03.02.2009 GÜMRÜKLER AB'YE UYUMLULAŞTIRILIYOR Gümrük mevzuatının AB ile uyumlu hale getirilmesi ve uygulamalardan kaynaklanan sorunların giderilmesi amacıyla Gümrük Kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasını içeren yasa tasarısının, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildiği belirtildi. Tasarıyla, kanunda yer alan bazı tanımların değiştirilirken, yeni deyim ve tanımlara yer verildiği; buna göre, "Giriş Gümrük İdaresi", "İthalat Gümrük İdaresi", "İhracat Gümrük İdaresi", "Çıkış Gümrük İdaresi" nin yeniden tanımlandığı kaydedildi. "Serbest Dolaşımda Bulunan Eşya" nın yeniden tanımlanarak AB mevzuatına uyumlu hale getirildiği; "Gümrük Vergileri" nin yeniden tanımlanarak, "İthalat Vergileri" ve "İhracat Vergileri" tanımlarıyla uyumlaştırıldığı; "Gümrük Denetimi" ifadesinin çıkarıldığı, bunun yerine "Gümrük Kontrolü" deyiminin getirildiği ve son olarak "Asıl Sorumlu", "Risk" ve "Risk Yönetimi" gibi tanımlara da yer verildiği kaydedildi. AB DEN KANSERİ TETİKLEYEN TARIM İLAÇLARINA YASAK Kanseri tetikleyen ya da genetik yapıyı değiştiren tarım ilaçlarının AB de yasaklandığı ve Avrupa Parlamentosu nun kabul ettiği yasal düzenlemenin, tüketicilerin korunması açısından önemli bir dönüm noktası olarak görüldüğü belirtildi. "Pestisit" olarak da adlandırılan ve zararlı organizmaları yok etmek, kontrol altına almak ya da etkilerini azaltmak için kullanılan kimyasal ya da biyolojik madde karışımlarının kullanımıma ciddi sınırlamaların getirildiği ve Avrupa Parlamentosu'nun kararınca tarım ilacı olarak kullanılan yaklaşık 20 dolayında kimyasal ve biyolojik karışımın, "yasak maddeler" listesine dahil edildiği açıklandı. Belirlenen maddelerin bir bölümünün hemen, bir bölümünün ise en geç 10 yıl içinde tümüyle piyasadan kalkacağı ve söz konusu yasaklar listesinin, kansere yol açan, genetik yapıyı bozan ve üretime zarar veren maddeleri kapsayacağı ve bu listede yer alan maddelerin küçük dozlarda da olsa artık tarım ilaçlarında kullanılamayacağı kaydedildi. İlk etapta yasağın 20 dolayındaki madde için geçerli olacağı belirtilirken, yasaklanan bir tarım ilacının yerine kısa vadede bir başka uygun madde bulmanın kolay olmamasından ötürü Avrupa Parlamentosu nun, daha az zararlı olduğuna kanaat getirilen bazı tarım ilaçlarını hemen değil, kademeli olarak yasaklayacağı açıklandı.
AB İLE GÜNEY KORE SERBEST TİCARET GÖRÜŞMELERİNDE Seul' de yapılan Avrupa Birliği ile Güney Kore arasındaki iki gün süren serbest ticaret görüşmelerinin ağırlık merkezini sınai mamüllere uygulanan gümrük vergisi ve otomotiv ticaretindeki engellerin oluşturduğu kaydedildi. 2009 yılı dahilinde anlaşmazlık konularına çözüm bulmayı hedefleyen Güney Kore hükümetinin, yeni bir dönemin eşiğinde olduğu ancak ihtilaflı konuları çözüme kavuşturmanın kolay olmayacağı açıklandı. 2007 yılının Mayıs ayında başlatılan AB ile Güney Kore arasındaki serbest ticaret müzakerelerinde gümrüklerin ve dolaylı ticari engellerin kaldırılması amaçlanıyor. İkili ticaret hacmi 2007 yılında 90 milyar dolara yükselmiş ve AB, Çin'in ardından Güney Kore'nin ikinci büyük ticari ortağı durumuna gelmişti. FRANSA'DAN 'OTOMOTİV PAKETİ' Fransa hükümetinin otomobil üreticilerini ekonomik krizin etkilerinden korumak için harekete geçmeye hazırlandığı; Fransa Sanayi Bakanı nın, hükümetin mali yardım karşılığında şirketlerden hisse satın alınabileceği belirtildi. Fransa hükümetinin otomotiv sektörünün önde gelenleri ile görüşerek bir paket açıklamaya hazırlandığı ve bu konu için sağlanacak yardımın yaklaşık 300 milyon euro (yaklaşık 400 milyon dolar) civarında olacağı kaydedildi. Ancak Fransa'nın bu yardımı için, adil rekabeti sağlamak üzere devletlerin özel şirketlere sağladığı desteğe sınır koyan Avrupa Birliği'nin rekabet ve devlet yardımlarından sorumlu yetkilileri önünde savunabilmesi gerekiyor. PSA Peugeot Citroen, Renault gibi dev oyuncuların bulunduğu otomotiv sektörü, Fransa'da en büyük istihdam kesimlerinden birisini oluşturmakta olup halihazırda Renault'nun yüzde 15 hissesinin devlete ait olduğu biliniyor. Gündemdeki önerilerden bir diğerinin ise satışları canlandırmak için tüketiciye yönelik olanaklar olabileceği belirtilirken hükümetin, devlet yardımı alacak üreticilerin hissedarlarına temettü ödememesi gerektiğinin altını çizdiği kaydedildi. Hükümetin bir diğer talebinin ise şirketlerin üretim tesislerini başka ülkelere taşımama teminatı vermesi olduğu belirtildi. AB'DEN KUŞ GRİBİ DESTEĞİ Kuş gribi, sars ve kırım kongo kanamalı ateşi (KKKA) gibi hastalıkların araştırılmasına yönelik olarak alanında ilk olan Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığında tüketici güvenliği ve sağlık etkileri araştırma laboratuarları ile P3 laboratuarlarının AB desteği ile kurulduğu bildirildi. Yaklaşık 1 milyon Euro bedelle tamamlanan P3 laboratuarında 2
Türkiye de ve dünyada halk sağlığını tehdit eden kuş gribi, sars, KKKA, tüberküloz ve şarbon gibi bir çok hastalığın tanısının ve araştırılmasına yönelik çalışmaların rahatlıkla yapılabileceği ve bu birimlerde tüketici sağlığına olan etkileri yönüyle su, gıda, pestisitler, biyosidal ürünler, dezenfektan ürünler, gıda ambalajları ve oyuncaklar gibi çeşitli ürünleri inceleyen çalışmaların olacağı belirtildi. Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini, bu projeye AB olarak destek olduklarını ve sağlığa ilişkin kuş gribi, biosidal ve su ile ilgili üç proje yürüttüklerini; kuş gribine ilişkin Avrupa Komisyonu nda bazı tedbirlerin bulunduğunu; sağlanan desteğin yanı sıra Türkiye nin de atacağı adımları ilgiyle izlediklerini ifade etti. ABD-AB ARASINDA PEYNİR KRİZİ AB Komisyonu ve Fransa nın, ABD'nin Fransızların meşhur küflü peyniri "rokfor" için gümrük vergisini yüzde 300'e çıkarma kararına misilleme olarak Washington'u Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) şikayet ettikleri belirtildi. ABD ile AB'yi DTÖ platformunda bir kez daha karşı karşıya getiren ihtilaf yaklaşık 10 yıl önce AB'nin ABD'den hormonlu sığır eti ithal etmeme kararı almasıyla patlak vermişti. Washington bu kararı DTÖ gündemine taşımış ve misilleme olarak bazı AB ürünlerine uyguladığı gümrük vergi ve tarifelerini olağanüstü artırmıştı. AB de ABD'nin bu uygulamasının rekabet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle DTÖ' de Washington'dan şikâyetçi olmuştu. DTÖ'nün temyiz organı son olarak 16 Ekim 2008'de aldığı kararda, ABD ve bu dosyada ABD ile ortak hareket eden Kanada nın AB ürünlerine yönelik misilleme niteliği taşıyan yaptırımlarının "yasal" olduğu sonucuna varmıştı. ABD, AB'nin bu kararı uygulamamakta direnmesi üzerine geçen hafta, AB'den ithal ettiği et, sebze, meyve, tahıl, sakız, çikolata, kestane, meyve suyu, maden suyu ve yağ gibi ürünlere uyguladığı gümrük tarifelerini 23 Mart 2009 tarihinden itibaren yüzde 100 ila yüzde 300'e varan oranda artıracağını duyururken karardan en olumsuz etkilenecek ürünün Fransızların dünyaca ünlü küflü peyniri "rokfor" olacağı belirtildi. ABD nin Fransa'dan yılda ortalama ithal ettiği 400 ton rokfor peynirinin Fransa'daki toplam rokfor üretiminin yüzde 2'sine eşit olduğu ve ABD'nin bu kararının 27 AB ülkesinden 26'sini kapsadığı kaydedildi. Washington, hormonlu sığır etine karşı olmayan, hatta taraftar olan İngiltere yi yeni gümrük tarifelendirmesi kapsamı dışında bıraktığını bildirmişti. 3
MACARİSTAN, NABUCCO İÇİN AB VE TÜRKİYE'YE ÇAĞRIDA BULUNDU Macaristan, alternatif doğal gaz boru hattı olan Nabucco nun bir an önce hayata geçirilmesi için AB nin yanı sıra Türkiye nin de seferber olması gerektiğini açıkladı. Macaristan ın eski Ekonomi Bakanı, halen Macaristan ın Nabucco Komisyonu Başkanı olan politikacı Janos Koka, Türkiye, Avusturya ve Bulgaristan ın Budapeşte Büyükelçileri ile yaptığı toplantının ardından yaptığı açıklamada, Nabucco projesinin bir an önce hayata geçirilebilmesi için harekete geçme zamanının geldiğini söyledi. Janos Koka, projenin Türkiye ve AB için sadece ekonomik getirisinin değil, aynı zamanda stratejik ve güvenlik getirisinin de olduğunu, 3300 kilometre uzunluğundaki boru hattının yaklaşık 8 milyar Euro ya gerçekleştirilebileceğini, bütçenin büyük bir bölümünün AB tarafından karşılanması gerektiğini bildirdi. İHRACATÇIYA DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ Küresel mali kriz sebebiyle son üç aydır ihracatta yaşanan düşüşlere karşı hükümetin zora giren ihracatçıyı desteklemek için harekete geçtiği ve bu çerçevede ihracatçı firmalara kredi sağlayan Eximbank ın, kısa vadeli TL kredilerinin faiz oranlarında 1 puan indirim yaptığı kaydedildi. İhracatçıların, Eximbank'tan vade ve kredi riski büyüklüğüne göre yüzde 11,5 ila yüzde 17 aralığında belirlenen faiz oranlarıyla kredi çekebileceğini belirten Eximbank Genel Müdürü Ahmet Kılıçoğlu, kriz sebebiyle fon imkânlarının daralmasına rağmen, ihracatçıya kredi desteğini etkin şekilde sürdürmek istediklerini söyledi. Kılıçoğlu ayrıca, performans kredileri, turizm, nakliyat ve KOBİ kredilerinde taksitleri veya vadeleri 19 Ocak-31 Mart dönemine gelen kredi ödemelerine 3 ay erteleme imkânı getirildiğini belirtti. Uygulama için 150 milyon lira fon ayrılan program kapsamında müteahhit firmalara 2008 yılında tahakkuk etmiş veya tahsil edilememiş hak ediş alacakları dikkate alınarak, 1 yıl ödemesiz dönem tanınanacağı; ikinci yılda 3 taksitte geri ödeme yapılması kaydıyla, TL kredi veya 1 yıl vadeli döviz kredisi kullanma seçeneğinin sunulduğu kaydedildi. Uygulama için 10 milyon dolarlık firma limiti belirlendiğini açıklayan Genel Müdür Kılıçoğlu, kredinin TL opsiyonunun yüzde 19 sabit faiz veya TR Libor 2 değişken faiz oranı ile, döviz opsiyonunun ise libor 4 faiz oranıyla kullandırılacağını açıkladı. 4
YARARLANILAN KAYNAKLAR: http://www.dw-world.com/ http://www.abvizyon.com/default.asp?git=5&grup=15 http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=127322,4 http://www.ue2008.fr/pfue/lang/en/accueil http://www.dw-world.de/dw/0,2142,655,00.html http://www.referansgazetesi.com/ http://www.abhaber.com/ http://www.euractiv.com.tr/ http://www.zaman.com.tr/ http://www.aa.com.tr/ http://www.dunyagazetesi.com.tr/haber.asp?id=17578&cdate= http://euobserver.com/ http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetay&versionid=20528&date=11.01.2009&a rticleid=916509 5