YAKIN DÖNEM EKONOMK GELMELERN ANALZ VE BEKLENTLER I. DURUM TESPT VE TANIMLAR HAZRAN 2006 1- Mayıs ayı içinde yaanan ekonomik gelimeler dalgalı döviz kuru rejimi içinde döviz kurlarının kısa sürede, yukarı yönlü aırı dalgalanmasıdır. 2- Bu yukarı yönlü aırı dalgalanma ile YTL kısa sürede önemli ölçüde deer kaybetmitir ve bu nedenle süre ve dalga boyutu itibari ile YTL de bir devalüasyon yaanmıtır. Ancak kurların yeniden gerilemesi halinde devalüasyon eriyecektir. 3- Kurların yukarı yönlü aırı dalgalanması bir kriz deildir ve 2001 ve öncesi krizleri ile benzerlik taımamaktadır. a- Döviz kurlarındaki yükselme ekonomide makro dengelerin bozulmasından kaynaklanmamıtır. b- Döviz kurlarındaki yükselme döviz kıtlıından veya yetersizliinden kaynaklanmamıtır. c- Döviz kurlarındaki yükselme likidite yetersizliinden kaynaklanmamıtır. d- Döviz kurlarındaki yükselme MB nın (61 milyar dolar) döviz rezervlerindeki bir erimeden kaynaklanmamıtır. e- Döviz kurlarındaki yükselme yerli bankaların açık pozisyonundan ve döviz talebinden kaynaklanmamıtır. 4- Son dönemde yaanan gelimeler ekonominin halen hassas olduunu ve kriz dönemindeki davranı setlerinin tamamen ortadan kalkmadıını göstermektedir. 5- Döviz kurlarının yükselmesi ve YTL nin deer kaybı, ne bu program sürmez, kriz olur tezini destekleyen büyüklükte ne de dalgalı kur rejimi içinde döviz kurları yukarı yönlü de hareket edebilir tezi ile açıklanabilecek büyüklüktedir. 6- Döviz kurlarında yaanan bu büyüklükteki yükselme önümüzdeki bir yıla ilikin ekonomik ve siyasi beklentilerin bozulması ile olumu bir yükselmedir. 7- Dısal gelimeler içinde global likidite daralmasının zamanlama etkisi olmutur. Ancak mali varlıkların ve YTL nin deer kaybının boyutunu belirleyen ekonomik ve siyasi beklentilerin bozulması olmutur.
8- Öncelikle ekonomik ve siyasi alanda mevcut riskler çerçevesinde Türkiye de kısa vadeli risk alma itahı azalmı, ardından mevcut risklere yenileri eklenmitir (enflasyon, erken seçim vb). Bu nedenle Türkiye de yaanan kayıpların boyutu daha büyük olmutur. 9- Bununla birlikte Türkiye nin uzun vadeli ekonomik potansiyelinde herhangi bir bozulma ve deime henüz olmamıtır. 10- Temel makro ekonomik dengeler üzerindeki etkileri ise olacaktır ve bu etkiler Sonuçlar bölümünde analiz edilmektedir. II. NEDENLER 1- Mayıs ayı içinde yaanan gelimelerin temel 2 nedeni Türkiye ekonomisine yönelik kısa vadeli beklentilerdeki bozulma ile dısal gelimeler içinde öngörülen global likidite daralması riskinin gerçeklemi olmasıdır. 2- Türkiye ekonomisine yönelik kısa vadeli beklentilerin bozulmasına yol açan içsel etkenler unlardır. a- Merkez Bankası bakanı ataması ile oluan krizin yarattıı belirsizlik b- Ekonomi otoritelerinin beklenti yönetimine gösterdii ilginin azalması. c- Yılın ilk 4 ayında kamu harcama disiplininin bozulması ve bu konuda IMF Bakanı Rato nun Mart ayındaki kredibilite kaybı uyarısının dikkate alınmaması. d- IMF ile 3. gözden geçirmenin 4 ay geciktirilmesi ve gecikmeli olarak tamamlanması ve onaylanması için ek tedbirlerin talep edilmesi. e- Erken genel seçim tartımaları ve beklentilerinin artması. f- Cumhurbakanlıı seçimi tartımaları ekseninde siyasi istikrarın bozulmaya balaması endiesi. g- Hükümetin IMF ye borçları erken ödeme ve ayrılma sinyalleri vermesi. h- MB yeni yönetiminin Nisan ayında yanlı faiz indirimi ile güven kaybı. i- Nisan ayı enflasyonunun yüksek çıkması ve yılın geri kalanında faiz indirimlerinin olamayacaı beklentisinin artması. j- Dısal ekonomik gelimelerin olası olumsuz etkilerinin yönetilmesi / azaltılması için özen gösterilmemesi. 3- Dısal gelimeler içinde global likidite daralmasının gerçeklemi olması. a- Dünya ekonomisinde beklentilerin üzerinde büyüme ve ısınma ile bunun yarattıı enflasyon baskısı. b- Petrol, altın bata olmak üzere tüm emtia fiyatlarında artıın sürmesi. 2
c- Gelimi ülkelerde enflasyonist baskıların kuvvetlenmesi ve enflasyon beklentilerinin artması. d- Gelimi ülkelerin daha sıkı para politikalarına yönelmeleri, faiz artırmaları ve özellikle ABD nin faiz artırımını sürdürecei endieleri. e- Global likiditede daralma ve gelimekte olan ülkelerde sermaye çıkıının hızlanması. III. SONUÇLAR 1- Son dönemde yaanan ekonomik gelimelerin kısa vadeli (12 18 ay) temel makro ekonomik dengeler ve hedeflerde önemli ölçüde bozulmaya yol açmaması halinde Türkiye ekonomisi uzun vadeli ekonomik potansiyelini korumayı sürdürecektir. 2- Son dönemde yaanan ekonomik gelimelerin kısa vadeli temel makro ekonomik dengeler ve hedeflere etkilerinde belirleyici olacak dört temel etken ve bunlara ilikin varsayımlar unlardır. 1- Ekonomik ve Siyasi Beklentiler Ekonomik beklentilerde sınırlı bir iyileme yaanırken siyasi beklentilere ilikin olumsuz algılama devam edecektir. 2- Kurlar Genel Seviyesinin Nerede Oluacaı YTL / Dolar ve Euro kurunun nerede istikrar kazanacaı önem kazanmaktadır. Dier üç varsayımdaki gelimeler kurların dalgalanma yönünü ve(aaı - yukarı), iddetini ve istikrar kazanacaı seviyeyi etkileyecektir. Merkez Bankası ve Hükümetin alacaı ek önlemler varsayımı ile doların 1.65, euronun ise 2.10 seviyelerinde istikrar kazanacaı görülmektedir. 3- Yerli Yatırımcıların Dolarizasyon / Tersine Dolarizasyon Tutumu Yerli bireysel yatırımcıların tersine dolarizasyonu sürdürecei ve bu kurlar genel seviyelerini satı için deerlendirecei tahmin edilmektedir. Kurumsal yatırımcıların ise önümüzdeki 1 yıl için kur riskini azaltacaı ve bunun için gerekirse döviz talebi (sınırlı ve kontrollü) yaratacaı öngörülmektedir. 4- Global Likidite ve Faizler Global alanda faiz artıının kademeli olarak sürecei ve gelimekte olan ülkelerden sermaye çıkıının sürecei öngörülmektedir. Bu eilimin gelimekte olan ülkeler ve Türkiye üzerinde etkilerinin bundan sonra daha az iddetli ve yönetilebilir etkiler olacaı tahmin edilmektedir. 3- Bu varsayımlar çerçevesinde 2006 yıl sonuna kadar makro ekonomik dengeler ve hedeflerin aaıdaki gibi oluması tahmin edilmektedir. 3
ENFLASYON a- Enflasyona ilikin kısa vadeli görünüm yukarı yönlü deimitir. Enflasyon hedefi ile beklentiler arasındaki fark açılmıtır. b- Kur artıı üretici ve tüketici enflasyonu üzerinde artırıcı etki yapacaktır. 1 dolar + 1 euro kur sepeti itibari ile yaklaık yüzde 25 oranında kur artıının enflasyon üzerinde en az 5-6 puan artırıcı etkisi olabilecektir. c- Yıl sonunda TÜFE endeksi en iyi halde yüzde 12-13 aralıında gerçekleecektir. FAZLER a- Nominal faizler yükselmitir. Hazine kâıtlarının gösterge kâıt yıllık bileik faiz oranı yüzde 20.5 e kadar çıkmıtır ve bu kur öngörüleri ile yüzde 20 nin üzerinde alacaktır. b- Merkez Bankası Haziran ayı enflasyonlarına göre II. çeyrek hedefinin + 2 puan aılması halinde (mutlak aılacaktır) faiz oranlarını daha da yükseltecektir. MB faiz artıının esas hedefi iç talebin kısılması ve enflasyon olacaktır. c- Enflasyon artıı ile birlikte nominal faiz artıına ramen reel faizler düecektir. Bu nedenle enflasyon seviyesi ve beklentilerin yükselmesi nominal faiz oranlarının da sınırlı ölçüde yeniden yükselmesine yol açacaktır. d- Tüketici kredileri ile mevduat kredi faiz oranlarında da yukarı yönlü etki yaanmaktadır. BÜYÜME 2006 yılında büyüme yavalayacaktır ve yüzde 4.5 5 olacaktır. Büyümeyi etkileyen iç talep, yatırımlar, ihracat ve net sermaye girii unsurlarında u gelimeler öngörülmektedir. ç Talep a- Fiyat artıları, faizlerin yükselmesi, kredi hacmindeki artıın yavalaması, ithal ürünlerin pahalılanması gibi nedenlerle iç talep sınırlı ölçüde azalacaktır. b- Kur artıları ile birlikte II. çeyrek enflasyon hedefinin aılması halinde iç talebin daha da kısılması için ek önlemler alınacaktır. Bunlar MB nın faiz yükseltmesi ile daha sıkı maliye politikaları olacaktır. c- ç talepteki sınırlama büyümeyi yavalatacaktır. (2005 yılında ve yılın ilk 4 ayında iç talep canlı idi ve büyümeye en yüksek katkıyı salıyordu). Yatırımlar 4
a- Sermaye malı fiyatlarının artması, faizlerin yükselmesi, finansal piyasalardaki oynaklık ve beklentilerin bozulması nedeniyle yatırım eilimi azalacaktır. b- Konut ve inaat sektöründe yeni yatırımlar yavalama etkisi gösterecektir. c- Yeni yatırım kararlarında ertelemeye karın, mevcut yatırımlar (maliyet artıları ile) tamamlanacaktır. Devam eden yatırımlar nedeni ile yatırımların büyüme üzerindeki yavalatıcı etkisi daha sınırlı olacaktır. hracat a- hracatta artı etkisi beklenmektedir. b- Ancak ihracat artıının büyüme üzerindeki etkisi ile iç talep ve yatırımlardaki yavalamayı telafi etkisi sınırlı olacaktır. Net Sermaye Girii a- Türkiye ekonomisinde büyüme ile net sermaye akımları arasında yakın bir iliki bulunmaktadır. b- 2006 yılının geri kalanında net sermaye giriinin azalması büyümeyi yavalatacak en önemli unsur olacaktır. 2006 yılı sonuna kadar daha yüksek bir enflasyon ile daha düük bir büyüme süreci yaanacaktır. 2002 sonrasında enflasyon hızla düerken hızlı büyüme oranlarına ulaılmıtı. 2006 yılının geri kalanında bu eilim sapma gösterebilecektir. Sapmanın kalıcı olmayacaı 2007 yılında enflasyonun yeniden aaı yönlü olacaı ve hedef ile daha uyumlu gerçekleecei tahmin edilmektedir. CAR LEMLER AÇII a- Cari ilemler açıındaki büyüme hızı yavalayacaktır. b- hracatta kur artıının yarattıı rekabet avantajı ile artı öngörülmektedir. thalatta ise tüketim malı ve ara malı ithalatında ise gecikme ile sınırlı bir gerileme olacaktır. Devam eden yatırımlar nedeni ile yatırım malı ithalatı sürecektir. c- Hükümet yıl sonu cari ilemler açıı / GSMH hedefini yüzde 7 olarak revize etmitir. Kur artıı nedeni ile 2006 milli gelirin daha düük (355 360 milyar dolar, hedef 382 milyar dolar idi) hesaplanacak olması hedefin yükselmesine neden olmutur. d- Mutlak olarak 2006 cari ilemler açıı 25 26 milyar dolar olacaktır. 5
e- Haziran ayı sonu itibari ile enflasyon hedefinin aılması halinde, cari ilemler açıının daraltılmasına yönelik ek tedbirler alınması gerekecektir. IMF de Temmuz ayında bu talepte bulunacaktır. KAMU DENGES a- Kur artıları kamunun döviz cinsi borçlarının TL karılıı maliyetlerini artırarak, faiz oranlarındaki artı ise dorudan faiz maliyetlerini artırarak kamu dengesini olumsuz etkileyecektir. b- Kamunun Nisan ayı sonu itibari ile 333 milyar YTL iç ve dı borcunun 212 milyarı YTL, 117 milyarı yabancı paralı, 4 milyarı yabancı paraya endekslidir. (bu tutarlar kur artıları olmadan önceki YTL karılıklarıdır). Kamunun kur artılarına duyarlı döviz cinsi ve dövize endeksli iç ve dı borcu 121 milyar YTL tutarındadır. Yüzde 16 lık kur artıı bu stoka ilave yük getirecektir c- Kamu borcunun 173 milyar YTL lik kısmı piyasaya olan borçlardır ve bu borçlar faiz yükselmesine duyarlı ve dorudan etkilenecek borçlardır. 77 milyar YTL lik borç kamuya, 83 milyar YTL si dı dünyaya borçlardır. Türkiye nin yeni dı borçlanmalarında da artan risk primi nedeni ile maliyetler yükselecektir. 6