Ayşem AYDIN YANAR 1 Mustafa ARLI 2 ÖZET



Benzer belgeler
BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' "-==~~="" -~~..,_.

No: 228 Mahreç işareti AYANCIK GÖYNEK YAKASI AYANCIK HALK EĞİTİM MERKEZİ VE AKŞAM SANAT OKULU MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TEKNİK BİLİMLER MESLEK YÜKSEKOKULU CEVAP ANAHTARI (Bu kısmı tükenmez kalemle doldurunuz)

TEKSTİL TEKNOLOJİSİ ALANI

Osmanlı Saray Kumaş Desenlerinin Giysi Yüzey Tasarımlarında Kullanılması

OSMANLI DÖNEMİ NDE BURSA İPEKÇİLİĞİ, DOKUMACILIK ve BAZI ARŞİV BELGELERİ. Ahmet AYTAÇ


BULDAN BEZİ ÜRETİLEBİLİR TASARIMLARI ve UYGULAMALARINDAN ÖRNEKLER

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER

MERZİFON DOKUMASI. Dokuma Tezgahları Merzifon Bez Dokuma Ürünleri Bağlama Çeşitleri.

Şanlıurfalı culha ustalarımızdan Mehmet KARATAŞ a göre culhacılık; Pamuk ipliği ve floş iplikten yapılır.bunlar bobin haline gelir.

BULDAN DOKUMALARININ KULLANIM ALANININ ARTTIRILMASINA YÖNELİK BİR UYGULAMA ÇALIŞMASI

No: 248 Mahreç işareti HATAY İPEĞİ HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

Doğal Boyalar İle Sentetik Boyaların Karşılaştırılması

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

Her kumaşın kendine özgü bir ütüleme tekniği vardır Fitilli kadife ve kadife: Kalın bir örtüyü ütü masasına yerleştirin. Giysinin içini dışına

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

EBRU YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER VE EBRU TEKNİKLERİ Asiye Yaman

Anahtar kelimeler: Osmanlı dönem filmi, anlatı, sembolik anlam, ipek lifli giysi dokuması, karakter tasarımı, kostüm.

ALAŞIM HESAPLARI ALAŞIM:

yarnmaster DiGital online Quality Control

İLKBAHAR-YAZ KOLEKSİYONU

2015 İLKBAHAR/YAZ KOLEKSİYONU.

DENİZLİ İLİ ÇARDAK İLÇESİ SÖĞÜT KÖYÜ GELİN ENTARİLERİ * BRIDAL WEAR IN THE VILLAGE OF SOGUT IN CARDAK IN DENIZLI

Giysilerde Kumaş, malzeme, dikim özellikleri kontrolü yanı sıra, ölçü kontrolü de önemli bir yer tutar. T-Shirt Ölçü Kontrol Noktaları:

30/12/15 SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİ

Tekstil Liflerinin Sınıflandırılması

BİR PROTOTİP ÜRÜN OLUŞTURMADA İKİ AŞAMALI SİSTEM ÖNERÎSI

Anadolu'ya özgü olan bu ırk, tüm dünyada da Ankara Keçisi (Angora goat) olarak tanınmaktadır.

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE EYLÜL 2008.

MIT OpenCourseWare Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

GRUP: Bu çoraplara düzine başına fire dahil kalın çorap yapıyorsa 0,600 kg. mus iplik, ince çorap yapıyorsa 0,275 kg. sentetik iplik verilir.

Yarışma Sınavı. 5 Takı modeli seçerken hangi kaynaklardan

SULTAN GENÇ OSMAN A AİT KAFTANLARDAN ESİNLENEREK OLUŞTURULAN GİYSİ TASARIMLARI

Yabancı Elyaf Sınıflandırması

KAYITLARINI ELEKTRONİK ORTAMDA OLUŞTURMASI, MUHAFAZA VE İBRAZ ETMESİ GEREKEN MÜKELLEFLER

TOPKAPI SARAYINDAKİ H A U

Kaliteli Ürün, Kaliteli Hizmet Anlayışı

CAM SANATI. Selim SÜRER 11B 1315

Osmanlı Dönemi Dokuma Sanatı Ürünlerinden Örnekler

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 869 KAHRAMANMARAŞ İLİ BİNDALLI ELBİSELERİ

OSMANLI İMPARATORLUĞU NUN15. YÜZYIL VE 18. YÜZYILLAR ARASI SARAY KUMAŞLARINDA KULLANILAN BİTKİSEL ÜSLUP

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

ArahWeave Jacquard Hızlı Başlangıç

TS 1: 2002 T1: Kasım 2006

AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2013, Cilt 6, Sayı, 11 ANADOLU DA ALACA ÜZERİNE BİR KARŞILAŞTIRMA 1. Özet

Başvuru Sahibinin : İstasyon Cad. No:43 Şehitkamil GAZİANTEP

VE RAHAT Rengarenk Çorap & Organik Pamuklu Ev Giyim koleksiyonumuzu keşfedin

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ KORD ÖRGÜLER 542TGD706

GELENEKSEL TÜRK KADIN GİYİMİNDE DİVAL İŞİ VE ÖRNEKLERİ

Doğanın Özgürlüğünü Keşfedin

Sirküler Rapor /165-1

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 OCAK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

XVIII. VE XIX. YÜZYIL OSMANLI SARAYI KADIN GĐYSĐLERĐ VE BĐR MODERNĐZASYON ÇALIŞMASI

Burada 01 // Yeniliklerin öncüsü Pierre Cardin Halı dan tozumayı azaltan halı teknolojisi. Pierre Cardin Halı dan yeni koleksiyonlar

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

ÖDEMİŞ İPEKLİ DOKUMALARI 1 SILK WOVEN FABRICS OF ODEMIS

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

Researcher: Social Science Studies (2017) Cilt 5, Sayı 10, s

TÜRKİYE'NİN KONFEKSİYON YAN SANAYİ

M VE KORUNMA ÖNLEMLER

ŞANLIURFA GELENEKSEL HALK OYUNLARI KADIN VE ERKEK GİYSİSİ. Halk oyunları Araştırmacısı ŞÜKRÜ ÜZÜMCÜ

Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 58, Kasım 2017, s

ÖNSÖZ. Prof. Dr. Fatma ÇEKEN Temmuz 2004 III

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 1 Ekim 2014

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI AĞUSTOS AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

ĠPLĠĞĠ BOYALI PAMUKLU DOKUMA KUMAġLARDA FĠZĠKSEL ÖZELLĠKLERĠN REGRESYON ANALĠZĠ

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ DERGİSİ (İAÜD) Yıl 4, Sayı 13, Sayfa (47-52) OSMANLIDA TÜKETİCİ ve HAYVAN HAKLARI TÜZÜĞÜ.

İlk Sosyal Politika Uygulamaları - İngiltere

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

BEYPAZARI NDA KİLİM DOKUMACILIĞI VE BİTKİSEL BOYACILIK

5. HAFTA PFS109 EĞİTİMDE PROGRAM GELİŞTİRME. Yrd.Doç. Dr. Yusuf ESER. KBUZEM. Karabük Üniversitesi

SELÇUKLU DEVLETİ VE OSMANLI İMPARATORLUĞU NDA KADIN KIYAFETLERİ ÖZET

BASKILI KUMAŞ ÜRETİMİ VE SEKTÖRÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. AMBLEM ve BEYAZ ÖNLÜK KALİTE STANDARDI

TASARIM VE SÜSLEME ÖĞELERİYLE TOPKAPI SARAYI PADİŞAH KAFTANLARI

Hayat bir Kaleydoskop gibidir. Tüm perspektifi değiştirmek için küçük bir hareket yeterlidir

YIKAMA HASLIĞI TESTİ SÜRTME HASLIĞI TESTİ

Yıkama İşleminin Denim Kumaşların Kopma Ve Yırtılma Mukavemetine Etkisi

ADANA İLİ KARAİSALI İLÇESİ EL SANATLARINDAN ÖRNEKLER. Prof.Dr. Taciser ONUK. Yrd. Doç.Dr. Feriha AKPINARLI

YÜZYILLARDA İSTANBUL DA ÜRETİLEN KUMAŞLARDA BİTKİSEL BEZEMELERİN İNCELENMESİ

Eğitim Öğretim Yılı Modül Seçimli Ders İçerikleri-(I.Grup)

MÜREKKEP İs Mürekkebi

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

MALİYE BAKANLIĞI NDAN ONAYLI ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZ (YAZAR KASA) FİRMASI NASIL OLUNUR?

1.DENEME HAZIRLIK MATEMATİK MATEMATİK TESTİ. 1-En yakın yüzlüğe yuvarlandığında 2200 olan en küçük sayı hangisidir? A-2150 B-2151 C-2190 D-2199

Türk Standardları Ensitüsü Endüstriyel Adaptasyon Programı. Üniversite Tanıtım Etkinlikleri Ekim-Aralık 2014 Mustafa AĞUŞ-Ahmet KURTER

doğal boyama reçeteleri

SERİGRAFİ BASKI TEK RENKLİ SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİNİ

Kararlı Kadınlar 4 Yaşında!

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ DOKUMA-ÖRGÜ BİLİM DALI

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2010 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ

ALTIN MÜCEVHERAT. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

22 yaşındaki Otizmli Yasemin Pebo ve Bebo isimli oyuncakları hazırlıyor

TENCEL Micro A100 ve TENCEL A100 kullanarak karışımlarda farklı olasılıklar

Transkript:

60 2012 Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı: 28, s.60-68 KANUNNAME-İ İHTİSAB-I BURSA NIN DOKUMA KUMAŞLAR VE GİYSİLER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZET Ayşem AYDIN YANAR 1 Mustafa ARLI 2 Dünyanın bugünkü anlamda ilk standardı olarak bilinen, kalkınmanın temel taşlarından biri olan standardın yüzyıllar önce Türkler tarafından farkına varılmış olduğu, ürünlerin fiyatlandırıldığı ve kalitenin devamlılığını sağlamak amacıyla gerekli ceza sistemlerinin konulduğu Kanunname-i İhtisab-ı Bursa, II. Bayezid zamanında verilen hükümler sonucunda oluşturulmuştur. Bu çalışmada Kanunname-i İhtisab-ı Bursa da sözü edilen dokuma kumaşlar (kemha, sırmalı kadife, vale, metevi, bürüncük vb.) ve bazı giysiler (pazarcı kaftanı, peştemallar vb.) ele alınmıştır. Anahtar kelimeler: Kanunname-i İhtisab-ı Bursa, II. Bayezid, standard, dokuma kumaş, el sanatları INVESTIGATING THE LAW OF THE MUNICIPALITY OF BURSA IN TERMS OF WOVEN FABRIC AND GARMENT ABSTRACT The law of the municipality of Bursa which is also known as the world s first standard was formed as a result of the provisions given in the time of Bayezid II. The law of the municipality of Bursa reveals that standards, which are the milestone of the development, are been realized by the Turks centuries ago. In the law of the municipality of Bursa, products were priced and to maintain the quality of products essential punishment system was formed. This study investigates woven fabrics (kemha, sırmalı kadife, vale, metevi, bürüncük etc.) and some clothes (dealer caftan, loincloth etc.) mentioned in the law of the municipality of Bursa. Keywords: The law of the municipality of Bursa, Bayezid II, standards, woven fabric, handicrafts 1.GİRİŞ Standart belirli ölçülere, kurallara, yasaya ve kullanıma uygun olan kalite derecesidir. İnsanlar standartları oluşturmuş, uygulamış ve günümüzde de halen daha geliştirmeye devam etmektedir. Bir ürünle ilgili standartlar belirlenirken sağlık ve kalitenin yanında eldeki kaynakların en verimli şekilde kullanılması da göz önünde bulundurulmaktadır. İlk standartlara ait metinler Osmanlı İmparatorluğu döneminde yayımlanmıştır. Sultan İkinci Bayezid Han tarafından 1502 senesinde, Bursa şehrindeki üretim ve piyasa standartlarını belirlemek için yayımlanan Kanunname-i İhtisab-ı Bursa (Şekil 1), aynı zamanda Türk Standartları Enstitüsü nün ilk yazılı belgesidir. 1 Ankara Üniversitesi, Ev Ekonomisi Yüksekokulu, Ev Ekonomisi Anabilim Dalı, El Sanatları Bölümü, aysem.yanar@gmail.com 2 Ankara Üniversitesi, Ev Ekonomisi Yüksekokulu, Ev Ekonomisi Anabilim Dalı, El Sanatları Bölümü, arli@ankara.edu.tr

61 Kanunname günümüzde İstanbul daki Topkapı Sarayı Kütüphanesi Arşivinde bulunmaktadır. Bu Kanunname dünyadaki ilk yazılı standart belgesi olarak bilinmektedir ve bu özelliğini hala sürdürmektedir (Uyanık, 2004: 15). Şekil 1 Türk Standartları Enstitüsü tarafından bastırılan Kanunname-i İhtisab-ı Bursa (Anonim 1995) II. Bayezid yayınladığı fermanlar ile Kanunname-i İhtisab-ı Bursa nın düzenlenmesini, vatandaşların günlük yaşayış ve geçimi ile ilgisi bulunan belediye kanunlarını her hakimlik bölgesinde ayrı ayrı ve doğrudan doğruya halkın ihtiyaç ve isteklerinden alınan ilhama dayanarak buyurmuştur. Ayrıca II. Bayezid bu kanunnamenin uygulanmasına yönelik fermanlarda da bulunmuştur (Mühime 53 Hüküm 263, Mühime 52 Hüküm 104-695). İkinci dünya savaşından sonra, başta Avrupa olmak üzere bütün dünyada ekonomiyi düzene koyma çabaları ile birlikte, ürünlerin standardizasyonu ve kalite konuları da önem kazanmıştır. Cumhuriyet döneminde ise ilk kanuni düzenleme 1930 yılında yapılmıştır. Bu yasa ile standardizasyon faaliyetleri, ürünlere ilişkin kural koyma ve bu kurallara uygunluğu denetleme (kalite denetimi) olarak başlamıştır (Canpolat, 2005:105). Türkiye nin Standard konusundaki yolculuğu 500 yıl önceye kadar gitse de, Türk Standartları Enstitüsü henüz 51 yaşındadır. Türk Standartları Enstitüsü; her türlü madde ve mamuller ile usul ve hizmet standartlarını yapmak amacıyla 18.11.1960 tarih ve 132 sayılı kanunla kurulmuştur. Enstitünün ilgili olduğu bakanlık Sanayi ve Ticaret Bakanlığıdır. Enstitü, tüzel kişiliği haiz, özel hukuk hükümlerine göre yönetilen bir kamu kurumu olup, kısa adı ve markası TSE'dir (Anonim, 2011). Türkiye de tüketici hakları ve tüketicinin bilinçlenmesi kavramının geliştiği 1980 li yıllarda halkın bildiği Türk Standartları Enstitüsü, insanı kendisine odak seçen standart kavramının ilk uygulayıcılarından biridir (Uyanık, 2004: 15). Türkiye standartlar konusunda yüksek düzeyde bilinç sahibi olan bir ülkedir. Her yıl yurt dışına 70 milyar dolarlık mal satan, 100 milyar dolarlık mal alan, 20 milyon kişiye yakın yabancıyı ülkesinde turist olarak ağırlayan bir ülke için standart kavramı çok önemlidir. Çünkü standart bir yerden sonra ülkelerin değil ilişkilerin pasaportu görevini görmektedir (Uyanık, 2004: 15). Her ülkenin olduğu gibi Türklerin de kültürünü meydana getiren ve dünya mirasına katkıda bulunduğu çeşitli değerleri bulunmaktadır. Türk toplumunun yerleştiği bölgelerde öğrettikleri en dikkat edici kültür değerlerinden en önemlisi dokumacılıktır. Dokumacılık

62 geçmişte olduğu gibi günümüzde de önemini yitirmemiştir ve bu konuda oluşturulmuş standartlar doğrultusunda sürdürülmektedir (Koyuncu, 2009: 195). 2.TÜRK DOKUMA SANATI İnsanlık tarihinin en eski sanatlarından biri, kuşkusuz dokuma sanatıdır. Dokumacılık zamanla gelişmiş her ülke ve milletin düzeyine, sanat ve tekniğine göre ilerleme kaydetmiştir. Türk kumaşları gerek dokunuş gerek malzeme, gerekse desen zenginliği bakımından dünya kumaşçılığı içinde önemli bir yeri bulunmaktadır ve Türk kültür ve zevkinin tüm inceliklerini yansıtmaktadır. 15 yy.da kumaş imalatı Bursa da büyüyerek gelişmiş ve 1502 tarihli Kanunname-i İhtisab-ı Bursa nın dokumacılıkla ilgili maddelerinde Bursa da yaklaşık 1000 dokuma tezgahının faal durumda olduğu belirtilmiştir. Bu kanun tarih olarak her ne kadar 16. yy. başına ait olsa da sözünü ettiği konular 15. yy. son çeyreğine aittir (Gürsu, 1988: 189). Kanunun maddelerinde kumaşların tel sayıları, boyları, cinsleri inceden inceye ele alınıp eksikleri ve bozuklukları iyice belirtilmektedir. Ayrıca kumaş ve kadifelerin ebadı, atkı miktarı, bükümleri, altın ve gümüş alaşımı da tespit edilmektedir (Aslanapa, 1984: 454). Bu kanundaki kumaşlarla ilgili maddeler Türk kumaş tarihine ışık tutacak nitelikte çok önemli bilgilerle doludur. Kanunda kumaş sanayinin 15. yy.dan itibaren nasıl devlet kontrolü altında olduğu hakkında bilgiler bulunmaktadır. Belgelerden kumaşların nitelikleri, kullanılacak malzemenin kanun ve nizamlarla belirlendiği ve merkezden gönderilen müfettişler tarafından devamlı kontrol edildiği anlaşılmaktadır (Gürsu, 1988: 189). Türkler dokumada boyacılığa da çok önem vermişlerdir. 1502 tarihli Bursa İhtisab Kanunnamesinde en çok kullanılan kırmızı ve mavi rengin nasıl elde edileceği; Dirhemi belli miktar lök, çividen geçirilir. Çivid, ezilip saf suyu elde edilir. Bu suya batırılan ipek kırmızı olur. Ama lök miktarı az olup, yeni ezilmiş çivid suyuna batırılırsa ipek, menekşe moru ile kırmızı arasında bir renk olur. Lök e kızıl boya karıştırılırsa renk kalp olur. Boyanacak ipek ince ve iki teli de bükümlüyse boyayı iyi kabul eder ifadeleriyle anlatılmaktadır. Burada adı geçen lök ün asıl ismi lak dır. Hindistan dan gelen ve boyacılıkta tespit işinde kullanılan bir çeşit zamktır. Kırmızı rengin elde edilmesinde, koşnil (Cochineal) denilen hayvanın kabuklarının ezilmesi sonucu ortaya çıkan boyar madde kullanılmaktadır. Mavi rengin elde edildiği çivid boyasından Edirne İhtisab Kanunnamesinde de bahsedilmektedir. Buradan, çivid yerine kara boyanın da kullanıldığı anlaşılmaktadır. Osmanlıların çivid dediği boya, Nil olarak bilinen İndigo boyadır (Tezcan, 1993: 27). 2.1. Dokuma Kumaşları Dokuma kumaşlar en az iki iplik sistemiyle (çözgü ve atkı iplikleri) üretilen, bu iplik sistemlerinin birbirleriyle belli bir düzen içinde ve dik açı oluşturarak bağlantı yapmalarıyla meydana getirilen yüzeysel tekstil ürünleridir. Dokuma kumaşların sınıflandırılması; dokundukları ipliklerin hammaddelerine, dokundukları örgü tipine, yüzey yapılarına, desenlendirme şekillerine, dokumada kullanılan iplik sistemlerinin sayısına göre olmak üzere çok çeşitli şekillerde yapılabilmektedir. Örneğin 1502 yılında Kanunname-i İhtisab-ı Bursa da belirlenen ipek türlerinde kullanılan

63 çözgü ipliklerine göre yapılan sınıflandırma, 1502 den önceki ve o günkü iplik sayıları farklarını Çizelge 1 de göstermektedir. Çizelge 1: 1502 tarihli soruşturmaya göre, belirli Bursa ipeği türlerinde kullanılan çözgü ipliği sayıları (Atasoy vd 2001:162) Kumaş 1502 öncesi 1502 Kemha 7000 6000 Kemha Gülistani 8150 7150 Vale, ince bürümcük 1600 800 Çifte tafta 1800(çift kat) 1400 Yek tafta 1600 --- Atlas-ı şehri 3500 3200 Sultani kırmızı 2200 1600 Meftun 3600 2600 Bürümcük 800 600 Mezkeb 800 550 Beledi 1600 1300 Karabuğra futa(peştamal ya da 17600 12800 önlük) Futa, Gülistani, Karyağdı ve 12800 11200 Zerduzi 2.2. Kanunname-i İhtisab-ı Bursa da Standartları Belirlenen Türk Dokuma Kumaşları Çalışmanın bundan sonraki bölümlerini Kanunname-i İhtisab-ı Bursa da standartları belirtilmiş olan Türk dokuma kumaş çeşitlerinin açıklamaları oluşturmaktadır. 2.2.1. İpek Ham ipek Osmanlı topraklarına girdiği andan boyanana kadar mizan emini denen devlet memurunun denetimindeydi. Muhtesib, boya ve dokuma etaplarında belirlenmiş fiyat uygulanmasından ve kalitenin tutturulmasından sorumluydu. Bitmiş ürünü, damga emini denen bir başka devlet görevlisi denetler ve her top ipeğe devletin damgasını basardı. Mutesipler, ihtisab adı verilen bir dizi düzenlemeyi uygulardı. İhtisab, ipekçilik için çeşit ve dokuma kalitelerini üç katı grupta tanımlardı: Kadife; ki Bursa kadife ile ünlüydü, Kemha; ve atlas ya da tafta denilen tek renkli satenler, ki bu çeşit kumaşlar 16. yüzyılın sonunda en çok üretilen grup haline gelmişti. Bu sınıflar, kendi içlerinde de kullanılan hammaddeye, tekniğe, renk ya da desen şemasına göre küçük gruplara ayrılırdı. İhtisab, standart bir tezgâhta dokunan kumaşın çözgü sayısını, boya maddesinin cinsini ve kalitesini, atkısının yoğunluğunu düzenler, her cins, renk ve kalitede ipek için pazarda satış fiyatını belirlerdi (Atasoy vd. 2001). 1502 Bursa ihtisab kanununda ipekli kumaşların en, boy ve bir dirheme giren tel miktarı Çizelge 1 de görüldüğü üzere esaslarla belirlenmiştir (Gürsu, 1988: 189). 1584 tarihli bir belge, dokumacıların işleri karşılığında talep ettikleri ücret hakkında bize bilgi vermektedir. Ayrıca bu kanuni belgeler, dokumacıların, fiyatlarının doğru ve adil olduğunu vurgulamak üzere, ne kadar uğraştıklarını da göstermektedir. Ödeme, parça

64 başına, standart ende dokunduğu varsayılan kumaşın boyuna ve genellikle dendan, yani dişler diye adlandırılan bir ağırlığa göre yapılmaktaydı. Dendan, dokuma tezgahının çözgü tahtasına yapılmış diş sayısını, yani belirli bir endeki çözgü ipi sayısını ve dolayısıyla da kumaşın tokluğunu ve ağırlığını tanımlamaktadır. Örneğin, tezgah eni başına dokuz yüz yerine bin dendanlı dokunmuşsa daha değerli ve iyi kalitede kumaşlar üretilir dolayısıyla da akçeyle daha yüksek değerde fiyatlandırılırdı. 2.2.2. Kemha İpekli dokumalar arasında sarayın ve halkın beğenisine en uygun; ağır, gösterişli, tok bir kumaştır. Kemha arşiv kayıtlarında çatma ve kadife ile birlikte çok sık adı geçen ve özellikle kaftan yapımında kullanılan bir kumaş türüdür (Gürsu, 1988: 189). Atkısı ve çözgüsü ipek, üst sıra ayrıca altın veya gümüş kılaptanla (madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş ince metal iplik) takviyeli bir kumaştır. Bursa ihtisap kanunnamesinde kemha ile ilgili bilgi Dolabı ve yekrenk kemhaların meşdudu eskiden 7000 tel olurdu ifadeleriyle yer almaktadır. Kemha tezgâhlarının erken tarihlerde Bursa ve Amasya da olduğu bilinmektedir. Daha sonraları İstanbul da saray tezgâhlarında da dokunmuştur. Saraya ait bir dokuma atölyesi planında kadife ve kemha bölümleri bulunmaktadır. Osmanlı kemhaları çok ünlü olduğundan dünya müzelerinde ve kilise hazinelerinde çok sayıda örnekleri bulunmaktadır. Şekil 2 Kısa kollu kaftan (Öz 1946) Kısa kollu bu kaftan II. Bayezid e aittir (Şekil 2). On beşinci asra ait bu kaftanlar; bize, Kanunname-i Bursa nın yirmi beş yıl önce bahsedilen kumaşlardan ancak birer örnektir (Öz, 1946). Şekil 3 Kısa kollu içi kürklü kaftan (Öz 1946)

65 Şekil 3 deki bu kaftan da II. Bayezid e aittir. 16. yüzyıl başlarına ait bu kaftan kumaşı, güvez zeminli olup biraz daha koyuca renkli kendinden çiçeklidir. Altın tel ile yapılan bu dekor beyaz, mavi, kırmızı renklerden oluşan ufak çiçeklerle bezenmiştir (Öz, 1946). 2.2.3. Kadife Kemha ile beraber kullanılan bir kumaştır. Çözgüsü ipek, atkısı ipek bazen de pamuktan olan havlı kumaştır. Yekrenk kadife, münakkaş kadife (desenli), Kadife-i müzehhep(gümüş ve altın telli) adları arşiv kayıtlarında geçmektedir. Arşivlerde benekli desen gösteren kadifelere, Kadife-i Benek denilmektedir (Gürsu, 1988: 189). Kanunname-i İhtisab-ı Bursa da kadifeden şu şekilde söz edilmektedir; Kadifenin atkısına yaklaşık altı buçuk kilo lök (tutkal/macun) ve havının her gramına yaklaşık on gram lök verdikleri ifade edilmiştir. Bu belirlemeden dört yıl önce ise atkısına yaklaşık dört kilo ve havının gramına yaklaşık 4,5 gram, sonunda da yaklaşık altı gram lök verdikleri için bozulmaların olduğu bu yüzden çivide bırakıldığı buna çerde dedikleri ancak çerdenin de bu demek olmadığı belirtilmiştir. Gerçek çerde, kadifenin atkısına yaklaşık altı buçuk lök ve havının gramına yaklaşık olarak on gram lökü tam olarak verdikten sonra çivide ezip suyunun çekilmesine denilmektedir. Bunun sonunda da kırmızı ve menekşe moru arasında bir renk elde edilirdi. 2.2.4. Sırmalı kadife Sırmalı kadife Kanunname-i İhtasab-ı Bursa da şu şekilde geçmektedir; Sırmalı kadifenin kırk beş, elli teli yaklaşık üç gram olup kumaşı dayanıklı, parlak ve gösterişli olurdu. Son beş yıldır yavaş yavaş telin altmışı, yetmişi yaklaşık üç gram olmuş ve en sonunda yüz teli üç gram olmuş kumaşın dayanıklılığı ve güzelliği yok olmuştur. Bundan başka geçmişte yaklaşık 320 gram gümüşe 4,8 gram has frengi filuri altını katılırmış. Şimdi kötü altından yaklaşık iki buçuk, üç gram altın katılmaktadır. Bu yüzden sırmalı kadifenin eskisi gibi dayanıklılığının ve güzelliğinin kalmadığı belirtilmiştir. Bu konuda eski kanunun geçerli olması söylenilmiştir. 2.2.5. Vale Eski kanuna göre Vale nin çözgüsü bin altı yüz tel olup atkısı eğrilmiş olurdu. Söylenen tarihten itibaren kimi dokumacılar iki yüz tel, kimisi üç yüz tel, dört yüz tel ve bazısı ise altı yüz tel, bazısı da gelişi güzel sekiz yüz tel çıkarıp sekiz yüz telle işleyip atkısını da tabsız işlemeye başlamışlardır. Bunun üzerine belediye memurları vale ve tafta hakkında birçok emir getirip teli tamam olan, potu yerinde eni yerinde olan dokumalar olmasını istemişlerdir. Ancak bu emirler yerine getirilmemiştir. Bunun üzerine niçin bu emirlerin yerine getirilmediği sorulduğunda haberleri olmadığını söylemeleri üzerine hesap verme işi valecilere düşmüştür. Valecilerde akça verdiklerini bu yüzden görmezden geldiklerini ve eksik işlediklerini ifade etmişlerdir. Belediye başkanı tüm bu şahitleri yalanlamıştır. Tahminen beş altı yüz kadar Müslüman a binden çok daha fazla eksik tezgah olduğu söylenildi. Her birinden akça alındığını aldırış edilmediğini ve inkar edildiğini söylendiğinde Belediye Başkanı bende geldiğimde durum böyleydi demiştir. Kanunname-i İhtisab-ı Bursa da Vale ye bu ifadelerle değinilmiştir.

66 2.2.6. Çifte tafta Çifte taftanın çözgüsü bin sekiz yüz çifte telden oluşturulur ve eni de yaklaşık 47 cm olurdu- Bir arşın (68 cm) sekiz rub u (yaklaşık 68 cm) ve bir rub u iki girah (yani 8,5cm )- taftanın yüzünün pürüzsüz olması için avuç içi ile zamk sürülürdü. Bu tarihten sonra çifte taftanın çözgüsünden kimi dokumacılar iki yüz kimileri üç yüz, dört yüz tel çıkarıp tel eksikliği gözle görülür şekilde seyrelince de sağlam görülsün diye zamk suyuna tuz katıp sürerlerdi. Bu kanunname ile çifte taftanın da eskisi gibi dokunması kararı alınmıştır. 2.2.7. Dühezari Dühezari bir tafta çeşididir. Eskiden çözgüsü iki bin tel ve eni yaklaşık 47 cm den oluşurdu. Halen kiminin iki yüz ve kiminin üç yüz teli eksik bulunduğundan daha sonraları dokunanların da eskisi gibi dokunması istenildi. 2.2.8. Atlası şehri Atlas şehri dokumasının eskiden çözgüsü dört bin iki yüz tel ve eni de 38 cm den de fazlaca olurdu. Sonra Sultan Mehmet zamanında altı ve yedi yüz teli gidermişlerdi. Soruşturma sonucunda üç bin eksik tel bulunduğundan atlası şehrinin üç bin beş yüz tel ve eninin de yaklaşık 38 cm olarak dokunması kararlaştırılmıştır. 2.2.9. Metevi Metevi nin çözgüsü eskiden üç bin altı yüz tel ve eni yaklaşık 42,5 cm olurdu. Halen altı yüz ve bazen bin tel eksik bulunduğundan eskisi gibi olması kararlaştırılmıştır. 2.2.10. Bürüncük Bürüncük çözgüsü bin sekiz yüz tel olup atkısı ve topu çok eğrilmemiş olurdu. Bu soruşturmadan sonra iki yüz teli eksik bulunup ve atkısı eğrilmemiş olduğundan eski kanuna göre yapılması uygun görülmüştür. Yapılan soruşturmalar sonucu eksiklikler giderilmiş dokumacılara dokumaları zorunlu oldukları çözgü teli sıklıkları söylenmiş ve bu şekilde dokumaların olması gerektiği gibi dokunması buyrulmuştur. 2.3. Kanunname-i İhtisab-ı Bursa da Standardı Oluşturulan Giysiler 2.3.1. Pazarcı kaftanı Çalışmanın bu bölümünde kanunnamede adı geçen ve dokuma kumaş ile ilgili olduğu düşünülen giysilerin bir bölümü incelenmiştir. Kanunname-i İhtisab-ı Bursa da pazarcı kaftanlarından şu şekilde söz edilmiştir; Pazarcı kaftanlarının, boyu yaklaşık 85 cm ve eteği 151 cm, beli, koltuğu 42,5 cm olmalıdır. Kol ağzı yaklaşık 8,5 cm ve uzunluğu yaklaşık 68 cm olup arka eteğiyle ön eteği eşit şekilde olmalıdır. Yaka uzunluğu yaklaşık 34 cm ve eni yaklaşık 13 cm olup düğmeleri boydan boya bir çeşit ve astarı da aynı çeşitten yapılmalıdır. Kaftanın boyu yaklaşık 85 cm, eteği yaklaşık 151 cm,beli 21 cm ve kol ağzı da 12,5 cm den fazla olmalıdır. Giysi kolu uzunluğu 64 cm, yaka uzunluğu 30 cm eni 8,5 cm ve her kaftanın yüzü teğel dikilecek eteği söylenildiği gibi uygulanmalıdır.

67 Kaftanın boyu 76,5 cm olduğunda, eteği yaklaşık 127,5 cm olmalıdır. Beli ve koltuğu da yaklaşık 34 cm uzunluğunda olmalıdır. Kol ağzı yaklaşık 12 cm den fazla, kol uzunluğu ise yaklaşık 59,5 cm olarak hazırlanmalıdır. Yaka uzunluğu yine yaklaşık 59,5 cm ve eni de 17 cm den az olacak şekilde yapılmalıdır. Kaftanın boyu 68 cm olduğunda, eteği 134 cm ve beli 25,5 ve koltuğu da yaklaşık 12 cm eksik ve kol ağzı yaklaşık 13 cm olmalıdır. O döneme ait kaftanların ölçülerinin bu şekilde kaydedilmesi bize önemli ölçüde fikir sağlamaktadır. 2.3.2. Çuha kuşak kaftanı Çuha kuşak kaftanının boyu 76,5 cm olduğunda, eteği 136 cm olmalıdır. Belinih 17 cm ve koltuğunun 25,5 cm, kol ağzının da yaklaşık 13 cm olması şeklinde belirtilmiştir. Çuha fiyatları sorulduğunda çuhacılar kırk elli çeşit çuha olduğunu söylemişlerdir. Pazarcıların kaftanlarının boyutları kesinlikle eski kanuna uygun bulunmamıştır. Fakat kaftancılarda şikayette bulunup eskiden gelen karaman ve hamileli bogasıralarının hamının 510 cm ve yıkanmış halinin yaklaşık 476 cm olduğunu artık onlarında eksik gelmesinden dolayı kaftanın kanun boyutunda kesilip biçilemediğini ifade etmişlerdir. 2.3.3. Bezler, çul ve peştemallar Eskidende bir standart olmadığı için bir fiyat belirlemesi olmamıştır. Ama yine de onu on bir üzerinden satılması için karar alınmıştır. 3. SONUÇ Türklerin Orta Asya dan günümüz Türkiye sine kadar geçirdikleri yaşantılarında, onları diğer toplumlardan ayıran, farklı kılan özelliklerinden biri dokuma sanatlarıdır. İlk zamanlar dokumacılık ev sanatı olarak kadınlar tarafından yapılmaktayken daha sonraları halkın ve devletin kumaş ihtiyacını karşılamak ve ihtiyaç açığını kapatmak amacıyla meslek haline getirilmiştir. Dokumacılığı meslek edinenler kendi dükkan ve atölyelerinde üretim yapmaya başlamışlardır. Bu çeşitlenme sonucu devlet kalitenin bozulmaması için bazı üretim kuralları koymuştur. İşte Osmanlı döneminde konulan bu kurallar ve bu kuralların denetlenmesi 1502 yılında II. Bayezid zamanında da gerçekleştirilmiş ve bu kurallar yazılı hale getirilerek belgelendirilmiştir. Yapıldığı tarih göz önüne alındığında bu standardın önemi daha da artmaktadır. 1502 tarihli bu kanunnamede el sanatlarıyla ilgili olarak dokuma kumaşlar, giysiler, kuyumculuk ve bakırcılık gibi zanaat dalları incelenmiştir. Yapılan bu soruşturmada dokuma kumaşların çözgü tellerinde azalmalar tespit edilmiş, kalitesinin düştüğü saptanmış ve bunun üzerine kumaşların çözgü tellerinin ne olmasını gerektiği hakkında kararlar alınmıştır. Giysilerle ilgili bölümde ise giysilerin etek boyu ve kol boyunun bile uzunluklarının ne kadar olması gerektiği belirtilmiştir. Böylece bugünkü anlamıyla dünyanın ilk yazılı standart belgesi oluşturulmuştur. Aynı zamanda bu belge sadece standart olarak kalmamıştır. Saray giysileri ve sarayda kullanılan kumaş örnekleri günümüze kadar gelebilmişken halkın kullandıkları kumaşlar maalesef gelememiştir. Bu açıdan bakıldığında günlük kullanılan kumaş ve giysiler hakkında da önemli bilgiler içermektedir. Bu çalışmada kanunnamede ele alınan el sanatlarıyla ilgili olan bölümler incelenmiştir. Özellikle dokuma kumaşları incelenmiş ve günümüz Türkçesiyle açıklamaları yapılmıştır.

68 4. KAYNAKLAR Anonim.(1995). Kanunname_i İhtisab-ı Bursa. Türk Standardları Enstitüsü, Ankara S.12-20. Anonim.(2011). [http://www.tse.org.tr) (18.04.2011)] Aslanapa, O. (1984). Türk Sanatı, Kumaş Sanatı. Remzi kitabevi, Evrim matbaacılık Ltd., S. 454, İstanbul. Atasoy, N., Denny,W.B.,Mackie,L.W.,Tezcan, H.2001. İpek Osmanlı Dokuma Sanatı, TEB iletişim ve yayıncılık, S.162-164, İstanbul. Canpolat, Ö. 2005. Türk Standardizasyon Hukuku ve Avrupa Birliğine Uyum, Standard Dergisi. Yıl 44 (528):105. Aralık. Gürsu, N. 1988. Türk Dokumacılık Sanatı, Çağlar Boyu Desenler. Redhouse yayınevi, I.Basım. Aralık. S.189, İstanbul. Koyuncu, A. 2009. Serinhisar (Denizli) Düz Dokumalarının Teknik ve Desen Özellikleri, Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi Başkanlığı Yayınları II. Uluslararası Türk El Dokumaları (Tekstil) Kongresi ve Sanat Etkinlikleri, Mayıs. S.195, Konya. Öz, T.1946. Türk Kumaş ve Kadifeleri, Milli Eğitim Basımevi, I.Fasikül, İstanbul. Tezcan, H. 1993. Atlaslar Atlası. Türk Kumaş Sanatının Ana Hatları Pamuklu, Yünlü ve İpek Kumaş Koleksiyonu, Yapı Kredi Yayınları Koleksiyonları-3, Altan matbaacılık, S.27-29,İstanbul. Uyanık, C. 2004. 502 Yıllık Standard Yolculuğu, Standard Dergisi, Yıl 43 (514): 15, Ekim.