AYDIN BAROSU (Hukuk ve Ceza Yargılaması ile İdari Yargıda) İSTİNAF Av. Coşkun ÖZBUDAK

Benzer belgeler
İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

Sirküler Rapor /145-1 VERGİ YARGISI SİSTEMİNE İSTİNAF YOLU GETİRİLDİ

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

İstinaf Kanun Yolu ile Temyiz Kanun Yolu Arasındaki Fark Nedir? Hukuk Davası İçin İstinaf Mahkemesine Başvuru Şartları

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

ADLÎ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİLERİ HAKKINDA KANUN

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİLERİ HAKKINDA KANUN

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

(3) Bu Tarife hükümleri altında kararlaştırılan akdi avukatlık ücretleri, Tarife hükümleri üzerinden yapılmış olarak kabul edilir.

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İZMİR BAROSU TAVSİYE NİTELİĞİNDE AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /47

TEBLİĞ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER

Arabuluculuk tarihinden itibaren açılacak davalar için Zorunlu hale geldi.

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

ADLİ YARDIM HUKUK YARGILAMASI VE İDARİ YARGIDA. Türkiye de Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi

PARASAL SINIRLAR TABLOSU A. HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNA GÖRE PARASAL SINIRLAR VE TABLOSU

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 7 İÇİNDEKİLER 9 KISALTMALAR CETVELİ 19 GİRİŞ 23 BİRİNCİ BÖLÜM DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ VE AYRILMASI HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1.

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

A. SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR

SAKARYA BAROSU Tavsiye Niteliğinde AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ

4.900,00 TL 5.500,00 TL

ADLÎ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİLERİ HAKKINDA KANUN

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARININ TEMYİZİ. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11. HD. Üyesi

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ ,00 TL ' den az olmamak üzere dava konusu giderilmesi) Davası

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İDARÎ YARGILAMA USULÜ KANUNU NUN 4. MADDESİ VE DİLEKÇELERİN KAYDA GİRİŞ TARİHİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 4.700,00 TL

21 Aralık 2015 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : TEBLİĞ

DÖNEMİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ. A- SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR 1 Kat Mülkiyeti

ADLİ TATİL BİLMECESİ

GAZİANTEP BAROSU DÖNEMİ AVUKAT-VEKİL ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ Malatya Barosu Yönetim Kurulu nun /47 sayılı Kararı ile

İZMİR BAROSU TAVSİYE NİTELİĞİNDE AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/ Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

7 Mirasçılık belgesinin iptali

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

İZMİR BAROSU TAVSİYE NİTELİĞİNDE AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Transkript:

AYDIN BAROSU (Hukuk ve Ceza Yargılaması ile İdari Yargıda) İSTİNAF Av. Coşkun ÖZBUDAK Aydın Barosu Yayınları 2016

AYDIN BAROSU YAYINLARI Aydın Barosu Başkanlığı, 2016 Tüm hakları saklıdır. AYDIN BAROSU BAŞKANLIĞI Aydın Adliye Binası Kat:2 Efeler/AYDIN Telefon:0-256-2251347(Pbx) Faks:0-256-2147710-2137868 E-Posta : aydinbarosu@aydinbarosu.org.tr GRAFİK TASARIM Aydın Barosu BASKI ZİRAAT GURUP MATBAACILIK AMBALAJ SAN. VE TİC. A.Ş. İstanbul Yolu Trafo Karşısı 06070 Varlık Mahallesi ANKARA Tel: 0.312 384 73 44-45 Fax: 0.312 384 73 46 info@ziraatgurup.com.tr- gurupmatbaa@hotmail.com

SUNUŞ Değerli meslektaşlarım; Bildiğiniz üzere yeni bir yasa yolu olarak istinaf ve bu incelemeyi yapacak Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk sistemimize dâhil olmuş bulunmaktadır. Kanaatimce planlaması ve hazırlığı son derece yetersiz olan bu yeni sistem, artıları ve eksileriyle biz hukukçuların bir gerçeği olarak önümüzde duruyor. Bölge Adliye Mahkemeleri ve dolayısıyla istinaf yargı yolu henüz yürürlüğe girmeden önce, Aydın Barosu olarak bir meslek içi eğitim çalışması gerçekleştirerek, yeni sistemle ilgili bilgilendirme yapmaya çalışmıştık. Bugünlerde artık tecrübe etmeye ve alışmaya çalıştığımız istinaf konusundaki eğitim faaliyetlerimizi sürdüreceğimizi belirtmek isterim. Doğrusuyla, yanlışıyla artık istinaf yargı yolu bizim bir gerçeğimiz olduğuna göre; konuyu en iyi şekilde öğrenip, bilgi ve tecrübelerimizi müvekkillerimizin hizmetine sunmak, onların hukuk güvenliğinin teminatı olarak, hak arama yolunda rehberlik etmek bizim görevimizdir. Buradan yola çıkarak, konunun daha iyi anlaşılabilmesi ve sürekli elinizin altında durup faydalanabilmeniz amacıyla bu konuda bir kitap hazırlayıp sizlere dağıtmaya karar verdik. Hem hukuk, hem ceza, hem de idari yargılama konularını kapsayan bu eserin ortaya çıkmasında en büyük pay sahibi kuşkusuz ki, kitabı yazıp yayına hazırlayan değerli meslektaşım Av. Coşkun ÖZBUDAK Beyefendidir. Emekleri için kendisine yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Çok kısa bir süre içerisinde gerçekleştirmenin zorluğunu biliyor ve harcanan emeği bu nedenle daha da değerli buluyorum. Kutup yıldızı yalnızca adalet olan siz değerli meslektaşlarıma, vatandaşlarımızın hukukunu koruma noktasındaki fedakâr çalışmalarınızda bir ışık, bir rehber olması dileklerimle ve bir gün hukukun üstünlüğünü hep birlikte görüp, çok daha iyi koşullarda meleğimizi yapabilmemiz umuduyla sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Av. Gökhan BOZKURT Aydın Barosu Başkanı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... 3 İÇİNDEKİLER... 5 I. BÖLÜM İstinaf Kavramı İstinaf Kavramı... 13 II. BÖLÜM İstinaf Mahkemelerinin Kuruluşu, Organizasyonu ve Görevleri İstinaf Mahkemelerinin Kuruluşu, Organizasyonu ve Görevleri... 19 1- Bölge Adliye Mahkemeleri... 19 2- Bölge İdare Mahkemeleri... 22 III. BÖLÜM Hukuk Yargılamasında İstinaf Kanun Yolu Hukuk Yargılamasında İstinaf Kanun Yolu... 28 1- İstinaf Kanun Yolunun Konusu... 28 2- İstinaf Kanun Yoluna Başvurulamayan Kararlar... 30 3- İstinaf Kanun Yolunda Zaman Bakımından Uygulama... 33 4- İstinaf Kanun Yoluna Başvurabilecek Olanlar... 34 5- İstinaf Kanun Yolunda Yetki... 34 6- İstinaf Kanun Yolunda Süre... 35 a) Başvuru Süreleri... 35 b) Sürenin Geçirilmesinin Sonuçları ve Verilebilecek Kararlar... 38 7- İstinaf Kanun Yoluna Başvurunun Sınırları... 39 a) Parasal Kesinlik Sınırı... 40 b) Parasal Kesinlik Sınırının İstisnası... 45 8- İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Hakkındaki Kararlar Bakımından İstinaf Kanun Yoluna Başvuru... 45 a) İhtiyati Tedbir Hakkındaki Kararlar Bakımından İstinaf Kanun Yoluna Başvuru... 46 b) İhtiyati Haciz Hakkındaki Kararlar Bakımından İstinaf Kanun Yoluna Başvuru... 47 5

9- İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Hakkından Feragat... 48 10- İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Tarihi, Harç ve Giderlerin Ödenme Zamanı ve İstinaf Dilekçesinin Verilmesi... 49 a) Başvurma Tarihi... 49 b) Harç ve Giderlerin Ödenme Zamanı... 49 c) İstinaf Dilekçesinin Verilmesi... 50 11- İstinaf Kanun Yoluna Başvuru Şekli ve Dilekçede Bulunması Gereken Hususlar... 50 12- İstinaf Dilekçesine Cevap... 51 13- İstinaf Kanun Yoluna Başvurunun İcraya Etkisi... 52 14- Ön İnceleme ve Duruşma Yapılmadan Verilecek Kararlar... 53 a) Ön İnceleme... 53 b) Duruşma Yapılmadan Karar Verilmesini Gerektiren Usule İlişkin Haller... 53 c) Duruşma Yapılmadan Karar Verilmesini Gerektiren Esasa İlişkin Haller... 54 15- İnceleme, İncelemenin Kapsamı, Duruşma Yapılmasına Karar Verilmesi... 55 a) İnceleme... 55 b) İncelemenin Kapsamı... 55 c) Duruşma Yapılmasına Karar Verilmesi... 56 16- İstinaf İncelemesinde Yapılamayacak İşler... 57 17- İstinaf Başvurusu Üzerine Verilecek Kararlar... 57 18- Bölge Adliye Mahkemeleri Arasındaki İçtihat Farklılıklarının Giderilmesi 19- İstinaf Kararlarına Karşı Temyiz Kanun Yoluna Başvuru Esasları... 59 a) Temyiz Edilemeyen Kararlar... 60 b) Temyiz Kanun Yoluna Başvurma Süresi... 61 c) Katılma Yoluyla Temyiz Kanun Yoluna Başvurma... 61 ç) Temyiz Talebinden Feragat... 62 d) Temyiz Dilekçesi... 63 e) Temyiz Dilekçesinin Verilmesi... 63 f) Temyiz Dilekçesine Cevap... 64 g) Temyizin İcraya Etkisi... 64 ğ) Temyiz İncelemesi ve Duruşma... 65 h) Onama Kararları... 66 ı) Bozma Sebepleri... 66 i) Bozmaya Uyma veya Direnme... 66 6

Örnek Dilekçeler... 65 IV. BÖLÜM Ceza Yargılamasında İstinaf Kanun Yolu Ceza Yargılamasında İstinaf Kanun Yolu... 77 1- İstinaf Kanun Yolunun Konusu... 77 2- İstinaf Kanun Yoluna Başvurulamayan Hüküm ve Kararlar... 78 3- İstinaf Kanun Yolunda Zaman Bakımından Uygulama... 79 4- İstinaf Kanun Yoluna Başvurabilecek Olanlar... 80 5- İstinaf Kanun Yolunda Yetki... 81 6- İstinaf Kanun Yolunda Süre... 81 a) Başvuru Süreleri... 81 b) Sürenin Geçirilmesinin Sonuçları ve Verilebilecek Kararlar... 82 7- İstinaf Kanun Yoluna Başvurunun Geri Alınması... 83 8- İstinaf Kanun Yoluna Başvuru Şekli... 84 9- Dilekçede Bulunması Gereken Hususlar... 84 10- İstinaf Dilekçesine Cevap... 84 11- İstinaf Kanun Yoluna Başvurunun İcraya Etkisi... 85 12- İstinaf Kanun Yolunda Yanılma... 85 13- İstinaf İsteminin Hükmü Veren Mahkemece Reddi... 85 14- Ön İnceleme... 85 15- İnceleme ve Kovuşturma... 86 16- Yeni Delil Sunulması... 87 17- İstinabe... 87 18- Duruşma Hazırlığı... 88 19- Bölde Adliye Mahkemesinde Yapılacak Duruşmanın Özellikleri... 88 20- Bölde Adliye Mahkemesinde Yapılan Duruşma Sonrasında Verilebilecek Kararlar... 89 21- Direnme Yasağı... 90 22- Bölge Adliye Mahkemeleri Arasındaki İçtihat Farklılıklarının Giderilmesi 23- Temyiz Kanun Yoluna İlişkin Esaslar... 91 a) Temyiz Edilemeyen Kararlar... 91 b) Temyiz Yoluna Başvurabilecek Olanlar... 92 c) Temyiz Nedeni... 93 7

ç) Temyiz İncelemesinin Kapsamı... 94 d) Temyizde Gerekçe Gösterme Zorunluluğu... 94 e) Temyiz İsteminin Esastan Reddi veya Hükmün Bozulması... 95 f) Davanın Esasına Hükmedilecek Hâller ve Hukuka Aykırılığın Düzeltilmesi... 95 g) Yargıtay Kararının Gönderileceği Merci... 96 ğ) Hükmün Bozulmasının Diğer Sanıklara Etkisi... 97 h) Davaya Yeniden Bakacak Mahkemenin İşlemleri... 97 Örnek Dilekçeler... 95 V. BÖLÜM İdari Yargılamada İstinaf Kanun Yolu İdari Yargılamada İstinaf Kanun Yolu... 110 1- İstinaf Kanun Yolunun Konusu... 110 2- İstinaf Kanun Yoluna Başvurulamayan Hüküm ve Kararlar... 110 3- İstinaf Kanun Yoluna Başvurabilecek Olanlar... 111 4- İstinaf Kanun Yolunda Yetki... 111 5- İstinaf Dilekçeleri ve Savunmaların Verilebileceği Merciler... 112 6- İstinaf Kanun Yolunda Süre... 112 7- İstinaf Harç ve Giderleri... 112 8- Dilekçede Bulunması Gereken Hususlar... 113 9- İstinaf Dilekçesinin Karşı Tarafa Tebliği, Cevap Süresi ve Katılma Yoluyla İstinaf... 113 10- İstinaf İncelemesi... 114 11- İstinaf İncelemesinin Duruşmalı Yapılması... 115 12- İstinaf İncelemesi Sırasında Dava Değerinin Artırılması... 115 13- İstinaf İncelemesi Sonunda Verilebilecek Kararlar... 115 14- Bölge İdare Mahkemelerinin Kesin Olan Kararları... 116 15- Bölge İdare Mahkemelerinin Temyiz Edilebilen Kararları... 117 16- Bölge İdare Mahkemesi Kararlarının Uygulanması... 118 17- İstinaf Yargılaması Aşamasında Yürütmenin Durdurulması İstemi... 119 18- Bölge İdare Mahkemelerine Yapılabilecek Diğer Başvurular... 119 19- İstinaf Kararlarına Uyma veya Direnme... 120 20- Temyiz Kanun Yoluna İlişkin Esaslar... 121 a) Temyiz Dilekçesi... 121 8

b) Dilekçenin Verilebileceği Merciler... 121 c) Temyize Cevap ve Katılma Yoluyla Temyiz... 122 ç) Dilekçeler Üzerine Yapılacak İşlemler... 122 d) Harç ve Giderlerin Ödenmesi... 122 e) Temyiz İncelemesinin Duruşmalı Yapılması... 123 f) Temyiz İsteminin Reddedileceği Haller... 123 g) Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar... 123 ğ) Temyiz Aşamasında Yürütmenin Durdurulması... 124 h) Temyizen Verilen Karar Üzerine Yapılacak İşlem... 124 Örnek Dilekçeler... 121 KAYNAKÇA... 132 9

I. BÖLÜM İSTİNAF KAVRAMI

İSTİNAF KAVRAMI Bilindiği üzere, ülkemizde istinaf teşkilatı esas olarak 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunla düzenlenmiş ve istinaf bir olağan kanun yolu olarak 20.07.2016 tarihinde uygulanmaya başlanmıştır. Bir başvurunun kanun yolu olabilmesi için öncelikle üst mahkeme tarafından incelemeyi içermesi ve bu incelemenin kararın kesinleşmesine engel olup kesinleşmeyi ertelemesi gerekir. Kesinleşmeye müsait bir kararın kesinleşmesini etkilemeyen ya da üst mahkeme tarafından incelenmeyen bir hukukî başvuru, gerçek anlamda bir kanun yolu olarak kabul edilemez. Bu sebeple, aynı mahkemeye yapılan itirazlar ya da icra mahkemesine şikâyet birer hukukî başvuru yoludur, ancak kanun yolu değildir. 1 Bu bakımdan istinaf, üst mahkeme tarafından incelemeyi içermesi ve bu incelemenin kararın kesinleşmesine engel olup kesinleşmeyi ertelemesi nedenleriyle bir kanun yoludur. İstinaf, bu niteliklerinden dolayı, ilk derece mahkemesinin nihai kararlarının 1 Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, Adalet Bakanlığı Yayını, Ankara, 2007, s.9 (http://www.abgm.adalet.gov.tr/e-kutuphane/%c4%b0stinaf/ HUKUK% 20 MUHAKE- MES%C4%B0NDE%20%C4%B0ST%C4%B0NAF%20EL%20K%C4%B0TABI.pdf ) 13

denetlenmesini sağlayan ilk ve asıl denetim yolu olarak da tanımlanmaktadır. 2 Hukuk sistemimiz dar anlamda istinaf ı benimsemiştir. Bu sistemde ilk derece mahkemesi tarafından yapılan inceleme ve usuli işlemler tekrarlanmaz. İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararın denetlenmesi anlamında sadece gerekli ve istinaf konusu edilen hususlarda inceleme yapılarak karar verilir. Bu haliyle geniş anlamda istinaf yeni baştan yargılama yapmak, dar anlamda istinaf ise verilen kararın maddi ve hukuki denetimini yapmak olarak kabul edilebilir. Bu nedenle, istinaf kavramından anlaşılması gerekenin dar anlamda istinaf olduğu kabul edilmelidir. 3 İstinaf mahkemesi ilk derece mahkemesindeki yargılama ile ilgili hatalar dışında, ilk derece mahkemesince yapılan olgu tespitlerinin doğruluğunu, ispat vasıtaları ile delillerin değerlendirilmesinde hata olup olmadığını, delillerin tam olarak toplanıp toplanmadığını ve kararda hukuki hataların mevcut olup olmadığını denetler. Hukuk yargılamasında istinaf incelemesinin sınırlarını, kamu düzeni ve resen dikkate alınacak hususlar dışında, istinafa başvuran tarafın (veya tarafların) vermiş oldukları dilekçeler belirler. 4 Bir başka ifadeyle, istinaf kanun yolunda, (kanunda sınırları çizilen çerçevede) maddî denetim (olgu denetimi) ile hukukî denetim birlikte yapılır ve bu yönüyle de temyiz kanun yolundan ayrılır. Bir başka ifadeyle, temyiz kanun yolunda kural olarak hukukî denetim yapılmakta iken, istinafta hem yerel mahkemece yapılan maddi tespitler ve hem de uygulanan normun yerindeliği denetlenmektedir. 5 2 Ceza Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, Adalet Bakanlığı Yayını, Ankara, 2007, s.4 (http://www.abgm.adalet.gov.tr/e-kutuphane/ %C4%B0stinaf/CEZA%20MUHAKEMES %C4%B0NDE %20%C4%B0ST%C4%B0NAF%20EL%20K%C4%B0TABI.pdf) 3 Adem Albayrak, Avukatlar İçin Sorularla Hukukta İstinaf El Kitabı, Ankara, 2016, s.5, 6 4 Murat Özgür Çiftçi, Medeni Yargılama Hukukunda İstinaf, Ankara, 2016, s.26 5 Ceza Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s.4 14

Bu denetim şekli yoluyla, maddî ve hukukî sorun istinaf mahkemesi tarafından incelenmiş olacaktır. Verildiği anda kesin olduğu kanunda belirtilenler dışındaki istinaf kararları temyiz denetimine tâbidir. Temyiz incelemesi sadece hukuka uygunluk denetimiyle sınırlı olacaktır. Böylece temyiz mahkemesi içtihat birliği sağlama şeklindeki asıl işlevini yerine getirebilecektir. İstinaf kanun yolunda yeniden inceleme yapıldığından, kararın doğru olmadığı sonucuna ulaşılması halinde ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak istinaf mahkemesince yeniden bir karar verilmesi mümkün iken, temyiz kanun yolunda hukuki denetim yapıldığından, düzeltilerek onama kararı dışında, yeni bir karar verilmeyip, alt derece mahkemesi kararı ancak bozulabilir. Bu nedenle istinaf mahkemesi kararlarını bozma ya da onama olarak ifade etmek doğru değildir. 6 Bununla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a bendinde sayılan durumlarda, bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden, sadece ilk derece mahkemesi kararlarını kaldırarak dosyanın kararı veren veya kendi yargı çevresinde uygun görülen bir ilk derece mahkemesine ya da görevli ve yetkili ilk derece mahkemesine gönderilmesine, duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. Yeni sistemde temyiz sonucu verilen kararlar hakkında, başka bir üst yargı organının denetimi söz konusu değildir. Dolayısıyla gerçek anlamda kanun yolu olduğu tartışılan karar düzeltme kanun yolu da ortadan kaldırılmıştır. 7 Bununla birlikte, istinaftan tamamen farklı olan, kesinleşmiş kararların denetimi için öngörülen ve teknik bakımdan bir kanun yolu olarak nitelendirilemeyen 8 yargılamanın yenilenmesi kanun yolu yeni sistemde de varlığını devam ettirmektedir. 6 Adem Albayrak, age., s.6, 7 7 Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s.10 8 Murat Özgür Çiftçi, age., s.20 15

II. BÖLÜM İSTİNAF MAHKEMELERİNİN KURULUŞU, ORGANİZASYONU VE GÖREVLERİ

İSTİNAF MAHKEMELERİNİN KURULUŞU, ORGANİZASYONU VE GÖREVLERİ İstinaf Mahkemelerinin kuruluşu, görevleri ve çalışma esasları adli yargı bakımından 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunda, idari yargı bakımından da 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler uyarınca üç dereceli hale gelen yeni yargı sistemimizde, ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı başvurulabilecek ilk kanun yolu istinaf, gidilecek yargı yeri ise bölge adliye/bölge idare mahkemeleri olacaktır. Temyiz incelemesi ise, Yargıtay/Danıştay tarafından yapılacaktır. 1- Bölge Adliye Mahkemeleri Bölge adliye mahkemeleri 5235 sayılı Kanunun 25. maddesi uyarınca, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur. Bölge adliye mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine, değiştirilmesine veya bu mahkemelerin kaldırılmasına Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir. Ülkemizde Bölge adliye mahkemeleri hâlihazırda; Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Samsun, Gaziantep ve Erzurum İllerinde kurulmuştur. Bölge adliye mahkemeleri, başkanlık, ceza daireleri başkanlar kurulu, hukuk daireleri başkanlar kurulu, daireler, bölge adliye 19

mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşur. Her bölge adliye mahkemesinde bir başkan bulunur. Başkanlık, başkan ile yazı işleri müdürlüğünden oluşur. Bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulu, bölge adliye mahkemesi başkanı ve ilgili dairelerin başkanlarından oluşur. Bölge adliye mahkemesi başkanının bulunmadığı hallerde kurulun başkanlığını ilgili daire başkanlarından kıdemli olanı yerine getirir. Daire başkanının mazereti halinde, o dairenin kıdemli üyesi kurula katılır. Bölge adliye mahkemeleri, hukuk ve ceza dairelerinden oluşur. Her bölge adliye mahkemesinde en az üç hukuk ve en az iki ceza dairesi bulunur. Gerekli hallerde dairelerin sayısı, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca artırılıp azaltılabilir. Dairelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Her bölge adliye mahkemesinde bir Cumhuriyet başsavcılığı bulunur. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, Cumhuriyet başsavcısı ve yeteri kadar Cumhuriyet savcısından oluşur. En kıdemli Cumhuriyet savcısı, Cumhuriyet başsavcı vekili olarak görev yapar. Her bölge adliye mahkemesinde bir bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu bulunur. Komisyon, bölge adliye mahkemesi başkanının başkanlığında, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca daire başkanları arasından belirlenen bir asıl üye ile bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcısından oluşur. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ayrıca daire başkan veya üyeleri arasından bir yedek üye belirler. Başkanın yokluğunda en kıdemli daire başkanı, Cumhuriyet başsavcısının yokluğunda Cumhuriyet başsavcı vekili ve asıl üyenin yokluğunda yedek üye komisyona katılır. Komisyon eksiksiz toplanır ve çoğunlukla karar verir. 20

Bölge adliye mahkemesi başkanlığında, dairelerinde, Cumhuriyet başsavcılığında ve adalet komisyonunda birer yazı işleri müdürlüğü, Cumhuriyet başsavcılığında ayrıca bir idari işler müdürlüğü ile ihtiyaç duyulan diğer müdürlükler kurulur. Her müdürlükte bir müdür ile yeterli sayıda memur bulunur. Müdürlüklerde çalışanların atama, disiplin ve diğer özlük işlerinde adli yargı ilk derece mahkemelerinde görevli personelin tabi oldukları hükümler uygulanır. Bölge adliye mahkemeleri; adli yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yapmakla görevlidir. Bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulu kendi aralarında toplanır ve aşağıdaki görevleri yaparlar: - Daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlamak, - Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtay Birinci Başkanlığından istemek, - Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek. Benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi hakkında 21

4.2.1983 tarihli ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 45 inci maddesi kıyas yoluyla uygulanır. Başkanlar kurulu eksiksiz toplanır ve çoğunlukla karar verir. Gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak bölge adliye mahkemeleri ceza ve hukuk daireleri arasındaki iş bölümü, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir. Bölge adliye mahkemesi hukuk/ceza dairelerinin görevleri; - Adli yargı ilk derece hukuk/ceza mahkemelerinden verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılan başvuruları inceleyip karara bağlamak, - Yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk/ ceza mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek, - Yargı çevresindeki yetkili adli yargı ilk derece hukuk/ceza mahkemesinin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı sınırları kapsamının belirlenmesinde tereddüt edildiği takdirde, o davanın bölge adliye mahkemesi yargı çevresi içerisinde başka bir hukuk/ceza mahkemesine nakline veya yetkili mahkemenin tayinine karar vermek, - Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak. Her daire, bir başkan ve iki üyenin katılmasıyla toplanır. Görüşmeler gizli yapılır, kararlar çoğunlukla verilir. Hukukî veya fiilî nedenlerle bir daire toplanamazsa, bölge adliye mahkemesi başkanının kararıyla diğer dairelerden, bu da mümkün olmazsa, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca diğer bölge adliye mahkemelerinden yetkili olarak görevlendirilen üyelerle eksiklik tamamlanır. Daire başkanının hukukî veya fiilî nedenlerle bulunamaması halinde dairenin en kıdemli üyesi daireye başkanlık yapar. 22 2- Bölge idare Mahkemeleri Bölge idare mahkemeleri ise 2576 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca, Adalet Bakanlığınca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur.

Bölge idare mahkemelerinin kuruluş ve yargı çevrelerinin tespitinde, İçişleri, Maliye Bakanlıkları ile Gümrük ve Tekel Bakanlığının görüşleri alınır. Bu mahkemelerin kaldırılmasına veya yargı çevrelerinin değiştirilmesine, İçişleri, Maliye Bakanlıkları ile Gümrük ve Tekel Bakanlığının görüşleri alınarak, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir. Bölge idare mahkemeleri; Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Konya, Samsun, Gaziantep ve Erzurum İllerinde kurulu bulunmakla birlikte Bursa dışındaki yedi ilde faaliyette bulunmaktadır. 9 Bölge idare mahkemeleri, başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, bölge idare mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşur. Bölge idare mahkemelerinde biri idare diğeri vergi olmak üzere en az iki daire bulunur. Gerekli hâllerde dairelerin sayısı, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca artırılıp azaltılabilir. Dairelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Bölge idare mahkemesi başkan ve üyeliklerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır. Bölge idare mahkemeleri; istinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak, yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamak ve diğer kanunlarla verilen görevleri yapmakla görevlidir. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu, bölge idare mahkemesi başkanı ile daire başkanlarından oluşur. Bölge idare mahkemesi başkanının bulunmadığı hâllerde kurula daire başkanlarından en kıdemli olan başkanlık eder. Daire başkanının mazereti hâlinde, o dairenin en kıdemli üyesi kurula katılır. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu eksiksiz toplanır ve çoğunlukla karar verir. Kurulun görevleri şunlardır: 9 HSYK nın 29.02.2016 tarih ve 54 sayılı kararı (Bkz.: 01.03.2016 tarih ve 29640 sayılı Resmi Gazete) 23

- Daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlamak. - Benzer olaylarda, bölge idare mahkemesi dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında veya farklı bölge idare mahkemeleri dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması hâlinde; resen veya ilgili bölge idare mahkemesi dairelerinin ya da istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların bu aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, istemin uygun görülmesi hâlinde kendi görüşlerini de ekleyerek Danıştay Başkanlığına iletmek. - Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak. Bölge idare mahkemesi dairelerinin görevleri şunlardır: - İlk derece mahkemelerince verilen ve istinaf yolu açık olan nihai kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını inceleyerek karara bağlamak. - İlk derece mahkemelerince yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlamak. - Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözmek. - Yargı çevresi içinde bulunan yetkili ilk derece mahkemesinin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı çevresi sınırlarında tereddüt edildiği veya iki mahkemenin de aynı davaya bakmaya yetkili olduklarına karar verdikleri hâllerde; o davanın bölge idare mahkemesi yargı çevresi içinde bulunan başka bir mahkemeye nakline veya yetkili mahkemenin tayinine karar vermek. - Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak. İki dairenin görevine ilişkin davalar, ilgili dairenin isteği üzerine o dairelerin birlikte yapacakları toplantıda karara bağlanır. Bu 24

toplantıya daire başkanlarından kıdemli olan katılır ve başkanlık eder. Toplanma ve görüşme yeter sayısı beştir. Kararlar oy çokluğuyla verilir. Bu davalar, istemde bulunan ilgili dairenin esas ve karar numaralarını alır. Gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümü, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir. Her daire, bir başkan ve iki üyenin katılımıyla toplanır. Görüşmeler gizli yapılır, kararlar çoğunlukla verilir. Hukuki veya fiili nedenlerle bir daire toplanamazsa, bölge idare mahkemesi başkanının kararıyla diğer dairelerden; bu da mümkün olmazsa, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca diğer bölge idare mahkemelerinden yetkili olarak görevlendirilen üyelerle eksiklik tamamlanır. Daire başkanının hukuki veya fiili nedenlerle bulunamaması hâlinde dairenin en kıdemli üyesi daireye başkanlık yapar. 25

III. BÖLÜM HUKUK YARGILAMASINDA İSTİNAF KANUN YOLU 26

HUKUK YARGILAMASINDA İSTİNAF KANUN YOLU 1- İSTİNAF KANUN YOLUNUN KONUSU İstinaf kanun yolunun konusu ilk derece mahkemesindeki yargılama ve yargılama sonucu verilen kararların denetlenmesidir. Bu denetim, dava konusunun ilk derece mahkemesi tarafından gerek usuli gerekse maddi açıdan doğru ele alınıp alınmadığı ve hukuka uygun bir karara ulaşılıp ulaşılmadığı hususlarını kapsar. İstinaf dilekçesinde ileri sürülmüş olmak kaydıyla tüm ihtilaflı konular istinaf incelemesine ve bu inceleme sonunda verilen karar konu edilir. İlk derece mahkemesinde ileri sürülüp kabul veya reddedilen bir talep istinaf ya da katılma yoluyla istinafa konu edilmediyse sonradan istinaf mahkemesinde ileri sürülemez, talep genişletilemez. 10 Özetle, istinaf incelemesi, kamu düzenine aykırılık halleri hariç olmak üzere, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır (HMK md. 355). Bu noktada, hukuk yargılamasının ve dolayısıyla da istinaf kanun yolunun temel ilkelerine önemli bir istisna getiren kamu düzeni kavramına açıklık getiren bir Yargıtay kararının ilgili bölümünü paylaşmak yararlı olacaktır. İsviçre Federal Mahkemesi kamu düzeni kavramını; Bir kuralın kamu düzenine ilişkin sayılması için bu kurala aykırılığın, ülkenin hukuk düzeninin temel ilkelerinden birisiyle çatışması, ya da ülkenin genel hukuk duygusunu ağır şekilde zedelemesi zorunludur (Kaneti Selim, İsviçre Federal Mahkemesi'nin Borçlar Hukuku Kararları, 10 Murat Özgür Çiftçi, age., s.49 28

Ankara, 1968, sh. 22) şeklinde ifade etmiştir. Kamu düzeni kavramı yargısal içtihatlara da konu olmuş bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi 28.01.1964 gün ve 63/128 E., 64/8 K. sayılı kararında kamu düzeni deyiminin; toplumun huzur ve sükununun sağlanmasını, devletin ve devlet teşkilatının muhafazasını hedef tutan her şeyi ifade ettiği, bir başka deyişle toplumun her sahadaki düzeninin temelini teşkil eden bütün kuralları kapsadığı sonucuna varmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12.12.1990 gün ve 1990/3-527, 1990/627 sayılı kararında bir kuralın kamu düzeni ile ilgisinin ülkenin sosyal, ekonomik, ekinsel (kültürel) ve tarihsel gerçeklerine göre belirlenmesi gerektiği; sözü edilen gerçeklerin, kuralın vazgeçilmezliğini, toplumsal yararını ortaya koyması durumunda kuralın kamu düzeni ile ilgisinin mevcut olduğu ifade edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 28.11.1973 gün ve 609/959 sayılı kararında ise kamu düzeni kavramı, benzer yönler olmakla beraber her ülkenin, o ülkenin kendisine özgü tarihsel, sosyal, ekonomik ve diğer koşulların oluşturduğu özel bir anlam taşır hükmüne yer verilmiştir. Kamu düzeni, öğretide kamu yararı düşüncesi ile konulmuş özel hukuk düzeni olarak kabul edilmektedir. Kamu düzeni, toplum içinde yaşayan fertlerin kamu yararına olarak uymak zorunda oldukları kuralların bütün olup, bu kuralların borç ilişkisi bakımından özelliği, kişisel iradeleri sınırlandırmış bulunmasında gözükmektedir (Esener Turhan, Borçlar Hukuku, 1, Ank. 1969, sh. 203). Bir başka deyişle; genellikle devletin yararına konulmuş bulunmaları nedeniyle bu kurallar tarafların iradelerine karşı korunmaktadır. Yukarıdaki görüşler birleştirilip incelendiğinde şu sonuca varılabilir: Bir kuralın kamu düzeni ile ilgisi, ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel ve tarihsel gerçeklerine göre belirlenmelidir. Diğer bir deyimle, sözü edilen gerçekler kuralın vazgeçilmezliğini; toplumsal yararını ve hukuk düzeninin korunmasına yönelik amacını ortaya koyuyorsa, kuralın kamu düzeni ile ilgisi kabul edilmelidir. Bilimsel içtihatlarda kamu düzeninin zamana ve mekana göre değişiklik gösterdiği kabul edilmekte devletlerin vazgeçemeyeceği temel ilkelerde kamu düzenine ilişkin olarak değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Özel hukukta kamu nitelikli kurallar genellikle aile, miras ve eşya hukukunda yer 29

almakta ayrıca, Gümrük Kanunları, Vergiye İlişkin Mevzuat, Nesebe İlişkin Mevzuat vb. Türk Hukuku açısından kamu düzeninden sayıldığından devletin müdahalesine açık olarak değerlendirilmektedir. 11 Bu açıklamadan, HMK nın 114. maddesinde düzenlenen genel dava şartları ile başka kanunlarda bulunan özel dava şartlarının 12 kamu düzeninden olduğu ve re sen dikkate alınacağı sonucu çıkmaktadır. İstinaf kanun yolunun söz konusu olduğu yeni sistemde ilk derece mahkemeleri ile Yargıtay arasında doğrudan ilişki sadece bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını usul ve esas bakımından hukuka uygun bulması üzerine, başvurunun esastan reddine karar verdiği durumlarda söz konusu olacaktır. 13 2- İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURULAMAYAN KARARLAR Kanunlardaki özel hükümlerle istinaf edilemeyeceği düzenlenen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Dolayısıyla bu tür hatalar nedeniyle istinaf yoluna başvurulamaz. Yine yargılamayı etkilemeyen, hukuki yarar bulunmayan ve ilk derece mahkemesi tarafından düzeltilebilecek olan hususlar da istinaf konusu yapılamaz. 14 Ara karar ile hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları tek başına istinaf edilemez. 11 Y.15.HD, 12.05.2014, E: 2014/2183, K: 2016/3226 12 Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara, 2013, s.785, 786 13 Murat Özgür Çiftçi, age., s.27 14 Ahmet Başözen vd, Hukuk Yargılamasında İstinaf ve İstinaf Sonrası Temyiz El Kitabı, Kayseri Barosu Yayını, s.5 30

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince verilen kararlar istinaf edilemez. Adli yardım talebinin kabul veya reddine dair kararlar istinaf edilemez. Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir (HMK md. 337/2). HMK nın 400 vd. maddelerinde düzenlenmiş bulunan delil tespitine ilişkin kararlar ile delil tespitine itiraz üzerine verilen kararlar hakkında da istinaf yoluna başvurulamaz. Zira Delil tespiti dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır ve onunla birleştirilir (HMK md. 405). İcra İflas Kanunu uyarınca, icra mahkemesince; - İcra İflas Kanununun 85 inci maddesinin uygulanma biçimi, - İcra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, - İcra İflas Kanununun 103 üncü maddesinin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, - Yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, - Kıymet takdirine ilişkin şikâyet, - İhaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, - İcra İflas Kanununun 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, 31

- İflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, - İflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesindir. Bu kararlara karşı istinaf kanun yolu kapalıdır (İİK md. 363). Türk Ticaret Kanununun 268/3, 310/2, 343, 392, 399/6, 7, 405, 410/2, 412, 437/5, 440/2, 441/3, 597/2, 614/3, 1310/4. maddelerindeki hükümler kesindir, bu kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulamaz. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 21. maddesindeki düzenlemeye göre, kooperatife ayni sermaye konması ve ana sözleşmede aynların değerinin tespit edilmemiş olması halinde, bu tespit kurucular tarafından toplantıya çağrılacak ilk genel kurulda ortak adedinin 2/3 ünü temsil eden ortakların çoğunluğu ile seçilecek bilirkişi tarafından yapılır. Ortakların 2/3 ünün birleşmesi mümkün olmayan hallerde bilirkişinin seçimi sulh hukuk mahkemesinden istenir. Seçilen bilirkişi veya bilirkişiler tarafından verilen rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde mahalli sulh hukuk mahkemesine itiraz edilebilir. Mahkemenin vereceği karar kesindir. Dolayısıyla bu karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvuru mümkün değildir (KoopK md. 21). 3533 sayılı Kanun uyarınca, katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle genel bütçeye dahil dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir. Hakemler tara- 32

fından verilecek kararlar kesindir ve tescile tabi değildir. Bu kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulamaz (3533 s.k md. 4, 6). 15 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 9 ve 16. maddelerinde belirtilen mahkeme kararları ile 17. maddedeki Yüksek Hakem Kurulu kararları kesindir. Bu kararlar aleyhine de istinaf kanun yoluna başvurulamaz. 3- İSTİNAF KANUN YOLUNDA ZAMAN BAKIMINDAN UYGULAMA 6100 sayılı Kanunun 3/2. fıkrası uyarınca: Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez. Bu düzenlemeye göre ancak 20.07.2016 tarihinden sonra verilen nihai kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilecektir. Bir başka ifadeyle karar 20.07.2016 tarihinden önce verilmiş ise temyiz kanun yoluna başvurulabilecektir. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki, 20.07.2016 tarihine kadar aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş bir karar hakkında 1086 sayılı HUMK nın istinafa ilişkin hükümler eklenmeden önceki haline göre işlem yapılacaktır. Dolayısıyla bu kararın bozulması sonrasında verilecek kararlar da temyiz kanun yoluna tabi olacak, bu kararlar kesinleşinceye kadar hiçbir aşamada istinaf kanun yolunda incelenemeyecektir. 16 Bir başka ifadeyle, karar 20.07.2016 tarihinden sonra verilmiş olsa da, öncesinde bir temyiz incelemesi yapılmışsa bu dosyalar temyiz kanun yoluna tabi olacaktır. 15 Adem Albayrak, age., s.19-21 16 Hukuk Muhakemesinde İstinaf El Kitabı, s.35, 36 33

Ancak HMK nın 361/1 ve 439/6. fıkraları uyarınca hakem kararlarının iptali istemi üzerine verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf kanun yoluna başvuru söz konusu değildir. Bu nedenle başvurulacak kanun yolunun belirlenmesi bakımından bu kararların istinaf kanun yolunun uygulanmaya başladığı tarihten önce veya sonra verilmiş olmasının bir önemi bulunmamaktadır. İcra ve İflas Kanununun Geçici 7. maddesi gereğince, Kanunun 363. maddesinde sayılan davalarda 20.07.2016 tarihinden önce verilen kararlar hakkında, bu davalarda verilen kararlar kesinleşinceye kadar temyiz ve karar düzeltme yollarına başvurulabilecektir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun Geçici 1. maddesi uyarınca da, iş mahkemelerince 20.07.2016 tarihinden önce verilen kararlar hakkında, bu davalarda verilen kararlar kesinleşinceye kadar temyiz ve karar düzeltme yollarına başvurulabilecektir. 4- İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURABİLECEK OLANLAR İstinaf kanun yoluna davanın tarafları başvurabilir. İhtiyari dava arkadaşlığında dava arkadaşlarının her biri birbirinden bağımsız olarak başvuru hakkına sahiptir. Zorunlu dava arkadaşlığında ise dava arkadaşları istinaf yoluna birlikte başvurabilirler. 17 Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, istinaf yoluna başvurabilirler (HMK md. 387). 5- İSTİNAF KANUN YOLUNDA YETKİ Yetkili istinaf mercii, istinaf başvurusuna konu kararı veren ilk derece mahkemesinin yetki alanında bulunduğu bölge adliye mahkemesidir. 17 Ahmet Başözen vd, agy, s.6 34

Bölge adliye mahkemesinin yetkisi kesindir. Bu hususta yetki sözleşmesi yapılamaz. Ancak kanunun izin verdiği hallerde yapılan geçerli bir yetki sözleşmesi uyarınca, genel yetkili mahkemeden başka bir mahkemede açılan davalarda da kararı veren ilk derece mahkemesinin yetki alanında bulunduğu bölge adliye mahkemesi yetkili olacağından, böylesi bir durumda, zımni olarak yetkili istinaf mahkemesi de belirlenmiş olmaktadır. 18 6- İSTİNAF KANUN YOLUNDA SÜRE a) Başvuru süreleri 6100 sayılı HMK uyarınca istinaf yoluna başvuru süresi kural olarak iki haftadır. Bu süre tebliğ ile başlar (HMK md. 345). İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, iki hafta içinde vereceği cevap dilekçesi ile (katılma yoluyla) istinaf başvurusu yapabilir (HMK md. 347, 448). Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde, bu Kanun hükümleri dairesinde istinaf yoluna başvurabilirler (HMK md. 387). İstinaf isteminin ilk derece mahkemesince reddi kararına karşı istinaf süresi bir haftadır. İstinaf istemine konu kararı veren mahkeme, istinaf dilekçesinin kanuni süre geçtikten sonra verildiği veya istemin kesin olan bir karara ilişkin olduğu gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine karar verirse, bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir (HMK md. 346). Esas hüküm bakımından istinaf yolu açık bulunan dava ve işlerde hâkimin reddi talebi hakkındaki merci kararlarına karşı tefhim veya 18 Adem Albayrak, age., s.35 35

tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir (HMK md. 43/2). İstinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harç ve giderlerin hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi nedeniyle mahkeme tarafından verilen bir haftalık kesin süre içinde tamamlanmasına dayalı olarak verilen başvurunun yapılmamış sayılmasına dair karara karşı bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulması halinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır (HMK md. 344, 346). İcra ve İflas Kanununun 363. maddesi gereğince, istinaf yoluna başvuru süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gündür. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi uyarınca istinaf yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihai kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 103/1 ve HMK nın 341/5. fıkraları uyarınca, vakıf senedinin tescil ve tadili istemiyle açılan davalarda istinaf süresi kararın ilgililere tebliğ tarihinden itibaren 1 aydır. 19 Asliye ticaret mahkemeleri tarafından iflasa ve iflasın kaldırılmasına ilişkin kararlar ile iflasın ertelenmesi veya kapanması hakkında verilen kararlar aleyhine istinaf yoluna başvuru süresi on gündür (İİK md. 164, 179/C, 182). Asliye ticaret mahkemeleri tarafından konkordatoya ilişkin hükme ve konkordatonun feshi talebi üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvuru süresi on gündür (İİK md. 299, 307). İstinaf başvurusu fiziki ortamda yapılacaksa sürenin son günü mesai bitimine kadar, UYAP ortamında yapılacaksa sürenin son günü (gece) saat 00:00 a kadar yapılabilir (HMK Yntl. md. 48/7, 10). Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen süre içinde istinaf başvurusu yapılamaması halinde, başvurunun süresinde yapılama- 19 Adem Albayrak, age., s.39 36

masına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde bölge adliye mahkemesinden eski hale getirme talebinde bulunabilir. Bu taleple birlikte istinaf başvurusu da yapılır. Zira süresinde yapılamayan işlemin de eski hale getirme talebinde bulunmak için öngörülen süre içinde yapılması zorunludur (HMK md. 95-98). Sürelerin bitmesi (adli) tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır (HMK md. 104). HMK nın 103/1. fıkrası uyarınca aşağıdaki dava ve işler adli tatilde de görülür; - İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi, - Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler, - Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları, - Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar, - Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri, - İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar, - Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler, - Çekişmesiz yargı işleri, - Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler, 37

Dolayısıyla bu dava ve işler bakımından, istinaf süresi adli tatilde de işlemeye devam eder. HMK nın 304 ve 305. maddelerinde düzenlenmiş bulunan hükmün tashihi ve tavzihine ilişkin talepler istinaf süresini kesmez, süre kararın tebliği ile başlar. Tashihe veya tavzihe konu edilen hususlar da istinaf nedeni yapılabilir. Başka istinaf nedeni yok ise, istinaf başvurusu sonrasında ayrıca tashih veya tavzih talep edilip, talep kabul edildiği takdirde istinaf talebinden vazgeçilebilir. b) Sürenin geçirilmesinin sonuçları ve verilebilecek karar lar İstinaf istemine konu kararı veren mahkeme, istinaf dilekçesinin kanuni süre geçtikten sonra verildiği gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve kararı ilgilisine tebliğ eder. Bu karara karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir (HMK md. 346). Yukarıdaki hükme göre başvurunun süresinde olup olmadığını saptama görevi ilk derece mahkemesinde olmakla birlikte, bu husus gözetilmeden, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesi halinde, bölge adliye mahkemesi dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda, başvurunun süresi içinde yapılmadığını tespit ederse başvurunun reddine karar verir (HMK md. 352). Asliye Hukuk Mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde, yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi durumunda, Yargıtay'ca da inceleme yapılabileceğine ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 2494 sayılı Kanunla değişik 432/4. maddesine göre bu konuda bir karar verilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmeden doğrudan 38

doğruya Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğine, 20 Fakat bölge adliye mahkemesi istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar (HMK md. 346/2). Süresi içinde yapılmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine bölge adliye mahkemesi tarafından karar verilmesi halinde ve (diğer koşullar da mevcut ise) bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. 21 Buna karşılık, İcra ve İflas Kanununa tabi işlerde istinaf yoluna başvuru, yasal süre geçtikten sonra yapılmış olmasına rağmen başvurunun reddine karar verilmemiş ise bölge adliye mahkemesi başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar. 7- İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURUNUN SINIRLARI İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir (HMK md. 341/1). Ayrıca ilk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtay a başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir (HMK md. 341/5). Ancak, manevi tazminat taleplerine ilişkin olanlar hariç olmak üzere, miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Alacağın bir kısmının 20 YİBK, 01.06.1990, E: 1989/3, K: 1990/4 21 Adem Albayrak, age., s.43 39

dava edilmiş olması durumunda üçbin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz (HMK md. 341/2-4). İcra İflas Kanunu uyarınca: İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk Lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir (İİK md. 363). Öte yandan, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerine ilişkin olanlar dışındaki ara kararlara karşı tek başına istinaf başvurusu yapılamaz. Ara kararlardaki hukuka aykırılık iddiaları nihai kararla birlikte istinaf başvurusuna konu edilebilir. a) Parasal Kesinlik Sınırı Yukarıdaki miktar veya değer sınırlaması sadece malvarlığı ile ilgili davalarda söz konusudur. Bir başka ifadeyle, konusu parayla ölçülemeyen davalar ve manevi tazminat davaları bakımından, aksi kanunda belirtilmediği sürece istinaf edilebilme kuraldır. 40

İstinaf kesinlik sınırının belirlenmesinde kararın verildiği tarihte yürürlükte olan miktar veya değer esas alınır. Malvarlığı ile ilgili davalarda kesinlik sınırı, harcı ödenmek suretiyle dava veya takip konusunda dahil edilen asıl alacak ve işlemiş faizi dikkate alınarak belirlenir. Buna karşılık, icra inkâr tazminatı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti kesinlik sınırının belirlenmesinde dikkate alınmaz. Malvarlığı davalarında alacağın tamamı dava edilebileceği gibi, kısmi dava veya belirsiz alacak davası yoluyla bir kısmı da dava edilebilir. Kısmi dava veya belirsiz alacak davasında da kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427/3. maddesine göre, alacağın bir kısmının dava edildiği durumlarda kesinlik sınırı, alacağın tamamına göre belirlenir. Dolayısıyla, böylesi (kısmi) bir davada verilen hükmün kesin olup olmadığı (temyizinin mümkün bulunup bulunmadığı) konusunda değerlendirme yapılabilmesi için, alacağın tamamının ne miktarda olduğunun, ya doğrudan davacıdan sadır olmuş açık ve bağlayıcı bir beyana dayalı olarak bilinmesi ya da mahkemece bu yönde bir belirleme yapılmış olması gerekir. Somut olayda olduğu gibi, davacının alacak miktarının tamamı konusunda bu nitelikte bir beyanının bulunmadığı, mahkemenin de bu yönde bir belirlemesinin mevcut olmadığı hallerde, toplam alacak miktarı tam olarak bilinmeyeceğinden, anılan Kanun hükmü çerçevesinde, o kararın temyizinin olanaklı olup olmadığı yönünde sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesine olanak yoktur. Dolayısıyla, bu türden bir belirsizliğin bulunduğu durumlarda hükmün temyizinin mümkün olduğu kabul edilmelidir. Çünkü, Usul Hukukumuz kural olarak yerel mahkemelerin nihai hükümlerini temyize tabi tutmuş; bunun dışında bıraktığı nihai hükümleri çeşitli ölçüt!ere bağlı olarak, ayrık şekilde ve açıkça göstermiştir. Ayrık hallere açıkça girmeyen bir hükmün temyizinin olanaklı bulunduğu, ilke olarak kabul edilmelidir. 22 22 YHGK, 09.03.2005, E: 2005/9-17, K: 2005/151 (Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı) 41

Kesinlik sınırına ilişkin bu kurallar, davanın kısmen kabul, kısmen reddinde, karşılık davada ve birleştirilen davada da aynen geçerlidir. Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir. Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir. Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir. 23 Asıl dava ve birleşen dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereği, davalı sigortalıya ait aracın 3. kişilere ait araçlara verdiği hasar bedelini ödeyen sigortacı tarafından açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 1- Davalı vekilinin birleşen davaya ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK'nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL ye çıkarılmıştır. Temyize konu kararda, davalı aleyhine 566,00 TL. maddi tazminata hükmedilmiş olup; karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalı vekilinin birleşen davaya ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 24 İhtiyari dava arkadaşlığında istinaf sınırı her bir dava arkadaşı bakımından ayrı ayrı hesaplanır. Öte yandan HUMK na 5236 sayılı yasanın 19.maddesi ile eklenen Ek-4.maddeye göre ise Görev, kesin hüküm, istinaf, temyiz, 23 Y.9.HD, 19.01.2016, E: 2016/1194, K: 2016/1151 24 Y.17.HD, 21.03.2016, E: 2015/17102, K: 2016/3539 42