2012 EDAT SOYLU SÖZCÜKLER YASEMİN ŞİMŞEK BİLGİSAYAR DERSİ 29.11.2012
İçindekiler EDAT SOYLU SÖZCÜKLER... EDAT... 1 BAĞLAÇ... 7 ÜNLEM... 10 Edat (Ġlgeç) Tek baģına bir anlam taģımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.edatlar çekim eki alırsa adlaģırlar. En çok kullanılan edatlar Ģunlardır: Gibi: Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar. Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendi. (sıfat) Dev gibi dalgalar sahile vuruyordu. (sıfat) Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner. (zarf) Dolu bir kadeh gibi kırılıyorum avuçlarında.(zarf) Sen de onun gibi düģünüyorsun (karģılaģtırma) Annem gibi dolma yapan dünyada bulamazsın (k.) Yataktan kalktığı gibi dıģarı fırladı.(hemen,o anda) 1
Haberi aldığı gibi yola çıktı.(hemen,o anda) Ben ona insan gibi davrandım.( yakıģır biçimde) Birbirinizle adam gibi konuģun.( yakıģır biçimde) Saat üç gibi yanına gelirim. (dolayında) Final maçı akģam sekiz gibi baģlar ( dolayında) Bugün yağmur yağacak gibi (tahmin) Galatasaray bu maçı alacak gibi (tahmin) Bir an onu sever gibi oldum (yaklaģma) O sırada güneģ çıkar gibi oldu. (yaklaģma) Ġçin: -dik için Ģeklinde neden- sonuç -mek için Ģeklinde amaç sonuç iliģkisi kurar. Yağmur yağdığı için pikniğe gidemedik. (n.s) Hasta olduğum için dersi dinleyemedim. (n.s) Kadın oğlunu görmek için Ģehre gitti. (a.s) ĠĢe girmek için ehliyet almıģ (a.s) Görelik anlamında görüģ bildirir: Sen benim için dünyanın en güzel kızısın. Bu çalıģmalar onun için boģ bir uğraģtı. KarĢılığında, karģılık olarak: 2
*Bu elbise için çok para harcadım. *Ev için size yüz bin lira veririm Uğruna, yoluna: * Vatan için nice Ģehitler verdik. * Bu eylemi tüm insanlık için yapıyoruz. Hakkında: * Veliler bizim okul için ne söylüyorlar? * EleĢtirmenler, filminiz için olumlu konuģuyor. Aitlik, özgülük: Bu pastayı sizin için ayırdım. Bahçeye oğlum için salıncak kurdum. Oranla: O Ģapka senin için çok büyük. Süre bildirir: Kitabı bir hafta için aldım. Birkaç gün için Ġstanbul a gideceğim. Ġle (-la, -le ): Birliktelik, araç,durum ve sebep ilgisi kurar. Köye dolmuģla gidebilirsin. (araç) 3
Uçakla Ġzmir e gitmiģti (araç) Konsere arkadaģımla gittim. (birliktelik) Çocuk, yolda babasıyla yürüyordu. (birliktelik) Öfkeyle kalkan zararla oturur. (durum ) Gökyüzü, hasretle kucaklasın doğayı. (durum) Sınav heyecanıyla kalemimi unuttum. (sebep) Kaza korkusuyla araba kullanamıyor ( sebep) Kadar: Benzerlik ve karģılaģtırma ilgisi kurar. Adana, cennet kadar güzel bir yerdir. (benzerlik) Siirt, bu yaz cehennem kadar sıcaktı. (benzerlik) Bir peri kadar güzel bir kızdı. (benzerlik) Sen de onun kadar çalıģsaydın sınavı kazanırdın.(karģılaģtırma) Babası kadar iyi Ģarkı söylüyor. (karģılaģtırma) YaklaĢıklık, zaman açısından sınırlandırma, mesafe: Bin kadar asker cepheye gidiyordu. (yaklaģık) Pazardan iki kilo kadar pirinç almıģ. (yaklaģık) Bu ev akģama kadar temizlenecek. (zamanda sınırlama) Cumaya kadar ödevimi bitirmeliyim. (zamanda sınırlama) 4
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. (zamanda sınırlama) Eve kadar yürümem gerekiyor. (mesafe sınırı) Mesafe sınırı: Yapılacak dünya kadar iģim var. Avuç içi kadar bir evde yaģıyorlar. Gibi anlamında kullanılabilir: Bu kitabı okuyunca Muğla yı görmüģ kadar oldum. KarĢı: Yön ve zaman ilgisi kurar. e karģı biçiminde kullanılırsa edat olur. Yalın halde kullanılırsa ya da bir ek alırsa edat olmaktan çıkar isimleģir. Denize karģı bir ev yaptırmıģ. (yön) Duvara karģı on adım yürü. (yön) Sabaha karģı çok Ģiddetli yağmur yağdı. (zaman) KarĢılık olarak, yönelik anlamı katar: Bu sözüne karģı ben ne diyebilirim ki Ģimdi. (karģılık olarak) Resme karģı ilgin ne zaman baģladı?( -e yönelik) UYARI: Yalın halde kullanılırsa ya da bir ek alırsa edat olmaktan çıkar isimleģir.ġsmi belirtirse sıfat olur. KarĢı evin penceresi açık kalmıģ. (sıfat) Önce karģı sahaya çıktı. (sıfat) KarĢıya geçmeden önce sağına ve soluna bak.(isim) 5
Göre: GörüĢ, düģünce, uygun olma anlamları katar: Bilim adamlarına göre dünya yok oluyor. (görüģ) Anneme göre bu yıl sınavı kesin kazanırmıģım. (görüģ) Bulunduğun ortama konuģacaksın. ( uygun) Zevkime göre bir elbise arıyorum. (uygun) KarĢılaĢtırma ilgisi kurar: Burası eski evimize göre daha büyük. YaĢıtlarına göre çok hızlı koģuyorsun. Üzere: KoĢul ve amaç ilgisi kurar. AkĢama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsin. (koģul) KonuĢmak üzere kürsüye çıktı. (amaç) YaklaĢık olma, gibi Ģekilde anlamları katar: Hemen eve dönelim, akģam olmak üzere. (yaklaģık) Zil çalmak üzere. ( yaklaģık) Her Ģey planlandığı üzere yapılacak. (Ģeklinde) Doğru: Yön ve zaman ilgisi kurar. 6
Eve doğru yürüyorum. (yön) AkĢama doğru misafir gelecek. (zaman) Ġsmi nitelerse sıfat, fiili nitelerse zarf öbeği oluģturur: Eğri oturup doğru konuģalım. (zarf) Bu zamanda doğru insanı bulmak zordur. (sıfat) Tahtaya bir doğru çizdi. (isim) Sanki: Benzetme, sitem ilgisi kurar. Gökyüzü sanki yaramaz bir çocuk. (benzetme) Sanki verdiğim her iģi yapıyorsun. (sitem) Sanki selam verdin de almadık. (sitem) Diğer edatlar: ĠĢten sonra bize uğrayacak. Bu iģi ancak sen yaparsın. Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek. Sabahtan beri dıģarıyı izliyor. Bu mutlu olaya sadece yıldızlar Ģahittir. 7
Bağlaçlar Cümleleri veya aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlayarak aralarında anlam ilgisi kuran sözcüklere denir. ĠLE VE BAĞLAÇLARI Aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlar. Evin ve bahçenin kapısı açıktı.(tamlayan) Bu radyo Adana da ve Mersin de yayın yapıyor.(d.t) AkĢam arkadaģıma gideceğim ve her Ģeyi anlatacağım. Cehennemle cenneti bu dünyada yaģadık.(nesne) Evle okul arasında mekik dokuyor.(tamlayan) Annesiyle babası yarın bize gelecek.(özne) Uyarı: Biri bağlaç diğeri edat olan iki çeģit ile vardır.bir cümlede ile nin yerine ve yi getirebiliyorsak bağlaç, getiremiyorsak edattır. Bazen yandık bazen menekģelerle söyleģtik.(edat) Kazaklarla ceketi parayla aldım.(b-e) DE BAĞLACI *EĢitlik, gibilik anlamı katar. O filmi ben de seyrettim. Bence Aslı da bu iģten anlamıyor. *Abartma anlamı katar. Çocuğun okuduğu Ģiir de Ģiirdi hani. Aldıkları araba da araba yani. *Küçümseme anlamı katar. Sen sınavı kazanacaksın da ben göreceğim. Sanki bu iģten anlıyorsun da konuģuyorsun. Büyüyecek de adam olacak da bize bakacak. *Sitem anlamı katar. Okula kadar geldin de bir selam vermedin. Ġzmir e kadar geldin de yanıma uğramadın. *ġaģma,inat,sebep, korkutma anlamı katar. KardeĢin de mi bizimle gelecek?(ġaģma) Ufaklık, kalemi vermem de vermem,diyor.(ġnat) 8
Ailesiyle kavga etti de evi terk etti.(sebep) DıĢarı çık da göreyim. *Ama, fakat anlamında kullanılır. Pansiyona kaydını yaptı da yerleģmedi. Bize gelmiģ de fazla kalmamıģ. Uyarı: Türkçede biri bağlaç diğeri hal eki olan iki çeģit de vardır. De yi cümleden çıkardığımızda cümlenin yapısı bozulursa ektir bitiģik yazılır, bozulmazsa bağlaçtır ayrı yazılır. Bakkalda sebze de satılıyormuģ. AyĢe de okulda kalmıģ. AMA, FAKAT BAĞLACI *KarĢıt anlamlı iki cümleyi birbirine bağlar. Sınava çok iyi hazırlandı ama üniversiteyi kazanamadı. Her sabah spor yapıyor ama zayıflayamıyordu. *KoĢul, pekiģtirme anlamı katar. DıĢarı çıkabilirsin ama eve erken döneceksin. Seninle sinemaya gelirim ama iģim olmazsa. Bu kitabı sana alacağım ama okuyacaksın. DıĢarıda soğuk ama çok soğuk bir hava var. Büyük ama çok büyük bir bahçesi vardı. ANCAK, YALNIZ BAĞLACI *Ama, fakat anlamında kullanılıyorsa bağlaç, * Bir tek,sadece anlamında kullanılıyorsa edat, * Önündeki ismi niteliyorsa sıfat, * Fiili niteliyorsa zarftır. Geziye yalnız bizim sınıf katıldı. (edat) Bu adam evde yalnız yaģıyor. (zarf) Yalnız insanlar hayata karamsar bakarlar. (sıfat) Onunla konuģurum yalnız fikrim yine de değiģmez.(bağ) Bu iģin üstesinden ancak sen gelirsin. (edat) Yoğun trafikte iģe ancak yetiģebildim. (zarf) Bütün gün evde yalnızdım. (adaģmıģ sıfat) Filmi seyredebilirsin ancak yarın erken kalkmalısın.(b.) KĠ BAĞLACI *Özneyi pekiģtirir. Ben ki yedi iklimin padiģahıyım. Sen ki Fransa eyaletinin valisisin. *Neden-sonuç vardır. 9
Günü kötü geçmiģ ki çok kızgın görünüyor. Sana değer veriyorum ki seninle konuģuyorum. 1 *KuĢku,yakınma,ĢaĢma,amaç-sonuç, tahmin Beni tanımıyorsun ki (Yakınma) Kafamı bir kaldırdım ki onu karģımda gördüm.(ġaģma,) Arabayı o çizmiģ olabilir mi ki?(kuģku) Sana iģ buldum ki kimseye muhtaç olmayasın.(a-s) Geç saatlere kadar çalıģmıģ olmalı ki sabah uyanamamıģ. (tahmin) HEM HEM BAĞLACI KarĢılaĢtırılan iki unsurun hepsi anlamını vermektedir.eģ görevli sözcükleri bağlar. Hem arabayı hem evi üzerine alacakmıģ.(nesne) Hem ucuz hem kaliteli ayakkabı satıyor.(sıfat) Hem çalıģıyor hem üniversite okuyor.(cümle) NE NE BAĞLACI Cümleyi anlamca olumsuz yapar.karģılaģtırılan iki unsurun hiçbiri anlamını verir. *Sallanmaz o kalkıģta ne bir mendil ne bir kol.(özne) *Adam kızını ne arıyor ne soruyor. (yüklem) *Ne kızı veriyor ne dünürü küstürüyor. (cümle) *Bu konu ne seni ne beni ilgilendirir. (nesneyi) NOT:Ġki karģıt sıfatı birbirine bağlarsa ikisinin arası, ortası anlamı verir. Kız ne zayıf ne ĢiĢman biriydi. KonuĢan adam ne uzun ne kısaydı. YA YA BAĞLACI: KarĢılaĢtırılan unsurlardan birini ifade etmek için kullanılır. Ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin. (cümleleri) Aynayı ya AyĢe ya Özlem kırmıģtır. (özne) Ya salonun ya mutfağın penceresi kırıldı. (tamlayan) Takıma ya beni ya onu alacaksın (nesneyi) DĠĞER BAĞLAÇLAR Ogün okula gelemedim çünkü çok hastaydım. (sebep) Bu maçı kazanacağız hattaģampiyon olacağız.(pekiģtirme) Mademki söz verdin, sözünü tutacaksın. Bu mağazada elbiseler çok güzel üstelik çok ucuz. Sanki dağları sen yarattın. Meğer bütün evi o dağıtmıģ. Eğer kardeģine uğrarsan selamımı söyle. Çok geç kaldılar; yoksa kaza yaptılar. 1 Edat örnekleri için başka kaynaknalara da bakılabilir. 10
Ders çalıģmıyor; üstelik yaramazlık yapıyor. Önce bunlardan yani çok iyi bildiğiniz sorulardan baģlayın. Bizde yahut sizde çalıģabiliriz. Ġster yazarsın ister yazmazsın. Ünlem Ünlemler, insanlığın kullandığı en ilkel sözcüklerdir. Bunların da edat ve bağlaçlar gibi belli bir anlamları yoktur. Öyleyken, tek baģlarına kullanıldıklarında bile cümle değeri taģırlar. Ama çoğunlukla, kendilerini açıklayan bir cümlenin baģında ya da sonunda yer alarak söz konusu cümleye belli bir duygu anlamı katarlar. Ünlem türündeki sözcüklerle, genellikle, belli durumlar karģısında gösterdiğimiz anlık tepkilerimizi dile getiririz : ġaģırma, korkma, uyarı, sevinme, üzülme, istemeye istemeye kabul etme, bıkkınlık, rahatlama, isteklendirme, aģırı beğenme, aģırı beğenmeme, onaylama, sesleniģ, ayıplama, alay, küçümseme, özlem, anımsama, acıma, yakınma yalnızca ünlem kullanarak dile getirebileceğimiz anlamların bazılarıdır. Ünlemleri ses ve sözcük halinde olmak üzere iki grupta inceleyebiliriz : Ses halinde olan ünlemler : Ses halinde olan ünlemlerin baģlıcaları Ģunlardır : A!(aaa!), e!(ee!), O! (Ooo!), Of!(Off!), Uf!, Ah!, Ha!, Hay!, Tu!, Tü!, Eh!, Ay!, Ya!, Oh!, Tüh!, Üf! Örnek : O! Nereye böyle? (ĢaĢma, Ģakınlık) Ooo! HoĢ geldin AyĢeciğim. (Beklenmezlikle birlikte sevinme) Vah zavallı adam! (Acıma) Haa..! UnutmuĢum yahu! (Hatırlama) Ah, Ģu insanlık! (Kızma, hoģ görmeyiģ) Eh, hayırlısı neyse o olsun! (Kabullenme) Eee, Fazla uzun ettin! (Bıkkınlık) Sözcük halinde olan ünlemler : Sözcük halinde olan ünlemlerin baģlıcaları Ģunlardır : Aman!, Aman tanrım!, Eyvah!, Haydi!, Bravo!, Yazık!, Sakın!, YaĢa!, Allah!, Yarabbi!, Hoppala!, Hop!, Yuh! Örnek : Eyvah, cüzdanım yok! (ĢaĢkınlık, korku) Aman, bırak gitsin! (Bıkkınlık, usanç) Bravo! Bravo! Büyük baģarı. (Takdir etme, övme) Hoppala, bir de bu çıktı. (Beklenmezlik) Sakın o odanın kapısını açmayın! (Uyarı) Yazık pek de gençmiģ! (Üzüntü) 11
Tanrım, bana yardım et! (YakarıĢ) sözcük türleri. (tarih yok). aralık 7, 2012 tarihinde bilgicik.com: http://www.bilgicik.com/yazi/unlem/ adresinden alındı 12