Kırgızistan-Çu Bölgesinde Bulunmuş Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel



Benzer belgeler
Kırgızistan-Çu Bölgesinde Bulunmuş Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel

Kök Türk, Kırgızistan Çu Bölgesi, Kök Türk dönemi arkeolojisi, balbal, bediz, taş baba, göçer kültür.

ÇUY BÖLGESİNDE BULUNMUŞ GÖKTÜRK DÖNEMİNE AİT İKİ HEYKELİ YENİDEN DEĞERLENDİRMEK

MOĞOLİSTANDA YENİ BULUNAN DONGOİN ŞİREEN ANITLARI ÜZERİNE MÖNHTULGA RİNCHİNHOROL İLE SÖYLEŞİ *

PROF. DR. KUBATBEK TABALDİEV vd. TARAFINDAN HAZIRLANAN ARKEOLOJİ ALBÜMÜ / ARHEOLOGİYALIK AL BOM ADLI ESER ÜZERİNE

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

YENİ BİR ARKEOLOJİK BULUNTU: TUURA SUU BALBALI

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

(KÖK)TÜRK HARFLĐ YAZITLARIMIZ VE EPĐGRAFĐK BELGELEME

TurkTorrent.biz Ailesi Tarafından Hazırlanmıştır AtomCmyLMz 1

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

KIRGIZİSTAN-KAZAKİSTAN: Dünya Göçebe Oyunları 2018

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

Konu: Kadim Diller ve Yazılar. İran da Ön-Türkler

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

Doktora Tezi: Kırım Hanlığı nı Kuruluşu ve Osmanlı Himayesinde Yükselişi ( )

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

Abdrasul İSAKOV. Tarih Kritik - Sayı 2, Ocak Dr.,

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

Türkiye de bir ilk: Mersin ilinde omurgalı fosili Metaxytherium (Deniz İneği) bulgusu

ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI BURSA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

IV. BÖLÜM MIZRAK UÇLARI. gerçekçi dekorlar) dekore edilmiş olabilir. Bazı durumlarda uzunlamasına bir ya da iki

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

ÇUY BÖLGES NDE BULUNMU GÖKTÜRK DÖNEM NE A T K HEYKEL YEN DEN DE ERLEND RMEK

İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN:

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

KAPI SABİTLEME KİLİT SİSTEMİ TEKNİK ÖZELLİKLER

TOPOĞRAFİK HARİTALAR VE KESİTLER

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler

Kaynak: ANABIC (Associazione Nazionale Allevatori Bovini Italiani Carne) resmi internet sitesi (

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

İsmail Erdoğan. ZÜCDER Züccaciyeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

TÜRK ÜLKELERİ ve Türklerin Yaşadıkları Bölgelerin COĞRAFYASI

Fırça Ucu Şekilleri. KEDİ DİLİ Yuvarlak fırça ucu yapraklar ve çiçekler gibi yuvarlak hatlı çizimlerde kullanılır.

HARİTA OKUMA BİLGİSİ

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

KESME VE KESKİLER EĞELER

TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK , S: İSTANBUL ISSN: Copyright 2008

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DEPREM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (DAUM) 25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

Fırça Ucu Şekilleri. KEDİ DİLİ Yuvarlak fırça ucu yapraklar ve çiçekler gibi yuvarlak hatlı çizimlerde kullanılır.

Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı

Tanrı Dağı Yazıtları. Semih TOPSAKAL

Harita Okuma ve Yorumlama. Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil

T.C. MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlığı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

ARAŞTIRMA RAPORU. (Kod No: 2012.XXX) Uzman Cengiz Tan Tel: e-posta:

Bivak. Bivak; geceleme torbasıdır. Bivaklamak ise arazide gecelemektir. Dağcılıkta, çadır kullanmadan gecelemek anlamına gelmektedir.

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

Plastra bir Asya Trafik A.Ş. markasıdır. Katalogda yer alan ürünler Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiştir.

Geleneksel Çin Tıbbı mucizesi Akupunktur/akupressur meridyen ve noktaların tanıtımı. Prof. Dr. Şahin Ahmedov

25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

Fosillerin Sınıflandırılması

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

COG 446 RUSYA Hafta 2. Rusya: Makro Bir Perspektif

Yrd.Doç.Dr. MURAT ÇEKİLMEZ

PETROGLİFLER (KAYA ÜSTÜ TASVİRLER)

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.

Doç. Dr. Serdar AYBEK

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

Alman Çoban Köpeği (Alman Kurdu) Irk Standartları AlmanKurtlari.com. SempatiVeteriner tarafından yazıldı.

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Türk Coğrafya Dergisi ndeki yayınlar hakkında ( )

Evrak Tarih ve Sayısı: 14/09/2018-E T.C. TOKAT GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

NOTION ARKEOLOJIK YÜZEY ARAŞTIRMASI, 2016

Harita Nedir? Haritaların Sınıflandırılması. Haritayı Oluşturan Unsurlar

T.C. CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ YAZIM KURALLARI VE YAYIN İLKELERİ

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

Baba mı, balbal mı yoksa bediz mi?

Aralık 2013 December 2013 Yıl 6, Sayı XVI, ss Year 6, Issue XVI, pp DOI No:

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

MUM DUVARLAR: KONTROL KRİTERLERİ. Prof. Dr. Gökhan Yılmaz

OYGU MEZARLARIN ÖZDİRENÇ YÖNTEMİ İLE ARAŞTIRILMASI: NAGİDOS VE PATARA ÖRNEKLERİ

Eğim dereceleri Merdivenler

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI

Adımlar: A Windows to the Universe Citizen Science Event. windows2universe.org/starcount. 29 Ekim 12 Kasım, 2010

LİSANS: Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü KONYA Lisans Tezi :Yassı Ada 7 Yüzyıl Doğu Roma Batığı

Transkript:

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8, Sayı 2 (Haziran 2011), ss. 152-167 DOI: 10.1501/MTAD.8.2011.2.27 Telif Hakkı Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Kırgızistan-Çu Bölgesinde Bulunmuş Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel Anıl Yılmaz Celal Bayar Üniversitesi (Manisa) Kubatbek Sh. Tabaldiev Kırgız Türk Manas Üniversitesi (Bişkek) ÖZET Makale, Kırgızistan da başlamış ve uzun soluklu yürütülecek bir çalışmanın ilk yayınını oluşturmaktadır. Kırgızistan Çû bölgesinde yer alan Kırgız sıra dağlarının kuzey eteklerinden birinde bulunmuş 3 adet heykel tanıtılmaktadır. Heykeller Kök Türk hâkimiyeti döneminde yapılmışlardır ve dönemin ikonografik özelliklerini taşırlar. Bulundukları alan in-situdur ancak tarım arazisi olarak kullanıldığı için hem bağlı bulundukları kült alanlarından sökülmüşlerdir, hem de kült alanını sınırlayan blok taşlar taşınmıştır. Makalenin giriş kısmında ayrıca, Kırgızistan da Kök Türk heykelciliği ile ilgili yapılmış araştırmaların tarihçesi ile ilgili detaylı bilgi verilmektedir. ANAHTAR SÖZCÜKLER Kök Türk, Kırgızistan Çu Bölgesi, Kök Türk dönemi arkeolojisi, balbal, bediz, taş baba, göçer kültür. ABSTRACT The article is the first publication of a long term study has been conducting in Kyrgyzstan. Three pieces of sculpture examined which found in the northern foothills of Kyrgyz mountain range, Chuy region Kyrgyzstan. Sculptures carved during the Kök Türk period and show the iconographic features of its time. Sculptures found in-situ positions but the field where their cultic sites bound is ruined due to agricultural practices. At the very beginning of the article readers will come across to the historiography of the studies about Kök Türk sculpture carried out in Kyrgyzstan.

Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel A.Yılmaz- K. Sh. Tabaldiev 153 KEY WORDS Kök Türk, Kyrgyzstan-Chu region, archeology of Kök Türk period, balbal, bediz, stony (kamennaya, taş) baba, nomadic culture. 1. Giriş Kök Türk arkeolojik verileri arasında heykellerin ayrı bir yeri vardır. Moğolistan dan başlayarak Macaristan a, hatta bazı tek tük örneklerle Polonya ya kadar uzanan bozkır coğrafyasına yayılmış bu heykeller hakkında bugüne kadar oldukça detaylı çalışmalar yapılmıştır. Ancak tüm heykelleri bir arada gösteren bir katalog çalışması henüz oluşturulabilmiş değildir. Bu yüzden araştırmacılar daha dar bölgelerden edindikleri bilgilerle genel yargılara varmak durumunda kalmışlardır. Daha önceki çalışmalarımızda bu tür araştırmalara göndermeler yapmıştık (Yılmaz 2005a; Yılmaz 2005c; Yılmaz 2009). Kırgızistan da ise arkeolojik araştırmalar oldukça eskiye gitmektedir. Heykellerle ilgili ilk bilgiler de bu esnada kaydedilmiştir. 1856 yılında Issık göl civarında bilimsel bir saha araştırması yapan Ç. Ç. Velihanov heykellerden bahsederken çalışmasında şöyle bir ifade kullanır: Küçük Rusya (Ukrayna) ve Sibirya daki heykellerin bulunduğu yerler tepedir; oysa buradaki heykellerin durumu böyle değildir. Bunları kimin ne için diktiği anlaşılamamıştır. Yüzlerinde kocaman bıyıklar görülür, sağ eli ile de bardak benzeri bir kap tutmaktadır. Yüz ve gözlerinin görünüşü Moğolları hatırlatır (Valihanov 1961: 268). P. P. Semenov da 1857 yılında gerçekleştirdiği Tengri dağları araştırmaları esnasında tespit ettiği heykeller için, buradaki balballar kabaca oyulmuş ve yere derin çakılmışlardır; yassı geniş yüzleri ve erkeklerin uzun bıyıkları vardır demiştir (Semenov 1948: 274). Neredeyse bir aziz konumuna yükselmiş Barthold da, Tengri dağları boyunca bilimsel araştırmalar yapmıştır (1897). St. Petersburg Üniversitesi'nde görevliyken, 1893-94 yılları arasında Kırgızistan da yaptığı araştırmalarını yayımlandığı çalışması, hem daha önce toplanarak sergilenen (in situ özelliklerini kaybetmiş) heykelleri, hem de orijinal arazi sonuçlarını içermektedir. Bu kitapta 27 adet Türk dönemi heykeli (20 adet Kök Türk dönemi, 7 adet Kıpçak) ve 1 adet de geyikli taş yayımlanmıştır. İhtimalle Barthold özellikle arazi çalışması esnasında (1897: tablo XV) daha çok heykele rastlamış olmalıdır, ancak bunların hepsini eserine dâhil etmemiştir. Barthold dan sonra Aniçkov, bu konudaki çalışmasını 1899 tarihinde Taşkent te neşr eder. (Aniçkov 1899). Aniçkov 10 Ağustos 1896 tarihinde Kırgız sıradağlarını (Talas ta, Kırgızistan ve Kazakistan ı ayıran dağ sırası) ve ağırlıklı olarak Çu bölgesini incelemiş; Kıpçak dönemine ait in-situ durumda 4 heykel yayımlamıştır. Bu heykeller o gün itibarıyla Merke ye gönderilmişlerdir.

154 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8. Sayı 2. Haziran 2011 1918 yılında Heikel in Talas ta yaptığı çalışmaları yayımlanır (Heikel 1918). Kırgızistan da kazı yapan ilk yabancı olarak da bilinen Heikel, kült alanlarında yaptığı araştırmada 4 adet Kıpçak dönemine tarihlendirilen heykeli ele almıştır. Yine Kırgızistan da yapılmış ve 2 büyük cilt hâlinde yayımlanmış Bernştam ın araştırmalarını dikkate almalıyız (Bernştam 1952). Issık göl ve Tengri dağlarında yapılan araştırmalar oldukça detaylıdır, ancak heykellerin ortaya çıkmasında ileri sürdüğü tezlerin temellendirilmemesi gibi bazı sorunları da içinde barındırmaktadır. Kibirov da Tengri dağlarının orta kesimlerinde yaptığı araştırmalarda, taş heykellerin kült alanları ile ilişkisi üzerine durmuş, çalışmasında 4 kült alanı tespit etmiştir. Ancak Kibirov bu eserlerin tarihlendirme çalışmalarından ziyade, heykellerin sadece basit bir şekilde tanıtımlarını yapmakla yetinmiştir (1959: 89). Tengri dağlarındaki heykel araştırmaları denince akla gelen en önemli çalışma Ya. A. Şer tarafından yapılandır. 1960-63 yılları arasında Tengri dağları ve Issık göl ün de içine girdiği Yedi Su (burası Kazakistan ın güneyi ve Kırgızistan ın Çu bölgesi ile kuzey Issık göl ü içerir) civarında yaptığı araştırmalarda 145 heykel saptamış ve bunları makaleler (Şer 1963a; 1963b; 1963c) ve kitap olarak yayınlamıştır (Şer 1966). Bu kitapta heykellerin ikonografik özellikleri, yapılış amaçları, nasıl sınıflandırılması gerektiği ve dönemleri hakkında pek çok konuya açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Oldukça kapsamlı ve zahmetli bir çalışma kabul edilebilir. Daha sonra bu araştırmalar bir süreliğine kesintiye uğramıştır. Mokrinin, Vinnik, Abetekov, Moskaleyev, Duyşeyev, Omorov gibi araştırmacılar özel bir çalışma başlatmamışlar, sadece heykel bulundu bilgisini değerlendirmek üzere ilgili bölgeye gitmişlerdir. 1996 yılında ilk defa Tabaldiyev, Narın bölgesindeki Koçkor da kült alanlarının heykellerle olan organik ilişkileri üzerine çalışarak, kazılar yapmıştır (1996: 60-82). Bahsedilen tüm bu araştırmalar, Kırgızistan da bulunan Kök Türklere ve Kıpçaklara ait heykel bilgilerine katkıda bulunmuşlardır. Ancak bu çalışmalar her ne kadar birbirini tamamlıyor gibi görünse de, özellikle ritüel alanlarına yönelik özel bir araştırma yapılmamıştır. Şer in çalışması bir yana, henüz tüm heykelleri bir araya getiren katalog da oluşturulamamıştır. Bu yüzden bugüne kadar yapılan sınıflandırma çalışmaları her ne kadar bir bütün olarak görünüyor ve itiraz edilmiyorsa da malzemenin tamamını görmeden yapılan bu çalışmaların eksik olduğu kanısındayız. 2. Çu Bölgesi'ndeki Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel Hakkında 2005 yılında, bu makalenin yazarları girişte işaret edilmeye çalışılan eksikliği gidermek amacı ile bir çalışma başlatmışlardır. Tüm Kırgızistan ı kapsayacak ve Kırgızistan Coğrafyasında Bulunan Türk Dönemi Heykelleri Kataloğu dediğimiz bu

Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel A.Yılmaz- K. Sh. Tabaldiev 155 araştırmayı bitirebildiğimizde bölgeler arası kıyaslamalı bilgilere ulaşmış olacağız. Daha sonra Kazakistan, Moğolistan, güney Sibirya ve güney Rusya nın da bu şekilde taranması, bize Orta çağ boyunca Avrasya kuşağını mesken edinen çeşitli Türk boyları hakkında daha sağlıklı bilgiler verecektir. Bu çalışmalar hâli hazırda çeşitli vesilelerle yürütülmüş, bazıları da yürütülmektedir. Güney Rusya da bulunan Kıpçak heykellerinin kataloğu Pletneva (1974) tarafından, erken diyebileceğimiz bir dönemde oluşturulmuştur. Moğolistan da Bayar (Bayar - Erdenebaatar 1999) ve Hayashi (1996) detaylı araştırmalar yaparak 2 kapsamlı kitap hazırlamışlardır. Kazakistan da ise Ermolenko (2004) ve Dösimbayeva nın (2002) çalışmaları sürmektedir. Rusya Altayları'nda da, Kubarevlerin bu tip çalışmalar yaptıklarını biliyoruz (Kubarev 1984; Kubarev 1997). Umarız bu çalışmaların bir benzeri Çin Altayları, Tuva ve Hakasya için de yakın bir gelecekte yapılır. Biz de Kırgızistan için düşündüğümüz bu kataloğu yapabilmek amacıyla öncelikli olarak Çu ve Issık göl bölgelerindeki müze ve devlet binalarının envanterlerinde bulunan veya envantere girmemiş, ancak bahçelerinde sergilenen heykelleri kayıt altına almaya başladık. Nispeten bu çalışmalarımızı tamamlamamızın ardından, arazi çalışmalarımız başlamıştır. Makalemizin konusunu oluşturan heykeller de, Çu bölgesindeki yüzey araştırmaları esnasında bulduğumuz ilk heykeller olması açısından önemlidir. Heykellerin ölüyü anmak amacıyla özel olarak geliştirilmiş bir mimarî olan kült alanlarının önünde sergilendiğini biliyoruz. Mezarın yerinin belli olmasını istemeyen aristokratlar için (Yılmaz 2005b: 120-121) bu mimarîler, belirli zamanlarda toplanma yeri olarak kullanılmıştır. Kök Türklerin hâkimiyet dönemleri boyunca artistik değeri daha ön plana çıkan heykeller yaptıkları gibi, sadece sembolik olarak yani her hangi bir plastik değer taşımayan bazı stelleri de öylece diktiklerini biliyoruz (Yılmaz 2005a: 90). Araştırmamıza konu olan heykeller, Çu bölgesinde, Bişkek şehrine bağlı Şalta köyüne yaptığımız bir yüzey araştırmasında 9 Mayıs 2006 tarihinde bulunmuştur. Arazideki asıl konumları Şalta nın hemen kuzeyinde Tengri dağlarının uzantısı Kırgız sıra dağlarının kuzey eteklerindeki yamaçlardan birindedir. Baygeldi denen bu düzlüğün GPS ölçümleri 1 : N. 42 45 38,5; E. 74 28 44,3 tür (Bkz. Harita; Resim 1). 1 GPS aleti, Kırgızistan da 4m. yanılma payı ile bilgi vermektedir.

156 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8. Sayı 2. Haziran 2011 Harita: Tengri dağları ile Yedi Su Bölgesinde bugüne kadar yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda kayda geçmiş heykellerin konumlarını gösterir harita. Resim 1: Baygeldi nin Kırgız sıra dağlarının kuzey eteklerindeki konumu.

Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel A.Yılmaz- K. Sh. Tabaldiev 157 Çu bölgesinin bu kısmı kuzey İpek Yolu nun güzergâhlarından biridir. Bölgenin tarıma müsaade eden bir alanda bulunması ve Suyab, Burana ile Otrar gibi büyük şehirler arasında uzanan yolun üzerinde kalması irili ufaklı höyüklerin oluşmasına yol açmıştır (Kojemyako 1959). Aynı zamanda Tengri dağlarının hayvancılık ile ilgilenen boylar için cazibe merkezi olması ciddî bir Batı Kök Türk nüfusunun iskânı mümkün kılıyordu. Ticaret yollarına yakınlık da göçer toplumları burada tutan bir diğer unsurdur. Kırgız sıra dağları sadece Kök Türk arkeolojik malzemelerinin bulunduğu bir yer değildir. Kök Türk öncesi dönemlere ait olduğu anlaşılan pek çok kurgan da bulunmaktadır. Bu yüzden bölgenin Eski Çağ ve erken Orta Çağ boyunca göçer kavimlerin kullandığı bir mezarlık (kurganlardan ötürü) ve ritüel alanı (Kök Türk heykellerinden ötürü) olabileceğini düşünebiliriz. Tarımın günümüzde daha ekstansif bir şekilde yapılıyor olması ile makineleşmenin artması, arazilerin traktörlerle sürülmesine ve erken dönem göçerlerinin pek çok arkeolojik sit alanının kaybolmasına neden olmaktadır. Bu yüzden günümüzde, Çu bölgesinde in-situ durumda bir kült alanının varlığı bilinmemektedir. Biz de bölgede 2006 yılı boyunca sürdürdüğümüz çalışmalarda böyle bir alana rastlamadık, ancak umuyoruz ki daha yüksek yaylalarda bu tip arkeolojik sitler varlıklarını koruyabilmiş olsunlar. Baygeldi heykellerinin bulunduğu alan da bir tarım arazisi olarak işlendiğinden, bağlı bulunmaları gereken kült alanları kaybolmuştur. Levha şeklindeki bu büyük taşlar traktörün pulluklarına zarar verdiği için çekilerek arazinin bir kenarına atılmış olmalıdırlar. Susuz tarımın yapıldığı bu bölge, sadece ekim yapılmadan önce tarandığı için burayı işleyen köylü, heykelleri başka bir yere taşımaya gerek duymamış. Hatta bize anlattığına göre heykelleri keşfetmesi şöyle bir olay dâhilinde gerçekleşmiştir: öğle yemeği için çalışmalara ara verdiğimde, traktörden inip yemeğimi yemek üzere orta boylu bir taşın üzerine oturdum. Ekmeğimden bir-iki ısırık aldıktan sonra kafamı gayrı-ihtiyarî oturduğum taşın ucuna çevirdiğimde birisinin sert bir ifade ile bana bakmakta olduğunu gördüm. Öyle yorgundum ki heykelle göz göze geldiğimde kendimi bir insanın üzerine oturmuş gibi hissettim ve korkudan derhal oradan kaçtım. Şimdi bile oraya çekinerek gidiyorum ve yanımda birileri olsun istiyorum. Hikâyenin biraz abartılarak ve neşelendirilerek anlatıldığını düşünsek de, gerçekten heykellerin ikisi yerde, yüzü gökyüzüne bakar şekilde (Baygeldi I, II), diğeri (Baygeldi III) ise yüzleri toprağa dönük şekilde bulunmuş ve (Bkz. Resim 2) ve estampajları çıkarılarak kayıt altına alınmışlardır (Bkz. Resim 3, Resim 4)..

158 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8. Sayı 2. Haziran 2011 Resim 2: Heykellerin Baygeldi'deki konumları. İlk heykel, arazinin aşağı kısmında bulunmuştur. Baygeldi I kodu verilen bu heykelin yüksekliği 78.5 cm., genişliği 34 cm. ve kalınlığı 22.5 cm. dir. Pembe-beyaz granitten yapılmış taşın geniş yüzeyine; bir insana ait baş detayları ba-rölyef olarak işlenmiş, vücut detayları gösterilmemiştir. Şer in sınıflandırmasına göre, Sadece yüz veya baş suretleri olan heykeller adlı üçüncü grupta değerlendirilebilir (1966: 26). Kısmen tahrip olmuş heykelin boyun boşluğu baş ile gövdeyi birbirinden ayırır. İnce çekik gözlerini kavrayan kemer şeklindeki kaşları kırık burnu ile birleşir. Aralık dudaklarının üzerindeki kaytan bıyıkları yanaklarının kenarına kadar uzatılmış, kulakları gösterilmemiştir.

Çizim 1: Baygeldi I Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel A.Yılmaz- K. Sh. Tabaldiev 159

160 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8. Sayı 2. Haziran 2011 Çizim 2: Baygeldi II Baygeldi II kodlu heykel ise, arazinin ortasına doğru bulunmuştur. Klasik şemayı tekrarlar, Şer in yaptığı sınıflandırmada birinci gruba, yani Sağ elinde kap tutan, silahlı erkek tasvirleri ne dâhil edilebilir (Şer 1966: 25, 26). İri taneli beyaz-gri granitten yapılmış heykelin yüksekliği 96 cm., genişliği 47 cm. ve kalınlığı 37 cm dir. Detaylar ba-rölyef olarak itinayla gösterilmişlerdir. Yüz kısmında, ince kaşları uzun burnu ile birleşerek badem şeklindeki gözlerinin üzerinde uzanır. Çıkık elmacık kemikleri gayet belirgindir. Her iki kulağında da bir pandantif yardımı ile kulak memesine asılmış yuvarlak küpeler bulunur. Kaytan bıyığı da hafif aralık dudaklarının üzerinde yanaklara kadar uzatılmıştır. Çene çıkıntısı ve boyun boşluğu kafayı, gövde bütünlüğünden ayırır. Gövde kısmında ise, sağ eli ile göğüs yüksekliğinde sivri dipli bir kabı, altından gayet nazik bir şekilde tutarken gösterilmiştir, sağ elinin sadece dört parmağı gösterilmiştir. Sol eli ise karın kısmında, kılıcı sapından tutarken gösterilmiştir. Üzerindeki paltonun her iki yakası da yapılmıştır. Kemer gözükmez, ancak bir kemere asıldığı anlaşılan kısa hançeri karnının hemen üstünde yere paralel şekilde gösterilmiştir; ihtimalle çakmak taşının konduğu bir (deri?) torba da heykelin

Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel A.Yılmaz- K. Sh. Tabaldiev 161 sağ tarafına yine kemere asılıymış gibi yerleştirilmiştir. Çizim 3: Baygeldi III Arazinin en yüksek yerinde ise Baygeldi III kodlu heykel bulunmaktadır. Şer in sınıflandırmasına göre ikinci gruba yani Sağ elinde kap tutan, silahsız, cinsi belli olmayan ve erkek heykelleri alt başlığı ile incelenir (Şer 1966: 26). Kırmızı-kahverengi iri taneli granitten yapılmış heykelin yüksekliği 91 cm., genişliği 57 cm. ve kalınlığı 24.5 / 17 cm'dir. Kaşlarının ucu yukarı doğru kaldırılmış bu ilginç heykelin uzun burnu, küçük ağzı ve çıkık elmacık kemikli geniş yüzü, hatta yuvarlak çenesi sanat tarihinde Türkleri ayırt edici bir ifade olan ay yüzlü, badem gözlü ifadesini doğru çıkarır şekilde işlenmiştir. Her iki kulağında da kulak memelerine pandantiflerle asılmış yuvarlak küpeler bulunur. Heykelin bıyık ya da silah gibi erkekleri gösteren ikonografik özelliklerinin olmaması cinsiyetini tahmin etmemizi zorlaştırmaktadır. Heykelin vücut kısmı kısmen tahrip olmuştur. Kolları belli olsa da elleri gözükmez. Göğüs yüksekliğinde sivri dipli bir kap bulunmaktadır ancak belirttiğimiz üzere sağ eli gözükmez.

162 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8. Sayı 2. Haziran 2011 Resim 3: Baygeldi III ün topraktan çıkartılması esnasındaki durumu, Kubat Tabaldiyev. Yukarıda ifade ettiğimiz gibi Çu bölgesinde orijinal bir kült alanı henüz bilinmemektedir. Heykellerimizin de her ne kadar kült alanları kaybolmuş olsa da yerleri in-situ durumdadır. İleriki çalışmalara bir gönderme yapmak için heykellerin orijinal yerleri hakkında bir görüş ileri sürmek isteriz: Köktürklerin kült alanı yapmak için seçtikleri yerler genellikle yaylaların düz alanları olmaktadır. İncelediğimiz heykellerin bulundukları alan oldukça eğimli bir yapıya sahiptir. Bu yüzden heykellerin daha yukarıda bulunan ve nispeten düz olan bir yerden düşerek bugünkü yerlerine yuvarlandıklarını söyleyebiliriz. Daha ileriki bir tarihte, burada kazı yapılacak olduğunda toprak seviyesinin 70-80 cm. altında kült alanlarının kalan izlerinin bulunabileceklerini düşünüyoruz. Böylece buradan elde edilecek verilerle heykellerin tarihlendirmesi çok daha sağlıklı yapılabilir. Sonuçta bizim de yapmak istediğimiz öncelikli olarak bu heykelleri akademisyenlerin kullanabileceği şekilde bir standarda sokmaktır. Oysa çok daha detaylı ve veri sağlayacak bilgiler, bu kült alanlarının kazılması ile olacaktır.

Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel A.Yılmaz- K. Sh. Tabaldiev 163 Resim 4: Baygeldi II nin estampaj öncesi incelenmesi, Anıl Yılmaz. Şu konuyu da üzülerek belirtmek isteriz: Heykellerin keşfinden çok kısa bir süre sonra aynı bölgeye Emin Akın tarafından yönetilen tarihî bir kısa film çekmek için gittik. Yönetmenin amacı; Kök Türk döneminde kült alanlarında nasıl bir ritüelin düzenlendiğini göstermekti. Bu amaçla orijinal mekânı ve heykelleri kullanmanın filmin kalitesini arttıracağı yönünde bir düşünceye sahipti. Ancak maalesef üç heykelden ikisinin alandan izinsiz bir şekilde alındığını tespit ettik. En yakındaki çiftlik evi sahipleri ile yaptığımız mütalaadan da kendilerinin bu konudan bir haberleri olmadığı bilgisini edindik. Kırgızistan ekonomisindeki kötüye gidişten ötürü, pek çok ülkede olduğu gibi arkeolojik malzemeler, ticarî bir emtiaya dönüşmek üzeredir. Henüz ciddî bir kaçak kazı ve satış ekonomisi oluşmuş değildir. Ancak tedbir alınmazsa eğer, üzülerek belirtmemiz gerekiyor ki; Baygeldi heykellerinin ikisinin başına gelen durum Kırgızistan daki sahipsiz duran tüm heykellerin başına gelecektir. Bu kötü durumdaki tek tesellimiz yağmadan kurtulan Baygeldi I in tarafımızdan Manas Üniversitesi'ne taşınmasıdır (Bkz. Res. 5).

164 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8. Sayı 2. Haziran 2011 Resim 5: Kaçakçılıktan kurtararak Manas Üniversitesi bahçesine getirdiğimiz Baygeldi I ve başka bir heykel Bilindiği üzere Kök Türklerin Tengri dağlarına hâkim olmaları, Kağanlığın kurulmasından hemen sonraki bir döneme denk gelir. İstemi Yabgu idaresinde, sınırlar Afganistan ve Kırım bölgesine kadar genişler (Taşağıl 1995: 31-34). Bu yıllar savaşların kazanıldığı, kahramanlık destanlarının oluşturulduğu bir dönemi işaret ediyor olmalıdır. Bu yüzden de atalar kültü toplumda kendini her alanda göstermektedir. Heykellerin üzerlerinde tarihlendirme yapmamıza yardımcı olacak bazı elementler bulunmaktadır, ancak bir kült alanına rastlamamız bize bu konuda çok yardımcı olacak arkeolojik verilerin eksikliğini gösterir. Baygeldi II ve III numaralı heykellerde görülen küpeler, 6. ve 8. yüzyıllar için neredeyse standarttır, ancak 9. yüzyılda bile görülür. Kök Türk döneminde yapılmış heykellerin hemen tamamının kulaklarında küpeler gösterilmişlerdir. Yuvarlak yapıları, bir pandantif yardımı ile kulak küpesine asılmaları ayırt edici bir özellik değildir. Yine II ve III numaralı heykellerde görülen üçgen ve sivri dipli kaplar da, kazılarda ele geçmemiştir (Tabaldiev 1996: 36-37); bu yüzden keramik olmadığı düşünülmektedir. O dönemde çok kullanıldığı şekli ile metal, ahşap hatta deri bile olması mümkündür. II numaralı heykelin belindeki kılıç da Kök Türk dönenimde Asya da yayılmıştır.

Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel A.Yılmaz- K. Sh. Tabaldiev 165 Hafif kavisli gelen bu kılıcın tek tarafı keskindir ve her zaman sağ elle kullanılmak için üretilmişlerdir. Bu yüzden de vücudun sol tarafına doğru, kemere iki bağlayıcı yardımıyla asılırlar. Bilindiği üzere Kök Türk süvarilerinin asıl silahları tüm düşmanlarına korku salan ıslık çalan okları ve uzun mızraklarıdır. Savaş esnasında oklar yardımı ile uzun mesafeden düşmana zayiat vermeye çalışırlar; sonra zırhlar kuşanmış ağır süvariler mızrakları ile safları dağıtırlardı. Kılıç ise son ama en etkili darbeyi indirmek için kınından çıkarılmaktaydı (Hudyakov 1986: 153-155, res. 68). Yine pek çok Kök Türk heykeli için standart olan karın kısmına asılan ve kıngırak denen daha küçük hançer ise, yakın koruma için geliştirilmiş bir silahtır ve neredeyse M.Ö. 2. bin yıldan beri Avrasya bozkırlarındaki stellerin üzerinde görülmektedir. Bu yüzden Baygeldi II heykeli teçhizatlı bir Kök Türk beyini göstermesi açısından çok önemlidir. Kök Türk beyleri barış zamanlarında böyle giyinmiyor olmalılardır. İhtimalle kıngırakları daima kemerlerine asılı duruyordu, yani gündelik giyimin bir parçası idi. Keza çakmak taşını koyduklarını düşündüğümüz sağ tarafa asılı torba da böyle olmalıdır. Ancak savaşçıların kılıçlarını sadece savaş zamanında ya da sıra dışı bir durumda takıyor olmaları gerekir. Fakat iş poz vermeye gelince bu beyler, herhâlde kendilerini en güçlü ve ihtişamlı gösterecek malzemelerini kuşanarak bedizcinin (heykeltraşın) (Yılmaz 2005: 211) karşısına çıkıyorlardı. Aynı bugün, gelecek kuşaklara hakkımızda bir görüntü aktarmayı düşünürken, bizlerin de yaptığı gibi. Belirttiğimiz gibi heykellerin in-situ özelliklerinin kaybetmeleri, bağlı bulundukları kült alanlarındaki maddî kültür verilerinin bulunmaması bizde heykeller için belirgin bir tarihlendirme yapmamızı güçleştirmektedir. Bu durumda heykelleri Kök Türklerin etkilerini güçlü olarak hissettirdikleri M.S. 6.-8. yüzyıllar arasına tarihlendirmekten başka bir yol yokmuş gibi görünmektedir. Kaynaklar ANİÇKOV İ. (1899) Poyezdka k kamennım babam okolo Merke, Russkıy Turkestan, Taşkent, 74-79. BARTHOLD V. (1897) Otçet o Poyezdke v Srednyuyu Aziyu s Nauçnoy Tselyu 1893 1894 gg., St. Peterburg. BAYAR D. ERDENEBAATAR D. (1999) Mongol Altayın Hun Çuluun Höşöö, Ulaanbaatar. BERNŞTAM A.N. (1952) İstoriko-Arheologiçeskiye Oçerki Tsentralnovo Tyan-Şanya i Pamiro- Alaya, Materialı i İssledovaniya po Arheologii SSSR, Moskva, 72-89. DOSİMBAYEVA A. (2002) Jetisu Turkılerının Kiyelı Jeri, Taraz. ERMOLENKO L.H. (2004) Srednevekovıye Kamennıye İzvayaniya Kazahstanskih Steley, Novosibirsk. HAYASHİ T. (1996) Stone Statues in Mongolia, Japonca - Ayrı basım, Japonya.

166 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8. Sayı 2. Haziran 2011 HEIKEL H.J. (1918) Altertümer aus dem tale des Talas in Turkestan, Helsinki. HUDYAKOV Yu.S. (1986) Voorujeniye Srednevekovıh Koçevnikov Yujnoy Sibiri i Tsentralnoy Azii, Novosibirsk. KİBİROV A.K. (1959) Arheologiçeskiye rabotı v Tsentralnom Tyan-Şanye, Trudı Kirgizskoy Arheologo Etnografiçeskoy Ekspeditsii, C. II, Moskva, 77-130. KIZLASOV L.R. (1959) İssledovanıya na Ak-Beşime v 1953-1954, Trudı Kirgizskoy Arheologo Etnografiçeskoy Ekspeditsii, C. II., Moskva. KOJEMYAKO P.N. (1959) Rannesrednevekoviye Goroda i Poseleniya Çuskoy Dolin, Frunze. KUBAREV V.D. (1984) Drevnetyurskiye İzvayanita Altaya, Novosibirsk. KUBAREV V.D. (1997) Kamennıye İzvayanıye Altaya, Novosibirsk. PLETNEVA S.A. (1974) Polovetskıye Kamennıye İzvayanıya, Moskva. SEMENOV TYANŞANSKİY P.P. (1948) Memuarı. Puteşestvıye v Tyan Şan v 1856 1857 gg., C. I., Moskva. ŞER Ya.A. (1963a) İkonografiya drevnetyurkskih izvayaniya, İzvestiya Akademii Nauk Kirgizskoy SSR Seriya Obşestvennih Nauk, Tom V, Bil. 1, Frunze, 45-57. ŞER Ya.A. (1963b) Odnom drevnetyyorkskom izvayanii iz Çuskoy Dolini, Sovyetskaya Arheologiya, S. 2, Moskva, 239-243. ŞER Ya.A. (1963c) Pamyatniki Altaysko-Orhonskih Turok na Tyan-Şan, Sovyetskaya Arheologiya, S. 4 Moskva, 158-166. ŞER Ya.A. (1966) Kamennıye İzvayanıya Semireçya, Moskva-Leningrad. TABALDİEV K. (1996) Kurganı Srednevekovih Koçevih Plemen Tyan Şanya, Bişkek. TAŞAĞIL A. (1995) Göktürkler, Ankara. VALİHANOV Ç.Ç. (1961) Zapiskih o Kirgizah, Sobranıye Soçiney, C. I., Alma-Ata. YILMAZ A. (2005a) Avrasya da klasik Türk dönemi insan biçimli heykelciliğinin gelişimi, Arkeoloji, Anadolu ve Avrasya, İzmir, 87-97. YILMAZ A. (2005b) Gök Türk heykelciliğinde baba ve balbal kavramları üzerine, Orta Asya dan Anadolu ya Türk Sanatı ve Kültürü Prof. Nejat Diyarbekirli ye Armağan, Ankara, 111-126; 611-614. YILMAZ A. (2005c) Baba mı, balbal mı yoksa bediz mi?, Modern Türklük Araştırmaları Dergisi. Cilt 2, Sayı 4 (Aralık), Ankara, 206-214. (URL: http://mtad.humanity.ankara.edu.tr/makale.php?id=86) YILMAZ A. (2009) Göktürk heykelciliğinde Umay Ana figürleri, XI. Ortaçağ Türk Dönemi Kazı Sonuçları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu 17 19 Ekim 2007, İzmir, 457-468.

Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel A.Yılmaz- K. Sh. Tabaldiev 167 Anıl Yılmaz Yrd.Doç.Dr., Celal Bayar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Eski Çağ Tarihi Anabilim Dalı, İslâm öncesi Türk sanatı ve arkeolojisi araştırma alanıdır. Muradiye Yağcılar Yerleşkesi 45140, MANİSA. E-posta: yilmazanil@yahoo.com Tel: 90 236 241 2156 Kubatbek Sh. Tabaldiev Prof.Dr., Kırgız-Türk Manas Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi. Orta Asya Türk dönemi arkeolojisi ve sanatı araştırma alanıdır. Adres: Kırgız-Türk Manas Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Cengiz Aytmatov Yerleşkesi, Djal-Bişkek, Kırgızistan. E-posta: tabaldievk@yahoo.com Tel: 996 312 492786 Yazı bilgisi: Alındığı tarih: 21 Şubat 2011 Yayına kabul edildiği tarih: 15 Haziran 2011 E-yayın tarihi: 15 Ağustos 2011 Çıktı sayfa sayısı: 16 Kaynak sayısı: 27