TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 1 HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...6 SABAH GAZETESİ...10 RADİKAL GAZETESİ...



Benzer belgeler
Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

Turkey Data Monitor Ekonomi Bülteni. 07 Mart 2016 I. KÜRESEL GELİŞMELER

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

HAFTALIK BÜLTEN 07 ARALIK ARALIK 2015

Teknik Bülten. 24 Ağustos 2016 Çarşamba

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

GÜNLÜK BÜLTEN 24 Haziran 2014

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2014 II. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN OCAK 2016

Sabah Analizi

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TCMB O/N Faiz Oranları (% ) 70.0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0%

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD USDTRY BRENT PETROL ALTIN GBPUSD

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Bugün, Yurtiçi Piyasalar Enflasyonla Topyekün Mücadele Programına Odaklandı

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

8. Türkiye Avrupa'nın en önemli ülkesi

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

1- Ekonominin Genel durumu

ŞUBAT Sanayi Üretim Endeksi 2015 Kasım ayında 130 seviyesinde gerçekleşerek yıllık bazda %3,6 artış kaydetti. Endeksin bu

Fon Bülteni Ocak Önce Sen

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 12 Aralık 2014

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

Teknik Bülten 09 Aralık 2016 Cuma

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

Ekonomik Göstergeler Neyi Gösteriyor? 2013 e Bakış ve 2014 Beklentileri

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2013, No: 76

Kasım. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:5

AR& GE BÜLTEN. Dünya Ekonomisi Ne Durumda. Dolayısıyla ülkemiz ekonomisi, dünya ekonomisindeki büyüme-gelişme konjonktürüne daha duyarlı hale geldi.

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No:18

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

GÜNLÜK BÜLTEN 03 Temmuz 2014

HAFTALIK BÜLTEN 19 EKİM EKİM 2015

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Haziran 2014, No: 95

EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Haftalık Gelişmeler

Türkiye nin TL cinsinden yatırım yapma açısından

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? GBPUSD BRENT PETROL EURUSD ALTIN USDTRY

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

HAFTALIK BÜLTEN 31 AĞUSTOS EYLÜL 2015

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

31/12/ /03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir.

Transkript:

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 1 HÜRRİYET GAZETESİ...2 Euro Bölgesi nde mali işlem vergisi kararı delilik olur 25 günde Türkiye ye 3 milyar dolar girdi Şimşek'ten üçüncü köprü açıklaması Başçı: TL güçlü kalsın, enflasyon tek haneye insin Prefabrik yapı teslimlerinde KDV yüzde 1'e indi MİLLİYET GAZETESİ...6 Fischer: Türk Merkez Bankası örnek alınabilir Karşılıksız çeke hapis cezası kalktı Hyundai ve Anadol yola beraber çıktı, işi bırakmayan kazandı Derviş: Avrupa da en kötü geride kalmadı Nurol GYO, Hürriyet Towers a talip Güngör Uras... 3 üncü köprüye para bulunur SABAH GAZETESİ...10 Dev ihaleye 'yerli teknoloji' şartı Merkez Bankası hedefine ulaştı 'Bu yıl kârda % 10 büyürüz' RADİKAL GAZETESİ...17 İran bankalarına Türkiye'de ABD engeli Uğur Gürses...İki Merkez Bankası HABERTÜRK GAZETESİ...19 Bu ne biçim tahmin IMF? "IMF'nin karamsar tahminine Babacan'dan cevap" İşte memurun zam formülü! DÜNYA GAZETESİ...22 Bireysel ve taşıt kredilerinde standartlar sıkılaştı Akbank, 'Esnaf Destek Paketi' hazırladı Netaş, çevre ülkelere odaklandı Osman AROLAT... "Bu kadar gülerek gezmeyin" Tevfik GÜNGÖR... Karşılıksız çeke hapis ev eşyalarına haciz

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 2 HÜRRİYET GAZETESİ Euro Bölgesi nde mali işlem vergisi kararı delilik olur İngiltere Başbakanı David Cameron, Euro Bölgesi nin uygulamaya hazırlandığı mali işlem vergisini delilik olarak nitelendirdi. İsviçre nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu nun ikinci gününde konuşan Cameron, Böylesi bir dönemde ekonomilerimizi büyütme fikri bile başlı başına bir delilik. Mali işlem vergisi devreye girerse Avrupa Birliği nde (AB) her yıl 200 milyar Euro luk açık olur dedi. Avrupa nın asıl sorunu olarak gördüğü rekabetsiz ortam için Avrupa nın aşil topuğu benzetmesini yapan Cameron, Avrupalı liderlerin artık düşünmeyi bırakıp somut adımlar atma vakti geldi. Rekabetsiz ortam büyümemizi engelleyen aşıl topuğu gibi diye konuştu. Piyasalar Euro dan uzaklaşır Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan mali işlemler vergisine ilişkin raporu hatırlatan Cameron, şu bilgileri verdi: Rapora göre, finansal işlem vergilerinin, Avrupa Birliği nin (AB) Gayri Safi Yurtişi Hasılası nda 200 milyar Euro luk bir kayba yol açabileceği uyarısı yapılıyor. Bu durumda da 500 bin kişinin işini kaybetmesine ve bazı ülke piyasalarının yüzde 90 ının Euro Bölgesi nden uzaklaşabileceği belirtiliyor. Almanya, Fransa ve diğer AB ülkeleri, elbette İngiltere olmadan bu uygulamayı devreye sokabilir. Tabiki finans sektörünün kendi payını ödemesi gerekiyor. İngiltere de biz bunu banka vergileri ve damga vergileriyle Euro Bölgesi nin yapmak istediğini uygulamış oluyoruz. İsteyen ülkeler bu uygulamayı kendileri de gerçekleştirebilir. Ancak sorun sadece finansal işlem vergisi değil. Asıl sorun, borç kriziyle mücadele eden, düşük büyüme oranına sahip Euro Bölgesi. 25 günde Türkiye ye 3 milyar dolar girdi Merkez Bankası nın döviz sattığı dönemde dahi Türkiye ye net anlamda toplam 5 milyar dolarlık döviz girişi olduğunu açıklayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Tüm işlemlere baktığımızda 5 milyar dolar bir artı var. 1 Ocak tan önceki akşama kadarki döneme baktığımızda da yine artı 3 milyar dolarlık giriş var diye konuştu. MERKEZ Bankası nın ağustos ayından beri döviz satışı olduğuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ağustos ayından yıl sonuna kadar olan dönemde, Merkez Bankası nın çok döviz sattığı dönemde dahi Türkiye ye net anlamda toplam 5 milyar dolarlık döviz girişi olmuş. Tüm işlemlere baktığımızda 5 milyar dolar bir artı var. 1 Ocak tan önceki akşama kadar ki döneme baktığımızda da yine artı 3 milyar dolarlık giriş var. Dolayısıyla büyüme anlamında Merkez Bankamızın döviz rezervleri biraz aşağı düştü, bu bir gerçek; ama öte yandan Türkiye nin toplam döviz varlıklarına baktığımızda bir kaybımız yok. Tam tersine Türkiye ye giriş devam ediyor diye konuştu. Enflasyon kaygısı yok Dünya Ekonomik Forumu için bulunduğu Davos ta CNBC-e ye konuşan Babacan, enflasyona ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: Son 3-4 aydır enflasyondaki artışın en önemli nedenleri kurdaki yükseliş, enerji fiyatlarının yüksek seyretmesi, ithalatla ilgili yapılan düzenlemeler ve yaşanan sel felaketidir. Bu sebepler Merkez Bankası nın para politikasıyla çok da yakından alakalı şeyler değil. Bunlar Merkez Bankası nın düzeltebileceği şeyler değil ve bir defalık ayarlamalar bunlar. Dolayısıyla bir defalık, geçici sebeplerle olan enflasyonun yükselmesinden kaygı duymuyoruz. Kaldı ki maliye politikası tarafında daha sıkı bir duruşumuz var. Geçen yılı beklediğimizden de daha düşük bir açıkla kapattık. Bu yıl hedeflediğimiz bütçe de şöyle Davos a katılan ülkelere bakın, herkesin gıpta ile baktığı rakamlar. Türkiye nin bütçe açığı sorunu yoktur. Türkiye nin bir kamu borcu sorunu yoktur artık bu tescil edilmiş durumda.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 3 Duruşumuz değişmeyecek Bu yıl içerisinde de gelişmeleri yakından takip edeceklerini vurgulayan Babacan, Belki yeni sıkılaştırmalar gerekecek, belki bazı alanlarda gevşetmeler gerekecek ama o günün, o haftanın, o ayın gereği neyse o yapılacak. Esneklik alanı bankacılık ve para politikasında olacak ama maliye politikasındaki sıkı duruşumuz değişmeyecek dedi. Risk primleri arttı Babacan, Merkez Bankası nın faizde koridor uyygulamasını da şöyle değerlendirdi: 2012 her açıdan dikkatle görülmesi gereken bir yıl. Bu yıl, risk primleri daha yüksek seyredecek. Geçen yılın başında çok sağlam görülen ülkelerin risk primlerinde bile bir artış oldu. Risk primlerindeki söz konusu artış ile Türkiye de son dönemde enflasyonun yüksek çıkması, Türk Lirası bazında faizlerde artışı da beraberinde getirdi. Biz bundan memnun muyuz? Kuşkusuz değiliz, ancak piyasa koşulları gerektirdiği zaman böyle tablolar ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla şartların farkında olmak, bu şartları kabul etmek ama bu şartlar içerisinde daha iyiyi yapabilmenin çabası içinde olmamız gerekiyor. 3 üncü köprü ihalesi daralacak, proje 2.5 milyar dolara düşecek İSTANBUL a üçüncü köprü konusunda 2 gün önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanlarla birlikte toplantı gerçekleştirdiklerini, durum değerlendirmesi yaptıklarını anlatan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şu bilgileri verdi: Sayın Başbakanımız haritaları aldı önüne, projelere baktı ve şöyle bir talimatı oldu; üçüncü köprü ile sadece bağlantı yollarını ayrı bir proje olarak ayırıyoruz. Çünkü üçüncü köprü, bağlantı yolu ve otoyol sistemi olarak tek bir proje olarak dizayn edilmişti ve 6 milyar dolarlık tahmini bir proje söz konusuydu. Uzun vadeli ve finansmanı çok kolay değil. Dolayısıyla bu projeyi acil ihtiyacımız olan üçüncü köprü ve sadece bağlantı yolu olarak biraz daraltıp tekrar yap-işlet-devret ihalesine çıkma kararı aldık. 6 milyar dolarlık proje 2.5 milyar dolar seviyesine düşebileceği öngörülüyor. Fischer: Türkiye nin büyümesi etkileyici DÜNYA Ekonomik Forumu nun yapıldığı Davos ta Türkiye ekonomisinin çok başarılı bir performans sergilediğine işaret eden İsrail Merkez Bankası Başkanı Stanley Fischer, şöyle konuştu: Türkiye nin büyüme oranları çok etkileyici. Büyüme açısından Türkiye bir Doğu Asya ülkesi gibi. Ancak cari açık ve enflasyon gibi endişe verici zayıf noktaları da var. Merkez Bankası nın faiz politikası çok ilginç. Finansal kriz sırasına bazı ülkeler faiz koridoruyla oynadı. Ancak bu, ana politika enstrümanı haline getirmek çok yenilikçi bir hamle. Hepimiz izliyoruz. İşe yarayabilir. Eğer bu politika başarılı olursa, başka ülkeler de uygulamaya başlar. Avrupa daki durum son aylarda düzeliyor. Avrupalı politikacılar geçen ekimden bu yana kontrolü ele aldılar. Avrupa Merkez Bankası da önemli adımlar attı. Bunlar güçlü ve doğru yönde atılmış adımlar. Avrupa artık inisiyatif alabilir hale geldi. Türkiye daha iyi günlere doğru gidiyor cari açığı düşürmeli AVRUPA daki krize rağmen Türkiye nin geleceğini iyi gördüğünü belirten Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, şu değerlendirmeyi yaptı: Euro parçalanacak havası yok. Temel sorunlar halledilmiş değil. Umudum ciddi sorunlara değinilmesi. Almanya nın, iyi olan ülkelerin lokomotif rolü üstlenmesi gerekiyor. Avrupa da en kötü geride kalmadı. Türkiye nin yüzde 4 büyüyebilmesi çok iyi. Türkiye nin geleceğini iyi görüyorum. Türkiye çok daha iyi günlere doğru yol almış durumda. Eğer Avrupa da tam bir çöküş olursa, Türkiye etkilenecek. Bu kadar yüksek bir cari açıkla yola devam etmek mümkün değil. Cari açığı yüzde 5 civarında tutmakta yarar var. Yüzde 7 yüksek bir cari açık. Dünya ekonomisinde çok olağanüstü gelişmeler olmazsa Türkiye için yumuşak iniş mümkün. İnsanlar ve ülkeler kendilerini en güçlü hissettiği anda daha dikkatli olmalı. Bütün gelişmelere bakarak her türlü ihtimale karşı tedbir almakta yarar var. Merkez Bankası nın temelde başarılı olduğu kanısındayım. Türkiye deki büyümenin yavaşlama durumu var.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 4 Bu yavaşlama karşısında ekonomiye biraz güç vermek gerekiyor. Öbür taraftan enflasyon tehlikesi var. Merkez Bankası nın işi kolay değil. Şimşek'ten üçüncü köprü açıklaması Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu projelerinin yapılırken dolaylı olarak garanti sağlandığını belirterek, Uluslararası arenada bu garantinin çok açık ve net bir şekilde olması maliyetleri aşağıya çekiyor dedi. Türkiye Müteahhitler Birliği'nin 60. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Sheraton Otel'de verilen resepsiyona katılan Bakan Şimşek, gazetecilerin İstanbul'a yapılacak 3. köprüyle ilgili sorularına, Karayoları Genel Müdürlüğünün özel bir kurum haline geldiğini belirtti. Hazine Müsteşarlığının garantisi için yasal bir çerçeve gerektiğini belirten Şimşek, kamu projelerinin yapılırken dolaylı olarak garanti sağlandığını söyledi. Uluslararası arenada bu garantinin çok açık ve net bir şekilde olması maliyetleri aşağıya çekiyor diyen Şimşek, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 3. boğaz köprüsü ile ilgili Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının bir düzenleme yapacağını bildirdi. Şimşek, Sadece bu hususlar değerlendiriliyor, dedim. Bugünkü bir gazeteye söylediğimde 'bunlar yapılacak, yapıldı' demedim. Sadece 'bu hususlar da değerlendiriliyor' dedim. Bu konu yanlış anlaşılmasın, sadece değerlendirilen hususlardan bir tanesi diye söyledim. Yasa gerekir derken de özel bütçeli kurum ile Hazine Müsteşarlığı arasındaki ilişkiden dolayı söyledim diye konuştu. Başçı: TL güçlü kalsın, enflasyon tek haneye insin Enflasyonla ilgili beklentileri değerlendiren Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, TL nin güçlü kalmaya devam etmesi, hatta biraz daha güçlenmesi halinde çok daha erken, mayıstan önce enflasyonda tek haneye gelinebileceğini açıkladı. Esneklik sağlıyor Dünya Ekonomik Forumu için bulunduğu Davos ta Bloomberg HT ye konuşan Başçı, Faiz koridoruna dikkat etmeli. Bu araç çok hızlı bir şekilde para politikasında aşağı veya yukarı yönde oynamalar, ayarlamalar yapabiliyor. TL likiditesinin miktarını ayarlayarak hızlı bir şekilde, değişen küresel şartlara ve ani değişikliklere anında cevap verme esnekliği sağlıyor. Diğer merkez bankalarında bu bulunmuyor. Bize has esneklik verdiği için son derece memnunuz ve o esnekliği kullanmaya devam edeceğiz. Davos ta bize faiz koridoruyla ilgili sorular geliyor. Tanıştığımız merkez bankalarının başkanları, yaptıkları toplantılarda, ilginç işler yaptığımızı ve bizi ilgiyle izlediklerini anlatıyor dedi. Tedbirleri alıyoruz Merkez Bankası nın finansal istikrarla ilgili amaçlarına ulaştığını belirte Başçı, şu bilgileri verdi: 2011 yılında burada arzu ettiğimiz her şey gerçekleşti. TL üzerindeki değer kazanma eğilimini bertaraf etmek istedik. Çünkü cari açığın büyüyeceğini önceden öngörüyorduk. Onu başardık. Türkiye yüzde 4 lük büyümeyi çok rahatlıkla yapabilecek durumda. Enflasyonla ilgili tedbirleri ekim ayından bu yana alıyoruz.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 5 Gurria: Fazla gülüp dikkatleri çekmeyin OECD Genel Sekreteri Angel Gurria ile Davos taki resepsiyonda birlikte olduklarını belirten Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Bana, Siz Türkler hep gülümsüyorsunuz. Çok fazla gülümsemeyin, dikkat çekiyor. Durumunuz fazla iyi, biraz fazla dikkat çekiyor. Biraz daha şöyle, karamsar bir yüz şekli takınsanız Davos un ruhuna daha uygun olur diye espri yaptı dedi. Dolar 1.78 liraya indi İMKB 57 bine dayandı ABD Merkez Bankası nın (FED) sabit faiz ve parasal genişleme açıklaması piyasaları coşturdu. FED in politika faizini 2014 sonuna kadar sabit tutacağı ve ek destek sağlamaya hazır olduğunu açıklamasının küresel piyasalarda yarattığı risk iştahına paralel içerde de büyük bir iyimserlik oluştu. Euro, 1.31 doların da üzerine çıktı ve 1.3160 dolar seviyesine kadar yükseldi. FED etkisiyle dolar, bankalararası piyasada 1.7868 liraya kadar gerileyerek iki ayın en düşüğünü gördü. Dolar, serbest piyasada 1.7890 liradan kapandı. Bono faizleri de tek haneye indi. Gösterge kağıdın bileşik faizi yüzde 9.67 ye kadar geriledi. İMKB ise yüzde 3.71 yükseldi. Endeks, gün içinde 57 bin 266 puana kadar yükseldi. Endeks, günü 56 bin 958 puandan tamamladı. Prefabrik yapı teslimlerinde KDV yüzde 1'e indi Okul, sağlık hizmet tesisi ve öğrenci yurdu olarak kullanılmak amacıyla inşa edilen prefabrik yapı teslimlerinde Katma Değer Vergisi (KDV) oranı, 15 Temmuz 2012 tarihine kadar yüzde 18'den yüzde 1'e çekildi. Bakanlar Kurulunun, Mal ve Hizmetlerde Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ı Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Karara göre, Mal ve Hizmetlerde Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karara geçici madde eklendi. Geçici madde ile 15 Temmuz 2012 tarihine kadar uygulanmak üzere; okul, sağlık hizmet tesisi ve öğrenci yurdu olarak kullanılmak amacıyla inşa edilen prefabrik yapı teslimlerinde KDV oranı yüzde 1 olarak belirlendi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 6 MİLLİYET GAZETESİ Fischer: Türk Merkez Bankası örnek alınabilir İsrail Merkez Bankası Başkanı Stanley Fischer, Merkez Bankası nın adımlarının ilginç olduğunu, diğer ülkelerin de bunu örnek alabileceğini söyledi. Davos ta CNBC-e ye konuşan Fischer Türkiye ekonomisinin çok başarılı bir performans sergilediğini belirterek, Türkiye nin büyüme oranları çok etkileyici. Büyüme açısından Türkiye bir Doğu Asya ülkesi gibi. Ancak cari açık ve enflasyon endişe verici dedi. Aynı zamanda IMF nin de eski başkanı olan Fischer, Merkez Bankası nın faiz politikası çok ilginç. Finansal kriz sırasına bazı ülkeler faiz koridoruyla oynadı. Ancak bu, ana politika enstrümanı haline getirmek çok yenilikçi bir hamle. Hepimiz izliyoruz. İşe yarayabilir. Eğer bu politika başarılı olursa, başka ülkeler de uygulamaya başlar diye konuştu. Karşılıksız çeke hapis cezası kalktı Meclis Genel Kurulu'nda, Çek Kanunu'nda değişiklik yapan tasarının ilk 3 maddesi kabul edildi. Buna göre, karşılıksız çekte, adli para cezası ödenmediği için uygulanan hapis cezası idari nitelikte yaptırıma dönüştürülecek. Karşılıksız çek veren kişi hakkında, her bir çekle ilgili olarak 1500 güne kadar adli para cezası verilecek. Savcı tarafından çek düzenleme ve açma yasağı kararı verilebilecek. Bankaların karşılıksız çek tahsilindeki sorumluluğu artacak. Karşılıksız çekle birlikte dolandırıcılık, belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararının yanısıra, kişiye TCK'nın ilgili hükümlerine göre de ceza uygulanacak. Hyundai ve Anadol yola beraber çıktı, işi bırakmayan kazandı Nihat Ergün yılda 100-150 binlik üretimin yerli otoda sürdürülebilirliği sağlayacağını belirterek, Güney Koreli Hyundai ve Anadol un aynı zamanda üretime başladığını hatırlatarak, Biz bıraktık, Hyundai bırakmadı. Bırakmayan kazandı dedi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yerli otomobil tartışmasına son noktayı koydu. Ezberden 100 tane sanayici sayarız. İsterse otomobil üretimi yapabilir, isterse marka çıkarabilir diyen Ergün, yılda 100-150 binlik bir üretimin yerli otomobilde sürdürülebilirliği sağlayacağını söyledi. Yerli otomobilde yıllar öncesinde kaçırılan fırsatı anlatan Ergün, Güney Kore nin Hyundai markasının Anadol ile aynı zamanda üretime başladığını, iki markanın da Ford motor kullandığını anımsatarak, Biz bıraktık, Hyundai bırakmadı. Bırakmayan kazandı dedi. Fiat-TOFAŞ ın kuş serisinin de yeni modeller ortaya çıkma evresinde terkedildiğini ifade eden Ergün, Şahin, Doğan ve Kartal da modeli bir adım öteye geçirecek adımı atsaydık dünyanın pekçok yerinde ve Türkiye de varlığını sürdürecekti yorumunda bulundu.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 7 Prestij meselesi oldu... Yerli otomobilde yabancı parça kullanılmasına da yeşil ışık yakan Ergün, Her şeyini biz üretelim düşüncesi rasyonel bir düşünce mi? Nasıl biz başka markalara parça veriyoruz, bizim oluşturacağımız markaya da başka ülkelerden parça gelecek dedi. Üretiminse Türkiye de, özel bantlarda yapılması gerektiğini ifade eden Ergün, Kendi markamızı İtalya da, İngiltere de üretin diyebilir miyiz. Marka kendi vatanında oluşur diye konuştu. Yerli otomobilin prestij meselesi olduğunu ifade eden Ergün, Bu portakal sıkacağı değil ki, farklı bir şey dedi. Türkiye nin yerli otomotivde 50 yıllık tecrübesi olduğunu, pazar ve uluslararası ilişkilerin mevcut olduğunu belirten Ergün, 100-150 binlik üretimin iç pazarda sürdürülebilirlik için önemli rakam olacağını söyledi. Honda nın Gebze tesislerini örnek gösteren Ergün, 15 yıldır üretim yapan bu tesisin yılda 25 bin otomobil ürettiğini, 15 binini de ihraç ettiğini kaydetti. Savunmada rota yerliye Kamu alımlarında yerliye ağırlık verdiklerini anımsatan Ergün, yerlinin destekleneceği offset ticaretle üreticiye enerjiden gelecek 20 milyar dolarlık kaynak olduğunu anlattı. Ergün, savunma sanayiindeki yerli payının yüzde 25 ten yüzde 52 ye çıkarıldığını bildirdi. T HY nin çok sayıda uçak alacağını anlatan Ergün, offset üretimle sadece havacılıkta 2 milyar doların yerliye kazandırılabileceğini söyledi. Derviş: Avrupa da en kötü geride kalmadı Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, Avrupa için kriz 10 yıl devam ederse çok zor olur. Avrupa da en kötü geride kalmadı. Doğru adımlar atılmazsa kötü anlar gelebilir dedi Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, Davos ta CNBC-e nin sorularını yanıtladı. Avrupa daki krizle ilgili değerlendirme yapan Derviş, Davos ta Avrupa krizi, Euro krizi ve Yunanistan tartışmaların merkezinde. Parasal açıdan düşündüğünüz zaman nispeten iyimser diyeceğimiz bir hava var. Euro parçalanacak havası yok. Temel sorunlar halledilmiş değil. Benim umudum esas ciddi sorunlara değinilmesi. Kuzey Avrupa da özellikle Almanya nın, iyi olan ülkelerin lokomotif rolü üstlenmesi gerekiyor. Bu kriz Avrupa için 10 yıl devam ederse çok zor olur. Avrupa da en kötü geride kalmadı. Doğru adımlar atılmazsa kötü anlar gelebilir. Bol likidite, sıfıra yakın faiz ile durumu idare etmek olmaz. Ama eses sorunlar çözülmeli. Gelişmiş ülkelerin ciddi yapısal sorunları var dedi. Türkiye nin yüzde 4 büyüyebilmesinin çok iyi olduğunu söyleyen Derviş şunları kaydetti: Ben Türkiye nin geleceğini iyi görüyoum. Türkiye çok daha iyi günlere doğru yol almış durumda. Eğer Avrupa da tam bir çöküş olursa, Türkiye etkilenecek. Bu kadar yüksek bir cari açıkla yola devam etmek mümkün değil. Cari açığı yüzde 5 civarında tutmakta büyük yarar var. Yüzde 7 fazla yüksek bir cari açık. Bunu çözmenin yolu ulusal tasarrufları artırmak. Türkiye için yumuşak bir iniş gözüküyor. Dünya ekonomisinde çok olağanüstü gelişmeler olmazsa yumuşak iniş mümkün. İnsanlar ve ülkeler kendilerini en güçlü hissettiği anda daha dikkatli olmalı. Bütün gelişmelere bakarak her türlü ihtimale karşı tedbir almakta yarar var. Merkez Bankası nın temelde başarılı olduğu kanısındayım. Türkiye deki büyümenin yavaşlama durumu var. Bu yavaşlama karşısında ekonomiye biraz güç vermek gerekiyor. Öbür taraftan enflasyon tehlikesi var. Merkez Bankası nın işi kolay değil.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 8 Nurol GYO, Hürriyet Towers a talip Nurol Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ, Hürriyet Medya Towers ı satın almak için Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık AŞ ile görüştüğünü duyurdu. Nurol Gayrimenkul un Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan açıklamasında, kamuoyunda Hürriyet Medya Towers olarak bilinen ve toplam alanı 58 bin 609.45 metrekare olan 4 adet gayrimenkulün satın alınması konusunda Hürriyet Gazetecilik ile görüşmelerin başladığı bildirildi. Açıklamada, görüşmelerin yüksek oranda mutabakat çerçevesinde ilerlediği ifade edilirken, gelişmelerin ve buna bağlı oluşan bilgilerin kamuoyu ile paylaşılacağı kaydedildi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 9 Güngör Uras... 3 üncü köprüye para bulunur Hükümet 3 üncü köprüyü yapmaya kararlı ise, para bulmak sorun değildir. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyol Projesi nin 6 milyar dolarlık bir paket bütünlüğü içinde, yap işlet devret modeli çerçevesinde ihalesinin ilgi görmemesi kimseyi üzmemeli. İşimize bakalım. Biz daha önce 2 köprü yaptık. Bunu da yaparız. Davos da, CNBC-E den Servet Yıldırım ile yaptığı söyleşide Sayın Babacan, Başbakan Erdoğan ın talimatıyla İstanbul a yapılacak 3. köprü ile otoyol projesini küçülttük ve ikiye ayırdık, daha önce 6 milyar dolar olan yatırım paketinin büyüklüğü 2.5 milyar dolar olacak dedi. Anlaşıldığı kadar, köprü yatırımının 1 milyar dolarlık bir yatırımı, 70-100 kilometrelik köprü bağlantı yollarının ise 1.5 milyar dolar yatırımı gerektireceği tahmin ediliyor. İstanbul Sanayi Odası Meclis Toplantısı nda bir konuşma yapan Ulaştırma Bakanı Sayın Yıldırım da aynı doğrultuda bilgi verdi. Şimdi projeyi ikiye ayırdık. Bir kısmını özkaynakla, bir kısmını kamuözel ortaklığıyla yapıyoruz. Çok kısa bir süre içinde, herhalde nisan ayı gibi tekrar burada teklifleri alacağız. Bu yıl içinde inşallah köprünün inşaatına ve bağlı yolların inşaatına başlamış olacağız dedi. Kamu dan 56 milyar TL yatırım Hazine nin hem kredi hem gelir garantisi vereceği konuşulan 3. Köprüyü, yap işlet devret modeli ile yapmak isteyen olmaz ise, yollar gibi köprünün de kamu kaynaklarıyla yapılması mümkündür. 14 Ocak 2012 Tarihli Resmi Gazete de 2012 Yılı Kamu Yatırım Programı yayınlandı. Kamu kaynaklarından(genel Bütçe+Özel Bütçe+Döner Sermaye+KİT+Mahalli İdareler) toplam 56 milyar TL. yatırım yapılacak. Bu toplam yatırımlar içinde Ulaştırma ve Haberleşme yatırımlarına ayrılan kaynak 19 milyar TL. Açık anlatımı ile böyle bir paketten 2 yılda tamamlanacak olan 3. Köprü yatırımı için para ayırmak sorun olamaz. Kamu yapacak ise dış finansman bulmak da sorun teşkil etmez. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü nü nasıl yaptığımızı hatırlayalım. Köprü yapımına 4 Ocak 1986 da başlandı. Uzunluğu 1.510 m, orta açıklığı 1.090 m, genişliği 39.4 m, denizden yüksekliği 64 m. olan köprü 3 Temmuz 1988 tarihinde tamamlandı. 2 köprü yaptık bunu da yaparız Köprünün proje hizmetleri İngiliz Freeman, Fox ve Partners firması ve Botek- Boğaziçi Teknik Müşavirlik A.Ş. firması yaptı. İnşaatını ise 125 milyon dolar karşılığında Türk firması olan STFA ile Japon Ishikawajima Harima Heavy Industries Co. Ltd., Mitsubishi Heavy Industries Ltd. ve Nippon Kokan K.K. adlı şirketlerin oluşturduğu konsorsiyum üstlendi. Üçüncü köprünün özellikleri nedeniyle maliyetinin daha yüksek olacağı anlaşılıyor. Özet ile, Hükümet üçüncü köprüyü yapmaya kararlı ise, kaynak bulamaması söz konusu değildir. Sayın okuyucularıma Birinci köprü ile ilgili bir hatırayı da aktarmak istiyorum. O zamanlar bu gibi büyük projelerde planlamanın (DPT) görüşü alınırdı. Planlama uzmanlarının uygun görmediği projeleri Hükümetler uygulamaz, yabancılar bu projelere kredi vermezdi. Planlama uzmanları köprü projesine karşı oldukları için (o yıllar Türkiye ye kredi veren tek kaynak olan ve Alman Hükümetinin liderliğini yaptığı) Yardım Konsorsiyumu da projeye karşı idi. Köprü inşasına kredi vermiyordu. Turgut Özal, Japonları ikna etti. Japonlar köprünün yapımı için gerekli krediyi vereceklerini ve yapımını üstleneceklerini açıklayınca, Yardım Konsorsiyumu hemen karar değiştirdi. Alman Hükümeti, köprünün finansmanını üstlenebileceklerini ve Krupp Firması nın köprüyü inşa edebileceğini, çünkü o yıllarda da Avrupa da kriz vardı. Ve Alman sanayicileri kendilerine pazar arıyordu. Açık anlatımıyla, dünyada ekonomilerin kriz rüzgarı ile sarsıldığı, büyük yatırım projelerinin ertelendiği bir dönemde 3. Köprü Projesi, dış yatırımcıların ilgisini çekecek bir projedir.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 10 SABAH GAZETESİ Dev ihaleye 'yerli teknoloji' şartı 20 milyar dolara ulaşması beklenen dev kamu ihaleleri öncesi Sanayi Bakanlığı "yerli teknoloji" şartı getiriyor. Savunma sanayisinde başarılı olan offset sistemi artık ulaştırma, enerji ve sağlıktaki alımlarda da uygulanacak Sanayi Bakanlığı, 20 milyar dolara ulaşması beklenen dev kamu ihalelerine 'yerli teknoloji' şartı getiriyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ulaştırma, enerji ve sağlıktaki milyarlarca dolarlık alımlara, savunma sanayinde büyük başarı gösteren 'off-set' sistemini getireceklerini açıkladı. Türkiye'nin büyük bir satın alma gücü olduğunu belirten Ergün, artık ucuza verenden satın alma döneminin değiştiğini söyledi. Bakan Ergün, ihaleye katılanlara, "Sizden alırız ama şu şu parçaları Türkiye'de üretirseniz, bizim göstereceğimiz bazı firmalarla işbirliği yaparsanız alacağız" diyeceklerini söyledi. AR-GE'YE YATIRIM ŞARTI Artık Türkiye'de üreten değil teknolojisini Türkiye'de geliştiren şirketlere ihalelerde öncelik verileceğini kaydeden Ergün, ihalelerde 5 yıl içinde yüzde 50-60 yerlilik oranına çıkmayı taahhüt edecek firmaların öne geçeceğini aktardı. Ergün, bu şekilde Türk sanayisinin milyarlarca dolarlık üretim gücüne ulaşılabileceğini vurguladı. İlaç, enerji ve ulaştırma ihalelerinde, THY'nin uçak alımlarında, FATİH projesinde yerli üretimi dikkate alacaklarını dile getiren Ergün, "THY alımlarındaki off-set bize 1 milyar dolar ihracat kapısı açtı. Bunu 2 milyar dolara çıkarabiliriz. Sadece ilaçta 2 milyar dolarlık üretim gücü oluşturabiliriz" dedi. '100 SANAYİCİ TEK BAŞINA YERLİ OTO YAPAR' Türk otomotiv sektörünün yerli otomobil üretimine yönelik olarak, "Gözümüzü kapatsak bu işi tek başına yapacak 100 sanayici sayarız" diyen Ergün, TOFAŞ markası altındaki kuş serisinin üretiminin sonlanmasını hata olarak yorumladı. Ergün, "Kuş serisini, tam kalıplarını yenileme ve yeni tasarımlar ortaya koyma evresinde terk ettik. O serilerin kalıp, model, tasarım ve teknolojisini bir adım öteye geçirecek yatırımı yapsaydık, bugün bu markalar dünyanın birçok yerinde yeni tasarımıyla ve iç pazarda varlığını sürdürecekti" dedi. 10 MİLYAR $'LIK YATIRIM MÜJDESİ Ergün, Türkiye'nin 2012'de de ciddi uluslararası yatırım çekeceğini müjdeleyerek, "10 milyar doların altına düşmeyiz bu yıl. Teşvikle daha da ivme kazanır. Gelen yatırımcılar var. Petrokimya alanında otomobil alanında yatırım yapmak isteyenler var" diye konuştu. Merkez Bankası hedefine ulaştı Erdem Başçı, Türkiye'nin yüzde 4'lük büyümeyi çok rahatlıkla yapabilecek durumda olduğunu belirtti. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Bankanın finansal istikrarla ilgili amaçlarına ulaştığını belirterek, ''2011 yılında burada arzu ettiğimiz her şey gerçekleşti. TL üzerindeki değer kazanma eğilimini bertaraf etmek istedik. Çünkü cari açığın büyüyeceğini önceden öngörüyorduk. Onu başardık'' dedi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 11 Başçı, Türkiye'nin yüzde 4'lük büyümeyi çok rahatlıkla yapabilecek durumda olduğunu, enflasyonla ilgili tedbirleri ekim ayından bu yana aldıkları için şu anda bununla ilgili çok fazla risk görmediklerini bildirdi. Dünya Ekonomik Forumuna katılmak üzere İsviçre'nin Davos kasabasında bulunan Başçı, bir televizyon programında soruları yanıtlarken, şu anda Davos'ta olduklarını, orta ve uzun vadeli problemlerle ilgilendiklerini ifade etti. Başçı, ''TL dolara karşı savaşı yendi mi?'' sorusu üzerine, bunun çok geniş bir resmin bir parçası olduğunu belirterek, ''Geniş resim şöyle; gelişmekte olan ülkeler bu sefer olumlu yönde ayrışacaklar. Lehman krizinde olduğu gibi olmayacak. Bu giderek daha iyi bir şekilde anlaşılıyor. Anlaşıldıkça da gelişmekte olan ülkelere rağbet, yatırım artıyor'' diye konuştu. ''Gelişmekte olan ülkelerden para çıktığına'' ilişkin analizin hatırlatılması üzerine Başçı, bu analizin kısmi bir analiz olduğunun bilinmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Esas olan; fonların kaynakları şu anda var. Asya'da tasarruflar yüksek. Merkez bankaları bu fonları sağlıyorlar, hiç çekinmeden dünyanın her yerinde sağlıyorlar. Aracılık edecek olan bankalar Avrupa'da zayıf. Dolayısıyla Avrupalı bankaların aracılık yapma imkanlarını, bu fonları başka yerlere transfer etme imkanları zayıf. Ama dünyada başka banka çok... Aracılık edebilecek bankalar bu fonksiyonu yerine getireceklerdir. Önemli olan temeller... Gelişmekte olan ülkelerde temeller çok sağlam. Burada 2 konu çok önemli; kamu maliyesi, bütçe dengeleri ve büyüme... Bu ikisi de gelişmekte olan ülkelerde var. Dolayısıyla bir güvenli liman arayışı varsa, güvenli liman kıtlığı varsa ve aynı zamanda getiri arayışı varsa şu anda yatırımlar gelişmekte olan ülkelerden başka hiçbir yere gidemez.'' Avrupa Merkez Bankasından parasal genişleme sinyali bekleyip beklemediğine ilişkin bir soru üzerine Başçı, Avrupa Merkez Bankasının zaten sinyaller vermeden bunu yaptığını belirterek, ''Biraz da mecburiyetten... Avrupa'daki kurumsal mekanizmalar henüz oluşmadığı için, orada çok yavaş ilerleme sağlandığı için devreye girmek zorunda kalıyorlar. Zaten bunu yapıyorlar'' dedi. TCMB'nin son gelişmelere göre nasıl pozisyon alacağına ilişkin soru üzerine de Başçı, yaptıkları iletişimin Kasım 2010'dan bu yana aynı olduğunu, politikalarında son derece esnek olmaları gerektiğini vurgulayarak, küresel şartların ani değişiklik gösterebildiğini, şu anda kurdukları çerçevenin buna son derece esnek olduğunu, şartlar değiştiğinde çok hızlı bir şekilde buna uygun reaksiyon verebildiklerini söyledi. Başçı, ''Temel olan fiyat istikrarı... Bunun yanı sıra finansal istikrara ne kadar katkı yapabilirsek onu da yapmaya çalışıyoruz'' dedi. Olağanüstü hal kalktı mı? Başçı, ''Merkez Bankası piyasadaki olağanüstü hali kaldırdı diyebilir miyiz?' sorusuna, şöyle yanıt verdi: ''Öyle düşünmemek gerekir. Çünkü Merkez Bankası finansal istikrarla ilgili amaçlarına ulaştı. Onu bir kenara yazmak gerekir. 2011 yılında burada arzu ettiğimiz her şey gerçekleşti. TL üzerindeki değer kazanma eğilimini bertaraf etmek istedik. Çünkü cari açığın büyüyeceğini önceden öngörüyorduk. Onu başardık. Kredilerde de olağanüstü hızda, özellikle tüketici kredilerinde olağanüstü hızda bir artış vardı. Kredi büyüme eğilimi yüzde 10'lar seviyesine kadar düştü. O açıdan Merkez Bankası elinden gelen her şeyi yaptı. Şimdi onun meyvelerini toplamaya başladık. Geriye enflasyon kaldı. Enflasyonla ilgili tedbirleri zaten ekim ayından bu yana aldığımız için onunla ilgili şu anda çok fazla bir risk görmüyoruz. Detayları nasılsa ay sonunda açıklayacağız.''

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 12 Sepet kur seviyesine ilişkin olarak da Başçı, hiçbir zaman seviye telaffuz etmediklerini belirterek, ''Sadece dengeyle ilgili, 'bunun dengesi nerededir' diye temmuz-ağustos gibi biraz bahsetmiştik. Aşağı yukarı oralara yaklaşıyor. Orada seviyeden ziyade, 'bu gidiş, bizim fiyat istikrarı amacını veya finansal istikrar amacını tehdit eder mi?'... O arada çok net bir şekilde, ağustostan itibaren Avrupa'daki kamu borç problemleri yoğunlaştıktan sonra, özellikle ekim ayından itibaren değer kaybı baskısı bu defa başladı. Biz onu, fazlasını istemedik. İstemediğimizi açıkça söyledik. Onunla ilgili gerekli tedbirlerimizi de aldık. Dolayısıyla değer kaybı baskısını da bertaraf edebileceğimizi gösterdik. Dolayısıyla şu anda bir sorun görmüyoruz'' şeklinde konuştu. Değer kaybı baskısı yaşanırsa ne yapabileceklerini gösterdiklerini ve gerekirse tekrar yapacaklarını vurgulayan Başçı, IMF'nin tahminlerine ilişkin de, şu görüşleri dile getirdi: ''Bunların kendi içerisindeki analizleri şu anlamda anlaşılabilir; Avrupa'daki yavaşlamayı giderek aşağı çekiyorlar. Eksi olan büyüme rakamlarını da giderek, kademeli bir şekilde aşağıya çekiyorlar, biraz daha aşağı yönlü risklere daha fazla vurgu yapıyorlar. Türkiye de Avrupa'nın doğusunda bir ülke olarak, Doğu Avrupa grubunda değerlendirilerek etkilenir ve büyüme daha yavaş olur diye... Bizim orada görüşümüz biraz farklı. Türkiye'nin temel dinamikleri şu anda çok güçlü. Büyüme için hem arz yönlü hem talep yönlü faktörlere baktığınızda gerçekten yüzde 4'lük büyümeyi Türkiye, çok rahatlıkla yapabilecek durumda, bütün bu aşağı yönlü risklere rağmen. İhracatımız da şu anda iyi gidiyor. Ocak ayı rakamları gelecek büyük ihtimalle, öncü göstergeler oldukça iyi. Türkiye Avrupa'da pazar payını artırıyor. İhracatçılarımız pazar payını artırıyorlar. Avrupa'da bir talep daralması olsa bile durum o kadar da kötü olmayacak. Diğer ülkelerde de ciddi bir arayış var. İhracatçılarımızın açılımları, oralarda da meyvelerini vermeye başlıyor. O nedenle Orta Vadeli Program tahminini daha gerçekçi buluyoruz.'' ''Şu anda kimse 'Merkez Bankası'nı anlamıyorum' demiyor bu geldiğimiz noktada'' Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ''Şu anda biz gereken zamanda gereken araçları kullanarak sıkılaştırmayı başarabildiğimiz için herhangi bir sorun görünmüyor. Şu anda kimse 'Merkez Bankası'nı anlamıyorum' demiyor bu geldiğimiz noktada' dedi. Dünya Ekonomik Forumuna katılmak üzere İsviçre'nin Davos kasabasında bulunan Başçı, bir televizyon programında soruları yanıtladı. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Dünya Ekonomik Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmanın hatırlatılması üzerine Başçı, Davos'un kendi gündemi olduğunu anımsatarak, ''Yıllardan beri devam eden standart Davos toplantıları vardır. Onların yanında tek konuşulan konu Avrupa'daki problemler. Bir yerde açılış konuşmasını Merkel'e yaptırmaları da bunun bir göstergesi'' dedi. Dünya Ekonomik Forumu'nda İngiltere Başbakan'ı David Cameron'ın da bir konuşma yapacağını belirten Başçı, onun söylediklerinin de önemli olacağını kaydetti. Merkel'in tutumunun bilindiğini ifade eden Başçı, ''Son derece dikkatli bir tutum sergiliyor ve eğer likidite desteği ile ilgili bir açılım yapmak gerekiyorsa mali uyum sürecini garantiye almadan bunu yapmak istemiyor. Kendi içinde görüşlerinin tutarlı olduğu söylenebilir. Avrupa'da genel olarak karar süreçleri yavaş. 'Avrupa demokrasisi biraz yavaş ilerler, bunu herkesin bilmesi gerekir. Dolayısıyla piyasalar bizden çok hızlı acil kararlar beklemesin, biz bu şekilde devam edeceğiz' dedi'' şeklinde konuştu. Avrupa'da yaşanan krizin yayılma riskine ilişkin olarak da Başçı, şu görüşleri paylaştı: ''Maalesef Yunanistan'daki problem İtalya ve İspanya'ya kısmen bulaştı. Bunu engelleyemediler. Krizi büyüten en büyük sebep de buydu. Problemler azalarak değil, büyüyerek gitti. Çünkü yayılma oldu. Sevindirici olan taraf; buradan gelişmekte olan ülkelere bulaşma sınırlı kaldı. Bir miktar hafif risk primlerinde artış oldu ama Lehman sonrasında olduğu gibi ani bir finansman kanalında sıkılaşma gerçekleşmedi. Bu açıdan gelişmekte olan ülkeler için daha iyimser bakabiliriz. Ama Avrupa'nın durumu şu anda üzerinde çalışılması gereken bir konu.''

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 13 Erdem Başçı, Merkez Bankası'nın politikalarına ilişkin kendisine ne yönde sorular yöneltildiğinin sorulması üzerine, ''Yakından izleniyor, onu biliyoruz. Çok dikkatli izliyorlar'' dedi. ''Türkiye'de stok borç problemi yok'' Türkiye'nin farklı olarak sıkılaştırmayı öncelikle makro ihtiyati araçlarla yaptığını anımsatan Başçı, şunları anlattı: ''Bizim mutlaka aşırı borçlanma konusuna el atmamız gerekiyordu. Türkiye'de stok borç problemi yok. Borçluluk oranlarına baktığımız zaman stok seviyeler açısından aşırı borçlanma yok. Bir akım sorunu var. Borçta aşırı hızlı artış sorunu vardı. Onu bizim politikalarla iyice yumuşattık, ondan sonra da Türk Lirası bizim arzu ettiğimizden daha fazla zayıflamaya başlayınca da parasal sıkılaştırmaya gittik. Bunun da kredilerde yavaşlamaya elbette olumlu bir etkisi oldu. Dolayısıyla şu anda biz gereken zamanda gereken araçları kullanarak sıkılaştırmayı başarabildiğimiz için herhangi bir sorun görünmüyor. Şu anda kimse Merkez Bankası'nı anlamıyorum demiyor bu geldiğimiz noktada. Yaptığımız şey çok net aslında. Faiz oranlarını gerektiği zaman kullanıyoruz, gerekmediği zaman kullanmıyoruz. İlgiyle izliyorlar. Gelişmekte olan ülkeler 'Acaba biz de benzer politikaları uygulayabilir miyiz' diye yavaş yavaş kendilerine sormaya başlayacaklar.'' Kredi büyümesi... 2012'de kredi büyüme hedefine ilişkin bir soru üzerine Erdem Başçı, ''Hedef değil ama bizim kendimizi rahat hissettiğimiz bir büyüme seviyesi var sektörün tamamı için. O da şu anda gerçekleşmiş durumda. Şu anki gidişattan memnunuz. Yüzde 20'nin altında genel kredilerde büyüme gözleniyor ilk haftalarda, diğer taraftan da tüketici kredilerinde yüzde 10 civarında bir artış var. Bunlar son derece makul, yönetilebilir seviyeler'' diye konuştu. Erdem Başçı, bu yıl için öne çıkan en büyük risk konusunun ise Avrupa olduğunu dile getirdi. ABD'nin üçüncü parasal genişlemeye gidip gitmeyeceği konusundaki soruyu Başçı, FED'in ne gerekiyorsa yaptığını, Amerikalıların çok esnek olduğunu ifade ederek, ancak şu anda parasal genişlemeyi tercih etmediğini hatırlattı. Avrupa'daki temerrüt riski... Avrupa'da temerrüt ihtimaline nasıl bakıyorsunuz?'' şeklindeki soruyu ise Başçı, şöyle yanıtladı: ''Burada sadece Yunanistan konusu tartışmalı. Benim katıldığım bir toplantıda oylama yapıldı. Yunanistan konusunda soru işareti var. Orada herkes ümit ediyor ki; herkes bir şekilde en son yapılan çerçevede işler çözülsün. Onun dışında diğer ülkelerde yoğun bir çaba var. İtalya'da İspanya'da çok ciddi önlemler alınıyor. Oralarda adımlar atıldıkça, güven sağlandıkça bir miktar da likidite desteği ile ilgili güven gelirse ki geliyor yavaş yavaş, temerrüt oralarda olmayabilir. Ama yine de izlemek lazım. Portekiz'de durum nedir orayı biraz izlemek lazım. İrlanda fena gitmiyor. İtalya ve İspanya çok kritik.'' Avro dolar paritesindeki gerilemeye ve bunun Türk Lirası'na etkisine ilişkin olarak da Başçı, ''O tür konuşmalara hiç girmemek lazım. Çünkü ne zaman o tür enteresan konuşmalar dillendirilse, işler o yönde değil ters yönde gelişir. Ama o konularda Merkez Bankası'nın çok fazla konuşması doğu olmaz. Hele parite ile ilgili hiç konuşmamak daha doğru'' değerlendirmesini yaptı. ''Türkiye toplamda bir rezerv kaybına uğramadı'' Merkez Bankası'nın bundan sonraki duruşunun sorulması üzerine Erdem Başçı, ''Zaten gerekli ipuçları Para Politikası Kurulu toplantısında verildi. Daha fazla bilgi için enflasyon raporu basın toplantısını beklemek gerekecek. Önümüzdeki hafta salı günü İstanbul'da yapacağız'' dedi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 14 Reel faiz konusunda bir soruyu Başçı, şöyle yanıtladı: ''Şu anda dünyada baktığımız zaman hiç rastlamadığımız bir durumla karşı karşıyayız. İngiltere ve Amerika'da 30 yıl vadeli kamu kağıtlarının faizi sıfıra düştü. Bu orası için aslında bir problem. Çünkü 30 yıl vadeli bir kıymetin getirisi sıfır olunca bunları tutan emeklilik fonları var, yatırım fonları, sigorta şirketleri var. Onların gelirlerinde de önemli bir düşüş olmuş oluyor. Bu konu FED Başkanı Ben Bernanke'ye soruldu, o da 'farkındayız' dedi. Bu, küresel ortamlarda konuşulan bir konu. Türkiye'de şu an için öyle bir durum söz konusu değil. Dolayısıyla o konu şu anda bizim gündemimizde değil.'' Erdem Başçı, ''Çok derin komplo teorilerine gerek yok, piyasada en büyük oyuncu Türkler' demiştiniz. Yurt içindeki yatırımcıların beklentileri nedir, ne demek istediniz?'' şeklindeki soruya şöyle yanıt verdi: ''O çok basit aslında, çok karışık değil. Türkiye'de daha ziyade şirketler kesiminin dövizde açık pozisyonu var. Büyük ölçekli şirketler bunlar. Fakat aşırı döviz borçlu pozisyon taşıyan şirketler dövizde hareketlenme olduğunda 'acaba bu hareketlenme devam eder mi, bu döviz pozisyonunu kapatayım mı' diye zaman zaman döviz talebinde bulunuyorlar. O dönemde Merkez Bankası devreye girdi. Burada çok karışık bir resim ortada yok. Dolarizasyon açısından da kötü bir sinyal vermedik. Çünkü o dönemde Türk Lirası borçlanmış olanlar o döneme kadar daha avantajlı çıktılar. O yüzden rahat olsunlar, orada biz bizeyiz. Sonuçta Türkiye toplamda bir rezerv kaybına uğramadı. Pozisyon kapatıldı bir miktar. Türk Lirası'na dönüş kademeli bir şekilde devam edecek. Bütün bilançolar kademeli bir şekilde Türk Lirası'na dönerse biz de bu konuları konuşmaz hale gelebiliriz ümit ederim.'' ''Türkiye'ye fon akışı hızlandı'' Merkez Bankası'nın düzenli döviz satım ihalelerine son verdiğinin hatırlatılması üzerine Başçı, bunun nedenlerinin kurul duyurusunda bulunduğunu, cari açıktaki kademeli iyileşmeden bahsedildiğini söyledi. Başçı, ''Şu anda ani bir 'riske koş' dalgası var. Bu zaman zaman değişebilir. Bazen de ani bir şekilde 'riskten kaç' dalgası gelebilir. Bu konjonktüre göre gerekirse sadece gereken günlerde gün içi ihalelerle döviz satmamız söz konusu olabilir'' dedi. Türkiye'ye fon akışının sürüp sürmeyeceğine ilişkin soruyu Başçı, ''Yılbaşından bu yana girişler biraz daha hızlandı. İlk iki haftada 1,3 milyar dolar, ondan sonra devam etti. Bu gelişmekte olan ülkelere rağbetin devam ettiğini gösteriyor. Belki de güçlenerek devam edecek. Türkiye bunun bir parçası. 2012 yılında artma ihtimali var'' şeklinde yanıtladı. Faiz lobisi konusunda ise Erdem Başçı, ''Biz onun yerine fiyat istikrarı ve finansal istikrardan bahsetmeyi tercih ediyoruz, Merkez Bankası olarak. Temel amaç fiyat istikrarı, onunla çelişmemek kaydıyla da elimizden gelen katkıyı finansal istikrara vermeye çalışıyoruz. Epeyden beri Merkez Bankası o dilden konuşmuyor'' ifadelerini kullandı. ''Enflasyonta Mayıs'tan önce tek haneye düşebiliriz'' Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, TL'nin güçlü kalmaya devam etmesi, hatta biraz daha güçlenmesi halinde çok daha erken, Mayıs'tan önce enflasyonda tek haneye gelinebileceğini bildirdi. Dünya Ekonomik Forumuna katılmak üzere İsviçre'nin Davos kasabasında bulunan Başçı, burada bir televizyon programında soruları yanıtlarken, Merkez Bankasının faiz koridorunun etkisinin devamıyla ilgili, bunun bir avantaj olduğunu ifade ederek, bu aracın; çok hızlı bir şekilde para politikasında aşağı veya yukarı yönde oynamalar, ayarlamalar yapabildiğini, TL likiditesinin miktarını ayarlayarak hızlı bir şekilde, değişen küresel şartlara ve ani değişikliklere anında cevap verme esnekliği sağladığını, diğer merkez bankalarında bunun olmadığını söyledi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 15 ''Bize has esneklik verdiği için o konuda son derece memnunuz ve o esnekliği kullanmaya devam edeceğiz'' diyen Başçı, burada (Davos'ta) kendilerine faiz koridoruyla ilgili sorular gelip gelmediğinin sorulması üzerine, tanıştıkları, görüştükleri merkez bankalarının başkanlarının, gerek içeride, Basel'de yaptıkları toplantılarda gerekse buralarda kendilerine ''Çok ilginç işler yapıyorsunuz. İlgiyle izliyoruz'' dediklerini anlattı. ''Belki onlar da kullanmak ister'' değerlendirmesi üzerine de Başçı, ''Belki ileride'' dedi. Türkiye'nin makro ihtiyati sıkılaştırıcı araçları, zorunlu karşılıklar dahil olmak üzere, kullanabildiğini, bunu kullanabilmenin herkes için kolay olmadığını vurgulayan Başçı, Türkiye'nin bu sıkılaştırmayı hiç bir sorun olmadan, sektörün de olumlu görüşleriyle yapabildiğini, TCMB'nin şu anda piyasayı fonlayan durumda, fonlamanın miktarını da günlük olarak ayarlayabilme yeteneğine sahip ve bunun çok önemli, ciddi bir fark olduğunu söyledi. Başçı, cari açığa değinirken de Türkiye'nin geçen yıl rekor cari açık verdiğini hatırlatarak, ''Daha önce görülmemiş şekilde, GSYH'a oranla yüzde 10'a yakın yıllık gerçekleşme olacak. Bu çok dikkat çekici, yüksek bir oran. Onun tedbirlerinin hepsi alındığı için, hem şimdi cari açıkta kademeli bir şekilde bir gerileme söz konusu olacak, aydan aya bir olay... İkincisi de finansman hem güçlü olacak hem de finansman kalitesini iyileştirici önlemleri de aldık. O yüzden finansman kalitesinde de kademeli bir artış olacak'' şeklinde konuştu. ''Şu anda krediler gayet makul'' Erdem Başçı, cari açık hedefine ilişkin bir soru üzerine, yüzde 8'in altına gelme ihtimali olduğunu, kredilerin iyi gittiğini ve şu anda kredilerin gayet makul seviyede bulunduğunu söyledi. Petrol fiyatlarını varsayım olarak 110 dolar civarında, şu anki seviyelere yakın beklediklerini kaydeden Başçı, ABD tarafından 3. parasal genişleme gelmemesi halinde daha nominal olarak petrol fiyatlarının düşebileceğini, aksinin olması halinde de yükselebileceğini bildirdi. Enerji dışı cari açıkta düzelme olduğunu ifade eden Başçı, ''Enerjinin dışında belki sıfır, belki hafif artıya geçme söz konusu olabilir. Yılın ortalarına doğru...'' dedi. Enflasyon beklentilerine ilişkin olarak da Başçı, şu ana kadar yaptıkları söylemlerin geçerli olduğunu belirterek, ''Mayıs ayında bir baz etkisiyle tek haneye düşme öngörülecek. Daha sonra da yılın son 3 ayında, Ekim-Kasım-Aralık'ta en az 3 puanlık bir düşüş gelecek. TL böyle güçlü kalmaya devam ederse, hatta biraz daha güçlenirse o zaman çok daha erken tek haneye düşme ihtimalimiz var, Mayıs'tan önce tek haneye düşebiliriz'' diye konuştu. 2012'ye ilişkin yüzde 4 büyümenin bir hedef değil, projeksiyon olduğunu vurgulayan Başçı, bu projeksiyonun Avrupa'daki aşağı yönlü riskin artmış olmasına karşın halen geçerli olduğunu düşündüklerini kaydetti. 6 milyar dolar civarında döviz rezervi kazancı Merkez Bankası Başkanı Başçı, Eximbank kredilerindeki artışın ne kadar olacağının sorulması üzerine, burada iyi bir gidiş olduğunu, Kredi Garanti Fonunun kefaleti kabul edildiği için KOBİ'lerin de bunu yavaş yavaş kullanır hale geleceğini, kullanım miktarının da stok olarak 2 milyar doların altında bulunduğunu, bunu 4 milyar dolara kadar çıkardıklarını ve çok rahat bir şekilde bunun 2 milyar doları aşacağını belirterek, şunları kaydetti:

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 16 ''Oradan bize yaklaşık 6 milyar dolar civarında bir döviz rezervi kazancı gelecek. Eğer 2 kullanırsa, eğer 2 değil de 3-4 kullanırsa, 4'e kadar gidebilir, 4 milyar dolar kullanırsa rezervlerimizde 12 milyar dolarlık bir artış göreceğiz. Çünkü krediyi TL veriyoruz, geri dönüşlerini ihracatçılarımızdan döviz olarak istiyoruz. Döviz satın almayla eş değer... Mesela şu anda günlük 25 milyon dolar civarında bir döviz satın almaya eş değer bir şekilde ihracatçılarımızdan döviz kazanıyoruz. Eğer bunun tamamını kullanırsa günlük 50 milyon dolar civarında döviz satın almış gibi olacağız. Rezervlerimizi yıl sonuna kadar bu şekilde güçlendirmiş olacağız.'' Enflasyonun kalıcı olarak yüzde 5'ler seviyesinde dalgalanmaya başladığı ve dalga boyutu da biraz daraldığı anda herkesin daha çok TL ile işlem yapacağını ifade eden Başçı, bankacılık sektörünün yastık altındaki altınlarla ilgili çalışmaları olduğunu, altın depo hesapları açmaya başladıklarını, bu hesaplarda ciddi artış kaydedildiğini, bunun yatırım kalemleri arasında en hızlı artan kalemi oluşturduğunu anlattı. Başçı, sisteme biraz yardımcı olmak, bu süreci biraz daha kolaylaştırmak açısından zorunlu karşılık yükümlülüklerinin bir kısmının altın olarak Merkez Bankasında tutulmasına izin verdiklerini, bunun süreci hızlandırdığını belirterek, ''Önümüzdeki aylarda duruma bakarak belki buralarda yeni adımlar atabiliriz. Böylece, hem bizim altın rezervlerimizde artış olur, bilançomuzun aktif kalitesi iyileşmiş olur, aynı zamanda bankacılık sistemine bu açıdan yardım ederiz, Türkiye'de de yastık altı altınların biraz daha sisteme kazandırılmasına yardımcı oluruz'' şeklinde konuştu. Türk vatandaşlarına yönelik tasarruf önerilerine ilişkin de Başçı, şu görüşleri dile getirdi: ''Tasarruflarla ilgili yapısal kısım çok önemli. Konjonktürel tarafla ilgili gereken tedbirleri aldık. Tüketici kredilerindeki aşırı hızlı artışın yavaşlaması zaten tasarrufları bir miktar iyileştirecek. Ama bu konjonktürel, dönemsel bir şey. Daha ziyade yapısal reformların yapılması lazım. Ne gibi? Mesela bireysel emeklilik sisteminin daha ön planda olması, biraz daha belki teşvik edilmesi... Finansal İstikrar Komitesinde de bunu konuşuyoruz. Yapısal taraf çok önemli. Orada Hazine Müsteşarlığımız güzel bir çalışma devam ettiriyor, Maliye Bakanlığı ile koordinasyon içerisinde. O çok önemli bir reform. Bunun dışında Türkiye'nin yaptığı emeklilik reformu çok önemli. Eğer Türkiye'de emeklilik yaşı hala 42'da kalsaydı şu anda biz inanılmaz büyük bir dış açık veriyor olurduk.'' ''Durumumuz fazla iyi, biraz fazla dikkat çekiyor'' Erdem Başçı, OECD Genel Sekreteri ile dün resepsiyonda birlikte olduklarını hatırlatarak, Genel Sekreter'in ''Siz Türkler hep gülümsüyorsunuz. Çok fazla gülümsemeyin, dikkat çekiyor. Durumumuz fazla iyi, biraz fazla dikkat çekiyor. Biraz daha şöyle, karamsar bir yüz şekli takınsanız Davos'un ruhuna daha uygun olur'' şeklinde bir espri yaptığını da anlattı. 'Bu yıl kârda % 10 büyürüz' Türkiye'nin en büyük kamu bankalarından Halkbank'ın Genel Müdürü Süleyman Aslan, bu yıl Halkbank'ın güçlü kredi kalitesi ve düşük maliyetlerinin etkisiyle kârda yüzde 10 büyüyeceğini söyledi. Aslan, "Halkbank bu yıl yüzde 10 kâr artışı sağlayabilir. Çünkü bizim maliyetlerimiz genel itibariyle düşük. İstanbul yoğunluklu bir banka değiliz. İstanbul'un payı düşük. Bu da maliyetlerimizi azaltıyor. Ayrıca kredi kalitemiz yüksek. Takipteki kredilerimizi hiç satmadık. 2002'den itibaren verilen kredilerde takipteki kredi rasyosu yüzde 2. Sektörde bu yüzde 2.8 civarında. Bu sebepler kârlılığımızı artıran faktörler" dedi. Şubatta açıklanması beklenen 2011 yılı bilançosunda da bankanın net kârının bir önceki yılın altında kalmayacağını ifade eden Aslan, Halkbank'ın 2012'de aktif büyümesinin yüzde 15 civarında olabileceğini belirtti.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 17 RADİKAL GAZETESİ İran bankalarına Türkiye'de ABD engeli ABD'nin İran'a yönelik aldığı finansal yaptırım kararları Türkiye'de yeni yatırım yapmayı planlayan İranlı bankaların önünü kesti. ABD, İran ı köşeye sıkıştırmak için yaptırım paketi açarken, Türkiye nin de başta Bank Mellat olmak üzere bazı İran bankalarının yeni yatırım yapmalarına onay vermediği ortaya çıktı. Bank Mellat ın Türkiye de kurmak istediği International Trade (ITF) Bank ve Pasargad Bankası, bürokrasi engeline takıldı. İran ın nükleer faaliyetlerini bahane ederek bu ülkeye karşı 2010 da yaptırım kararı alan ABD, Türkiye ile İran arasındaki bankacılık ilişkilerine ağır darbe vurdu. ABD hazinesinin 16 Ağustos 2010 da yayımladığı düzenlemenin ardından toplanan İran Yaptırımları Değerlendirme Toplantısı nda, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Temsilcisi söz konusu düzenlenmenin İran ile finansal transferleri imkânsız hale getirdiğini ifade etti. Aynı toplantıda TBB temsilcisi 2007 yılından bu yana Türkiye de yerleşik yabancı bankaların İran ile transfer işlemleri gerçekleştiremediğini, 2010 yılı İran yaptırımları ardından ise halihazırda tüm bankaların İran ile ilgili işlemler gerçekleştirmekten kaçındıklarını söyledi. ABD bankalarının ise İran bankalarının para transferi ve diğer bankacılık enstrümanlarına aracılık edilmesinin tespiti halinde nezdlerindeki hesapların kapatılarak ilişkinin sonlandırılacağını Türk bankalarına ilettiği ifade edildi. BDDK dan Bank Mellat a ret Mevcut durumu değerlendiren bir kaynak, Söz konusu baskı nedeniyle Türk bankaları İran ın finansal kurumları ile temasa geçememekte ve İran pazarının sunduğu fırsatları değerlendirememektedir diye konuştu. ABD nin yaptırım kararı Türkiye de halen faaliyet gösteren Bank Mellat ın yeni banka kurma hayalini de suya düşürdü. Bank Mellat, Türkiye de kurmayı planladığı International Trade (ITF) Bank ın başvuru dosyasını BDDK ya verdi. Başvuruyu inceleyen BDDK, tespit ettiği eksiklikleri İran tarafına iletti. Banka yeniden müracaat etmesine karşın bu defa da başvuru belgelerinin geçerliliğini yitirdiği gerekçesiyle, BDDK tarafından kabul edilmedi ve güncel belgelerle tekrar başvurulması talep edildi. Pasargad Bankası nın başvurusu ise 300 milyon dolarlık başlangıç sermayesi gösteremediği gerekçesiyle BDDK tarafından alınmadı. Başta Bank Mellat olmak üzere, iki ülke arasında karşılıklı kliring anlaşmasının tesisi ile bankacılık alanındaki sıkıntıların giderilebileceği gündeme geldi. Ancak gerek Türk bankaların ve finans kuruluşlarının endişelerinin gerekse belirli dönemlerde kliring hesaplarının mahsup ve tasfiye işlemlerinin getireceği sorunların söz konusu önerinin hayata geçirilmesine engel teşkil ettiği görüşü ağırlık kazandı. ABD nin kırmızı çizgisi çok ABD İran yaptırım kararlarının 104. Bölümü Belirli Transferleri Gerçekleştiren Kurumlara Yaptırımlar başlığında kısıtlama getiriyor; Yabancı finansal kurumun muhabir banka hesapları yoluyla ticaretin finansmanı konusunda herhangi bir işlem gerçekleştirmesi yasaklanabilir. Hesaplar yoluyla gerçekleşen tüm transferlere engel olunabilir. Buna kişisel havaleler de dahildir. Yabancı kuruluş tarafından gerçekleştirilecek transferlere mali kısıtlamalar getirilir. Yabancı kuruluşun gerçekleştireceği tüm finansal işlemler için hesaplarının bulunduğu Amerikalı finansal kurumdan ön onay alması şartı getirilir.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 18 Uğur Gürses...İki Merkez Bankası "Koridorda belirsizlik yaratmayı esneklik zannediyoruz. Ama bu esneklik, kararı alan 7 kişi için. Ya ekonomik birimler için?" İki merkez bankası örneği var önümüzde; biri, ekonomik krizin ana üssünde. Her türlü belirsizliğin tam da göbeğinde. Diğeri ise bu ana üsten gelen rüzgârlarla savrulmuş, ama temel yapı itibariyle sağlıklı olduğunu iddia eden, kendini sadece diğer gelişen ülkelere değil gelişmiş ülkelere de örnek gösteren bir ülkede. Krizin merkezindeki ülkede, merkez bankası uyguladığı politika faizinin yaklaşık 1.5 yıl boyunca değişmeden sabit kalacağı garantisini veriyor. Kendini başka ülkelere örnek gösteren ülkenin merkez bankası ise politika faizini belli bir belirsizlik koridoruna sokuyor. Olağanüstü durumda olan ülke, belirsizlikleri oldukça azaltıyor. Görece daha iyi durumda olan ülke ise belirsizlik sisine sığınıyor. 2013 ortasına kadar faizleri sabitlediğini ilan eden ABD Merkez Bankası (FED), dün bu patikayı biraz daha aydınlattı. Işık, 2014 sonunu gösteriyor. Politika değişmedi Peki, FED bunu neden tercih etti? Kararın ve tahminlerin açıklanmasından birkaç saat sonra Başkan Bernanke şunu anlattı: Politikamız değişmedi, politika işlesin diye daha şeffaf ve öngörülebilir hale getirdik. Bu nasıl yapıldı? Şöyle: FED in para politikasına ve faiz oranına karar veren 17 kişilik bir kurulu var, FOMC. Açılımı, Federal Açık Piyasa Komitesi. FED, ilk defa yeni bir uygulamaya gitti. Artık her toplantı sonrasında, bu komite üyelerinin faiz konusunda ne zaman harekete geçileceğine ilişkin düşüncesi kamuoyu ile paylaşılacak. Malum, FED 2013 ortasına kadar politika faizini yüzde 0,25 te tutmayı taahhüt etmişti. Dün açıklanan tahminlere göre, faiz arttırımının 2013 ve sonrasında olmasını düşünen üye sayısı 17 üyenin 14 ü. 2014 ve sonrasında olmasını isteyen üye sayısı ise 17 nin 11 i. İşte bu yüzden, bugünkü görünüm içerisinde 2014 sonuna kadar faizler sabit kalacak gibi. Faizlerin 2015 ve sonrasında arttırılmasını düşünenler de az değil: 17 üyenin 6 sı! Peki, FOMC üyeleri 2014 te faizlerin yeri konusunda ne düşünüyorlar? Durum şöyle; 6 üye %0,25 te kalmasını, kalan 11 üye ise faizlerin yükseltilmesi gerekeceğini düşünüyor. 11 üyenin dağılımı ise şöyle: 2 si %0,50 ye çekilmesini, biri %0,75, 2 si %1 e, 1 kişi % 1,5, 1 üye yüzde 2, üç üye % 2,5, bir üye de %2,75 e çekilmesini öngörüyor bugünden. Aslında önceki güne göre fazla bir değişiklik yok. Sadece yüzde 0,25 e sabitlenen faiz, bir süre daha burada kalabilir. Örneğin, ABD ekonomisindeki gelişmelere göre, 2014 ve 2015 te faiz arttırımı düşüncesinde olan toplam 9 FOMC üyesinden birkaçı, öngördükleri tarihi öne çekerlerse denge ana senaryoya, yani 2013 ortasına yaklaşır. Yok, eğer 2016 ya doğru kayarsa sabit faizin ufku uzar. FOMC üyelerinin fikri değiştikçe kamuoyu bunu öğrenecek, uyum gösterecek. Sürpriz olmayacak. Mali piyasalarda buna bağlı bir dalgalanma da. Bizde ise durum şöyle; kendimizi ABD ye örnek gösteriyoruz ama ne faizimizde bir ufuk görülebiliyor ne de politika faizini belirleyen kurul üyelerinin kafasında ne var, bundan haberdarız. Koridor içinde belirsizlik yaratmayı esneklik zannediyoruz. Ama bu esneklik, politika kararı alan 7 kişi için. Ya ekonomik birimler için?.. Belirsizlik. İki merkez bankasının ekonomiye tuttuğu ışık böyle.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 19 HABERTÜRK GAZETESİ Bu ne biçim tahmin IMF? Kurum ayrı telden, Başkan Yardımcısı ayrı telden çalıyor Uluslararası Para Fonu (IMF), 19-20 Ocak tarihlerinde Meksika'da yapılan G20 Maliye Bakan Yardımcıları Toplantısı için hazırladığı raporda Türkiye ekonomisinin 2012 yılı büyüme tahminini yüzde 2.2'den yüzde 0.4'e indirdi. İlk tahmininde Türkiye'nin 2012'de yüzde 2.5 büyüyeceğini öngören IMF, Eylül 2011'de bu rakamı yüzde 2.2'ye indirmişti. IMF Başkan Yardımcısı Zhu Min ise Davos'ta önceki gün CNBC-e'ye yaptığı açıklamada Türkiye'nin 2012'de yüzde 1 ila 2 arasında büyüyeceğini söylemişti. Tüm bu açıklamalarıyla kafaları karıştıran IMF, Türkiye ekonomisinin bu yılın son çeyreğinde yüzde 0.2 daralacağını öngördü. "IMF'nin karamsar tahminine Babacan'dan cevap" Bloomberg HT'de Özlem Dalga'nın sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Türkiye ekonomisi daralmayacak" dedi. Davos'ta bulunan Başbakan Yardımcısı Bloomberg HT'nin konuğu oldu. Avrupa borç krizi ile ilgili Dünya Ekonomik Forumu'na katılan kimsenin iyimser olmadığını belirten Babacan, Avrupa'nın geleceği, 'kötü mü', 'çok kötü mü' olacağının konuşulduğunu söyledi. Yaşanan sorunalrın uzun bir süre devam edeceğini öngördüğünü söyleyen Babacan şöyle devam etti; Yunanistan 1 yıldan beri sorun yaşıyor ama hala sorun çözülmüş değil. Halbuki Yunanistan ekonomisi Avrupa ekonomisinin yüzde 2'sini temsil ediyor. Bu kadar küçük bir sorun için bu kadar konuşmak ve bile zararlı. Bir ülkenin iflas etmesine izin verince diğer ülkelerinde arkasından geleceğinin düşünülmesi lazım. Biz Yunanistan ile aynı şeyi düşünüyoruz. Başta yapılacak bir destek, sorunun bu kadar büyümeden çözerdi. İşler sakinken küçük tedbirlerle piyasayı sakinleştirebilecekken, sonra yapılan tedbirlerden beklentiler de fazla oluyor. Çok beklediler ve geç kaldılar. Almanya'da Merkel kendi partisindeki çatlakları bile önlemeye çalışıyor. Babacan Davos'taki temaslarının sorulması üzerine, "G20 çerçevesinde IMF ve Dünya Bankası yönetimleriyle de görüşeceğiz" dedi. "FAİZDEN MEMNUN DEĞİLİZ" Babacan, mevcut bono faizi seviyelerini de değerlendirdi. Babacan, "Şu anki faiz seviyelerinden memnunuz diyemiyoruz" dedi. YENİ ÇEK YASASI Konunun çok tarafı olduğu için; alacaklı, borçlu ve bu davalardan gelirini sağlayan avukatlar var. Hapis cezası bütün dünyada bitti sadece biz de kaldı. Adalet Bakanlığı hazırladığı taslağı bize sunup, gelecek yasa ile ekonomik sorun çıkıp çıkmayacağı soruldu. Biz modern bir hukuk sistemi içinde hapis cezasının olmasını istemiyoruz, yapılan evrensel hukuk sistemine de aykırı. Ancak aynı anda bu üç tarafı da memnun etmek pratikte mümkün değil.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 27.01.12 20 "BLOOMBERG HT'Yİ KUTLUYORUM" Başbakan Yardımcısı Babacan, 12 Ocak 2012 tarihinde 2'inci yaş gününü kutlayan Bloomberg HT'nin önemini şu sözlerle dile getirdi," Ekonomi kanallarının olması sadece ekonomistler için değil tüm vatandaşlar için oldukça önemli. Bloomberg HT'nin 2. yaşını kutluyorum ve tüm yöneticilerini tebrik ediyorum. " İŞTE BABACAN'IN KONUŞMASINDAN BAŞLIKLAR: * GEREKTİĞİNDE ÇOK HIZLI KARAR ALIP UYGULAYABİLECEK DURUMDAYIZ * IMF, SADECE TÜRKİYE İÇİN DEĞİL TÜM DÜNYA İÇİN KARAMSAR TABLO ÇİZİYOR * IMF, BU DÖNEMDE DAHA İHTİYATLI DURMAYI TERCİH EDİYOR * EKİBİMİZ HER AN, HER TÜRLÜ SENARYOYA GÖRE ÇALIŞIYOR * EURO BÖLGESİ KRİZİ, TÜRKİYE'NİN BÜYÜME HIZINI YÜZDE 4'ÜN ALTINA ÇEKEBİLİR * 2012'DE RİSKLER VAR, POLİTİKALARI BUNA GÖRE UYARLAMAMIZ GEREKİYOR * TÜRK EKONOMİSİ YAVAŞLIYOR, DARALMA BEKLEMİYORUZ * GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ARASINDAKİ FARK BELİRGİN * AYRIŞMA ZATEN BEKLENTİ BAZINDA OLUŞMUŞ HALDE * TÜRKİYE'DE BÜTÇE DİSİPLİNİNİN KORUNMASI KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR * BÜTÇE AÇIĞI VE BORÇ STOĞUNDA TÜRKİYE ÇOK İYİ DURUMDA * AVRUPA'DA ILIMLI DURGUNLUK BEKLENİYOR,DAHA KÖTÜSÜ DE OLABİLİR * DAVOS'TA AVRUPA İÇİN İYİMSER OLANLARIN SAYISI ÇOK AZ * AVRUPA'DA YAPISAL SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ YILLAR ALACAK * AB EKONOMİSİNİN %2'SİNİ OLUŞTURAN YUNANİSTAN İÇİN BU KADAR TARTIŞMA ZARAR VERİYOR * EURO BÖLGESİ ÇÖZÜM BULMAKTA ÇOK YAVAŞ İLERLİYOR * EURO BÖLGESİ'NDEKİ SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETİLEMEMESİ ENDİŞE KAYNAĞI İşte memurun zam formülü! Memura bundan sonra bu formüle göre zam yapılacak... Bugün'ün haberine göre memura ilk kez toplu sözleşme hakkı getiren düzenleme Meclis'te. Vekillerimiz kendi maaşlarına uyguladıkları zamdan edindikleri deneyimi buraya da aktarıp formülü değiştirmezlerse memur zammında üç unsur etkili olacak. İşte formülde yer alan 3 unsurun ayrıntısı: