KONU BAŞLIKLARI. Molekül Hareketleri, Hücrenin Fiziksel Yapısı, Hücre zarının özellikleri ve görevleri Hücrede Zarında TaĢınma, (ilke ve çeģitleri)



Benzer belgeler
BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!!

HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

HÜCRE ZARINDA MADDE İLETİMİ PROF.DR.MİTAT KOZ

HÜCRE ZARINDA TAŞINIM

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ

HÜCRE FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

MEMBRANLARDAN MADDE GEÇİŞİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

ayxmaz/biyoloji 7-Hücreye antijen özellik kazandırır.kalıtımın kontrolü altındadır Örn: Kan grupları 8- Oluşumunda golgi etkendir Hücre zarı

VÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings

HÜCRE. Dicle Aras. Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması

Hücrede Madde Geçişi MADDE ALIŞ-VERİŞLERİ OSMOZ

7) I. C0 2 ve 0 2 II. Amino asitler III.Madensel tuzlar IV.Glikoz

ÜNİTE 5:HÜCRE ZARI VE MADDE GEÇİŞMESİ

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Bölüm 04 Ders Sunusu. Hücre Zarlarından Geçiş

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FİZİK ÖĞRETMENLİĞİ

HÜCRE MEMBRANLARINDAN TAŞINMA

HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI

HÜCREDE MADDE ALIŞ VERİŞİ

ADIM ADIM YGS-LYS 29. ADIM HÜCRE 6- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ 3

HÜCRE ZAR SİSTEMLERİ. Yüzey (plazma) zarı: Tüm hücrelerde var. İç zar: Ökaryotik hücrelerde var.

madde2 Transport protein Transport protein

Diffüzyonun özel bir halini ortaya koyan ve osmozis adı verilen bu olgu, bitkilerin yaşamında büyük öneme sahip bulunmaktadır.

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

BİYOFİZİK. Canlı varlıkların incelenmesinde fiziğin uygulanmasıyla ortaya çıkan bilim dalıdır.

BİYOFİZİKSEL KİMYA 1

Hücrelerde Elektriksel Aktivasyon

Madde Geçiş Yolları. Aktif Taşıma. Endositoz. Ekzositoz. Pasif Taşıma Basit difüzyon Kolaylaştırılmış difüzyon Ozmoz

Hücre zarında madde taşınım yolları Sitoplazma ve organeller

Membran Organizasyonu

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

Biyolojik zarların genel yapısı sıvı mozaik modelle açıklanır.

Hücrenin Membrane Potansiyeli. Aslı AYKAÇ, PhD

Aşağıdaki ifadelerden hangisi canlı bir hücrenin zarında gerçekleşen difüzyon olayı ile ilgili yanlış bir açıklamadır?

Hücre membranının biyolojik özellikleri. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

ZAR YAPISI VE İŞLEVİ

Aktif ve pasif iyon alımı

Hücre Membranının Elektriksel Modeli. Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik AD

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

SU Dr. Fatih Büyükserin

Farmasötik Toksikoloji

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

DOZ hastada belli bir zamanda, beklenen biyolojik yanıtı oluşturabilmek için gerekli olan ilaç miktarıdır.

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır.

HÜCRE VE HÜCRE ORGANELLERİ

Bitki büyümesi, yayılışı ve verim Yeryüzünde su Hücrenin önemli bileşeni (%70-80) Kuraklığa dayanıklı bitkilerde % 20, tohumlarda % 5 Su-oksijen

MEMBRAN POTANSİYELLERİ HÜCRELERİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ

HÜCRE FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

ZAR YAPISI ve FONKSİYONLARI

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ HAZIRLAYAN FEHMİ GÜR

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Bitkilerde Beslenme ve Boşaltım BİTKİLERDE BESLENME VE BOŞALTIM

HÜCRE ZARINDAN MADDE TAŞINMASI

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

4. Adveksiyon ve Difüzyon Süreçleri

HÜCRE VE HÜCRE ORGANELLERİ

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

Sıvılardan ekstraksiyon:

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

Dispers Sistemlerin Sınıflandırılması

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI BİYOLOJİ

Adı ve Soyadı : Sınıfı ve Numarası : 1- DNA molekülünün görevlerini yazınız? * * 2- ATP molekülünün görevini açıklayınız?

Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalı. Histoloji I Hücre. Doç.Dr. Nejdet ŞİMŞEK

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü 2015/Malatya

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS HÜCRE

Solunumda organik bileşikler karbondioksite yükseltgenir ve absorbe edilen oksijen ise suya indirgenir.

Kimyafull Gülçin Hoca

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır.

KOLLİGATİF ÖZELLİKLER SORU ÇÖZÜMÜ

YGS ANAHTAR SORULAR #1

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf

Her madde atomlardan oluşur

ÇÖZÜNME ve ÇÖZÜNÜRLÜK

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

Atomlar ve Moleküller

9.Sınıf Biyoloji. Yaşam Bilimi Biyoloji. cevap anahtarı

1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler.

Transkript:

KONU BAŞLIKLARI Molekül Hareketleri, Hücrenin Fiziksel Yapısı, Hücre zarının özellikleri ve görevleri Hücrede Zarında TaĢınma, (ilke ve çeģitleri)

Biyolojik sistemlerde süreçler, enzimlerin kontrolleri altında oluģurlar. Bu süreçteki kimyasal reaksiyonlar ve reaksiyonların hızı ise FĠZĠKSEL ETMENLERLE sınırlıdır. En önemli fiziksel sınırlamalardan biri ise, reaksiyona girecek maddelerin reaksiyon bölgesine belirli hızlarla taģınmasıdır.

Tüm organizmalarda, temel fonksiyonel birim HÜCRE dir

Hücre Canlının, tüm canlılık işlevlerini yürütebilen temel birimine hücre denir.

Hücre iç bileşiminin sabit kalması için, membrandan net ileti belli bir hızda devam etmelidir. Küçük Moleküller(Mikromoleküller), elektronlar, fotonlar, protonlar, iyonlar ve su Orta büyüklükteki moleküller amino asitler ve şekerler, Makromoleküller proteinler ve DNA Zardan geçen maddelerin çoğu seçime tabi tutulurlar.

Canlı sistemlerde, moleküler iletim ve moleküler dağılımda etkili olan birçok fiziksel süreç vardır. Hücrelerde moleküler harekete; Elektriksel itme ve çekmeler, Van der Walls kuvvetleri, Membranın mekaniksel kuvvetleri etki eder. Membranda madde iletiminin hangi mekanizmalarla olduğunu anlayabilmek için kısaca hücre yapısı ve ilgili fiziksel süreçleri inceleyeceğiz.

Hücre içi ve hücre dışı sıvılar arasındaki madde alışverişi, özel bir yapıya sahip olan hücre zarı (membran) aracılığı ile olur.

Hücre zarı ya da plazma zarı hücrenin organellerini ve sıvı içeriğini saran ve hücreye yapısal bütünlük sağlayan ayrıca çok önemli işlevleri yürüten seçici geçirgen bir yapıdır.

Yapısı: Hücre zarı baslıca protein ve fosfolipitlerden oluģmuģ çift katlı bir sıvıdır. Fosfolipit tabaka membranın sıvı bölümünü oluģtururken, fosfolipitten oluģmuģ bu sıvı tabaka içine gömülü halde bulunan proteinler ise mozaik bölümünü oluģtururlar.

Hücre Zarı Polar (Kutuplu) Maddeler Polar Olmayan (Kutupsuz) Maddeler = Hidrofilik = Hidrofobik Fosfolipid = Fosfat + Lipid Baş Bölgesi Polar Hidrofilik Kuyruk Bölgesi Non-Polar Hidrofobik

Fosfolipid Topluluğu Sulu Ortamda ; -Misel -Bilayer = Double Layer

Bir madde; Ya akıcı, hareketli, kararsız, Ya da düzenli, kristalize, yüksek organizasyonlu Hücre membranının bilayer tabakası : Ġkisi de.

Singer ve Nicholson un akışkan mozayik modeli (1972) Bilayer tabaka üzerindeki mozayikler = Proteinler Hücre Zarındaki Proteinler: -İçsel = Integral Proteinler -Yüzeyel = Periferal Proteinler

Hücre Zarının Kantitatif Özellikleri Kalınlık = 6-10 nm Kapasitans = 0.5-1.3 µf/cm 2 Direnç = 10 2-10 5 Ohm x cm 2 Bozulma Potansiyeli Su Geçirgenliği Yüzey Gerilimi = 100-150 mv = (0.4-400) x 10-6 m/s = 0.03-0.1 N/m

ÖZELLĠKLERĠ: Kesintisiz olarak hücreyi çevrelerler Kalınlıkları 75-100 A 0 kadardır Canlı-saydam ve esnektir Üzerinde por (8 A 0 )denilen delikler bulunur Seçici geçirgendir Zardaki proteinler enzim görevi yapar AkıĢkan bir yapıya sahiptir Elektriksel bakımdan yalıtkandır

Membranlar bir iç ve bir dıģ yüzeye sahip asimetrik çit tabaka Ģeklinde yapılardır. Bu tabaka Ģeklinde yapılar termodinamik olarak kararlı, metabolik olarak aktifler. Ve aralarında nonkovalent bağlar vardır. Membranların yapısı, organizmalar arası, hücreler arası ve farklı organeller arası farklılıklar gösterir. Farklı fonksiyon- farklı yapı Yapıda değiģim- fonksiyonda değiģim

Plazma membranının fonksiyonları Bariyer Selektif permeabilite Reseptörler ve sinyal iletimi Endositoz, eksisitoz Tanıma ve hücreler arası iletiģim Hücrenin Ģekil ve hareketi

Hücre zarının en önemli özelliklerinden birisi seçici geçirgenlik özelligine sahip olmasıdır. Bu; homeostazis için ve hücrelerin uyarılması için gereklidir.

Membranlar Morfolojik yapılarına, Geçirgenlik derecelerine, Geçirgenlik derecelerini değiģtirme yeteneklerine göre sınıflandırılırlar.

Geçirgenlik derecelerine göre-1 Semipermeabl membran (yarı geçirgen zar): Bunlar sadece su molekülleri gibi küçük moleküllerin geçişine izin verirler relatif katı maddeleri - kristalloid, kolloid gibi- geçirmezler..

Geçirgenlik derecelerine göre-2 Ultrafiltre ve diyalizan zarlar: Su ve tüm kristalloidlerin geçmesine izin verip kolloitlerin geçmesini kısıtlayan zarlardır.

Geçirgenlik derecelerine göre-3 Selective permeabl (seçici geçirgen ) membranlar: Bir çözeltideki farklı özellikler taşıyan parçacıklardan bir kısmını geçirip diğer bir kısmının geçmesine imkan vermeyen zarlardır. Kolloidlerin hiçbirini geçirmeyip kristalloidler için de seçici davranır. Örn. canlı organizmadaki hücre zarları.

Uyarılabilen membranlar (sinir, kas hücresi membranları..) Uygun bir uyaranla membranın geçirgenliği değiģtirilebilir (elektriksel uyaran, mekanik uyaran, transmitter olabilir). Membrandan geçen madde miktarı ve geçiģ hızı kontrol edilebilir. Bir membrandan maddenin geçme hızını belirleyen 2 etmen vardır. 1- Hareketi oluģturan kuvvetlerin Ģiddeti (konsantrasyon gradyienti, elektriksel gradiyent, basınç gradiyenti) 2-Zarın geçirgenliği

Membran Transport sistemleri 1- TaĢınacak bileģiğin özelliğine göre sınıflandırma 2- TaĢıyıcı proteinin varlığına göre sınıflandırma

1- Taşınacak bileşiğin özelliklerine göre sınıflandırma Küçük moleküllerin geçişi Pasif Transport Basit difüzyon Kolaylaştırılmış Difüzyon Aktif transport Büyük moleküllerin geçişi Endositoz Eksositoz

2-Taşıyıcı Protein Varlığına Göre a- Aracısız transport Basit difüzyon b-aracılı transport Kolaylaştırılmış Difüzyon Aktif transport

HÜCRE ZARINDAN MADDE TAġINMASI Canlılığın devam etmesi için bütün canlılar dışardan bazı maddeleri alıp, bazı artıkları dışarı atmak zorundadır. Madde geçişleri hücre zarında olur. Porlardan küçük maddeler (Difüzyon, Osmoz ve Aktif taşıma) Glikoz, fruktoz ve galaktoz. Amino asit,yağ asitleri ve gliserol,vitamin. Mineral, tuz ve sudur. Porlardan büyük maddeler (Ekzositoz ve Endositoz) Maltoz, sakkaroz ve laktoz Yağ, Protein. Nişasta, glikojen, selüloz ve kitindir.

Molekül Hareketleri Maddelerin katı, sıvı, gaz olma durumlarına göre molekülleri hareketsiz, az hareketli veya çok hareketlidirler.

Brown hareketi, Sıvılarda ya da gazlarda bulunan çok küçük taneciklerin yaptıkları sürekli ve düzensiz hareketleri açıklar. Adı bulucusu Robert Brown'ın (1773-1858) adından kaynaklanan Brown hareketi, her parçacığa sıvı ya da gaz moleküllerinin çarpmasının sonucudur; çok küçük tanecikler içeren bir sıvı damlasının mikroskopta incelenmesi sırasında kolayca gözlenebilir ve sıvı ya da gaz moleküllerinin sürekli ve rastgele hareket halinde olduklarını ortaya koyar.

BROWN HAREKETĠ Özellikle sıvılarda ve sıvılarda çözünen katı moleküllerin hareketi bu tarzda olmakta, böylece moleküler difüzyon gerçekleģebilmektedir.

DĠFÜZYON Gaz veya sıvı moleküllerinin sahip oldukları kinetik enerji yardımıyla rastgele yer değiģtirmesidir. A- gazlar ve gazların difüzyonu, B- Sıvılar ve sıvıların difüzyonu, C- Katılar ve katıların difüzyonu

A- Gazlar ve gazların difüzyonu Belirli şekil ve hacimleri yoktur, Moleküller birbirinden uzaktır. Bu nedenle çekim güçleri zayıftır. Sahip oldukları kinetik enerji nedeniyle molekülleri devamlı hareket halindedir. Bu hareket ısıyla artar ve bulundukları ortamın her tarafına dağılırlar.

B- Sıvılar ve sıvıların difüzyonu Hareketleri yavaģ, çekim güçleri fazladır. Birbirlerini çektiklerinden bulundukları ortamın Ģeklini alırlar. Difüzyonları da moleküllerin kinetik enerjiye sahip olmasından dolayıdır.

Katılar ve katıların difüzyonu Moleküller arası çekim kuvveti fazla olduğundan bu kuvvet moleküllerin yer değiģtirmesine engel olur. Bu yüzden hareketsizdirler ve Ģekilleri sabittir. Molekülleri titreģim halindedir. Katı maddelerde serbest molekül hareketi değil de ancak titreģim hareketi olduğundan, difüzyonları için bir çözücü tarafından eritilmeleri gerekir. Solüt- katı madde, Solvent- çözücüye, Solüsyon-Çözünme sonucu oluģan karıģıma denir. Hücrede en iyi solvent sudur.

Solüsyon ve Solüsyon tipleri Ġki ayrı yapının birbiri içinde eriyerek oluģturduğu karıģım solüsyondur. A- hakiki gerçek solüsyon Suda dağılan partiküller < 1 mµ Saydam olan solüsyonların suyu uçurulursa kristal halde kalır ve kristaloit adını da alırlar

B- Kolloid çözelti: Suda dağılan partiküllerin büyüklükleri 1-100 mµ arasındadır. Filtre edilemezler, kristal oluģturmazlar, su molekülünün hareketi ile taģınamazlar fakat yinede ÇÖKMEZLER.???? Su içinde çözünen partiküller > 100 mµ

Kolloid çözelti partikülleri aynı elektrik yüküne sahip oldukları için birbirlerini iterler, buda partikülleri dağılmıģ(disperse) halde tutar. Sitoplazma proteinleri de izoelektrik noktasına göre alkali ortamda bulunduklarından yalnızca yüklü olurlar ve sitoplazmanın iskeletini oluģtururlar. C-Süspansiyon Su içinde çözünen partiküller > 100 mµ

Canlı sistemlerde çözücü moleküller SUDUR. Hücre sıvısında(protoplazma) bulunan çözünmüş tuzlar, şekerler ve diğer maddeler hücreye belli bir yoğunluk ve osmotik basınç kazandırırlar. Bu sayede hücre bulunduğu ortamın yoğunluğuna göre çevresiyle alışveriş yapabilir. Hücre, içinde bulunduğu solüsyon tipine göre durumunu değiştirir. Buna göre solüsyonlar; 1- İzotonik solüsyonlar, 2-Hipotonik solüsyonlar, 3- Hipertonik solüsyonlar

Difüzyon-1 Bir kaba konan sıvı veya gaz şeklindeki maddenin molekülleri, kabın her yerine ortalama olarak aynı konsantrasyonda dağılır.

Difüzyon-2 Bir maddenin çok olduğu yerden az olduğu yere geçmesidir. Difüzyon; Çok yoğundan az yoğuna doğru olur. Porlardan küçük maddeler geçer. Enerji harcanmaz. Enzimler kullanılmaz. Denge sağlanınca durur. Gazların geçişi difüzyonla olur.

Gaz ve sıvılarda Herhangi bir maddenin yoğunluğunun yüksek olduğu bir ortamdan, düşük olduğu ortama geçmesine difüzyon denir. Her iki ortamdaki madde yoğunluğu eşitleninceye kadar geçiş devam eder. Madde yoğunluğundaki fark fazla ise difüzyon çok daha hızlı gerçekleşir. 1.av i

difüzyonun yönü difüzyonda hareket tek yönlü değildir moleküller devamlı hareket halinde olduğundan, az yoğun ortamdan çok yoğun ortama da bir miktar madde geçişi olur iki yöne doğru olan difüzyon akımları arasındaki fark net geçişi verir

difüzyonun gücü Difüzyon akımının büyüklüğü çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir: konsantrasyon farkı sıcaklık molekül kitlesi yüzey alanı ortam hali

difüzyonun hızı moleküller düz bir çizgide çok uzağa gidemezler dolayısıyla difüzyon süresi moleküllerin difüze olacakları mesafenin karesiyle orantılıdır organizmada dolaşım sistemi mesafeleri kısaltıcı işlev görür

Diffüzyon hızı hangi faktörlere bağlıdır? Gaz yada sıvı oluşlarına, gazlar daha hızlıdır. Isı, ısı arttıkça difüzyon artar. Moleküllerin büyüklüğü, küçük daha hızlı. Difüzyon alanı, alan arttıkça hız da artar. Membran kalınlığı diffüzyon mesafesi, mesafe arttıkça hız azalır.

DĠFÜZYON DĠNAMĠĞĠ t 0 = Madde yok Konsantrasyon Saf Madde C (Max) Maddenin Verileceği Yer X Madde Yok C=0 0 (Maddenin Verildiği Yer) X Uzaklık

Konsantrasyon DĠFÜZYON DĠNAMĠĞĠ t 1 = Ortama madde verildi Saf Madde C (Max) Maddenin Verildiği Yer X Madde Yok C=0 0 (Maddenin Verildiği Yer) X Uzaklık

DĠFÜZYON DĠNAMĠĞĠ t 2 = Madde difüzyonu başladı Konsantrasyon Saf Madde C (Max) Maddenin Verildiği Yer X Madde Yok C=0 0 (Maddenin Verildiği Yer) X Uzaklık

DĠFÜZYON DĠNAMĠĞĠ t 3 = Madde difüzyonu (devam) Konsantrasyon Saf Madde C (Max) Maddenin Verildiği Yer X Madde Yok C=0 0 (Maddenin Verildiği Yer) X Uzaklık

DĠFÜZYON DĠNAMĠĞĠ t 4 = Madde X noktasına ulaştı Konsantrasyon Saf Madde C (Max) Maddenin Verildiği Yer X Madde Yok C=0 0 (Maddenin Verildiği Yer) X Uzaklık

DĠFÜZYON DĠNAMĠĞĠ t 5 = 0 noktasındaki kons. azalıyor Konsantrasyon Saf Madde C (Max) Maddenin Verildiği Yer X Madde Yok C=0 0 (Maddenin Verildiği Yer) X Uzaklık

DĠFÜZYON DĠNAMĠĞĠ t 6 = 0 - X arası doğrusal dağılım (STEADY-STATE ANI) Konsantrasyon Saf Madde C (Max) Maddenin Verildiği Yer X Madde Yok C=0 0 (Maddenin Verildiği Yer) X Uzaklık

DĠFÜZYON DĠNAMĠĞĠ t 7 = Doğrusal dağılım (devam) Konsantrasyon Saf Madde C (Max) Maddenin Verildiği Yer X Madde Yok C=0 0 (Maddenin Verildiği Yer) X Uzaklık

DĠFÜZYON DĠNAMĠĞĠ t 8 = Madde dağılımı homojen (EQUILIBRIUM ANI) Konsantrasyon Saf Madde C (Max) Maddenin Verildiği Yer X Madde Yok C=0 0 (Maddenin Verildiği Yer) X Uzaklık

membranlardan difüzyon hücre zarında difüzyon, aynı molekülün sudaki difüzyonundan çok daha yavaştır membranda difüzyonu sınırlayan esas faktör lipid çift tabakadır polar ve iyonize moleküller ya hiç ya da çok az difüze olur bir maddenin lipidlerde eriyebilirliğinin yüksek olması membranlardan daha kolay geçmesini sağlar

Oksijen akciğerlerdeki alveollerden, difüzyon ile kana geçer. Kandan da oksijen yoğunluğunun düşük olduğu hücrelere geçer. Hücre solunumu sonucunda oluşan CO 2 difüzyon ile kana geçer. Kandan yine difüzyon ile CO 2 alveollere geçer soluk verme ile buradan dışarı atılır. Parçalanan besinlerden bazıları difüzyon ile ince bağırsaktan emilerek kana geçer.

osmoz; suyun difüzyonu su, polar bir molekül olmasına rağmen hücre zarından hızla difüze olur geçiş iki taraf arası osmolarite farkına göredir su, osmolaritesi düşük olan bölgeden yüksek osmolariteye sahip tarafa geçer

osmotik basınç bir solüsyonun osmotik basıncı = saf su ile yanyana konduğunda, su difüzyonunu önleyebilmek için uygulanması gereken basınç osmotik basıncı arttıkça osmolarite de artar, su konsantrasyonu düşer izotonik solüsyon = membrandan geçebilen mevcut madde konsantrasyonuna bakılmaksızın, 300 mosm/l geçemeyen madde içeren solüsyon hipertonik solüsyon = Membrandan geçebilen mevcut madde konsantrasyonuna bakılmaksızın, 300 mosm/l den fazla geçemeyen madde içeren solüsyon hipotonik solüsyon = membrandan geçebilen mevcut madde konsantrasyonuna bakılmaksızın, 300 mosm/l den daha az geçemeyen madde içeren solüsyon

Hücrenin çevresi ile seçimli madde alışverişi yapması, gereksinim duyulan maddelerin kolaylıkla içeriye alınması, reaksiyonlar sonucu artık ürünlerin dışarıya atılması hücre zarları aracılığı ile gerçekleşir. Biyoelektrik olaylarda hücre zarlarının bir fonksiyonudur. Hücre düzeyinde en önemli tanecik taşınımı konsantrasyon gradiyentle rinden kaynaklanır yani difüzyonla sağlanır. DİFÜZYON Fick I. Yasası

Maddenin moleküler kinetik teorisine göre, mutlak sıcaklığı T olan bir Ortam içindeki m kütleli moleküllerin ortalama kinetik enerjileri, k= 1,38x10-23 J/mol (Boltzman sabiti) olmak üzere, Öte yandan, çözelti çok büyük olmayan bir v hızıyla hareket eden bir Molekül, hızı ile orantılı ve zıt yönlü F=-fv sürtünme kuvveti etkisinde kalır f:sürtünme katsayısı, taneciğin iriliğine, biçimine, ortamın viskosluğuna bağlıdır.

F= -6πηav Stokes yasası f=6πηa η: viskosluk katsayısı a: yarıçap Fick yasası ile maddenin kinetik teorisi sonuçlarının karşılaştırıl masından, D ile f arasında D= kt/f yazılabilir Difüzyon olayının temelinde moleküllerin gelişigüzel hareketleri yatmaktadır. Bir molekül için gelişigüzel haraket sonrasında ortalama yer değiştirme x 2 = 2 kt/f.t = 2Dt x 2 +y 2 = 4Dt x 2 +y 2 +z 2 = 6Dt

ZARLARDA DİFÜZYON VE OZMOZ Eğer zar kalınlığı x 2 -x 1 =δ kalınlığına sahip ise; o halde 1. Fick yasası M dif =-D dc/dx -D c 2 -c 1 /x 2 -x 1 =-P(c 2 -c 1 ) M dif =P(c 1 -c 2 ) P: permeabilite (geçirgenlik) Örneğin; P K 10-8 m/s P Na 10-10 m/s Osmotik Basınç: Yarı geçirgen bir zardan derişik çözelti tarafına su geçişini engellemek için çözeltiye uygulanması gerekli basınca çözeltinin osmotik basıncı denir. П = i c R T T: mutlak sıcaklık R: 8,3145 J/K.mol genel gaz sbt i: çözünenin bir molekülünün çözeltiye verdiği tanecik sayısı

TRANSPORT ĠLE ĠLGĠLĠ YASALAR 1. Fick Yasası Difüzyon akı yoğunluğu, konsantrasyon gradienti ile doğru orantılıdır. J = -D dc dx J(mol/m 2 s) : Difüzyon akı yoğunluğu

TRANSPORT ĠLE ĠLGĠLĠ YASALAR 2. Nernst Denge Denklemi Bir iyonun, bir membranla ayrılmış iki hacimdeki konsantrasyonları eşit değilse, bu konsantrasyon farkından kaynaklanan elektriksel potansiyel farkı hesaplamayı sağlayan, yani bu konsantrasyon farkını dengeleyecek potansiyeli hesaplamayı sağlayan denkleme Nernst Denge Denklemi adı verilir. E= RT F ln C i dış C i iç R = 8.3143 J K -1 mol -1 T = 37 0 C = 310 0 K F = 96500 Cmol -1 RT F = 0.0267 Volt E Cl- E K+ E Na+ = -90 mv = -98 mv = +66 mv

TRANSPORT ĠLE ĠLGĠLĠ YASALAR 3. Gibbs-Donnan Dengesi Nernst Denge Denkleminin özel bir durumudur. Ortamlardan birisinde membranı kesinlikle geçemeyecek bir maddenin bulunması halinde, iki iyon arasındaki dengenin sağlanabilmesi için gerekli iç ve dış konsantrasyonları hesaplamak için kullanılır. [K + ] iç = [Cl - ] dış [K + ] dış [Cl - ] iç

FİCK Kanunu : (geçiş hızı) Difüzyon Hızı : D.A.K. ( C dış C iç ) Delta X D : Difüzyon sabiti A : Membran alanı K : Partisyon katsayısı Delta x : Membran kalınlığı Difüzyon Hızı : D.A.K. C dış Membran kalınlığı

OSMOS ve OSMOTĠK BASINÇ

2. Osmoz Suyun difüzyonudur. Yani suyun çok olduğu yerden (yoğunluk az) suyun az olduğu (yoğunluk çok) yere suyun geçişidir. Özellikleri Su, çok olduğu yerden az olduğu yere geçer. Su porlardan küçüktür. Enerji harcanmaz. Enzimler kullanılmaz. Denge sağlanınca durur.

Konsantrasyon Gradienti = ++++++ Hidrostatik Basınç Farkı = 0

Konsantrasyon Gradienti = +++++ Hidrostatik Basınç Farkı = +

Konsantrasyon Gradienti = ++++ Hidrostatik Basınç Farkı = ++

Konsantrasyon Gradienti = +++ Hidrostatik Basınç Farkı = +++

Farklı iki çözeltiyi ayıran yarı geçirgen bir zardan suyun geçmesine karşın, bir takım iyon vb. maddelerin geçememesi, difüzyonun özel bir durumudur ve OSMOS olarak adlandırılır.

Osmotik Basınç Hücre yoğunluğundan dolayı, hücre dışındaki suyun hücreye girmek için dışardan zarlara yaptığı basınçtır. Yoğunluk arttıkça osmotik basınç artar.

Osmozla Ġlgili Deneyler Bir hücre kendisinden daha yoğun bir ortama konursa, su kaybederek büzüşür. Buna, Plazmoliz denir. Bir Hücrenin Çok Yoğun Ortama (Hipertonik) Konması

Osmotik dengenin sürekliliği Su hücre zarı içerisinden, solütlerin az suyun fazla olduğu ortamdan, solütlerin yoğun suyun az olduğu ortama doğru hareket eder - osmosis düşük [solüt] yüksek [solüt] H 2 O H 2 O gerilir büzülür osmotik basınç H 2 O H 2 O Ekstraselluler [NaCl], intracelluler [solute] ortamla dengededir Denge Na-K ATPase pompası tarafından devam ettirilir

Osmos Düşük solüt konsantrasyonundan yüksek solüt konsantrasyonlu bölgeye doğru suyun hareketi

Osmoz ; suyun geçişini ifade eder. Bir taraftan diğer tarafa suyun geçişidir. Sadece su için kullanılır. (ilaç ya da ksenobiyotik için kullanılmaz) Filtrasyon; membrandaki porlardan süzme olayıdır. Aslında bu da difüzyon olayıdır. Glomerüler filtrasyon bir difüzyon olayı gibi kabul edilebilir. Burada konsantrasyondan ziyade basınçtan söz edilebilir. Ancak albumin gibi 66 000 dalton ağırlığındaki molekülleri filtre edemez.

Hücre zarında taşınma İlkeleri Büyüklük Konsantrasyon farklılıkları Lipid içerisinde çözünebilme Elektriksel yük

Membran transportu Lipid çift tabakası pratik olarak suda çözünen moleküllere karşı (hydrophilic/lipophobic) impermeabeldır. Hücrelerin suda çözünmüş besinlerin girişine (şekerler, amino asitler, vs), son ürünlerin atılmasına ve iyon konsantrasyonlarının kontrol edilmesine (H +, Na +, K +, Ca 2+, vs) ihtiyaçları vardır Membran transport proteinleri spesifik moleküllerin giriş çıkışını sağlarlar (örn Na + - K + değil, glukoz fruktoz değil) Her bir tip membran hücreye veya organellere girip çıkacak solütlerin miktarını ayarlayan karakteristik transport proteinlerini bulundurur protein-free suni lipid çift tabaka Hücre membranı

MEMBRANDAN GEÇİŞ ŞEKİLLERİ I.BASİT DİFÜZYON : Membranlardan geçişlerin % 90 ı bu şekilde olur. Filtrasyon ve osmoz da buna dahildir. Difüzyonun kuralları ; Yüksek konsantrasyondan düşük konsantrasyona geçiştir Enerji gerektirmez Difüzyonun kaideleri tamamen ph partisyon teorisine dayanır Her iki kompartmanda konsantrasyon eşitleninceye kadar devam eder Kanlanma ve yüzey genişse geçiş kolay olur (Kanlanma az olduğu için, adipoz dokuda difüzyon hemen durur, eşitlenir.)

Elektrokimyasal gradyan-1 Çoğu hücreler zarlarında bir voltaja (potansiyel farka) sahiptirler - membran potansiyeli Membran potansiyeli bütün yüklü moleküllerin (iyonlar) zardaki hareketlerini etkiler Plazma zarının sitoplazmik tarafı, dış tarafına nazaran genellikle negatif potansiyele sahiptir Elektrostatik kuvvet katyonları hücre içine ve anyonları hücre dışına iter Böylece, eğer yüklü solütlerin membrandan diffüzyonu gerçekleşirse, iki kuvvet göz önüne alınmalıdır: (a) Transmembran konsantrasyon gradyanı (kimyasal potansiyel) (b) Transmembran potansiyel farkı (Membran potansiyeli) Net etkili kuvvet = Elektrokimyasal gradyan

Elektrokimyasal gradyan-2 out in Zar potansiyeli yok İç tarafı negatif zar potansiyeli Katyon transportu iyileştirilir İç tarafı pozitif zar potansiyeli Katyon transportu zayıflar

Basit difüzyon Basit difüzyon hücre membranında iki yol izlenerek gerçekleştirilir: 1- Özellikle difüze olacak madde yağda eriyorsa çift katlı lipit tabakasının aralıklarından, 2- Taşıyıcı proteinlerin su dolu kanallarından.

Lipitte eriyen maddelerin difüzyonu Lipitte eriyen maddelerin çift katlı lipit tabakadaki hızını belirleyen en önemli faktörlerden birisi o maddenin lipitteki eriyebilirliğidir. Örneğin oksijen, karbondioksit, azot ve alkolün lipitte çözünürlüğü yüksektir. Bütün bu maddeler çift katlı lipit tabakada doğrudan çözünürler ve sudaki çözeltilerinde olduğu gibi difüzyona uğrarlar. Bu nedenle özellikle oksijen hücrelere bu şekilde kolaylıkla, sanki hücre zarı hiç yokmuş gibi iletilir.

Moleküllerin membranı geçebilirlikleri, büyüklüklerine ve yağda çözünürlüklerine bağlıdır Su, molekül ve iyonlar ancak çift tabakanın hidrofobik iç kısmından diffüze olarak geçebilirler İyonlar, şeker ve aminoasitler gibi polar moleküller membranı çok yavaş geçerler!! Bunun için hücre zarında taşıyıcı proteinler yer alır

Basit diffüzyon Solütler, yüksek konsantrasyondan düşük konsantrasyona kendi kinetik hareketleri ile diffüze olurlar. Yön, konsantrasyon gradyanı tarafından belirlenir (yokuş aşağı). Fosfolipit tabakanın hidrofobik olan ara bölgesi pekçok solüt ve iyonun basit düffüzyonuna engel olur.

Alkol, eter Amino asitler, gliserol, yağ asitleri, inorganik tuzlar, asit ve bazların iyonları, disakkaritler (sakkaroz, maltoz, laktoz) Protein, polisakkaritler, fosfolipitler Maddelerin diffüzyon dereceleri

Hücre membranındaki difüzyon olayı basit difüzyon ve kolaylastırılmıs difüzyon diye iki alt gruba ayrılır.

Suyun difüzyonu Su molekülleri lipitte erimedigi halde protein kanallarından her iki yönde de kolaylıkla geçerler. Öyleki alyuvar membranında saniyede difüzyona uğrayan suyun toplam miktarı alyuvar hacminin yaklaşık 100 katıdır. Lipitte erimeyen öteki moleküller eğer yeteri kadar küçük iseler su molekülleri gibi protein kanallarından geçebilirler. Molekül büyüklüğü arttıkça geçis hızı da yavaşlar. Protein kanalları genellikle belirli maddelere karsı seçici geçirgendirler ve kanalların çoğu kapılarla açılıp kapanırlar.

Kolaylaştırılmış Difüzyon: Kolaylaştırılmış difüzyona aynı zamanda tasıyıcıaracılığı ile difüzyon da denir. Çünkü bir maddenin bu şekilde taşınması özel taşıyıcı bir protein yardımı olmaksızın gerçekleşmez. Glikoz ve amino asitler yağda erimezler ve bu yolla hücre içine taşınırlar.

Kolaylastırılmıs Difüzyon-I Örneğin amino asit taşınmasını bu yolla açıklamak istersek, hücre içine girmesi gereken molekül zarda bulunan özel taşıyıcı proteine geçici olarak bağlanır ve lipitte eriyebilen yeni bir bileşik oluşur.

Aminoasit-tasıyıcı protein kompleksi plazma membranını geçer ve amino asit sitoplazmaya bırakılır. Gerektiğinde taşıyıcı protein diğer amino asitler içinde taşıyıcılık görevi yürütebilir.

Bu olayda ATP formundaki hücre enerjisi kullanılmaz, yalnızca tasıyıcı proteinlerin iç yapıları degisir. Glikoz da 45000 molekül agırlıgındaki bir tasıyıcı protein aracılıgı ile hücre içine alınır ve insülin hormonu glikozun kolaylaştırılmış difüzyonunu 10-20 kat artırabilir.

Difüzyon hızı hangi faktörlere baglıdır? Gaz yada sıvı oluslarına, gazlar daha hızlıdır. Isı, ısı arttıkça difüzyon artar. Moleküllerin büyüklügü, küçük daha hızlı. Difüzyon alanı, alan arttıkça hız da artar. Membran kalınlıgı difüzyon mesafesi, mesafe arttıkça hız azalır.

Ozmoz (Osmos-Geçisme)-Su geçisi Moleküller ve iyonlar devamlı hareket ederler, bu moleküllerin ve iyonların birbirlerine ve bulundukları kabın çeperine çarpmalarından osmotik basınç meydana gelir. Yarı geçirgen bir zarla ayrılmış bir ortamda suyun osmotik basıncın yüksek olduğu taraftan, düşük olan tarafa doğru bir geçme eğilimi vardır. Geçis çok yoğun ortamdan, az yoğun ortama doğru olur ve suyun basıncı zarın her iki tarafında eşitlenince durur, bu olaya ozmoz denir.

izotonik Canlı hücrelerin, kendi hücre içi yoğunlukları, içinde bulundukları çözeltinin (solüsyonun) yoğunluğuna eşit olduğu zaman (izotonik-isotonic) su molekülü konsantrasyonu da eşittir, böylece su molekülleri hücreden içeri ve dışarı aynı oranda hareket ederler, su moleküllerinin net hareket sürekliliği sıfırdır. Vücut sıvıları izotonik sıvılardır.

Hipertonik Hücreler kendi yoğunluklarından, daha yoğun bir çözelti içinde (hipertonik-hypertonic) bulundukları zaman, su hücreden ayrılır ve hücrenin büzülmesine, kurumasına ve belki de ölümüne yol açar.

Hipotonik Hücreler, kendi yoğunluklarından, daha az yogun bir çözelti içinde bulundukları zaman (hipotonik-hypotonic) hücre bu solüsyon üzerinde osmotik basınç yapar ve su hücre içine doğru hareket eder. Hücre içine giren su onun şişmesine, büyümesine belki de patlamasına yol açar.

Filtrasyon (Filtration) Bir membranın iki yüzü arasındaki hidrostatik basınç farkı nedeniyle, basıncın yüksek olduğu taraftan az olduğu tarafa doğru sıvı ve beraberinde erimiş küçük moleküllerin geçisine filtrasyon (süzülme) denir. Vücutta filtrasyona örnek kapillerlerdeki ve böreklerdeki taşıma olayları gösterilebilir. Kapillerlerdeki olay basınç farkı nedeniyle su ve suda erimis partiküllerin damar dışına çıkısıdır (dokulararası sıvıya geçisidir). Filtrasyonda proteinler gibi büyük moleküller damar dışına geçemez.

Diffüzyonu etkileyen faktörler Molekül ne kadar küçükse katman arasından o kadar hızlı diffüze olur Molekül su ile ne kadar zayıf bağlanırsa çift katmandan o kadar hızlı diffüze olur Lipitlerde eriyebilirliği, moleküler büyüklüğü, yükü. Isı, zarın yüzey alanı, kalınlığı...

Difüzyon hızı hangi faktörlere baglıdır? Gaz yada sıvı oluslarına, gazlar daha hızlıdır. Isı, ısı arttıkça difüzyon artar. Moleküllerin büyüklügü, küçük daha hızlı. Difüzyon alanı, alan arttıkça hız da artar. Membran kalınlıgı difüzyon mesafesi, mesafe arttıkça hız azalır.

KOLAYLAġTIRILMIġ DĠFÜZYON Permeaz adı verilen proteinlerce gerçekleģtirilen taģıma tipidir. Herbir permeaz sadece bir iyon veya bir molekülü geçirir. Herbir taģıyıcı protein, taģıyıcı solutun tutunacağı, özel bir bölge ihtiva eder.

solüt Kolaylaştırılmış diffüzyon (Çoğu doku hücrelerinde glukoz ve amino asit taşınımı) durum A durum B lipid katmanı Dış taraf İç taraf Konsantrasyon gradyanı taşıyıcı protein solüt bağlantı yeri örn memeli KC hücreleri glukoz taşıyıcısı Farklı yöne doğru transportun derecesi zardaki konsantrasyon gradyanı ile belirlenir. Hep konsantrasyon gradyanı yönündedir (Yokuş aşağı)

DeğiĢmeli difüzyon; TaĢıyıcı ile meydana gelir. Alınan ve atılan molekül veya iyon miktarları birbirine eģittir.?????? Her taģıyıcı bir taraftan diğer tarafa hareket ederken yüklenmektedir demektedir. Ġyonik hareketler nötraldiryani birebir aynı tür iyon değiģimi olur. Metabolik zehirlerden etkilenmediğinden, metabolik enerji değil, kinetik enerjinin kullanıldığı kabul edilmektedir. Dizi halinde difüzyon; Pasif ve Elektro difüzyon

Dizi halinde difüzyon; Hücre zarında 8A 0 çapında ve birbirinden belirli aralıklarla ayrılmıģ porlar vardır. Porlardan maddenin difüzyon süreciyle geçiģinde, genel fifüzyon kurallarıyla birlikte 3 etki daha rol oynar. 1- Porun çapı, geçecek olan maddenin çapı porun çapından küçük olmalıdır, 2-Geçmekte olan maddelerin elektrik yükü, 3- Porun geçirgenliğini değiģtiren etkiler. Örn;Hücre dıģında Ca un artması-geçirgenliğin azalmasına

Pasif ve Elektro Difüzyon; Ġç yapısından ötürü her biyolojik hücre zarı, molekül ve Ġyonların içlerinden geçmesine karģın bir miktar direnç gösterir.

Üç tip taşıyıcı Uniport: Tek bir molekülün taşınması Symport: İki farklı molekülü aynı yönde taşır Antiport: İki farklı molekülü farklı yönlerde taşır

K KolaylaĢtırılmıĢ difüzyon Taşıyıcı molekül vardır, Yoğun konsantrasyondan, düşük konsantrasyona doğrudur, Pasif difüzyondur, enerji harcanmaz.

Kolaylaştırılmış diffüzyon İntegral transmembran proteinleri (kanal ve taşıyıcılar) spesifik moleküllerin zarı geçmelerine izin verirler. Basit diffüzyonda akı konsantrasyon gradyanı ile artarken, basitleştirilmiş olan akı bir doygunluk değerine ulaşır

Kolaylaştırılmış Difüzyon; aktif transportun alt kademesidir. Difüzyon gibi yüksek konsantrasyondan düşük konsantrasyona doğru geçiş olur, taşıyıcılar vardır, ATP gerektirmez.

Intrasellüler ve ekstrasellüler iyon konsantrasyonları Iyon Intrasellüler Ekstrasellüler Na + 5-15 mm 145 mm K + 140 mm 5 mm Mg 2+ 0.5 mm 1-2 mm Ca 2+ 10-7 mm 1-2 mm H + 10-7.2 M (ph 7.2) 10-7.4 M (ph 7.4) Cl - 5-15 mm 110 mm sabit anyonlar yüksek 0 mm [intrasellüler] ortam [ekstraselluler] ortamdan çok farklıdır katyonlar (+yüklü türler) anyonlarla dengelenir (- yüklü)

Özet- Pasif transport-1 Zar etrafındaki konsantrasyon gradyanı passif diffüzyonun yönünü ve oranını belirler. Moleküller yüksek konsantrasyonlu bölgeden düşük konsantrasyonlu bölgeye hareket ederler ( yokuş aşağı transport) Basit diffüzyon: moleküller lipid çift tabakasını rahatça geçerler Kolaylaştırılmış diffüzyon: taşıyıcı protein aracılı diffüzyon (enerji gerektirmez)

Özet-Pasif transport-2 Taşınacak madde taşıyıcı protein lipid katmanı konsantrasyon gradyanı basit diffüzyon kanalaracılı taşıyıcı aracılı pasif transport (Basitleştirilmiş diffüzyon) aktif transport

Küçük moleküllerin ve iyonların hücre zarında taşınması Pasif taşıma Aktif taşıma

Büyük moleküllerin hücre zarında taşınması Endositoz Pinositoz Fagositoz Reseptör aracılı endositoz Ekzositoz

Endositoz Lipitler ve protein gibi büyük moleküllerin ve büyük miktarlardaki suyun hücre içine girişi endositoz yoluyla olur. Materyal hücre zarı ile sarılır ve hücre içine alınır.

Endositoz sekilleri Pinositoz, Reseptör aracılıklı endositoz, Fagositoz

Pinositoz; Hücrenin içmesi anlamına gelir. Hücre dısı sıvısı küçük damlacıklar halinde hücre içine alınır. Bu sıvı içinde çözünmüs herhangi bir materyal varsa (düşük molekül agırlıklı besinler, amino asitler, glikoz, vitaminler ve diger maddeler gibi) sıvıyla birlikte onlarda hücre içine alınırlar. Böbrek hücreleri pinositoz kullanımına örnek pekçok hücreden birisidir.

Reseptör aracılıklı endositoz; Hücre dışındaki makromolekülü tanıyıp ona bağlanan özel reseptör aracılığıyla oluşur. Reseptöre bağlanan madde ligand olarak isimlendirilir. Reseptör-ligand kompleksini ihtiva eden eden hücre zarı bölgesi endositoza uğrar. Bu yolla taşımanın spesifik örnegi LDL nin (düşük molekül ağırlıklı lipoprotein) hücre içine alınmasıdır. Yeni membran oluşturmak için gerekli olan kolesterolün çoğu LDL olarak bu yolla hücre içine taşınmaktadır.

Fagositoz(Phagocytosis) Kelime olarak "Hücrenin Yemesi" anlamına gelir. Fagositozda, hücre bakteri, besin gibi katı maddeleri içine alır (yutar). Hücre zarının uzantıları maddenin ya da bakterinin etrafını sarar ve onu gövdenin içine çeker.i çeri giren bu madde sitoplazmada yüzmeye baslar. Örneğin beyaz kan hücreleri bakterileri böyle yutarlar, sonra lizozomlar bakterilerin etrafını saran hücre zarını eritirler ve güçlü enzimleriyle bakterileri parçalarlar.

Egzositoz Endositozun tersi durumdur. Hücre dısına atılacak sitoplazmik veziküller plazma membranı ile birleşir ve hücre dışına atılırlar. Egzositoz ile hücre içinde sindirilemeyen partiküller atıldığı gibi, sinir hücrelerince sentezlenen transmitterler ve bez hücrelerince sentezlenen hormon ve benzeri gerekli, faydalı maddeler de bu yolla hücre dışına taşınır.

Özet olarak Hücre zarı Protein, fosfolipid ve karbonhidratlardan oluşur Hücre zarı Koruma, bütünlük, madde giriş-çıkışını kontrol, haberleşme ve hc. organellerinin hareket etmesine yardımcı olur Hücre zarında taşınma Büyüklük, konsantrasyon farklılıkları, lipid içerisinde çözünebilme ve elektriksel yüke göre taşınma sistemi belirlenir

Membranlar; çift katlı lipit tabakalarıdır ve protein + karbonhidrattan oluģur. Membran, statik değildir. Hareketli bir yapıya sahiptir. Lipitler yan hareketlidir. Karbonhidratlar lipid veya proteinlere bağlı halde bulunurlar. Buna göre; glikolipid veya glikoprotein olarak adlandırılırlar. Membran modelinde sıvı mozaik modeli kabul edilmektedir. Lipid çözünürlüğü fazla olan maddeler membranları kolaylıkla geçerler (suda çözünenler zor geçer).

Polarite; ne kadar polar ise suda o kadar fazla çözünürlük özelliği vardır. Polaritesi yüksek maddelerin lipid çözünürlüğü azdır. Membranları zor geçerler. Glikoprotein uzantıları genelde hücre dışına bakar ve hücrenin kimliğini oluşturur. Bu yüzden önemlidir. (örn: kan grupları, CA hücreleri). Bir kısım glikoproteinler ise lipidde kanallar oluştururlar (voltaj değişikliklerinde geçişe imkan veren kanallar). İç ve dış yüzeye bakan internal ve eksternal proteinlerin yanında, kanalları oluşturan intrinsik proteinler de vardır. Bir maddenin lipid çözünürlük düzeyi partisyon katsayısı ile ölçülür. Partisyon katsayısı ne kadar büyükse, lipid çözünürlüğü o kadar fazladır ve membranları kolaylıkla geçer.

PARTİSYON KATSAYISI : Yağda çözünürlük Suda çözünürlük C (yağ) C (su) Partisyon Katsayısı x 100 : % de Partisyon Katsayısı Maddenin iyonizasyon derecesi çok önemlidir. Ne kadar noniyonize ise, lipid çözünürlüğü o kadar fazladır ve membranları kolaylıkla geçer. İyonize madde ise, zor geçer (lipidde az çözünür). Bu ilişkiyi inceleyen ph partisyon teorisi vardır. Bir madde hangi pasajda ne kadar noniyonize formda ise en fazla oradan emilir. Lipid çözünür Nonpolar Noniyonik Partisyon Katsayısı yüksek ise membranları kolay geçer.