Di hekimli i Ö rencileri Taraf ndan Dentin Çürü ünün Bir Çürük Saptay c Boya ile n Vivo Olarak De erlendirilmesi

Benzer belgeler
Dişhekimliği Öğrencileri Tarafından Dentin Çürüğünün Bir Çürük Saptayıcı Boya ile İn Vivo Olarak Değerlendirilmesi

ARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: e-posta: gurbuz@metu.edu.tr

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

SİİRT ÜNİVERSİTESİ 2015 MALĠ YILI. Döner Sermaye ĠĢletme Müdürlüğü FAALĠYET RAPORU

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ STAJ İLKELERİ

DİCLE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ STAJ UYGULAMA ESASLARI 1. GENEL HUSUSLAR

2- Hastalara muayenehaneye ilk defa mı? Sürekli mi? geldikleri sorulduğunda %30 u ilk defa %70 i sürekli geldiklerini bildirmişlerdir (Şekil 2).

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

GENEL BİYOLOJİ UYGULAMALARINDA AKADEMİK BAŞARI VE KALICILIĞA CİNSİYETİN ETKİSİ

Türk-Alman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Staj Yönergesi. Ek İsterler

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ BİR AJANIN ALÇI MODEL YÜZEYİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Caner YILMAZ*** GİRİŞ

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ GİRİŞ. Dr. Asuman KARAMANı.. ı Dr.

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

Ar. Gör. Cemil OSMANO LU Erciyes Üniversitesi lahiyat Fakültesi Din E itimi Anabilim Dal

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar

Avrupa Adelet Divanı

ÖZEL KARAMAN MÜMİNE HATUN HASTANESİ

ÖZEL SEKTÖR DI BORCU_2015 UBAT

NIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

Dişhekimi. Telio. Tek elden geçici restorasyon. Telio CAD. Telio LAB. Telio CS

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ URLA DENİZCİLİK MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

LİSE FİZİK I DERS KİTABININ OKUNABİLİRLİĞİ VE HEDEF YAŞ DÜZEYİNE UYGUNLUĞU

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ PUREZONE CİHAZI TEST RAPORU

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

Faaliyet Alanları. 22 Aralık Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

2015 OCAK ÖZEL SEKTÖR DI BORCU

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FAKÜLTE YÖNETİM KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

Mühendislikte Deneysel Metodlar I Dersi Deney Föyü

BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT

ÖĞRETİMDE YÖNTEM ZENGİNLİĞİNİN BAŞARIYA ETKİSİ

ULAKBİM Danışma Hizmetlerinde Yeni Uygulamalar: Makale İstek Sistemi ve WOS Atıf İndeksleri Yayın Sayıları Tarama Robotu

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ BİYOLOJİ ÖĞRENCİLERİNİN LABORATUVAR ÇALIŞMALARINA İLİŞKİN TUTUMLARI

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar


Üniversiteye Yeni Başlayan Öğrencilerin İnternete İlişkin Görüşleri (Akdeniz Üniversitesi Örneği)

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI

İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ

GENEL MATEMATİK DERSİNDEKİ ÖĞRENCİ BAŞARISI İLE ÖSS BAŞARISI ARASINDAKİ İLİŞKİ

İş Güvenliği Uzmanlığı: Sistemin İşleyişinin Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma Çalışması *

6-8 Mayıs 2016 / 6-8 May 2016

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

Araştırma Notu 15/177

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DENİZ İŞLETMECİLİĞİ VE YÖNETİMİ YÜKSEKOKULU DENİZCİLİK İŞLETMELERİ VE YÖNETİMİ BÖLÜMÜ STAJ UYGULAMA YÖNERGESİ

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı. ALES / Đlkbahar / Sayısal II / 22 Nisan Matematik Soruları ve Çözümleri


Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmeni

skandinav mesleki güvenlik ortam anketi

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

RADYASYONDAN KORUNMA UZMANLARI DERNEĞİ (RADKOR) NİN

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

İÇİNDEKİLER. 1. Projenin Amacı Proje Yönetimi Projenin Değerlendirilmesi Projenin Süresi Projenin Kapsamı...

Structur. Structur 2 SC / Structur Premium. Structur İLE mükemmel GEÇİCİLER

Ordu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Staj Yönergesi Aralık 2007 T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU YARIYIL İÇİ UYGULAMA ve YAZ STAJ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Satın Alma-Satma ve İhale Prosedürlerinin Hazırlanması ve Uygulanmasına İlişkin Yeni Yönetmelik Yayımlandı

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

Transkript:

Derleme EÜ Di hek Fak Derg 2007; 28: 61-66 Derleme EÜ Di hek Fak Derg 2005; 26: 1-5 Di hekimli i Ö rencileri Taraf ndan Dentin Çürü ünün Bir Çürük Saptay c Boya ile n Vivo Olarak De erlendirilmesi In Vivo Evaluation of Dentin Caries by Dental Students Using a Caries Detector Dye R. Banu ERM 1 Günseli KATIRCI 1 Hikmet ORHAN 2 Süleyman Demirel Üniversitesi, 1 Di hekimli i Fakültesi, Di Hastal klar ve Tedavisi AD, 2 Ziraat Fakültesi, Biyometri AD, ISPARTA Özet Amaç: Prepare edilmi kavitelerdeki dentin çürü ünün bir çürük saptay c boya kullan larak de erlendirilmesidir. Ayr ca dentin çürü ünün te hisinde ö rencilerin, bir doktora ö rencisinin ve bir ö retim üyesinin geleneksel yöntem ve çürük saptay c boya ile elde ettikleri sonuçlar n kar la t r lmas d r. Yöntem: Ö renciler taraf ndan prepare edilen 557 kavite, geleneksel yöntem ve çürük saptay c boya ile kontrol edildi. Boyanma ile di tipi, alt veya üst çene, kavite tipi, kavite derinli i ve boyanman n lokalizasyonu aras ndaki ili ki de erlendirildi. Ö renciler taraf ndan geleneksel yöntemle çürü ün uzakla t r ld kaviteler doktora ö rencisi ve ö retim üyesi taraf ndan tekrar de erlendirildi. Her iki çürük saptama yöntemiyle elde edilen sonuçlar McNemar ve ki kare testleri ile kar la t r ld. Bulgular: S n f II ve derin kaviteler, çürük saptay c boya ile 1. ve 2. kontrollerde en fazla boyanan kavitelerdi. Ö renciler taraf ndan geleneksel yöntemle çürük olmad belirtilen kavitelerin doktora ö rencisi ve ö retim üyesi taraf ndan %30 unda çürük ve %34 ünde boyanma saptand (). Sonuç: Çürük te hisinde çürük saptay c boyalar n kullan lmas deneyimsiz klinisyenlerin e itiminde faydal olabilir. Anahtar sözcükler: Çürük saptay c boya, asit k rm z, propilen glikol, dentin çürü ü Abstract Aim: To evaluate dentin caries in prepared cavities using a caries-detector dye and in addition, to compare results of caries detection using conventional method and a caries detector dye performed by students, a doctorate student and an associate professor. Methods: 557 cavities prepared by students were checked using conventional method and Caries Detector. The relationship between staining and tooth type, upper or lower jaw, cavity type, cavity depth and localization of staining were determined. When caries removal was completed using conventional method by students, cavities were reevaluated by instructors. Results of caries detection performed by the two methods were compared with McNemar and chi square tests. Results: Class II and deep cavities were the most staining cavities by Caries Detector at first and second checks. Caries and staining were determined 30% and 34% of cavities by instructors, respectively, which were indicated as no decay using conventional method by students (). Conclusion: Using a caries detector dye in caries diagnosis may be useful in inexperienced clinicians education. Keywords: Caries detector dye, acid red, propylene glycol, dentin caries Giri Kavite preparasyonunun en önemli amac restorasyona ba lamadan önce tüm enfekte dentinin uzakla t r lmas d r. 1,2 Çürük dentinin tamamen uzakla t r lmas, hem çürü ün devam n önlemek hem de restorasyon için sa lam bir taban olu turmak aç s ndan önemlidir. 2,3 Fusayama, dentin çürü ünü iç ve d olmak üzere iki tabaka eklinde tan mlam t r. 2,4,5 Bakterilerle kontamine olmu olan d tabakada, organik matris bozulmu tur ve remineralizasyon söz konusu de ildir. Bu nedenle uzakla t r lmal d r. ç tabakada s n rl bir kollagen y k m vard r ve remineralizasyon söz konusudur. Bu Kabul Tarihi: 31.05.2007

Ermi, Kat rc, Orhan nedenle korunmal d r. 2-4,7-9 Burada önemli olan, dentin çürü ündeki iç ve d tabakalar ay rt edebilmek ve çürük uzakla t r l rken korunmas gereken iç tabakay do ru te his edebilmektir. 3,10 Klinikte çürü ün te his edilmesinde ayna, sonda ve k yard m ile renk ve sertlik saptanmas yöntemine s kl kla ba vurulmaktad r. Çürük te hisinde kullan lan bu geleneksel yöntem, klinik deneyim gerektirmesi ve sübjektif olmas nedeniyle baz durumlarda yetersiz kalabilmektedir. 3,6,11,13 Sonda ile muayenede, sondan n retansiyonu çürü ün varl ndan ba ka faktörlere de ba l d r. Bunlar n en önemlileri; sondan n ucunun boyutu, uygulanan bas nç ve fisür morfolojisidir. 14 Renklenme ise genellikle kronik çürüklerde gözlenir, geni li i bakteri invazyonu ile s n rl d r. Akut çürüklerde renklenmeye daha az rastlan r, bakteri invazyonu genellikle yayg nd r ve renklenmenin s n rlar belirgin de ildir. Bu nedenle enfekte dentinin uzakla t r lmas nda renklenme güvenilir bir yöntem de ildir. 3,6 Günümüzde çürü ün objektif olarak belirlenmesi amac yla çürük saptay c boyalar ile çürük saptanmas yöntemine ba vurulmaktad r. Enfekte dentini boyad iddia edilen çürük saptay c boyalar n kullan lmas ile çürük uzakla t r lmas i lemine bir standart getirilebilece i dü ünülmü tür. 3,12,15 Bu amaçla ilk olarak %0,5 lik bazik fuksin solüsyonu kullan lm t r. Bununla beraber, karsinojenik potansiyelinden dolay yerini bir alkol çözücü (propilen glikol) içindeki asit k rm z ya (Rodamin B) b rakm t r. 4,16 Propilen glikolün d tabakay iç tabakadan ay rarak boyama mekanizmas dentindeki kollagen fibrillerle ili kilidir. Dentin çürü ünün d tabakas ndaki kollagen fibrillerin molekülleri aras ndaki çapraz ba lar kopmaktad r. ç tabakada ise kollagenin moleküler yap s bozulmadan devaml l n sürdürmektedir. Propilen glikol, sadece d tabakada bulunan ve yap s bozulmu olan kollagen fibrillere penetre olmakta ve bu tabakan n boyanmas n sa lamaktad r. 4,16,17 Çürük saptay c boyalar n çürük te hisindeki etkinli i ile ilgili in vivo ve in vitro pek çok çal ma yap lm t r. 1,3,4 Günümüzde de bu boyalar n çürük te hisinde kullan m ile ilgili tart malar devam etmektedir. Bu çal man n amac bir çürük saptay c boya kullan larak dentinde olu an boyanma ile di tipi, alt veya üst çene, kavite tipi, kavite derinli i ve boyanman n lokalizasyonu aras ndaki ili kiyi de erlendirmektir. Ayr ca ö rencilerin, dentin çürü ünün te hisinde geleneksel yöntem ve bir çürük saptay c boya ile elde ettikleri sonuçlar bir doktora ö rencisi ve ö retim üyesininki ile kar la t rmakt r. Gereç ve Yöntem Bu çal maya Süleyman Demirel Üniversitesi Di hekimli i Fakültesi, Di Hastal klar ve Tedavisi Klini ine ba vuran hastalar dâhil edildi. 217 erkek ve 340 kad n, toplam 457 hastan n ya lar 16 ile 82 (ortalama 37,42±13,32) aras nda de i mekteydi. Her hastan n ad ve soyad, geli tarihi, cinsiyeti, do um tarihi, medikal hikâyesi ve a z hijyeni haz rlanan formlara kaydedildi. Ayr ca di tipi (anterior, premolar, molar), kavite tipi (S n f I, II, III, IV, V), kavite derinli i (s, derin), çürükten etkilenmi dentin varl ve uygulanacak restorasyon tipi (amalgam, kompozit, cam iyonomer siman) de forma kaydedildi. Çürük saptay c boya uygulanmadan önce kavite, doktora ö rencisi ve ö retim üyesi taraf ndan göz ve sonda ile incelendi ve kavitede çürük olup olmad kaydedildi. Çürük saptay c boya uyguland ktan sonra boyanma olup olmad, varsa boyanman n yeri (pulpa duvar, minedentin s n r veya her ikisi) ve kaç nc kontrolde boyanma gözlenmedi i kaydedildi. Ayr ca kavite preparasyonu s ras nda meydana gelen pulpa yaralanmalar da kaydedildi. Çal maya Di Hastal klar ve Tedavisi staj ndaki on üç 5. s n f ö rencisi, mesleki deneyimi 6 y l olan bir doktora ö rencisi ve mesleki deneyimi 15 y l olan bir ö retim üyesi kat ld. Di hekimli i ö rencileri taraf ndan gerekli durumlarda lokal anestezi uyguland ktan sonra kaviteler aç ld. Çürük lezyonu dentine ula an, derin veya yüzeysel dentin çürü ü bulunan ve ba lang çta pulpa 62

EÜ Di hek Fak Derg 2007; 28: 61-66 perforasyonu bulunmayan di ler çal mada yer ald. Çürük, dü ük devirde dönen angldruva ve tungsten karbit rond frez ile temizlenerek kavite preparasyonu tamamland. Klinik De erlendirme Staj ö rencilerine açt klar kavitelerdeki çürü ün tamamen temizlenip temizlenmedi i asistan taraf ndan soruldu. Cevap evet ise kavite, göz ve sonda ile önce asistan, sonra ö retim üyesi taraf ndan incelendi. E iticiler taraf ndan kavite içinde enfekte dentinin kal p kalmad forma kaydedildi. Kavite aç lan di ler pamuk tamponlar ile izole edildi. Tek kullan ml k aplikatör yard m ile %1 lik asit k rm z çürük boyay c ajan (Caries Detector, Kuraray, Japonya) kavite içine üretici firman n önerilerine göre uyguland. 10 saniye bekletilip su ile y kand ve hava-su spreyi ile nazikçe kurutuldu. Boyanma gözlenen ve gözlenmeyen kavite alanlar hem ö renci hem de e iticiler taraf ndan gözle kontrol edilip forma kaydedildi. Boyanma gözlenen alanlar ö renci taraf ndan tamamen uzakla t r ld. Ö renciye çürü ü tamamen uzakla t r p uzakla t rmad tekrar soruldu. Cevap evet ise kavite ayn e iticiler taraf ndan ikinci kez göz ve sonda ile kontrol edildi. Kavite içinde enfekte dentinin olup olmad forma kaydedildi. Çürük saptay c boya ayn ekilde uyguland. Bu i lemlere kavitede boyanma gözlenmeyene kadar devam edildi. Kavite içinde aç k pembe boyanan alanlar uzakla t r lmad. Kavite preparasyonu tamamland ktan sonra restorasyonlar staj ö rencileri taraf ndan tamamland. statistiksel De erlendirme Elde edilen veriler SPSS paket program (Statistical Packages of Social Sciences, 10,0, Windows) kullan larak istatistiksel olarak de erlendirildi. Boyanma ile kavite tipi, di tipi, alt çene veya üst çene, kavite derinli i ve boyanma lokalizasyonu aras ndaki ili ki ve boyanman n lokalizasyonu ile kavite tipi aras ndaki ili ki ki kare testi ile de erlendirildi. Çürük te hisinde ö renci, doktora ö rencisi, ö retim üyesi ve çürük saptay c boya aras ndaki farkl l k McNemar testi ile belirlendi. Ayr ca çürük te hisindeki ö renci ile çürük saptay c boya aras ndaki farkl l k ki kare testi ile belirlendi (p= 0,05). Bulgular Çal mada incelenen kriterler ve 1. kontrol sonunda boyanma gösteren di say lar ve oranlar Tablo 1 de gösterilmektedir. Ki kare testinin sonuçlar na göre boyanma ile di tipi ve boyanan di lerin alt veya üst çenede bulunmas aras nda anlaml bir ili ki saptanmad. Kavite tipi ve kavite derinli i ile boyanma aras ndaki ili ki istatistiksel olarak anlaml bulundu. Yap lan tüm kontrollerde en çok boyanman n gözlendi i kavite tipinin S n f II kaviteler oldu u ve 1. ve 2. kontrolde do al olarak derin kavitelerin s olanlara oranla daha fazla boyand belirlendi. Tablo 1. Birinci kontrol sonunda çal mada incelenen kriterler ile boyanma aras ndaki ili ki. Kriterler n* Ki kare ve p de eri Anterior Premolar %29 (33/114) %40 (55/136) 2 = 4,17 p= 0,12 Molar %33 (100/307) Alt çene Üst çene %30 (77/254) %37 (111/303) 2 = 2,26 p= 0,13 S n f I S n f II S n f III %19 (32/171) %46 (114/249) %32 (20/62) 2 = 33,79 S n f IV S n f V %32 (11/34) %27 (11/41) Derin kavite S kavite %50 (152/306) %14 (36/251) 2 = 77,01 Mine-dentin s n r Pulpal duvar Mine-dentin s n r ve pulpal duvar %36 (68/188) %32 (60/188) %32 (60/188) 2 = 0,32 p= 0,85 * Boyanma gözlenen di say s n n toplam di say s na oran parantez içinde belirtilmektedir. Boyanman n lokalizasyonu ile kavite tipi aras nda, yap lan tüm kontrollerde, anlaml bir ili ki 63

Ermi, Kat rc, Orhan Tablo 2. 1. kontrolün sonunda boyanman n lokalize oldu u alanlar n oran (ki kare testi, p>0,05). Kavite tipi Boyanman n lokalizasyonu Pulpal duvar Mine-dentin s n r Pulpal duvar ve mine-dentin s n r S n f I %28 (9/32) %38 (12/32) %34 (11/32) S n f II %27 (31/114) %38 (43/114) %35 (40/114) S n f III %40 (8/20) %40 (8/20) %20 (4/20) S n f IV %73 (8/11) %18 (2/11) %9 (1/11) S n f V %36 (4/11) %27 (3/11) %36 (4/11) Toplam %32 (60/188) %36 (68/188) %32 (60/188) *Boyanman n lokalize oldu u di say s n n boyanma gözlenen toplam di say s na oran parantez içinde belirtilmektedir. Tablo 3. Geleneksel yöntem ve boya ile saptanan dentin çürü ünün oran Ö renci-asistan/ö retim Üyesi Geleneksel - Geleneksel 1. kontrol %0 (0/557) - %30 (169/557) 2. kontrol %0 (0/167) - %33 (55/167) 3. kontrol %0 (0/59) - %17 (10/59) p= 0,01 4. kontrol %0 (0/19) - %21 (4/19) Hesaplanamad * 5. kontrol %0 (0/9) - %11 (1/9) Hesaplanamad * Ö renci Geleneksel Boya %0 (0/557) - %32 (179/557 %0 (0/167) - %38 (64/167) p= 0,01 %0 (0/59) - %31 (18/59) p= 0,02 %0 (0/19) - %42 (8/19) p= 0,49 %0 (0/9) - %33 (3/9) p= 0,31 Asistan/Ö retim Üyesi Geleneksel - Boya %30 (169/557) - %34 (188/557) %33 (55/167) - %40 (67/167) %17 (10/59) - %38 (22/59) %21 (4/19) - %47 (9/19) p= 0,06 %21 (4/19) - %33 (3/9) p= 0,50 Saptanan çürük say s n n yap lan preparasyon say s na oran parantez içinde gösterilmektedir. * Veri say s yeterli olmad için hesaplanamad. saptanmad (ki kare, p>0,05). Birinci kontrolün sonunda boyanman n lokalize oldu u alanlara göre elde edilen di lerin oran n n kavite tipine göre da l m Tablo 2 de gösterilmektedir. Boyanman n mine-dentin s n r nda, pulpal duvarda, hem mine dentin s n r hem de pulpal duvarda olu mas aras nda istatistiksel bir fark gözlenmedi (ki kare, p>0,05). Tablo 3 de, yap lan tüm kontrollerde, ö renci, doktora ö rencisi ve ö retim üyesi taraf ndan geleneksel yöntem ve çürük saptay c boya ile te hisi yap lan dentin çürüklerinin oran ve incelenen kavite say s gösterilmektedir. Doktora ö rencisi ve ö retim üyesinin geleneksel yöntem ile yapt klar çürük te hisi aras nda anlaml bir fark saptanmad (McNemar, p>0,05). lk kontrolde ö rencilerin geleneksel yöntem ile çürük olmad n belirttikleri kavitelerin %30 unda, 2. kontrolde %33 ünde ve 3. kontrolde %17 sinde doktora ö rencisi ve ö retim üyesi taraf ndan çürük saptand (McNemar, p<0,05). Ö renciler taraf ndan geleneksel yöntemlerle çürük olmad belirtilen kavitelerin 1. kontrolde %32 sinde, 2. kontrolde %38 inde ve 3. kontrolde %31 inde boyanma saptand (ki kare, p<0,05). Doktora ö rencisi ve ö retim üyesi taraf ndan geleneksel yöntemlerle 1. kontrolde %30 unda çürük oldu u belirtilen kavitelerin ise %34 ünde, 2. kontrolde %40 nda ve 3. kontrolde %38 inde boyanma saptand (McNemar, p<0,05). 64

EÜ Di hek Fak Derg 2007; 28: 61-66 Tart ma Dentin çürü ünün tedavisi s ras nda çürük saptay c boyalar n kullan lmas, hekim taraf ndan gözden kaçabilen enfekte dentin dokular n n tamamen uzakla t r labilmesi için klinik bir rehber ve ayn zamanda da boyanman n yo unlu una göre çürü ün varl n de erlendirebilmek için bir yard mc olarak tavsiye edilmektedir. 3,16 Enfekte dentini objektif olarak te his edebilmek amac yla çürük saptay c boyalar kullan larak pek çok çal ma yap lm t r. 3 Molar ve premolar di lerin boyanma ile ili kisinin incelendi i klinik çal malarda çürük saptay c boyan n, molar di lerde premolar di lere göre daha çok boyanmaya neden oldu u görülmü tür. 13,18 Anterior, premolar ve molar di lerdeki boyanman n incelendi i bir klinik çal mada ise boyanman n di tipinden etkilenmedi i belirtilmi tir. 12 Anterior, premolar ve molar di lerin boyanma ile ili kisini inceledi imiz bu çal mada da boyanman n di tipinden etkilemedi i saptanm t r. Boyanma ile kavite tipi aras ndaki ili kinin incelendi i çal malarda ise, en çok boyanma S n f II kavitelerde gözlenmi tir. 3,18 Boyanman n s n f I, II, III, IV ve V kavite tiplerinden etkilenip etkilenmedi ini inceledi imiz çal mam zda da en çok boyanma S n f II kavitelerde gözlenmi tir. Derin kavite preparasyonlar nda çürük temizlendikten sonra dentinin boyanma olas l n n artt belirtilmektedir. 13 Bunun dentin kanallar n n say s ve çap n n pulpaya do ru artmas ile geçirgenli in artmas nedeniyle oldu u bulunmu tur. 18 Çal mam zda da derin kavitelerde s olanlara oranla boyanan di say s n n artt saptand. Çürük saptay c boyalar n rutin olarak kullan lmas n n sa lam di yap lar n n gereksiz uzakla t r lmas na ve pulpa yaralanmalar na neden olabildi i belirtilmektedir. 6,10 Yap lan çal malarda da bu boyalar n sa lam di lerde pulpa çevresindeki dentini ve mine-dentin s n r n da boyayabildi i saptanm t r. 6,12 Çürük saptay c boyan n çürük dentinde olu turdu u boyanman n yo unlu u ile bakteri oran n n ili kisinin incelendi i bir ba ka çal mada ise, dentinde aç k boyanan bölgeler artt kça bakteri miktar n n azald saptanm t r. 11 Ayr ca çürük saptay c boyalar n kavite içindeki bakterileri boyamad klar, demineralize dentinin organik matrisini boyad klar gözlenmi tir. 6 Bu nedenle yapt m z klinik çal mada dentinde gereksiz madde kayb na ve pulpa yaralanmalar na neden olmamak amac yla aç k pembe boyanan alanlar temizlenmeyip restorasyona dâhil edildi. Yap lan in vitro çal malarda dentindeki boyanman n sadece çürükten kaynaklanmad, çürük saptay c boyalarla olu an boyanman n çürü ün yayg nl d nda di yap lar ndaki mineralizasyon düzeyi ile de ili kili oldu u belirlenmi tir. 6,12 Yip ve ark. lar, 6 klinik olarak sa lam oldu u dü ünülen di ler üzerinde elektron mikroskobu ile yapt klar incelemelerde mine-dentin s n r nda ve pulpaya yak n alanlarda dentindeki mineralizasyon düzeyinin normal dentine göre daha az oldu unu gözlemi lerdir. Ayn çal mada çürük olmad halde pulpa çevresindeki dentinin ve mine-dentin s n r n n da boyand saptanm t r. 6 Üç farkl çürük saptay c boya kullan larak yap lan bir ba ka in vitro çal mada da çürü ün uzakla t r ld na geleneksel yöntemlerle karar verilen S n f I ve II kavitelerde, boyanman n en çok pulpaya yak n kavite duvarlar nda oldu u gözlenmi tir. 1 Çal mam zda da doktora ö rencisi ve ö retim üyesi taraf ndan geleneksel yöntemle %30 unda çürük saptanan kavitelerin %34 ünde boyanma saptanm t r. Çürük te hisindeki asistan, ö retim üyesi ve çürük saptay c boya aras ndaki %4 lük bu fark bu boyalar n sadece çürü ü boyamay p mineralizasyonu daha az olan mine-dentin s n r ve pulpal duvar boyanmas ndan da kaynaklanabilir. Anderson ve Charnebau, 13 yapt klar bir çal mada ö renciler taraf ndan prepare edilen ve geleneksel yöntemler kullanarak çürük olmad na karar verilen kavitelerin %72 sinde boyanma saptam lard r. Bu boyanman n %59 unun mine-dentin s n r nda olu tu unu belirlemi lerdir. Kidd ve ark. lar 12 ise çal malar nda geleneksel yöntemlerle çürük olmad n saptad klar kavitelerin %63 ünde pulpal duvarda, %57 sinde mine-dentin s n r nda boyanma saptam lard r. Bir ba ka çal mada da geleneksel yöntemler ile çürük te hisinde ö rencilerin %96 65

Ermi, Kat rc, Orhan oran nda ba ar s z oldu u ve çürük saptay c boyalar olmadan enfekte dentini uzakla t ramad klar gözlenmi tir. 4 Yapt m z çal mada geleneksel yöntem ile ö rencilerin çürük olmad n söyledikleri kavitelerin %30 unda doktora ö rencisi ve ö retim üyesi taraf ndan çürük, %34 ünde boyanma saptanm t r. Ayr ca çal mam zda ö rencilerin prepare edilmi kavitelerde mine-dentin s n r ndaki ve molar di lerdeki tüberkül tepelerinin alt ndaki bölgelerdeki çürü ü saptayamad klar belirlenmi tir. Çürük saptay c boyalar n ö rencilerin e itiminde kullan m, ö rencilerin geleneksel yöntemlerle saptayamad klar bölgelerdeki enfekte dentini gözle görülebilir hale getirmesi nedeniyle yararl olabilir. Sonuç Bu klinik çal mada çürük saptay c boyan n en çok S n f II kavitelerde boyanmaya neden oldu u saptand. Çürük saptay c boya ile derin kavitelerde s olanlara göre daha fazla say da di in boyand gözlendi. Ö rencilerin geleneksel yöntemi kullanarak çürük olmad n belirttikleri kavitelerde doktora ö rencisi ve ö retim üyesi taraf ndan çürük saptand. Çürük saptay c boya doktora ö rencisi ve ö retim üyesi taraf ndan çürük saptanan kavite say s ndan daha fazla say da kavitenin boyanmas na neden oldu. Çürük saptay c boyalar geleneksel yöntemlerle birlikte kullan ld nda deneyimsiz klinisyenlerin e itiminde faydal olabilir. Kaynaklar 1. Ansari G, Beeley AJ, Reid SJ, Foye HR. Caries detector dyes an in vitro assessment of some new compounds. J Oral Rehabil 1999; 26: 453-458. 2. Fusayama T. A Simple Pain-Free Adhesive Restorative System by Minimal Reduction and Total Etching. Ishiyaku EuroAmerica Inc, St Louis, 1993, 1-21. 3. Belli S, Karakaya, Ba bozkurt N, engün A, Özer F. Di hekimli i ö rencilerinin yapt klar kavite preparasyonlar nda karies detektör kullan m n n klinik de erlendirilmesi. Atatürk Üniv Di Hek Fak Derg 1997; 7: 17-20. 4. Tassery H, Dèjou J, Chafaie A, Camps J. In vivo diagnostic assessment of dentinal caries by junior and senior students using red acid dye. Eur J Dent Educ 2001; 5: 38-42. 5. Fusayama T. Intratubular crystal deposition and remineralization of carious dentin. J Biol Buccale 1991; 19: 255-262. 6. Yip KH, Stevenson GA, Beeley AJ. The spesificity of caries detector dyes in cavity preparation. Br Dent J 1994; 176: 417-421. 7. Kuboki Y, Fusayama T. Mechanism of diferential staining in carious dentin. J Dent Res 1983; 62: 713-714. 8. List G, Lommel T, Tilk AM. Use of a dye in caries identification. Quintessence Int 1987; 14: 186-192. 9. Zheng L, Hilton JF, Habelitz S, Marshall SJ, Marshall GW. Dentin caries activity status related to hardness and elasticity. Eur J Oral Sci 2003; 111: 243-252. 10. McComb D. Caries-detector dyes- How accurate and useful are they? J Can Dent Assoc 2000; 66: 195-198. 11. Iwami Y, Shimizu A, Narimatsu M, Kinomoto Y, Ebisu S. The relationship betweeen the color of carious dentin stained with a caries detector dye and bacterial infection. Oper Dent 2005; 30: 83-89. 12. Kidd AE, Bechal-Joyston, Smith MM. The use of caries detector dye in cavity preparation. Br Dent J 1989; 167: 132-134. 13. Anderson HM, Charbenau TG. A comparison of digital and optical criteria for detecting carious dentin. J Prosthet Dent 1985; 53: 643-646. 14. Al-Sehaibany F, White G, Rainey TJ. The use of caries detector dye in diagnosis of occlusal carious lesions. J Clin Pediatric Dent 1996; 20: 293-298. 15. Anderson HM, Loesche W, Charbenau TG. Bacteriologic study of a basic fuchsin cariesdisclosing dye. J Prosthet Dent 1985; 54: 51-55. 16. Fusayama T. Clinical guide for removing caries using a caries-detecting solution. Quintessence Int 1988; 19: 397-300. 17. Zacharia AM, Munshi KA. Microbiological assessment of dentin stained with caries detector dye. J Clin Pediatr Dent 1995; 19: 111-115. 18. Bulucu B, Erta E, Sevilmi H, Yolda O. Kavite preparasyonlar nda %5 lik bazik fuksin propilen glukol solüsyon kullan m n n klinik de erlendirilmesi. Cumhuriyet Üniv Di Hek Fak Derg 1999; 2: 83-86. Yaz ma Adresi: Doç. Dr. R. Banu ERM Süleyman Demirel Üniversitesi, Di hekimli i Fakültesi, Di Hastal klar ve Tedavisi AD 32200 Do u Kampüsü, ISPARTA Tel : (246) 211 33 15 Faks : (246) 237 06 07 E-posta : banu_ermis@yahoo.com 66