YENİ UMUDU: ENERJİDE KAYA GAZI TÜRKİYE NİN



Benzer belgeler
KAYA GAZI UMUT MU, POLİTİK-EKONOMİK BİR STRATEJİ Mİ?

ÇARE Mi? ENERJi SORUNUNA KAYA GAZI ENERJİ

T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ŞEYL GAZLARI. Ömer KOCA Genel Müdür Yardımcısı

Gerçekten Yeterince Verimli ve Çevreci mi?

BİLGİ DAĞARCIĞI ŞEYL GAZI (SHALE GAS) VE EKONO- MİK DEĞERİ

TÜRKİYE NİN DOĞALGAZ POTANSİYELİ

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

Doğal gazın son yıllarda tüm dünyada önemli bir

Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk

KAYA GAZININ DÜNYA ENERJİ PİYASASINDAKİ YERİ VE TÜRKİYE NAZLI ÜSTÜN

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

Enerji Ülkeleri.Rusya En Zengin..! 26 Ocak 2015

T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Petrol İşleri Genel Müdürlüğü GENEL GÖRÜNÜM. Selami İNCEDALCI Genel Müdür

KAYA GAZI NEDİR? (SHALE GAS) DÜNYA KAYA GAZI REZERVLERİ HARİTASI KAYA GAZI ÜRETİMİ HİDROLİK ÇATLATMA

ABD Ordusu günde Türkiye'nin yarısı kadar yakıt tüketiyor.

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir.

Yakın n Gelecekte Enerji

S: Sayı. İklim Değişikliği ve Çevre Bülteni Ocak Sayısı ENERJİ VE ÇEVRE YÖNETİMİ DAİRE BAŞKANLIĞI

qwertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqw ertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwer tyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwerty

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir.

Dünyada Enerji Görünümü

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir?

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

2014 Yılı Petrol Arama - Üretim Faaliyetleri

2008 Yılı. Petrol ve Doğalgaz. Sektör Raporu

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

TÜRKİYE'DE PETROL SEKTÖRÜ VE TPAO

Kemal LOKMAN. Petrol Dairesi, Ankara

PETROL VE DOĞALGAZ MÜHENDİSİ

OYUNLAR TEORİSİNİN MADEN ARAMALARINA UYGULANMASI

Ortadoğu'da su ve petrol (*) İki stratejik ürünün birbiriyle ilişkisi... Dursun YILDIZ. İnş Müh Su Politikaları Uzmanı

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

This paper was presented in International Energy and Security Congress that took place at Kocaeli University, Turkey on September 23 24, 2014.

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

AVRUPA ENERJİ BORU HATLARI

EFFECTS OF SHALE GAS ON INTERNATIONAL ENERGY POLICIES. Kaya gazı konvansiyonel olmayan gaz kaynakları içerinde stratejik öneme sahip bir enerji

BRIC ÜLKELERİ VE TÜRKİYE FEYZULLAH ALTAY

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği. Çevreye Duyarlı Sürdürülebilir ve Yenilenebilir Enerji Üretimi ve Kullanımı

1- ET FİYATLARI MAYISTA ARTACAK

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

Enerji Dışı İthalatımızın Petrol Fiyatları ile İlişkisi

BAKA BULUŞMALARI -I-

Administrator tarafından yazıldı. Çarşamba, 22 Haziran :58 - Son Güncelleme Cuma, 24 Haziran :48

(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki

Sektör Haberleri 6 TEMMUZ 2018

Dr. Fatih BİROL IEA Baş Ekonomisti İstanbul, 22 Aralık 2014

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

European Gas Conference 2015 Viyana

İç Savaş Suriye Ekonomisini Nasıl Etkiledi?

tepav PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞÜN ÖTEKİ YÜZÜ Ocak2015 N DEĞERLENDİRMENOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Çevre Performansı. Erdal Kaya 02/11/2017 Haliç Kongre Merkezi / İstanbul

II. KUYU MÜHENDİSİNİN GÖREVLERİ

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

Doğalgazın Serüveni. BURSAGAZ - Kasım 2014 M. Şükrü ÖZDEN Yasin DUMAN Mete Okan CANDER

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

Çin i Gösteriyor. Kasım ayında Pekin de gerçekleştirilen. Altay ATLI

MADEN SEKTÖRÜ/ AKSARAY

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

Technology. and. Machine

Petrol Piyasası Temel/Teknik Görünüm

RAKAMLARLA DENİZLİ Eylül 2012

ÇEVRE KORUMA ENERJİ. Öğr.Gör.Halil YAMAK

Ekim Ayı Tekstil Gündemi

PETFORM Üyesi 34 Enerji Şirketi

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI

DÜNYA NÜFUSUNUN YAPISI

ÖRNEK SAYILARININ BELİRLENMESİNDE SEKTÖR VE SAHALARA GÖRE FARKLI YAKLAŞIMLAR

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

Pazartesi İzmir Gündemi

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

Amerika Birleşik Devletleri Petrollü Kaya Gazı Üretimi, Petrollü Şeyl Gazı Sanayi ve Küresel Doğalgaz Fiyatları

TOPRAK KAYNAKLI ISI POMPALARI. Prof. Dr. İlhami Horuz Gazi Üniversitesi TEMİZ ENERJİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (TEMENAR)

Dr. Rüstem KELEŞ SASKİ Genel Müdürü ADASU Enerji AŞ. YK Başkanı

2015 Yılında Dünyada En Çok Altın Üretilen İlk 10 Maden

2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir

ÇİMENTO SEKTÖRÜ

TÜRKİYE DOĞALGAZ İHTİYACINDA BAĞIMLILIKTAN, ÇEŞİTLİLİĞE ULAŞABİLECEK Mİ? LNG İTHALATI BİR ÇÖZÜM MÜ? Mehmet ÖZÇELİK

Türkiye menşeli ürünlere karşı önlem sayısı 30'a ulaştı

Transkript:

DOSYA / ENERJİ - KAYA GAZI TÜRKİYE NİN ENERJİDE YENİ UMUDU: KAYA GAZI ABD'de son yıllarda keşfedilen kaya gazından doğal gaz üretimi konusu Türkiye'nin de gündeminde. Uzmanlar Türkiye de kaya gazı konusunda ciddi bir potansiyel olduğunu belirtiyor. 102 DÜNYADA VE ABD'DE KAYA GAZI ÇALIŞMALARI VE TEKNOLOJİSİ Dünyada 2010 sonuna kadar kaya gazı bulmak için 15 binden fazla kuyu açıldı. Açılan kuyuların sadece on binde beşi kadarı ABD dışı ülkelerde. ABD'nin ise son on yılda yaptığı çalışmaların sonucunda, Texas'ta 2010 yılında 51 milyar metreküp doğal gaz ürettiği biliniyor. Bu rakam Türkiye'nin bir yılık doğal gaz tüke- 103 Köksal BAYRAMOĞLU ÖZEL DOSYA haber@ekovitrin.com Son yıllarda petrol ve doğal gazın alternatifi olarak adından söz edilen kaya gazı, kayaçların gözeneklerinde yer alan küçük miktardaki doğal gazlar olarak tanımlanıyor. Petrol ve doğal gaz üretiminin yetersizliğinden dolayı neredeyse yüzde 92 oranında dışa bağımlı olan Türkiye'nin yeni enerji kaynaklarına ihtiyacı var. Çünkü, petrol ve doğal gaz senelerdir Türkiye'nin canını acıtıyor. Enflasyonun, işsizliğin, cari açığın en büyük nedeni hep enerji harcamaları oldu. Vergilerin çoğu, ihracatın neredeyse tamamı enerjiye gitti. Ama yine de Türkiye, bugün bile "cari açık" sorunundan kurtulamadı Ne zaman petrol ve doğal gaz fiyatları yükselmeye başlasa, bizim ekonomistler yükselişin yol açacağı sorunları bertaraf edebilmek için gece gündüz çalışmak zorunda kalıyor. Ankara hükümetleri, gün ağarmadan petrole zorunlu olarak zam yapıyor. Ertesi gün diğer ürünlere yapılan zamlar açıklanıyor. Devletler gibi, dünyaya ihracat yapan firmalarımız da gelecekle ilgili bütün planlarını petrol fiyatlarına göre yapıyor. Bunun için üretimde kullanacakları parayı, bir kenara ayırıp, ne olur, ne olmaz diye atıl olarak tutuyor. Petrole ihtiyacın ortaya çıktığı son yüz yılda petrol uğruna nice savaşlar yaşandı. İç savaşlarda ülkeler bölündü. Petrol ve doğal gaz yataklarının bulunduğu küçük ülkeler, büyük ülkelerin oyun alanı oldu.

DOSYA / ENERJİ - KAYA GAZI timinden (43 milyar metreküp) fazla. Teksas'ta kaya gazı çıkarma ve işletmesinde istihdam edilen personel sayısı ise 12 bin kişi. Petrol ve doğal gazdan nasibini alamamış olan Türkiye'nin her hangi bir yerinde üretilecek kaya gazı, Türkiye'nin bütün ihtiyacını karşılayabilir, ilave istihdam imkanı yaratabilir. Kaya gazı kuyusu açmak için uzay teknolojisine ya da atomu parçalamaya gerek yok. Mevcut teknoloji ile dikine veya yatay olarak açılacak olan kuyularla, kayalar arasına sıkışmış olan gazı basınç kullanarak yer yüzüne çıkarmak mümkün. Kaya gazı çıkarmanın maliyetinin normal petrol ve doğal gaza göre yüzde 50 daha fazla olduğu biliniyor. TÜRKİYE`DEKİ KAYA GAZI REZERVİ NE KADAR ABD`de ilk adımları atılan ardından İngiltere, Kanada ve Çin başta olmak üzere dalga dalga yayılan şeyl petrol ve gaz üretimi Türkiye`nin de umudunu artırdı. ABD Enerji Bakanlığı`na bağlı Enerji Bilgi Yönetim Merkezi`nin `Yeni Metotlara Göre Doğalgaz Aramacılığı` raporuna göre Türkiye`deki kaya gazı rezervi 424 milyar metreküp düzeyinde. Yılda 45-50 milyar metreküp doğal gaz tüketen Türkiye için bu 10 yıllık tüketime bedel bir rezerv demek. ABD`nin çalışmasına göre Türkiye`de kaya gazında özellikle iki bölge öne çıkıyor. Marmara Bölgesi`nde Mezardere ve Hamitabat ile Güneydoğu`da Diyarbakır ile Mardin arasındaki Dadaş Bölgesi geniş rezerv vaat ediyor. Özellikle Dadaş Bölgesi`nde 254 milyar metreküplük bir gazın olduğu tahmin ediliyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Trakya da kaya gazı potansiyeli taşıyan sahalara yönelik çalışmalar devam ederken, hükümetin radarına Orta Anadolu daki gaz sahaları da girdi. Maden Tetkik Arama (MTA) ile Orta Anadolu daki Konya, Ankara ve Kırşehir`de gaz emaresi bulunan bölgelerde araştırmalara girişilirken, buralarda kaya gazı ile ilgili birtakım bulgulara ulaşıldığı belirtiliyor. Türkiye'de yapılan hesaplamalara göre, Güneydoğu Anadolu'da, Trakya'da çok yoğun bir kaynak var. Alınabilir doğal gaz rezervini 1,8 trilyon metreküp olarak öngörülüyor. Başka bir ifadeyle, yıllık tüketimin 45 milyar metreküp olduğunu düşünürsek, Türkiye'nin 40 yıllık tüketimini karşılayabilecek bir potansiyel var. Bu sadece Trakya ve Güneydoğu'daki veriler. Bugün Doğu Anadolu'da, Ankara ve çevresinde, Toroslar'da, Karadeniz'in bazı alanlarında da ciddi potansiyelin olduğu düşünülüyor. Kaya gazı doğal gaz fiyatlarını düşürecek mi? 2000'lerde başlattığı kaya gazı çalışmalarıyla bugün kaya gazı ihracatçısı durumuna gelen ABD'de, bin metreküplük gazın fiyatı 90 dolara kadar indi. ABD'nin üretip, dünyaya pazarlamaya başladığı kaya gazı, dünyanın en büyük gaz ihracatçısı Rusya yı ve doğal gazı adeta bir silah olarak kullanan Rusya devlet Başkanı Putin'i tehdit etmeye başladı. Bazı Rus uzmanlar, ABD'nin kaya gazı satışına başlaması nedeniyle önümüzdeki dört yıl içinde, 2016'dan sonra doğal gaz fiyatlarının kalıcı olarak yarı yarıya düşeceğini, bunun Rus ekonomisi için felaket anlamına geldiğini iddia ediliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Fatih Birol TÜRKİYE NİN KAYA GAZI DEVRİMİ ZAMAN ALACAK Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Fatih Birol a göre, Türkiye nin kaya gazını bulup işletmesi için zamana ihtiyacı var. Birol, kaya gazı denkleminde kazananın ABD, kaybedenin ise Rusya olduğunu söyledi. Birol, ABD nin kaya gazını devreye sokmasının 70 lerde ortaya çıkan nükleer enerji kadar hatta ondan daha önemli olduğu görüşünde. TÜRKİYE DAHA İŞİN BAŞINDA Kaya gazının devreye girmesinin iki önemli etkisi var. Birincisi ülkelerin ekonomilerini, bazılarını olumlu bazılarını da olumsuz etkiliyor. İkincisi de jeopolitik olarak ülkeleri etkileyebilecek bir güce sahip diyen Birol a göre önümüzdeki dönemde Rusya çok daha az gaz ihraç edecek ve bu ülkenin gaz fiyatlarını belirleme gücüne büyük darbe inecek. Kaya gazının Türkiye açısından da iki önemli potansiyel içerdiğini belirten Birol şöyle konuştu: İlki Türkiye de bu gazı bulup işletme yoluna gidebilir ama bu zaman isteyecek bir şey. Türkiye bu açıdan daha işin çok başında. Binlerce kuyu açılması gerekiyor. İkinci potansiyel ise Türkiye nin Türkiye Petrol Jeologları Derneği (TPJD) Başkanı İsmail Bahtiyar ENERJİDE DÖNÜM NOKTASI Türkiye Petrol Jeologları Derneği Başkanı Bahtiyar, Kaya gazına gereken önem verilirse doğal gaz da o kadar ucuzlar dedi. Türkiye Petrol Jeologları Derneği (TPJD) Başkanı İsmail Bahtiyar, kamuoyunda kaya gazı olarak bilinen şeyl gazının petrol sektöründe ankonvansiyonel bir kaynak olarak ifade edildiğini belirtti. Bahtiyar, Türkiye'nin mevcut yıllık doğal gaz tüketiminin 45 milyar metreküp seviyelerinde olduğunu belirterek, şöyle devam etti: Ülkemizde bu konuda ciddi potansiyel var. Hem böyle bir kaynakla ülkenin ihtiyacını karşılıyorsunuz hem de mali yönden katkı sağlıyorsunuz. Türkiye'de bizim hesaplarımıza göre, Güneydoğu Anadolu'da, Trakya'da çok yoğun kaynak var. Alınabilir doğal gaz rezervini 1,8 trilyon metreküp olarak öngörüyoruz. Başka bir ifadeyle, yıllık bundan sonraki gaz alımlarında, Rusya dışında ülkelerin de olduğunu düşünerek kartlarını daha iyi kullanabilecek olması. Bu da Türkiye nin elini güçlendirecek. tüketimimiz 45 milyar metreküp olduğunu düşünürsek, Türkiye'nin 40 yıllık tüketimini karşılayabilecek bir potansiyel var. Bu sadece Trakya ve Güneydoğu'daki veriler. Bugün Doğu Anadolu'da, Ankara ve çevresinde, Toroslar'da, Karadeniz'in bazı alanlarında da ciddi potansiyellerimiz olduğunu düşünüyoruz. Bunlar henüz gün yüzüne çıkarılmamış kaynaklar. Bunun araştırılması çok önemli. 104 105

DOSYA / ENERJİ - KAYA GAZI Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN) Uzmanı Fatih Macit 420 MİLYAR METREKÜP KAYA GAZI REZERVİMİZ VAR Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN) Uzmanı Fatih Macit, kaya gazının Türkiye nin cari açığına kısmi de olsa çare olabilecek bir kaynak olduğunu belirtiyor. HASEN Uzmanı Fatih Macit HASEN Uzmanı Fatih Macit, kaya gazının Türkiye nin cari açığını kısmen azaltacağını söylüyor. Kaya gazının değerlendirilmesi gereken bir kaynak olduğunun altını çizen Macit, şunları kaydetti: Kaya gazı son dönemde çok ön plana çıkan stratejik bir kaynak oldu. Bu anlamda ABD kaya gazını en aktif şekilde kullanan ülkelerden biri. Tespit edilen rezervler açısından kaya gazının Türkiye nin enerjide dışa bağımlılığını ortadan kaldıracağını söylemek mümkün görünmüyor. Fakat Türkiye nin doğal gaz tedarikini çeşitlendirmesi açısından kaya gazı mutlaka değerlendirilmesi gereken bir kaynak dedi. Enerji Bakanlığı verilerine göre, Türkiye nin mevcut kaya gazı rezervi 420 milyar metreküp. Bu potansiyelin, yıllık ortalama 43 milyar metreküp doğal gaz ihtiyacı olan Türkiye nin 9 yıl boyunca doğal gaz ihtiyacını ortadan kaldırabileceği değerlendiriyor. 106

Prof. Dr. Doğan AYDAL Özellikle son yıllarda yazılı ve görsel medyanın tartıştığı ve konuştuğu konulardan biri de hiç şüphesiz kaya gazı nın dünyamız ve ülkemiz enerji problemine olabilecek olumlu katkısıydı. KAYA GAZI UMUT MU, POLİTİK-EKONOMİK BİR STRATEJİ Mİ? Kaya gazı dünya için gerçekten bir çözüm mü, umut mu, yoksa ticarisiyasi bir stratejinin bir parçası mı sorusu ise konuyla ilgili ortamlarda hala çok sık konuşulan konular arasında. Şimdi dilerseniz öncelikle Kaya gazı nedir? sorusunun cevabını verelim ki konuyu tartışabilmemiz daha kolay olsun. 108 K aya gazı olarak adlandırılan gaz, şeyl veya petrollü şeyl adı verilen ve kerojen olarak adlandırılan katı organik bileşenler de içerebilen kayalar olarak biliniyor. Bu kayalar, kil, silt boyunda silika kum ve kalsit içeren çok ince taneli tortul kayaçlardan oluşur. Kayanın gözenekli olduğu ancak kil mineralleri sebebiyle çok az geçirgen olduğu da biliniyor. Kayanın kil mineralleri sebebiyle sert, tabakalı yapısı ve kolay kırılabilen özelliklere sahip olması da bilinmesi gereken diğer önemli özellikleri arasında yer alıyor. Bu kayalar oluşurken bünyelerine yüzde 0,5-25 arasında organik malzeme alabiliyor. İşte bu kayalar içinde, jeolojik bir periyod sonrasında petrol veya gaz olarak karşımıza çıkan fosil yakıtların kaynağı da bu organik malzemelerdir. Eğer petrol de içeren bu kayaçlar bir metamorfizma (başkalaşım) geçirmişse petrollü şistler oluşur. Bu kayalar içinde petrol ve/veya gaz olduğu bilinmiyor muydu? diye soru sorulabilir; Tabii ki biliniyordu. Ancak bu kayalar içinden petrol veya gaz çıkartma maliyeti çok yüksek olduğu için uzunca bir dönem önemsenmediler. Bu kayalarda yapılan ilk araştırmanın tarihi 1821 yılında ABD deki Fredonia-NY, sığ bir bölgede yapılan gaz üretimine kadar giriyor. Sonraki yıllarda, 1930 ve 1947 de yatay sondaj ve kaya parçalama denemelerinin olduğu da biliniyor. Fosil kaynakça zengin şeyl leri endüstriyel ölçekteki ilk kırma-çatlatma-parçalama ve petrol/gaz üretim denemeleri 1970-1980 li yıllarda yapıldı. Ancak bu kayalardan o zamanki teknoloji ile petrol veya gaz elde edilmesi ekonomik bulunmuyordu. Sonuçta bu kayalar, Devon Energy gurubuna bağlı Mitchell Energy şirketinin 1998 de bulduğu ve slick-water olarak adlandırdığı teknolojiye kadar önemsenmeyen kaynak kayalar olarak kaldı. Slick-water teknolojisi kayaların sondaj ile delinmesi sırasında kullanılan basınçlı suyun yanı sıra çeşitli kimyasal malzemelerin kullanılması esasına dayanıyor. Kullanılan kimyasallar kaya içindeki bağlantılı gözenekleri arttırıp gaz akışını hızlandırarak üretimi artırıyor 109

ve gaz üretimi ekonomik hale geliyor. Bu kayaların jeolojik olarak ABD ve Kanada da çok yaygın olarak bulunması, bu ülkelerde çalışmaları bu yöne doğru kaydırmış ve içinde bulunduğumuz günlere kadar çalışmalar son hızla devam etti (ŞEKİL 1). Hatta ABD, 2035 yılında toplam gaz ihtiyacının yüzde 46 lık bir kısmını bu kaynaklardan karşılayacağını iddia eder hale geldi. Bu kayaçların ülkemizde de bulunması sebebiyle sonuçlar halkımızı da heyecanlandırıyor. Enerji Bakanlığı hemen hareket ederek Doğu-Güneydoğu bölgesi ve Trakya bölgelerimizde bulunan bu kayalarda araştırma yapmak için çalışmalara başladı ve gelen haberler doğru ise Shell şirketi ile detayları bilinmeyen bir ön antlaşma yapıldı. Buraya kadar her şey bizim için de olumlu gözüküyor. Peki, bu olayların arkasında bilinmeyenler var mı? Bu konu nasıl oldu da son bir yıl içinde popüler hale geldi? Olayların arka planında farklı hesaplar var mı? Bu gazın, bulunduğu ülkeler için çözüm olacağı ne derece doğru? Bu gazı üretirken karşılaşılacak problemler eskiden de bilindiği halde şimdi neden bu problemler yokmuş gibi bir hava estiriliyor? Önce dilerseniz bu gazın bulunduğu muhtemel konumu ve nasıl üretildiğini detaylı olarak görelim. Görelim ki, karşılaşacağımız problemleri daha rahat anlayalım. ABD- EIA tarafından hazırlanan şematik şekil, konvansiyonel-geleneksel olarak bilinen petrol ve gaz yataklanma şekilleri ile unconventional-geleneksel olmayan petrol ve gaz kaynaklarını (ŞEKİL 3) gösteriyor. Şeyl gazın yanı sıra sık dokulu kumtaşı içinde sıkışmış gaz, metan hidratlar ve kömür içinde bulunan metan gazı da geleneksel olarak kabul edilmeyen gaz kaynakları olarak da biliniyor. Normal şartlar altında faylanma gibi herhangi bir jeolojik olay sebebiyle de gaz/petrol içeren şeyl parçalanabilir ve bir kısım gaz ve/veya 110 ABD-EIA Kurumuna Göre Ülkemizdeki Kaya Gazı (Şeyl Gazı) Alanları. ABD-EIA Tarafından Hazırlanan ve Kaya Gazının Konumunu Gösteren Şekil. petrol bulunduğu konumu terk edebilirdi. Ancak faylanma sonrası bile, çok az geçirimli şeyl içinden ayrılan gaz veya petrol miktarı sınırlı miktarda olurdu. Bu yeni yöntem bu kayaları suni olarak parçalayıp bağlantılı gözenekler sayısını, dolayısıyla gaz akışını arttırmaya dayanıyor. Şeyl içindeki gaz veya petrolün üretimi yatay/ dikey sondaj ve çatlatma/kırma yöntemi(induced hydraulic fracturing veya hydrofracturing, genellikle bilinen şekliyle fracing, fraccing, veya fracking) ile olabileceği gibi yatay sondaj yoluyla da bu işlem yapılabiliyor. Eğer çalışılan bölgedeki topo- Parçalama-Kırma Yapılan Bir Kuyu Kesiti. EPA, 2011, p. 13 ten Türkçeleştirildi. grafya (yeryüzü şekli) bir kubbe gibi ise kubbenin en alt seviyesinde de petrol/gaz içeren şeyl bulunuyor ise dikey yerine yatay sondaj tercih ediliyor. Bu yatay sondajlar zaman zaman üç kilometre uzunluğunda bile olabiliyor. Bu delme esnasında kırılan ve bağlantılı gözenek sayısı artan şeyl içindeki gaz veya petrol aynı düzenek kullanılarak üretilebiliyor. Eğer petrol akıcı değil ise çeşitli ısıtma işlemlerinin yapılması ve kimyasal kullanarak akışın hızlandırılması teknikleri de sık olarak uygulanıyor. Ancak her zaman yatay sondaja uygun olan topografyayı bulmak mümkün olmuyor. Genellikle dikey sondaj yapılıyor. Bu kayaçlara ABD içinde şu ana kadar bin 500 ile 6 bin 100 metre arasında değişen derinliklerde rastlandı. Derinlik arttıkça üretimin zorlaşacağı da kolaylıkla tahmin edilebilir. Esasında yapılan sondaj işlemi, kaynak kayada bulunan gaz ve/veya petrol gibi bir maddenin hazne kayaca göçünü sağlayan bir dayk şeklindeki kaya vazifesini görüyor. Magmatik olarak aşağıdan gelen ve Şeyl gibi bir kaynak kayayı büyük bir basınçla keserek çıkan bir kayanın oluşturduğu çatlaklar şeyl içindeki petrol ve/veya gazın rezervuar ( hazne) kayaya doğru göçünü nasıl sağlıyorsa, sondaj da aynı işlemi yapıyor. Ancak, bu defasında basınç yukarıdan geliyor. Oluşan basınç sadece sondajın yapılması sebebiyle oluşan basınç olmayıp, sondaj ile beraber yeraltına basınçla gönderilen milyonlarca ton su ve kimyasalların kaya içinde oluşturduğu basınçtan meydana geliyor. Bu basınçlı su ve kimyasalların kaynak kaya olan şeyl içinde oluşturduğu basınç ile bağlantılı gözenek sayısını arttırılıp, akışkanın hızlanması sağlanıyor. İçeride suni olarak oluşturulan bu basınç, şeyl in üzerindeki kayaların oluşturduğu kütlesel basıncı (litostatik basınç) aşarak kırılmalarını da sağlıyor. Şeyl i parçalamak-kırmak için açılan sondaj deliğinden, şeyl içinde serbest kalan ve akışa geçen gazın aynı boruyu kullanarak kazanımı da sağlanıyor. Böylece bir yandan gaz üretimi yapılırken, diğer yandan basınç ile derinlere gönderilen kimyasallarca zenginleşmiş suyun geri kazanımı sağlanıyor. Ancak eldeki raporlar geri gelen bu su ve kimyasalların geri kazanımının gönderilen miktarın ancak yüzde 50-70 arasında olduğunu belirtiyor. Geri gelen, kimyasallarca zengin olan ve kayaları süzerek daha çok kirlenen, şeyl den kazanılan hidrokarbonlar hatta çeşitli radyoaktif minerallerce zenginleşen bu sular yüzeye ulaştıklarında tabanı geçirimsiz havuzlarda toplanırlar. Bu suların bir başka bölgeye naklinden önce büyük ölçüde arıtılması gerekiyor. Arıtma sonrasında tankerler ile önceden belirlenmiş deşarj bölgesine (En azından böyle olması ümit ediliyor) taşınıyor. İşte esas problemlerden biri bu noktada başlamaktadır. Bu çatlakları oluşturmak ve bağlantılı gözenek sayısını arttırmak için kullanılan akışkanın yüzde 90 kadarı sudan oluşur. Geriye kalan kısmın yüzde 9,5 kısmı kum ve yüzde 0,5 kısmı ise, çeşitli kimyasallar, nitrojen ve karbondioksit gazıdır. 111

Peki, bu kimyasallar nedir ve niçin kullanılır? Sondajda kullanılacak jel zincirlerinin parçalanmasını geciktirmek için tuz kullanılır. Sondaj borusu ve akışkan arasındaki sürtünmeyi azaltmak için polyacrylami de ve diğer sürtünme azaltıcılar kullanılır. Sondaj öncesi bölge temizliği ve sondaj bölgesindeki geçirgenliği arttırmak için hidroklorik ve asetik asit kullanılır. Isı yükselmesi durumunda akışkanın akıcılığını dengelemek için çeşitli bor tuzları kullanılır. Çeşitli organometallik tuzlar (Organometallic-crosslinked fluids zirconium, chromium, antimony, titanium salts) çapraz bağlayıcıların etkisini arttırmak için sodyum ve potasyum karbonatlar, sudaki bakterileri öldürmek için ise glutaraldehit kullanılır. Parçalayıcı akışkanın etki 112 gücünü arttırmak için guar sakızı, türevleri ve çeşitli jeller (carboxymethyl cellulose, hydroxyethyl cellulose, carboxymethyl, hydroxyethyl cellulose, hydroxypropyl cellulose, methyl hydroxyl, ethyl cellulose), hydroxypropyl guar, carboxymethyl hydroxypropyl guar) kullanılır. Sondaj borularının paslanmasını engellemek için sitrik asit ve yine akışkanlığı arttırmak için isopropanol kullanılır. Sondaj profilini ve enjeksiyon ile ulaşılan bölgeleri belirlemek için radyoaktif (radioactivetracers) malzemeler kullanılır. ABD Demokrat Parti üyeleri Henry Waxman, Edward Markey ve Diana DeGette nin hazırladığı rapordan bazı rakamları aktarmakta yarar var. Üyelerin hazırladığı rapora göre, bu sondajlar esnasında kullanılan kimyasalların ve maddelerin sayısının 2 bin 500 den fazla olduğu ve bu maddelerden 650 tanesinin Temiz İçme Suyu kanunundaki listede olmaması gereken kanserojen malzemelerden olduğu ve aynı maddelerin havayı kirleten kanserojen maddeler listesinde de bulunduğunu belirtmişler. Hidrolik parçalama-kırma işlemleri sırasında her kuyunun 4,5 ile 13,5 milyon litre suya ihtiyaç duyduğu ifade ediliyor. Raporda, ABD deki her kuyunun ömrü boyunca ortalama su tüketiminin 30 bin metreküp su olduğu ifade ediliyor. Bu arada kullanılan kimyasallar ve diğer melezlemelerin de milyonlarca litre olduğu görülüyor. Bu rakamın kuyu sayısı arttıkça artacağı düşünülürse ortaya çıkacak su ve kimyasal tüketiminin ve dolayısıyla çevrede oluşacak kirlenmenin boyutları daha rahat anlaşılabilir. Sadece şeyl gaz üretiminde değil, geleneksel doğal gaz ve petrol üretimi yapılan aynı bölgelerde bu üretimler için de 632 farklı kimyasalın kullanıldığı ve bunlardan 279 tanesinin ne olduklarının hala açıklanmadığını da göz önüne alırsak bu bölgelerdeki çevre kirlenmesinin boyutlarının ne olduğu kolayca tahmin edilebilir. Hidrolik parçalama-kırma işlemleri sırasında meydana gelen olayların bölgedeki deprem olaylarını tetiklediği iddiaları da hemen her platformda konuşulmaktadır. Amerika Jeolojik Araştırma Kurumu (USGS) küçük ölçekli depremlerin halk için bir korku oluşturmadığını bildirmekle beraber, üretim yapılan bu bölgelerde, 2009 yılında Richter ölçeğine göre büyüklüğü 3 den fazla 50 depremin, 2010 da 87 depremin ve nihayet 2011 de 134 depremin olduğunu kabul ediyor. Bu rakamların her yıl daha fazla oluşu ve 2000 li yıllardakine oranla altı kat daha fazla oluşuna da dikkat çekiyor. Bu olayların devamında daha büyük ölçekli depremlerin olma ihtimalinin de bulunduğunu ayrıca vurguluyor. Nitekim, Columbia Üniversitesi sismologları 2011 yılı boyunca Youngtown, Ohio da Richter ölçeğine göre 4 civarında oluşan depremlerin sebebini de bu bölgedeki hidrolik parçalama-kırma işlemlerine bağlamaktadırlar. Memphis Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi bu depremlere, kuyulardan basınçla pompalanan suların bölgedeki fayları kaygan hale getirmesinin yol açtığını ifade ediyor. Benzer deprem artışlarının Texas daki hidrolik parçalama-kırma bölgelerinde de oluşması, bu tekniği Ülkemizde de yaymak isteyenlerin dikkatlice izlenmesi gereken bir diğer husus. ABD Çevre Koruma Ajansı nın 2010 yılının sonlarına doğru yayımladığı rapora göre şeyl gaz üretimi esnasında atmosfere çok fazla miktarda metan gazı yayıldığı ve bu miktarın normal gaz üretimi esnasında yayılan metan gazından çok fazla olduğu bildiriliyor. Hatta hidrolik parçalama-kırma yapılan bölgelerdeki yeraltı sularının da çok etkilendiği yanıcı metanların özellikle Pennsylvania da sığ yeraltı sularını kirlettiği belirlendi. Bağımsız bilimsel çalışmalar arttıkça hidrolik parçalama-kırma yapılan bölgelerdeki suların hemen hepsinin etkilenmiş olduğunun görülmesi sürpriz olmayacak. Bu olumsuz durumların ortaya çıkmasından sonra hidrolik parçalama-kırma işlemleri Fransa da yasaklandı. Avrupa nın diğer ülkelerinin birçoğunda bu kayaçlar olmasına rağmen şeyl gaz üretimi için acil davranılmadı. Zira Avrupa daki şeyl seviyelerinin ortalama derinliği ABD deki ortalama derinlikten bir buçuk kat daha fazla. Bir başka deyişle daha fazla suya ve daha fazla kimyasala ihtiyaç duyulacak ve geri kazanılan suların miktarı daha az olacak. Bunun bir diğer anlamı da çevrenin daha çok kirlenmesi olacaktır. Avrupa, olumlu, olumsuz sonuçlu araştırılmaların çoğalması bekleniyor. Ülkemizde ise tipik Türk davranışı gösterilmiş ve şeyl gazı üretilme ihtimali olan bölgelerimizde yabancı şirketle ortak olarak araştırma yapılacağı ve buralardan milyonlarca metreküp gaz üretilerek, milyonlarca dolar para kazanacağımızın yayınları yapıldı. 113

Çalışmalara acilen başlanmalı Enerji Bakanlığı nın bu konuda nihai kararı vermeden önce yukarıdaki örnekler ışığı altında konuyu yeniden değerlendirmesinde büyük fayda var. 114 Yabancı şirketler kendi ülkelerinde yaptığı çalışmalarda bile kullandıkları kimyasalların ne olduğunu ticari sır gerekçesi ile söylemezken bize söyleyecekler mi? Üretimi arttırmak için yeni yeni kimyasalları bizim topraklarımızda deneme mahiyetinde kullanmayacaklarının bir garantisi var mı? Özellikle Trakya bölgemiz gibi nüfus yoğun bir bölgemizde yeraltı sularının kirlenmesi İstanbul a içme suyu sağlayan kaynakları ne derece kirletecek? Trakya ve Güneydoğu bölgemizde yeraltı sularına karışıp bir şekilde yüzeye ulaşan sular, tahıl, bitki üretimini nasıl etkileyecek? Bu sulardan etkilenen otlaklar küçük ve büyükbaş hayvanları, dolayısıyla insanları kısa ve uzun zaman sonrasında nasıl etkileyecek? Trakya gibi üç tarafı denizle çevrili bir bölgede yapılacak hidrolik parçalama-çatlatma işlemleri ve kimyasallar özellikle Marmara denizimizi nasıl etkileyecek? Kuyudan geri alınan ve kimyasallarca kirlenmiş suların biriktirildiği havuzların, Kütahya-Gümüş tesisleri atık havuzlarının patladığı gibi patlamayacağının bir garantisi var mı? Bir ölçüde temizlenerek bu havuzlardan taşınacak sular nereye dökülecek? Bu sular usulüne uygun olarak gerçekten temizlenecek mi? Bu sular kısmi temizlik sonrasında döküldükleri yerlerde zaman içinde kümülatif bir kirlenme oluşturmayacak mı? Eğer Kanal İstanbul projesi hayata geçirilecekse bu kanala yeraltından karışacak kimyasallar aracılığı ile Marmara nın kirlenmesi çok daha süratle olmayacak mı? Aynı kanaldan akan tuzlu sular Trakya daki yeraltı suyuna karışarak içme suyu kalitesini bozmayacak mı? Tam bir deprem bölgesi olan Trakya bölgemiz ve İstanbul, bu hidrolik parçalama ve kırmalardan hiç etkilenmeyecek mi? Özellikle Güneydoğu bölgemizde her kuyu için gerekli olan yaklaşık 30 bin metreküp su hangi kaynaktan karşılanacak? Barajlardaki suyun büyük bir bölümünü bu işe tahsis edersek, bölgede tarım ile uğraşan ve bu suya ihtiyaç duyan köylülerimize haksızlık olmayacak mı? Bu muhteşem kaynak özel bir şirkete tahsis edilmiş gibi olmayacak mı? Bölgedeki genel susuzluk sebebiyle bu bölgelerdeki topraklarda dikine kuruma çatlaklarının oluştuğu, bölgeyi bilen her kişi tarafından biliniyor. Hidrolik parçalama işlemleri sırasında kullanılan kimyasallar bu çatlakları kullanarak Dicle ve Fırat nehirlerinin beslenme havzasına rahatlıkla ulaşacak ve çevreyi yaşanmaz hale getirmeyecek mi? Bu sular içilmez hale bile gelebilir. Bu durum sınır aşan sularda dikkat etmemiz gereken sınırları aşarsa ne olacak? Bu bölgedeki ruhsatların Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) elinden alınması ve özel şirketlere verilmesi yukarıda saydığımız hassasiyetler üzerindeki devlet kontrolünü yok etmeyecek mi? Sorulacak sorular o kadar çok ki! Bütün bu ince araştırmalar yapılmadan şeyl gaz üretimi için bu bölgelerde acilen çalışmalara başlanması ülkede tamir edilemez problemlerin ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Şimdi şu soru sorulabilir; ABD gibi çevreye önem veren bir ülke bu işlemlere neden müsaade ediyor? Gizli tutulması gereken bir teknolojinin dış ülkelerde eşzamanlı olarak uygulanmasına neden müsaade ediliyor? DOĞAL GAZ FİYATLARI ARTIYOR Dünyada doğal gaz fiyatları hızlı bir şekilde artıyor. Bu artış Rusya ve başta İran ile Katar olmak üzere Ortadoğu ülkelerince kontrol ediliyor. ABD deki enerji tüketimini emniyetli sürdürebilmek için Başkan Obama ilk döneminde şeyl gaz üre- timini destekler bir pozisyon aldı. Daha önce ekonomik olmaması ve çevreye oluşturacağı problemler sebebiyle ön plana çıkarılmayan şeyl petrol ve şeyl gaz üretimleri için yeni teknolojiler desteklendi. Mayıs 2010 da 1,4 milyon bilim adamını temsil eden The Council of Scientific Society bilim heyeti kurum başkanı Başkan Obama ya mektup yazarak şeyl kaynaklı gaz ve petrol üretimlerinin küresel ısınmayı daha fazla arttırdığını belirtti. Bu tekniklerin ve şeyl gaz üretiminin büyük rezervlere sahip Çin de kullanılması ise yakın zamanda gerçekleşecek. Zira Çin in kömürden başka önemli fosil yakıt kaynağı bulunmuyor. Şu sıralarda siber bilgisayar casusluk teolojileri kullanarak bu tekniğe ait bilgileri ABD ve Kanada dan almak için çalıştıklarına da hiç şüphe yok. Mevcut rejimleri sebebiyle, Çinlilerin çevre kirliğiyle ilgili bir konuyu gündeme taşıyacakları da düşünülmüyor. Çevreye oluşturduğu zararlara ait raporların artışı Obama yönetimini yeni kararlar almaya itti. ABD Enerji Bilgi Yönetim Kurumu (US- EIA-Energy Information Administration) bu konuda önemli bir görev üstlendi ve 2012 yılının son yarısından itibaren medyayı yoğun bir şekilde kullanmaya başladılar. ABD nin enerji problemini şeyl gaz üretimleri ile çözdüğünü ve hatta yakın bir zamanda dünyaya gaz satar hale geleceklerini her platformda duyurdular. Ancak bu tip yönlendirmelerle ilk planda hedeflenen şeyin, Rusya, Katar ve İran gibi doğal gaz üreticilerinin satış fiyatlarını düşürmesini sağlamak ve ucuza doğal gaz alıp depolamak olacağını aklı olan her ülke ve kurum düşünmeye başladı. Nitekim, bu şekilde düşünen Rusya Gazprom Başkanı Alexey Miller de bu haberlerin bir balon olduğunu ve fiyat düşürmeyeceklerini açık açık ifade etti. ABD ise şeyl gaz ile ilgili haberleri yaymaya hala devam ediyor ve bu konuda da aynı kurumu (EIA) tekrar harekete ABD nin şeyl gazı ve şeyl petrollerini, savaş hali hariç, tahmin ettiği ölçüde kullanamayacağını hep birlikte göreceğiz. Bugünlerde Kanada- Alberta da GasFrac firmasınca bulunup uygulanan ve bir başka petrol yan ürünü (sıvılaştırılmış propan gazı) kullanılarak yapılan hidrolik kırma işlemleri ise ekonomik bir çözüm değil. geçirdi. Bu kez kurumda çalışan, ancak orijinleri farklı ülke olan bazı bilim adamlarının, orijinal ülkelerinde şeyl gaz potansiyeli varsa, ülkelerini ziyaret ederek konferans vermeleri sağlandı. Bu konferanslara ek olarak bu ülkelerdeki dost İşadamları kuruluşları tarafından aynı kişilere bilimsel raporlar hazırlatılarak ülke idarecilerine ulaşmaları sağlandı. Böylece hem bu ülkelerdeki şeyl gaz üretimleri için çeşitli derin sondaj alet, edevatı satılacak, üretimlerine ortak olunacak, hem de kendi ülkelerindeki baskılar sebebiyle kullanamadıkları yeni kimyasalları bu ülkelerde kullanarak üretim artış denemeleri yapacaklar. Bu taktik maalesef bizim Ülkemizde de başarılı oldu. Ümit ederim etkili ve yetkili idarecilerimiz kısa zamanda bunun farkına varırlar. Nitekim benzer bir hava 2011 seçimlerinin hemen öncesinde de oluşturuldu. 2011 yılının Ekim ayı sonlarında MTA Genel Müdürlüğünün Konya- Ereğli ve Niğde-Bor ilçelerimiz arasındaki alanda yaptığı sondajlarda petrollü şeyl ler bulduğu medyada yer aldı. Enerji sıkıntısı çeken ülkemiz için yeni bir enerji kaynağı bulunmuştu ve yüz milyarlarca dolar arasında getirilerden söz ediliyordu. Aynı ifadeler MTA nın resmi yayın organı Doğal Kaynaklar ve Ekonomi Bülteni nde de çıkınca bütün basın ilgi duymuş ve boy boy haberler çıktı. Olaya Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) yetkilileri de dahil oldu ve bu bölgedeki çalışmalara sondajlarla destek vereceklerini ifade ettiler. 115

ÜLKEMİZDE NASIL YAPILACAK? Nükleer bomba patlatmadan bu kadar geniş bir arazide ve minimum 1.035 metre derinde petrollü şeyl leri parçalamak ve sıvılaştırmak nasıl mümkün olacak. Bölge topografik bir yükseklik vermediğine göre yerin en az 1.035 metre altında yatay sondaj nasıl yapılacak? Kimyasalların kullanıldığı hidrolik parçalama kırma ile yapacaklarını düşünürsek Anadolu nun göbeğinde kısa ve uzun vadede karşımıza çıkacak olan çevre felaketini nasıl ortadan kaldıracağız? Bu soruların cevabını kimse vermemiştir. Bu haberlerin üzerinden sadece iki yıl geçmiş olmasına rağmen, şimdi bu çalışmalardan ve sonuçlarından söz eden tek bir kişi bile yok. Şeyl gaz ile ilgili kararların yeniden gözden geçirilmesi ülkemiz çıkarlarının korunması ve kolay telafi edilemez problemlerin çıkışından önce çok önemli. O tarihlerde TPAO bölgede yaptıracağı sondajları bir ABD li şirket aracılığı ile yaptıracağını açıklamıştı. Sondaj işlerinin verileceği şirketin isminin anlaşılmaz bir şekilde açıklanmaması birçok dedikoduyu da beraberinde getirmişti. Olay başka boyutlara taşınmış, birçok haber sitesi olaya tam araştırmadan yaklaşmış, milyar dolarlık bu petrollerin Amerikalı bir şirkete peşkeş çekildiği haberleri internet aracılığı ile milyonlara yayılmıştı. Buraya kadar her şey tamamdır tamam olmasına da işlerin aslı nedir diye araştıran pek olmamıştır. Peki, gerçek nedir? MTA Endüstriyel Hammadde Servisi nce hazırlanan ve 2006 yılında başlatılan Orta Anadolu Endüstriyel Hammadde Arama Projesi çerçevesinde Ereğli-Bor havzasında yapılan çalışmalarda çeşitli çalışmalara ek olarak 15 adet sondaj da yapılmış ve 10 tanesinde belli derinlikte sıvı petrol izleri ve petrollü şeyl ler bulundu. Bu sıvı petrol bulgularının ilkine 2007 yılında Niğde-Bor-Badak Köyü kuzeyinde açılan 1.168 metre derinliğindeki araştırma kuyusunda, 1.035 1.168 metreleri arasında rastlandığı ifade edilmişti. Daha sonra 2008 yılında Konya-Ereğli-Yeniköy ve Acıkuyu köyü çevresinde açılan 8 kuyuda da sıvı petrol ve petrollü şeyl bulgularına rastlandı. Söz konusu havzada açılan sondajlar bölgede ortalama 40 metre kalınlığında petrol üretilebilecek kayaçların varlığını gösterdiği ifade ediliyor. Bütün hikâye bu bulgulardan ortaya konulmuş ve daha sonra ne MTA, ne de TPAO, bu çalışmaların rezerv hesapları yapmak için asla yeterli veri olmadığını belirtmedi veya belirtmek istemedi. Daha da ötesi bölgeye ait hiçbir fizibilite çalışması da yapılmadı. Sadece birileri eline bir kâğıt kalem alıp sızıntı bulunan 10 sondaj ile binlerce kilometre karelik alan hakkında uydurma bir rezerv hesabı yaptı. Bölgedeki kalınlık ve alanı matematiksel olarak çarpmış hepsinin petrollü şeyl olacağını varsayarak sekiz milyar ton petrollü şeyli n var olduğunu kabullenip, bu kayaçlardan da her nasılsa 2,6 milyar varil ile 8,3 milyar varil petrol elde edilebileceğini hesaplandı. Bu kadar petrol elde varsayılarak mevcut piyasa fiyatı ile çarpılıp ülkemizin en az 218 milyar dolar en fazla 687 milyar dolar olmak üzere büyük bir servetin üstünde oturduğu hikâyesi yazıldı. Şimdilerde yapılan trilyonluk şeyl gaz hikayelerine ne kadar da benziyor değil mi? İşte böylesine bir araştırma! Nasrettin Hocanın çalı-koyun-yün-kazak hikâyesi daha gerçekçi duruyor. Olaya biraz daha umutla ve iyi niyetle yaklaşalım ve bu bölgede yapılacak binlerce sondaj sonrasında elde ettiğimiz veriler hep olumlu olsun. Ereğli den Bor a kadar aynı derinliklerde petrol sızıntılarının bulunduğu kayaçlara rastlamış olalım. Bu şartlarda dahi bu bölgedeki petroller dağdaki kuştur! Bu kayaçlarda tabakalı özel yapıları ve az geçirgen olmaları sebebiyle dikey sondaj ile üretim yapmak mümkün olamadı. Zira bu kayaçlarda diğer petrol yataklarında olduğu gibi iç basınç söz konusu değil. Bu sebeple ABD de uygun bölgelerde bu tip kayaçlarda yatak parçalanarak, ısıtılıyor ve eriyen petrol veya mevcut gaz, son zamanlarda geliştirilen yatay sondaj tekniği ile dışarı alınabiliyor. Dışarı alınan bu malzemenin rafinerilerde ısıl ve kimyasal işleme tabi tutulup hidrojen zenginleştirilmesi de yapılabiliyor. Dolayısıyla maliyet bu şartlarda bile oldukça pahalı. 116