Gülsan Grubu enerji sorumlusu Gökçe Gül: Yeni ekonomik resmin parçası olacagız ( Temelleri 1946 yılında Elazığ da atılan Gülsan Grubu, yapı sektöründeki varlığını 1946 yılından bu yana sürdürüyor. İnşaat sektörüne ilk kez kamu bina inşaatları ile adım atan grup, ilerleyen yıllarda bünyesine katılan deneyimli insan gücü, gelişmiş makine parkı ve güçlenen mali yapısı ile yol, otoyol, yapı, hazır beton, köprü, viyadük ve prekast yapı elemanları yapım sektörlerinde de önemli bir oyuncu oldu. 08 ARALIK 2012 SAYI 276
Gülsan, Türkiye nin üçüncü büyük köprüsü unvanını taşıyan Nissibi Köprüsü inşa projesi gibi yurt içinde çok sayıda önemli projeye imza attı. Nissibi Köprüsü, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden sonraki en uzun açıklıklı asma köprüsü olacak. Atatürk Baraj Gölü nün üstünde Adıyaman, Diyarbakır ve Urfa yı birbirine bağlayacak olan Nissibi Köprüsü, bu boyutta tamamen Türk mühendisliği ve deneyiminin bir ürünü olması nedeniyle bir ilk. Gülsan Grubu, yurt dışındaki yatırımlarıyla da dikkat çekiyor. Yurt dışına ilk kez Afganistan yol yapım projeleriyle adımını atan Gülsan, 2000 yılından itibaren Afganistan, Irak, Kazakistan, Libya, Sırbistan, Suudi Arabistan, Ukrayna ve bazı Körfez ülkelerinde önemli projelere adını yazdırıyor. Afganistan ın yeniden yapılandırılması doğrultusunda bu ülkeye giden ilk Türk şirketleri arasında yer alan Gülsan, benzer bir çalışmayı Güney Sudan da gerçekleştiriyor. Grup, kısa bir süre sonra Kenya da geçen ay aldığı ihale ile 122 kilometrelik yol inşaatına başlayacak.. Yol ve otoyol alanında 1 milyar doların üzerinde iş gerçekleştiren Gülsan Grubu için, önemli bir milat 2000 li yılların ortalarında enerji sektörüne girilmesi oldu. Yeni yapılandırmayla birlikte yenilenebilir enerji, gaz beton ve maden gibi alanlarda yatırımlarla Gülsan, Türkiye nin her geçen gün büyüyen enerji ihtiyacının karşılanmasında önemli bir rol üstleniyor. Orta vadeli hedef, senede 1,500 GWh lik üretime ulaşmak. Turizm ise Gülsan ın iddialı olduğu başka bir alan. Grup, dünyanın en iyi otelleri arasına girmeyi başaran Ankara Swissotel de yakaladığı başarıyı, yeni şehir otelleri yatırımlarıyla da tekrarlamak istiyor. Gülsan, bunun için yurt içi ve yurt dışında uygun fırsatları kolluyor. Aziz Gül tarafından kurulan Şefik Gül, Refik Gül ve Mehmet Gül ün yönetiminde güçlenen Gülsan Grubu nda son yıllarda genç kuşak yöneticiler ön plana çıkmaya başladı. Grubun enerji sorumlusu Gökçe Gül ile Gülsan ın faaliyetlerini ve yeni dönem yatırımlarını konuştuk. Özellikle Afrika da daha önce radarlarında olmayan birçok ülkede hem taahhüt hem de yatırım olanaklarını araştırdıklarını anlatan Gökçe Gül, şunları söylüyor: Görünen o ki petrol ve doğalgaz arama konusunda gelişen teknoloji, birçok Afrika ülkesinde daha önce ulaşılamayan kaynakların hem tespit edilmesi hem de yeryüzüne çıkarılması konusunda müthiş ilerlemeler yaşanmasını sağlıyor. Bu da doğal olarak, yakın gelecekte bu ülkelerin elde ettikleri gelirleri alt ve üstyapı yatırımı olarak kullanmak istemelerine, dolayısıyla da buralarda taahhüt açısından fırsatlar sunmakta. Ayrıca komşumuz Irak ta yaşanan yeni petrol ve doğalgaz keşiflerini de yakından izliyor ve ülkemizin burada açığa çıkmak üzere olan doğal kaynaklardan azami ölçüde faydalanması maksadıyla bu ekonomik resmin bir parçası olması gerektiğini düşünüyoruz. Gülsan yurt dışında önemli projelerde yer alıyor. Bugüne kadar hangi ülkelerde yer aldınız? Gülsan ın radarında yeni ülkeler var mı? Yurt dışında ilgilendiğimiz ve faaliyette olduğumuz başlıca ülkeleri, Ukrayna, Sudan, Kenya, Afganistan, Libya, ve bazı Körfez ülkeleri olarak sayabiliriz. Kenya da geçen ay itibarıyla aldığımız bir ihale ile 122 kilometrelik bir yol inşaatına başlıyoruz. Özellikle Afrika da daha önce radarımızda olmayan birçok ülkede hem taahhüt hem de yatırım olanaklarını araştırıyoruz. Görünen o ki petrol ve doğalgaz arama konusunda gelişen teknoloji, birçok Afrika ülkesinde daha önce ulaşılamayan kaynakların hem tespit edilmesi hem de yeryüzüne çıkarılması konusunda müthiş ilerlemeler yaşanmasını sağlıyor. Bu da doğal olarak, yakın gelecekte bu ülkelerin elde ettikleri gelirleri alt ve üst yapı yatırımı olarak kullanmak istemelerine, dolayısıyla da buralarda ta- SAYI 276 ARALIK 2012 09
>Dünya genelinde yasanan talep daralması ve finansal çalkantılı ortam bizi de ister istemez etkiledi. Öncelikle, bankaların kredi kanalları daha seçici ve dar hale geldi. Bu, genel, ihtiyatlı yapımız sayesinde, ülke içinde bize hissedilir bir problem yaşatmadı. ahhüt açısından fırsatlar sunmakta. Ayrıca komşumuz Irak ta yaşanan yeni petrol ve doğalgaz keşiflerini de yakından izliyor ve ülkemizin burada açığa çıkmak üzere olan doğal kaynaklardan azami ölçüde faydalanması maksadıyla bu ekonomik resmin bir parçası olması gerektiğini düşünüyoruz. Etkileri süren ekonomik kriz, çevre ülkelerde yaşanan sıkıntılar Gülsan ın yatırım planlarında değişikliğe yol açtı mı? Dünya genelinde yaşanan talep daralması ve finansal çalkantılı ortam bizi de ister istemez etkiledi. Öncelikle, bankaların kredi kanalları daha seçici ve dar hale geldi. Bu, genel, ihtiyatlı yapımız sayesinde, ülke içinde bize hissedilir bir problem yaratmamış olsa da, yurt dışında bankaların başka dönemlerde almayı düşünebilecekleri bir takım riskler konusunda bu dönemde daha çekimser davranmalarıyla kendini gösterdi. Ayrıca, genel olarak tüketimdeki daralma ve buna bağlı olarak üretimin kapasite kullanım oranlarını azaltması, elektrik tüketimine yansıdı ve fiyatların düşük seyretmesine sebep oldu. Öte yandan yapı malzemeleri üretimi açısından da benzer bir talep daralması ve fiyat gerilemesi bizi bir süre etkiledi. Yurt içinde sürdürdüğünüz ve planladığınız projeler hakkında bilgi verir misiniz? Burada gururla bahsetmek istediğim bir proje de şu an Gülsan ın inşa etmekte olduğu Türkiye nin Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerinden sonraki en uzun açıklıklı asma köprüsü olan, Atatürk Baraj Gölü nün üstünde Adıyaman ı Diyarbakır ve Urfa yı birbirine bağlayacak HAYATIN HER ALANINDAYIZ GÜLSAN İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN ÖNEMİ... Gülsan, tüm faaliyetlerini çevre yönetim sistemi olan ISO 14001 in gerekliliklerini karşılayacak şekilde düzenlemiş ve özellikle inşaa ettiği enerji projelerinin etrafında gerçekleştirdiği önemli ağaçlandırma çalışmaları ve köylülere arıcılık ve hayvancılık bilinci kazandırma konularında önemli çalışmalar yürütmektedir. olan Nissibi Köprüsü dür. Bu köprü, bu boyutta, tamamen Türk mühendisliği ve deneyiminin bir ürünü olması itibarıyla bir ilk olacak. Ayrıca Türkiye de 102 MW kurulu güce sahip Kasımlar Barajı nın inşaatı da yeni başladığımız projeler arasında bulunuyor. Gülsan son yıllarda enerji yatırımlarıyla da dikkat çekiyor. Enerjide kurulu kapasiteniz nedir? Enerji sektörüne yönelik planlarınız nedir? Türkiye nin büyüyen enerji ihtiyacının karşılanmasında Gülsan nasıl bir rol oynayacak? Gülsan olarak enerji sektöründe direkt yatırımcı olarak büyüme kararımız doğrultusunda ülkemizin senelik büyüme rakamlarının hep birkaç puan üzerinde seyreden enerji tüketimini karşılayamaya yardımcı olacak yatırımları kendimize hedef olarak belirledik. Orta vadeli hedefimiz senede 1,500 GWh lik üretime ulaşmak. Şu an Kahramanmaraş, Kars ve Adıyaman da gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımızla kurulu gücümüz 100 MW a ulaştı. İnşaa etmekte olduğumuz ve planladığımız hidroelektrik ve rüzgar santalleri ile de orta vadeli hedefimizi tutturacağız gibi görünüyor. 08 ARALIK 2012 SAYI 276
Çalışmalara göre rüzgardan elektrik üretiminde yavaşlama görülüyor. Rüzgâr enerjisi hidroelektrikten sonra yatırım akışı açısından avantajlı konuma sahip bir yenilenebilir enerji kaynağı ve şu an toplam 2 GW kurulu güce sahip. Büyük yerli oyuncular hâlihazırda pazardaki yerlerini aldı. Yabancı yatırımcılar da ortak teşebbüsler ile pazara katılım gösterdi ve göstermeye devam ediyor. Ancak yakın zamanda kaydedilen gelişmelere rağmen, pazar istenilen hızda büyüyemiyor. Bu alanda ne gibi zorluklar yaşanıyor? Coğrafi olarak çok büyük bir rüzgar enerjisi potansiyelimiz olmasına rağmen, ülkemiz rüzgar projelerinde maalesef istenilen tarzda bir süreç yönetiminden çok uzak bir şekilde senelerdir sürüncemede bırakıldı. İlk senelerde yerli yatırımcılarda bilgi birikimi az olduğu için, yabancı yatırımcıların da çok büyük ilgi gösterdiği bu alan, plansız ihale süreçleri ve yeterlilik aranmaksızın açılan ihaleler sebebiyle çıkmaza girdi. Sonrasında çözümlenmeye çalışılsa da bu sefer de küresel ekonomik krizin etkileri hissedilmeye başlandı ve gelmesi beklenen yabancı fon kaynakları kendi kabuklarına çekildiği için bu alanda beklenen gelişmeler yaşanmadı. HES yatırımlarına zaman zaman tepkiler oluyor. Bu konuda yorumunuz nedir? Bu konunun, ülkemizde birçok konuda olduğu gibi, sağlıklı bir platformda tartışılamadığını görüyoruz. Ülkenin enerji tedariği konusu, çok ciddi bir mesele. Enerji kaynakları bakımından yüzde 70 in üzerinde bir dış kaynak bağımlılığı ve senelik yaklaşık 60 milyar ABD doları enerji ithalatı faturası gibi bir gerçeği olan ülkenin insanları, ülkenin bu yumuşak karnı sayılabilecek zaafiyetini gidermek için elele verip, uzlaşmanın yollarını arayarak çözüm bulmalı, diye düşünüyorum. Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerine baktığınızda hemen hemen hepsinin kaynak çeşitliliği politikası güttüğünü, yani tek tip yerine çoklu enerji kaynaklı büyüme yolunu benimsediklerini görüyoruz. Bu mantıkla, ülkemizin yerli ve yenilenebilir kaynakları olan hidroelektrik, yerli kömür, rüzgâr ve güneş potansiyelini değerlendirerek, dışa bağımlılığımızı azaltma yoluna gitmeliyiz. HES lere karşı çıkanlar unutmamalı ki, 50 li yıllardan başlayarak ülkemizin büyümesi önemli oranda DSİ nin inşaa ettiği barajlar yardımıyla desteklenmiştir. Doğru yaklaşımın SAYI 276 ARALIK 2012 09
PROJELER VAKIF İLE DEVAM ETTİRELECEK YÜRÜTÜLEN SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ Gülsan olarak, bugüne kadar yürütmekte olduğumuz sosyal sorumluluk projelerini, bundan sonra kuruluşunu tamamladığımız vakfımız aracılığı ile devam ettireceğiz. Bu bağlamda sunduğumuz eğitim bursları, sanat, müzik ve ülkemizin eğitim hayatına pozitif etki yapmayı hede ediğimiz projeler bundan sonra bu vakıf bünyesinde sürdürelecek. Biz ülkemizin üniversiteleri ile olan sektörel yakınlaşmayı çok önemsiyoruz ve bunu da bir tür sosyal sorumluluk gibi algılıyoruz. Bize göre üniversitelerin ve rmaların birlikte çalışma pratiğini geliştirmesi çok önemli. Bu sayede hem rmalar, ülkemizin akademik bilgi birikiminden faydalanıyor, hem de üniversiteler ürettikleri bilgileri uygulayabilecek alanlar bulmuş oluyor. Bu etkileşim sırasında ülkeye kazandırılan daha nitelikli insan gücü de cabası... HES lere karşı çıkmak değil, HES lerde yapılmasını ve yapılmamasını istenilen şeyler konusunda sektörü ve idareyi yönlendirme yönünde olumlu katkı sunmak olmalı. Aksi takdirde HES lere tamamen karşı çıkmak kanımca ülke gerçekleriyle örtüşmemektedir. Ülke olarak en az yeni kurmamız gereken enerji santralleri kadar, enerji verimliliği ile ilgili bilinç oluşturma ve verimlilik kaynaklı tasarrufların teşvik edilmesinin toplumun tüm tabakalarına nüfus edecek şekilde işlememiz de bir o kadar önemli. Konu ile ilgili bilgisi yeterli olmayan, ve geniş bir bakış açısına sahip olmayan kişilerce tartışılmaya çalışıldığı zaman, maalesef çarpıtılmış ve çoğu zaman gerçekten uzak bilgiler öne sürerek, karşı tarafı dinleme gibi bir niyeti olmayan bir tarafın diğerine saldırmasına dönüşüyor. Bu durumda, kaybeden o veya bu kurum veya kişiler değil, bu ülkenin çocukları ve geleceği olur. Bankalar yenilenebilir enerji yatırımlarına gerekli finansman desteğini sağlıyorlar mı? Bankalar yenilenebilir enerji yatırımlarına genel olarak sıcak bakıyorlar. Buradaki en büyük problem, bankalar açısından, sağlıklı finansal ve idari yapısı olan, güvenilir muhattaplar bulabilmek diye düşünüyorum. Bu konuda da çok haksız olduklarını söyleyemem. Gözlediğimiz kadarıyla, piyasadaki birçok proje, projeyi gerçekten hayata geçirmek değil, lisans ticareti yapmak amacıyla faaliyet gösteren kişilerin elinde bulunuyor. Bunlarla beraber, biraz önce de bahsettiğimiz küresel ekonomik kriz, bankalardan fon bulmayı başaran proje ve firmaların da finansman maliyetlerini yukarı çekerek, yenilenebilir enerji yatırımlarını olumsuz etkiledi diyebiliriz. Yenilenebilir enerji projelerini en az finansman kadar etkileyen bir faktör de projelerin karşılaştığı devletin idari uygulama değişiklikleri. Sonuçta bu projeler aslında devletin projeleri, bizler bu projeleri gerçekleştirip, lisans süresi boyunca işletip, lisans süresi dolunca da devlete devredecek yapımcı firmalarız. Bu yapısı itibarıyla, bu projelerin devlet kurumları tarafından sahiplenilerek, yapımcı firmalara, tamamen şeffaf, öngörülebilir ve güvenli bir yatırım ortamı sunmakta yardımcı olması gerektiğini düşünüyoruz. Uygulamada ise maalesef yatırıma başladıktan sonra değişen mevzuatlar, uygulamalar ve kurumlar arası iletişimsizlik gibi sebeplerle, yatırımcılar fizibiliteleri çok ciddi etkileyen olumsuzluklarla karşılaşmakta; bu da tabii ki finanse ettikleri çok sayıdaki projelerin çeşitli safahatlarını izleme imkânı bulan bankaları endişelendiriyor. Bu durum da sonraki yenilenebilir enerji yatırımlarını da zora sokmaktadır. Turizm alanında yeni yatırımlarınız olacak mı? Turizm alanında üçüncü sahil otelimizi yeni hizmete aldık. Amacımız, Ankara da hizmet vermekte olan Swissotel gibi, prestijli kuruluşların 08 ARALIK 2012 SAYI 276
> Aslında üçüncü köprünün bağlantı yolları kadar, kendisiyle de yakından ilgilendik. Fakat, süreç bizim beklediğimiz gibi gelişmedi. Bundan sonrası için Gülsan ın deneyim ve yeteneklerini ülkemizin bu tip önemli projelerinde değerlendirmek bizim için her zaman önceliktir. SAYI 276 ARALIK 2012 09
dünyanın en iyi otelleri listelerine girmeyi başarmış, yeni şehir otelleri yatırımları yapmak. Bunu sadece yurt içinde değil, yurt dışında da çeşitli hedef destinasyonlarda amaçlıyoruz. Uygun fırsatları yakaladığımız zaman, bu istekli olduğumuz bir alan. İstanbul a yapılacak üçüncü köprünün bağlantı yollarında Gülsan ı görecek miyiz? Biz, aslında üçüncü köprünün bağlantı yolları kadar, kendisiyle de yakından ilgilendik. Fakat, süreç bizim beklediğimiz gibi gelişmedi. Bundan sonrası için Gülsan ın deneyim ve yeteneklerini ülkemizin bu tip önemli projelerinde değerlendirmek bizim için her zaman önceliktir. Gülsan yurt içinde ve yurt dışında önemli ve büyük projelere imza atıyor. Size gelen yerli- yabancı ortaklık teklifleri var mı? Bu tür ortaklık tekliflerine açık mısınız? Özellikle, enerji sektörüne yeni girdiğimiz senelerde çok yoğun bir yabancı yatırımcı ilgisiyle karşı karşıyaydık. Bizim bakış açımız ise, ülkemizde kısa vadeli değil, uzun vadeli yatırım ufkuyla yatırım yapmak isteyecek, pazarda bizimle beraber büyüyecek, bünyesindeki bilgi birikiminden ülkemize fayda sağlayabileceğimiz firmalar olmasıydı. Fakat yabancı yatırımcılar genelde ülkeye belirli bir vade içinde çıkma arzusu ile yatırım yapma niyetindeydiler. Sonrasında ise küresel ekonomik kriz sebebiyle, sektöre genel yatırımcı ilgisi doğal olarak azaldı. İnşaat, enerji ilk bakışta erkek egemen bir sektör gibi gözüküyor. Bu sektörlerde kadınların daha fazla yer alması için pozitif ayrımcılık noktasında neler yapılabilir? İnşaat özelinde değil belki ama, tüm sektörlerde kadınların daha fazla yer alması için yapılabilecek çok iş var. Nüfusun tarımdan şehirlere ciddi bir değişim yaşadığı ülkemizde, şehirlerde kadınlara gittikçe daha çok çalışma imkanı açılıyor. Üniversitelerden mezun olan kadınların oranı seneler içinde artıyor. Ama en az bunlar kadar kadınların girişimci olarak da iş hayatında yer almaları önemli. Bu alanda da çalışan sayılı dernekler var. Bunların başında bana göre benim de üyesi olduğum, kadın girişimciliğini destekeleme amacıyla kurulmuş olan KA- GİDER geliyor. Bu tür dernekler vasıtasıyla, kadının iş hayatındaki yerinin iyileştirilmesi ve görünürlüğünün arttırılmasının çok önemli olduğuna, gençleri yüreklendirmede çok etkili olacağına inanıyorum.