T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Benzer belgeler
KENT ARKEOLOJİSİ KAVRAMININ DÜNYADAKİ GELİŞİMİ VE TÜRKİYEDEKİ YANSIMALARI

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

içindekiler Bölüm I Planlama Sürecine İlişkin Öneriler... 15

Trakya Kalkınma Ajansı. Tarihi Kentler Birliği Bilgi Notu

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI

MİM310 Rölöve-Restorasyon Stüdyosu

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI DEPREM VE RİSK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

TÜRKSOY ÜYESİ ÜLKELER UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLARI İKİNCİ TOPLANTISI ÇALIŞMA RAPORU

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon Araştırması (KOR 661) Ders Detayları

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010)

PERŞEMBE PAZARI YENİLEME ALANI PROJESİ

BURSA İLİ, GEMLİK İLÇESİ, OSMANİYE MAHALLESİ 82 ADA, 152 VE 189 NOLU PARSELLERE AİT UYGULAMA İMAR PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ VE SİT ALANLARININ KORUNMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN GEREKLİ PROJELER VE PLANLAR NELERDİR?

ANTALYA KENT MERKEZİ KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK HALKBİLİMİ ANABİLİM DALI

ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ALANI

Planlama Kademelenmesi II

ŞARTNAME AMAÇ VE KAPSAM KATEGORİLER KATILIMCI KATILIM KOŞULLARI BAŞVURU FORMU VE TESLİM MATERYALİ

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

MMKD Stratejik İletişim Planı Araştırma Sonuçları

ÇANAKKALE İLİ, AYVACIK İLÇESİ SAHİL KÖYÜ, ÇAYMAHALLESİ MEVKİ ADA:164 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

TEKİRDAĞ- MALKARA. G-17-b-13-b PAFTA. Kültür Merkezi Alanı Oluşturulması ve Yeşil Alan Yer Değişikliği NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar

GÜZ YARIYILI. GMM-FBE Uzmanlık Alan Dersi (8 + 0) 8

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

Kültür ve Turizm Bakanlığından: AYDIN KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR Toplantı Tarihi ve No : Karar Tarihi ve

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm

OKMEYDANI TARİHİ SİT ALANI DÖNEM ÖDEVİ

HABER BÜLTENİ /NİSAN 2015

ANKARA KALKINMA AJANSI.

KONAK BELEDĐYE MECLĐSĐNĐN TARĐHLĐ TEMMUZ AYININ 1. BĐRLEŞĐMĐNE AĐT KARAR TUTANAĞIDIR

Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının Yapı Esasları ve Denetimine Dair Yönetmelik

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Yılı Kurumsal Mali Durum Ve Beklentiler Raporu

Kültür ve Turizm Bakanlığından: SAMSUN KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR 57.00/611. Toplantı Tarihi ve No :

Mimari Kalıtı Koruma (MMR 482) Ders Detayları

ÇANAKKALE İLİ, AYVACIK İLÇESİ SAHİL KÖYÜ, ÇAYMAHALLESİ MEVKİ ADA:164, PARSEL: 25 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ UNION OF CHAMBERS OF TURKISH ENGINEERS AND ARCHITETCS B U R S A İ L K O O R D İ N A S Y O N K U R U L U

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE VE RESTORASYON

III.ULUSLARARASI MERMER ve DOĞAL TAŞLAR KONGRESİ KÜLTÜR GEZİSİ KILAVUZU

KENTSEL YAŞAM KALİTESİ DERNEĞİ. Binalar Ağaçlardan Yüksek Olmasın

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI ŞEHİR PLANLAMA MÜDÜRLÜĞÜ NE

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ


Kültür ve Turizm Bakanlığından:

TÜRKİYE DE KORUMA VE YENİLEME UYGULAMALARI

İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında Yaşlı Dostu Mekânlar

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

Tel: (224) Tel iç hat: Faks: (224) Faks iç hat: temel terim, kavramlar.

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören

Ayşegül SELÇUKİ-Şebnem BORAN

Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi

LocRef. Yerel Yönetim Reformları Uluslararası Karşılaştırma. Yerel Yönetim Reformları Uluslararası Karşılaştırma. LocRef

Aspendos Antik Kenti Sponsorluk Dosyası

UNESCO Dünya Mirası.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Sağlıklı Kentler ve Temiz Enerji Şube Müdürlüğü

Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih:

T.C KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI NEVŞEHİR KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR

Sağlıklı Kentleşme, Nitelikli Yapılaşma, Kültürel, Tarihi ve Doğal Çevre Değerlerinin Korunarak Geliştirilmesi İçin

1 PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI 2 PLANLAMANIN AMAÇ VE KAPSAMI

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/1.000 ÖLÇEKLİ İLAVE UYGULAMA İMAR PLANI

TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE ve RESTORASYON DERSİ. Restitüsyon Rölöve Restorasyon Rehabilitasyon Renovasyon

D- NASIL YAZMALI? ÖRNEKLER

GAZİANTEP ÇALIŞTAY RAPORU

Kültür ve Turizm Bakanlığından: İZMİR 2 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR 45.13/97 Toplantı Tarihi ve No :

Kanun No Kabul Tarihi :

İMAR VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ

Cumhuriyet Halk Partisi

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7. DÖNEM 5. TOPLANTI YILI ARALIK AYI TOPLANTILARININ 3. BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

Dönemi 2016 Tarihi Saat 14:00 Sayısı 46 Birleşim 1 Oturum Özü T.C. AKÇADAĞ BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ.

9.2. Örnek ÇED Raporları Sultanahmet Four Seasons Oteli. Sayın Meslektaşımız,

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

Kültür ve Turizm Bakanlığından: İZMİR 1 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR /687 Toplantı Tarihi ve No :

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu. Basın Duyurusu. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Büyük Buluşması

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

İKİLİ İŞBİRLİĞİ. çevre ve ormancılık alanında otuz üç (33) Ülke ile toplam otuz yedi (38) tane,

BURSA İLİ, İNEGÖL İLÇESİ, YENİCEKÖY MAHALLESİ 4290 NUMARALI PARSEL VE 546 ADA 5,6,7 VE 8

KENTSEL TASARIM MÜDÜRLÜĞÜ

Prof. Dr. Zerrin TOPRAK Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Somut Olmayan Kültürel Miras. İrem ALPASLAN

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

(11 Ocak 1995 tarihinde Bakanlık vekillerinin 525inci toplantısında Bakanlar Komitesince kabul edilmiştir)

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

6.15 TURİZM Ana Konular

MUĞLA-BODRUM-MERKEZ ESKİÇEŞME MAHALLESİ-BARDAKÇI MEVKİİ 9 PAFTA 14 ADA 70 ve 90 PARSELLER KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ. 1- Genel Bilgi ve Kısa Tarihçe

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

T.C. İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI

T.C. AMASYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yazı İşleri Müdürlüğü KARAR

T.C BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İMAR VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ

Beşiktaş Residence Tower / Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

D m G> O < > ÖD O CD( O

ŞARTNAME DEĞERLENDİRME SEÇİCİ KURUL ÖDÜLLER

Transkript:

T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KENTSEL DOKU İÇERİSİNDE BULUNAN ARKEOLOJİK ALANLARIN KORUNMASI VE FARKLI YÖNLERDEN DEĞERLENDİRİLMESİ: İZMİR AGORA ÖRNEĞİ UZMANLIK TEZİ Cansu YILMAZ MART- 2010 İZMİR

T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KENTSEL DOKU İÇERİSİNDE BULUNAN ARKEOLOJİK ALANLARIN KORUNMASI VE FARKLI YÖNLERDEN DEĞERLENDİRİLMESİ: İZMİR AGORA ÖRNEĞİ UZMANLIK TEZİ Cansu YILMAZ Tez Danışmanı Kültür ve Turizm Uzmanı Tayfun SELÇUK MART - 2010 İZMİR

Cansu YILMAZ tarafından hazırlanan KENTSEL DOKU İÇERİSİNDE BULUNAN ARKEOLOJİK ALANLARIN KORUNMASI VE FARKLI YÖNLERDEN DEĞERLENDİRİLMESİ: İZMİR AGORA ÖRNEĞİ adlı bu tezin Uzmanlık Tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Tayfun SELÇUK (Danışman) Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Kültür ve Turizm Uzmanı Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı ve Soyadı İmzası Başkan : Üye : Üye : Üye : Üye :.../. / Bu tez, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzman Yardımcılarının Uzmanlık Tezlerini Hazırlarken Uyacakları Yazım Kuralları Yönergesiyle belirlenen tez yazım kurallarına uygundur.

KÜLTÜR VE TURİZM UZMANLIK TEZİNİN ÇOĞALTILMASI VE YAYIMI İÇİN İZİN BELGESİ Tezi Hazırlayanın Adı Soyadı : Cansu YILMAZ Tez Konusu : Kentsel Doku İçerisinde Bulunan Arkeolojik Alanların Korunması ve Farklı Yönlerden Değerlendirilmesi; İzmir Agora Örneği. Tez Danışmanı : Tayfun SELÇUK Kültür ve Turizm Uzmanlık Tez çalışmamın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanarak Milli Kütüphane ve İhtisas Kütüphanesinde her türlü elektronik formatta arşivlenmesini ve kullanıma sunulmasını kabul ediyorum. / /2010

SINAV YETERLİK KOMİSYONUNA BEYAN Bu belge ile bu uzmanlık tezindeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplayıp sunduğumu; ayrıca, bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi beyan ederim..../03/2010 Cansu YILMAZ Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı

ÖNSÖZ Kontrolsüz ve hızla artan kentsel gelişim, kentsel arkeolojik katmanların tahrip olmasına neden olmuştur. Tarihi kent merkezinde kalan arkeolojik alanların yeniden yapılandırılarak ve işlevlendirilerek kente kazandırılması arkeolojik kültür mirasımızın geleceğe taşınması bakımından oldukça önemlidir. Bu çalışma ile, kent merkezinde bulunan kültür varlıklarının, arkeolojik ve çevresel açıdan korunması, geliştirilmesi, değerlendirilmesi, tanıtılması, koruma bilincin kazandırılmasının önemi, İzmir Agora örneği üzerinde incelenecektir. Tez çalışmasında, kent dokusu içerisinde kalan arkeolojik alanlarda koruma olgusu, kültürel bilincin oluşmasında korumanın önemi teorik olarak ele alınarak, günümüz koşulları içerisinde kent merkezinde bulunan arkeolojik alanların korunması konusunda yaşanılan sıkıntıların sebepleri ve neticeleri, ayrıca kent merkezinde bulunan arkeolojik varlıkların korunmasında önemli yol almış olan İtalya nın koruma süreci incelenerek, araştırma sorununa dair uygulanabilir çözüm önerileri getirilmeye çalışılacaktır. Bu çalışmanın oluşturulmasında büyük katkısı olan, bana yol gösteren ve yardımlarını esirgemeyen değerli danışmanım Tayfun SELÇUK a, Agora Kazısı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Akın ERSOY'a ve tüm ekibine, İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi çalışanlarına, tez çalışması sırasında anlayışları ve yardımları dolayısıyla değerli yöneticilerime ve katkısı olan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim. i

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... ii KISALTMALAR DİZİNİ... v RESİMLER VE ŞEKİLLER DİZİNİ... vi GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM KENT MERKEZİNDE BULUNAN ARKEOLOJİK ALANLARIN KORUNMASI 1. KENT MERKEZİNDE BULUNAN ARKEOLOJİK ALANLARIN KORUNMASI... 3 1.1. Kent Arkeolojisi-Kentsel Arkeoloji Tanımı ve Amacı... 3 1.2. Kent Arkeolojisi Kavramının Doğuşu ve Gelişimi... 6 1.3. Kent Arkeolojisi Yöntemi... 8 1.4. Yasal Düzenlemeler ve Uluslararası Sözleşmeler... 12 1.5. Türkiye deki Yasal Süreç... 17 İKİNCİ BÖLÜM AGORA 2. AGORA... 23 2.1. Agora nın Yeri ve Önemi... 23 2.2. Agora Ören Yerinin Kazı Tarihçesi... 27 2.3. Agora nın Mimari Yapısı ve Önemli Bazı Kalıntılar... 29 2.3.1. Bazilika... 29 2.3.2. Batı Portiko... 32 2.3.3. Doğu Yapısı... 34 2.3.4. Graffiti... 34 ii

2.3.5. Faustina Kapısı ve Antik Cadde... 35 2.3.6. Agora da Kazılar Sonucu Ele Geçen Diğer Buluntular... 36 2.4. Yapılan Restorasyon Çalışmaları... 37 2.4.1. Kuzey Yapısı (Bazilika)... 38 2.4.2. Batı Portiko... 38 2.4.3. Doğu Yapısı... 39 2.4.4. Güney Yapısı... 39 2.5. Yerel Yönetim Tarafından Yapılan Çalışmalar... 39 2.5.1. Agora ve Çevresi Koruma-Geliştirme ve Yaşatma Projesi... 39 2.5.1.1. Agora ve Çevresi Koruma-Geliştirme ve Yaşatma Projesi nin İlkeleri ve Hedefleri... 41 2.5.1.1.1. İlkeler... 41 2.5.1.1.2. Hedefler... 42 2.5.1.2. Agora Arkeoloji ve Tarih Parkı İçerisinde Yer Alan Tescilli Yapılar... 43 2.5.1.3. Agora Arkeoloji ve Tarih Parkı Kentsel Tasarım Çevre Düzenlemesi... 44 2.6. Agora ve Çevresine İlişkin Alınan İdari Kararlar... 46 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM AGORA ve ÇEVRESİ'NİN FARKLI YÖNLERDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 3. AGORA ve ÇEVRESİ'NİN FARKLI YÖNLERDEN DEĞERLENDİRİLMESİ... 50 3.1. Kurumlar Arası İlişkiler... 51 3.1.1. Yerel Yönetim... 52 3.2. Ekonomik, Sosyal ve Eğitim Boyutu... 53 3.2.1. Ekonomik Boyutu... 53 3.2.2. Sosyal Boyutu... 54 3.2.3. Eğitim Boyutu... 56 3.3. Yayın ve Etkinlikler... 57 3.4. Turizm... 57 3.4.1 Ziyaretçi Yönetimi... 59 3.4.2. Güvenlik Sorunu... 61 iii

3.5. Agora ve Çevresi nde Kent Arkeolojisi Yönteminin Uygulanabilirliği ve Öneriler... 62 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İTALYA KORUMA MEVZUATI ve KENT ARKEOLOJİSİ ÇALIŞMALARI 4. İTALYA KORUMA MEVZUATI ve KENT ARKEOLOJİSİ ÇALIŞMALARI... 65 4.1.Yasal ve Yönetsel Çerçeve... 65 4.2 Kent Arkeolojisi Çalışmaları... 67 4.2.1. Dokümantasyon ve Envanterleme Çalışmaları... 71 4.2.2. Finansal Destek... 71 4.2.3. Sunum... 72 DEĞERLENDİRMELER VE SONUÇ... 75 KAYNAKÇA... 81 ÖZET... 85 ABSTRACT... 86 ÖZGEÇMİŞ... 88 iv

KISALTMALAR DİZİNİ agm. a.g.e. Adı geçen makale. Adı geçen eser. UNECSO United National Educational Scientific Organization (Birleşmiş Milletler Bilim ve Kültürü Organizasyonu) ICOMOS International Center for the Study of the Preservation and Restoration of Cultural Property ( Uluslararası Kültürel Varlığın Korunması ve Restorasyonu Çalışmaları Merkezi) PPG16 Planning Policy Guide 16 (Planlama İlkeleri Klavuzu) ICAHM International Committee for Archaeological Heritage Management (Uluslararası Arkeolojik Alanların Yönetimi Komitesi ) v

RESİMLER VE ŞEKİLLER DİZİNİ İkinci Bölümün Resim ve Şekilleri Şekil 2.1. İzmir tarihi kent merkezinde yer alan tarihsel ve arkeolojik alanlar... 24 Şekil 2.2. Agora ve çevresi... 25 Resim 2.3. Agora genel görünüm... 26 Şekil 2.4. Agora planı... 28 Şekil 2.5. Agora... 29 Şekil 2.6. Bazilika... 30 Şekil 2.7. Bodrum kat... 31 Şekil 2.8. Bazilika plan... 32 Resim 2.9. Bazilika bodrum kat... 32 Resim 2.10. Batı Stoadan genel görünüm... 34 Resim 2.11. Batı Portiko... 34 Resim 2.12. Koruma altına alınmış Graffito... 35 Resim 2.13. Graffito... 35 Resim 2.14. Faustina... 36 Resim 2.15. Faustina Kapısı... 36 Şekil 2.16. Bazilika... 38 Şekil 2.17. Agora ve Çevresi kamulaştırma çalışmaları... 46 Şekil 2.18. 1.ve 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı sınırlarını gösteren 1/1000 ölçekli plan... 48 Şekil 2.19. 1/1000 ölçekli Agora ve çevresi koruma amaçlı revizyon imar planı... 49 Üçüncü Bölümün Resimleri Resim 3.1. Bodrum kat... 60 Resim 3.2. Tanıtım levhası... 60 Resim 3.3. Güvenlik levhaları... 61 Resim 3.4. Güvenlik levhaları... 61 vi

Dördüncü Bölümün Resimleri Resim 4.1. Porta Leoni... 72 Resim 4.2. Forum... 73 Resim 4.3. Colosseum... 74 vii

GİRİŞ Açık hava müzesi niteliğinde olan ülkemiz topraklarında birçok değişik uygarlıklar doğmuş, gelişmiş ve kültür birikimlerini bırakmışlardır. Tarihi kent dokularının birçoğu kent merkezinde kalmaktadır. Köylerden kentlere göç sonucu oluşan nüfus artışı ve hızlı kentleşme, kent merkezlerinde kalan bu uygarlıkların izlerinin önemini kaybetme hatta yok olma tehlikesini beraberinde getirmiştir. Ortak bir geçmişe sahip olmak toplumu birbirine bağlayan en önemli öğedir. Yaşanılan yeri koruma bilinci, uygar olmanın bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Uzun yıllardır birçok uyarlığı barındırmış olan modern kentler, katmanlar arasındaki değişimler sonucu oluşmuştur. Farklı dönemlere ait günümüze kadar ulaşmış bu katmanlar arasındaki uygarlıkların izleri, kentlerin geçmişe ait yaşamlarını anlamasına katkıda bulunmaktadır. Kent merkezinde bulunan varlıklar kent kimliğini oluşturmakta, toplumların kültür bilincinin oluşmasını sağlamaktadır. Fakat kentlerdeki hızlı yapılaşma ile oluşan düzensiz yapılaşma, kentlerdeki arkeolojik mirasın yıpranmasına ve kent merkezinde bulunan arkeolojik alanların önemini kaybetmesine neden olmaktadır. Kentsel arkeoloji terimi, II. Dünya savaşından sonra yeniden inşa edilmek istenen yıkıma uğramış Batı Avrupa kentlerinde yürütülen arkeolojik çalışmaları tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır. Kentsel arkeoloji kavramı kentlerin tarihsel gelişimini anlamaya çalışan bir bilimsel çalışma alanı olarak ortaya çıkmış, diğer Avrupa ülkelerine ve dünyaya yayılmıştır.

İzmir kentinin arkeolojik, tarihsel ve kültürel kimliğini oluşturan Agora ve çevresi bugün sosyal çöküntü alanı haline gelmiştir. Bu kapsamda arkeolojik, tarihi ve kültür mirasını barındıran Agora ve çevresinin rehabilite edilerek sosyal çöküntü alan olmaktan kurtarılması, koruma ve yeniden işlevlendirme ile geliştirilerek yaşatılması, kentle ve kentliyle bütünleştirilerek kente kazandırılması gerekmektedir. İzmir Agora ve çevresinin kentle, kentin geleneksel tarihi merkezi Kemeraltı ve diğer arkeolojik alanları ile bütünleştirilmesi, kentin bu tarihi kültürel mirasın gelecekte de yaşatılması ve kent yaşamına katılması, kültürel kimliğimizin kaybedilmemesi bakımından oldukça önemlidir. Bu çalışma ile kent merkezinde kalan arkeolojik alanlarının korunmasının ülkemiz için önemine değinilecek, Helenistik ve Roma dönemi kentinin en önemli ve anıtsal yapılarından biri olan İzmir-Agora örneği ile kent merkezinde kalan arkeolojik alanların korunarak değerlendirilmesi ele alınacaktır. Çalışma üç aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada kent arkeolojisi kavramı, dünyada ve Türkiye deki gelişim süreci ile ilgili genel bilgiler verilecektir. İkinci aşamada, kent merkezinde kalan Smyrna Agorası nın sorunlarına, yapılan uygulamalar ve hedeflerine yönelik çalışmalardan bahsedilecektir. Üçüncü aşamada incelenecek İtalya örneğinde, kent arkeolojisi ile ilgili aşamalar incelenerek İzmir Agora da nasıl bir yol izlenebileceği belirlenecektir. 2

BİRİNCİ BÖLÜM KENT MERKEZİNDE BULUNAN ARKEOLOJİK ALANLARIN KORUNMASI Korunması gerekli birçok tarihi kent, kültür katmanlarının üzerinde yer almaktadır. Bu kültür katmanları, bir kültürün diğer bir kültürün üzerine kurulduğu, yeni kültürün eski kültürden farklılıklar gösterse de, eski kültürün izlerini taşıdığı ve bu izlerle birlikte yeni sentezin oluştuğu kültür tabaklarından oluşmaktadır. Ancak kırsal bölgelerden kente göç nedeniyle oluşan düzensiz kentleşme ve modern gelişmeler, kent merkezlerinde bulunan kültür katmanlarını tahrip ederek bu katmanların içerdiği izleri yok etme tehlikesini beraberinde getirmiştir. Kent içindeki arkeolojik kalıntıların ortaya çıkarılması, gerekli olan politik, yasal, akademik ve finansal öğeler ile farklı disiplinlerden uzmanların birlikte çalışarak tarihi kent merkezindeki arkeolojik alanların korunması ve ortaya çıkan arkeolojik varlıkların yaşayan kentin geleceği ile bütünleştirilmesi kent arkeolojisinin kapsamı içerisinde yer almaktadır. Kentsel doku içerisinde bulunan arkeolojik alanların korunması ile ilgili kent arkeolojisi ve kentsel arkeoloji tanımını ve süreçlerini açmak gerekmektedir; 1.1. Kent arkeolojisi-kentsel Arkeoloji Tanımı ve Amacı Birçok uygarlığı barındıran modern kentlerin yapısı, günümüze kadar ulaşan ve tarihsel bir süreç boyunca oluşan çok katmanlı kentler farklı dönemlerin izlerini taşımakta, bu izler günümüzde kentin geçmiş yaşamını anlamamızı sağlamakta, kent merkezinde bulunan farklı dönemlere ait varlıklar kentin kimliğini oluşturmaktadır. Kentsel arkeolojik miras, toplumun hafızasını oluşturmakla birlikte kentte yaşayanlara aidiyet ve bilinç kazandırmaktadır. Kentlerin ihtiyaçları doğrultusunda

artan hızlı yapılaşma, modern kenti oluşturan farklı dönemlere ait katmanların tahrip edilmesine neden olmaktadır. Kentsel arkeoloji, ülkemizde yaşayan bir yerleşme içinde, artık yaşamayan bir kültüre ilişkin olarak halen izlenebilen ya da araştırmalar sonunda ortaya çıkan arkeolojik değerlerin korunması, sunumu ve çağdaş yaşamla ilişkilerinin düzenlenmesi olarak anlaşılmaktadır 1 Altınöz; 2 kentsel arkeoloji kavramının anlamının kentteki arkeoloji den daha geniş anlamda kentin arkeolojisi ne dönüşmeye başladığı, bu süreçte, urban archaeology teriminin aynı kalırken kavramın içeriği ve anlamının önemli ölçüde değişerek kentin tarihsel sürekliliği içinde bugüne kadar bütün dönemleri ve bunların birbirleriyle ilişkilerini içerdiği, bu kavramın ise Türkçeye çevirirken, değişen anlamı ve içeriğine bağlı olarak, kentsel arkeoloji yerine kent arkeolojisi teriminin kullanılmasının daha doğru ve açıklayıcı olacağı görüşündedir. Ancak kentsel arkeoloji, kent arkeolojisinin bütüncül bakışının yalnızca bir parçasını oluşturur. Bu nedenle, bugün gelinen noktada, hem kent arkeolojisi hem de kentsel arkeoloji çalışmaları ayrı ayrı varlıklarını ve önemlerini korumaktadır. Ne var ki; tanımları, amaçları ve yöntemleriyle birbirlerini destekleyen ama tamamen farklılaşan bu iki bilimsel çalışma alanı sıklıkla karıştırılmakta ve aynı kavramın farklı çalışmalarda farklı anlamlarda kullanımına rastlanılmaktadır. 3 Yaşayan bir kentte, rastlantı veya bilimsel bir araştırma sonucu bulunan, arkeolojik alanlarında gerçekleştirilecek tüm çalışmaları belirleyen kentsel 1 Emre MADRAN, Nimet ÖZGÖNÜL: Kültürel ve Doğal Değerlerin Korunması TMMOB Mimarlar Odası (Ankara,2005),29 2 Güliz Bilgin ALTINÖZ: Çok Katmanlı Kentteki Tarihsel Katmanlaşmayı Çözümlemek: Kent Arkeolojisi www.metropolistanbul.com/public/temamakale.aspx?mid=13. Erişim Tarihi; 22.12. 2009. 3 Güliz Bilgin ALTINÖZ: agm. 4

arkeolojinin amacı, kentin özgün kimliğini oluşturan tarihini açığa kavuşturmakla birlikte kentin sosyal ve kültürel gelişimini sağlanmasına çalışmaktır. Kent arkeolojisi, geçmiş ve gelecek arasında köprü olarak, kentin tarihsel sürekliliğinin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Kent arkeolojisinde bütün dönemlere eşit derecede önem verilmektedir. Bütün dönemler birlikte araştırılarak değerlendirilmektedir. Kent arkeolojisi, kentin çoğunlukla yer altında bulunan ve yaşamayan dönemlerine odaklanmaktadır. Kentsel arkeoloji ise bu çalışma alanının önemli bir kaynağı olarak görülmektedir. Kent içindeki ölçek ve nitelikleri farklı arkeolojik kalıntı ya da bunların bir araya gelerek oluşturdukları alanların korunmasının amacı, bir taraftan kentin geçmişini ortaya çıkartırken, diğer taraftan da bu geçmişin izlerini kent ile onu rahatsız etmeden, aksine onu zenginleştirerek bütünleşmesini sağlamak, gereken hallerde onlara çağdaş yaşam içerisinde yeni bir rol tanımlamak olarak açıklanabilir. 4 Kent merkezlerindeki arkeolojik alanların korunmasıyla, kentlerin geçmiş ve geleceği birbirine bağlanarak kimlikli kentler oluşmaktadır. Aynı zamanda, kent arkeolojisinin amacı, kentlerin çeşitli dönemlere ait katmanlardaki arkeolojik envanterinin çıkartılarak belgelenmesi ve bu belgelerin değerlendirilerek kentin geleceğini oluşturacak stratejilerin belirlenmesiyle kentlerin gelişimine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, kentsel alanda kalan arkeolojik mirasın korunması ile kentin kimliğinin oluşması ve geleceği için kültürel sürekliliğinin sağlanması ve arkeolojik kazı, araştırmaları plansız uygulamalardan kurtarıp daha kapsamlı ve sistemli çalışmaların gerçekleştirilmesi, bu sistemli çalışmada diğer disiplinlerle beraber arkeologların etkin olarak yer alması amaçlanmaktadır. 4 Emre MADRAN, Nimet ÖZGÖNÜL: Kültürel ve Doğal Değerlerin Korunması TMMOB Mimarlar Odası (Ankara 2005),29. 5

1.2. Kent Arkeolojisi Kavramının Doğuşu ve Gelişimi Kent Arkeolojisi kavramı, 20. yüzyılın son çeyreğinde İkinci Dünya savaşı sonrasında kentlerin yeniden yapılanması sürecinde, Batı Avrupa kentlerinde arkeolojik buluntuların ele geçmesi ile gelişmeye başlamıştır. H. Sarfatij ve P. Melli, İkinci Dünya Savaşı sırasında, kent merkezlerinin bombardıman sebebiyle yıkılmasıyla modern kentsel arkeolojinin doğduğunu, asıl gelişmenin ise, 1960 yıllarında kent merkezlerinde hızlanan yapılaşmayla hazırlanan imar planlarının uygulanmasıyla geliştiği görüşündedir. 5 Kent arkeolojisinin doğmasına İkinci Dünya Savaşı sonrasında yıkım neden olmuş, yıkıma uğramış Batı Avrupa kentlerinin yeniden yapılanma süreci içerisinde hazırlanan imar planlarının uygulamaya geçilmesiyle modern anlamda gelişmiştir. Kent arkeolojisi bilimsel bir çalışma alanı olarak ise, çok katmanlı kentlerin gelişme süreci içerisinde geçmişlerini korumak ve kent yaşamıyla birlikte kentlerin tarihsel sürekliliğinin korunmasını sağlamak amacıyla mevcut koruma yöntemlerinin yetersiz kaldığının anlaşılmasıyla gelişmiştir. Kent merkezinde yapılan plansız, kentlerdeki yapılanma öncesi elden geldiğince çok veri toplamayı amaçlayan bu çalışmalar kurtarma arkeolojisi adı altında yapılmaktadır. İkinci Dünya Savaşı ndan sonra Batı Avrupa kentlerindeki tarihsel sürekliliğin devam ettirilmesi gerekliliği düşüncesi ile, kentlerin yeniden imar sürecinde, planlamada, arkeologların da çalışması sağlanmıştır. Böylece arkeologların çalışma alanı kent merkezlerine taşınmış, kırsal alanlardaki arkeolojik çalışma yöntemlerinden farklı yöntemler ve süreçler gerektiren bir çalışma alanı doğmuştur. 5 Roger LEECH: Report on the situation of urban archaeolojy in Europe Archaeology and the town by Herbert Sarfatij and Piera Melli, Council of Europe Publishing,1999,25. 6

Bu dönemde kentlerin yeniden imarı sürecinde planlı olmayan, sınırlı zaman içinde gerçekleştirilen kurtarma arkeolojisi kavramının tanım ve kapsamı genişlemiş ve kentsel arkeoloji kavramı ortaya çıkmıştır. Kent içindeki arkeolojik kazı ve araştırmaların daha sistemli çalışması, planlama sürecinde arkeologların da katılımının zorunlu olması gerektiği anlaşılmıştır. 1950 li yıllarda artan göçler ve kentsel gelişim sonucu modern kentlerin ihtiyaçları doğrultusunda daha derin temel kazıların yapılmasıyla, tahrip olan kent merkezindeki tarihi alanların korunmasına yönelik kurtarma kazılarının yapılma gerekliliği artmıştır. Ancak, bu dönemde yapılan kazılarda, yapılaşma öncesi hızlı ve çok veri toplanması, göz ardı edilen diğer katmanların tahrip edilmesine neden olmuştur. 1960 lardaki hızlı kentsel gelişme nedeniyle kentlerdeki çok katlı yeni imar faaliyetleri sonucunda arkeolojik buluntularla karşılaşılmıştır. Böylece, bu verilerin daha sistematik bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. 1960 lı yıllardan itibaren kentleri doğal, sosyal, ekonomik, kültürel bütünlükleri ile ele almayı öngören bütünleşik koruma (integrated conservation) kavramı ortaya çıkmaktadır. Bu dönemde kurtarma arkeolojisi çalışmaları arkeologların da planlama süreci içinde bulunduğu planlı ve sistematik çalışmalar olarak yapılmaktadır. Kentsel arkeoloji kavramının 1970 li yıllarda Avrupa kentlerinde yapılaşmanın artmasıyla ortaya çıkan arkeolojik varlıkların belgelenmesi ile gelişmeye başlaması, kentsel arkeolojinin daha sistemli olarak yapılmasını sağlamıştır. Bu dönemden sonra kentin geçirdiği evreler bir bütün olarak görülmeye başlanmıştır. 1980 li yıllarda yaşam standartlarının yükselmesiyle, büyük ölçüde imar yatırımlarının gerçekleştirilmesi arkeolojik alanlar için tehlike oluşturmuş, bu durum 7

kentsel arkeolojinin gelişmesine neden olmuştur. 1980 lerden itibaren kentlerin sürekliliğinin öne çıkması ve disiplinler arasındaki katı sınırların yok olmaya başlaması beraberinde farklı disiplinlerin birbirlerinin yöntem ve kavramlarından yararlanmalarını ve daha geniş bakış açılarına sahip çok disiplinli çalışmaları ortaya çıkarmaktadır. Bu değişimlerin yansımaları arkeolojide de kendini gösterir. 6 Bu anlayışla, farklı disiplinlerin bir arada çalışması ile farklı yöntemlerin kullanılması, kent arkeolojisi çalışmalarının daha verimli olmasının yolunu açmıştır. 1.3. Kent Arkeolojisi Yöntemi Kentlerin sürekli yenilenen yapısı ve tarihi kent merkezlerindeki eski kültürün doğru biçimde bilimsel yöntemlerle analizinin yapılmasıyla, yeni kültürün doğru temellere oturması kent arkeolojinin bir çok disiplinin bir arada çalıştığı bir alan olarak gelişmesini beraberinde getirmiştir. Özellikle gelişmekte olan kentlerdeki arkeolojik kültürel mirasın korunabilmesi, diğer koruma araç ve yöntemlerinden farklılık göstermektedir. Bu kültürel mirasın korunmasında, mevcut yöntemler yetersiz kalmaktadır. Bu sorunun çözümü ile ortaya çıkan kent arkeolojisi, gelecek nesillere kimlikli kentler bırakabilmek amacıyla, ortaya çıkan buluntuları, araştırarak, belgeleyerek ve değerlendirerek yeni bir koruma anlayışıyla tarihsel sürekliliği sağlamaktadır. Altınöz; 7 kent arkeolojisi çalışmalarının, araştırma, belgeleme, sunum ve değerlendirme olarak üç aşamadan oluştuğunu belirtmektedir. Altınöz'e göre, araştırma, kent arkeolojisini besleyen en önemli aşamadır. Genel olarak veriler, kazı ve araştırmalar ile tarihsel yazılı ve görsel kaynakları kapsayan arşiv ve literatür araştırmalarıdır. Çok katmanlı kentte bu iki araştırmadan da sürekli olarak yeni 6 Güliz Bilgin ALTINÖZ, agm. 7 Güliz Bilgin ALTINÖZ, agm. 8

veriler gelebileceği için, kent arkeolojisi çalışmasını ucu açık ve sürekli yeni verilerle beslenen bir süreç olarak görmek gerektiği görüşündedir. Altınöz, belgeleme- sunum aşamasını araştırma sonucu elde edilen verilerin yapılandırılarak, kent arkeolojisi çalışmasında sıkça ve önemle vurgulanan kullanılabilir belgeleme' (utilazable documentation) haline getirilmesini kapsadığını, bu aşamada, son dönemden ilk döneme doğru toplanan ve sınıflandırılan verilerin, aşağıdan yukarıya doğru yani ilk dönemden son döneme doğru yapılandırılarak sunulduğunu ifade etmektedir. Bu nedenle, kent arkeolojisi çalışmalarının referans noktası olarak, kentin başlangıçtan itibaren her dönemin fiziksel oluşumunda ve şekillenmesinde önemli rol oynayan doğal ve topografik özellikleri, yani yerleşim öncesi durumu olduğunu, daha sonra katmanların tanımlanarak, tüm dönemleri ayrı ayrı kendi içinde çözümlenerek, her dönem için ayrı ayrı diakronik planlar ın (diachronic plans) üst üste çakıştırılmasıyla kentin hacimsel planı ın (Plano-volumetric view) elde edildiğini belirtmektedir. Ayrıca, kent arkeolojisi çalışmalarında, kullanılan en önemli belgelemesunum yöntemi olan diakronik planlar ve hacimsel plan, farklı dönem kentsel öğelerinin konumunu belirten altimetrik planlar ve stratigrafik kesitlerle de desteklenebilmektedir. Değerlendirme aşamasında ise, her katman ayrı ayrı birbirleriyle ve son katmanla hacimsel plan bütünlüğü içerisinde değerlendirilmektedir. Kentin farklı dönemlerine ait potansiyel alanlar, bugünkü kent referans alınarak saptanmakta, eş nitelik alanları (equi-property areas) belirlenmekte ve kent içinde en fazla dönemin üst üste çakıştığı alanlar saptanmaktadır. Bu çakışma alanları, kimlik alanları (identitiy areas) olarak tanımlanmaktadır. Kentteki farklı dönemlerin bugünkü kent ve gelişim öngörüleriyle birlikte değerlendirilmesi ise kentteki katmanlaşmanın hassas ve kırılgan olduğu risk alanlarını (risk areas) ortaya koymaktadır. 9

Karabağ a göre 8 ; kent arkeolojisi metodu, araştırma, dokümantasyon, değerlendirme, yol haritalarının hazırlanması ve uygulama olarak beş aşamadan oluşmaktadır. Kent arkeolojisi çalışmalarında veriler, yazılı kaynaklar, arkeolojik kazı ve sondaj çalışmaları, tespit ve tescil çalışmaları, kent planları, antik kaynaklar ve eski harita plan ve fotoğraf, yüzey taramaları ve mekansal okumalarla toplanmaktadır. Kent arkeolojisi çalışmalarında, araştırma bölümünde kullanılan yazılı kaynaklar, arkeolojik kazı ve sondaj çalışmaları vb. sürekli yeni veriler sağlamakta, bu veriler dokümantasyon, değerlendirme, yol haritalarının oluşması ve uygulama safhalarını etkilemektedir. Bu sebeple kent arkeolojisi çalışmaları, elde edilen her veri sonrasında gözden geçirilerek, güncellenmesi gereken dinamik bir süreç olarak kabul edilmektedir. Kent arkeolojisi değerlendirmelerinde en önemli veri kaynaklarını Koruma Kurulu arşivi oluşturmakta, buradan sağlanan sit ve tescil kararlarının kent arkeolojisi değerlendirmeleriyle karşılaştırmasıyla sit bütünlüğü sağlayacak düzeltmelerin yapılması mümkün olmaktadır. Kentlerdeki, her kalıntının, geçmişe ait izin, kentin neresinde bulunduğunu, kentin hangi parçası ile nasıl bütünleşmesi gerektiğini gösteren envanterlerin oluşturularak, kentlerin imar planlarının da bu verilere göre hazırlanması, mevcut ya da rezerv arkeolojik mirasın ilke ve uygulamaya yansıtılarak kararların üretilmesi alınacak önlemler arasında olup kent arkeolojisi yöntemlerindendir. Kentsel arkeoloji, kentlerdeki arkeolojik rezerv alanlarının tahrip edilmesinin önlenmesi ve kent yaşamıyla bütünleşmesini amaçlayan bir alan olarak tanımlanmaktadır. Kentsel arkeoloji çalışmasının aşamaları şöyle sıralanmaktadır; Tanımlama; kentsel arkeoloji, kent arkeolojisi, kent arkeolojisinin genel kronolojisi, 8 Nağme Ebru KARABAĞ: Kent Arkeolojisi Metoduyla Çok Katmanlı Kentlerdeki Tarihsel Sürekliliğin Çözümlenerek Korunması :İzmir Örneği, Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,Yayınlanmamış Doktora Tezi, (İzmir, 2008),55-56. 10

Dokümantasyon ve Envanterleme; kentsel arkeolojide önemli yayınların incelenmesi, veritabanları, kart indeksleri ve bu verilerin dijital ortama aktarılması, arkeolojik haritalar, değerlendirme tekniklerin oluşturulması, Planlama; kentsel arkeoloji için yasal çerçeve oluşturulması, koruma stratejilerinde yönetimsel olarak kararların nasıl verileceği, planlama sürecinde arkeolojik girdiler, kayıtlamada ve korumada kamu ve özel finansal destek, kentsel arkeoloji çalışma yapanların sayısı, statüsü ve nitelikleri, Sunum ve Yayınlar; koruma ve kullanma arasında denge, kentsel arkeolojinin eğitime katkısı, tarihsel çevrenin anlaşılmasında kentsel arkeolojinin katkısı, kentsel arkeoloji çalışmalarından sonuçlanan, kazı ve yayın stratejilerini içeren bilginin yayılması. 9 Kent arkeolojisi yönteminde, Bölge Kurullarının ellerinde bulunan envanterlerin ve müzeler tarafından yürütülen sondaj kazısı raporlarının Coğrafi Bilgi Sistemleri desteği ile mekansallaştırılması, kentsel arkeolojik veritabanlarının oluşturulması, ilk etapta oluşturulacak bu veritabanının içeriği, tescil ve sit kararları ile genişletebilmektedir. İlk etapta oluşturulan mevcut bilgileri içeren veritabanı tarihi belgeler (gravürler, tarihi haritalar, fotoğraflar, yayınlar, eski gazete haberleri) ve hatta sözlü tarihi veriler ile desteklenebilmekte, ayrıca tarihi haritalar ve kaynaklar kullanılarak, kentin tarihi sürecindeki planları ve dokusuna ait dönemsel katman planları (diachronic plans) hazırlanmaktadır. Elde edilen verilerin planlama ve koruma süreçlerine dahil edilmesi de ikinci adım olarak görülmektedir. Mevcut verilerle İdeal Kentsel Arkeolojik Potansiyelin durum değerlendirilmesinin yapılabilmesi ve tahribatın belgelenmesi için farklı ölçeklerde arazi çalışmaları 9 Roger LEECH: Archaeology and the town, ( H. Sarfatij-P.Melli),Report on the situation of urban archaeolojy in Europe, Council of Europe Publishing,1999:5,6. 11

yapılmaktadır. Kent merkezlerinde yürütülecek kurtarma ve sondaj kazılarında düşük maliyetle jeofizik yöntemler mutlaka kullanılmalıdır. 10 1.4. Yasal Düzenlemeler ve Uluslararası Sözleşmeler Avrupa kentleri, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yıkımdan sonra gelişen imar faaliyetleri ve modern kentin gereksinimleriyle ortaya çıkan arkeolojik alanların korunması sorununa çözüm yolları aramıştır. Avrupa Konseyi, ICOMOS vb. gibi kuruluşlar tarafından, kent arkeolojisine yönelik ulusal ve uluslararası alanlarda yasal yönetsel çerçeveler oluşturularak, sözleşme anlaşma ve belgeler hazırlanmıştır. İkinci Dünya Savaşı ndan sonra, Avrupa Ülkelerinde, tarihi ve kültürel mirasın, tüm dünyanın ve insanlığın ortak malı olduğu anlayışı doğmuş ve yeni örgütlenmelere gidilmiştir. Uluslararası hazırlanan sözleşmelerde, ele geçen kalıntıların belgelenerek, veritabanının hazırlanması ve farklı alanlardaki arkeologlar, mimarlar, şehir plancıları gibi disiplinlerin işbirliği içerisinde çalışarak koruma ve kentsel planların hazırlanmasının önemi ortaya çıkmıştır. Avrupa ülkelerinde,18. ile 19. yüzyıl içinde anıtsal eserlerin korunması için yasal önlemler alınmaya başlanmıştır. Uluslararası Müzeler Örgütü tarafından 21-30 Ekim 1931 yılında Uluslar arası Tarihi Anıtların Korunması ile İlgili Mimar ve Teknisyenler Konferansı nda (Atina Konferansı) anıtların korunmasıyla ilgili doktrin ve genel ilkeler raporu duyurulmuştur. Konferansta, kazı ve anıtların korunmasıyla ilgili yürütülecek teknik çalışmalarda mimar ve arkeologlar arasında sıkı işbirliğinin zaruri olduğunun belirtilmesi dahi gereksiz görülmüştür. Harabelerde, çok titiz bir koruma olması 10 Burak Belge, Çok Katmanlı Tarihi Kent Merkezlerinin Yönetimi, Kentsel Arkeoloji ve Planlama, Planlama Dergi,TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını, 2004/4 Sayı, 30:52-53. 12

gerektiği, imkan olduğu bütün hallerde bulunabilen her orijinal parçanın yerine konabilmesi (anastylosis) için gerekli tedbirler alınması, bu amaçla kullanılacak yeni malzeme her durumda tanınması belirtilmiştir. Kazılar sonucu ortaya çıkan kalıntıların korunmasının imkansız olduğu durumda; kalıntıların gömülmesi önerilmiş, ancak kapatılma işleminden önce kalıntıların doğru bir şekilde belgelenmiş olması da beklenmektedir. Ayrıca konferansta Anıtlara saygıda eğitimin rolü ve Uluslararası belgelemenin önemi belirtilmiştir. 11 Bu ilkeler, 1931 yılında İtalya da Carla del Restauro olarak ulusal ölçekte önem kazanmıştır. Anıta ve geçirmiş olduğu devirlere gösterilen saygıya anıtın çevresinin de eklenmesi gerektiği, anıtı tek başına ortaya çıkarma çalışmaları ile veya anıtların çok yakında kütle, renk ve stilleriyle ağırlık getiren, rahatsız eden yeni yapıların yapılmasıyla değiştirilmemesi gerektiği; eski eserlerin ortaya çıkarıldığı kazılarda ve araştırmalarda, çıkarma çalışmalarının derhal ve sistemli olarak düzenlenmesi ve yerinde kalacak eserler için sürekli koruma tedbirlerinin alınmasının takip edilmesi gerektiği belirtilmiştir. 12 Uluslararası Modern Mimarlık Kongresinde, 1933 Atina Anlaşması nda tarihi anıtların çevresindeki sefalet yuvalarının yıkılması yeşil alanların yaratılmasına olanak sağlayacağına değinilmiştir. İkinci Uluslararası Tarihi Anıtlar Mimar ve Teknisyenleri Kongresi nde, 1964 yılında hazırlanan Venedik Tüzüğü, kentsel kültür mirasının korunabilmesi için tanım, amaç, koruma, onarım, tarihi yerler, kazılar, yayın alt başlıklarıyla 16 maddeden oluşmaktadır. Venedik Tüzüğü, korumayı tek boyutluluktan çıkararak, çok katmanlığı göz önünde bulunduran, tarihsel sürekliliğin devamını amaçlayan önemli bir belgedir. Venedik Tüzüğü nde alınan kararlarda, teknik ve kavramsal olarak korumanın sürekliliği ve kalıcılığı amaçlanarak, bir uygarlığın tarihi bir olayın 11 Cevat ERDER: Tarihi Çevre Bilinci, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Ankara,2008,233. 12 Cevat ERDER: a.g.e.,236-237. 13

tanıklığını yapan kentsel ya da kırsal bir yerleşmenin, yalnız mimari eser kadar korunması gerektiği belirtilmektedir. 13 Avrupa Konseyi tarafından, arkeolojik kazıların yönetiminde ortak bir tutum saptanması amacıyla, 1969 yılında Londra da Arkeolojik Mirasın Korunmasına Yönelik Avrupa Sözleşmesi hazırlanmıştır. Bu sözleşmede, Avrupa arkeolojik mirasının korunması için envanter hazırlanarak, bilimsel kazıların yapılması, kaçak kazıların engellenmesi gibi maddelerin üye ülkeler tarafından benimsenmesi sağlanmıştır. 1975 yılında Avrupa Konseyi tarafından Avrupa Mimari Miras Yılı kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, Avrupa Mimari Miras Tüzüğü hazırlanmıştır. Bu tüzükte, tarihi çevre kavramı, evrensel değeri, korumanın ekonomik, toplumsal, yasal ve yönetimsel yönü, halkın katılımı ve merkezi hükümetin desteği, yerel yönetimlerin desteği ile bütünleşik koruma yaklaşımı ve uygulama için görüşlere yer verilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda Amsterdam Bildirgesi yayınlanmış, Avrupa mimarlık mirasının tüm dünyanın kültürel mirasının bütünleyici bir parçası olduğu onaylanmıştır. Bildirgede bütünleşik koruma yaklaşımı ile arkeologların planlama süreci içerisinde yer alması sağlanmıştır. 14 Özellikle 1980 den itibaren, kentin tarihsel gelişim sürekliliğinin getirdiği zaman- mekansal bütünlüğe ilişkin kuramsal tartışmaların bu konuyla ilgili olarak yapılan çok sayıda uluslararası toplantı (CSRA 1982,1984,1990a,1990b,1991a,1991b, Council of Europe 2000) ile desteklenmesi sonucunda kent arkeolojisi çok disiplinli ve karmaşık bir çalışma alanı olarak ortaya çıkmaktadır 15 13 Cevat ERDER: a.g.e.,240-243. 14 Z.AHUNBAY: tarihi çevre koruma ve restorasyon, Yem yayın,1996, İstanbul,153. 15 Güliz Bilgin ALTINÖZ: agm. 14

1984 yılında Avrupa Konseyi tarafından, Floransa da Arkeoloji ve Planlama Kolokyumu düzenlenmiştir. Bu Kolokyumda arkeologlar ve plancıların iş birliği içerisinde çalışması gerektiği vurgulanmıştır. Arkeolojik veri bankalarının oluşturulması, bu verilerin düzenli olarak güncellenmesi, farklı disiplinler ve kurumlar arasında iletişimin kurulması, arkeolojik rezerv alanlarının tahrip olma tehlikesi ile karşı karşıya kalma durumunda planların değiştirilmesi, finansal katkı, halkın katılımı ve eğitilerek farkındalığının arttırılması, arkeolojik alanların sunumu, gibi ilkeler benimsenmiştir. ICOMOS (İnternational Council for Monuments and Sites) tarafından, Ekim 1987 yılında, Washington da Tarihi Kentlerin ve Kentsel Alanların Korunması Uluslararası Sözleşmesi (Washington Tüzüğü) kabul edilmiştir. Bu sözleşmede kentlerin sağlıklaştırma ve restorasyon işlemlerinin yanı sıra, buluntuların uygun biçimde korunması ve kent merkezinde kalan arkeolojik alanların çağdaş kent yaşamla birlikte uyumlu bir şekilde gelişmesi için yöntemler tanımlanmıştır. Ayrıca, korumanının ekonomik, sosyal politikaları ve korumada halkın katılımının önemi vurgulanmıştır. İlkeler, hedefler, yöntem ve araçlar belirlenerek, tarihi kent ve kentsel alanların korunması için yapılacak planlama çalışmaları öncesinde disiplinler arası araştırmalar yürütülmesi gerektiği belirtilmiştir. 16 ICOMOS uzman komitesi, ICAHM (International Commitee on Archaeolojical Heritage Management) tarafından, 1990 yılında Lozan da Arkeolojik Mirasın Korunması ve Yönetimi Tüzüğü hazırlanmıştır. Bu tüzükte arkeolojik mirasın yönetiminde politikalar geliştirilmesi, arkeolojik mirasın korunması için birçok disiplinin uzmanlarının işbirliğine dayandırılması gerekliliği, arkeolojik mirası koruma politikalarının ulusal, bölgesel ve yerel düzeydeki planlama, kültürel, çevresel ve eğitim politikalarıyla bütünleştirilmesi, araştırmaların kalıntılara zarar vermeyen teknikler kullanarak yapılması, arkeolojik mirasın halka sunulması, çağdaş toplumların kökenlerinin ve gelişimlerinin anlaşılmasında yardım eden önemli bir 16 Z.AHUNBAY: a.g.e.,165. 15

yöntem ve onun korunması gerekliliğinin anlaşılmasına da yardım eden en iyi araç olduğu gibi maddelere yer verilmiştir. 17 Avrupa Konseyi tarafından 16 Ocak 1992 yılında Valetta da Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile halen mevcut olmayan yerlerde, uygun idari ve bilimsel denetim yöntemlerinin kurulmasının ve arkeolojik mirasın korunması gereksiniminin şehir ve kırsal bölge planlamasında kültürel gelişme politikalarında yankı bulmasının önemi, uzman değişimi ve deneyimlerinin kıyaslanması arkeolojik mirasın envanterinin yapılarak sınıflandırılması, gelecek kuşaklar tarafından incelenmek üzere arkeolojik rezerv alanları oluşturulması, arkeolojik mirasın bilimsel güvence altına alacak yasal düzenlemelerin yapılması ve bütün olarak korunması, kamu bilincinin arttırılması arkeolojik sitlerin halka sunumunun önemi vurgulanmaktadır. 18 Mart 2000 de A Europen Code of Good Practice Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan bu kanunda kentlerin planlanmasında arkeologların ve farklı disiplin uzmanlarının bir arada çalışılması gerekliliği kabul edilmiştir. Planlamanın yapılmadan önce potansiyel arkeolojik araştırmaların ve değerlendirmelerin yapılması ve planların yeni verilere göre güncellenerek değiştirilmesi, önemli arkeolojik kalıntıların yerinde korunarak sergilenmesi kararlaştırılmıştır. 19 Avrupa Birliği tarafından 2003-2005 yılları arasında The Appear Project ile kent merkezlerinde ortaya çıkan arkeolojik varlıkların korunması, değerlendirilmesi, sergilenmesi için yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemler uluslararası standartlarda, arkeolojik mirasın korunmasında, arkeolojik alanların ziyaret edilen, kent gelişimi ile birlikte düşünülen maddelerden oluşturulmuştur. 20 17 Z.AHUNBAY: a.g.e.,167. 18 www.avrupakonseyi.org.tr/antlasma/aas_143.htm Erişim Tarihi: 22.12.2009. 19 www.molas.org.uk/downloads/code99_18_3_3.doc. Erişim Tarihi:15.10.2009. 20 www.in-situ.be/a_pres_overview.html Erişim Tarihi: 15.01.2010. 16

Arkeolojik mirasın, kentsel ve kırsal alanlarda koruma yöntemleri, Planinng Policy Guidance 15: Planing and Historic Enviroment (PPG 15) ve Planing Policy Guidance 16: Archaeology and Planing (PPG 16) ile belirlenmiş, bu esasları içeren belgeler, 1990 ve 1994 yıllarında İngiltere de yayınlanmıştır. PPG 16, arkeolojik alanların korunması ve değerlendirilmesi için politikalar belirlemekte, kentsel arkeoloji uygulamalarını belirlemektedir. Arkeologlar, girişimciler, halk arasında işbirliği vurgulanarak, önemli arkeolojik kalıntıların yerinde korunması gerektiği belirtilmektedir. 21 1.5. Türkiye deki Yasal Süreç Tarihi uygarlıklar hazinesi olan ülkemiz, dünya kültür mirasının çok önemli bir bölümüne sahiptir. Birçok medeniyeti barındıran kentlerimizin tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmak ve koruyarak gelecek nesillere aktarmak temel hedefleri belirlenmiş bir tasarımın ürünü olmalıdır. Kent içinde kültür varlıklarının ve yapı stoku oluşturan geleneksel konut dokularının önemi, sadece ait oldukları dönemin özelliklerini yansıtmalarından kaynaklanmamaktadır. Tarih boyunca izlendiği üzere yerleşimler birbiri üzerine konumlanmışlardır. Günümüzde de bir çok korunması gerekli kentsel doku, kültür katmanlarının üzerinde yer almaktadır. Bu açıdan kültürel sürekliliğin bir devamı niteliğini taşırlar. Türkiye de 20. yüzyılda kurulduğu bilinen birkaç yeni yerleşim dışında hemen tüm kentlere ait geçmiş evreler mevcut kent dokusunun altında yer almaktadır. Modern kentler zengin bir tarihi geçmişin üzerinde yayılmışlardır. Kısacası, neredeyse tüm kent merkezleri arkeolojik alanların üzerinde yer almaktadır. Bu olgu, yaşayan kentlerin gelişme, değişme gereksinimleri sırasında sık karşılaşılan 21 www.communities.gov.uk/documents/.../pdf/142838.pdf Erişim Tarihi: 22.12.2009. 17

bir durumu; kentsel arkeolojiyi gündeme getirmektedir. 22 Günümüzde gelişimlerini sürdüren kent merkezlerindeki arkeolojik alanların korunması için yasal sistem oluşturulmuştur. Türkiye de koruma olayı, gelişmiş ülkelerdeki koruma gelişimini geriden takip etmiş, mimari ve kentsel kültür mirasının korunması amacıyla kamu müdahalesini düzenleyen, yönlendiren önemli yasal mevzuatı oluşturulmasına çalışılmış ve sonuçta da ülke bütününde, bölge, kent ölçeğinde yetki dağılımını sağlayıcı tedbirler alınması aşamasına gelmiştir. 23 Ülkemizde arkeolojik varlıkların korunmasıyla ilgili yasa 1869 yılında yürürlüğe giren Asar ı Atika Nizamnamesi dir. 1906 yılında dördüncü Asar i Atika Nizamnamesi 1912 yılında Muhafazai Abidat Kanunu çıkarılmıştır. 10.06.1933 yılında Belediye Yapı Kanunu ile yapıların çevreleri ile birlikte bir bütün olarak korunması gerektiği ve kültür varlıklarının yoğun olduğu alanlarda özel bir planlama olması gerektiği belirtilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı na bağlı 2 Temmuz 1951 tarihinde yürürlüğe giren Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ilkeler ve programları saptamak ve bu ilke ve programların uygulanmasını izlemek ve denetlemek; anıtlar ve taşınmaz eski eserlerle ilgili bilimsel görüş bildirmekle yükümlüdür. Bu yasa ile Cumhuriyet döneminde korumayla ilgili çok büyük bir adım atılmış, toplumun koruma bilinci ve isteğinin çok üzerinde bir tarih bilinciyle hazırlanmıştır. Tek anıtsal yapının korunması temeline dayanan bu yasa daha sonraki yasal değişmeler ile kentsel sit kavramını da içine almıştır. 22 Zuhal ÖZCAN Planlamada Disiplinler Arası İlişkiler ve Kentsel Arkeolojinin Yeri, Gazi Üniv.Müh.Mim.Fak.Der. Cilt 21,No:4 www.mmf.gazi.edu.tr/journel/2006_4/dergi Erişim Tarihi Aralık 2009. 23 Yrd.Doç.Dr.D.Türkan KEJANLI,Yrd.Doç.Dr.Can Tuncay AKIN, Öğr.Gör. Aysel YILMAZ, Türkiye de Koruma Yasalarının Tarihsel Gelişimi Üzerine Bir İnceleme www.e-sosder.com Erişim Tarihi, 18.10.2009. 18

Kültürel gelişmenin bütüncül ve planlı olması ilkesi, 1960 lı yıllarda hazırlanan 5 yıllık kalkınma planlarında; yıllık programlarda ve icra planlarında tarihi anıtlar, sanat yapıları, ören yerleri ve diğer kültürel kalıntıların korunması, kültür erozyonunun önlenmesi için yasal örgütsel ve parasal önlemlerin alınması gerektiği belirtilmektedir. Ancak uygulanan ekonomik politikalarla hız kazanan sanayileşme ve kentleşme, özellikle kentlerin merkezlerinde kalan ve toprak rantı çok yükselen tarihi kent dokularında tahribatı arttırmış, buna koşut olarak ülkenin planlama sistematiği metropolitan planlama ve kentsel koruma planlaması kavramıyla tanışmıştır. 24 1970 lerin başında tarihsel yapıların çevreleriyle birlikte ele alınması gerektiği anlaşılmıştır. G.E.E.A.Y.K. (Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu) bir kararla Venedik Tüzüğü nü kabul etmiştir. 1967 yılında Venedik Tüzüğü benimsenmiş olmasına rağmen, uygulama aşamasına geçilememiştir. Bu nedenle kent merkezinde kalan tarihi çevrelerin korunması gecikmiştir. Türkiye de, Venedik Tüzüğü nün kabul edilmesinden sonra tarihsel anıt olarak belirlenen yapılar, bulundukları çevre ile birlikte düşünülmeye başlanmıştır. Böylece eski yapıt ve çevre arasındaki yabancılaşma durumu ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Türkiye uluslararası alanda ICOMOS a (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi) katılmış ve 1974 yılında ICOMOS Türkiye ulusal komitesi kurulmuştur. Ayrıca, Atina, Venedik, Amsterdam Sözleşmeleri TBMM kararları ile yasallaşmıştır. Avrupa daki kentsel koruma konusunda gelişmelerin Türkiye de benimsenmesinde UNESCO, ICOMOS, Avrupa Konseyi gibi kuruluşlar etkili olmuştur. 21.07.1983 yılında, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çıkarılmıştır. Bu yasayla, Kültür Bakanlığı korumada yetkili ve sorumlu kılınmış, korunması gerekli taşınmaz devlet malı olduğu hükme bağlanarak kültür 24 Melike Z. Dağıstan ÖZDEMİR Türkiye de Kültürel Mirasın Korunmasına Kısa Bir Bakış www.spo.org.tr Erişim Tarihi: 15.10.2009. 19

ve tabiat varlıkları listelenmiştir. 2863 sayılı yasa ile korumanın koruma amaçlı imar planı ile sağlanması, bütüncül koruma anlayışı ve planlamanın önemi anlaşılmıştır. Bu dönemde, Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi (1985 Granada), Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (1992 Valetta) gibi uluslararası sözleşmeler kabul edilmiştir. 10.12.1987 tarih ve 19660 sayılı kararla Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili hakkında Yönetmelik yayınlanmıştır. Bu yönetmelikte arkeolojik sit alanlarının ve potansiyel arkeolojik alanlarının tespit çalışmalarının bilimsel yöntemlerle yapılmasına ilişkin tanımlamalar yer almaktadır. 25 Ülkemizde kentsel arkeoloji kavramı ilk kez 1990 yılında, Avrupa Konseyi nin talebi ile, kentsel arkeoloji başlıklı bir sempozyum düzenlenmesi amacıyla, Kültür Bakanlığı bünyesinde kurulan komite tarafından kullanılmıştır. Sempozyumda birçok problem tartışılmış, fakat uygulamaya yönelik bir fikir geliştirilememiştir. Sempozyum sonrasında Avrupa Konseyi ne bir rapor sunulmuştur. 26 Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu tarafından 30.11.1993 tarih 338 Sayılı İlke Kararı nda Kentsel arkeolojik sit tanımı getirilerek farklı kültürlerin birlikte korunmasıyla ilgili koşullar belirlenmiştir. Korunması gerekli kültür varlıkları ve korunması gerekli kentsel dokuların birlikte bulunduğu alanlar kentsel arkeolojik sit alanı olarak tanımlanmıştır. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu nun Arkeolojik Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları na ilişkin 14.07.1998 tarih ve 594 sayılı ilke kararı, uygulamada çıkan sorunlar ve mevzuatla çelişen hususlar sebebiyle iptal edilmiştir. 25 www.kultur.gov.tr/teftis/genel/belgegoster.aspx? Erişim Tarihi: 22.01.2010. 26 Ayşe BOYLU: Urban Arhaeology A Visionary Framework For Urban Archaeology in Turkey Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Ankara 1994),5. 20

Günümüzde geçerliliğini koruyan 05.11.1999 tarih ve 658 sayılı Arkeolojik Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları ilke kararı 1.,2., ve 3. derece arkeolojik sit ile kentsel arkeolojik sit alanlarının koruma ve kullanma koşulları yeniden düzenlenmiştir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile 'Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 14.07.2004 tarih ve 5226 sayı ile yürürlüğe girmiştir. Bu yasa ile korumada yerel yönetimlere sorumluluklar verilmiş, belediyelerde ve valiliklerde farklı disiplinlerden uzmanların görevlendirilmesi; koruma, uygulama ve denetim bürolarının kurulması kararı alınmıştır. 27 Düzenlenen bu yasayla, koruma amaçlı imar planlarının hazırlanması sürecinde belediyeler, valilikler ve ilgili kurumların, söz konusu alanda ilgili meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ile toplantılar düzenlemesi öngörülmüştür. Önceki düzenlemede yalnızca Bakanlığın üzerinde bulunan kültür ve tabiat varlıklarına ilişkin uygulamaların denetlenmesi görevi, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve valilikleri kapsamak üzere genişletilmiş, koruma amaçlı imar planlarının farklı alanlardaki arkeolog, şehir plancısı, mimar, sosyolog gibi uzmanlar tarafından yapılması zorunlu hale getirilmiştir. Kentsel Arkeolojik Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları 15.04.2005 tarih ve 702 sayılı ilke kararı ile 3386 ve 5226 sayılı Kanunlarla değişik 2863 sayılı Kanun kapsamına giren arkeolojik sit alanları ile birlikte korunması gerekli kentsel dokuları içeren ve bu özellikleri ile bütünlük arz eden korumaya yönelik özel planlama gerektiren kentsel arkeolojik sit alanları olarak tanımlanmıştır. Bu alanlarda, arkeolojik değerlerin bilimsel yöntemlerle açığa çıkartılması, onarılması ve sergilenmesi işlemlerinin sağlıklı ve kapsamlı arkeolojik envanter temeline dayalı öz gerekli bütün ölçeklerdeki planlama çalışmalarının yapılması ve bu planlar onanmadan, parsel ölçeğinde uygulamaya geçilmemesi, ayrıca planlama çalışmaları 27 http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/628.html, Erişim Tarihi:10.01.2010. 21

sırasında işlev uyumunun sağlanması, proje aşamasında alt yapı hizmetlerinin kültür katmanlarına zarara vermeyecek biçimde ele alınması, mevcut ve olası arkeoloji varlıklarının korunması ve değerlendirilmesini sağlayacak çözümler getirilmesi kararları alınmıştır. 28 28 Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu İlke Kararları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü,Ankara,2009, Yayın No:138,38. 22

İKİNCİ BÖLÜM AGORA 2.1. Agora nın Yeri ve Önemi Tarih boyunca, Batı Anadolu nun ekonomik, kültürel, merkezi konumunda bulunan birçok uygarlığa ev sahipliği yapan İzmir; tarihsel gelişim sürecinde eski ve yeni İzmir olarak ikiye ayrılır. Yeni Smyrna, Pagos ile Liman arasındaki yamaç ve düzlüğe, İskender in komutanları öncülüğünde kurulmuştur. Pausanias, Preigesis tes Helledos adlı eserinde kentin kurtuluş efsanesini, Pagos tepesinde avlanan ve yorgun düşen İskender in buradaki Nemesis Tapınağı önündeki bir pınarın başında ve bir çınar ağacının altında uyurken görmüş olduğu bir düşü ile kentin kuruluşunu anlatır. Smyrnalılar, İskender in Kadifekale de gördüğü rüyanın ne anlama geldiğinin dönemin en önemli kehanet merkezlerinden bir olan Apollon Klarios Tapınağı na danışmışlar ve Tanrı Apollon, onlara Kutsal Meles in ötesindeki Pagos da oturacak olanlar üç dört kat daha mutlu olacaklardır cevabını vermiştir. Bayraklı, Tepekule de oturan Smyrnalılar ancak bu kehanet üzerine yeni kente yerleşmeyi kabul etmişlerdir. 29 Büyük İskender in komutanları tarafından kentin yeri değiştirilerek Pagos tepesi üzerinde ve yamaçlarında kurulan yeni İzmir, akropol, tiyatro, stadyum, tapınaklar, agoralar, su kemerleri, revaklı caddeleriyle canlı bir ticaret merkezi durumundadır. Smyrna Agora sı kentin merkezinde, bu alandaki ızgara planına uygun olarak dikdörtgen bir alanı kapsamaktadır. 30 29 Akın ERSOY: İzmir in Kısa Tarihi, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Arşiv. 30 Akın ERSOY: Smyrna Agorası, İzmir Ticaret Odası Kültür ve Sanat Yayınları-2.

Şekil 2.1- İzmir tarihi kent merkezinde bulunan tarihi ve arkeolojik alanlar 31 Agora, Grekçe de portiklerle çevrilmiş çarşı, pazar yeri ya da toplanılan yer, kent meydanı anlamlarına gelmektedir. Aydınların ve halkın buluşarak, felsefenin temellerinin atıldığı, stoaların, anıtların, sunakların, heykellerin bulunduğu, ticari, adli, dini fonksiyonları olan ve çevresinde önemli kamu yapıları ile kentin merkezi konumunda bulunan mekanlardır. İzmir Agorası, Pagos (Kadifekale) un kuzey eteklerine kurulu, kareye yakın üstü açık, üç tarafı portiklerle çevrili bir avlu ve onun kuzey tarafında bir Bazilikadan oluşan görkemli bir yapıdır. Yapının diğer üç kanadı sütun sıralarıyla oluşturulmuş üstü örtülü galeriler (stoalar) oluşturmaktadır. Agora alanında Portikoların gerisinde, Bouleuterion (Meclis Binası), Prytaneion (Meclis Başkanlığı, Ziyafet ve Tören Binaları), Resmi Ofisler, Mahkeme, Borsa, Arşiv, Et-Balık Pazarı, Latrina (Tuvaletler) gibi kamu yapıları yer almaktadır. 31 Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü. 24

Portikolarla çevrelenen alanın içinde ise önemli kişiler, günler ve anlaşmalar için basamaklı anıtlar, heykeller, dini törenler için sunu yapılan atlarlar, exedralar (mermer oturma yerleri), kentin saygı gösterdiği bir tanrının tapınak ve sabit sunağı yer almaktadır. Batı Portiko nun büyük kısmı Doğu Poritko nun küçük bir bölümü ile kuzeydeki Bazilika nın tamamı ortaya çıkarılmıştır. Park olarak kullanılan ören yerinin güneyindeki yeşil alanda Güney Portiko yapısının olması beklenmektedir. 32 Şekil 2.2- Agora ve çevresi 33 Kentin tiyatro ile iç liman arasında yer alan Agora, sonradan Türk mezarlığı olarak kullanılmış ve Namazgah adıyla anılmıştır. Hippodamos şehir planına göre merkeze yakın yerde üç katlı olarak inşa edildiği düşünülmektedir. Helenistik dönemde resmi nitelikte inşa edilen Agora, M.S.178 yılında şiddetli deprem sonucu yıkılarak onarılmıştır. Roma İmparatoru Marcus 32 Akın ERSOY: a.g.e. 33 Kaynak: Google Earth. 25