FİL OLAYI FEYZA BURHANLI 1 GİRİŞ Kureyş kabilesi,mekke ve Kabe için büyük önem taşıyan Fil Vak'ası'nı tarih başlangıcı kabul etmiş ve meydana geldiği yıl ''Amü'l-fil'' adıyla meşhur olmuştur;ancak bu durum uzun sürmemiştir.olayın Kureyş üzerinde bıraktığı etkinin büyüklüğüne ilk delil,kur'an-ı Kerim'in ''ashabü'l-fil'' şeklinde adlandırdığı saldırganları yine Fil adındaki bir sure ile onlara hatırlatmasıdır.diğer Arap kabileleri de bu olay sebebiyle Kureyş'e saygı duymuşlar ve bunu onlara ''Ehlüllah''diyerek belli etmişlerdir;birçok şair ise bu vak'ayla ilgili çeşitli şiirler söylemişlerdir. 2 Son Himyeri hükümdarı Zünüvas'ın Hristiyanlığı'n yaygın oldığu Necran'da Yahudiliği yaymaya çalışması üzerine Habeş Necaşisi'nin 525'te Eryat kumandasında Yemen'e gönderdiği orduda Ebrehe de vardı.zünüvas'ı mağlup ederek Yemen'e hakim olan Eryat ile Ebrehe arasında çıkan anlaşmazlık sonuçta bir savaşa sebep oldu ve halkın desteğini alan Ebrehe Eryat'ı öldürerek Yemen'de iradeyi ele geçirdi (537).Eryat ile yaptığı savaş sırasında dudağı veya burnu yarıldığı için ''Eşrem'' lakabıyla anılan Ebrehe Yemen'e hakim olduktan sonra Habeş Necaşisi'ne bir mektup göndererek kendisine itaat arzettiğini bildirdi.necaşi'de iç savaşa meydan vermemek için onun Yemen'e hakimiyetini ve valiliğini onayladı. FİL OLAYININ GELİŞİMİ Habeş Krallığı'nın müstakil Yemen Valisi Ebrehe el-eşrem mutaassıp bir Hristiyandı ve Hristiyanlığı yaymak için bölgede yoğun çalışmalara başladı.bu maksatla San'a'da, Arapça kaynaklarda Yunanca ekklessia kelimesinin Arapçalaşmış şekliyle Kalis (Kulleys)olarak geçen muhteşem bir kilise yaptırdı. Binayı süslemek için Bizans İmparatorluğu'ndan mermer ve mozaik ustaları getirtti.böylece bütün Araplar'ı kutsal saydıkları Kabe yerine bu kiliseyi tavaf etmeye zorlamak aynı zamanda Mekkeliler'in giderek gelişen ticari faaliyetlerine engel olmak ve San'a'yı hem dini hem de ticari bir merkez haline getirmek istiyordu.onun çeşitli ülkelere propagandacılar gönderip halkı hacc için San'a'ya çağırmasına öfkelenen Kinane kabilesi mensup bir Arap,Ebrehe'nin kilisesine giderek pisledi.bunu duyan Ebrehe,Kinane kabilesine mensuplarının San'a'ya gelip kiliseyi tavaf etmelerini istedi ancak onların bu teklifi reddetmelerive elçiyi öldürmeleri üzerine Kabe'yi yıkmadıkça sonuç alamayacağını anlayıp Mahmud adlı filin de bulunduğu bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü. 1 TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Tarih Bölümü Öğrencisi. 2 İbn Hişam, es-sire, I, 41-62
Mukatil b.süleyman'dan gelen bir başka rivayette onun Kabe'yi yıkmak üzere harekete geçmesine sebep olarak Kureyşli bazı gençlerin sıcak bir gecede yaktıkları ateşin rüzgarın etkisiyle kilisenin yanmasına sebep olması gösterilir. 3 Diğer bir rivayette ise Ebrehe bu sefere,hristiyanlığı yaymak şartıyla taç giydirip Mudar'a emir tayin ettiği Muhammed b.hunzai'nin Kinane kabilesince öldürülmesini bahane etmiştir. 4 Aslında Babülmendep'e hakim olup Hindistan deniz ticaretini ele geçirdikten sonra iktisadi hedeflerini genişletmek üzere gözünü kuzeye çeviren Ebrehe,Mekke'yi Araplar'ın gittikçe gelişen ticari faaliyetlerine son vermek böylece San'a'yı Arabistan'ın dini,ticari ve siyasi merkezi haline getirmek istiyordu.bu arada kuzey-güney bağlantısını kesen Mekke'yi saf dışı bırakmak suretiyle Suriye'ye uzanması ve Sasaniler'le savaşan Bizans'a yardım etmesi de mümkün olacaktı. 5 FİL OLAYI Kaynakların çoğunun orduda Mahmud adlı bir tek filin bulunduğunu kaydetmesine karşılık 6 bazı rivayetlerde sekiz, on iki, on üç hatta bin kadar filden bahsedilmektedir. 7 Mahmud adının Arapça kaynaklara, nesli tükenmiş büyük tarih öncesi fillerine verilen mamut (mammouth) adından bozularak girmiş olabilceği ileri sürülmektedir. 8 Hz.Peygamber Mekke'nin fethedildiği gün, ''Allah fili Mekke'ye girmekten alıkoydu ve yalnız Resulü ile müminleri oraya hakim kıldı.'' buyurmuş,hudeybiye'de devesi Kusva çökünce bazı sahabilerin ''Kusva çöktü'' demeleri üzerine de, ''Kusva çökmedi, onu fili tutan tuttu.''demiştir (İbn Kesir, XV, 8665). Ebrehe'nin Kabe'yi yıkmak istemesini hoş karşılamayan Yemen eşrafından Zünefer adlı bir kişi topladığı kuvvetlerle Ebrehe'ye karşı çıkmasına rağmen yenilerek esir düştü.ebrehe bu sefer Has'am kabilesiden bir birlikle mücadele etti ve başlarında bulunan Nüfeyl b. Habib el-has'ami'yi de esir aldı.ebrehe Taif'e geldiğinde şehir halkı tarafından karşılandı ve halk adına konuşan Mes'ud b.muatteb itaat arzedip Lat adlı putlarına dokunulmamasını rica etti.ebrehe'nin bunu kabul etmesi üzerine Ebu Rigal adlı kişiyi kılavuz olarak verdiler.ancak Mekke yakınındaki Mugammes'te konakladığı sırada verdikleri Ebu Rigal adlı kılavuz öldü (Araplar onun buradaki mezarını taşlamayı adet edinmişlerdir.) Ebrehe, Habeşi Esved b.maksud'u bir müfreze ile gönderip Mekke çevresinde otlayan develeri ordugaha getirtti.gaspedilen develer arasında Hz.Peygamber'in dedesi Abdulmuttalib'in develeri de vardı.abdulmuttalib develeri istemek üzere ordugaha gelince Ebrehe onun Kabe için ricacı olmak yerine develerini istemesini garipsemiş,bunun üzerine Abdulmuttalib kendisinin sadece develerin sahibi olduğunu,kabe'yi de sahibinin koruyacağını söyleyerek oradan ayrılmıştır. 3 İbn Kesir,Tefsir (trc.bekir Karlığa-Bedrettin Çeitner),İstanbul 1407/1987, XV, 8657-8681. 4 Taberi, Tarih (de Geoje), I, 932-945. 5 Cevad Ali, el-mufassal, III, 480-521. 6 İbn Sa'd,I, 91, Taberi, Cami'ul-beyan, XXX, 303. 7 İbn Sa'd, I, 92; Kurtubi, XX, 193; Cevad Ali,III,507. 8 Hamidullah,İslam Peygamberi (Tuğ), I, 284-291.
Abdulmuttalib Kureyşliler'in yanına dönü aralarında geçen konuşmayı anlattı.şehir halkına şehir dışına çıkıp dağlara ve vadilere sığınmalarını söyledi.sonra Kabe'nin kapısının halkasını tutarak: ''Allahım!Kul,kendi ev halkını korur. Sen de Kabe halkını koru. Yarın onların haç ve kuvvetleri, Senin kuvvetlerini yenmesinler. Kıblemize saldırmalarına mani olmazsan, Bu, daha önce senin yapmadığın bir iştir.'' diyerek arkadaşlarıyla birlikte şehir halkının yanına gidip olacakları izlemeye başlamıştır. Ebrehe ertesi gün ordusuna hücum emri verdi.fakat kaynaklara göre, askerin önünde bulunan fil,mekke'ye doğru hareket ettirilmek istendiğinde yerinden kımıldamadığı gibi askerler de üzerlerine taşlaşmış çamur yağdıran Ebabil kuşları tarafından mahvedilidi ve ordu dağıldı.böylece planları boşa çıkan ve ordusu perişan olan askerleriyle birlikte Yemen's dönmek zorunda kaldı;kısa bir süre sonra da öldü. Nitekim bir şiirinde Abdullah b. ez-zeba'ri es-sehmi şöyle demiştir: ''Yenilip Mekke'den geri döndüler. Öteden beri Harem'e tecavüz edilemez. Oraya saygısızlık edilen bir geceyi, Şi'ra yıldızı hiç yaratmış değil 9 Şerefli bir kul oraya saldırmaz,bil. Yemen ordusunun komutanına sor. Orada acaba neler görmüş? Bilgiçleri,sonra cahillere bildirir bunu. 60.000 kişi Yemen'e dönemedi. Yaralıları da döndükten sonra yaşamadı. Orada Ad Kavmi vardı,daha önceleri. Cürhüm kabilesi orada yaşardı. Kulları üstündeki Allah,onu korur.'' FİL SURESİ Mekke devrinde nazil olmuştur;beş ayettir.adını 1.ayette geçen ''fil''kelimesinden alır.konusu,hz.peygamber'in doğduğu yıl veya ondan biraz önce vuku bulan ve tarihte Fil Vak'ası adıyla anılan Kabe'ye saldırı olayıdır. 9 Şi'ra : Huzaa kabilesinin taptığı bir yıldızdır.
Fil suresinde Allah'ın 'fil ashabı'na'' yani Ebrehe el-eşrem'e ve askerlerine ne yaptığı,onları nasıl helak ettiği vurgulu bir ifadeyle belirtildikten ve böylece bu olaydan ibret almak gerektiğine dikkat çekildikten sonra tuzaklarının nasıl boşa çıkarıldığı ve onların,allah'ın gönderdiği sürü sürü kuşların attığı taşlarla nasıl ezilmiş saman çöpleri veya böceklerin yediği yapraklar gibi ansızın yere serilip perişan edildikleri bildirilmektedir. Surenin üslubundan Araplar'ın bu olay hakkında bilgileri olduğu anlaşılmaktadır; muhtemelen olayı görenlerin bir kısmı da hala hayattaydı. Nitekim Hz. Peygamberi yalanlamaktan büyük zevk duyan müşrikler bu sure inince böyle bir tepki gösterememişlerdir. Bu hususlar Kur-an'ın asıl maksadının Fil Vak'ası hakkında bilgi vermek olmadığını, Mekke müşriklerine bildikleri bir olayın acı sonucunu hatırlatarak İslam'ın sesini boğmaya çalışmayı, Kur-an'a ve Resul-i Ekrem'e karşı düşmanca tavırlar sergilemeyi sürdürmeleri halinde kendilerinin de böyle bir cezaya çarptırılabileceklerini ihtar etmek olduğunu ortaya koymaktadır.
KAYNAKÇALAR İslam Ansiklopedisi, Fil Suresi Maddesi,69-70. İslam Ansiklopedisi, Fil Vak'ası Maddesi, 70-71. İslam Ansiklopedisi,Ebrehe Maddesi, 79-80. Ömer Nasuhi Bilmen, Kur-an'ı Kerim'in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, 1985, Bilmen Yayınevi, İstanbul,Cilt-VIII, 4095-4097. İbn Esir, El-Kamil fi't-tarih, 2008, Hikmet Yayınları,İstanbul, Cilt-I, 401-405. İbn Kesir, El-Bidaye ve'n-nihaye, Çağrı Yayınları, İstanbul, Cilt-II, 282-292.