Taenia saginata Sistiserkusu (Cysticercus bovis) Üzerinde Çalışmalar



Benzer belgeler
GAİTADA PARAZİT ARAŞTIRMASI

2. HAFTA MİKROSKOPLAR

DIŞKININ TOPLANMASI ve SAKLANMASI

Rahim ağzı kanseri hücreleri doku kültürü mikroskopik görüntüsü.

Özofagus Mide Histolojisi

PARAZİTLERİN EVRİMİ VE KONAK İLİŞKİSİ

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

İlköğretim Dördüncü Sınıf Öğrencilerinde Bağırsak Parazitlerinin Varlığının Araştırılması

TAENIOSIS. Dr. Hakan USLU Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD, Erzurum Ekim 2014 V. Zoonotik Hastalıklar Sempozyumu 1

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

Tokat Halk Sağlığı Laboratuvarında Ocak 2007 Aralık 2009 Yılları Arasında Saptanan Bağırsak Parazitlerinin Dağılımı

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI III UYGULAMA REHBERİ

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I HÜCRE BİLİMLERİ 2 KOMİTESİ HÜCRE KÜLTÜRÜ ve TEKNOLOJİSİ Doç.Dr. Engin DEVECİ

Zoonoz parazit nedir?

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

İnsan vücudu ve yaşamsal bulgular

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

Patoloji laboratuarında incelenen materyaller

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

Prof. Dr. Ahmet Özbilgin Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı,Manisa

Gastrointestinal Sistem Örneklerine Yaklaşım: Paraziter Etkenler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Sivas Belediyesi Çevre-Gıda ve Tıbbi Tahlil Laboratuvarına Yıllarında Başvuran Hastalarda Bağırsak Parazit Dağılımlarının İncelenmesi

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

Adenovirüs serotip 5 ve adenovirüs serotip 36 nın Colo-320 hücre hattında adipojenik etkilerinin gösterilmesi

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Qualab Kalite Analiz ve Teşhis Laboratuvarı Yalçın Koreş Cad. No: 34 Güneşli İstanbul Türkiye T: F:

Ar-Ge Birimi Lif Analiz Çalışmaları

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde Farklı Yıllarda Bağırsak Parazit Dağılımlarının Değerlendirilmesi

KARACİĞER TREMATODLARI

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI II UYGULAMA REHBERİ

Çocuk Yuvası ve Yetiştirme Kurumundaki Çocuklarda Bağırsak Parazitleri Yaygınlığının İncelenmesi

Böceklerde Kanının Yapısı

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN TEMELİ I HİSTOLOJİ UYGULAMA REHBERİ

ISSN : mkaplan101@yahoo.com Elazig-Turkey

Dr. Mustafa ÇETİNDAĞ. EĞİTİM BİLGİLERİ. Veteriner Fakültesi Parazitoloji Veteriner Fakültesi

Keban Baraj Gölü nde Yaşayan Barbus rajanorum mystaceus (Heckel, 1843) ün Geri Hesaplama Yöntemiyle Uzunluklarının Belirlenmesi

CLASSİS: ARACHNİDA (ÖRÜMCEKGİLLER)

YTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Çevre Mikrobiyolojisi 1 Laboratuarı

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ

Örtü Epiteli Tipleri:

Helmintlerde Tespit, Boyama ve Kalıcı Preparat Yapımı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17

Toprakta Kireç Tayini

CANLILIK NEDİR? Fizyolojide Temel Kavramlar

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

ÜRİNER SİSTEMİ. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

Tatlı su, deniz ve rutubetli topraklarda yaşarlar. Büyük bir kısmı insan ve diğer hayvanlarda parazittir. Bilateral simetriye sahiptirler.

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Bilimsel Bir Proje Çalışması

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesindeki Bağırsak Parazit Olgularının Prevalansı ve Dağılımı

Deri, vücudun sa lam ve koruyucu dı örtüsüdür. Salgı bezleri, tırnaklar,tüyler ile deri bir organ ve sistemdir. En geni organdır (Yakla ık 1.

Dr. Yasemin Sezgin DOKU BLOKLAMA VE KESİT

TAENİİDAE. Sığır - Kas. İnsan - Bağırsak. Cys. ovis. T. saginata. T. solium. Gevişen Omentum,mezenterium. Cys. tenuicollis. Tavşanomentum,mezenterium

KAYSERİ YÖRESİNDE SIĞIR VE KOYUNLARDA KENE TÜRLERİNİN ARAŞTIRILMASI Investigation of Tick Species on Sheep and Cattle Around of Kayseri

Mycobacterium. Mycobacterium hücre duvarının lipid içeriği oldukça fazladır ve mikolik asit içerir

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

BEYAZ BENEK HASTALIĞI ( İCHTHYOPHTHİRİOSİS)

-Kloroplast ve mitokondri bulunmaz fakat bu organellerde bulunan aynı bulunur.

OKSİYUR YUMURTASI ARAŞTIRILMASI

PARAZİTLERDE MORFOLOJİK ve FİZYOLOJİK ADAPTASYON

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Şehir, İlçe ve Köy İlköğretim Okulu Öğrencilerinde Bağırsak Parazitleri Görülme Sıklığı

Fen Bilimleri Kazanım Defteri

Histoloji ve Embriyolojiye Giriş. Histolojiye Giriş

HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI. Doç. Dr. Meltem KURUŞ Yrd.Doç. Dr. Aslı ÇETİN

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

Mezenkimal Kök Hücre Uygulaması Farelerde Oluşturulan Kronik Astım Modelinde Akciğer Histopatolojik Bulguları Hafifletmektedir

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

MBG114-BİYOLOJİ LABORATUVARI II Laboratuvar 9 Konu 4 DOKULAR (Devam)

Ders Kodu Ders Adı Ders Türü AKTS Hafta Teorik

Yerel Anestezikler. Prof. Dr. Ender YARSAN. A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

Ġ.Ü. MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ

Bir üniversite hastanesi parazitoloji laboratuvarında belirlenen intestinal ve hepatik parazitler

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Doğal Yapı Malzemeleri İle Örülmüş Yalıtımlı Duvar Kombinasyon Örnekleri 1. ISI BÖLGESİ (TS 825)

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE

BASINCA SEBEP OLAN ETKENLER. Bu bölümü bitirdiğinde basınca sebep olan kuvvetin çeşitli etkenlerden kaynaklanabileceğini fark edeceksin.

Yozgat İl Merkezinde Farklı Sosyo-Ekonomik Bölgelerdeki İki İlköğretim Okulunda Bağırsak Parazitlerinin Araştırılması

GEREÇ VE YÖNTEM BULGULAR

YGS ANAHTAR SORULAR #3

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

7. ÜNİTE - Beslenme İlkelerini Fiziksel Aktivite Programına Uygulamak. Bölüm -5- Beslenme ve sindirim ile ilgili kavramlar

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI

Fen Bilimleri Kazanım Defteri

Sınıfaltı: CESTODA. Takım: Taeniidae Familya: Anaplocephalidae. Diphyllobothriidae. Davaineidae. Dilepididae. Hymenolepididae.

KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kasların regenerasyon yeteneği yok denecek kadar azdır. Hasar gören kas dokusunun yerini bağ dokusu doldurur.

Transkript:

Türkiye Parazitoloji Dergisi 28 (2): 86-90 2004 Taenia saginata Sistiserkusu (Cysticercus bovis) Üzerinde Çalışmalar Zübeyde AKIN POLAT, Gülendame SAYGI, Kadir KALKAN Cumhuriyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı, Sivas ÖZET: İnsanın ince bağırsağında yaşayan en uzun sestod olan, Taenia saginata larval (metasestod) dönemi başta sığırlar olmak üzere pek çok canlı vücudunda gelişebilirler. Sistiserkus denilen bu evrim döneminde larva incimsi beyazlıkta olup, en geniş yerinde yaklaşık bir cm genişliğinde, içi sıvı ile dolu bir kesedir. Bu kesenin içinde invajine durumda, kese çeperiyle bağlantılı olan tek bir skoleks bulunur. Araştırmamızda sığır kalp dokusundan çıkardığımız 45 adet T. saginata sistiserkuslarının (Cysticercus bovis) bir kısmı, %10 luk formalinde tespit edildikten sonra histopatolojik kesitleri hazırlandı; bir bölümü açılarak sistiserkusun normal şekline gelmesi sağlandıktan sonra Delafield in hematoksileni ve Semichon un Karmin boyası ile boyanarak incelendi. Diğer bir kısım sistiserkusların boyun kısmından kültür yapılmaya çalışıldı. Bu araştırma T. saginata sistiserkusu üzerinde yaptığımız çalışmanın sonuçlarını içermektedir. Anahtar Kelimeler: Taenia saginata, sistiserkus Observations on Cysticerci of Taenia saginata (Cysticercus bovis) SUMMARY: The so called Cysticercus bovis is an infective stage of Taenia saginata. This metacestode form lives in intermediate hosts such as cattle and various other animals. It can be found in the musculature of these hosts especially in the young, resembles a pearl-white colored pea and its maximum length is 1 cm. This cysticercus consists of a fluid filled bladder containing an inverted scolex. In this study, we dissected about 45 cysticerci from a calf heart. Some of these cysticerci were fixed in 10% formaldehyde, then sectioned, stained and mounted using routine histopathological methods. Some other specimens were dissected; the scolices were everted and then stained with either Delafield s hematoxylin or Semichon s carmine. The remaining ones were used in our tissue culture experiments. In this part of the study, we tried to establish a cell line culture from the cells of the neck region of the scolices without success. In this paper, we have reported our findings on the cysticercus stage of T. saginata. Key words: Taenia saginata, cysticercus GİRİŞ Taenia saginata insanın ince bağırsağında yaşayan en büyük sestoddur. Bazı kaynaklarda 20 metreye ulaşabildiği bildirilmekle birlikte uzunluğu genelde 3-5 metre olup, iki bin kadar halkaya sahiptir (5). İnsan bu parazitin tek son konağıdır. Buna karşın larval (metasestod) dönemi başta sığırlar olmak üzere pek çok canlı vücudunda gelişebilir (1, 2, 11). Ara konak görevi gören canlılar, infekte insanlardan çevreye yayılan halkaları veya bunların parçalanmasıyla serbest kalan yumurtaları ağızdan alarak infekte olurlar. Bu canlıların sindirim sisteminde yumurtalardan çıkan onkosferler, mukoza çeperine nüfuz eder ve oradan venüle girerek vücutta dağılırlar; çeşitli organlarda özellikle de kaslarda yerleşen onkosferler, yerleştikleri yerde yaklaşık iki ayda sistiserkus denilen evrim dönemine dönüşürler. Sistiserkus, incimsi bir beyazlıkta olup, en geniş yerinde Geliş tarihi/submission date: 09 Ocak/09 january 2004 Kabul tarihi/accepted date: 05 Nisan/05 April 2004 Yazışma /Correspoding Author: Tel: (+90) (346) 219 10 10 Fax: - E-mail: zubeydeakin@yahoo.com Bu makale 13. Ulusal Parazitoloji Kongresi nde (8-12 Eylül 2003, Konya) sunulmuştur. yaklaşık bir cm genişliğinde, içi sıvıyla dolu bir kesedir. Bu kesenin içinde invajine durumda, kese çeperiyle bağlantılı olan tek bir skoleks bulunur. Crompton a (1999) göre dünyamızda 77 milyon taeniosis saginatalı olgu bulunmaktadır. Bu parazitin larval şekli olan sistiserkusun ara konak sığırlarda bulunuş oranı ülkeden ülkeye %0.4 ile %86.0 arasında değişmektedir Yurdumuzda ise genelde insanlarda %0 ile %34.2 arasında taeniosis saginata saptanmıştır. Sığırlarımızda T. saginata sistiserkusunun görülme oranı da %1-2 ile %8-10 arasında değişmektedir (1, 6). Sivas, insanda T. saginata görülme oranı yönünden yurdumuzun önde gelen bir şehridir (6, 8, 9). Bu bölgede kesimi yapılan sığırlarda da sistiserkus döneminin sık görüldüğü saptanmıştır (4). Bu nedenlerle çalışmamızda, T. saginata nın tıp fakültelerinde üzerinde pek durulmayan ve yanlış bir isimlendirmeyle Cysticercus bovis denilen evrim döneminin histopatolojik olarak incelenmesi, boyun kısmının in vitro koşullarda üretilmesinin denenmesi amaçlanmıştır. Son derece kısıtlı olanaklarla yürütülen bu çalışmayla bu konuda bir adım atılmaya çalışılmıştır.

T. saginata sistiserkusu GEREÇ VE YÖNTEM Sivas ın Şarkışla ilçesinde bir mezbahanede 06 Ocak 2003 tarihinde kesilen bir sığırdan çıkarılan ve sistiserkuslu olduğu gözlenen kalp, Sivas taki laboratuvarımıza getirilip aynı gün içinde incelendi. İncelemede kalp dokusundan toplam 45 adet Taenia saginata sistiserkusu (Cysticercus bovis) ince uçlu bistüri kullanılarak çıkarıldı. Bu işlem esnasında sistiserkusların bazıları sıvı ile dolu olan keseleri patlatılmadan bulundukları ortamdan çıkarılırken, çoğu da etraflarındaki dokudan temizlemeye çalışılırken delinerek, içlerindeki sıvı boşaldı. Keseyi iyice açmak için; sıvının etrafını saran tabaka bistüriyle uzaklaştırıldı; geriye 2-3 mm büyüklüğünde, yuvarlak ya da oval şekilli, düğümlü gibi bir görünümde, etrafı çok ince bir zarla kaplı kısım kaldı. Bu yapının çok ince zarı toplu iğne yardımı ile çok dikkatli bir şekilde yarısına kadar yırtıldı ve iç içe kıvrılmış, ters dönmüş eldiven parmağı şeklindeki skoleks önce yine toplu iğne ve ince uçlu pens (cımbız) yardımıyla biraz çıkarıldı, sonra da iki lam arasına alınıp yavaşça bastırılarak tamamen dışarı çıkması sağlandı. Çıkarılan sistiserkuslar farklı amaçlarda kullanılmak üzere 3 kısma ayrıldı: 1. Kalpten çıkarılan bu metasestodların bir kısmı etraflarındaki dokuyla birlikte, diğer bir kısmı da dokudan ayrıldıktan sonra açılmadan histopatolojik kesitler yapmak üzere %10 luk formalinde tespit edildi. Tespit edilen sistiserkuslardan rutin histo-patolojik yöntemlerle parafin bloklar hazırlandı; 3 mikron kalınlığında kesitler yapıldı ve kesitler hematoksilen-eozin boyası ile boyanıp entellanla kapatıldıktan sonra incelendi. 2. Sistiserkusların bir kısmı açıldı, skoleksin normal şeklini alması sağlandı; bu şekilde boyamadan petri kutusunda, daha sonra da lam-lamel arasında incelendi. Bu incelemeden sonra Delafield in hematoksileni ve Semichon un Carmin boyası ile boyamak için %10 luk formalinde tespit edildiler (7). 3. Sistiserkusların, özellikle de boyun kısımlarının in vitro koşullarda kültürlerinin yapılmasına çalışıldı. Bunun için aşağıdaki işlem basamakları izlendi. a) Çalışmada üç besiyeri kullanıldı. Bunlar, Bio-Amf-1 Basal Medium, RPMI 1640, Dulbecco s Modified Eagle s Medium. Olanaklarımızın kısıtlı olması nedeniyle son iki besiyerinde sadece birer deneme yapabildik. Ekim yapılacak sistiserkuslar bu besiyerlerinin içinde açıldı ve mitotik olarak çok aktif olduğunu bildiğimiz boyun kısımları neşter yardımı ile çok küçük kısımlara ayrıldı; bu parçalar steril pasteur pipeti yardımı ile doku kültürü şişeleri (flakslar) içine (herbir şişeye 4-5 parça olacak şekilde) yapıştırıldı. b) Şişeler %5 CO 2 içeren 37 C lik etüvde, ters bir şekilde (doku parçaları üst kısımda olacak biçimde) bir gece bekletildi. c) Ertesi gün, kültür şişeleri etüvden çıkarıldı ve sonra da herbirinin içine üçer ml besiyeri kondu ve tekrar etüve düz şekilde yerleştirildiler. Besiyeri eklemeden önce, şişeler inverted mikroskop altında hafifçe sallanarak dokunun yapışıp yapışmadığı kontrol edildi. BULGULAR Çalışmamızda saptadığımız bulguları şu şekilde özetleyebiliriz: 1. Tek bir kalpten çıkardığımız 45 adet sistiserkusun, bu organın kas ve yağ dokusunda yerleşmiş oldukları gözlendi. Yağ dokusundaki yerleşmelerin sayısı azımsanamayacak kadar çoktu. 2. Sistiserkusun, keseden çıkarılan ve boyanmamış durumdaki skoleks ve boyun bölgesinin görünümleri Şekil 1-3 de verilmiştir. Bunlardan 1. ve 2. şekillerde skoleksteki 4 çekmen, bu bölgedeki boşaltım kanalları ve kalkerli cisimcikler; üçüncü şekilde ise boyun bölgesinin bir tarafındaki kıvrımlar ve bol sayıda kalkerli cisimcikler görülmektedir. 3. Sistiserkusun formalin içinde tespit edilip Delafield in hematoksileni ve Semichon un Karmini ile boyandıktan sonraki durumları ise Şekil 4-6 da görülmektedir. Bu şekillerde dikkati çeken nokta kalkerli cisimciklerin, Semichon un Karmin boyasında görülmezken, Delafield in hematoksileni ile boyanan örneklerde görülmesidir. Bu cisimcikler 10x objektifte daha iyi görülmektedir (Şekil 7). 4. Gerek bütün olarak çıkarılmış gerekse doku içinde bulunan sistiserkusların histo-patolojik kesitlerinde parazitin farklı kısımlarını görmek mümkün olmuştur. Doku içindeki sistiserkusun kesitinde konak dokusunda epitel altında ve miyokardda kas lifleri arasında genellikle lenfosit, plazma hücreleri ve histiositler ile az sayıda nötrofil ve eozinofillerden oluşan iltihabi infiltrasyon ve fokal ödem odakları (Şekil 8); kesenin kendisinin kesitinde ise spiral kanallar denilen yapılar (3), çekmenlerin kesitleri ve kalkerli cisimcikler görülmektedir (Şekil 9-14). 5. Sistiserkusun boyun kısmından ekim yapılan kültür şişeleri 23 gün boyunca izlendi; bu süre içinde şişelerde herhangi bir üreme gözlenmedi. Belli aralıklarla kültürlerin besiyerleri değiştirildi. Kültürlerde doku parçalarından kalkerli cisimciklerin etrafa dağıldığı görüldü. Bekletilen kültür ortamında 7.5 ay sonra bile kalkerli cisimciklerin görünümlerini koruduklarını saptandı (Şekil 15). 87

Akın Z. ve ark. Şekil 1, 2. Keseden çıkarılan ve boyanmamış durumdaki skoleksteki dört çekmen, bu bölgedeki boşaltım kanalları ve kalkerli cisimcikler görülmektedir (x4); Şekil 3. Skoleksin boyun bölgesinin bir tarafındaki kıvrımlar ve bol sayıda kalkerli cisimcikler görülmektedir( x4); Şekil 4. Skoleksin Semichon un Carmin(SC) boyası ile boyanmış görünümü (x4); Şekil 5. SC ile boyanmış tek bir çekmenin 10 luk objektifteki görünümü; Şekil 6. Delafield in hematoksileni(dh) ile boyanmış sistiserkusun görünümü (x4); Şekil 7. Şekil 6 da görülen sistiserkusun tek bir çekmeninin ve kalkerli cisimciklerin 10 luk objektifteki görünümü; Şekil 8. Kalp dokusu içindeki sistiserkusun histopatolojik kesitinin görüntüsü (x4). 88

T. saginata sistiserkusu Şekil 9. Cysticercus bovis in histopatolojik kesitinin görünümü (x10); Şekil 10. Şekil 9 daki Cysticercus bovis kesitinde görülen spiral kanalların büyütülmüş görünümü (x40); Şekil 11. Cysticercus bovis kesitinde çekmenler, kanallar ve kalkerli cisimcikler görülmekte (x4); Şekil 12. Şekil 11 deki kesitte görülen üç çekmenin 10 luk objektifteki görünümü; Şekil 13. Cysticercus bovis kesitindeki kalkerli cisimciklerin görünümü (x10); Şekil 14. Şekil 13 de görülen kalkerli cisimciklerin 40 lık objektifteki görünümü; Şekil 15. Kültür ortamında 7.5 ay bekletilmiş kalkerli cisimciklerin görünümü (x10); Şekil 16. %10 luk formalinde beklemiş sistiserkusun görünümü(x10). Kalkerli cisimciklerin sayısı azalmış durumda 89

Akın Z. ve ark. TARTIŞMA Sulu bir kese şeklindeki sistiserkus, oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu yapıda üç kısım ayırt edilir; (i) İçi sıvı dolu bir kese, (ii) Bu kese içine ters bir eldiven parmağı gibi ters dönmüş skoleks ve (iii) skoleksi keseye birleştiren boyun bölgesi (2, 3, 10). Başta Šlais olmak üzere bazı araştırıcılar T. saginata ve diğer sestodların larval gelişmeleri üzerinde ayrıntılı olarak çalışmışlardır (3, 10). Bu araştırıcılar çekmenlerin olduğu bölgeye invajine skoleks, girintili çıkıntılı kanallara spiral kanal ve dış çepere de kese duvarı demişlerdir. T. saginata sistiserkusu ara konakta daha çok çiğneme kaslarında yerleşir. Bunun sebebinin sığırların istirahat zamanlarında görülen geviş getirme denilen fizyolojik olay olduğu öne sürülmüştür. Bu olay esnasında fazla miktarda arteriyel kan akımı çiğneme kaslarına gelmektedir. Sonuç olarak da kanla taşınan onkosferin çoğu bu akım esnasında bu kaslara gelip yerleşmektedir. T. saginata sistiserkuslarının en çok yerleştiği bölgelerden olan diyafram ve kalp için de aynı şey söz konusudur (1). Çalışmamızda böyle bir durum gözledik çünkü incelediğimiz kalbin kas ve yağ dokusunda 45 adet sistiserkus bulunduğunu saptadık. Benzer bulgular diğer araştırıcılar tarafından da vurgulanmıştır. Örneğin, T. saginata nın bu metasestod döneminin ağır infeksiyonlarda kaslar dışında karaciğer, böbrek ve karın yağları içinde de görüldükleri bildirilmiştir (1). Açılan sistiserkusların lam-lamel arasında incelenmesinde kalkerli cisimciklerin çok yoğun oldukları ama bunların % 10 luk formalinde bekletilmiş örneklerde azaldığı görüldü (Şekil 16). Delafield in hematoksileni ve Semichon un Carmin boyası ile boyanan sistiserkuslar arasında da kalkerli cisimcikler açısında fark görüldü. Carmin le boyanan sistiserkuslarda kalkerli cisimcikler erirken, Delafield in hematoksileni bu yapılarını korundukları belirlendi (Şekil 6). Parazitlerden sestod grubunun bir özelliği olan kalkerli cisimciklerin fonksiyonu bugün bile tam olarak anlaşılamamıştır. Birçok araştırıcının üzerinde durdukları bu yapıların sestodun metabolik gereksinmeleri için bir fosfat kaynağı gibi rol oynadıkları vurgulanmıştır (12, 13). Bu yapıların doku kültürü ortamında uzun süre kalmaları, sistiserkusun Delafield in hematoksileni ile boyanmasından sonra görülmesine karşın Karmin ile boyanmış örneklerde görülmemesi ilginç diye düşünüyoruz. Çünkü her iki boyanın işlem basamaklarında aynı maddeler ile muamele edilmişlerdir. Karmin boyası içinde bulunan glasiyel asetik asit kalkerli cisimcikleri eritmiş olabilir. Sistiserkusların 2-3 mm uzunluğundaki boyun kısmından binlerce halkaların oluşması, boyun kısmında muazzam bir mitotik aktivitenin olduğunu göstermektedir. Buradan yola çıkarak boyun kısmının hücre kültürü yapıldığında bu bölge hücrelerinin çok hızlı olarak üreyebileceğini düşündük. Kullandığımız besiyerleri, doku kültürü çalışmalarında sık kullanılan içerik bakımından oldukça zengin ortamlar olmalarına karşın sistiserkusun boyun kısmındaki hücreleri üretmemiz mümkün olmadı. Parazit bir canlının hücreleri ile parazit olmayan bir canlının hücrelerinin gereksinmeleri farklı olabilir. Kültürlerdeki başarısızlığımızda bu durum etkili olmuş olabilir kanısındayız. KAYNAKLAR 1. Güralp N, 1981. Helmintoloji. 2. Baskı. Ank. Üniv. Vet. Fak. Yayın. No. 368. Ankara. 2. Özçelik S, 1999. Taenia saginata ve Taenia solium un yapıları ve yaşam döngüleri. Taeniosis ve Etkenleri içinde (ed. G. Saygı), Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlük Basımevi, Sivas, s. 23-52. 3. Pawlowski Z, Schultz MG, 1973. Taeniasis and cysticercosis (Taenia saginata) Advances in Parasitology içinde (B. Dawes, ed.), vol. 10, Academic Press, London, pp. 269-343. 4. Poyraz Ö, Saygı G, Genç Ş, 1990. Sivas et ve balık kurumu kombinası nda 1985-1988 yılları arasında kesilen sığırlarda Cysticercus bovis görülme sıklığı. T Parazitol Derg, 14(1): 51-58. 5. Roberts LS, Janovy J, 1996. Gerald D. Schmidt and Larry S. Roberts Foundations of Parasitology.5 th ed. Wm. C. Brown Publ. 6. Saygı G, 1999. Teniyoz ve sistiserkozun epidemiyolojisi. Taeniosis ve Etkenleri içinde (ed. G. Saygı), Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlük Basımevi, Sivas, s. 97-126. 7. Saygı G, 2000. Parazitoloji Atlası. Esnaf Ofset Matbaacılık, Sivas. 8. Saygı G, Özçelik S, Poyraz Ö, 1995. A survey of intestinal parasites in students of adult educational center in Sivas, Turkey. J Egypt Soc Parasitol, 25(2): 303-310. 9. Saygı G, Yılmaz M, 1984. Sivas Halk Eğitim Merkezi kusiyerlerinde ve akrabalarında bağırsak asalaklarının araştırılması. T Parazitol Derg, 7(1-2): 73-82. 10. Šlais J, 1973. Functional Morphology of Cestode Larvae. Advances in Parasitology içinde (ed. B. Dawes), vol. 11, Academic Press, London, pp. 395-480. 11. Unat EK, Yücel A, Altaş K, Samastı M, 1995. Unat ın Tıp Parazitolojisi. 5. Baskı. Cerr. Tıp Fak. Vakfı ayayını: 15, İstanbul. 12. Von Brand T, Scott DB, Nylen MU, Pugh MH, 1965. Variations in the mineralogical composition of cestode calcareous corpuscles. Exp Parasitol, 16(3):382-391. 13. Von Brand T, Weinbach EC, 1965. Incorporation of phosphate into the soft tıssues and calcareous corpuscles of larval Taenia taeniaeformis. Comp Biochem Physiol, 14: 11-20. 90