T.C. İSTANBUL BAŞSAVCILIĞI NA 19.08.2013

Benzer belgeler
T.C. ĠSTANBUL SAVCILIĞI NA

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ADALET BAKANLIĞI NA

bilgileri sanıklara destek vermek için kullandılar. T.C. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi ndeki başvurumda Maltepe ve Sultangazi İlçe Emniyet

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

T.C. ADALET BAKANLIĞI HAKİM VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU NA

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

T.C ÇAMAŞ KAYMAKAMLIĞI (İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü) HİZMET STANDARTLARI TABLOSU BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

2. Haber Listesi. 17:19 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol. facebook twitter rss youtube BĐANET. Haber Listesi. 5. Özel Dosyalar BĐAMAG

sanıklar adına tehtid eden işverenlerimi BİMER başvurularımla, adliyelere vermiş olduğum şikâyet dilekçeleri ile ihbar ve şikâyet ettim.

Aile içi şiddeti ihbar edin ve mahkemede yardımcı olun

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

T.C. HOCALAR KAYMAKAMLIĞI HİZMET STANDARTLARI TABLOSU (İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA BAĞLI TÜM KAYMAKAMLIK BİRİMLERİ)

İSTANBUL ADALET SARAYINDA GÖREV YAPAN BİRİMLE Güncelleme MAHKEME BİRİM ADI

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014

Trans Grup Terapisi Devam Ediyor. SPoD LGBTİ, Stajyer Avukat ve Hukuk Öğrencilerine Yönelik Bir Eğitim Düzenledi

Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!!

1. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu nun tarih ve 45 no lu kararı üzerine görüşüldü.

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2015 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2015

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış

Tecavüz veya diğer cinsel saldırıya uğramış 18 yaşından küçük gençler için

Federal İdare İş Mahkemesi

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

BİLİŞİM SUÇLARI. Teknoloji kullanarak dijital ortamda kişi veya kurumlara maddi veya manevi olarak zarar vermek bilişim suçları olarak tanımlanabilir.

T.C. ADALET BAKANLIĞI. GAZĠOSMANPAġA CUMHURĠYET SAVCILIĞI NA. 15 Nisan 2014

Irk veya Etnik Köken. Ayrımcılığı. Haklarınızı Bilin!

BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER. 1-Yeşilkart Başvuru formu 2-Aile Nüfus Kayıt Örneği 3-Başvuru Dilekçesi

E-SENDİKA HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

Demokrasi Nöbeti Araştırması

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

Adresini tespit edemedim. ARZ EDİLEN MAKAM : DÜZCE NÖBETÇİ CUMHURİYET SAVCILIĞI

Günlük Kent Gazetesi

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

Trans Olmak Suç Değildir!

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

T.C. ADALET BAKANLIĞI

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

Sayı: 13 ŞUBAT Güngören Belediye Başkanı Ziyaret Edildi. Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Sedat KURU İLE Yönetim Kurulu

T.C ESENYURT KAYMAKAMLIĞI İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

İZMİT KAYMAKAMLIĞI (Yazı İşleri Müdürlüğü) HİZMET STANDARTLARI TABLOSU (İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA BAĞLI TÜM KAYMAKAMLIK BİRİMLERİ)

TÜRKİYE BUZ HOKEYİ FEDERASYONU BAŞKANLIĞI

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

KALKANDERE KAYMAKAMLIĞI HİZMET STANDARTLARI TABLOSU (İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA BAĞLI TÜM KAYMAKAMLIK BİRİMLERİ) BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

ÖĞRENCİ DİSİPLİN SORUŞTURMASI ÖRNEKLERİ

T.C. BATMAN ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMESİ ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞI İLÂN

BOLU BELEDİYESİ ZABITA MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Örselenebilir Gruplar Hekim Tutumu. Doç.Dr. Aysun Balseven Odabaşı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp AD

2014 YILI PLANLAMA İLANI KAPSAMINDA AÇILACAK ÖZEL SAĞLIK KURULUŞU BAŞVURU ŞARTLARI İLE HAK SAHİPLİĞİNİN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

Yer altı şehrine açılan kapı, Kayıp İncil, cinayet ve MİT : Tarsus taki gizemli evde ne oluyor?

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 45. DÖNEM ONUR KURULU 11 NO LU TOPLANTI KARARLARI

4483 SAYILI KANUNA GÖRE KOVUŞTURMA. Erkan KARAARSLAN

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı.

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU AÇILIŞ REHBERİ AHİLER KALKINMA AJANSI AHİLER KALKINMA AJANSI 1

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Boş bulunmaya, dalgınlığa gelinmiyor

YABANCILAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ KAMU HİZMET STANDART TABLOSU

Esit Muamele Genel Yasası

GİRESUN BELEDİYE BAŞKANLIĞI İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

KANADA TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU

BARTIN ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

YILDIRM IR A M Dr. Dr Al tan t Eşsizoğlu

İstanbul ve Denizli'de sahte araç muayene çetesi çökertildi

YEŞİLYURT BELEDİYE BAŞKANLIĞI ZABITA MÜDÜRLÜĞÜHİZMET STANDARTLARI TABLOSU

BİLİŞİM SUÇLARI Hazırlayan: Okt. Dr. Ebru SOLMAZ

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ GÖRÜŞME NOTLARI

HDP li 11 Vekil Gözaltında

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Günlük Kent Gazetesi etmeden hırsızlık olayını gerçekleştirmeleri ise dikkat çekti. Polis şüphelilerin

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ

VALİDEBAĞ KORUSU ve VALİDEBAĞ GÖNÜLLÜLERİ

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

MAĞDUR ÇOCUKLARA HUKUKİ YARDIM KONUSUNDA BAROLARIN YÜRÜTTÜKLERİ ÇALIŞMALARA BİR ÖRNEK

GENEL SEÇİMLERİN YEREL SEÇİMLERE ETKİSİ ARAŞTIRMASI

Enhancing Vocational Language Skills and Working Culture Awareness of European Construction Professionals (EVLAC)

Lima Teknik Yapı İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti, inşaat sektöründe faaliyet gösteren inşaat

«MOBBİNG»E UĞRAYANI KORUMAYA YÖNELİK YAPILABİLECEKLER

YOLSUZLUK ALGI ARAŞTIRMASI

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

BTSO MESLEKİ YETERLİLİK SINAV VE BELGELENDİRME MERKEZİ

HİZMET STANDARDI TABLOSU

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül Ayı Toplantısını Yaptı

KOCAELİ BAROSU ADLİ YARDIM BAŞVURU FORMU

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

AMASRA KAYMAKAMLIĞI HİZMET STANDARTLARI TABLOSU (İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA BAĞLI TÜM KAYMAKAMLIK BİRİMLERİ)

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Bu amaç çerçevesinde Yükseköğretim Kurumları aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ederler:

Transkript:

T.C. İSTANBUL BAŞSAVCILIĞI NA 19.08.2013 Ben Fikret oğlu Seviye den olma Cevat Çalışkan, T.C. Kimlik Numaram 15055262556, Siteler Yolu Sokak Altmışlar Sitesi Tunca Apt. No: 20/A (Bahçe Katı) Aydınevler Mahallesi Maltepe İstanbul adresinde ikamet ediyorum, telefon numaram 0 537 057 68 68 (eski telefon numaram 0 539 576 03 35), e- posta adresim insaat@hotmail.com ( ve cevat@hotmail.com, cevatproje@gmail.com), sosyal medya paylaşım profillerim www.facebook.com/djevatali ve www.facebook.com/cevatali, resmi internet sitem www.cevatcaliskan.com (ve www.cevatca.wordpress.com), 2010 yılı Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunuyum, İnşaat Mühendisleri Odası Sicil Kayıt Numaram : 85497. Aşağıda haklarında bilgi vermiş olduğum ve kanıtlar sunmuş olduğum ve T.C. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı nda başvurduğum soruşturmaların takipsizsizlik kararlarına itirazımın ilgili ağır ceza mahkemesine gönderilmesi için gereğinin yapılmasını arz ederim. Daha fazla kanıt ve bilgi vermem için süre verilmesini arz ederim. Tüm telefon hatlarımın (daha önce kullanmış olduğum ve kapanmış olan Turkcell hatlarım dahil), resmi internet sitem www.cevatcaliskan.com ve diğer internet profillerimin, e-posta adreslerimin 5 yıl öncesine kadar incelenmesini arz ederim, yer almış olan ve yer alan bilgilerin (yazı, fotoğraf, videolar, bağlantılar, ) kanıt sayılmasını arz ederim. Sanıklar beni kendi iddiaların uygun şekilde yıpratıp iftiralar attılar, eylemleri sonucunda birkaç günlük yemek param kaldı. Kiramı, bankalara borçlarımı ve faturalarımı ödeyemeyecek durumdayım. Şikâyetçi olursam beni aç bırakmakla, dilenci yapmakla tehtid ediyordular. Şikâyetçi olduğum için ve tazminat talebim olduğu için beni aylarca dolandırıp ve maddi imkânlarımı gasp edip maddi yardıma muhtaç bıraktılar. Ben yardıma muhtaç bir fakir değilim, madur bir vatandaşım. Çalışma hürriyetime saldırılmadığı sürece aylık inşaat mühendisi gelirim 3-8 bin Türk Lirası civarındadır. Takipsizlik kararına itirazım şu başlıklardan oluşuyor: I. Takipsizlik kararına itirazım olan soruşturmlar. II. I. Takipsizlik kararına itirazım olan soruşturmlar: 1. Soruşturma No: 2013 / 78622 : İEM Sultangazi ve Maltepe İlçe Emniyet Müdürlü hakkında soruşturma. 2.Soruşturma No : 2013 / 98392 : Beni İstabul sınırları içinde görevli oldukları her yerde ve T.C. İstanbul Anadolu Adliyesi nde tehtid ve taciz eden özel güvenlik şirketleri (T.C. İstanbul Anadolu Adliyesi nde görevli özel güvenlik şirketi, Tepe Özel Güvenlik Şirketi ve Akdeniz Özel Güvenlik Şirketi, soruşturma kapsamına alınması gereken Bilge Özel Güvenlik Şirketi ve beni her gittiğim yerde organize suç örgütü gibi tehtid ve taciz eden, zaman ve maddi imkân zararına 1

uğratan özel güvenlik şirketleri ve onların yakınları, destekçileri ) hakkında soruşturma. Bu iki soruşturmaya taraflı davranan ve taraf olan Cumhuriyet Savcısı Seyit Peker takipsizlik verdi. Adliye personeli ve savcıları beni kışkırtarak ve taciz ederek, düşmanlıklarını sonradan belli ederek şahsi tartışmalar yaratmaya, devlete saygılı bir vatandaş olarak değil, kaba davranışlar sergileyen ve hakaret eden biri olarak itham ederek şahsi düşmanlıklarını iftiraya dayanadırmaya çalıştılar. Suçu tespit edilen görevlilerden davacı ve şikâyetçiyim. III. İtirazlarımın gerekçeleri IV. Ekler 1. T.C. Adalet Bakanlığı Özel Kalem Dilekçe Bürosu ve Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ne göndermiş olduğum dilekçenin içeriği. 2. Olaylar ile ilgili belgeler ve bazı belgelerin kopyeleri V. Kanıtlar : 1. Kanıt : Kendi el yazımla aldığım notlar, vakalar ve açıklamaları, tarihleri. 2. Kanıt : Beni taciz ederek mühendislikle veya şikâyet dilekçemi yazacak ve somut bilgi, kanıt sunmamı engellemeye çalışan işyerlerinde yapmış olduğum alışverişlerin alışveriş belgeleri. 3. Dijital bilgi depoları ( 1 adet 1TB ve 1 adet 500GB kapasiteli bilgi deposu) : Tüm profesyonel, özel ve soruşturmalarla ilgili kanıtlar ( yazılar, videolar, fotoğraflar, ayrıntılı açıklamalar, v.b). Zamanım ve imkânlarım onları düzenlemek için yeterli olmadı, konunun görevlisi tarafından incelenmesi zahmetli olacak). Kamu ihalesi ve diğer özel şirketlerin yolsuzluklarını ve işledikleri suçları da bu kayıtları kullanarak ispatlamanız mümkün. Takipsizlik kararına itiraz etmiş olduğum ve T.C. İstanbul Anadolu Adliyesi nde açılmış olan soruşturmalar nedeniyle sanık lar ve sanık taraftarları kasıtlı olarak (bazıları gönüllü olarak, bazıları çıkar karşılığında ve bazıları kışkırtılarak ) çok sayıda adli vaka meydana getirdiler ( maddi imkânlarım gasp edildi, hakarete ve iftiraya uğradım, öldürülmekle tehtid edildim, beden sağlığımı bozacak ve ömrümü kısaltacak şekilde sözlü şiddetle günlerce uyumamı engellediler, gittiğim her yerde kesintisiz 2

olarak taciz ettiler ve sinirlenmeme neden olarak yazı yazmamı, yani somut bilgi ve sağlıklı bir dilekçe metni hazırlamamı, mühendislik çalışmalarımı yapmamı ve para kazanmamı engellediler v.b.). Bütün maddi imkânlarımı yok ettiler, çalışmamı engellediler, yandaşlarına işe alma sözü verdirerek savsaklayıp uzun süre işsiz kalmama neden oldular. Çalışma hürriyetimin güvenliği sağlanırsa ve can güvenliğim sağlanırsa daha somut, ayrıntılı bilgiler ve kanıtlar sunabilirim. Ancak ekte vermiş olduğum dijital bilgi depoları (Kanıt 3) ve beni taciz, tehtid eden işyerlerine ait harcamaların belgeleri (Kanıt 2) yeterince kanıt içeriyor ve bunların ilgili makam veya şube tarafından incelenmesini arz ederim. Kendim el yazılarımla tutmuş olduğum notları düzenleme fırsatı bulamadım (Kanıt 1). Konuyla ilgili şahıslar hakkında ve işverenler hakkındaki daha geniş bilgiyi istenmesi halinde ayrıntılı olarak verebilirim. Bu dolalandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık, can güvenliğimi tehtid ve gasp eylemleri sonucunda soruşturmalar ile ilgili kanıtlarımı ve somut bilgileri sunamadım. Sanıkların beni maddi ve manevi olarak yıpratılarak, kesintisiz olarak tehtid ve taciz altında tutarak kanıtlarımı ve somut bilgilerimi sunmamı engellediklerini kanıtlayan birkaç vaka sunuyorum : 16 Ağustos 2013 tarihinde beni ithamlarla sinirlendirip takipsizliğe itiraz dosyamı hazırlamamı engelleyen ve T.C. İstanbul Adliyesi ne iş saatleri içinde ulaşmamı engelleyen işyerleri ve şahıslar hakkında aynı adliyede nöbetçi savcılığa başvurarak Soruşturma No: 2013/115062 numaralı tehtid ve hakaret davasını açtım, adliyedeki görevli savcıya başvurarak ifade vereceğim. Bu davayı açmamın nedeni sanıkların ve taraftarlarının çok kalabalık olmaları, gittiğim yerlerdeki özel güvenlik şirketleri ile suç ortaklığı yapıp beni şahitsiz ve kanıtsız bırakmaları, takipsizliğe itiraz süresi içinde itirazımı yapmamı, kanıt sunmamı engelleyerek beni zan altında bırakmaya teşebbüs etmeleri ve beni maddi, manevi zarara uğratmak için sistematik olarak dikkatimi dağıtmaları, sağlığımı yıpratmaya çalışmalarıdır. Bu şikâyetimle ilgili başvurmadan önce kalabalık bir kitle yol boyunca beni sansasyoncu gibi alkışlayıp destekliyormuş rolü yaptı (kötü niyetli olduklarını bildiğim için onları umursamadım) ve adliye Akdeniz Özel Güvenlik Şirketi elemanları giriş kapısında zorluklar çıkararak ve evraklarımla ilgili sorular sorarak adliyeye girişimi zorladılar, görevli Cumhuriyet savcısına bilgi vererek davayı açtım. Ancak özel güvenlik şirketleri ilerleyen günlerde de devam etti iftira ile tutuklatmaya teşebbüslerinde. Savcılığa başvurumdan sonra aynı günün gecesi Kadıköy Metro istasyonunda, şikâyet dilekçemde kendileri hakkında bilgi vermiş olduğum Fema İnşaat ve Tic. A.Ş. çalışanlarından Gökhan Kaya yı ( paravan şirketlerin ve o şirketlerin İstanbul Belediyesi ndeki kamu ihalesi alma işlemlerini yapan, kamu ihalesi usulsüzlüğü için kullanılan, Ferit Rızvanoğlu na hizmet eden İktisat Fakültesi mezunu. Tel: 0 539 363 90 05. Dilekçe metnini resmi internet sitemde yayınlamış olduğum için bu dilekçenin içinde yer alan telefon hatları son bir hafta içinde, bazıları daha önce kapatılmış olabilir.) gördüm. Kendisi ile konuşmadım. Çevremdeki insanlar ona tehtid savurmam 3

için beni kışkırtıyordu ve kendilerinden şikâyetçi olduğum Bilge Özel Güvenlik Şirketi elamanları ( Özel güvenlik şirketi elemanları tüm şehre topluca beni karalıyor, bazen onların bu eylemlerine şahit oluyordum, organize suç örgütü gibi beni tehtid ve taciz ediyordular. Bilge Özel Güvenlik Şirketi elemanlarına ile Küçükyalı Metro İstasyonunda ve Kadıköy Metro İstasyonunda defalarca uyarıda bulundum). Ertesi gün, yani 17 Ağustos 2013 Cumartesi günü bütün toplu taşıma vasıtalarında ve gittiğim yerlerde taciz edildikten sonra, aylık net gelirimin aylık ortalama 7-8 bin Türk Lirası olacağı bir iş görüşmesinden dönerken (istenmesi halinde işyeri ve iş hakkında ayrıntılı bilgi veririm. Kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde çalışabilecek ve yapıların depreme dayanıklılığı hakkında rapor hazırlayabilecek yetki ve tecrübeye sahip inşaat mühendisiyim) önce otobüste aynı anda cep telefonları ile konuşmaya başlayan iki bayana doğru döndüm ve ne yapacaklarını merak ettim (sebebi bütün gün boyunca sözlü olarak taciz edilmiş olmamdır), otobüs şoförü telefonla bir yere beni şikâyet etti sadece dönüp baktığım için ve kadınlardan biri aynı Kadıköy Metro İstasyonunda karşıma çıktı (yanında bir erkek vardı), metroda önümden geçince önemsemedim ancak beni önceden kışkırtmış olan bu grup Bilge Özel Güvenlik Şirketi elemanlarının gözetimi ile karşıma çıktı. Daha önce Florya Metrobüs durağıda da bir yaşlı adam ile yumruklu kavga eden Akdeniz Güvenlik Şirketi elemanları beni o kavgaya karıştırmaya çalıştı, bir saat geçmeden Çapa tarafında tramvayı durdurup kavga ve tutuklama ayarlamaya çalışmışlardı (06.08.2013). Kanıt olarak bu mekânlardaki (otobüs, metrobüs, istasyon, vapur iskeleleri v.b.) güvenlik kamerası görüntülerini ve 155 ihbar ve şikâyet hatlarında kendi cep telefonu hatlarımla bu vakaları şikâyet etmiş olmamı, bu şikâyetlerin 155 hattındaki kayıtlarını sunuyorum. Bu vakaların sayısı onlarca ve yüzlerce olduğu için çalışıp para kazanamadım (çalışma hürriyetimi gasp ettiler), adam kaçırmaya teşebbüs ettiler. İtirazımın gerekçelerinden ve soyut bilgi veremememin, kanıt sunacak zaman ve maddi imkân bulamamın gerekçelerinden biri budur. Görevli savcılar da bu durumdan haberdar idi, ancak taraf olduklarını ve bu duruma suç ortaklığı yaptıklarını bilmiyordum. Aşağıda açıklayacağım bilgilerin kaynağı ve sebebi can güvenliğim için mesleki bilgi resmi internet sitem www.cevatcaliskan.com a can güvenliğimi sağlamak üzere açık ve net olarak tüm bilgileri ve günlük gelişmeleri yazmam, bunları videolar ve fotoğraflar ile desteklememdir. Sanıkların beni kaçırmakla, öldürmekle ve şiddet uygulamakla tehtid etmesi nedeniyle bu yola başvurdum. T.C. İstanbul Çağlayan Adliyesi ndeki Akdeniz Özel Güvenlik Şirketi ve T.C. İstanbul Adliyelerdeki personel, Cumhuriyet savcıları ve İstanbul daki tüm polis memurları, özel güvenlik şirketleri toplumsal mutabakat adı altında kendilerinden tazminat talep etme hakkım olan sanık ve suçlulardan yana taraf olarak düşmanca hareket ettiler ve beni savunmasız bıraktılar. Toplu ulaşım araçlarında beni toplumsal mutabakatla yok etmeye karar verdiklerini söyleyerek tehtid ve taciz eden yüzlerce tesettürlü, kara çarşaflı kadın vardı. Savcılıklara başvurup şikâyetçi olmamdan sonra bu toplumsal mutabakat konusunu öldürmek iken topluca tımarhaneye kapattırıp 4

tazminat almamı engelleme olarak gösteremye başladılar. Tacizciler yüzlerce oldukları için ve kesintisiz olarak taciz ve tehtid ettikleri için kanıt yaratacak bir eylemde bulunamadım, vakaların meydana gelmiş olduğu mekânların (İETT otobüsü, metro, tramvay, adliye v.b.) güvenlik kameralarının görüntülerine güvendim. Ancak bir kısmının eşgallerini ve ortaya koyacak şekilde video görüntülerini, fotoğraflarını çektim ve bunlar ekte sunmuş olduğum dijital bilgi depolarında mevcut. Sanık İlçe Emniyet Müdürlüklerine Bağlı karakollar ve ekipler, şehirdeki tüm özel güvenlik şirketi çalışanları topluca suç ortağı oldular. Bu eylemlerinin nedeni meslektaşları hakkında açtırmış olduğum soruşturmalardır (BİMER in T.C. İçişleri Bakanlığı soruşturmları ve Savcılıkların açmış olduğu soruşturmalar). Olay başladığından beri kimliklerini açık şekilde verebileceğim kişiler hiç kimse özel güvenlik elemanından şikâyetçi olamaz, hiç kimse avukattan şikâyetçi olmaz v.b. şeklinde tehtid savurarak kendi meslek gruplarını kışkırttılar. Beni günlerce savsaklayarak, yanıltarak, işledikleri suçların benzeri ancak suç olmayan olaylar yaratarak, kendi rızası ile işledik suçları diyerek resmi kayıtlara geçmemiş ol, savsakladılar ve yıprattılar. Adli vakaların sayısını çoğaltarak ve bana daha geniş bilgileri kendileri vererek suçun bütünlüğü ilkesi gereği ek ifadeler vermeme neden oldular, bu ek ifadeleri bana iftira atmak için kullanıp zan altında bıraktılar. Yani fazladan şikâyet dilekçesi vermem için önce ek ifadeler verdirdiler, sonra ek ifade vermemi engelleyerek yeni şikâyet dilekçesi vermem için yönlendirdiler. Suçun bütünlüğü ilkesi gereğince bu ek bilgileri vermeye teşebbüs ettiğimde adliye personeli beni savsaklayıp dolandırıyordu, yeni şikâyet dilekçeleri verdiriyordu. Böylece bana sürekli şikâyet dilekçesi verip kanıt sunamayan, soyut olaylar anlatan akli dengesi şüpheli şahıstır iftirası atarak zan altında bıraktılar, kendi atmış oldukları bu iftirayı mesnet alarak taraf oldukları davaların açılmasını engellediler, takipsizlik kararı vererek dolandırıcılık ve gasp yaptılar. Savunmam olarak başlangıçta adliye personeli ve Cumhuriyet savcılarının asaletine güvenmemi ve daha sonra düşmanlık için suni olaylar yaratmalarını, beni kışkırtmalarını ve düşmanlıklarını belli etmelerini sunuyorum. Bu savcıların kimlikleri açıkça yer alıyor bu dilekçemde. İfadelerimi vermiş olduğum savcılıklarda cumhuriyet savcılarının etkisi ve baskısı altında, adliye personelinin ithamlarla, tacizlerle, tehtidlerle, hakaretlerle ve düşmanlıklarını belli ederek yarattığı dikkatsizlik ve yaptığı dolandırıcılık sonucunda vermiş olduğumu, ifadelerin eksik ve yoruma açık ( kendi yorumları ile dolandırıcılık yapmak için adliye özel güvenlik şirketi elemanları ve taşeron firmaların çalışanları beni taciz etti) olduğunu beyan ediyorum, hukuk eğitimi almamış olduğum için ifadelerdeki bazı kelime ve ifadeleri ifadeyi alan Cumhuriyet Savcısının asaletine güvenerek onayladım. Soruşturmalarımla ilgili resmi işlemleri yapan Cumhuriyet savcılarının benim alehimde hareket eden bir taraf olduklarını bilmiyordum. 5

Suçlamalarımın konusu olan adli vakalar nedeniyle tarihini tam olarak hatırlamadığım bir defa savcılığa gitmiştim. Cumhuriyet Savcısının kapısında beni yüzlerce defa taciz etmiş olan, saçları boyalı ( doğal olarak sarışın olmayan) sarışın ve koyu tenli, büyük ihtimalle kürt kökenli ( CHP Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminin destekçileri ile aramda geçmişteki siyasi çalışmalarıma bağlı olan açık bir düşmanlık var), aynılarından yüzlercesinin beni taciz ve tehtid etmiş olduğu kadınlardan iki tanesi bekliyordu. Savcı beni kaba bir şekilde kovup dinlememişti, kendisinin taraflı davrandığına emin oldum ve kendisi ile tartıştım, Kemal Kılıçdaroğlu na küfür ettim ve kandırılış bir vatandaş olarak ona oy verdiğimi söyledim, Cumhuriyet savcısının da T.C. Anayasası nın 6. Maddesini ihlâl ederek görevini CHP nin çıkarları için kullandığını, taraf olduğunu söyledim. Bu vakadan sonra haftalarca daha yıpratıldım ve savcılığa gidemedim çünkü o cumhuriyet savcısı akla ve mantığa uygun olmayacak şekilde ve kaba sözlerle taraf tutuyordu. Kendisine hayatımın tehlikede olduğunu anlatıyor, bulunduğum adreste ayakta duramayacak kadar çok yıpratıldığımı anlatmaya çalışıyordum. Yanında biri daha vardı, konuyu kendisine anlatmamı söyledi, ancak o şahsın kim olduğunu söylemedi ve kimliğini bana açıklamadı. 05 Yaptığım başvurularda adliye personeli ve özel güvenlik şirketi alehime olan eksik ifade vermeme neden oldular ve Soruşturma No: 2013/83855 ile ilgili ek ifade vermemi engellediler, beni savsaklayarak sanıkların maddi imkânlarımı yok etmesine suç ortağı oldular, sanıkların beni çalışamaz durumda tutacak şekilde kesintisiz taciz etmesini kolaylaştırdılar. Soruşturma No: 2013 / 98392 nin takipsizlik kararını elden tebliği edilemeyeceğini söyleyerek beni yanıltmaya ve savsaklamaya çalışan savcılık kalemi bayan memuru görürsem tanıyabileceğim ve adını bilmediğim bir bayan. Cumhuriyet savcılarının tavsiyesi üzerine yeni şikâyet dilekçeleri vererek şikâyetin bütünlüğünü bozmama neden oldular. Hukuk eğitimim olmadığı için, çalışma hakkımı gasp ettikleri için avukat tutacak param olmadı, bu konuyla ilgili bilgisizliğimden faydalandılar. Bu şikâyet dilekçeleri ektedir. Böylece dava açma ehliyetimi gasp etmeye teşebbüs ettiler, muhtelif, türlü türlü v.b. gibi daha önce hiç kullanmamış olduğum kelimelerin ifadelerimde yer alması için izin vermeme ve sanıkların sayısını eksik söylmeme neden oldular. Aşırı ısrarlardan ( Cumhuriyet Savcısı oldukları için kendileri ile kavga edemiyordum ve medenice konuşarak bir sonuç elde edemiyordum) sonra ve yorgunluk yarattıktan sonra ifade alarak şikâyetlerime şüphe düşürdüler, beni zan altında bıraktılar. Can güvenliğimin sağlanması ve gereğinin yapılmasını arz ederim. Haklarında şikâyette bulunmuş olduğum sanıkların ( Savcılık Soruşturma Numaraları : 2013/ 8878, 2013/98392, 2013/83855, 2013/78622 ve 2013/75904; BİMER Başvuru Numaraları Tarihleri : 341966 08.04.2013, 348563 10.04.2013, 385373 25.04.2013, 407556 04.05.2013, 424748-10.05.2013, 463579 26.05.2013, 473579 30.05.2013, 585612 14.05.2013 ve 394635 29.04.2013. İkamet ettiğim ve çalıştığım adreslerden telefon hatlarım 0 537 057 68 68 ve 0 539 576 03 35 ile Organize 6

Suçlar Şubesi, Mali Şube ve Terörle Mücadele İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve ilçelerdeki şubeleri ile yapmış olduğum küfürlü kavgalar sonucunda göndermiş olduğum uyarı niteliğindeki ihbarlar da var. ) beni organize bir şekilde maddi ve manevi olarak yıpratıp haklarımı gasp etmelerinin nedeni resmi internet sitemde kanıtlara dayandırıdığım ve iftira ile suçlamayamayacakları, dava açamayacakları suçlamalar ve İEM ne yapmış olduğum ihbarlardır. Sanıklar ikamet ettiğim adreste beni her günün 24 saati boyunca sözlü şiddet ile taciz ve tehtid ederek uyumamı, çalışmamı engellediler. Savcılığa kendileri hakkında şikâyet dilekçesi verdiğimde canıma ve malıma olan saldırılarını kendi atmış oldukları iftiralara ve işkence sayılacak düzeyde, günlerce sinirlerimi ve sabrımı yıprattıktan sonra gasp ettikleri küfürlere dayandırdılar. İnşaat mühendisiyim ancak değil mühendislik çalışması yapmak, ruh ve beden sağlığımı zor koruyacak kadar çok tehtid ve taciz ediliyordum, namusum ve şerefimle ilgili ithamlarla beni taciz eden komşular ve Tepe Özel Güvenlik Şirketi özel güvenlik elemanları ( Ted Rönesans Koleji İnşaatı Aydınevler Mahallesi Maltepe İstanbul) sanıklar ve taraftarları beni küfür etmem için kışkırtıyor, bu küfürleri can güvenliğimi tehtid etmek için mesnet olarak kullanıyordular. İkamet etmekte olduğum bölgede görevli Küçükyalı Polis Merkezi ( Tel : 0 216 417 22 45) polis memurları görevlerini yapmayarak ve sanıklara ispatlama adı altında rahatsız etme izni vererek beni kesintisiz taciz edip tehtid eden, para karşılığında beni delirtip tımarhaneye kapatacaklarını söyleyen kendilerini tanımadığım ve görmediğim sitedeki komşuların maddi ve manevi saldırısına suç ortağı oldular. Benden önce aynı bahçe katı dairesinde yaşamış olan bir gazeteciye de aynı şeyi yaptıklarını, açlıktan öldürdüklerini söyleyen komşular (Kendilerini tanımıyorum, üst katlardan ve yan binalardan günün 24 saati, 3 saatten fazla uyumamı engelleyecek şekilde kesintisiz taciz ederek çalışma hürriyetimi ve sağlığımı gasp ediyorlar) dava açmamı engellemek için elektriğimi bile kestirdiler, bulunduğum bölgede tüm kafe, kahvehane ve lokantaları topluca ceza veriyoruz diyerek beni taciz ve tehtid etmeleri için kışkırttılar. Taciz eden işyerlerinin fotoğraflarını kanıt olarak ekteki dijital bilgi deposunda sunuyorum. İstenmesi halinde görevli soruşturmacılara daha geniş bilgi veririm. Kanıtlarımı yok etmek için resmi internet sitem ve e-posta adreslerime müdahale edenlerden, giriş şifrelerimi çalıp yazmış olduğum yazıları değiştiren ve silenlerden şikâyetçi ve davacıyım, emniyet müdürlüğünün ilgili şubesinin sanıkların kimliklerini tespit etmesini arz ederim. O yazılarda siyasi partilerde yöneticilik yapmış olan ve kamu kurumlarında görevli, kamu ihalesi müteahhit firma yönetici ve çalışanı sanıklar hakkında vermiş olduğum bilgilerin ihbar sayılmasını, kamu davası açılması halinde şahitliğimin kabul edilmesini, bunların kimlik ve adres bilgilerini benden ayrıntılı olarak almanızı arz ederim. II. İtirazlarımın gerekçeleri : 1. Görevli cumhuriyet savcıları açıkça tehtid ve taciz altında olduğumu, bu tehtid ve tacizlerin sağlığıma zarar verdiğini (onların huzuruna çıktığımda 7

yorgunluktan ayakta zor duruyordum) ve işsiz kalmama neden olduğunu biliyordu, sağlığıma zarar verenleri ve çalışma hürriyetimi tehtid edenleri engellemediler. Adaleti savsaklayarak soruşturmalarda takipsizlik kararı vermek için zemin hazırladılar. Görevli Cumhuriyet Savcısı Seyit Peker soruşturma dosyasını bir hafta kadar savsakladıktan sonra 20 günlük yıllık izine çıktı, Soruşturma No: 2013/ 78622 nin takipsizlik kararı bana 7 Ağustos 2013 tarihinde elden tebliği edildi, 11 Haziran 2013 tarihinde başvurmuştum. Soruşturma No: 2013 / 98392 bana 12 Ağustos 2013 tarihinde tebliği edildi (savcılık kalemi memuru bayan elden tebliği edilmez diye yalan konuşmasına rağmen ısrarla elden tebliği aldım kararı) ve şikâyet dilekçemi 24 Temmuz 2013 tarihinde vermiştim. Savcının izinde olması ve sanık özel güvenlik şirketlerinin beni sistematik olarak yıpratması ve karalaması, görevli oldukları mekânlarda süreki manevi saldırılara uğramam nedeniyle Cumhuriyet Savcısı Seyit Peker in yıllık izinden geri dönmesini bekleyemedim ve Soruşturma No: 2013 / 98392 numaralı şikâyetimi yaptım. İki soruşturma da Cumhuriyet Savcısı Seyit Peker e verilmişti. İkisinde de takipsizlik kararı verdi ancak kararın bana tebliği edildiği tarihe kadar yalan konuşan ve sanıklarla suç ortaklığı yapan Küçükyalı Polis Merkezi ve 155 ihbar / şikâyet hattını aradığımda gelen polis memurları beni can güvenliğimi tehlikeye atacak kadar canıma ve malıma saldıran, beni tehtidle ve cebirle MHP ceza verdi diyerek akıl hastanesine kapatmaya teşebbüs eden eden sanıklar ile birlikte hareket ettiler. Tüm saldırılara ve gasp için uguladıkları taciz ve tehtidlere rağmen akıl hastanesine gitmeye razı olmadığım için bana akıl hastasına uygun dış görünüş, profesyonel başarısızlık, ekonomik yetesizlk ve sağlık durumu yaratmak için Sultangazi de ikamet eden ailemin adresinde ( Cebeci Mahallesi 2540 Sok. No: 18/2 Sultagazi İstanbul) başlayarak ve kesintisiz olarak devam ederek şu an ikamet ettiğim adreste ruh ve beden sağlığıma acımasızca saldırdılar, toplumu kışkırtmak için aşağılık ithamlarda ve hakaretlerde bulundular. Savcılığa verdiğim dilekçeler her zaman tehtid ve baskı altında hazırlandı, adliye içinde beni stres içinde tutarak haklarımı korumamı engellediler. Amaçları kendileri hakkında adam kaçırma ve tımarhanede işkence yaptırma suçlamalarımı resmi internet sitem www.cevatcaliskan.com da ve sosyal paylaşım sitesi facebook ta yayınlamış olduğum Tepe Özel Güvenlik Şirketi (Adres:Kore Şehitleri Cad. Yüzbaşı Kaya Aldoğan Sok. No:9 Zincirlikuyu/Esentepe/Şişli İSTANBUL Telefon:+90 (212) 267 23 98 Faks:+90 (212) 267 53 64) ile ilgili maduriyetime bağlı tazminat hakkımı gasp etmek idi. 1999 yıllarından itibaren Yıldız Teknik Üniversitemdeki öğrencilik yıllarımda (1995 2010) başlayan YTÜ de görevli bu özel güvenlik şirketinin iftira ve dolandırıcılıkla, YTÜ medikosunda görevli psikiyatri uzmanları ve psikologlarının düşmanca koydukları yalan teşhisler ve devamında tehtid ve baskı altında, beni şantaj altında bırakarak yazdıkları sevkler vasıtasıyla Tepe Özel Güvenlik Şirketi defalarca öğrenim hakkımı ve özgürlüğümü gasp etti. 8

İstenilmesi halinde şahısları açık kimliği, eşgalleri, ikamet ve çalışma adresleri hakkında geniş bilgi verebilirim. Bana bunlar ile ilgili soru sorulmadı. 2. Kesintisiz taciz ve tehtid altıda sadece sağlığımı korumaya çalıştım, daha somut bilgi ve kanıt sunamadım, tüm ekonomik imkânlarımı kaybettiğim gibi borçlarım nedeniyle mahkûm olacak ve evsiz kalacak duruma geldim. Evimde elektrik yok, su iki üç gün içinde kesilecek ve kiramı ödeyecek param yok. Tüm malvarlığım 35 Türk Lirası kadar ve bankalara, farklı kuruşlara on bin liraya yakın borcum var. Aylarca beni yıpratan sanıklar 3 aydır işsiz olmamı beni karalayarak ve ikamet ettiğim adreste sözlü tacizler ile uyumamı engelleyerek sağladılar. Bana jigolo, pornocu, devlet düşmanı, devletten tazminat isteyen şerefsiz ( suçlamalarımda sanık olan özel güvenlik şirketlerinden ve inşaat firmalarından tazminat talep edeceğim), başörtülü kıza küfür eden jigolo (beni günlerce ve saatlerce başörtülü kıza sulanıyor şeklinde itham ettiler ve saatlerce tesettürlü kadınların tacizi altında kaldıktan sonra tesettürlü kadınlara ihtiyacım olmadığımı, istediğim zaman fotomodel escort ile cinsel ilişkiye girdiğimi ikamet ettiğim sitenin bekçilerinden biri olan ve adı Mustafa olan sanıklardan birine söyledim, kendisi bir iki saat sonra kapıma gelerek Koralp Attık adında birine mektup geldiğini, o olup olmadığımı sorarak tehtid etti. Genellikle deli saçması kelime oyunları ve davranışlar ile tehtid ettiler beni.), elini sinkaf eden mühendis, polis düşmanı..v.b. gibi iftiraları kendileri atarak bu iftiralara dayalı olarak gittiğim her yerde ( ikamet ettiğim adres, yemek yediğim yerler, toplu ulaşım araçları, oteller..v.b.) beni şikâyet dilekçesi yazamayacak ve dikkatimi dağıtacak şekilde taciz ettiler, bu taciz ve tehtidler ile dolaylı olarak haklarımı gasp ettiler. Bu durumu bilen İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcıları beni bu durumdan kurtarmadı, gaspa izin verdiler. Maddi ve manevi olarak zarar gördüm, hukuki ehliyetime ve dava açma ehliyetime iftira atmak için zemin hazılardılar. 3. Bu soruşturmalar T.C. İstanbul Anadolu Adliyesi nde açıldı ancak görevli cumhuriyet savcıları ve adliye personeli değişik şekillerde taraf olduklarını ve beni dolandırdıklarını belli ettiler. Eğer gerekli duyulursa bunları açık şekilde anlatabilirim, Gereği görüldüğünde konuyla ilgili ifade vermeyi, kamu davası açılması halinde şahitlik yapmayı arz ederim. a) Kanıt : T.C. İstanbul Anadolu Adliyesi nin güvenlik kamerası görüntüleri ve ekte kanıt olarak bulunan dijital bilgi depolarında bulunan fotoğraf ve video görüntüleri ( Taciz edildiğim mekânların ve tacizcilerin eşgallerini ortaya koyuyorlar). Gerekçe : Adliyenin özel güvenlik şirketi beni sürekli takip altında tutuyor, adliye çalışanlarını bana iftira atmaları için kullanıyordu, sözlü olarak taciz ediyor, kendi kendine söyleniyormuş gibi davranan özel güvenlik şirketi elemanları bu konuşma yöntemini kullanarak beni tehtid ve taciz ediyordu, kışkırtıyordu. Daha sonra tavırlarını değiştirerek aralarında benim hakkımda neşeli konuşmalar yapıyormuş gibi davranmaya başladılar. Böyle konuşmaları ve davranışları dikkate almama onlar neden oldu. 9

Bunu adliye sınırları dışında bu yöntemi kullanarak açıkça tehtid eden ve ithamlarda bulunan yüzlerce yandaşlarının tacizleri ile bu yönteme alıştırarak başardılar. Soruşturma No: 2013/ 83855 ile ilgili başvurumda ilgili müracaat savcısına başvurmadan önce ve ifade verirken sözlü tacizler ve tehtidler ile beni stres içine sokup ifademde eksik olan kısımlara itiraz etmeme neden oldular, kanıtım yok diyerek (İftira davası açılacağı için iftira attıklarını sanıkların bana bağırarak söylemesinden biliyordum, bağırarak bana bunu söylediklerini ispatlayamazdım ancak iftira olduğunu ispatlamam tamamen kolay idi. Soruşturmaların açılmasını savsaklayarak takipsizlik yaratacak şekilde canıma ve malıma, çalışma hürriyetime saldırdılar. Beni sokakta evsiz kalacak hale getirdiler. b) Başbakanlık İletişim Merkezi ne yapmış olduğum bir başvurunun sonucunda Adalet Bakanlığı nın açmış olduğu bir soruşturma da aynı adliye tarafından yapılmış, o soruşturmada şikâyet etmiş olduğum Cumhuriyet Savcıları hakkındaki 1999 senesine kadar uzanan iddialarım araştırılmış ve bana herhangi bir bilgi verilmemişti. Soruşturma sonucunun o adliye tarafından T.C. Adalet Bakanlığı na gönderildiğini bir hafta önce öğrendim. O soruşturmada ve ayrıca bu takipsizliğe itiraz dilekçemin konusu olan soruşturmaların ek ifade ve kanıları arasında olan resmi internet sitem www.cevatcaliskan.com ve sosyal paylaşım sitesi facebook ( www. facebook.com/cevatali ) profilimdeki yazılarda da açıkça yıllar önce T.C. Adalet Bakanlığı na göndermiş olduğum dilekçe sonucunda ifademi alan T.C. Sultanahmet Cumhuriyet Başsavcısı Vekilinin beni tehtid ederek ve baskı altına alarak tamamen boş ve anlamsız, şikâyetimi tam olarak yansıtmayan bir ifade aldığını ve böylece tüm gençlik yıllarımı ve sağlığımı gasp ettiği yazıyordu. c) İki soruşturmaya takipsizlik kararı vermiş olan Cumhuriyet Savcısı Seyit Peker in savcılık kalemi görevlisini soruşturma dosyamdan hiçbir evrakın eksilmemesi için uyarıda bulunmuştum, geçmiş yıllarda T.C. Şişli Adliyesi ndeki bir şikâyetimle ilgili dosya arşivden çalınmış, ben kendi rızam dışında polis memurları tarafından akıl hastanesine götürülüp orada tehtid ve baskı altında bırakılmıştım, maddi ve manevi zarara uğramıştım. Eğitim hayatım zarar görmüş ve üniversitedeki inşaat mühendisliği eğitimim 15 seneyi bulmuştu. Sözkonusu suçlama savcılık kaleminde görevli ve beni tehtid eden, sözlü şiddet uygulayan bayan memurlarlar ile ilgili idi. Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler resmi internet sitem www.cevatcaliskan.com da mevcuttu ve faili meçhul cinayetlerin savcılıklardaki evrakların ve şikâyet dilekçelerinin dosyalardan çalınması ile meydana geliyor" diye bir iddiam vardı, bu iddia çok sayıdaki devlet memurunun bana düşman olmasına neden olmuştu. Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı yazıları da bu internet sitesinde 10

yayınladığım için çok sayıda devlet memurunun bana karşı düşmanca hareketleri olmuştu. Soruşturmalarda yer alan ve şikâyetçi olduğum adli vakaların açıklaması: 12 Nisan 2011 tarihinde bir inşaat firmaları grubunun ortak ofisinde ( Gerçek sahibinin Sultangazi Belediye Meclis Üyesi Halûk Bozkurt un (Tel No: 0 533 682 21 64 ) şahıs firması Artun Mimarlık İnşaat, o dönemde iziniz çalışan ve her birinin değeri 15 bin TL olan 120 dosyasının işlemlerini Aka Yapı Denetimi Ltd. Şti. ( www.akayapidenetimi.com) üzerinden gösteren ve sahibi Harun Hasan Öge (Tel No: 0 533 320 93 88) olan ( gerçekte ortak olmayan, resmi işlemler için ortak olarak gösterilmiş olan inşaat mühendisi Kemal Çetiner (Tel: 0 533 371 83 46) ve bir başka firmanın sahibi vardı) olan Pramit Yapı Denetimi Ltd. Şti. aynı ofiste idi. Ofisin adresi Cebeci Mahallesi S Caddesi No: 1 Kat : 5 Sultangazi İstanbul idi.) işe girdim. Meslek hayatıma yeni başlamış olduğum için suçlar işlediklerini ve yasadışı şekilde büyük paralar kazandıklarını geç anladım ve devamında beni tehtid ederek çalışmaya devam etmemi sağladılar, söz verdikleri ücreti ödemediler. Bana asgari işçi ücreti ödediler. Siyasetle ve dinle ilgili baskılar ve istismarlar uygulayarak beni önce nitelikli şekilde dolandırdılar, devamında mafya tehtidi ile çalıtırmaya devam ettiler. Ancak ben Sultangazi Belediyesi nde kendilerinden rüşvet alarak onlar için yasadışı şekilde görevini kullanan (görürsem tanıyabileceğim ve işledikleri suçları anlatabileceğim) devlet memurlarında korkuyordum. Vergi kaçırma ve imza sahteciliği yapan firma çalışanlarının ( İbrahim Öge (Harun Hasan Öge nin kardeşi ve şirketin Sultangazi Belediyesi ndeki iş takibi adı altındaki rüşvet trafiğinde önemli rol oynayan radyo sunucusu ve Atatürkçüler hakkındaki ithamlarına bağlı din sömürüsü yapmakla bilinen lise mezunu, Tel : 0 537 527 75 49) ve Emine Toklucu ( Lise mezunu tekniker, Tel : 0 538 304 74 32) suçlarına şahit olarak çalışmaya devam ediyordum (gereği görülmesi halinde benim eserim olan ve 33 tane inşaa edilmiş binaya ait olan statik proje tasarımlarımın ayrıntılı bilgilerini, belediyedeki pafta/ada / parsel numaralarını ve projelerin dijital kayıtlarını sunabilirim) ve benden 2002 yılında yapılmış olan bir Süleymancılar Cemaati 4 bloktan oluşan Sultangazi İlçesi Sanko Sanayi Sitesi nin yakınındaki (videoları ve resimleri ekteki dijital bilgi depolarında bulunan ) şeriat merkezi binasının sahte projesini istediklerinde bu binanın depreme dayanıksız olduğunu tespit ettim ve can güvenliğini tehtid etmemek için 30 Ocak 2012 tarihinde onları kandırarak kendilerinden kaçtım. 9 Şubat 2012 tarihinde beni arayıp sağda solda fazla konuşma diyerek tehtid etmeleri ve çok ağır hakaretler savurmaları nedeniyle internet ortamında durumu soyal paylaşım sitesi facebook profilim www.facebook.com/cevatali de anlattım. Durumu işverenlerimin üyesi/ görevlisi oldukları inanç gruplarına ( CHP, Süleymancılar Cemaati,...) anlattım ve kanıtları sundum. CHP 3. Bölge Milletvekili Mustafa Ataş ( Tel : 0 532 549 39 13) ile konuşarak CHP İstanbul İl Yönetimi Binası nda (Taksim Şişhane Beyoğlu İstanbul) uygun gördükleri bilgisayara kanıtları ve suçlarla ilgili açıklamaların dijital kopyelerini koydum. CHP İstanbul il yönetimi sorunu çözmek 11

yerine bana iş vererek kendi şantajı altına almaya teşebbüs etti. Kabul etmediğim için beni maddi ve manevi olarak yok etmeye, mühendislik yetkimi gasp etmeye teşebbüs etti. Sultangazi CHP İlçe Sekreteri Fevzi Çoban beni değişik şekillerde itham ederek, çok kritik zamanlarda ( G.O.P. 2. Asliye Ceza Mahkemesinde açmış olduğum Soruşturma No: 2008 / 1222 davanın karar duruşmasından önceki akşam) beni tutuklatacak şekilde kışkırtacak alay dolu ithamlarda bulunması ve değişik zamanlarda beni tehtid etmesiyle CHP den davacı olmaya karar verdim ve bu kararımı İstanbul İl Örgütüne ve Ankara daki genel merkezine telefonla bildirdim. 2610 TL civarındaki borcu nedenilye kapanmış olan telefon hattım 0 539 576 03 35 in satın aldığım tarihten itibaren incelenmesini arz ederim. CHP yandaşları eğitim kurumları (Bilişim Eğitim Dershanesi Bakırköy Şubesi Ebuzziya Cad. No:37 Bakırköy / İstanbul Telefon: 0212 570 18 80 (Pbx) Faks: 0212 466 08 90 e-posta: bilisim@bilisimegitim.com), ticari kurumlarda (ekte kanıt olarak sunmuş olduğum dijital kayıtlarda bu işletmelerin fotoğrafları ve videoları mevcut), işe girdiğim firmalarda (MPI Mühendislik Proje İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. Çilekli Cad. Sedir Sk. No:8 3.Levent / 34330 Beşiktaş - İSTANBUL Tel : (+90 212) 282 72 07(pbx) Faks: (+90 212) 283 59 29 E- posta : mpi@mpi.com.tr web adresi : www.mpi.com.t, Fema İnşaat ve Ticaret A.Ş. Adres : Süleyman Nazif Sokak 10 / 2 Çankaya / Ankara Telefon : +90 312 441 27 73 Faks : +90 312 441 35 57 E-Posta : info@femainsaat.com.tr İSKİ Genel Müdürlüğü İkinci Binası İnşaatı Şantiyesi Kâğıthane İstanbul, Soğancıoğlu İnşaat Adres : Mehmet Akif Caddesi Denge İş Merkezi No : 22 Kat : 5 Daire : 11 Merter / İstanbul Telefon : 0212 424 28 28 (pbx) 0212 424 28 29 Faks : 0212 592 66 26 E-Mail : sogancioglu@sogancioglu.com.tr, info@sogancioglu.com.tr ve Astas Alçı Dekorasyon Ltd. Şti. Showroom / Atölye: Sanayi M. Sultan Selim C. Aybike S. Cihat İş Merk. No: 22 4.Levent / İstanbul Telefon : +90 212 281 29 17-270 10 43 E-Posta : astas@astas.com.tr Aydınevler Mahallesi Siteler Yolu Sokak Ted Rönesans Koleji Şantiyesi ( Müteahhit firma Rönesans Holding e bağlı Rönesans İnşaat) ) haksız yere işten çıkarıldım ve iş göremez iftirasına mesnet oluşturacak olayları ailem (Nüfus dairesi aile kayıt bildirgesi ektedir), komşularım ve önceki işverenlerim suni olarak yarattı. Yaklaşık iki yıl boyunca ikamet etmiş olduğum adreslerde ( Cebeci Mahallesi 2540 Sok. No: 18/2 Sultangazi İstanbul ve Altmışlar Sitesi Tunca Apt. No: 20/A Siteler Yolu Sokak Aydınevler Mahallesi Maltepe İstanbul, Maltepe Otel Bağdat Caddesi Maltepe İstanbul, Murat Otel Gaziosmanpaşa Meydanı, G.O.P. Adliyesinin tam karşsında idi ve farklı yere taşındı) yoğun bir gürültü ve tacizler altında, tehtid edilerek namusuma, şerefime iftiralar atan şahıslar tarafından kesintisiz yıpratıldım. Yaklaşık iki yıl boyunca CHP taraftarları ve haklarında internet sitemde yazılar yazmış olduğum MHP taraftarları, Sultangazi Belediyesi ndeki rüşvet trafiğini ve şahit olduğum yolsuzlukları ihbar etmiş olduğum için AKP taraftarları tarafından karalandım, malûlen emekli edilecek şekilde tüm çalışma haklarımı iftiralar ve aşırı yorgunluk yaratarak (çalıştığım ve ikamet etmiş olduğum adreslerde ) gasp ettiler. Bu siyasi partilerin İl ve İlçe merkezleri, Ankara daki genel merkezleri ile 0 539 576 03 35 numaralı hattımla 12

yapmış olduğum uyarıları, onların tehtid ve ithamları sonucunda yapmış olduğumuz kaba sözlerle dolu tartışmaları telefon hattımı inceleyerek kanıt olarak kabul etmenizi arz ederim. Beni müşteki iken sanık durumuna düşürmek için terörist nitelik taşıyan eylemlerde bulundular, beden ve ruh sağlığıma saldırdılar ve kısa sürede bedenimi yaşlandırdılar. Kesintisiz olarak stres içinde yaşatarak hafızamı zayıflatmaya çalıştılar. Bütün bu durumları internet ortamında yazıyordum, eskiden aramda düşmanlık olan şahıslar ve adam kaçırma, gasp, işkence ile suçladığım devlet memurları hakkındaki iddialarım hayatımı tehlikeye soktu. BİMER ve Savcılıklarda açtırmış olduğum İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı soruşturmaları nedeniyle çok sayıda devlet memuru sanıklara ( Adresleri ve kimlik bilgileri açık olan işveren firmaların yöneticileri ve çalışanları, özel güvenlik şirketi elemanları (görürsem tanıyabileceğim şahıslar), belediyelerin ve adliyelerin personeli olan memurlar ve diğer sanıklar) beni savsaklayarak ve yanıltarak destek verdi. Eylül 2012 tarihinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar şubesine başvurduğumda 2000-2001 senesinde bir komiser ile ilgili şikâyetimle ilgili şikâyetçi değilim şeklinde ifadeyi baskıyla, zorla ve eğlenerek almış olan polis memuru karşıma çıktı.(tarih 8,9 veya 10 Eylül 2013 idi. İEM nün İl Yönetim Binası Vatan Caddesi İstanbul daki çok sayıdaki ziyaretimin kayıtları girişlerimde yapılmıştı). Kendisi ve bana yıllar kaybettirenler ile ilgili şikâyetlerimin ve hukuki mücadelemin hiç bir zaman bitmeyeceğini söyledim. Proje tasarımı yaparak sadece 250-400TL civarında resmi işlem kuruluş masrafı olan bir şahıs firması kuracağımı ve bu şahıs firmasının kuruluş kurallarına göre ismimin bir kısmını içermesi gereketiğini, kuracağım firmanın adının Cevatça ( İngilizce, Bulgarca, Rusça ve diğer diller gibi Cevat ın diliyle, tarzıyla ve anlayışıyla Cevatça) İnşaat olacağını söyledim. Beni Organize Suçlar Şubesi ne (altındaki kata ) göndererek konuyu oraya anlatmamı istediler. İhbar ve şikâyetlerimi anlatırken akla mantığa uygun olmayacak lâiklik neden önemli, neden Cumhuriyetçisin gibi cevabı açık olan soruları ısrarla ve gereksiz şekilde sorarak duyarlı olmamı istismar ederek sinirlenmeme (şeriatçı işverenimin beni tehtid etmesi ve uzun süre şeriatçı tacizcilerin yıpratmasına maruz kalmam, namusuma ve şerefime ithamlarda bulunmaları beni doldurmuştu) ve sert konuşmalar yapmama neden oldular. Bir haftadan kısa bir süre içinde 4 aylık hastane kontrollerinden birine (14 Eylül 2013) gittim ve o hastane kontrollerine tehtidle, MHP taraftarı Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlisi polis memurlarının defalarca yalan, suni vaka yaratarak, yakınlarımın bana kasıtlı olarak saldırmasıyla (önceki vakalarla ailemi suç ortağı sıfatları ile tehtid ediyor ve şantaj altında tutuyordular) beni kaçırması tehtidine bağlı olarak gidiyorum. Hastanede tedavi adı altında baskıyla ihtiyacım olmayan tıbbi müdahalelere maruz kalmama neden olan yukarıda sözünü ettiğim, şikâyetçi olmuş olduğum, kendisi hakkında şikâyetçi değilim şeklindeki ifadeyi cebren aldırtan komiser yardımcısı, Mali Suçlar Şubesi nde karşıma çıkan polis memuru ve YTÜ de görevli ( beni kaçırıp bu suça ortak olan) Tepe Özel Güvenlik Şirketi idi. O kontrolde 13

Dr. Erhan adındaki psikiyatri uzmanı benim tüm proje firması kurma çalışmalarımı ( o proje firmasını kursaydım aylık net gelirim 5-8 bin TL civarında olacaktı) durdurmamı sağlayacak şekilde işsiz ve iş göremez diye itham edip hukuki ehliyetimi gasp etmeye teşebbüs etti, Malûlen emekli olmayı kabul etmedim. Bana antipsikotik ilâç yazarak akli dengemin bozuk olmadığını ancak bozulabileceğini, korumaya aldığını söyleyerek iftira attı. Odadan çıktığımda annemle konuşup annemi ağlatacak şekilde tehtid etti ve internette yazmış olduğum yazıları kaldırmazsam kötü şeyler olacağını söyledi. Ülkü ocağı misafirhanesindeki olay.. Beni senelerdir tehtid ettikleri için 18 Eylül 2012 de tüm eğitim ve projecilik yapma hazırlıklarımı bırakarak İSKİ Genel Müdürlüğü İkinci Binası İnşaatı projesinde müteahhit firma Fema İnşaat Tic. ve A.Ş. de inşaat mühendisi olarak işe başladım. Firma çalışanlarının ( Leyla Ünal Öztürk Tel: 0 536 327 57 67, Mecit Özkal Tel : 0 507 755 74 29, Muzaffer Şakar Tel : 0 555 995 58 52, 0 533 414 02 21, Tanju (Harita Mühendisi ve soyadını hatırlamıyorum) Tel : 0 537 776 91 65, Ali Kumsar Tel : 0 536 478 29 56, ve diğer çalışanlar, yöneticiler) aşırı baskı ve hakaretlerine maruz kaldım. Son derece uyumlu ve çalışkan olmama rağmen firma çalışanları dolandırıcı olan önceki işverenlerime destek çıktıklarını söyleyip yüzüme konuşmadan firmanın ofisindeki yan odalardan ve koridordan sözlü taciz ve tehtidler (beni kürt mafyasına vereceklerini, öldürteceklerini) ile rahatsız ederek verimli çalışmamı engellediler. Çok fazla iş verip bu işleri onların emriyle yapmadığımı iddia ederek iftira attılar, bana verilen basit işleri yapamayan mühendis olduğumu iddia ettiler. O günlerde ailemle ikamet etmekte olduğum adreste komşuların bir yıla yakın zamandır süren gürültülü hayatları açık tehtid ve tacizlere dönüştü. Beni açıkça tehtid ve taciz ediyordular, gürültüyü kasıtlı olarak yaptıklarını koydular ortaya ve beni 10 yıl yıprattıkların söyleyerek tehtid etmeye başladılar. Ben bu 10 yıl yıpratma tacizine anlam veremedim ve amaçlarını kavrayamadım. Tüm düşmanlarım adına beni tehtid ediyordu tüm komşularım. Biri hariç diğer komşuları (yan binalardaki, arka binalardaki, altımdaki katta) tanımıyordum. Az uykuyla ağır iş yükü altında, yüzüme konuşmadan laf atma ve inkâr etme şeklinde alçak ithamlarda ve hakaretlerde bulunarak, beni tehtid ederek sert davranışlarda ve uyarılarda bulunmama neden oldular. Çok aşağılık ithamlara izin verdiğimi iddia ederek sert konuşarak uyarılarda bulunmama neden oldular. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ne ihbarlarda bulunuyordum ancak orada kamu ihalesi dolandırıcılığı olduğuna inandırmıştılar beni, bu durum çok büyük ihtimalle doğru idi. İhalenin gerçek sahibi önemli müteahhit Ferit Rızvanoğlu oraya gizlice geliyor, projenin gerçek müteahhiti olduğunu bilen çok fazla kişi yoktu, üniversitede öğretmenim olan İSKİ Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Demir de sadece İSKİ Genel Müdürlüğü sınırları içindeki ihaleyi biliyordu, Sultangazi Belediyesi İnşaatı ihalesinin de Ferit Rızvanoğlu na ait olduğunu bilmiyordu. İki ihaleye aynı anda hizmet ediyordum. Çok sayıda paravan şirket kurduklarını ve kamu ihalesi dolandırıcılığı yaptıklarını söyleyip beni gammaz diye öldürmekle tehtid ediyordular. Şantiye Şefi Ali Kumsar beni damgalamakla tehtid ediyor ama neyle itham ettiğini 14

söylemiyordu. Bana referans vererek orada işe alınmama neden olan Sultangazi Belediyesi Proje Müdürlüğü Müdürü Ahmet Çakan (Tel: 0 549 392 92 35) ve Sultangazi Belediyesi Meclis Üyesi, Belediye Başkanı Danışmanı Hayrettin Gürses e ( Tel : 0 532 275 06 90) şikâyetlerimi ve orada uğradığım saldırıları anlatıyordum. Onlar şahidimdi ancak onların da sanıklardan yana taraf olduklarını tahmin edemedim ve şahitsiz kaldım. Onlar yardım etmeyince Ulusal Parti de il başkanı olarak görevli Özgür Billur ( Tel : 0 533 413 61 17) ve Bakırköy İlçe Başkan Hasan Fırat ( Tel : 0 534 521 49 42) ile görüşmeye ve kendime şahit yaratmaya çalıştım. İnternette yapmış olduğum araştırmada Ferit Bey diye tanıttıkları ve ihalenin gerçek sahibi olduğun söyledikleri şahsın Ferit Rızvanoğlu olduğunu ve Kamu İhalesi Komisyonu tarafından soruşturulduğunu öğrenmem üzerine firma yöneticileri bana açıkça düşman oldular. Ferit Rızvanoğlu emrindeki bir grup teknik eleman (Hüseyin Karadeniz Tel : 0 531 933 93 21) ve yöneticiyi ( Muzaffer Şakar Tel : 0 533 414 02 21, 0 555 995 58 52 ; Hüseyin Ceylan Tel : 0 532 297 07 54) onların üzerine kamu ihaleleri almak için kullanıyordu, almış oldukları çok sayıdaki kamu ihalesinin Ferit Rızvanoğlu ile alâkası resmi işlemlerde gösterilmemişti. İşten ayrılmam halinde akıl hastanesi tehtidi altında kalacaktım ve hastane çalışıp çalışmama durumuna bağlı teşhis koymakla tehtid ediyordu. Şantiye çalışanları açıkça şiddet yorumları yapıp ve tehtidler savurarak karşıma hiç bir şey yapmamış gibi davranarak geçiyor ve tepki alıyordular. Bütün bu olayları İEM ne ihbar ve şikâyet ediyordum ancak ilgili şubeler bana düşman idi. Firma çalışanları da polis istediği için yaptık şeklinde laf atarak beni tehtid ediyordular ancak o dönemde İstanbul polisinin düşmanlığını kavrayamamıştım. Polisin bana düşmanlığı Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü nde görevli polis memurlarından ibaret sanıyordum. Firma çalışanları ve yöneticileri çok uzun zaman boyunca beni taciz ve tehtid ederek kamusal alanda kavga çıkarıp, şahitsiz bırakarak tutuklatma ve hukuki ehliyetimi iftira atarak gasp etmekle tehtid ettiler. 30 Ocak 2013 tarihinde işten çıktım. Şubat 2013 de eğitim çalışmaları yaptım çünkü iki yıla yakın süredir yıpratılacak şekilde ağır iş yükü ve yoğun stres, tehtidler altında çalışmıştım. Tekrar proje tasarım işine girmeye çalıştım. Sertifika programına girmiş olduğum Bilişim Eğitim Dershanesi Bakırköy Şubesi nde çalışanlar bana iftiralar ve hakaretler savurmaya, derslerde kavgalar ve tartışmalar çıkarmaya başladılar. Fema İnşaat ve Tic. A. Ş. ile iletişim içinde kalarak Microsoft Project bilgisayar yazılımı sertifika programına girmek için bilgi almam için uğraşmama neden oldular. Eğitim danışmanı Gizem Öne (Kızlık Soyadı) her aradığımda rahatsız olmuş gibi davranıyordu ve bana eksik, çelişkili bilgi veriyordu, bazen de hiç bilgi vermiyordu. İşverenlerim sertifika programına gitmem için izin verip vermemek için kararsızmış gibi davranıyordular ve ben o sertifika programının ücretini ödemiştim. Gizem Öne nin bu kadar abartılı şekilde rahatsız olmuş gibi davranmasını anlamıyordum, dershaneye eğitim için gittiğimde taciz, iftira, hakaret ve ithamlara maruz kaldım. Gizem Öne bana alt kattan laf atarak kendilerinden şikâyetçi olamamam için beni yıprattıklarını söyledi. O dönemde açmış olduğum adam yaralama davasının karar duruşması yaklaşıyordu ve ailemle komşuların 15

tacizleri, tehtidleri acımasız hale gelmişti, polise başvuramıyordum. Dershanenin kafetaryasında görevli kürt kökenli işletmeci bana laf atarak düşmanca davranışlar sergiliyor, daha sonra karşıma geçip incilmiş, kırılmış, zavallı kadın gibi, bana kendisine kötü muamele yapan adam gibi davranıyordu. Ağustos 2012 tarihinde AutoCAD sertifika programı eğitmenini tekniker Murat Gündoğar beni sözlü olarak taciz etmeye, öğrencileri beni karalayarak kışkırtmaya ve hakaret etmeye, bir şey söylediğim zaman bana kendisine hakaret etmiş adam muamelesi yapmaya, kavga çıkarmak için zemin hazırlamaya çalışıyordu. 14 Eylül tarihinde Dr. Erhan bir tekniker ile ilgili şikâyet olduğunu söyleyip bunu beni malûlen emekli etmek için kullanmaya çalıştı. Hangi tekniker olduğunu söylemedi, daha önce ilk işverenimin çok sayıda kişiyle ve yöneticilerin bir kısmı ile ilişkiye giren tekniker/teknisyen bayandan (Eminet Toklucu, Tel : 0 538 304 74 32) tehtidler almıştım. Dershane yönetimine durumu şikâyet ettiğimde yönetimin bu durumdan habersiz olmadığını öğrendim. İbrahim Bey adındaki müdür değişmiş, kasıtlı olarak onun yerine Volkan Bey adındaki ( beni ağır ceza hakimi yakınına hakaret eden adam diyerek tehtid eden ) müdür göreve getirilmişti. Telefon konuşmalarımın kayıtları incelenirse kanıta ve bilgiye ulaşabilirsiniz. Çok sayıda taciz ve tehtide maruz kaldığım için tüm olayları İEM e elektronik posta ve telefonla şikâyet ediyordum, İEM nün bu adli vakalarda taraf olduğunu bilmiyordum.hiç bir şikâyetim ve ihbarım dikkate alınmadığı için asılsız ve mantıksız ihbar/şikâyet yapan şahıs olarak zan altında kalmamı sağlamaya çalıştılar. Dış görünüşüm çok bozuldu, çok şişmanladım, cildim bozuldu, evim cehenneme dönüşmüştü, komşular sağlığımı bozacak şekilde tehtid ve taciz etmeye devam ediyordular. Çok sayıda cinsel konuşmayla hormonlarımı etkiliyordular. Ailemin sürekli inkâr edip durumun normal olduğunu söylemesi nedeniyle her şeyi ailemin yüzüne vurdum. Annem ve babam tazminat talebim büyük olduğu için mahkeme için yalan savunma amaçlı iftira attıklarını söyleyip beni sürekli tehtid edip aile içi şiddet iftirası atmak için değişik şekillerde kışkırttılar. BİMER e 8 Nisan 2013 tarihli 341966 Numaralı başvurum sonucunda T.C. Adalet Bakanlığı ve T.C. İçişleri Bakanlığı soruşturmalar açtı. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı na başvurarak beni tehtid eden ve meslek hayatıma zarar veren, çalıştığım ve eğitim gördüğüm yerlerde zarar görmeme neden olan işverenlerimden şikâyetçi oldum. Ekte kopyesini göndermiş olduğum Fezleke yi Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü ne teslim edemedim çünkü hakkında soruşturma açtırmıştım. Yukarıda BİMER başvuru numaralarını vermiş olduğum içişleri bakanlık soruşturmaları sanık Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü ne yaptırıldı ve iddialar soyut bulundu. Bu süre içinde daha fazla yıpratıldım. 11 Nisan 2013 tarihinde Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı 2. Asliye Ceza Mahkemesi nde açmış olduğum Soruşturma No: 2008/1222 dosya numaralı adam yaralama davasını kazandım. Duruşmadan önce sanıklardan biri kendi kendine 16

söylenerek tehtidler savurdu, kişilik bozukluğu olan bu şahıs Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü polis memurlarının yasadışı korumasındaydı ve kendisine açılmış tüm davalarda kanıt yetersizliği nedeniyle tutuksuz yargılanan bir psikopattı ( diğer davalarında müştekiler kaçırılıp kafalarına taşla vurularak yaralanmaktan, bir de resmi kayıtlara geçmeyen ve beni öldüresiye dövdükleri tarihlerde ikamet ettiğim apartmanda esnaf olan bir şahsın bıçaklarla yüzünü parçalamaları suçları vardı) ve açıkça sanıklarla suç ortağı olan annem duruşmaya benim isteğim dışında geldi, duruşmada aramızda bir husumet yokmuş gibi davranıp duruşma sona erdiğinde beni adliyeden 3-5 iri gövdeli polis memuru ile kaçırmaya teşebbüs etti. Hazırlık savcısına durumu anlatıp kurtuldum. Gaziosmanpaşa Murat Otel de yaşamaya ve iş aramaya devam ettim. Duruşmadan önceki geceyi otelde geçirmiştim, gece otele yerleşen müşteriler beni sabaha kadar gürültü ile rahatsız etti, duruşma için sabah otelden çıkarken uyukluyordum. Çıkış kapısının yerini şaşıracak kadar kötü durumdaydım. Duruşmadan önce sanık ve adliye çalışanları süreki etrafımda dolaşıp anlam veremediğim davranışlar sergilediler. Bir 2. Asliye Ceza Mahkemesi Kalemi memuru bayan önümden geçerek durdu ve kendisini gösterdi (kendisini tanımam, adını bilmem) ve daha sonra kısa boylu ve orta kilolu, esmer ve orta yaşlı bir adam karşıma durarak erkek gibi davrandın dedi ancak kendisi ile muhattap olmadım, cevap vermedim, amacının ne olduğunu da bilmiyordum. YTÜ İnşaat Fakültesi nde görevli Doç. Dr. Zafer Kütüğ (Tel : 0 532 230 33 48) ile tüm bilgileri paylaşmıştım, tüm olaylar sırasında kendisini arayarak düzenli bilgi vermiştim. Beni Esenyurt ta çalışmaları olan müteahhit Sait Kutlu (Tel : 0 532 454 88 76) ile tanıştırdı. İşKur vasıtasıyla başvurduğum Soğancıoğlu İnşaat Alçı ve Dekorsyon Ltd. Şti. yöneticisi Fikret Elâgöz, Doç. Dr. Zafer Kütüğ ile aynı gün arayarak ivedi olarak iş görüşmesine çağırdı ve beni işe alacağını söyledi. Duruşmadan önceki günlerde de duruşmadan sonra otelin çevresindeki esnafı kışkırtan şahıslar dolaşıyordu. Duruşmadan önce CHP Sultangazi İlçe Teşkilâtı ile işverenimin tehtid ve hakaretlerine destek vermesi, devamında bu düşmanlığı başka bir olaya bağlama hedefi ile niyetli olmadığım bir gün iftar yemeğine Sultangazi CHP İlçe Sekreteri Fevzi Çoban tarafından çağırıp yemekteki parti üyelerinin ( üç Bulgaristan göçmeni genç) anama hakaret edecek şekilde benimle eğlenmesini ayarlamıştılar. Buradan küfürlü tartışma ile ayrılmıştım. Son iki ay içinde beni sözlü olarak metro, tramvay, sokakta taciz edenler beni Türkiye düşmanı ilân edip ballı bir şekilde yok ettiklerini söylüyordular. Bunların birkaç tanesinin videosunu çektikten yarım saat sonra Maltepe Gülsuyu Polis Merkezi ndeki bir komisere göstermiştim. Öğretmenim ve Fikret Elâgöz ün beni aradığı gün Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı nda konu ile ilgili dava açmak üzereydim. Beni duruşmadan önce iftira atarak boş gezer ve ailesinin bakımına muhtaç göstermek için profesyonel ve özel hayatımı yok etmiştiler. Beni bana ömür boyu para vermemiş babamın verdiği 20TL haşlık ile yaşayan bakıma muhtaç şahıs olarak göstermeye çalıştılar. Her ay düzenli ödediğim taksitlerimi ödeyemeyecek duruma getirdiler beni. Maddi endişeler ile hemen istedikleri adreslere gittim. 17