ENFLASYON ve DÖVİZ KURUNUN HİSSE SENEDİ PİYASASI NA ETKİLERİ, İMKB DE UYGULAMASI



Benzer belgeler
ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR


İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

BASIN DUYURUSU ŞUBAT AYI ENFLASYONU, İLERİYE YÖNELİK BEKLEYİŞLER VE FAİZ ORANLARI

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu Aslı Kazdağlı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

internet adreslerinden

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

EKONOMİ POLİTİKALARI VE

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

BASIN AÇIKLAMASI. SÜREYYA SERDENGEÇTİ Başkan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. Ankara, 19 Mart 2001

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

31/12/ /03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir.

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

MALİYE POLİTİKASI II

internet adreslerinden

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

internet adreslerinden

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

Genel Görünüm. ABD, Euro Bölgesi, İngiltere ve Japonya merkez bankaları da kısa dönemde faiz artırımı yapmayacaklarının sinyalini vermişlerdir.

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Sayı: Ocak 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 21 Ocak 2014

2001 YILI PARA POLİTİKASI HEDEFLER VE UYGULAMA T.C. MERKEZ BANKASI TEMMUZ 2001

1-Ekonominin Genel durumu

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

ING EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU ALTI AYLIK RAPOR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Ekim Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

Bakanlar Medya A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporuna İlişkin 2. Değerlendirme Raporu

31/12/2004 tarihli Bilanço (YTL) 31/12/2004 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) 10,122,098.- Borçlar (-) -20,410.-

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

1- Ekonominin Genel durumu

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

BAKANLAR KURULU SUNUMU

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,


1- Ekonominin Genel durumu

Mart Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

AVRO BÖLGESİ NDE YENİ KORKU: DEFLASYON Mehmet ÖZÇELİK

VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR

Transkript:

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI İKTİSAT BİLİM DALI ENFLASYON ve DÖVİZ KURUNUN HİSSE SENEDİ PİYASASI NA ETKİLERİ, İMKB DE UYGULAMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN Yrd. Doç. Dr. Haldun SOYDAL HAZIRLAYAN Serpil ULAŞ KONYA 2010

i İÇİNDEKİLER Sayfa No: Bilimsel Etik Sayfası...iii Tez Kabul Formu... iv Önsöz... v Özet... vi Summary...vii Kısaltmalar Listesi...viii Tablolar Listesi...ix Giriş... 1 I. BÖLÜM - ENFLASYON DÖVİZ KURU VE HİSSE SENETLERİ PİYASASI... 3 1.1. ENFLASYON NEDİR?... 3 1.2. ENFLASYONUN ÇEŞİTLERİ... 4 1.2.1. Sürünen Enflasyon... 4 1.2.2. Kronik Enflasyon... 4 1.2.3. Hiper Enflasyon... 5 1.3. ENFLASYONUN NEDENLERİ... 5 1.4. YÜKSEK ORANLI ENFLASYONLA MÜCADELEDE ALTERNATİF İSTİKRAR POLİTİKALARI... 7 1.4.1. Ortodoks, Ortodoks Olmayan ve Heteredoks İstikrar Politikaları... 7 1.4.2. Aşamalı ve Şok İstikrar Yaklaşımları... 9 1.4.3. IMF Tipi İstikrar Programı... 9 1.5. TÜRKİYE DE ENFLASYON... 10 1.6. ENFLASYON, BÜYÜME VE İŞSİZLİK... 20 1.7. ENFLASYON HEDEFLEMESİ NEDİR?... 22 1.7.1. Enflasyon Hedeflemesi Rejiminin Önkoşulları ve Fiyat Endeksi Tercihi.. 24 1.7.2. Türkiye de Enflasyon Hedeflemesi ve Uygulanabilirliliği... 27 1.8. DÖVİZ KURU NEDİR?... 30 1.8.1. Döviz Kuru Sistemleri... 31 1.8.1.1. Sabit Kur Rejimi... 32 1.8.1.2. Esnek Kur Rejimi... 32 1.8.1.3. Denetimli Kur Rejimi... 33

ii 1.8.2. Türkiye de Döviz Kuru Politikaları... 33 1.8.3. Döviz Piyasası Nedir?... 37 1.8.3.1. Döviz Piyasasında Merkez Bankası nın Rolü... 39 1.8.3.2. Türkiye de Merkez Bankası Müdahaleleri... 40 1.9. HİSSE SENEDİ PİYASASI VE İŞLEYİŞİ... 45 1.9.1. Hisse Senetlerinin Borsada İşlem Görmesi... 48 1.9.2. Hisse Senetleri Piyasasının İşleyişi... 50 1.9.2.1. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası nda İşleyiş... 53 1.9.2.1.1. Fiyat Marjları-Takas Esasları... 55 1.9.2.1.2. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Endeksi... 56 1.9.2.2. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB)... 62 II. BÖLÜM - TÜRKİYE DE ENFLASYONUN DÖVİZ KURU VE HİSSE SENEDİ PİYASASINA ETKİLERİ... 65 2.1. ENFLASYONUN DÖVİZ KURU ÜZERİNE ETKİSİ... 65 2.1.1. Düşük Kur, Yüksek Reel Faiz Politikaları... 67 2.1.2. Enflasyon-Faiz İlişkisi... 68 2.1.2.1. Nominal Faiz... 69 2.1.2.2. Reel Faiz... 69 2.1.3. Enflasyon-Faiz-Döviz Kuru ve Sıcak Para Hareketleri... 71 2.2. ENFLASYONUN HİSSE SENEDİ PİYASASINA ETKİSİ... 76 2.3. TÜRKİYE DE ENFLASYON HEDEFLEMESİNE GEÇİLDİKTEN SONRAKİ SÜREÇTE DÖVİZ KURU VE HİSSE SENEDİ PİYASASININ DURUMU 77 2.4. TÜRKİYE CUMHURİYETİ MERKEZ BANKASI VE ENFLASYONLA MÜCADELEDEKİ ROLÜ... 81 2.5. TÜRKİYE DE MAKROEKONOMİK GELİŞMELER... 84 2.6. PARA VE SERMAYE PİYASALARININ DÜNYADAKİ ROLÜ... 86 2.7. GELECEK TAHMİNİ... 90 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM AMPİRİK ÇALIŞMA... 93 3.1. Aylık Enflasyona Göre Regresyon Modeli... 93 SONUÇ... 97 KAYNAKÇA... 98

iii Bilimsel Etik Sayfası Serpil ULAŞ

iv YÜKSEK LİSANS TEZ KABUL FORMU Serpil Ulaş tarafından hazırlanan Enflasyon ve Döviz Kurunun Hisse Senedi Piyasası na Etkileri, İMKB de Uygulaması başlıklı bu çalışma 24/05/2010 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Ünvanı, Adı Soyadı Başkan İmza Ünvanı, Adı Soyadı Üye İmza Ünvanı, Adı Soyadı Üye İmza

v Önsöz Ekonomilerde enflasyon istenmeyen bir olgudur. Enflasyon ve enflasyonun etkileri yıllarca tartışma konusu olmuştur. Ekonomistler, enflasyonun değişken bir yapıya sahip olduğunu varsaymışlardır. Dünya ekonomileri ile beraber Türkiye ekonomisi de enflasyondan olumsuz etkilenmiştir. 1970 lerden sonra petrol fiyatlarının artmasıyla enflasyon Türk ekonomisi için en önemli sorunlardan biri haline gelmiştir. Yıllarca enflasyon yüksek rakamlarda seyretmiş, enflasyonla mücadele etmek için önlemler alınmıştır. Türkiye ekonomisinde enflasyonla mücadele etmek için döviz kuru bir araç olarak kullanılmıştır. Bu çerçevede enflasyon ve döviz kurunun hisse senedi piyasalarına etkileri ampirik çalışma ile incelenecektir. Bu konunun belirlenmesinde ve çalışmanın hazırlanmasında, geliştirilmesinde yardımlarını esirgemeyen ve her zaman yol gösterici olan Danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Haldun SOYDAL a sonsuz teşekkür ederim. Ayrıca Sayın Doç. Dr. Ahmet Ay, Sayın Doç. Dr. Zeynep Karaçor, Sayın Yrd. Doç. Dr. Melek Acar Boyacıoğlu ve Sayın Araştırma Görevlisi Fatma Nur Yorgancılar a da teşekkür ederim. Bu süreçte desteklerini esirgemeyen ve her zaman yanımda olan aileme ve dostlarıma ise minnettarım. Desteğiniz için teşekkür ederim. Konya 2010 Serpil ULAŞ

vi SERPİL ULAŞ 044226002002 İKTİSAT BİLİM DALI Yrd. Doç. Dr. Haldun SOYDAL ENFLASYON ve DÖVİZ KURU NUN HİSSE SENEDİ PİYASASINA ETKİLERİ, İMKB DE UYGULAMASI Özet Enflasyon un sözlük anlamı şişme dir. Enflasyon ekonomide dengesizlik ortaya çıkmasına neden olmakta ve ekonomik gelişmeyi yavaşlatmaktadır. Türkiye enflasyon ile 1930 lu yıllarda tanışmış ve zaman içerisinde en önemli ekonomik sorun haline gelmiştir. Enflasyon hem ekonomik hem de siyasal istikrarsızlıkların oluşmasına neden olmaktadır. Bu sebeple Türkiye ekonomisinde ana hedef enflasyonla mücadele etmek ve hedefe ulaşmak için enflasyonla mücadele programları hazırlamak olmuştur. Programların amacı, enflasyonu düşürmek ve güçlü ekonominin temellerini atmaktır. Enflasyonu düşürmek için döviz kuru bir araç olarak da kullanılmış ve kur politikaları incelendiğinde uzun süre devam eden sabit kur rejimlerinin ağırlıkta olduğu görülmüştür. Ancak 2001 yılında Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı ile beraber serbest dalgalanan kur rejimine geçilmiştir. Bu çalışmanın amacı enflasyon, döviz kuru ve hisse senetleri piyasalarının işleyişini araştırmak ve piyasaların birbirleriyle etkileşimini incelemektir. Bunun için aylık enflasyon verileri dolar-euro kurları ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası kapanış verileri kullanılarak regresyon modeli hazırlanmıştır. Hazırlanan modelin sonucunda elde edilen verilere göre enflasyon, tek başına hisse senetleri piyasasını yüzde 12, buna karşılık döviz kurları ise hisse senetleri piyasasını yüzde 50 etkilemektedir. Anahtar Kelimeler: Enflasyon, Enflasyon hedeflemesi, Döviz kuru, Hisse senetleri piyasası, Regresyon analizi

vii SERPİL ULAŞ 044226002002 İKTİSAT BİLİM DALI Yrd. Doç. Dr. Haldun SOYDAL INFLATION AND EXCHANGE RATE EFFECTS ON THE STOCK, SECURITIES PRATICE ISTANBUL Summary Lexical meaning of inflation is bulging. Inflation causes disequilibrium in the economy and decelerates economic development. Turkey had met with inflation in 1930s and inflation evolved to be the most important economic problem in following decades. Inflation causes both economic and political instabilities. Thus, main target in Turkey's economy management have become to tackle with inflation and preparing programs for decreasing inflation rate. The targets of these programs are to decrease the inflation rate and to establish the basis of a strong economic structure. Foreign Exchange rates are used as an instrument to decrease inflation rates and a study of exchange rate policies reveal that fixed exchange rate system is long standing and prevalent, But beginning from 2.001 with the initiation of Transition to the Strong Economy Program, freely floating exchange rate system is adapted. The aim of this study is to examine the interrelation between inflation, exchange rates and stock exchange markets. Monthly inflation data, dolar-euro parity and Istanbul Stock Exchange Market closing market, prices are used for creating a regression model, According to data obtained from this model, inflation solely have an effect of 12% on stock exchange market, while foreign exchange rates have an effect of 50% Keywords: Inflation, inflation Targeting, Exchange Rates, Stock Exchange Market, Regression Analysis

viii Kısaltmalar Listesi ABD DPT FED IMF İMKB KOBİ MGK OVB SPK TCMB TPKK TSMF TÜFE VOB : Amerika Birleşik Devletleri : Devlet Planlama Teşkilatı : Amerikan Merkez Bankası : Uluslar Arası Para Fonu : İstanbul Menkul Kıymetler Borsası : Küçük Orta Büyüklükte İşletme : Milli Güvenlik Kurulu : Orta Vadeli Plan : Sermaye Piyasası Kurulu : Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası : Türk Parasını Koruma Kanunu : Tasarruf Sigorta Mevduat Fonu : Tüketici Fiyat Endeksi : Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası

ix Tablolar Listesi Tablo 1. Yıllara Göre Enflasyon Oranı... 13 Tablo 2. Yıllara Göre Enflasyon Oranı... 17 Tablo 3. Büyüme Hızı ve İşsizlik Oranları ve Enflasyon... 22 Tablo 4. 2006-2009 Döneminde Hedeflenen ve Gerçekleşen Enflasyon Oranları... 29 Tablo 5. Yıllara Göre Döviz Kurları... 37 Tablo 6. Yıllar İtibariyle İMKB de İşlem Hacmi... 58 Tablo 7. Yıllar İtibariyle İMKB de Yabancı Oranı... 58 Tablo 8. Yıl Sonu Endeks Kapanışı... 60 Tablo 9. VOB Sözleşmeleri ve Teminatlar... 63 Tablo 10. Yıllara Göre Doğrudan Yabancı Sermaye Kâr Transferleri (milyon $)... 74 Tablo 11: Yıllara Göre Yabancı Portföy Kâr Transferleri (milyar $)... 75 Tablo 12. Yıllara Göre Enflasyon Oranları ve İMKB 100 Kapanış Değerleri... 77 Tablo 13. Yıllara Göre Dolar Kuru... 79 Tablo 14. Yıllara Göre Tüfe ve ABD Doları Yıllık Değişimi... 80 Tablo 15. Türkiye nin Borç Stoku... 85 Tablo 16. Türkiye nin Net Dış Borç Stoku... 86 Tablo 17. Temel Ekonomik Büyüklükler... 91 Tablo 18 : Varyans Analiz Tablosu... 94

1 Giriş Ekonomi literatüründe enflasyon kelimesi fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artış olarak tanımlanır. Dünya ekonomilerinde enflasyon ve fiyat istikrarının sağlanmasına ilişkin tartışmalar ise 1970 lerden beri süregelmektedir. Bu yıllarda artan petrol fiyatları tüm ekonomilerde enflasyonun artmasına neden olmuştur. Türkiye de ise aynı dönemlerde enflasyon kronik hale gelmiş ve ekonomiyi tehdit etmeye başlamıştır. Özellikle gelişmiş ülkelerin ve daha sonra Türkiye nin uygulamaya koyduğu enflasyon hedeflemesi politikası, enflasyonu düşürmede ve fiyat istikrarını sağlamada etkili olmuştur. Türkiye de fiyat istikrarını sağlamak için döviz kurları dalgalanmaya bırakılmıştır. Döviz kuru Türkiye ekonomisinde kredibilitesi yüksek bir nominal çıpadır. Döviz kurunun istikrara kavuşması piyasaları yönlendirmek ve enflasyonu düşürmek açısından önemlidir. Bu çalışmada enflasyon ve döviz kurunun, hisse senedi piyasasındaki etkileri analiz edilmiştir. Bizi bu çalışmaya yönlendiren ana neden hisse senetleri piyasasının ne ölçüde enflasyon ve döviz kurundan etkilendiğini bulabilmek ve hisse senedi piyasasını etkileyen başka faktörlerin olup olmadığını araştırmaktır. Bunun için ilk önce enflasyon kavramı, döviz kuru tanımı ve hisse senedi piyasası işleyişi üzerinde durulmuş ve ampirik çalışma yapılarak sonuçlara ulaşmak hedeflenmiştir. Bu amaçla konu dört bölüm olarak ele alınmıştır. Birinci bölümde; enflasyonun tanımı, nedenleri, enflasyonla mücadelede alternatif istikrar politikaları üzerinde durulmuştur. Yine bu bölümde Türkiye de enflasyon olgusu, enflasyonla büyüme ve işsizlik arasındaki bağlantı, enflasyon hedeflemesi genel tanımı ve Türkiye de enflasyon hedeflemesi uygulanabilirliği ele alınmıştır. Döviz kuru, döviz kuru sistemleri, Türkiye de Döviz kuru politikaları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Müdahaleleri, Hisse Senedi Piyasası ve İşleyişi ve Yeni bir piyasa olan vadeli işlem ve opsiyon borsası ele alınmıştır. İkinci bölümde ise; Türkiye de enflasyonun döviz kuru ve hisse senedi piyasasına etkileri, Türkiye de enflasyon hedeflemesine geçildikten sonraki süreçte döviz kuru ve hisse senedi piyasalarının durumu ele alınmış, para ve sermaye piyasalarının dünyadaki rolüne değinilmiş ve son yaşadığımız küresel krize paralel olarak gelecek tahmininde bulunulmaya çalışılmıştır.

2 Üçüncü bölümde ise enflasyon ve döviz kurunun hisse senedi piyasalarına etkileri regresyon modeli kurularak analiz edilmiştir. Son bölümde ise sonuç bulunmaktadır.

3 I. BÖLÜM - ENFLASYON DÖVİZ KURU VE HİSSE SENETLERİ PİYASASI Bu bölümde enflasyon olgusu, döviz kuru ve hisse senetleri piyasası işleyişi üzerinde durulacaktır. 1.1. ENFLASYON NEDİR? Makroekonomideki temel konulardan birisi kısa vadeli enflasyon dinamiklerinin doğasıdır. Bu konuda aynı zamanda on yıllarca süren araştırmalardan sonra ortaya konan açıklayıcı cevaplarla birlikte en çok tartışılan konulardan biridir. Söz konusu olan, diğer konuların yanında iş çevrimlerinin doğası ve uygun para politikasının ne olması gerektiğidir. 1 Birçok on yıl boyunca, ekonomistler, enflasyonun eylemsiz veya direngen bir ekonomik değişken olduğunu varsaydılar. Vazgeçme oranı kavramı, enflasyonu bir puan düşürmek için gereken yüksek işsizlik oranlı yılların sayısı, enflasyonun serbestçe hareket etmediğini, enflasyon düzeyini düşürmek için üretim kaybı şeklinde önemli ekonomik çaba gerektirdiğini işaret eder. 2 Enflasyon geçerli fiyat düzeyinde toplam talebin toplam arzdan daha fazla olması demektir. Bu durumda, fiyatlar genel düzeyi yükselmeye başlayacaktır. O halde enflasyon, fiyatlar genel düzeyindeki sürekli bir artış olarak tanımlanabilir. Enflasyon en çok rastlanan, buna karşılık o denli yanlış anlaşılan bir konudur. Bir ekonomide maliyetler yükseldiği zaman enflasyon meydana gelir. Kuşkusuz enflasyon döneminde tüm fiyat ve maliyetlerin aynı oranda yükseldiğini söyleyemeyiz. Çok nadir olarak fiyatlar ve maliyetler birlikte değişir. Enflasyon dönemlerinde tüketici ve toptan eşya fiyatlarının ortalamaları olan fiyat endeksleriyle ölçülen fiyatlar genel düzeyinde bir yükselme meydana gelir 3. Irving S. Friedman a göre enflasyon fiyatlardaki şişmedir ve dünyada var olan geniş bir olgudur. Enflasyonun etkileri açık ve 1 GALİ, Jordi, Mark Getrler, Inflation Dynamics A Structured Econometric Analysis, New York 1998, s. 2. 2 FUHRER Jefrey C., Inflation Persistence, Federal Reserve Bank of Boston 2009, s. 2. 3 PARASIZ, İlker, Makro Ekonomi Teori ve Politika, 1998, s.259.

4 kısmen tanınmıştır. 4 Mark Deacon a göre ise enflasyon değişkenlidir ve enflasyondaki göstergeler büyük ölçüde risklidir. 5 1.2. ENFLASYONUN ÇEŞİTLERİ Enflasyonun çeşitlerine baktığımızda üç tip enflasyondan söz edebiliriz. 1.2.1. Sürünen Enflasyon Fiyatlar genel düzeyi yavaşça yükseldiği zaman ılımlı ya da sürünen enflasyondan söz edebiliriz. Sürünen enflasyon oranı yıllık olarak tek rakamlı yanı yüzde 10 un altından kalan bir enflasyondur. Sürünen enflasyon ortamında reel faiz oranı çok düşük olmadığından insanlar ellerindeki parayı boşaltmazlar. Sürünen enflasyon ortamında bekleyişler istikrarlıdır. 1.2.2. Kronik Enflasyon Bir görüşe göre yüzde 10 ile yüzde 1000 arasındaki enflasyonlara yüksek enflasyon denir. Genel olarak yüksek oranlı enflasyonlar süre-durum kazanmış enflasyonlardır. Bu nedenle bu tür enflasyonlarla mücadele etmek gerekir. Yıllık fiyat artışlarının yıllar, hatta on yıllarla ölçülen uzun dönemler boyunca çift haneli rakamlarla ifade edildiği durumlar olarak tanımlanır ve ekonomik gelişme, toplumsal refah artışında istikrarı önemli ölçüde engeller. Ülkemizde yıllardır yaşadığımız bu tipte enflasyona yüksek oranlı enflasyon da diyebiliriz. Kronik enflasyon ekonomiyi dengeden uzaklaştırıcı, güçlerin sürekli olarak dengeleyici güçlere galip gelmesi durumunda, fiyatlar genel düzeyi dengeye doğru yükselmekte ancak dengeye ulaşamamaktadır. Kronik enflasyon genelde sanayileşmiş ve çok geri kalmış ülkelerde görülmez. Sanayileşen ve gelişmekte olan ve bunun yanında, dengesiz büyüme yaşayan ülkelerde görülür. Yüzde 50-60 civarında hafifçe dalgalanan ama oldukça statik hemen her yıl benzer düzeyde tekrar eden bu enflasyonun getirdiği en önemli sorun, tüm ücret ve fiyat aşamalarında ve uzun vadeli kontratlarda geçmişten gelen enflasyon oranlarının aynen yazılması ve buna paralel olarak 4 FRİEDMAN, S. Irving, Inflation A World Wide Disaster, Newyork, 1975, Anchor Books, p.11. 5 DEACON, Mark & Andrew Denny Inflation Indexed, Prentice Hall-Europe 1998, s. 68.

5 ekonomideki tüm birimlerin fiyat belirlemelerini ve anlaşmalarını buna dayalı olarak yapmalarıdır. 1.2.3. Hiper Enflasyon Hiper enflasyon, enflasyonun yılda yüzde 1000 sınırını aştığı anlardaki halidir. Paranın değerinin yitirdiği en şiddetli enflasyon biçimidir. İktisat tarihinde çoğunlukla savaş ya da sonrasında ortaya çıkmış ve yeni bir para biriminin kurulmasını zorunlu hale getirmiştir. En önemli örneği II. Dünya Savaşı sonlarında Almanya da görünen enflasyondur. Hiper enflasyon dönemlerinde yatırımlar azalır, borsa endeksi düşük seviyelerde kalır, paradan kaçış başlar. 1.3. ENFLASYONUN NEDENLERİ Ekonomilerde enflasyon istenmeyen bir olgudur. Kaynakları kıt olan ve nüfusu fazla olan ülkelerde daha fazla görülmektedir. Çünkü kıt olan kaynakların daha fazla tüketiciye paylaştırılması önemli bir sorundur. Enflasyon yapısal, toplamsal ya da siyasal birçok nedenden kaynaklanabilmektedir. Bir hastalığı önlemenin yolu teşhisi doğru koymaktır. Enflasyonu önleyebilmek için de, enflasyona neden olan faktörler doğru tespit edilmelidir. Kuramsal yaklaşımlar ve yapılan çalışmaların amacı enflasyonun nedenlerini doğru olarak teşhis ederek ona göre antienflasyonist politikalar uygulamaktır. Enflasyonun, talep artırıcı ve/veya arz daraltıcı faktörlerle beslendiği kesindir. Toplam talepte toplam arzın üzerinde meydana gelen gelişmeler enflasyonun yüksek düzeyde seyretmesinin en önemli nedenidir 6. Enflasyonla mücadelede başarı sağlayabilmek için enflasyonun nedenlerini bilmek gerekir. Enflasyonun nedenleri olarak; - Ülkeye karşılıksız olarak dış piyasalarda giren para, altın, döviz miktarının artması, - Ülkedeki toplam harcamaların toplam gelirden fazla olması. - Üretim faktörlerinin fiyatlardaki artışlarının fazla olması, 6 Karaçor, Zeynep (2007). Enflasyon Kültür ve Geleneği: Türkiye Ekonomisi Üzerine Bir Analiz (Editör: Ahmet Ay) Türkiye Ekonomisi Makroekonomik Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Çizgi Yayınları, s. 103.

6 - Tedavüldeki para arzının artması, - Teknolojik yenilikler, yapısal bozukluklar veya yetersizlikler sayılabilir. Ortaya çıkışına neden olan etkenler göz önüne alındığında enflasyon talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu diye ikiye ayrılır. - Talep Enflasyonu Üretilen mal ve hizmetler tüketici talebini karşılayamadığı zaman talep artışından dolayı fiyatlar artar. Talep enflasyonu genellikle para arzının artmasının tüketimi arttırması sonucu ortaya çıkar. Ekonomideki toplam arzın toplam talebi karşılayamaması sonucu fiyatlar yükselir. Harcadığımız para miktarı enflasyonu etkiler. Bir malın fiyatının artması, aynı mal için daha fazla para harcamamızı gerektirir. Bu da ancak ya daha az tasarruf yapmamızla ya da gelirimizin artmasıyla mümkün olabilir. Fiyatlarla beraber gelirler ve harcamalar artarsa, enflasyon artar. Çünkü ellerinde daha fazla para olunca tüketicilerin mal ve hizmetlere olan talebi artar ve satın almak istedikleri mal için daha fazla fiyat verebilirler. Bu noktada, para arzının paraya olan talepten daha fazla artmasının enflasyona yol açtığı unutulmamalıdır. Karşılıksız para basılması yoluyla para arzının ve bireylerin ellerindeki para miktarının artması tüketim talebini artırırken, üretimin aynı oranda artması o kadar kolay ve çabuk gerçekleşen bir süreç değildir 7. Para arzının artmasıyla artan talebi karşılamak için firmalar ilk aşamada kapasitelerini artırma yoluna giderler; bu amaçla fazladan işçi alınması, fazla mesai yapılması, yeni makineler alınması firmaların maliyetlerini arttırır. Artan maliyeti karşılamak için firmalar fiyatlarını artırırlarsa, enflasyona sebep olurlar. - Maliyet Enflasyonu Enflasyonu sadece talep değil, aynı zamanda arz da etkiler. Üretimde kullanılan her türlü maddenin ve işgücünün maliyetinin artması sonucunda fiyatların artışa geçmesi enflasyon yaratır. İşçi ücretlerindeki sürekli artışların, firmaların vergi yükünün 7 TCMB, Enflasyon Kitapçığı, 2004, s.4.

7 artmasının, hammadde fiyatlarındaki artışların üretim maliyetlerini artırarak fiyatlar genel seviyesini yükseltmesi maliyet enflasyonuna yol açan etkenlerdendir 8. 1.4. YÜKSEK ORANLI ENFLASYONLA MÜCADELEDE ALTERNATİF İSTİKRAR POLİTİKALARI Ekonomide istikrar çabaları en azından iki nedenle başarısız olabilir: Birincisi ekonomik istikrar aşırı resesyona, iflaslara ve işsizliğe neden olabilir. İkinci olarak istikrar çabaları enflasyonu yalnızca geçici olarak ortadan kaldırabilir. Ancak istikrar politikalarının gevşetilmesiyle enflasyon yeniden alevlenir. 1.4.1. Ortodoks, Ortodoks Olmayan ve Heteredoks İstikrar Politikaları Ekonomistler biri ortodoks diğeri ortodoks olmayan iki tip istikrar yaklaşımı üzerinde durmaktadır. Uluslararası Para Fonu, uluslararası bankerler, gelişmiş ülkelerin bürokratları ve akademisyenlerin büyük bir çoğunluğu ortodoks istikrar politikalarına taraftardır. Ortodoks yaklaşım para arzının kısıtlanmasını, yüksek faiz oranlarını, piyasa mekanizmasına daha çok güvenmeyi, kamu harcamalarının kısıtlanmasını ve vergi artışlarını içermektedir. Ortodoks olmayan yaklaşımlar sözleşmelerin gözden geçirilmesini, fiyat ve ücret kontrollerini ve gelirler politikası uygulamalarını içermektedir. 9 Ortodoks politikalarına çoğu kez disiplin politikaları da denilmektedir. Ortodoks politikadan yana olanlara göre enflasyonun yarattığı disiplinsizlikleri gidermek için ekonomiyi disipline edecek sertlik gerekir. Bununla birlikte bazı iktisatçılar sertlik politikalarının ekonomiyi gereksiz yere zayıflatacağını ileri sürmektedir. Çünkü fiyat istikrarının sağlanması için ekonominin üretebileceğinden daha az üretmesi gerekir. İşte ekonomide böyle bir durumda ortaya çıkacak sıkıntıları gidermek için ortodoks olmayan yaklaşımlar önerilmektedir. Ortodoks istikrar politikaları genel olarak resesyonu arttırmaktadır. Bu tür istikrar politikaları gelir ve servetin satın alma gücünü ve dolayısıyla aşırı talebi azaltarak çalışmaktadır. Bir kez enflasyon, daha önce beklenen oranın altına aniden 8 TCMB, Enflasyon Kitapçığı, 2004, s.5. 9 PARASIZ İlker Enflasyon, Kriz, Ayarlamalar Ezgi Kitabevi, İstanbul 2001.

8 düşünce daha yüksek enflasyona göre parasal sözleşme yapanlar yükümlülüklerini yerine getirememekte, iflasa sürüklemekte, gelir ve servetlerini azaltmaktadır. Enflasyonun yüksek oranlı ve kronik olduğu ülkelerde birden bire kısıtlayıcı para ve maliye politikalarının uygulanması, ekonomide resesyona ve işsizliğe neden olmaktadır. Ortodoks kararlar yürürlüğe konduğu sırada firmaların daha önce yapmış olduğu emek, finansman ve girdi sözleşmeleri yürürlüktedir. Dolayısıyla firmalar daha önce yaptığı sözleşmelere göre emek, para ve girdi satın almak durumundadır. Böylece bir şok meydana geldiği zaman sözleşmelerde öngörülen enflasyon şoku izleyen cari enflasyonu geçecek ve firmaların reel üretim maliyetlerinin reel çıktı fiyatlarını aşmasına neden olacaktır. Son yıllarda ortodoks parasal ve mali kısıtlamaların ortodoks olmayan yeniden sözleşme yapma ve fiyat, ücret ve diğer maliyet kontrolleri birleştirilmesiyle adına heteredoks denilen yeni bir istikrar programı tipi ortaya atılmıştır. Heteredoks programlar enflasyonun geri beslemesini ortadan kaldırmayı ve böylece ortodoks politikaları daha etkin ve daha az zarar verici hale dönüştürmeyi amaçlamaktadır 10. Heteredoks politika sözleşmelerin yeniden gözden geçirilmesini, fiyat ve maliyetlerin dondurulmasını içerdiğinden fiyat sistemini bir süre askıya almaktadır. Halkın fiyatların bir süre donmuş şekilde kalacağına inanmaları fiyat düzeyiyle ilgili belirsizliği azaltacaktır. Firmalar önceden davranarak fiyatlarını yükseltmeye gerek duymayacak ve enflasyon bekleyişleri ile belirsizlik en aza inecektir. Heteredoks programlar ücret ve fiyat kontrollerini içeren gelir politikalarından oluşmaktadır. Heteredoks programları Ortodoks programlardan ayıran en önemli özellik gelir politikalarının belirli bir süre içinde geçici olarak kullanılmasıdır. Heteredoks programların amacı enflasyonu hızla ve kalıcı bir şekilde düşürmektir. 11 Heteredoks programlar enflasyonist bekleyişleri ve belirsizliğe azaltmakta ve böylece halkı para tutmaya teşvik etmektedir. Fiyat kontrolleri keza daha az kısıtlayıcı ve hatta ılımlı şekilde genişletici politikayı teşvik edecektir. Bu durum faiz oranlarının 10 PARASIZ, İlker, Para Politikası Türkiye Uygulaması, Ezgi Yayınları, Bursa, 1998, s.220. 11 BAHÇECİ Sema, Ortodoks ve Heterodoks İstikrar Programları, Seçilmiş Ülke Örnekleri ve 1994 Türkiye Deneyimi, Ankara DPT, 1997.

9 düşürülmesine hazine bono ve tahvilleri üzerindeki faiz baskısının hafifletilmesine ve resesyonun ılımlaştırılmasına izin verecektir. 12 1.4.2. Aşamalı ve Şok İstikrar Yaklaşımları Bir istikrar politikası şok ya da aşamalı programlarla gerçekleştirilebilir. Şok politikası, enflasyon oranını birdenbire düşürmesine karşılık büyük bir resesyon riski taşımaktadır. Şok yaklaşımının içerdiği en önemli risk, başarısız olması durumunda yinelenme zorunluluğu ve ekonominin şok-istikrar-enflasyon sarmalına girmesidir. Aşamalı istikrar programı zaman içinde aşamalı olarak harcamaların azaltılmasını, vergilerin yükseltilmesini ve para politikasının daraltılmasını içermektedir. Ayrıca aşamalı program fiyatlar, ücretler, faiz oranları ve döviz kurları üzerinde daha az dramatik kontrol öngörmektedir. Aşamalı program enflasyon oranında daha yavaş bir gerileme sağlamayı hedeflemektedir. Aşamalı stratejinin handikapı, enflasyon momentumunu kırmada başarısız olabileceğidir. 13 1.4.3. IMF Tipi İstikrar Programı IMF tipi bir istikrar programı öncelikle bir ülkenin dış ekonomik ilişkilerinin istikrarını sağlamaya yönelik koordineli bir para, maliye ve döviz kuru politikasını içermektedir. Böylece istikrar programı uygulayan ülke uluslararası finansal piyasalardan ödünç alma olanağı bulmaktadır. IMF programı resmileştirildiği zaman IMF, ilgili ülkenin merkez bankasına kredi açarak, programın belirlenen performans hedefine ulaşma koşulunu sağlamaktır. IMF tipi istikrar programlarının birinci amacı, ödemeler dengesi sorununun çözümlenmesidir. Enflasyon oranı programın ikincil amacıdır. O sırada enflasyon zaten şiddetli olduğu için, bir IMF tipi programın yürürlüğe konması enflasyon oranını düşürmeden önce kötüleştirir. Aşırı enflasyon yaşayan bir ekonomide, GSMH ya göre elde tutulmak istenen para miktarı daha küçük olacaktır. Bunun sonucu olarak para arzındaki küçük bir artış fiyatları çok güçlü olarak etkileyecek böylece ödemeler bilançosunun hızla iyileşmesi, enflasyonist baskıları arttıracaktır 14. 12 PARASIZ, Para Politikası, a.g.e., s.224. 13 PARASIZ, a.g.e., s. 224. 14 PARASIZ, Para Politikası, a.g.e., s.224.

10 Bu programlar içeriği şu şekildedir. Paranın devalüasyonu, kamu sektörü harcamalarının azaltılması, kamu sektörü gelirlerinin aktarılması, sıkı para politikası, piyasa faiz oranlarının yükseltilmesi, IMF tipi istikrar programlarının en çok uygulanan şekli stand-by anlaşmaları olmuştur. 15 1.5. TÜRKİYE DE ENFLASYON Fiyatların yükselmesi anlamına gelen enflasyon ile Türkiye ilk kez 1939 yılında karşı karşıya gelmiştir. 1970 lerde petrol fiyatlarının artmasıyla Türkiye enflasyonun yıkıcı etkisiyle yüz yüze kalmıştır. 1980 yılında fiyat artışlarının nedenleri, baştaki hükümetin izlediği yanlış ekonomi politikaları ile para arzının arttırılması, kamu sektöründe görülen açıkların fazlalaşması, iç ve dış borç faizlerinin sürekli artmasıdır. İşte ekonomide yaşanan bu olumsuzluklar ve bunalımdan kurtulmak amacıyla dönemin hükümeti, IMF nin temsil ettiği yabancı sermaye çevrelerinin kredi desteğini arkasına alarak ekonomide köklü değişiklikler yapmak amacıyla 24 Ocak 1980 de IMF ile istikrar programı imzalamıştır. 24 Ocak 1980 istikrar programı öncelikle enflasyon ve ödemeler dengesi güçlükleri ile mücadele için hazırlanmış bir tedbirler paketi olarak sunulmuştur. 24 Ocak istikrar programı uygulamalarının ilk döneminde kısa vadeli amaçlara öncelik verilmiştir. Enflasyon baskısının kırılması ve piyasaların düzene sokulması hedeflenmiştir. 1980 yılındaki yüzde 107.2 lik enflasyon oranının 1981 de yüzde 36.8 e, 1982 yılında ise yüzde 27 ye düştüğü görülmektedir. 1983 de yüzde 30.5 olan enflasyon oranı, bir yıl aradan sonra yüzde 50 ye ulaşmıştır. 1988 e kadar ortalama %40 lar civarında olan enflasyon oranları, 1988 de yüzde 75 e çıktıktan sonra %60 lara yerleşmiştir. Bu durum 1994 yılına kadar aynı oranda seyretmiştir 16. 15 ÜÇGÖZ Selcan, IMF İstikrar Programları ve Ekonomik Etkileri: Latin Amerika ve Türkiye Uygulamalarının Karşılaştırılması Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005, s.127. 16 AYDOĞAN, Esenay, 1980 den Günümüze Türkiye de Enflasyon Serüveni, Manisa, 2004, s.94.

11 Buna göre öncelikle izlenen parasal politikalar neticesinde enflasyon oranı düşmüştür. Enflasyonun yavaşlamasında en önemli etken, halkın reel alım gücünün azalması ve işsizlik oranının artmasıdır. Alım gücünün azalmasıyla ortaya çıkan enflasyon oranlarındaki azalış iç piyasayı daraltmış ve ihracatta büyük bir artış yaşanmıştır. Bununla birlikte 1980 den sonra Merkez Bankası nın kredilerinde reel bir azalış olurken ihracat kredileri ise reel bir artış kaydetmiştir. Yine bu dönemde banka kredilerinde de reel bir artış kaydedilmiştir. 1990 lı yıllarda Türkiye ekonomisinde istikrar bozulmaya başlamış ve enflasyon oranlarının arttığı gözlenmiştir. Ekonomi tam bir belirsizlik içindedir. Bozuk istikrar ve belirsizlik, halkın Türk Lirası na olan güvenini sarsmış ve devalüasyon beklentisi içinde dövize olan talep artmıştır. 1994 yılına gelindiğinde enflasyon en yüksek düzeyine ulaşmış, 24 Ocak kararlarıyla uygulanmak istenen sıkı para politikasına rağmen para arzı arttırılmış, kamu açıklarının T.C. Merkez Bankası kaynaklarınca finanse edilmesi hem para arzını arttırmış hem de enflasyonun yükselmesine neden olmuştur. Bu dönemde yine enflasyonu körükleyen nedenlerden biri de etkin olmayan vergi politikalarıdır. Mart 1994 seçimleri sona erdiğinde, mali piyasalarda başlayan paniğin ciddi bir krize dönüştüğü ve artık sektörleri içine aldığı bir ortam doğmuştur. İşte ekonominin bu olumsuzlukları ve darboğazları, döviz kurunun sürekli artması ve Merkez Bankasının rezervlerinin bunu karşılayamaması üzerine dönemin hükümeti, 5 Nisan 1994 te yeni bir istikrar programı hazırlamak üzere tekrar IMF ile masaya oturmuştur. Bu programın öncelikli hedefi, piyasalardaki istikrarı sağlamak ve döviz kurlarındaki artış beklentisini önlemekti. Programın diğer amaçları arasında fiyat istikrarının sağlanması, kamu açıklarının giderilmesi, borç oranlarının düşürülmesi, ihracat arttırılarak ödemeler bilançosunun dengeyi getirilmesi, özelleştirmeye ağırlık verilmesi ve ekonomide yapısal değişiklikler yapılarak dengeli bir büyüme ve gelişmenin gerçekleşmesiydi. 1994 yılında enflasyon %149.6 seviyelerindedir. Uygulanan istikrar programının etkisi ile 1994 yılının ikinci yarısına gelindiğinde ekonomide canlanma meydana gelmiş enflasyon oranının da giderek düştüğü özlenmiştir. 1995 yılına girerken halkı iyimser düşünmeye iten iki büyük