SANAYİLEŞME ve GETtKMKLERI

Benzer belgeler


TABLO 1: 100 BÜYÜK FİRMANIN KAMU VE ÖZEL KURULUŞ İTİBARİYLE DAĞILIMI KAMU FİRMA SAYISI 3 3 ÖZEL FİRMA SAYISI 97 97

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

İhracatımızda hangi ürünlerin ağır bastığını Tablo 18'den Miyoruz. Aynı tablo bazı az gelişmiş ülkeler ile Türkiye'yi kıyaslamasını da yapıyor.

100 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU ÖZET DEĞERLENDİRME

TEJEEIAJEŞMÜ OLGUSU ,772 C'den

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

KAHRAMANMARAŞ TİCARET VE SANAYİ ODASI EKİM 2015

KAHRAMANMARAŞ TİCARET VE SANAYİ ODASI TEMMUZ 2015

KAHRAMANMARAŞ TİCARET VE SANAYİ ODASI HAZİRAN 2015

KİMYA SEKTÖRÜ ARAŞTIRMASI (Ön Araştırma)

(1) Türkiye Sanayisinin Dünya İçindeki Yeri Üzerine Bazı Sayısal Bilgiler, Orhan Silier, Mimarlık Sayı 11, Kasım 1072

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

SON ÜÇ YILDA ADANA İLİNE VERİLEN YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Artan İthalat Dış Ticaret Artışı Patlatıyor, Borç Stokunu Katlıyor Ve Cari Açık Şampiyonu Yapıyor

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ


TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

Haziran Konya Dış Ticaret Verileri

İçindekiler DÜNYA TİCARETİ... 3 TÜRKİYE DE KİMYA SEKTÖRÜ... 4 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İHRACAT... 6 İTHALAT... 8

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

Konya Ekonomik Verileri. Temmuz 2014

KAHRAMANMARAŞ TİCARET VE SANAYİ ODASI MART 2016

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

Sanayi kuruluşlarının ayrımı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

Mart Konya Dış Ticaret Verileri

Sunu planı. Sunu Planı. Slayt No 3-6 Tekstil ve Hazır Giyim Sektörlerinin Brüt Katma Değeri. 7-8 Sektörlerin Büyüme Eğilimleri

Mayıs Konya Dış Ticaret Verileri

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

TÜRKİYE'NİN İLK 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU 2012

tmmob makina mühendisleri odası

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

Konya Ekonomik Verileri. Ağustos 2014

Marx'in «Düzen başında -Fransa- kânnın 105)

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma yedinci kez gerçekleştirilmiştir.

Kaynak : CIA World Factbook

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER

Dünden Bugüne Türkiye nin Dış Ticaret Performansı

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

Ekim Konya Ekonomik Verileri

Eylül Konya Ekonomik Verileri

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Mart 2012

Otomotiv Sanayii Dış Ticaret Raporu

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

MOBİLYA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM

TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

EKONOMİK DURUM TESPİT ANKET SONUÇLARI

KİMYEVİ MADDELER, PLASTİKLER VE MAMULLERİ

TEKNOLOJİ EKONOMİ POLİTİKA - III TÜRKİYE DEKİ AR-GE VE YENİLİK FAALİYETLERİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

GENEL BİLGİLER DIŞ TİCARET BİLGİLERİ

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma sekizinci kez gerçekleştirilmiştir.

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

Soru 1: Firma olarak 2012 yılının ikinci yarısı için nasıl bir ekonomik beklenti içindesiniz?

Almanya Ülke Raporu (Otomotiv Sektörü Açısından)

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

Transkript:

SANAYİLEŞME ve GETtKMKLERI Artık Türkiye'de kalkınmak için sanayi kesimine mi, tarım kesimine mi öncelik verilmeli tartışmaları geride 'kaldı.' Nasıl sanayileşmek gerektiği tartışılıyor. Tartışmanın da ötesinde, Türkiye giderek bir tarım ülkesi olmaktan uzaklaşıyor. Birinci Beş Yıllık Plan döneminde, Tarımdaki büyüme hızı %ı 3,2 iken, sanayideki büyüme hızı 0,7 oldu. Aynı şekilde ikinci plan döneminde tanm 3,1, sanayi 7.6 oranında büyüdü, Görülüyorki sanayi kesimindeki büyüme hm tarım kesimindeki büyüme hmm geride bırakmış durumda. Öte yandan sanayi kesiminin Gayri Safi Yurt îçi Hasıla içindeki payı giderek tarım kesimine yaklaşıyor. Bu pay (1968 faktör fiatlarıyla) 1983 yılında % 15.6, 1967 yılında :% 19.0 oldu. Tarım kesiminin ki ise 1963 yılında % 38.1, iken 1967 yılında % 32,5 J e düştü. Tablo (1) bugünkü durumu göz- 1er önüne seriyor. Artık sanayinin G.S.Y.Î.K içindeki payı!% 22,6, tarım kesiminin ki ise % 28.1 dir. Bütün bunlar önemli şeyler. Fakat tek başlanna fazla bir anlam taşımıyorlar. Sanayileşme olgusunun derinine inmek gerekiyor. Bir başka deyişle varolan sanayinin yapısını incelenmesi büyük bir önem taşıyor. Bu yapıyı inceleyerek sanayi kesimindeki bugünkü büyümenin gerçek bir sanayileşme olup olmadığım anlayabiliriz. Bu gelişmenin neler pahasına olduğunu, varolan potansiyel karşısında«ki durumunu öğrenebiliriz. DIŞA BAGWELMim Türkiye emperyalizmin ilişkiler afi içerisinde olan bir ülkedir* Emperyalizme ekonomik, sosyal, askeri ve en son tahlilde siyasal bakımdan bağımlıyız. Sanayimiz bu bağımlılığın dışında değildir, Tam tersine dışa bağımlılık sanayi kesiminde yıllardır kendini iyiden iyiye hissettirmektedir. Yıllardır emperyalistler yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı alabildiğine sömürmektedirler. 3

Bağımlılık siyasal tercihlerin sonucudur. Bu siyasal tercih yıllar Önce yabancı sermayeye kapılarımızı alabildiğine açılmasına, onun «teşvik» edilmesine yol açmıştır. Kendi güçleriyle ig pazarı yeterince geliştirip, kullanamayan sermaye çevrelerinin yabancılarla ortaklaşa ig pazarı sömürmek işlerine geliyordu. Aynı şekilde Türkiye'deki ucuz işgücünden yararlanarak gümrük duvarlarının ötesin«de bir montaj sanayii yaratmakta emperyalist çevrelerin işlerine geliyordu* Bugün Türkiye sanayii, sermaye, sanayide kullanılan makina * teçhizat» teknoloji hammadde ve diğer girdiler bakımından dışa bağımlıdır. Tablo 2 yabancı sermayenin geşitli sektörlerdeki dağılımını göstermektedir, Görülmektedir kî yabancı sermayenin en yoğun olduğu alan imalat sanayidir, Onu hizmetler sektörü izlemektedir* Yabancı sermayenin % 8S'ü imalat sanayiine, \%\ 15.4'ü hizmetler sektörüne gelmiştir. Hizmetler sektörünün ikinci sırayı almasının en büyük nedeni, özellikle son zamanlarda fazlalaşan turizm yatırımlarıdır. Gene aynı tablodan imalat sanayiinde, yabancı sermayeli 9S şirketin, yabancı sermaye paylarının ortalama %" 4O olduğunu Miyoruz. Bu oranm %; 50'nin altında olması bası çevreleri iyimserliğe sürüklemektedir. Bu çevreler bunu yabancı sermayenin etkin ola«maması biçiminde yorumlamaktadırlar. Oysa, bugün çokuluslu bir şirket» birçok yolla, sermayesinin fo 10» 15'ine ortak olduğu bir yatırımı denetimi altında tutabilmektedir. Kaldı ki, yabancı sermaye ile ortak yatırıma giden yerli tekeller sermayenin de çıkar birliği içinde oldukları agıkür. Öte yandan yabancı sermayeye bağımlılık, yukarıda belirtildiği gibi, yalnızca sermaye yönünden de değildir. Yabancı sermayenin ülkeler arasındaki dağılımına bakılınca ABD'- nin % 17 ile en Ön sırayı almakta olduğu görülür, ABD bu alandaki birinciliğini bir dönem Federal Almanya'ya kaptırmıştı. 1972-74 arasında payları j% 71,6 olan kapitalist Avrupa ülkeleri bugün Türkiye'ye gelen yabancı sermayenin % 68,6'sma sahiptirler. Yabancı sermayeli şirketler, sayıca azlıklarına karşm, imalat sanayiinin büyük bir bölümünü dolaysız bir biçimde denetleyebilmektedirler. Tablo 3 ve aşağıdaki tablo yabancı sermayenin en gok rağbet ettiği alanları ve bu alanlardaki etkinliğini göstermek konusunda bize yardımcı olacaktır* 5

6

TABLO : A 6224 SAYILI KANUNDAN YAEAELANÂJN YABANCI SERMA- YENİN SBKTÖREL DAĞILIMI (:%) Sektörler 1973 Kimya Sanayii 17,9 Taşıt araçları imal ve yapım 17,7 Elektrik Makina ve Gereçleri 13,8 Makina İmalat 13,8 Lastik Sanayii 12 f 0 Gıda Sanayii 6,6 Kâğıt Sanayii 2,8 Cam Sanayii 2,7 Çimento ve Çimentodan gereçler 2,6 Madeni Eşya Sanayii 2,6 Dokuma ve Giyim Eşyası Sanayii 1,0 Tarım Alet ve Makinalan 1,6 Demir - Çelik ve Demirden ba#ka metaller Sanayii 1,3 îğki Sanayii 1,2 Tütün Sanayii 0,1 Ambalaj Sanayii 0,07 Yapı Malzemeleri 0,03 Kaynak : TÜS1AD Raporu, s. 139 Yabancı sermayenin tüketim mallan üretime yöneldiği yukarıdaki tablodan hemen anlaşılmaktadır. Bu konuya ilerde tekrar değine^ ceğm Tablo 3 emperyalist tekellerin ortak oldukları şirketlerin istihdam ve ciro içindeki paylarını vermektedir. Yabancı sermayeli şirketlerin toplam ciro içinde en yüksek paya sahip oldukları sektörün lastik sanayi olduğu anlatılmaktadır. Bu alandaki istihdam oranı da Öteki alanlardakilerin üzerindedir. Onu ana kimya ve taşıt araçları sanayii Memektedîr, Yabancı sermaye etkinliğini Özel kesimde çok daha fazla arttırmaktadır. Ana kimya sanayiini ele alalım. Tablo 3 yabancı sermayeli şirketlerin, bu sektömeki, toplam ciro içindeki paylarının % 46,1 7

T A B L O : A Sektörler Kimya Sanayii m 179 Taşıt araçları imal ve yapım "' Elektrik Makİna ve Gereçleri J'l Makina îmalat ' Lastik Sanayii 13' 8 Gıda Sanayii ^' y 6 Kâğıt Sanayii ' 6 Cam Sanayii 2' 8 2 7 Çimento ve Çimentodan geregler ' 2 6 Madeni JBşya Sanayii Dokuma ve Giyim Eşyası Sanayii X Parmi Alet ve Maİdnaiarı îömir - Çelik ve Demirden başka metaller Sanayii i'* >ö?ki Sanayii ^itün Sanayii ' nbalaj Sanayii n pı Malzemeleri no? raak : TÜSÎAD' Raporu, s. 139 ana sermayenin tüketim malları üretime yöneldi«yukarıdaki t f? a^^adır. Bu konuya /erde tetaf d^it Tablo 3 emperyalist tekellerin ortak oldukları şirketlerin fc. m ve ciro ıgmdeki paylarını vermektedir. Yabancı sermayeli lenn toplam ciro iğinde en yüksek paya sahip oldukto^ï iasük sanayi olduğu anlasıimaktadm Bu alandaki Mhdim ia otekı alanlardaküerin feerindedir. Onu ana kimya ve ta^ ı sanayii izlemektedir. ^sermaye etkinliğini özel kesimde çok daha fasla arttırmak- 7

nünden değildir. Yabancı tekeller Türkiye'deki ortaklarına maki«na - teçhizat sağlamaktadırlar. Sanayiin montajcı yapısı gereğince, difardan gelen birçok parçalar ile Türkiye'de imal edilen parçalar Türkiye'deki atölyelerde monte edilmektedir. Bu dışa bağımlı monte edilmektedir. Bu dışa bağımlı montajcılığın bir sonucu olarak, dışarıdaki ana şirketten çeşitli nedenlerle gelmeyen, yada gelemeyen parçalar Türkiye'de üretimin durmasına yol açmaktadır, Esasen montajcılıkta sık sık karşılaşılan bu durum, montajcılığımmn dışa bağımlı yapısı nedeniyle, yabancı sermayenin bir başka denetim türüne neden olmaktadır. Hammadde, yarı - mamul maddeler ve makina teçhizat bakımından yabancı sermayeye bağımlılık» sanayicilerimizin aym zamanda en büyük ithalatçılarımız olmasına yol açıyor. Sanayi ithalat yapmadan yaıayamamaktadır. Öz sermayeleri 5 milyon ile 50 milyon TL. arasında değişen 904 ithalatçının 619'unun sanayiciler olduğu bilinmektedir, öte yandan Tablo 4 ile Tablo 5'den yabancı sermayeli şirketlerde üretim giderlerine göre ithalatın j% 38, üretim değerine göre ihracatın ise ancak binde 5 olduğunu izleyebiliriz. 1975 yılında 10 aylık dönemde yabancı sermayeli şirketlerin ithalatı 1974'ün ay» m dönemine oranla % 868 artmıştır. Bu, aynı zamanda dışa bağımlılığımızın da arttığını ifade eden bir göstergedir. Bütün bunlara bir de teknoloji bakımından bağımlılığı eklemek ge«rekiyor. Yabancı sermaye kendi teknolojimizi.geliştirmemizi, engellediği gibi ülkemize ilkel bir teknoloji getirmektedir. Teknoloji transferi planlı, düzenli ve ileri düzeyde olamamaktadır. Yerli teknik elemanların yaratıcı yeteneklerini geli tirmelerine engel olan, sanayinin bugünkü yapısından ba ka birşey değildir. Patent, royalty, lisans antlaşmaları v.b. ile yabancılara ödediğimiz bunca para Türkiye'ye kalıcı ve ileri bir teknoloji getirmemektedir. Tam tersine teknoloji alanında da yabancılara olan bağımlılığımız günden güne artmaktadır. SmiKI^M mmlêltâm TÜKETİM Türkiye sanayiinde Öncelik ağır sanayii, üretim araçları üretimine verilmemi tir* Tersin imalat sanayimde ağırlıklı olan kesim tüketim mallan üretimidir* Sanayimizin çarpık bir biçimde gelişmesinin göstergelerinden biri de budur. Dışa bağımlı kapitalist yoldan sanayile menin mantığı açısından bu durum son derece doğaldır. Tablo A imalat sanayiinde yabancı sermayenin en yoğun olduğu kesimin kimya sanayii olduğunu gösteriyor. Onu sırasıyla taşıt araç» 10