16.11.2014. Fizyoloji - I. Sindirim Sistemi Ders Notu



Benzer belgeler
İNSANDA SİNDİRİM İnsanda sindirim sistemi; ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, pankreas, karaciğer, kalın bağırsak ve anüs olmak üzere 9

SİNDİRİM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Karbonhidrat, protein, ya gibi besin maddelerinin yapı ta larına parçalanmasına, sindirim adı verilir. Sindirim iki a amada gerçekle ir.

SİNDİRİM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ III. Doç.Dr. Senem Güner

SİNDİRİM SİSTEMİ. Prof. Dr. Taner Dağcı

Sindirim Sistemi Fizyolojisi

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

Büyük moleküllü besin maddelerinin, sindirim sistemi organlarında parçalanarak, kana geçebilecek hale gelmesine sindirim denir.

SİNDİRİM SİSTEMİ (Gastrointestinal Sistem - GİS) HASTALIĞI OLAN BİREY ve HEMŞİRELİK BAKIMI

SİNDİRİM. . canlılarda dışarıdan alınan besinlerin hücreler tarafından kullanılabilir hale gelmesi için sindirilmesi gerekir.

YRD. DOÇ. DR. Kadri KULUALP HASTALIKLAR BİLGİSİ

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır.

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II IV. KURUL

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Sindirim Sistemi

Genel Sindirim Tipleri Hayvanlarda sindirim enzimlerinin etkisi ya vücut dışında (ekstraintestinal) ya da vücut içinde (intraintestinal) olur.

Prof. Dr. Cihat GÜZEL. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır.

Özofagus Mide Histolojisi

Sindirim sisteminin fonksiyonu,, vücuda v. alınan besin maddelerini mekanik ve kimyasal olarak parçalamak alamak ve gerekli olanlarını kan

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji

Besin maddelerinin su ve enzimler yardımıyla yapıtaşlarına kadar parçalanması olayına sindirim denir.

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

SİNDİRİM SİSTEMİ ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ. Doç.Dr.Mitat KOZ

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)

BALIKLARDA SİNDİRİM VE SİNDİRİM ENZİMLERİ. İlyas KUTLU Kimyager Su Ürünleri Sağlığı Bölümü. vücudun biyokimyasal süreçlerinin etkin bir şekilde

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

KARBONHİDRATLAR. Glukoz İNSAN BİYOLOJİSİ VE BESLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ OLAN

7. ÜNİTE - Beslenme İlkelerini Fiziksel Aktivite Programına Uygulamak. Bölüm -5- Beslenme ve sindirim ile ilgili kavramlar

Sindirim,işlemi çiğnemeyle ağızda başlar. Artık maddelerin dışarı atılması ile anüste son bulur.

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ

PROTEİNLER ve METABOLİZMASI. Prof.Dr. Sakine YALÇIN

Yağ ihtiyacı nereden karşılanır?

Sindirim Sistemi. 1 Molekül 9 Molekül. (Fiziksel Kimyasal. Sindirim) Protein Büyük Moleküllü Mineral Küçük Mol. Besin

YGS ANAHTAR SORULAR #3

FARMAKOKİNETİK. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

SİNDİRİM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ (GASTROİNTESTİNAL SİSTEM (GİS) Prof.Dr.Mitat KOZ

Fen Bilimleri Kazanım Defteri

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ KOCAELİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU

METABOL ZMA. Metabolizmanın amacı nedir?

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK MART 2019)

ORGANİZMANIN ÖNEMLİ METABOLİK DURUMLARI

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.-

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018)

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

Canlılarda Beslenme, Sindirim ve Sindirim Sistemi

DEÜ TIP FAKÜLTESĐ EĞĐTĐM YILI DÖNEM 1/3. BLOK/UYGULAMA 9 UYGULAMA REHBERĐ

Karbohidratların Sindirimi

Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü 2015/Malatya

DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİNİN OLUŞMASI TRİGLİSERİTLERİN SENTEZİ

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT

VÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings

Tükrük Bezleri Tükrük (saliva) adı verilen salgıyı üreten ve bu salgıyı ağız boşluğuna akıtan bezlerdir. -Mikroskopik tükrük bezleri: Ağız boşluğu

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DİYET POSASI VE SAĞLIK İLİŞKİSİ. Duygu PELİSTER

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI BİYOLOJİ

METABOLİZMA VE BOŞALTIM SİSTEMİ DERS KURULU DERS KURULU -IV

Fizyoloji Nedir? 19/11/2015. FİZYOLOJİ KAVRAMI ve HÜCRE. Yaşayan organizmaların karakteristik özellikleri nelerdir?

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

Besinsel Gereksinimler

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

BİLİRUBİN METABOLİZMASI. Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

MEMBRANLARDAN MADDE GEÇİŞİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

HAYVANLARDA SİNDİRİM SİSTEMİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU kisi.deu.edu.tr/asli.memisoglu

Serbest Çalışma

Salgısını görev yerine bir salgı kanalıyla ulaştıran bezlerdir. Gözyaşı, tükrük, süt ve ter bezleri bu gruba girer.

KOMİTE II KOD DİSİPLİN TEORİK PRATİK TOPLAM MED ANATOMİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ 3- TIBBİ BİYOKİMYA TIBBİ MİKROBİYOLOJİ

DR. OKTAY ARDA. İnce Barsak. Sindirimin Sona Erdiği Yer Besin Maddesi Absorbsiyonu Endokrin Sekrasyonu

HÜCRE. Dicle Aras. Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur.

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ

Boşaltım Sistemi Fizyolojisi

M S STEM ZYOLOJ (GASTRO NTEST NAL S STEM Doç.Dr.Mitat KOZ

Referans:e-TUS İpucu Serisi Biyokimya Ders Notları Sayfa:368

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 13 a

Transkript:

16.11.2014 Fizyoloji - I Sindirim Sistemi Ders Notu Mert Görücü WWW.NOTLARBURADA.NET, KAYSERİ 2015

1 Sindirim Sistemi Ders Notları SİNDİRİM KANALI 1. Ağız 2. Esophagus 3. Mide 4. İnce Bağırsak 5. Kolon 6. Rectumm Sindirim Sisteminin 4 İşlevi 1. Sindirim 2. Salgılama 3. Emilim 4. Matilite *Matilite hareket edebilme anlamına gelmekle birlikte buralardaki peristatik hareketleri kast etmektedir. ** Pankreas enzimleri olmazsa kısa sürede açlık hat safaya ulaşır. Sind Sİst. 3 Temel Olay 1. Sekresyon: Salınım 2. Absorpsiyon : Emilim 3. Matilite : Hareket Peristatik *** Bu sistem sinirsel ve hormonal olarak kontrol edilmektedir. Sindirim Sisteminin Kontorlü 1. MSS 2. Adrenal Bez 3. Kendi içindeki elektiriksel ve hormonal mesajlar 1-Monogastrikler 2- Poligastrikler 3-Kanatlı Midesi Dezavantajları Metan ve fermantasyon ısısı nedeniyle ısı kaybı Sığırda Sindirim Sistemi Esophagus > Rumen > Reticulum > Omasum > Abomasum > İnce Barsak > Colon Atlarda Sindirim Sistemi Pharynx > Esophagus > Mide > Duedonum > İnce Barsaklar > Cecum Aksesuar Sindirim Organları 1-Karaciğer : Safra tuzlarını yağların sindirimi için ince bağırsağa boşaltır. 2-Pankreas : KH yağ ve protein sindirimi için gerekli olan enzimleri ince bağırsak lümenine boşaltır. 3-Tükrük Bezi Dıştan İçe Katmanlar Tunica Seroza Tunica Seroza Tunica Muscularis Tunica Submucoza Tunica Mucoza Kan ve sinirler mevcut Tunica Muscularis Dışta longitudinal kaslar İçte sirküler kaslar ve aralında MYENTİRİK PLEXUS vardır. Tunica Submucoza Fermantasyon Yerinin Önemi Kan ve lenf damarları var Pregastrik Fermantasyon > Midenin Glanduler Kısmında Gerçekleşir Postgastrik Fermantasyon > Kolonda Gerçekleşir Pregastrik Fermantorun Avantajı 1. Selüloz vb maddelerden faydalanma daha kolay olur. 2. Zehirli bileşikler daha iyi detoksifiye olur.. 3. Fermantasyon son ürünleri daha iyi kullanılır. Tunica Mucoza Lamina Epitelyalis Lamina Propriya Lamina Muscularis 1. Mide + İB = Aerop +Fakültatif Anaerob 2. Kalın Barsak > Anaerob 3. İleum > Aerop + Anaerob

2 Bakteriler Yönünden Kalın barsaktaki mikroorganizmalar ince barsaklarda tam olarak sindirilmemiş ve emilimi tam yapılamamış protein KH ve lipidleri sindirir. Protein ve peptidleri aa ya kadar indirgeyen enzime PROTEAZ yada PEPTİDAZ adı verilir. Esansiyel Yağ Asitleri 1.Linolaik Asit 2- Lamina Propriyadaki Lenfositler : Bu tabakada IgA salgılayan lenfositler vardır. 3-İntraepitel lenfositler > M hücreleri burada immun sistem ve immun yanıt için özelleşmişlerdir. Enterik pleksüslar üç tip nöron içerir. 1-Duyu nöronları, mukoza ve kastaki duyu reseptörlerinden bilgileri alır. Mukozada, mekanik, termal, ozmotik ve kimyasal uyaranlara karşı yanıt oluşturan en az beş farklı duyu reseptörleri tespit edilmiştir. 2.Araşidonik Asit Uçucu Yağ Asitleri Ruminantlarda önemli 1-Asetik Asit 2-Bütirik Asit 3-Propiyonik Asit Yağ Depolama Formu Nötr yağ Trigiliserit Bunlar en önemli vücut lipitleridir. Luminal içeriğini tadan asit, glikoz ve amino asitler duyarlı kemoreseptörlerinvarlığı belirlenmiştir. Duyu reseptörleri kas gerilme ve uzamasına cevap verir. Enterik duyusal nöronlar gastrointestinal duvarın durumu ve bağırsak içeriği içeriği hakkında bilgi toplar. 2-Motor nöronlar; enterik pleksuslar içinde bulunan motor nöronlar gastrointestinal motilite ve sekresyonu, ve muhtemelen emilimini kontrol eder. Bu işlevleri yerine getirirken, motor nöronlar düz kas, salgı hücreleri (mukoza baş, parietal, enterositler, pankreas ekzokrin hücreler) ve gastrointestinal endokrin hücreler de dahil olmak üzere çok sayıda efektör hücreler üzerine doğrudan etki yapar. Monosakkaritler Fruktoz en şekerli olan 6 ve 5 şekerliler 5 şekerliler riboz ve deoksiriboz Oligo sakkaritler İkiden fazla monosakkaritten oluşanlar Nişasta Selüloz Kitin Glikojen İnülin ------------------------------------ Hiçbir hayvan enzimatik olarak selülozu sindiremez ( İlgili mikro organizmalar sindirir. GI Sistem vücudun dışıdır ve bir çok patojenik etken vardır.bu organda neredeyse dalaktaki kadar lenfosit bulunur. G A L T var 1 Payer plakları : Yetişkinlerde bol miktarda b Lenfosit Bulunur. 3-İnternöronlar; duyusal nöronlar ile motor nöronlar arasındaki entegrasyonu sağlar. **Norepinefrin ise asetilkolinin tersi etki yapar Genel olarak, sempatik stimülasyon; gastrointestinal sekresyon ve motor aktiviteyi inhibe eder, gastrointestinal sfinkterlerin ve kan damarlarının kontraksiyonuna neden olur. Tersine, parasempatik uyaranlar genellikle bu sindirim faaliyetlerini uyarır. Asetil Colin düz kasların kasılmasını sağlar. Norepinefrin asetil kolinle antagonist çalışır. Genel olarak sempatik uyarı G.I. sekresyonu ve motor aktivitesini inhibe eder. Parasempatik situmülasyonlarda ise tam tersi olur sekresyon artar ve motor aktivite artar. Sindirim sistemi içinde sinirsel ara bağlantılardan kaynaklanan önemli mesajların bazıları refleks olarak adlandırılır, bunlar sağlam birer kontrol sistemleridir

3 Sindirim Sist. Refleksleri 1. Gastrokolik Reflex 2. Enterogastrik Refleks 3. Defekasyon Refleks Mide Lümenine; Mukus HCl Pepsinojen proenzyme salgılanır. Grelin: İştahı ve büyüme hormonu selınımı üzerinde etkili. BURADAKİ İLGİLİ TABLO EN SONA EK OLARAK KOYULDU Esophagusun ilk kısmı dışında sindirim sisteminin tüm kanallarında düz kaslardan oluşur. Peristaltizim : Gıda maddelerinin özefagus ve ince bağırsaktan anüse iten düz kas kasılmalarının özel şeklidir. Peristaltizimin peristaltik refleksle beraber anüse doğru ilerlemesine BAĞIRSAK KANUNU denir. GIDA ALIMI VE VÜCUT AĞIRLIĞININ KONTOLÜ MSS nin rolü; Leteral Hipotalamus > AÇLIK MERKEZİ o Hasar durumunda kilo kaybı gözlenir. Ventromeial Hipotalamus > Tokluk Merkezi o Hasar durumunda obezite gözlenir. Enterik kolesistokinin tokluk oluştururken grelin iştahi uyarır. Leptin iştahı keser ve tokluk hissi oluşturur. Polifaji: Çok yeme Afaji : Az yeme TÜKRÜK BEZİ Tükrük bezlerinin temel salgı birimi ACİNİ denilen hücre kümeleridir. Tükrükte bol miktarda bikarbonat vardır ve ruminantlar için midedki asidin nörtlenmesi açısından önemlidir. Köpeklerde ek olarak Gl.Zygomaticus mevcuttur. Gl.Parotis :Seröz ( Sulu ) Bir salgı yapar. Gl.Mandibularis: Serömüköz bir salgı yapar. Gl.Sublingualis: Müköz salgı yapar. Müköz salgı berrak ve sıvışıktır. Sümüğe benzer. Tatmak koku almak dokunmak tükrük bezi salgısını artırır. PAROTİS BEZİ Yenilen yemlerin ıslatılmasını sağlar. Tükrük tadın alınması için çözücülük sağlar. Tükrüğün antibakteriyel özelliği vardır. Tiyosinat tan dolayı olduğu düşünülmektedir. Bakterileri öldüren lizozim içeirir buda ağızda mikroorganizmaların üremesini zorlaştırır. Tükrük rumen phsı ve rumen florası düzenlenmesinde etkilidir. KH sindirebilir. Rum tükürüğü fazla miktarda üre içerir. Bu üre protein sindiriminde oldukça önemlidir. Gastroözefagal sphinkter MİDE Midenin cardia bölgesinde oluşmuştur Nadiren bu sphinkter yeterli gevşeyemez ve espohagusta besin birikir. Bu hastalığa akalezya denir.yutamama hast. Ruminantlarda, Abomasuma kadar olan kısımda fermantasyon ve depolama yapılır. Diğer hayvanlarda ise fermantasyon kalın bağırsakta olur. Akalazyada özefagusta besin birikir. Gastroözefagal sphinkter reflüyü önler. Özefagus mide enzimlerine çok süre dayanamaz. Yutulan besinlerin kısa süre depolandığı yerdir. Özellikle proteinlerin enzimatik sindirimi burada başlar. Tek kompartmanlı midelerde glanduler mukoza vardır. Çok kompartmanlı midelerde ilk 3 midede kutan 4.midede ise glanduler mukoza mevcut. Midede emilim yok ( Aspirin non steroid ve anti infemmater ilaçlarda absorbe edilir. MİDEDEKİ SALGI HÜCRELERİ

4 1-Müköz hüceler( Goblet Hücreleri) 2-Esas (şef, principal) hücreler: Pepsin ve prorennin salgılarlar 3-Paryetal (oksintik)hücreler: HCL ve intrinsik faktör (IF) salgılarlar 4-G hücreleri: Gastrin hormonu salgılarlar Pariyetal hücreler, korpusta bol miktarda bulnurken pilorusta bulunmaz HCl nin görevleri Lümendeki HCl asit 1-Pepsinojeni pepsine çevirmek 2-Pepsin için optimum ph'yı sağlamak 3-Prorennini rennine çevirir. 4-Mikropları öldürmek gibi önemli görevler yapar. Pepsin ( Principal Hüceler Salgılar) 1. Pepsinojen > Pepsin 2. Prerennin > Rennin 3. Pepsin için optimum ph 1.8-3.5 arasıdır. 4. 5ün üstüne çıkarsa aktivitesi düşer. Rennin (Principal) 1. Peynir yapımında kullanılır. 2. Süt kazeinini çöktürerek mideden sütün geçişini yavaşlatır. İntrinsik Faktör ( Parietal Hüc. Salglar) B12 emilimini sağlar Histamin ve gastrinle birlikte HCl düzenlemesi yapar. Gastrin Histamin >>>>Bu 3ü Asit salınımı artar Asetil Colin Somatostatin > Asit salınımını inhibe eder. N.Vagus > Asetil Colin > HCl artışı KARACİĞER Görevleri A-Ekzokrin İşlevler Yağların sindirimi ve emilimi için safra tuzları salgılar. Duedonumdaki asidi nötralize etmek için bi karbonatça zengin bir sıvı salgılar. B- Endokrin Salgılar Vit D nin aktifleşmesini sağlar. Renninin etkisiyle angiotensini salgılatır. T4 den T3 Salgılatır. İnsülin benzeri büyüme faktörü salgılar. Hormonları metaolize eder. İmmun yanıtta rol alan sitokininleri salgılar. C-Pıhtılaşma İşlevi Protrombin ve fibrinojen dahil plazma pıhtılaşmasını sağlayan faktörlerin çoğunu salgılar. K vitamini emilimi için safra tuzu sentezler. D-Plazma Proteinleri Sentezi E-Organik Metabolizma Plazma a.alerini yağ asidine çevirir. Glikojen depolama Açlıkta yağ asitlerini keton cisimlerine çevirir. Protein metabolizması ürünü olan üreyi sentezler ve kana salar. F-Kolestrol Metabolizması Kolestrol sentezler ve kana salar. Plazma kolestrolünü safraya salar. Plazma kolestrolünü safraya çevirir. G-Boşaltım Ve Ayrıştırma Fonk. Bilirubinve diğer safra pigmentlerini safraya salgılar Eritrositleri parçalar Birçok endojen ve iz metaller gibi yabancı organik molekülü değişime uğratır. Amonyak fazlası karaciğerde üreye çevirilir. Hepatik Vasküler Sistem Karaciğere gelen kanın yaklaşık %75 i portal venden gelen venöz kandır. Portal ven; yemek borusunun son kısmı, mide, ince ve kalın bağırsaklar ile rektumun büyük kısmı olmak üzere sindirim sistemine ait organlardan ve dalaktan gelen besince zengin kanı karaciğere taşır. Geriye kalan kanın %25 karaciğeri besleyen hepatik arterden gelen arteriyel kan dır. Hepatik ven V.Cavaya dökülür.

5 Hepatik Kan Hacmi Ve Depo İşlevi Normal durumda, toplam kan hacminin %10-15 i karaciğerdedir. Kan kaybı olduğunda karaciğerde depolanan bu kanı dolaşıma vererek hafif kanamaları telafi etmeye çalışır. Tersine, hızlı sıvı infüzyonları gibi, akut kan hacmi artışlarına karşıda genişleyerek tampon görevi yapar SAFRA SALGISI Safra, karaciğer hücrelerinden safra kanaliküllerine (çok sayıda küçük kanllara) salgılanır. Bu kanaliküller birleşerek hepatik kanalı oluştur. Bikarbonat iyonları: duedonumdaki asidi nötralize eder Yağlı besinlerin sindirimi sırasında safra ile ince bağırsağa gelen safra tuzlarının çoğu ileumdan emilir. Emilen safra tuzları portal venle karaciğere döner ve tekrar safra içine salgılanır. Bağırsaktan karaciğere sonra tekrar bağırsağa doğru olan safra döngüsüne enterohepatik dolaşım denir. Safranın %5 emilemez ve dışkıyla atılır. Ancak kaybedilen safra tuzunu karaciğer kolesterolden tekrar sentezler Safra pigmentleri yaşlanan veya hasara uğrayan eritrositlerin karaciğer ve dalakta parçalanması sonucu oluşan hemoglobinin hem kısmından oluşan maddelerdir. En baskın pigment sarı renkli olan ve safraya rengini veren bilirubin dir, biliverdin. Bağırsak kanalından geçerken bazı safra pigmentleri kan emilir ve daha sonra idrar la vücuttan atılır (idrara sarı rengi verir). Bağırsak kanalına gelen bilirubinin bir kısmı bakteriyel enzimlerle kahverengi sarı pigmentlere dönüştürülür ki buda dışkıya rengini verir. Yemek sırasında ve sonrasında safra salgısı maksimuma ulaşır, bununla birlikte karaciğer her zaman safra salgılar. Safra kanalının duedonuma girdiği yerde düz kas halkası (oddi sfinkteri) bulunur duedonuma girdiği yerde düz kas halkası (oddi sfinkteri) bulunur At ve sıçanlarda safra kesesi yoktur Yağlı bir yemeğin yenmesini takiben Oddi sfinkteri gevşer, safra kesesi kasılır ve safra doedonuma boşaltılır. Doedonumda yağ bulunması bağırsak hormonlarından KOLESİSTOKİNİN (CCK) salgılanır. Bu hormon safra kesesinin kasar ve oddi sfinkterini ise gevşetir. Kolesistokinin adı bu hormona safra kesesinin kasılmasını sağladığı için verilmiştir. Kole: safra, sisto: kese, ve kinin: hereket ettirme anlamına gelir. Safra salgısı üzerine etkil diğer hormon sekretin dir. Sekretin, duedonumdaki asit içeriğe yanıt olarak salınır ve safra kanalından pankreasta olduğu gibi bikoarbonatca zengin bir salgı yapımını uyarır. Sarılık:Plazma düzeyi yükselen bilirubinin deri, sklera ve müköz zarlarda sararmaya neden olması durumu. Hemolitik ikterde eritrositler çok hızlı parçalanır, karaciğer hücreleri oluşan bilirubini aynı hızda salgılayamazlar. Böylece plazmada serbest (indirekt, unkonjuge) bilirubin düzeyi normalin çok üstüne çıkar ve plazma proteinine bağlanır. Tıkanma sarılığı sıklıkla safra taşının veya tümörün ortak safra kanalını tıkamasıyla ya da karaciğer hastalıklarında hepatositlerin hasarlandığı durumlarda oluşur. Oluşan direkt bilirubin kandan barsaklara geçemez. Serbest bilirubin karaciğerde konjuge bilirubine çevrilir ve safra kanalcıklarının yırtılması ile kana ya da doğrudan lenf damarlarına geçer. Yenidoğan (ilk 28 günlük süreç) sarılığı: Yenidoğanda cilt ve gözaklarının (sklera) sarı bir renk almasıdır. Zamanında doğan bebeklerin %60 ında; erken doğan bebeklerin ise %80 inde yenidoğan sarılığı görülür. Yenidoğan bebeklerde görülen sarılıkların çoğu fizyolojik sarılıktır; yani belli bir tehlike sınırını aşmaz ve bir iki haftada kendiliğinden geçer. Yemek sırasında ve sonrasında safra salgısı maksimuma ulaşır, bununla birlikte karaciğer her zaman safra salgılar. Safra kanalının

6 Eğer bilirubin seviyesi yüksek ise bebek, fototerapi denilen florasan ışığı altında ışık tedavisine tabi tutulur (özel lambalar). Bu emilen fotonlar bilirubini idrarda eriyebilecek bir şekle sokarak vücuttan atılmasını sağlar. PANKREAS SALGISI Pankreas sıvısı sindirimde çok önemli enzimler içerir. Pankreas sıvısı salgılanması esas olarak hormonal denetim altındadır. Sekretin, pankreas kanallarından HCO3- ca zengin, enzimce fakir, alkali derecesi yüksek bol miktarda pankreas sıvısının salgılanmasına yol açar. Kolesistokinin (CCK) ise enzimce zengin ile denetlenir İNCE BAĞIRSAKLAR Sindirimle küçükparçalara ayrılan besin maddeleri ince bağırsak epitelinden emilirler, ancak herbivorlarda uçucu yağ asitlerinin başlıca emilim yeri rumendir. Duodenum Jejenum: İnsanda ince bağırsağın %40 nı, hayvanlarda yakaşık %90 oluşturur. İleum:İnsanda ince bağırsağın %60, hayvanlarda incebağırsağın son kısmı olarak nitelenir Hayvanda Jejenum> İleum İnsanda İleum > Jejenum Duedonum ve jejenumda kıvrımlar oldukça gelişmiştir. Enteroendokrin hücreler: Hormon salgılayan hücreler Goblet hücreleri: ince bağırsak lümenine kayganlaştırıcı mukus salgılarlar. İnce barsak salgılarında, tripsini aktive eden "enterokinaz" ve az miktarda da "amilaz" dan başka hemen hemen hiç enzim bulunmaz. Bununla beraber ince barsak mukozasındaki epitel hücreleri çok miktarda sindirim emzimlerine sahiptirler ve besinleri muhtemelen, absorbe edildikleri esnada sindirirler. Bu enzimler: Polipeptidleri amino asitlere parçalayan birkaç farklı "peptidaz", disakkaritleri monosakkaritlere ayıran 4 enzim, "sükraz,maltaz, izomaltaz ve laktaz", nötr yağları gliserol ve yağ asitlerine parçalayan "barsak lipazı"dır Bağırsak epitelinden iyon ve moleküllerin emilimi 2 yolla olur 1-Transsellüler yol Parasellüler yol Su gibi bazı moleküller her iki yollada emilirken glukoz ve aminoasitler gibi büyük organik moleküller parasellüler yoldan emilemezler, bu tip moleküller taşıyı moleküller aracılığı ile transsellüler yolla emilirler KARBONHİDRATLARIN EMİLİMİ, Glikoz tüm karbonhidrat kolonisinin %80 inden fazlasını oluşturur. Emilen monosakkaritlerin % 20 sini ise galaktoz ve fruktoz oluşturur.

7 Proteinlerin Emilimi Proteinler midede pepsin, ince bağırsakta ise pankreastan salınan önemli proteazlar olan tripsin ve kemotripsin ile peptit parçalarına ayrılırlar. Bu parçalarda pankreastan gelen karboksipeptidazlar ve ince bağırsaklardan salınan aminopeptidazlar ile serbest amino asitlere kadar parçalanır ve ince bağırsaktan emilir. Serbest aminoasitler epitel hücrelerine, glukoz emiliminde olduğu gibi sodyum bağımlı aktif transport ile girer. Luminal membranda en az 4 çeşit Na bağımlı amino asit taşıyıcısı bulunur. Porteinlerin sindirim ve milimide ince bağırsakların üst kısımlarında tamamlanır. Çok az miktarda protein parçalanmadan bağırsak epitelini geçip intersitisyel sıvıya ulaşabilir. Bu olay endositoz ve ekzostoz ile gerçekleşir. Bu proteinlerin emilim oranı bebeklerde erişkinlere göre daha fazladır ve anne sütüne salgılanan antikorlar bebeklerde emilebildiğinden kendi antikorlarını oluşturana kadar pasif bağışıklık sağlanır. İnsan ve kemirgenlerden farklı olarak, bir çok hayvanda (sığır, at, domuz, koyun, keçi vb) plasentadan yavruya antikor geçişi olmaz dolayısıyla doğan yavruların kan dolaşımında antikor bulunmaz. İlk birkaç günde alınan kolostrumda bulunan antikorlar ince bağırsaklardan emilerek dolaşıma karışırlar.(pasif bağışıklık) Yağların emilimi Diyetteki yağın çoğunu trigliseritler (nötral yağlar) oluşturur. Yağlar barsaktan başlıca yağ asitleri ve monogliseritler halinde absorbe edilirler. Dolayısıyla, barsak lümeninde yağ sindirimi sırasında açığa çıkan yağ asitleri epitel hücresinin fırçamsı kenarındaki lipidlerde eriyerek difüzyonla hücre içine geçerler ve endoplazmik retikuluma ulaşırlar. Endoplazmik retikulum yağ asitlerini, yine diffüzyonla hücre içine geçmiş olan, gliserolle birleştirerek trigliserit haline çevirir. Pankreatik lipaz, trigliseridi iki serbest yağ asidi ve monogliseride parçalar. Trigliserit Lipaz monogliserit + 2 yağ asidi Büyük yağ damlacıkları küçük damlacıklara bölünerek yüzeyleri artırılır ve lipazın etkisi kolaylaşır. Yağ damlacıklarının safra tuzları ve fosfolipitlerle süspansiyon haline getirilmesine emülsifikasyon denir. Safra tuzları, hidrofob ve gidrofil kısımlar içerdiğinden miseller olarak adlandırılan silindirik diskler oluşturma eğilimdedirler. Miçeller, lipitlerin çözeltide tutulmasında ve lipitlerin epitel hücrelerin fırça kenarlarına taşınmasında önemli görevleri vardır. Safra tuzlarının yardımıyla miçeller oluşmasaydı yağların emilimi çok yavaş olurdu. Miçeller: safra tuzları, yağ asitleri, monogliseritler ve fosfolipitlerden oluşur. Ayrıca az miktarda yağda eriyen vitaminler ve kolesterol de bulunur. Bu miçellerin parçalanmasıyla daha fazla yağ asidi ve monogliseridin difüzyon ile emilimi sağlanmaktadır. Şilomikron oluşumu Yağ asitleri ve monogliseritler lümen membranından girselerde, hücreden intersitisyel alana salınanlar trigiseritlerdir. Trigliserit sentezi düz endoplazmik retikulumda gerçekleşir. Endoplazmik retikulumda yeniden sentez edilen trigliseriler endoplazmik retikulumun boruları tarafından submukozadaki sıvıya 0.5 mikron çapında ufak yağ damlacıkları halinde verilirler. Bu ekstrasellüler yağ damlacıklarına şilomikron adı verilir. Şilomikronlar, trigliseridlerle birlikte yağ asitleri, monogliseritleri, ve diğer yağları da (fosfolipit, kolesterol ve yağda çözünen vitaminleri) içerir. Epitel hücreden salınan şilomikronlar, intestinal lenfatik kapillerlere geçerler. Suyun emilimi Her gün gastrointestinal yoldan absorbe edilmesi gereken toplam sıvı miktarı, alınan sıvı (1.5 litre kadar) ile çeşitli gastrointestinal bezler tarafından salgılanan sıvının (7.5 litre) toplamına eşittir. Yaklaşık 9 litre olan bu sıvının 8-8.5 litresi ince barsaklardan absorbe olur. Geri kalan 0.5-1 litresi, ileoçekal valvülden geçerek kolona girer Su intestinal mukozadan tamamen diffüzyon yoluyla emilir. Diffüzyon bildiğimiz osmoz olayı ile meydana gelir. Kimus dilue olduğu zaman, su intestinal mukozada bulunan villuslardan kana osmoz yoluyla geçer

8 KALIN BARSAKTA ABSORPSİYON VE FEÇESİN OLUŞUMU Günde ileoçekal valvülden kalın barsaklara 400-500 ml. kadar kimus geçer. İçindeki su ve elektrolitlerin çoğu kolonda absorbe edilir ve feçes halinde atılacak 80-100 ml kadar bir kısmı kalır. Bakteri faaliyeti sonucu meydana gelen diğer maddeler arasında K vitamini, B kompeks vitaminleri (B 12, B 1, B 2 ) bulunur. Ayrıca kolon gazları oluşur K vitamini özellikle önemlidir. Bilindiği gibi kan pıhtılaşmasında önemli görevler yapar.