ENDONEZYA VE SOSYAL MEDYA



Benzer belgeler
İnternet Teknolojisi. İnternet Teknolojisi. Bilgisayar-II - 4. Hafta. Öğrt. Gör. Alper ASLAN 1. Öğrt. Gör. Alper Aslan. İnternet Nedir?

Konu: Bilgi Paylaşım Araçları. Aydın MUTLU İstanbul

Yrd. Doç. Dr. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK 1

SOSYAL MEDYA. Sosyal Medya Nedir? Sosyal Medya Araçları Nelerdir? Sosyal Medyayı Kullanırken Dikkat Etmemiz Gereken Kurallar Nelerdir?

2000 li yıllardan itibaren teknolojinin hızlı gelişiminden belki de en büyük payı alan akıllı telefon ve tabletler gibi kablosuz iletişim olanağı

İnternet Nedir? 1. İnternet Teknolojileri. İçerik. İnternet Nedir? 2. Ders 1

İnternet Teknolojileri. Ders 1

BİLGİ PAYLAŞIM ARAÇLARI. İşbirlikli Yazarlık Çoklu Ortam Paylaşımları Web Günceleri Etiketleme ve Sosyal İmleme Sosyal Medya Dijital Kimlik

SOSYAL MEDYA VE ODALAR

İ.Ü. AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ Tanıtım Faaliyetleri Standartları Standardı

Bilişim Teknolojileri Temelleri 2011

İNTERNET VE BİLGİSAYAR AĞLARI

2.3. Bilgi Paylaşımı için Araçlar

SOSYAL MEDYADA EĞİTİM UYGULAMALARI. Yasin YÜKSEL

Sosyal Ağlar ve Kütüphaneler. Tuba Akbaytürk Çanak

T.C. PLATO MESLEK YÜKSEKOKULU. MEDYA VE İLETİŞİM PROGRAMI YENİ MEDYA II. HAFTA Öğr. Gör. TİMUR OSMAN GEZER

Türkiye İç Denetim Kongresi, 11 Kasım Sosyal Medya Riski ve Denetimi. Doğan Tanrıseven EY Danışmanlık Hizmetleri, Direktör

İnsanlar, tarihin her döneminde olduğu gibi bundan sonra da varlıklarını sürdürmek, haberleşmek, paylaşmak, etkilemek, yönlendirmek, mutlu olmak gibi

PINGPONG. Kurumsal Sunum / Aplikasyon Tanıtım

Eğitimde Yeni Teknolojiler

DR. RAMAZAN DEMİR TÜRK TELEKOM 9 MART 2010 CONRAD HOTEL

Kariyer ve Profesyonel Ağlar

Eğitimde Yeni Teknolojiler

Bilgisayar Sistemleri ilk ortaya çıktığında...

AĞ SĠSTEMLERĠ. Öğr. Gör. Durmuş KOÇ

WEB ARAÇLARI VE UZAKTAN EĞİTİM CEIT357-4.HAFTA

1.Bireyden Kitleye. 2.Habere İlk Adım: Gazete. 3.Her Yerdeki Ses: Radyo. 4.Düş mü, Gerçek mi?: Sinema. 5.Evdeki Dünya Televizyon

PAZARLAMA İLETİŞİMİ (PZL304U)

T.C. PLATO MESLEK YÜKSEKOKULU. MEDYA VE İLETİŞİM PROGRAMI YENİ MEDYA IV. HAFTA Öğr. Gör. TİMUR OSMAN GEZER

İnternet ve İnternet Tarayıcıları BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİSİ DERS NOTU - 2

İşletme Bilgi Yönetimi. Doç. Dr. Serkan ADA

TUTUNDURMA PAZARLAMA İLETİŞİM MODELİ

Dijital pazarlama bir satış yöntemi değil; ulaşılan sonuçları sayesinde satış artışı sağlayan, bir ilişkilendirme ve iletişim sürecidir.

İÇİNDEKİLER. Önsöz... İçindekiler... Birinci Bölüm İLETİŞİM

Bilgi Çağında Kütüphane

Hashtag ile ilgili bilmeniz gereken herşey Ne zaman hashtag yapmalıyım, nasıl hashtag oluşturmalıyım? HASHTAG KULLANIM REHBERİ

Elbistan Meslek Yüksek Okulu Güz Yarıyılı

SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ SUNUM DOSYASI

T.C. AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AKUZEM) DİJİTAL PAZARLAMA VE SOSYAL MEDYA YÖNETİCİLİĞİ SERTİFİKA PROGRAMI

Elbistan Meslek Yüksek Okulu Güz Yarıyılı EKi Salı, Perşembe Öğr. Gör. Murat KEÇECĠOĞLU

Nagios XI Günümüzün talep gören kurumsal gereksinimleri için en güçlü BT altyapısı gözetim ve uyarı çözümüdür.

Cochrane Library. Trusted evidence. Informed decisions. Better health.

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

NEDEN DOĞULİNE. Detaylı Analiz. Doğru Planlama. Hedef Kitleye Uygunluk. Doğru İçerik Stratejisi. 7/24 Destek. Deneyimli Ekip

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

SOSYAL MEDYA ARAÇLARI VE PATOLOJİ: ZAMAN-MEKAN-KİŞİ KISITLAMASI OLMADAN BİLGİYE MÜKEMMEL ERİŞİM

Eğitimde Teknoloji Kullanımı

Adım Adım Microsoft Excel 2007

Online Kriz Yönetimi. Samet Ensar SARI 03/03/12. Sunum notları

TERSİNE MENTORLUK. Tersine Mentorluk İlişkisinin Özellikleri

VPN NEDIR? NASıL KULLANıLıR?

Bilgi Teknolojisinin Temel Kavramları

Sosyal Medya Araçları

MEDYA VE İLETİŞİM YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİMİ YÖNETİMİ YOĞUNLAŞMA ALANI BİLGİ PAKETİ

Bölüm 14.Tarımsal Yayım

Sosyal Web te Yeni Eğilimler: Kurumlar İçin Dışa Dönük Sosyal Yazılımlar

TEKNOLOJİ ve TASARIM DERSİ 7. SINIF I. DÖNEM YAZILI-TEST SINAV ÇALIŞMA SORULARI

SOSYAL MEDYADA (E) TİCARET. Ekim, 2015

Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Ağ Bilgi Güvenlik Farkındalıkları

Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Öğrencilerinin Web 2.0 Araçlarını Kullanım Özellikleri

Mobil Pazarlama Stratejiniz İçin Çevrimiçi Video Neden Olmazsa Olmaz?

ODTÜ BLOG SERVĐSĐ ve BLOG HAZIRLAMA

İnternetin Gerçekleştirdiği Dönüşümün Sonucunda Şeffaflık ve Bilgi Kirliliği Arasında: Yurttaş Gazeteciliği

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİ

SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ ve SOSYAL MEDYADA REKLAM UYGULAMALARI

İnteraktif Pazarlama Stratejimiz.

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

Yeni Nesil Web phaneler. Web 2.0 Web 3.0 Bloglar RSS Wiki Podcasting

VERİ MADENCİLİĞİ (Web Madenciliği)

Müze eğitiminin amaçları nelerdir?

BİLGİ TOPLUMU İSTATİSTİKLERİ 2010

SOSYAL MEDYANIN ÖNEMİ VE BARACK OBAMA ÖRNEĞİ

EYLÜL 2012 İŞLETİM SİSTEMLERİ. Enformatik Bölümü

TELEKOMÜNİKASYON MÜHENDİSİ

Cochrane Library. Trusted evidence. Informed decisions. Better health.

Biz Kimiz? Ekibimizi yakından tanıyın: adresgezgini.com/ekibimiz

Prof.Dr.Çiler DURSUN. A.Ü.Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Tezsiz Uzaktan Eğitim YL Programı /Haberi Anlamak/ Prof.Dr.

İşletim Sistemleri; İÇERİK. Yazılım BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE UYGULAMALARI Yazılım Türleri

T.C. PLATO MESLEK YÜKSEKOKULU. MEDYA VE İLETİŞİM PROGRAMI YENİ MEDYA VI. HAFTA Öğr. Gör. TİMUR OSMAN GEZER

Biz Kimiz? Ekibimizi yakından tanıyın: adresgezgini.com/ekibimiz

Pardus. Erkan Tekman, T. Barış Metin. 18 Mayıs Ulusal Dağıtım Projesi Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Enstitüsü. Pardus için 10 Neden

Blog Nedir? Blog un Tarihçesi Türkiye de Blog Eğitimde Blog Neden Blog Blog Türleri

SOSYAL MEDYADA BOŞA VAKİT HARCAMAYIN!

Ericsson Consumer Lab / Türkiye Sonuçları

Uzaktan Eğitim Sistemi

Uzaktan Eğitim Sistemi

Operatör Çözümleri. SMATV Sistemleri. IPTV Sistemleri. Kablolu-Kablosuz Genişbant Şebeke Çözümleri

Powered by

Web Sayfasında Google Analitik Kullanımı ve Kullanıcı Davranışlarının Belirlenmesi: İstanbul Ticaret Üniversitesi Kütüphane Web Sayfası.

(Bilgisayar ağlarının birbirine bağlanarak büyük bir ağ oluşturmasıdır)

Bulut Bilişimin Hayatımızdaki Yeri İnternet Haftası Etkinlikleri 17 Nisan Yard.Doç.Dr.Tuncay Ercan

Online Faaliyet Raporları

adjust, ülkelerin Apple App Store ve Google Play' deki en popüler sosyal ağ uygulamalarını açıklıyor

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Ağ Nedir? Birden fazla bilgisayarın iletişimini sağlayan printer vb. kaynakları, daha iyi ve ortaklaşa kullanımı sağlayan yapılara denir.

Bilgiyi Keşfedin! Özelleştirme, Eklenti ve Veri Entegrasyonu Kurumsal Seviyede Yönetim ve Performans

DOY111-Ditijal Okur-Yazarlık

Basit Kılavuzu Eliberato bir Kitap Yayıncılık Eylül 'den fazla dile çevrildi

Akdeniz Üniversitesi

Transkript:

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI ENDONEZYA VE SOSYAL MEDYA YÜKSEK LİSANS TEZİ Deden Maulİ DARAJAT ANKARA 2013

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI ENDONEZYA VE SOSYAL MEDYA YÜKSEK LİSANS TEZİ Deden Maulİ DARAJAT Tez Danışmanı Doç. Dr. Funda Başaran ÖZDEMİR ANKARA 2013

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI ENDONEZYA VE SOSYAL MEDYA YÜKSEK LİSANS TEZİ Tez Danışmanı Doç. Dr. Funda Başaran ÖZDEMİR Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası Doç. Dr. Funda Başaran ÖZDEMİR (Danışman)... Prof. Dr. Nurcan TÖRENLİ... Doç. Dr. Sema BECERİKLİ... Tez Sınavı Tarihi 14 Kasım 2013

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Bu belge ile, bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim. (15/10/2013) Tezi Hazırlayan Öğrencinin Deden Mauli DARAJAT

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER TABLO LİSTESİ i iii GİRİŞ 1 I. BÖLÜM 31 I. A. ENDONEZYA NIN TARİHİ 31 I. B. ENDONEZYA KÜLTÜRÜNÜN TARİHİ 34 I.B.1. Hint Kültürü 34 I.B.2. İslam Kültürü 35 I.B.3. Avrupa Kültürü 37 I.C. ENDONEZYA SİYASETİNİN TARİHİ 40 I.C.1. Liberal Demokrasi 40 I.C.2. Güdümlü Demokrasi 41 I.C.3. Pancasila Demokrasisi 43 I.C.4. Demokrasi 45 I.D. ENDONEZYA BASIN TARİHİ 50 I.D.1. Mücadele Basını 50 I.D.2. Bağımsızlık Basını 54 I.D.3. Liberal Basın 56 I.D.4. Otoriter Basın 60 I.D.5. Pancasila Basını 66 I.D.6. Devrim-sonrası Sorumlu Özgür Basın, Basın Meclisi 72 i

II. BÖLÜM 75 II.A. ENDONEZYA DAKİ KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ SOSYAL MEDYA İLE İLİŞKİLERİ 75 II.A.1. Yazılı Basın 75 II.A.2. Radyo ve Televizyon Elektronik Medya 87 II.A.3. İnternet Medyası 91 II.A.4. Gazeteci 98 II.B. ENDONEZYA'DAKİ SOSYAL MEDYA KULLANIMI 101 II.B.1. Devletin Siyaseti ve Politikaları 104 II.B.2. Sosyalleşme ve Uzatma 109 II.B.3. İletişim İhtiyaçları 112 II.B.4. Trafik Tıkanıklığı ve Boş Zamanları Değerlendirmek 116 II.B.5. Filmler 118 II.C ENDONEZYA DA SOSYAL MEDYANIN GELİŞİMİ 123 III. BÖLÜM SONUÇ 133 ABSTRACT 143 ÖZET 144 KAYNAKÇA 145 ii

TABLO LİSTESİ I. Endonezya Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı verilerine göre 2011 yılında Endonezya Nüfusu 87 II. Basın Konseyi'ne verilerine göre 2011 Endonezya nın Şirket Basını 88 III. Endonezya Cumhuriyeti Milli Kütüphane verilerine göre 2011 yılında Endonezya'nın online media toplam sayısı 88 IV. Internet World Stats verilerine göre Temmuz 2012 tarihinde alınan bu veriye göre, Endonezya'daki internet kullananların sayısı 101 V. Checkfacebook.com verilerine göre Eylül 2012 tarihinde Facebook kullananların sayısı, 10 Ülke en çok Facebook kullanıcıları 102 VI. Socialbakers.com verilerine göre Temmuz 2012 tarihinde Facebook kullananların sayısı, 10 Ülke en çok Facebook kullanıcıları 103 VII. A World of Tweets verilerine göre 21 Temmuz 2012 tarihinde Dünya da Twitter kullanıcıları 103 VIII. A World of Tweets verilerine göre 21 Temmuz 2012 tarihinde Asya da Twitter kullanıcıları 104 IX. Endonezya daki cep telefonu operatörü 109 iii

GİRİŞ Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçları Endonezya da çok yaygın kullanılmaktadır. Checkfacebook.com sitesinin istatiklerine göre Endonezya da sosyal medya pazarı (Facebook ta) ABD ve Hindistan dan sonra en büyük 3. Sosyal medya pazarını oluşturmaktadır. 2010 yılı itibariyle 240 milyon nüfüsa sahip Endonezya da 43 milyon Facebook kullanıcısı vardır ve toplam tweet sayısının %15 ini Endonezyalı kullanıcıların tweetleri oluşturmaktadır. Bu tezin temel sorunsalı Endonezya da sosyal medya kullanımının diğer ülkelerden farklı olan yoğunluğun nedenlerini ve bunun genel olarak kitle iletişim medyası kullanımı ile ilişkisini açığa çıkartabilmektedir. Tezin konusu Endonezya nın kitle iletişim medyası kullanımı ve bunun altında yatan toplumsal, kültürel ve politik özelliklerinden yola çıkarak sosyal medya kullanımındaki yoğunluğun nedenleridir. Sosyal medya kullanımı ve bu kullanım dolayısıyla oluşan pazar açısından dünyada üçüncü sırayı işgal eden Endonezya da kitle iletişim medyası kullanımı ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkiyi açıklamak, aynı zamanda da sosyal medya kullanımı ile toplumsal yapı arasındaki ilişkiselliği açığa çıkartacaktır. Bu ilişkiselliğin ortaya konulmasıyla, Endonezya özelinde sosyal medyayı medya tarihinin içine yerleştirmek bu tezin temel amacıdır. Tez her ne kadar Endonezya ile sınırlandırılmış olsa da kitle iletişim medyası kullanımı ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkinin ve bu ilişki bağlamında Endonezya da sosyal medyanın yoğun kullanımın nedenlerinin toplumsal yapı ile 1

ilişkisinin ortaya koyulması genel olarak sosyal medya kullanımını anlamak açısından bir çerçeve oluşturacaktır. Ayrıca kitle iletişim medyası kullanımı ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkinin Endonezya özelinde ortaya konulması literatüre de katkı sağlayacaktır. Araştırma sorunları/hipotezler: 1. Endonezyalılar neden toplumsal etkileşimin bir aracı olarak sosyal medyayı tercih etmektedir? 2. Sosyal medyanın yaygın biçimde kullanmasının toplumsal yapıyla ilişkisi nedir? 3. Endonezyalılar sosyal medyayı hangi nedenlerle kullanmaktadırlar? 4. Endonezya da kitle iletişim medyasının kullanımı ile sosyal medya kullanımı arasındaki benzerlik ve farklılıklar nelerdir? Bu çalışmada öncelikle Endonezya da kitle iletişim medyasının tarihini anlamak için yoğun bir literatür taraması yapılacaktır. Daha sonra Endonezyalı kitle iletişim medyası ve sosyal medya kullanıcıları ile derinlemesine görüşmeler ve Endonezya medya endüstrisi ve sosyal medya pazarının ekonomik politik çözümlemesi gibi niteliksel yöntemlerle temel sorunsala değilinecektir. Kullanılan yöntem, bir vaka çalışması yöntemi olarak adlandırılabilir. Vaka çalışmasında, Endonezya da kitle iletişim medyası ve sosyal medya kullanımını incelemek, tanımlamak ve açıklamak için birden fazla veri kaynağı ele alınacaktır. Bu nedenle araştırmacı, derinlemesine görüşme, politik belgeler, araştırmalar, kayıtlar gibi pek çok veri kaynağını kullanmayı amaçlamaktadır. 2

Yeniliklerin Yayılması Bu tezde yazar Diffusion of Innovation Theory veya yeniliklerin yayılması modeli adı verilen bir kitle iletişim modelinden bahsedecektir. Bu kuram, Everett M. Roger (2003) tarafından tanıtılmıştır. Rogers a göre yayılma, bir yeniliğin belirli bir süre içinde ve bir sosyal sistemin elemanları arasında çeşitli kanallar aracılığıyla iletilme sürecidir. Bu modelde mesaj, yeni bir fikre yönelik bir odak sağladığından Rogers, yeniliklerin yayılmasının bu teoriye iletişimin özel bir çeşidi olduğunu söylemiştir. İletişim, yine Rogers a göre, bireylerin bir anlaşma noktasına varmak için bilgi üretip diğerleriyle paylaşma sürecidir. Rogers a göre yayılma ise, mesajın yeni fikirler hakkında olduğu özel bir iletişim türüdür. Yeniliklerin yayılması aynı zamanda sosyal sistemin yapı ve görevindeki değişme süreci olarak tanımlanan sosyal değişikliğinin bir çeşididir. Yeni fikirler üretip yayınlarken, kabullenir veya reddedilirken, eğer belli bir sonuç üretiliyorsa, işte o zaman sosyal değişim meydana gelir. Rogers, yeniliklerin yayılması kuramında 4 ana unsurdan bahsetmiştir: yenilik, iletişim kanalları, zaman, ve sosyal sistem. Yenilik, bireyler tarafından yeni olarak addedilen teknik, fikir, veya nesnedir. İletişim kanalları, mesajların bir bireyden diğerine ulaşılmasını sağlayan araçlardır. Zaman, yeniliğin sürecidir. Diğer bir deyişle yeniliklere karar verilmesi için gereken sürenin tamamıdır. Kabul görme oranı, bir yeniliğin sosyal sistem elemanları tarafından ortalama kabul görme hızıdır. Sosyal sistem ise, belli bir ortak hedefi gerçekleştirmek için bir problemi beraberce çözme etkinliğinde rol alan, birbiriyle ilişkili birimlerin oluşturduğu kümedir. 3

Rogers, yeniliklerin yayılmasında kabullenmeyi etkileyen kararın 2 ana unsuru olduğundan sözeder: ilki, kararın özgürce verilip verilmediği ve karara gönüllü olarak mı yoksa zorunlu olarak mı uyulduğu; ikincisi, kararın kimin tarafından verildiği. Bu iki unsur temel alınarak yeniliklerin yayılmasında 3 çeşit yenilik kararı olduğu söylenebilir: ilki, seçime bağlı yenilik kararı, bir sosyal sistemde bir bireyden diğerine farklılaşan birkaç yöntemle verilen karardır; İkincisi, ortaklaşa yenilik kararı, bir sosyal sistemde bulunan tüm üyeler tarafından beraberce verilen karardır; üçüncüsü de otoriter yenilik kararı. Bu karar, sosyal sistemde bulunan üyeler için iktidarda bulunan bireyler tarafından verilir. Rogers, 5 kabullenme aşaması belirlemiştir. Bunlar: bilgilenme, ikna olma, karar verme, uygulama, ve onaylama. Bilgi aşamasında birey, yeniliklerle karşılaşır fakat yenilik konusunda yeterli bilgiye sahip değildir. Bu aşamada birey, yenilik hakkında daha fazla bilgi araştırmaya özen göstermemektedir. İkna olma aşamasında ancak bireyler yenilikle ilgilenmeye başlar ve yenilik hakkında ayrıntılı bilgiyi aktif bir şekilde araştırır. Karar verme aşamasında birey yenilik kullanmanın yararlı ve zararlı yönlerini inceleyerek hangisi daha ağırlıklı karşılaştırır, yeniliği kabullenip kabullenmeyeceğine karar verir. Bu aşama daha çok bireysel olduğu için Rogers bu aşamaya ampirik bir kanıt elde etmek için en zor aşama olarak tanımlar. Uygulama aşamasında ise bireyin duruma göre çeşitli biçimlerde yenilikleri kullanması söz konusudur. Uygulama süreci boyunca birey, yeniliğin faydasını belirleyip bu yenilikle ilgili daha ayrıntılı bilgi araştırır. Onaylama aşamasında da birey, yeniliğin kullanımının devamlılığına karar verir. Bu aşama, içsel bir şekilde oluşur (bilişsel 4

uyumsuzluğa yol açabilir) ve de kişilerarası yani topluca verilen onaylama ile, kesin bir karar verilmiş olur. Rogers a göre kabullenmenin de aşamaları vardır. Kabullenme derecesi, sosyal sistemin üyelerinin yeniliği kabullenmede gösterdiği hız olarak tanımlanabilir. Bu derece genellikle yeniliği kabullenmek için sosyal sistemin tüm üyelerinin kabullenme hızında belli bir yüzdelik oranına göre belirlenir (Rogers: 2003). Bu kabullenme aşaması da aynı zamanda bireysel kabullenme farkındalığı ile belirlenir. Genel olarak, bir yeniliği ilk kabul eden kimsenin yenilikleri kabullenme süreci en son kabul eden kimseye göre daha az zaman alır. Yayılma kavramı, kabullenme kavramından ayrı anlam taşımaktadır. Kabullenme, bireyin bir ürünü kabul etmek için bir takım aşamaları izleme sürecidir. Yayılma ise, yeniliklerin bir sosyal sistem içinde yayılmasıdır. Bir bütünlük olarak bakacak olursak yayılma süreci, zaman zaman bireylerin kabullenme sürecini kapsamaktadır. Rogers, kabullenici kategorisinde, yeniliğe açıklık ölçüsüne göre sosyal sistemdeki bireyleri sınıflandırmaktadır. Rogers, kabulleniciliği 5 kategoriye ayırmıştır. Bunlar: yenilikçiler, erken kabullenenler, erken çoğunluk, geç çoğunluk, ve tembel ya da ağır kimseler (Rogers 1962, s. 282). Toplumun önderleri ve fikir liderinin yanı sıra, toplumun dışından gelen değişim ajanları da bulunmaktadır. Rogers a göre yenilikçiler, yeniliği ilk kabullenen bireylerdir. Yenilikçi, risk almaya hazır, yaşları genç, yüksek bir sosyal statüye sahip, büyük bir para çevirme işine sahip, oldukça sosyal, bilimsel kaynaklara en yakın olan, ve diğer yenilikçilerle etkileşimde olan kimselerdir. Onların risk toleransı, başarısızlıkla sonuçlanabilse de 5

teknolojiyi kabullenmektedirler. Finansal kaynaklar, bu başarısızlığın ortadan kalkmasına katkı sağlar (Rogers: 1962). Erken kabullenici kategorisi, yeniliği kabullenme hızında yenilikçi kategorisinden hemen sonra gelir. Bu kategorideki bireyler, diğer kategorideki bireylere göre fikir liderliğinde en üstte olan kimselerdir. Geç yenilikçilere göre erken kabulleniciler genellikle yaşı daha küçük, sosyal statüsü daha yüksek, finansal harcamalara daha açık, eğitim seviyesi daha üstün, daha sosyal ve daha ilerideler. Kabullenmeyi akıllıca seçebilmeleri, merkezi iletişim pozisyonlarını korumalarını sağlar (Rogers: 1962). Erken çoğunluk, belirli bir süre sonra ancak yeniliği kabullenir. Bu sefer kabullenme, diğer yenilikçi ve erken kabullenicilere göre çok daha uzun süre kalır. Erken çoğunluk, kabullenme sürecinde genellikle daha yavaş, sosyal statüsü ortalamanın üstünde, ve erken kabulleniciyle iletişimde olup oldukça nadiren sistemin fikir liderliğini yaparlar. Geç çoğunluk, bu kategoride toplumun çoğunluğu bir yeniliği kabul ettikten sonra ancak bu yeniliği kabul eder. Bu kişiler, yüksek derecede şüphecilikle yeniliğe yaklaşır ve toplumun çoğunluğu kabul ettikten sonra yeniliği kabul eder. Geç çoğunluk yeniliğe karşı genellikle şüpheli davranır, sosyal statüsü ortalamanın altındadır, finansal esnekliği düşüktür, geç çoğunluk ve erken çoğunluklu olan kişilerle iletişimi vardır, fikir liderliği düşüktür. Geride kalanlar kategorisi, bu kategorideki kişiler, yeniliği en son kabul eden kişilerdir. Diğer kategorilerin aksine, bu kategorideki kişilerin fikir liderliği kapasitesi yok denecek kadar düşüktür, değişim ajanslara karşı antipatik davranır ve 6

yaş olarak ileridirler. Genellikle gelenek lerine bağlı, sosyal statüsü düşük, finansal açıdan sıkı ve diğer kabullenenlere göre daha yaşlı bireyler bu kategoriyi oluşturur. Rogers, yeniliğin kabul olup olmayacağını etkileyen beş faktörün içsel özelliklerini belirlemiştir. İlk faktör, bağıl çıkarım: yeniliği önceki nesilden geliştirme söz konusudur. İkinci faktör, uygunluk derecesi: yenilik, bireyin kendi hayatına sindirebileceği kadar uygun olmalıdır. Üçüncüsü, karmaşıklık veya sadeliktir. Eğer bir yenilik oldukça karmaşık ya da kullanımı zor ise bireyin bu yeniliği kabul etmesi mümkün olamaz. Dördüncü faktör, denenebilirlik. Yeniliğin kolayca denenebilirliği söz konusudur. Eğer bir yenilik kullanıcı tarafından denenebilirse bu yeniliğin kabul olma olasılığı daha yüksektir. Beşinci faktör ise, gözlemlenebilirliktir. Yenilik, başka bireyler tarafından görünebilmelidir. Ağ Toplumu Jan van Dijk e (2006) göre yeni medyanın en önemli yapısal özelliği veri iletişimi ve süre iletişimini bir araya getirerek bütünleştirmesidir. Bu bir yakınsama sürecidir. Bu nedenle yeni medyaya, çoklu ortam da denilir. Entegrasyon, bu aşamalardan birinde gerçekleşebilir: altyapı, ulaşım, yönetim, hizmet, veya veri sınıflandırma. Van Dijk, bilişim toplumu kavramında üzerinde en çok yoğunlaşılan şeyin, toplumdaki etkinlik ve süreç değişim değeri olduğunu söylemiştir. Oysa ağ toplumu kavramında, toplumun kurum ve (alt) yapılarındaki değişim daha çok vurgulanır. Van Dijk de bilişim toplumunda hemen her etkinlikle ilgili bilgiye erişim yoğunluğunun arttığını söylemiştir. Bu durum, bilim, rasyonellik ve yansıtılabilirliğe dayanan toplumsal kurumlarını; tüm değer ve sektörleriyle birlikte ekonomik boyutu, 7

hatta tarımcılık ve sanayi sektörlerinin gittikçe bilişim ürünlerine bağlı kalmasının; işgücü piyasasındaki fonksiyonların kısmi veya butunuyle bilgi işlem görevlerine dayandırarak yüksek eğitimi gerektirmesinin; kültürün medya ve bilişim ürünlerinin çeşitli simgeler, semboller, ve verilmiş anlamlarla dolu olmasının ortaya çıkmasına neden olur. Ağ toplumu kavramı, Van Dijk e göre, daha çok bilgi işlem ve değişimlerin kurum ve biçimlerine odaklanmaktadır. Sosyal altyapı ve medya ağları bu kurum ve biçimlerin başında gelir. Bu yüzden, yine Van Dijk e göre, ağ toplumu, her seviyeyi (bireysel, grup/kurum ve toplumun kendisi) hedef kitlesine katarak ulaşabilen sosyal ağ ve medya altyapısına sahip olan bir sosyal topluluk biçimidir. Van Dijk e göre ağ, bir birimin elemanlarının birbirleriyle ilişkisi olarak tanımlamıştır. Her eleman, düğüm olarak da adlandırılabilir. Birim ise sistemdir. Üç tane eleman varsa en az iki bağ oluşmalıdır. İki eleman arasındaki bağa bağlantı denir. Ağ, doğa ve toplumdaki karmaşık bir sistemin kurum biçimidir. Van Dijk e göre ağ çeşitleri: Fiziksel Ağ Yüksek derecede karmaşıklığı olan doğal bir sistemdir. Örneğin: ekosistem, köprü ağları Organik Ağ Organizma: sinir sistemi, kan dolaşımı, hücredeki DNA iplikleri Nöronal Ağ Sosyal Ağ Teknik Ağı Zihinsel sistem: sinirsel bağlantıları, zihinsel haritası Soyut ilişkide somut bağlantılı olan sosyal sistemdir. Teknik sistemi: caddeler, dağıtım ağları, bilgisayar ve iletişim 8

ağları, vs. Medya Ağı Sembol ve bilgilerle dolu olup kaynak ve alıcı arasındaki bağlantıyı kuran medya sistemidir. Sosyal ağ, toplumun her düzey ve altsistemlerindeki medya ağlarıyla desteklenmektedir. Sosyal ağ dört seviyeye ayrılabilir: ilk seviye ve en temel seviye, bireysel ilişkidir. Bu ilişkide birey; kendi aile, arkadaş, tanıdık, komşu, meslektaş, vb birbirleriyle ilişki kurar. İkinci seviye, topluluk ve kurum ilişkisidir. Bu seviyede birey, her çeşit topluluk kurar. Tüm çağdaş topluluklar, bilgisayar ve iletişim ağlarıyla desteklenir. Üçüncü seviye, toplum ilişkisi olmak üzere birey, topluluk, ve kurumlar sosyal ve medya ağları üzerinde kurulan bir toplum oluşturur. Dördüncü ve son seviye, dünya sisteminin kapsamında uluslararası toplum ve kurumlardan oluşan global ilişkidir. Kitle toplumu ile ağ toplumunun arasındaki fark nedir sorusuna bakacak olursak Van Dijk şu şekilde açıklamıştır: kitle toplumu, kurumun hedef kitlesi toplumun tüm seviyelerini kapsayacak şekilde oluşturulan toplu, kurumsal ve toplumsal (kitle) altyapılı bir sosyal formasyonudur. Bu formasyonun en önemli bileşeni, nispeten büyük olan bütün topluluk çeşididir. Kitle toplum, temel olarak aile ya da köy veya şehir hayatından oldukça sıkı topluluklardan oluşur. Büyük şirketlerde, diğer kitle dernekleri ortaya çıkar. Örneğin: vardiya ve bölümlerin yakından işbirliği gibi. Kitle toplumunun temel bileşeni homojendir. Çağdaş bireyselleşme sürecinin içerisinde bulunan ağ toplumun özelliklerinin temel bileşeni ise ağ ile bağlanan bireylerdir. Toplum, büyük aile ve bürokrasi gibi 9

geleneksel yerel gruplama, bu ağın bölücü faktördür. Bunun sebebi, büyük ölçekli toplulukların artması (kamulaştırma ve uluslararasılaştırma) ve daha küçük ölçekli toplulukların (iş hayatının çevresi, vb gibi) azalmasıdır. Ağ toplumunun sosyal bileşeni parçalanmıştır. Ağ toplumu nispeten aynıdır, ağı yatay biçimindedir, ve genellikle bu topluma heterojen bir sosyal yapı denir. Ağ toplumu, kitle toplumuna göre daha açık ve daha kapsamlıdır. Ağ toplumu diğer topluluk ve iletişim biçimlerine göre, her zaman daha düz olmamakla birlikte en çok göze çarpan özelliklerinden birkaçı: daha demokratik, açık, özgür, erişebilirliği kolay, ve fiziksel olarak ya da gerçek sosyal hayatıyla daha az ilişkilidir. Ağ toplumunda birkaç ikilem vardır. En önemli ikilemi, ağ toplumunun kendisiyle ilişki kurmasına oldukça önem verilip bağlanan diğer bileşenleri feda etmek zorunda kalmasıdır. Bu ikileme ilişki denir. İkinci ikilem, ağ toplumundaki tüm sosyal ilişkilerin fiziksel birim ve çevresiyle sımsıkı bağlanmasıdır. Üçüncü ikilem, ağ toplumundaki birbiriyle bağlanan her bireyin, topluluk ve kurumun daha gerçekçi olması ve hatta geniş mesafeye geçmesidir. Ağ toplumunun dördüncü ikilemi ise sosyal ve medya ağlarının birleşiminden doğan daha gerçekçi bir ilişki olmasıdır. Sosyal ve medya ağlarının birleşimi, toplumda daha güçlü, yeni bir altyapıdan oluşturulmuştur. Diğer ikilem, medya kullanımının toplumda bilgi alış verişinde bulunmak ve birbiriyle iletişim kurmak ve risksiz olmayan bir sosyal ilişki yaratmak için olduğu anlamına gelmesidir. Zira her medyanın iletişim kapasitesi gibi kendi yük ve sıfatı vardır. Ağ toplumundaki sosyal ilişkiler, sosyal ve medya ağlarının çok-yanlı iletişim ile birleşimi sayesinde daha etkileşimli bir hale gelmektedir. Organizasyon prensibi olarak ağların ortaya çıkmasıyla ilgili en önemli açıklamalardan biri merkezileştirme 10

ve yerelleştrimenin birleşimidir. Bu şekilde ağ toplumu daha organize edilmiş hale gelebilir. Daha sonra, karmaşa, belirsizlik ve duyarlılığın artmasının sonucu olarak sosyal ve medya ağlarına daha da fazla program kontrolü ve erişim kodu verilecektir. Özellikle bilişim ve iletişim teknolojileri, güvenilir kullanımının sorunlarını önlemek için tüm programlamada erişim engelleyen kodların bulunmasını sağlamalıdır. Sonuncu ikilem ise ilişkinin sürdürülmesini sağlamada güvenlik sorunlarının artmasıdır. İletişim ağlarının kullanımı sadece hassas bir teknolojiyi kullanmamakla beraber inanç, taahhüt ve paylaşılan bilgi zenginliği gibi sosyal ve zihinsel fenomenleri de söz konusudur (Van Dijk: 2006). Van Dijk, iletişimi konuşma ve metin biçiminde ses alışverişi yapmak için medya tekniği kullanan tipik bir iletişim olarak tanımlamıştır. Veri iletişimi ise, bilgisayar dili biçiminde veri alışverişi yapmak için medya tekniği kullanan tipik bir iletişim olarak tanımlamıştır. Yine Van Dijk e göre kitle iletişimi, ses, metin ve resimleri halka dağıtmak için medyayı kullanan tipik bir iletişim olarak tanımlamıştır. Şimdiye dek çoğu ağlar, havadan iletişim kanalı olarak yararlanmaktadırlar. Oysa çoklu ortam, çevrimdışı olarak kullanılan bir takım donanım ve yazılım olarak tanımlanırken çevrimiçi olana çoklu ortam ağları veya broadband ağları olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde kitle medya ve diğer medya geneli, ağların genişletilmesi ve penetrasyonu yapmak için interneti kullanmaktadır. İnternet, zaman ve mekandan bağımsız olup bilgi yaymak için ana medya olarak nitelendirilmektedir. Bu şekilde bir bilgiye, her zaman, her yerde ve herkes tarafından ulaşılabilir. Üstelik 11

günümüzdeki çeşitli programlar yüklenmiş olup satışa sunulan cep telefonları rahatlıkla bulunabilmektedir. Manuel Castells ın (2000) çalışmasında değinildiği gibi internetin yaratma ve geliştirmesi son otuz yıl içinde yani 20.yüzyılda askeri strateji, bilim işbirliği, teknoloji girişimciliği, ve kültür-karşı yeniliklerin öz birleşiminden kaynaklanmaktadır. Castells a göre internetin kökeni, dünyanın en yenilikçi araştırma enstitülerinden biri olan Advanced Research Projects Agency (ARPA) veya Amerikan Gelişmiş Savunma Araştırmaları Dairesi adlı ABD Savunma Bakanlığının bir projesidir. Büyük miktarda maddi desteğiyle ARPANET adlı ilk bilgisayar, 1 Eylül 1969 tarihinde çevrimiçi olarak ilk çalışmaya başlamıştır. Ağın ilk dört düğümü, Kaliforniya Üniversitesi, Los Angeles, Stanford Araştırma Enstitüsü, Santa Barbara ve Utah Üniversitesinde kurulmuştur. Bu çalışma, bir araştırma merkezinin ABD Savunma Bakanlığıyla işbirliği yapıp ortaya çıkardığı üründür. Fakat daha sonra bu bilim adamları, bilim kurgu düşkününün mesajlaşma ağının çalışması gibi iletişim boyutunda kendi amacına kullanmaya başlamıştır. 1990 lı yılların sonlarında internetin iletişim gücü, bilgisayar ve iletişim teknolojileri alanındaki yeni gelişmelerle beraber gelişmiştir. Ayrıca teknolojinin yerelleşme sistemini genelleştirme çabasının sonucunda mikro-bilgisayarlar ortaya çıkmıştır. Teknolojinin bu sonuca varması, çeşitli formatlarda bilgi bileşenlerin gelişmesinin katkısından başka bir şey değildir. Bilgisayar sisteminin bu yeni teknolojisinin gücü, genel bir internet protokolünü kullanarak web sunucunda kurulu 12

olan iletişim ağlarının yayılmasıdır. Bu protokol genellikle veritabanı sunucusu ve uygulama sunucusu olarak ikiye ayrılır. Castells aynı zamanda da sanayi devrimi ilk İngiltere de meydana gelmişse bilişim teknolojileri devrimi de ilk olarak ABD de, daha doğrusu Kaliforniya da meydana gelmiştir. Her iki durumda diğer ülkelerden gelen bilim adamları ve sanayiciler, yeni teknolojilerin gerek buluşu gerekse yayılmasında sıkı çalışmalar yapmış ve oldukça önemli bir rol almıştır. Fransa ve Almanya, sanayi devriminde hem ana kaynak hem de hedef uygulama olmuştur. Oysa bilimsel buluşlar, elektronik ve biyoloji alanlarındaki yeni teknolojilerinin kökeni olan İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya da ortaya çıkmıştır. ABD deki bilişim teknolojileri devriminin kökenini anlayabilmek için yine Castells a (2000) göre bu efsaneyi bilmenin yanı sıra Silikon Vadisi denilen dünyaca tanınmış yeniliklerin yerinin ortaya çıkma sürecini kısaca bilmekte yarar vardır. Silikon Vadisinde entegre edilmiş devre, mikroişlemci, mikrobilgisayar, ve diğer çeşitli teknolojilerin olduğu gibi geliştirilmektedir. Burada da kırk yıl boyunca elektronik yeniliklerinin kalbi devamlı olarak araştırılmış ve çeyrek milyon bilişim teknoloji çalışanıyla desteklenmektedir. Castells ın kendi çalışmasında belirttiği gibi internet, global olarak bilgisayar aracılı iletişim in (CMC) kökeni olup çok sayıda bilgisayar ağlarını bağlamaktadır. Castells aynı zamanda da internet kullanıcıların bir amaç ve değer hakkında bilgi paylaşmaya muhtaç olan bireylerin arasında bir araya gelip bir ağ içinde çevrimiçi topluluğu oluşturduklarını söylemiştir. Böylelikle bir bireyin çeşitli ihtiyaçlara muhtaç oldu mu çevrimiçi topluluğun üyelerinden biri olmuş olur. 13

Fakat asıl sorulması gereken şudur ki: sanal topluluk, gerçek bir topluluk mu? Bu sorunun cevabı, Castells a göre olabilir olmayabilir de. Onlar bir topluluk fakat fiziksel olarak gerçek değiller ve doğrudan iletişime geçen toplulukların iletişim ve etkileşim biçimine benzer bir model benimsememektedirler. Onlar gerçek değiller çünkü gerçek mekandan bağımsızlardır. Onlar, kişilerarası ağlardır. Onlar gerçek dünya kadar güçlü bir bağa sahip olmayıp gerçek dünyadaki toplumun genel yaşam tarzına benzemeyen yaşam tarzlarını benimseyen çeşitli kişilerdir. Bu özelliklere rağmen sürekli etkileşimde dinamik olarak bulundukları için birbirleriyle karşılıklı bir ilişki kurabilirler. Onlar için internet dünyası, internet dünyasıdır, gerçek dünyanın taklidi değildir. Onların internet dünyasında kendi dinamikleri vardır. Düşük fiyatla, uzak mesafelere kadar, ve genelde asenkron olarak internet hizmetinden faydalanarak ulaşabilirler. Kitle medyanın yayılma hızı ile bireysel iletişim fonksiyonunu birleştirerek birden fazla küçük toplulukların üyesi olabilirler. Castells ın çalışmasında siyaset de bilgisayar aracılı iletişim in (CMC) uygulanması için gelişmekte olan bir alan olarak belirmiştir. Diğer yandan e-posta, siyasi propagandaların kitleye yayılma aracı olarak kullanılmaktadır. E-posta aracılığıyla kampanya mesajını alan kişilerden tepki, görüş, vb gibi dönütler alınabilmektedir. Her ülkenin politikacıları, kampanya sürecine kendi web sitelerini kurarak başlatmaktadırlar. Politikacılar kampanya sözlerini bu sitelere yazıp sunmaktadırlar. Kültür ise Castells a göre iletişim süreçlerinden oluşur. İletişim biçimlerinin hepsi simge veya kodların üretimi ve kullanımına dayanır. Bunun için sembolik 14

gösteriminin gerçek olandan ayırımı söz konusu olamaz. Castells, sanal kavramının, bilişsel uygulamada veya adlandırılmasında pek fazla ayırımı yoktur fakat gerçek dünyada bu ayırım çok belirgindir. Böylelikle sanal dünyanın, onların kendi oluşturdukları semantik kavramına göre sembollerle temsil edildiği hissedilir. Peki iletişim sistemi nedir sorusuna bakacak olursak Castells a göre iletişim sistemi, sanal dünyadaki gerçekmiş gibi kabul gören toplumun sembolik varlığı olarak alınıp sanal resim yönetimine erişimi sağlayan sistemdir. Böylece insanlar, sanal resimler dünyasının her ne olursa olsun sunduklarına inanırlar. Ekrana sunulan şey, geçmiş yaşantısının sunumu olmayıp izleyici veya takip edenler için yeni bir tecrübe olmuş olur, sanal dünyadaki olaylardan haberdar olurlar. Medya gittikçe daha kapsamlı bir halde gelişir, oldukça çeşitlenir ve biçimlendirilmesi kolaylaşır. Gerek geçmiş gerekse şimdiki ve geleceğe ait insanoğlunun tüm yaşantıları çoklu ortamda bir metne sığdırılabilir hale gelmesi, medyanın bir evrene benzemesi artık aklımıza yabancı değildir. Yine Castells ın çalışmasında değinilenlerden biri entegre edilmiş çift yönlü bir dijital iletişim ağını benimseyen yeni iletişim sisteminin özelliği, tüm kültürel ifadelere sahip ve yeniliğe açık olduğunu belirtmiştir. Bu yeni tarzı benimseyen medyadaki tüm mesajlar ikili sisteminde oluşur. Yani çoklu ortam iletişimde ya var ya da yok şeklinde ifade edilir. Sistemin entegre edilmiş olması, mesajın yayılma ve sosyalleşmesinin gerçekleşmesi mümkün olabilir. Diğer mesajlar, azalarak kişisel hayal gücüne dönüştürülür veya yüzyüze iletişim modasına geçer. Toplumun bakış açısına göre ise herhangi bir şey bazlı elektronik (tipografi, görsel-işitsel, veya bilgisayar destekli) biçimli iletişim yine de iletişimdir. 15

Yeni Medya Terry Flew in (2008) çalışmasında yeni medyanın dijital medya olarak tanımlanabildiğini söylemiştir. Dijital medya, metin, ses ve resim gibi çeşitli verilerle birleştirilip entegre edilen; dijital formatında saklanan; optik kablo, uydu, mikrodalga iletim sistemi gibi çeşitli broadband ler üzerinde iletilen bir medya biçimidir. Diğer sıradan medyalar olduğu gibi yeni medya dijital enformasyon biçimlerinden biri olarak da belli özelliklere sahiptir. Bunlar: manipüle edilebilir, kolay adapte eder, sağlam, belli bir ölçüye kadar küçük birimlere sıkıştırılabilir, ve bütünlük sağlar. Flew, yeni medyanın internet ve World Wide in tarihiyle yakından ilişkilidir. Günümüzde yeni medya artık çeşitli ortam ve bileşenlere yayılmaktadır. Bu durum, kitlenin ortaya çıkıp popüler olmasından kaynaklandığı söylenmiştir. Bu kitle tarafından internetin yeni bir medya olarak tanıtılması, bilgisayar ve bilişim teknolojilerini iletişim ağları, ve medya içeriği ile birleştirici olarak kabul gören kanıttır. İnternet kavramında bilgisayar ve diğer dijital bileşenlerinin teknik altyapısının yüksek hızlı iletişim ağları üzerinde, içerik, iletişim kendisi ve çeşitli bilgilerle kalıcı olarak bağlanması söz konusudur. Yukarıda bahsedildiği gibi internet, ABD Savunma Bakanlığının kurduğu ARPA adlı bir projenin ürünüdür ve ARPANET (Amerikan Gelişmiş Savunma Araştırmaları Dairesi Ağı) olarak adlandırılmıştır. Bu projeyle ARPA, telefon kanalı aracılığıyla UNIX tabanlı bilgisayar yazılım ve donanımını kullanarak uzun mesafeli iletişim yapabildiğimizi göstermiştir. ARPANET projesinde, ağların biçimi, gücü, ne kadar büyük veri trasfer edilebilir gibi standartlar tasarlanmıştır. Bu standartlar, TCP/IP (Transmission Control Protocol/Internet Protocol veya İletim Denetimi 16

Protokolü/İnternet Protokolü) olarak bilinen yeni protokolün ortaya çıkmasına yol açmıştır. Projenin kuruluşunun ilk amacının askeri ihtiyaçlar olduğu belirlenmiştir. O zamanda ABD Savunma Bakanlığı (US Department of Defense), nükleer saldırısında ortaya çıkan sorunları çözmek ve haberin sadece merkezde dolaşmasını önlemek üzere önemli alanlardaki bilgisayarları bağlayarak bilgisayar ağ sistemini kurmuştur. Flew (2008), web 2.0 teknolojisinin bu 21.yüzyılın yeni medyayı anlamak için en önemli etken olduğunu söylemiştir. Bu kavram, ilk 2003 yılında ortaya çıkıp web 2.0 hakkında ilk konferans 2004 yılında O Reilly medyası tarafından düzenlenmiştir. Web 2.0 kavramın iki sebepten dolayı ortaya çıktığı söylenmiştir. Birinci sebep, katılım paylaşma ortamı, etkileşimlik, işbirlikçi eğitim, sosyal ağ ve kolektif zeka kullanımının olumlu etkisi gibi iletişim altyapısı olarak web in sahip olması gereken hizmetleri sunmasıdır. İkinci sebep ise, 2000 li yılların Wikipedia, YouTube, Blogger, ve Facebook gibi en hızlı gelişen sitelerin web 2.0 teknolojisine dayandırılmasıdır. Flew in çalışmasında önemle vurgulanan yazılım ve internet sitelerinin web 2.0 kavramına dayanan temel prensipleri şu ilkeleri kapsamalıdır: birinci ilke, çok bağlantılı olmalı. İkincisi, kontrol konusunda yerelleşmenin olması gerekir. Üçüncüsü, kullanıcının odaklanması ve yeni kullanıcının kolaylıkla erişebilmesi sağlanmalı. Dördüncüsü, teknoloji standartlarına uygun olmalı ve kullanıcı arayüzü programlaması uygulanmalıdır. Beşincisi, tasarımı mümkün oldukça sade ve hafif olmalı, gerek yönetimin ön koşulları gerekse geliştirme masrafları açık ve net 17