AB DE GEÇTİĞİMİZ HAFTA



Benzer belgeler
AB DE GEÇTİĞİMİZ HAFTA

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

AB DE GEÇTİĞİMİZ HAFTA

AB DE GEÇTİĞİMİZ HAFTA

AB DE GEÇTİĞİMİZ HAFTA

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

Türkiye ve Avrupa Birliği

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

AB DE GEÇTİĞİMİZ HAFTA

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKIYE-AB İŞBIRLIĞI

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

Türk-Japon Ekonomi Forumunda konuştu

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Göç ve Serbest Dolaşım Eğilimler ve Engeller. Ayşegül Yeşildağlar Ankara, Turkey

FARKLI AB ÜLKELERİNDE GÖÇMEN POLİTİKALARINDAKİ GENEL YAKLAŞIMLAR

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Sektör Haberleri 02 MAYIS 2018

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ. 21. Reform İzleme Grubu Toplantısı Basın Bildirisi Ankara, 26 Temmuz 2010

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

Suç ekonomisi ile kayıt dışı ekonominin örtüştüğünü ifade eden Sayın Şimşek, bu konuyla mücadelede son derece kararlı olduklarını vurguladı.

Dünyada silahlanma artıyor, Türkiye 20'nci sırada

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

T.C. BARTIN ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER GENEL KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Misyon ve Vizyon

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

ANKARA FORUM (Bilgi Notu)

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

Seminer. AB Hukuku Yüksek Lisans Programı Bahar Dönemi

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

DIŞ POLİTİKA AKADEMİSİ - III

AB de Önemli Bir Adım: Lizbon Antlaşması

DİASPORA - 13 Mayıs

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

KORKMADAN ÖĞRENMEK OKUL ve OKUL ÇEVRESİ GÜVENLİĞİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ Bölüm 1 TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİNİN GENEL ÇERÇEVESİ

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12) EKİM 2015 TARİHLERİNDE ANKARA DA YAPILACAKTIR.

tarih ve 463 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

AB KRİTERLERİ IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN UYUM SÜRECİ VE BEKLENTİLER

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

İTİRAZ USULLERİ. BMMYK Kasım 2014

BRÜKSEL, NİSAN 2016 Burs Programı

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRO BÖLGESİNDE BORÇ KRİZİNİN GELİŞİMİ VE NEDENLERİ III. AVRO BÖLGESİNDEKİ BORÇ KRİZİNİN SİSTEMİK NEDENLERİ 10

TÜRK DÜNYASI KIZIL ELMA ÖDÜLLERİ SUNUŞ

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ÖZET. İstanbul, 15 Ağustos 2016 KIRK YEDİNCİ GENEL KURUL

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12)

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

TOPLAM 30 TOPLAM 30 TOPLAM 30

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Türkiye ve AB Arasında Şehir Eşleştirme Projesi AB Müktesebatı Alanında Kapasite Geliştirme Eğitimleri 29 Kasım 2018

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Transkript:

AB DE GEÇTİĞİMİZ HAFTA Haber Özetleri 6-12 Mart 2010 (YIL: 2, SAYI: 11) ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU (USAK) AB ARAŞTIRMALARI MERKEZİ 15.03.2010 Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Mebusevleri Mahallesi, Ayten Sokak, No:21, 06570, Tandoğan, ANKARA Tel: 0090 312 212 28 86 87, Faks: 0090 312 212 25 84 www.usak.org.tr www.usakgundem.com www.turkishweekly.net 0

Bültende Yer Alan Konular Catherine Ashton, AB nin Dış Politika Vizyonunu Açıkladı...2 Dışişleri Bakanı Davutoğlu, AB nin Geleceğini Tartışmak İçin Finlandiya ya Gitti...3 Barselona Uluslararası İlişkiler Merkezi (CIDOB) Türkiye nin Cesur Yeni Vize Diplomasisi Başlıklı Bir Analiz Yayınladı...4 AB, İsrail in Yeni Yerleşim Kararına Tepki Gösterdi...5 ABD 2009 İnsan Hakları Raporunda AB ye Eleştiri Yağdı...6 Bir Avrupa Para Fonu Kurulabilir mi?...8 Sayfa 1

Catherine Ashton, AB nin Dış Politika Vizyonunu Açıkladı AB nin ilk Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi görevine getirilen Catherine Ashton, 10 Mart 2010 günü Avrupa Parlamentosunda yapmış olduğu konuşmasında Birliğin dış politikasının temel esaslarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Göreve başlamasından bu yana net bir dış politika vizyonu sunamaması ve pozisyonunun gerektirdiği dinamizmi sergilememesi nedeniyle eleştirilere maruz kalan Ashton, Birlik ülkelerine dış politikada uyum içerisinde hareket etme çağrısında bulundu. Son 60 yıl içerisinde AB nin küresel ekonomideki payının %28 den %21 e gerilediğini, buna karşılık Çin, Hindistan gibi Asya ülkelerinin gerek nüfus, gerekse ekonomik anlamda büyük atılımlarda bulunduğuna dikkat çeken Ashton, artan ekonomik gücün doğal olarak siyasi öz güveni de teşvik ettiğini ifade etti. Konuşması sırasında Batı Balkanların büyük önemine vurgu yapan Yüksek Temsilci, 1990 lı yılların sonlarından itibaren AB nin Batı Balkanlarda elde ettiği başarının sürdürülmesi ve entegrasyon sürecinin hızlandırılması gerektiğini söyledi. Birliğin uluslararası güvenilirliğinin iyi komşuluk ilişkilerine bağlı olduğunun altını çizen Ashton, AB nin bu bölgede başarısız olmayı kaldıramayacağını belirtti. Lizbon Antlaşması nın AB yi aktif ve uyumlu bir dış politika izleyebilmesi için etkin araçlarla donattığını ifade eden Ashton, sağlam bir Avrupa diplomasisi oluşturulabilmesi için ellerinde ender bir fırsat bulunduğunu kaydetti. Avrupa Dış Faaliyet Servisi nin (EEAS) yapılandırılmasına ilişkin soruları yanıtlayan Yüksek Temsilci, Servis in önceliklerini askeri operasyonları planlama ve yürütme, sivil otoriteler arasındaki eşgüdümün sağlanmasına katkı sağlama ve NATO ve BM gibi uluslararası örgütlerle sıkı işbirliği içerisinde olma olarak tanımladı. Ashton ayrıca, çatışma bölgeleri olan Somali ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerde daha kalıcı AB operasyon merkezlerinin kurulmasını desteklediğini ifade etti. EEAS nin oluşumunda, bilhassa AB kurumları arasında yetki paylaşımı konusunda büyük bir mücadelenin yaşandığı görülüyor. Günümüzde AB diplomasisinin yürütülmesinde etkin bir rol oynayan AB Komisyonu, EEAS ye devredilecek yetkinin sınırlı olması gerektiğini savunuyor. Sayfa 2

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, AB nin Geleceğini Tartışmak İçin Finlandiya ya Gitti Türkiye de eksen kayma tartışmalarının gündemde olduğu bir dönemde AB ülkelerinden bazıları Türkiye ye önemli bir davette bulundu. Lizbon sonrası dönemde yeni kurumsal yapının detaylarını, komşuluk politikalarının etkinliğini ve Birliğin küresel rolünü tartışmak üzere Finlandiya nın Lapland bölgesinde bir araya gelen Finlandiya, Fransa, İspanya, İsveç, İtalya, Estonya Dışişleri Bakanları ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, AB adayı ülkelerden bir tek Türkiye yi toplantıya çağırdı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu nun davet edilmesi, kimi çevrelerce Türkiye nin Avrupa ya aidiyetinin teyit edilmesi olarak yorumlandı. Toplantıda aynı zamanda ikili temaslarda bulunan Davutoğlu, son günlerin önemli tartışmalarından olan İsveç Parlamentosunda kabul edilen Ermeni Tasarısını meslektaşı Carl Bildt ile görüşme fırsatı buldu. Türkiye nin söz konusu tasarıyı kabul etmesinin mümkün olmadığını ifade eden Davutoğlu, konu ile ilgili derin bir araştırma yapılmadan, gayri ciddi bir metod uygulanarak, salt siyasi saiklerle hareket edilmiş olmasını üzüntüyle karşıladıklarını söyledi. Öte yandan, İsveç ile ikili ilişkiler son derece olumlu bir atmosferde seyrederken böyle bir gelişmenin yaşanmasına anlam veremediklerini sözlerine ekledi. İsveç Dışişleri Bakanı Bildt de konu ile ilgili üzüntülerini iletirken, hükümet olarak Türkiye ile ilişkilerin ilerletilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını, bilhassa Türkiye nin AB üyeliğini desteklemeyi sürdüreceklerini ifade etti. Hatırlanacağı üzere, İsveç Parlamentosu, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinin ardından, Ermeni Soykırımının tanınmasını öngören tasarıyı 11 Mart 2010 tarihli genel oturumunda 130 a karşı 131 oyla kabul etmişti. Tasarı, 2008 yılında bir kez daha Parlamento önüne gelmiş, oylama neticesinde 37 ye karşı 245 oy ile reddedilmişti. O dönemde tasarı karşısında yer alan Sosyal Demokratların bu kez lehte oy kullanmaları ise sürpriz bir gelişme olarak kaydedildi. Türkiye ile olan ikili ilişkilere büyük önem atfeden İsveç Hükümetinin ise tasarı karşısındaki tutumu sonuç vermemişti. Karar üzerine Türkiye, Stockholm Büyükelçisi Sayfa 3

Zergün Korutürk ü acilen Ankara ya geri çağırmış, Başbakan Erdoğan ın da 17 Mart ta yapmayı planladığı İsveç gezisinin de iptal edildiği açıklanmıştı. Barselona Uluslararası İlişkiler Merkezi (CIDOB) Türkiye nin Cesur Yeni Vize Diplomasisi Başlıklı Bir Analiz Yayınladı İspanya nın önemli düşünce merkezlerinden biri olarak kabul edilen Barselona Uluslararası İlişkiler Merkezi (CIDOB), Türkiye nin son dönemde izlediği liberal vize diplomasisinin detaylı analizini içeren bir rapor yayınladı. Son dönemde Türk dış politikasının yakın komşuları merkeze aldığını ileri süren rapor, vize diplomasisinin ekonomik ve siyasi hedeflere ulaşma yolunda etkin bir araç olarak kullanıldığını ve Türkiye yi bölgesinde her geçen gün daha önemli bir aktör haline dönüştürdüğünü ileri sürdü. Komşularla sıfır politika, suni sınırlara son gibi söylemlerin ve akabindeki uygulamaların salt Yeni-Osmanlıcılık veya İslam ile açıklanamayacağını iddia eden rapor, Türkiye nin ilk etapta küresel ekonomik krizin olumsuz etkilerini bertaraf etmek ve bölgesinde yıllara yayılmış köklü sorunlara bir son vermek amacıyla liberal vize politikasına ağırlık verdiğini ifade etti. AB nin son yıllarda benimsediği dışlayıcı tutumun Türkiye yi bölgesinde aktif bir dış politika izleme yolunda teşvik ettiğini söyleyen rapor, Birliğin her geçen gün demokrasinin içselleştirilmesi yolunda önemli adımlar atan ve ekonomik potansiyeli artış gösteren Türkiye ye bir vizyon sunmasının kendi çıkarına olduğunu kaydetti. Raporun içerdiği önemli çıkarımlardan birini de Türkiye nin uyguladığı söz konusu cesur politikaların II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa da ortaya çıkan bütünleşme hareketleriyle benzerlik taşıdığı iddiası oluşturdu. Pragmatik düşüncelerin şekillendirdiği ve ekonominin esas unsurunu teşkil ettiği sürecin Avrupa daki örneğine benzer olarak bir spill-over (sirayet) etkisi yaratabileceğinin belirtildiği raporda, bu sürecin Orta Doğu da istikrarın yeniden egemen olmasına hizmet edebileceği kaydedildi. Sayfa 4

Türkiye-Suriye ilişkilerinin örnek olarak ele alındığı raporda, bundan yaklaşık 12 yıl öncesinde savaşın eşiğine gelmiş olan iki ülkenin son dönemde ekonomik ve siyasi saiklerle ilişkilerin normalleşmesi ve hatta ilerletilmesi sürecine destek verdikleri ifade edildi. Yakın geçmişte Batılı büyük güçler tarafından terörün kaynağı olarak görülen Suriye nin NATO üyesi ve AB adayı bir Türkiye ile kuracağı dostahane ilişkilerin ülkenin uluslararası arenadaki duruşuna katkı sağlayacağı düşünülürken, Türkiye nin daha çok stratejik amaçlarla bu yönde adım attığı iddia edildi. Öte yandan, Suriye ile 2004 yılında serbest ticaret anlaşmasının imzalanması ve ardından vizelerin kalkması ile ortaya çıkan ekonomik hacim de taraflar açısından önemli bir kazanım olarak değerlendirildi. Bununla birlikte rapor, hala ülkeler arası ticarette önemli engellerin bulunduğunu ifade etti. Vizelerin kalkmasına karşın halen yüksek vergi oranlarının uygulandığı belirtilen raporda, bireylerin serbestçe dolaşabilmesinin diğer yan önlemler ile desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye-AB arasındaki vize krizine özel olarak yer veren rapor, serbest dolaşımın Türkiye nin müzakere sürecinin en çetrefilli alanlarından biri olmaya devam edeceğini kaydetti. Birliğin, birçok Türk vatandaşı açısından AB üyeliğinin en önemli kazanımı olarak değerlendirilen serbest dolaşım konusunda isteksiz bir tavır sergilemesi, öte yandan henüz katılım müzakerelerine dahi başlamayan kimi Batı Balkan ülkelerine vize muafiyeti sunmasının anlaşılamaz olduğunu ifade eden rapor, kandırılmışlık hissinin Türk tarafında her geçen gün artığını belirtti. Ayrıca raporda, Türkiye ile AB arasındaki vize politikalarında karşılaşılabilecek bir tutarsızlığın Türkiye nin adaylık sürecine olumsuz yansıyabileceğine de vurgu yapıldı. Zira Türkiye nin vizeyi kaldırdığı birçok ülkenin AB nin siyah listesinde yer aldığı düşünüldüğünde bunun ilişkilerde yeni bir engel oluşturabileceği ifade edildi. AB, İsrail in Yeni Yerleşim Kararına Tepki Gösterdi İsrail Hükümetinin yeni Yahudi yerleşimlerine onay veren kararı, Avrupa Birliği tarafından da tepkiyle karşılandı. Doğu Kudüs ve Batı Şeria da 1600 yeni konutun inşasına onay veren İsrail in kararına ABD başta olmak üzere uluslararası platformda tepkiler sürerken, AB Dış Sayfa 5

İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da İsrail in açıklamasına tepki veren açıklamalarda bulundu. 10 Mart tarihinde yaptığı açıklamada Ashton, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden in sözlerine atıfta bulunarak, İsrail in kararının içerik ve zamanlama olarak tam da dolaylı görüşmelerin öncesinde fazlasıyla ihtiyaç duyulan karşılıklı güveni zedeleyeceğini belirten Biden in yaklaşımını AB nin de benimsediğini belirtti. Ashton ayrıca AB nin İsrailli yetkilileri barış sürecine yönelik tüm vaatlerini ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdığının altını çizerek, müzakerelerin statüsünü tehlikeye atacak tek taraflı karar ve eylemlerden İsrailli yetkililerin uzak durması gerektiğini vurguladı. Almanya dan yapılan açıklamada da Doğu Kudüs te yeni yerleşim yerlerine izin verilmesi kabul edilemez olarak nitelendirilirken, İngiliz Dışişleri Bakanı David Miliband, İsrail in adımını yanlış zamanda verilen kötü bir karar olarak tanımladı. ABD 2009 İnsan Hakları Raporunda AB ye Eleştiri Yağdı ABD Dışişleri Bakanlığı, 2009 İnsan Hakları Raporunu açıkladı. Bu yıl on dokuzuncusu yayınlanan Dünya Raporu, 90 dan fazla ülke ve bölgedeki insan hakları koşullarının fotoğrafını çekiyor. 2008 yılı verilerine dayanarak hazırlanan raporda, Avrupa Birliği de yoğun eleştirilere maruz kalıyor. Raporun AB ye yönelttiği eleştirilerin başında AB nin terörle mücadele politikaları ve yöntemi geliyor. Birlik ve Birliğin önde gelen üye ülkelerinin insan haklarını ihlal eden terörkarşıtı önlemler almayı sürdürmesi, raporda endişeyle karşılanıyor. Sonucunda kötü muamele riskini taşıyan ulusal güvenliğe ilişkin muameleler, gözaltı sırasındaki yetersiz koruma ve ifade özgürlüğü ve kişisel mahremiyet hakkı konusundaki kısıtlamalar endişe ile karşılanan temel konular arasında sayılıyor. AB göç ve sığınma politikalarının düzensiz göçmenlerin koruma altına alınan haklarını sağlamaktan ziyade sadece söz konusu kişileri AB toprakları dışında tutmaya odaklanması ise raporda eleştirilen bir diğer konu. Ekim 2008 de Konsey tarafından benimsenen Göç Hak- Sayfa 6

kında Avrupa Paktı nın içerdiği hükümleri eleştiren rapor, Paktın sıkılaşan aile birleşimi kontrolleri, geri kabul anlaşmaları ve düzensiz göçmenlerin yerlerinden edilmesi gibi konulara ilişkin hükümlerine dikkat çekiyor. Paktın aile yaşam hakkı üzerindeki potansiyel etkileri ve kötü muamele ve zulüm riski olan ülkelere göçmenlerin geri gönderilmesi hakkındaki endişeleri artırdığı vurgulanıyor. Ayrıca özellikle Roman, Yahudi ve Müslüman toplulukları etkileyen ırkçı ve yabancı düşmanı olaylar ve politikalara da raporda dikkat çekiliyor. Üye ülkelerdeki insan hakları ihlallerine de tek tek değinen raporda; İsviçre minare referandumu, Hollanda da artan ırkçı eğilimler, Almanya daki göçmenlere karşı aşırı sağ ve ırkçı şiddet olayları ve Fransa da göçmenlere yönelik baskıcı yaklaşımlara getirilen eleştiriler öncelikle göze çarpıyor. Bazı üye ülkelerin eleştiriye maruz kaldığı konular kısaca şöyle: Fransa: İnsan Hakları Komitesi, Fransa nın terörle mücadele kanunu ve politikasını insan hakları konusunda ciddi endişe verici olarak tanımlamıştır. Fransız Yüksek Mahkemesi, Fransız biriyle evli olan Faslı Müslüman bir kadına, dini pratiklerinin Fransız değerleriyle uyuşmaması gerekçesine dayanarak vatandaşlık vermeyi reddetmiştir. Almanya: Alman Anayasa mahkemesi, internet ve telefon bilgilerini takip ve depolamaya ilişkin bir kanun hakkında kişisel mahremiyet hakkını orantısız bir şekilde kısıtlayan önemli bir karar vermiştir. İstihdama ilişkin ayrımcılık, öğretmenlere ve diğer memurlara başörtüsü yasağı getiren uygulama ile devam etmektedir. Yahudi, Müslüman ve Roman topluluklar ile yabancı kökenli Alman vatandaşları ve özellikle Afrika kökenli sığınma arayanlara karşı ırk-temelli olaylarda bir artış kaydedilmiştir. Sayfa 7

Yunanistan: Yunanistan da sığınma arayanlar gerekli yasal yardımı alamamaktadır. Yunan polisi, büyük çoğunluğu Iraklı gruplardan oluşan göçmenleri sistematik olarak tutuklamaktadır. Ancak bu kişiler, gerekli yasal işlemler sağlanmadan günlerce gözaltında tutulmakta ve bazı durumlarda şiddet görerek kötü muameleye maruz kalmaktadır. Ayrıca çoğunluğu Afganlardan oluşan sahipsiz çocuklar yeterli ve sistematik bir korumadan oldukça uzaktır. İtalya: İtalya ya deniz yoluyla ulaşmak isteyen göçmenler hayatlarını kaybetmeye devam etmektedir. Hollanda: 2007 yılında Temsilciler Meclisi tarafından çıkarılan ve Senato da bekleyen ulusal güvenlik önlemlerine ilişkin kanun, terörist eylemleri desteklemekle şüpheli kişilerin serbest dolaşımını ve kişisel mahremiyet haklarını kısıtlayan hükümler içermektedir. Bir Avrupa Para Fonu Kurulabilir mi? Avrupa bütünleşmesinin lokomotiflerinden Almanya ve Fransa arasında ortak bir Avrupa Para Fonu (European Monetary Fund) kurulması yönünde mutabakata varıldığı iddia edildi. Financial Times ın haberine göre, Avrupa Birliği nin kriz dönemlerinde daha etkin hareket etmesini sağlayacak ve zor durumdaki üyeler ile birliğin geneli arasında iş birliğini kuvvetlendirecek IMF benzeri bir yapının oluşturulması öngörülüyor. Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schauble yaptığı açıklamada AB ve Euro bölgesi içerisinde ekonomi politikalarının daha kuvvetli bir şekilde koordinasyonundan yanayım diyerek muhtemel bir Avrupa Para Fonu nun hangi konulara odaklanacağına ilişkin ipuçları verdi. Ayrıca yeni kurulacak Fon un IMF ile nasıl bir ilişki içinde olacağına da değinen Bakan Biz IMF ye bir rakip tasarlamıyoruz. Fakat Birlik içi dengemizi sağlayabilmek için IMF ninkine benzer müdahale mekanizmalarına sahip bir kuruma ihtiyacımız var açıklamasında bulundu. Sayfa 8

Avrupa Para Fonu önerisi uzmanlar arasında da önemli bir tartışma konusu haline geldi. Konuya ilişkin kaleme aldıkları ortak makalede Avrupa Üniversitesi Enstitüsü nden Giancarlo Corsetti ve Harold James, AB nin böyle bir kuruma ihtiyaç duyduğunu ve mevcut kuralların yeterli olmadığını belirterek kurallar mükemmel olsa bile (ki böyle bir şey yok) mali durumu çok iyi olduğu halde ani bir dışsal şok neticesinde ekonomik zorluğa düşen bir üyeye (İrlanda örneğinde olduğu gibi) yeterince yardım edilmesini mümkün kılmıyor iddiasında bulundular. Financial Times ın başyazısında ise Avrupa Para Fonu kurmanın zorluklarına dikkat çekilerek sorunun sadece açık veren ülkeler olmadığı, aynı zamanda Almanya gibi aşırı fazla veren ülkeler ile ilgili düzenlemelere de gidilmesi gerektiği vurgulandı. Henüz sadece bir fikirden ibaret olan yeni oluşumda ayrıca kurallara uygun hareket etmeyen ve ekonomisini disiplin altına almayan Yunanistan gibi ülkelere ilişkin daha sert yaptırımlar konusunda da öneriler yer alıyor. İstikrar ve Büyüme Paktı na ilişkin kuralları yerine getirmeyen ülkelerin Birlik fonlarından yararlandırılmaması, Konsey de oy hakkının geçici olarak dondurulması ve hatta Euro üyeliğinden çıkartılması dahi tartışılan öneriler arasında yer alıyor. Yunanistan Başbakanı nın mali kemer sıkma programına destek çerçevesinde çıktığı Avrupa turunda gündeme gelen Avrupa Para Fonu tartışması, önümüzdeki günlerde de önemli bir konu olarak gündeme gelmeye devam edecek gibi görünüyor. Sayfa 9

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu yayınıdır. Tüm hakları saklıdır. Önceden yazılı izin alınmaksızın hiçbir iletişim, kopyalama sistemi kullanılarak yeniden basılamaz. Akademik ve haber amaçlı kısa alıntılar bu kuralın dışındadır. Bu konudaki taleplerinizi aşağıda belirtilen iletişim adresine iletebilirsiniz: Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Yayınlar Departmanı Mebusevleri Mahallesi, Ayten Sokak, No: 21 06570, Tandoğan, Ankara Tel: 0090 312 212 2886 Fax: 0090 312 212 2584 www.usak.org.tr USAK HAKKINDA USAK, ulusal ve uluslararası siyaset, ekonomi, hukuk, toplumsal bilimler ve güvenlik alanlarında faaliyet gösteren bağımsız bir düşünce kuruluşudur (think-tank). Öncelikli olarak kamuoyunun tarafsız, doğru ve yeterli bilgi ihtiyacını karşılamayı amaçlar. Bu amaç çerçevesinde özel ve kamu kuruluşlarının, firmaların ve medya kuruluşlarının taleplerinin yanı sıra, bireysel talepleri de karşılamaya çalışır. USAK'ın yerine getirmeye çalıştığı önemli amaçlarından biri Türkiye'nin ve dünyanın ihtiyaç duyduğu bilgileri toplamak ve bilgi yığınları içinden gerekli seçkiyi yapmaktır. İhtiyaç sahibine, ihtiyaç duyduğu anda istediği nitelik ve nicelikte bilgiyi sunmaya çalışır. Aynı çerçevede bilgilerin değerlendirilmesi ve analiz edilmesi de USAK'ın amaç ve görevleri arasındadır. Gerekli nitelikli personelin yetiştirilmesi ve eğitim hizmetlerinin verilmesi, uzmanlar ve uygulayıcılar arasındaki iletişim eksikliğinin giderilmesi USAK ın amaçları arasındadır. Alan çalışmalarına ek olarak USAK kuramsal ve kavramsal alanda da kendisine görevler düştüğünün bilincindedir. Günümüzde anlaşmazlıkların önemli bir kısmının kavram karmaşasından doğduğunu düşünen USAK, kavramların doğru tanımlanmasına büyük önem verir. Özellikle Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı sorunlarda kavram karmaşasının rolü büyüktür. USAK Türkiye için dünyalı, dünya için Türkiyeli kavramları sunmaktadır. 2004 yılında kurulan USAK merkez binası Ankara Mebusevleri'ndedir. Merkez'de 34 tam zamanlı akademisyen, uzman ve araştırmacı ile 7 teknik personeli bulunan USAK ayrıca Türkiye ve dünya çapında 100 ün üzerinde akademisyen, alanında uzman, araştırmacı ve yazar ile çalışmaklarını zenginleştirmektedir. Bunlara ek olarak anlaşmalı, yarı-zamanlı ve gönüllü çalışanlar da zaman zaman USAK çalışmalarına katkıda bulunmaktadır. Staj ve eğitim programları çerçevesinde her dönemde eğitim vermektedir. Katılımcılar sadece Türkiye'den değil, dünyanın diğer ülkelerinden de gelmektedirler. USAK bir tür 'şemsiye örgüt' yapılanması modelini izlemektedir. Kendisine bağlı 7 araştırma merkezi aracılığıyla çalışmalarını yürütür. Sayfa 10

USAK doğru bilginin, daha iyi bir eğitimin ve daha iyi bir iletişimin Türkiye ve insanlığın daha mutlu ve refah içinde yaşamasına katkıda bulunacağına inanır. USAK'ın en temel ilkesi şudur: bilgi doğru kullanıldığı sürece güçtür. USAK AB ARAŞTIRMALARI MERKEZİ (ABAM) USAK-ABAM, USAK çatısı altında yer alan en önemli merkezlerden biridir. Merkezin idari ofisi, USAK Ankara Merkez Binası nda olmakla birlikte çok sayıda uzman farklı şehir ve ülkelerden ABAM ın çalışmalarına katılmaktadır. Avrupa Birliği'nin (AB) gelişimi, kurumları, hukuki statüsü, AB üyelerinde siyaset, AB dış ve güvenlik politikaları, Güney Avrupa ve Balkanlar, Avrupa nın politik ekonomisi ve küreselleşme merkezin temel ilgi alanlarıdır. Ayrıca Türkiye-AB ilişkileri ve Türkiye'nin AB'ye katılım süreci de merkezin en çok önem verdiği konular arasındadır. Tüm bunlara ek olarak merkez AB'den yola çıkarak bölgesel entegrasyon hareketlerini kuramsal ve uygulamalı olarak incelemektedir. Merkez'in USAK Evi içinde bir de Avrupa Birliği Kitaplığı bulunmaktadır. ABAM uzmanları çalışmalarını siyasi olmaktan çok, bilimsel alanda gerçekleştirirler. Konulara siyah-beyaz taraf olmak yerine, evresel bilimin ilkeleri doğrultusunda bakarlar. Genel USAK ilkeleri, diğer USAK merkezlerinde olduğu gibi USAK-ABAM da da geçerlidir. Hangi görüşte olursa olsun, hangi farklı açılardan bakarsa baksın USAK-ABAM uzmanları evrensel bilimsel kriterleri izlemek zorundadırlar. ABAM çatısı altında birbirinden çok farklı görüşleri savunmak mümkündür. Ancak ABAM ülkemizde AB hakkında, AB ülkelerinde ise Türkiye hakkında ciddi önyargıların bulunduğunu, bu önyargıların ise uzun çalışmalar sonucunda bir ölçüde azaltılabileceğini düşünmektedir. Bu çerçevede ABAM ın en önemli misyonlarından bir tanesi AB ye Türkiye yi, Türkiye ye de AB yi doğru tanıtmaktır. ABAM uzmanları Türkiye nin Avrupa nın doğal bir parçası olduğunu varsaymakta ve Türkiye AB ye tam üyesi olsun ya da olmasın, Türkiye-AB ilişkilerinin hayati olmaya devam edeceğini düşünmektedirler. Sayfa 11

İlgi ve Uzmanlık Alanları Türkiye-AB İlişkileri Avrupa nın Politik ve Ekonomik Yapısı AT Hukuku, Türkiye-AT Ortaklık Hukuku Güney Avrupa, Doğu Akdeniz Havzası ve Kıbrıs Sorunu Avrupa nın Politik Ekonomisi Göç Problemi Türkiye nin Politik Ekonomisi AB ve Küreselleşme Türkiye-AB Ekonomi İlişkileri ve Gümrük Birliği AB'de Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığı Yunanistan ın Politik Ekonomisi ve Balkanlar Avrupa Entegrasyon Teorileri Avrupa Genişlemesi Sayfa 12

USAK AB ARAŞTIRMALARI MERKEZİ DOÇ. DR. MEHMET ÖZCAN (BAŞKAN) USAK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Özcan, aynı zamanda USAK Avrupa Birliği Araştırmaları Merkezi nin başkanıdır. Temel çalışma alanları Türkiye-AB ilişkileri ve AB Hukuku dur. Yüksek lisansını 1999 yılında İngiltere-Galler Aberysthwyth Hukuk Fakültesinde tamamlayan Özcan, doktora çalışmasını ise Avrupa Birliğinde Fikri Hakların Düzenlenmesi ve Malların Serbest Dolaşımına Etkisi üzerine yapmıştır. Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi öğretim üyeliğinin yanı sıra Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü nde AB de İnsan Haklarının Gelişimi konularında ders vermektedir. Özcan ın alanında yayınlanmış çok sayıda makale ve kitabı bulunmaktadır. FATMAYILMAZ ELMAS Fatma Yılmaz Elmas, AB de ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, Türkiye-AB ilişkileri çerçevesinde Kıbrıs sorunu, Türkiye-AB ilişkileri konularına odaklanmaktadır. Elmas ın AB de ırkçılığı ele alan kitabının yanı sıra alanında yayınlanmış birçok makale ve bildirisi bulunmaktadır. MUSTAFA KUTLAY Mustafa Kutlay, küresel politik ekonomi, Avrupa nın politik ekonomisi, Türkiye de devlet-piyasa etkileşimi, Türk ekonomisinin dönüşümü, Türkiye-AB ilişkileri ve Avrupa entegrasyon teorileri alanlarında çalışmalarını yürütmektedir. CEREN MUTUŞ Ceren Mutuş, AB Hukuku ve Türkiye-AT Ortaklık Hukuku üzerine çalışmalarını yürütmektedir. Başlıca ilgi alanları AB Hukuku, Uluslararası Ceza Hukuku ve İnsan Hakları Hukuku dur. MUZAFFER VATANSEVER Muzaffer Vatansever, Balkanlar üzerine çalışmalarını sürdürmektedir. Odaklandığı temel konular Balkanlar ın Avrupalılaşma süreci, Türkiye-Balkan ülkeleri ilişkileri ve Yunanistan'ın ekonomi-politiğidir. Sayfa 13