Kasým Kaimov. Hikâyeler (1926)



Benzer belgeler
Mamasalý Apýþev (1960)

Kazat Akmatov (1941) Hikâye MUNABÝYA

Satkýn Sasýkbayev. Hikaye APAL ( )

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Bakay Seksenbayev (1932)

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

17 ÞUBAT kontrol

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

Dayýrbek Kazakbayev. Hikaye (1940)

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Orozbek Aytýmbetov (1947)

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Toktogul Satýlganov ( ) Þiirler

ünite1 Sosyal Bilgiler

m3/saat AISI

Seyit Cetimiþev (1936)

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. Flaþ... Flaþ...Flaþ... Görülmemiþ kampanya Yýlýn Adamý olmak çok ucuz


ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not


ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.


Azıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası.

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

Esenbek Mederbekov. E LÇ Ý "Kýzýl tebetey" attýn tarihiy körköm bayandan / "Kýzýl Kalpaklar" adlý Tarihî Olay Yazýsýndan (1936)

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,



SENDÝKAMIZDAN HABERLER

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Tügölbay Sýdýkbekov ( )

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Kanguru Matematik Türkiye 2015

MANAS EPOSU MENEN CUSUP BALASAGINDIN KUTADGU BILIG DASTANINDA ADAM UKUGU CANA ADAM ADEBİ MASELELERİNİN ÇAGILDIRILIŞI

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Simge Özer Pýnarbaþý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Ebru Yiðit x. Hala üye olmamýþsýnýz..! Üye olun yolumuza devam edelim...! SEN BÝR GÜNAH ÝÞLEDÝN. Tek aþkýn bendim senin. Senin en çok sevenim

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Kanguru Matematik Türkiye 2018




BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

KAÇ AVCI KAÇ ÇOCUK ROMANI. Ahmet YOZGAT

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

/2006 TR(TR) Kullanýcý için. Kullanma talimatý. ModuLink 250 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý C 5. am pm 10:41.

Noray Demirci. Bilemem Bilemem. Söz: Ülkü Aker. Müzik: Norayr Demirci. Niye geldim bu dünyaya, bilemem bilemem. Gece gündüz aðlarým ben,

C c. D d B b. G g. J j. O o. Y y Z z

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Çevreyi Benim Ýçin. Güvenli Hale Getirebilir misin? MUTLU ÇOCUKLAR DERNEÐÝ MUTLU ÇOCUKLAR DERNEÐÝ

Ayakkabýlarýný çýkardýktan sonra sevindirici bir yüz anlatýmýyla bir elindeki pakete baktý, bir içeriye. Sonra oðluna seslendi: Murat, Murat!..

KUNDUZ KAFALI KRAL ÇOCUK ROMANI. Ahmet YOZGAT

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

Hoþ geldiniz. Çabuk baþlama kýlavuzu. philips. Baðlantý. Kurulum. Kullaným 2. 3.

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

Bir an hangisini giyeceðinin kararsýzlýðý içinde kaldýktan sonra miki fare desenli pembe tiþörtüyle mavi kot pantolonunu çýkardý. Çabucak giyindi.

Kullaným kýlavuzu. Oda kumandasý RC. Genel. Oda sýcaklýðýnýn (manuel olarak) ayarlanmasý. Otomatik düþük gece ayarýnýn baþlatýlmasý

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI


Hoþ geldiniz. Çabuk baþlama kýlavuzu. philips. 1 Baðlantý 2 3. Kurulum. Kullaným

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý


1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir?

Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde.

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Kanguru Matematik Türkiye 2017

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam


Kanguru Matematik Türkiye 2017

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

KÖÞE TEMÝZLEME MAKÝNASI ELEKTRONÝK KONTROL ÜNÝTESÝ KULLANIM KILAVUZU GENEL GÖRÜNÜM: ISLEM SECIMI FULL

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Uður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin.


bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz

Ülkü Tamer DESTANLAR VE MASALLAR ŞEYTANIN ALTINLARI. Masal-Şiir. Resimleyen: Mustafa Delioğlu

Transkript:

Kasým Kaimov (1926) Yazar Kasým Kaimov, 1926 yýlýnda þimdiki Talas þehrinin Talas kasabasýnýn Özgörüþ köyünde dünyaya gelmiþtir. 1945 yýlýnda Frunze'deki Öðretmen Enstitüsünü, 1949 yýlýnda Kýrgýz Devlet Pedagoji Enstitüsünü bitirmiþtir. Ýþ hayatýna Talas'ýn kasaba gazetesinde sorumlu sekreter olarak baþlamýþtýr. Sonraki yýllarda "Leninçil Caþ", "Kýrgýzstan Pioneri", "Kýrgýzstan Madaniyatý" gazetelerinin ve "Çalkan", "Caþ Leninçi", "Ala Too" dergilerinin, ayný zamanda Kýrgýz Film Stüdyosunun redaksiyon þefi olarak çalýþmýþtýr. 1973 yýlýnda Kýrgýzistan Yazarlar Birliði'nin sekreteri seçilmiþtir. 1979 yýlýndan itibaren Kýrgýz Yazarlar Birliði'nin Talas bölgesinden sorumlu danýþman olarak çalýþmýþtýr. Kýrgýz edebiyatýna ve kültürüne yaptýðý katkýlardan dolayý madalya ve niþanlarla onurlandýrýlmýþ, birçok unvan sahibi olmuþtur. Eserleri Rus diline çevrilmiþ ve yayýnlanmýþtýr. ESERLERÝ Son Buluþma, (Hikâyeler), Kýrgýzmambas, Frunze 1955 Yanýlmak, (Hikâyeler), Kýrgýzmambas, Frunze 1957 Mektep Yolunda, (Hikâyeler), Kýrgýzokupedmambas, Frunze 1958 Atay, (Roman), Kýrgýzmambas, Frunze 1961 Bozkýr Yýldýzý, (Hikâye), Kýrgýzmambas, Frunze 1964 Birbirine Benzemeyen Günler, (Hikâyeler), Kýrgýzmambas, Frunze 1968 Kýþ Esintileri, (Hikâyeler), Mektep, Frunze 1973 Belirli Erkek, (Hikâyeler ve piyes), Kýrgýzstan, Frunze 1975 Seçilmiþ Eserler, Kýrgýzstan, Frunze, 1976 Eðri Yýlan, (Hikâyeler), Kýrgýzstan, Frunze 1978 Sonunu Bekleme, (Roman ve Hikâyeler), Kýrgýzstan, Frunze 1984. CAÞ SOLDAT Hikâyeler GENÇ ASKER Döñsöö koldan kolgo öttü. Aný ekinçi colu eelep alýþkan cookerler baþ alaman kaçýp baratýþkan taraptýn soñunan tüþkön cok, közdögön maksat orundalgansýn anda - sanda ok çýgarýþýp tim boluþtu. Alarga azýr az da bolso, týnýguu kerek ele. Döñsöönün koldon kolgo ötüþü bir gana kindün içinde boldu, eki colku çabuulga eki taraptan teñ bayagý ele küçtör katýþtý. Ekinçisinde, albette, katýþkandardýn karaaný azayýp, karmaþuu ançalýk uzakka sozulbadý. Ceñiþke ee boluþkan cookerler öz ara kubanýçtý bölüþüü üçün biri - birin cigerdüü tikteþet. Birok bul tikteþüü ceñiþ menen kuttuktaþuudan körö kimisi bar, kimisi cogun tügöldöögö okþoyt. Döñsöödö týnçtýk. Eç kim iþenbegen, kümöndüü týnçtýk. Soguþ turmuþuna cedep köndüm bolgon soldattar mýnday uçurdan cakþýlýk kütüünün orduna andan paydalanýp kaluuga aþýgýþat. Adegende ele çýlým tartuuga kiriþet, kaysý biri baþtýgýn oodarat, kaysý biri ayagýna - býyagýna da ülgürüp, anan alkýsý týlga kat cazat. Uyulgugan çañ menen tütüp kapkaçan taragan. Siaryad menen bombalarga týtýlýp, tamtýgý ketken döbö, kýyragan cýgaçtar. Ar kay cerde pulemyottor, maytarýlgan zambirekter, atýlbay kalgan oktor, ýrgýtýlbagan granatalar - kaysýnýsý sovettiki, kaysýnýsý nemetstiki ekeni çañdan baykalat. Aytor ok - darý cagý mol. Kököydü kesip turgan kiþi küçü menen ookat. Döñsöödögü küçtördün çamasý boþ ekendigi duþmandarga belgilüü. Eger erteñge kalsa, alardý sürüp çýguu kýyýn bolorun da cakþý biliþet. Tepe el deðiþtirdi. Ona ikinci defa sahip olan askerler, canlarýný kurtarmak için kaçýþan tarafýn arkasýndan gitmediler. Gözledikleri amaçlarý yerine gelmiþ gibi, ara sýra ateþ edip tekrar sustular. Onlara az da olsa þimdilik bir sessizlik gerekiyordu. Tepenin el deðiþtirmesi bir gün içinde oldu. Ýki defa yapýlan saldýrýya, yine iki tarafýn ayný askerleri katýldý. Elbette ikinci saldýrýya katýlanlarýn sayýsý azaldýðý için vuruþma o kadar uzamadý. Zafer kazanan askerler, sevinçlerini paylaþmak için birbirlerine gururla bakýyorlar. Ancak bu bakýþlar, zaferi kutlamadan ziyade, kim sað, kim yok belirlemek için gibi. Tepede sükûnet var. Hiç kimsenin inanmadýðý, þüpheli bir sükûnet. Savaþta yaþamaya alýþan askerler, bu sükûnetten iyilik beklemenin yerine, ondan faydalanmak için acele ediyorlar. Hemen sigara içmeye baþlarlar, bazýlarý miðferini düzeltir, kimileri ise o yana bu yana acele edip uzak cephelere mektup yazarlar. Çöken toz ile duman yenice daðýlmýþ. Makineli tüfek ve bombalarla delik deþik olup, yýpranan tepe, paramparça olmuþ aðaçlar. Her yerde mitralyözler, kýrýlmýþ tüfekler, patlamamýþ kurþunlar var; hangisinin Sovyetlerin, hangisinin Almanlarýn olduðu toz içinde fark ediliyor. Gerçi cephane oldukça çok. Sabrý tükenen kiþinin, gücü ile yemek. Tepedeki kuvvetlerin güçlerinin düþtüðü, düþmanlar tarafýndan biliniyor. Eðer yarýna kalýrsa onlarýn tepeden sürüp çýkarmanýn zor olduðunu da iyi biliyorlar.

Eki caktýn teñ ratsiyasý iþtöödö... Kaysý cagýna cardam murdaraak kelet - döbönün tagdýrý oþogo caraþa çeçilmek. Týnýguudagý cookerlerge köz cügürtüp, çýlým tartýp turgan çünkür kabak kiþi - boluktun komandiri Savelev. Kiyimi, nogonunan beri çañ basýp, anýn kim ekendigi taanýbayt. Çañ menen tütün cookerlerdin baarýn bir - birine okþoþturup koygon. Oþondoy bolso da, Savelevdin köz karaþý canabaamçýldýgýnan ulam komandir ekenin daroo ele acýratuuga bolot. Leytenanttýn köz karaþý okopton cýlbay kün batýþtý tiktep, avtomatýn betine karmap turgan caþsoldatta. Anýn þýrgýyday uzun, arýk denesi kur menen kýncýyta tartýlgandýktan, ogo beter tartayýp, cargasüyöp koygon cýgaç sýyaktanat. Leytenanttýn boz çañgýl beti cýyýrýlgansýp, tiþteri gana kaþkayýp köründü. Bul anýn cýlmayýp külgönü ele. Kýzýk ele soldat da. Baþkalarga okþop es albay emne ele kakayýp kalgan? Ce biröö aný küzötkö koyboso. Uþu soldat özünün tañ kalarlýk cürüþ - turuþu menen komandirdin köñülün ar kaçan burat. Baþkalarga okþobogon bala kýyal soldat menen kantip taanýþkaný komandirdin esine tüþtü... Erteñ soyuþka kirebiz degen kün. Soldattardýn baarý üylörünö, dostoruna, süygön kýzdarýna, aytor kaalagan taanýþtarýna kat cazýþuuda. Kaysý birleri kokus ölüp kalsak... "deþip, biri - birine kereezin aytýþat". Oþol künü caþ soldat eç kimge kat cazgan cok, kepke - sözgö koþulbay, özünçö oygo batýp, týnsýzdanýp cürdü. Anýn köñülünö tüþkön bülüktü baykagan leytenant keçke cuuk caþ soldat okopto oboçolonup, avtomatýna tayanýp, köz caþý möltüröp oturganýn köröt. Birinçi colu soguþka katýþuudan cüröksüp oturganýbý dep oylop, komandir aný sözgö alat: - Soldat! Emnege ýylaysýñ? Al köz caþýn daroo ceñi menen sürtüp, kakayýp tura kalat: - Coop berüügö uruksat etiñiz, coldoþ komandir. - Bolno! - Komandir cay suraþuunu kaalaganday canýna kelip, anýn iyinin taptayt: - Tim ele da ýylaçu bele? - Iras, men tim ýylaganým cok. - Komandirdin ýrayýmduuluguna ererkep, caþ soldat çýnýn aytat. - Apam esime tüþtü. Ulu maalda men boz üygö kuuray cagýp, apam süt býþýrçu ele. Ottu dayýma men cakçumun... Eger men keçiksem, apam eþikke çýgýp col karay turgan... Leytenant oþol süylöþüügö çeyin anýn caþ soldat ekenin familiyasý menen atý Arsýgulov Süyün ekenin gana bilçü. Oþo añgemeleþüüdö Süyündün - baþýnan ötkördörün, ömürün kýzýguu menen ugat. Caþ soldattýn anýk on altýda bolup çýktý.armiyaga ertelep çakýrýlganý az kelgensip, mekteptin bosogosun on caþka çýkkanda attagan (segiz caþýnda "aylýbýz alýs" dep atasý okutpay eken). Ýki tarafýn da telsizleri çalýþmakta... Hangi tarafa yardým daha erken gelirse, tepenin kaderi buna baðlý olarak belirlenecek. Ateþkesteki askerlere göz gezdirip sigara tüttürmekte olan çukur alýnlý kiþi, bölük komutaný Savelyev. Giysisi apoletlerine kadar toz olduðundan onun kim olduðu fark edilmiyor. Tuz ve duman askerlerin hepsini birbirine benzetmiþ. Durum böyle olsa da, Savalyev'in bakýþý ve duruþundan onun komutan olduðu, hemen ayýrt edilebiliyor. Teðmenin bakýþlarý, siperden ayrýlmayýp güneþin battýðý yöne doðru gözünü dikip tüfeðini yüzüne dayamýþ hâlde duran genç askerin üzerinde. Onun servi gibi uzun, zayýf bedeni kuþak ile daha da inceltildiðinden, daha da zayýf, uçuruma yaslanmýþ bir aðaç gibi görünüyor. Teðmenin tozdan bozarmýþ yüzü yok olmuþ gibi, sadece diþleri belerip göründü. Bu onun gülümsemesiydi. Ýlginç bir asker. Diðerleri gibi dinlenmeyip, niye öyle kala kalmýþ? Eðer onu gözcü olarak görevlendirmemiþse. Bu asker, hareketleri ve davranýþlarý ile her zaman komutanýn yüreðini burkuyor. Diðer askerlere benzemeyen, çocuk görünüþlü bu asker ile nasýl tanýþtýðýný, komutan hatýrladý... Yarýn savaþa gireceðiz denildiði gün. Askerlerin her biri, evlerine, dostlarýna, sevdikleri kýzlara, kýsacasý istedikleri kiþiye mektup yazmakta. "Bazýlarý eðer ölüp kalýrsak..." diyerek birbirlerine vasiyetlerini söylüyorlar. O gün bu genç asker hiç kimseye mektup yazmadý, konuþmalara katýlmadan düþüncelere daldý, huzursuz bir hâldeydi. Onun yüreðine düþen þüpheyi fark eden teðmen, genç askerin geceye doðru, siperde uzanýp tüfeðine yaslanýp gözleri nemli bir þekilde durduðunu gördü. "Savaþa ilk kez katýldýðý için korkuyor mu acaba?" diyerek komutan onunla konuþmaya baþladý: - Asker! Niye aðlýyorsun? O, gözyaþlarýný yeni ile hemen silip kalkarak hazýrola geçti. - Cevap vermeme izin veriniz, yoldaþ komutaným. - Rahat! Komutan rahatça cevap vermesini istercesine yanýna gelip onun omzuna dokunur. - Sebep yokken aðlanýlýr mý?" - Doðru, ben de sebepsiz aðlamýyorum. Komutanýn þefkatle yaklaþmasýyla rahatlayan asker gerçeði söyler. - Annem aklýma geldi. Bu dönemde ben çadýrýmýzda çalý çýrpý yakardým, annem de süt kaynatýrdý. Ateþi daima ben yakardým. Geciktiðimde annem kapýya çýkýp yolumu gözlerdi... Teðmen bu konuþmadan önce sadece, onun genç asker olduðunu, soyadý ve adýnýn Arsýgulov Süyün olduðunu biliyordu. Bu konuþmada Süyün'ün baþýndan geçenleri, hayatýný, merak içinde dinlemekte. Genç askerin yaþýnýn tam olarak on altý olduðu ortaya çýktý. Orduya erken yaþta çaðýrýlmasý azmýþ gibi okul ile on yaþýna girdiðinde tanýþmýþ (Babasý okul bize uzak diyerek sekiz yaþýnda göndermemiþ).

Süyün özünön küçtüü baldar menen birge okuganýna ardanbayt, boyunun sölöktügünö cana ebi - sýný coktuguna, baþkalarga külkü bolgonuna ardanat. Eptep törtünçü klastý bütüp, orto mekteptin beþinçi klassýna köçköndö caþýn köböytüp, on altýdamýn dep komsomolgo ötöt. Anan eki cýldan kiyin komsomolduk caþý on segizge tolup, armiyaga çakýrýlat. - Metrikañ cok bele? - dep tañ kalat komandir. Süyün anýn özünö suroo beret: - "Metrika" degen emne?... Leytenant azýr es aluu, ookattanuunu oyloboy, baþkalardan saktýk kýlgansýp, duþmandar bekingen taraptý tiktep turgan. Arsýgulovdu körgöndö eköönün añgemesi esine tüþkön ele. Savelev oylono kaldý. Uþu kargaþaluu döbödö tuþ bolgonu bir rota askerden bir vzvod çamaluu kiþiler gana soo kaldý. Rotanýn komandiri oor caralanýp, bölüktü baþkaruunu Savelevge tapþýrgan... Tirüü kalgan coldoþtoru komandirge murunkudan da ýsýk, cakýn körünüdö. Kütüüsüz uçurda caþ soldattýn avtomatý "dýrýr - r" etti. Týnýguuda dendirey tüþkön soldattar tura çurkaþýp, koldoruna kuraldarýn karmaþýp, öz orundarýn eeleþti. Çýlýmdýn tütünün burkuratýp turgan leytenant Savelev gana býlk etpedi. Çaalýkkan Arsýgulov kaagýp uykuga karamýgýp, avtomatýn okusunan basýp alganýn al körüp turgan. Süyün özü da çooçuganday baþýn culkup alýp, eki cagýn elendep karaganda kulagýnýn tübünön oktor çuuçuu etti. Komandir kýydýrýp ciberdi: - Arsýgulov! Caþ soldat þaþkan boydon okopku cata kaldý. Cookerler okuyanýn kandayça bolgonun tüþünböy, bizdin cigit duþmandýn snayperi menen atýþkan eken dep bolcoþtu. Anýn özü da emne bolup ketkenine akýlý cetpey karbalastap turganýn baykaþpadý. Ýþtin cöncayýn tüþündürüüdön eringendey komandir çýlýmýn sorup turu berdi. Mýndayda komandir þaþýlýþ türdö betteþüügö dayardanuuga buyruk berçü ele. Eç nerseden kamýragan leytenanttýn oozunan kütülbögöndöy söz çýktý: - Emnege cardana kaldýñar? Bargýla, es algýla! Kuznetsov sen küzöttö bolosuñ! <... > KÜTÜLBÖGÖN COLUGUÞUU Tüþ çen. Aksakaldýn týnýguu ubagý. Al týnýkpay ele ookattanýp oturgan. Cumuþ künü ortosundagý bir saat ubakýttý özök calgoogo cana aný menen bir uçurda aluuga paydalanuu könümüþkö aylanganý üçün týnýguu ubagý degen calpý tüþünüktön çýga albay cüröbüz. Bul tuura emes, ookattanuu cana týnýguu eki baþka nerse. Ookattanuunun özü cumuþ. Igýn bilbegen kiþi tamaktanuu uçurunda ele Süyün kendinden küçük çocuklar ile okumaktan utanmaz. Boyunun uzun olmasýndan, çok zayýf olmasýndan, diðer çocuklarýn dalga geçmesinden utanýyor. Zar zor dördüncü sýnýfý bitirip orta okulun beþinci sýnýfýna geçtiðinde yaþýný yükseltip, on altý yaþýnda olduðunu söyleyip komsomolluða yükselir. Sonrasýnda komsomolluk yaþý on sekiz olduðunda da, orduya çaðrýlýr. - Doðum kâðýdýn yok muydu? der komutan þaþýrmýþ hâlde. Süyün de ona soruyla karþýlýk verir: - Doðum kâðýdý ne demek?.. Teðmen þu anda dinlenmeyi, karýn doyurmayý düþünmeden, uyanýk olmak için düþmanlarýn bulunduðu tarafý gözetlemekte. Arsýgulov'u görünce ikisinin arasýnda geçen konuþmayý hatýrlamýþtý. Savelyev düþüncelere daldý. Bu kargaþa içindeki tepeye birlikte geldiði bir bölük askerden sadece yaklaþýk bir takým asker sað kaldý. Bölük komutaný aðýr yaralanýp bölük komutasýný Savelyev'e vermiþti... Sað kalan yoldaþlarý, komutanýn gözüne öncekinden daha yakýn, daha sýcak görünmekteler... Beklenmedik bir anda genç askerin tüfeði ateþ etmeye baþladý. Ateþkese dalmýþ olan askerler ayaða kalkýp koþuþturarak tüfeklerini alýp yerlerini aldýlar. Sigara içmekte olan teðmen Savelyev hareketlenmedi. Arsýgulov'ýn kendinden geçip uykuya yenik düþerek istemsiz bir þekilde tüfeðinin tetiðine dokunduðunu sadece o görmüþtü. Süyün, kendisi de korkarak baþýný kaldýrýp, iki yanýna þaþkýn bir þekilde baktýðýnda kulaðýnýn dibinden kurþunlar výzýldayarak geçiyordu. Komutan bir anda baðýrdý: - Arsýgulov! Genç asker telâþla tekrar yattý sipere. Diðer askerler olayýn nasýl olduðunu anlamadan, "Bizim yiðit karþý tarafýn gözetçileriyle karþýlýklý ateþ ediyor." diye düþündüler. Kendisi de ne olduðunu anlayamayýp kendinden geçtiðini fark edemedi. Olayýn iç yüzünü anlatmaktan eriniyormuþçasýna komutan sigarasýný içmeye devam etti. Böyle durumlarda komutan acele taaruz durumuna geçilmesini emrederdi. Hiçbir þey yapmadan duran teðmenin aðzýndan beklenmedik bir söz çýktý: - Niye telâþa düþtünüz? Haydi gidip dinlenin! Kuznetsov sen gözetçi olarak duracaksýn. <... > UMULMADIK BULUÞMA Tam öðle vakti. Aksakalýn dinlenme saati. Aralýksýz çalýþmýþtý. Ýþ günü ortasýndaki bu bir saatlik vakit, ihtiyaç gidermek ve ayný zamanda dinlenmek amacýyla geçirilmesi alýþkanlýða dönüþtüðü için dinlenme saati diye genel bir anlam yüklüyoruz. Bu doðru deðil, yemek yemek ve dinlenmek farklý þeylerdir. Yemek yemek baþlý baþýna bir iþtir zaten. Yemenin adabýný bilmeyen kiþi yemek yerken bile yorulur. Çok yerse þiþer kalýr, az yerse

çarçayt. Köp cese keselge çaldýgat, az cese açka kalat. Al emi þaþýp - buþup tamaktanýp, oþo boydon karbastap cumuþka kirgen kiþi cinigüügö mümkün. Aksakal kýzmatçý, cön gana kýzmatçý emes, mekeme baþçýsý. Cumuþu mol, andan da coopkerçiligi küçtüü. Ýþinin ceñildigine ce oorduguna, coopkerçiligi köp ce azdýgýna karabastan, kýzmatçýlar üçün ookattanuu menen dem aluunu aykýn çektöö zarýl. Cakþý ceri, akskaldýn kýzmat abalýn sýylaþýp cana ubaktýsýn mayda - çüydö nerselerge korotpoo üçün tüþkü ookattý özdörü kabinetine cetkirip beriþet. Sözdün kýskasý, aksakal tüþtönüp oturat. Stoldo salat, birinçi, ekinçi cana üçünçü. Keñ bölmönün içi salkýn. Açýk fortoçkadan taza aba kirip turat. Dal uþul uçurda kimdir biröö canýna kelgendey boldu. Oturdu. Egerde al teylööçü kýzmatker bolso, tabaktardý ooþturup, al boþoboso coltoo bolboo üçün kapkaçan ketmek. Tüþtönçü ubagýnda baþka biröö mintip, beyadeptik kýlýp, kaçýrýp kirçü emes ele. Emnesi bolso da, aksakal vilkaný tarelkaga cölöp koyup, kolun ak salfetka menen sürtüp, beyubak kelgen klientke kabýl aluu þaanisi boyunça sýlýktýk menen buruldu. Canaþa stoldo közün calcýldatýp kütüp oturgan Týyýn çýçkan eken. Kadimki ele týyýn çýçkandýn özü. Mýna, kýzýk! Aksakal uþu kutuu mekemege baþçý bolup kelgeni dalay kiþilerdi kabýl aldý, dalay kýzýk coluguþuulardý baþýnan ötkördü. Birok anýn baarý erece katarý eñ murun sekretar ce cardamçýsý arkýluu kaçan cana kaysý ubakta kabýl alýnarý cönündö aldýn ala makuldaþçu ele. A bu sýpaykerçilikti bilbegen makuluk ereceni buzganý az kelgensip, tüþtönüp oturganda uurdanýp kirgenin karasañ! Demeyde oyunkaraak cana þaydoot neme azýr ordunan kozgolboy, közdörün cýltýratýp, casakerçinip oturuþunan ulam aksakal anýn datý bar ekendigin cana adepsizdik kýlýp uurdanýp kirgeni üçün uyalganýn sezdi. Albette bu beçara bekerinen kelgen cok. Anýn kiþilerge gana emes, aybanattarga da tieþesi bar ekenin bilse kerek. Aksakal caratýlýþtý cana aybanattardý korgoo boyunça koomdun baþçýsý ele. Týyýn çýçkan aný kantip bildi? Cön ele açýk fortoçkaga tuþ kelip, ýsýk tamaktýn cýtýn alganý üçün gana okusunan kelip cürbösün? Aksakal bul cönündö da oylodu. Týyýn çýçkan okusunan kelgen klientke okþobodu. Azýr uþu çoñ imarattýn cüzdögön terezelerinin kortoçkalarý açýk, köp ele mekeme baþçýlarý ookattanýp oturuþkan. A tügül, cer tölödögü aþkananýn terezelerinin baarý açýk ele. Egerde bu beçara eç nerseni tüþünbögön makuluk bolso, oþolordun baarýna kayrýlbastan, emne üçün aksakaldýn kabinetine tüptüz kiret? Ooba, aný bekerinen kelgen cok dep esepteyli. Anday bolso, kelgendegi maksatý emne? Albette, kvartira ce bolboso kýzmat surap cürgönü cok, kandaydýr datý boluþ kerek. Aksakal þaarga cañýdan gana caylanýþkan týyýn çýçkandar cönündö oylono baþtadý. Þaar bak - daraktuu, aç kalýr. Bunun yaný sýra aceleyle yemek yiyip hemen iþe koyulan kiþinin de hazýmsýzlýk çekmesi mümkündür. Aksakal sýradan bir çalýþan deðil, mahkeme müdürü. Ýþleri çok, bu bir yana sorumluluðu oldukça fazla. Ýþlerinin az veya çok olmasýna, sorumluluklarýnýn az veya çok olmasýna bakmadan çalýþanlar için yemek tatili ve dinlenme saatini açýkça sýnýrlandýrmak gerekmektedir. Orada çalýþanlar güzel bir davranýþla, aksakalýn çalýþma þartlarýna saygý gösterip vaktini önemsiz þeylerle geçirmesini önlemek için öðle yemeðini ofisine götürüyorlar. Sözün kýsasý aksakal öðle yemeðini yiyor. Masada salata ve üç çeþit yemek var. Geniþ odanýn içi serin. Açýk pencereden temiz hava giriyor içeriye. Tam bu sýrada yanýna biri geldi. Oturdu. Eðer o ortalýðý derleyen temizleyen bir çalýþan olsaydý tabaklarý toplar, daha boþalmamýþsa engel olmamak için hemen giderdi. Öðle yemeði vaktinde hiç kimse bu þekilde, edepsizlik yaparak hiç girmemiþti. Her ne olursa olsun, aksakal çatalýný tabaða dayayýp elini beyaz havluyla silip vakitsiz gelen müþteriyi kabul etme manasýnda ona doðru nazikçe döndü. Masanýn yanýna gözleri parýldayarak oturan meðer bir sincapmýþ. Bildiðimiz sincabýn ta kendisi. Ýlginç bir durum! Aksakal bu kutsal mahkemeye müdür olduðundan bu yana birçok kiþiyi kabul etti, birçok ilginç karþýlaþmalar baþýndan geçti. Fakat bunlarýn hepsi bir bürokrasiye uygun olarak, önce sekreteri ve yardýmcýsý tarafýndan randevu verilip içeri alýnýyordu. Lâkin bu nezaketten yoksun mahlûk, bürokrasiyi bozmasý azmýþ gibi, öðle yemeðini yerken hýrsýzlýk yapmasýna ne demeli! Her zaman oyuncu ve hareketli olan sincap þimdi ise yerinden kýpýrdamayýp gözlerini parýldatarak suçlu bir edayla oturmasýndan, aksakal onun bir derdinin olduðunu ve edepsizlik yapýp hýrsýzlýk için girmesinden utandýðýný hissetti. Elbette bu bîçare hayvan boþ yere gelmiþ deðildi. Onun sadece kiþilerle deðil hayvanlarla da alâkalý bir iþte çalýþtýðýný biliyor olsa gerek. Aksakal "tabiatý ve hayvanlarý koruma derneði"nin de baþkanýydý ayný zamanda. Sincap bunu nasýl biliyordu? Sadece pencerenin yanýndan geçerken açýk havalandýrmadan gelen sýcak yemeklerin kokusuna, içeri dalýp gelmiþ olmasýn? Aksakal bunu da düþündü. Sincap, rastgele gelen bir müþteriye hiç benzemiyordu. Þu anda bu büyük binanýn yüzlerce pencerelerinin havalandýrmalarý açýk. Bu bir yana, bodrum kattaki yemekhanene pencerelerinin havalandýrmalarýnýn hepsi birden açýktý. Eðer bu zavallý, hiçbir þeyden anlamayan bir mahlûk olsaydý, açýk olan tüm havalandýrmalara gitmeyip niye aksakalýn ofisine gelmiþti? Tamam, onun boþuna gelmediðini varsayalým. Öyleyse onun buraya gelmedeki amacý ne? Elbette bir daire veya iþ istemiyordur, bir derdi olsa gerek. Aksakal þehre yenice yerleþmeye baþlayan sincaplar hakkýnda düþünmeye baþladý. Þehir aðaçlý,

atayýn parktar bar. Anca cañý caþooçular üçün atayýn casalgan üy - caylarý, tamaktanuuçu orundarý bar. Demek, alar orun cagýnan kamsýz. Ookat cagý kanday boldu eken? - degen oygo kelgende, bayatan beri meyman kaadasýn buzbay oturgan Týyýn çýçkandýn býypýygan tanooloru býlkýldap, oozunan balapandýn çýyýldaganýnday ün uguldu. - Tüþünüktüü! - dedi aksakal özünçö. - Beçeranýn kursagý aç turbaybý! - Anýn maksatýn keçigip tüþüngönü cana aga adegende ele meymandostuk körsötpögönü üçün, özünün uluuluguna karabastan, mekeme baþçýsý andan keçirim surap, tarelkadagý kürüçtü, kapusta menen sabýz aralaþkan salattý meymandýn astýna cýldýrdý. Dastorkongo çakýruu iþaratýn gana kütüp turgan sýpayý meyman aksakaldýn cakþý kabýl alýþýna, öz tabagýna çakýrýþýna cana aný menen nasipteþ boluþuna miñ mertebe ýraazý bolup, ookattý ýraazýlýk menen cey baþtadý. Uþul uçurda aksakaldýn oyuna bir nerse kýlt etti - Týyýn çýçkan öz kursagýnýn ayýnan gana kelbegen boluu kerek, þaardýn cañýdan kelgen caþooçulardýn azýk menen kamsýz kýluu ügültükkö uçuragan eken! Al stolunun kaptalýndagý kiopkaný bastý. Zamatta sekretar kýz cetip kelip, tiyiþtüü buyruktu uktu; anýn öz bölmösünö barýp, aksakaldýn cardamçýsýna telefon çaldý. Þaardagý caratýlýþtý korgoo koomunun kiþileri çeyrek saattýn içinde kýymýþga keltirildi... Sýpaykerçiliktüü meyman aksakaldýn közünö sabizdi keçkeete kýrtýldatýp oturbastan, ar kaysý daamdan ooz tiyip, cakþý kütülgönünö cana çoñ kocoyundun peyline ele toyup, ýraazýlýgýn bildirüü üçün aldýñký buttarýn booruna alýp, koþ ayaktap tura kalýp anan ýzaat kýlganday baþýn iyip, koþ aytýþtý: - Cakþý barýñýz! - Aksakal da koþtoþtu. - Kam sanabañýz! Baarý cayýnda bolot... Býyakta kilem toþolgon col tursa, Týyýn çýçkan fortoçkodan çýkkanýna açuulanbadý. Egerde bu makuluk kabýl aluunun erecesi boyunça eñ murun sekretarga ce cardamçýsýna kayrýlsa emgiçe kaalagan cerine cetmek emes. Aga çeyin þaardýn cañý caþooçularýnan dalayý aç kalýp, mümkün cumuþtun cýrgalçýlýgýn körböy mezgilsiz mertiniþet bele! Tüþkü dem alýþ bütüp, iþ baþtaldý! Aksakal uçurdagý maseleler menen alagdý bolup ketken eken, çýypýldagan dabýþ çýkkanýn kulagý çalýp, tereze cakka karadý. Oynoktogon sekirip tüþpöstön kördü. Al emne üçündür fortoçkadan sekirip tüþpöstön, terezenin arý cagýnda kuyrugun çamgaraktatýp, arý - beri oynoktop, anan adatýnça koþ ayaktap tura kalýp, taazim kýldý da, canýndagý barpaygan arça cýgaçýna sekirdi. Sekirbey ele uçup ketkensidi. Kuyrugun bulaktatýp, zamatta közdön kayým boldu. Aksakal anýn iþaratýnan ulam, surooloru kanaattandýrýlganýn, mýna oþonu üçün ýraazýlýk bildirgenin tüþündü. Saatýn karadý. Ookattý bir tabaktan içkenden bir eki gana saat ötkön eken. "Uþunça kýska ubaktýn içinde baarý cayýna kele kalganý ýraspý?" - degen oyu menen özünün orunbasarýna telefon çaldý: yemyeþil, bunun için tam uygun. Þehirde bu yeni yerleþimciler için özel yapýlmýþ olan yuvalar, yem yeme yerleri var. Öyleyse onlar yer bakýmýndan problemsiz. "Yem bakýmýndan nasýllar acaba?" diye düþündüðü anda, geldiðinden beri misafir edasýyla oturan sincabýn çenesi kýpýrdayýp, aðzýndan kuþ sesi gibi bir ses çýktý. "Anlaþýldý!" dedi aksakal kendi kendine "Meðer zavallýnýn karný açmýþ!". Mahkeme müdürü, onun geliþ amacýný geç anlamýþ olmaktan ve bu ana kadar ona iyi ev sahipliði yapamamýþ olmaktan dolayý, büyüklüðüne bakmadan sincaptan af dileyip, tabaktaki pilavý ve lahana ve havuçla hazýrlanmýþ salatayý misafirinin önüne sürdü. Sofraya sadece bir davet iþareti bekleyen nezaket sahibi misafir, aksakalýn misafirperverliðinden, kendi tabaðýna davet etmesinden ve onunla yemeðini paylaþmasýndan memnun olup yemeði büyük bir keyifle yemeye baþladý. Tam bu sýrada aksakalýn aklýna bir þey geliverdi: Sincap buraya, sadece kendi karnýný düþünerek gelmemiþ olsa gerek. Þehre yenice gelmeye baþlayan bu yerleþimcileri yemleme iþi göz ardý edilmiþ. Masanýn yan tarafýndaki zile bastý. Hemen sekreter kýz gelip önemli emri dinledikten sonra kendi odasýna gidip aksakalýn yardýmcýsýna telefon etti. Þehirdeki tabiatý koruma derneðinin üyeleri çeyrek saat içinde harekete geçirildi... Nezaketli misafir, aksakalýn gözü önünde havucu uzun süre kemirmeyip türlü yiyeceklerden de tadýp iyi aðýrlanmasýndan ve ev sahibinin davranýþýndan memnun kalýp bu memnuniyetini bildirmek için ön ayaklarýný baðrýna kaldýrýp arka ayaklarýnýn üstünde kalkýp teþekkür edermiþçesine öne eðilip vedalaþtý. - Güle güle gidin!" Aksakal samimî bir þekilde vedalaþtý. "Tasalanmayýn, her þey yoluna girecek... Burada kilim serilmiþ yol dururken, sincabýn havalandýrmadan gelip havalandýrmadan geri gitmesini hiç dert etmedi. Eðer bu mahlûk önce sekreteri sonra da yardýmcýsý ile görüþüp bürokrasiye uymuþ olsaydý hâlâ istediði þeye kavuþamamýþ olacaktý. Bir þeyler yapana dek geçecek sürede, þehrin bu yeni yerleþimcilerinin çoðu aç kalýp, onlar için yapýlan iþleri göremeden ziyan olurlar mýydý acaba?! Öðle tatili bitip mesai baþladý. Aksakal önündeki günlük iþlerine dalmýþ çalýþýrken, kulaðýna çalýnan sese, pencereye doðru baktý. Kýpýr kýpýr hareket eden sincabý gördü. Sincap niyeyse havalandýrmadan sýçrayýp inmemiþti. Pencerenin arka tarafýnda kuyruðunu oynatýp oraya buraya koþuþturdu; sonra da her zaman yaptýðý gibi arka ayaklarýnýn üzerinde kalkarak þükranlarýný bildirdi ve yanýndaki kocaman ardýç aðacýna sýçradý. Sýçramak bir yana uçar gibi gitti. Kuyruðunu oynatarak bir anda gözden kayboldu. Aksakal onun bu davranýþýndan, ricasýnýn yerine getirildiðini bildiði için teþekkür ettiði anlamýný çýkardý. Saatine baktý. Yemeði onunla birlikte yemesinin üzerinden sadece iki saat geçmiþti. "Bu kadar kýsa süre içinde her þeyin uygulamaya geçmiþ olmasý doðru mu acaba?" diye düþünerek vekiline telefon açtý:

- Allo! Siz, þaardagý týyýn çýçkandardýn abalýn tezireek bilip, meni menen kabarlaþýñýzçý! Al uçurdagý maselelerge kayradan kiriþti... Bir azdan kiyin orunbasarý keldi. Anýn tapþýrma alganýna carým saat gana bolgon. Orunbasar iþtin cagdayýn bayanday baþtadý: - Akýrký kündördö týyýn çýçkandar karoosuz kalýþkan! Þaardagý koomdun adamdarý cana mektep baldarýnýn küçü menen alar eki saattýn içinde ookat menen toluk kamsýz kýlýndý! - Cakþý! - Aksakal bu kabardý azýr gana ukkansýbay süylödü. - Anýbilemin. Meni kýcýrlantkan nerse: koomdun müçölörü buga çeyin emne üçün öz betinçe kam körüþkön emes? Suroo albette kýyýn. Ýþke salkýn karaganý üçün koomduk tiyiþtüü kýzmatçýlar orunbasardýn cemesin uguþkan ele. - Aný al deyli. -Aksakal maselenin ekinçi cagýna kýzýktý. - Týyýn çýçkandardýn adam çýdagýs abalý cönündö bizge arýz tüþpöptürbü? Orunbasar al maseleni zamatta taktadý. Körsö þaardýn bir adamdý uþul masele boyunça aksakaldýn kabýl aluusun surap, sekretarga kayrýlgan eken. Sekretar aný kabýl aluunu surangandardýn tizmesine kirgizüü üçün cardamçýga kayrýlsa, al komandirovkada eken. Cardamçý komandirovkadan kelip, aný tizmege kirgiziþiptir. Birok tizme boyunça, Aksakalga kirüü üçün aga kezek bir aydan kiyin cetmek eken. Uþunu ukkanda Aksakal açuulandý: - Tizmege cazýlgan kiþilerdi emne üçün etiyattap karabaysýñar?! Ýþi zarýl kiþilerdi emne üçün kezeksiz kirgizbeysiñer? Bul emne degen byurokrattýk? Orunbasar künölüü emes. Baarýn kýlgan cardamçý. Klienttin calýnganýna karabastan, "Týyýn çýçkan emes, mamlekettik çoñ iþterge çolosu tiybey catat" - dep koyuptur. Aksakaldý ayap, mayda - çüydö maselelerdi baþkalarga oodara saluu ce sozuuçu adatýn karmatýptýr. - A, siz özüñüz emne üçün kiyligiþkeniñiz cok? - dedi aksakal orunbasarýna. Orunbasar ayýbýn moynuna alganday nýmtýrap oturup berdi. Akýrýnda eskertüü uktu: - Mýndan arý etiyat boluñuz! Egerde cañýlýþsa, cemege kalarýn, akýrýnda azýrkýday eskertüü ugarýna orunbasar atabay dagdarýlgan. Antkeni al öz betinçe eç nerse iþteçü emes. Korsotmonu tak cana ubagýnda atkara turgan. - Alo! Þehirdeki sincaplarýn durumunu hemen öðrenip beni bilgilendiriniz lütfen! Önündeki iþlerle ilgilenmeye daldý tekrar... Az bir müddet sonra yardýmcýsý geldi. Onun bu görevi almasýnýn üzerinden sadece yarým saat geçmiþti. Vekili durumu anlatmaya baþladý: - Son günlerde sincaplar bakýmsýz kalmýþlar. Þehirdeki dernekler ve okuldaki öðrencilerin giriþimi ile iki saat içinde yemekleri ve diðer ihtiyaçlarý giderilmiþ. - Güzel! Aksakal bu haberi þimdi duymamýþ gibi konuþtu. Bunu biliyorum. Beni rahatsýz eden konu, þehirdeki derneklerin temsilcileri niye bu zamana kadar tedbirlerini almamýþlar? Soru elbette çok zor. Ýþlerini ihmal ettikleri için, derneklerin temsilcileri çoktan vekilinin azarýný iþitmiþlerdi. - Olmuþ bir kere diyelim... Aksakal meselenin bir baþka yönünü düþündü: Sincaplarýn bu acýnacak halleri doðrultusunda bize hiç baþvuru yapýlmamýþ mý? Vekili bu konuya da açýklýk getirdi. Meðer, þehirden bir vatandaþ bu mesele hakkýnda aksakalla görüþmek için sekreterden randevu talep etmiþ. Sekreter onu randevu talep edenlerin listesine eklemek için aksakalýn yardýmcýsýna sormak istediðinde, yardýmcýsý dýþarýda görevliymiþ. O, görevden döndükten sonra bu baþvuruyu listeye eklemiþ. Fakat listeye göre onun Aksakalla randevusu ancak bir ay sonra imiþ. Bunu duyunca Aksakal sinirlendi: - Listeye aldýðýnýz kiþilere niye dikkatlice bakmýyorsunuz? Ýþi acil olan kiþileri niye sýra bekletmeden içeri almýyorsunuz? Bu ne bürokrasi böyle? Vekili suçlu deðil. Tüm günah yardýmcýnýn. Baþvuru sahibinin yalvarmalarýna kulak asmadan; "Sincap bir yana devletin önemli iþlerine bile yetiþemiyor." diye geçiþtirmiþ. Aksakal'a acýyýp, küçük meseleleri baþtan savma veya uzatma adeti nüksetmiþ. - Peki siz niye ilgilenmediniz? dedi vekiline. Vekili suçu kabullenmiþ gibi sessizliðe gömüldü. Sonra da bir ikaz aldý: - Bundan sonra dikkatli olun! Vekil, eðer bir yanlýþ yaparsa suçlanacaðýný, sonra da þimdiki gibi bir uyarý alacaðý sonucunu çýkarýp çok þaþýrdý. Çünkü kendi adýna hiçbir suçu yoktu. Verilen görevi tam ve zamanýnda yerine getirirdi.