. Makedonya nın İştip şehrinde, Demirtaş Paşa tarafından yapıldığını tahmin ettiği 2 medrese ve 2 Darülkurra dan (İlahiyat) bahsetmektedir. (Ayverdi, 2000: 252). Makedonya Osmanlı hâkimiyetinden çıktıktan sonra Sırbistan ve Yugoslavya Krallığı döneminde Türk- 131
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ ler resmî olarak eşit vatandaşlar olmalarına rağmen ikincil bir statüye düşmüşlerdir. 1912 ile 1945 yılları arasında ana dilinde eğitim yasaklanmış ve Türkçe resmi dil olarak kullanılamamıştır. 1948 den sonra Yugoslavya döneminde etnik topluluklara ana dilde eğitim hakkı verilmiştir. Makedonya Türkleri bu dönemde kendi dillerinde eğitim hakkında kavuşmuşlardır. Bu yıllarda Türkçe öğretmen kadrosu yetişmiş, kitaplar basılmış ve dergiler yayımlanabilmiştir. (Baki vd, 2009: 7). Yükseköğretim alanında da Türkçe eğitimde olumlu gelişmeler yaşanmıştır. 1963-1964 öğretim yılında Üsküp Pedagoji Akademisi, 1976-1977 öğretim yılında da Üsküp Filoloji Fakültesinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü açılmıştır (Ago, 1996: 7-10). Azınlık hakları çerçevesinde günümüzde Makedonya Türkleri Türkçe eğitim görme; kendilerini geliştirmek ve ifade edebilmek için kültürel, sanatsal, akademik kurum ve dernek kurma/açma hakkına sahiptirler (Makedonya Cumhuriyeti Anayasası, 1991, Madde 48). Ana dilde eğitim, anayasa ile teminat altına alınmasına rağmen, Türklerin tüm Makedonya da ana dilde eğitim hakkına sahip oldukları söylenemez. Doğu Makedonya ve özellikle Debre de Türkçe eğitimde sorunlar yaşanmış, 1993 yılında Makedon yönetimince Torbeşlerin (zaman içinde dil özelliklerini yitirmiş Türkler olarak kabul edilenler) Türk olmadıkları gerekçesiyle Türkçe eğitimine izin verilmemiştir (Nuredin, 2001). Günümüzde Makedonya da Türk öğrenciler ilköğretimde Türkçe eğitim görmektedir. Hem Türkçe dersi zorunlu derstir hem de öğrenciler diğer bütün dersleri Türkçe görmektedirler. Bazı Türk aileler çeşitli baskılardan veya karma evliliklerden dolayı çocuklarını Arnavutça ya da Makedonca eğitim veren sınıflara göndermektedirler. Ortaöğretimde ise Türkçe eğitim veren okul sayısı azdır. Bazı şehirlerde Türkçe eğitim verilen liseler bulunmadığı için öğrenciler farklı şehirlerdeki liselere gitmekte ya da Makedonca eğitim veren bir liseye devam etmektedirler. Farklı şehirlerde liseye devam eden öğrenciler için Türk dernekleri öğrenci yurtları açmışlardır. Bu şekilde de Türkçe eğitime destek sağlanmaya çalışılmaktadır. Makedonya Türkleri Doğu ve Batı Makedonya Türkleri şeklinde ikiye ayrılmıştır. Çünkü doğu ile batı birçok yönden farklıdır. Batı Makedonya Türkleri; ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim vs. bakımdan daha çok imkâna sahiptirler. Doğu Makedonya Türklerine ise bilinçli olarak bazı hizmetler çeşitli bahanelerle götürülmemektedir. Böylece Türklerin kendi kimlikleri unutturulmaya çalışılmaktadır. Doğu Makedonya da Türk öğrenciler Türkçe dersini seçmeli ders olarak alabilmektedirler, diğer bütün dersler ise Makedoncadır. Doğu Makedonya nın Radoviş ve Valondola şehirlerinde Türkler yalnızca ilköğretim 5. sınıfa kadar Türkçe eğitim görebilmektedirler. Makedonya da yükseköğretimde eğitim dili Makedoncadır. Üsküp Kiril Metodi Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, İştip Gotse Delçev Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ve Üsküp Pedagoji Fakültesinde Türkçe eğitim verilmektedir. 1963-1964 yıllarında açılan Sınıf Öğretmeni yanında Matematik-Fizik, Kimya-Biyoloji ve Tarih-Coğrafya dersleri için de öğretmen yetiştiren Pedagoji Fakültesinde dersler Türkçe verilmekteyken siyasi gelişmelerin etkisiyle 1987 yılında derslerin Türkçe verilmesini sonlandırma kararı alınmıştır (Abbas, 1999: 98). Bugün, Makedonya Cumhuriyeti nde genel öğretim veren temel eğitim okullarında ve liselerde Türkçe ana dili eğitimi ders kitapları, Makedonya Eğitim ve Spor Bakanlığı tarafından saptanan amaçları gerçekleştirecek bir içerikle hazırlanmakta ve Makedonca yazılan ders kitapları Türkçeye tercüme edilmektedir. Bu kitaplar metin seçimleri ve işlenişleri açısından amacı gerçekleştirmeye yönelik değildir. Özellikle tarih ders kitaplarında Türk tarihi doğru bir şekilde verilmemektedir. Türkçe okuma ve ders kitaplarının uygun olmaması öğretim kalitesini düşürmekte, Türkçenin öğretim dili olarak gelişmesine zarar vermektedir. Yardımcı kitap, öğretim materyali açısından da sıkıntılar bulunmaktadır. Bütün materyaller, teknolojik malzemeler Makedonca olduğu için öğretmenler bu kaynakları kullanamamaktadır. Türkçe eğitim yapılan Türk okullarının en büyük sorunlarından biri de Türk öğretmen yetersizliğidir. Türk öğretmen bulunmadığı için bazı okullarda Türk öğrencilerin derslerine Türkçe bilmeyen Makedon ya da Arnavut öğretmenler girmektedir. 132
BİLDİRİ KİTABI II Türkçe eğitim gören öğrencilerin bilgisayarlar programları Makedonca ve Arnavutçadır. Türkçenin bilgisayar programlarında yer almaması sıkıntı yaratmaktadır, bu yönde çalışmalar yapılmalıdır. Üsküp Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Türkçe kursları ile yoğun ilgi görmektedir. Her kesimden yabancının katıldığı kurslarda Türk dili, Türk kültürü öğretilmektedir. Merkez aynı zamanda Makedonya daki Türkçe ve sınıf öğretmenlerine yönelik seminerler düzenlemektedir. Çeşitli organizasyonlar düzenleyerek Makedonya da Türk kültürünü tanıtmakta, Türkler arasındaki birlik beraberlik ruhunu da canlandırmaktadır. 2.2. Bosna-Hersek te Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Osmanlılara kadar Roma, Bizans ve yerli hanedanların hâkimiyetinde kalan bölgeye ilk Türk akınları 1386 yılında başlar. 1392 yılında Üsküp ün fethiyle birlikte artan Osmanlı nüfuzu Bosna Kralı II. Tvrtko nun Osmanlı hâkimiyetini kabul etmesiyle sonuçlanmıştır (1428-1429). 1463 yılında ise Fatih Sultan Mehmet in idaresindeki ordu Bosna yı fethetmiştir. Fetihten sonra sancak hâline getirilen bölgenin merkezi Saraybosna olmuştur. Sancak merkezi daha sonra Banaluka ya taşınmış, Bosna 1908 yılında tamamen Osmanlı hâkimiyetinden çıkmıştır. (Gönel, 2011). Her Osmanlı eyaletinde olduğu gibi Bosna Hersek te de İslami eğitim ve kültürün fideliklerini mektepler ve dinî kurumlar oluşturmuştur. Camilerin yanında bulunan mektep ve medreseler, Bosna Müslümanlarının temel öğretim müesseseleriydi. Saraybosna da en eski medrese XVI. yy. başlarında kurulmuştur. Gazi Hüsrev Bey tarafından yaptırılan bu medrese kütüphanesiyle birlikte hâlâ ayaktadır. İlk Rüşdiye ve Mekteb-i Hukukun açılması ise Topal Osman Paşa nın valiliği dönemindedir. Resmi kayıtlara göre Osmanlı idaresinin sonlarına doğru burada 917 mektep, 43 medrese, 28 Rüşdiye vardı. Ayrıca Saraybosna da bir askerî okul, öğretmen yetiştirme koleji ve bir de ticaret mektebi bulunuyordu. (Hadzi, 2007: 11). Bosna da 1920 lere kadar Türkçe eğitim öğretim ve yayın faaliyetleri devam etmiştir. Uzun süren Türk hâkimiyeti döneminde Boşnakların Türk kültürüne yaptıkları katkılar azımsanmayacak derecededir (Gölen, 2010: 183). Bosna Hersek, 1992 yılında bağımsızlığını ilan etmesine rağmen ülkedeki Sırplar tarafından tanınmamış ve bu durum, 1995 yılına kadar sürecek bir savaşa yol açmıştır. Fakat savaş sonunda imzalanan Dayton Barış Antlaşması ile bağımsızlık, resmen ilan edilmiştir (Gökdağ, 2012b: 20). XV. asırdan itibaren Bosnalı Müslümanlar Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler, edebî ve ilmî eserler yazmağa başlamış ve Türk-İslam edebiyatına iki yüzden fazla şair ve yazar vermişlerdir. Türk-İslam kültürünü çok iyi öğrenen Bosna Müslümanları, kendi dillerinde de yazdıkları şiir ve eserlerde bu kültürün unsurlarını rahatlıkla benimseyerek kullanmışlar ve geniş halk kitlelerine de bunu benimsetmişlerdir. Bosna Müslümanları arasında Türk tesiri, başta din olmak üzere müzik ve halk oyunlarında, günlük hayatın her sahasında bugün de görülebilir (Morina, 2010). Bosna Hersek Federasyonu, federal birimlerden yani kantonlardan oluşmaktadır. Bosna Hersek in resmî dilleri Boşnakça, Hırvatça ve Sırpçadır. Resmi alfabesi Latin ve Kiril alfabeleridir. Diğer diller iletişim ve eğitim aracı olarak kullanılabilir. (Bosna Hersek Federasyonu Anayasası, Madde 65). Bosna Hersek te Yunus Emre Enstitüsünün iki şubesi bulunmaktadır: Saraybosna ve Foynitsa Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri. Yunus Emre Enstitüsü ile Bosna Millî Eğitim Bakanlığının iş birliği doğrultusunda proje kapsamında ilköğretim ve ortaöğretimde Türkçe seçmeli ders olarak müfredata girmiştir. Saraybosna Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Türkçe öğretmeni, kitap, bilgisayar, projektör gibi katkılar sağlamaktadır. Yunus Emre Enstitüsü tarafından Bosna müfredatına ve kültürüne uygun olarak hazırlanan Haydi Türkçe Öğrenelim serisi ile öğretim yapılmaktadır. Hersek-Neretva, Zenitsa-Doboy, Bosna-Podrinye ve Tuzla kantonlarında üç bin civarında Türkçe öğrenen öğrenci bulunmaktadır (http://yunusemreenstitusu.org/bosnia). Saraybosna ve Foynitsa Türk Kültür Merkezlerinde yetişkinlere de Türkçe öğretilmektedir ve yoğun bir ilgi söz konusudur. 133
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ Yükseköğretimde Türkçe eğitim dört üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümlerinde yapılmaktadır. Sarajevo Üniversitesi Felsefe Fakültesinde Türkoloji Kürsüsü, Tuzla Üniversitesi Felsefe Fakültesinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Zenica Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Uluslararası Burç Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü bulunmaktadır. Bu bölümlerden mezun olanlar Bosna da Türkçe ve Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği yapmaktadırlar. 2012 yılında da Mostar Cemal Biyediç Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü açılmıştır. 2.3. Bulgaristan da Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Bulgaristan da Türk varlığı 5. yüzyılda Hunlar ile başlamıştır. 1385 yılında Osmanlı hâkimiyetine giren Bulgaristan, Osmanlı Rus Savaşı ardından Rus desteği ile özerk prenslik hâline gelmiş, II. Meşrutiyet in ilanından sonra da 5 Ekim 1908 de bağımsızlığını kazanmıştır (Özkan, 2002: 40). Bulgaristan da bulunan azınlık gruplarının başlıcaları Türkler, Çingeneler, Ulahlar, Ermeniler, Karakaçanlar, Yunanlılar ve Yahudilerdir. Ülkede bulunan Makedonlar ise azınlık olarak kabul edilmemektedir. Nüfusun % 10 unu oluşturan Türk azınlık, yoğun olarak Sofya, Şumnu, Kırcaali, Filibe, Dobruca bölgelerinde yaşamaktadır. Türklerin azınlık hakları, imzalanan antlaşmalarda garanti altına alınmasına rağmen, bu haklara genellikle uyulmamıştır. Hatta buradaki Türkler, asimilasyon politikalarının bir neticesi olarak büyük işkenceler bile görmüşlerdir. Türk okulları, 1975 te Bulgar okulları içinde eritilmiş ve 1970 li yılların başında Türkçe eğitim yapılması yasaklanmıştır. (Gökdağ, 2012a: 76). Bulgaristan da Türkçe eğitim Osmanlı Döneminde başlamıştır. Tanzimat döneminde İstanbul da açılmaya başlayan rüşdiyeler kısa zamanda Filipe, Rusçuk, Varna, Berkofça gibi şehirlerde de faaliyete başlamıştır. 1878 de Bulgar prensliğinin kuruluşunun ardından kabul edilen ilk Bulgar anayasasında Türklerin Türkçe eğitim ve öğretim hakkı korunmuştur. 1894-1895 yılında yapılan tespite göre bu dönemde, 1284 ü ilkokul, 16 sı rüşdiye olmak üzere toplam 1600 okulda Türkçe eğitim verilmiştir. Bulgaristan ın bağımsızlığını ilan ettiği 1908 yılına kadar ders kitapları Osmanlı Devleti tarafından gönderilmiş ve Bulgarca hariç bütün dersler Türkçe okutulmuştur. (Özkan, 2002: 47). Balkan Savaşları ndan sonra Türkler baskı sonucu göç etmeye başlamış, Türk nüfus azalmış ve Türk okulları yavaş yavaş kapanmıştır. Bazı dönemlerde çeşitli uygulamalarla Türkler ana dilde eğitim yapabilmişlerdir. Bulgaristan da azınlıkların kendi dillerini kullanması ve öğrenmesi 1991 de kabul olunan Bulgaristan Cumhuriyeti Anayasası nın 36. maddesinin 2. fıkrasınca garanti altına alınmıştır: Ana dili Bulgarca olmayan vatandaşlar, Bulgar dilinin zorunlu öğrenimi ile birlikte kendi dillerini öğrenme ve kullanma hakkına sahiptirler (İbryam, 2007: 93). Eğitim ve Bilim Bakanlığı 1992 yılında Türk dili eğitimine başlayınca Türk dilinin serbest seçenekli ders olarak okunması için numune eğitim programları hazırlamıştır. Zorunlu seçmeli ders olarak liselerde okunması için de programlar 1999 da hazırlanmıştır. Okul kitaplarına duyulan ihtiyaçları karşılamak için 1991 yılında acilen ilkokul için alfabe, rüştiye kısmı için ise okuma kitabı hazırlanmış, 1992/93 ders yılında ise Türkiye Cumhuriyeti Bulgaristan Büyükelçiliği yardımı ile 1. sınıftan 8. sınıfa kadar dil bilgisi ve edebiyat kitapları (okuma kitapları) hazırlanmıştır; hâlen o kitaplar kullanılmaktadır. (Chakar, 2001). Bulgar Bakanlar Kurulunun 09.09.1994 tarihli aldığı kararlara göre, ana dili Bulgarca olmayan öğrenciler, kendi ana dilini I. VIII. sınıfları arası öğretim planı kapsamında belediye okullarında serbest seçmeli ders olarak öğrenebilirler. Buna göre ana dili eğitimi haftada 4 saat olmak üzere program kapsamında yapılır. Her öğrenci, ana dilini okumaya başlarken istek beyanatı sunar. Ders yılı başında, her öğrenci okul müdürüne velisi tarafından imzalanmış bir dilekçe verir. Başka okula geçiş yaparken öğrenci, ana dili eğitimi için yeniden başvuruda bulunur. Hâlen Bulgar millî eğitim programında ana dil olarak Türkçe dersi hem zorunlu seçmeli hem de serbest seçmeli ders grupları içinde öğrencinin tercihine sunulmaktadır. (Adalı, 2011). 134
BİLDİRİ KİTABI II 2012 yılında basılan Türkçe Yardımcı Ders Kitabı 4 ve Türkçe Çalışma Defteri 4 kitapları 2013 yılında dağıtılmıştır. 20 yıl sonra ilk kez Türkçe ders kitabı basımı yapılmıştır. Ders kitabı sıkıntısı Türkçe eğitimini olumsuz yönde etkilemektedir. Türkçe derslerini verecek öğretmen yetersizliği de diğer önemli bir sorundur. Hatta öğretmen yetersizliğinden dolayı bazı okullarda Türkçe dersi verilememektedir. Türk nüfusun az olduğu Bulgar şehirlerinde aileler Bulgarcayı daha iyi konuşmakta ve evde de çoğunlukla Bulgarcayı kullanmaktadır. Türk nüfusun yoğun olduğu kırsal kesimlerde ise Türkçe Bulgarcaya göre daha iyi konuşulmakta ve ev ortamında Türkçe tercih edilmektedir. İlköğretimde ve ortaöğretimde Bulgar hükümetinin baskılarına rağmen Türkçe eğitim verilmeye devam edilmektedir. Türkçe derslerinin zorunlu olması ana dili gelişimi açısından çok önemlidir, bu konuda ilgililerin çözüm bulmaları gerekmektedir. Yükseköğretimde Türkçe eğitime bakıldığında; Bulgar Bilimler Akademisinde Balkanistika Enstitüsü; Filibe Üniversitesinde Kırcaali İlk ve Ortaokul Öğretmen Enstitüsü, Türkçe Elemanı Yetiştirme Sınıfları; Shoumen Üniversitesinde Bishop K. Preslavsky Yabancı Diller Fakültesi Türk Filolojisi Bölümü; Sofya Kliment Ohridski Üniversitesinde Türkoloji Bölümü; Sofya Üniversitesi Klasik ve Modern Filolojiler Fakültesi Doğu Dilleri ve Kültürleri Merkezinde Türkoloji ve Altayistik Kürsüsü; Şumnu Yüksek Pedagoji Enstitüsünde Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı bulunmaktadır. 2.4. KOSOVA DA TÜRKÇE E ĞİTİM VE ÖĞRETİMİ Günümüz Kosova Türkleri, çok eski zamanlarda Balkanlara gelen ataları Hunların, Avarların, Oğuzların, Kumanların, Peçeneklerin bir parçası olarak bu topraklara yerleşmiş ve yurt edinmişlerdir. 1389 Kosova Meydan zaferiyle Kosova, Osmanlı hâkimiyetine girerek Üsküp sancağına bağlanmıştır. Balkan Savaşlarının sonucunda Kosova, Osmanlı toprağından ayrılarak, 30 Ağustos 1913 yılında Londra Anlaşmasıyla Sırbistan a bırakılmıştır. Kosova, Sırbistan hâkimiyetine girdikten sonra, Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı-Yugoslavya Krallığı, Arnavutluk Krallığı, İtalyan hâkimiyeti, Alman işgali, Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti, Sırbistan Cumhuriyeti, UNMİK (Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu) idareleri altında bulunmuştur. (Bozkurt, 2010: 67-68). 2008 yılında bağımsızlığını kazanan Kosova da Türkler yüzyıllardır yaşamaktadırlar ve yaşadıkları süre içerisinde de Türkçe eğitimini bazı dönemlerde kesintiye uğramakla birlikte günümüze kadar devam ettirmişlerdir. Osmanlı Döneminde; 1455 yılında Osmanlı nın Kosova yı fethetmesi ile bu bölgede Türkçe eğitim başlar ve 1912 yılında Osmanlı bu topraklardan geri çekilene kadar devam eder. Yugoslavya Krallığı döneminde (1912-1951) resmî olarak Türkçe eğitim yapılamamıştır. Sosyalist Yugoslavya döneminde (1951-1999) Türkçe eğitim yeniden başlar ve 1999 yılında NATO nun Kosova ya müdahalesine ve BM Geçici Yönetim Organlarının kuruluşuna kadar sürer. BM Geçici Yönetim Organlarının dönemi 17 Şubat 2008 tarihine kadar devam eder, bu dönemde de Türkçe eğitim yapılmıştır. (Safçı ve Koro, 2008: 16). Bugün de Kosova da Türkler ana dili ile eğitim görebilmektedirler. Kosova Cumhuriyeti resmî dilleri Arnavutça ve Sırpçadır. Türkçe, Boşnakça ve Romca belediyeler seviyesinde resmî statüye sahiptir. (Kosova Cumhuriyeti Anayasası, Madde 5). Kosova Cumhuriyeti Anayasasında Topluluk ve Topluluk Mensuplarının Hakları başlığında Yasalarla belirlendiği ölçüde kendi dillerinde ilk ve ortaöğretim seviyesinde öğrenim görme. (Madde 59) ifadesi ile Türklere ana dilde eğitim hakkı teminatı verilmiştir. Yerel dil olarak kabul edilen Türkçe, sadece Prizren Belediyesinde resmî dil statüsüne sahiptir. Kosova da etnik gruplar kendi eğitim kurumlarını oluşturma; dillerini, yazılarını ve alfabelerini özgürce kullanabilme hakkına sahiptir. Türkler bugün Prizren Mamuşa, Priştine, Gilan, Dohırçan, Mitroviça ve Vıçıtırn gibi yerleşim merkezlerinde toplam 11 ilköğretim okulunda ve 6 lisede eğitim görmektedirler. (Gökdağ, 2012b: 23-24). Kosova Türkleri Priştine Filoloji Fakültesinin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde; 2003/2004 öğretim yılından başlayarak da Prizren Eğitim Fakültesinin Sınıf Öğretmenliği Bölümünde Türkçe eğitim 135
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ görmektedirler. Bu fakültede Türkçe eğitimin gereksinimlerine göre 2009/2010 eğitim öğretim yılında da Matematik/Enformatik Bölümü, 2010/2011 öğretim yılında ise Anaokulu Öğretmenliği Bölümü açılmıştır. (Koro, 2011: 127). Ayrıca 2012 yılında da Prizren de Türkçe eğitim veren Hukuk Fakültesi açılmıştır. Türk öğrenciler için ilköğretim ve ortaöğretimde Türkçe dersi zorunludur. Arnavutça ortam dili olarak verilmektedir, zorunlu yabancı dil ise İngilizcedir. Ama sınıf açma konusunda bazı bölgelerde öğrenci sıkıntısı yaşanmaktadır. Ders kitabı sorunu, eğitim kadrosu yetersizliği ve fiziksel imkânlar bakımından sıkıntılar vardır. Kosova Arnavut nüfusun yoğun olduğu bir ülkedir, bu sebepten Arnavutlar içerisinde asimile olma gibi bir durum söz konusudur. Bu noktada ana dili eğitiminin önemi daha çok hissedilmektedir. Priştine, Prizren ve İpek te Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri bulunmakta ve Türkçe kursları yabancılar tarafından yoğun ilgi görmektedir. Merkezler çeşitli etkinliklerle Türk dilini ve kültürünü canlı tutmaya ve diğer milletlere tanıtmaya çalışmaktadırlar. Merkezler okullarda Türkçe eğitimine yönelik seminer çalışmaları ile de ana dili eğitimine katkı sağlamaktadır. 2.5. YUNANİSTAN DA T ÜRKÇE EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ Osmanlı Döneminde 1370 lerde Yunanistan a giren Türkler ilk olarak Vardar ve Yenitsa ya yerleşmişler ve diğer bölgelere buradan geçmişlerdir. Yunanistan bağımsızlığını ilan ettiği 1829 yılına kadar 460 yıl boyunca Türk hâkimiyeti altında kalmıştır. (Özkan, 2002: 51). Yunanistan, 1829 yılında bağımsızlığını kazanan ilk Balkan ülkesidir. Ülkenin tek resmî dili, Yunancadır. Burada bulunan başlıca azınlık grupları Türkler, Pomaklar, Arnavutlar, Makedonlar ve Ulahlardır. Daha önce hep beraber ortak bir devletin vatandaşı iken Yunanistan ın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte kurucu unsur dışındaki diğer topluluklar azınlık, dilleri ise birer azınlık dili konumunu almıştır. (Gökdağ, 2012b:12). Lozan Antlaşması ile Yunanistan Türkçeyi bir azınlık dili olarak ve eğitimde azınlık ana dili olarak kabul etmektedir. Azınlık ile ilgili yasal düzenlemelerle de Türkçe eğitim teminat altına alınmıştır. Günümüzde Gümülcine, İskeçe ve Şahin bölgelerinde Türkçe eğitim veren okullar bulunmaktadır. Yunanistan da ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde azınlık okullarında Türkçe dersi verilmektedir. Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkiler çok iyi olmadığından dolayı Türkçe eğitimi konusunda Yunan yönetiminin olumsuz bir bakışı vardır. Yunanistan da temel eğitim dokuz yıldır. Türkler Türk öğretmen bulunmadığı için çocuklarını çoğunlukla Yunanca eğitim veren bir okula göndermektedir. Çocuk Yunanca bilmediği için de sıkıntılar yaşanmaktadır. Ders kitapları önceleri Yunanistan tarafından basılırken son yıllarda talepler üzerine Türkiye de basılıp gönderilmeye başlanmıştır. İlkokullarda uygulanan eğitim programına göre derslerin bir kısmı Yunanca bir kısmı Türkçe okutulmaktadır. Türkçe dil dersi, Din bilgisi, Matematik, Tabiat Bilgisi, Teknik derslerinin eğitim dili Türkçedir. Bu arada resmî eğitim programına göre Müzik dersi ½ saat Türkçe ve ½ saat Yunanca olarak öngörülmektedir, aynı durum Beden Eğitimi dersi için de geçerlidir. (Achmet, 2005: 122). Azınlık okullarında öğretmen kadrosu konusunda da sıkıntılar yaşanmaktadır. Azınlık okullarında eğitim programının Yunanca derslerini veren Yunanlı öğretmenler Yunanistan da değişik üniversitelerde bulunan eğitim fakültelerinden mezun olduktan sonra ülke çapında gerçekleştirilen sınavlardan geçerek Batı Trakya daki azınlık okullarına diğer devlet okullarına atanmada geçerli kurallar doğrultusunda atanmaktadırlar. Ancak azınlık okullarında görev yapacak Yunan öğretmenler, Yunancanın yabancı dil olarak öğretimi konusunda ve azınlıklar eğitimi konusunda özel bir eğitim sürecinden geçirilmemektedir. Yunanistan da azınlık öğrencilerinin devam ettiği azınlık ilkokulları için öğretmen yetiştiren tek yükseköğretim kurumu Selanik Özel Pedagoji Akademisi dir. (Achmet, 2005: 126-127). Yükseköğretim düzeyinde Türkçe eğitim şu kurumlarda bulunmaktadır: Girit Akdeniz Araştırma Enstitüsü, Türkoloji Bölümü, Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İnceleme Enstitüsü, Selanik Özel Pedagoji Akademisi. 2.6. ARNAVUTLUK TA TÜRKÇE E ĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ Arnavut halkı, MÖ 2000 yıllarında Balkan Yarımadasına yerleşen İlliryalıların torunlarıdır. 1468 136
BİLDİRİ KİTABI II yılında Osmanlı idaresine geçen Arnavutluk, 1912 de bağımsızlığını ilan etmiştir. Ülkenin dili, bir Hint Avrupa dili olan ve 5 6 milyon kişi tarafından konuşulan Arnavutçadır. (Gökdağ, 2012b: 13). Yaklaşık beş yüzyıl boyunca Osmanlı hâkimiyetinde kalan Arnavutluk, Türk kültür ve medeniyeti etkisinde şekillenmiştir. Arnavutluk Anayasası nın 18. ve 20. maddelerinde herkesin eşit olduğu; ırk, din, cinsiyet ayrımcılığına gidilemeyeceği; herkesin etnik yapısına bağlı olarak kendini ifade özgürlüğüne sahip olduğu belirtilmektedir (Arnavutluk Anayasası, 1998). Arnavutluk ta ilköğretim ve ortaöğretimde Türkçe eğitim verilmemektedir. Arnavutluk ta azınlık hakları koruma altına alınmıştır, fakat azınlıklar ana dilde eğitim yapamamaktadır. Yükseköğretimde; Tiran Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi Türk Dili Bölümünde ve Beder Sosyal Bilimler Üniversitesi Türkoloji Bölümünde Türkçe eğitim verilmektedir. Tiran ve İşkodra Yunus Emre Türk Merkezleri bünyesinde yabancılara Türkçe kursları verilmektedir. Dillerinde pek çok Türkçe kaynaklı kelimenin bulunduğu Arnavutların da Türkçeye ilgisinin yoğun olduğu belirtilmektedir. 3.SONUÇ Balkan ülkelerinde yüzyıllar boyunca Türkçe konuşulmuş ve Türkçe eğitim yapılmıştır. Günümüzde de bu durum azınlık hakları çerçevesinde devam etmektedir. Arnavutluk haricindeki diğer Balkan ülkelerinde ilköğretim ve ortaöğretimde Türkçe zorunlu ya da seçmeli ders olarak öğrencilere verilmektedir. Yükseköğretimde söz konusu ülkelerin hepsinde Türkoloji ya da Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü bulunmaktadır. Uzun yıllar Osmanlı hâkimiyetinde kalan, Türk kültürüne ve Türk diline aşina olan bu ülkelerde Türkçe eğitim konusunda ortak sıkıntılar bulunmaktadır. Çok dilli, çok kültürlü ortamlarda azınlık olarak yaşayan Balkan Türklerinin Türk kimlik ve kültürlerini koruyabilmeleri için Türkçe ana dili eğitimi ve öğretimi konusunda bilinçlendirilmesi ve kendilerine anayasal olarak verilen ana dilinde eğitim haklarına sahip çıkmaları gerekmektedir. Balkan ülkelerinde özellikle ana dili Türkçe olan iki dilli hatta çok dilli öğrenciler Türkçe eğitim konusunda birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Veliler çocuklarının yaşadıkları ülkede iletişim konusunda sıkıntı yaşamalarını istemedikleri için, bulundukları ülkenin dili ile eğitim yapılan okullara göndermektedirler. Bu durumda Türkçe Balkan ülkelerinde unutulmaya yüz tutacaktır. Balkan ülkelerinde Türkçe eğitimde, bulunulan ülkenin programları tercüme yapılarak kullanıldığı için verimli eğitim yapılamamaktadır. Programlar Türkiye ve yaşanılan ülkelerdeki uzmanlar tarafından ana dili eğitimine ve eğitim ilke ve yöntemlerine uygun olarak hazırlanmalıdır. Ders kitapları yaşanılan ülkenin ders kitaplarından tercüme edilmektedir. Tercüme sırasında da sıkıntılar yaşanmaktadır. Ders kitapları Türkiye ve yaşanılan ülkelerdeki uzmanların ortak çalışması ile hazırlanmalıdır. Öğretmen kadrosu ile ilgili sıkıntılara yönelik olarak Türkiye ile iş birliği yapılmalı; değişim programları ile Türkiye den öğretmenler gönderilmeli ya da fakültelerin öğretmen yetiştiren bölümlerinde kontenjanlar arttırılmalıdır. Öğretmenlerin daha verimli olabilmesi için hizmet içi eğitime tabi tutulması gerekmektedir. Ders araç-gereçleri, teknolojik öğretim materyalleri Türkçe olarak hazırlanmalı; ortak projelerle Türkiye nin de bu araç gereçleri temin etmede destek sağlaması gerekmektedir. Yunanistan ve Bulgaristan da Yunus Emre Türk Kültür Merkezi açma çalışmaları için girişimde bulunulmalı, Türk dili bu ülkelerde de öğretilmeli ve Türk nüfus Türkçe eğitimi konusunda desteklenmelidir. K AYNAKLAR Abbas, Z. B., (1999). Makedonya da Türklerin Eğitimi, Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitimi ve Yayın Hayatı., Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998.). Ankara: TDK. Achmet, İ.K. (2005). Yunanistan da (Batı Trakya da) İkidilli Eğitim Veren Azınlık Okullarında Türkçe ve Yunanca Öğrenim Gören Öğrencilerin Okuduğunu Anlama ve Yazılı Anlatım Becerilerinin Değerlendirilmesi.Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkçenin Eğitimi ve Öğretimi Ana Bilim Dalı. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Ankara. 137
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ Adalı, M. (2011). Bulgaristan da Türkçenin Anadil Olarak Öğretiminde Yaşanılan Sorunlar ve İki Dillilik. http://www.yalquzaq.com/?p Ago, A. (1996). Makedonya da Türk Halkının Anadil Üzerine Eğitim- Öğretim ve Sorunlar, Sesler, Sayı 302, Üsküp 1996, s.7-10. Arnavutluk Anayasası (1998). http://unpan1.un.org/intradoc/ groups/public/documents/untc/unpan013810.pdf Artun E. (?). Türk Halk Kültürünün Balkanlardaki Rolü. Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları. http://turkoloji. cu.edu.tr/halkbilim/8.php Ayverdi, İ. H. (2000). Avrupa da Osmanlı Mimari Eserleri. III.Cilt, s. 252. Baki, S., B. Muça, G. Bayraktar, O. Emin. (2009). Makedonya da İlkokul ve Lise Türkçe Eğitimindeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri. MATÜSİTEB, Üsküp. Bozkurt, G. S. (2010). Tito Sonrası Dönemde Eski Yugoslavya Bölgesindeki Türkler ve Müslümanlar. Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, X/2 (Kış 2010), s.51-95. Büyüköztürk, Ş.; Çakmak Kılıç, E.; Akgün, Özcan E.; Karadeniz, Ş.; Demirel, F. (2009). Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Ankara: PegemA Yayıncılık. Chakar, S. (2001). Bulgaristan da Türk Dilinin Anadil veya Yabancı Dil Olarak Öğretilmesi. Avrupa da Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sempozyumu, 25-26 Ekim 2001. http:// www.turkceogretimi.com/anadil-olarak-turkce-ogretimi/ bulgaristan-da-turk-dilinin-anadil-veya-yabanci-dil-olarakogretilmesi Demir, N. (2011). Saltık-Nâme ve Selçuk-Nâme Işığında Gagauz Türkleri. Zeitschrift für die Welt der Türken / Journal of World of Turks, Vol. 3, No. 2 (2011). Güzel, A. (2010). İki Dilli Türk Çocuklarına Türkçe Öğretimi (Almanya Örneği). Öncü Kitap: Ankara. Gökdağ, B. A. (2012a). Balkan Ülkelerinin Anayasalarında Dil Kullanımı ile İlgili Düzenlemeler. Turkish Studies, Volume 7/4, Fall, 2012. Gökdağ, B. A. (2012b). Balkanlar: Etnik Karmaşanın Dilsel Boyutları. Karadeniz Araştırmaları, Kış 2012, Sayı 32, ss.1 27. Gölen, Z. (2010). Tanzimat Döneminde Bosna Hersek. Ankara: TTK Yayınları. Gönel, H. (2011). Bosna Hersek te Türkçe. 1st International Conference on Foreign Language Teaching and Applied Linguistics, May 5-7 2011, Sarajevo. Hadzi, H. (2007). 19. yy. da Osmanlı Devletinin Bosna Eyaletindeki Bilim Adamları ve Eserleri. Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kayseri. Hamzaoğlu, Y. (2006). Doğu Makedonya da Türkçe Eğitim Sorunu. Köprü, Sayı 10, Üsküp. Hayber, A. (1999). Makedonya da Türkçe Öğretimi. Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitimi ve Yayın Hayatı, Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998.) TDK, Ankara, 1999, s.302. İbryam, S. (2007). AB ye Uyum Sürecinde Bulgaristan da Değişen Azınlık Hakları Anlayışı ve Yükselişe Geçen Milliyetçiğin Tezahürü: Ataka. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul. İnbaşı, Mehmet. (2002). Makedonya da Osmanlı Hâkimiyeti: Değişen ve Değişmeyen Kimlik. Makedonya Sorunu Dünden Bugüne. (Drl. Murat Hatipoğlu) Ankara: ASAM Yayınları. s. 27-44. İsen, M. (1997). Ötelerden Bir Ses, Ankara. Karasar, N. (1991). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Ankara: Sanem Matbaacılık. Koro, B. (2011). Kosova Türkçe Eğitiminde Gelişmeler. Kosova Türk Öğretmenler Derneği Yayınları, Prizren- Kosova. Kosova Cumhuriyeti Anayasası. (2008). http://www.kushtetutakosoves.info/repository/docs/kosova.cumhuriyeti.anayasasi.pdf Makedonya Cumhuriyeti Anayasası, (Constitution Of The Republic Of Macedonia) http://www.sobranie.mk (E. T.: 07.10.2012) Mazi-Sella, E., (1997). Diglossia kai Oligotero Omiloumenes Glosses. (İkidillilik ve Az Konuşulan Diller),To Meionotiko Fainomeno sten Hellada (Yunanistan da Azınlık Olgusu) s.349-413, Atina: Kritiki Yayını. Morina, İ. (2010). Türkçenin Balkan Dillerindeki Rolü ve Gücü. III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu, 16-18 Aralık, İzmir. http://www.turkcede.org/yabancilara-turkceogretimi/522-turkcenin-balkan-dillerindeki-rolu-ve-gucu. html (E.T. 02.05.2013) Nuredin, A. (2001) Torbeşler (Türkbaşlar). Balkan Strateji. Ocak- Şubat 2001. Oruç, Z. (2011). Balkanlarda Osmanlı Mirası ve Ulusçuluk Çerçevesinde Balkan Türklerinin Kimlik ve Yönetim Sorunları (Kosova Ve Makedonya Örneği). Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi. Özdemir, Ç. M., (1988). Federal Almanya daki Türk İşçi Çocuklarının Eğitim Sorunları Açısından İki Dillilik ve İki Kültürlülük ile İlgili Eğitim Modelleri, Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara. Özkan, Nevzat. (2002). Türk Dilinin Yurtları. Ankara: Akçağ Yayınları. Safçı, N., Koro, B. (2008). Kosova da Türkçe Eğitimde Öğretmen Kadrosu. Kosova Türk Öğretmenler Derneği Yayınları. Prizren- Kosova. Yıldırım, D. (1998). Türk Dünyasına Toplu Bakış. Türk Bitiği, Ankara. (2012). Balkan Türklerinin Tarihi. http://www.balkanlilar. org/balkan-turklerinin-tarihi/ http://yunusemreenstitusu.org/turkiye http://yunusemreenstitusu.org/bosnia 138